107 25 10 MB
Turkish Pages 1671 Year 2002
TÜRKLER CĠLT 2 ĠLK ÇAĞ
YENĠ TÜRKĠYE YAYINLARI 2002 ANKARA 1
YAYIN KURULU
2
DANIġMA KURULU
3
KISALTMALAR
4
TÜRKLER 1 YAYIN KURULU ............................................................................................................................. 2 DANIġMA KURULU .......................................................................................................................3 KISALTMALAR .............................................................................................................................. 4 A. Göktürk Kağanlığı Göktürkler / Prof. Dr. Ahmet TaĢağıl [s.15-48] ......................................... 9 Göktürk Kağanlığı / Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat [s.49-78]....................................................... 75 Batı Göktürk Kağanlığındaki AĢinaslı Bir Kağanın ġeceresine Ait Bir Kaynak / Prof. Dr. Takashi Osawa [s.79-88] ............................................................................................................ 124 Orta Asya'daki Türk Kağanlığı (M.S. 600-800) / Dr. Larissa S. Baratova [s.89-96] ................ 142 VI-VIII. Asırlarda Türkistan Vahalarında Batı Türk Hakimiyeti / Prof. Dr. Jonathan Karam Skaff [s.97-106] ................................................................................................................................... 155 Göktürk Kağanlığı Döneminde Batı Türkistan Yönetimi / Dr. Gaybullah Babayar [s.107-117] .... .................................................................................................................................................... 175 Orhun Türklerinin Aslı / Karim Kabulov [s.118-126] ............................................................... 195 Orta Asya Türkleri ve Erken Tang Çin Devleti / Prof. Dr. Irina F. Popova [s.127-132] ................. .................................................................................................................................................... 213 Eski Çağ Türk Döneminde Altaylar / Prof. Dr. Vasıly Soyonov [s.133-141] ........................... 222 Arkeolojik ve Yazılı Kaynaklara Göre Maveraünnehir Türkleri (M.S. Vı-VIII. Yüzyıllar) / Dr. Azim M. Malikov [s.142-151] ..................................................................................................... 241 B. Göktürkler ve KomĢuları 261 Türkler ve Toharlar Arasındaki Münasebetler / Dr. Lilia Yu. TuguĢeva [s.152-156] .............. 261 Soğdiyana Tarihine GiriĢ / Dr. Matteo Compareti [s.157-169] ................................................ 269 Türkler ve Soğdlular / Prof. Dr. Boris I. Marshak [s.170-178] ................................................. 299 C. 2001 Bilge Kağan Külliyesi Kazıları 315 Moğolistan'daki Türk Anıtları Projesi / A. AyĢegül Erdem [s.179-181] .................................. 315 2001 Bilge Kağan Külliyesi Kazıları / Doç. Dr. Hasan Bahar - Prof. Dr. Salih Çeçen - Doç. Dr. Ġlhami DurmuĢ - Dr. Güngör Karauğuz - Remzi Kuzuoğlu - Gürhan Gökçek [s.182-190] ..... 320 Uygur Devletleri Tarihi ve Kültürü / Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu [s.193-214] ..................... 334 Uygurlar / Prof. Dr. Ahmet TaĢağıl [s.215-224] ........................................................................ 373 Uygur Ġmparatorluğu (744-840) / Dr. Ablet Kamalov [s.225-232] ............................................ 390 Uygur Türkleri / Dr. Erkin Emet [s.233-237] ............................................................................. 406
5
Koçu (Ġdikut) Uygur Devleti / Dr. Varis Abdurrahman [s.238-248].......................................... 415 Moğol Hâkimiyeti Altında Uygurlar / Prof. Dr. Michael C. Brose [s.249-254] ......................... 434 Hangisi Karahanlıların Kökeni; Uygurlar Mı Yoksa Karluklar Mı? / Prof. Dr. Juten Oda [s.255259]............................................................................................................................................. 445 Oğuzlar / Türkmenler / Yrd. Doç. Dr. Tufan Gündüz [s.263-276] ............................................ 453 Oğuzlar / Dr. Cem Tüysüz [s.277-288]...................................................................................... 479 Oğuzlar / Prof. Dr. Faruk Sümer [s.289-315] ............................................................................ 505 Oğuz Türklerinin Ġdarî Yapı ve Boy TeĢkilâtına Bir BakıĢ / Dr. Erdal Aksoy [s.316-320] ...... 556 Ġslam Öncesi Devrede Orta Asya'da YaĢayan Türk Boyları / Prof. Dr. Ahmet TaĢağıl [s.323367]............................................................................................................................................. 566 Kazaklar ve Kırgızlar / Prof. Dr. Wilhelm Radloff [s.368-376] ................................................. 657 Eski Türk Devrindeki Kırgız Etnik Ġsimleri / Prof. Dr. Oljobay Karataev [s.377-385] ............. 673 Türk Boylarında Tamgalar ve Eski Kırgız-Oğuz Etnik Bağlantıları / Prof. Dr. Oljobay Karataev [s.386-390] ................................................................................................................................. 687 Arkeolojik Kaynaklara Göre Orta Yenisey Kırgızları / Doç. Dr. Sergei G. Skobelev - Dr. Vladimir N. Nechiporenko - S.V. Pankin [s.391-396] ............................................................... 693 Erken Dönemlerden Moğol Ġstilasına Yenisey Kırgızları / Prof. Dr. Michael R. Drompp [s.397404]............................................................................................................................................. 702 Moğol-Cungar Hâkimiyeti Döneminde Yenisey Kırgızları / Prof. Dr. Viktor Butanayev [s.405411]............................................................................................................................................. 717 TürgiĢler / Prof. Dr. Hüseyin Salman [s.412-420] .................................................................... 729 Karluklar / Prof. Dr. Hüseyin Salman [s.421-424] .................................................................... 745 Bolgar-Tatarların Etnogenezi ve Genel GeliĢme AĢamaları / Prof. Dr. Mirfatih Z. Zekiyev [s.425-442] ................................................................................................................................. 753 Hazar Hakanlığı / Yrd. Doç. Dr. Muallâ Uydu Yücel [s.445-463] .............................................. 781 Hazarlar / Prof. Dr. Yakov Kuzmin - Yumanadi - Yrd. Doç. Dr. Pavel V. Kuleshov [s.464-472] .... 814 Hazar-Bizans ĠliĢkileri / Kevin Alan Brook [s.473-480] ............................................................ 828 Hazarlarda Ġkili Yönetimin Kökeni ve Yahudiliğe GeçiĢ ġartları / Prof. Dr. Constantine Zuckerman [s.481-490].............................................................................................................. 842 ÇuvaĢlar ve Etnik OluĢumları / Prof. Dr. Yakov Kuzmin - Yumanadi - Yrd. Doç. Dr. Pavel V. Kuleshov [s.491-496] ................................................................................................................ 859 IX. Yüzyılda Hazarlar, Peçenekler ve Macarlar / Dr. Bálint Zoltán Takács [s.497-505] .......... 869 Türk-Slav Ortak YaĢamı: Güneydoğu Avrupa'nın Türk Göçebeleri / Prof. Dr. Omeljan Pritsak [s.509-521] ................................................................................................................................. 882
6
A. Türk-Slav ĠliĢkileri ve Kafkas Halkları 902 Türkistan'dan (Orta Asya) Doğu Avrupa'ya Yapılan Türk Göçleri / Yrd. Doç. Dr. Ali Ahmetbeyoğlu [s.522-529] ........................................................................................................ 902 Batı Avrasya Steplerinde Türk ve Alan Halkları Arasındaki Tarihi Bağlantılar / Dr. Agusti Alemany [s.530-535].................................................................................................................. 915 Türk-Slav ĠliĢkilerinin BaĢlangıç Dönemleri Üzerine / Osman Karatay [s.536-546] .............. 926 Ermen Boyları ve Pseudo-Ermeni Haylar (Milattan Önce Türk -Ermeni ĠliĢkileri) / Prof. Dr. Firidun Ağasıoğlu Celilov [s.547-561] ...................................................................................... 947 Tarihi ve Etnik Açıdan Karaçay-Malkar Türklerinin Kökeni / Dr. Ufuk Tavkul [s.562-571] .... 972 Karaçay-Balkar Türklerinin Kökeni / Adilhan Appa [s.572-590] ............................................. 991 Hırvat ve Sırp Göçlerinde Oğur Ġlgisi / Osman Karatay [s.591-598] ..................................... 1028 B. Bulgarlar 1042 Türkler, Slavlar ve Bulgarların Kökeni / Prof. Dr. Plamen S. Tzvetkov [s.599-605] ............. 1042 Bulgarlar ve Ogurlar / Prof. Dr. Istvan Zimonyi [s.606-616] .................................................. 1054 Ġlk Bulgar Devlet OluĢumları / Prof. Dr. Zufar Z. Miftakhov [s.617-624] ............................... 1074 Kubrat Han'ın Büyük Bulgar Devleti / Prof. Dr. András Róna - Tas [s.625-629] .................. 1087 Tuna Bulgar Devleti (679-1018) / AyĢe Kayapınar [s.630-640].............................................. 1097 C. Avarlar 1119 Avarlar: Etnik YaradılıĢ ve Tarihlerine Bir BakıĢ / Prof. Dr. Emil Her{ak [s.641-657] .......... 1119 Avarlar Ġle Slavlar Arasındaki ĠliĢkiler (579-626) / Doç. Dr. Tibor ñivkovi [s.658-663] ......... 1147 Arkeolojik Bir AraĢtırma-Avar YerleĢimleri / Dr. Raimar W. Kory [s.664-673] ..................... 1158 Kafkasya ve Avarlar / Dr. Sevda A. Süleymanova [s.674-686] ............................................. 1178 Slovenya'da Avar Ġzleri / Prof. Dr. Yusuf Hamzaoğlu [s.687-692] ......................................... 1203 D. Peçenekler 1213 Peçeneklerin Dili ve Erken Tarihi Üzerine Notlar / Dr. Gábor Vörös [s.693-708] ................. 1213 Karadeniz'in Kuzeyinde Peçenekler / Prof. Dr. Necati Demir [s.709-713] ............................ 1245 Balkanlar'da Peçenekler / Yrd. Doç. Dr. Muallâ Uydu Yücel [s.714-726] ............................. 1256 Kıpçaklar ve Kumanlar / Doç. Dr. Ahmet Gökbel [s.729-756] ............................................... 1277 Kıpçak Kabileleri Üzerine Notlar: Kimekler ve Yemekler / Prof. Dr. Peter B. Golden [s.757766]........................................................................................................................................... 1335 Kimekler / Prof. Dr. Bolat Kumekov [s.767-775] .................................................................... 1356
7
Kıpçak Hanlığı / Prof. Dr. Bolat Kumekov [s.776-784]........................................................... 1370 Kuman / Kıpçaklar / Prof. Dr. Mustafa Safran [s.785-792]..................................................... 1384 Gürcistan Kıpçakları / Prof. Dr. Guili Alasania [s.793-797] ................................................... 1398 Bulgar Tarihinde Kumanlar (XI-XIV. Yüzyıllar) / Doç. Dr. Valeri Stoyanov [s.798-809] ....... 1408 Kumanlar ve Ġkinci Bulgar Devleti (1187-1370) / AyĢe Kayapınar [s.810-819] ..................... 1431 Eski Türklerde Devlet Geleneği ve TeĢkilâtı / Prof. Dr. Salim Koca [s.823-844] .................. 1448 A. Hâkimiyet Ülküsü ve Devlet Geleneği 1489 Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi / Prof. Dr. Osman Turan [s.845-856] ............................... 1489 Kızılelma / Nevzat Kösoğlu [s.857-858] .................................................................................. 1510 Türk Devlet Geleneğine Göre Devlet Adamlarında Bulunması Gereken Asgari Hususiyetler / Yrd. Doç. Dr. Bülent Atalay [s.859-867] ................................................................................. 1513 Ġslam Öncesi Türk Devlet Geleneğinde Adalet AnlayıĢı / Yrd. Doç. Dr. Âdem Tutar [s.868-873] 1528 B. Devlet TeĢkilâtı 1540 Devlet Meclisi ve Kurultay / Prof. Dr. Bahaeddin Ögel [s.874-887] ...................................... 1540 Eski Türklerde Devlet BaĢkanlığı-Hakanlık / Yrd. Doç. Dr. Osman KaĢıkçı [s.888-893]...... 1564 Ġlk Türk Devletlerinde Bürokrasi / Necati Gültepe [s.894-906].............................................. 1575 Eski Türk Hukuk Vesikaları / Prof. Dr. ReĢit Rahmetî Arat [s.907-928] ................................ 1599 Türk Kültür Tarihi Çerçevesinde Yasa, Yasak ve Yatgak Tabirleri Üzerine / Yrd. Doç. Dr. Mehmet Canatar [s.929-937] ................................................................................................... 1644 Yabancı Yazarlara Göre Türklerde SavaĢ ve Taktik / Yrd. Doç. Dr. Hatice Palaz Erdemir [s.938-943] ............................................................................................................................... 1662
8
Sekizinci Bölüm Göktürkler A. Göktürk Kağanlığı Göktürkler / Prof. Dr. Ahmet TaĢağıl [s.15-48] Ahmet Yasev
niversitesi / Kazakistan
Trk milletine ad verme Ģerefi kazanan Gktrklerin tarihi, bağÝmsÝz devlet olarak yaklaĢÝk iki yz yÝl srmĢ, yÝkÝlÝĢlarÝndan sonra yine iki asÝr devam etmiĢtir. Trk milleti ve kltr Gktrk Dnemi‟nde her bakÝmdan sistemli bir Ģekilde ortaya ÝkmÝĢ, bir bakÝma gnmze kadar tarihine yn vermiĢtir. AslÝnda ondan nce de Trk milleti ve dolayÝsÝyla tarihi vardÝ. Yine iki kÝtada Trk topluluklarÝ farklÝ adlar altÝnda devlet ve benzeri siyasi kuruluĢlar meydana getirmiĢlerdi. Ama Trk adÝnÝn, dilinin, kltrnn, yabancÝ devletler tarafÝndan tanÝnÝp yaygÝn hale gelmesinin gerekleĢmesi tamamen Gktrkler sayesinde olmuĢtur. Diğer yandan aĢağÝ yukarÝ btn Trk boylarÝnÝn bir devlet halinde birleĢmesi sağlanmÝĢtÝr. OnlarÝn yÝkÝlÝĢlarÝndan sonra kurulan btn devletler izlerini taĢÝmaktadÝr. Nitekim Trk, Trkmen, Tork, Trkiye gibi isimler yabancÝ milletlerin hafÝzalarÝna kazÝnmÝĢ, gnmze ulaĢmÝĢtÝr. Bu yzden Gktrk tarihi 250 yÝl nce BatÝ ilim aleminde nem kazanmÝĢ ve zamanÝmÝza kadar sayÝsÝz araĢtÝrmalar yapÝlmÝĢtÝr. Trk DnyasÝ‟nÝn byk bir kÝsmÝnÝn bağÝmsÝzlÝğa kavuĢmasÝ btn dnyanÝn dikkatini ekerken zellikle Trk kimliği tartÝĢÝlmaya baĢlanmÝĢtÝr ki, Gktrk tarihi bu tartÝĢmalara en iyi cevaptÝr. MenĢeileri Gktrklerin menĢei kaynaklarda efsanelerle karÝĢÝk anlatÝldÝğÝ iin kesin bir neticeye varmak zordur. Ancak, yine de efsanevi metinlerin iinden bazÝ noktalar tespit etmek mmkndr. Arkeolojik ve bazÝ kesin tarihi bilgiler buna ilave edildiği zaman ortaya Ýkan sonu, Gktrklerin 542 yÝlÝ ncesinde Altay DağlarÝnÝn gney eteklerinde yaĢÝyor olmalarÝ ve HunlarÝn kuzey boylarÝndan gelmeleridir.1 Genel olarak menĢei ile ilgili bilgilere baktÝğÝmÝzda Hunlardan geldikleri ifadesi dikkat ekerken mevki olarak Turfan‟Ýn kuzeybatÝsÝ, AltaylarÝn gney etekleri kayÝtlarÝ bulunmaktadÝr. Diğer taraftan atalarÝnÝn ilk ÝktÝklarÝ yer olarak tken‟in yaklaĢÝk 250 km. batÝsÝnÝn gsterilmesi dikkat ekmektedir. Netice olarak, HunlarÝn bir kolu olan Gktrkler, nce Altay DağlarÝnÝn kuzeyinde bulunuyorlardÝ. Sonradan adÝ geen dağlarÝn gney eteklerinde yerleĢtiler. YerleĢtikleri blgenin doğu sÝnÝrÝ Turfan ve
9
Etsin Gl BataklÝklarÝdÝr. Bir baĢka ifade ile Yenisey Nehri‟nin doğduğu kaynaklarÝn havzasÝ Gktrklerin ilk yurdu idi.2 Kaynak metinlerinde Gktrklerin menĢei hakkÝnda iki efsane kaydedilmiĢtir. Gerek dÝĢÝ olaylarla bezenmiĢ olsalar dahi sz konusu metinler byk tarihi nem taĢÝmaktadÝr. Birincisi kurttan treme, ikincisi HunlarÝn kuzeyindeki Suo lkesinden Ýkma hadisesidir. Gktrklerin menĢeine dair baĢka bir rivayet de Byk Hun Ġmparatorluğu‟nun yÝkÝlÝĢÝndan sonra in‟in kuzeyine giden HunlarÝn kurduğu devletlerden biri olan Kuzey Liang Devleti‟yle ilgilidir. Buna gre, 439 yÝlÝnda Tabga HkmdarÝ T‟ai-wu tarafÝndan yÝkÝlan adÝ geen devletin reisi A-shih-na beĢ yz aile ile Juan-juanlara sÝğÝnmÝĢtÝ. Daha sonra bu beĢ yz aile Altay DağlarÝnda oturarak Gktrkleri meydana getirdiler.3 Gktklerin tarih sahnesine ÝktÝğÝ sÝrada onlarÝn da vassal olarak bağlÝ bulunduklarÝ Moğol asÝllÝ Juan-juanlar, Moğolistan coğrafyasÝ baĢta olmak zere Orta Asya‟nÝn doğusuna hakimdiler. in‟de ise 386 yÝlÝnda Trk asÝllÝ boylar tarafÝndan kurulan Tabga Devleti, zamanla Budizm‟in etkisiyle inlileĢip Wei adÝnÝ alarak varlÝğÝnÝ devam ettirdi. Nihayet, 534 yÝlÝnda Doğu ve BatÝ Wei olmak zere ikiye ayrÝldÝ. Doğu Wei Devleti 550 yÝlÝnda yÝkÝlÝp yerini Kuzey Ch‟i hanedanÝna bÝraktÝ. BatÝ Wei Devleti ise 557 yÝlÝnda Chou, hanedanÝna dnĢt. BatÝ Trkistan‟da ise 350‟li yÝllarda Juan-juanlardan bağÝmsÝzlÝğÝnÝ kazanarak Maverannehir ve Semerkand merkezli devlet kuran Akhunlar, Ġran ve Afganistan‟a kadar geniĢleyen byk bir devlet kurmuĢlardÝr. Ġran‟da ise Sasani Devleti vardÝ. YukarÝda menĢeileriyle ilgili bilgilerinden bahsettiğimiz Gktrklerin tarih sahnesinde kesin bir Ģekilde ÝkmalarÝ 542 yÝlÝndadÝr. Bu tarihle ilgili verilen bilgiye gre senelerdir kÝĢÝn Wei nehrinin buzlarla kaplanmasÝndan istifade eden Gktrkler in‟in Suei-yan eyaletini yağmalÝyorlardÝ. Y Wen-tse adlÝ generali gnderen BatÝ Wei Devleti, Gktrklere geldiğinde ateĢler yakarak, byk ordu grnts verdi. Neticede Gktrkler geri ekildiler.4 Bu kayÝt bize 542 yÝlÝnda onlarÝn in‟e sefer yapacak kadar gl olduklarÝnÝ gstermektedir. Nitekim, daha sonra kuzey in pazarlarÝnda ipek ticaretine baĢlayacaktÝr. ArtÝk, askeri gcnn arttÝğÝ, hfusunun kalabalÝklaĢtÝğÝ anlaĢÝlmaktadÝr. DolayÝsÝyla reisleri BumÝn resmi dÝĢ iliĢki yolunda faaliyetlerine giriĢti. Bir baĢka ifade ile bağÝmsÝzlÝk yolunda nemli bir adÝm atmak istiyordu. Bunun iin harekete getiğinde in‟deki BatÝ Wei Devleti‟nden hemen cevap geldi. AdÝ geen devletin baĢbakanÝ Trkleri yakÝndan tanÝyan bir Soğdluyu5 Gktrklere eli olarak gnderdi (545).6 inli baĢbakan lkesinin geleceğine yatÝrÝm yapmÝĢ, kendisi 557‟de tahtÝ ele geirip Chou hanedanÝnÝ kurunca Gktrklerden ok yardÝm alarak karĢÝlÝğÝnÝ grmĢtr. Ġlk defa bir devlet tarafÝndan resmi bir elinin kendilerine gnderilmesine ok memnun olan Gktrkler olayÝ sevinle karĢÝlayÝp adeta bayram yapmÝĢlardÝ. Ertesi yÝl (546) karĢÝ eli gnderen BumÝn, BatÝ Wei‟e kendi lkesinde yetiĢen rnlerden sunmuĢ, milletler arasÝ mnasebetlerde nemli adÝmlar atmÝĢtÝr.7 BağÝmsÝzlÝğÝn KazanÝlÝĢÝ ve I. Gktrk Devleti
10
Buna rağmen hala Juan-juanlara vassallÝklarÝ devam ediyordu. Efsanevi metinlerde geen Ģad ve yabgu gibi unvanlarda onlarÝn bir bakÝma bağlÝlÝklarÝnÝn federatif bir Ģekilde srdrdkleri sonucuna variyoruz. Btn bu geliĢmeler olurken, Tles boylarÝ da hareketlenmiĢler, bağlÝ olduklarÝ Juanjuanlara saldÝracaklardÝ. Fakat daha nce harekete geen BumÝn, Tleslere hcum ederek onlarÝ yendi ve kendine bağladÝ. Byle ona bağlanan insanlarÝn sayÝsÝ kaynaklarda elli bin aile Ģeklinde bildirilmektedir. Gktrklerin tarih sahnesine ÝktÝğÝ sÝrada Orta Asya‟nÝn doğusundan batÝsÝna her tarafÝnda dağÝnÝk olarak yaĢayan Tles boylarÝ kavramÝndan aslÝnda o devirde Gney Sibirya blgesi hari bu coğrafyada yaĢayan btn Trk boylarÝ anlaĢÝlmalÝdÝr.8 nk onlarla ilgili bilgileri iltiva eden Suei shu 84 ve PS 99‟daki iki blmde onlarÝn da Trk olduğu belirtilmiĢ, yaĢadÝklarÝ alanlar aÝka gsterilmiĢtir.9 Tles boylarÝnÝn kalabalÝk bir grubunun kendine katÝlmasÝ zerine, BumÝn etrafÝnda toplanan birliğin gc ok arttÝ. YÝllardan beri dÝĢ temaslarda bağÝmsÝzlÝğÝnÝ kazanma yolunda nemli iĢler baĢaran Gktrklerin lideri yeni bir adÝm daha attÝ. Vassal olarak bağlÝ olduğu Juan-juan Devleti‟nin hkmdarÝ A-na-kuei‟e eli gndererek, onun kÝzÝyla evlenmek istediğini bildirdi. Bu kendisini artÝk tbi olduğu devletle aynÝ seviyede grmesi ve bunu A-na-kuei‟e gstermesi amacÝnÝ gdyordu. Nitekim bunu anlayan A-na-kuei, BumÝn‟a “sen benim demir iĢlerimde alÝĢan bir klemsin, nasÝl byle bir teklifte bulunabilirsin?” diye haber gnderdi. Bylece onu bağÝmsÝz olarak tanÝmadÝğÝnÝ bildiriyordu. BumÝn bu harekete tepkisini onun elisini ldrerek gsterdi ve btn iliĢkisini kesti.10 BumÝn iin artÝk geri dnĢ yoktu. Daha nce resmi iliĢki kurduğu BatÝ Wei‟e eli gnderip, onlarÝn hanedanÝndan bir kÝzla evlenme isteğini iletti ve Ch‟ang-lo adlÝ prensesleriyle evlendi. Zaten, in‟deki BatÝ Wei Devleti yÝllardan beri kendisine karĢÝ Doğu Wei-Juan-juan ittifakÝyla mcadele etmek zorunda idi. DolayÝsÝyla, Gktrklerin hÝzla ykselen gcyle ittifak yapmak kendilerinin ÝkarlarÝna uygun geliyordu. AyrÝca BumÝn, in imparatorunun lmnden dolayÝ taziyetlerini sunmuĢ ve iki yz baĢ at sunmuĢtu.11 ArtÝk vaktin geldiğine inanan BumÝn, 552 yÝlÝnÝn baharÝnda Juan-juanlara ani bir baskÝn yaptÝ. Gney Moğolistan‟da Huai-huang‟Ýn kuzeyinde12 byk bir bozguna uğrayan Juan-juan hkmdarÝ Ana-kuei kendini ldrd. Kurtulabilenler, in‟deki Kuzey Ch‟i Devleti‟ne, bir kÝsmÝ da KÝtanlara sÝğÝndÝ. Bu byk zaferinden sonra BumÝn, Ġl Kağan unvanÝnÝ aldÝ ve 552 yÝlÝnda Gktrk Devleti‟nin bağÝmsÝzlÝğÝ resmen ilan edildi. BumÝn‟Ýn hanÝmÝna da Hatun unvanÝ verilmiĢti.13 BumÝn uzun mcadeleler neticesinde milletine kazandÝrdÝğÝ bağÝmsÝzlÝktan sonra fazla yaĢamadÝ. AynÝ yÝl lnce yerine oğlu Kara (ince K‟o-lo), diğer unvanÝ Ġlci (i-hsi-chi), Kağan oldu.14 Kara Kağan babasÝnÝn bÝraktÝğÝ iĢi devam ettirdi. Bu gnk Ordos‟taki Jehol eyaletinde, Juanjuanlardan arta kalan bir ktleyi mağlup etti. ArkasÝndan BatÝ Wei Devleti‟ne de eli gndererek elli bin baĢ atÝ hediye olarak sundu (553 MayÝs).15 Kara diğer adÝyla Ġlci aynÝ yÝl ierisinde ld.
11
Kara Kağan‟Ýn hastalÝktan lmesi zerine boĢalan Gktrk tahtÝna kardeĢi Mukan geti. AslÝnda Kara, lmnden nce kendi oğlu yerine kardeĢi Mukan‟Ýn kağan olmasÝnÝ vasiyet etmiĢti. Sz konusu hkmdar değiĢikliğinin hÝzla bymekte olan Gktrk Devleti‟ne aksi tesir yapmadÝğÝ gibi daha faydalÝ olduğu ortaya ÝktÝ. Bunda Mukan‟Ýn hareketinin byk payÝ vardÝ. Kaynaklar onun baĢarÝsÝnÝn altÝnda zeki, bilgili, taktiki askerini iyi kumanda ediĢi ynnde ilgi ekici bilgiler vermektedir. Devletin YkseliĢi Mukan da devletinin dĢmanÝ Juan-juanlarÝn artÝklarÝna saldÝrmaya devam etti. Kendilerinden nce yaklaĢÝk iki asÝr Orta Asya‟nÝn en byk gc olan bu Moğol kavminin izlerinin tamamen silinmesi Gktrklerin devletinin sağlam bir temele oturmasÝ iin gerekliydi. Neticede nc defa ağÝr bozguna uğrayan Juan-juanlardan kurtulanlar Kuzey Ch‟i Devleti‟ne sÝğÝndÝlar. OnlarÝ adÝ geen devletin sÝnÝrÝna kadar takip eden Gktrkler iyi bir ticaret anlaĢmasÝ karĢÝlÝğÝnda onlarÝn in‟de yaĢamasÝna razÝ oldular.16 Gktrklerin, Kuzey Ch‟i Devleti‟yle yakÝnlaĢmasÝ bu devletin rakibi BatÝ Wei‟i telaĢa dĢrd. Onlar da hemen Gktrklere, K‟u-Ti-Ch‟i isimli bir eli‟yi gnderdiler. Bylece in‟deki doğu ve batÝ hanedanlarÝ arasÝnda Gktrklerle dost olabilme yarÝĢÝ baĢladÝ.17 Nitekim, Mukan lkesinin eski dostu BatÝ Wei‟i tercih etti. Fakat yine de Kuzey Ch‟i Devleti‟yle iliĢkisini srdrd. in Devleti‟yle bu iliĢkiler srerken, Juan-juanlarÝn peĢini bÝrakmayan Mukan, onlarÝn bir baĢka grubuna drdnc darbeyi indirdi. Bu sefer mağlup olanlar, son hkmdar A-na-kuei‟nin kk kardeĢi Teng-shu-tse ve yanÝndakilerdi (555 yÝlÝ). Onlar aresiz BatÝ Wei Devleti‟ne sÝğÝndÝlar. Mukan, onlarÝ geri istedi. Gktrklerle iyi geinmek zorunda olduğunun farkÝna varan BatÝ Wei Ġmparatoru Kung, onlarÝ derhal geri verdi. Daha teslim edildikleri sÝrada Juan-juanlar Ch‟ing-men adlÝ kapÝnÝn dÝĢÝnda ldrldler. Ġlk mağlup edildikleri sÝrada doğudaki KÝtanlar Juan-juan reisi T‟ie-fa da tarafÝndan ortadan kaldÝrÝlmÝĢtÝ. Kuzey Ch‟ilere sÝğÝnan ktlenin reisi An-lo-ch‟en isyan edince kendisi ldrldğ gibi halkÝ değiĢik blgelere dağÝtÝldÝ.18 Gktrklerin artÝk sağlam bir Ģekilde devletleĢtiğini gren Kuzey Ch‟i imparatoru aralarÝnda barÝĢ anlaĢmasÝ olmasÝna rağmen onlara karĢÝ savunma tedbirleri almaya baĢlamÝĢtÝ. YaklaĢÝk 510 km uzunluğundaki in Seddi‟ni tamir ve yeni duvarlar inĢa etmek iin bir milyon sekiz yz bin kiĢiyi grevlendirdi.19 AslÝnda 555 yÝlÝ Gktrkler iin tam bir fetih yÝlÝ olmuĢtu. KÝtanlar zerine bir sefer dzenleyip onlarÝ kendine bağlayan20 Mukan‟a Baykal Gl‟nn kuzey ve batÝsÝndaki KÝrgÝzlar itaat ettiler.21 Bu arada Ġstemi Yabgu, BatÝ Trkistan ve Kuzey Afganistan‟daki Akhun Devleti‟ni (Eftalit, Ye-ta) mağlup edip yÝktÝ.22 Doğudaki K‟u-mo-hsi,23 Shih-wei kabileleri de Gktrklere bağlandÝlar. Doğuda ve batÝda bu geniĢlemeler devam ederken aynÝ yÝlda BatÝ Wei Devleti topraklarÝna ok sayÝda akÝnlar yapÝldÝ. Buna karĢÝlÝk Gktrklerle iyi geinmek isteyen adÝ geen devletin imparatoru, Yan Huei adlÝ eliyi, yz bin top ipekle onlara gnderip bir Gktrk prensesiyle evlenme, dolayÝsÝyla akrabalÝk
12
yoluyla mttefik olmak teklifini yaptÝ.24 BatÝ Wei Devleti‟nden yz bin top ipekli kumaĢ almak suretiyle barÝĢ yapan Mukan Kağan, kÝzÝnÝn gelin olarak gnderilmesini kabul etti. KÝsacasÝ yz bin top ipek karĢÝlÝğÝ barÝĢ sağlanmÝĢtÝ.25 Doğudaki Kuzey Ch‟i Devleti ise sed yapÝmÝ iĢine ve tamirine devam ediyordu. 556 yÝlÝ iinde yaklaĢÝk 1700 km‟lik mesafedeki surlar tamir edildiği gibi yirmi yeni garnizon kuruldu.26 Fakat, Mukan‟Ýn yeni hedefi T‟u-y-hunlar idi. Tibet‟in kuzeydoğusunda yaĢayan T‟u-y-hunlar aslÝnda Moğolistan‟Ýn doğusundan bu blgeye gelip devlet kurmuĢlardÝ. Trklere akraba bir kavim olarak gsterilen bu kavim daha sonraki asÝrlarda Tangutlar adÝyla tarih sahnesinde tanÝnacaktÝr. Gktrkler BatÝ Wei topraklarÝndan geerek, onlara saldÝrdÝlar. inliler de yardÝmcÝ kuvvetler katmÝĢlardÝ. Blgeyi iyi tanÝmayan Gktrkler, inli kumandanÝn tavsiyelerine uyarak, onlarÝn stratejik iki kalesine hcum etti. Reislerinin karÝsÝnÝ, oğlunu, kumandanlarÝnÝ ve btn hazinelerini ele geiren Mukan daha sonra Kukunor‟a (Ch‟ing-hai) dnd (558).27 Bundan sonra takip eden bir iki yÝl kaynaklarda Gktrkler hakkÝndaki bilgiler azalÝr. nk, inlilerle daha az mnasebet tesis etmiĢler ve bu durum kaynaklara yansÝmÝĢtÝr. Bunun yanÝnda in‟de BatÝ Wei hanedanÝ yerini Choulara bÝrakmÝĢtÝ. Juan-juanlarÝn tamamen bertaraf edilmesinin de bunda etkli olduğunu sylenebilir. Yine Gktrk elileri in‟in kuzeyindeki devletlerin merkezlerini ziyaret etmiĢlerdir. Kuzey Ch‟i Devleti daha ok in Seddi‟ni tamir ve yeni garnizonlar kurmak yoluyla savunma tedbirleri almaya devam ederken, Chou Devleti hediyeler gndermek suretiyle Gktrklerle yakÝnlaĢmaya alÝĢÝyordu.28 Chou sarayÝnda yapÝlan trenlerde Gktrk elisi, en n sÝralarda yer alarak devletinin prestijini gsteriyordu (560). Ertesi yÝl yine Mukan, ayrÝ elilik heyeti gndererek Chou Ġmparatoru Ming‟e hediyeler sundu.29 563 yÝlÝnda Kuzey in‟deki sz konusu devletler arasÝnda mcadele kÝzÝĢtÝğÝ zaman Gktrkler yine devrede idiler. Her iki devlet de onlardan yardÝm almak iin bir yarÝĢa giriĢtiler. Choular BatÝ Wei‟in son zamanlarÝnda kendilerine sz verilen prensesi gelin olarak alÝp akrabalÝk kurmak iin harekete getiklerinde, Ch‟iler daha hÝzlÝ davrandÝ. Onlardan nce eli gnderip daha fazla hediyeler sunarak Mukan Kağan‟Ý etkilediler. AslÝnda o, bu evlilik hadisesini her iki devletten daha fazla menfaat elde etme iĢine evirdi. nk her iki devlet ok yksek miktarda hediye gnderiyordu. Choular, Ch‟ilerin bu davranÝĢÝnÝ saraylarÝnda inceden inceye mzakere etti. Gktrklere 555 yÝlÝndaki anlaĢmayÝ hatÝrlattÝlar.30 KalabalÝk Chou elilik heyeti, Gktrk merkezinde uzun grĢmeler yaptÝ. Eski anlaĢmanÝn hatÝrlatÝlmasÝ zerine Mukan, Ch‟ilerle ChoularÝn Gktrklerin nazarÝnda aynÝ olduğunu syledi. Hatta Mukan onlarla birlikte doğudaki Ch‟ilere saldÝrmayÝ dahi kabul ettiği gibi kÝzÝnÝn Chou sarayÝna gelin gitmesini kabul ettiğini bildirdi.31 Mukan, devletinin kuruluĢu ncesinde milletine dosta davranan ChoularÝn tarafÝnÝ tutmaya karar verdikten sonra onlarla birlikte doğudaki Ch‟i Devleti‟ne saldÝrÝya hazÝrlandÝ. Yz bin kiĢilik ordusuyla in‟e giren Mukan, Heng eyaletine vardÝğÝnda kuvvetlerini e ayÝrdÝ. Kendisi birinin baĢÝna
13
geerken diğerlerinin idaresini kardeĢleri Br ve Ti‟-t‟ou‟nun emrine verdi. ok kÝsa bir srede Ch‟ilerin Ching-yang Ģehrine vardÝ. ĠmparatorlarÝ bu Ģehirde olan Ch‟iler, Hu Lu-hsien‟in kumandasÝnda savunmaya alÝĢÝyorlardÝ. Gktrklerin kendileri iin savaĢmaya gelmesine rağmen Chou kumandanlarÝ hala hcum etmeye korkuyorlardÝ. Sadece Yang Chung otuz bin kiĢilik ordusuyla Chin-yang‟a gelebildi.32 564 yÝlÝnÝn ilk aylarÝnda yapÝlan bu herekatta nce Choular saldÝracaklar, arkasÝndan geri ekilince Ģehirden Ýkan Ch‟i ordusunu Gktrkler baskÝnla dağÝtacaklardÝ. Ancak, kÝĢ dolayÝsÝyla yağan kar bir metre yksekliğinde her tarafÝ kaplamÝĢtÝ. Chou ordusu yaklaĢÝk bir km. yaklaĢtÝğÝnda, Ch‟iler kaleden Ýkarak onlarÝ ağÝr bir bozguna uğrattÝ. OnlarÝn yenildiklerini gren Gktrkler, savaĢmanÝn gereksizliğini anladÝlar. YaklaĢÝk 400 km‟lik bir mesafede byk bir yağma yaparak geri dndler.33 Bylece Gktrkler ekonomik aÝdan byk bir kazan sağlamÝĢlardÝ. Ertesi yÝl yine, Choular sefer iin teklifte bulunduklarÝnda Gktrkler nce harekete getilerse de, sonradan Ch‟ilerle ChoularÝn anlaĢmalarÝ zerine hcumdan vazgeip geri ekildiler. Choulara kÝzan Mukan, kÝzÝnÝn gelin olarak gnderilmesi iĢini durdurduğunu aÝkladÝ.34 ArkasÝndan tek baĢÝna Ch‟ilerin You eyaletine girdi. Takiben in Seddi‟ni aĢÝp, ulaĢtÝklarÝ her yerde yağmalar yaptÝlar. Bir ay sonra bir akÝn daha dzenlediler.35 Gktrklerin kendilerine kÝzÝp tavÝr değiĢtirmesinden korkan Choular acilen Wang Ch‟ing isimli eliyi 564 yÝlÝnÝn sonunda gndererek ikna etmeye alÝĢtÝ. ArkasÝndan da drt eyaletin valisi ile imparatorluk sarayÝndan 120 kiĢilik bir heyeti 565 yÝlÝnÝn ikinci ayÝnda yola ÝkardÝ. OnlarÝn bu kendini affettirme alÝĢmalarÝna rağmen, Gktrkler artÝk onlara gvenmiyorlardÝ.
stelik Ch‟ilerle yakÝnlaĢmaya baĢladÝlar ve onlara eli gnderip kendi lkelerinde yetiĢen mallardan sundular.36 Kendisine bol miktarda hediyeler, ok sayÝda eliler gnderip itibar gsterilmesine rağmen Mukan, 568 yÝlÝna kadar kÝzÝnÝ gndermeye yanaĢmadÝğÝ gibi ChoularÝn dĢmanÝ Ch‟ilerle iyi iliĢkileri srdrd. Bu yÝlda ChoularÝn elileriyle bir grĢme esnasÝnda havanÝn aniden değiĢip rzgar ÝkmasÝ, arkasÝndan on gn sren kar fÝrtÝnasÝnÝn patlamasÝ neticesinde adÝrlarÝn hepsi yÝkÝlÝp, halk zarar grnce, tanrÝnÝn kendisini cezalandÝrdÝğÝnÝ zanneden Mukan Kağan, nihayet kÝzÝnÝn gnderilmesini kabul etti. Gerekli hazÝrlÝklar yapÝldÝktan sonra A-shih-na prenses, in‟deki Chou hanedanÝna gelin olarak gnderildi. in‟de imparatorielerin ykselebildiği btn makamlara ykseldikten sonra 582 yÝlÝnda hastalÝktan ld.37 Ekonomik olarak istediği seviyeye ykselen Mukan, ayrÝca bin kadar Gktrk yapÝlan anlaĢma uyarÝnca Chou baĢkentine gndermiĢti. Bunlar in baĢkentinde ok rahat bir Ģekilde yaĢÝyorlardÝ. Daha doğrusu sz konusu bin kiĢi Gktrklerin in baĢkentinde askeri s gibiydi. Yine onun Chou zerindeki gcn gsteren bir baĢka emare de yÝllÝk yz bin top miktarÝndaki verginin kendi lkesine teslim edilmesidir.
lkesini Orta Asya‟nÝn ve zamanÝnÝn dnyasÝnÝn en byk gc haline getiren Mukan 572 yÝlÝnda hastalÝktan ld.
14
Mukan Ģahsiyeti hakkÝnda kaynaklarda en ok bilgi verilen hkmdardÝr. zellikle zeki, bilgili, sert tabiatlÝ olduğu belirtildiği gibi askeri mcadelelerde ok haĢin olduğu vurgulanmÝĢtÝr. Yznn geniĢliği 30 cm‟den fazla, gzleri donuk cam gibi (gri), yznn rengi ok kÝzÝldÝ. Olağanst cesur olduğu bildirilen Mukan, askeri taktikleri ok iyi biliyordu. Neticede onun bu stn vasÝflarÝndan komĢu devletlerin hepsi ok korkmuĢtu. Kuzey in‟deki her iki devleti kendine bağlayan, Mukan‟a Orta Asya‟daki btn kavim ve devletler bağlanmÝĢtÝ. Tarihi Ġpek Yolu Gktrk lkesinde huzura vurmuĢ, Uzak Doğu ile Orta Doğu arasÝnda irtibat ok sağlam bir dzeye ÝkmÝĢtÝ.38 Burada zellikle vurgulanmasÝ gereken Kerulen nehrinden, Ural dağlarÝna kadar yayÝlmÝĢ halde yaĢayan Tles adlÝ btn Trk boylarÝnÝn bir birlik halinde Mukan‟a bağlanmalarÝdÝr. Diğer taraftan Orta Asya‟da ticareti elinde bulunduran SoğdlularÝn himaye edilmesi lkedeki ticari canlÝlÝğÝ sağlayan bir baĢka sebepti. Mukan lmeden nce oğlu Ta-lo-pien yerine kardeĢi Taspar‟Ý (T‟a-po) tahta vasiyet etti. Her bakÝmdan kuvvetli bir devletin baĢÝna geen Taspar hakkÝnda kaynaklardaki ilk kayÝt “in‟i zora sokan sÝkÝĢtÝran” Ģeklindedir.39 Gktrk Devleti‟ndeki taht değiĢikliğini yakÝndan takip eden Kuzey in‟deki iki devlet yeni kağanla dostluk iliĢkileri kurmaya alÝĢtÝlar. Chou Devleti iĢlenmiĢ ve ham ipekli kumaĢlardan yz bin top ipek sunarken, Ch‟iler de acele ok miktarda hediyeyi eli ile gndermiĢlerdi. Taspar Kağan, ağabeyi Mukan gibi bu hakim durumdan gayet iyi faydalandÝ. ArtÝk gney komĢularÝnÝ tamamen hakimiyeti altÝna aldÝğÝnÝ dĢnyor ve bu sebepten etrafÝndakilere “benim gneydeki iki vefakar oğlum niye gereksiz yere kavga ediyorlar?” diyordu.40 Bu arada Gktrk lkesi ok geniĢlediği iin Taspar Kağan, lkenin doğu kÝsmÝnda yeni bir teĢkilatlanmaya gitti. Yeğenleri ağabeyi Kara‟nÝn oğlu She-tu‟yu lkenin doğu tarafÝna, kardeĢi Jutan‟Ýn oğlu Br‟y batÝ tarafÝna kk kağanlar olarak tayin etti. Bylece kendisi kağanlar kağanÝ seviyesine ykseldi. Zaten TanrÝ DağlarÝnda oturan amcasÝ Ġstemi Yabgu, 552 yÝlÝnda devletin kuruluĢundan itibaren BatÝ Trkistan‟Ý idare ediyordu. ok geniĢ bir sahaya yayÝlmÝĢ olan devleti daha iyi ynetebilmek maksadÝyla byle bir yolu seen Taspar‟Ýn ordusu yz binlerle ifade ediliyordu. Taspar Kağan, son derece kuvvetli ve geliĢmiĢ devletin politikasÝnda değiĢiklik yaparak daha nceki ChoularÝ desteklemekten vaz geip, Ch‟ilere yneldi. AslÝnda lke menfaatleri aÝsÝndan bu doğruydu. Fakat, Kağan‟Ýn anlaĢÝlmaz bir Ģekilde Budizm‟e meyletmesi lkenin durumunu değiĢtirdi. nce Ch‟ilerle eli teatisine baĢladÝktan sonra onlarÝn prensesleri ile evlenme teklifinde bulundu. Bu arada lkesinin in gibi bayÝndÝr olacağÝ dĢncesiyle bir Budist PagodasÝ yaptÝrttÝ ve Nirvana Sutra gibi adÝ geen dinin kutsal kitaplarÝnÝ Trkeye evirttirdi (575 yÝlÝ).41 Gktrklerle iyi mnasebet tesis etmiĢ olsalar da Ch‟iler, yine de Choular karĢÝsÝnda tutunamadÝlar. 577 yÝlÝnda onlar tarafÝndan yÝkÝlÝnca topraklarÝnÝ kaybettiler.42 OnlarÝn prenslerinden Kao Chao-i kaÝp Gktrklere sÝğÝndÝ. Taspar, onu destekledi ve koruduğu gibi Choulara eĢitli baskÝnlarda bulundu. Fakat, Gktrklerden askeri yardÝm almasÝna rağmen adÝ geen Ch‟ili prens baĢarÝlÝ olmadÝ. Buna rağmen Gktrk akÝnlarÝ ChoularÝn btn sÝnÝrlarÝnÝ darma dağÝn ediyordu.
