Bacıyan-ı Rum'dan Günümüze Türk Kadınının İktisadi Hayattaki Yeri
 9789944607384, 9789944607391 [PDF]

  • 0 0 0
  • Suka dengan makalah ini dan mengunduhnya? Anda bisa menerbitkan file PDF Anda sendiri secara online secara gratis dalam beberapa menit saja! Sign Up
File loading please wait...

Table of contents :
20101217105551198_0009
BACIYAN RUMDAN GUNUMUZE TURK KADINIocr
20101217105551198_0010

Citation preview





ISTANBUL • TICARET ODASI



BACIYAN-1 RÜM'DAN GÜNÜMÜZE ••



TURK KADlNININ İKTİSAD İ HAYATTAKİ YERİ Dr. Yasemin Tümer ERDEM Halime YİGİT



YAYlN NO: 2010-69 İstanbul, 2010



Copyright © İTO Tüm haklar saklıdır. Bu yayının hiçbir bölümü, yazarın ve İTO'nun önceden yazılı izni olmaksızın mekanik olarak, fotokopi yoluyla veya başka herhangi bir şekilde çoğaltılamaz. Eserin bazı bölümleri ve paragrafları, sadece araştırma veya özel çalışmalar amacıyla yazarın adı ve İTO belirtilmek suretiyle kullanılabilir.



ISBN 978-9944-60-738-4



(Basılı)



ISBN 978-9944-60-739-1 (Elektronik)



İTO ÇAGRI MERKEZi Tel: (212) 444 O 486



İTO yayınları için ayrıntılı bilgi



Bilgi ve Doküman Yönetimi Şubesi Dokümantasyon Servisi'nden



alınabilir.



Tel



: (212) 455 63 29



Faks



: (212) 512 06 41



E-posta : ito [email protected] İnternet : www.ito.org.tr



Odamız yayınlarına,



tam metin ve ücretsiz olarak



internetten ulaşabilirsiniz.



Tasarım



Yavuz Selim Baskı-



Halaçlı



Cilt



Altınoluk Yayın



San . A.Ş. Tel: (212)671 07 07- Faks: (212) 67 1 0717 info@erkammatbaasi .com- www.erkammatbaasi.com







ISTANBUL • TICARET ODASI



BACIYAN-1 RÜM'DAN GÜNÜMÜZE



••



TURK KAD INININ İKTİSAD İ HAYATTAKİ YERİ Dr. Yasemin Tümer ERDEM Halime YİGİT



YAYlN NO : 2010 -69 İstanbul, 201 O



Dr. Yasemin Tümer ERDEM 1975 yılında Yalova 1da doğdu . İlk ve orta öğrenimini Yalova 1da tamamladıktan sonra 1992 yılında Marmara Üniversitesi Tari h Bölümü 1nde lisans eğitimine başladı. 1996- 1997 eğitim yılında M .Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü 1nde Yakınçağ Anabilim Dalı 1 nda yüksek lisansa başladı. Aynı yıl M.Ü. Tarih Bölümü 1nde Araştırma görevlisi oldu. 2000-2001 eğitim öğretim yılında Türkiyat Araştırmaları Enstütüsü'nde doktora programına başladı. 2007 yılında doktor ünvanını aldı. Halen M.Ü. Tarih Bölümü 1nde Araştırma Görevlisi Doktor olarak görevine devam etmektedir. Evli ve bir çocuk annesidir.



Halime Yİ GİT 1980 yılında İstanbul 1 da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Enformasyon ve Dokümantasyon Bölümü 1ne devam etti. Bu sırada Matbuat dergisinde çalıştı. Çekmeköy Belediyesi 1nde üç yıl süreyle Özel Kalem Müdürlüğü yaptı. Aynı zamanda kültürel çalışmalarını da sürdürdü. İstanbul 1 daki Anadolu gazetesinde çeşitli araştırmalar ve portre yazıları kaleme aldı. Evli ve iki kız çocuğu annesidir.



İÇİNDEKİLER TAKDİM



.............. ....... .... ............ .... .... ... ............ ... .................. ..................... 9 ÖNSÖZ ............... ....... ..................................................... .. ............................ l l



GİRİŞ TARİH'TE



KADIN........................................................................................................ 13 1- Eski Türklerde Kadın .............. ...... .................................................. .... 14 2- İslamiyet'ten Sonra Türk Kadını .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . 15



BİRİNCİBÖLÜM BİLİNEN İLK KADIN TEŞKİLATI: BACIYAN-I RÜM



1- Bacıyan- ı Rum'un Doğduğu Ortam .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ... .. .. .. .. .. .. . 2- Anadolu'nun Tevaif-i Erbaası................ .......... ........ .... .. .......... .... .. .. .. .. A- Gaziyan-ı Rum .......... .... .... ... ..... ... ... ..... ... ............. ..... ... ......... ..... ..... B- Ahiyan- ı Rum ............... ........ ............ ............... ........ .... .... ........ .... .. C- Abdalan-ı Rum ................................................................................ D- Bacıyan-ı Rum ........... ... ..... .. .... .... ................................................... 3- Türk Kadınının Gerçek Tarihi: Bacıyan- ı Rum .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. A- Bacıyan-ı Rum'un Lideri Fatma Bacı ........................................... .. B- Vilayetname'de Fa tma Bacı .. .. .. ... .. .. .... .. .. ... .. .. .. .. .. ... ... .. .. .. .. .. .. .. .. ... 4- Bacıyan-ı Rum'un Faaliyetleri ............................. ................................ A- El Sanatları . .. .. .. .. .. .. ... .. .. ... ... .. ... ... .. .... .. .. ... ......... ................ .... .......... B- Misafir Ağırlama . ..... ... ... .. ... .. .. . ... . .. .. . .. .. .. .. .. .. ..... .... .......................... C- Askeri - Siyasi Faaliyetler ........................................ ....................... D- Tasavvufi Faaliyetler .................... ..................... ........ .... ................. E- Türkleştirmeye ve İslamlaştırmaya Etkileri ................................... 5- Tasavvufi Bir Kol Olarak Bacıyan-ı Rum .... ............... :....................... 6- İbn-i Batuta'ya Bacıyan- ı Rum İçin Farklı Bir Bakış .. .. .. .. .. .. .. .. .. ... .. .. . 7- Geleneğimize Yansıyan Yönüyle Bacıyan-ı Rum ....... ....... ................ 8- Devlet Ana Bacıyan-ı Rum'un Öyküsüdür .. .. .. .. .. ... .. ... .. .. .. ... ... .. .. .. .. .. . İKİNCİ



