Tiyatro ve İkizi
 9789753630735 [PDF]

  • 0 0 0
  • Suka dengan makalah ini dan mengunduhnya? Anda bisa menerbitkan file PDF Anda sendiri secara online secara gratis dalam beberapa menit saja! Sign Up
File loading please wait...

Table of contents :
İÇİNDEKİLER......Page 2
Çevirenin Notu......Page 3
Önsöz: Tiyatro ve Kültür......Page 5
Tiyatro ve Veba......Page 8
Sahneye Koyma ve Metafizik......Page 17
Simya Tiyatrosu......Page 23
Bali Tiyatrosu Üzerine......Page 25
Doğu Tiyatrosu ve Batı Tiyatrosu......Page 32
Başyapıtlardan Kurtulmak......Page 35
Tiyatro ve Vahşet......Page 39
Vahşet Tiyatrosu - Birinci Bildirge......Page 41
Vahşet Üzerine Mektuplar......Page 46
Dil Üzerine Mektuplar......Page 48
Vahşet Tiyatrosu - İkinci Bildirge......Page 55
Duygusal Bir Atletizm......Page 58
İki Not......Page 62
Seraphin Tiyatrosu......Page 65
Notlar......Page 68

Citation preview

KAZIM TAŞKENT KLAsiK YAPITLAR DİZisi



,\nfoıliıı



Aof**dL



']rİYATRo Vtr NKNZN Çeviren: Bahadır Gülmez



080 iSTANBUL



]iÇ]iN]D]0]Kİx-]B]R



' Çevirenin Notu



7



11 . Önsöz 17 .



32



YaPı kedi Yayınlırı - 233 (aam Taşkent Klasik Yapitlar Dirsi 4



63



Reddksiyoı: Talsin Yü.cl



199:]



81



' Vahşet Tiyatrosu-Birinci Bildirge



sıniyiA.Ş'



2{]0l,



109



Biitiin }tyın hıklın saklıdf.



Ifuynık gijsterilcrck tanlt]m için }aPılacalü ksa i]lıt]ıI dlindı yayınc' nın yazı]1 izni otmik zn lriçbn yo . çoğıltll.Dız' yc



sınıyi A.Ş.



YapI Krcdi Kiiltür L{erkczi lstildlü Cıddesi No. 161 Bey.,glü ]4433 Islınbul Tereftn: (0 212) 2s2 47 00 (pbx) rraks: (0 212) 293 07 23 htQ://1l/1w.ylşkü1ru...om.tr e postt: yl9kultur@Il9,küJtur-mm.tr Internet saış adresi: http://alisveıis.yapikrcdi.com.tr



http://]ffi.yapilacdi.com.t.



' Vahşet Üzerine Mektup1ar 94 ' Dil Üzerine Mektuplar



91



Vc



Yıp' KIcdi Kültiir srat Yayır. ık Ti.ır.t



ve Batr Tiyatrosu



77 . Tiyatro ve Vahşet 'n:l



2. basLı; Istanbui, Eytiil 2009 ISBN 978 975 363 073 5



Senifika No: 12334 @ Editlons Gallimard 1938



Simya Tiyatrosu



68 . Başyapıtlardan Kurnr1mak



Baskl: Güzel san.tlr Mıtbaıİ A-Ş. hllJ.' H"dlmkoy\ouCJLna|J| MJ.4ö. sk. \ l' a E.!ryı - Bupti-tn ." iı



o Y.pı KJedi IGltür sanit Yiy'ncıl'k Ticalet



'



' Doğu Tiyatrosu



tasanmıi Mehmet Uluscl



Hızi.an



Tiyatro ve Veba



49 . Bali Tiyatrosu Üzerine



çcftcn: Büadr Cüımez



1. basL: Isİmbul'



Tiyatro ve Kıı1nır



Sahneye Koyma ve Metafizik 45



Tiyatro ve iki' / Antonır Anaud ozgün adı: Lc Thcatrc et soı Doublc



Kapı|



'



:



' Vahşet Tiyatrosu-ikinci Bildirge 115 ' Duygusal Bir Atletizm 123. iki Nor 128



'



