Ve Çeliğe Su Verildi [PDF]

  • 0 0 0
  • Suka dengan makalah ini dan mengunduhnya? Anda bisa menerbitkan file PDF Anda sendiri secara online secara gratis dalam beberapa menit saja! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

� MAY YAYINlARI Telefon : 27 71 61 Babıali Caddesi 1 9, Cağaloğlu / İ stanbul.



NİKOLA OSTROVSKİ



VE ÇELIGE SU VERiLDi



ROMAN



VE ÇELİGE



SU



VERlLDİ



-



Yazan: Nikola Ostrovski * Türk..



,eye çeviren: Attila Tokatlı * Kapak: Ayhaııı * Dizildiği, ba­ ııJdığı yer: Divan Matbaası * Temmuz 1973 * May Yayın.. ları: Babıali Caddesi 19, Cağaloğlu, İstanbul * Telefon: 27 71 61.



NİKOLA OSTROVSKİ



VE CELiGE SU VERİLDİ



ROMAN



MA Y YAYINL ARI



Babıali Cad. 19



-



Cağaloğlu/İstanbul



N İKOLA OSTROVSKİ ÜZERİNE o



ROMAİN ROLLAND



Bir devrimin en büyük sanat eserleri, gene o dev­ rim tarafından üretilen insanlardır. Büzülmüş top­ rağı yarıp da gelen bu yeni hayat patlayışı içinde, ateşten ruhların fışkırdığı görülür. Havayı inanç çığ­ lıklarıyla dolduran türküler gibi



...



Ve bu türkü:erin



yankısı, o insanlar göçüp gittikten sonra da uzun zaman devam eder. Gelecekteki destan ve türkülerin ilham kaynakları ve kahramanları olacaktır bu in­ sanlar. O türkü ve destanlar ki, sert ve acı· bir ön-ba­ har demek olan devrim çağının sağladığı verimli yaz­ ların harmanıdırlar. işte bu insanlardan, işte bu kahramanlik ve ateş· li hayat türkülerinden biridir Nikola Ostrovski. Ken· disini ziyaret eden ve hayranlık dolu bir saygıyla selamlayan Andre Gide, onu, «dış dünya ile hemen hemen her türlü temastan yoksun ve yayılıp yerle· şecek bir temel bulamayan bir ruh» diye sunmasın­ dan anlaşılıyor ki, Ostrovski'yi görememiş ve duya· mamıştı; bunun için de, elini uzattığı Ostrovski'ye «hayata bağlanmak için» bir çeşit köprü uzattığını hayal ediyordu. Ama iki insandan, ötekini «hayata -



1



-



bağlayabilecek olanı» ölmek üzere olanıydı asıl. Na· sıl sezmedi Gide bunu? Nasıl duymadı parmakları­ nın, bu eylem meşalesine dokunur dokunmaz yandı· ğını! .. Eylem ve savaş alevidir her şey Ostrovski'de. v� gece ile ölüm onu sardıkça da bu alev gittikçe bi1 az



daha büyüyüp genişlemiştir. Güçlüklerle dolu geçen çocukluğunda Garibaldi



ve Ovod



(1)'un



kahraman hayat hikayelerini oku·



yarak şevklenen, on beş yaşındayken Budiyeni'nin süvari alayında at koşturan, ağır yaralandıktan ve ağır bir tifüse yakalandıktan sonra da durup din· lenmeksizin savaşa ve en yorucu, en tehlikeli çarpış· malara koşan bu genç delikanlı, (Gide'nin dediği gi­ bi) «hiç bir şeyle avunamayacak hale gelmiş» bir ıstırap ve yalnızlık hastası değildi katiyen. Bir an olsun dinlenmemecesine bir eylem ve iyimserlik aş­ kıyla dolup taşıyordu o. Ve kendisini bütün orduya, yeryüzünün ilerleyiş ve savaş halindeki bütün halk­ larına bağlayan, işte bu sevinçti. Kendisine: «Hiç bir teessüf duymamanız müm­ kün mü?» diye soran bir ziyaretçisine, şöyle cevap vermişti: - Vaktim yok ki bunun için ... Simsiyah gece bile pırıl pırıl güneşli bir sabah haline gelebilir bizim memleketimizde. Alabildiğine mutluyum. Bu ellerin de, kurduğumuz ve adı sosyalizm olan muhteşem yapıya birkaç tuğla koyduğunu bilmekten gelen o derin sevinç yanında, yaşadığım facianın hiç bir önemi yoktur ...