23 26 26 27 28 29 30 31 34



36 38 40 41 43 44 44



46 48 50



BÖLÜM



OSMANLI DEVLETi'NİN İLK DEViRLERİNDE KADIN VE İKTİSAD f FAALiYETLERİ 1- Osmanlı Toplumunda Kadın .. .. .. ... .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . 2- İktisadi Hayatta Kadın ........................................................................ A- Vakıf Kuran Kadınlar .. .. .... .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .... .. .. .. .. .. . B- Vakıf Yoluyla Medrese ve Mektep Yaptıran Kadınlar ..................



61



63 63 74



C- Mütevelli (Vakıf Yöneticisi) Hanımlar ........................................... D- Alım - Satım İşlerinde Kadınlar ....... ................ ........ .... ........ ..... .. ... . E- Gedik Sahibi Kadınlar............................................................ . . ... .. . . F- İltizam Sektöründe Kadınlar ................................. ........ .... ...... ... .... G-E sham Sisteminde (İç Borçlanma Sistemi) Kadınlar ..................... H- Üretim Alanında Kadınlar ............ .. .... ........ ............... ... .. .... .. ..... ..... I- Ticari Faaliyetlerde Kadınlar ........... .... ..... ... .... ...............................



75 76 76 77 80 8ı



82



ÜÇÜNCÜ BÖLÜM



TANZiMAT'TAN SONRA KADININ İKTiSADi HAYATTAKi YERİ ı- Tanzimat'tan Sonra Kadının Toplumdaki Yeri ... .... .... ........ .. ..... ... .... 2- Kamusal Alanda Kadın .......................... ............ .............. ... ................. A- Öğretmenlik ve Okul İdareciliği .............. .... .... .............. ..... ...... .. ... B- Ebelik ve Hasta bakıcılık ............ ........... ...... .. .... .. ........ .................... 3- Kadının Mesleki ve Teknik Eğitimi: Kız Sanayi Mektepleri .. ............ A- Öğretmenlik ve Okul İdareciliği .......................... ...... .............. ...... B- Ebelik ve Hasta bakıcılık .. ...................................... .... .....................



89 93 93 96 98 93 96



DÖRDÜNCÜ BÖLÜM



II. MEŞRUTiYET'TEN SONRA KADININ İKTiSADi HAYATTAKi YERİ ı- II. Meşrutiyet Döneminde Kadının Toplumdaki Yeri ....................... 2- Çalışma Hayatında Kadının Yeri ............................... ........ .......... .. ..... A- Eğitim Alanında Kadınlar ......................................................... .... ... B- Sağlık Alanında Kadınlar ...................... .... .... .... ....... ...... .. .... .......... C- Özel ve Kamu Sektöründe Kadınlar ......................... .... .............. ... a- Kolculuk ve Gardiyanlık ................................................. ...... .... b- Dersaadet Telefon Anonim Şirketi Osmaniyesi ... ................... . c- İstanbul Postahanesi ................. .............. ... .... ................ .... ........ d- Maliye Memurları ................................... ......... .... ... .. .. .. ..... ... .. ... e- Osmanlı Bankası .............. .... ....... ... .. ........ .................................. D- Kadınların İdaresindeki Gazeteler ..................................... ............ a- Kadınlar Dünyası ........ ..... ... ....... ......... ... .... ...... .. ... .... ................ b- Kadınlık Hayatı ......... .... ........ .. ... ...... ..... .................. ... ........... ..... c- Kadınlık ....... ........ .... .. ....... ....... ... .... ... .... ... ... ... .......... .................. d- Kadın Duygusu ......................................................................... e- Seyyale ... ......................... ....................................... .......... .......... f- Sıyanet .......................... ........................................... .......... ... ... .. . g- Genç Kadın .................................................................... ... ..... ....



