Asırlar Boyunca Kağıt [PDF]

  • 0 0 0
  • Suka dengan makalah ini dan mengunduhnya? Anda bisa menerbitkan file PDF Anda sendiri secara online secara gratis dalam beberapa menit saja! Sign Up
File loading please wait...

Table of contents :

Citation preview

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESi YAYlNLARI İ. Ü. O. F.



YAYlN



YAYlN



No.: 988 No.: 86



. ASlRLAR



BOYUNCA



Yazan: JOHN H. AINSWORTH



Özetliyerek Çeviren : Prof. Dr. SAVNi HUŞ



Çeltüt



Matbaacılık Kollektif Şirketi ı 9 6 2



KA GIT



JOHN H. AINSWORTH



Bu kitap,



naşiri



bulunan



Thomas Publishing



Co.



724



Desnoyer Street_ Kaukauna. Wisconsin firmasının müsaadesiyle dilimize özet olarak. çevrilmiştir.



Savni



HUŞ



içiND EKIL ER



Lifi Maddeler Çağı Selüloz



. . . . . . .. . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . o



İstihsalinde işlenmesi



Kullamlan



Maddeler



ve



9



Bunların



. . . o • • • • o • • • • • • • ••• • • • •• • • • • • • • • • •• • • • • •• • • • • • • • • • • • • o o . .



15



. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . o • • • • • •• • • • • • •• • • • • • • • • o • • • o . . . . . . . o



23



. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . o . o . o • • • • • o • • • o . .



34



Sülfit Meto-du İle Selüloz İstihsali ve Beyazlatma ameliyesi.



45



Kağıdın İmali ve Tarihçesi



. .. . . . o• • • •• • • • • • • • • • • • • • • • o o o



64



.. o o • • o o• • • o • • • • • • •• • • • • • • • o • • • o . o• • • o . o . .



76



Kağıdın Geliştirilmesi ve İsl&hı . . o • • • • • • • o • • • • o o . o . o o o o o . o • • • o . o • • • o . o



86



Kağıdın Çeşitli



97



Kağıdın Tarihçesi



Kraft ve Soda Selülozu



. . . .



o . . . . . . . .. . . . ..



Kağıtçılıkta Boya ve Önemi



Yönlerden denenınesi



o • • • • o • •• o o o• • o o . o o . o •• o•• o



Kağıdın Kullanıldığı Diğer Çeşitli Sahalar



.



....................



105



ÖN SÖZ Beşinci harika Kağıt adıyla 12 kitapçık halinde tertip7enip birleşik bir şe­ kilde olarak 1958 yıl ında Amerika'da yayınlanmış olan bu eser JOHN H. AINSWORTH tarafından yazılmıştır. JOHN H. AINSWORTH, İngiltere'nin Manchester şehrinde doğmuş ve kı­ sa bir müddet sonra da Kanada'da Ingiliz Kolombiyasına yerleşmiştir. Mumai­ leyh, uzun yıllar Kanada'nın muhtelif bölgelerindeki kağıt Fabrikalarında çeşitli görevler almış ve bu meyand'a Teknik Drektörlük vazifesini ifa etmiştir. Bunu takiben, takriben 14 yıl önce, Amerika! ya yerleşmiş ve· orada da çeşit li eyaZet­ ierin Kağıt Fabrikalarında Teknik Drektörlük ve Idare A mirlikleri vazifesini görmüştür. Kağıt Tekniğine olan vukufu dolayısiyle kendisi, bu sahanın bir oto­ ritesi olarak beş yıl müddetle Wisconsin EyaZetinin Kaukauna şehrindeki Thil­ many Pulp and Paper kumpanyasının kdğıt ve kağıt mamullerine ait eğitim programlarını idare etmiştir. Kendisi hô.len · Wisconsin"!..in Appleton şehrinde ikariıet etmektedir. Beşinci harika adı verilmiş olan ve kağıdın, asırlar boyunca geçirdiği safha­ larına ve bunun teknik gelişimine ait özel bilgiyi ihtiva eden bu kitap, bil hassa meslek dışı kimselerin d'ahi anlıyabüeceği bir sitilde yazılmıştır. Bugüne k"adar selüloz ve kağıt mevzuun da yayınlanmış, oldukça zengin bir literatür mevcui olmakla beraber, bunların cümlesi, mahiyetleri it ibariyle daha ziyade el kitabı karakterindedirler. Konuyu; popüler bir kalıba sokan böyle bir kita­ ba ol an ihtiyaç cidden çok büyüktü. Eserin sahibi, mevcut olan açıklığı doldurmaya gayret etmiş olması bakımından takdire değer bir hizmet ifa etmiş sayılabilir. Kitabın, diğer bir hususiyeti de resim ve fotoğraflarla tarif ve izahı müşkül olan ve mevzuun tekniği ile doğrudan doğruya ilgili bulunan bir çok hususları basit şekil ve şemalarla ifade etmek su retiyl e okuyucuyu, konuya . . kolayca intibak ettirebilmesidir. Eseri, bu faydalı veçheleri dolayısiyle d'i1imize özetliyerek çevirmeyi bir



vazife bildim. Otij inalinin, tamamiyle Amerika'ya has olan bügileri ihtiva eden



bazı pasajlarını aynen almakta· bir fayda görmiyerek sadece konunun as7ına temas etmeyi uygun buldum . Kitabın



okuyucularına



ve Fakülterniz



Öğrencilerine faydalı olmasını



dilerim. Savni HUŞ



LiFI MADDEL ER ÇAGI



İçinde bul und u ğumuz çağın insanlık tarihinin, akıllara hayret verece k de -



recede harikalarla dolu en hareketli devresini teşkil etmekte o ldu ğu bir ger­



çekti r . Her gün , bir yen isinin katılaca ğı kadar sürat k azanan yen i yeni keşi fler, mahsullerin i mütemad i ve m untazam ··bir ş ek ilde, insanlığın emr ine h azı r bir durumda bulundurmaktadırlar. Fa kat, bu şayanı dikkat d e recedeki sürat ve inkişaf karşısında mil l e t ve fer t olarak nadire n hayret d uymak t ayız . Zira, bu asrın fertler i o la rak, sürata kendim i zi a lı şt ır mı ş b ulunmak suretiy le, b u bü yü k g e lişme ler in farkınd a 9 lm adan ya ş ayıp g it me kteyiz . Endüstrinin hu duts uz h azin elerin den akıp g e l en yeni mah suller in b irçoğ un u ancak hergün meşhudumuz olan m at e ry el olmalan dolayısiyl e v e bunlar .hakkınd � yayın la n an neşriyatı okumak suretiyle tanıyo ruz. Bu seb e pl e di r ki, son elli yıllık mazi içerisine bu mahiyetteki buluşların b ire r e seri olarak ot omobil , rad yo , telev iz­ yon, neon ı şı kla rı , nayl on , pl astik vesaire gibi malz eme ve . c ihazlar, g eç. mişteki· : leri ve bizleri il gilen di rmiş bu lun m akta dı r . As rımızın ç ok popü l er m ahiyet almış ve her bakımdan elle tutulur, gözle birçok Ihateryeline -bunla ra vaki alışkanlı ğımız dol ay ı sı ile - end üstri­ nin büyü k bir g el i ş me mahs ulü naz a riyl e da P-i bak mayı z. İşte , hergün elimiz den eksik etmed iğimiz ve farkın a varmadan ku llanıp gitti ği m i z kağı tta, aslı nda en düstrinin keşifler harikası listesinin başında ye r alabilecek derecede önemli b ir mahsulüdür. Asırlar boy unca kağıt endüstrisi, ham maddes inin kıtlığı d ola yısı ile g elişe rn emiş ve b u sebepl e de ka ğıt uzun zam anlar b ir lüks nıadd e ol a ra k s ayı lmı ştır . Sonraları, k ağıda olan lüzum ve ihti y aç bütün şidde ti ile artmış ve h alen hepimiz için en l azımı gayri mü far ik bir madde v e mal zeme hali ni almış · tır . Ge rçekten geniş anlamı ile k ağıt, d irekt veya endirekt bi r şekilde, fert ve mi l ­ let olarak ihtiyaçlarımız m e yanında ·bul unan müd afaa sil ahlarım ız, gıda m a d ­ del erimi z , s ağlığı mı zı ko niyan ilaç malzemesi vesaire gibi birçok öneml i v e lü ­ zum .lu maddele rin imalinde, sevkinde ve sat il ma sı nda şu veya bu şekilde ıpe t­ haldar ve hissedar olur. Bu bakımdan, kağıda, gerçekte n v arlığını endüstriye vakfetmiş bir esir veya en sadık ve tatmin kar bi r hizmetkar na zan ile ba kılabilir.