(1)



İtalyan devrimcilerinin hayatları üzerine



laınış olan İngiliz yazarı VOINITCH'ia.



- 8-



romanı:



kitaplar Ofod.



yaym.



Sabahtan gecenin geç vakitlerine kadar kendi· sini bitirip tüketen rüyalarında bile, Çirfdeydi, İs­ panya'daydı: Yeryüzünün bütün devrimlerine tut· k'uyla katılmaktaydı .. Kimi zaman koskoca bir ülke· ııin ayaklanma planlarını hazırlıyor ya da bir dret· notun üstünde gemicilerin isyanını organize ediyor, kimi zaman da bir ordunun başında ilerleyip Fran­ ko'nun faşistlerini



eziyordu. Geldiğini görüyordu



dünya devriminin ve yol açıyordu. - Benim için, diyordu, insanlığın o güzel "llUt· luluğu uğrunda savaşmaktan daha büyük bir se­ vinç yoktur dünyada. İşte .bunun için de, durmaksızın hayattan şika· yet eden ve en basit kişisel başarısızlıkta artık ya· şamağa değmediğini söyleyen sulugözlere karşı, öf­ keyle karışık bir tiksinti duyardı...



- Ah bironlar gibi sıhhatli olsaydım, şu kos­ koca dünyada gönlümce hareket etmek imkanı bu­ lunsaydı elimde, (hayal edilmesi bile yersiz, müthiş bir rüya bu!) hiç bir şey doyuramazdı beni artık, çılgınlar gibi yaşardım! ("). İkinci kitabı olan Fırtınanın Çocukları'nı bitirir bitirmez öldü. Ve tasarıları arasında da, Ve Çeliğe Su Verildi'nin devamı ve sonu olmak üzere, şu mani· dan adlı kitap yer alıyordu: Korçagin'in mutluluğu. Yani Ostrovskfnin, kör ve inmeli ve savaş alanında can veren Ostrovski'nin ... Kişisel hiç bir şey ebedi olamaz, diyen genç bir kahraman bu yüce mutluluğu, dilerim, haya­ tıyla olduğu gibi ölümüyle de pırıl pırıl parlasın!



{2) S.



TREGUB'un, Komsomolskaya Pravda'da



5akalesinden.



_,_



çıkan bir



Geçen yıl bana gönderdiği sımsıcak bir merha­ baya cevap olarak, şunları yazmıştım kendisine: «Karanlık günlerle dolu geçen hayatınız, emin olunuz ki, binlerce insan için bir ışıktır ve bir ışık olmakta da devam edecektir. Ve bütün dünyanın gö­ zünde siz, insan kafası tarafından ferdi kaderin iha­ netlerine karşı kazanılan zaferin göz kamaştırıcı, şevk ve umut verici bir örneği olarak kalacaksınız: Dirilmiş ve hürriyete ulaşmış olan büyük halkınız­ la kaynaşmış bulunuyorsunuz çünkü siz; halkınızın kudretli sevincini ve önünde durulmaz atılımını siz­ de gördük. Halkınız sizde, siz de halkınızda sürmek­ tesiniz.»



- 10-



BİRİNCİ BÖLÜM



- Ezber geçmek için bayram arifesi nde bana gel­ m i ş olanla r ayağa kalks ı n . Göğs ü n ü n üzeri nde i ri b i r haç sallanan tombul pa­ paz, öğrencilere tehdi t eder gibi bakmıştı. Küsük keskin gözler i n i kötü kötü dikmiş olduğu dört oğlanla iki l'