ıo7



ll O ııo



ııı



ıı3



113 113 ı ı5



ı ı6 ı ı7



ı ı8 ı2ı ı2ı



ı2ı ı2ı ı22



ı22 ı22



E- Sanayide Kadın İşçiler .............................. .... .... ..... ..... ................... ı22 F- Kadın İşçilerin Grevi ...................................................................... ı30 G- Osmanlı Devleti'nde Kurulan Kadın Cemiyetleri .................... .. ... ı32 a- Yardım ve Eğitim Amaçlı Cemiyetler ....................................... ı32 Osmanlı Kadınları Şefkat Cemiyet-i Hayriyesi .......................... ı33 Cemiyet-i Hayriye-i Nisvaniye .......................... .. .. ........ ...... .. ..... ı33 Hilal-i Ahmer Hanımlar Şubesi ................................................. ı33 Esirgeme Derneği .......................... .... .... .... .... ............................. ı36 Teal-i Nisvan Cemiyeti ............................................................... ı36 Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti ............ .............. ı37 Bilgi Yurdu Dershanesi ... .......................................................... ı39 b- Kadınları Meslek Sahibi Yapmaya ve Çalıştırmaya Yönelik Cemiyetler ......................................... : ı39 Mamulat-ı Dahiliye İstihlak-i Milli Kadınlar Cemiyet-i Hayriyesi .... ı39 Biçki Yurdu ..................................................... .... ................ ....... ı39 Kadınları Çalıştırma Cemiyet-i İslamiyesi .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ı 4 ı H- Kadın Arnele (İşçi) Taburu ............ ...... .... ...... ............................... ı44 I- Kadın Girişimciliğine Örnekler .......................................... .. .... .. .... ı46 a- Kadın Terziler ...............-.......................... .. ................................. ı47 b- Kadın Fotoğrafçılar ................................................... .. .. .. .. .. .. .. ... ı48 c- Hanımlara Mahsus Eşya Pazara Anonim Şirketi ............... ....... ı 50 İ- Kadınların Ticaret Hayatına Katılımını Sağlama Girişimi: "Ameli İnas Ticaret Şubesi" ........................................................... ısı BEŞİNCi BÖLÜM CUMHURİYET DÖNEMİNDE TÜRK KADINI



VE İKTiSADi HAYATTAKi YERİ ı - Cumhuriyet ve Türk Kadını .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. A- İzmir İktisat Kongresi'nde Kadınlar ........ .. .. .. .............. ........ .. .. ....... B- Yasal Düzenlemelerde Kadın Hakları ........................................... 2- Kadınların Çalışma Hayatı ...................... .. .. .. .. .................................... A- Kamu Hizmetinde Kadınlar .... ........................................................ B- Cumhuriyet'in İşçi Kadınları .. ...... ...... .. .. ........................................ C- Kadın Girişimciliği ................. .. ...... .. ... ...... .. .................................... SONUÇ ........... .... ........ .... .... .... ............. .... ..... ..... ..... ................................ .... KAYNAKÇA .............................................. .. .. .. .. .. ...................... .................



ı 59



ı6ı ı62 ı67 ı 77



ı80 ı84



ı95 20ı



TAKDİM



Hiç kuşkusuz, bir toplumun kalkınma ve ilerlemesinin kahramanları kadınlardır ve toplumun, ekonomisini ancak kadınlarla birlikte kalkındırabilirsiniz . Çünkü bir milletin ürettiği değer adına ne varsa, hepsini geleceğe taşıyan, onları uygulanabilir kılan kadınlardır.



de, "yuvayı dişi kuşun yapması üzerine kurulmuştur. Kadınlarımız , Anadolu'daki söyleniş biçimiyle "evi çekip çevirirler", yani idare ederler. Ev idaresi, hepinizin bildiği gibi, ekonomi biliminin çıkış noktasıdır. Yunanca bir sözcük olan "ekonomi", "ev idaresi" anlamına gelir. Türklerin tarihinde kadınların girişimcilikleri, 12. yüzyıla kadar dayanır. O tarihlerde kadınlara ait iş yerleri de bulunurdu. Bacıyan-ı Rum teşkilatma mensup kadınlar, el sanatlarını ve mesleklerini icra ederlerdi. Bacıyan-ı Rum teşkilatı da, çalışan bu kadınların başta mesleki ve teknik konular olmak üzere tüm ihtiyaçlarını karşılardı. Teşkilat, aynı zamanda yeni girişimci kadınların yetişmesi için de gayret gösterirdi . Böylece büyük bir ocak olan Bacıyan - ı Rum teşkilatı, kadınları örgütlü bir şekilde eğiterek topluma kazandırmıştır. Ayrıca kadınlar çeşitli vakıflar kurarak yol, köprü, kervansaray cami gibi bir çok yapı inşa etmişlerdir. Osmanlı döneminde ise açılan kız mektepleriyle nitelikli ve donanımlı kadınlar yetiştirilmiştir . Ayrıca, kadın girişimciler, sosyal ve iktisadi hayatta aktif bir şekilde görülmeye başlamıştır. Cumhuriyet döneminde de, kadının başta siyasi hayatta olmak üzere, sosyal ve iktisadi hayatta daha etkin olabilmesi için çok önemli reformlar gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak şunu belirtmek isterim ki, kadınlar ekonomik hayat için son derece önemlidir. Onların girişimci yeteneklerini ekonomiye yansıtmadığımız sürece gerçek anlamda bir kalkınma sağlayamayız . O yüzden işadamlarımızın sayısı kadar işkadınlarımız da olmalıdır. Bizim



geleneğimiz



11



İTO olarak bu yönde çatı kuruluşumuz TOBB ile birlikte çalışmalar yürütüyomz .



Böylece tıpkı Anadolu'nun bize yurt olmasında emeği geçen Bacıyan - ı Rum örneğinde olduğu gibi, kadınlarımızın ekonomik ve ticari alandaki rollerinin artmasına gayret ediyoruz. Bu yüzden geçmişin aynasından geleceğe yansıyan bu büyük gücü ortaya çıkarmak istedik. inanıyorum ki, bu kitapla birlikte, kadınlarımızın geçmişin deneyimlerinden bir gelecek vizyonu oluşturmasına katkıda bulunacağız . Kadınlarımızın iktisadi hayattaki rollerini inceleyen bu çalışmanın iki kadın araştırmacı tarafından yapılmasının da son derece anlamlı olduğuna inanıyorum . Bu vesileyle bu eserin ortaya çıkmasında emeği geçen Sayın Dr. Yasemin Erdem Tümer ile Sayın Halime Yiğit hanımefendilere teşekkür ediyorum. Saygılarımla