görülür



­



Bazı m add eler var dır ki, azaldıkları n isbette değerleri artar . Fakat, ke y ­ fiy et k ağıtta böyle değil dir . Z ira, normal olarak bu madd e ehemm iyetli bir şekilde eksilip kıtalmaz. Kağıdın hakiki değeri, onun boBaşması ve heres için elverişli ve kullanılab il ir bir duruma g elmesi nisbetinde artar. Gerçekten, faki­ rimiz zenginimiz, ayı rts ız olarak hepim iz, kağıdı n b irer müstehl ik iy iz . Onu yır ­



ta r, y akar, atar v elhasıl çe şitl i şekillerde harcarız . Bu bakımdan kağıt, hayat ı­ mızda su ve elektr ik gib i kullanılmasından sarfınazar edemiyeceğimiz bir



lO madde vasfındadır. Bu böyle olmakla beraber, günlük hayatımızın ihmalUr ­ lık ve



lakaydiliği



içerisinde,



kağıdın



önemini unutur



ve



dünyanın en çok kullanılan maddelerinden birisi olduğu



onun



bugünkü



hususunda imali



fikretmeyiz. Günlük müaşhedelerimizden bazı enteresan misaller vermek suretiyle ka­ ğıdın hüviyetini daha müşahhas bir duruma getirebiliriz. Mesela, her gün eli­ mizden eksik etmediğimiz gazetemizi, bu düşünce ile tetkik edeısek, mahiyet­ leri çeşitli yazıların, kağıt endüstrisinin alelade birer kağıt sa fihalarına hasıl­ dığını görürüz. Bu kağıt için, uzun ömürlülük bahis konusu olmadığından bir­



az evvel, bizim için fevkalade aktüel olabilen



bu varakalar ve muhteviyatı, biı



müddet sonra, mana ve değerini kaybeder ve sonundaı ya sebete veya ocağa atılır. Böylece, gazete kağıtlan bir yığın kül haline gelmiş olmakla beraber,



kağıdın, vazifesini bihakkın yerine getirmiş bir meta olarak, nazarlarımızda üs­ tün ve endüstrinin cemiyete sunduğu en değerli bir malzemesi halinde muha­ faza edilmesi lazımgelir. Lüks qtomobilinden kibritine kadar çok çeşitli malzeme ve maddeler imal eden endüstri erbabı, mamullerini ekonomik bir seviyyeye ulaştıırnak hususun­ daki birçok problemlerini kağıdın yardımından faydalanmak suretiyle çöze bilmişlerdir.



Meydana getirilen özel kalitedeki kağıtlar sayesinde, endüstri



maddelerinin bir çoğunun maliyet fiatları önemli bir deıecede düşürülebilmiş ve böylece elde edilen tasarrufla müstehlikin daha ucuz malzeme ve madde­ leri tedarik etmeleri imkanları sağlanmıştır. Bunun bariz bir misalini, Amerika bize vermektedir. Bilindiği üzere, hayat standartı bu inemlekette çok yüksek· tir.



Amerikalılar,



bunda kağıdın



büyük bir rolü olduğunu



iftiharla söy -



lemektedirler. Hatıra gelen odun, cam, deri, pamuk vesaire gibi birçok maddeler zama­ nında. bazı özel maddelerin imalinde ve ihzarında ku llanılmış ve kullanılmak ta olan materyel meyanındadır.



Şayet, kağıt da bu gibi maddelerle kıyasla -



y



nırsa, onun da aynı h\zmeti eşit şartlar altında emn( etli ve memnuniyeti mu cip bir şekilde yapmakta olduğu görülür. Hatta, bazı ahvalde, bunlarda:ı;ı da daha üstün kullanış değerine sahip bulunduğu neticesine varılır. Bütün bunla­ rın üstünde, kağıdın, hayat standartını yukselten ekonomik bir faktör oluşun­ da ehemmiyetini bir kat daha arttıran sebeplerden birisini teşkil eder. Kağıdın, kullanış değerini arttıran ve fertlerin ğünlük yaşayışlannda on lara önemli hizmetler sağlıyan karakteristik bir hususiyeti de süt ve mamulleri sanayiinde, bu lüzumlü maddeye karşı duyulan ihtiyaçtır. Gerçekten, medeni ve sosyal hizmetlerde çok ilerlemeler kaydetmiş olan milletlerde süt ve ma mullerinin sıhhi ve aynı zamanda pratik ve ekonomik kaplar içerisin� e dağıtı­



larak müstehlike ulaştırılması konusunda kağıdın hizmeti çok büyükj:iir. Eski­



den münha,sıran cam kaplar içerisine konulmakta olan ve çok istihlak edilen



ll bu gıda maddesi, bugün kağıttan mamul karton kaplar içerisinde taşınmak­ ta ve satışa arzedilmektedir. Bir misal olarak, Amerikada halen her yıl takri­ ben on milyar karton kap bu



maksatla kullanılmaktadır. Cam kaplar yerine



karton kapiann kullanılması suretiyle vukua gelen bu değişme, kağıt ve süt sanayiinde de bir gelişme ve harekete vesile teşkil etmiştir. Kağıt, yalnız günlük ticaretin metaği olan bir madde halinde kalmamış aynı zamanda, bunun dışında ve aynı şekilde önemi bulunan mühim sanayi kollannda da diğer bazı ham maddelerin yerine kaim olmaya başlamıştır. Mese­ la; uçak imali sanayiinde kağıt, halen aluminyum yerine, uçağın kanat aksarnı gibi bazı özel kısımlarının yapılmasında kullanılmaktadır. Bu maksatla da iç kısmı bal peteği şeklinde olan ve üstleri de fenolik reçinelerle emprenye edil­ miş kraft kağıtlariyle örtülmüş bulunan özel kağıt mamulatı istimal edilmek­ tedit. Kraft kağıdı, odun gibi işlenilebilmekte ve



250 °F teroperatür derece­



sinde dahi kullanılabilmektedir. Bu tip kağıdın mukavemet ağırlığı nisbeti de diğer materyelden yüksek bulunmaktadır. Kağıt, böylece diğer materyel yerine kullanılabildiği gibi, bu gibi .madde ve malzeme ile kombine edilerek meydana getirilmiş yeni yeni maddeler malzemeler halinde de istimal edilmektedir. Mesela; kağıt, cam



ve



ve



ipek iplik­



leri ile takviye edilmekte veya metal safihalara yahutta keten ve jut elyafı ile dokumuş kaba tilizlere yapıştırılmakta, nihayet empermeabl özelliğini arttır mak maksadiyle de mum, asfalt, polyethylene, nişasta ve diğer birçok madde­ lerle muamele edilerek kombine edilmiş bir madde haline getirilmektedir. Böylece, kimya endüstrisi, kağıdın değerini daha ziyade arttırmak maksadiyle yeni özelliklere sahip kombine maddeler bulmakta gayret serfetmektedir. Geçen son bir iki yıl içerisinde kağıt endystrisi ile uğraşanlar, bu mad ­ deyi çeşitli kullanış yerlerine uygun hale getiren fantezik imalat çeşitleri mey­ dana getirmeye muvaffak olmuşlardır. Bu çeşit kağıt şekilleri arasında, mesela şeffaf, yumuşak ve parlak, krep, emici, yağ, asit ve rutubet geçİrıniyen kağıtlar, zayıf, kuvvetli, kalın, ince, hafif, ağır ve ila... gibi çok çeşitli tiplerdeki mamu­ lat bulunmaktadır, .



·



Bu şayanı hayret derecedeki çeşitliliğin sağlanmasında kağıt endüstrisi ile



kimya endüstrisinin başbaşa çalışmış olduğu görülmektedir. Kağ,ıt müstehliki, bu başarısından ötürü endüstriyi alkışlar ve takdir ederken, diğer taraftan da bu sahada daha çok yenilikleı beklemiş ve ümidetmiştir: Nitekim, bu ümidin­ de de bir hayal kınklığına uğramış görünmemektedir. Gerçekten pek çok sayı ve çeşitte özel işlerde kullanılan kağıt mamulatı meydana getirilmiştir. Bun ­ lar arasında hatıra gelebilen, mesela torba şeklinde el çantaları, filtre kağıt­ ları, çatılarda ve çatı çerçevelerinde kullanılan kağıtlar, duvar kağıtlan, inşaat kağıtlan, zımpara kağıdı, et, tereyağı, şeker ambalajlarında kullanılan kağıt ve kartonlar, elbise askıları, limonata vesaire gibi meşrubatın. içilmesinde kul"



12 lanılan çöpler, ambalaj ipleri, kurulamada kullanılan kağıtlar, kondenseder ve ila.. . gibi transport işlerinde, sıhhi malzeme imalinde, soğutma tertibatında is­ timal edilen çok çeşitli kağıt tipleri mevcut bulunmaktadır. Böylece kağıt, günlük hayatımızın en zaruri bir ihtiyaç maddesidir. Dün -



yada, kağıdın b ul unmadığı bir an için tasavvur edilse, ne kadar müşkül bir



durum hasıl olurdu. Sadece, üzerine yazı yazacak biı madde bulunmayıp bu­ nu bir kabuk parçası üzerinde denemenin ne kadar müşkül olduğunu, yahutta satın alacağımız bir kilo eti veya ciğeri elimizde veya cebimizde taşımak zo runda kalışımızı düşünmek bile, bu maddeye olan ihtiyacımızın şiddetini be lirtmiye kafi bir misal teşkil eder. Bu bakımdandır ki, selüloz ve



kağıt



makineleri durmadan, dinlenmeden



gece gündüz, mütemadiyen dönmekte ve binlerce kilometre boyundaki .selü­ lozik şeritler imal ederek milli ekonominin ihtiyacını karşılamak üzere gayret sarfetmektedir. Geçen %



yanın asırlık müddet zarfında, endüstri mahsullerindeki artını



600 ün dahi fevkine çıkmış bir durumdadır. Bugüne değin de bu artışta bir



hızlanma görülmektedir. Nitekim İkinci Cihan Savaşı başlamadan önce istihsa­ lat miktan eskisine nisbetle iki misline yükselmiştir. Keza, sulh devıesinde de



kağıt maddesine olan ihtiyaç azalacağına, bilakis çoğalmı ştır.