15
Ancak, Ch‟ilerin tahtlarÝnÝ tekrar ele geirmelerinden midi kesen Taspar, Choulara mttefik olup onlarÝn prensesleriyle evlendi. ArkasÝndan Kao Chao-i ve adamlarÝnÝ onlara teslim etti.43 Bylesine byk bir devletin tahtÝnda on sene oturan Taspar, 581 yÝlÝnÝn sonlarÝna doğru hastalandÝ. Bir sre hasta yattÝktan sonra ld. lmeden nce bir hata daha yaptÝ. Kendi oğlu yerine tahta ağabeyi Mukan‟Ýn oğlu Ta-lo-pien‟in gemesini vasiyet etti.44 Kuvvetli bir devletin baĢÝna gemesine rağmen Taspar Kağan, Trk milletinin karakterine hi uymayan Budizm dinine meyletmiĢti. AslÝnda Orta Asya‟nÝn en byk devletinin Budizm sayesinde kazanabileceği bir Ģey yoktu. Ch‟i Devleti yÝkÝlÝnca Choular tarafÝndan kendisine sÝğÝnan prensten yeteri kadar faydalanamadÝ. BunlarÝn stne Gktrk devlet geleneğine uymayan ağabeyinin dahi veliaht gstermediği annesi Trk olmayan Ta-lo-pien‟i tahta vasiyet ederek devletin temelden sarsÝlmasÝna yol aacaktÝ. Onun lm akabinde devletin ileri gelenleri vasiyeti doğrultusunda Ta-lo-pien‟i tahta geirmek istediler. Ancak, millet onu kağan olarak kabul etmeyip Taspar‟Ýn oğlu An-lo‟nun kağan yapÝlmasÝnda Ýsrar ettiler. Devlet meclisinde tartÝĢmalardan sonra Kara Kağan‟Ýn oğlu devlet meclisine gelerek “Talo-pien‟in layÝkÝyla kağanlÝk yapamayacağÝnÝ, An-lo‟nun ise daha uygun olacağÝnÝ syleyerek Anlo‟nun tahta ÝkmasÝnÝ sağladÝ. Ancak, An-lo lkede kontrol tam tesis edemediği gibi Ta-lo-pien tarafÝndan srekli rahatsÝz ediliyordu.
lkede asayiĢ sağlamayÝnca devlet meclisi yeniden toplandÝ. Casus ve kahraman bir kiĢiliğe sahip She-t‟u‟nun tahta uygun olduğuna karar verilince, IĢbara unvanÝyla kağan oldu (581). Tam unvanÝ Ġl Kllg ġad Baga IĢbara Kağan unvanÝnÝ aldÝ. Kağan olamayan An-lo hi itiraz etmeden durumu kabullendi. Sonra Tola ÝrmağÝ civarÝna giderek orada Ġkinci Kağan olarak yaĢamaya baĢladÝ. Tahta oturamayan bir diğer kiĢi Ta-lo-pien ise kuzey taraflarÝna ekildi. O ksmĢt; kendi kendine Apa (A-p‟o) Kağan unvanÝnÝ aldÝ. Srekli eli gndererek IĢbara Kağan‟Ý “her ikisinin de kağan oğlu olduğu halde kendisinin tahtsÝz kaldÝğÝnÝ” syleyerek onu rahatsÝz ediyordu.45 AyrÝca tek baĢÝna hareket ederek in‟e eli gndererek bağÝmsÝz hareket etmeye kalkÝĢÝyordu. Ġstemi Yabgu ve BatÝ TarafÝ 552 yÝlÝnda Juan-juanlarÝ ortadan kaldÝrmak suretiyle Gktrk Devleti‟ni tesis eden BumÝn Kağan lkenin batÝ kÝsÝmlarÝnÝn idaresini kardeĢi Ġstemi‟ye vermiĢti.46 Ġstemi de yabgu unvanÝyla 552-576 yÝllarÝ arasÝnda devletin batÝ kanadÝnÝ doğudaki Byk Kağan‟a bağlÝ olarak idare etti. Bundan dolayÝ Ġstemi Yabgu ve oğlu Tardu‟nun 582 yÝlÝna resmen ikiye ayrÝlana kadar olan faaliyetlerini I. Gktrk Devleti iinde mtalaa etmek gerekmektedir. KaynaklarÝn ifadesine gre bugnk Doğu Trkistan‟Ýn doğu ucunda bulunan Hami Ģehrinden, Karadeniz‟e kadar uzanan geniĢ saha Ġstemi Yabgu‟nun idaresinde idi. Onun yazlÝk ve kÝĢlÝk olmak zere iki merkezi vardÝ. Gney merkezi Ģimdiki KaraĢar (Yen-ch‟i) Ģehrinden kuzeye yedi gnlk mesafede idi.47 Grldğ gibi ok geniĢ bir sahaya hakim olan Ġstemi Yabgu, ağabeyi BumÝn ve onun oğullarÝnÝn doğuda devletin sÝnÝrlarÝnÝ geniĢlettiği sÝrada, batÝ blgelerinde byk apta ftuhat hareketine giriĢmiĢti. Ġlk nce Altay DağlarÝnÝn batÝsÝndan baĢlayarak Hazar Denizi‟ne kadar uzanan sahada dağÝnÝk vaziyette yaĢayan48 Tles ve On Ogur
16
boylarÝnÝ itaati altÝna aldÝ. Soğdlularla meskun olduğu bilinen BatÝ Trkistan Ģehirlerinin oğunun Ġstemi Yabgu‟nun eline gemesiyle in‟den Akdeniz‟e ulaĢan Ġpek Yolu‟na Gktrkler hakim oldular. Ancak bu sÝrada Trk asÝllÝ bir baĢka devletle de komĢu haline gelinmiĢti. Kaynaklarda Akhun ve Eftalit (ince Ye-ta) adÝyla zikredilen sz konusu devlet M.S. 350 yÝlÝndan beri Kuzey Afganistan ve Maverannehir havalisinde hkm sryor, Ġpek Yolu ticaretini elinde bulunduruyordu.49 Gktrklerin kÝsa zamanda rakip olarak ortaya ÝkmasÝ her iki Trk Devleti‟ni hakimiyet konusunda birbirleriyle mcadeleye srkledi. 556 yÝlÝnda Ġstemi kumandasÝndaki Gktrk ordularÝnÝn baskÝnlarÝna maruz kaldÝ. Gktrk ordularÝnÝn baskÝlarÝna uğrayan Akhunlar, daha nce 545 yÝlÝnda mnasebet tesis ettikleri in‟deki BatÝ Wei imparatoruna 555 ve 558 yÝllarÝnda da elilik heyeti gndermiĢlerdi. in‟e giden son iki elilik heyetinin Ġstemi‟nin baskÝsÝna karĢÝ olduklarÝnÝ sylemek mmkndr. Ancak, ok gemeden Mukan‟Ýn idaresindeki kuvvetler tarafÝndan mağlup edilen Akhun Devleti 557 yÝlÝnda yÝkÝldÝ. in kaynaklarÝnÝn adÝnÝ Mukan olarak verdiği Gktrk ordularÝ kumandanÝnÝn yanÝnda Ġstemi‟nin de olmasÝ, kuvvetle muhtemeldir. Bundan nce siyasi platformda da faaliyetlere giriĢen Ġstemi, Sasani ġehinĢahÝ AnuĢirvan ile anlaĢÝp kÝzÝnÝ Ġran hkmdarÝna verdi ve evlilik ittifakÝ kurdu. Ġstemi‟nin kÝzÝnÝn adÝ Ġslam kaynaklarÝnda (Taberi, Mesudi vb.) Fakim olarak gemektedir. Bu kÝz Sasani Ġmparatoriesi olmuĢtu.50 Gktrk ordularÝ kuzeydoğudan saldÝrÝrken, Sasani kuvvetleri de batÝdan hcuma geerek, Akhun Devleti‟ni kolayca yÝktÝlar.51YÝkÝlan Akhun Devleti‟nin topraklarÝ Ceyhun nehri sÝnÝr olmak zere, Gktrkler ve Sasaniler arasÝnda paylaĢÝldÝ.52 Neticede Maverannehir, Fergana‟nÝn bir kÝsmÝ, KaĢgar, Hoten ve BatÝ Trkistan‟Ýn nemli Ģehirleri Gktrk Devleti‟ne bağlandÝ. DolayÝsÝyla meĢhur Ġpek Yolu ve bu yolda ticaret yapan Soğdlular Ġstemi Yabgu‟nun eline gemiĢti. AkhunlarÝn ortadan kalkmasÝyla Gktrk Devleti batÝda tam anlamÝyla Sasani Ġmparatorluğu‟yla sÝnÝr olurken, aynÝ zamanda siyasi olarak ağÝnÝn dnyasÝnÝn iki byk devleti Bizans ve Sasanilerle temasa gemiĢ, onlarla bir seviyeye ykselmiĢti. Bundan sonra Sasani HkmdarÝ AnuĢirvan, BatÝ Gktrklerine vergi vermeye baĢlamÝĢtÝ. Bununla birlikte yeni siyasi geliĢmeler olmaya baĢladÝ. Sasani Ġmparatorluğu, Maverannehir ticaret yolunu tamamen eline geirmek istiyordu. Bu sebepten lkesinden Akdeniz ve Bizans limanlarÝna yapÝlan ipek ticaretini durdurdu. Bylece Gktrklere bağlanmÝĢ olan tccar Soğd kavimini ekonomik zorluklara sokacak, hem de Gktrkleri ipek transit vergisinden mahrum edecekti. AyrÝca Ġstemi‟nin gnderdiği elileri hile ile ldrtt. Bu esnada batÝda askeri harekata devam eden Ġstemi, sÝnÝrlarÝnÝ Hazar Denizi‟ne kadar ulaĢtÝrdÝ.53 Daha nce gnderilmiĢ iki elilik heyetine de iyi davranmayan AnuĢirvan, birinci heyetin getirdiği ipekleri hemen satÝn alÝp, elilerin gz nnde yakmÝĢ, eliler geri dnmĢ, ikinci elilik heyetini de gizlice zehirleterek ldrmĢ; Ġran sÝcağÝna dayanamadÝklarÝ iin kendileri ldkleri yalanÝnÝ yaymÝĢtÝ. Ġstemi, bu yalana inanmamÝĢ olmasÝna rağmen yine de Sasanilerle mnasebetlerini hemen kesmedi. Soğdlu Maniakh‟Ýn tavsiyesine uyarak, yeni bir mttefik arama yoluna gitti. 567 yÝlÝna adÝ geen Soğdlu baĢkanlÝğÝnda bir heyeti Hazar Denizi‟nin kuzeyi, Kafkasya zerinde Bizans‟Ýn baĢkenti Ġstanbul‟a gnderdi. Eskiden beri Sasanilerle Bizans‟Ýn arasÝnÝn iyi olmadÝğÝnÝ Soğdlular biliyorlardÝ. Kurulacak Bizans-Gktrk ittifakÝ neticesinde Sasaniler zor durumda kalabilirlerdi. Gktrk elileri ellerinde bir Trke (Ġskite) mektupla vardÝklarÝ Ġstanbul‟da ok iyi
17
karĢÝlandÝlar. Bizans‟a ilk defa bilinmeyen bir lkeden eli geliyordu. Eliler yanlarÝnda ok kÝymetli hediyeler de getirmiĢlerdi. Ġstemi‟nin gnderdiği mektup, Ġmparator II. Justinos‟a okundu. Tarihte Orta Asya‟dan Bizans‟a gnderilen bu ilk elilik heyetinin baĢarÝsÝ, Ġmparator Justinos‟un hemen cevap verme ihtiyacÝ duymasÝndan gayet iyi anlaĢÝlmaktadÝr. 569 yÝlÝ Ağustos‟u baĢÝnda bir Bizans elilik heyeti ittifak anlaĢmasÝ yapmak zere Gktrk lkesine doğru yola ÝktÝ.54 Bizans elilik heyetinin baĢÝnda Zemerkos bulunuyordu. Trk elileriyle beraber hareket eden BizanslÝlar, Karadeniz, Kafkaslar, Hazar Denizi ve Aral Gl arasÝndan Talas nehri boyundan TanrÝ DağlarÝ silsilesindeki Ak-dağ (Bizans Ek-tağ, Trke AltÝn Dağ ve ince Pai-shan)55‟da bulunan Ġstemi Yabgu ile Bizans, Sasanilere karĢÝ sağlam bir ittifak anlaĢmasÝ yaptÝlar. Hatta bu sÝrada Ġstemi‟nin yanÝna gelen bir Sasani elisine yz gsterilmemiĢti. Bizans elisinin dnĢnde yazdÝğÝ hatÝralarÝ Gktrk hayatÝ hakkÝnda zengin bilgiler ihtiva etmektedir56 BaĢarÝya ulaĢan Ġstemi‟nin politikasÝ neticesinde Bizans-Sasani savaĢlarÝ 571 yÝlÝnda baĢladÝ. Bu arada batÝya doğru Gktrk ilerleyiĢi devam ediyordu; Kafkaslar‟Ýn kuzeyindeki Kuban IrmağÝ havzasÝ, sonra Azerbaycan, Gktrklerin eline geti57 Ancak, BizanslarÝn yaptÝklarÝ ittifaka uygun hareket etmemeleri zerine ilerleme durdu. BizanslÝlarÝn anlaĢmayÝ bozan bu davranÝĢlarÝ 576 yÝlÝnda Ġstemi‟nin lm sÝralarÝnda Ġmparator II. Tiberius tarafÝndan gnderilen eli Valentinos‟u Aral Gl havalisinde karĢÝlayan Trk-ġad tarafÝndan sulanmasÝndan anlÝyoruz.58 AslÝnda elilik heyeti daha evvel yapÝlmÝĢ olan askeri ittifakÝn yenilenmesi iin gnderilmiĢti. Bizans elisi, Trk-ġad‟a (Turksanthos) aĢÝrÝ nezaket gstermiĢ; ancak, Ģad, “BizanslÝlarÝn yalancÝlÝğÝnÝ ve imparator ile aynÝ ip zerinde oynadÝklarÝnÝ; on diliniz var ama, hileniz birdir‟‟ diyerek parmağÝnÝ ağzÝna soktu. Sonra kendilerinden kaan AvarlarÝ (Varhonitalar) kabul ettiklerini ve Pannonia‟ya yerleĢtirdiklerini, Ģimdi nasÝl olur da ittifaktan bahsettiğini, AvarlarÝnn eninde sonunda atlarÝnÝn altÝnda iğneneceklerini belirtti. Trk-ġad, ayrÝca Gktrk elilerinin neden Kafkasya‟nÝn g ve tehlikeli yollarÝndan gtrldklerini, kendilerinin aslÝnda Dnyeper, Tuna ve Meri nehirlerinin nerelerden aktÝklarÝnÝ bildiklerini aÝkladÝ. Alan ve UtigurlarÝn (Oguz Ogur) Gktrkler tarafÝndan itaat altÝna alÝnÝĢÝnÝn BizanslÝlarÝn gz nne getirmelerini ve doğudan batÝya btn kavimlerin efendilerinin Gktrkler olduğunu iyice bilmeleri gerektiğini syledi. Bundan baĢka Bizans elileri, Gktrkleri en byk yaslarÝ sÝrasÝnda rahatsÝz etmiĢlerdi. nk o sÝrada Ġstemi Yabgu lmĢt ve matemi tutuluyordu.
stelik yas trenine uymayÝp yzlerini bÝakla kesmemiĢlerdi. Trk-ġad‟Ýn tepkisini daha fazla ekmemek iin, eliler btn bu hakaretlere razÝ oldular. Yas treni bittikten sonra da Trk-ġad‟Ýn Bizans elilerine tehditleri devam etti. KÝrÝm‟da Ker (Bosforos) Kalesi‟nin fethedileceğini syledi. Trk-ġad‟Ý kÝzdÝran bir baĢka olay da Azerbaycan‟da Trk ilerleyiĢini durdurmak iin Sabar Trkleri ktlelerinin Bizans tarafÝndan ortadan kaldÝrÝlmasÝdÝr. Bundan sonra Bizans elisi Ak-Dağ‟da bulunan Tardu‟nun yanÝna gitti. Dnerlerken, yine Trk-ġad‟Ýn
18
kumandanlarÝndan Bukan (Bukhanus, Bohan), KÝrÝm‟daki BizanslÝlara ait Ker Kalesi‟ni zaptetti. Bu Gktrklerin batÝda ulaĢtÝğÝ en son noktadÝr. Ġstemi‟nin lmnden sonra yerine oğlu Tardu geti. Onun hakkÝnda tarih bilgileri ancak, 581 yÝlÝndan sonra bulabiliyoruz. Doğu Gktrk Devleti Bir sr tartÝĢmadan sonra kağan olan IĢbara adÝ gibi cesur bir Ģahsiyete sahip olduğu iin devlete bağlÝ btn boylarÝn kalbini kazanmÝĢtÝ. Doğu sÝnÝrlarÝ dÝĢÝndaki Moğol kabileleri dahi ona itaat etmiĢlerdi. AynÝ IĢbara in‟e eli gndererek iyi niyetini gsteriyordu.59 Bu arada Gktrk-in iliĢkilerinde Ch‟ang Sun-sheng isimli bir diplomat n plana Ýkmaya baĢlamÝĢtÝ. AslÝnda bu kiĢi 580 yÝlÝnda Ch‟ien-chin prensesin gelin getirilmesi sÝrasÝnda refakat eden heyetle birlikte gelmiĢti. IĢbara, gelen heyete ok mağrur davrandÝğÝ halde, Ch‟ang Sun-sheng‟in iyi niĢancÝ olmasÝ sebebiyle onu alÝkoymuĢ birlikte avlara ÝkmÝĢtÝ. Onun olağanst niĢancÝlÝğÝna hayran kalan IĢbara, daha fazla yakÝnlaĢarak dost oldu. Hatta, onun niĢancÝlÝk tekniğinin kendi adamlarÝna ğretilmesini emretti. inli elinin baĢta IĢbara olmak zere Gktrk Devleti‟nin ileri gelenleriyle yakÝnlaĢmasÝ ileride tam bir felakete yol aacaktÝ. nk, devletin ileri gelenlerini yakÝndan tanÝyan Ch‟ang Sun-sheng, onlarÝn btn iliĢkilerini ğrendi. Kimin kimi sevdiği ya da kin besleyip kÝskandÝğÝ gibi konularÝ aÝka fark etti. Mesela ilk ğrendiği Ģey IĢbara‟nÝn kardeĢi Ch‟u-lo-hou‟yu halk tarafÝndan ok sevildiği iin kÝskanmasÝ idi. AyrÝca inli eli ÝkÝlan av seyahatleri dolayÝsÝyla Gktrk lkesinin dağlarÝnÝ, derelerini, avlarÝnÝ, boylarÝnÝn sayÝsÝnÝ askerlerinin sayÝsÝnÝ ğrenmiĢ kaynağÝn ifadesine gre bilmediği duymadÝğÝ kalmamÝĢtÝ.
lkesine dndkten sonra derhal bir rapor hazÝrlayÝp ğrendiği her Ģeyi imparatoruna bildirdi.60 Ġmparator onun raporundan okuduklarÝndan ok etkilendi. Hemen saraya ağÝrtÝp bizzat ağzÝndan dinledi. Ch‟ang Su-sheng, Gktrkleri o kadar iyi tanÝmÝĢtÝ ki, sanki avucunun iinde imiĢ gibi gsteriyordu. Neticede imparator onun hazÝrladÝğÝ stratejilere gre Gktrklere karĢÝ politika uygulamaya karar verdi. Ch‟ang Sun-shang‟Ýn hazÝrladÝğÝ stratejinin esasÝnda zellikle Gktrk Devleti KağanÝ Isbara‟ya karĢÝ bir kalkÝĢma baĢlatÝlmalÝydÝ. Yani ekememezlik duygularÝ harekete geirilmeliydi. nce Tardu ile temas kurulurken, bir yandan da kağanÝn kardeĢi Ch‟u-lo-hou ile anlaĢÝlmalÝydÝ. Diğer taraftan kağan olamadÝğÝ iin kskn olan Ta-lo-pien (Apa, A-p‟o) en byk dĢmandÝ. Elinin ifadesi ile adeta devleti kemiriyordu. Neticede kuvvetli olan IĢbara‟ya karĢÝ lkesi iindeki muhalif kiĢileri kÝĢkÝrtmak stratejinin esasÝ idi. Ch‟ang Sun-sh‟eng‟Ýn iĢaret ettiği noktalardan iĢe baĢlayan Ġmparator Wen, Hami Ģehrinde bulunan BatÝ Gktrklerinin idarecisi Tardu‟ya Yan Huei adlÝ bir eliyi kurt baĢlÝ sancakla gnderdi.61 Zaten devletin kağanÝ IĢbara‟ya karĢÝ muhalif duygular besleyen Tardu, kurt baĢlÝ sancağÝ alÝr almaz
19
bağÝmsÝzlÝğÝnÝ ilan etti ve bylece BatÝ Gktrk Devleti ortaya ÝktÝ. Tardu, in‟le diplomatik iliĢkilere baĢladÝğÝnda Suei Ġmparatoru, onun elisine daha fazla hrmet gsteriyordu.62 Stratejinin batÝ planÝ baĢlarÝyla uygulandÝktan sonra bizzat Ch‟ang Sun-sheng gizlice Gktrk Devleti‟nin doğusundaki tbi Moğol asÝllÝ kabileler hsi, K‟u-mo-hsi, KÝtanlara (Ch‟i-tan) gitmiĢ onlara hediyeler sunarak IĢbara Kağan‟a karĢÝ isyana teĢvik etmiĢti. Stratejinin nc ayağÝ olarak kağanÝn kardeĢi Ch‟u-lo-hou seilmiĢti. Ona da gizlice adam gnderilip, Suei imparatorunun derin saygÝ ve selamlarÝ sunuldu; in‟e bağlanmasÝ teklif edildi.63
lkesindeki btn bu entrika faaliyetlerine rağmen IĢbara hemen kuvvetini ve kontroln kaybetmedi. in‟de Chou hanedanÝ yÝkÝlÝnca kendi eĢi Ch‟ien-chin prensesin etkisinde kalarak yeni kurulan ve 350 yÝl sonra btn in‟i birleĢtiren Suei hanedanÝna karĢÝ byk bir saldÝrÝya geti (582 yÝlÝ). Muhalif olmalarÝna rağmen Tardu, T‟an-han, Ch‟u-lo-hou ve Apa‟nÝn kuvvetleri IĢbara‟nÝn baĢ kumandanlÝğÝndaki orduya katÝlmÝĢtÝ. Gktrk ordusunun sayÝsÝ 400 bin svariye ulaĢmÝĢtÝ. Ma-i, Liang, Lan gibi eyaletlerin askeri gleri ilk etapta bozguna uğratÝldÝ. Bir ok savunma tedbiri olmasÝna rağmen Ġmparator Wen, Gktrk hcumlarÝnÝ engelleyemiyordu. Mu-hsia, Shih-men Wu-wei, T‟ienshuei, An-ting, Shang-chn, Hun-hua gibi Ģehirler istila edildi. inli kumandanlar Gktrk ordusu ile savaĢmaya cesaret edemiyor, eĢitli bahaneleriyle geri kaÝyorlardÝ.64 in‟in ilerinde yedi byk merkezi ele geiren Gktrk ordularÝna Tardu ihanet etti. Kendisine bağlÝ birlikleri alarak geri ekildi. Sonra lkesine dnd.65 Bu saldÝrÝlar karĢÝsÝnda aresiz kalan in imparatoru ordusunun kumandanlarÝnÝn moralini ykseltmek iin uzun bir ferman yayÝnladÝ. Fermanda Gktrklerin neden baĢarÝlÝ olduklarÝ analiz ediliyor ve karĢÝlÝğÝnda alÝnmasÝ gereken nemler vurgulanÝyordu. Bu sz konusu fermandan sonra inli kumandanlara byk bir cesaret geldi ve Gktrklere karĢÝ bazÝ ufak savaĢlarÝ kazanmaya baĢladÝlar. Yine de byk bir zafer elde edememiĢlerdi. Zaten kazandÝklarÝ baĢarÝlar daha ok Gktrklerin artÝk, savaĢÝ dikkate almamalarÝndan kaynaklanÝyordu. Srekli savaĢ kazandÝklarÝndan gaflete dĢmĢlerdi.66 Fakat, Gktrkler byk bir felaketle karĢÝ karĢÝya kaldÝlar. Orduda yiyecek bulunamadÝğÝ iin kemik tozu yemek zorunda kalmÝĢlardÝ. ArkasÝndan byk bir salgÝn hastalÝk ÝktÝ ve askerlerin nemli bir kÝsmÝ ld. IĢbara Kağan bunlarla uğraĢÝrken, inliler harekete getiler bazÝ Gktrk ordularÝnÝ yendiler. Hatta Apa Kağan‟Ý IĢbara‟ya karĢÝ isyan iin tahrik ettiler. O da IĢbara‟dan ayrÝldÝ. Ona Tardu rnek gsterilmiĢti. IĢbara, Apa‟nÝn kendisinden kopmasÝna msade etmek istemiyordu. HÝzla onun zerine yryp, onu mağlup etti. Fakat, Apa‟nÝn kendisi kaÝp Tardu‟ya sÝğÝnmayÝ baĢardÝ. Tardu‟nun desteğiyle yz bin kiĢilik bir ordu toplayan Apa yeniden IĢbara ile arpÝĢtÝ ise de yine yenilmekten kurtulamadÝ. IĢbara‟ya karĢÝ isyan edenler arasÝna T‟an-han Kağan da katÝldÝ. Onu da bozguna uğratan IĢbara Tardu‟nun yanÝna kamasÝna engel olamadÝ. Hatta kendi kardeĢi Ti-chin-ch‟a da
20
baĢkaldÝrmÝĢtÝ. Kendisine bağlÝ boylarla Apa Kağan‟a itaat edip askeri gcn onun ordusuyla birleĢtirdi. Apa ile birleĢen IĢbara muhalifleri Tardu‟nun in ile iliĢkisini rnek alÝp harekete geerek eli gnderip, IĢbara Kağan‟a karĢÝ yardÝm istedi. Ancak, in‟deki Ġmparator Wen, onlara yardÝm etmeyi dĢnmedi. nk, IĢbara‟nÝn ortadan kalkmasÝ durumunda ortaya daha byk bir kuvvet Ýkarsa in iin daha tehlikeli olabilirdi. DolayÝsÝyla Gktrk lkesinde karÝĢÝk durumun devamÝnÝ tercih etti.67 Gktrk lkesi bu denli karÝĢmasÝna rağmen in‟e akÝnlar ihmal edilmiyordu. Mesela 583 Ağustosu‟nda You eyaleti, Gktrkler tarafÝndan ele geirildi. inli Kumandan Li Suei ağÝr bir bozguna uğramÝĢ, oklanarak ldrlmĢt.68 Neticede Gktrkler lkelerinin iinde ok ağÝr bir kÝtlÝk ve i savaĢ geirmelerine rağmen in‟e ağÝr bir darbe vurmuĢlardÝ. 584 yÝlÝna gelindiğinde i karÝĢÝklÝklar ve kÝtlÝk sebebiyle Gktrk askerlerinin sayÝsÝ hÝzla azaldÝ. zellikle devlete bağlÝ boylar ayrÝlÝyorlardÝ. Su-ni boyu on binden fazla insanla in‟e gidip Suei Ġmparatorluğu‟na bağlandÝ. Diğer taraftan Tardu, ĠĢbaraya karĢÝ onun muhaliflerini destekliyordu. Gktrk Devleti‟nin HkmdarÝ IĢbara yÝllar sren i savaĢlardan yorulmuĢtu. nce Tardu ihanet etmiĢ arkasÝndan yeğeni Jan-kan inliler adÝna casusluk yapmÝĢtÝ. Diğer taraftan Apa, T‟an-han, Tichin-ch‟a karĢÝsÝna gemiĢlerdi. DolayÝsÝyla savaĢlarÝn uzun srmesi IĢbara‟yÝ yÝldÝrdÝ. HanÝmÝ, 584 yÝlÝnÝn sonunda in‟e eli gndererek, Ġmparator Wen‟a kendine Suei hanedanÝnÝn soyadÝnÝn verilmesini teklif etti. nk Ch‟ien-chin prenses aslÝnda Chou hanedanÝnÝn kÝzÝydÝ. DolayÝsÝyla iki hanedan akrabalÝk yoluyla mttefik olacaklardÝ. Ġmparator hemen talebi kabul etti ve prensesin unvanÝnÝ Ta-i (Byk Gnll) olarak değiĢtirdi. ArkasÝndan bir eli de IĢbara yolladÝ ve bundan sonra Suei hanedanÝ soyadÝ alan hanÝmÝ dolayÝsÝyla imparatorun kÝzÝ sayÝldÝğÝnÝ, bu yzden kendisinin imparatorun oğlu olduğunu bildirdi. Akraba olduklarÝnÝ ve nesiller boyu dostluklarÝnÝn devam edeceğini vurguladÝ. Suei imparatoru da mukabil eli ile aynÝ duygularÝ paylaĢtÝğÝnÝ aÝkladÝ.69 Neticede baĢbakan (byk vezir) Y Ch‟ing-tse baĢkanlÝğÝndaki kalabalÝk in heyeti ve Casus diplomat Ch‟ang Sun-sheng, Gktrk merkezine vardÝ. Kağan‟Ýn oturduğunu gren inli heyetin baĢkanÝ ayağa kalkmasÝnÝ istedi. Ancak, IĢbara atalarÝndan beri kimsenin insanlarÝn nnde eğilmediğini syledi. Araya giren inli hatun-prenses Ta-i (Chien-chin) kağanÝn kurt karakterli olduğunu ifade etti. Yine Ch‟ang Sung-sheng, Gktrklerin de, in‟in de byk lke olduğunu ancak kağanÝn imparatorun oğlu olmasÝ sebebiyle ayağa kalkmasÝ gerektiğini bildirerek IĢbara‟yÝ ikna etti. Bunun zerine imparatorun mektubunu eğilerek alan IĢbara, baĢÝna gtrd. Bu esnada yanÝndaki diğer devlet adamlarÝ kağanlarÝnÝn dĢtğ durumdan utan duymuĢlardÝ ki, zntlerinden ağlÝyorlardÝ. Daha da ileri giden inli heyetin baĢkanÝ Y Ch‟ing-tse, KağanÝ in imparatorunun vassalÝ olduğunu kabul ettiğini aÝklamaya zorladÝ.70 IĢbara Kağan, iine dĢtğ g durumdan in‟e yaklaĢarak kurtulmaya alÝĢÝrken, lkesi iindeki muhalifleri hÝzla gleniyorlardÝ. T‟an-han ve Ti-chin-ch‟a‟nÝn katÝlmasÝyla Apa Kağan‟Ýn gc Ýğ gibi bymĢt. tken‟e kadar uzanan sÝnÝrlarÝ batÝda Altay dağlarÝnÝ aĢmÝĢ, Kuca, Hami ve batÝ
21
lkelerinin SoğlarÝ ile Tles boylarÝ ona bağlanmÝĢtÝ. OnlarÝn hÝzla kuvvetlenmesi in‟in dikkatini ekti. 585 yÝlÝnda Tardu da IĢbara‟ya saldÝrÝp mağlup etti. Ancak, in‟deki Suei hanedanÝnÝn Ġmparatoru Wen, g durumda kalan IĢbara‟ya yardÝma karar verdi. Onun yardÝmÝyla IĢbara, Apa Kağan ve mttefiklerini bozguna uğratÝp kendi konumunu sağlamlaĢtÝrdÝ ve kaybettiği btn eski yerleri geri aldÝ.71 KarĢÝlÝğÝnda IĢbara, in‟e gnderdiği mektuplarla minnet duygularÝnÝ belirtiyordu. Fakat, 586 yÝlÝnda Suei imparatoru, ona in saltanat devresi takvimini sunararak, biraz daha kendine bağladÝğÝnÝ gsteriyordu. Bu arada doğuda kuvvetlenen KÝtanlarla, Gktrklerin savaĢlarÝnÝ inliler araya girerek nlediler. 587 yÝlÝnÝn MayÝs ayÝnda in‟in kuzeyindeki Heng ve Tai eyaletlerinde ava ÝktÝğÝnda ok sayÝda geyik vurmuĢtu. BunlarÝn bir kÝsmÝnÝ Suei imparatoruna sundu. Av bittikten sonra Tsu-ho adlÝ in garnizonunda dinlenirken hastalanan IĢbara bir ay hasta yattÝktan sonra ld. Onun lm zerinde Suei imparatoru gn yas ilan ettiği gibi beĢ bin top ipek sunuldu ve defin merasiminde kurban kesildi.72 Baga Kağan; IĢbara lmeden nce kendinden evvel olageldiği zere oğlu yerine yabguluk vazifesini ifa eden kardeĢi Ch‟u-lo-hou‟yu tahta vasiyet etti. Bunu yaparken de kendi oğlu Yung-yl‟nn zayÝf ve ekingen kiĢiliğe sahip olmasÝnÝ sebep gstermiĢti. Ch‟u-lo-hou, Baga Kağan unvanÝyla tahta ÝktÝğÝnda yeğeni hi itiraz etmedi. Ancak yabguluk gibi nemli bir mevkiye ykseldi. Yeni kağan da hemen in‟e eli gnderip bağlÝlÝğÝnÝ bildirdi. ArkasÝndan 582 yÝlÝndan beri devletin baĢÝna bela olan Apa Kağan‟Ýn ortadan kaldÝrÝlmasÝ iin destek istedi. Apa Kağan yakalanÝnca inlilerin devreye girmesi zerine ldrlmeyip siyasi olarak varlÝğÝnÝn devamÝ sağlandÝ. Baga Kağan, 589 yÝlÝnda batÝ ynnde adÝnÝ kaynaklarÝn bildirmediği bir lke zerine sefere ÝktÝğÝnda alnÝnda vurularak ldrld.73 Kaynaklarda akÝllÝ ve cesur kiĢiliği vurgulanan Baga (Ch‟u-lo-hou) Kağan‟Ýn fiziki grntsnn diğer kağanlardan farklÝ bir Ģekilde uzun yanaklÝ sÝrtÝ kambur ve aÝk renk yzl olduğu kaydedilmiĢtir.74 Baga‟nÝn beklenmedik bir Ģekilde lm zerine IĢbara‟nÝn oğlu Yung-y-l, devlet adamlarÝ tarafÝndan kağan seildi. UnvanÝ Tou-lan Kağan oldu. Tou-lan Kağan saltanatÝnÝn ilk yÝllarÝnda in‟e yÝllÝk vergi gnderiyordu. Bu arada 589 yÝlÝnda in‟de nemli bir hadise meydana gelmiĢ, 360 yÝl sonra siyasi olarak birleĢmiĢti. Bunu gerekleĢtiren de Gktrklerin komĢusu Suei hanedanÝ idi. Ch‟en hanedanÝnÝn ortadan kaldÝrÝlmasÝ sÝrasÝnda Gktrklerin yardÝm teklifi onlarÝn in‟in ilerini ğrenecekleri tehlikesi dolayÝsÝyla kabul edilmemiĢti.75 Mağlup Ch‟en hanedanÝndan kaan bazÝ kiĢiler Gktrklere sÝğÝndÝ. Eski Chou hanedanÝnÝn prensesi olan Ch‟ien-chin (Sonraki unvanÝ Ta-i) onlarla iĢbirliği yaptÝğÝ gibi yine bir baĢka inli devlet adamÝ Yang Ch‟in de onlara katÝldÝ.76
22
Tou-lan Kağan yÝllar getike kuvvetlenmiĢ ve vergi gndermeyi durdurmuĢtu (593). Bu onu Suei Ġmparatorluğu‟yla aynÝ seviyeye ÝkmasÝnÝn iĢareti idi. Bylece Doğu Gktrk-Suei mcadelesi yeniden baĢladÝ. Kendilerine karĢÝ gizli ittifakÝ ğrenen Suei Ġmparatoru Ch‟ang Sun-sheng‟Ý Tou-lan Kağan‟a gndererek, muhaliflerinin ortadan kaldÝrÝlmasÝnÝ teklif etti. Ancak, Doğu Gktrk KağanÝ, muhaliflerle Sueilerin aynÝ olduğunu syleyerek, inli eliye yz vermedi. Bu arada Gktrk akÝnlarÝ Suei topraklarÝna doğru yeniden baĢlamÝĢtÝ. Fakat, inli eli Gktrkleri iyi tanÝyordu. Gizlice bir devlet meclisi yesine (Toygun/Ta-kuan) rĢvet vererek, gece prenses ve diğer muhalifleri toplantÝ halinde iken bastÝrttÝ. Daha nce Tou-lan, gizli iĢlerin evrildiğine inanmamÝĢtÝ. Gizli iĢler aÝğa ÝkÝnca diğer devlet adamlarÝnÝn hepsi kağanla bundan haberi olmadÝğÝ iin alay ettiler. Tou-lan, bundan sonra in‟e eli gnderip, iyi iliĢkiler kurmaya alÝĢtÝ. Ne var ki, Suei imparatorunun adÝ geen prensesin ldrlmesi isteğini, drt gzel cariye gnderilmesine rağmen kabul etmedi. Doğu Gktrk Devleti‟nin kuvvetlenmesi yeniden inlilerin entrika faaliyetlerinin baĢlamasÝna yol atÝ. inliler nce kağanÝn kardeĢi Ch‟in-y ġad‟Ý destekledilerse de Tou-lan, onun zerine yryp ldrd. AynÝ yÝl annesinin kardeĢi Ju-tan Tegin‟i eli olarak in‟e gnderip Hoten‟in yeĢim taĢlÝ asalarÝndan sundu. Doğu Gktrk Devleti‟ne bağlÝ boylarÝn byk bir kÝsmÝ in‟e at, deve, koyun, sÝğÝr gibi hayvanlardan binlerce gndererek iliĢki kurmuĢlardÝ. 593‟e kadar bu hadiseler meydana gelirken Doğu Gktrk lkesi, kağanÝn yeğeni Jan-kan yaĢadÝğÝ Baykal gl civarÝndan in‟e haber gnderip iliĢki kurmasÝ zerine yeniden felakete srkleniyordu.77 Suei Ġmparatorluğu‟nun devlet adamlarÝ durumdan azami lde faydalandÝlar. Jan-kan‟Ýn (T‟u-li Kağan bundan sonra bu adÝyla anÝlacaktÝr) prestiji ykselince, Ta-i (Ch‟ien-chin) prensesi ldrmek zorunda kalan Tou-lan, yine de inlilerle iyi iliĢkiler kuramadÝ. nk, artÝk Suei hanedanÝ Doğu Gktrk lkesinde tamamen Jan-kan‟Ý destekliyordu. Hatta, onu bir in prensesiyle evlendirdiler. Bu arada 582‟de devletin doğusundan ayrÝlÝp BatÝ Gktrk Devleti‟ni ilan eden Tardu ile Tou-lan defalarca arpÝĢmÝĢlar, ancak bir sonu alamamÝĢlardÝ. Daha sonra aralarÝnda barÝĢ sağlandÝ.78 T‟u-li Kağan (Jan-kan), in‟in desteğiyle bağÝmsÝzlÝğÝnÝ elde etmek iin harekete getiğinde (597) Tou-lan ile arasÝnda savaĢ baĢladÝ. inlilerin btn desteğine rağmen T‟u-li baĢarÝlÝ olamamÝĢ, in‟e kaarak Suei hanedanÝna sÝğÝnmÝĢtÝ. Neticede uzun sren Tou-lan-in savaĢlarÝ baĢladÝ. SavaĢ meydanlarÝndaki btn mcadeleleri kazanan Tou-lan Kağan, inlilerin casusluk ve entrika faaliyetlerine engel olamadÝ. zellikle Tles adÝyla anÝlan ve btn memleketin ahalisini meydana getiren boylarÝn inlilerin tahriklerine kapÝlÝp, isyan etmeleri devleti temelinden sarstÝ ve bu isyanlarÝn birinde hayatÝnÝ kaybetti. AslÝnda nceleri kalabalÝk in ordularÝnÝ mağlup ederek, byk baĢarÝlar kazanmÝĢtÝ. BatÝ Gktrk KağanÝ, in‟e karĢÝ Doğu Gktrk Devleti‟ne destek verdi.
stelik, Tou-lan ortadan kalkÝnca kendini Bilge unvanÝyla Doğu Gktrk Devleti‟nin kağanÝ ilan etti.
zerine gnderilen byk ordularÝ yenen Tardu‟yu meĢhur casus diplomat ok basit bir hile ile yÝktÝ. Tardu, in ordularÝ ile uzun sren meydan savaĢlarÝ yapmÝĢ, ağÝr kayÝplar verdirtmiĢti. ArtÝk savaĢ meydanlarÝnda zafer kazanamayacağÝnÝ anlayan Ch‟ang Sun-sheng, Gktrk ordusunun ve srlerinin su ieceği kaynaklara gizlice zehir akÝtarak, byk bir katliama sebep oldu. Askerlerinin nemli bir kÝsmÝnÝ ve srlerini kaybeden Tardu, yine savaĢ meydanlarÝnda pes etmedi. Ancak, Tles boylarÝnÝn isyanÝ
23
kontroln bsbtn elden ÝkmasÝna sebep oldu. Kendisi 603 yÝlÝnda Tibet‟in kuzeydoğusundaki T‟uy-hunlara sÝğÝnarak tarih sahnesinden ekildi.79 BoĢ kalan Doğu Gktrk tahtÝna Suei hanedanÝ aynÝ yÝl iinde in‟e sÝğÝndÝktan sonra orada kağan ilan edilen T‟u-li‟yi Ch‟i-min Kağan unvanÝyla Gktrk lkesine gnderdiler. Ch‟i-min unvanÝyla 609 yÝlÝna kadar tam anlamÝyla in imparatoruna bağlÝ bir idare srdrd. Onlar adÝna Korelilerle savaĢtÝğÝ gibi, kendini ziyarete gelen Suei Ġmparatoru Yang‟Ýn ayaklarÝna kapanarak itaatinin derecesini gsterdi. 609 yÝlÝnda hastalÝktan ld.80 Doğu Gktrk Devleti‟nin Kuvvetlenmesi Ch‟i-min‟in yerine geen ve Shih-pi unvanÝnÝ alan oğlu Tuo-chih, karakteri aÝsÝndan babasÝna hi benzemiyordu. Dul kalan vey annesiyle ki, in asÝllÝ prenses Ġ-ch‟eng ile evlendi. Bu Ģekilde geleneklere uygun davranan Shih-pi Kağan, in‟e gnderilen yÝllÝk vergiyi kestiği gibi onun stnlğn tanÝmadÝğÝnÝ bildirdi. Onun glenmesini engelleyemeyen inliler, hemen yine entrika faaliyetine giriĢtiler. YapÝlan plana gre kağanÝn kardeĢi Ch‟i-chi ġad‟a kağanlÝk teklif edilip ve gney tarafÝnÝn kağanÝ ilan edilecek, bylece Doğu Gktrk lkesi ikiye blnecekti. Fakat, Ch‟i-chi ġad diğerleri gibi ağabeyine ihanet etmedi. Bu planÝn baĢarÝsÝzlÝğÝ zerine, inliler Gktrk lkesi iinde yaĢayan Soğdlulara el attÝlar. nk, Soğdlular, Gktrklerin in hilelerine kapÝlmalarÝnÝ engelliyordu. Ancak, inlileri yakÝndan tanÝyan ve Gktrkleri uyaran SoğdlularÝn kendisi kandÝ. Ticaret yapmak vaadiyle in‟e ağrÝlan Soğdlular, Ma-i Ģehrinde kurulan bir tuzakla ortadan kaldÝrÝldÝlar (615). KardeĢine kağanlÝk teklifi yapÝlmasÝna, ardÝndan da iyi iliĢkiler iinde bulunduklarÝ SoğdlularÝn kandÝrÝlÝp hile ile ldrlmesine kÝzan Shih-pi Kağan hÝzla in topraklarÝna daldÝ ve kuzey eyaletlerine doğru teftiĢe ÝkmÝĢ olan Ġmparator Yang‟Ý Yen-men Kalesi‟nde kuĢattÝ. Zor durumda kalan imparatora btn ağrÝlarÝna rağmen diğer eyaletlerin hibirinden yardÝm gitmedi. Ġmparator Yang korkusundan ağlamaya baĢlamÝĢtÝ. Yen-men kale-Ģehrinde bulunan 41 burtan 39‟u Gktrklerin eline geti. aresiz kalan imparatorun imdadÝna P‟ei Ch adlÝ devlet adamÝnÝn tavsiyesi zerine Shih-pi KağanÝn in asÝllÝ eĢi Ġ-ch‟eng yetiĢti. Kağan‟a Gktrk lkesinin kuzeyinde Tles boylarÝnÝn isyan ettiğini syleyerek, onun kuĢatmayÝ kaldÝrÝp geri dnmesini sağladÝ. Bylece imparator kendini kurtardÝ, ama devletinin dağÝlmasÝnÝ engelleyemedi. Bundan sonra eyaletindeki devlet adamlarÝ birer birer isyan ettiler. Neticede Suei imparatorluğu yÝkÝlÝrken, onun yerine in tarihinin en parlak devirlerinden T‟ang hanedanÝ kuruldu (617-905). KazandÝğÝ parlak zaferlerden sonra Shih-pi Kağan‟Ýn hem Ģhreti hem de kuvveti artmÝĢtÝ. Her yÝl in‟e akÝnlar yaptÝğÝ gibi onlarÝ yÝllÝk vergiye de bağlamÝĢtÝ. Kendisine sÝğÝnan bazÝ in beylerini in kağanÝ ilan ediyor, stnlğn her alanda hissettiriyordu. Tamamen Trk tarzÝnda yetiĢen bir svari birliği ile T‟ang hanedanÝnÝn kurulmasÝnÝ sağlamÝĢtÝ.
24
Shih-pi Kağan, 619 yÝlÝnÝn ġubat ayÝnda in‟e karĢÝ byk bir akÝna geti. SarÝ ÝrmağÝ hibir mukavemetle karĢÝlaĢmadan aĢtÝktan sonra T‟ai-yan Ģehrine hcm edecek iken ld.81 Shih-pi‟nin ani lm zerine Doğu Gktrk tahtÝna, onun oğlu kk olduğu iin kardeĢi Ġlteber ġad, Ch‟u-lo Kağan unvanÝyla geti. in‟de 617 yÝlÝnda kurulan T‟ang hanedanÝnÝn birok muhalifi vardÝ. Gktrkler fÝrsattan istifade ederek, bu muhalifleri destekliyor ve T‟ang hanedanÝnÝn glenmesini engelliyorlardÝ. Hatta, bunlardan birini kendi topraklarÝnda imparator tayin etmiĢlerdi. Bu arada in‟in kuzeyindeki Ģehirler srekli yağmalanÝyordu. T‟ang muhalifleri 620 yÝlÝnda Ch‟u-lo Kağan‟Ý Gktrklere karĢÝ byk bir akÝn yapmaya ikna etti. Kuvvetli bir ordu hazÝrlandÝ. Gktrk ordusu hazÝrlanan plana gre drt byk koldan hcuma geecekti. T‟ang hanedanÝnÝn imparatoru Kao-tsu, ok korkmuĢ ve kağanÝ saldÝrÝdan vazgeirmek iin Cheang Yan-shou adlÝ eliyi gndermiĢti. AdÝ geen eli Ch‟u-lo Kağan‟Ý ikna edemedi. Fakat, satÝn aldÝğÝ adamlar vasÝtasÝyla kağanÝ zehirledi. Kendisini zehirleyenleri hapse atan Ch‟u-lo, bir sre sonra ld (621). KağanÝn desteklediği inli muhaliflerden bazÝlarÝ ihanet etmiĢler. T‟ang imparatorunun tarafÝnÝ tutmuĢlardÝ.82 Ch‟u-lo‟nun kardeĢi Bagatur ġad, vey annesi Ġ-ch‟eng prensesin desteğiyle Ġl Kağan (Chieli/hsie-li) unvanÝyla Doğu Gktrk tahtÝna oturdu. Askeri gc aÝsÝndan ok kuvvetli bir devletin baĢÝna geen Ġl Kağan, saltanatÝnÝn ilk yÝllarÝnda olduka baĢarÝlÝydÝ. 621‟den itibaren in baĢkenti Ch‟ang-an yakÝnlarÝna kadar uzanan akÝnlarda bulunmuĢ, lkesi iin byk miktarlarda ipek elde etmiĢti. in‟in kuzeyindeki btn Ģehirler kuĢatÝlÝyordu. Ancak, Kağan‟Ýn huzuruna Ýkan Cheng Yanshou adlÝ eli, onun btn in‟i ele geirse bile elde tutamayacağÝnÝ, T‟ang hanedanÝyla barÝĢ yaparsa millete gitmeyeceğini sadece kağanÝn hazinesinde kalacağÝnÝ syleyerek, Ġl Kağan‟Ý ikna etmeyi baĢardÝ ve Kağan ordusunu toplayÝp geri dnd (622).83 Bylece girilen barÝĢ dnemini inliler bozdu. BazÝ mevkilerde Gktrklere saldÝrdÝlar. Bunun zerine Gktrk ordularÝ tekrar in‟e yneldi. 623 yÝlÝnda baĢlayan akÝnlar 625 yÝlÝna kadar aralÝksÝz srd. Yeğeni olup “Kk Kağan” unvanÝnÝ taĢÝyan T‟u-li‟nin, gizlice in‟le dostluk anlaĢmasÝ yapmasÝ zerine Ġl Kağan‟Ýn morali bozuldu. O da 626 yÝlÝnda Wei nehrinin kÝyÝsÝnda T‟ang imparatoru ile bir barÝĢ anlaĢmasÝ yaparak seferlerine son verdi. Halbuki, bu vakte kadar kalabalÝk in ordularÝnÝn hibiri, Gktrklere karĢÝ stnlk sağlayamamÝĢtÝ. DolayÝsÝyla Gktrklerin in zerinde kurduğu askeri ve siyasi baskÝ sona erdi.84 Ġl Kağan, sahip olduğu byk gce rağmen nemli hatalar yapmÝĢtÝ. Gktrk treleri, kanunlarÝ yksek mevkilere getirilen inli ve Soğdlu vezirler tarafÝndan bozuldu. Bunun zerine milletin kağanÝna ve devletine gveni kalmadÝ. AyrÝca 627 yÝlÝnda ağÝr bir kÝĢ olmuĢ, hayvanlarÝn oğu ldğ iin kÝtlÝk baĢ gstermiĢti. Ġine dĢtğ ekonomik sÝkÝntÝdan vergileri artÝrarak kurtulmak isteyen Ġl Kağan, byk bir isyanla karĢÝlaĢÝp, kendine bağlÝ boylarÝn oğunu kaybetti. Sz konusu boylarÝn liderliğini Sir TarduĢlarÝ yapÝyorlardÝ. in‟den de aldÝklarÝ destekle 627 yÝlÝnda kendi kağanlÝklarÝnÝ ilan ettiler. ArtÝk inliler Gktrkleri yakÝndan izliyorlar, her an yÝkÝlmasÝnÝ bekliyorlardÝ.85
25
Ġl Kağan, kÝtlÝk ve soğuk dolayÝsÝyla gneye doğru ilerlemiĢ, in‟in kuzeyindeki dağlarda ava ÝkmÝĢtÝ. Neticede 630 yÝlÝnda inlilerin kurduğu pusuya dĢerek, yanÝnda kalan son birliklerini de kaybetti. Daha sonra kendisi de yakalanarak in‟e gtrld (630). Doğu Gktrk Devleti bylece ortadan kalkÝyordu. Orada 624 yÝlÝnda zntsnden ld.86 BatÝ Gktrk Devleti YukarÝda da bahsedildiği gibi Tardu, 582 yÝlÝnda inlilerin kurt baĢlÝ sancağÝ gnderip, kendisinin bağÝmsÝzlÝğÝnÝ tanÝdÝklarÝnÝ bildirmeleri zerine doğudan ayrÝlarak tek baĢÝna hareket etmeye baĢlamÝĢtÝ. Yani artÝk BatÝ Gktrk Devleti sz konusudur. Daha sonra Doğu Gktrk Devleti‟nin i mcadelelerine karÝĢmasÝ zerine Tardu ile IĢbara‟nÝn arasÝ iyice aÝlmÝĢ aralarÝnda sonucu belli olmayan savaĢlar yapÝlmÝĢtÝ. Oysa aynÝ Tardu, BatÝ alemiyle olan mnasebetlerinde olduka baĢarÝlÝydÝ. Daha 576 yÝlÝnda KÝrÝm‟da Bizans‟a ait olan Ker (Bosforos) Kalesi‟ni zapteden BatÝ Gktrk ordularÝ, beĢ yÝl sonra Kersonesos Kalesi‟nin nlerinde grndler. Bu sÝralarda baĢka bir ordularÝ Kafkaslar‟daki Derbend‟i kuĢatmÝĢtÝ.87 BatÝ Trkistan sahasÝndaki meskun SoğdlarÝn hemen btn krallÝklarÝ Tardu‟nun hakimiyetine girdi. 591 yÝlÝnda Doğu Trkistan‟Ýn en meĢhur ve kuvvetli Kao-ch‟ang (Turfan) KrallÝğÝ da ele geirildi. Soğdlu tccarlar bu blgeden getiklerinde srekli vergi verirlerdi. Semerkand KralÝ Tardu‟nun kÝzÝyla evlenmiĢ, KaĢgar lkesi de her yaz yetiĢtirdikleri rnlerden vergi vermek zere bağlanmÝĢtÝ. 588-89 yÝllarÝnda Sasaniler zerine hcumlar yapÝlmÝĢ, Baktriya ve Toharistan iĢgal edilmiĢ; Herat‟a kadar ulaĢÝlmÝĢtÝr. Bagdis civarÝ dahi Gktrklerin eline geti.88 Bu sÝrada Ġran‟da Sasani Ġmparatorluğu tahtÝnda AnuĢirvan‟Ýn, Ġstemi Yabgu‟nun kÝzÝ Fakim‟den doğma Trkzade lakaplÝ Hrmz hkm sryordu. Fiziki grnt olarak Trklere benzediği iin Trk oğlu (Trkzade), lakabÝyla meĢhur olmuĢtu.89 Hrmz‟un oğlu Hsrev Perviz‟in hkmdarlÝğÝ zamanÝnda BatÝ Gktrk askerlerinin Sasanilerin i mcadelelerine karÝĢtÝğÝ grlmektedir. zellikle Perviz ile Behram upin arasÝndaki savaĢlarda byk rol oynayan Trk askerleri, Behram upin‟in zafer kazanmasÝnÝ sağlamÝĢlardÝ. Nehravan nehri kenarÝndaki arpÝĢmalarda Perviz‟e karĢÝ Behram upin‟in yanÝnda yer almÝĢlardÝ.90 AslÝnda AnuĢirvan zamanÝnda, Sasani ordularÝ, Yemen‟i fethederken (520) kumandan Vahriz‟in idaresinde Trk askerleri bulunuyordu.91 Daha sonra Behram upin, yine mağlup olmuĢ ve Tardu Kağan‟a sÝğÝnmÝĢtÝ. Bu sÝralarda Toharistan, Kunduz, Belh gibi lkeler de BatÝ Gktrkleri tarafÝndan fethedilmiĢ, Tardu‟nun oğlu bir tegin bu blgeye idareci olarak gnderilmiĢti.92 BatÝ aleminde gayet iyi baĢarÝlar elde eden Tardu, 599 yÝlÝndan sonra Doğu Gktrk Devleti‟nin iiĢlerine karÝĢmÝĢ ve yukarÝda grdğmz gibi, Tou-lan‟la iĢbirliği yapmÝĢ onun lm zerine kendini Pu-chia (Bilge) unvanÝyla btn Gktrklerin kağanÝ ilan etmiĢti. Fakat, Tou-lan gibi o da in entrika ve hilelerinden kurtulamadÝ. Tles boylarÝ isyanÝ neticesinde ordusu dağÝlÝnca, kendisi T‟u-yhunlara sÝğÝndÝ. Bundan sonra onun akÝbeti hakkÝnda hibir malumata tesadf edilememektedir.