Dr. Murat YALÇINTAŞ İTO Yönetim Kumlu Başkanı



ÖNSÖZ



Bugüne kadar kadınlar hakkında pek çok araştırma yapılmış, kadın tarihini ele alan kitaplar, makaleler yayınlanmıştır . Ancak tarihi süreç içerisinde, Türk kadınının ekonomik gücü ve ekonomiye katkılarını başlı başına ele alan çalışmalar yok denecek kadar azdır . Bu nedenle çalışmada ilk kadın teşkilatı olarak nitelendirebileceğimiz 1 Bacıyan - ı Rum dan itibaren günümüze kadar kadının çalışma hayatı ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, kadınların iktisadi hayattaki rollerini tarihsel bir süreçte ele almak ve kadın girişimciliğini ortaya koymaktır. Başlangıçtan beri kendisine biçilen toplumsal statü içerisinde, özellikle Müslüman kadının çalışma hayatına katılma süreci ve bunun gerekliliği, çalışmanın ana eksenini oluşturmuştur. Bu amaç doğrultusunda; Giriş Bölümünde; Türk kadınının İslamiydten önceki durumundan , İslamiydin kadına ve onun çalışma hayatına bakış açısından, İslamiydten sonra Türk kadınının haklarından ve yaşam biçiminden bahsedilmiştir. "Bilinen İlk Kadın Teşkilatı: Bacıyan - ı Rum" adlı birinci bölümde, Bacıyan - ı Rum 1un doğduğu ortam ele alındıktan sonra, Anadolu 1da var olan dört taife (Gaziyan ı Rum, Ahiyan - ı Rum, Abdalan - ı Rum ve Bacıyan - ı Rum) hakkında bilgi verilmiş, bu taifeden olan Bacıyan-ı Rum ayrıntılı biçimde anlatılmıştır . Teşkilatın lideri Fatma Bacı ve Ahi Teşkilatının kurucusu olan eşi Ahi Evran Şeyh Nasiru 1d -din Mahmud hakkında bilgi verildikten sonra, Bacıyan - ı Rum 1un faaliyetleri (elsanatları, misafir ağırlama, askeri ve siyasi faaliyetleri, tasavvufl faaliyetleri, Anadolu 1nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasına etkileri) kaleme alınmıştır. Bu teşkilatın tasavvufl ve savaşçı yönü ön plana çıkarılarak Türk kadınının Anadolu 1daki etkinliği vurgulanmıştır. Ayrıca, İbn -ı Batuta Seyahatnamesi nde Bacıyan - ı Rum izleri aranmış, Kemal Tahir 1in Bacıyan - ı Rum 1un öyküsünü anlatan Devlet Ana adlı romanı 1



incelenmiştir.



İkinci Bölümde, Osmanlı Devleti 1nin ilk devirlerinde kadının durumu ve iktisadi



hayattaki yeri ele alınmıştır. Bu çerçevede, vakıf kuran, vakıf yoluyla mektep ve medrese açan, vakıf yönetiminde bulunan mütevelll hanımiara yer verilmiştir. Ardından kadının ekonomik hayattaki faaliyetleri irdelenmiş, alım- satım işleriy l e uğraşan, iltizam sisteminde yer alan gedik ve esham sahibi olan kadınlardan bahsedilmiştir. Ayrıca bu bölümde, kadının ticari faaliyetleri ve üretimdeki rolü de ele alınmıştır. "T anzimat 1tan Sonra Kadının İktisadi Hayattaki Yeri" başlıklı üçüncü bölümde; Tanzimat döneminde kadının toplumdaki yeri aniatıldıktan sonra, kadınların ilk defa çalışmaya başladıkları kamu hizmetleri "Öğretmenlik ve Okul İdareciliği" ve "Ebelik ve Hastabakıcılık" başlıklarıyla ele alınmıştır. Yine bu bölümde kızlara mesleki ve teknik eğitim veren "kız sanayi mektepleri" incelenmiştir.



"II. Meşrutiyet'ten Sonra Kadının İktisadi Hayattaki Yeri" başlıklı dördüncü bölümde; yine II. Meşrutiyet döneminde kadının toplumdaki yerine kısaca değinilmiştir. Bu dönemde eğitim ve sağlık alanında çalışan kadınlar ve ilk defa devlet dairelerine ve özel şirketlere memur olarak kabul edilen hanımlar ele alınmıştır. II. Meşrutiyet döneminde kadınların sorumluluğunda açılan kadın gazetelerine değinilmiştir. Ardından sanayi alanında üretime katkıda bulunan işçi kadınlar anlatılmıştır. Kadınların kurdukları kadın derneklerinden bahsedildikten sonra, kadınları çalıştırmaya yönelik kadın cemiyetleri ele alınmıştır. Kadın girişimciliğine örnekler verilerek, kadınların ilk iktisadi teşebbüsü olan "Hanımlara Mahsus Eşya Pazarı Anonim Şirketi" incelenmiştir. Ayrıca kadınların ticaret hayatına katılımını sağlama girişimi olan, Ticaret Mekteb i Alisi'nin "Ameli İnas Ticaret Şubesi"nden de bahsedilmiştir. "Cumhuriyet Döneminde Türk Kadını ve İktisadi Hayattaki Yeri" başlıklı beşinci ve son bölümde Türk kadınının Cumhuriyet dönemindeki kazanımlarından, yasal düzenlemelerle elde ettikleri haklardan bahsedildikten sonra, kadının İzmir İktisat Kongresi'ndeki yerine kısaca değinilmiştir. "Kadının Çalışma Hayatı" başlığı altında kadınların işgücüne katılımı, istihdamı gibi konular ele alınmış, kamu hizmetinde ve sanayi alanında yer alan kadınların durumu sayısal verilerle açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca "kadın girişimciliği" konusuna yer verilmiş ve Türkiye'de kadın girişimciliğinin gelişimi ve durumu hakkında bilgi verilmiştir. Bu eserin hazırlanmasında "Bilinen İlk Kadın Teşkilatı : Bacıyan-ı Rum" adlı birinci bölümü kaleme alarak katkıda bulunan Halime Yiğit'e, yardımlarını esirgemeyen meslektaştın Arif Kolay'a ve çalışmalarım sırasında beni daima destekleyen eşim Dr. Ş. Can Erdem'e ve aileme teşekkür ederim. Dr. Yasemin Tümer ERDEM İstanbul 201 O