Modern kağıt makinelerinin istihsal kapasitesi akıllara hayret verecek bir derecededir. Mesela, Amerikada mevcut fevkalade seri .işleyen kağıt makine­ lerinden yalnız bir tanesi, bir gü n de



500 mil uzunluğunda kağıt imal edebile -



cek bir durumdadır. Bu süratle çalışan kağıt makinesinden çıkan kaği t şeıit­



lerini bir kadem genişliğinde olmak üzere kesip, birbiri ucuna eklersek elde edeceğimiz uzunluk, 10 bin mil gibi muazzam bir mesafe teşkil eder. Bu mik­ tar, sadece bir makinenin kapasitesini vermektedir. Bir de ekseri fabrikalarda müteaddit, kağıt makinelerinin mevcut olduğunu da gözönünde tutarsak, bu miktann yüzlerce mil uzunluğa eriştiğini görürüz. Bu durum kağıt sanayiinin. ne kadar azametli, hayret verici bir endüstri şubesi olduğunu ifham ve ifade etmektedir. Sadece Amerika' da, 800 kağı t 300 den fazla da selüloz fabrikası vardır. ,



Keza, Kanadada da 100 kağıt, 40 da selüloz fabrikası mevcuttur. Buna göre, Amerika ile:I(anada, yirminci asır kağıtçıl ık dünyasının siklet merkezini teşkil etmekte ve



birlikte olarak dünya kağıt mahsulünün



% 60 ını istihsal et -



mektedirler. Kanadanın nüfusu



14 milyon bulunduğuna göre, Arnerikaya kıyasla, bu



memleketin en baştagelen bir kağıt ihracatçı memleketi olarak yeralması gerek­ mektedir. Gerçekten de bu böyle olup, Kanadanın milli gelirinin dörtte biri kağıt ihracatı yoluyla temin edilmektedir. Buna mukabil, Amerika muazzam



13 miktaıda kağıt istihsal etmesine rağmen, yine de ha.la kağıt ithal eden bir memlekettir. İthalatın geniş bir kısmını ,gazete kağıdı teşkil etmektedir. Ger ­ çekten Amerikadaki kağıt sarfiyatı miktannın dörtte biri gazete kağıdına ait bulunmaktadır. Amerika, bu ihtiyacının çoğunu Kanadadan temin etmektedir. Buna göre, Amerikanın kağıt imalatında



kullanılmak üzere senelik ihtiyacı



olan iki milyon tonun üstünde bulunan selülozun hemen hemen tamamı Ka­ nadadan ithal edilmektedir.



Kağıt istihliki



m·iktarları :



Amerikada, bir yılda şahıs başına isabet eden kağıt saıfiyatı miktarı



200



kilodur. Bu sarfiyatın gündelik miktan ise, yarım kilonun bir miktar üstünde­ dir. Buna mukabil, batı Avrupada şahıs başına düşen ortalama kağıt miktarı Amerikadakinin dörtte biri nisbetinde, doğuya doğru da daha düşk bir mik tardadır. Gerçekten doğu Avıupada şahıs başına düşen kağıt miktarı



12,5 kilo­



dur. Kağıt sanayiinin doğuş yeri olarak tanınaıı Çinde ise, halen şahıs başına bir yılda .isabet eden miktar, muhtemelen



1,5 kiloyu geçmemektedir.



Bir fikir vermek üzere, kağıt sarfiyatı bakımından ileri durumda olan- dün­ ya memleketlerinden bazılarına ait rakamlar aşağıda bildiıilrniştir. Nüfus başina düşen



kağit miktari (Kg.)



Amerika Kanada İsveç İngiltere Norveç İsviçre Avustralya Danimarka Yenizelanda



210 140 100 90 80 80 80 75 70



Batı Almanya



G5



Finlandiya



65



Demirperde gerisi memleketlerdeki yıllık kağıt sarfiyatı şahıs başına Rusyadaki ise



12



5 kilo,



kilodur.



Kağıdın kullanış yerlerinin çogalmakta olduğu ve bu meyanda; mesela, el­ biselik kumaşların imalinde tekstil maddelerinin bir ikame maddesi halinde kullnılması mevzuundaki gelişmeler de hesaba katıldığı takdirde Amerikada,



1975 yılında, halihazır sar­ 200 den 300 kiloya çıkacağı tahmin edilmektedir. Keza ka ­



şahıs başına düşen yıllık kağıt sarfiyatı miktarının fiyat miktarı olan



ğıt sarfiyatını gösteren bazı kullanış yerlerine ait rakamlarda yukarıda bildiri len ve fantezi gibi görülen tahminierin mantiki ve gerçek olduğunu isbat eder



14 mahiyettedirler. Mesela, Amerikada posta pulları için sarfedilen kağıt miktan takriben 1000 ton, resmi mukavele, bono, senet ve tahvilat gibi işler için 1000 ton, para basımı için 2000 ton, kartpostaUar için 6000 ton ve nihayet üzerin•



de kabartma pullan bulunan zarflar için de 10.000 ton kağıt sarfedilmektedir. Diğer çok enteresan bir misal olara da Amerikada 1942 yılında inşa edilen



U. S. S . Massachusetts harp gemisinin yapılması maksadı ile 100 ton kağıt har­ canmışhr. Bunun, yalnız



16



tonu plan ve proje kağıdı olarak kullanılmışhr.



Hür mi,lletler, dünya selüloz ve kağıt ihtiyacının % 90 nından fazlasını istihsal etmektedirler. İstihsal istatistiklerine bakıldığı zaman, elde edilen ra



-



karnların astronomik miktarlara eriştiği görülür. Yapılan enteresan bir tahmine göre, dünyada bir yıl zarfında istihsal edilen kağıt, şayet bir yarda



(0,9144 metre) genişliğindeki bir şerit haline getirilirse, 35 milyon mil uzakta bulu­



bu şeridin uzunluğu, en yakın yeri dÜnyamızdan



nan Merih gezegenine ulaşhktan sonra geri gelecek ve böylece, artan kısmı



da dünya çevresinde bin defa dolaştınlabilecektir. (Bu talıminin hesab edil­ mesinde kullanılan kağıt, yukardaki miktara dahil değildir.) Gazete



' -....



kağıdı :



...-�



-



·�....



Kanada; gazete kağıdı istihsali bakımından dünyada birinci gelmekte olup dünya gazete kağıdı ihtiyacının yansını imal etmektedir. Buna göre, diğer memleketler aşağıdaki şekilde sıralanmıştır : Milyon



Kanada



Amerika İngiltere Finlandiya



Japonya İsveç Fransa



6,5 2,0 0,7 0,7 0,6 0,5 0,4



Almanya



0,3



Norveç



02 0,2



İtalya



ton



,



Tekmil Sovyet Bloku me�leketleri ise, senevi bir milyon tondan az bir miktarda gazete kağıdı istihsal etmekte olup miktar bakımından, dünya istih salinin, ancak on ikide birini teşkil etmektedir. Dünya kağıt istihsaline %60 nisbeti ile iştirak eden Amerikada bu endüstri



için bundan yüz yıl önce, sekiz milyon dolarlık bir yatırım yapılmış olduğu ve halen bu miktarın 750 defa daha arttığı görülmektedir. Amerikada .kağıt



15



sanayii ile doğrudan doğruya ilgilenen 250.000 kişi, dolayısİ ile ilgilenenler ise bunun iki misli miktanna erişmiş bulunmaktadir. Kağıt endüstrisinin sağlam ve stabil bir bünye ve. kuruluşa sahip olması sebebiyle, her geçen yıl yeni yeni selüloz ve kağıt fabrikaları kurulmakta ve kimyager, mühendis ve endüstricilerin" sıkı bir işbirliği ile bu fabrikalarda daha seri işliyen, daha geniş tabakalar halinde kağıt imal eden makineler meydana getirilmekt e ve böylece, çok çeşitli maksatlar için' kullanılan kağıt tipleri istihsal ve imal edilmektedir. Kağıt endüstrisi bir memleket içerisinde zaman zaman vukua gelen eko nomik krizlerden en az ve en mutedil bir şekilde müteessir olan bir sanayi şubesi vasfındadır. Bu bakımdandır ki, bugün Amerikada bu sanayi, memle kete sağladığı ticari değeri bakımından · motör sanayii, et, çelik ve petrol sana­ yiinden ·sonra gelmek üzere 5. ci bi! baıika endüstri olarak tanınmaktadır. SEL0LOZ iSTiHSALINDE KULLANI LAN MADDELER VE BUNLARIN iŞLENMESi



İçinde yaşadığımız dünya, bundan yüz milyon yıl önce, tamamen sularla . kaplı idi. Bu bakımdan, mevcut bitkiler suya intibak etmiş, t�k hücreli, köh­ ten ve yapraldan ari varlıklardı. Fakat, zamanla kara parçalan gözükıniye ve çoğalmıya başlayınca, bu defa, su b itkilerin in bir kısmı kunımiya, diğer bir kısmı da karaya intibak etmiye başladılar. Daha sonraları, yüksek boylara sa­ hip bitki türleri gelişıniye başladı ve böylece, bugünkü bildiğimiz ağaç mey� dana geldi. Çağlar boyunca, dünyada diğer hayat şekilleri meydana gelmiş, gelişmiş ve fakat, muayyen bir ömür müddetini daldurduktan sonra, sönüp gitmişlerdir. Buna mukabil, ağaç daima bu geliş ve gidişi eri n seyircisi olmuş ve bugün dünya · üzerinde en eski canlı bir varlık olarak kalmıştır .