26
DolayÝsÝyla 603 yÝlÝnÝ onun sonu olarak kabul etmek uygun olur. Tardu‟nun, Doğu Gktrk Devleti iinde yaptÝğÝ mcadeleleri yukarÝda anlattÝğÝmÝz iin burada tekrar anlatmaya lzum grmedik. Tardu‟nun 603 yÝlÝnda ortadan kalkmasÝndan sonra onun oğullarÝndan Tu-lu‟nun oğlu Ch‟u-lo tahta geti. Diğer taraftan Doğu Gktrklerinden Apa‟nÝn nesli de BatÝ Gktrk hanedanÝ olarak kaynaklarda gsterilir. Buna gre Apa, 587‟de yakalanÝnca (Baga Kağan tarafÝndan) ona bağlÝ boylarÝn ileri gelenleri Ying-su Tegin‟in oğlunu Ni-li Kağan unvanÝyla baĢa geirdiler. Ancak, bunlar daha sonra baĢarÝlarÝnÝ devam ettiremediler ve 600 yÝlÝnda gidip in‟e teslim oldular. 603 yÝlÝnda Tardu‟nun T‟u-y-hunlara sÝğÝnmasÝyla ortaya Ýkan boĢluğu Ni-li‟nin oğlu Ta-man Tegin, Ch‟u-lo Kağan unvanÝyla doldurmaya alÝĢtÝ. Belirli bir mevkide srekli oturmayan Ch‟u-lo, iki baĢkent kurdu. Bunlardan biri olan TaĢkent‟in kuzeyinde kurduğu merkezle Soğd lkesini idare ederken, Kuca‟nÝn kuzeyindeki merkeziyle doğu kÝsmÝnÝ ynetiyordu. Fakat, hakimiyeti altÝndaki Tles boylarÝndan fazla vergi almak istemesi saltanatÝnÝ derinden sarstÝ. Sir TarduĢlarÝn reisi baskÝlara dayanamayarak, isyan edip Ch‟u-lo‟yu mağlup etti. Ch‟u-lo, dĢtğ zor durumdan inlilerin desteğiyle kurtulmaya alÝĢtÝ. Ancak, onun haksÝz yere inliler adÝna T‟u-y-hunlara saldÝrmak istemesi zerine kendine bağlÝ boylar karĢÝ gelince, kaarak Suei hanedanÝna sÝğÝndÝ (612). 613 yÝlÝnda inlilerin hesabÝna Korelileri yendi. Doğu Gktrk KağanÝ Shih-pi, daha sonra Ho-sa-na Ch‟ulo unvanÝnÝ alan bu beyi, T‟ang hanedanÝndan teslim alarak ldrd. Onunla beraber gelen beylerden kardeĢi Kl Tardu ġad ve Ta-nai Tegin de nemli baĢarÝlar kazandÝlar. T‟ang hanedanÝnÝn kuruluĢuna nemli kakÝda bulundular. Tardu‟nun torunu (Tu-lu‟nun oğlu) She-kuei ĢadlÝk rtbesiyle idare ettiği BatÝ Gktrk blgesinde kağanlÝğÝnÝ ilan etti. Ch‟u-lo, in‟e sÝğÝnÝnca tek baĢÝna kaldÝ.93 BatÝ Gktrk Devleti‟nin Yeniden Kuvvetlenmesi ve YÝkÝlÝĢÝ (She-kui ve T‟ung Yabgu) Ch‟u-lo Kağan‟Ýn 611 yÝlÝnda in‟e gidip, Sui Ġmparatoru Yang‟a bağlanmasÝyla, BatÝ Gktrklerinde hakimiyet yine Tardu‟nun torunlarÝndan She-kui‟e geti. Tardu‟nun torununun torunu Na-tou-lu‟nun oğlu olan She-kui,94 kÝsa zamanda dağÝnÝk boylarÝ bir araya toplamÝĢtÝ. Zaten baĢsÝz kalan milletin kendisi onu seti.95 BaĢkentini Kuca‟nÝn kuzeyindeki San-mi-shan‟da kurdu. Eskiden olduğu gibi doğuda Altay dağlarÝ, Doğu Gktrkleri ile sÝnÝr olmuĢtu. Tun-huang‟Ýn batÝsÝndaki YeĢim TaĢÝ KapÝsÝ geidi denilen mevkinin dÝĢÝndaki, yani btn Doğu Trkistan onun idaresine girdi. BatÝda ise Hazar Denizi ulaĢtÝğÝ son nokta olmuĢtu. Doğu Gktrk Devleti‟ne tamamen dĢmanca bir tavÝr aldÝğÝ grlen She-kui ok gemeden ld. lmnden sonra yerine geen kk kardeĢi T‟ung Yabgu kağan oldu. Cesur, zeki taktiki bir Ģahsiyete sahipti. zellikle savaĢta mkemmel olan T‟ung Yabgu Kağan‟Ýn ilk iĢi kuzey blgelerde yaĢayan btn Tles boylarÝnÝ kendine bağlamak oldu. Po-ssu‟ya (Ġran) karĢÝ byk bir rakip olarak ortaya ÝkmÝĢtÝ. Gneyde KaĢmir‟e kadar her tarafÝ kendi idaresine aldÝ. BaĢkentini Kuca‟nÝn kuzeyindeki San-mi-shan‟dan TaĢkent‟in kuzeyindeki Bin-pÝnar‟a (Ch‟ien-ch‟an) nakletti. Bundan sonra BatÝ Trkistan‟da meskun btn Soğd devletiklerinin hepsini teker teker itaati altÝna aldÝ. Bir
27
ilteber ile onlarÝ ynetirken, tudun ile vergilerini topluyordu. DolayÝsÝyla in‟e giden vergilerin zenginliği artÝk kalmamÝĢtÝ. 620 yÝlÝnda in‟e balÝk yumurtasÝ sunmak iin eli gnderdi. 622 yÝlÝnda Doğu Gktrkleri Ġl Kağan idaresinde T‟ang Ġmparatorluğu‟nu byk bir baskÝ altÝna almÝĢtÝ. AynÝ sÝralarda kÝĢ mevsiminde kuvvetli bir ordu ile T‟ung Yabgu, Ġl Kağan‟a hcum edecekti. ok korkan Ġl Kağan, eli gnderip, onunla barÝĢ yaptÝ. Daha sonra in‟e eli gnderen T‟ung Yabgu evlilik yoluyla ittifak yapmak istedi.96 Ġmparator Kao-tsu, nce BatÝ Gktrklerinin kendilerinden ok uzak olduğunu, acil bir durumda hibir faydasÝ olmayacağÝnÝ dĢnerek, bu ittifakÝ reddedecekti. Vezirlerden Feng Te-i, “Ġl Kağan‟Ý yenmek iin mutlaka uzak ile iĢbirliği gerektiğini sonra in kuvvetlendiği zaman, onlarÝ kolayca tesiri altÝna alabileceğini” syleyerek, imparatorunu ikna etmeyi baĢardÝ. Bunun zerine Tao Li eli olarak Yabgu Kağan‟Ýn yanÝna gnderildi. Ġl Kağan bu sÝralarda srekli in‟e saldÝrdÝğÝ iin BatÝ Gktrkleri yolu tÝkalÝydÝ. Bu sebepten evlilik gerekleĢemedi. ArkasÝndan 627 yÝlÝnda erkin Chen-shu-t‟ung, in elisi Tao Li ile birlikte T‟ung Yabgu‟nun elisi sÝfatÝyla T‟ang sarayÝna geldi. On bin altÝn kemer, altÝndan tel eĢyalar ve bin baĢ atÝ hediye olarak sundu.
lkesi o kadar kuvvetli olmasÝna rağmen Karluk boylarÝnÝn oğu isyan etti.97 in‟e devamlÝ taarruzlar yapan Ġl Kağan, T‟ung Yabgu‟nun in ile yakÝnlaĢmasÝnÝ istemiyordu. Ona eli gndererek, “T‟ang hanedanÝnÝn kÝzÝyla evlendiği takdirde gelinin kendi topraklarÝndan geeceğini, o zaman yakalayacağÝnÝ” syleyerek tehdit etti. T‟ung Yabgu, bundan dolayÝ endiĢelendi ve evlilik iĢi kesin olarak bitti.
lkesinde huzursuzluklar gittike artan T‟ung Yabgu 630 yÝlÝnda, amcasÝ Bagatur tarafÝndan ldrlmek suretiyle ortadan kaldÝrÝldÝ. Kendisini Bagatur Hou-ch‟u-li-pi Kağan ilan etti. T‟ung Yabgu‟nun lmne ok zlen in Ġmparatoru T‟ai-tsung, onun cenaze treninde yakÝlmak zere mcevherli ipek elbiseler yolladÝ. Bundan sonra tamamen karÝĢÝklÝklar iine srklenen BatÝ Gktrk lkesi kendini toparlayamadÝ. Hanedandan olduklarÝ anlaĢÝlan beyler, kendi blgelerinde T‟ang hanedanÝna bağlÝ halde varlÝklarÝnÝ srdrdler. T‟ung Yabgu, BatÝ alemiyle de mnasebetlerini, stn bir durumda devam ettirmiĢti. 619 yÝlÝnda BatÝ Gktrk ordularÝ, onun kumandasÝnda Sasanileri mağlup ederek, Rey ve Ġsfahan Ģehirlerini ele geirdi.98 Bu arada ġad unvanÝnÝ taĢÝyan oğlunu Bab-as-sulu taraflarÝna gnderdi.99 623 yÝlÝnda Bizans Ġmparatoru Heraklius ile Hazarlar ve BatÝ Gktrkleri, Sasani ordularÝnÝ bir ağÝr hezimete daha uğrattÝlar. Gktrklerin Sasani hkmdarÝ Hsrev Perviz‟i yenmesi Ġslam dnyasÝna byk tesir yapmÝĢtÝr. Neticede zayÝflayan Sasani Ġmparatorluğu Ġslam kuvvetlerince batÝ tarafÝndan kolayca yÝkÝlmÝĢtÝr.100
nl Budist Rahibi Hsan-tsang 629 sonu, 630 baĢlarÝnda T‟ung Yabgu‟yu ziyaret etmiĢtir. Tokmak‟taki otağÝnda rahibi ok iyi karĢÝlayan T‟ung Yabgu, 626 yÝlÝnda da Hintli rahip tuttuğu Prebhakaramitra‟yÝ da kabul etmiĢti. Onun, Hsan-tsang‟Ý kabul dolayÝsÝyla, bu rahibin bize Gktrk
28
hayatÝ hakkÝnda ok zengin tasvirlerin gnmze kalmasÝna sebep olmuĢtur. T‟ung Yabgu, Kuzey Afganistan‟daki Kunduz blgesini oğlu Tardu ġad vasÝtasÝyla idare ediyordu.101 Fetret Devri 630-681 arasÝnda Gktrklerin bağÝmsÝzlÝklarÝnÝ kaybediĢleri Gktrke yazÝlÝ kitabelerin en nlleri Tonyukuk, Kl Tegin (Kl-tigin) ve Bilge Kağan abidelerinde acÝ bir Ģekilde anlatÝlarak milletin ders almasÝ iin dile getirilmiĢti. Dile getirilirken kullanÝlan cmlelerde Gktrk devletlerinin yÝkÝlÝĢ sebepleri nemli noktada toplanmaktadÝr.102 Devletin yÝkÝlmasÝnda birinci derecede sorumlu olarak baĢarÝlÝ kağanlardan sonra tahta geen diğer kağanlar tutuluyordu. Ġkinci derecede sorumlu millet idi. Millet devletine karĢÝ vazifelerini yerine getirmemiĢti.
nc derecede tesir eden sebep inlilerin srekli evirdiği entrika ve uyguladÝklarÝ kurnaz siyaset idi. KağanlarÝnÝn baĢarÝsÝz idarelerine iĢaret edilirken, I. Gktrk Devleti‟nin muhteĢem dneminden bahsedilirken sonra tahta geen erkek kardeĢlerin ağabeyleri gibi akÝllÝ olmadÝklarÝ, oğullarÝnÝn babalarÝ gibi akÝllÝ olmadÝklarÝ iin kt kağanlarÝn tahta oturduğu vurgulanmÝĢtÝr.
stelik bu sÝrada kumandanlarÝnÝn da akÝlsÝz kimseler olduğu bildirilmiĢtir.103 Milletin devletine karĢÝ vazifelerini yerine getirmediği anlatÝlÝrken, beyleri ve milletin itaatkar değil asi olduğu iin devletin zaafa uğradÝğÝ aÝklanmÝĢtÝr.104 in entrikalarÝ ve onlarÝn uyguladÝklarÝ kurnaz siyaset gelince onlarÝn etkili szlerle ve ipekli kumaĢlarla yabancÝ kavimleri kendilerine yakÝnlaĢtÝrdÝğÝ, daha sonra bunlarÝ aldatarak, fesat tohumlarÝ satÝğÝ, kk kardeĢle byk kardeĢi, milletle kağanÝ birbirine dĢrdğ neticede devletin yÝkÝlÝĢa gittiği vurgulanmÝĢtÝ.105 AyrÝca, Trk milletinin kendi kağanÝnÝ bÝraktÝğÝ ve in‟e bağlandÝğÝ iin TanrÝ‟nÝn ona lm verdiği belirtilmiĢtir.106 Gktrk kitabeleri yukarÝda bahsettiğimiz bu ana sebebi aÝklarken aslÝnda Trk milletine Gktrk tarihinin bu devresini anlatmak suretiyle nasihat etmekte ve gelecekte aynÝ hatalarÝn tekrar edilmemesini istemektedirler. Bu devrede Trk beylerinin Trk adÝnÝ bÝrakÝp, in ad ve unvanlarÝnÝ alarak onlara boyun eğdiklerini, neticede elli
yÝl T‟ang Ġmparatorluğu‟na hizmet ettikleri
anlatÝlmÝĢtÝr.107 Trk milletinin a iken tokluğu, tok iken alÝğÝ dĢnmediği dolayÝsÝyla kağanÝnÝn szlerini dinlemediği yurdundan ayrÝlÝp, harap ve bitkin dĢtğ, kutlu yurt tken‟i terk edip su gibi kanÝnÝn aktÝğÝ kemiklerinin dağlar gibi yÝğÝldÝğÝ, devletine karĢÝ hata yaptÝğÝ aÝklandÝ.108 in milletinin iyi bilge kiĢiyi yrtmediği, onun tatlÝ szne kapÝlan ok sayÝda Trk insanÝnÝn ldğ, hilekar ve kurnaz olduğu iin kk kardeĢle byk kardeĢi birbirine dĢrp beylerle millet arasÝna nifak sokup Trk Devleti‟nin yÝkÝlmasÝna sebep olduğu, stelik Trk milleti ona bu kadar ok hizmet ettiği halde her zaman onu ldrp yok etmek maksadÝnÝ taĢÝdÝğÝ anlatÝlmÝĢtÝr.109 Doğu Gktrk Devleti YÝkÝldÝktan Sonra Milletin ĠindeBulunduğu Durum
29
627‟li yÝllarda Doğu Gktrk lkesinde yaz mevsiminde kar yağmasÝ neticesinde byk bir kÝtlÝk yaĢanmÝĢtÝ. Bu yÝlda Tles boylarÝ diye genel ad verilen devlete bağlÝ btn diğer Trk boylarÝ110 isyana kalkÝĢmÝĢlardÝ. DolayÝsÝyla tam bir karÝĢÝklÝk iine srklenen Doğu Gktrk Devleti‟nde halk periĢan vaziyette idi. Zaten daha nce Soğd asÝllÝ vezirlerin kanunlarÝ değiĢtirmeye alÝĢmalarÝ yznden milletin kağanlÝğa yani devlete olan gveni sarsÝlmÝĢtÝ. Devletin doğusunda yaĢayan Moğol asÝllÝ kavimler, T‟u-li‟nin vergileri artÝrmasÝ yznden isyan etmiĢler, bu hareketlerinde de baĢarÝlÝ olunca in‟e bağlanmÝĢlardÝ. BatÝ Gktrk lkesinde kalan Tles boylarÝ T‟ung Yabgu idaresinde idiler. Fakat, onun lm ile devletin karÝĢÝklÝğa srklenmesi batÝdaki boylarÝ da rahatsÝz etmiĢ idi. 630 yÝlÝnÝn baharÝnda Ġl Kağan, T‟ang hanedanÝna esir dĢnce sonuna kadar ona bağlÝ kalan halkÝ baĢsÝz kalmÝĢtÝ. YukarÝda bahsettiğimiz kÝtlÝk esnasÝnda Ġl Kağan kendine bağlÝ halk ile in‟in kuzeyindeki T‟ie-shan‟a (Demir DağÝ) ava ÝkmÝĢ bu sÝrada yukarÝda bahsettiğimiz gibi inlilerin tuzağÝna dĢmĢt. BaĢsÝz kalan halk Ġl Kağan‟Ýn yakalanmasÝndan sonra ktleye ayrÝldÝ. Birinci ktle son iki- yÝldan beri tken blgesini ellerinde tutan Sir TarduĢlara giderek onlarÝn himayesine girdi. Sir TarduĢlarÝn reisi Ġ-nan 627 yÝlÝnda in ile temasa gemiĢ, ona gnderilen sancak ve davul ile bağÝmsÝzlÝğÝnÝ ilan etmiĢti. Ġl Kağan‟Ýn in‟e esir dĢp, baĢÝboĢ kalan Gktrk halkÝnÝn bir kÝsmÝnÝn kendilerine katÝlmasÝyla Sir TarduĢlarÝn gc ve nfuzu arttÝ.111 Ġkinci kÝsÝm Gktrk ahalisi, BatÝ
lkeleri adÝ verilen Trkistan Ģehirlerine doğru gitti. BatÝ lkeleri tabiriyle in kaynaklarÝ Tun-huang‟Ýn batÝsÝndan baĢlayarak BatÝ Trkistan ve Kuzeydoğu Ġran‟a kadar uzanan Ģehir devletiklerini kasdetmektedir. Bu kk Ģehir devletikleri bazen kendi baĢlarÝna bağÝmsÝz hkm srerlerdi. Ancak, oğu zaman Orta Asya‟da hkm sren btn byk devletlerin vassalÝ olurlardÝ. I. Gktrk Devleti kurulduktan sonra devletin batÝ kanadÝnÝ ynetmeye baĢlayan Ġstemi Yabgu, bunlarÝn hepsini kendine bağlamÝĢtÝ. 576‟dan sonra onun lm zerine yerine geen oğlu Tardu, 582 yÝlÝndan sonra BatÝ Gktrk Devleti‟nin bağÝmsÝzlÝğÝnÝ ilan etti. Tardu, Trkistan Ģehirlerine bir tegin gndererek onlarÝ idare ederken, bir yandan da Gktrk halkÝnÝ Ģehirlere yerleĢtiriyordu. BaĢÝboĢ kalan boylarÝn bir kÝsmÝnÝn gelip, bu Ģehirlere yerleĢmesiyle de TrkleĢmeleri arttÝ. Ancak, bu anda Doğu Gktrk Devleti‟nden kopup gelenlerin, TanrÝ dağlarÝnÝn gney eteklerindeki Ģehir silsilesi, Hami‟den KaĢgar‟a Kuca, Aksu, KaraĢar ve benzerilerine yerleĢmeleri sz konusudur. BatÝ Gktrk beyleridiğer blgelerde faaliyette bulunduklarÝ iin bahsettiğimiz blge daha bağÝmsÝz idi.
nc klte aĢağÝda da aÝklanacağÝ gibi in‟e gitti. Gidenlerin sayÝsÝ yz bin miktarÝnda idi. in‟in kuzeyindeki yÝğÝlma T‟ang HanedanÝ Ġmparatoru T‟ai-tsung baĢta olmak zere btn inli devlet adamlarÝnÝ endiĢeye sevk etti.112 in‟e gelip bağlanan Gktrk halkÝnÝn yerleĢtirilmesi konusunda in sarayÝnda uzun tartÝĢmalar yapÝldÝ. Esir Gktrklerin SarÝ IrmağÝn Gneyinde YerleĢtirilmeleri
30
in sarayÝnda Ġmparator T‟ai-tsung nezaretinde yapÝlan uzun mzakereler neticesinde Wen Yen-po‟nun teklifi uygun bulunmuĢtu. Onun hazÝrladÝğÝ plana gre sayÝlarÝ yz bin olduğu bildirilen teslim olmuĢ Gktrk kltesi in‟de yerleĢtirilmeye baĢlandÝ. Shou-fang topraklarÝ bu iĢ iin seildi. Doğu sÝnÝrÝ You-chou113 oldu. BatÝdaki son noktalarÝ ise Ling-chou114 idi. T‟u-li Kağan‟Ýn Doğu Gktrk Devleti yÝkÝlmadan nce idare ettiği topraklar, Shun,115 You,116 Hua117 ve Ch‟ang118 gibi drt askeri garnizonluğa blnd. Bu yeni garnizonlarda askeri valilikler kuruldu. Ġl Kağan‟Ýn idare ettiği topraklar nce ikiye ayrÝldÝ. Bu topraklar in Seddi‟nin kuzeyi ile Gobi l arasÝndaki geniĢ sahayÝ kaplamakta idi. Doğudakine Ting-hsiang askeri valiliği, batÝdakine ise Ynchung askeri valiliği adÝ verildi. Her iki garnizonluk kendi iinde blgeye blnd. DolayÝsÝyla altÝ askeri garnizonluk daha ortaya ÝkmÝĢ oluyordu. Bu arada baĢkent Ch‟ang-an‟a gelen Gktrk kabile reislerinin hepsine Chung-lang (drdnc derece ikinci sÝnÝf) generalliği ve benzeri unvanlar sunularak taltif edildiler. Ġmparator sarayda kendilerine grevler verdi. in baĢkentine bu sÝralarda ok sayÝda Trk ailesi gitmiĢ ve orada ikamet eden Trklerin sayÝsÝ on bini bulmuĢtu. Fakat, sz konusu ailelerin T‟ang baĢkentine gidiĢ sebepleri Trk kabile reislerinin in sarayÝnda vazife almalarÝ idi. Aileleri onlarÝn peĢlerinden gidip, Ch‟ang-an‟da119 yaĢamaya baĢlamÝĢlardÝ. 639 yÝlÝnÝn baharÝnda Gktrklerden in‟e sÝğÝnan Trk beylerinden birinin isyana kalkÝĢtÝğÝ grlmektedir. T‟u-li Kağan‟Ýn kardeĢi Chie-shih-shuai 629 yÝlÝnda ağabeyi ile in‟e gelmiĢti. Diğer Gktrk ileri gelenlerine in unvanlarÝ dağÝtÝlÝrken Chie-shih-shuai‟a da chung-lang generalliği rtbesi verildi. Daha sonra saray muhafÝzlarÝ generalliğine ykseltildi. apkÝn bir karaktere sahip olduğu ve bu yzden ağabeyi tarafÝndan azarlandÝğÝ in kaynaklarÝ tarafÝndan bildirilmektedir.120 T‟u-li Kağan‟a kardeĢi Chie-shih-shuai‟Ýn arasÝ bu sebeple aÝlmÝĢ olmalÝdÝr. nk, Chie-shihshuai da daha sonra T‟u-li‟yi hainlikle sulamÝĢtÝr. Hatta, daha da ileri giderek onu Ġmparator T‟aitsung‟a Ģikayet etmiĢtir. T‟u-li gerekten Doğu Gktrk Devleti‟nin in‟e karĢÝ en kuvvetli olduğu dnemde ağabeyi Ġl Kağan‟a rağmen inli veliahd Li Shih-min (sonradan imparator T‟ai-tsung) ile anlaĢarak devletine ihanet etmiĢti. Nihayet henz Gktrk Devleti yÝkÝlmadan bir hainlik daha yapmÝĢ, gidip T‟ang hanedanÝna teslim olmuĢtu. Chie Shih-shuai ağabeyinin bu ihanetini grmemiĢ idi. Ġmparator T‟ai-tsung Chie-shih-shuai‟Ýn121 ithamlarÝnÝ dikkate almadÝğÝ gibi aksine onu kmsedi. Kendi soyundan gelenlere gizli irtibat kuran Chie-shih-shuai kÝrktan fazla Gktrk kabile Ģefiyle gizli anlaĢma sağlamayÝ baĢarmÝĢtÝ. Yeğeni Ho-lo-hu‟yu da kendi tarafÝna ekti. Ho-lo-hu, T‟u-li Kağan‟Ýn oğlu idi ve o da inliler tarafÝndan makam ve unvanlarla taltif edilmiĢti. Chie-shih-shuai‟Ýn gizli ittifak kurduğu kiĢilerin daha nce 630 yÝlÝnda in sarayÝna gelip unvan ve makamlar alan Gktrk kabile reisleri veya onlarÝn yakÝnlarÝ olduğu anlaĢÝlmaktadÝr. YapÝlan plana gre olay Ģyle geliĢecekti. Chin Prensi Li Chih, geceleri ÝkÝp dolaĢÝrken aniden ileri atÝlÝp onu yakalayacaklardÝ. Chiou-ch‟eng-kung sarayÝndan sabaha karĢÝ Ýkacak, o esnada saray kapÝsÝ aÝk olacak ve kapÝ nbetileri ekileceklerdi. Chie-shih-shuai ve arkadaĢlarÝ bundan faydalanarak saraya girecekler,
31
Ġmparator T‟ai-tsung‟un bulunduğu yere gidip, onu esir edeceklerdi. Eğer baĢarÝlÝ olurlarsa Ho-lo-hu lider (kağan) seilecekti. O gece Chie-shih-shuai‟Ýn arkadaĢlarÝ sarayÝn civarÝnda gizlenip beklemeye baĢladÝlar. Fakat, bu sÝrada byk bir fÝrtÝna patlak verdi. Prens Li Chih saraydan ÝkmadÝ. Chie-shih-shuai planlarÝnÝn anlaĢÝlacağÝnÝ zannederek, saraya hcum edip T‟ai-tsung‟u kaÝrmak kararÝnÝ verdi. Saray muhafÝzlarÝyla arpÝĢa arpÝĢa drt savunma hattÝnÝ yardÝlar. Orta askeri barakalara dahi ulaĢÝp saldÝrdÝlar. MuhafÝzlar tam dağÝlmÝĢ iken her yerde hcum eden (Ch‟e-tsung) general unvanlÝ Sun Wuk‟ai saraya yardÝma geldi. Chie-shih-shuai ve arkadaĢlarÝ neticede sarayÝn ahÝrÝndan at alÝp kamaya baĢladÝlar. Wei IrmağÝnÝ geip, eski topraklarÝna ulaĢmak istiyorlardÝ. SÝnÝrdaki devriyeler tarafÝndan ldrldler. Sadece Ho-lo-hu idam edilmedi. Affedilip in‟in ilerindeki Ling-wai‟a srld.122 Bu ayaklanma hareketi kÝsa srede bastÝrÝlmÝĢ olmasÝna rağmen T‟ang hanedanÝnÝn baĢta Ġmparator T‟ai-tsung olmak zere btn idarecilerini korkuttu. Btn vezirler imparatora Gktrklerin in‟de ikametlerinin kendi lke ÝkarlarÝ aÝsÝndan mmkn olmadÝğÝnÝ belirttiler. Dokuz yÝldan beri kuzey in ve baĢkent Ch‟ang-an‟da ikamet eden Gktrklerin her an T‟ang Ġmparatorluğu iin tehlike teĢkil ettiği hissediliyordu. ArkasÝndan hemen Gktrklerin in‟den ÝkarÝlmasÝ iin hazÝrlÝklara baĢlandÝ. Bunun iin de Gktrk hanedanÝndan gelen A-shih-na Ssu-mo‟yu kağan tayin ettiler. ArkasÝndan byk bir ordu ile kuzeye gnderdiler. Ancak, Sir TarduĢlarÝn hkmdarÝ Ġ-nan, Ssu-mo Kağan ile yÝllarca savaĢarak onlarÝ lkesine sokmadÝ.
stelik inlilerin btn desteği boĢa gitmiĢti. Neticede Ssu-mo ve ahalisi geri dnerek Kuzey in‟de Sheng ile Hsia eyaletine yerleĢtirildiler.123 600‟l yÝllardan itibaren Tles boylarÝnÝn en kuvvetlisi olarak grnen Sir TarduĢlarÝ628 yÝlÝndan sonra bağÝmsÝzlÝklarÝnÝ ilan etmiĢlerdi. Doğu Gktrk Devleti630‟da yÝkÝlÝnca, tken blgesinde en nemli g olarak kaldÝlar. in‟e giden Gktrklerin 639‟dan sonra geri gnderilmek istenmesi zerine Ýkan savaĢlarda baĢarÝyla kendi lkesini korudular. Ancak, kağanlarÝ Bilge Ġ-nan‟Ýn lm zerine (645) oğullarÝ anlaĢmazlÝğa dĢnce Sir TarduĢ gc 646-647 yÝllarÝndan dağÝldÝ.124 Ch‟e-pi Kağan ve BağÝmsÝzlÝk TeĢebbs Gktrk hanedanÝna gelen bir baĢka bey, 638 yÝlÝndan beri Altay DağlarÝ havalisinde hkm sryordu. AslÝnda Doğu Gktrk Devleti‟nin 630‟da yÝkÝlmasÝ zerine bazÝ devlet adamlarÝ ona kendini kağan ilan etmesi iin telkinde bulundu ise de buna cesaret edememiĢti. Daha sonra ise onlardan kaarak Altay DağlarÝna geldi; takip eden 2-3 bin kiĢilik Sir TarduĢ Svari birliği onu yakalayamadÝ. Beraberindekilerle tarafÝ sarp kayalarla evrili olan ve sadece bir tarafÝndan araba ve svarilerin geebileceği, toprağÝ dz ve geniĢ bir yere sÝğÝndÝ. BurasÝ onun eski yurdu idi. Askeri gcnn sayÝsÝ otuz bine ÝkÝnca kendini kağan ilan etti. BatÝsÝndaki Karluklar ile Yenisey‟deki KÝrgÝzlar ona bağlanÝnca epey kuvvetlendi. inlilerin dikkatini ekince iyi iliĢkiler kurmak istedi. Ne var ki, inliler onun kendisine vassal olmasÝnÝ istiyorlardÝ.
zerine
32
gnderilen ilk kuvvetleri yendi ise de Karluk, Uygur ve Bugu gibi boylarÝn in tarafÝnÝ tutmasÝ zerine mağlup olup yakalanarak, T‟ang hanedanÝnÝn baĢkenti Ch‟ang-an‟a getirildi.125 646 yÝlÝnda Sir TarduĢlarÝn, 650 yÝlÝnda Ch‟e-pi Kağan‟Ýn glerinin ortadan kalkmasÝ zerine Doğu Gktrk lkesinde byk bir siyasi boĢluk ortaya ÝkmÝĢtÝ. Bu boĢluktan faydalanan, Bugu (Bugut), T‟ung-lo (Tongra), Tu-po, BayÝrku, To-lan-ko, Hu-hsie, Ediz (A-tie), Ch‟i-pi, BasmÝl KurÝkan, KÝrgÝz, Hun, Karluk, Uygur gibi kk Trk boylarÝ, 647 yÝlÝndan itibaren in‟e eliler gndererek siyasi mnasebet kurdular. in‟deki T‟ang hanedanÝnÝn imparatoru Kao-tsung, bunu memnuniyetle karĢÝladÝ. Boy reislerinin hepsine muhtelif in unvanlarÝ verilirken, boylarÝn bulunduklarÝ topraklara ise ince askeri valilik adlarÝ konuldu.126 Bundan sonra in‟in kuzeyindeki Gktrk bakiyeleri de byk genel askeri valiliklere ayrÝldÝ. Bylece Doğu Gktrk lkesi tam anlamÝyla inlilerin kontrol altÝna giriyordu. Bu arada in‟e daha nce sÝğÝnmÝĢ olan Gktrk beylerinden bazÝlarÝ in Devleti‟nde ykselmiĢ, nemli mevkilere gelmiĢlerdi. BunlarÝn oğu general olarak orduda hizmet ediyordu. BatÝ Gktrkleri T‟ung Yabgu‟nun amcasÝ tarafÝndan ldrlmesinden sonra karÝĢÝklÝğa dĢt. Onun amcasÝ Bagatur‟u kimse kağan olarak tanÝmadÝ. Neticede T‟ung Yabgu‟nun oğlu Hsi-li tahta geti. Ama karÝĢÝklÝklar durmayÝnca ok uzaktaki T‟ang hanedanÝndan yardÝm istediler. Tles boylarÝ dahi baĢkaldÝrmÝĢlardÝ. Bagatur yenilerek Altay DağlarÝna katÝ. Yeni Kağan, Sir TarduĢlara mağlup olduğu gibi diğer Tles boylarÝnÝ da itaat ettiremedi. Daha sonra lkesi iinde bir sr muhalif ÝkÝnca, Maverannehir‟e kaÝp sÝğÝndÝ. Bu arada BatÝ Gktrk hanedanÝndan gelen Ni-shu Baga ġad‟Ýn oğlu IĢbara lkesini on boya bld. Her boyu idare eden reise birer ok verildi. BeĢ Tuo-lu ve BeĢ Nu-shih-pi boylarÝ halinde organize edildi. Tuo-lular, Tokmak‟Ýn doğusunda oturuyorlardÝ ve beĢ orluk halinde kurulmuĢlardÝ. BatÝsÝnda oturan Nu-shih-piler ise beĢ byk erkinlik halinde teĢekkl ettiler. Bylece ortaya Ýkan yeni boylarÝn hepsine On Ok denmeye baĢladÝ.127 Fakat bir trl huzur gelmiyordu. 638‟de Ġli ÝrmağÝ sÝnÝr olmak zere ikiye ayrÝlan BatÝ Gktrk lkesinde birlik yine sağlanmadÝ. inliler de izledikleri entrika politikalarÝ sayesinde srekli karÝĢÝklÝk ÝkarÝyorlardÝ. 648 yÝlÝnda Talas ÝrmağÝ civarÝnda isyan edip btn siyasi askeri gc ele geirdi. YaklaĢÝk on yÝl BatÝ Gktrk lkesinde bağÝmsÝzlÝğÝnÝ srdrd. Kendisine karĢÝ yapÝlan birok isyan hareketini bastÝrÝnca, inliler bizzat ordu gnderdi. Bu ordunun oğunluğu diğer Trk asÝllÝ boylardan oluĢuyordu. Srekli gerilla savaĢÝ yaparak yorulan ve nihayet yakalanan A-shih-na Ho-lu in‟e gtrld ve 659 yÝlÝnda eceliyle ld.128 Bundan sonra BatÝ Gktrk lkesi de Doğu Gktrk lkesi gibi inliler tarafÝndan idari blmlere ayrÝldÝ. Bundan sonra iĢ baĢÝna geen Gktrk hanedanÝndan beyler in‟in tayinli memuru konumunda idiler.129 Doğudaki BağÝmsÝzlÝk SavaĢÝ inlilerin Gktrk lkesini kk paralara blp ayÝrmalarÝ uzun bir sre onlarÝn bir araya gelip bağÝmsÝzlÝklarÝ iin isyan etmelerini engelledi. BozkÝr Trk toplumunun yapÝsÝna uymayan bu durum 679 yÝlÝnda ilk isyanla sona erdi. inlilerin esir Gktrkleri ynetmek iin kurduklarÝ askeri valiliği
33
idarecilerinden A-shih-te Wen-fu ve A-shih-te Feng-chih adlÝ iki lider Gktrk hanedan ailesine mensup A-shih-na Ni-shu-fu‟yu kağan olmasÝ iin ikna ettiler ardÝndan bağÝmsÝzlÝk savaĢÝ baĢladÝ. Bu askeri valiliğe dahil 24 eyaletin reislerinin hemen hepsi onlara katÝlmÝĢtÝ. Hi beklemediği bu olay karĢÝsÝnda T‟ang hanedanÝnÝn imparatoru Kao-tsung, derhal byk bir ordu hazÝrlayÝp, Gktrk isyanÝnÝ hemen bastÝrmak istiyordu. Ancak kuzeyin soğuk iklimine alÝĢÝk olmayan in askerlerinin derileri atlÝyordu. Gktrkler ani bir saldÝrÝ ile bu orduyu darmadağÝn ettiler ve karĢÝ atağa getiler. Bunun zerine P‟ei Hsing-chien, yz bin kiĢilik ordu ile ÝktÝğÝ seferde A-shih-te Feng-chih‟yÝ yenerek yakaladÝ. Ashih-na Ni-shu-fu-da kendi maiyetindekiler tarafÝndan ldrlnce birinci isyan baĢarÝsÝzlÝkla sonulandÝ. Ancak, kurtulabilen Gktrkler Altay DağlarÝnÝn doğusundaki Kurt DağÝ‟na (Lang-shan) sÝğÝnmayÝ baĢardÝlar.130 681 yÝlÝnda A-shih-te Wen-fu yeni bir kağan arayÝĢÝna giriĢti. ok gemeden hanedan ailesinden gelen A-shih-na Fu-nien kağan seildi. Ayaklanma baĢladÝktan sonra zerlerine gelen in ordularÝ ardÝ ardÝna yenildi. Fakat, ağÝr bir kÝtlÝk ÝkmasÝ zor gnler geirmelerine sebep oldu. Buna rağmen diğer Gktrk boylarÝ onlarÝn bağÝmsÝzlÝk hareketini duymuĢ ve onlara katÝlmaya baĢlamÝĢlardÝ. in ordularÝ yine de bozguna uğratÝlÝyordu. Bylesine avantajlÝ bir durumdaki iki Gktrk liderinin arasÝ, inli Kumandan P‟ei Hsing-chien‟in kurnazca planlarÝ sayesinde aÝldÝ. Ýkan karÝĢÝklÝklardan yeteri kadar faydalanamayan adÝ geen inli kumandan teslim olduklarÝ takdirde ldrlmeyecekleri vaadini vererek, 54 Gktrk beyinin teslim olmasÝnÝ sağladÝ. Neticede kendileri gelen Gktrk beylerinin hepsi in baĢkenti Ch‟ang-an‟daki doğu pazarda idam edildiler. Bylece ikinci bağÝmsÝzlÝk teĢebbs de baĢarÝsÝzlÝkla sonulandÝ (681).131 II. Gktrk Devleti Kutluğ Kağan kaynaklarÝn aÝka belirttiği zere Doğu Gktrk KağanÝ Ġl‟in soyundan geliyordu. Kendinden nceki bağÝmsÝzlÝk karakterlerinin kanlÝ savaĢlara rağmen baĢarÝsÝz olmasÝ Kutluğ‟u yÝldÝrmadÝ. AyrÝca daha planlÝ davranarak in sÝnÝrlarÝndan uzağa katÝ (ogay KuzÝ). ArkasÝndan Karakum Kalesi‟ne geerek Dokuz OğuzlarÝn srlerini yağmaladÝ. Biraz askeri g kazanÝnca II. Gktrk Devleti‟nin bağÝmsÝzlÝğÝnÝ ilan etti. KardeĢlerinden Beg-or‟u ġad, Tuo-hsi-fu‟yu da yabgu tayin ederek, devletini teĢkilatlandÝrdÝ. in‟de hapiste bulunduğu yerden kaarak Gktrk Devleti‟ne sÝğÝnan Tonyukuk‟un Kutluğ tarafÝndan Apa Tarkan tayin edilmesiyle esas kuvvetini aldÝ. Tonyukuk yaptÝğÝ planlar ve uyguladÝğÝ stratejiler sayesinde devlet sağlam temellere oturtuldu.132 Gktrk Devleti‟nin kurumlaĢmaya alÝĢtÝğÝ sÝrada Dokuz Oğuzlardan bir kaak gelmiĢ ve tehlikeyi bildirmiĢti. Buna gre kendilerine yeni bir kağan seen Dokuz Oğuzlar, doğudaki KÝtanlara ve gneydeki in‟e eli gndererek, Gktrklerin gnden gne hÝzla kuvvetlendiklerini bildirdi; bunu nlemek iin hemen birleĢip onlara saldÝrmalÝlardÝ. Bu haberi duyan Tonyukuk, inlilerin, KÝtanlarÝn ve Dokuz OğuzlarÝn ittifak yapmalarÝ halinde dĢecekleri zor durumu iyi kavradÝ. Rakipleri birleĢmeden harekete geti. Ġki bin kiĢilik ordusuyla altÝ bin kiĢilik Dokuz OğuzlarÝ mağlup etmeyi baĢardÝ. Bylece
34
yeni kurulan Gktrk Devleti Tonyukuk‟un yerinde hareketi sayesinde yok olmaktan kurtuluyordu.133 Neticede Orhun-Selenga havalisinde Trk birliği sağlandÝ. Bundan sonra in‟e karĢÝ hcumlara geildi. Lan eyaletinin ele geirip vali Wang Te-mao‟nun ldrlmesi, onlarÝn T‟ang hanedanÝna karĢÝ kazandÝklarÝ ilk zaferdi. Daha sonra bunlarÝn ardÝ arkasÝ kesilmedi. SavaĢ meydanlarÝnda tutunamayan inli generaller, hilelerle Gktrkleri durdurmaya alÝĢÝyorlardÝ. Esir Gktrklerin yaĢadÝğÝ Kuei eyaletine, akÝnlar dzenledi. Yine vali ve kumandanlar yakalandÝ. 683 yÝlÝna gelindiğinde in SarayÝ‟nda Feng ve Hsia gibi eyaletlerin Gktrklere kendiliğinden bÝrakÝlmasÝ tartÝĢÝlÝyordu. 684 yÝlÝnda Shuo eyaletine bizzat Kutluğ‟un kumanda ettiği ordular girerken, 685‟de Tai eyaleti baskÝna uğradÝ. 686 yÝlÝnda da aynÝ hÝzla devam etti.134 687 yÝlÝndan itibaren karĢÝ tedbirleri baĢarÝlÝ olan inliler ufak apta Gktrk kuvvetlerini mağlup etmeyi baĢardÝlar. Fakat, 689‟da Hsie Huai-i adlÝ bir Budist rahibin kumandasÝnda byk bir ordu daha hazÝrladÝlarsa da herhangi bir zafer kazanamadÝlar.135 Kutluğ, inlilerle on yedi kez, KÝtanlarla yedi kez savaĢmÝĢtÝ. 691 yÝlÝnda hastalanan Kağan, iyileĢmedi ve aynÝ yÝlÝn sonlarÝna doğru ld.136 Kutluğ‟un lm AynÝ yÝl Tonyukuk, TrgiĢlerle savaĢtÝ. Bundan iki yÝl sonra hastalanan Kutluğ ld.137 inlilerle on yedi kez, KÝtanlarla yedi kez, Oğuzlarla beĢ kez savaĢmÝĢtÝ.138 Elli yÝllÝk esaret devresinden sonra Kutluğ liderliğinde bağÝmsÝzlÝklarÝna kavuĢan Gktrklerin ikinci devletlerinin kuruluĢ mcadelesi aĢamada geliĢmiĢti. Gobi lnn gneyinde in‟e yakÝn blgede 679 yÝlÝnda baĢlayan ilk ayaklanma kÝsa zamanda ok geniĢ bir alana yayÝlmÝĢ değiĢik mevkilerde bulunan Trk beyleri derhal buna iltihak etmiĢlerdi. Ancak, zerlerine gnderilen in ordusunu mağlup edemeyen Gktrk liderlerinden A-shih-na Ni-shu-fu ldrlmĢt. A-shih-te fengchih ise esir dĢmĢt. HayatÝnÝ kurtamayÝ baĢaran Wen-fu, Gktrk hanedan ailesinden yeni birini, A-shih-na Fu-nien‟i reis seti. Onlar da uzun sren mcadelelerinden zaferle ÝkamadÝlar. Fakat onlarÝn mağlup olup in‟e gtrldkleri esnada kendini kurtarÝp oğay-kuzÝ dağÝna sÝğÝnan Kutluğ, etrafÝndakilerin sayÝsÝnÝ artÝrarak, Dokuz OğuzlarÝn hayvanlarÝnÝ yağmalayÝp ihtiyacÝ olan yiyecek ve benzeri malzemeleri temin etti. Bundan sonra kağanlÝğÝnÝ ilan edip II. Gktrk Devleti‟ni resmen kurdu. ArtÝk, sÝra in‟e ağÝr darbeler vurmaya gelmiĢti. 691 yÝlÝnÝn sonundan lmne kadar btn kuzey in‟i baĢtan baĢa akÝnlarÝyla istila etti. Tonyukuk zamanÝnda harekete geerek Dokuz OğuzlarÝn, in ve KÝtanlara yaptÝğÝ gizli ittifakÝ kertmesiyle byk bir tehlikeden kurtuldu. ArdÝndan tken blgesi ve civarÝndaki ve de Altay dağlarÝna uzanan sahadaki btn diğer Trk boylarÝnÝ kendine bağladÝ. 689‟da Tonyukuk, daha o zamanlar batÝdaki TrgiĢler zerine dahi sefer tertiplemiĢti. 682‟de tam bağÝmsÝzlÝğÝnÝ kazandÝktan sonra Kutluğ ve Tonyukuk liderliğinde II. Gktrk Devleti geen on yÝllÝk sre tken blgesini merkez yaparak etrafÝndaki diğer Trk boylarÝnÝ kendine bağladÝ. Her fÝrsatta in‟deki T‟ang Ġmparatorluğu‟na ardÝ ardÝna darbeler indirerek, esaret altÝndaki
35
Trkleri kurtarmaya alÝĢtÝ. in‟in kuzeyi doğudan batÝya tamamen Gktrk akÝnlarÝna maruz kalmÝĢtÝ. Neticede Kutluğ‟un kurduğu ve tahtta kaldÝğÝ on yÝllÝk srede Gktrk Devleti her aÝdan hÝzla geliĢti. Kapgan ve Devletin GeniĢlemesi 692 yÝlÝnda ağabeyi Kutluğ‟un lm zerine II. Gktrk Devleti tahtÝna oturan Kapgan, devraldÝğÝ hÝzla bymekte olan devleti, ağabeyinin bÝraktÝğÝ yerden baĢlayarak her ynden geliĢtirmeye devam etmiĢtir. Ġki yz yÝllÝk bağÝmsÝz Gktrk tarihinde 24 yÝl gibi uzun sreli bir dnem kağanlÝk yapan Kapgan‟Ýn faaliyetleri Orhun YazÝtlarÝnda teferruatlÝ bir Ģekilde anlatÝlmÝĢtÝr. Neticede kaynaklarca Kapgan en ok zafer kazanan, in‟i en fazla korkutan, o devirde yaĢayan Trk topluluklarÝnÝn hemen hepsini idaresi altÝna alan, devletini ağÝnÝn en kuvvetlisi yapan kağan olarak tanÝnmÝĢtÝr. Tonyukuk YazÝtÝ‟nda Bg olarak da zikredilen Kapgan‟Ýn adÝ fatih anlamÝna gelmektedir. 693 yÝlÝnda Ling eyaletine saldÝrÝp yağmalar yapan Kapgan, kendisine karĢÝ koymaya alÝĢan inli General Li To-tsu‟yu yenmiĢti. Buna karĢÝ in‟deki T‟ang hanedanÝnÝn imparatoriesi Wu, 18 generallik byk bir ordu hazÝrlamÝĢtÝ. Ancak, sz konusu ordu Gktrklerle arpÝĢmaya cesaret edemeden geri dnd. Bunu takip eden yÝllarda KÝtanlarÝn, T‟ang Ġmparatorluğu topraklarÝnÝ istila etmeleri zerine, yardÝm teklifinde bulunan Kapgan, KÝtanlarÝ yeneceğini karĢÝlÝğÝnda bazÝ taleplerinin olduğunu bildirdi. Onun talepleri 630-681 yÝllarÝ arasÝnda esir dĢerek in‟e zorla gtrlmĢ Trk ailelerin geri gnderilmesi idi. T‟ang SarayÝ derhal bu teklifi kabul etti. Bu arada Kapgan, in‟le anlaĢÝp stne yrmekte olan KÝrgÝzlarÝn zerine yrd. Tonyukuk da sefere katÝlmÝĢtÝ. Yenisey kaynaklarÝnda AnÝ IrmağÝ zerinde KÝrgÝzlarÝ mağlup ettiler. Akabinde On Oklara (TrgiĢlere) saldÝrÝlacaktÝ. nk, onlar da KÝrgÝz, in gibi kavimlerle ittifaka girip Gktrklere hcum edeceklerdi. Kapgan‟Ýn hatununun lm zerine Tonyukuk ve Bilge‟nin komandasÝndaki ordular TrgiĢleri bozguna uğrattÝ. KÝtanlarÝn isyanÝnÝn Gktrk ordusunun yardÝmÝ ile bastÝrÝlmasÝ, neticede in‟deki esir Trklerin geri gnderilmesi zerine Kapgan‟Ýn prestiji ve gc daha da artÝyordu. Bundan sonra meydana gelen savaĢlarda in ordularÝnÝn hepsi yenildi. ArtÝk Kapgan, T‟ang Ġmparatorluğu‟nun iiĢlerine karÝĢmaya baĢladÝ.
lkesi lehine bazÝ menfaatler koparmaya alÝĢÝyordu. KÝzÝn bir T‟ang prensesiyle evlendirmek suretiyle adÝ geen hanedanÝn geleceğinde sz sahibi olmayÝ planladÝ. Bunun yanÝnda Gktrklerin dostu olan SoğdlularÝ ve ekin tarlalarÝ iin yz bin lek darÝ, 3 bin takÝm tarÝm aleti ve birka on bin chin demir de istedi. T‟ang sarayÝ nce Gktrkleri oyalama yoluna gitti. Sonra sakte prens gnderdiler.
stelik yollanan tohumlar piĢmiĢti. Hediye olarak verilen gmĢ ve altÝnÝn değeri ok dĢkt. Kapgan gereği anladÝ ve lkesine yollanan heyetten Yen Chih-wei‟i in KağanÝ ilan etti. 698 yÝlÝndan sonra byk bir akÝna geti. 703 yÝlÝna kadar in‟in Kuzey eyaletleri srekli yağmalandÝ. 300-400 bin kiĢilik
36
ordularÝ, 40-50 bin kiĢilik Trk ordularÝna mağlup oluyordu. Btn inli kumandanlar yenilgiden kurtulamÝyordu. Kapgan‟Ýn Yeni Bir Ġdari TeĢkilatlanma YapmasÝ ArtÝk, Orta Asya‟nÝn en kuvvetli hkmdarÝ seviyesine ykselen Kapgan, Gktrk lkesi iinde bazÝ idari değiĢikliler yapma yoluna gitti. Bu devletin hÝzla geliĢip, bymesinin ortaya ÝkardÝğÝ bir netice idi. 16 yÝl nce ĠlteriĢ Kutluğ liderliğinde, in esaretinden kurtulan Gktrk Devleti kÝsa zaman ierisinde bir cihan devleti haline dnĢmĢt. ĠĢte ortaya Ýkan bu yeni durum karĢÝsÝnda Kapgan Kağan, kardeĢi Tu-hsi-fu‟yu Sol Kanat (doğu) ġad‟Ý ağabeyi Kutluğ‟un oğlu Bilge‟yi (Mo-ch) de Sağ Kanat ġad‟Ý tayin etti. AyrÝca kendi oğlunu her iki taraftaki ĢadÝn zerine “Kk Kağan” unvanÝyla vazifelendirdi (Diğer adÝ Bg, ince Fu-ch). Bylece kendisi kağanlar kağanÝ pozisyonuna ykselmiĢ oluyordu. Kk Kağan, aynÝ zamanda Ch‟u-mi-k‟un gibi on kabilelerin (On Ok) reisi de olmuĢtu. te taraftan incesi T‟o-hsi (GeniĢ BatÝ) olan bir baĢka unvana da sahip idi (699 yÝlÝ). BatÝ Ynnde Askeri Harekat Gktrk Devleti‟nin en byk dĢmanÝ in‟e karĢÝ zaferleri doğuda devam ederken, BatÝ‟da isyan eden TrgiĢlere karĢÝ da seferlere giriĢildi. Kk Kağan (Ġnel, Bg), Bilge ġad ve Tonyukuk idaresi altÝndaki Gktrk ordusu Altay dağlarÝnÝ aĢtÝ, Cungarya‟ya (YarÝĢ ovasÝ)
vardÝktan sonra
Bolu‟da (Urungu glnn gneybatÝ kÝyÝsÝnda) TrgiĢleri ağÝr bir bozguna uğrattÝ.139 Bolu zaferi neticesinde TrgiĢlerin btn Nu-shih-pi ve To-lu kabileleri yani BalkaĢ, Ġli, IsÝk Gl ve Talas blgelerindeki Trkler, Kapgan‟Ýn hakimiyetini tekrar tanÝdÝlar.140 Daha sonra Gktrk akÝnlarÝ Maverannehir (Keng Tarban), Otrar Ģehri, ArÝs ÝrmağÝ civarlarÝna ulaĢtÝ.141 Bu arada Bilge, 700 yÝlÝnda Tangutlar zerine sefer dzenlemiĢ ve ocuklarÝnÝ, kadÝnlarÝnÝ at srlerini, btn mallarÝnÝ ele geirmiĢti (BK, D, 24). Bu sÝralarda batÝdaki Gktrk akÝnlarÝ devam ediyordu. YaklaĢÝk 25 yÝldÝr Trkler tarafÝndan idare edilen BatÝ Trkistan‟daki Ģehir krallÝklarÝ buralara ulaĢan Arap saldÝrÝlarÝna karĢÝ koyabilmiĢti.142 Yine Tonyukuk, Ġnel ve Bilge tarafÝndan idare edilen Gktrklerin batÝ ordularÝ Seyhun (Yinc gz) kÝyÝlarÝna vardÝ, nehri geerek, Maverannehir‟in KÝzÝlkum lne daldÝ. Ġnel Kağan kumandasÝndaki bir kÝsÝm kuvvet burada kalÝrken, Tonyukuk gneye ilerleyip, TrgiĢ baĢbuğu So-ke‟nÝn idaresindeki Soğd halkÝnÝ ele geirdi.143 ArkasÝndan Ek-Tağ‟Ý da geen Gktrk ordusu Demir KapÝ‟ya ulaĢtÝ (701 yÝlÝ).144 Yeniden in‟e YneliĢ Lung-you blgesine akÝn yapÝp, 10 binden fazla at ele geiren Kapgan Kağan lkesine geri dnd.145 Bu saldÝrÝlar karĢÝsÝnda inliler yeni tedbirlere baĢvurmak zorunda kaldÝlar. Ġleri gelen devlet adamlarÝndan Wei Yan-chung (Orhun YazÝtlarÝnda Ong Tutuk),146 Ling-wu blgesi harekat ordusu kumandanÝ ve An-pei byk genel askeri valisi Hsiang Wan-tan da, T‟ien-ping blgesi birinci
37
komutanÝ olarak btn in ordularÝnÝ idare etme vazifesini stlendiler. in ordusu Bilge ve Kl Tegin liderlerin de katÝldÝğÝ bu seferde Kl Tegin, inli kumandan Ong Tutuk‟u esir alÝp Kapgan‟a sunmuĢtur. (BK, D, 25 KT, D, 31), (701). 702 yÝlÝnÝn ilk baharÝnda Yen ve Hsia eyaletlerine akÝn yapan Kapgan, 100 bin at ve koyun ele geirdi. ArkasÝndan Shih-ling‟e saldÝrdÝktan sonra Ping eyaletini muhasara etti. Ġmparatorie Wu, bir sr yeni nemler daha anlamaya alÝĢtÝ ise de hazÝrlanan in ordularÝ Trk kuvvetlerine karĢÝ Ýkmaya cesaret edemediler. Tai ve Hsin blgelerine giren Gktrk ordusu buralarda da yağmalar yaptÝ.147 703 yÝlÝna gelindiğinde Gktrk kağanÝ politikasÝnda değiĢiklik yaptÝ. SaldÝrÝlarÝnÝ durdurarak, in‟e Baga Tarkan‟Ý eli olarak gnderip, yeni bir evlilik ittifakÝ teklifinde bulundu. Ancak, bu sefer damat olarak istenilenin sadece T‟ang hanedanÝna mensup değil, ayrÝca veliahtÝn oğlu olmasÝ da gerekiyordu. Kapgan‟Ýn gayesi tabiiki T‟ang hanedanlÝğÝ ierisinde ok daha fazla sz sahibi olmak idi. Geen defa kt tecrbelerden dolayÝ Ġmparatorie, bu sefer daha temkinli davranmaya alÝĢtÝ.148 Hemen veliahtlarÝ yanÝna ağÝrÝp, sarayda bir grĢme yaptÝ. Neticede Kapgan Kağan‟Ýn teklifi kabul edildi. Kapgan teklifinin kabulnden duyduğu memnuniyeti gstermek iin ileri gelen devlet adamlarÝndan Ġ-li-t‟an-kan‟Ý bin baĢ at ile birlikte in sarayÝna gnderdi. Eli, Ġmparatorieye teklifin kabulnden dolayÝ Kapgan‟Ýn teĢekkrlerini iletti. Su-y-t‟ing‟de (imparatorluk sarayÝnÝn bahesinde bir kĢk) Gktrk elisinin seferine eğlence tertip edildi. Veliaht, baĢ vezir ve btn saray erkanÝ sÝra halinde bu eğlencede hazÝr bulundular. Gktrk elisine bu denli itibar edilmesi Kapgan‟Ýn ve Gktrk Devleti‟nin in nazarÝndaki stn yerini aÝka gstermektedir. Bununla birlikte Gktrk elisine birok hediyeler sunularak geri uğurlandÝ. Kapgan da karĢÝ jest yapmakta gecikmedi. 689‟da sahte prens olarak Karakum‟daki Gktrk merkezine gelen Wu Yen-hsiou‟yu serbest bÝraktÝ.149 Boy ĠsyanlarÝnÝn Devleti SarsmasÝ Bu arada Gktrk Devleti‟ne karĢÝ isyan eden BasmÝllar tekrar hakimiyet altÝna alÝndÝ.150 705 yÝlÝnda Ġmparatorie Wu, tahtÝ gerek varislerinden Chung Tsung‟a terk etti. Yeni imparator bazÝ reformlar yaparak, baĢarÝsÝz kumandanlarÝ grevlerinden aldÝ. Gktrklere karĢÝ yeni politikalarÝ uygulamaya koydu. Btn devlet adamlarÝna Gktrkleri yÝkÝp ele geirmek iin planlar yapmalarÝnÝ emretmiĢti. Devlet adamlarÝ imparatordan nemli kale yapÝlmasÝnÝ kumandan ve valilerin grevden alÝnmasÝnÝ yenilenin cezalandÝrÝlmasÝnÝ, gerekli asker ve levazÝmatÝn sÝnÝrlara yÝğÝlmasÝnÝn temin edilmesini tavsiye ettiler. Bundan sonra inliler Gktrk lkesi iinde byk bir casusluk faaliyetlerini uygulamaya koydular. Hanedandan olmayan diğer Trk boylarÝnÝn oğu ayaklandÝ. AslÝnda Kapgan, inli casuslardan biri olan Ts‟ang Ssu-yen‟Ý ldrtmĢt. Buna rağmen 708 yÝlÝndan itibaren her yÝl Kapgan Kağan‟Ýn idaresine karĢÝ ok sayÝda isyan patlak verdi. Onun aĢÝrÝ zalim olmasÝnÝn da bunda belirli bir rol vardÝ.