Tari h te



Kadın •



GİRİŞ TARİHTE KADlN



Tari h boyunca kadının her toplumda farklı statülerde bulunduğu bilinmektedir. Kadının bazı toplumlarda kutsallaştırıldığı, bazılarında erkekle aynı statüde değerlendirildiği, ataerkil topluluklarda ise ikinci sınıf kabul edildiği hatta hemen 1 hemen hiçbir hak ve değere sahip olmadığı söylenebilir • Kadının her toplumdaki farklı statüsü değerlendirirken, toplumsal yapının olduğu kadar din, gelenek görenekler ve tarihi gerçeklerin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Özellikle eski toplumlarda kadının statüsü konusunda günümüze ulaşan belge ve bilgiler çok sınırlı olduğundan, varılan yargılarda yanılma olasılığı da yüksektir. Bu nedenle yapılan tespitleri kesin yargılar olarak değerlendirmek hatalı olabilir. Eski Hint, Çin ve Araplarda erkeğin mutlak hakimiyeti vardı. Bu toplumlarda pederşahl aile düzeni mevcuttu. Pederşahl toplumda aile reisinin gerek çocuklan gerekse eşi üzerinde bir sultası bulunmaktaydı. Çok eşliliğin geçerli olduğu bu düzen içinde, çocuklar, eş ve aileye dahil bütün fertler babanın malı sayılırdı. Baba isterse bunları satar, isterse öldürür, isterse de hibe ederd{ Özellikle Hint toplumlannda ailenin tüm hakları babadan oğula devreder, kız çocuklarına söz hakkı ve miras verilmezdi. Miras, eğer erkek çocuk yoksa babanın erkek akrabalarına, o da yoksa din adamlarına bırakılırdı. Kadın evlenmeden önce zengin ve soylu bir sınıfa mensup değilse, sadece kocasının malı olarak görülürdü. Müslüman olmadan önce Arapların kız çocuklarını utanç olarak görüp diri diri toprağa gömdüğünü ise hepimiz bilmekteyiz. Eski Roma, Yunan ve Sparta gibi topluluklarda da pederşahl bir aile düzeni vardı. Bu düzen içinde kadının hiçbir hakkı olmadığından yönetirnde herhangi bir fonksiyonu sözkonusu değildi. Çok evliliğin yasak olduğu aile yapısında erkeğin dilediğinde kansını boşayabilme hakkı vardı. Kadın da, miras hakkı olmamakla birlikte, istediğinde çeyizini alıp boşanma hakkına sahipti. Kadına verilen en büyük paye rahibelikti. Roma 1da da durum aynıydı ve evlenen kadının tüm hakları babasından kocasına devrederdi. Meşhur Hammurabi kanunlarıyla kadına miras ve mülkiyet, boşanma durumunda çeyizini alarak baba evine dönme hakkı tanınmıştı. Tekeşlilik esas olarak kabul edilmekle birlikte kadının doğurganlığı ile ilgili bir problem olduğunda ikinci 3 eşe izin verilmekteydi • Ortaçağ filozoflannın



en önemli sorunsallanndan biri, kadının ruhunun var olup olmadığı ya da kadının şeytan olup olmadığıdır. Daha yakın tarihe baktığımızda, Hindistan 1da kadının XIX. yüzyıla kadar ölen kocasının ardından yakıldığını görürüz. Kötülüğü simgeleyen kadın, gerektiğinde tannlar için kurban edilmektedir. Kadını ıslah edilmesi gereken bir mahluk olarak gören eski Çin toplumunun atasözü 11 11 manidardır: Madem karını sabahleyin dövdün, öğleyin de niçin dövmeyeceksin ki7!



Bacıyan-ı Rum'dan Günümüze Türk Kadınının İktisadi Hayattaki Yeri



ı- ESKİ TÜRKLERDE KADlN Eski Türklerde kadına bakış açısı diğer toplumlardan oldukça farklıdır. Orta Asya Türk kavimlerinin hepsinde kadın özgürdü. Önemli hak ve yetkilere sahipti. Gerek şehirli gerekse göçebe olsun Orta Asya Türk kavimlerinde kadın erkek eşitliği hep kabul görmüştü . Diğer toplumlardaki pederşahl düzene karşın Türk toplumlarında pederl bir düzen mevcuttu. Yani ailede ataerkil bir yapı olmakla birlikte, babanın eşi ve çocukları üzerinde töreleri e sınırlandırılmış bir yetkisi vardı. Buna pederane velayet ve koca velayeti adları verilird{ 4



Türk toplumunda kadın erkek eşitliğinin önemli bir kanıtı da tek eşlilikti. Kadınlar seçme hakkına sahipti. Bununla beraber üst düzey yöneticiler arasında çok evlilik zaman zaman görülmekteydi . Ancak ikinci eş olan ve "kuma" tabir edilen kadınların ve çocuklarının yönetirnde hakkı yoktu. Türk töresi, kumaları resmen zevce olarak tanımadığı için kumaların çocukları öz annelerine "anne" diye hitap edemezler, "teyze" diye çağırırlardı. Bunların çocukları mirasa da dahil edilmezd{ eşierini



Eski Türk toplumlarında kadın siyasi, hukuki, asker! her alanda eşinin yanında yer alabiliyordu. Kadın erkek ayırımı olmadığından, kadın erkeğinin tamamlayıcısı olarak kabul edilirdi. Dolayısıyla kadınsız hiçbir iş görülmezd{ İlk eş, Hakan'ın yanında 'hatun" veya 'katun' olarak bulunur, kocası savaşa gidince onun yerine geçerdi. Öyle ki bazı dönemlerde hükümdar eşi olan kadın, kocası ölünce yerine bırakacağı veliahdı yoksa kendi hükümdar olurdu.