. Halen, dünyamızın en ya�lı, en büyük ve en uzun ağaçlan Amerikada, Ka­ liforn iya da bulunmaktadır. Bunlardan Sequoia Mamut ağacı 3000.- 4000 ya­ şında olup, Firavun un büyük ehramı ile yaşıt bulunmaktadır. General Sher­ man adı verilen en büyük ağacın çevresi 115 Feet, hacini de 600,120 Board Feet tir. ( 1 m3, 423,768 Board Feet). Founder's Tree denilen bir okaliptus da en yüks ek bir ağaç olup 1947 yılında yapılan bir ölçüme göre y üksekliği 364 . 'Feet olarak bulunmuştur. '



'



Biyolojistlerin ifadesine göre, dünyada 35000 muhtelif ağaç türü mevcut­ . tur. Bunlardan, sade bin çeşidi Amerika'da bulunmaktadır. Fakat, bu zengin çeşitlerin hepsi, ticari değeri haiz bir odun vermemektedirler. Amerika'ya has olarak, bunlardan ancak yüz çeşidi ticari bir değer taşımakta olup kırk adedi, yumuşak ağaç odunu türüne, mütebakisi de sert ağaç odunu türüne ait bul un maktadır.



16



Yumuşak ve sert tabirlerinin fiziki özellikle .bir ilgisi yoktur. Yumuşak t a ­ biri, daha ziyade iğne yapraklı ağaç odunlanna, sert ise yapraklı ağaç. odunla­ nna verilmiş bulunmaktadır. Kağıt endüstrisinde daha çok yumuşak ağaç odu­ nu kullanılmaktadır. Zira, yumuşak odıirıdan daha dayanıklı kağıt y apıla� i l­ mektedir. Bu bakımdan, kağıtçılıkta en çok kullanılan odun köknar, ladin tsuga ve çam türlerine ait bulunmaktadır. Son zamanlarda s ert odunların da kağıt is ­ tihsalinde kullanılmasında bir artış görülmektedir. Bunlardan muhtemelen ka­ vak, son zamanların en çok kullamlan bir türü.dür. Keza dişbudak, kaym, huş, kestane, akçaağaç, meşe gibi türler de bu maksatla kullanılmaktadır. ·



Kağıt mefhumuna v e i mali şekline geçmed en önce, odun ham maddesi­ nin mahiyetini umumi olarak incelemek faydalı olur. Buna göre, oduna ait bi ldi ­ gımız yanması, suda yüzmesi, bükülmesi ve çivi itmebilm esi gib i ve sathi vasıflarından başka daha ne gibi hususlan hakkında oryente olmamız icab edecekti r? Bu husus hakkında, kimyagerin fikrini sorarsanız, o si ze bunu şu formül­ lerle iza h etmeye çalışacaktır. CoHııOo



-



(C�Hıo05)n- CoHıoO•



Bu formüller, filvaki araştıma yapan bir kimyager için değer ve mana ta şırsa da, bizzat makine başmda iş alan şahıs için, pratik bir kıyınet ifade etmiyecektir.



Bununla beraber, odunun kimyasal bileşimi hakkındaki bilgi bize selüloz vii kağıt istihsalinde kullandığımız ham madde hakkında sarih bir fikir vermiş olacaktır. Bu bakımdan mevzuu, yalnız popüler bir görüşle ifade e tmek sure­ tiyle yetinmek icap etti ği takdirde odun, % 50 selüloz, %30 Lignin ve % 20 karbonhidrat, protein, reçine ve yağlardan terekküp eder d iyebiliri z. Hatta, pratik bir kağıt imal atçısı için, oduna ait iki me fhumu, selüloz ve lignin i bil­ mesi dahi kafidir. Gerçekten odun ham maddesinin kağıda ink ilap eden kısmı, sadece selü



-



17



loz m adde s i dir . Selüloz, sayı s ı z ve insan s açı nd an daha ince lifl erden terekküp etmekte olup, u zun l ukl ar ı milimetre ile ölçülmektedir. S elü l oz liflerinin uzun lukları ise kalıri lıklarının takriben yüz misli kadardır. Lignin maddedir.



ise, selüloz l ifl e ri n i



y e k d iğ e r i n e



b a ğl ı ya n



Bu maddey e bir n evi tutkal n azanyla da



mü r e kk ep



bir kimyevi



bakılabilir.



Odundan bir çok t al i m ahsuller de el d e edilebilir. Mesela, terebantin, çı­ ra y a ğı , katran, hayvan yemi m ay a l a rı , vanilin, nitroselüloz, etil ve metil alkol gibi. Fakat, pra t i k kağıt imalatçısı bu maddelerle iş tigal e tm ez. Ağacın her kı smı kimyevi bileşikler b a kı m ı n d an yekdiğerine bir benzerlik gö s t e rm e sin e rağmen, fiziki özellikleri, türden tür' e, ağaçtan ağaca ve hatta , aynı ağacın muhtelif kısımları arasında da değişiklikler göste rm ekte dir.



·



Buna göre; m e s ela selüloz lifleri, odunun öz kı s mın d an itibaren takriben ellinci ya ş ı n a kadar bir artış göstermekte ve dah a sonraları da önemli bir artış kaydedilmemektedir. B ö yl e c e ağaçtaki en uzun liflere 10-20 · k ad e m yüksekliği arasında rastlan m akta ve bu ik i noktanın aşağı v e yu k arı s ı n da ki liflerde bir kısalık mü ş ah e d e edilmektedir. Keza yumuşak odunların lifleri, sert odun lif­ le ri nd e n riıutlak sure tt e uzu n dur . Ayrı ca , ru t u b e t li ve sıcak bölge l e rde yetişen ağaçlarda büyüme .sür'atli o l a ca ğı nd a n , odun lifleri daha k.aba ve fı rç amsı , buna mukabil, kuru ve s o ğ u k bölgelerde ise, yavaş büyüme sebebi ile daha sık! ve i n ced i r . Btİndan anlaşılacağı üzere, odun homojen vasıfta bir madde değildir.



S elülo z f abrik al a rı , fil v a k i ç eş it l i evsaftı haiz ve değişik bölgelerden temin e dil m iş bulunan o d un ham maddesi istimal ederlerse de elde edilen nihai mah­ sulün özel kullanış yerlerine sahip · bulunması dolayısiyle bu n l ard an bazıları iyi b ir ambalaj ka ğ ıdı diğer bir kı s m ı da yazı ve baskı k a ğ ı tları y apı lm a k su­ retiyle değerlendirilırler.



18 Selüloz odununun



tabi



tutulduğu muamele şekilleri :



Ormanda selüloz oclumı olarak hazırlanan materyal, ka.ğıt fabrikalarına bunların kuruluş y erleri n e göre - su veya kara yollariyle nakledilirler. Doğ ru � dan doğnıya su kenarında kurulmuş olan fabrikalarda selüloz odunu yekdiğe­ rine bağ,larımış tomruklarla çevrelenmek suretiyle teşkil edilmiş bir n evi ha vuzlarda toplanır ve gerektiği takdirde bu havuzlardan fabrika ya sevedilir: -



-�.::ö!...



.. _:-_



·�---



Su kenarında kunılı:tıamış olan fabrikalarda ise selüloz odunu depolarda istif edilir. Umumiyetle depolarda bol miktarda ihtiyat selüloz odunu bulun­ durulur . Zira gerek ormandaki katiyatta mevsimin bazı anormal şartlar arzet"



19



mesi dalayısile nıkua gelen bir inluta gerekse nakil işlerinde çeşitli sebeplerle meydana gelen aksaklıklar dalayısile fabrikanın ham madde eksikliğine düçar olmaması bakımından bu tedbire riayet edilir.