38
inlerin Kem-ĠrtiĢ arasÝnda AzlarÝn IsÝk Gl‟nn batÝsÝnda 703 yÝlÝnda mağlup edildiğini grmekteyiz.151
lkesi isyanlarla gark olmasÝna rağmen Kapgan, in‟le iliĢkilerini ihmal etmiyordu. EsasÝnda dostluk kurmak istiyordu ve bunu gerekleĢtirmek iin 711 yÝlÝnda oğlu Yang-wo-chih Tegin‟i ikamet etmek zere T‟ang sarayÝna gnderdi. Eskisine gre daha ÝlÝmlÝ bir politika izliyordu. 710 yÝlÝnda isyan eden KÝrgÝzlar, Bilge ve Kl Tegin kumandasÝndaki ordular tarafÝndan Kgmen DağlarÝnÝn kuzeyindeki Songa ormanÝnda ikinci defa mağlup edildiler.152 AynÝ yÝl BayÝrkular, TrgiyargÝn gl yakÝnÝnda yapÝlan savaĢta bozguna uğratÝldÝ.153 711‟de TrgiĢlerin isyanÝ bastÝrÝldÝktan sonra Bars Beğ, TrgiĢ kağanÝ tayin edilerek Bilge‟nin kÝz kardeĢiyle evlendirildi. 713‟te Karluklar Tamug IdukbaĢ‟ta yenildiler. 714 yÝlÝnÝn ikinci ayÝnda Inel (i-nie) Kağan Tonra Tegin ile Huo-pa Ġlteber unvanlÝ Kapgan‟Ýn kÝz kardeĢi BeĢbalÝk‟Ýn kuzeyine saldÝrdÝğÝnda baĢarÝsÝzlÝğa uğradÝlar. Dnmeye cesaret edemeyen bunlarÝn bir kÝsmÝ yanÝndakilerle in‟e teslim oldular. Kapgan‟Ýn idaresi atÝrdamaya baĢlamÝĢ olmasÝna rağmen Moğol kabileleri KÝtan ve Hsiler ona bağlanmÝĢlardÝ. KaynaklarÝn ifadesine gre Gktrk ordusu 400 bin kiĢiyi bulmuĢtu. Ancak ok yaĢlanmasÝ ve aĢÝrÝ sert tutumu devletin baĢÝna byk dertler aÝyordu. Bu yzden batÝdaki TrgiĢler, Karluklar gibi bir ka byk Trk boyu vassal olmak iin in‟e baĢvurdu (715, 4. ay). inliler de onlarÝn teklifini kabul etmekle birlikte, Gktrk lkesi iinde nemli stratejik mevkilerde oturmalarÝnÝ istedi.154 AynÝ yÝlÝn baharÝnda yenilen Dokuz OğuzlarÝn bir kÝsmÝ da in‟e sÝğÝndÝ. Btn bu hadiseler karĢÝsÝnda Kapgan defalarca Karluk ve diğer asi boylara saldÝrÝp olanlar dağÝtmÝĢtÝ. Buna rağmen Azlar ve Ġzgiller de 715 yÝlÝnda isyan eden boylar arasÝna katÝldÝ.155 Gktrk Devleti‟nden kopmalarÝn ardÝ arkasÝ kesilmiyordu. Neticede devletin gc zayÝflayÝnca devletin tabiyetinde olan T‟u-y-hun, Kao-liler (Kore) in‟e bağlandÝ. Hatta, Kapgan‟Ýn damadÝ A-shih-te Hu-lo bile in‟e sÝğÝnmÝĢtÝ.156 in Ġmparatoru Hsan-tsung, Kapgan‟Ý tamamen ele geirmek ve Gktrkleri yÝkmak iin ayrÝ blgedeki Trk boylarÝna hediyeler ve unvanlar vererek onlarÝ tahrik etti. Bunlardan nce BayÝrkular isyan ettiğinde derhal harekete geen Kapgan, Tola IrmağÝ kenarÝnda onlarÝ ağÝr bir bozguna uğrattÝ. Ancak, o, tedbirsiz davranarak az sayÝda askerle geri dnerken Sğt ormanÝnda savaĢ artÝğÝ BayÝrkularÝn reisinin hcumuna uğradÝ ve ldrld. Kesik baĢÝ o sÝrada BayÝrkularÝn yanÝnda bulunan inli eli Ho Ling-ch‟an tarafÝndan in‟e gtrld.157 Yirmi drt yÝl parlak zaferlerle dolu bir kağanlÝk dnemi geiren Kapgan‟Ýn sonu bylece ok hazin oluyordu. Yerine daha evvel Kk Kağan tayin ettiği oğlu Ġnel geti ise de Kutluğ‟un oğlu Kl Tegin bir ihtilal yaparak onu ve btn ailesini ortadan kaldÝrdÝ. Sonra ağabeyi Bilge ġad‟Ý kağan olarak tahta geirdi. Bilge Kağan ve Devletin Yeniden Kuvvetlenmesi Bilge Kağan diğer Gktrk KağanlarÝndan farklÝ olarak kaynaklarca karakteri insancÝl, dost canlÝsÝ olarak nitelendirilmiĢtir. Ağabeyinin kağan olmasÝnÝ sağlayan Kl Tegin, Sol Bilge Prensi olup askeri iĢlerin idaresi ile meĢgul olmaya baĢladÝ. Bu arada Kapgan zamanÝnÝn devlet adamlarÝnÝn oğu
39
ihtilal sÝrasÝnda ldrlmĢ, sadece yaĢÝ yetmiĢten fazla olan ve halk tarafÝndan ok saygÝ duyulan, Bilge‟nin kayÝnpederi Tonyukuk‟a dokunulmamÝĢ, sağ bÝrakÝlmÝĢtÝ. Devlet iĢlerindeki derin tecrbesinden dolayÝ Tonyukuk‟a yeniden grev verildi.158 Gerekten de devletin bylesine nazik bir dneminde Tonyukuk‟un idari grev almasÝ faydalÝ olmuĢtur. 683 yÝlÝnda doğan Bilge, kendisinden nceki devlet adamlarÝ gibi in esareti grmediği iin ĢanslÝ idi. 691-692‟de babasÝ ldğnde yaĢÝ ok kk olduğu iin kağan olamadÝ. Ancak, 697‟de TarduĢ halkÝ zerine ġad tayin edildi. Blgesi Altay DağlarÝnÝn gney eteklerinin batÝsÝnda ĠrtiĢ ÝrmağÝ civarÝydÝ. 716 yÝlÝna kadar doğuda SarÝ Irmağa Shan-tung ovasÝnda, batÝda Demir KapÝ‟ya Kgmen DağlarÝnÝn kuzeyindeki KÝrgÝzlara toplam yirmi beĢ sefere katÝlmÝĢ, bunlarÝn hepsinde baĢarÝ kazanmÝĢtÝ.159 Devlet ynetimindeki değiĢikliklere rağmen boy isyanlarÝ durmuyordu. 716 yÝlÝnda Selenga IrmağÝ boyunda Uygurlar mağlup edildi.160 717 yÝlÝnda Oğuzlardan bir grup kaÝp in‟e gitti. KÝtan ve TatabÝlar
in‟e
T‟ang
hanedanÝyla
mttefik
olurken
batÝda
TrgiĢler,
Su-lo
nderliğinde
bağÝmsÝzlÝklarÝnÝ ilan ettiler.
stelik Maverannehir‟den doğuya doğru ilerlemek isteyen Arap kuvvetlerini durdurdular. BoylarÝn oğu on yÝldan beri devletle savaĢ halinde idiler. SavaĢlarÝn uzun srmesi sÝkÝntÝlarÝn devam etmesi devlete bağlÝ kalanlarÝn da gvenlerini kaybetmesine yol aÝyordu. ĠĢte, bylesine karÝĢÝk bir anda Bilge, Tonyukuk‟u devlet grevine ağÝrdÝ ki, grevi, planlamacÝ yani stratejist olacaktÝ.161 717 yÝlÝnÝn yazÝnda in‟e bağlanan TatabÝlarÝn zerine yryen Bilge, onlarÝ cezalandÝrdÝ. At srlerini ve btn mallarÝnÝ ele geirdi. Kaan TatabÝlar KadÝrkan DağlarÝna yerleĢtiler. Bu arada daha nce in‟e bağlanan beylerden bazÝlarÝ geri dnd. Yine in‟e gitmek zorunda kalmÝĢ halk orada inlileĢmeyi reddederek ayaklandÝ ve birka mcadeleden sonra Gktrk lkesine geri dnd. 718 yÝlÝnda Karluklar da yenilgiye uğratÝlÝp halklarÝ devlete bağlanmÝĢ; idarecileri ldrlmĢt. Neticede Karluk problemi de zld.
lkesi iinde huzuru sağlayan Bilge, ynn in‟e evirdi. Byk apta yağma ve akÝn planlarÝ yapÝyordu.
stelik yÝllar nce gidenlerin geri dnmesiyle gc artmÝĢtÝ. Ancak, Tonyukuk derin tecrbesiyle onu engelledi. Tonyukuk insanlarÝn savaĢla değil barÝĢla zenginleĢtiğini, Gktrklerin henz yeni bir araya toplandÝklarÝnÝ, henz zayÝf olduklarÝnÝ, kuvvetlenmek iin en az yÝldan fazla zaman gerektiğini aÝklamÝĢtÝ. Akabinde Bilge Kağan‟Ýn, Ģehirlerin etrafÝnÝ duvarlar ve kalÝn surlarla evirtmek ve Budist tapÝnaklarÝ inĢa edip Budizm‟i yaymak isteğine de Tonyukuk karĢÝ ÝktÝ. nk, Trklerin sayÝsÝ ve evleri ok azdÝ. Daha doğrusu inlilerin yzde bir bile değildi. Buna rağmen inlilere savaĢ meydanlarÝnda savaĢÝlÝyor ve galip geliniyordu. Sular ve otlaklar takip ediliyor, bir yerde srekli oturulmuyordu. AvcÝlÝk nemli bir meslek idi. DolayÝsÝyla savaĢ pratiği yapÝlÝyordu. Eğer kuvvetli iseler saldÝrÝp yağmalÝyor, zayÝf olduklarÝ takdirde kaÝp, ormanlarÝn, dağlarÝn arasÝna
40
saklanÝyorlardÝ. inlilerin askerleri her ne kadar ok ise de kullanÝmsÝz, faydasÝz idiler. Yani eğitimsiz, pratiksiz olduklarÝ iin savaĢ meydanlarÝnda bir stnlk gsteremiyorlardÝ. Gktrk askerinin gc ise byk lde hayat tarzÝna dayanmakta idi. ġayet surlu Ģehirler inĢa edip iinde otururlarsa eski gelenekleri değiĢirdi. Neticede bir kere yz yze gelince mağlup olunur, T‟ang hanedanÝ tarafÝndan ele geirilirlerdi. Diğer taraftan lkede Budizm propagandasÝna izin verilmesi ve bu dinin metodlarÝnÝn uygulanmasÝna gelince, bu dinin insanlarÝ zayÝflatmasÝ sz konusu idi. SavaĢ halinde kuvvetli olmak gerekirdi. Oysa Budizm Trklerin savaĢÝ ve kuvvetli olmalarÝnÝ nlerdi. DolayÝsÝyla lkede tatbik edilemezdi. BilgeKağan, onun tavsiyelerini dinledikten sonra derinden etkilendi ve stratejilerinin hepsini kabul etti.162 Bilge Kağan, Tonyukuk‟un tavsiyelerini dinleyip kabul ettikten sonra in‟e akÝn yapmaktan vazgeti.
stelik eli gndererek barÝĢ yapmayÝ teklif etti. Fakat T‟ang hanedanÝnÝn imparatoru Hsan-tsung kabul etmedi.163 Gktrklerin eski gcne kavuĢtuğunu gren Ġmparator Hsan-tsung, onlarÝ ortadan kaldÝrmak iin byk bir plan yaptÝ (720 yÝlÝnÝn kÝĢÝ). Ġmparatorun kesin kararÝ savaĢmak idi. Shou-fang Blgesi KumandanÝ Wang Chn hazÝrlanacak btn ordularÝn idaresini stlenecekti. BatÝdan BasmÝllar, doğudan TatabÝlar ve KÝtanlar hcum edecek, gneyden de in ordularÝ harekete geince Gktrk ordularÝ tamamen sÝkÝĢtÝrÝlacaktÝ.164 Chi-luo suyunun yukarÝsÝnda bulunan Gktrk merkezine baskÝn yapÝp yakalayacaklardÝ. inliler bununla da kalmamÝĢlardÝ. KÝrgÝzlarÝn reisi Kutluğ Bilge Kağan ve diğer Gktrk muhalifleri Kapgan‟Ýn oğlu Sol Bilge Prensi Mo Tegin, sağ Bilge prensi A-shih-na Bilge Tegin, Yen-shan Blgesi Prensi Huo-pa-shih-shih-pi ve birok bey ve kiĢi ile gizli ittifak yapmÝĢlardÝ. BunlarÝn hepsi inlilerle birlikte harekete gemeyi kabul etmiĢti. KÝtanlarÝn tutuku valisi Li-Shih-huo, TatabÝlarÝn idarecisi Li Ta-p‟u, BasmÝllarÝn idarecisi ise Altay DağÝ blgesi idarecisi Ch‟u-mu-k‟un Chih-mi or idi.165 inliler ve mttefiklerinin ordusu 300 bine ulaĢmÝĢtÝ. Sz konusu ordu Chi-luo suyunun yukarÝlarÝnda toplandÝ. eĢitli kollara blnp Gktrklerin zerine doğru ilerledi. Bu esnada TatabÝlar ve KÝtanlar doğudan, BasmÝllar ise batÝdan farklÝ yollardan ayrÝ ayrÝ Gktrk merkezini basmak zere hareket etmekle grevlendirilmiĢlerdi. Btn bu olaylar karĢÝsÝnda Bilge Kağan korkup endiĢelenmeye baĢlamÝĢtÝ. Ancak, tecrbeli devlet adamÝ Tonyukuk hemen devreye girdi ve ona dedi ki: “BasmÝllar Ģu an Pei-t‟ing‟de (BeĢbalÝk) bulunuyorlar. TatabÝ ve KÝtanlar ise doğudalar, aralarÝndaki mesafe ok uzak. Glerini birleĢtirip birlikte hareket edemezler. Huei ve Chang Chia-chen arasÝnda anlaĢmazlÝk var. Birlikte hareket edemezler. Eğer gelirlerse gn nceden kuzeye doğru ekiliriz. Yiyecek vesair levazÝmatlarÝ biter, geri giderler. BasmÝllarÝn gc az (hafif) dÝr. Birinci varÝrlarsa savaĢÝrÝz”.166 Tonyukuk‟un dĢndkleri doğru ÝktÝ. BasmÝllar, 721 yÝlÝnÝn sonbaharÝnda tek baĢlarÝna diğerlerinden ayrÝ olarak Gktrklerin merkezine hcuma kalkÝĢtÝlar. inliler, TatabÝ ve KÝtanlar henz varmamÝĢtÝ. Bunun zerine korktular ve geri ekildiler.167 DolayÝsÝyla T‟ang Ġmparatoru Hsan-tsung‟un planÝ daha baĢta bozulmuĢtu. Geri ekilenleri Bilge takip etmek istediğinde Tonyukuk, Gktrklerin ordusunun hÝzlÝ gitmesini engelledi. nk, halkÝn bin li (500 km) gittikten sonra savaĢta leceğini, henz savaĢÝlmadÝğÝnÝ dolayÝsÝyla en iyi yolun piyade olarak gitmek gerektiğini belirtti.
41
Bilge Kağan, bu zafer zerine rahatladÝ ve ynn in‟e evirerek, hÝzla girdiği Kansu blgesini yağmaladÝ.
zerine gnderilen in ordularÝnÝ ağÝr bir bozguna uğrattÝktan sonra, fazla ilerlemedi. nk, in ilerine ok girmenin faydasÝz olduğunu zellikle Tonyukuk‟un tavsiyeleri zerine iyi anlamÝĢtÝ. Kendi yazÝtÝndaki szlerinden anlaĢÝldÝğÝ gibi esas hedefi lkesi iinde huzur ve refahÝ temin etmekti.168 DolayÝsÝyla bunun akabinde bir elilik heyeti gnderip, barÝĢ teklifinde bulundu.169 720 yÝlÝnda bu savaĢlar meydana geldiğinde birinci gn on yedi bin kiĢi ldrlmĢ, ikinci gn piyade ordularÝnÝn tamamÝ imha edilmiĢti.170 KÝtan ve TatabÝlarÝn da Gktrk Devleti‟ne isyan etmeleri cezasÝz kalmamÝĢ, 721 kÝĢ mevsiminde KÝtanlarÝn ve 722 ilkbaharÝnda TatabÝlarÝn zerine sefer dzenlenip bozguna uğratÝlmÝĢlardÝ. Nihayet, in‟deki T‟ang hanedanÝnÝn imparatoru Hsan-tsung, Bilge Kağan‟Ýn gcn kabullenmek zorunda kaldÝ. Bir yandan barÝĢ iliĢkilerini geliĢtirirken, diğer yandan sÝnÝrlarda savunma tedbirlerini artÝrmaya baĢladÝ. Bu arada sarayÝnda kendi devlet adamlarÝ arasÝnda yapÝlan mzakerelerde Bilge Kağan‟Ýn iyi bir idareci olduğu insanlarÝ iyi ynettiği ve dost canlÝsÝ kiĢiliğe sahip olduğu vurgulanÝrken, kardeĢi Kl Tegin‟in mkemmel bir savaĢcÝ, iyi bir komutan, Tonyukuk‟un ise ok cesur, yaĢlÝ, bilgili, tecrbeli biri olarak in iin tehlikeli olduklarÝ bildiriliyordu.171 Bu arada inlilerin gnderdiği eliyi btn ileri gelen devlet adamlarÝ ile ihtiĢamlÝ bir Ģekilde karĢÝlamÝĢ, ziyaret eden in elisini T‟ang imparatorunun Tibetlilere ve KÝtanlara prenses verdiğini, ancak, kendisine sz verildiği halde evliliğin gerekleĢmediğini syleyerek sulamÝĢtÝr. inli eli bu durum karĢÝsÝnda imparatorun prensesi gndereceği vaadini vermiĢ olmasÝna rağmen, Ġmparator Hsan-tsung szn tutmadÝ ve evlilik gerekleĢmedi.172 Bilge Kağan, yine de inle dostluk iliĢkilerini srdrmek maksadÝyla veziri Buyruk or‟u in sarayÝna gndererek meĢhur atlardan sunmuĢtu. in sÝnÝrlarÝndaki askeri faaliyetleri durdurmuĢtu. Daha sonra Tibetlilerin kendilerine yaptÝğÝ T‟ang‟a karĢÝ ortak saldÝrÝ teklifini anlaĢmayÝ bozmamak iin kabul etmedi. inliler de karĢÝlÝğÝnda Shuo-fang‟da pazar kurarak karĢÝlÝklÝ ticaret yapÝlmasÝna razÝ oldular. AyrÝca yapÝlan anlaĢmaya gre her yÝl yzbinlerce top ipek kumaĢ Gktrklere gnderilecekti.173 Kl Tegin‟in lm ve Cenaze Treni 731 yÝlÝna geldiğinde II. Gktrk Devleti byk bir kahramanÝnÝ kaybetti. Bilge‟nin kardeĢi Kl Tegin vefat etmiĢti.174 Onun lm ağabeyi Bilge‟yi derinden etkilemiĢti. Bu yzden onun adÝna diktirdiği kitabesinde “KardeĢim Kl Tegin vefat etti. Kendim yas tuttum. Gren gzlerim grmez gibi, esen aklÝm esmez gibi oldu. Kendim dĢnceye daldÝm. Zaman TanrÝsÝ buyurunca insan oğlu hep lml yaratÝlmÝĢ. yle dĢndm gzlerimden yaĢ gelse engel olarak, gnlden feryat gelse geri evirerek yas tuttum. ok yas tuttum. Ġki Ģad baĢta olmak zere kardeĢlerimin, oğullarÝmÝn, beylerimin ve halkÝmÝn gzleri, kaĢlarÝ berbat olacak, deyip dĢndm”175 diyerek zntsn belirtmektedir. Kl Tegin‟in cenaze trenine Gktrklerin komĢularÝnÝn hepsinden katÝlÝmlar olmuĢtur. Doğuda KÝtan ve TatabÝlar temsilciler gndermiĢlerdi. BaĢlarÝnda Uder vardÝ. in imparatoru ise binlerce ipekli
42
kumaĢ altÝn ve gmĢ eĢya ile birlikte ĠĢiyi Likeng‟i yollamÝĢtÝ.176 TatabÝlar ise hkmdarlarÝnÝn temsilcisi Bkn ile katÝldÝlar. BatÝ taraftaki uzak komĢulardan Soğdlar, ĠranlÝlar ve Buhara Ģehri halkÝndan General Nek ve Oğul Tarkan gelmiĢlerdi.177 Bilge‟nin damadÝ da olan TrgiĢ (On-ok) KağanÝndan TamgacÝ (mhrdar) Makara ve Oğuz Bilge onlarÝ temsilen katÝlÝrken KÝrgÝz Kağan‟ÝnÝ TarduĢ Ġnanu or temsil etmiĢti.178 572 yÝlÝnda Mukan Kağan‟a yapÝldÝğÝ gibi Kl Tegin‟e de byk bir cenaze treni dzenlendiği anlaĢÝlmaktadÝr. (1 KasÝm 731). Kl Tegin iin bir abide dikilecekti. Bilge‟nin szleri yazÝta Yollug Tegin tarafÝndan oyma suretiyle yazÝldÝ. inden en iyi sanatÝlar ve ustalar getirilmiĢ; olağanst gzel bir trbe inĢa ettirilmiĢti. Ressam ve heykeltraĢlara ii sslettirildiği gibi heykeller de konmuĢtu.179 Bilge yazdÝrttÝğÝ kitabeyi Gktrklerin merkezine yakÝn bir mevkide, kolay eriĢilebilir bir yer olduğundan bulunduklarÝ merkezde bir yere dikmiĢti.180 in imparatoru yazÝta kendi szlerinin ayrÝlarak yazÝlmasÝ, trbenin dikilmesi vesair iĢler iin ok kabiliyetli altÝ usta gndermiĢti. YazÝlan yazÝlarÝ ve trbe ile heykelleri ipek gibi temiz zarif olmuĢtu. Daha nce Gktrk lkesinde byle gzel yazÝlar ve eserler olmadÝğÝ iin Bilge‟nin bunlarÝ grdğnde zldğ bildirilmektedir.181 Bilge Kağan artÝk yalnÝzdÝ. 697 yÝlÝndan beri devlet ynetiminde ve savaĢ meydanlarÝnda omuz omuza arpÝĢtÝğÝ Kl Tegin ve Tonyukuk artÝk yoktu. Zaten Orta Asya‟da ona karĢÝ duracak her hangi bir g de kalmamÝĢtÝ. Sadece 733 yÝlÝnda TatabÝ halkÝ, KÝtanlardan ayrÝlmÝĢtÝ. Her halde baĢ kaldÝracaklardÝ. OnlarÝn General Ku kumandasÝndaki kÝrk bin kiĢilik ordularÝnÝ Tngker DağÝ‟nda mağlup eden Bilge Kağan, otuz bin askerlerini ldrd. Bu arada byk oğlu hastalanÝp lnce General Ku‟yu balbal olarak dikti.182 II. Gktrk Devleti uzun sreden beri in‟le barÝĢ iinde yaĢÝyordu. Bilge yeniden bir in prensesiyle evlenmek istediğini yineledi. Ġmparator Hsang-tsung, kabul edebileceğini bildirince Kochie-li-pi‟yi gnderip teĢekkr etti ve evlilik iĢini srecinin baĢlanmasÝnÝ teklif etti.183 Bundan sonra beklenmedik bir Ģekilde Bilge, Buyruk or tarafÝndan zehirlendi.184 Onun Bilge‟yi zehirleyiĢ sebebi hakkÝnda kaynaklarda hibir bilgi bulunmamaktadÝr. Ancak, Buyruk or bir ka defa in‟e eli olarak gitmiĢti. Orada inlilerden etkilenmiĢ olabilirdi. Diğer taraftan Bilge yukarÝda da sylediğimiz gibi devlet idaresinde ve hayatta Tonyukuk ve Kl Tegin olmadÝğÝ iin artÝk yalnÝzdÝ. Fakat kesinlikle herhangi bir kesin sebep gsteremiyoruz. Bilge zehirlendikten sonra hemen lmedi ve Buyruk or tarafÝndan zehirlendiğini anladÝ. Bunun zerine onu ve btn ailesi ile iĢbirlikilerini ldrd. Kendisi de 25 KasÝm 731 tarihinde vefat etti.185 Cenaze treni ise 735 yÝlÝnÝn 22 HaziranÝ‟nda yapÝldÝ.186 Oğlu (Ġ-jan Kağan) onun iin byk bir cenaze treni dzenlemiĢti. in‟den Lisn Tay Sengn kumandasÝnda beĢ yz kiĢi gelmiĢti. AltÝn ve gmĢten bol miktarda getirmiĢti. Sandal ağacÝ da getirmiĢlerdi. Btn millet cenaze treninde salarÝnÝ, kulaklarÝnÝ kestiği gibi en iyi cins atlarÝnÝ, kara samurlarÝnÝ, gk sincaplarÝnÝ (krklerini) hediye olarak sunmuĢlardÝ.187 Bu kitabe de Yollug Tegin tarafÝndan bir ay drt gnde yazÝlmÝĢtÝ.188 Ssleme iĢlemleri de onun tarafÝndan
43
meydana getirildi. in imparatoru, Bilge‟nin cenaze trenine katÝlmak zere fermanla Li Ch‟an‟i gndermiĢti. Yine onun da trbesi inĢa edildi. Li Jung ise Bilge‟nin yazÝtÝna ince metni yazmak iin grevlendirildi.189 Devletin YÝkÝlmasÝ Bilge‟nin lm zerine devlet adamlarÝ toplandÝlar ve onun oğlunu kağan olarak II. Gktrk Devleti tahtÝna oturttular. Yeni Kağan‟Ýn unvanÝ Ġ-jan idi. Bilge‟nin lm zerine devlet adamlarÝ onun oğlu Ġ-jan‟Ý kağan olarak tahta geirdiler. Ancak, Ġjan Kağan fazla yaĢayamadÝ ve yakalandÝğÝ hastalÝktan kurtulamayarak ld. Yerine kardeĢi geerek, Tengri Kağan unvanÝnÝ aldÝ.190 YaĢÝ kk olduğu iin devlet iĢlerinde muktedir grnmeyen Tengri Kağan, idareyi gerekte annesine kaptÝrmÝĢtÝ. Vezirlerden Y-ssu Tarkan ile iĢbirliği yapan annesi, devlet adamlarÝnÝn oğunu kstrd. Devletin doğu ve batÝ kanatlarÝnÝ idare eden amcalarÝ Ģadlar, boylar ve halk tarafÝndan seviliyorlardÝ. OnlarÝn nfuzunun artmasÝ kağanÝn annesi ve adÝ geen tarkan tarafÝndan kÝskanÝldÝ. Neticede batÝ kanadÝ idarecisi Ģad ldrlrken, doğu kanat ĢadÝ kendini kurtarmayÝ baĢardÝ.
stelik hcuma geip Tengri Kağan‟Ý ldrd. Hi yoktan devlet kargaĢa iine srklenmiĢti. Doğu ĢadÝ P‟an Kl tegin, Bilge‟nin bir baĢka oğlunu tahta geirmiĢti. Ama kimse destek vermedi. BasmÝllar fÝrsattan istifade ederek ona saldÝrÝnca btn kuvvetini kaybedip, tek baĢÝna katÝ. Bu arada daha nce tahta ÝkardÝğÝ kağanÝ Kutluğ Yabgu ldrp, yine Bilge Kağan‟Ýn bir baĢka oğlunu hkmdar yaptÝ. Bir sre sonra yabgu onu da ortadan kaldÝrÝp kendisini kağan ilan etti.191 Gktrk lkesinin kuvvetinin zirvesinde olduğu bir anda byle karÝĢmasÝ inlileri harekete geirdi. Sun Lao-nu adlÝ eliye zel grev verilmek suretiyle Uygur, BasmÝl ve KarluklarÝn yanÝna gnderip ayaklandÝrÝldÝlar. Asiler Kutluğ Yabgu‟yu ldrdler ve BasmÝl reisini kağan setiler. Karluk ve Uygurlar ise sağ ve sol yabguluklarÝ almÝĢtÝ. Asi ve boyun baskÝnÝndan kurtulan Gktrkler eski doğu Kanat ġadÝ P‟an Kl Tegin‟in oğlunu OzmÝĢ‟Ý (Wu-su-mi-shih) kağan setiler.192 OzmÝĢ, artÝk devletin gcn kaybettiğini biliyordu. Bu yzden in‟e gelip T‟ang imparatoruna bağlÝlÝğÝnÝ bildirerek onu ziyaret edeceğini syledi. Fakat daha sonra bu niyetinden vazgeince inliler Uygur, Karluk ve BasmÝllarÝ onun zerine saldÝrtarak ldrdler. OzmÝĢ‟Ýn kesik baĢÝ in baĢkentine gtrld.193 Bir ok kağanlarÝnÝn ardÝ ardÝna ortadan kaldÝrÝlmasÝna rağmen geride kalan Gktrkler yÝlmÝyordu. AslÝnda nfuslarÝ ok azalmÝĢtÝ. OzmÝĢ‟Ýn oğlu Pai-mei, kağan seildi (744 yÝlÝ). Yine bu arada asi boyun arasÝ aÝlmÝĢtÝ. BasmÝllarÝn kağan ilan edilen reisi Uygurlar ve Karluklar tarafÝndan ldrld ve Uygurlar kendi kağanlÝklarÝnÝ ilan edip devletlerini kurdular. UygurlarÝn kurucusu Kutluğ Boyla Kl Kağan, Pai-mei Kağan‟a saldÝrÝp, onu mağlup ettiler. Onun da kesik baĢÝ babasÝnÝnki gibi in baĢkentine gnderildi.194 Gktrkler yÝkÝldÝktan sonra hanedana mensup beyler ve bir kÝsÝm halk gidip in‟e sÝğÝndÝ. AslÝnda yÝllardan beri sren i savaĢ yznden sayÝlarÝ ok azalmÝĢtÝ. Beylere eĢitli in unvanlarÝ
44
sunulduğu gibi halk kuzey eyaletlerine yerleĢtirildi. Gktrk adÝ 941 yÝlÝna kadar in kaynaklarÝnda varlÝğÝnÝ srdrd. Bunlarla ilgili kÝsa kayÝtlarda sz konusu gruplarÝn sÝk sÝk in‟deki T‟ang hanedanÝna karĢÝ isyan ettiğini fakat, kuvvetlerinin az olmasÝ sebebiyle baĢarÝ kazanamadÝklarÝnÝ gryoruz.195 Gktrk Devleti‟nde Sosyal YapÝ Gktrklerde en yksek siyasi teĢekkln il (devlet) olduğunu bu devletin tarihinin kaynaklarÝ in yÝllÝklarÝ ve Trke Orhun Abideleri sayesinde gayet aÝk bir Ģekilde anlaĢÝlmaktadÝr. Yani bugnk anlamda devletin karĢÝlÝğÝ olan il, aileden (oguĢ) baĢlayÝp, sÝrasÝyla aileler birliği (uruğ), boy (kabileler) birliği halklarÝnÝn en geliĢmiĢ ve son Ģekli olarak belirmektedir. Gktrk tarihinin baĢlangÝcÝnda, devletin kuruluĢunu anlatan ince tarihi kaynakta (Chou Shu 50. blm) devletin kağanÝ BumÝn, o sÝrada tbi olduğu Juan-juanlarÝ (Moğol) bozguna uğrattÝktan sonra devlet karĢÝlÝğÝ olan “il” ile hkmdarlÝk unvanÝ “kağan”Ý birlikte zikretmiĢtir (Ġl Kağan-devletin hkmdarÝ). BaĢka bir ifade ile artÝk bağÝmsÝz hale gelinmiĢ, yani il (devlet) olunmuĢtur. 552 yÝlÝnda vuku bulan bu olaydan sonra ortada bir Gktrk Devleti sz konusudur.196 Devlet mevcut olduğuna gre onun sistemi, bir teĢkilatÝ, messeseleri hukuku da olmalÝdÝr. Ġslamiyet‟ten nce ve sonra Orta Asya bozkÝr sahasÝnda kurulmuĢ diğer Trk devletlerinde olduğu gibi, Gktrk Devleti de sosyal yapÝ aÝsÝndan yukarÝda belirttiğimiz birbirine bağlÝ halkalar zincirine sahipti.197 Sosyal yapÝnÝn ekirdeğini aile oluĢturuyordu. Aileler birliğine urug denilmesine rağmen henz bunun tam fonksiyonu anlaĢÝlamamÝĢtÝr. Bir sonraki halka boy aileler ve uruglar birliği idi; boylarÝn baĢÝnda beyler bulunurdu. Bir siyasi birliğe dahil olmuĢ boylara ok denirdi. BoylarÝn da birliğine bodun denirdi ki; baĢÝnda arazisinin geniĢliğine gre yabgu, Ģad, ilteber gibi idareciler bulunurdu. Bilindiği gibi bir devletin (yani il‟in) bağÝmsÝz olabilmesi iin bazÝ Ģartlara sahip olmasÝ gerekmektedir. Bunlar siyasi istiklal, lke, halk ve kanundur.198 Gktrklerin istiklallerini nasÝl kazandÝğÝnÝ yukarÝda anlamÝĢtÝk. Fakat, Moğol asÝllÝ Juan-juanlarÝ hezimete
uğratmadan
nce
istiklallerini
kazanma
yolunda
nemli
adÝmlar
attÝklarÝnÝ
in
kaynaklarÝndan ğrenmekteyiz. 545 yÝlÝndan nce in Seddi‟nin kuzeyindeki ve in sÝnÝrlarÝnÝn dÝĢÝndaki pazarlarda ipek alÝĢveriĢine vs. ticarete baĢlayan BumÝn Kağan, in ile mnasebet tesis etmek istemiĢti. Bunu karĢÝlÝksÝz bÝrakmak istemeyen in‟deki BatÝ Wei Ġmparatoru, 545 yÝlÝnda bir eliyi Gktrk merkezine gnderdi. KaynağÝn ifadesine gre, eli vardÝğÝnda Gktrkler sevinmiĢ ve birbirlerini tebrik ederek “ġimdi byk lkenin elisi geldi, bundan dolayÝ bizim lkemiz ykselecektir” demiĢlerdi.199 Gktrklerin bu olaya sevinmesinin esas sebebi kendilerinin ilk defa siyasi varlÝk olarak tanÝnmalarÝdÝr. Yine aynÝ kaynağÝn ifadesine gre bu olaydan dolayÝ birbirlerini tebrik ediyorlardÝ.
45
Gktrklerin istiklallerini kazanÝĢlarÝ kaybediĢlerine, Orhun abidelerinde olduka nem verilerek, anlatÝlmÝĢ, istiklalin kaybediliĢinin millet iin adeta bir lm kazanÝlmasÝnÝn ise yeniden diriliĢ olduğu, milletin bundan ok ders almasÝ gerektiği nemle tavsiye edilmiĢtir.200 630-680 yÝllarÝ arasÝnda devletin in esaretine dĢtğ sÝrada birok bağÝmsÝzlÝk hareketi meydana gelmiĢ, en sonunda 679‟da baĢlayan isyan kÝvÝlcÝmÝ, 682‟de devletin yeniden istiklalini kazanmasÝna sebep olmuĢtur. Devlet tekrar istiklalini kazanÝnca, kağanlar, in‟de kalmÝĢ Trk boylarÝnÝ kurtarmak iin olağanst aba sarfetmiĢlerdir. Bu da Gktrk Devleti‟nde istiklale verilen nemi gsteren en nemli vesikalardandÝr.201 BağÝmsÝz olan her devletin varlÝğÝnÝ srdreceği bir coğrafi mekana sahip olmasÝ gerektiği herkese malumdur. Ancak, eski Trk ilinde bu coğrafi mekan, yani lke toprağÝ diğer ağdaĢÝ devletlerde olduğunu hkmdarÝn serbeste kullanabildiği bir arazi parasÝ değil, korumakla vazifeli olduğu ata yadigarÝ idi. Bu durum ve vatan sevgisi, Orhun Abidelerinde gayet aÝk bir Ģekilde anlatÝlmÝĢtÝr. AyrÝca merkez tken kutsal sayÝlmÝĢtÝr (Iduk tken). AslÝnda Orhun Kitabeleri (Trk milletinin acÝ tatlÝ hatÝralarÝnÝn gelecek nesillere unutulmamasÝ iin taĢa yazdÝrÝlÝp dikilmesi), ancak, o topraklarÝn ilelebed Trk vatanÝ olarak kalacağÝ dĢncesinin neticesi idi. in kaynaklarÝ Gktrk sÝnÝrlarÝnÝ doğudan batÝya 10 bin li (beĢ bin km‟den fazla) gneyden kuzeye 5 bin li (iki bin beĢ yz km‟den fazla) olduğunu bildirmektedir.202
lke hkmdarÝn Ģahsi malÝ gibi bir dominium değil, benzeri sadece eski ağlarda Roma‟da grlen imperium dĢncesi ile ynetiliyordu. Gktrk Devleti‟nde halkÝn (kn) Ģahsi hukukla donatÝlmÝĢ, iktisaden hr ve zel mlkiyete sahip olduğu grlr. TarÝm arazisi zerinde de zel mlkiyet geerli oluyordu. II. Gktrk Devleti zamanÝnda 698 yÝlÝnda Kapgan, in‟den bir sr istekte bulunmuĢtu. BunlarÝn arasÝnda otuz bin lek tohumluk darÝ da vardÝ. Bu tohumluk darÝnÝn halkÝn tarlalarÝnda kullanÝlmasÝ iin olduğu muhakkaktÝr. Diğer taraftan Bizans kaynağÝ Tactica da Gktrklerin hr insanlar olduğunu zikretmektedir. zel mlkiyet kiĢi hak ve hrriyetlerinin teminatÝ olduğundan, insan ona sahip olup kullandÝğÝ lde hr olabilmektedir. Gktrklerde hrriyetin ne kadar nemli ve fazla olduğunu gz nne alÝrsak, bu devletin ağdaĢlarÝna gre insan haklarÝ ynnden epey ileride olduğunu anlamÝĢ oluruz. Eski ağlarda ve diğer Gktrk ağdaĢÝ kltrnde, insanlar, yaĢamak iin gerekli enerjiyi (ekme ve taĢÝma gcn) aralarÝndaki zayÝf ve vasÝfsÝz kiĢilerin kol kuvvetini alÝĢtÝrma suretiyle sağlÝyorlardÝ. Asalak ve yerleĢik kyl kltrde bunun baĢka aresi yoktu. Ekonomik aÝdan hayvan yetiĢtiriciliğine, obanlÝğa dayanan bozkÝr Gktrk kltrnde ise bu ihtiya, baĢta en yksek adalet gcne sahip at olmak zere hayvan gc ile karĢÝlanÝyordu. Orman kavimlerinde ve yerleĢik topluluklarda hakimiyeti ele geiren gruplar zorbalÝk yolu ile kendilerine hibir siyasi ve mlki hak tanÝmadÝklarÝ mahkum ktleleri (Moğollarda eĢitli klelik messeseleri, Slav kavimlerinde meĢhur kle ticareti, MÝsÝr‟da kle ktleleri, in‟de enselerine boyunduruk vurularak alÝĢtÝrÝlanlar, Hindistan‟da paryalar, eski Yunan Aristoteles‟in ehli hayvan ve canlÝ alet dediği doğrudan mlk sayÝlan insanlar, Roma‟da benzeri kleler) sÝnÝf, kast cenderesine alarak cemiyet dzenini yle devam ettirmek iin asÝrlar boyunca trl tedbirlere (zel kanunlara) baĢvururlarken,
46
insanÝn kol kuvvetine ihtiya duyulmayan bozkÝr kltrnde zel mlkiyet ve hr alÝĢma sayesinde geliĢen sosyal gelenekler zamanla tre (anayasa) hkmleri halinde kesinlik kazanmÝĢtÝ.203 Gktrke vesikalarda 14 yerde kul tabiri gemektedir. Ancak, bunlarda mlkten, haktan mahrum kimseler değil, bazÝ siyasi ve medeni haklardan yoksun olmak sz konusudur ve esirlik ifade edilmek istenmiĢtir. Esirlik ve klelik sosyal ve hukuki bakÝmdan farklÝdÝr. Eski Yunan‟da, Roma‟da ve Moğollarda klelerin yanÝnda, fakat, onlardan ayrÝ olarak da esirler (zellikle savaĢ esirleri) de vardÝ. te taraftan kle kelimesi hibir Gktrke metinde gememektedir. Genel olarak herhangi bir toplulukta yksek tabakalarÝn oluĢmasÝnda faktr nemli rol oynamaktadÝr: 1- GeniĢ araziye sahip olmak (ekonomik), 2- Askeriliği meslek edinmek (idari-askeri), 3- Ruhani (dini) zmreye mensup bulunmak. Bu durum gz nne alÝnarak, Gktrk Devleti‟ne baktÝğÝmÝzda ĢunlarÝ grrz. Her Ģeyden nce Gktrklerde ziraatin ok az yer tutmasÝndan dolayÝ toprak kleliği (servage) sz konusu olamaz. Eli silah tutan herkesin asker olduğu bozkÝr toplumunda, askerliğin ayrÝ bir meslek olduğu dĢnlemez. Zaten, Gktrkleri anlatan in kaynaklarÝ Gktrk ordusundan bahsederken, oğu kez asker kelimesi yerine kullanmÝĢtÝr. nk, herkesin asker sayÝlmasÝndan dolayÝ ayÝrÝm yapmaya gerek duymamÝĢlardÝr. BozkÝr sahasÝnda kurulmuĢ btn diğer eski Trk devletleri gibi Gktrk Devleti de siyasi ve askeri karakter taĢÝyor, dini karakter taĢÝmÝyordu. YazÝtlarda geen Kara-bodun deyiminin asÝl byk kalabalÝk diye adlandÝrÝlmasÝ gerekmektedir. Yani byk halk ktleleri ifade olunmak istenmiĢtir; kesinlikle sÝnÝf farklÝğÝ sz konusu değildir.204 Eski Trk devletlerinde bazÝ yksek memuriyetlerin Ýrsi olduğu bir zamanlar iddia edilmiĢ olsa da, kaynaklarda bunu doğrulayan bir kayda rastlanmamaktadÝr.