Eski Türklerde



Kadın •



Her işe ait toplantıda, erkeğin yanında kadının bulunması şarttı. Kadının da ülke idaresinde hakkı olduğundan , hükümdar emirnameleri "hakan emrediyor ki" ibaresi ile başlarsa ona boyun eğilmezdi. Bu emrin kabul edilmesi için "hakan ve hatun emrediyor ki" sözü ile başlaması gerekirdi. Yine hakan tek başına bir elçiyi huzuruna kabul edemezdi . Mutlaka yanında hatun da olmalıydı . 8



Türk kadınının siyasette önemli roller üstlendiğine bir örnek olarak, Mete 1nin eşinin Hatun unvanıyla Hun İmparatorluğu adına Çin ile ilk barış anlaşmasını imzalaması gösterilebilir. Cengiz Han zamanında kadınlar kurultay çalışmalarına 9 katılır, alınacak siyasi ve asker! kararlarda etkili olurdu . İlk çağlarda Türk kadını güç ve hareket bakımından erkeklerden farklı değildi. Binicilik, silahşörlük konusunda en az erkek kadar ustaydı. Genellikle amazan olarak tanımladığımız kadın, ülkesi için savaşırdı. Bu sosyal düzen içinde Türk kadını 10 doğrudan kale muhafızı, vali ve sefir olabiliyordu



Türkler miras hususunda bir adım ilerde durarak, erkek çocuk olmadığında kız 1 çocuğa miras vermekteydi. Uluğ Yasa da yer alan kadına tecavüzün idam ile cezalandırılması, kadının korunması hususunda önemli bir müeyyide olarak göze çarpar. Ayrıca ticari hayatta aktif olan kadın, kocasından ayrı mülkiyet edinme hakkına da sahipti. Kadınlar ziraat ve meyvecilikle de uğraşırdı. Maden işçiliği ve halı dokumacılığında da oldukça başarılıydı • 11



Evliliklerde erkek tarafı, dinimizdeki mehir gibi kız tarafına kalıng adı verilen mal ya da para vermekteydi. Ayrılık durumunda suçlu olan taraf kimse, bu mal ya da paradan vazgeçerdi. Dul kadınları himaye etmek ve aile malının bölünmesini engellemek gibi amaçlarla, ölen kardeşin dul eşi yani yenge ya da üvey anne ile evleome geleneği mevcuttu. Ne yazık ki bu geleneğin çok az da olsa günümüzde devam ettiği görülmektedir. 1



2- İSLAMiYET'TEN



1



SONRA TÜRK KADlNI



İslamiyet 1 ten sonra Türk kadınının konumunu ele almadan önce, İslamiyet 1 in Arap toplumundaki kadınlara verdiği haklardan kısaca bahsetmek gerekir: İslamiyet, Arap toplumundaki hatta Hıristiyan Avrupasındaki kadına kıyasla



Müslüman kadına oldukça geniş haklar vermiş, onun mevkiini yükseltmiştir. Nitekim cahiliye döneminde kız çocuğunun doğmasından utanç duyan baba, kızlarını diri diri gömerdi. Arap erkeği istediği kadar kadınla evlenebilir, istediğinden hemen ayrılabilirdi. İslamiyet kız çocuklarının öldürülmesini yasaklamış, evlilikte kadın sayısını da dörde indirmiş, ancak eşler arasında tam bir eşitlik gözetilmesini şart koşmuştu . Nitekim erkeklere, şayet bu eşitliği gözetemeyecekse tek eşle yetinmeleri emredilmişti. İslam hukuku evliliği de bir akde bağlamış, iki kişinin rızasıyla oluşan nikahta kadının hakkını mehr ile korumuştur • Erkeğin, kadına evienirken verdiği mehir üzerinde hiçbir tasarruf hakkına sahip olmadığı gibi, kadın bu mal ya da parayı kullanmakta tamamen serbesttir. 12



Bacıyan - ı Rum'dan Günümüze Türk Kadınının İktisadi Hayattaki Yeri



Kadın mirastan erkeğin yarısı nispetinde yararlanabilmektedir. Hıristiyan kadının aksine İslam toplumunda kadının mülk sahibi olmaya ve bu mülkü hiçbir vellye tabi olmadan istediği gibi kullanmaya hakkı vardır • 13



İslamiyetle birlikte kadının toplumdaki yeri yükselmiştir. Özellikle Asr- ı Saaddte kadınlar sonraki hiçbir dönemde görülmeyecek kadar sosyal hayata katılmıştır . 14