·



Selüloz odunu fabrikasyandan önce soyulmaktadır. Kabuk soyma ya or­ manda yahutta fabrikada yapılmaktadır. Tomruldarın daha ormancia iken so­ yulması öteden beri bilinen eski· bir metotdur. Buna mukabil bilhassa sert odunlarda tatbik edilmekte olan kimyevi soyma arneliyesi oldukça yeni bir metoddur.



Bu metod ağaçlara balıarda besi suyu ceveh1n ettiği sıralarda kambiyum ,



tabakasına sodyum arsenit zerk edilı'nek suretile tatbik edilmektedir. Kabuk­ lar bu kimyed maddenin tesiriyle aynı yıl içerisinele gevşemekte ve böylece kolaylıkla soyulabilmektedir. Fakat kabukları kolayca soyulamıyan mesela dış­ budak gibi bazı ağaç türlerinde bu kimyevi muamele istenilen tesiri yapama­ maktadır. Bu metodun diğer bit mahzuru da ekonomik bakımdan· bazı zararlı



20 neticeler vermesidir. Ş ö y l eki bazan bir yıl içerisinde ya nlı ş tahmin ve hesap yü zünden lüzumundan fazla ağaç gövdesi k imy evi m u ame l eye tabi tutulmak­ ta ve bunun zararlı bir neti�esi olarakta dikili gövdeler kuruya rak bozulmak­ tadır. ,



� w Çok mik t ard a büyük tomraklar istihsal eden Amerika gib i m emleketl erde soyulması hidrolik bir basır:i"ç vasıtası yla yapılmaktadır. Bu metoda göre bir inç kar eye takriben_I000-1500 pound gelen bir basınçla pü skürtülen su tazyiki sa ye s ind e kabuklar sür'atle soyul ab i lmektedir kabukların



.







Bir de en çok kullanılan kabuk ·soyma tertibatı olan dönen silindir şekliil­ deki kab uk soyuc ul ar mevcuttur. Tomruklar bu kapl ara sevkedilmeden önce yumuşatılmalarını sağlamak m�ksadıyla içerisinde sı cak · su cereyan eden ka-



·



21



nallardan geçirilmektedir. Bu kanallar kongret materyalden yapılmış olup içe­ risinde fabrikada kullanılan ve henüz sıcaklığını muhafaza eden ,artık suları akmaktadır. Bu muamele sonunda tomrukların kabukları hem yumuşamakta hemde üzerelerindtnki sathi kirlerden temizlenmektedir. Selüloz istihsalinde kullanılan odunlar umumiyetle 8 kadem uzunluğunda olduklarından ve kabuk soyma silindirleri de daha kısa odunların kabuklarını soyabilecek şekilde yapılmış bulunduğundan odunların boylarının 4 kademe indirilmek üzere kesilmesi icap etmektedir. Bu sebeple selüloz odunları soyma silindirlerine sevk edilmeden önce yuvarlak destelerde 4'er kadem boyda ol­ mak üzere kesilirler. Böylece hazırlanan odunlar döner silindirlerin giriş yeri­ ne müteharrik kayışlar vasıtasıyla nakledilirler. Dönersilindirler her iki tarafı açık, çelikten mamul, 12 kadem çapında ve 45-50 kadem uzunlukta olmak üzere imdi edilmişlerdir. Döner silindirler ma­ karalar üzerinde dönen çelik tellere oturtulmuş vazl.yettedir. Silindirler, çevre­ si boyunca geçirilmiş ve motörle tahrik edilen zincir kuşaklar vasitasıyla dön­ dürülmektedir. Silindirin her ikibaşı açık olup, kabuklu selüloz odunlan bir tarafından serbestçe girip diğer baştan kabuksuz olarak çıkmaktadırlar. Silindire dahil olan odunlar silindir boyunca mesafe kat ettikleri sırada yu­ varlanmakta, yekdi ğe rine sürtünmekte, çarpmakta ve bu hareket dakikada se­ kiz- dokUz defa tekrarlanmaktadır. Tomrukların kabuklar ı silindire dahil. olma­ sından itibaren' onbeş veya yirmi dakika içerisinde tamamen soyulınaktadır. Gövdelerden ayrılmış olan kabuklar silindirin yarıklarından düşerek mü­ teharrik kayışlar üzerinde toplanmakta ve buradan da muharrik kuvvet kaza­ nında yakıt maddesi olarak kullanılmak üzere ocaklara sevkedilmektedir. (



Kabuk



Hu�D(rllc Kuv.vel



')



5ol)ma Silindiri



Silindirlerden geçerek kabukları soyulmuş olan s,elüloz odunları bunu mü­ teakip yongalama makinelerine sevkedilmektedit. Odunlar, yonga makinelerin-



de muayyen



ve ınütecanis boyutiarda oıınak üzei·e



parçalanınaktadır. Yonga



makineleri, içerisinde dönen bir tekerlek üzerin � yerleştirilmiş çok keskin bı­



çaklar � ihtiya eden Ye üzerinde çelik bir mahfazası bulunan bir



tertibattır.



Selüloz odunları takriben kırkbeş derecelik bir açı teşkil etmek üzere yon­



galama makinelerine dahil olarak hı zl a dönen ve bıçaklann yerleştirilmiş



bu­



lunduğu safihaya çarparak şaşılacak bir sür' atle yonga haline ifrağ, ·edilmekte­ dir. Tomru/;!ar



Yongo.



Disk



Selüloz istihsali anıeliyesi sırasında kimyevi maddelerin pışırme



da yongalara



esnasın­



iyice nufuz edebilinesi bakunından yongal � rın lif istikametindeki



boyutunun önemi



vardır.



Kimyevi maddelerin nüfuz etme istikameti ise daha



ziyade liflerip boyunca olan kısmıdır. Böylece elde eelHen yöngaların



-



büyüklüklerine göre ayırt edilebilme-



·



23



leri bakımından - kalbudardan geçirilerek elenmeleri icap etmektedir. Kalburlar üç kadenieli veya gözlü olarak yapılmaktadır. Kalburlar çalka­ ma tertibatmda olduğu gibi sarsıntı temin edecek mekanizmaya sahiptirler. Kalbudardan en üstte ol a nını n elelikleri geniş olduğu için eleme esnasında bunların üzerinde büyük yongalar kalmaktadır. Esas kullamlabilir durumda olan yongalar ise, orta göze geçerler. Otta gözden ele toz halinde olan talaşlar alt kısmc.la olan göze geçer bu kısımda delik mevcut değildir. Birinci üst gözde biriken kaba ve iri yorıgalar normal boyutlara irca edil­ mek maksadile tekrar yongalama makil'lelerine ve burada küçültülmüş yonga­ lar ise yeniden kalburlara sevkedilir. İnce daneli ve toz halinde olan aksam da y akıt maddesi olarak kullanılmak üzere ocaklara gönderilir. "1



Selüloz istihsaline elvedşli ·ve uzunlukları 3" /8 ile 3" /4 olan yoııgalar kanal elevatörlerle pişirme kazanının üst kısmına yerleştirilmiş bulunan depoya sevkedilir. Bu yon g alar depoda fazla hekletilmez ve bir iki saat sonra lif haline kalbedilecekleri kazanlara boşaltılır. şeklindeki



Bugün gerçekleşerek el ile tutulur bir materyal haline gelmiş bulunan ka­ ğıdın odundan istihsal edilebilmesi keyfiyeti bundan yüz yıl önce bir hayal olarak telakki edilmekte idi. Gerçekten eskiden muazzam gövdeleri ku;a biı zamanda yonga baline getirebilecek kuvvet ve kudrete sahip makine ve vası­ taların mevcut olmayışı bu işi tehayyül ettirme:v,e bile imkan bırakmamak­ t ay ken bugün bu ameliyeyi modern makineler kolaylıkla yapabilmektedirler.



Bu bakımdan kağıt ınahsulu gerçekten insan elehasının. harika bir yaratığı modern endüstrinin bir eser i olarak telakki e dilmeye şayandır. Fakat bir· an düşünürsek bütj.in bu modern teknik ve sür'at çok yavaş ve sessizce büyüyüp gelişen ve gerçekten tabiatın bir harikası olan ağaçla mukayese edilirse çok z::ıvallı ve basit kalır.



ve



KAGIDIN TARiHÇESi ·Gerek eski gerekse yeni dünya üzerinde yaşıyan millerler arasında en seri ve en mükemmel bir ş�kilde dünyamızda olup bitenlerelen haberdar olan mil­ let hangisidir diye bir sual varicl olursa bunun· Kuzey Amerika'lılar olduğunu söylemekle mübala · edilmiş olrnıyacaktır. Gerçekten Amerika bombardıman ed.ercesine ve dünyanın başka bir ülkesinde rastlammyan sü.r'at ve kesafette yayınlanan el ve cep kitaplarına, bültenlere, aylık ve yıllık periyodiklere, maga­ zinleı·e ve gazeielere sahip bulunmaktadır. Bu çok çeşitli vasıta ve imkanlar­ dan bilhassa gazeteler sayesinde dünyada olup biten her hadise ve aktüalite hakkında sür'atle bilgi edinmek imkan dahiline girıniş bulunmaktadır. Bu ha­ iikulade hizmetin ifası şüphesiz ki, bu işte mutavassıt bir rolü olan kağıt saye­ s in de mümkün olmaktadır. Kağıdı bugünkü mütekamil durqmuna getirmek



24



için insanlar 20 Asır b oyunc a uğraşıp didinmişler lini nih ayet bir gerçek ha l ine getirmişle rd ir .