Seraphin Tiyatrosu 134



' Notlar



(lnJ'vriRisNnN NO1"u Antonin Artaud'nun yalnrzca bir ozan değil, aynı zamanda bir tiyatro kuramcısı ve yönetmeni olduğunu, yaşamlnrn bir dönemini çok kotıı koşullar altında psikiyatri tedavisi görerek geçirdiğini biliyoruz. llk kez 1938'de yayı n Ianan T;JatroQe ik;ziblJzor dönemle rin ürünüdür. YaPıt, Antonin Artaud'nun tiyatroyla ı|g1li yızılarrndan, verdiği konferans metinlerinden, yazrşmalarından, bildirgelerden oluşur. Yaprtln bütünlüğü içinde, bir bölümden öbürüne geçişte tırstlanrlan biçem ve ses değişikliği de bundan kaynaklanrr. Kitabrn sonundaki notlar bu konuda okurlara gerekli bilgileri vermektedir Ti4atro ı'le İkizi, Artaud'nun dtışledigi özgür, gizemli ve ycni bir uygarlığın ürünü olacak tiyatronun kuramsal temellerini o1uşturan bir yapıttır. Yapıtın dinamikliği, mantık ilkelerinin sınırlarlnda dolaşan bir tiyatro düşüncesine sahip olmaslndan kaynaklanlr. Bu düşünce, büyüyü, gizil güdüleri öne çıkararak, i|rsanüStü gerçekleri kavrama gerekliliğini vurgulayan ve aklrn ticnetiminin yitirilmesi gerektiğini savunan bir düşüncedir. Arıaud, vahşeti, tedirginliği, bastırrlmış istekleri, tutkularr, heye..'ırnlarr ortaya çlkaracak ve insanı gerçek sağlığına kavuşturacak lıiı tiyatro düşler. Bu bağlamda' Tiyatro ae İkizi yalnızca tiyatro liııramr ye uygulamasıyla ilgili bir yaPlt değildir, ayıl zamanda Iıiı şiir sanatıdır. Zaten, Jacques Derrida'nın da belirttiği gibi, lıııgün tiyatro dünyasında, ı|lrtaud'nun arzusuna lanıt'ııeren bir / i.yatro türü oluşmamışİır Gerçekten de, Tiyıro ,le İhizi oynanı|ııı:ız- bir tiyatro ya da bir şiir sanatldlr.



lçinde yaşadığı Batı uygarlrğrnrn ge1enekçi1iği, Artaud'yu Aztekve Doğu kültürlerine yöneltir. ona göre tiyatro gösterisi, bir ayin niteliği taşımalı Ve tiyatro yeniden ilkel btıyü törenlerindeki etki gücüne kavuşturulmalıdır. onun düşlediği tiyatro, antikçağ, orta_ çağ, Uzakdoğu tiyatrolarından, i1kel btiyıi törenlerinden esinlenen metafiziksel bir tiyatroduı. Seyircileri irkiltme, yeni bir duyarlllıga yöneltme ilkesine dayah Vahşet tiyatrosu ise, özünde yeni bir tiyatro di1i arama istencinin sonucu olarak doğmuştur. Vahşet tiyatrosu, tiyatroda alışılagelmiş ruhbilim ve eklemli dil ağırlıklı dramatik dile, rasyone1 kurgulara dayah, gerçekçi (reaIist) Batı tiyatrosunun benimsediği ilkelere karşı çıkar. Şiir, resim, müzik, dekor, mimari gibi anlatımları önlendirir. Bunlar yeni bir tiyatro eyleminin yaratılmasl için devreye sokulmasr gereken anlatrm araçlarrdrr. Ayrıca, hepsınin hayaktlerl, ikizleri ve gücülllığrı vardır. Oyuncular pekala kendi ikiz1erini yaratabilirler, jestleriyle, çığlıklarıyla' devinimleriyle sahne uzamrnda bir1azz oluşturabilirler. Bu yazı modeli Çin ideogrifyazısı ya da Mısrr hiyeroglif yazısıdrr. Artrk oyuncu, yerine göre bir hiyeroglif, kendisinin resmi ya da yontusu, bir hayalet, bir larva ya da bir kelebek olacaktlr. Canlı bir hiyeroglif, can1ı bir geometri. Tiyatro ve İİizi'nde, Artaud' yeni bir sahne dilinin arayışı içindedir. Insan gövdesinin gizemli anlatımlarrnı, varolmanrn kozmik yasalarını, ayinlerin görkemliliğini, karabasanları, sanrllarl, vahşe ti, sahnenin fiziksel di1i olarak adlandırdığı bir çerçevcdc tasarlar. Bir eylem dili olan bu di1e, korporel an1atımla, yani }ıcm fiziksel hem de plastik bir dille ulaşılabilir. Jest, çığlık, soluk, ışık, ses gibi öğeler bu dili sahne uzamrnda maddeleştirir. Anlaşılacağı gibi, ti yatlonun ikizini oluşturan öğeler, drama metninin dışındaki öğelerdir. O halde tiyatro, olanaksrz olanr olası kılmalı' sahne kendi şiirselliğini yaratmalıdır. Doğal olarak, böylesi öte ve uzakrfzamlarr yakalamaya çalışan bir an1atım, dilin olanaklarrnr zor1ayacak ve



bizi alışık olmadığımız bir söylemin içine sürükleyecektir. Gerçekten de Artaud, yazdıklarlnrn Seyredilen bir düşünce olmasrnr ister. Bu da, kullandığımız ortak dilden farklı bir şiir-tiyatro dili yaratır. Philippe Sollers'in dediği gibi, yazarln düşüncesi organik derisinin



içindedirve dıli organih bir biçimde konuşma olanagıdır. Artık dtıştıııcn kafası değil, bedenidir. Böyle bir dil yaşadığımız dünyada kullanılmamaktadlf. An_ cık, bııyiıleyici, kişiyi afsunlayacak güçte bir dildir bu. Maurice Blanchot'ıun deyişiyle, Tiyatro ııc İİizi' dışıırclerimiziı eı gizil hölgesine yerleşınğ bir anadili sahneleı: Gerçekten, bu di1, tanlmlan ııasr, adlandrrılmasr olanaksrz bir uzam getirir tiyatroya. Yazrnrn ıssız1lğrnda, ama maddesel ve somut bir biçimde.