stelik tayinlerin yapÝldÝğÝnÝ, Gktrk tarihini baĢlangÝcÝndan sonuna kadar takip ederek ğrenebiliyoruz. KÝsacasÝ Gktrklerde sÝnÝflaĢma veya sosyal tabakalaĢma olduğuna dair kaynaklarda herhangi bir malumat yoktur.205 Hatta daha da ileri giderek Ģunu diyebiliriz ki; devleti kuran ve baĢarÝlÝ yapan millet idi: “Trk bodun, illedik ilin… kağanladuk kağanÝn yitiru idmÝĢ=Trk milleti il yaptÝğÝ ilini… kağan yaptÝğÝ kağanÝnÝ kaybedivermiĢ”. HalkÝn, devletin kuruluĢuna katÝlÝĢÝ ise: “Babam (ĠlteriĢ) 17 er ile harekete geti. Haberi iĢiten ormandakiler, ovadakiler toparlanÝp geldiler, 70 kiĢi, sonra 700 kiĢi oldular… kağanlÝğÝ atalarÝnÝn trelerinde kurdular”.206
47
Ġstiklalin, lkenin ve halkÝn mevcut olduğu Gktrk lkesinde insan hayatÝnÝ dzenleyen mutlaka bir kanunlarÝn sistemi de olmasÝ gerekmektedir. Orhun kitabelerinde bildirildiği zere, Gktrk Devleti‟ndeki kanunlarÝn btnne tre deniyordu. Kitabelerde tre kelimesi 11 yerde gemekte, bunun altÝsÝnda il (devlet) deyimiyle birlikte kullanÝlmaktadÝr. Diğer beĢ yerde de il ile alakasÝ aÝka belirlidir. Bu da Gktrk Devleti‟nin treye (kanun) ne kadar bağlÝ olduğunu gstermektedir. Bir baĢka deyiĢle devletin varlÝğÝ trenin varlÝğÝna sÝkÝ sÝkÝya bağlÝ idi: “Devleti ellerine alÝp treyi tesis ettiler…”, “Ey Trk bodunu devletini treni kim bozabilir?”, “KazandÝğÝmÝz devlet ve tremiz yle idi.”, “Devletin tresini terketmiĢ…”, “O (ĠlteriĢ), atalarÝnÝn tresine gre bodunu (milletini) teĢkilatlandÝrdÝ…”, “Tre gereğince amucam tahta oturdu…”207 Tre hkmleri değiĢik Ģartlar altÝnda etkinliğini srdrebilmek iin değiĢebilirdi. Ancak, trenin bazÝ hkmleri kesinlikle değiĢmez idi: Bunlar knilik (adalet), uzluk (iyilik, faydalÝlÝk), tzlk (eĢitlik), kiĢilik (insanlÝk) idi. Diğer eski Trk Devletlerinde olduğu gibi Gktrk Devleti‟ni de yerleĢik ve kabilevi devletlerden ayÝran baĢlÝca zellikler Ģunlar idi: Velayet-i amme, zel mlkiyet milkiyet, serbest alÝĢma, imtiyazsÝzlÝk, hkmranlÝğÝn karizmatik oluĢu, birleĢtiricilik, askeri karakter, dini tolerans, imperium telakkisi, tre (kanunilik), besicilik-obanlÝk. Fakat, zellikle vurgulanmasÝ gereken nokta, Gktrk Devleti‟ni diğer kabilevi devletlerden ayÝran en nemli zellik kamu hukukunun olmasÝdÝr. te taraftan Gktrk ilinde vatan anlayÝĢÝnÝn bir devlet felsefesi halinde geliĢtiğini grmekteyiz. Devlet, hkmdar yani kağandan nce gelmektedir. Bu sebepten btn Gktrk yazÝtlarÝnda il (devlet) sz kağandan nce zikredilmiĢtir. Devletin yÝkÝlmasÝ ise Gktrkler iin en byk felaket olarak acÝ bir Ģekilde telakki ediliyordu. Devlet tanrÝ tarafÝndan verilir, kağanÝn ve milletin durumu tanrÝ tarafÝndan yasanÝr ve tayin edilirdi: “Ġl berigme tengri (il veren TanrÝ)”, kt kağanlar ile yolundan ÝkmÝĢ Trk milletini, TanrÝ zaman zaman cezalandÝrÝyor ve elinden alÝyordu.208 Hkmdar Gktrklerde hkmdarlÝk, yani devlet baĢkanlÝğÝ kağanlÝk ile temsil edilmektedir. Devlet baĢkanÝ da Kağan unvanÝnÝ taĢÝyordu. Kaynaklardan anlaĢÝldÝğÝna gre otağ, rgin (taht), tuğ (kurt baĢlÝ sancak), davul (sorgu-kbrge) ve yay hkmdarlÝk sembolleri idi. Yine diğer eski Trk devletlerinde olduğu gibi Gktrklerde de bu unsurlar aynÝ fonksiyonu taĢÝmaktadÝr. Gktrk Devleti‟ne ynelik entrika faaliyetlerini sÝk sÝk uygulama safhasÝna koyduklarÝ sÝrada, inliler destekledikleri Gktrk prenslerine birer kurt baĢlÝ sancak ve davul gndermiĢlerdir. Bu Ģekilde onlar hkmdar olarak tanÝdÝklarÝnÝ ifade etmek istemiĢlerdir. Kağan unvanÝnÝn yanÝnda sadece Tonyukuk YazÝtÝ‟nda bir kere han unvanÝ kullanÝlmÝĢtÝr. KağanÝ, konumuz aÝsÝndan ele aldÝğÝmÝzda gze arpan en nemli nokta, despotizma ile ynetilen eski bazÝ kltrlerde olduğu gibi milletin vazifesi ona bakmak değil, bilakis kağanÝn vazifesi millete bakÝp, gzetmek, doyurmak, boylarÝ bir arada tutmak ve dĢmanlara karĢÝ korumaktÝr. AĢağÝdaki szler onun millete karĢÝ sorumlu olduğunu, hesap verdiğini gsteren en aÝk misallerdendir: “Trk milleti iin gece uyumadÝm, gndz oturmadÝm… ondan sonra TanrÝ irade ettiği
48
ve lutfettiği iin ve talih ve kÝsmetim olduğu iin lecek milleti diriltip, kaldÝrdÝm, Ýplak milleti giydirdim, fakir milleti zengin ettim, nfusu az milleti ok ettim. BaĢka illi milletler, baĢka kağanlÝ milletler arasÝnda onlarÝ pek stn kÝldÝm. Drt bucaktaki milletleri hep barÝĢa mecbur ettim ve dĢmanlÝktan vazgeirdim”.209 Gktrklerde siyasi iktidar kut tabiri ile ifade olunuyordu. Milleti iin gece gndz, alÝĢmayan kağan, milletine karĢÝ vazifelerini yerine getiremediği iin, kut‟unun TanrÝ tarafÝndan geri alÝndÝğÝ gerekesiyle iktidardan dĢrlrd. 716 yÝlÝnda Ġnel‟in tahttan indirilmesi bu sebeple olmuĢtu. HkmranlÝk (erklik) karizmatik idi. KağanlÝk, kiĢiye TanrÝ tarafÝndan verilirdi. Trk hkmdarÝ kanunlarÝ (tre) uygular, kendisi de uyar, fakat, kanun yapamazdÝ. KÝsacasÝ baĢka milletlerde olduğu gibi mutlak hkmdar değildi.210 Siyasi iktidarÝ TanrÝ verdiği iin, milli irade, insaf duygusundan kurtulmuĢtu. KağanÝn icraatÝ millet tarafÝndan meclis vasÝtasÝyla kontrol ediliyordu. Bilge Kağan‟Ýn (716-734) ileri srdğ teklifler (Gktrk Ģehirlerinin etrafÝnÝn surla evrilmesi ve Budizm‟in lkede propaganda edilmesi) meclis tarafÝndan kabul edilmemiĢti. Bu meclis kağanÝ meĢrulaĢtÝrdÝğÝ gibi gereke gstererek reddedebiliyordu. Mesela, 581 yÝlÝnda Ta-lo-pien‟i annesi Trk olmadÝğÝ iin kağan olarak tanÝmamÝĢ, yerine amcasÝ IĢbara‟yÝ cesur ve kahraman olduğu iin kağanlÝğa layÝk grerek, onu semiĢti.211 KağanlarÝn Devlet‟i ok sert idare etmeleri, kt davranmalarÝ, milletin isyanÝna sebep oluyordu. in kaynaklarÝna gre Gktrk KağanÝ Kapgan‟Ýn halka kt davranmasÝ yznden, Gktrk lkesinde sÝk sÝk isyanlar ÝkmÝĢ, nihayet bunlardan birinin bastÝrÝlmasÝ akabinde, Kapgan, ormana pusu kuran asi BayÝrku boyunun reisi tarafÝndan ldrlmĢt (716).212 Bu olay bir bakÝma kendisine kt davranan kağana karĢÝ Gktrk halkÝnÝn tepkisi idi. Gktrk kağanlarÝ da diğer Trk devletlerinin hkmdarlarÝ gibi unvanlar da almÝĢlardÝ. Bunlar: “Byk Kağan, Kutluğ, Beğor, Yce Gkten AlmÝĢ, TanrÝya Benzer, Gk YaratmÝĢ, Trk Bilge Kağan, Gkte DoğmuĢ, Gktrklerin ve DnyanÝn Mukaddes HkmdarÝ” idi.213 Gktrk Devleti‟nde kağanÝn milletine karĢÝ sorumlu olduğunu gsteren bir baĢka delil de yine in kaynaklarÝnda kaydedilmiĢ olan tahta Ýkma trenidir. Buna gre tren sÝrasÝnda kağanÝn boğazÝ bir ipek ile sarÝlÝr, sonra sÝkÝlÝp bÝrakÝlarak ka sene kağanlÝk yapacağÝ sorulur.214 Kağan zor durumda kalarak, kÝzarÝr, bozarÝr, sylediği szler millet tarafÝndan dikkatlice dinlenir, tasdik ve tahkik edilirdi. AslÝnda bundan nce devlet adamlarÝ onu bir kee zerinde oturturlar, gneĢ ynnde doğudan batÝya doğru evirirlerdi. Her eviriĢte halkÝn hepsi onu eğilerek selamlardÝ. Bir Trk‟n baĢarÝlÝ bir kağan olabilmesi iin TanrÝ tarafÝndan kendisine verilmiĢ baĢlÝca zelliği kendinde toplamasÝ gerekiyordu. Bunlar yarlÝğ, kut ve kÝsmet (lg) idi. YarlÝg, TanrÝ adÝna verilen emir iken, sonralarÝ değiĢerek TanrÝ‟nÝn bağÝĢlamasÝ anlamÝna gelmekte idi: “TanrÝ yarlÝğ verdiği iin 14 yaĢÝnda TarduĢ milleti zerine Ģad olarak oturdum. Amcam kağan ile birlikte Gk Ýrmak‟a ve ġan-tung ovasÝna kadar akÝn yaptÝk. Ġl (devlet) gibi kağanlÝk da millete ait bir kurum idi: Trk milleti illediği ilini elinden ÝkarmÝĢ, kağanladÝğÝ kağanÝnÝ kaybedivermiĢ…” “Ġllileri ilsiz kÝlmÝĢ; kağanlÝlarÝ kağansÝz kÝlmÝĢ.” Diğer taraftan TanrÝ‟nÝn verdiği kut, yarlÝg ve lg ile dnyanÝn btn
49
lkelerini idare etmekle grevli Gktrk kağanlarÝ niversal (cihanĢumul) devlet anlayÝĢÝna sahip idiler. Byle bir devlet ve hkmdar anlayÝĢÝ dnya hukuk tarihinde nemli yer tutmaktadÝr.215 Gktrk hkmdarlarÝ hakkÝnda yukarÝda sylediklerimizi toparlarsak, Gktrk kağanÝnÝn milletine karĢÝ baĢlÝca Ģu vazifeleri vardÝ: 1- Ordusunun baĢÝnda olmak, 2- HalkÝ doyurup giydirmek, 3- HalkÝ kondurup iskan ettirmek, 4- HalkÝn kalbini kazanmak ve onun sevgi ve saygÝsÝna mazhar olmak te yandan kağan olacak kiĢinin taĢÝmasÝ gereken en nemli zellikler; bilge, alp, doğru szl ve erdemli olmasÝ idi. Meclis Bir devlette yasama kurulu niteliğinde meclisin olmasÝ hukuk tarihi aÝsÝndan ok nemlidir.
stelik onun ağdaĢÝ olan devletlerin hibirinde byle bir meclis yoksa bu, onun nemini ok daha fazla artÝrmaktadÝr. Gktrk Devleti‟nde yle bir meclisin var olduğunu, in kaynaklarÝndan ve Orhun YazÝtlarÝndan ok aÝk bir Ģekilde anlamaktayÝz. Yasama kurulu niteliğini taĢÝyan bu meclis, aslÝnda milattan nceki devirlerden beri devam eden bir kurumdu. Gktrklerde meclis kelimesinin karĢÝlÝğÝ toy idi. Btn diğer Trk lehelerine ve Trkeden getiği btn yabancÝ dillerde de meclis, toplantÝ anlamÝna gelmektedir. Bu meclisin yelerine Toygun (ince Ta-guan) denirdi.216 Gktrk kağanlarÝ meclisin tabii baĢkanÝ oluyorlardÝ. Kağan olmadÝğÝ zaman meclise hanedana mensup olmayan AygucÝ ve
geler baĢkanlÝk ederlerdi. Bu kiĢiler ayrÝca baĢbakan konumunda idiler. nemle belirtmek gerekir ki; ok nemli bir hukuki kurum olan meclis (toy) Gktrk tarihinde mhim yer tutmuĢ, hkmdarlarÝn tahta geirip indirilmesinde byk roller oynamÝĢtÝr. Gktrkler hakkÝnda ilk bilgileri veren in kaynağÝ Chou Shu‟nun 50. blmnde, Gktrklerin henz devlet olarak kurulmadÝklarÝ devreye ait bilgileri verirken, bazÝ rivayetlerden bahsedilmektedir. Bu rivayetlerden sonra esas tarihi kÝsma geilirken tam doğruluğundan emin olunmasa bile ok arpÝcÝ misalden bahsedilmektedir. Daha boy aĢamasÝnda olan Gktrkler, kendi aralarÝnda Ģeflerini semek iin hepsi bir araya toplanmÝĢ, ağalÝk bir yerde ykseğe sÝrama yarÝĢmasÝ dzenlenmiĢtir. Neticede en ykseğe sÝrayan Ģef olarak seilmiĢtir. Bylece meclis takdirini en layÝk olan lehine kullanmÝĢtÝr. 545 yÝlÝnda ilk in elisi An-no-p‟an-t‟uo, Gktrk merkezine vardÝğÝnda, Gktrkler, reisleri BumÝn (T‟umen) ile birlikte sevinmiĢler, “ġimdi byk lkenin elisi geldi, bundan dolayÝ lkemiz gelecekte ykselecektir” diyerek birbirlerini tebrik etmiĢlerdi. Bu kayÝtlar ile Gktrklerin henz devlet haline
50
gelmeden bile meclis veya ona benzer fonksiyonu icra eden bir messeseye sahip olduklarÝnÝ anlÝyoruz.217 Meclisin kağan seiminde oynadÝğÝ rol gsteren en iyi delil 582‟de taht değiĢikliği sÝrasÝnda meydana gelen olaylardÝr: YukarÝda bahsettiğimiz gibi T‟a-po (Tabo) Kağan‟Ýn lmnden sonra, onun lmeden nce kağan olarak tayin ve vasiyet ettiği Ta-lo-pien meclis tarafÝndan kağan olarak tanÝnmadÝ ve IĢbara daha layÝk grlerek kağan seildi.218 KÝsacasÝ meclis takdirini ve yetkisini bu ynde kullanmÝĢtÝ. Demek ki, sz konusu bu meclis kağan nasbÝnda tam yetki sahibi idi. Yeni hkmdarÝ uygun diye meĢrulaĢtÝrdÝğÝ gibi gereke gstererek reddedebiliyordu. 593 yÝlÝnda cereyan eden bir baĢka hadise de meclisin fonksiyonunu gstermesi aÝsÝndan epey etkileyicidir. Tou-lan (Do-lan) Kağan‟Ýn in asÝllÝ eĢi in‟de kendi slalesini yÝkÝp iĢ baĢÝna gelen Sui hanedanÝna karĢÝ bazÝ inliler ve Soğdlarla irtibat kurarak, birtakÝm gizli faaliyetlerde bulunuyordu. Bunu ğrenen Sui hanedanÝ durumu kağana bildirdi. Kağan nce bunlara mdahale etmek istemedi ise de, in elisi Gktrk toygunlarÝndan (ta-guan) birine rĢvet vererek, kağanÝn hatununun kurduğu gizli planÝ ortaya ÝkartÝnca devlet meclisi yelerinin hepsi, bu gizli plandan dolayÝ kağanla alay ettiler. Zor durumda kalan kağan, bunun zerine inlileri (asi olanlarÝ) ve SoğdlarÝ cezalandÝrdÝ.219 Bilge Kağan‟Ýn 723 yÝlÝnda ileri srdğ teklifler Gktrk Devlet meclisinde kabul edilmemiĢti.220 Diğer taraftan halkÝn tahta Ýkma treninde kağanÝ bir kee zerine koyarak, havaya kaldÝrmasÝ, kağanÝn seimine halkÝn iĢtiraki olarak dĢnlmĢtr. Toylara katÝlan toygunlar, tegin, kl-or, apa, erkin, tudun, ilteber, tarhan gibi unvanlar taĢÝrlardÝ. Toylarda nce dini-milli trenler yapÝlÝr, devletin btn meseleleri grĢlr, sonra ziyafetler verilirdi. Hkmet Orhun Kitabelerinde getiği zere, Gktrklerde hkmetin karĢÝlÝğÝ ayukÝ tabiri idi.221 YukarÝda da bahsettiğimiz gibi memleket meseleleri devlet meclisi toy da grĢlyordu. Ancak, coğrafi Ģartlar ve lkenin iinde bulunduğu durum sebebiyle toyun her zaman toplanmasÝ mmkn olamÝyordu. Memleket iĢlerinin asÝl grĢlmesi gerektiği anlarda ayukÝ (hkmet) devreye giriyor, btn asÝl meseleler, o an iin ayukÝda konuĢuluyordu. in kaynaklarÝna gre Gktrk hkmeti 9 bakandan oluĢuyordu. BakanlarÝn yazÝtlardaki karĢÝlÝğÝ ise buyruk idi. Hkmet yelerinin taĢÝdÝklarÝ unvanlarÝndan ve kitabelerdeki ifadelerden gayet nemli kiĢiler olduklarÝnÝ gryoruz (or, ilteber, buyruk-or vb.). BazÝ hkmet yelerinin merkezin dÝĢÝndaki blgelerde zellikle askeri vali durumunda olduklarÝ, bazÝlarÝnÝn tudunluk yaparak, vergi toplama iĢleriyle meĢgul olduklarÝ bilinmektedir.222 Hkmetin baĢÝnda ise hanedandan olmayan aygucÝlar veya geler bulunurdu. Bunlara ilaveten devlet merkezinde ayrÝca tamgacÝ ve bitigciler bulunurdu. TamgacÝlar, katip ve mhrdar, bitigciler ise haberleĢmelerden sorumlu katip idiler.
51
Grldğ gibi Gktrk devlet teĢkilatÝnda, devlet baĢkanlÝğÝ, yasama kurulu (toy) ve hkmet birbirlerinden farklÝ kurumlar idi. Yani ayrÝ fonksiyonlar icra ediyorlardÝ. Ancak, hkmdarlÝğÝ ĢahsÝnda temsil eden kağan (devlet baĢkanÝ) lkeden birinci derecede sorumlu olduğu iin btn iktidarÝ elinde bulunuyordu. BaĢbakanlarÝ o tayin ediyor, tre değiĢikliklerini o teklif ediyor, devlet mahkemesine (yargu) baĢkanlÝk ediyordu. nk tanrÝnÝn siyasi iktidar ile donattÝğÝ tek kiĢi o idi. Diğer eski Trk devletlerinde olduğu gibi, Gktrklerde de milletin hemen her Ģeyi ondan beklemesi (doymak, giyinmek, oğalmak, huzur ve asayiĢ) tam otoriteyi doğuruyordu. te taraftan askeri bir karakter taĢÝyan eski Trk idare mekanizmasÝ “tam otorite” uygulamasÝnÝ kolaylaĢtÝrÝyordu. Ancak, kaynaklarÝnÝn ifadesi ile sÝkÝ bir Ģekilde uygulama altÝnda tutulan trenin hkmleri sayesinde sz konusu tam otorite hibir zaman zalim olmadÝğÝ gibi, militarist diktatrlğe dnĢmyordu. Gktrk devlet sisteminde in kaynaklarÝnÝn ifadesi ile 28‟den fazla unvan olduğu gibi, bu unvanlarÝ taĢÝyan kiĢilerin birer makama da sahip olmalarÝ gayet tabiidir. Gktrk yazÝtlarÝ da unvanlar hakkÝnda epey malumat vermektedir. Kitabelere gre devlet hiyerarĢisi Ģyle sÝralanmaktadÝr: Kağan, ailesi, bodun, ĢadapÝt beyler, tarhanlar, buyruk beyler, Dokuz-Oğuz beyleri vb. in kaynaklarÝ ise kağan ve hatunu syledikten sonra en byk unvan olarak Yabgu, sonra Ģad, tegin, tudun, ilteber, erkin‟den bahsetmektedir. YargÝ ve Hukuki CezalandÝrma Gktrk Devleti‟nde yksek devlet mahkemesine yargu denirdi. Yine kaynaklar araĢtÝrÝldÝğÝnda Gktrk Devleti‟nde bir adliye (knilik) messesesi olduğunu anlÝyoruz. YargularÝn vazifeleri treyi ve rfi hukuku uygulamak idi.
nl Gktrk devlet adamÝ Tonyukuk, mahkeme baĢkanlÝğÝ yani yarganlÝk yapmÝĢtÝ. Hkmdarlar da yarganlÝk yaparlardÝ.223 Kaynaklardan anlaĢÝldÝğÝna gre Gktrk lkesinde cari cezai hkmler Ģunlar idi: - Zina yapan evlilerin cezasÝ idam, - Adam ldrme idam - Soygun yapan, bağlÝ at alan idam, - Gen kÝzlarÝ aldatanlar ağÝr bir Ģekilde mal ile tazminat demek zorunda bÝrakÝldÝktan sonra, o kÝzla mutlaka evlenmesi gerekirdi. - Adam yaralayanlar, yaranÝn derecesine gre mal mlk demek suretiyle sularÝnÝ tazmin ederlerdi. - At ve koyun alanlar, on katÝndan fazlasÝnÝ demeye mahkum edilirdi. - Diğer hafif sular 10 gn gememek zere cezalandÝrÝldÝ. - Vatana ihanet edenler, ordudan kaanlar lme mahkum edilirdi.224
52
Ceza iĢlemleri herkese hibir fark gzetmeksizin aynen uygulanÝrdÝ. zel Hukuk Gktrk Devleti‟nde kulluğun ve kleliğin olmadÝğÝnÝ yukarÝda belirtmiĢtik. Yani insanlarÝn hepsi hrd. KadÝnlarÝn da toplumda nemli yerleri vardÝ. Devlet ynetiminde hatunlarÝn da sz sahibi olduğunu 585 ve 615 yÝllarÝna ait vesikalardan anlÝyoruz. 585 yÝlÝnda in elilerinin karĢÝlanmasÝnda kağanÝn etkilenip in vassalÝ olduğunu kabul etmesine ve 615 yÝlÝnda Yen-men‟de in imparatorunu kuĢatan Shih-pi (Ģi-bi) Kağan‟Ýn kaldÝrmasÝnda yalan syleyerek kağanÝ etkilemesinde ok nemli menfi rol oynamÝĢlardÝ.225 Yine kitabelerde mevcut, Bilge Kağan‟Ýn annesi hakkÝnda vg dolu szleri ve onu bir tanrÝaya benzetmiĢ olmasÝ kadÝna Gktrkler tarafÝndan verilen nemi gsteren ok kÝymetli bir vesikadÝr. “Gelinlik kÝzÝn cariye oldu” ibaresi de kadÝnlarÝn yksek bir yeri olduğu ve cariye durumuna dĢmesinin ok utan ve acÝ verici olduğunun belirtilmesi de kadÝna Gktrklerin verdiği değeri gsteren ok değerli bilgilerdir. Bunun cariyeliğin hi hoĢ olmadÝğÝnÝ, aksine aĢağÝlayÝcÝ bir durum olduğunu gstermesi de kltr tarihimiz aÝsÝndan dikkate değerdir. Zaten yazÝtlardaki cariye anlamÝna gelen kng (kn) kelimesi aslen incedir (ch‟en). Bir erkek bir kÝzÝ sevdiğinde akrabalarÝndan birini kÝzÝn ailesine gndererek teklifte bulunurdu. len babalarÝn, amcalarÝn, erkek kardeĢlerin eĢleriyle evlenme geleneği (levirats) vardÝ. Bu Ģekilde ortada kalan eĢlerin zor duruma dĢmeleri nlenirdi. Bir baĢka ifade ile ailenin btnlğ korunmaya alÝĢÝlÝrdÝ. DÝĢarÝdan evlenme (egzogami) vardÝ.226 Vergileri at ve koyun idi. ArabalarÝn kenarlarÝna entik atÝlarak hesap yapÝlÝrdÝ. YerleĢik olmayan bir hayat tarzÝnÝ devam ettiren Gktrklerin hesaplarÝnÝ bu Ģekilde tutmalarÝ gayet normal olmalÝdÝr. Bunun yanÝnda altÝn ulu oklar balmumuna srlr ve mhr (tamga) Ģeklinde kullanÝlÝrdÝ. zel mlkiyet mevcut olduğundan Gktrk Devleti‟nde herkesin bir para toprağa sahip olduğunu anlÝyoruz. nk bazÝ Trk boylarÝ bugnk BatÝ Trkistan‟Ýn doğu blgelerine yakÝn bir yerde bitki (ağa, vb.) yetiĢtiriyordu. KÝz ocuklarÝna da nem verilir, kÝzÝn miras hakkÝ eyiz olarak koca evine giderdi. Gktrk Devleti‟nde savaĢÝrken lmek byk bir Ģerefti, hasta yatağÝnda lmek istenmezdi. Ceza hkmlerinin kesin hkme bağlanmasÝ kan gtmeyi nlyordu. Selamlama ise Gktrk yazÝtlarÝnda baĢ eğme ve diz kme olarak ifadesini bulmuĢtur. YabancÝ Milletlerin Durumu Bu konuya da yukarÝda defalarca bahsettiğimiz gibi yine in kaynaklarÝndaki bilgilerden baĢlayabiliriz. inliler, Gktrklerle mnasebet tesis etmek iin, nce onlarÝ kendilerinden daha iyi tanÝdÝklarÝna inandÝklarÝ SoğdlarÝn birini semekte iĢe baĢladÝlar. nk Soğdlar, Gktrkleri ok daha iyi tanÝyor ve iyi mnasebet tesis etmiĢ durumda bulunuyorlardÝ. Bu sebeple Chio-ch‟an Ģehrinden An-no-p‟an-t‟o eli olarak, Gktrk merkezine gnderildi (545).
53
552 yÝlÝnda devlet tesis edildikten sonra lkenin batÝ kÝsÝmlarÝnÝn idaresi kağan BumÝn tarafÝndan kardeĢi Ġstemi Yabgu‟ya verilmiĢti. Ġstemi, BatÝ Trkistan blgesini baĢtan baĢa fethederken hakimiyeti altÝna aldÝğÝ Ģehirlerin halkÝna gayet iyi davranÝyordu. Hibir zaman Cengiz Han gibi eline geirdiği Ģehirlerin ahalisine katliam yapmamÝĢtÝ. Genellikle yerli prenslerin yerine Trk idarecileri tayin ediyor, bazen eskilerin yerlerinde kalmalarÝna msaade ediyorlardÝ. Semerkand Ģehrinin yerli prensine dokunmayan Tardu, kÝzÝnÝ ona vererek, akrabalÝk dahi kurmuĢtu. Gktrklerin, BatÝ Trkistan‟da ahalisi Trk olmayan mevkilerde askeri kolonizasyon tesis ettikleri grlmektedir. Daha sonralarÝ tamamen Gktrk Devleti sÝnÝrlarÝ iinde kalan Soğdlar lkenin batÝsÝndan doğusuna kadar yayÝldÝlar.227 zellikle Ġpek Yolu olarak bilinen gzergahta tccar kavim olarak nemli rol oynadÝlar. O ağÝn dnyasÝnda en mhim ticari faaliyet, Gktrk Devleti topraklarÝnda rahata yapÝlÝyordu. Gktrk Devleti‟nin batÝsÝnÝ idare eden Ġstemi Yabgu‟nun (552-556) ağdaĢÝ olan komĢu devletler Sasani ve Bizans‟a gnderdiği eli aslen Soğd kavmine mensup Maniakh adlÝ bir kiĢi idi. Bu da, Gktrklerin diğer milletlere ne kadar değer verdiğini, stelik elilik vazifesi ile kendi devletlerini temsil etme yetkisi de verdiğini gstermektedir. Gktrk Devleti 682‟de istiklalini yeniden kazandÝktan sonra devletin baĢlÝca politikasÝ, Fetret Devri‟nde yani lkenin in esaretine dĢtğ sÝrada (630-680 yÝllarÝ arasÝnda) in‟e gitmek zorunda kalmÝĢ ya da zorla gtrlmĢ Trk boylarÝnÝ yeniden geri getirmek, sonlarÝ esaret altÝnda yaĢamaktan kurtarmak idi.228 Kapgan Kağan, bu hususta epey baĢarÝlÝ olmuĢtur (696 ve 698 yÝllarda). Ancak, konumuz aÝsÝndan nemli nokta giriĢte de belirttiğimiz gibi Kapgan Kağan‟Ýn 694‟te Trk boylarÝnÝ in‟den geri isterken altÝ eyalette yaĢayan (kitabelerde AltÝ ub Soğdak) SoğdlarÝ da beraber istemesidir. Yani Trk hkmdarÝ daha nce kendi lkesi topraklarÝnda yaĢamÝĢ dost yabancÝ bir kavim de in esaretinde olmasÝna tahamml edemiyordu. Neticede Kapgan hedefine ulaĢÝp, in‟den SoğdlarÝ kurtarmÝĢtÝr. Gktrklerin sulu insanlarÝ kolay kolay ldrmediklerine dair iki aÝk delil vardÝr: 593 yÝlÝnda in‟deki Sui hanedanÝna dĢman olan Gktrk hkmdarÝnÝn in asÝllÝ eĢi Ch‟ien-chin (bin altÝn) prenses, kendi lkesindeki taraftarlarÝyla gizli iĢbirliği yaparak bazÝ Soğdlarla da anlaĢmÝĢtÝ. Bu durumu fark eden inli casuslar buna engel olmasÝnÝ isteyip, kağana sylemiĢlerdi. Ġmparatorun gnderdiği inli eli, Tou-lan Kağan‟dan bunlarÝn cezalandÝrÝlmasÝnÝ talep etmiĢ, fakat, kağan buna yanaĢmamÝĢtÝ. Bunun zerine eli rĢvet yoluyla kağanÝn hatununun btn planlarÝnÝ ortaya ÝkarttÝ. Tou-lan Kağan, in asÝllÝ hatununu gzden ÝkarmasÝna rağmen, inlilerin btn ÝsrarÝna karĢÝ koydu ve onu ldrmedi. Sonradan Gktrk lkesine gnderilen inli casus eli Ch‟ang Sun-sheng hi acÝmadan gzden dĢmĢ hatunu ldrd.229 621 yÝlÝnda ise in‟i ok ağÝr saldÝrÝlarla yÝpratan Ch‟u-lo (ulo) Kağan‟Ý in elisi Cheng Yanshou ikna edemeyince, onu adamlarÝna zehirletti. lmeden nce in elisi tarafÝnda zehirlendiğini
54
anlayan Ch‟u-lo Kağan, onlarÝ hapse attÝrmasÝna rağmen ldrmedi. Bu kağanÝn lmnden sonra eli in‟e rahata geri dnd.230 Gktrklerin ok drst insanlar olduklarÝna dair belki de en gzel delil nl in devlet adamÝ P‟ei Ch‟nn imparatoruna sunduğu rapordaki ifadeleridir. 20 yÝldan beri in imparatoruna batÝ ve kuzey yabancÝlarÝ iin danÝĢmanlÝk yapan bu vezir, BatÝ ve Doğu Trkistan‟Ýn btn kk devletleri hakkÝnda uzun bir rapor hazÝrlamÝĢ, bunun iin de bir sre Tun-huang‟da Soğdlar arasÝnda kalmÝĢtÝ. DolayÝsÝyla SoğdlarÝ ok iyi tanÝyordu. Gktrk Devleti iin de zaten defalarca entrika planlarÝ yapmÝĢtÝ. KÝsacasÝ iki milleti ok yakÝndan tanÝyordu. Bu sebepten onun verdiği rapor ve yaptÝğÝ mukayesenin Trk tarihi aÝsÝndan ayrÝ bir değeri vardÝr. inli devlet adamÝ raporunda Ģyle demiĢti: “Gktrkler aslÝnda ok drst olduklarÝndan kolayca paralanabilirler; fakat, ilerinde Soğdlular var, SoğdlularÝn hepsi ok zalim ve gaddar, ayrÝca hilekardÝrlar, Gktrkler hile yapmayÝ Soğdlulardan ğreniyor. Ben duydum ki; Soğd reislerinden Shih-shu-hu-hsi ok fazla hilekarlÝkla Shih-pi Kağan‟Ýn yanÝnda bulunuyor. Ltfen, onun ldrlmesine sebep olalÝm”.231 Bu olay her Ģeyden nce Orta Asya‟da binlerce yÝldan beri sre gelen in entrika siyasetinin yzlerce rneklerinden biridir. Ancak, vezir Gktrkleri Soğdlulardan ayÝrÝrken drst olduklarÝnÝ stne basa basa vurgulamÝĢtÝr. inliler, neticede ticaret yapma vaadiyle SoğdlularÝ Gktrk lkesinin iinden ekerek Ma-i Ģehrine getirmiĢler, burada kurduklarÝ pusu ile hepsini ldrmĢlerdir. Kendi tebasÝ altÝndaki bu yabancÝ kavim haksÝz bir Ģekilde tuzağa dĢrlp, katledilmesine tahamml edemeyen Gktrk kağanÝ, SoğdlarÝn intikamÝnÝ almak iin in‟e karĢÝ hcuma geti. 615 yÝlÝnda in seddini aĢÝp, Yen-men Kalesi‟nde impratoru kuĢattÝlar. in imparatoru evirdiği bir entrika sayesinde bu tehlikeden kurtuldu ise de, devletin hÝzla zayÝflamasÝnÝn nne geemedi. Ġki yÝl ierisinde in‟de hkm sren Sui hanedanÝ yÝkÝlÝp, yerine T‟ang hanedanÝ kuruldu (617). Bu hadisenin ortaya ÝkardÝğÝ en mhim sonu Gktrklerin kendi milletlerine mensup olmasa dahi tebaasÝna yapÝlan bir saldÝrÝyla derhal cevap vermesi ve onlarÝn hakkÝnÝ kendi milletininki ile aynÝ tutmalarÝdÝr. Gktrk Devleti‟nin mttefiklerine, daha doğrusu milletler arasÝ anlaĢmalara sadÝk kaldÝğÝnÝ gsteren deliller de yine in kaynaklarÝnda tam aÝklÝğÝ ile mevcuttur. Her Ģeyden nce yaklaĢÝk iki yz yÝl sren tarihleri boyunca herhangi bir anlaĢmayÝ bozduklarÝna dair bir kayÝt yoktur. 557 yÝlÝnda gneydeki in devletlerinden Chou Gktrklerle evlilik yoluyla ittifak yapmak iin teklifte bulunmuĢtu. Gktrklerin bu teklifi kabul ediĢlerinden sonra, 563 yÝlÝnda Ch‟iler (ChoularÝn rakibi) de eli gnderip, evlilik yoluyla ittifak yapmak istediklerini bildirdiler.
zerinde fazla dĢnmeden ikinci teklifi reddeden Gktrkler, daha nce yaptÝklarÝ ittifaki bozmadÝ. Ancak, buna karĢÝlÝk Choular, Gktrkler ile yaptÝklarÝ anlaĢmaya sadÝk kalmayarak Ch‟iler ile fidye vb. Ģeyler karĢÝlÝğÝnda anlaĢtÝlar. AslÝnda Choular ile Gktrkler, Ch‟ilerin zerine ortak yrmeye karar vermiĢler, sonra Choular, Ch‟iler ile anlaĢÝp seferden vazgemiĢlerdi. Bunun yanÝnda Ch‟iler, daha nce Gktrklere ChoularÝnkinden ok fazla hediye teklif etmiĢler, Gktrkler ise bunu kabul etmemiĢlerdi. Gktrk KağanÝ Mukan daha nce yapmÝĢ olduğu anlaĢmaya sadÝk kalmayÝ tercih etmiĢti. Sonradan tekrar ikna edilen Mukan yine de 569‟da kÝzÝnÝ prenses-gelin olarak in baĢkentine gnderdi.232
55
ChoularÝn, Gktrklerle olan anlaĢmasÝnÝ bozmasÝna kÝzan Mukan Kağan‟Ýn geri dnmesi hakkÝnda in kaynaklarÝ haksÝz ithamlarda bulunmaktadÝr. Ancak, bu konuyla ilgili btn kaynaklar tetkik edildiğinde gerek ortaya ÝkmaktadÝr. Gktrkler hakkÝnda iki yz yÝl boyunca her trl haberi veren in kaynaklarÝ ve diğer tarihi kaynaklarda (Bizans vs.) Gktrklerin herhangi bir anlaĢmayÝ bozduklarÝna dair hibir kayÝt yoktur. Gktrk elilerinin taĢÝdÝğÝ unvanlarÝn kesin olmamakla birlikte genelde tegin ve tarhan olduğu grlmektedir. Elilerin devlet hiyerarĢisinde yksek bir unvan taĢÝmalarÝ Gktrklerin diplomasiyle ve milletler arasÝ mnasebetlere verdikleri nemi gstermektedir. Gktrklerin diğer devletlerle dostane iliĢki iinde olmak istediklerini Orhun YazÝtlarÝndan da anlÝyoruz. Bilge Kağan en byk dĢmanÝ in ile dahi dost olmak arzusunda olduğunu ifade etmiĢtir: “in milleti ile anlaĢma, barÝĢ iinde oldum (tzltm), dzeldim”.233 te taraftan Bizans Devleti de Gktrklerle yaptÝğÝ anlaĢmaya sadÝk kalmamÝĢ, Gktrklerin dĢmanÝ AvarlarÝ himaye etmiĢti. 576 yÝlÝnda BatÝ Gktrk ĢadlarÝndan Trk, Bizans‟Ýn bu iki yzllğn elisi Valentinos‟un suratÝna vurmuĢtu.234
1
CS 19, s. 454.
2
CS 50, s. 909; PS 99, s. 3285; TT 197, 1067c; TFYK 958, 23a; TC 636, 1c; WHTK 343
2687 a; HTS 215a, s. 6028. 3
SS 84, s. 1863; TT 197, 1067, c; TFYK 956, 30a; WHTK 343, 1a.
4
CS 27, s. 454.
5
Chiou-Ch‟anli An-nuo-p‟an-t‟uo‟yu.
6
CS 50, s. 908; TCTC 159, s. 4926 ayrÝca s. 1643.
7
CS 50 s. 908.
8
CS 50, a.y.; TFYK 978, 16a.
9
Bu konuda ayrÝntÝlÝ bilgi iin bkz. TaĢağÝl, Tles BoylarÝnÝn Coğrafi dağÝlÝmÝna Bir BakÝĢ, s.
234-243; SS 84, s. 1879-1880; PS 99, s. 3303-3304; TT 199, 1080a, b; WHTK 344, 2698a, b. 10
CS 50, s. 908; TFYK 978 978 16 a.
11
CS 50, s. 908.
12
SavaĢÝn yapÝldÝğÝ yerin adÝ Sadece TT 197, 1068a; WHTK 343, 2687a‟da bildirilmiĢtir.
56
13
CS 50, s. 909, TCTC 164, s. 5077; TFYK 995, 96; WHTK 343, 2687a.
14
CS 50, s. 909; TT 197, 1068 a; TCTC 965 .
15
TCTC 165; CS 50, a.y.
16
CS 33, s. 371.
17
Bu olaylarÝn en iyi teferruatÝ PS 98, s. 3266-3267‟da kaydedilmiĢtir.
18
PCS 4, s. 60.
19
PS 94, s. 3128.
20
CS 50, s. 909.
21
TCTC 166, s. 5140.
22
PS 94, s. 3127.
23
PS 94, s. 3129.
24
SS 46, s. 1256.
25
aynÝ yer.
26
PCS 4, s. 63.
27
CS 28, s. 468.
28
PCS 4, s. 64; CS 4, s. 56; TFYK 961, 15a, b.
29
ECSedy, Trade and War RelatiÝons Between Turks and China, Acta Orientalia, XXI, 1968,
s. 151, 152. 30
CS 50, s. 89; 33, s. 5522; TCTC 169, s. 5236; PS 99, a.y.
31
CS 33, s. 571.
32
PCS 7, s. 92; CS 19, s. 318; PCS 17, s. 227; TCTC 169, 5237; PCS 40, s. 532.
33
PCS 7, s. 92; TCTC 169 s. 5238; CS 33, s. 5238.
34
CS 50, s. 911; CS 19, s. 575.
35
PCS 7, s. 93; TCTC 19, s. 5243.
57
36
PCS 7, s. 93; TCTC 169, s. 5243-5249, 524; CS 50, s. 911; PCS 8, s. 99-100; TFYK 961,
37
CS 9, TCTC 170, s. 5273.
38
TT 197, 1068a; CS 50, s. 909; WHTK 343, 1687 b; TFYK 997, 2a; TCTC 165, s. 5097.
39
CS 50, s. 911.
40
CS 50, a.y.; TT 197, 1068 c; WHTK 343, 2687c; TCTC 171, s. 5314.
41
TT 197, 1068b; WHTK 343, 2687c.
42
PCS 8, s. 106, 107; TCTC 171, s. 5332; CS 51, s. 85; TFYK 969, 16a; SS84, s. 1865; PS
16a.
99, s. 3290; WHTK 343, 2687 c; TFYK 996, 5a A. Von Gabain, “Budhistche Trkenmission”, Asiatica, Leipzig 1956, s. 196. 43
W. Eberhard, in Tarihi, s. 175.
44
TCTC 173, s. 5375; PCS 12, s. 157; PCS 41, s. 548; CS 6, 50, s. 912; CS 7, s. 117, 418;
SS 51 s. 1329 174, s. 5414; WHTK 343, 2687c; SS 39, s. 1159-1160. 45
SS 84, s. 1865; PS 99, s. 3290; TCTC 175, s. 5449; TFYK 967, 8a, b, 9a.
46
Ġstemi‟nin adÝ in kaynaklarÝnda Shih-tien-mi ve Se-ti-mi olmak zere sadece HTS 215B
BatÝ Gk. Bl. s. 6055‟te kaydedilmiĢtir. Orhon YazÝtlarÝnda ise iki yerde Kl Tegin doğu cephesi, satÝr 1 ve Bilge Kagan doğu cephesi satÝr 3‟te zikredilmiĢtir. Bizans kaynaklarÝnda Stembis Kagan, Sizabulos, Dizabulos: Ġslam kaynaklarÝnda ise Sincibu gibi isimlerle bildirilmektedir. AyrÝca bkz. Gy. MoravCSik, Byzantino-Turcica, II, s. 254; Chavannes, Documents, s. 38. 47
TT 199, 1077a; HTS 215B. 6055.
48
SS 84, s. 1879; PS 99, s. 3303.
49
B. gel, Ġlk Tles BoylarÝ, Belleten 48, 1948, s. 826-829; W. Samolin, “Hsiung-nu, Hun,
Turk,”, CAJ, III, 2, 1956, s. 48 vd. 50
CS 50 Ye-ta bl., s. 918.
51
Bu konuda bkz. Chavannes, s. 242-266; P. Aalto, Ġranian Contacs of the Turks in Pre-
Ġslamic Times, Studia Turcica, Budapest, 1971, s. 33. 52
L. Rasony, Tarihte Trklk, Ankara 1988, s. 96.
53
Kafesoğlu, Trk Milli Kltr, s. 94.
58
54
Chavannes, s. 234; Grignaschi, s. 235.
55
Moravcsik, II, s. 237; Grignaschi, 236.
56
Chavannes, s. 233-238.
57
H. W. HauSSig, Theophloktas Excurs
ber die Skytischen Vlker, Byzantion, XIII, 1954,
s. 375 vd. 58
Ligeti, Bilinmeyen Ġ Asya, Ankara 1972, s. 70-71, 73; Kafesoğlu, 96, 97; GrouSSet, s. 97;
Chavannes, s. 226 vd. 59
SS 1, s. 15; SS 84, s. 1882.
60
SS 51, s. 1330-1331; TCTC 175, s. 5450-5451.
61
SS 51, s. 1331; TCTC 175, s. 5451.
62
SS 84, s. 1865.
63
CS 51, s. 1330-1331; TCTC 175 a.y.
64
TCTC 175, s. 5462; TT 197, 1068c; WHTK 343, 2688a; SS 84, s. 1866-1867; PS 99, s.
3291-3292; SS 40, s. 1174; SS 53, s. 1350. 65
TCTC 175, s. 5459; SS 51, s. 1331.
66
SS 84, S. 1868; PS 99, s. 3292; TCTC 175, a.y.; SS 54, 1224.
67
SS 84, 1868; PS 99, s. 3193; TCTC 175, s. 5465.
68
SS 37, s. 1123; TCTC a.y.
69
TCTC 176 aynÝ yer; TFYK 978, 166; SS 84, 1868; PS 99, s. 3293; TFYK 978, 17a-b; S.
Jachid, “Trade, Peace and War Between The Nomadic Altaic and Agricultural Chinese”, Pien cheng, 1, 1970, s. 75. 70
SS 51, s. 1332; TCTC 175, s. 5466; SS 84, 1868; PS 99, s. 3293; TFYK 978, 17a-b; SS
40, s. 1174; TCTC 176, s. 5482. 71
SS 84 s. 1875; PS 3299-3300; TCTC 176, s. 5482; TFYK 970, 2b.
72
SS 84 a.y.; PS 99, a.y.
73
TCTC 176, s. 5490-5498; SS 84, 1870; SS 51, s. 1332; TT 197 1068c; PS 99, s. 3295.
59
74
TFYK 997, 2a; SS 84, a.y.; PS 99 a.y.
75
TCTC 177, s. 5517.
76
TCTC 178, s. 5542; SS 84, s. 1871; PS 99, s. 3295-3296; SS 51, s. 1332.
77
TCTC 178, s. 5543; SS 84, s. 1872; PS 99, a.y.; TT 197, 1069a, WHTK 343, 2688b.
78
SS 84, a.y.; PS 99 a.y.; TCTC 178, s. 5543; SS 51, s. 1333.
79
TCTC 178, s. 5558, 5563, 5564, 5584; SS 84, s. 1872; PS 99 s. 3296; SS 74, s. 1697 TT
197, 1067 a; WHTK 343, 2688b; TFYK 978, 18a, b, 19a, b; SS 48a; SS 51, aynÝ yer. 80
SS 51, s. 1335; TCTC 179, s. 5600; TCTC 180, s. 5621, 22, 5632 SS 65; TCTC 181, s.
5641-5643; TT 197, 1069b; WHTK 343, 2688 b; TFYK 980 4b, 5a. 81
SS 84, s. 1876; PS 99, s. 3299; TCTC 182, s. 5567-5568; SS 4, s. 8; SS 67, s. 1582;
TFYK 998, 6b,; HTS, 1, s. 2; TCTC 183, s. 5718, 5724, 5740, 5742, 5749; CTS 56, s. 2280; HTS 87, s. 3731; CTS 194A, 5153; HTS 215A, s. 6028; TFYK 974, 10 a. 82
TCTC 187, s. 5848; CTS 54, s. 2239; HTS 85, s. 3700; CTS 194A, a.y.; HTS 215A, s.
6028; CTS 62, s. 2380; HTS 100, s. 3938. 83
CTS 60, s. 3245; HTS 78, s. 3520; TCTC 189, s. 5920, 5911, 5912 T 5940; CTS 194A
a.y.; HTS 215A, s. 6030; CTS 55, s. 2217; HTS 86, s. 3714 vs. 84
TCTC 190, s. 5973-5975; TCTC 191 5980-5995; HTS 215A, 6032; CTS 194A, 5157;
TFYK 998, 7a; TFYK 985, 2b; CTS 67, s. 2478; TT 197, 1070 a; TCTC 192, s. 6021. 85
TCTC 192, s. 6037; CTS 194 A, s. 5158; HTS 215 A, s. 6033; TFYK.
86
TCTC 193, s. 6066-6067-6072-6075; CTS 67, s. 2485; HTS 93, s. 3818; CTS 58, s. 2307;
HTS 89, s. 3760; TT 197, 1070b. 87
R. Grousset, s. 97; Chavvanes, s. 233-252; Kafesoğlu, s. 103.
88
SS 83, s. 1848, 1853, 1854.
89
Chavannes, s. 242 vd.; Grousset, a.y.; Kafesoğlu, a.y.
90
ġeĢen, aynÝ makale, s. 11.
91
Z. V. Togan, Umumi Trk Tarihine GiriĢ, Ġstanbul 1981, s. 72; Sa‟alibi Gurur Muluk l-
acem (Farsa terc. Hidayet Mahmud, Tahran, 1369 h.)‟den naklen, ġeĢen, a.y. 92
Chavannes, s. 245 vd.; ġeĢen, s. 12; Kafesoğlu, s. 103.
60
93
SS 84, s. 1876, 1880, PS 99, s. 3302, 3303; TT 199, 1077a, b; TFYK 958, 23; TCTC 180,
s. 5622; TCTC 181, s. 5636; TFYK 990, 18a. 94
HTS 215B BatÝ Gk. bl., s. 6056.
95
Sadece TT 199, 1077b.
96
CTS 194 BatÝ Gk. bl., s. 5181; HTS 215B BatÝ Gk. bl., s. 6057; AyrÝca bkz. Liu Ġ-t‟ang,
“Hsin T‟ang Shu T‟u-che K‟ao-chu”, Pien-cheng, 14, 1983, s. 177. 97
Bkz. yukarÝda not 538 ve de 541; ayrÝca Chavannes, s. 340; Kafesoğlu, Trk Milli Kltr,
s. 104, 105; H. Salman, “VII ve XI. AsÝrlar ArasÝnda nemli Trk BoylarÝndan Karluklar ve Karluk Devleti, Trk DnyasÝ AraĢtÝrmalarÝ Dergisi, 15, 1981, s. 170. 98
M. Gringnaschi, s. 238.
99
Gringnaschi, s. 241; Togan, s. 73; ġeĢen, s. 13.
100 Togan, a.y.; Kafesoğlu, a.y. 101 Chavannes, s. 24-25, 52-53; Grousset, s. 105; Ligeti, s. 87-90; N. Togan, “Hen-ang‟a Gre Peygamberin ağÝnda Orta Asya” Ġslam Tetkikleri Enstits Dergisi, IV, 1-2, 1964, s. 21-64. St. Julien, Memoires Sur les Contrees Occidentales par Hioen-Tsang, Paris 1863; S. Beal, The Life of Hioen-Tsiang, London 1911. 102 Ġ. Kafesoğlu, aynÝ eser, s. 105-106. 103 Kl Tegin Kitabesi, doğu cephesi, 4-6; Bilge Kagan Kitabesi, doğu cephesi, 5, 6 satÝrlar. Bu abidelerin bazÝ Trke neĢirleri hakkÝnda bk. H. NamÝk Orkun, Eski Trk YazÝtlarÝ, Ankara 1987; T. Tekin, Orhon YazÝtlarÝ, Ankara 1988; aynÝ mel., Tunyukuk YazÝtÝ, Ankara 1994; M. Ergin, Orhun Abideleri, Ġstanbul 1980. 104 Kl Tegin Kitabesi, doğu cephesi, 6; Bilge Kagan Kitabesi, doğu cephesi, 10. satÝrlar. 105 Kl Tegin Kitabesi, doğu cephesi, 5-7; Bilge Kagan Kitabesi, kuzey cephesi, 4-6. satÝrlar. 106 Tonyukuk Kitabesi, 3. satÝr. 107 Kl Tegin Kitabesi, doğu gephesi, 6, 7; Bilge Kagan Kitabesi, doğu cephesi, 6, 7. satÝrlar. 108 Kl Tegin Kitabesi, gney cephesi, 5-7; Bilge Kagan Kitabesi, kuzey cephesi, 4-6. satÝrlar. 109 Kl Tegin Kitabesi, doğu cephesi, 10; Bilge Kagan Kitabesi, doğu cephesi 9. satÝrlar.
61
110 Tles boylarÝ Moğolistan‟daki Kerulen Nehri‟nden Hazar Denizi‟ne kadar geniĢ bir sahada dağÝnÝk vaziyeTT‟e yayÝyorlardÝ. Daha fazla bilgi iin bkz. A. TaĢağÝl. “Tles BoylarÝnÝn Cografi DaÝlÝmÝna Bir BakÝĢ”, M. S.