Ye



b öyle c e



asırların haya·



Gerçekten kağıdın tarihi ikibin yılın a kadar eskidir. lik kağıt Çin'de Ts'ai -Lun tarafın d an imal edilmiştir. F a kat , işin hakikati araş tırı lır s a bu zat kağıdı ilk y a pan bir insan o ğ l u olmasına rağmen kağ ıdı n ilk im al c isi , insandan ziya­ de böcekler ve bilhassa a rıl ar d ır .



Gerçekten arılar bu işi kağıdın imalinde old u ğ un da n çok daha kolay bir bir şekilde başarqıaktadırlar. N i teki m anlar evvela odunu kazıyarak bir un haline ge tirm ekt e sonra da, bizatihi kendi imal ettikleri yapıştırıcı m add eyl e de karıştırmak suretiyle kağıt e lde edilmesinde ( M ih ani ki odun hamuru) adını verdiğimiz maddeden imal edilen selüloz haline ifrağ etmektedirler. Kağıt, orta .çağda t amami le eski, yırtık, kull a n ı lmış ve çul halindeki ma­ teryal den yapılmak ta idi. Bu bakımdan kağıtçılık sanayiinin inki ş afı bu gibi ham ma dd eleri n mevcudiyetine b ağl ı k alıyo r ve gerekli olan gelişmeyi göste-



remiyordu. Bu se bepl edir ki,



ka ğıt



sa nay iinde bu m a ksat için kullanılmaya



elve riş li evsaf bakımından müke mm el ve ekonomik de ğeri haiz olan bir ham m addeye şidd e tle ihtiyaç duyulmakta idi.



Bu na ra ğmen Fransız ilim a dam ı olan



Rene de Reaumur'ün



bü problemin



·



25 çözülmesi hususunda endüstri alanında serdettiği fikir ve mütalaaların -gerekti­ ği şekilde bir akis bulamayışı çok garip bir keyfiyet olarak kayda değmekte­ dir. Nitekim Reaumur, 1719 yılında bir yazısında şöyle yazıyordu: «Amerikan arıları mükemmel bir kağıt yapmak suretiyle bize bu hususta bir örnek vermektedirler. Arılar bu örnekleriyle bize alelade odundan



elde



ettikleri liflerle çul ve kaput gibi maddeler kullanmıya lüzum kalmadan bir kağıdın nasıl imal edilebileceğini göstermekte ve öğretmektedirler.» Reamur'ın bu mühim müşahedesi İngiliz kağıtcısı Matthias Koops'ın



sa­



dece odundan imal edilmiş olan kağıt üzerine bastığı bir kitabın yayınlandığı



1800 tarihine



kadar tatbikata intikal edememiştir.



Koops



aslında sağlam



bir karaktere sahip çalışkan bir tatbikatçı olmasına rağmen başlı başına bü­ yük bir önem taşıyan keşfiyle endüstriciler nezdinde layık olması gereken tak­ dire mazhar olamadı. Eskiler, yine de yüzyıllar boyunca alıştıkları yolda de­ vam etmekte israr ettiler. Yalnız başına kalan Matthias Koops sadece 17'ci .. yüzyılın en büyük bir kil.ğıtcılık kaşifi ünvanını ibraz etmiş olmasına rağmen iflas etti.



1839 yılına kadar mihaniki odun hamurundan kağıt imaline ait her hangi bir teşebbüsün ve gayretin sarfedilmediği görülmektedir. Bundan sonra Kana­ dalı bir genç olan Charles Fenerty'nin 1844 yılında «Chafing» makineleriyle bir denemeye giriştiği ve veraka halinde kağıt imaline muvaffak olduğu tes­ pit edilmektedir.



Friedric.h Got:tlob



llka koDina aılctrdr.



Bu şekilde, bir mUamele görmüş olan odunlar - yumuşamaları dolayısiyle -



paralama makineleri!Jde fazla bir sürtünmeye ve binnetic e yüksek bir miktar­ da ısınmaya maruz kalmadan



öğtülebilmektediı:ler. B undan



başka, öğütme_.



arneliyesi için fazla bir enerj i sarİma . lüzum hasıl olmamakta, randıman ve



mukavemette bir artma görülmeinektc ve n ihayet mahsulün suyu geçirme ka­



biliyeti de yüksek birdereceye erişmektedir.



KRAFT V E SODA S E L 0 LOZU Or taçağın önemli sanatkarlarından olan çömlekçilere çok şeyler borçlu ol­



duğumuzu bilenimiz bugün pek azdır.



Onlar, bugünkü anlamıyla çömlekçi



olmaktan ziyade, eskinin , simyageri adıni verdiğimiz, zamanımızın kimyagerle­



riydiler. Simyagerler devirlerini daha çok, adi madenieri altın veya gümüşe çe­



virmenin yollann ı aramakla doldurmuşlardır. Her ne kadar onlar bu işte mu­



vaffak olamamışlarsa da bugünkü modern kimya ilminin başlan ğıcını kurma-



35 ları ve nüvelerini



ki kazanmışlardır.



atmal an



ba kı mından tarih n ezdi n de yin e de şerefli bir mev­



Dünyada, halen mevcut b üyük endüstri kol l arı nın ecdadı simya ger l e r ol ­



muşlardır, denilse, mübalağa edilmiş olmaz. Bu meyanda, kağıt endüstrisinin gelişmesinin baş arnili de yine kimya ilmi olmuştur.



Kağıt endüstrisi, 18. ci yüzyıla kadar, ha� maddesinin sadece çul ve p a - ·



çavra gibi eski materyal olması dol a y ı siyl e ,



gayet ağır



adımlarla ilerlemiştir.



Yıllar boyunca aynı monoton ve bozuk ahenkli bir ses ağızlarda ınırıldanmış



durmuştur. «Çul ve paçacradan kağıt y a pılır . Kağıt para geti rir . Banka para­



ları doğurur. B ankalar, ödünç para ve kredi v erirl e r . Ödünç par a krediyle ya­ şıyanları n miktarını çoğaltır, kredi alanlar da çul ve paçavra temin e derler .»



y



Niha et, kimyagerler işi ele almışlardır. B unların gayret ve himmetleriyle



kağıt endüstrisinde mevcut ham madde engeli ortadan kaldırılmış



ve bu



sa­



n ayi için bol ve elve ri Ş li bir ma d d e olan ağaç ve onun mahsulü olan odunup. se­



lüloz istihsalinde kullanılması imkan dahiline konulmuştur. Bunun fayd a lı



netice s i olarak da bu sanay i d e olanc a · h ı z i yle i l erl e me ve g elişmel er meye başlanmış t ı r.



.



·



bir kayded i l -



:'JogiiJ Yongola rı



.S oda. 1 851



Soda



metodu :



Soda metoduyl a



selüloz istihsali



185 1 yılında Hugh Burgess ve Charles



Watt isimlerindeki iki İn gilizin söğüt odunu talaşlarını sodyum veyahut po ­



ta s yum hidToksit içerisinde kaynatm a lari yle başlamıştır. Bu deneme ile dün­



yada ilk defa olarak odund an kağ ı dın ham maddesini teşkil eden , kimyevi se­



lüloz istihsali başhımış bulunmaktadır. Fakat, kimyevi selüloz istihsalinin ge­



n işletilip ticari bir salahiyet a lmas ı keyfiyeti ,



bu işin mucitlerine kendi memle ­



ketlerinde n asip olmamıştır. · Şöyle ki, Burgess 1854 s enesinde Amerika'ya hic­



ret etmiş ve m eto dunu orada geliştirmi ş tir. Burgess, metodun yeni tatbikahn ­ da, açık kayna tma kabı yerine, b uhar basınçJı kap, söğüt talaşları yerine de



kavak talaşları kull a n m ış t ı r. Ameliyeyi dah a iktisadi bir hale getirmek maksa­



d iyl e de



kullanıl a n kiinyevi maddeleri kİsmen geri kazanabilmenin yollarını



36 araştınnıştır. Bunun için de i st ih s al sırasında kullanılan kimyevi çözücü bir bu­



harlandırma a rn eliyesine tabi tutularak suyu hertaraf edilmiş geride kalan



odunun o r gani k maddelerinden bir



kİ smını teşkil ed en



ve



aksam da yakılmak su­



retiy le izale edildikten sonra elde edilen kimyevi m add e yeni istihsald e kul,



lanı l ma y a



hazır



bir duruma getirilmiştir



·



.