Kadınlar



onur ve iffetlerine gölge düşürmeden her yerde erkeklerin yanında yer almış, savaşlara yan hizmetlerde bulunmak üzere katılmış, yaralıların · tedavisi, su taşımak ve yiyecek hazırlamak gibi vazifelerde bulunmuşlardır. İslamiyet erkeklerin eğitimi kadar kadının eğitimine de değer vermiştir. Nitekim Hz. Muhammed (s.a .v.) ".. ..Yanında diriyesi olan birisi onu güzelce terbiye eder ve eğitirse, sonra da onu azad ederek hür bir kadın olarak evlendirirse A llah o kişiye iki ecir verecektir. .. " buyurarak cariyelerin dahi çok iyi bir şekilde eğitilmesini istemiştir . Hz. Muhammed (s.a.v), kadınların sorularını yanıtlamak için özel bir gün ayırmış ve bu sayede Hz. Aişe gibi dini çok iyi bilen kadınlar yetişmiştir. Hz. Aişe, başta hadis olmak üzere fıkıh, şiir, nesep ve tıp ilimlerinde uzmandır. Kendisi gibi yetişmiş olan çok sayıda sahabiden kadınla peygamberimizin hadislerini nakletmiştir. Bu dönemde kadınlar erkeklerin uğraştıkları her türlü ilim dalı ile meşgul olmuştur • 15



Peygamberimiz (s.a.v.) döneminde kadınlara daha çok ev işleriyle meşgul olmaları tavsiye edilmişse de kadınların ilgilendikleri alanlarda ev dışındaki işlerle de uğraştıkları görülmektedir. Özellikle kadınlardan bazılarının ticaretle uğraştıkları, deri işlemeciliği, iplik eğirme, örgücülük ve dokumacılık, dikiş, sepet örme , kumaş boyama gibi zanaatlarla da meşgul oldukları bilinmektedir. Nitekim Kayle isimli bir kadın H z. Muhammed 1in (s.a .v) yanına giderek ticarette uyguladığı yöntemin doğru olup olmadığını danışmıştır . Peygamberimiz de ona bu konuda bazı öğütler vermiştir. Peygamberimizin eşlerinden Zeyneb b.Cahş deri işleyip, dikmiş ve sanatından kazandığını fakiriere harcayarak Resullullah ın takdirini kazanmıştı. Ayrıca kadınların gerekAsr- ı Saaddte gerekse Hz. Örndin halifeliği zamanında çarşı ve pazarda 16 muhtehsiplik yaptığı da kaynaklarda bildirilmiştir. Sonuçta, İslamiydte iffet ve namusunu korumak şartıyla, kadının çalışmasını yasaklayan veya sınırlayan herhangi 17 bir hüküm yoktur 1



Türklerin İslamiyeti kabulünden sonra, Türk kadınının konumunda önemli bir değişiklik olmamıştır . İslam öncesi dönemde örf ve adetleri, dini gelenekleri ve kültürel yapılarının Türk kadınma sunduğu haklar, Müslüman olduktan sonra da devam etmiştir. Türk kadını sahip olduğu haklarla, İslamiyet 1 in getirdiklerini pekiştirdiğinde, diğer Müslüman toplumlardaki kadınlarla kıyıslanmayacak ölçüde özgür ve erkekle eşit şartlara sahip olmuştur. Müslüman olmadan önce yönetirnde söz sahibi olan Türk kadını, İslamiydi seçtikten sonra da siyasi, iktisadi ve sosyal alandaki faaliyetlerini sürdürmüştür. Bu sebepledir ki; orduların başında savaşan, elçilik heyeti kabul eden devletin siyasi, idari ve kültürel faaliyetlerinde etkin görev alan Türk kadını tarihte yerini almıştır . 18



İslamiyet'ten Sonra Türk Kadını •



Karahanlılar'da



ve Selçuklular'da 'Terken (Türkan)" adın verilen hükümdarların devlet idaresinde ve politikada önemli roller oynamıştır. Hatta kendilerine ait yurtluk (ikta) vilayetleri, bunları idareye memur divan teşkilatları, askerleri ve kendi hazinelerine akan gelirleri de vardır. Bu durumlarıyla hatunlar feodal devlet bünyesinde önemli bir yer işgal etmiştir Mesela, Büyük Selçuklu hükümdan Tuğrul Bey, üvey kardeşi ve amcasının oğlu İbrahim Yına! tarafından Hamedan'da kuşatılınca, eşi Altun -can Hatun, Bağdat'ta derhal devlet idaresini eline almıştır. Şüphelendiği devlet adamlarını hapsettirip, ordunun başına geçen Altun-can Hatun, eşi Tuğrul Beii kurtarmıştır. Hatunların devlet idaresindeki etkilerine örnekler çoğaltılabilir. Melikşah'ın eşi Karahan lı Prensesi Celaliye (T erken) Hatun da siyasi ve askeri faaliyetleriyle iç savaşlara ve devletin parçalanmasına sebep olmuştur. Melikşah'ın oğulları Sultan Muhammed Tapar ve Sultan Sancar'ın terkenieri de aynı imtiyaziara sahip olmuşlardır. Kendilerine, cihan padişahı ünvanıyla eş anlamlı olan "Dünya melikesi" ünvanı verilmiştir. Türkiye Selçukluları hükümdarları zamanında da kadınların bu rolleri devam etmiştir eşleri,



19



20



Selçuklular döneminde kadınlar, siyasi faaliyetlerinin yanısıra sanat ve kültür faaliyetleri içinde de yer almıştır. Erkekler kadar Türk kadınları da vakıflar kurmuş, cami, mescit, medrese, okul, kütüphane, imaret, muvakkithane, yol, köprü, kervansaray, han ve hamamlar, kaleler yaptırmıştır. Kadınların yaptırdıkları eserlerin başında darüşşifa, şifahane gibi çeşitli adlarla anılan hastaneler gelmektedir. Bu bağlamda Büyük Selçuklu hükümdan Alp Arslan'ın kızkardeşi Gevher Nesibe Hatun, siyasi faaliyetlerinin yanısıra Anadaldda şifahane açan ilk kadın olarak karşımıza çıkmaktadır . Kayseri'de kurulan bu darüşşifa, Gevher Nesibe Hatun'un bıraktığı zengin vakıf gelirleriyle tam yediyüz yıl yaşamıştır. 1



,.9.