Artaud, düşüncelerinin hızrna kapılarak yazar. Virgüllerle, uzun uzun aklın sınrrlarrnda gezinir. Kendisiy1e konuŞurcaslna ve saylk1arcasına. Çeviri çalışmamızda, anlambilimsel düzlemden biçembilimsel düzleme dek, değişik aşamalarda, bu di1in yapısına, anlatrmrna bağh kalmaya titiz bir özeı gösterdik. Artaud'nun sözcüklere yüklediği özel anlamları yakalamaya çaJıştık. Eğer okur, yer yer çeviri metnin okunmasında zorluklar1a karşılaşırsa, aynı zorluğun özgün metin için de geçerli olduğunu ııyraç1ar1a,



ınrmsatmak isteriz. Bu, elbette metnin özgünlüğüne gölge düşüren lıirşey değil, tersine, yakrn okuma gerektiren bir özelliğidir. Çeviri çalışmamızda, her çevirmenin yapması gerektiği gibi, özgün metni dinleme ve alımlama estetiğiyle yola çıktık. Artaudhun söy1emine ve anlatrsrna hazır dırdık. Düşüncesinin hrzlna' gezintisine yakrn durmaya çalıştık.



Çevirimi Türk okur1arlna sunarken, Artaud'nun en önemli yaprt1arrndan birini ilk kcz dilimize kazandırma mutluluğunu veren Yapı Kre di Yayrnları Kizım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi'ne, uyarıları için Tahsin Yücel'e ve ayrıca Enis Batur ve Cevat Çapan'a teşekkür etmeyi biı görev biliyorum. Bahadır



GULMEZ



öxsöz TİY,\ı|[RO vtr reüuı"üR, Yaşamımız yitip gitmeL üzereyAen bile hıltır ıe uygarlıhtan bu denli saz edilmedi hiç. 14 yaygın biçinde yaşamın çöküşü ıe bunun neden ol_ duğu günlüh cesaret kırıA/ığı1/a, yşamı yönlendirmeL içiı oluşturulmuş ıe hiçbir zaman yaşaıııIa uyuşrııaınış olan bir hültür ha1ıgısı arasında tuhaf bir hoşutluh ııar Kiiltür konusuna değinmeden önce, dünyanın aç olduğunuzıe kültü_ rü kendisine tasa etmediğini ve ylnızca ay'ıA Aonusuna yönelik düşün_ celerin yapay bir biçimde hültüre çevrilmek istendiğini düşünülorunı. Bana öjık geliyor ki, en iıedüi, ı.ıarlığı bir insanı hiçbir zarnan aç kalma ııe daha iyi yaşama Aaygısından hurİarrıaınış bir Aültürü saııun_



dğil,



canlı gücü açhğınhine özdeş olan düşünceleri hültür denilen şe1den çıkarıp almak. Biziın özellikle yaşaınaya gereksinimimiz ıar, bir de bizi yaşatan mah



şe1e ve birşeyin



bizi yaşattığına inanmaya,



li derinliğinden çıkan



-ıe benliğimizin gizen_



şe7, habaca sindirv'ıe hayguıyla durrnaırıacasına üzerimize dönrııemelidir Deıııeh istiyorum ki, bevirııiz için hemen yeıneh önemli olsa bile, sıradan acıhrna gücümüzü, 1alnızca hemen yrı'ıek ka1gısıyla boşa bar_ c annrnah dqha ön e m Ii dir Çagımızın göstergesi harışıkhhsa eğer, ben bu karışıhlığın temelin_ de, ola/ar ile onların yansıları olan sözler, düşünceler, göstergeler araında bir hopukluh göri'iyorurn. Kuşkusuz, eksiA olan düşünnıe dizgeleri değil; bunlarınfazlalğı ııe aralarındahi çelişkiler, laşh Avru?a I)e Fransız hüItürüınüzün özellik-



l2



iL3



lerini oluşturu1ıor, ama laşalnın' laşamlmxzın bu dizge/erden ethikn ıİiği



n



erde gö r li l miiş



?



FekefeI dizgelerin doğrudın ve heııen ryıgulaıacak şe7ler olduğunu söykyecek değilim, aına, ihisinden birini seçıneh gerekir: Ya bu dizgeler içimizdedir ıe onlarla jıaşayacah dereceıİe henliğinıi ze ülemiştiı o zaman kitapların ne önemi ı'ıar? Y0 dı içimize iş/eme_ mğlerdir, o zaman bizi yaşatmayı hak etmiyorlar denuktir; say/e 7a da böy/e, yak olnalarııın ne önemi tıar? Eylern durumunda olan ıe bizde,yeni bir organı ıe bir tür ikinci soluğu andıran bu hijltür d ;üncesi üzerinde ısrqrla durmaA gerekir.'uygar/ı/