Kavak Yor.ç alart



S oda. 1854



Kraft Sel ülozu : Ad emoğlu, düşünen bir varlık olması dolayısiyle bulduğu ile hiç bir



man yetlnmemiş



fedegelmiştir.



ve daha



za



-



mükemmelini ortaya koymak içi n daima gayret sar ­



Nitekim ·hu cihet, selüloz ,



Bir Alman kimyage ri olan Dahl,



1889



y



İstİhsalinde de



varlığını göstermiştir.



yılında soda metodiiiıda kullanılmak



üzere daha ucuz kimyevi madde i bulmak iÇin araştırmalar yapmiştır. Nite­



kim, o zamana kadar, soda m etodunda kull anılan kimy e vi madde Le Blanc m e toduna göre,



ham



Na2 S04



y ahutta



Glauber tuzu



denilen



Na:ıS04



10 H20



37



dan elde edilmekte idi. B u maddeler i s e , bazı göllerin sahillerinde tabii bir şe­



kilde mevcut idi.



Dahi ise Le Blanc metodunu bir tarafa bırakarak ham sodyum sulfah doğ­



rudan doğruya kullanmış ve bunu pişirme kaplannda sönmüş kireç ile mua -



ınele etmek suretiyle· daha müessir bir kaynatma çözeltisi elde etmiştir. Böy



-



lece Dahi tarafından kullanılan . çözücüele sodyum veya potasyum hidroksitte mevcut olmayan ve ham sodyum sulfattan elde edilen sodyum sülfid Na2S bu­



lunmakta idi. Bu kim yevi madde ise, çözeltinin tesir şiddetini firenlemek su ­ retiy'le, odun lifleri üzerine daha mutedil bir etki yapmasını



sağlamakta idi.



Böylece önceleri tatbik edilen soda metoduna nazaran daha muk.avim bir şe­



lülozun elde edil mesi imkan d ahilin e girmiş bulunuyordu.



� � /{ rart Kv v v e l ve m u lc a ve m e l Ifade eder



M ukavemet



vasıflarının üstünlüğü do ­



layısiyle bu tip sellüloza kraft selülozu de -



nilmiştir. Esasen kraft kelimesi Almanca ve 1sveççede dayanıklı , mukavim man asma gel ­



mektedir.



Kraft selülozuna



ayn ı



zamari da ( sülfat



selülozu) da denilmektedir. Bu tabir selüloz



istihsali ameliyesinde sodyum sulfat kimyev]



maddesinin miştir.



kullanılması



sebebiyle



veril -



Kraft selülozu tarihinde önemli bir mev­



kii olan Dahi kendi vatanı olan Alınanyada



bir kraft selülozu fabrikası kurınıya başlamış



ise de yeter derecede mali kudrete sahip ol­ madığı için bunu tamamlamıya muvaffak ola mamış



ve bu sebeple



nekli mekan etmiştir.



1891 yılında lsveç'e



38 Makine ve tesislerde büyük bir değişiklik yapılmaya ihtiyaç hasıl olmaması



bakımından, soda metodundan kraft selülozu istihsaline geçiş zor olmamiş ve böylece, soda metodu ile selüloz istihsal eden bir çok fabrikalar, kraft selülozu



elde edebilecek şekilde tesislerinde değişiklikler yapmışlardır. Soda metodu da



bu sayede yeniden bir canlanma imkanı bulmuştur. Zira, alelade tuzun elektro­ litik bir ayırmaya tabi tutulması neticesinde soda metodunun beyazlatma arne­ liyesinde kullandığı klor ile kaynatmada kullandığı sodyum veya potasyum hid­ roksidin tali bir mahsul halinde elde edilmesi mümkün olmuş ve böyiece, soda



metodu, bu tali mahsullerin sarfedilebileceği bir metod haline gelmi ştir.



'



Soda metodundan kraft metoduna geçmek suretiyle selüloz istihsal eden



ilk fabrika, Kanada'da Quebec'de, buna paralel ölarak da Amerikaka'da Roa­



noke, Rapids, Virginia'da kurulmuştur.



Sel üloz istihsa l i nde odu nu n hazırlanması : Selüloz istihsali ameliyesinin ilk safhasını odunların kabuklarının soyulması



teşkil eder. Bu ameliye, kesilmiş ağaçların , daha arınanda iken kabuklarının el



ile kullanılan bazı aletler yardımiyle soyulması, yahutta dikili gövdelere sod -



yum arsenit zerkedilmek suretiyle, k İmyasal yoldan kabukların düşürülme�i su­



retiyle tamamlanır. Bun y nla beraber, kabuk soyma işi halen kağıt fabrikala rında mevcut ve yüksek su basıncı veren makineler, yahutta döner kabuk soy­



ma m akineleri yardımiyle yapılmaktadır.



Tomruklar, kabuklarının soyulmasım müteakip yonga haline getirilir. Yon ­



gaların, odun un lifi istikametinde olmak üzere mütecanis . bir uzunlukta elde edilmesi, bilhassa önemli bir husustur. Lif istikametinde olmak üzere elde edi­



len yon galara, içerisinde bilahare pişirilecekleri kimyasal maddelerin nüfuzu,



liflere ilk istikamette elde edilen yon galara nazaran , on üç defa daha fazla ol -



maktadır. Buna karşılık, liflere dik istikametteki yonga boyutları, önemli bir



husus teşkil etmez. Boyutlar bakımından pişirmeye tabi tutulacak olan yonga­



larla patates arasında bir benzerlik kurulabilir. Nitekim , patates püresi yapılıi­



ken ezilen patatesler �arasında yumru kısımların kalmaması · için, patatesleri pi­



şirmeden önce, bunlar� n inütecanis bir kalınlıkta kesilmesi icap etmektedir. Du­ rum , odun yon galarının hazırlanmasında da ayni şekildedir. Buna göre, pişme­



yen yongalaıın mikdarını asgariye indirmek ve nihai mahsulü mütecanis bir



duruma getirmek maksadiyle çok küçük ve çok büyük boyutlarda bulunan yon ­ galan elekten geçirmek suretiyle hertaraf etmek gerekmektedir. M aksada elve­ rişli görülen yongaların uzunlukları



3/8" - 3/4" arasında bulun maktadır.



E lekten geçirilmiş olan yon galar transportörler içerisinde olmak üzere, pi­



şirme kazanına kolayca boşaltılabilecek bir şekilde bu kazanın Üst kısmına . taşınır. .



'



"



Odundan selüloz istihsaline ait prensipierin . anlaşılabilmesi bakımından



orlunun bünyesi hakkında kısac a bir bilgiye sahip olmak iktiza etmektedir.



39



Botanik ilmi yönünden , halen otuz beş bini aşan bitki türü mevcut ol up bunların bir çoklanndan selüloz istihsali mümkün görülmektedir. Bununla be­ raber, bunlardan halen pek azından selüloz elde edilmektedir. Selüloz, daha ziyade, lifl �rinin uzunluğu bakımından Çam, U.din .Je Göknar gibi yumuşak . odunlardan elde edilmektedir. Keza Kavak, Kayın, Huş, Akçaağaç, Meşe ve Kestane odunlarından elde edilen selülozda muayyen tipteki kağıtlann imalin­ de kullanılmaktadır. Son yıllarda, kağıtçılık tekniğinde vukua gelen gelişmeİ er sayesinde, sert odunların da bu sahadaki kullanış imkarıları a rttırılmış bu­ lunmaktadır. Yumuşak odunlarla sert odunların kimyasal bileşimleri arasında oldukça önemli farklar mevcut olmakla beraber, bu husus daha ziyade, odun kimyası ­ nın naza:riyatı bakımından tetkike şayandır. Yumuşak odunların bileşiminde % 50 selüloz, %SO lignin ve % 20' karbon hidrat, protein, reçine ve yağlar bulunmaktad1r. Kağıt imalind e, asli maddeyi selüloz teşkil etmektedir. Selüloz maddesi namütenahi sayıdaki. liflerden teşek;kül etmekte olup, insan saçından daha ince ve uzunlukları da ının'nin 2/4'ü nisbetindedir. Bu lifl e r, yekdiğerlerine lignin adı verilen kompleks bir madde tarafından tutturulmuştur. Lignin maddesi böylece bir ·nevi yapıştıncı vazifesini gö rmektedir. Kimyevi selüloz istihsali ameliyesi sırasında, selüloz li(leri, kımyasal mad denin muayyen konsantrasyondaki çözme nisbetinde ciddi bir şekilde tahribe uğramaksızın bu yapıştıncı lignin bağından ayırtılabilmektedir. · Bugünkü anlamıyla selüloz istihsalinin hedefi sür'at ve ekonomi prensiple­ ri olduğuna göre, buna erişmek - için nasıl bir metod ve ameliye takip edildiğini bilmek icap edecektir. Kraft Sel ü lozu :



Yukarıda bildirildiği üzere, soda ve kraft selülozunun elde edilmesini sağlayan allgıJi selüloz istihsali meto­ du bugün için ekonomik değeri ba kırnından en tanınmış bir metoddur. Odunun pişirilmesi ameliyesinde kul­ Ianılan kimyevi maddeler, tekrar geri kazanılmak suretiyle yeniden kulla­ nılabilir. Kimyasaf maddeler 1 - Pi­ şi_rme ameliyesinde, 2 --:- Tekrar geri kazanılmada, 3 Çözeltinin hazır lanmasında kullanılır. Sellü.loz istihsali aıneliyesinin çe-



. �.