{:~/ ../" '



~\.\., ~:



___



.__



.



Kayseri'de bulunan Gevher Nesibe



Şifahanesi



G.,



?v•'::\! ~L ;)C'



_..._ ·' '-



- '-



'J



ve Gevher Nesibe Sultan Heykeli



İkinci şifahane, Mengücek Beyi Ahmed Şah 1 ın eşi Melike Turan tarafından Divriği de yaptırılmıştır.



Kütahya 1daki Yoncalı Ilıca binası, I. Aleaddin Keykubad devrinde saray mabeyncisi olan Ramazanü 1l-Hacib 1in kızı tarafından 1233 tarihinde 1 1 inşa ettirilmiştir. Yine Amasya daki Hatuniye Ilıcası ve Kirman daki Kutluğ Türkan 21 Darüşşifası da Türk kadınının önemli bir hayratı olarak bilinmektedir • 1



Türk kadınının sosyal faaliyetleri çerçevesinde ele alınabilecek en önemli teşkilat olan Bacıyan-ı Rum (Anadolu Bacıları Teşkilatı) un kurucusu ve lideri Fatma Bacı da etkin Türk kadınma en güzel örneklerden dir. XIII. Yüzyılda kurulan ve AhiTeşkilatının kadınlar kolu olan Bacıyan - ı Rum, kadınların üretimde ve sosyal hayatta organize 1 olmalarını sağlaması bakımından oldukça önemlidir. Kayseri de kurulan sanayi sitesinde işyeri sahibi olan ve dokumacılık, örücülük, deri işlemeciliği gibi kollarda hizmet veren Türkmen kadınlarının bu serüvenini ilk bölümde ele alacağız. 1



Sonuç olarak; Hıristiyan Avrupa 1da erkeğin cennetten kovulmasının sebebi olarak gösterilen ve şeytanın aleti sayılarak dışlanan kadın, Türklerde onlardan çok ileri bir hukuka, sosyal ve siyasi itibarasahip olmuştur.



.... t:ır:ıtınrl;ın Divriği'de yaptırılan şifahane



ve



ayrıntıları .



Türk Kadını •



DiPNOTLAR Ömer Faruk Harman, "Kadın", Diyanet İsianı Ansiklopedisi (DİA), C. 24, 83. Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esas ları, İstanbul ı 970, ı 62. Neda Armaner, "VII. Yüzyılda İslam Kadınının Sosyal Durumuna Mukayeseli Bir Bakış", Kadının Sosyal Hayatını Tetkik Kuru nı u Aylık Konferansları ( 1953-i 964), Ankara ı 967, ı 76- ı 8 ı; Şefi ka Kurnaz, Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını, İstanbul ı 997, 9.



Zerrin Ediz, Kadınların Tarihine Giriş, İstanbul ı995 , ı5. Z. Gökalp, aynı yer; Necla Arat, Kadın Sorunu, İstanbul 1986, 7 ı. Z. Gökalp, aynı yer. Necdet Sevinç, Eski Türkler'de Kadın ve Aile, İstanbul 1987, 3 ı. Z. Gökalp, a.g.e, 165; N. Sevinç, aynı yer. Kadri Süreyya Özdener, "İslam Öncesi Türklerde Kadının İçtiai Yeri", Sosyoloji Konferans/arı, Yirminci Kitap, Prof. Dr. Mehmet Eröz'e Armağan, İstanbul 1988 , 234.



ı o Z. ll



ı



2



ıJ ı4



ıs



Gökalp, a.g.e., ı 66; Müjgan Cumbur, Türk Kadını



İçin, Ankara ı 997,



36.



Z. Ediz, a.g.e., 20. Erkek evienirken eşinemehr-i muaccel denilen bir para öder. Boşanma veya ölüm halindedemehr-i müeccel denilen ödenecek parayı taahhüt eder (Tezer Taşkıran, Cumhuriyet'in 50. Yılında Türk Kadın Hakları , Ankara ı 973, ı 4). Emel Esin,



"İslami Toplumda Kadının Yeri", TürkEdebiyatı, S.ı8, .



kadına



Haziran 1973,8-10.



.



M.Akif Aydın, "lslam'da Kadın", DIA, C. 24, 9 ı. Ali



Toksarı,



"Hz. Peygamber Devrinde



Kadın", Sosyal Hayatta Kadın, İstanbul ı 996,



74.



16



Kontrolörlük, zabıta m em urluğu anlamındadır. Hz. Ömer Şifa b. Abdiilah adında okuma yazma bilen bilgili bir hanımı Medine çarşılarından birine muhtesibe olarak tayin etmiştir (Aysel Zeynep Tozduman, İsianı'da Kadının Hakları , Ankara ty, 14 ı; Faruk Beşer, Kadının Çalışması Sosyal Güvenliği ve İslam, İstanbul 1995, 156-157).



ı?



A. Toksarı, a.g.m., 80-82; İbrahim Canan, "Hz. Zeyneb'in Hane-i Saadet'teki İş Atölyesi", Sosyal Hayatta Kadın, İstanbul 1996, ı O1-1 05; İhsan Özkes, Peygamberimiz (S.A.) Döneminde Kadınlar, İstanbul ı 998, 104- 107; F. Beşer, a.g.e., 153-161.



18 ı9



20 21



N. Sevinç, a.g.e., 35. Osman Turan, Türk Cihan Hakimiyeti Mejkuresi Tarihi , C. ı