. Fen-Ed. Fak. Dergisi, 1, 1991, s. 3342. 111 Bkz. aĢağÝda Sir TarduĢ bahsi. 112 Bu hadise ile ilgili kayÝtlar TT 197, 1070c; CTS 194A, s. 5162; HTS 215A, s. 6037; WHTK 343, 2690b‟dedir. 113 You-chou‟nun merkezi, gnmzde Ho-pei eyaletine Cho Ģehrinde bulunuyordu. 114 Lig-chou, bugn Ning-hsia‟daki Ling-wu Ģehridir. 115 Sun-chou, gnmzde Ho-pei eyaletinin Sun-i Ģehri. 116 You-chou bugnk Ning-hsis eyaletinde Yin-ch‟uan-shih Ģehridir. 117 Hua-chou, Sui-yan eyaletinin batÝsÝnda idi. 118 Ch‟ang-chou, Kansu eyaletinde Ch‟yang-hsien Ģehridir. 119 TT 197, 1071b; CTS 194A, s. 5163; HTS 215A, s. 6038; Bu konuda ayrÝca bkz. Chan Jent‟ang, s. 69-71; . Ġzgi, “inlilerin, Gktrk ve UygurlarÝ YerleĢtirme Siyasetleri”, I. Milli Trkoloji Kongresi Tebliğleri, Ġstanbul 1978, s. 199-201. 120 TCTC 195, s. 6147; THY 94, s. 1689. 121 TCTC 195, a.y. 122 HTS 215A, s. 6039 ve de TCTC 195, a.y.; THY 94, 1690; TT, a.y.; WHTK 2690b; Liu, I, 151 vd.; Chang Jen-t‟ang, s. 106, 108; Liu Ġ-t‟ang, aynÝ makale, s. 149. 123 HTS 215A, s. 6139; CTS 194A, s. 5164, 5165; TT 197, 1071c; CTS 3, s. 50, 51; WHTK 2690c. 124 CTS 199B, s. 5343-5345; HTS 217B, s. 6134; CTS 3, s. 43; HTS 2, s. 41; HTS 215B, s. 6137, 6138-6146. 125 TT 198, 1073c; CTS 194A, s. 5165; HTS 215A, s. 6040-6041; TFYK 986, 1a; TCTC 198, s. 6250; WHTK 2691a. 126 J. Hamilton, “Toguz Oguz et On Uigur”, Journal Asiatique, 1962, s. 33-54; M, Mori, “On Chi-li-fa (eltaber/eltabir) and Chi-chin (irkin) of the T‟ieh-le Tribes,” Acta Asiatica, Tokuyo 1965, s. 53 vd; TT 198, 1080 c-1081a; HTS 217B, s. 6040-6041; WHTK 2699a; CTS 199A, s. 5348.
62
127 HTS 215B, s. 6060-62. 128 CTS 194 B, s. 5187; HTS 215B, s. 6062-63. 129 HTS 215B, s. 6063, 6064; Chavannes s. 27-41, 57-76. 130 CTS 64, s. 2801 vd.; HTS 108, s. 4086 vd.; CTS 83, s. 2784-2785. 131 CTS 194A, s. 5166; HTS 215A, s. 6042; TCTC 202, s. 6392; TT 198, 1073b CTS 63, s. 2405; HTS 101, s. 3952; CTS 64, s. 2801 vd.; HTS 108, s. 4086 vd.; CTS 83, s. 2784-2785. 132 CTS 194 A, s. 5167; HTS 215 A, s. 6043; TT 198, 1073 b; WHTK 343, 1691c. 133 Tonyukuk YazÝtÝ, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17. 134 CTS 77, s. 2672; HTS 98, s. 3904. 135 CTS 83, s. 3295; HTS 210, s. 4122; CTS 194A, s. 5167, 5168; HTS 215 A, a.y.; TCTC 204, s. 6446; TT 198, a.y.; WHTK, 343, a.y. 136 Tonyukuk YazÝtÝ, 49. satÝr; Kl Tegin YazÝtÝ, doğu cephesi 15-16 SatÝrlar; Bilge Kagan YazÝtÝ, doğu cephesi 13-14. satÝrlar. 137 Bu bilgilerin bulundupu yerler CTS 194A, s. 5167, 5168; HTS 215A, a.y.; TCTC 204, s. 6446; TT 198,a.y.; WHTK 343,a.y. 138 Tonyukuk YazÝtÝ 49. satÝr; Kl Tegin YazÝtÝ, doğu cephesi 15-16. SatÝrlar; Bilge Kagan YazÝtÝ, doğu cephesi 13-14. satÝrlar. 139Kl Tegin, doğu st 18-19; Bilge, doğu st 16; Tonyukuk I, batÝ st. 3. 140 Kl Tegin, doğu st. 21; Bilge, doğu st 18; AyrÝca bkz. E. Chavannes, Dokuments sur les Tuo-kioue Occidentaux, Paris 1941, s. 283vd. 141 Kafesoğlu, Trk Milli Kltr, s. 111. 142 Kafesoğlu, gs. yer. 143 Chavannes, a.y., s. 67. 144 R. Giraud, L‟Empire de Turs Celestes, harita 4. 145 CTS 194A, s. 5170; HTS 4, s. 101; 215A, s. 6047. 146 Ong Tutuk, Wei Yan-chung aynÝlÝğÝ iin bkz. Kafesoğlu, s. 112.
63
147 HTS 215A, s. 6047. 148 W. Erberhard, in Tarihi. s. 209‟daki Ġmparatorie Wu‟nun, Kapgan‟Ýn teklifini kabul edip, bir prens gnderdiği hususundaki fikri hatalÝ olmalÝdÝr. nk kaynaklarda byle kayÝt bulunmadÝğÝ gibi ayrÝca daha sonra tahta geerek olan Ġmparator Chung Tsung, bu anlaĢmayÝ reddedecektir (bkz. CTS 194A, s. 5170; HTS 215A, s. 6047). 149 YÝllÝklarda zikredilmeyen bu bilgi sadece TCTC 207‟de bulunmaktadÝr. 150 Bilge, doğu st 25; Kafesoğlu, aynÝ eser, s. 113. 151 Bilge, doğu, 26. satÝr. 152 Kl Tegin, doğu, 35, 36; Bilge, doğu, 26-27, ayrÝca Giraud, s. 175. 153 Kl Tegin, doğu, s. 34; Lui, I, s. 169. 154 HTS 215A, s. 6048; CTS 194 A, s. 5173. 155 Kl Tegin, 3-4 satÝrlar. 156 HTS 215A, s. 6049. 157 CTS 194A, s. 5173. 158 CTS 194A, s. 5173; HTS 215B, s. 6051; TT 1074c, 1075a; WHTK, 2691c. 159 Bilge Kagan YazÝtÝ, T. Tekin, Orhon YazÝtlerÝ, s. 43 vd. 160 Bilge Kagan YazÝtÝ, Doğu, 36-38. 161 CTS 194A, s. 5173; HTS 215 A, s. 6051; TT 1075 a, WHTK 2692c. 162 CTS 194A, 5174; HTS 215B, 6052; TT 1075a; WHTK 2693a. 163 Sadece HTS 215B, 6052; CTS 194A‟da TT‟de ve WHTK‟da yoktur. 164 CTS 194A, s. 5174, TT a.y.; WHTK a.y. 165 HTS 215B, 6052. 166 CTS a.y.; HTS a.y.; TT 1076b; WHTK a.y. 167 CTS a.y. 168 Bilge Kagan YazÝtÝ, doğu, 18-25.
64
169 CTS 194 A, s. 5175; HTS 215B, s. 6053; TT 1076b; WHTK 2693. 170 Bilge Kagan YazÝtÝ, Gney 1, 2. 171 CTS 194 A, a.y.; HTS 215B, a.y.; TT a.y.; WHTK a.y. 172 TT 1075 b, c,; WHTK 2693a, b, c; CTS 194 A, s. 5175-5177; HTS 215B, s. 6052-6053. 173 CTS 194 A, s. 5177. 174 KT, KD “Kl Tegin Kayun yÝlÝnda, on yedinci gnde befat eTTi. Dokuzuncu ayÝn yirmi yedisinde yas trenini tamamladÝk Trbesini, resimlerini heykellerini ve kitabe taĢÝnÝ menunun yÝlÝnda, yedini ayÝn yirmi yedisinde hep bitirdik. Kl Tegin kendisi kÝrk yedi yaĢÝnda idi. TaĢ (Trrbe ustalarÝnÝ) bucareSSam ve keykaeltraĢÝ Tuygun Elteber getirdi. 175 KT, K, 10, 11. 176 in kaynaklarÝnda Chang Ch‟-i ve L Hsiang‟in cenaze trenine katÝlmak kurban sunmak iin gnderildiği bildirilmektedir. CTS 194A, 5177; HTS 215B, s. 6054. 177 KT, K, 11-12. 178 KT, K, 13. 179 KT, G, 11, 12. 180 Orhun IrmağÝnÝn eski yatağÝ yakÝnlarÝnda KoĢo aydam gl civarÝnda aĢağÝ, yukarÝ 47. enlem 102. boylam. 181 CTS 194A, 5177; HTS 215B, 6094. 182 BK, G 9. 183 HTS 215B, s. 6054. 184 CTS 194A, a.y.; HTS 215A, a.y. 185 Ġt yÝlÝnÝn 10. ayÝnÝn yirmi altÝsÝ. 186 Domuz yÝlÝnÝn beĢinci ayÝnÝn yirmi yedisi. 187 BK, G, 10-15. 188 BK, GB, 1. 189 CTS 194 A, a.y.; HTS 215B a.y.
65
190 CTS 194 A, s. 5177; HTS 215B, s. 6054. 191 HTS 215B, s. 6054; TCTC 214, s. 6844. 192 HTS 215B, a.y.; TCTC 215, s. 6809-6860; CTS 103, s. 3198. 193 HTS 133, s. 5553; CTS 103, a.y.; TCTC 215, s. 6860. 194 TFYK 970, 20b; TCTC 215, s. 6863. 195 CTS 9, s. 215, 228; HTS 5, s. 148, 150. 196 in kaynaklarÝ CS 50, s. 908-909; SS 84, s. 1864; PS 87, s. 3286-3287; HTS 215A, s. 6028. 197 Bk. Ġbrahim Kafesoğlu, Trk Milli Kltr, Ġstanbul 1984, s. 215 vd. 198 A.g.e., s. 220, 235. 199 CS 50, s. 908; ayrÝca bk. Liu Mau-tsai, Die Chinesischen Nahcrihten zur Geshicte der Ost Trken (T‟u-ke), Wiesbwden, 1958, I, s. 6; A. TaĢağÝl, Gktrk
lkesine Gelen inli Elilerin RaporlarÝna Gre Gktrk-in iliĢkileri (630-680), I.
. Sos. Bil. Enst YayÝnlanmamÝĢ Yksek Lisans Tezi, Ġstanbul, 1989, s. 43. 200 Orhun Abidelerindeki Ġstiklal ile ilgili satÝrlar; Kl Tegin, Doğu Cephesi, 7, 9, 10, 22; gney cephesi, 6; kuzey cephesi, 2, 4, 6; Bilge Kagan, doğu cephesi, 9, 18, 19; Tonyukuk, 3, 10 vb. (M. Ergin, “Orhun Abideleri”, Ġstanbul, 1980). 201 CTS 194A, s. 5169-5170; HTS 215A, s. 6045-6046; ayrÝca bk. A. TaĢağÝl, “Kapgan Kagan Devri‟nde Gktrk-in Mnasebetleri,” Trk DnyasÝ AraĢtÝrma Dergisi, SayÝ 65, 1990, s. 309-312. 202 CS 50, s. 909; PS 87, s. 3287. 203 Kafesoğlu, s. 233-235; B. gel, Trk Kltrnn GeliĢme ağlarÝ, Ġstanbul 1988, s. 452. 204 Halk iin bk. Orhun YazÝtlarÝ: Kl Tegin, doğu cephesi, 6, 7, 8, 11, 13. Bilge Kagan, doğu cephesi, 1, 7, 8, 21, 22, Tonyukuk, 51. 205 CS 50. blm; SS 84. blm; PS 87. blm; CTS 194. blm (A kÝsmÝ); HTS 215. blm (A kÝsmÝ). 206 gel, aynÝ eser, s. 436. 207 Orhun YazÝtlarÝnda Tre iin bk. Kl Tegin, doğu cephesi 2, 3, 26-27 vb. Bilge Kagan, doğu cephesi 4, 21, 22 vb.
66
208 Bk. gel, s. 570-580. 209 Bilge Kagan YazÝtÝ, doğu cephesi, 27-30. 210 Orhun YazÝtlarÝnda hkmranlÝk iin bk. Kl Tegin, doğu cephesi 25, 27; gney cephesi 1, 9, 10.; Bilge Kagan, doğu cephesi 1, 7, 8, 21, 22; Tonyukuk 51. 211 SS 84, s. 1865; PS 87, s. 3290; TCTC 175, s. 5449 vd. 212 CTS194 A, s. 5173; HTS 215 A, s. 6049. AyrÝca bk. Liu, aynÝ eser, I, s. 171 vd.; R. Giraud, L‟empire des Turc Celested, Paris, 1962, s. 52. 213 gel, s. 593-594. 214 CS 50, s. 909; TFYK 961, s. 11311. 215 gel, s. 571. 216 Kafesoğlu, s. 250. 217 CS 50, s. 908. 218 SS 84, s. 1865; Liu, s. 45-52. 219 SS 51, s. 1332-1333; TaĢağÝl, Gktrk
lkesine Gelen…, s. 21. 220 CTS 194 A, s. 5174-5175; HTS 215 A, s. 6045. 221 Orhun Abidelerinde hkmet iin bk. Kl Tegin, batÝ cephesi, I; doğu cephesi 3, 5, 1, Bilge Kagan, doğu cephesi 4, 6, 2, 3. 222 Kafesoğlu, s. 283. 223 Bu konu iin tafsilen bk. Kafesoğlu, s. 280. 224 CS 50, s. 909; SS 84, s. 1863 vd.; TFYK 961, s. 11311. 225 SS 84, s. 1876. 226 W. Eberhard, in‟in ġimal KomĢularÝ, Ankara 1942, s. 76 vd.; gel, s. 241-248; Kafesoğlu, s. 216. 227 Bu konuda daha fazla bilgi iin bk. Pulleyblank, The Sogdian Colonies Ġnner Mongolia T‟oung-pao, XLI, 1952, s. 317-356; S. G. KlyaĢtorny, “Sur les colonies Sogdiennes de la Haut Asie”, Ural Altaische Jahrbcher, XXXII, 1-2, 1961, s. 95-97.
67
228 TaĢağÝl, “Kapgan Kagan Devrinde Gktrk-in Mnasebetleri”, s. 310, 315, 316; Pulleyblank, s. 321 vd. 229 SS 51, 1332-1333. 230 inli eli Cheng Yan-shou‟nun biyografyleri iin bkz. CTS 62-7b vd.; HTS 100-3a vd.; ayrÝca bk. TaĢağÝl, Gktrk-in ĠliĢkileri, s. 29, 100, 108. 231 inli devlet adamÝ P‟ei Ch‟nn biyografisi iin bk. TaĢağÝl, aynÝ eser, s. 65-85. 232 CS 50, s. 910. 233 Kl Tegin, (Kl-tigin) gney cephesi, 5. 234 Ed. Chavannes, Documents Sur les Tou-kiue Occidenteaux, s. 239 vd.; Kafesoğlu, s. 96.
in KaynaklarÝ CS
Chou Shu
CTS Chiou T‟ang Shu HTS Hsin T‟ang Shu Pien-cheng Pien-cheng Yen-chiou Suo Nien-pao PCS Pei Ch‟i Shu PS
Pei Shih
SS
Suei Shu
TC
T‟ung Chih
TCTC
Tsu-chih T‟ung-chien
TFYKTs‟e-fu Yan-kuei TT
T‟ung Tien
WHTK
Wen-hsien T‟ung-k‟ao
Aalto, Penti: “Ġranian Contacts of the Turks in Pre-Ġslamic Times”, Studia Turcica, Budapest, 1971.
68
Arat, R, Rahmeti: Eski Trk ġiiri, Ankara, 1987. Bang, W.:
ber die Kktrkische Ġnschrift auf Sd seite des Kltegin Denkmals, Leipzig, 1896. Bang, W.: “Zu den Kktrkische Ġnschriften”, TP, VII, 1896. Bazin, Luis: Notes sur les Mots Oguz et Trk, Oriens, VI, 2, 1953. Bazin, Luis: Les Calendariers Turs Ansiens et Mediewaux, Lille, 1974. Beals, Samuel: The Life of Hsan Ts‟ang, London, 1911. BernĢtam, A.: Socialno-ekonomiesky stroy Orhono-Eniseyskih Tyurok, Moskova, 1946. Bicurin, N. YakÝnef: Sobreniye Svediy o Narodah ObvitavĢih v Sredney Azii v Drevneye Vremena, Sanktpeterburg, 1851, 19502. Boodberg, P. A.: “Three Notes On T‟u-cheh Turks”, Semitic and Oriental Studies, XI, 1951. Chang Jen-t‟ang: Doğu Gktrkleri, Tai-pei, 1968. Chavannes, Edouard: Documents sur les Tou-Kioue (Turc) Occidentaux, Paris, 1941. Chavannes, Edouard: Notes Additionnelles sur les Tou-kioue (Turc) Occidentaux, 1903. (19412). Clauson, G.: “Turk, Mongol, Tungus”, Asia Maior, N. S. VIII-1, 1960. Clauson, G.: “Turks and Wolves”, Studia Orientalia, XXVIII, 2, Helsinki, 1964. Clauson, G.: An Etymological Dictionary of Pre-thirteenth Century Turkish, Oxford, 1972. Clauson, G.: “The Origine of the Turkish „Runic‟ Alphabet”, Acta Orientalia, XXXII, Leyden, 1970. Cordier, H.: Histoire De La Chine, Paris, 1922. Czegledy, G.: “A. Korai Trtenelem Forrasanak Kritikajahoz”, Mgy. Tud. Akad. Kzlemenyek, XV, 1-2, 1960. Czegledy, G.: Nomad Nepek Vandorlasa Napklettl Napnyugatig, Budapest, 1969. Czegledy, G.: “On the Numerical Composition of the Ancient Turkish Tribal Confederations”, Acta Orientalia, XXV, Budapest, 1972.
69
andarlÝoğlu, Glin: tken Blgesindeki Byk Uygur KağanlÝğÝ (Ġstanbul
niversitesi, Edebiyat Fakltesi YayÝnlanmamÝĢ Doentlik Tezi, Ġstanbul, 1972). Deguignes, J.: Histoire Generale des Huns, des Turcs, des Mongol et des Autres Tartares Occidentaux, Paris, 1756-58, 5. cil. (Trke terc. H. Cahit YalÝn, Ġstanbul 1325h.). Dietrich, K.: Bizantinisce Quellen zur Laender und Vlkerkunde, II, Leipzig, 1912. Donuk, Abdulkadir: Eski Trk Devletlerinde Ġdari-Askeri Unvan ve Terimler, Ġstanbul, 1988. Eberhard, W.: “in kaynaklarÝna Gre Orta ve Garbi Asya HalklarÝ”, Trkiyat MecmuasÝ, VII, VIII, 1942. Eberhard, W.: in Tarihi, Ankara, 1947. Ecsedy, H.: “Old Turkish Titles Chinese Origin”, Acta Orientalia, XVIII, 1965. Ecsedy, H.: “Trade and War Relations Between the Turks and China in the Sekond of the Vith. Centry”, Acta Orientalia, XXI, Budapest, 1968. Ecsedy, H.: “Tribe and Tribal Sosiety”, Acta Orientalia, XXV, 1972. Ergin, Muharrem: Orhun Abideleri, Ġstanbul, 1970. Esin Emel: “Gktrklerin EcdadÝndan Ts-k‟ Meng-hsn (m. 367-433) Devrinde Sanat”, Trk Kltr, SayÝ 100, IX. yÝl. Esin Emel: Antecedents and Development of Budist and Manichean Art in Eastern Turkestan and Kansu, Ġstanbul, 1967. Fan Kuo-chien: Pei Wei Y Juan-juan Kuan-hsi Yen-chio, Tai-pei, 1988. Franke, Otto: Das Datum der Chinesischen Tempelinschriften von Turfan”, TP, 1909. Franke, Otto: Geschihte des Chinesischen Reiches, Berlin, I, 1930, II, 1936. Gabain, A. M. V.: “Kktrklerin Tarihine KÝsa Bir BakÝĢ”, DTCF, II/5, 1944, s. 685-695, VIII/3, 1950, s. 373-379. Giraud, R: L‟Empire de Turcs Celestes, Paris, 1960. Grignaschi, Mario: “Sabirler, Hazarlar ve Gktrkler”, Trk Tarih Kongresi ZabÝtlarÝ, C. I, (Ankara, 25-29 Eyll, 1971), Ankara, 1972. Grousset, Rene: L‟Empire de Steppes, Paris, 1931 (Trke terc. R. Uzmen, Ġstanbul, 1981).
70
Hamilton, J.: “Toguz-oguz et On-uygur”, Journal Asiatique, 1964. Hannestad, K.: “Les relations de Byzance aves la Transcaucausie et L‟Aise Central aux 5. et 6. Siecles”, Byzantion, XXIII, 1975. Harmatta, J.: “Byzantino-Turcica”, Acta Antiqua, X, 1962. Harmatta, J.: “Ġrano-Turcica”, Acta Orientalia, 1972. Hayashi, T.: “Development of A Nomadic Empire”, Bulletin Ancient and Orient Museum, XI, 1990. Haussig, H. W.: “Theophyaktos Excurs ber Die Skytischen Vlker”, Byzantion, XIII, 1954. Hirth, F.: “Nachworte Zur Ġnscrift Des Tonyukuk”, ATIM, II, Folge, 1899. Ġnan, A.: “Altay DağlarÝnda Eski Trk MezarlarÝ”, Makaleler ve Ġncelemeler, I, Ankara, 1987. Ġzgi, zkan: “XI. YzyÝla Kadar Orta Asya Trk Devletlerinin in‟le YaptÝğÝ Ticari Mnasebetler”, TED, IX, 1978. Julien, Stanislas: Memoires Sur Les Contrees Occidentales Par Hiouen-Tsang, Paris, 18571858. Julien, Stanislas: Documents Historique Sur les Tou-kioue Extraits du Pien-i-tien, et Traduit du Chinois par, JA, 1864. Julien, Stanislas: Dokuments Sur les Tou-kioue, Paris, 1877. Kafesoğlu, Ġ.: “Tarihte Trk AdÝ”, R. R. Arat Ġin, Ankara, 1966. Kafesoğlu, Ġ.: Trk Milli Kltr, Ġstanbul, 1987. Kafesoğlu, Ġ.: “Eski Trklerde Devlet Meclisi (Toy)”, Trkoloji Kongresi ZabÝtlarÝ, Ġstanbul (1980 basÝlÝĢ tarihi). KÝselev, S. G.: Drevnejaja Ġstoriya Sibiri, 1951. Klyastorny, S. G.: “Sur les Colonies Sogdiennes de la Haute-Asie”, Uajhbr, XXXII, 1-2, 1961. Klyastorny, S. G.: Livsic, “The Sogdian Ġnscription of Bugut Revised”, Acta Orientalia, XXVI, 1, Budapest, 1972. Kurt, A. N.: “Gktrk KağanlÝğÝ”, DTCF, X, 1-2, 1952. Laszlo, F.: “Dokuzoğuzlar ve Gktrkler”, Ankara, 1950.
71
Liang Shih-ch‟iou: Chinese-English Dictionary, Tai-pei, 1986. Ligeti, L.: Bilinmeyen Ġ Asya (Terc. Sadrettin Karatay), Ankara, 1986. Lin En-hsien: T‟u-che Yen-chiu, Tai-pei, 1987. Liu Mao-tsai: Die Chinesischen Nachrichten Zur Geschihte der Ost Trken (T‟u-ke), 2 cild. Wiesbaden, 1958. Liu Ġ-t‟ang: “A Study of the Genealogy of Trk Qaghan”, Pien-cheng, 7, 1976. Liu Ġ-t‟ang: “Sui Shu T‟u-che Chan K‟ao-chu”, Pien-cheng, 12, 1981. Liu Ġ-t‟ang: “Hsin T‟ang Shu T‟u-che Chan K‟ao-chu”, Pien-cheng, 12, 1981. Liu Ġ-t‟ang: “Sui Shu T‟u-che Chan K‟ao-chu”, Pien-cheng, 12, 1983. Liu Ġ-t‟ang: “Hsin T‟ang Shu T‟u-che Chan K‟ao-chu”, Pien-cheng, 12, 1983. Macartney, C. A.: “On the Greek Sources for the History Turks in the Sixth Century”, BSOAS, XI, 2, 1944. Mcgovern, W. M.: The Early Empires of Central Asia, North Carolina, 1939. Moravcsik, Gy.: Byzantion-Turcica, Budapest, I-II, 1958. Mori, Masao: “Ch‟i-min Hakan‟Ýn Bir in Ġmparatoruna Gnderdiği Mektubun Uslubu hakkÝnda”, R. Rahmeti Arat Ġin, Ankara, 1966. Mori Masao: “On the Chi-li-fa (Elteber) and Chi-chin of T‟iele Tribes”, Acta Asiatica, 9, 1966. Mller, F. W. K.: Uiguria, II, APAW, 1911. Nemeth, Gy.: “Der Volksname Trk”, KCSA, II, 4, 1927. Orkun, H. NamÝk: Eski Trk YazÝtlarÝ, Ankara, 1987. gel, Bahaeddin: “Gktrk YazÝtlarÝnÝn ApurÝmlarÝ ve Fu-lin Problemi”, Belleten, 33, 1945. gel Bahaeddin: “in KaynaklarÝna Gre Wu-sun!lar ve Siyasi SÝnÝrlarÝ HakkÝnda BazÝ Problemler”, DTCF, VI, 4, 1948. gel Bahaeddin: “Ġlk Tles BoylarÝ”, Belleten, 48, 1947. gel Bahaeddin: “Doğu Gktrkleri HakkÝnda Vesikalar ve Notlar”, Belleten, 81, 1957. gel Bahaeddin: Trk Kltr Tarihi, Ankara, 1962.
72
gel Bahaeddin: “
ber die Altrkischen Schad (S-baschi)”, Wrde, CAJ, III, 1, 1963. gel Bahaeddin: Byk Hun Ġmparatorluğu Tarihi, Ankara, 1981. zerdim, M.: “in KaynaklarÝna Gre in TrkistanÝnÝn ġehirleri”, DTCF, XII, 1, 2, 1952. Parker, E. H.: “The Origin of the Turks”, The English Historical Review, 11, 1896, s. 431-435. Parker, E. H.: A Thousand Years of the Tartars, London, 1924. Pelliot, P.: “Kao-tch‟ang, Qoo, Houo-tchou et Kara-Khoja”, JA, 1912. Pelliot, P.: “L‟Origine de Tou-kiue, Nom Chinois des Turcs”, TP, XVI, 1915. Pulleyblank, E. G.: “A Sogdian Colony in Ġnner Mongolia”, TP, XXXX, 1951. Pulleyblank, E. G.: “Chinese Names for Turks”, JAOS, LXXV, 1965. Rasony, Laszlo: Dnya Tarihinde Trklk, Ankara, 1987. Rotours, Des R.: “Les Grand Fonctionnaires des Provinces en Chine Sous la Dynastie des T‟ang”, 2. cild, Leyden, 1943. Salman, Hseyin: “VII. ve X. AsÝrlar ArasÝnda nemli Trk BoylarÝndan Karluklar ve Karluk Devleti”, Trk DnyasÝ AraĢtÝrmalarÝ, 15, AralÝk, 1981. Samolin, W.: East Trkistan to the 12th. Century, The Hague, 1964. Samolin, W.: “Hsiung-nu, Hun, Turk”, CAJ, III, 2, 1956. Sechin Jagchid: “Trade, Peace and War Betwen the Nomadic Altaic and the Agricultural Chinese”, Pien-cheng, 1, 1970. Sechin Jagchid: “Objestives of Warfare in Ġnner Asia”, Pien-cheng, 4, 1973. Sechin Jagchid: “A Study on the T‟o-pa and Jou-jan Relationship from the Point of View of North Asian History”, Pien-cheng, 7, 1976. Sinor, Denis: “Historical Role of the Turc Empire” Cahier d‟istoire Mondiale, 1, 1953. Sinor, Denis: Ġ Asya, Ġstanbul, 1999. Soper, A. C.: “Northern Liang and Nothern Wei in Kansu”, Artibus Assiae, (Assona, 1958). ġeĢen, Ramazan: “Eski Araplara Gre Trkler”, Trkiyat MecmuasÝ, XX, 1968.
73
T‟ang Ch‟i: “A Preliminary Ġnterpretation of Terms From Toba (Tabga) Language Recorded in the Nan Ch‟i Shu”, Pien-cheng, 4, 1973. T‟ang Ch‟i: “Wei IrmağÝ BarÝĢ AnlaĢmasÝna Dair AraĢtÝrmalar”, Tarih Dergisi, 33, 1980/1981. TaĢağÝl, Ahmet: “Kapgan Kagan”, Belleten 218, 1993. TaĢağÝl, Ahmet: “Gktrklerin Sonu ve Belgeleri”, Belleten, 236, 1999. TaĢağÝl, Ahmet: Gktrkler, Ankara 1995. TaĢağÝl, Ahmet: “Kapgan Kagan Devrinde Gktrk
in Mnasebetleri”, Trk DnyasÝ
AraĢtÝrmalarÝ Dergisi, 65 1991. TaĢağÝl, Ahmet: Gktrkler II, Ankara 1998. TaĢağÝl, Ahmet, “Gktrklerde Ġnsani Değerler ve Ġnsan HaklarÝ”, Trk Kltrrne Hizmet VakfÝ, Tarih Boyunca Trklerde Ġnsan HaklarÝ KitabÝ, I, Ġstanbul 1992, s. 93-116. TaĢağÝl Ahmet: “552-627 YÝllarÝ ArasÝnda Tles BoylarÝnÝn Coğrafi DağÝlÝmÝna Bir BakÝĢ”, MS
Fen-Edeb. Fak. Dergisi, sayÝ 1, 1992. Tekin, Talat: Orhon YazÝtlarÝ, Ankara, 1988. Thomsen, V.: “Ġnscriptions de l‟Orkhon Dechifree” MSFO, V, 1896. Thomsen, V.: “Turcica Etudes Concernant L‟ interpretation des Inscription Turque de la Mongolie et de la Siberie”, MSFO, XXXVII, Helsingfors, 1916. Togan, Nazmiye: “Han-ch‟ang‟a Gre Peygamber ağÝnda Orta Asya”, Ġslam Tetkikleri Enstits Dergisi, IV, 1-2, 1964. Togan, Z. V.: Umumi Trk Tarihine GiriĢ, Ġstanbul, 1970. Turan, Osman: 12 HayvanlÝ Trk Takvimi, Ġstanbul, 1941, Ġstanbul; 1325 h.).
74
Göktürk Kağanlığı / Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat [s.49-78]
Birinci Blm: Siyas Tarihinin Ana HatlarÝ (M.S. 552-745) Ġlk Trk alfabesi ve edebi dilini yaratmak suretiyle Trk medeniyetine eĢsiz hizmeti olan Gktrk KağanlÝğÝ M.S. 552‟de kurulmuĢtu. 1952 senesi “kuruluĢ”un 1400. yÝldnmdr. Arada geen 14 asÝr iinde Trkler, muhtelif isimler altÝnda, Altaylar sahasÝndan baĢlayarak -Asya, Avrupa ve Afrikada byk ve kk birok devlet kurmuĢlar; msait Ģartlar zuhur edince medeniyetin inkiĢafÝnda byk baĢarÝlar gstermiĢler; trl din ve kltrlere intisab etmiĢler; kendi din, dil ve medeniyetlerini baĢkalarÝna kabul ettirmiĢler; bazen de kendileri yabancÝ unsurlar iinde ereyip gitmiĢlerdir. Tarihteki Trk devletlerinin en byğ ve en medenisi olan OsmanlÝ Ġmparatorluğu baĢta olmak zere, gemiĢteki btn Trk devletleri ve kavimleri -Ýrk, dil, teĢkilat ve kltr hususiyetleri bakÝmÝndan, Ģu veya bu tarzda Gktrklere bağlÝdÝrlar. Bu bağlarÝn derecesi zaman, mesafe ve Ģartlara gre az veya ok değiĢmiĢ tesirleri azalmÝĢ, fakat hibir zaman bsbtn kaybolmamÝĢtÝr. Orhun YazÝtlarÝ Trkesini fazla zorluk ekmeden anlÝyabilmemiz bu hususta bariz bir misal teĢkil eder. Tarihte ilk defa “Trk” adÝnÝ taĢÝmÝĢ olan bir devletin kuruluĢunun 1400. yÝl dnmnn yalnÝz ihtisas sahibi tarihileri değil, Trklğ seven, milli tarih ve kltrne kÝymet veren her aydÝn Trk‟ ilgilendireceği tabiidir. I. “Trk” AdÝnÝn MenĢei: Trklere Ait En Eski KayÝtlar “Trk” adÝnÝn menĢei ve manasÝ: Milattan sonra VI. yzyÝl ortalarÝndan baĢlayarak, nceleri siyasi ve daha sonralarÝ etnik bir mana olan Trk adÝnÝn ilk defa ne zaman ve nerede kullanÝlmağa baĢlandÝğÝ kat‟iyetle tespit edilemiyor. KaynaklarÝn kÝtlÝğÝ, ve mevcut kayÝtlarÝn da karÝĢÝk olmasÝ - bu meselenin hallinde en mhim engeli teĢkil ediyor. Trkler kendileri en eski tarihlerine dair yazÝlÝ kaynaklar bÝrakmadÝklarÝ iin Trk tarihinin eski devirlerini ancak Trklerin komĢularÝ ve ok eski yazÝlÝ kaynaklara sahib olan inliler vasÝtasiyle ğrenmek mecburiyetinde kalÝyoruz. M.. XVIII. yzyÝla kadar Ýkan in kayÝtlarÝnda in‟in kuzeyine dĢen Tik1 adÝyla bir kavim zikrediliyor. Buradaki “Tik” ile “Trk” arasÝnda bir mnasebet bulmak istiyenler olmuĢsa da - bunun ciddi telakki edilmesi imkansÝz gibi grlyor. Ġran efsanelerindeki “turan” ile “Trk” aynÝ kke bağlamanÝn da ne dereceye kadar doğru olduğu kat‟iyetle tespit edilemiyor; maamafih “tur” kknn “Trk” ile herhangi bir Ģekilde ilgili olmasÝ muhtemeldir. Avesta‟nÝn Sanskrite tercmesinde “Tura” ve “TruĢkah” olarak gsterilen kavim adÝnÝn Trklere ait olduğu zannediliyor. Avesta‟nÝn bir kÝsmÝnÝ teĢkil eden “Bahman YaĢt‟ta (II, 49) birok kavmin adÝ zikredilirken, “Xuon Turk” adÝ da geiyor; Ģayet bu sz doğru okunmuĢsa Hindistan‟a geen Hunlara “trk” adÝ verilmiĢ olduğu anlaĢÝlÝyor; fakat Avesta‟nÝn tercmesi daha sonraki zbir zamana ait olduğundan, buradaki etnik kayÝt ve izahlarÝn daha evvelki devirler iin fazla kÝymetli olmadÝğÝ aĢikardÝr. Herodot‟un eserindeki “Jurkae” (...IV, 22) ve
75
Pomponius Mella‟daki “Turkai” (Mil. sonra I. yzyÝlda kaleme alÝnmÝĢtÝr) szlerinde “Trk” adÝnÝ grmek isteyenler olmuĢsa da, bu hususta kat‟i bir Ģey sylemek imkansÝzdÝr. “Trk” adÝ -telaffuz ettiğimiz Ģekilde ve anladÝğÝmÝz manada- ilk defa olarak M.S. VI. yzyÝl ortalarÝnda yazÝlÝna ince kaynaklarda grlmektedir.2 Tungci, Soei-chou (suy-Ģu), Kieou-T‟ang Chou (Hin T‟ang Ģu) T‟an Ģu adlÝ mahazlerde, in‟in kuzey ve batÝsÝndaki kavimler anlatÝlÝrken, Trklerden ince telaffuzla, Tu-k-e (Turyu)lerden uzun uzadÝya bahsediliyor.3 inlilerden az sonra (30 yÝl kadar) Bizans kaynaklarÝnda da ilk defa olmak zere “trk” adÝ zikredilmeğe baĢlÝyor (Menander: Torcoi).4 BizanslÝlarda “Trk” adÝ ile Ġdil nehrinin doğusunda yaĢayan kavimler kasdediyorlardÝ. “Trk” adÝ VI. yzyÝl ortalarÝnda doğru tanÝnmakla beraber, bu isim altÝnda ancak mahdut bir iki zmre veya siyasi birliğin kasdedildiği muhakkak gibi grlyor. Muhtelif yerlerde ve ayrÝ “kavimler” halinde yaĢayan ve “Trk” ÝrkÝndan gelen uruğlarÝn kendilerine has adlarÝ olduğu biliniyor; “trk” adÝnÝn umumileĢmesi, etnik mana almasÝ ise daha sonraki bir devire aittir; belki de Araplarla, yani Ġslamiyet‟le temasÝn neticesidir.5 VIII. yzyÝl baĢlarÝnda Araplar Mavera-n-nehr‟e gelince Trklerle temas etmiĢler ve Trke konuĢan btn Trk kavimlerine ayrÝ adlarÝna bakmaksÝzÝn umumi olarak “trk” adÝnÝ vermiĢlerdi. Ġslamiyeti kabulden Trkler de kendilerini bundan byle “Trk” diye adlamÝĢlar ve bu suretle “Trk” adÝ gittike geniĢ bir mana, yani Trk ÝrkÝndan gelen btn kavimlerin adÝnÝ ifade eder olmuĢtur. “Trk” adÝnÝn manasÝna gelince, bunun izahÝ yolunda tedenberi tecrbeler yapÝlmÝĢsa da hl kat‟i bir neticeye bağlanmÝĢ sayÝlamaz. Bilindiği vehile tanÝnmÝĢ kavimlerin adlarÝnÝ izah meselesi de aynÝ durumdadÝr: Grek, Frank, Rus vs. kavimlerin adlarÝ gibi -bu kadar incelemelere rağmen- ne mana ifade ettikleri ve etimolojileri kat‟iyetle tespit edilemiyor. Trklerle ok eskidenberi temas halinde bulunan ve bu adÝ ok erkenden duyan inliler bunu izah etmek teĢebbsnde bulunmuĢlardÝ. Bu hususta “ġuy-Ģu” adlÝ eserde Ģu izahat verilyor:6 “Trklerin (T‟u-k-e), eteğinde kamp kurduklarÝ dağ bir miğfer Ģeklinde olduğu vehile bu kavmin dilinde “miğfer”e “t‟u-k-e” denildiğinden, onlar kendilerini T‟u-k-e diye adladÝlar”. “Trk” sznn en eski izah Ģekli bu suretle inliler tarafÝndan yapÝlmÝĢ ve halk etimolojisine dayandÝrÝlmÝĢtÝr; bu izah, galiba, bir Trk-moğol sz olan ve “miğfer” manasÝna gelen “tugulga” ile ilgilidir. in mverrihinin bu izahÝ, tabiatiyle, ilmi herhangi bir kÝymetli haiz değildir; bahusus ki inlilerin yabancÝ kavimlerden bazÝlarÝnÝn adlarÝnÝ “dağ ismiyle” izah etmek isteyiĢleri biliniyor. “Trk” adÝnÝ inlilerin yaptÝklarÝ gibi “miğfer”le ilgili grmek isteyen bazÝ alimler de olmuĢtur. Farisideki “terg” (vK0) in de “miğfer” manasÝna geldiğine iĢaret edilerek “trk” ile “terg” arasÝnda bir mnasebet olduğuna ihtimal verilmiĢti.7 Moğolca “miğfer”e “tgulga” denildiğine, J. Schmidt, daha 1824‟te iĢaret etmiĢ ve bunun “Trk” szn ifade iin inliler tarafÝndan “T‟u-k-e” Ģeklinde kaydedildiğini zannetmiĢti. Ġslam melliflerinden bazÝlarÝ “Trk” adÝnÝ, arapadaki “bÝrakmak, terketmek” manasÝna gelen “terk - vK0” ile izah etmek istemiĢlerdir. Arap coğrafyacÝlarÝndan Ġbn al-Fakih al-Hamdani byle bir izahÝ ileri sunmuĢtur.8 Mu katil bin Sleyman‟a gre: Trkler seddin (yani Ye‟cuc Me‟cuc Seddi)
76
arkasÝnda “terkedildikleri” iin “Trk” adÝnÝ almÝĢlardÝr. Gerdizinin eserinde (M.S. 1050-1052‟lerde yazÝlmÝĢtÝr) “Trkistan‟Ýn abadan memleketlerden uzak dĢtğ iin, Trklere byle bir ad verildiği” kaydedilmiĢtir.9 ReĢidddin‟in Cami‟ t-Tevarihi‟nde olduğu gibi, Eblgazi Bahadur Han‟Ýn ġecere-i Trk‟nde “Trk” adÝnÝn izahÝna giriĢilmiyor. Mahmud KaĢgari‟nin Divan-Ý Lugat it-Trk‟nde de bu hususta izahatta bulunulmuyor. Trk veya Moğol tarihiyle meĢgul olan modern bilginlerin bu mesele zerindeki grĢlerine gelince: Deguignes, Yafes‟in sekiz oğlundan birinin “Trk” olduğu hikayesini tekrarlamakla yetinmiĢtir.10 OsmanlÝ-Trk tarihinde derin vukufu olan ve Trk tarihinin diğer sahalarÝnÝ da inceleyen Joseph von Hammer ise “...Ģecerenin ilki olan Trk... her halde Herodot‟un eserindeki “Targitaos” ve Mukaddes Kitab‟taki “Toghrama”dÝr” diyor.11 Franz von Erdmann, SarsÝlmaz Temuin adlÝ eserinde (1862) “Trk” szn, eski kaynaklarda adlarÝ geen “Tr”lar, “Taur”lar, “Trit”ler, “Toret”ler, “Turak”lar ve hatta “Trak”larla ilgili olduğunu ileri srmĢt. Buna benzer iddialara baĢka yazÝlarda ve hatta zamanÝmÝzda bile tesadf edilmektedir; bu adÝn (yani “trk”n), Ġskit‟e olduğu iddia edilen, “turku”nun (deniz yakÝnÝndaki adam) ta kendisi olduğu dahi ileri srlmĢt. Bu ve buna benzer izahlarÝn hi bir ilmi kÝymeti yoktur, ne tarihi ve ne de filolojik esaslara dayanmaktadÝr. “Trk” adÝnÝn ilmi olarak izah edilmesi ilk nce macar alimlerinden H. Vambery ile baĢlar. Mezkur alim Die primitive Cultur des turkotatarischen Volkes adlÝ eserinde (1885‟te ÝkmÝĢtÝr) bu szn kk “tre, tr, tremek”le izah edilebileceğini ileri srmĢt. Vambery, bu kklerden gelen “Trk” adÝnÝn “yaradÝlmÝĢ olmak “ manasÝna gelen bir szle ilgili olduğunu belirtmiĢti. Bu izaha gre: “Trk”-”mahluk” yani “adam” demek oluyordu. Vambery‟nin bu tefsiri B. Munkacsi12 ve Fuat Kprl13 tarafÝndan kabul edilmiĢse de, tanÝnmÝĢ Turkologlardan J. Nemeth bu grĢ Ģu drt sebepten tr doğru bulmuyor: 1. “Trk” adÝ ancak M.S. VI. yzyÝlda bilindiğine gre, bu ad Trklerin ilk isimleri olamazdÝ; dolayÝsiyle “adam, mahluk” manasÝna alÝnmasÝ da mmkn değildir. 2. Trk dillerinde “mahluk”, adam manasÝna gelen ve “Trk” andÝran herhangi bir sz mevcut değildir. 3. “Tre-tre” ancak OsmanlÝ Trkesinde “” iledir, ve eski Ģekli “” olmasÝ icabeder. 4. “Trk” adÝ baĢka trl de izah edilebilir. J. Nemeth, “trk” szn izah iin elde mevcut turkoloji malzemesine baĢvurmuĢ ve dayanÝlacak esaslÝ deliller meydana koymuĢtur. F. W. K. Mller‟in Doğu Trkistan‟da, Turfan‟da bulup ÝkardÝğÝ Uygurca metinler arasÝnda “trk” sz birka yerde tespit edilmiĢtir (Uigurica II, 97); bunlarÝ naklediyoruz: “Azunlarqa ad tavarqa arkla Trkka azlanmaq turur.” (Hayatta, mal ve mlke, iktidar ve kudrete karĢÝ hissi tezahr eder.);” “AğÝ, barim ad, tavar, ark Trkngzler asÝlmaqÝ bolsun.” (Define, mal, servet, eĢya kudret ve kuvvetiniz oğalmÝĢ olsun); bir misal daha: “...uluğ bayagutlar knt knt (r)klarin Trklrin ÝdalÝp toyÝn dindar bolup arxant qutun bultular” (... zengin bayagutlar kendi kudret
77
ve kuvvetlerini bÝrakÝp rahip, olup arhat saadetine nail oldular). Grlyor ki Uygurcada “trk” sz “kuvvet, kudret” manasÝna gelmektedir. Buna istinaden von Le Coq “trk” adÝnÝn Uygurcada “kuvvet kudret” anlamÝndaki bu szle izah edilmesi lazÝmgeldiğini ileri srmĢt.14 Bu defa J. Nemeth, baĢka misaller de celbetmek suretiyle, bu grĢ teyit etti. Nakledilen misaller arasÝnda, Peenek adlÝ bir Trk kavminde “fazilet” manasÝna gelen bir kabilenin bulunduğuna15 iĢaretle (Erdem, Ertim kabilesi) yine Peeneklerin kabilesinin “cesur ve kibar” manasÝna gelen “Kangar” adÝnÝ taĢÝdÝklarÝnÝ da hatÝrlatÝyor. Nemeth‟in gsterdiği vehile, Oğuz uruğlarÝndan biri “Bkedr” adÝnÝ taĢÝmakta idi; “Bke‟nin ise -”kuvvet” ifade ettiği biliniyor. (Bayandur‟un -”bay” (zengin), avuldur -“av” (Ģhret), Ġğdir -“iğ” (kibar) szleriyle bağlÝ olduğu gibi). “Trk” adÝ da bu suretle bir eĢit uruğ adlarÝ arasÝna girer; yani “kuvvet ve kudret” ifade eden bir szdr. Nemeth “Trk” adÝ hakkÝndaki incelemesini ve elde ettiği neticeleri Mgyar Nylev MecmuasÝnda neĢretmiĢtir (1927). Bu incelemeye dayanarak (bazÝ kendi grĢlerini de ilave ile) Hseyin NamÝk Orkun Trk sznn aslÝ adiyle bir risale ÝkardÝ; (Ġstanbul, 1940). J. Nemeth‟in izahÝ “ilmin son sz” olarak telakki edilmekle inandÝrÝcÝ yeni bir izah ortaya ÝkÝncaya kadar hkmn muhafaza edecektir.16 “Trk” adÝ Trk kaynaklarÝnda ilk olarak Orhun YazÝtlarÝ‟nda zikredilmiĢtir. Orhun YazÝtlarÝ‟nÝ zen Wilhelm Thomsen kitabelerin en son tercmesinde,17 “trk” szn “kudret, kuvvet” anlamÝna alÝyor. “Trk” adÝnÝn nceleri bir ĢahÝs (uruğun baĢÝ), sonra bir aile ve nihayet btn bir uruğ ismi olduğu anlaĢÝlÝyor; bu uruğ ehemmiyet kazanÝp, diğer uruğlarÝ hakimiyeti altÝna alarak “kağanÝn” mensup olduğu soya bağlanÝnca, bu da “devlet kuran, kağana tabi olan” bir zmreyi ifade eden bir mana taĢÝmağa baĢlamÝĢ olmalÝdÝr. YazÝtlarda “trk” deyince alelade bir kavim, bir grup değil, “kağana itaat eden” bir zmre veya uruğlar birliği kasdediliyor. Bu cihet gznnde tutulursa, “trk” sznn “kudret ve kuvvet” ifade ettiği gibi “tr”s (yani kanun ve nizamÝ) olan bir millet manasÝna geldiğini de ileri srmek mmkn gibi grlyor.18 inlilerin “T‟u-ke”lerinin “trk” sz ile ilgisine gelince bu hususta son esaslÝ grĢ FransÝz sinologu P. Pelliot tarafÝndan ileri srlmĢtr.19 Ona gre: bu sz inliler Avarlar vasÝtasiyle duymuĢlardÝ; bundan tr onu Moğolcadaki cemi (oğunluk) Ģeklinde yazmÝĢlardÝr (Pelliot AvarlarÝn Moğol olduklarÝnÝ kabul ediyor); yani “trk” sznn ince telaffuzu “durkt” ve MoğolcasÝ (avarcasÝ) Trkt‟dir; “t, at, it-Moğolcada oğunluk ekidir; Trke bazÝ lakaplarda Moğolca oğunluk Ģekline rastlandÝğÝnÝ Pelliot misallerle gsteriyor; bunlar: Orhun YazÝtlarÝ‟ndaki “tarkat, Ģadapit; tegin-tegit, bayagu-bayagut”dÝr. Bu suretle, Pelliot‟un izahÝna gre, “T‟u-gue Ģeklinde yazdÝklarÝ sz “Trkt” olarak telaffuz edilmiĢ ve “Trkler” manasÝnda olup, “Trk”n Moğolca cem‟ini ifade etmekedir. “T‟u-kelere (Trklere) ait en eski in kayÝtlarÝ: Lyu Sung slalesi zamanÝnda kaleme alÝnan (M.S. 420-501) Tunğ-ci adlÝ ince bir kaynakta verilen malumat T‟u-ke (T‟u-ce)lerin en eski ağÝna aittir. Sonra, T‟oba slalesinin resmi tarih iolan Veğ-Ģu da (M.S. 386-549) T‟u-kelere ait eski kayÝtlar bulunuyor.20 Bunlara gre: 450 tarihlerine doğru T‟u-kelerin memleketi, Su-lo‟lar tarafÝndan iĢgal edilen sahadan, yani bugnk KaĢgar mÝntakasÝndan 1000 li‟den fazla (yani 500 km.) bir mesafede, kuzey-doğuya dĢyordu. Su-lolarÝn bu Trklere her zaman hara gndermek mecburiyetinde olduklarÝ da bildirilmektedir. (Doğu Trkistan‟daki) Kua Ģehrinin de Trk memleketinden 600 li (300
78
km.) kadar gneyde olduğu kaydedilmektedir. Bu malumata bakÝlÝrsa T‟u-kelerin M.S. 450 yÝllarÝna doğru Altay DağlarÝ eteklerinde yaĢamÝĢ olmalarÝ lazÝmgelir ki, bu cihet son arkeolojik tetkiklerle de tasdik edilmiĢtir.21 tkendağÝ, Hangay sÝradağlarÝnÝn bir kÝsmÝnÝ teĢkil ettiğine, ve AltaylarÝn kuzeybatÝsÝna dĢtğne gre, in kaynaklarÝnÝn verdiği malumat esas itibariyle doğrudur. Bu sÝrada (M.S. 450‟lerde) T‟u-kelerin hanÝ olarak Da-tu adÝnda biri zikrediliyor; bu hanÝn kazÝnÝn, Soğd memleketinde K‟ang mÝntakasÝ hkmdarÝna verildiği de bildiriliyor. bu kayÝtlar T‟ukelere ait en eski malumat kabilinden olup, Trkler hakkÝnda toplu bilgi veren diğer in kaynaklarÝnda (ġuy-Ģu, H‟in T‟ang-Ģu, T‟ang-Ģu) bulunmuyor. Trklerin “kurt”tan tredikleri hakkÝnda efsane ve “AĢena” (Bozkurt-gk br) slalesi: Ġlk nce Deguignes, sonra Stanislas Julien tarafÝndan incelenerek FransÝzcaya tercme ve neĢredilen, ansiklopedi mahiyetindeki Pien-i-tieni adlÝ in kaynağÝnda ilk in-Trk mnasebetine ait Ģu malumat veriliyor: “Ġmparator Wen-ti‟nin saltanatÝ zamanÝnda, Ta-tong devrinin onbirinci yÝlÝnda (M.S. 535) in hkmeti T‟u-kelere eliler gndermeğe baĢladÝ.”22 Bu kaydÝn hemen arkasÝndan T‟u-keler hakkÝnda ĢunlarÝ okuyoruz: “T‟u-keler (yani Trkler) H‟yung-nulardan AĢena adÝnÝ taĢÝyan bir Ģubeye mensupturlar. Onlar kendi baĢlarÝna bir ulus teĢkil etmiĢlerken, komĢu hkmdarlardan biri onlarÝ yenmiĢ, on yaĢÝndaki bir erkek ocuk mstesna, bunlarÝ btn aileleriyle birlikte imha etmiĢti. Askerler bu ocuğun genliğine kÝyamamÝĢlar, ellerini ve ayaklarÝnÝ keserek, bir bataklÝğÝn sazlarÝ arasÝnda bÝrakmÝĢlardÝ. Bir diĢi kurt (o mahale gelerek) bu ocuğu etle besledi. Bu ocuk byynce bu diĢi kurtla iftleĢti ve kurt hemen gebe kaldÝ. Hkmdar ise bu ocuğun yaĢamakta olduğunu ğrenince onu ldrtmek iin yeniden bir asker gnderdi. Bu asker ise delikanlÝnÝn yanÝna varÝnca bir kurt grd. Bu kurt tanrÝ tarafÝndan (ellerle) tutulmuĢ gibi, delikanlÝyÝ alarak birdenbire (batÝ) denizinin doğu kÝsmÝna sÝradÝ ve bir dağ stnde durdu. Bu dağ Kao-ang (Uygur) memleketinin kuzeybatÝsÝndadÝr. Bu dağÝn eteğinde bir mağara vardÝ; kurt buraya girdi; mağaranÝn iinde sÝkÝ otharla rtl 200 li (100 km) mesafesinde bir ova vardÝ. Bu kurt orada (o delikanlÝdan) on erkek ocuk doğurdu. Bunlar blug yaĢÝna gelince dÝĢardan karÝlar aldÝlar; bu kadÝnlar ok gezmeden anne oldular. Bunu mteakÝp her biri bir soy adÝ aldÝ; “AĢenana”23 da bunlardan biriydi. Birok nesil getikten sonra onlar mağaradan ÝktÝlar ve Jujulere tabi oldular, Kin-Ģan dağlarÝnÝn gneyinde yerleĢtiler; burada Juan-juanlar iin demirden aletler hazÝrlamakla meĢgul oldular. Kin-Ģan silsilesine mensup bir dağ “miğfer” Ģeklinde idi; onlarÝn diline miğfer‟e “t‟u-k-e” denirdi; bundan kendi adlarÝnÝ ÝkardÝlar.”24 BaĢka bir efsane de Ģyle nakledilmiĢtir: “Yazarlardan birine bakÝlÝrsa, T‟u-k-e kavminin banisi, H‟yung-nu memleketinin kuzeyindeki So ilinden neĢ‟et etmiĢtir. Bu ulusun baĢÝ A-ang-pu olup, onyedi biraderi vardÝ; bunlardan birinin adÝ Ġ-i-ni-sse-tu olup bir kurttan doğmuĢtu. A-pang-pu ve kardeĢleri yaradÝlÝĢtan gibi olduklarÝndan, memleketleri abucak yÝkÝldÝ. Tabiatst kabiliyetlere malik bulunan Ġ-i-ni-sse-tu ise rzgar ve yağmur celbedebilirdi; on iki karÝsÝ vardÝ; bunlara yaz ve kÝĢ perileri (ilaheleri) kÝzlarÝ denirdi. KarÝlarÝndan biri drt oğlan doğurdu; bunlardan biri
79
kuğu kuĢu Ģekline girdi; ikincisi A-pu-Ģu-i ve Kien-Ģu-i ÝrmaklarÝ arasÝnda bir devlet kurdu; bu devlete Ki-ko dendi.