� - �· - .i- .



40



şitli safhalarında kimyasal çözeltinin bileşimi değişmektedir. Selüloz imalat, çıları bu üç çeşit çözeltiyi renkleri bakımından ayırt ederek isimlendirrnekte dirler. Buna g öre çözeltiler :



,



1



- Beyaz çözelti



2 - S iyah çö ze l ti 3 - Yeşil çözelti



adını



almaktadır.



B eyaz renkteki



liflerini açığa



çeviri r .



pişirme çözeltisi odunun lignin b ağlarını çözerek selüloz çıkannaya yarar. Çözeltiye geçen lignin, bunun ren gi ni siyaha



Kimyevi maddelerin geri kazanılınası arneliyesi esnasında, siyah çözeltide, ki lignin yakılır ve · neticed � , y an mayan kinıyevi maddeler . kül halinde bakiye olarak kalır. Bu madde, şayE(t suda çözel tilirse, bu takdirde, yeşil çözelti mey dana



gelir.



.



.



·



Üçüncü kaderneyi teşkil eden çözeltinin hazırlanma safl1asında, yeşil çö � zelti aktifleştirilerek, beyaz çözelti haline getirilir. Böylece, elde edilen beyaz �özelti de yeniden pişirme am eliyes inde k u lla nı l ır .



Kraft selülozu



is tihsalin de üç



şit ham madde kullanılmaktadır.



çe­



ı - Odun yongaları da



2



-



Sodyum sulfat Na2S04 ( So­



metodunda



sodyum



Na2COs kullanılır) .



3



-



karbona t



Kireç taşı CaO.



Evvela, odun yon gaları beyaz çözelti yardımıyla istenilen derec�­ de pi§irilir. B u ameliye sırasında çö .



zeltideki aktif bir



kimyasal maddelerin



..



kısmı sarfedilir. Bunu . müteakip, ikinci ham madde olan sodyum sulfat, si ­ yalı ç Özeltiye kahlmak . suretiyle kiy ın a s al maddelerin ge ri kazanılması arneli ­ sine başlanır. Bundan maksat, pişirme arneliyesi sırasında harcanan kimyasal . maddeyi telafi · etmektir. Üçüncü kaderneyi t eş k i l eden çözeltinin hazırlanması safhasında ise, yanmış kireç i lave edilmek suretiyle çözelti, orijinal hale, yan i beyaz çözeltinin haiz olduğu d uruma ge tirili r .



.



Kraft s e lül oz ıi istihsali arneliyesi neticesinde, üç çeşit mahsul elde edilir. ı - S e lü l o �



,



2 -



Buhar,



3



Kireç çözeltisi.



-



41



Şöyle ki : Pişme arneliyesi son � erince, odun yongalaq küçük selüloz liflerine ayrılmış olur. B u lifler, siyah çözeltide, himlan zayıf siyah çö zelti ve sonra da suyla yı­ kamak suretiyle ayırtıhr. Böylece, yıkanmış olan lifler süzgeçlere sevkedi lm ek suretiyle tam bir şekilde pişme miş yongal a rla budak �e yabancı materyald�n tefrik edilir. İçerisinde n selüloz lifleri ayırtılmış olan siyah çözelti y ak ı larak buhar elde edilir. Yanma sonunda, meydana gelen lignin, yakıt olarak kullanılır. Kimyasal maddeler ise, fmnın dip kısmına, erimiş bir kül halinde akar. İşte bu · kül, suda çözeltildiği takdirde, ( yeşil çözelti) denilen çözeltiyi meydana getirir .



Kraft selülozu istihsalinde meydana gelen üçüncü madde sönmüş kireç olup çözel ti elde etme safhasını ı'ı bir bakiyesini teşkil etmektedir. Sö n müş kireç, ye­ şil çözeltiy e, yanmış kireç ilave edilerek aktif bir hale getirilmek suretiyle be­ yaz çözelti elde . dildiği sırada, dip kısma çöken bir mahsuldür. Aktif b ir du­ rumda olmayan bü kireç mahsulü, bunları ocaklarda yakmak suretiyle yeniden aktif bir şekile s o kulur. Bu duruma gelmiş bulunan kireç tekrar kullan� lmak üzere fabrikasyoil sistemine dahil edilir. ·



.



Sel ü l oz Fabri kasyon.u:



Kraft selülozu istihsalinin prensiplerini kısaca gördüktım sonra şimdi de ticari mahiyetteki selüloz fabrikasyonuna ait safhaları aynı şekilde tetbik et­ m.ek mümkündür. Selüloz istihsaline kaynatma ve pişirme ile b aŞlanır. Kaynatma ve pişirme, selülozcuların Digester dedikleri basınçlı kaplarda yapılır. Bu kaplar ya· döner yahutta sabit bir şekilde olup içerlerine kırk ton odun talaşı alabilecek kapasitedirler. •



·



D1ges ler



Br;$t1llma ierlilxıllt



Jsıhil /rozan



Koz.on



Talaşlar kaza n a doldurulduktan



sonra



"



harcanacak



ol a n siyah çöze lti n is-



42



betinde olmak üzere - binlerce galon mikta nı:_;ı daki beyaz çözelti buna ilave edilir. Beyaz çözelti, üç sodyum bileşiğinden terekküp e tmekte olup bunlar sod­ yum hidroksid, sodyum sülfid ve sodyum karbonattır. İlk iki kimyasal madde aktif bir özellikte olup odunun lignin bağını çözüp selüloz liflerini açığa çı­ kartmaya yararlar. Buna mukabil sodyum karbonat'ın aktif bir rolü yoktur. Kazana yongalar ve çözücü doldurulduktan sonra buhar valfı açılarak kazaııa buhar sevkedilir. Bu ameliyeye yarım yahut bir saat devam edilmek suretiyle kazanda mevcut hava, kondense olmayan gazlar ve terahan tİn yağı bertar�i edilir. Bunu müteakib buhar ventili kapatılır. Pişirme kazanı şayet döner bir şekilde ise bu takdirde yongalarla çözücü­ nün iyi bir şekilde karışmasını temin maksadıyla döndürülmeye başlanır. Pi­ şirme kazanı sabit bir vaziyette ise bu takdirde çözücü bir pompa vasıtasıle ka­ zanın dip kısmından içeriye sevkedilir. Isıtıcıdan geçirildikten sonrada kaza­ , nın üst kısmına doğru püskürtülür. Doygun bir haldeki buharın, tatbik edilen basınca göre muayyen bir f em ­ peratü rli mevcuttur. Gerek kazanın içerisinde mevcut basınç gerekse tempera­ tü.r müşahede edilmek suretiyle her iki faktörün kontrolü sağlanmıŞ ol ur. Ba­ sınç, hassas aletler yardımıyla daima kontrol altında tutulur. Pişirme zamanı bitineeye kadar aktif kimyevi maddeler tesirlerin� yapa­ rak lignİni çözeltirler. .



Parça l a n ma, y ı ka ma, bu h a r l a ndı rma ve k i myevi madde·l e r i n geri kaza n ı l ması a mel iyeleri :



Pişirme işi tamamlandıktan sonra kazanın dip kısmında bulunan valf açı­ lır. Bu esnada yumuşamış olan yongalar ve siyah bir hale gelmiş olan çözelti . ani bir genişleme sebebiyle gürültülü bir ses çıkararak boşaltma borularından geçer ve parçalanma tankının çelik tavanına çarpmak suretiyle milyonlarca sayıdaki selüloz liflerine ayrılır. Diğer taraftan serbest hale · gelen buhar da kondensere sevkederek liflerin yıkanmasında sarf edilecek olan suyun ısıtti­ masında kullanılır.



���====� � 4� .�Kt�Ap�



Bunu müteakip parçalanma tankında bulunan selüloz lifl e riy l e siyah



çö-



43



zeltiden ibaret bulunan karışım, budak ve tam bir şekilde pişmemiş � lan kı­ sımları ayırtılmak maksadıyla süzgeçlerden geçirilerek yıkayıcılara sevkedilir. Yıkama tertibatı, kafesli tellerden yapılıtuş döner ve seri halde olan siliı ı­ dirlerden ibarettir. Siyah çözelti bu süzgeçlerden geçmek suretiyle selüloz lif­ lerinden ayırtılır. Böylece bir müddet sonra süzgeçler üzerinde kalın bir s ?. ­ lüloz tabakası teşekkül ederken bir taraftan da yakum tertibatıyla siyah c:i i ­ zelti emilerek aşağı kısİmda bulunan borulara sevkedilir ve buradan d a depo .. lama tankına akıtılır. Siyah çözelti bir silindirden öbürüne geçtikçe zayıfin •·. Son süzgeç üzerinden de sıcak su akıtılmak suretiyle yıkama arneliyesi tamam ­ lanmış olur. Son süzgeç üzerinde birikmiş olan temiz selüloz, çelik taraklar yardı mıyla küçük parçalara bölünmek suretiyle kazınır ve böylece kopan parç