ncs, u-e nehri boyunda bir devlet kurdu; drdncs Tien-sse-u-Ģi dağÝnda yerleĢti; bu sonuncusu drt biraderin byğ idi. Bu dağda, A-pang-pu ile aynÝ soydan bir ulus yaĢamakta olup, bunlar soğuktan ve Ýğdan ok muztariptiler. Byk birader ateĢi icad etti, ahaliyi ÝsÝttÝ, doyurdu; yle ki bu halk hayatÝnÝ muhafaza edebilirdi. Bu ulus hemencik bu byk biradere tabi oldular, kendisini baĢ olarak setiler, ve T‟u-k-e lakabÝ verdiler; asÝl adÝ ise No-tu-lu-Ģe idi. Bu byk biraderin on karÝsÝ olup, onlardan doğan oğlanlar annelerinin adÝnÝ aldÝlar. AĢena ise kuma‟larÝndan birini oğlu idi. No-tu-Ģu-le‟nin lmnden sonra karÝlarÝnÝn oğullarÝ aralarÝndan birini baĢbuğ semek istediler; bu maksatla hepsi birden byk bir ağacÝn dibinde toplandÝlar ve “Ağa‟a en yksek sÝrayan baĢbuğumuz olsun” kararÝnÝ verdiler. AĢena‟nÝn kk yaĢtaki oğlu hepsinden yksek sÝradÝğÝndan, hepsi tarafÝndan baĢbuğ olarak seildi; kendisine A-hien-Ģe lakabÝ verdiler. Bu ocuk ta kurt‟tan tremiĢtir.”25 Her iki menkÝbeden: AĢena‟nÝn “kurt” ile ilgisi olduğu grlyor. AĢena‟nÝn, T‟u-k-elerin hkmdarÝ olduğu bildirildikten sonra, “kurttan trediğini unutmadÝğÝnÝ belli etmek maksadiyle adÝrÝnÝn kapÝsÝ nnde ucunda bir kurt kafasÝ olan bir bayrak diktirdiği”de kaydedilmiĢtir.26 Trklerin “kurt”tan treme efsanesinin diğer izleri: Kurttan treme veya kurt ile ilgili menkÝbeler Trk tarihinin muhtelif safhasÝnda grlmektedir. Msbet tarih kayÝtlarÝnda (inlilerde) olduğu gibi, destanlarda da (Oğuz Han DestanÝ, Ergene-kun DestanÝ) “kurt”-Trklerin hayatÝnda mhim bir rol oynamaktadÝr. Vaktiyle Trklerin “totem”i olduğu muhakkak sayÝlan “kurt”, yalnÝz T‟u-k-elerde değil, diğer Trk uruğlarÝ ve uluslarÝnda da kutsi bir varlÝk mahiyetini taĢÝmaktadÝr. Oğuz DestanÝ‟nda grldğ vehile, Oğuz Kağan “Urum memleketine sefer amak zere iken, bir bozkurt kağanÝn ordusuna nderlik yapmaktadÝr.”27 Ergene-kun DestanÝ‟ndan kurt‟un rol bir rehber olarak tebarz ettirilmiĢtir.28 Ergene-kun ovasÝndan Ýkan Trklerin baĢÝnda hkmdar olarak Borte ino, yani Bozkurt bulunuyordu. Kurttan treme efsanesinin Gktrklerden yukarÝya doğru ta H‟yung-nu‟lara kadar takibetmek mmkn gibi grnyor.29 T‟obalarda (Tabğalar) kurt efsanesinin bariz izleri biliniyor: T‟ang eyaletinde bir “kurt dağÝ-mabedi” bulunuyordu.30 Gau Yen mÝntÝkasÝnda da byle bir mabed mevcuttu, Lung-Ģeng Ģehri yanÝnda bir “kurt deresi” vardÝ.31 T‟obalardan Mu ġ‟ung, kendisini tutsak eden asilerin elinden kamağa muvaffak olunca, beyaz bir kurt gelmiĢ ve havlamÝĢtÝ; bu zat bunu tanrÝ tarafÝndan gnderilen bir iĢaret addetmiĢ, kurdun arkasÝndan giderek, kendisini takibedenlerin eline dĢmekten kurtulmuĢtu. in imparatoru, bu Mu ġung‟a, bu kurt namÝna bir mabed yaptÝrmağa msaade etmiĢti; Mu ġung ailesi buraya kurbanlarÝnÝ getirirlerdi.”32 inlilerin, kt yrekli insanlarÝ tarif yollu kullandÝklarÝ “fena yrekli kurt oğlu” tabiri, Trk kurt efsanesiyle ilgili olsa gerekir. SÝr TarduĢ (Trklerinde) de kurt efsanesinin mevcudiyeti biliniyor: SÝr TarduĢ uruğundan bir adama kurt baĢlÝ bir adam grnmĢ, ve “uruğunun yakÝnda imha edileceğini” bildirmiĢti.
80
Kurt sznn aslÝ “bri” (bri) idi; iptidai kavimlerde mĢahede edildiği vehile, totem sayÝlan hayvanÝn adÝ zikredilmezdi, ancak onun “tabu” su anÝlÝrdÝ; bundan trdr ki, hem “bri”ye hrmet ifade etmek, hem de Ģerrinden kaÝnmak maksadiyle, “tabu”su olan kck bir hayvanÝn-kurd‟un (bceğin) adÝ ağÝrÝlÝrdÝ; yle ki bu “tabu” git gide asÝl isim yerine kaim olmuĢtur. Bri sznn inliler tarafÝndan da kullanÝldÝğÝ grlyor; Gktrklerin yaĢayÝĢ tarzlarÝndan bahsedilirken, Gktrk kağanÝnÝn hassa kÝtasÝ “fu-li” tesmiye edildiği, ve bunun ince “lang”, yani “kurt” manasÝna geldiği ayrÝca kaydedilmiĢtir.33 “Fu-li”li (yani “bri”li) birok yer ve ĢahÝs adlarÝnÝ in kaynaklarÝnda buluyoruz; bunlardan bazÝlarÝ ĢunlardÝr: Fu-li-can-Toba devrinde H‟yung-nu baĢbuğlarÝndan birinin adÝ;34 Fu-liH‟yung-nu sahasÝnda bir yer adÝ; Fu-li-UsunlarÝn hanlarÝndan birinin adÝ;35 Fu-l-Ģimal kavimlerinden bir soyun adÝ. ok daha sonraki devirlere geersek, Cengiz Han‟Ýn ilk ceddi olarak Borte ino yani Bozkurt, gsterilmesi de, bu Trk “kurt efsanesi”nin XIII. yzyÝlda dahi mevcut olduğunu belli eder. Hun (H‟yung-nu)lardan beri mevcut olduğu anlaĢÝlan “kurt‟tan treme” efsanesinin, Trklerin “trk” adÝyle tarih sahnesine ÝktÝklarÝ bir devirde gayet canlÝ olarak yaĢadÝğÝ mĢahede ediliyor. Trklerin “ongun”u, yani totemleri olan “kurt” Gktrk kağanlarÝnÝn ceddi sanÝlmÝĢ, bu slalenin ilahi menĢeli olduğu kabul edilmiĢ, ve “ilahi menĢeli kağanÝn” zerinde hkmettiği Trk halkÝ da tanrÝnÝn yksek himayesine mazhar olan veya kutsi analmÝna gelen “gk” tabiriyle vasÝflandÝrÝlmÝĢtÝ: Gktrk (kitabelerde: Kk Trk) adÝ bundan neĢet etmiĢ olmalÝdÝr. II. Ġlk Gktrk KağanlÝğÝ (M.S. 552-588) T‟u-k-elerin menĢei ve eski tarihleri: in kayÝtlarÝnda T‟u-kelerin (Trklerin) H‟ung-nularÝn halefi olarak zannedildikleri anlaĢÝlÝyor.36 VI. yzyÝlda “Trk kavimleri” camiasÝna giren ve muhtelif adlar taĢÝmÝĢ olan birok uruğ veya uruğlar birliğinin, vaktiyle H‟yung-nular konferderasyonundaki gruplardan birini teĢkil ettikleri muhakkak grlmekle beraber, bu mnasebetin muntazam bir silsilesini tespit etmek Ģimdilik mĢkl gibi grnyor. Gktrklerin kağan ailesi sayÝlan “AĢena” slalesinin, eski H‟yung-nu “Ģeny”lerine nasÝl bağlandÝğÝ bilinmiyor. inlilerin T‟u-ke-leri, H‟yungnularÝn halefleri zannetmeleri, her iki kavim arasÝnda gerek teĢkilat, gerek yaĢayÝĢ tarzÝ ve bazÝ geleneklerin birbirine benzemelerinden ileri gelmiĢtir; T‟u-kelerle H‟yung-nular arasÝndaki yakÝnlÝğÝn alelade benzeyiĢten ziyade, Ýrki mnasebet ve bağlardan ileri geldiği muhtemeldir. in kaynaklarÝnda nakledilen gayet kÝsa malumata bakÝlÝrsa, T‟u-k-eler, M.S. 400 tarihlerinde, ġansi eyaletinde veya daha batÝda bir yerde bulunuyorlardÝ. OnlarÝn cedleri, P‟ing-liang-fu (ġansi eyaletinde bir yer) da yaĢÝyan “karÝĢÝk” barbarlardÝ; aile adlarÝ da “AĢena” idi. Muahher Wei slalesinden imparator Tay-vy (424-451) Tsiu-kiu-Ģi uruğunu imha edince, AĢena uruğuna mensub 500 aile Ju-jular (Juan-ju) yanÝna iltica etmiĢler ve birok nesil boyunca Kin-Ģan dağlarÝ (Altay) yanÝnda kalmÝĢlardÝ; onlar burada demircilikle meĢgul olmuĢlardÝ.37 “Kurt‟tan treme efsanesiyle ilgili olarak yukarÝda naklettiğimiz parayÝ bu malumatla mukayese edersek, kurt efsanesindeki bazÝ cihetlerin tarihi esaslarÝ belli olur gibidir. Her ikisi de T‟u-k-elerin Altay eteklerine batÝ-gney tarafÝndan geldiklerini bildiriyorlar. Efsanede Tu‟-ku-eleri imha ettikleri
81
sylenen hkmdarÝn Muahher Wey Ġmparatoru Tay-vu olduğu anlaĢÝlÝyor. Buna gre Tk-elerin Altay eteklerine ve Orhun havzasÝna gelmelerinin V. yzyÝlÝn ortalarÝna doğru olmasÝ muhtemeldir. Onlar buraya gelince Juan-juanlarÝn (sonraki adlarÝyla-Avar) hakimiyetini tanÝmÝĢlar, ve bilhassa “demirci” bir kavim olarak nam kazanmÝĢlardÝr. Juan-juanlarÝn zafa uğradÝklarÝ sÝrada, T‟u-k-elerin KaĢgar sahasÝna kadar akÝn yaptÝklarÝ ve orada yaĢayan kavimeri (Su-lolarÝ) haraca bağladÝklarÝ bildiriliyor. Yukarda sylediğimiz gibi T‟u-k-elerin Da-tu adÝnÝ taĢÝyan bir hanlarÝ olduğu ve bu hanÝn Soğd hkmdariyle sÝhriyet peyda ettiği zikredilmiĢtir. Bunu mteakÝp, uzun yÝllar boyunca in kaynaklarÝnda T‟u-k-eler hakkÝnda her hangi bir kayda rastlanmadÝğÝndan-onlarÝn faaliyeti bizce mehul kalmaktadÝr. BumÝn Kağan. Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn kuruluĢu: 535 yÝlÝnda38 BatÝ Vey imparatoru (yani Tabğa veya T‟oba imparatoru) T‟u-k-elerin baĢÝ BumÝn‟a (in kaynaklarÝna gre- T‟u-mÝn) bir eli gndermek suretiyle, inlilerle Trkler arÝsÝnda mnasebet tesis edilmiĢti. Bu olayÝn BumÝn (hana) bağlÝ Trkler arasÝnda hudutsuz bir memnuniyeti mucib olduğu ve Trk uruğunun ykseleceğini tebĢir eden bir alamet Ģeklinde tefsir edildiği bildirilmektedir. Altay dağlarÝnÝn gney eteklerinde yaĢayan bu T‟u-k-e (Trkler)lerin, Juan-juanlara tabi olduklarÝ ve Juan-juan hanlarÝ iin demircilik yaptÝklarÝ, yani silah hazÝrladÝklarÝ anlaĢÝlÝyor; bununla beraber Trklerin gittike artan siyasi egemenlik yolunu tuttuklarÝ grlyor; 535 tarihlerinde, baĢlarÝnda duran BumÝn‟Ýn in sarayÝnca da malum olduğu buna delalet eder. in imparatorunun gnderdiği eliye karĢÝÝk olmak zere, BumÝn (han) 536 yÝlÝnda39 in‟e kendi tarafÝndan bir eli gndermiĢ ve Trk memleketi mahsullerinden imparatora hediyeler yollamÝĢtÝ. Ġleride byk bir nam kazanacak olan BumÝn (kağan) Ýn adÝ, bu suretle, in kaynaklarÝnda 535 ve 536 yÝllarÝnda zikredilmiĢ oluyor. Bir mddet sonra Juan-juan (Avar) kağanlÝğÝ iinde ehemmiyetli vakalar vukubulmağa baĢlayÝnca, T‟u-k-eler nem kazanÝyorlar, ve dolayÝsiyle bunlara ait in kaynaklarÝnda birdenbire kayÝtlar oğalmağa baĢlÝyor. T‟u-k-eler (Trkler)den baĢka, yine bir “Trk” kavmi olan TliĢ (tls)ler de UygurlarÝn cedleri (?) Juan-juan kağanÝna tabi idiler; TliĢler (Tlsler) 551 yÝlÝnda Juan-juanlara karĢÝ isyan bayrağÝnÝ kaldÝrmÝĢlardÝ; bu hareketle baĢa Ýkamayan Juan-juan Kağan‟Ý, Bumina (hanÝ) isyanÝ bastÝrmağa memur etti. BumÝn (han) Altaylar‟dan hareketle TliĢler zerine yrd ve elli bin oba (oymak)dan ibaret olan TliĢleri yenerek, onlarÝ inkÝyadÝ altÝna aldÝ. Bunu mteakÝp T‟u-k-elerin kuvvetleri birden bire artmÝĢ oldu. BumÝn (han) kendi kuvvetine fazla gvenmiĢ olacak ki bu defa Juan-juan (Avar) kağanÝ Anakoay (veya Anahuan)‟Ýn kÝzÝnÝ istedi. KağanÝn buna muvafakat etmediği ve: “Siz bizm klelerimiz, demircilerimizsiniz, byle bir talepte bulunmaya nasÝl cesaret ettiniz?” szleriyle BumÝn‟Ýn isteğini reddettiği bildiriliyor.40 BumÝn bunun zerine Juan-juan (Avar) kağanÝna karĢÝ BatÝ Vey hkmdarÝ (yani in imparatoru) ile iĢbirliği yapmaya karar verdi; Trk hanÝn isteği in sarayÝnÝn siyasetine tamamiyle uygun grldğnden kÝsa bir zamanda anlaĢma hasÝl oldu. Aradaki dostluk 551 ÝlÝnda, BatÝ Vey slalesinden bir prensesin BumÝn‟a verilmesiyle sağlandÝ. Bu hadise kendi baĢÝna Trklerin artÝk ok kuvvetli bir varlÝk derecesine ykselmiĢ olduklarÝnÝ gsterir; yoksa, zayÝf bir kitlenin baĢbuğuna in imparatorunun kÝzÝnÝ vermesi ve yakÝn bir mnasebet tesis etmesi imkansÝz grlyor. Hakikaten, bu vakadan bir yÝl gemeden, Trkler, kuvvetlerini gstermekle gecikmediler: Bumin han,
82
imparator Fey-di‟nin saltanatÝnÝn ilk yazÝnda, 552 de, birinci ayda, Anakoay kağana karĢÝ isyan bayrağÝnÝ kaldÝrdÝ, ve Huayman‟Ýn kuzeyinde Juan-juanlarÝ kati bir hezimete uğrattÝ.41 Anakoay Kağan bu zillete dayanamÝyarak kendi kendini ldrd. T‟u-k-e (Trkler)ler zerindeki Juan-juan hakimiyeti bu suretle sona erdi. Anakoay kağana tabi olan kavimler ve lkeler Bumin‟Ýn eline geti. Bunu mteakÝp Trklerin reisi-kendisini kağan ilan etti ve “Ġliğ han” lakabÝnÝ aldÝ.42 Maamafih Juan-juan Devleti‟nin tasfiyesi iin Trklerin daha yÝl kadar mcadele etmeleri lazÝm geldi, Anakoay Kağan‟Ýn lmnden sonra, Juan-juan byklerinden 3000 kiĢi BatÝ Vey (in) lkesine iltica etmiĢlerdi. inliler bunlarÝ Trklere teslim etmek mecburiyetinde kaldÝlar. 553‟te ldğ anlaĢÝlan BumÝn‟Ýn halefi olan Trk kağanÝn emriyle bu kaaklar, Ģehir kapÝsÝ dibinde, kafalarÝ kesilmek zere, idam edildiler (M.S. 555) Bunu mteakÝp eski Juan-juan Devleti‟nden artÝk hibir eser kalmamÝĢ, mlteciler imha edilmiĢler, yerlerinde kalanlar yeni Trk KağanlÝğÝna bağlanmÝĢlar, boyun eğmek istemeyen ulus ve uruğlar uzak batÝ lkesine doğru kaÝp gitmiĢlerdi. Trklerle Juan-juanlar arasÝnda yapÝlan bu mcadelelerin ok Ģiddetli ve kanlÝ olduğu anlaĢÝlÝyor. Juan-juanlarÝn, Avar adÝ ile Karadeniz ve Balkan sahasÝna geldiktan sonra dahi Trklerin gazabÝnÝ zerlerine ekmiĢ olmalarÝ buna delalet eder. Trkleri, Juan-juan‟larÝn (Avar) tahakkmnden kurtarmak suretiyle, bir Trk kağanlÝğÝ (Gktrk Devleti‟ni) kuran zat, in kaynaklarÝnÝn T‟umen veya T‟u-mÝn‟Ý, Orhun YazÝtlarÝ‟nda (beng taĢlarÝnda) Bumin adÝyla zikredilmektedir. Bir Trk kaynağÝnca adÝ kaydedilen ilk Trk kağanÝ, daha doğrusu ilk Trk Ģahsiyeti, BumÝn Kağan oluyor. Ġlk Gktrk Devleti‟nin kurucusu olan bu Trk kağanÝnÝn Ģeceresi hakkÝnda Ģu malumat veriliyor: Na-tu-lu, bunun torunu - byk yabğu T‟u-u, bunun byk oğlu-T‟umen, ikinci oğlu-ġetie-mi (yazÝtlardaki Ġstemi).43 Bu suretle BumÝn Kağan‟Ýn babasÝ bir “yabğu” idi,44 yani hkmdara yakÝn bir mevki sahibiydi. BumÝn‟Ýn 535ten nceki hayatÝ ve faaliyeti hakkÝnda bizce malum kaynaklarda her hangi bir kayda rastlanmÝyor. Gktrk Devleti‟nin baĢÝ sÝfatiyle “Ġliğ” veya “Ġl” han lakabÝnÝ taĢÝyan Bumin‟Ýn 552 veya 553‟te ldğ anlaĢÝlÝyor. BumÝn‟a, Trk devletini kurmak amaciyle giriĢtiği mcadelede, biraderi Ġstemi‟nin byk yardÝmÝ dokunduğu Orhun YazÝtlarÝnda aÝka tebarz ettirilmiĢtir. in tarihinde verilen malumat da bunu teyit ediyor. Yeni kurulan Trk KağanlÝğÝnÝ bytmek ve vaktiyle Juan-juanlara tabi btn lkeleri ele geirmek iin Bumin ve Ġstemi (kağanlarÝn) doğuda ve batÝda birok sefer yaptÝklarÝ anlaĢÝlÝyorsa da, bunun tafsilatÝ bilinmemektedir. BumÝn Kağan‟Ýn Ģahsiyeti hakkÝnda ancak yaptÝğÝ byk iĢe bakarak hkm verebiliriz: KazandÝğÝ askeri muvaffakÝyetler kendisinin byk bir kumandan olduğuna delalet eder; bu bakÝmdan o, H‟yung-nularÝn byk Ģenys (kağanÝ) Mo-tun‟u (Mete) veya Atilla‟yÝ andÝrÝyor; boyunduruk altÝnda aĢÝyan Trkleri kurtararak byk bir devlet haline ykseltmesi gznnde tutulursa-BumÝn‟Ýn bir “kurtarÝcÝ” ve “Ġl kurucu” sÝfatiyle Trk tarihinin en byk simalarÝndan biri olduğunda Ģphe yoktur. “Trk” adÝnÝ taĢÝyan ilk “Trk devleti”ni kurmuĢ ve “trk” adÝnÝ dnyaya tanÝtanlarÝn birincisi olmasÝ ona tarihte ayrÝca mmtaz bir mevki veriyor. BumÝn Kağan, Orhun YazÝtlarÝ‟nÝn tabiri vehile, hakikaten “Bilge (yani hakim-sage) kağan, alp (yce) kağan” idi.
83
Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn sÝnÝrlarÝ. “Trk” uruğlarÝ ve komĢularÝ: Bumin Kağan ve Ġstemi Yabğu Gktrk Devleti‟ni kurduklarÝ zaman gerek iteki “Trk” uruğlarÝna ve gerek dÝĢtaki dĢmanlara karĢÝ savaĢmak mecburiyetinde kalmÝĢlardÝ. Kitabelerin ifade ettikleri vehile “drt bucaktaki kavimlerden, baĢlÝlarÝn baĢlarÝnÝ eğdirdi, dizlerin - dizlerini ktrd.” Bumin Kağan‟Ýn en byk yardÝmcÝsÝ olan Ġstemi Yabğu (kağan) bilhassa batÝ lkesindeki seferlerde mhim rol oynamÝĢtÝ. Neticede Kingan (KadÝrgan) dağlarÝndan Demir KapÝya (Semerkand ile Belh arasÝnda) kadar uzanan geniĢ saha Gktrk KağanlÝğÝ sÝnÝrlarÝ iine alÝndÝ. H‟yung-nularÝn parlak devirlerinde (Motun-Mete zamanÝnda) Ģeny‟lere tabi olan saha ve oğunluğu “Trk” menĢeli olan kavimler, bu suretle Bumin ve Ġstemi (kağanlar) tarafÝndan birleĢtirilmiĢ, tarihte ilk defa olmak zere “Trk” adÝnÝ taĢÝyan bir imparatorluk kurulmuĢ oldu. ġimdiye kadar “kağanlarÝ” olmayan Gktrkler bundan byle “kağanlÝ” bir budun oldular; bunun neticesi olarak Trkler Asya tarihinde en nemli askeri ve siyasi rol oynamağa baĢladÝlar. in ipek ticaret yolunun Gktrkler eline gemesi, Trk hakimiyetinin BatÝ Trkistan‟da Soğd iline kadar yayÝlmasÝ keyfiyeti, bu devrin siyasi ve ekonomik tarihi zerinde mhim tepkiler yaptÝğÝ gibi, BatÝ Trkistan‟Ýn bsbtn ve sratle TrkleĢmesinde de en mhim amil olmuĢtur. Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn merkez sahasÝ, vaktiyle H‟yung-nu Ģenylerini de ordugahlarÝ mahiyetinde olan, tken dağlarÝ evresi idi. Bunun her tarafÝnda, muhtelif adlar taĢÝyan “Trk” kavimleri bulunuyordu. KağanlÝğÝnÝn sÝnÝrlarÝ iindeki 3trk” uruğlarÝndan hangisinin doğrudan doğruya Bumin Kağan‟a ilgisi olduğu aÝka tespit edilemiyor. Orhun YazÝtlarÝndaki “Trk budun” (Trk milleti) tabirinin manasÝ vazÝh değildir. Birok uruğ (kabile) adlarÝ sayÝlmaktadÝr; maamafih “oğuz” uruğlarÝnÝn en mhim rol oynadÝklarÝ ve kağan ailesinin de buna mensup olduğu anlaĢÝlÝyor. Kitabelerde “
Oğuz”, “Dokuz Oğuz”, “TliĢ”, “TartuĢ” ve “TurgeĢ”lerden baĢka “Otuz Tatar”, “KÝrgÝz” ve “Karluk”larÝn adÝ geiyor. Doğuda Moğol menĢeli “Kitanlar” ve “Tatabiler” bulunuyordu. Byk komĢulardan, gneyde - “Tabğa” (yani in Ġmparatorluğu) ve “Tpt” (Tibet) ve batÝ-gney sÝnÝrÝnda da (Trkistan‟da) Eftalitler vardÝ. Gktrk KağanlÝğÝ kurulup, iten nispeten sağlam bir duruma gelince-dÝĢ memleketlerle siyasi ve ekonomik mnasebetleri dzenlemek zere hemen faaliyete geildiği biliniyor. Askeri aristokrasi zmresine dayanan ve her Ģeyden nce byk bir askeri kudreti temsil eden Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn i ve dÝĢ durumlarÝ haiz olduğu karaktere, iinde bulunduğu Ģart ve imkanlara gre inkiĢaf etmiĢtir. Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn “ikilik” karakteri. Bumin Kağan‟Ýn halefleri 553-581: BumÝn ve Ġstemi (kağan)lar tarafÝndan kurulan ilk Gktrk Devleti ta baĢtan ikilik karakteri taĢÝmakta idi. Biri-doğu ve kuzey Trk uruğlarÝ; diğeri-batÝ Trk uruğlarÝ. Doğu kÝsmÝnÝn baĢÝnda BumÝn Kağan durmakta, merkezi, galiba, tken (Hangay) dağÝ evresinden in seddine kadar uzanan topraklarÝ ihtiva ediyordu. BatÝ Gk-Trk ili ise, AltaylarÝn gneyinden baĢlayarak, Cungarya ve ili nehri havzasÝndan teye gidiyordu. BatÝ kÝsmÝnda, Ġli boyunda, “On ok”larÝn (On uruğun) yaĢadÝğÝ biliniyor. Bu uruğlarÝn her birinin baĢÝnda irsi bir rtbe olan “Bağatur yabğu” lakabiyle birer baĢbuğ duruyordu. Kitabelerde “kağan” diye tesmiye edilen Ġstemi on “bağatur yabğu”nun baĢÝ sÝfatiyle “yabğu” (belki de “byk yabğu”) lakabÝnÝ almÝĢtÝ. Doğu ve BatÝ Trk illeri, ok sonralarÝ Cengiz Han ve halefleri zamanÝndaki Moğol Ġmparatorluğu‟nda grlen, siyasi bir birlik teĢkil ediyordu. Bu suretle btn Trk kavimleri bir
84
siyasi teĢkilat iinde birleĢtirilmek suretiyle, tarihte ilk defa olmak zere hakiki bir “Trk Birliği” gerekleĢtirilmiĢ oldu. Fakat bu birlik bir takÝm sebepler ve bilhassa dinastik amillerin tesiriyle ancak 30 yÝl kadar devam edebilmiĢtir. M.S. XIII. yzyÝlda Moğol Ġmparatorluğu‟nda grlen siyasi dzensizlik Gktrk KağanlÝğÝ‟nda da vuku bulmuĢ, ve 582 tarihinde Gk Trk KağanlÝğÝ “Doğu” ve “BatÝ” olmak zere ikiye blnmĢtr. Bu paralanma keyfiyeti Trk kavimlerinin bir kl olarak kuvvetten dĢmelerine, ayrÝ Trk uruğlarÝ arasÝnda arkasÝ kesilmeyen mcadelelere, kanlÝ savaĢlara yol amakla - Trk tarihinde menfi tesirleri bakÝmÝndan en nemli vakalardan birini teĢkil etmektedir. Gktrk KağanlÝğÝ btnlğn muhafaza ettiği takdirde, yalnÝz Asya değil, belki de dnya tarihinin bsbtn baĢka bir istikamette geliĢmesi mmkn olduğu kuvvetle muhtemeldir. BumÝn Kağan ya 552 sonu veya 553 yÝlÝnÝn baĢlarÝnda lnce,45 kağanlÝk tahtÝna sÝrasiyle oğlu geti. in kaynaklarÝndaki kayÝtlara gre bunlarÝn adÝ: K‟o-lo (l. 553), Mu-han veya Mu-kan (553572) ve T‟o-po (572-581) idi. Bu kağan arasÝnda Mu-han‟Ýn temayz ettiği biliniyor. Byk bir asker olduğu anlaĢÝlan bu kağan amcasÝ Ġstemi Yabğu ile, BatÝ Trkistan‟da, Eftalitlere karĢÝ, 563-567 yÝllarÝnda yapÝlan sefere iĢtirak etti. Gktrklerle, Ġran‟da hakimiyet sren Sasaniler arasÝnda akdedilen uzlaĢma mucibince, Eftalitler hem kuzeyden (Trkler), hem gneyden (ĠranlÝlar) hcuma maruz kaldÝlar; bunun neticesi Eftalitlerin imhasÝ oldu. Maverannehir‟deki Soğdlar da Trk kağanÝnÝn hakimiyetini tanÝmak mecburiyetinde kaldÝlar. Mu-han‟Ýn lmnden sonra tahta T‟o-po gemiĢ ve 581 yÝlÝna kadar Gktrk Devleti‟ni idare etmiĢtir. T‟o-po byk Gktrk KağanlÝğÝnÝn son kağanÝdÝr. Ondan sonra Trk birliği yÝkÝlmÝĢ, kağanlÝk “BatÝ” ve “Doğu” olmak zere ikiye blnmĢtr. III. Birinci Doğu Gktrk KağanlÝğÝ (582-630) ġapolyo (Asparuh?) Kağan (581-587): Daha BumÝn Kağan zamanÝnda Gktrk Devletinin ikilik karakterini taĢÝmasÝna bakmaksÝzÝn, Bumin‟Ýn lmnden sonra bu birlik Ġstemi Yabğu tarafÝndan devam ettirilmek istenmiĢti. BatÝ illerinin baĢÝ olan Ġstemi Yabğu, kudreti ve Ģahsi otoritesi sebebiyle 576‟da vuku bulan lmne kadar, eski durumu muhafaza etmiĢti. BumÝn‟Ýn oğullarÝ olan kağan zamanÝnda doğu ve batÝ illeri arasÝnda her hangi bir anlaĢmazlÝk olduğu bilinmiyor. Fakat Muhan‟Ýn lmnden
sonra
ihtilaf
patlak
verdi.
AnlaĢmazlÝğÝn
zuhuru
ve
Gktrk
KağanlÝğÝ‟nÝn
paralanmasÝnda, i sebeplerle birlikte, in siyasetinin, yani dÝĢ tesirlerin bilhassa byk rol oynadÝğÝnÝ ileride greceğiz. T‟o-po Kağan‟Ýn lmnden sonra tahta kimin gemesi gerektiği meselesi Doğu ilinde karÝĢÝklÝk ÝkmasÝna sebep oldu. BumÝn‟in oğullarÝndan her nn de tahtÝ iĢgal etmiĢ olmalarÝ, kağanÝn her oğluna da tahta hak kazandÝrmÝĢ gibiydi. Neticede tiginler (prensler) arasÝnda mcadele patlak verdi. Bu hususta Ģu tafsilat naklediliyor: T‟o-po Kağan‟Ýn lm zerine Trk bykleri Mu-han‟Ýn oğlu Talopi-en‟i tahta Ýkarmak istemiĢlerdi; fakat bu prensin annesi kibar menĢeli olmadÝğÝndan halkÝn, (yani muarÝz partinin) itirazÝnÝ mucib oldu. Kağan oğullarÝndan An-lo‟nun annesi asil bir aileye mensubtu; bu yzden Trk budununun ona karĢÝ hrmeti fazla idi. HanoğullarÝndan ġe-to (ġepolyo veya Asparuh?) byklere hitaben dedi ki: “Eğer An-lo‟yu tahta Ýkaracak olursanÝz, biraderimle birlikte ona itaat ederiz; Ģayet Talopien‟i seecek olursanÝz, kÝlÝcÝmÝ ve mÝzrağÝmÝ elimde tutarak, ilin sÝnÝrlarÝnÝ
85
muhafaza ve mdafaa edeceğim.”46 ġe-tu (ġapolyo) uzun boylu ve cesur bir adam olduğundan, Trk bykleri onun sznden ÝkmadÝlar ve T‟o-po kağana halef olarak An-lo‟yu tanÝdÝlar. Fakat, Talopien tahta ÝkamayÝnca, yeni kağana yrekten bağlanmadÝ; her gn adam gndererek kağana hakaret eder oldu; An-lo da bunlara dayanamÝyarak tahtÝnÝ ġe-to‟ya (ġapolyo) bÝraktÝ. Ġlin bykleri bir yerde toplanÝp danÝĢtÝlar ve: “Drt hanoğullarÝ arasÝnda ġe-tu en bilgilisidir” dediler ve kendisini “Ġ-li-kiu-liu ġe-mo-ho ġi-po-lo han”47 (illiki Ģemoho) ĠĢbara (Asparuh?) lakabiyle tahta ÝkardÝlar; bunu mteakÝp ona ġapolyo) (Asparuh? ĠĢbara?) dendi. Yeni han ordugahÝnÝ Tu-kin (tken) dağÝ evresinde kurdu. in kaynağÝndan nakledilen bu para o devirdeki han (kağan) seiminde tiginlerin kibar anneden neĢet etmesini Ģart koĢtuğu gibi, il byklerinin han seimindeki rollerini de aksettirmektedir. ġapolyo Kağan in imparatoru ile iyi geinmek siyasetini takibetmiĢ ve Bumin Kağan‟Ý takliden, e-u ailesinden bir in prensesi ile evlenmiĢti. inlilerin Gktrk KağanlÝğÝ ile yakÝndan ilgilendikleri de biliniyor. Prensesi Trk kağanÝna gtrmek iin gnderilen in elisi nazÝr angsun-ing, Gktrk ilinin i durumunu, kağanÝn kardeĢlerini ve byklerin birbirlerine olan mnasebetlerini yakÝndan tetkike imkan bulmuĢtu. in elisi ġapolyo Kağan ile kk biraderi u-lo-heu‟nin birbirlerine karĢÝ besledikleri hisleri ğrenmek fÝrsatÝnÝ dahi elde etmiĢti. Tam bu sÝralarda in‟de e-u hanedanÝ devrilmiĢ ve Suy Slalesi tahta gemiĢti (581-611); bu yeni slalenin ilk imparatoru Kao-tsu idi. Trk kağanÝ e-u ailesine akraba olmasÝ dolayÝsiyle, guya, meĢru hkmdarÝn haklarÝnÝ mdafaa maksadiyle silaha sarÝldÝ. Ġmparator Kao-tsu da bu durum karĢÝsÝnda ne yapacağÝnÝ bilemedi. Fakat nazÝr ang-sung-ing, tavsiyeleriyle imparatorun, yardÝmÝna yetiĢti. in nazÝrÝna gre: Ġmparatorun, Trklerin kendi aralarÝnda mevcut olan rekabeti gizlice krklemesi icabediyordu. NazÝr bu maksatla imparator Kao-tsu‟ya, tavsiyelerini bir rapor halinde takdim etti. ang-sun-ing‟in raporu, inlilerin Trk politikasÝ (581): in Ġmparatorluğunun Trklere karĢÝ takibettiği “divide et imprea” (ayÝr ve hkmet) siyasetinin ana hatlarÝnÝ ihtiva eden nazÝr ang-suning‟in meĢhur raporunu naklediyoruz: “(in Ġmparatorluğu‟nda) i karÝĢÝklÝklar son raddesini bulunca, muhakkak asayiĢe doğru gidileceği hakkÝndaki szleri duydum. ĠĢte bunun iindir ki yksek Gk (tanrÝ kendi gizli niyetlerini belli eder ve aziz zata da (yani imparatora) bunlarÝ gerekleĢtirmeğe imkan verir. Yz hkmdarÝn halefi olan haĢmetli imparatorumuzun bin yÝldan beri niĢan-Ý mahsusla tefrik edilen bir devirde tahta ÝktÝklarÝnÝ, tevazu ile zannediyorum. inliler sakin dursalar dahi, barbarlar (yani Trkler) bize dĢman kalacaklardÝr. OnlarÝ tedib iin askeri kuvvetlerin teĢkiline durum elveriĢli değildir. Eğer barbarlar rahat bÝrakÝlacak olurlarsa-onlar bize karĢÝ hcuma geeceklerdir. ĠĢte bundan dolayÝdÝr ki (barbarlarÝ) tedricen def etmek iin gizli vasÝtalara baĢvurmak lazÝmgeliyor. Eğer bu proje suya dĢerse-ahalinin (inliler) skuneti bozulacaktÝr. Fakat (bu proje) gerekleĢtirildiği ve baĢarÝ ile sona erdirildiği takdirde, (bizden sonra gelecek) on bin neslin saadeti teminat altÝna alÝnmÝĢ olur. Milletimizin saadet veya felaketinin ne gibi olaylara bağlÝ olduğunu tafsilatla, tevazu dahilinde, Size arzetmek isterim.
86
Ġmparator e-u‟nun saltanatÝnÝn sonunda memleket dÝĢÝna byk eli sÝfatiyle gnderilmek Ģerefine nail olmuĢtum: H‟yung-nularÝn (yani Trklerin) birbirleri ile mnasebetleri bence mkemmel bir Ģekilde bellidir. ġe-tu (ġapolyo) karĢÝsÝnda T‟u-kien-ku (Ġstemi Yabğu‟nun oğlu) byk bir kuvvete maliktir; fakat o, menĢei icabÝ ġe-tu‟dan aĢağÝ bir mevkide bulunuyor. DÝĢ grnĢte onlar hep beraber gibi iseler de, iten birbirlerine karĢÝ dĢmanlÝk hissi beslerler; bu dĢmanlÝk artÝk aĢikar olmağa baĢlamÝĢtÝr. Eğer onlarÝn ihtiraslarÝ krklenirse-harbe tutuĢmakta gecikmeyeceklerdir. Diğer yandan, ġe-tu‟nun kk biraderi u-lo‟heu ok kurnaz bir kimsedir, fakat kuvveti azdÝr; kendisi mahirane bir Ģekilde halkÝn sempatisini kazanmÝĢtÝr: Ġl byklerinin ona karĢÝ tevecchleri vardÝr. bundan tr ġe-tu kendisini sevmez ve bu yzden (yani halkÝn biraderini sevdiğinden) zlr. ġe-tu gizli hislerini saklar, fakat znt ve korku iinde yaĢar. A-po (Talopien-Muhan‟Ýn oğlu) sebatkar değildir ve kararsÝzdÝr; o, ġe-tu‟dan ok korkar ve onun sevk ve idaresine tabidir; nk A-po her zaman iin kuvvetliye tabidir ve muayyen bir karar sahibi değildir. (Trk ilinde durum byle olunca) Ģimdi bunlarla (yani ġapolyo‟nun yeğenleri ve amcalarÝ ile) uzaktan bağ tesis etmeli ve (ġapolyo‟ya karĢÝ) yakÝndan hcum yapÝlmalÝdÝr. Kuvvetliler arasÝnda ayrÝlÝk tohumu ekmeli ve zayÝf olanlar (kuvvetliye karĢÝ) birleĢtirilmelidir. Tien-kiu‟ye (Tardu) bir eli gnderip onu Apo-han ile birleĢmeğe teĢvik edilmelidir. Bu gerekleĢtiği takdirde ġe-tu (ġapolyo) kuvvetlerinin (hcum) yolunu değiĢtirmek ve sağ yandaki (yani in‟in batÝsÝndaki) memleketlerini korumak zorunda kalacaktÝr. Sonra, u-lo-heu‟yu (ġapolyo‟nun kk biraderi) Hi ve Silerle (doğu ve kuzeyde yaĢayan barbarlar) birleĢtirmek mmkn olursa, ġe-tu askeri kuvvetlerini blecek ve soldaki (yani in‟in doğusundaki) memleketleri korumak iin o tarafa dnecektir. Btn bunlar olduğu takdirde-ġbheler ve mnaferetler birbirini takibedecek, birbirlerine karĢÝ derin husumet hisleri taĢÝyan adamlar (yani Trk prensleri) birbirlerinden ayrÝlacaklar ve ebediyen birleĢemiyeceklerdir. On yÝllÝk bir zaman sonunda, bylece zuhura gelen ufak bir ihtilaftan istifade ile, barbarlara (Trklere) hcum edilirse, ilk darbede onlarÝn kudretini imha etmek mmkn olacaktÝr.”48 NazÝr ang-sun-ing‟in tavsiyeleri imparator Kao-tsu tarafÝndan memnuniyetle tasvib edilmiĢ ve bu rapor, in hkmetince Trklere karĢÝ takibedilecek siyasetin esasÝnÝ teĢkil etmiĢtir. “Bir barbar kavme karĢÝ diğer birini koymak” suretiyle imparatorluğu korumasÝnÝ ok iyi bilen BizanslÝlar gibi, inlilerin de bu hususta stad(!) olduklarÝ, Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn sonraki tarihinden ve in-Trk mnasebetlerinden aÝka grlmektedir. inlilerin Trklerin ArasÝnÝ Amağa Muvaffak OlmalarÝ: Ġmparator Kao-tsu, nazÝr ang-sun-ing vasÝtasiyle Gktrk ilinin siyasi durumu, etnik vaziyeti ve topografyasÝ hakkÝnda esaslÝ bilgi elde ettikten sonra, tavsiye edilen prensiplerin tatbikine giriĢti. Byk mirahurunu BatÝ Trkleri yabğusu olan Tien-kiu‟ye (Tardu) gnderdi; in elisi, Trk yabgusuna imparatorun kendisine karĢÝ ayrÝ bir iltifat niĢanesi olmak zere “kurt baĢlÝ” bir bayrak getirmiĢti. Bununla, Tardu‟nun “kağanlÝğÝ” in sarayÝnca da tanÝnmÝĢ oluyordu. Bu suretle ġapolyo ile Tardu arasÝna nifak da sokulmuĢ oluyordu. in imparatoru, Hi ve Si‟lerden baĢka Kitanlara da ipek ve altÝn olmak zere hediyeler gnderdi. ang-sun-ing ġapolyo‟nun biraderi u-lo-heu ile de buluĢtu ve bu prensi gayet kurnazca in‟e tabi olmağa sevketti. Bir taraftan in iin byk bir tehlike teĢkil eden ġapolyo ile BatÝ Trklerinin baĢÝ olan
87
Tardu (kağan), ve diğer yandan Doğu ili kağanÝ (ġapolyo) ile z kardeĢi arasÝna nifak sokulmuĢ oldu. Gizli ve kurnazca yapÝlan in politikasÝ, bu suretle, ilk msbet neticeyi elde etmiĢ ve in iin byk bir tehlike teĢkil eden byk Trk Devletinin birliğini paralamak ve Trkleri kuvvetten dĢrmek iin lazÝmgelen tedbirleri hazÝrlamÝĢ bulunuyordu. ġapolyo‟nun in Seferleri: in‟in ġapolyo‟ya karĢÝ evirdiği entrikalar gizli kalmamÝĢ ve Gktrk KağanlÝğÝ ile in arasÝnÝn gittike aÝlmasÝna sebep olmuĢtu. ġapolyo‟nun in‟e karĢÝ sefer amasÝ iin meĢru bir sebep te mevcuttu: Trk kağanÝnÝn kaynatasÝ olan imparator Ģimdiki imparator Kao-tsu tarafÝndan tahtÝndan indirilmiĢti; ġapolyo bunun cn almak maksadiyle harekete geebilirdi. Nitekim kağanÝn hatunu, inli prenses, kocasÝnÝ bu yolda durmadan teĢvik etmekte idi. ġapolyo, gerek siyasi emeller, gerek hatunun tesiriyle,49 in‟e karĢÝ harbe baĢladÝ. Ġlk seferin 582‟de aÝldÝğÝnÝ ğreniyoruz. Trkler eupan mahallinde inlilere hcum edince, in kuvvetleri ekildiler; bu mnasebetle Trklerle inliler arasÝnda arkasÝ kesilmeden gn (ve gece) savaĢlarÝn yapÝldÝğÝ anlatÝlÝyor. arpÝĢmalar esnasÝnda inlilerin on bin l ve yaralÝ verdiklerini de ğreniyoruz. Trklere gelince, savaĢ sahasÝndan ekilmelerinden nce llerini yaktÝklarÝ haber veriliyor. ġapolyo tarafÝndan in‟e karĢÝ yapÝlan ikinci sefer 583 yÝlÝnda icra olundu. O yÝldaki olaylar mnasebetiyle, Suy slalesi salnamelerindeki bir kayÝtta Ġmparator Kao-tsu‟nun ağzÝndan “Trklerin gzetme kuleleri muhafÝzlarÝnÝ zorla kaldÝrdÝklarÝ, Ģehir ve ky ahalisini katliam ettikleri, bu gibi ahvalin tekrarlanmadÝğÝ hibir sene olmadÝğÝ” kabilinden szler nakledildiği de yazÝlÝdÝr. Ġmparatorun bu szlerinin o sÝralardaki Trk hcumlarÝnÝn Ģiddet ve sÝklÝğÝnÝ gstermeğe kafidir. Doğu Trk ilinde zuhura gelen bazÝ nahoĢ Ģeyler, umumi durumun ġapolyo aleyhine geliĢmesine yol atÝ. Bunlardan biri, o sÝralarda Trk ilinde byk bir kÝtlÝk ve alÝğÝn baĢ gstermesi idi; bundan baĢka Ģiddetli bir taun hastalÝğÝ salgÝnÝ da baĢladÝ. KÝtlÝğÝn derecesi o kadar bykt, ki halk kemikleri ğtp yemek mecburiyetinde kaldÝ. Bu felaketli durum karĢÝsÝnda halk yiyeceği bol olan yerlere g etmeğe koyuldu. Her halde inlilerin teĢvikiyle olacak ki Trk uruğlarÝndan bazÝlarÝ in lkesine gittiler ve in hakimiyeti altÝna girdiler. Btn bunlarÝn neticesi ġapolyo‟nun idaresindeki Gktrk Devleti‟nin kudret ve kuvvetinden epeyi kaybetmesine sebebiyet vermiĢtir. Gktrk Tiginleri ArasÝnda Mcadele. in ile Dostluk Tesisi Mecburiyeti: Bu defa ġapolyo‟nun idare ettiği lkenin iinde mcadele patlak verdi. Bu hususta in kaynaklarÝnda tafsilatlÝ malumat verilmektedir. Mcadele ġapolyo ile Mu-han‟Ýn oğlu Apo-han arasÝnda cereyan etmiĢtir. ġapolyo, sert ve zalim ruhlu oluĢundan tr Apo-han‟Ý sevmezmiĢ; bundan tr kağan, Apo-han‟Ýn ilini-ulusunu ani bir baskÝnla dağÝtmÝĢ, prensin annesini ldrtmĢt. Apo-han bunun zerine batÝya, ġapolyo‟nun amacasÝ olan Tatcu (Tardu) katÝna sÝğÝnmÝĢtÝ. Bunu mteakip ġapolyo ile Apo-han arasÝnda arpÝĢmalar cereyan ettiği bildiriliyor. O sÝralarda ġapolyo‟nun yeğeni TÝkÝnca‟nÝn da isyan ÝkardÝğÝnÝ ğreniyoruz.
88
Bu mcadeleler sonunda Trk ili artÝk siyasi bir birlik olmaktan ÝkmÝĢtÝ. inlilerin teĢvikiyle krklenen bu i mcadelede bilhassa ayrÝ Trk han oğullarÝnÝn ihtiraslarÝ kamÝlanmÝĢ, Trk illeri ve uruğlarÝ, muhteris beyler arkasÝnda, birbirleriyle kanlÝ savaĢlara tutuĢmuĢlardÝ. Neticede BumÝn Kağan ve Ġstemi Kabğu tarafÝndan kurulan Gktrk KağanlÝğÝ birliğini kaybetti, “Doğu” ve “BatÝ” olmak zere iki paraya blnd (M.S. 582‟de). ġapolyo‟nun yakÝn akrabalarÝ isyan Ýkarmaktan geri durmadÝlar. Bu durum karĢÝsÝnda Doğu Gktrk Devleti bsbtn kuvvetten dĢt. Bunun zerine ġapolyo in‟e karĢÝ Ģimdiye kadar takib ettiği siyasetini değiĢtirmek mecburiyetinde kaldÝ.50 Eski dĢmanlÝk yerine bu defa dosta bir siyaset takibedilecekti. Bunun icabÝ olarak ġapolyo Kağan in imparatoruna gayet dostane bir dilde yazÝlmÝĢ nameler gndermeğe baĢladÝ.51 Bunlardan bazÝlarÝ nakledilmiĢtir. Bu namelerin birinden Gktrk KağanlÝğÝ diplomatik vesikalarÝnda “on iki hayvanlÝ” takvime gre tarih atÝldÝğÝ dahi anlaĢÝlmaktadÝr. Trk kağanÝn samimi szleri ve dileklerinin karĢÝlÝğÝ olarak, in imparatoru da gayet nazik bir cevap yazmÝĢ ve kağanÝn hatunu in prensesini ziyaret maksadiyle Trk iline bir eli heyeti gndermiĢti. Maamafih aradaki mnasebetlerin ancak zahiren dzeldiği grlyor; ġapolyo‟nun gelen in elisine fena muamelede bulunduğu bunu gsterir. Bir mddet sonra aradaki anlaĢmazlÝk- ta giderilmiĢ ve Trk kağanÝ iin imparatoruna saygÝ dolu bir name ile karĢÝlÝk vermiĢti. in elisinin kabulne ait notlarÝndan, Trk kağanÝnÝn karÝsÝ in prensesinin “hatun” lkabÝnÝ taĢÝdÝğÝnÝ da ğreniyoruz. ġapolyo ile in imparatoru arasÝnda dosta mnasebetler tesis edilmekle beramer, inlilerin el altÝndan BatÝ ili Trklerini Doğu Gktrk iline karĢÝ kÝĢkÝrttÝklarÝ biliniyor. Bunun icabÝ olarak BatÝ Trkleri kağanÝ Tardu, ġapolyo‟ya karĢÝ harekete geti. Yine inlilerin teĢviki zerine Kitaplar da silaha sarÝldÝlar. ġapolyo bu durum karĢÝsÝnda in sarayÝna mracaat ederek, Gobi lnn gneyindeki Petao vadisinde bir mddet kalmak iin izin istedi; inliler buna muvafakat cevabÝnÝ verdiler. Doğu Trk ili kağanÝ, o sÝralarda BatÝ Trk iline bulunan (daha doğrusu o taraflara kaan) Apohan‟a karĢÝ bir sefer amÝĢtÝ. Bu seferde Apo Han yenilmiĢ ve esir edilmiĢti. Fakat tam bu esnada ġapolyo‟nun muhafÝzsÝz kalan ordugahÝ A-pa adÝnÝ taĢÝyan bir kavim tarafÝndan baskÝna uğrayarak, kağanÝn hatunu ve ocuklarÝ esir edilmiĢlerdi. Oraya yakÝn bulunan in kuvvetleri yetiĢip, Trk kağanÝnÝ hatunu ve ocuklarÝnÝ kurtardÝlar ve sahibine yolladÝlar; inlilerin bu hareketleriyle Trk kağanÝnÝ kendilerine medyun bÝrakmak istedikleri anlaĢÝlÝyor. Kağan bunun karĢÝlÝğÝ olmak zere, Gobi lnn Trk ili ile in arasÝnda sÝnÝr olarak kabul etti; ayrÝca, imparatoru ven szlerle dolu bir name de
yolladÝ. ġapolyo‟nun namesinde Ģyle bir cmlenin bulunduğu da bildirilmektedir:
“Gkyzndeki iki gneĢ olmadÝğÝ gibi, fikirime gre yer yznde de iki imparator olmamalÝdÝr.” Bu szler bir bakÝmdan, fakat tamamÝyla baĢka Ģartlar iinde, Timur‟un YÝldÝrÝm Beyadiz‟e sylediği rivayet edilen bir fÝkrayÝ hatÝrlatmaktadÝr ġapolyo, in imparatoruna tanzimatÝnÝ bildirmek iin, yedinci oğlu olan Kho-han-in‟i gnderdiğini de
89
mektubunda yazmÝĢtÝ. Ġmparatordan gelen cevapta, kağanÝn hatununa ve oğluna yksek (in) rtbeleri verildiği bildirildi. Doğu Trk kağanÝnÝn bundan fevkalede memnun kaldÝğÝ ve imparatora “her yÝl vergi ve hediyeler gnderdiği” in kaynaklarÝnca tespit edilmiĢtir. ġapolyo‟nun ordugahÝ basÝlarak karÝsÝ ve ocuklarÝ esir edilince, bunlarÝn inlilerin yardÝmÝyla kurtarÝlmasÝnÝ mteakip, Doğu Trk KağanlÝğÝ ile in arasÝnda hakikaten iyi mnasebetlerin tesis edildiğini gryoruz. inliler de artÝk ġapolyo‟nun daha fazla kuvvetten dĢmesini arzu etmiyorlardÝ; nk tam o sarÝlarda, vaktiyle in sarayÝ tarafÝndan teĢvik grmĢ olan BatÝ ili kağanÝ Tardu, bu defa inlilere karĢÝ kafa tutmağa baĢlamÝĢtÝ. SÝrasÝna gre bir Trk kavmini diğerine karĢÝ koymak siyasetini tatbik etmekte olan in Hkmeti, Tardu‟nun fazla kuvvetlenmesini kendisi iin zararlÝ telakki ettiğinden, ġapolyo ile dosta mnasebetleri devam ettirmeyi uygun bulmakta idi. ġapolyo‟nun 587 yÝlÝnda ldğn ğreniyoruz. Bu mnasebetle in kaynağÝnda Ģu malumat veriliyor: Khay-hoang devrinin yedinci yÝlÝ ilk ayÝnda (587) ġapolyo Kağan, memleketi mahsulatÝndan vergi takdimi iin imparatora oğlunu gndermiĢti. Kağan bu mnasebetle, Heng-eu ve Tay-eu mÝntÝkalarÝ arasÝnda avlanmak msaadesini de istemiĢti. Ġmparator, kağanÝn bu ricasÝnÝ kabul etti. ġapolyo burada avlanÝrken bir gnde on geyik vurdu ve kuyruklarÝ ile dillerini52 imparatora hediye olarak yollandÝ. Kağan, Tse-ho askeri evresine dndğ zaman adÝrÝnÝ yÝkÝlmÝĢ buldu ve bundan tr fevkalede mteessir oldu. Bu vaka zerinden bir ay sonra ġapolya Kağan‟Ýn ldğ bilinmektedir. ġapolyo‟nun halefleri: ġapolyo Kağan‟Ýn vasiyetnamesi mucibince, kağanÝn kk biraderi ulo-heu‟nun tahta ÝkmasÝ icabediyordu. ġapolyo‟nun z oğlu Yong-yu-liu anadan doğma nazik ve nahif yapÝlÝ olduğundan, babasÝ tarafÝndan tahta layÝk grlmediği anlaĢÝlÝyor. Halbuki, u-lo-heu bu prensin meĢru hakkÝnÝ iğnemek istememiĢ ve tahta ÝkmasÝ iin beĢ altÝ defa Ýsrar etmiĢ ise de bunda muvaffak olamamÝĢtÝ. Yongu-yu-liu‟nun kat‟i reddi zerine o-lo-heu kağanlÝğÝ kabul ve “ġehuhan” lakabÝyla tahta ÝktÝ. ġehu Han‟Ýn gayet cesur bir asker ve mahir bir diplomat hkmdar olduğunu ğreniyoruz. Kendisinin Ģekil ve Ģemayiline ait Ģu teferruat verilmektedir: Uzun teneli, arkasÝ biraz kamburumsu, seyrek kaĢlÝ ve parlak gzleri olan bir adamdÝ. ġehu Han‟Ýn, BatÝ Trk ilinde bulunan Talopien (Apo Han) ile harbettiği, onu esir aldÝğÝ ve hatta ldrmek istediği bildiriliyor. Fakat in hkmeti Trk ilindeki karÝĢÝklÝklarÝn devamÝnÝ istediğinden, buna muvafakat etmedi. ġehu Han, bir mddet sonra, BatÝda yaptÝğÝ bir harbde okla yaralanÝp lmĢtr. ġehu Han‟dan sonra Doğu Gktrk kağanlÝğÝ tahtÝna ġapolyon‟un oğlu Yong-yu-liu geti. Onun zamanÝnda Doğu Trk ili ile in arasÝnadi dostane iliĢkiler devam ettirildi. Trk beyleri 593 yÝlÝnda in imparatoruna eliler gndererek “in sÝnÝrÝ boyunca, in ile ticaret yapabilmek iin pazar yerlerinin tayin edilmesi msaadesini” istediler. Trklerin, ok eskiden olduğu gibi in ile ticarete byk ehemmiyet atfettikleri bu kayÝttan anlaĢÝlmaktdÝr.
90
Tulan (Tuh) Han ve Trk ilinden ayrÝlÝğÝn baĢlangÝcÝ: ġapolyo‟nun oğlu olup, nce Sen-han adÝnÝ taĢÝyan, tahta geince “Tulan” (TulÝ) lakabÝnÝ aldÝğÝ bilinen bu hkmdar, galiba, Doğu Trklerinden ancak bazÝ uluslarÝn hanÝ idi. Tulan Han‟Ýn, Yong-yu-liu Kağan‟Ýndan ayrÝ dĢtğ ve baĢka bin mÝntÝkada hakimiyet srdğ anlaĢÝlmaktadÝr. Tulan Han, BatÝ Trk kağanÝ Tardu ile savaĢa tutuĢunca, inliler araya girmiĢler ve her iki ordunun kendi memleketlerine dnp gitmesini sağlamÝĢlardÝ. in sarayÝnÝn, siyasi hesaplara dayanarak Tulan hanÝ iltizam ettiğine bakÝlÝrsa Doğu Trk ilinin asÝl kağanÝ olan Yong-yu-liu ile in arasÝnda anlaĢmazlÝk hkm srdğne hkmedilebilir ki, Ģimdi nakledeceğimiz vaka bunu gstermektedir. Yong-yu-liu Kağan, eski Trk geleneceği mucibince inli bir prensesle evlenmek istemiĢ ve bu hususta in sarayÝna mracaatla imparatordan muvafakat cevabÝnÝ almÝĢtÝ. Fakat ihtiyar tilki-nazÝr ang-sung-ing imparatorunun verdiği sz bozdurmuĢtu; nk “Yong-yu-liu kağan, inlilerden yardÝm gren Trklerin dĢmanÝ” idi. Buna mukabil Tulan Han‟Ýn inli bir prenses gndermiĢti. Bir mddet sonra Tulan Han‟Ýn ordugahÝnÝ tken civarÝnda kurduğunu ğreniyoruz; bunu yapmakla z Trk yurduna varis olduğunu gstermek istediği anlaĢÝlÝyor. Kendisine in hkmetinin her hususta yardÝmda bulunmasÝ, Yong-yu-liu Kağan‟Ýn kuvvetten dĢmesini inta etti. KağanÝn in‟e karĢÝ harekete gemesi zerine, imparator bu defa Tulan Han‟Ý bsbtn ykseltti, ona ve mahiyeti, pek iyi anlaĢÝlmayan “Ki-jin-han” (Kii Han, yani Kk Han?) lakabÝnÝ verdi bununla da yetinilmeyerek, Tulan Han‟a ili-ulusu ile yerleĢmesi iin Ta-li adÝyla bir Ģehrin inliler tarafÝndan tesis edildiğini ğreniyoruz. Tulan Han‟Ýn 599‟da bsbtn in tabiiyyetine girdiği anlaĢÝlÝyor. Bir Trk hanÝnÝn bu hareketi btn Trk ilinde, btn Trk uruğlarÝ arasÝnda ok fena karĢÝlanmÝĢtÝ. Doğu ve BatÝ kağanlarÝ Tulan Han‟Ýn bu hareketinde dolayÝ kÝzarak onu cezalandÝrmak maksadÝyla sefer atÝlar. Ani bir baskÝnla Tulan (TulÝ) Han‟Ý ordugahÝ periĢan edildi; hanÝn biraderleri, oğullarÝ ve yeğenleri ldrldler. Tulan Han ise, ancak beĢ atlÝnÝn refaketinde in‟e kaÝp kurtulabildi. Ġmparator Tulan (TulÝ) Han‟Ý elinden tuttu, tekrar ykseltti, ilini-ulusunu toplamaya yardÝm etti; kendisine “zekasÝ, aklÝ ve tedbiri sağlam olan han” manasÝna gelen “Ġ-li-in-teu-kimin-han”53 [Ġli Ýn (hakiki) trkml (?) han]
lakabÝ
verildi.
Bundan sonra in kaynaklarÝnda Tulan Han hep “Kimin Han” adÝyla zikredilmektedir. Kendisinin ok gemeden yanÝndaki askerleri tarafÝndan ldrldğn ğreniyoruz. HanÝn, yabancÝ bir devletin hizmetine girmesinin uruğdaĢlarÝ tarafÝndan hoĢ grlmediğini, onun bu akibeti gstermektedir. Bu sÝralarda Gktrk ilindeki durum ok karÝĢmÝĢtÝ. Tulan Han sonraki (lakabÝyla “Kimin Han”) sahneden ekilince, Ta-teu adlÝ bir hanoğlunun tahta ÝktÝğÝ anlaĢÝlÝyor. Bu zatÝn “Pu-kia” Han54 lakabÝnÝ
taĢÝdÝğÝ
biliniyor.
Pukia
Han‟Ýn
inlilere
amansÝz
bir
dĢman
olduğu
bilhassa
kaydedilmektedir. Trklerle in arasÝnda cereyan eden savaĢlar esnasÝnda, inlilerin, Pu-kia hana ait eĢme ve kuyularÝ zehirlemek gibi, gayret barbarca bir usul kullandÝklarÝ da biliniyor.55 Bu sÝralarda Yong-yu-liu Kağan‟Ýn ldğ, yerine de “Ki-min” lakabÝyla ikinci bir kağanÝn tahta getiğini in kaynaklarÝ kaydederler. Bu zatÝn kim olduğu kat‟i olarak tespit edilemiyorsa da, in‟e iltica eden ġapolyo‟nun kk oğlu Tu-so-lu olmasÝ muhtemeldir. Ki-min Han‟Ýn, “keeden adÝrlar yerine evler yaptÝrmayÝ” ve “in sÝnÝrlarÝna yakÝn bir Ģehir kurmayÝ tasarladÝğÝ” bilindiğine gre, byle
91
bir hareket bazÝ Trk uruğlarÝnÝn gebeliği bÝrakÝp yerleĢik hayata gemekte olduklarÝna delalet eder. Ki-min Kağan 608 tarihinde hastalanarak lmĢ, yerine de “ġi-pi” han lakabÝyla ve in imparatorunun tasvibiyle oğlu To-ki-Ģi gemiĢtir. Doğu Trk KağanlÝğÝ‟nÝn Yeniden Kuvvetlenmesi: ġipi han, babasÝnÝn hilafÝna olarak in‟e karĢÝ tamamÝyla mstakil ve hatta dĢmanca siyaset takib etmekten ekinmedi. 615 yÝlÝnda Trkler ani bir baskÝnla in imparatorunu ele geirmek teĢebbsnde bile bulundular; fakat kağanÝn karÝsÝ olan inli prensesin gizlice haber vermesi zerine imparatorun yakalanmaktan kurtulduğu anlaĢÝlÝyor. ġipi Han‟Ýn in Ģehirlerine hcm ettiği, in lkesine akÝnlar yaptÝğÝ bildirilmektedir. Bu Trk kağanÝnÝn ok enerjik bir kiĢi olduğu faaliyetinden anlÝĢÝlÝyor. Tam o sÝralarda in‟de i mcadelenin patlak vermiĢ olmasÝ (605-616) ġipi‟nin iĢini kolaylaĢtÝrmÝĢtÝ. Bundan faydalanan Doğu ili Trkleri kendilerini in nfusundan kurtarmakla kalmamÝĢlar, in‟e karĢÝ stn bir durum sağlamağa dahi muvaffak olmuĢlardÝ. Bu suretle Doğu Gktrk KağanlÝğÝ yeniden parlamÝĢ ve eski kudretini bulur gibi olmuĢtu. inlilerden birok devlet adamÝnÝn Trk kağanÝ hizmetine girmesi, doğudaki bazÝ “barbar” kavimlerin de Trk hakimiyetini tanÝmalarÝ buna delalet eder; “barbar”; kavimlerin, MoğollarÝn cedleri sayÝlan “ġey-ve”ler ve “Tu-ku-hoen”ler olduğu biliniyor. Kao-ang (Uygurlar)larÝn da ġipi Kağan‟Ý tanÝdÝklarÝnÝ ğreniyoruz. Doğu Trk KağanlÝğÝ‟nÝn yeniden kuvvetlendiği “ġipi Han‟Ýn emrindeki okularÝn miktarÝnÝn bir milyon kiĢiyi bulduğu” kaydÝndan aÝka anlaĢÝldÝğÝ gibi, in kaynaklarÝnÝn “barbarlar (yani) Trkler eski zamanlardan beri bu kadar kuvvet ve kudret sahibi olmamÝĢlardÝ” tarzÝndaki kayÝtlarÝyla da teyid edilmektedir. in imparatoru bu durum karĢÝsÝnda Trk kağanÝ ile iyi geinmek siyasetini takipten baĢka bir are bulamadÝ; inliler hatta Doğu Trk Devleti ile bir ittifak akdine talib oldular; arada elilerin gidip geldiği biliniyor. ġipi Kağan tarafÝndan “tele” lakabÝnÝ taĢÝyan bir Trk byğ in‟e eli olarak gnderilmiĢti; kağanÝn bu mnasebetle imparatora “iki bin at ve beĢyz asker” yolladÝğÝnÝ da ğreniyoruz; bununla, her halde, kağan tarafÝndan in‟e yapÝlan askeri yardÝm kasdedilmiĢ olmalÝdÝr. 618 yÝlÝ kayÝtlarÝ arasÝnda ġipi Kağan‟Ýndan in‟e “Kotolo tele”56 (Kutluk tele) adlÝ bir elinin geliĢinden bahsedilmiĢtir. AynÝ yÝlda, ġipi Kağan‟Ýn “adÝrÝnÝn kendiliğinden yÝkÝldÝğÝnÝ” ğreniyoruz. Trklerdeki inanca gre bu, iyilik alameti değildi; nitekim ertesi sene kağanÝn ldğ bildiriliyor. Doğu Trk ilinin baĢÝnda da ġipi‟nin oğlu Se-li-fo-Ģe geti. Hieli Kağan (619-630): ġipi Kağan‟Ýn saltanatÝnÝn son yÝlÝnda in tahtÝna T‟ang slalesi (618907) gemek suretiyle in‟deki karÝĢÝklÝklar durdulmuĢtu. Devletin baĢÝna kuvvetli bir zatÝn gelmesi neticesinde in kendini sratle toplayÝp toparlamak kuvvetlenmek imkanÝnÝ buldu. Doğu Trk KağanlÝğÝ‟nda da ġipi Kağan‟Ýn tesis ettiği dzen devam ediyordu. Tahta geen kağanlar kudretli ve becerikli kimseler olduğundan, Trk ilinin asayiĢi yerinde idi. ġipi‟nin halefi olan Se-li-fo-Ģe, “u-lo” (ura?) lakabÝyla hakimiyet srdğ yÝllarda, in‟e karĢÝ seferler amak suretiyle, bu memlekete baskÝ yapmakta devam etmiĢti. Yeni in imparatoru bu Trk kağanÝ ile iyi mnasebetler tesisine gayretle, kağana inli bir prenses gndermiĢti. u-lo Kağan‟Ýn saltanatÝ ancak bir yÝl srmĢ; kağan lnce yerine kk kardeĢi (ġipi‟nin oğlu) To-pi gemiĢ ve “Hieli” (Kieli, Kietli?) lakabÝnÝ almÝĢtÝ.
92
Hieli Kağan‟Ýn hakimiyeti yÝllarÝ, son kÝsmÝ hari, Doğu Trk Devleti‟nin yeniden parladÝğÝ devri teĢkil eder. Kudretli bir Ģahsiyet olan yeni kağan durmadan in zerine seferler amÝĢ ve byk baĢarÝlar elde etmiĢtir. 621 ve 622 yÝllarÝnda yapÝlan seferlerin bilhassa nemli olduğu biliniyor. 150 bin kiĢilik bir Trk ordusu Yen-men mÝntÝkasÝna girmiĢ, kyleri ve kasabalarÝ yağma etmiĢ, kadÝn ve erkek olmak zere on bin kiĢiden fazla esir alÝp gtrmĢt. Maamafih in kuvvetleri yetiĢerek kağanÝ ağÝr bir hezimete uğratmÝĢlardÝ; Trk hkmdarÝ da in ile barÝĢ akdetmek zorunda kalmÝĢtÝ (623‟te). 624 yÝlÝnda Trklerin yeniden harekete getiklerini gryoruz. Bu defa T‟sin prensinin Byk bir cesaret gstermesi ve kağanÝn biraderi To-li‟nin inlilerle anlaĢmasÝ Hieli‟yi ekilip gitmek zorunda bÝrakmÝĢtÝ. Bu vakadan sonra Hieli kağan, artÝk eskisine nispetle ok kuvvetli olan, in imparatoru ile uzlaĢmak siyasetini takibe baĢlÝyor; bu maksatla sÝrasÝna gre ya eli gdermiĢ veya akÝnlak yapmak suretiyle baskÝda bulunmuĢtur.57 624 ve 625‟te in Ġmparatoru‟ndan ticaret masaadesi alÝnmÝĢken, 625‟te Trk kuveetleri Tay-eu valisini yeniyorlar, 626‟da da Trk akÝnÝ tekrarlanÝyor; 100 bin kiĢilik bir Trk ordusu ine giriyor ve Vu-kong‟u zaptediyor. Hieli Kağan‟Ýn kuvvetleri Vey nehri boyunda iken, in Ġmparatoru bizzat karĢÝ ÝkÝyor; ancak altÝ kiĢinin refakatinde ordusundan ayrÝlarak Hieli Kağan‟Ýn karĢÝsÝna geliyor ve nehrin br tarafÝndan Trkleri “barÝĢa aykÝrÝ hareketlerinden tr”muaheze ettikten sonra,58 hemen hcuma gemek tehdidinde bulunuyor. in imparatorunun bu cesurane hareketinden Trklerin ĢaĢÝrdÝklarÝnÝ ve kağanÝnÝn derhal sulha talib olduğu in kaynağÝ kaydetmiĢtir. 626 yÝlÝnda akdedilen bu barÝĢ “Vey kprs barÝĢÝ” diye maruftur; barÝĢ ĢartlarÝnÝn Vey nehri kprs stnde kararlaĢtÝrÝlmasÝndan dolayÝ byle bir ad verilmiĢ olmalÝdÝr. Trk kağanÝnÝn bu barÝĢ akdinden kurban olarak nce beyaz bir at getirdiği de bildirilmektedir. “Vey kprs barÝĢÝ”ndan sonra Doğu Trk KağanlÝğÝnÝn gittike fena bir duruma dĢtğ grlyor. 627 yÝlÝna kar her zamankinden ok fazla yağmÝĢ ve mevsimsiz soğuklak bastÝrmÝĢtÝ; neticede Trk ilinde kÝtlÝk (galiba “cut”un tesiriyle) baĢgsterdi; ok miktarda hayvan ld insan kaybÝ da byk bir yekun tutuyordu59
BaĢka bir felaket de: Sie-yen-to, Hoey-hu (Uygur) ve Payeku
uruğlarÝnÝn isyanÝ oldu. KağanÝn biraderi To-li‟nin (Tu-luy?) el altÝnda imparator ile anlaĢtÝğÝ biliniyor. btn bunlar KağanlÝğÝn iten sarsÝlmasÝna sebep oldu. Ġsyan eden Sie-yen-to‟larÝn baĢbuğu “han” lakabÝnÝ aldÝ ve in ile mnasebete giriĢti. Hieli kağan tam o sÝralarda in‟e karĢÝ bir sefer amÝĢ bulunuyordu; inlilerin harekete gemeleri zerine kağan, bir mddet nce zabtettiği Ma-i Ģehrini bÝraktÝ ve ekildi. Tam o sÝralarda dokuz Trk uruğu (kabile) reisi in Ġmparatoruna tabi olduklarÝnÝ ilan ettiler. Payeku, Peko, Tong-lo- Si ve Hi kavimleri de imparatorun hakimeyetini tanÝdÝlar. in imparatoru bunun zerine, kalan Trk ulusu ve uruğlarÝnÝ tedib maksadÝyla Trk ili zerine birka koldan ordular sevketti. in kuvvetlerinin en byğ general Litsing‟in kumandasÝnda ilerlemekte idi. Birinci Doğu Gktrk KağanlÝğÝnÝn YÝkÝlÝĢÝ (630): General Li-tsing‟in ordusu Vu-yang dağÝ eteğinde kampÝnÝ kurduktan sonra, Hieli Kağan‟Ýn ordugahÝna geceleyin ani bir baskÝn yaptÝ. Trk kağanÝ oradan kamağa muvaffak oldu ve Gobi lnn baĢladÝğÝ yere kadar gelebildi. Bu durum
93
karĢÝsÝnda kağan slalesine mensup birka Trk byğ, Trklerden ayrÝlÝp inlilere katÝldÝlar; bu olay Trk ili ve ordusunda artÝk bozgun ve dağÝlma havasÝnÝn kuvvetle estiğine delalet eder. ok sÝkÝĢÝk bir durumda bulunan Hieli kağan ise T‟ien-Ģen (TanrÝ) dağlarÝ arasÝndaki yaylaya ekilmiĢti. in‟e karĢÝ mcadelinin imkansÝz olduğuna hkmeden Hieli kağan, byk rtbeli subaylardan birini imparatora gndererek, in‟e tabi olmak istediğini arzetmiĢ ve “gnahlarÝnÝn affedilmesi” dileğinde bulunmuĢtu. in imparatorunun bu mracaat karĢÝsÝnda “kağanÝ teselli maksadÝyla” iki generalini gnderdiği bildiriliyor. Halbuki general Litsing bu mzakerelerden kurnazca istifade etmiĢ ve Trk kağanÝnÝn ordugahÝna bir baskÝn hazÝrlamÝĢtÝ. BaskÝn yapÝlÝnca, Hieli Kağan g halle kendini kurtarabilmiĢ ve ancak, gnde bin li (500 km.) koĢan atÝna binerek BatÝ ilindeki Trk baĢbuğlarÝndan ġapolyo (ĠĢbara, Asparuh?) yanÝna iltica etmek suretiyle inlilerin eline dĢmemiĢti. Halbuki ġapolyo inlilerle anlaĢmÝĢ olduğundan kağan iin arpÝĢmadÝ ve in beylerinden ang-pao-siang‟Ýn kağanÝ yakalamasÝna mmanaat etmedi. Esir edilen Hieli Kağan in imparatoruna gnderildi. Hieli tutsak edilince btn ili, ulusu inlilerin eline dĢt. Bu suretle, 630 yÝlÝnda Doğu Gktrk KağanlÝğÝ bir devlet olarak yÝkÝldÝ; burada yaĢayan Trk uruğlarÝ in hakimiyeti altÝna alÝndÝlar. Hieli Kağan‟Ýn indeki tutsaklÝğÝ hakkÝnda in kaynaklarÝnda bazÝ tafsilat bulmak mmkndr. Bildirildiğine gre: Trk kağanÝ esir sÝfatÝyla in imparatorunun huzuruna ÝkarÝldÝktan sonra, imparator Trk hkmdarÝnÝn yzne karĢÝ Ģu beĢ suu saymÝĢtÝ: “Ġlk su-Trk devleti yÝkÝlmÝĢken, inde saltanat sren Syu hanedanÝnÝn yardÝmÝyla tekrar canlanmÝĢtÝ; Hieli kağan bu yardÝmÝ unutmuĢ ve nankrlk etmiĢtir. Ġkinci su-Hieli, in‟in komĢusu sÝfatÝyla verdiği sz tutmamÝĢ ve in sÝnÝrlarÝna tecavz etmiĢtir.
nc su-Kağan askeri kudretinden tr fazla gurura kapÝlmÝĢ, cebir ve zulme baĢvurduğundan kendi tebesÝnÝn bile nefretini celb etmiĢtir. Drdnc su - in ahalesinin tarlalarÝnÝ, ekinlerini tahrib etmiĢti. BeĢinci su- Kağan, in hanedanÝ ile sÝhriyet tesisini va‟dettiği halde, bunu yerine getirmemiĢti”60 Ġmparator, gya, szlerine devamla, Hieli Kağan‟Ýn lm cezasÝna istihkah kesbettiğini beyan etmiĢ, fakat Vey kprsnde vaktiyle akdedilen uzlaĢmayÝ hatÝrladÝğÝnÝ ve bundan tr kağanÝn hayatÝnÝ bağÝĢladÝğÝnÝ bildirmiĢti. Bunu mteakip Hieli Kağan‟Ýn tutsaklÝk yÝllarÝ baĢlÝyor. KağanÝn btn aile efradÝ ve maiyeti iade edilmiĢ ve kendisine Tayp-po konağÝ tahsis edilmiĢti; esir Trk hkmdarÝnÝn her ne ihtiyacÝ varsa hepsi de grlmĢt. Kağan daima aynÝ yerde yaĢamaya alÝĢkÝn olmadÝğÝndan, saray bahesinde kurduğu adÝrlarÝnÝn yerini mtemadiyen değiĢtirir ve baĢka bir yere naklettirirmiĢ. TutsaklÝk hayatÝnÝ adÝrda geirdiği anlaĢÝlan Hieli Kağan‟Ýn maiyetindeki adamlara acÝklÝ Trkler ağÝrÝrlar, kağan da onlarla birlikte ağlarmÝĢ.61 KağanÝn kederinden zayÝf dĢtğ, neĢesini bsbtn kaybettiği de bildiriliyor. in imparatoru onun bu haline acÝmÝĢ ve geyikleri ok olan FuĢan dağÝ mÝntÝkasÝnda avlanabilmesi iin, Hieli‟ye bu mÝntÝkanÝn valiliğini teklif etmiĢti. Fakat kağanÝn bunu reddettiği bildiriliyor. in imparatoru tarafÝndan bu tutsak Trk hkmdarÝna “hassa alayÝ kumandanÝ” gibi yksek bir rtbe ve geniĢ malikaneler verildiğini de ğreniyoruz. Btn bunlar, vaktiyle byk bir devletin baĢÝ olan Hieli‟yi tatmin etmedi; kağan tutsak olmanÝn acÝsÝna dayanamayarak 638‟de ld.62 ***
94
Doğu Gktrk KağanlÝğÝnÝn zfa uğramasÝ ve nihayet yÝkÝlmasÝnda en birinci mil: Bumin kağan ve Ġstemi yabgu tarafÝndan kurulan dzenin devam ettirilememiĢ olmasÝdÝr. “AĢena” ailesi azalarÝ, Trk uruğlarÝ baĢbuğlarÝ, illeri-uluslarÝ arasÝndaki birliğin temin edilemeyiĢi btn Trk kavimlerini felaketten felakete srklemiĢtir. Bu durumdan en ok inliler faydalanmÝĢlar ve Trkleri in politikasÝ iin bir alet haline getirmeye muvaffak olmuĢlardÝ. inli nazÝr ang-sun-ing‟in siyasi prensipleri byk bir ustalÝkla tatbik edilmiĢ; Trk beyleri ve uluslarÝ arasÝna nifak sokulmuĢ; ayrÝ Trk uruğlarÝ arasÝnda madele baĢgstermiĢ ve btn bunlar neticesinde Doğu Trk KağanlÝğÝnÝn kuvvetten dĢmesi ve in hakimeyite altÝna alÝnmasÝ iin Ģartlar hazÝrlanmÝĢtÝ. Bu acÝklÝ durum Orhun yazÝtlarÝnda Ģu szlerle ifade edilmiĢtir: “…(Bumin kağandan sonra)… kk kardeĢleri kağan olmuĢ ve tabii oğullarÝ, yeğenleri kağan olmuĢlar. Ondan sonra kkkardeĢ byk kardeĢler gibi yaratÝlmamÝĢ, oğul babasÝ gibi yaratÝlmamÝĢ, ve Ģphesiz kt kağanlar tahta ÝkmÝĢlar. BuyuruklarÝ‟da (yksek memurlar) kezalik her halde cahil imiĢler, kt imiĢler. Beylerle halk arasÝndaki nifak ve inlilerin kurnazlÝk, hilekarlÝk ve Ģirretliği dolayÝsÝyla ve kk kardeĢlerle byk kardaĢleri bir biri aleyhine kÝyam ettirdikleri ve beylerle halk arasÝnda nifak tohumu ettik ektikleri iin, (Trk TanrÝsÝ) Trk milletinin atalarÝndan kalma lkesini zevale yz tutturmuĢ ve muĢru ağanlarÝnÝ sukuta uğratmÝĢtÝ”.63 Kt idare, devletin baĢÝnda duranlarla halk arasÝndaki dĢmanlÝk, yabancÝ bir byk devletin muayyen maksatlarla Trk ilinde gizli faaliyetlerde bulunmasÝ gibi meĢum amiller bir araya geldiği iin Trk Devleti‟nin baĢÝnda ne gibi felaketler doğduğunu Orhun yazÝtlarÝ kÝsa ve aÝk bir lisanla ifade etmiĢtir. IV. Trk Ġlinde in Tahakkm Devri (630-681) Hieli Kağan‟Ýn tutsak edilmesinden sonra Doğu Trk fiilen in tahakkm altÝna girmiĢ oldu. Olsa olsa tken dağlarÝnÝn kuzeyinde ve Baykal gl evresinde yaĢayan bazÝ Trk uruğlarÝ yarÝ mstakil bir hayat srmekte devam etmiĢlerdi. Trklerden bazÝ zmrelerin Huang-hu‟nun (SarÝsu) gney ve kuzey sahasÝnda, in lkesinde, yetiĢtikleri grlyor; bir kÝsmÝnÝn da in askeri kÝtalarÝ arasÝnda alÝndÝklarÝ biliniyor. Bu gibilerin kÝsa bir zamanda “inlileĢtikleri” anlaĢÝlÝyor. Bumin Kağan‟Ýn torunlarÝ, yani Trk devletini idare eden ve Trk ilinin meĢru kağan olmak hakkÝnÝ haiz kimselerin, inlilerin eline dĢmekle, veya menfaatler karĢÝlÝğÝ ile elde edilmiĢ olmakla, esas Trk kitlesi, “kara kamuğu” (halkÝ) ndersiz kalmÝĢtÝ. Yksek tabakanÝn, yani han oğullarÝ, beyler, buyuruklarÝn (yksek memurlar) abucak in hakimiyetini benimsedikleri biliniyor. Onlar yeni vaziyete gre kendi menafaatlerini gzetmekten baĢka bir Ģey dĢnmyorlardÝ. Bu gibiler “z Trk adlarÝnÝ bÝrakarak, in isimlerini alÝyorlar, in yaĢayÝĢ tarzÝnÝ benimsiyorlardÝ.” Bununla Trk “kara kamuğu”ndan (halkÝndan) esas itibariyle ayrÝ dĢmĢlerdi. in kaynaklarÝnda bu hususta misaller bulunduğu gibi, Orhun yazÝtlarÝnda (beng taĢlarda) da bundan acÝ acÝ Ģikayet edilmektedir. YazÝtlarda deniliyor ki: “(Trk) beylerinin oğullarÝ inlilere kle ve pak kÝzlarÝ halayÝk oldular. Trk beyleri Trk isim ve unvanlarÝnÝ bÝraktÝlar; in beylerinin ince isimlerini (veya unvan) alarak im imparatoruna tabi oldular; elli yÝl ona iĢlerini glerini verdiler; onun iin doğuda gn doğusunda Bkli kağana değin sefer atÝlar; batÝda Demir-kapÝya değin sefer ettiler; in imparatoru iin bunlarÝn memleket ve devletlerini hkmleri altÝna aldÝlar”.64 Bu szlerin yalnÝz edeb bir para olmadÝğÝ, in kaynaklarÝndaki kayÝtlarda da grlmektedir.
95
Hieli Kağan‟Ýn lmnden sonra, (oğlu) Ho-lo-ko Trklerin meĢru hkmdarÝ sanÝlÝyordu. KağanÝn kk biraderi Kie-Ģe-so Ho-lo-ko‟yu kaÝrÝp, Trkleri yeniden bir kağanÝn idaresi altÝna koymak teĢebbsnde bulunurken, yakalanÝyor ve ldrlyor. Ho-lo-ko‟da dağlÝk bir mÝntÝkaya srgn ediliyor. inliler bunun zerine Hieli Kağan‟Ýn akrabasÝndan ToluĢe oğlu AĢena-Ģemo‟yu n plana ÝkarÝyorlar; kendisine “han” rtbesiyle birlikte, ince bir aile adÝ olan “Li” ismini veriyorlar. AynÝ zamanda ulus beylerinden biri olan sse-mo‟yla da ince bir unvan verilerek, onu bazÝ Trk uruğlarÝnÝn baĢÝna geiriyorlar. Bu zatÝn bir ziyafet esnasÝnda “oğullarÝ ve yeğenlerine T‟ang slalesine asÝrlar boyunca hizmet etmesi temennisinde bulunduğu” bildirilmektedir. Sse-mo‟nun baĢka bir mnasebetle: “Yzlerce yÝl mddetle in imparatorunun kpeği kalmak azrusunu beyan ettiği”de malumdur. Bu Trk beyinin inlilere karĢÝ beslediği bu dalkavuka hayranlÝk ve sadakat yznden, kendi ÝrkdaĢlarÝnÝn nefret hislerini zerine ektiği de biliniyor; Sse-mo‟nun emrine verilen Trk uruğlarÝnÝn onu bÝrakÝp gitmeleri bunu gsterir. Sun-iĢi oğlu AĢena-niĢo da in imparatorunun sadÝk bendelerinden biri olup, inlilerden “ong” (sadÝk dost) lakabÝnÝ almÝĢtÝr. Bu suretle in‟e hizmet eden ve sadakat gsteren birok Trk beyinin in adÝ veya unvanÝ aldÝklarÝ grlyor. Bunlar arasÝnda bazen in tahakkmne karĢÝ ayaklananlar da olmuĢtur. Bu gibilerden 679 ve Wen-no ve Fong-i adlÝ iki Trk byğ zikredilmektedir; bunlarÝn sebep olduklarÝ isyan geniĢ bir mahiyet almÝĢtÝ. BaĢkÝldÝran bu iki Trk beyi “Asse-te-wen-po”yu han ilan etmiĢler ve yanlarÝna birok Trk uruğlarÝnÝ toplamÝĢlardÝ. Ġsyan hareketinin yirmi drt “daireye” (idar blge) yayÝldÝğÝ anlaĢÝlÝyor.65 O sene ok kar yağmÝĢ olduğundan, inli askerlerden biroğu soğuktan bitab bir halde iken, Trkler tarafÝndan imha edilmiĢlerdi; inlilerden lenlerin ve tutsak edilenlerin adedi on binden fazla olduğu kaydedilmiĢtir. inliler ancak muhim kuvvetler celbetmek suretiyle bu ayaklanmayÝ bastÝrabildiler. Trklerin ilan ettikleri han esir edilmiĢ ve imparatora gnderilmiĢti. Fakat tam bu sÝralarda, esas Trk ilinde, Trk “kara kamuğu” (halkÝ) arasÝnda in boyunduruğundan kurtulmak ve Trk ilini yeniden canlandÝrmak iin byk bir hareket almÝĢ yrmĢ bulunuyordu. Bu defa baĢlanan kurtuluĢ hareketini ikinci Doğu Trk KağanlÝğÝnÝ kuran kutluğ (han) idare ediyordu. V. Ġkinci Doğu Gktrk KağanlÝğÝ (682-745) Trklerin KurtuluĢ SavaĢÝ ve Doğu Gktrk Devleti‟nin CanlanmasÝ: 630‟da Doğu Trk ili ve 659‟da BatÝ Trk ili inlilerin hakimiyeti altÝna alÝndÝktan sonra, Trk uruğlarÝndan bazÝlarÝ in lkesine yerleĢmiĢ ve “rahat hayata” alÝĢmÝĢlardÝ. Fakat z Trk geleneklerini olduğu gibi muhafaza eden esas halk kitlesi, yani “kara kamuğ”, yabancÝ boyunduruğuna bir trl ÝsÝnamamÝĢtÝ, bu gibiler Trklik ve egemenlik duygularÝnÝ kaybetmemiĢ olan bazÝ han oğullarÝnÝn nderliğinde, fÝrsat dĢtke inlilere karĢÝ ayaklanmakta ve z Trk devletini yeniden kurmak yolunda gayret sarfetmekte edilir. Hieli Kağan‟Ýn lmnden az sonra, trk tahtÝnÝn meĢru varisi sayÝlan Trk prensini kaÝrmak ve bir devlet kurmak teĢebbesnn yapÝldÝğÝnÝ yukarÝda sylemiĢtik. Bu teĢebbs muvaffak olamayÝnca, 679 yÝlÝnda Trk uruğlarÝ yeniden bir “kurtuluĢ” savaĢÝna baĢlamÝĢlardÝ. Fakat bu ikinci teĢebbs de baĢarÝsÝzlÝkla bitti.
96
BaĢarÝsÝzlÝklara rağmen Trk uruğlarÝnÝn istiklal ateĢleri snmĢ değildi. YzyÝllardan beri bir devlet sahibi olan, kendi kendilerini idareye alÝĢmÝĢ, mstakil ve hr bir hayat yaĢamÝĢ olan Trk budunu (milleti) yabancÝ bir milletin boyunduruğu altÝnda kalmayÝ, Tabğa (in) tahakkmnn devamÝnÝ bir trl hazmedemiyordu. Trk budunun, “kara kamuğun” (halkÝnÝn) hrriyet ve devlet hasreti Orhun yazÝtlarÝnda Ģu cmlelerle ifade olunmuĢtur: “Ben il sahibi bir millet idim, Ģimdi ilim hani? Kimin iin il kazanacağÝm- Ben kağanlÝk bir millet idim, kağanÝn hani- Kime hizmet edeceğim?”66 Kara halkÝn, yani esas Trk kitlesinin istiklal hisleri ilen yanÝp tutuĢmasÝna karĢÝlÝk birok Trk beyi, baĢbuğlarÝ, esas kitlenin arzusu hilafÝna olmakla, yabancÝ ve dĢman bir millet ve devlet olan in‟e (kitabelerdeki-Tabğa‟a) hizmet etmekte, yabancÝ tesirlere maruz kalmakta ve Trklklerini kaybetmekte idiler. Trk milletini kurtarabilecek ve istiklal hedefine gtrecek kabiliyette kudretli bir baĢbuğ bir trl zuhr edememiĢti. inlilere karĢÝ hrriyet bayrağÝ kaldÝrÝldÝğÝ zaman, Trk uruğlarÝ hep birlikte bir baĢ etrafÝnda toplanamÝyorlardÝ; ayrÝ uruğlar veya baĢbuğlar arasÝnda anlaĢmazlÝk, rekabet hkm srdğnden, inliler bu gibi ayaklanmalarÝ kolayca bastÝrabiliyorlardÝ. Nitekim, 679‟daki ayaklanma, geniĢ bir lde yapÝldÝğÝ halde, muvaffak olamamÝĢtÝ. Trk budunun istiklal ateĢi, bu defa yeni bir baĢbuğun harekete gemesiyle birdenbire alevlendi ve sratle Doğu Trk ilinin her tarafÝnÝ sardÝ. KurtuluĢ hareketinin baĢÝnda duran zat, Orhun yazÝtlarÝnÝn bildirdiğine gire ĠlteriĢ kağandÝr. AsÝl adÝnÝn ne olduğu tespit edilemiyor; ismi ancak birer lakab olan “Kutluğ” (Kutluk, in kaynaklarÝnda -Ko-to-lo) ve “ĠlteriĢ” (Ġli toplayÝp derleyen) Ģeklinde nakledilmiĢtir. Kendisinin tahta
gemek iin meĢru haklarÝ haiz olduğu Hieli Kağan‟Ýn neslinden
geldiği muhakkaktÝr.67 Kitabelerinde, Kutluğ‟un oğlu Bilge Kağan, Bumin kağandan “dedem ve atam” diye bahsettiğinden, Kutluk ĠlteriĢ Kağan‟Ýn eski Trk hanedanÝna (AĢena slalesine) mensup olduğunda Ģphe bÝrakmÝyor. Kutluğ Kağan‟Ýn babasÝnÝn adÝ zikredilmiyor. inlilerde tutsak olan Hieli Kağan‟Ýn uzak ve yakÝn arkadaĢlarÝndan birinin Kutluğ (kağanÝn) babasÝ olduğu anlaĢÝlÝyor. in kaynaklarÝnda Kutluğ‟un mcadeleye nasÝl baĢladÝğÝna dair ok az sayÝda bulunmasÝna karĢÝlÝk,68 Orhun yazÝtlarÝnda bu hususta tafsilatlÝ ve ok mhim malumat verilmektedir. Eski Trk geleneğine gre Trk Kağan‟Ý (ve Trk milleti) ilahi menĢei haizdi. Bundan tr “yukarÝdaki Trk TanrÝsÝ”, “Trkn mukaddes yersub”larÝ (yer ve su ruhlarÝ) Trk milleti yok olmasÝn, yeniden milelt olsun diye ĠlteriĢ (Kutluğ) kağanÝ ve Ġlbilge hatunu “gğn tepesinden tutup ykselttiler, Trk TanrÝsÝ, Trk milletinin zevalini nlemek iin Kutlağa (kağana) yardÝmÝnÝ esirgemedi. Btn bunlar sayesinde -o devrin zihniyetine gre- Kutluğ (Kağan) giriĢtiği kurtuluĢ savaĢÝnÝ baĢarÝ ile bildirdi. ok az bir kuvvetle baĢlanan bu hareket, “Trk TanrÝsÝnÝn, Kutluğ‟a mazhar olmasÝ yznden, muazzam bir hareket halini aldÝ ve yÝkÝlmÝĢ olan Trk KağanlÝğÝ yeniden kurulabildi. Kitabelerde verilen tafsilattan grldğ vehile,69Kutluğ bu iĢe on yedi kiĢi ile baĢlamÝĢtÝ. Kutluğ‟un in‟den ayrÝ dĢmek istediğini duyan Trklerden „Ģehirlerdekiler dağa ÝkmÝĢ, dağdakiler ovaya inmiĢler”, kutluğun etrafÝnda yetmiĢ kiĢi toplanmÝĢtÝ. “TanrÝ g verdiği iin Kutluğ‟un askeri kurt gibi, dĢmanlarÝ koyun gibi” idiler. Bu kurtuluĢ savaĢÝna ta baĢtan katÝlanlar arasÝnda, Trk byklerinden olup uzun zamandanberi in hizmetinde bulunan, Tonyukuk da vardÝ; ok akÝllÝ bir devlet adamÝ olduğu bilinen bu zatÝn Kutluğ‟a byk yardÝmÝ dokunmuĢ olduğu muhakkaktÝr. inlilere
97
karĢÝ yapÝlan bu ayaklanma baĢta bir ete harbi mahiyetinde idi; fakat “eteciler” alelde eteci değil, kendi istiklallerini kazanmak, z Trk devletini yeniden kurmak gayesiyle silaha sarÝlan hrriyet kahramanlarÝ idi. Bir mddet sonra yetmiĢ kiĢinin yediyze ÝktÝğÝnÝ ğreniyoruz; bunlarÝn te ikisi atlÝ, te biri yaya idi. Kutluğ bu kuvvetle evvel ztrk uruğlarÝnÝ kendi itaatÝ altÝna almak iin savaĢtÝ. “KağanÝnÝ kaybetmiĢ budunu, kle ve halayÝk haline girmiĢ olan budunu, Trk milli messeseleri bozulmuĢ olan milleti (bir araya toplayÝp) ecdadÝnÝ tresine gre nizama koydu”, ve onun kağanÝ oldu. Btn bu savaĢlarda ve Trk ilini dzene koymak iĢinde Kutluğa, karÝsÝ Ġlbilge hatunun byk yardÝmÝ dokunduğu, kitabelerin ifadesinden aÝka grlyor. Kutluğ ĠlteriĢ Kağan, (861/2 -690/91?): Kutluğ (Kağan‟Ýn idare ettiği kurtuluĢ savaĢÝnÝn 681 ve 682 de cereyan ettiği anlaĢÝlÝyor.70 Ġkinci Gktrk KağanlÝğÝnÝn kuruluĢu ve dzenlenmesi 682 de olsa gerektir. mesele yalnÝz in tahakkmnden kurtulmak değil, vaktiyle Trk devleti iinde yaĢÝyan, sonralarÝ ya in‟in tabiiyeti altÝna giren veya kendi baĢlarÝna yaĢamaya baĢlayan birok Trk uruğunun yeniden inkÝyat altÝna alÝnmasÝ icabediyordu. Kutluğ kağan bunda muvaffak olabilmek iin etin savaĢlar yapmak zorunda kaldÝ. Bir mddet sonra OğuzlarÝn doğu kÝsÝmlarÝ, yani TlĢler ve batÝ kÝsÝmdakiler, yani TarduĢlar yeni kağanÝ tanÝdÝlar. TliĢlere -“yabgu” ve TarduĢlara- “Ģad” tayin edilmek suretiyle bunlar Kutluğ kağana bağlandÝlar. Bununla Doğu Trk KağanlÝğÝ esaslÝ olarak kurulmuĢ oldu. Bu sÝralarda Kutluğ Kağan‟Ýn karargahÝ uğay-kuzu ve Karakum evresinde idi. Devleti idare, teĢkilatlandÝrma ve askeri iĢlerde kağanÝn baĢmĢaviri sÝfatÝyla Tonyukuk‟un bilhassa faydasÝ olduğunu ğreniyoruz. Yeni kurulan Trk devletini ayakta tutabilmek iin kağanÝn ve vezirinin byk gayretler sarfettiklerini, baĢ eğmek istemeyen z Trk uruğlarÝyla savaĢtan baĢka, in ve diğer yabancÝ devletlerle de etin mcadelede bulunmak zorunda kaldÝklarÝnÝ biliyoruz. Vaktiyle olduğu gibi Ģimdi de Trk KağanlÝğÝnÝn en byk dĢmanÝ in Ġmparatorluğu idi. Bunun iindir ki Kutluğ kağan, hakimiyeti ele almÝr almaz hemen in ile savaĢmaya baĢladÝ. in kaynaklarÝnda 682 yÝlÝndan itibaren “Ko-to-lo” (Kutluğ) kağanÝn harpleri ve “T‟u-k-e”lerin (Trklerin) hcumlarÝndan bahsedilmektedir.71 Trkler 683‟te drt defa in‟in muhtelif eyaletlerine akÝn yaptÝlar; 685‟te byk bir Trk akÝnÝ daha vukubuldu ve inliler yenildiler. 687‟de yine bir Trk akÝnÝndan bahsedilmektedir; inliler bu defa da yenildiler. Mamafih o yÝl, ine nc defa akÝn yapan Trkler yenilmiĢler ve inliler tarafÝndan 20‟li (10km)72 kadar takibedilmiĢlerdi. 684 yÝlÝnda Kutluğ Kağan‟Ýn biraderi Kapağan (Meue) ine bir baskÝn yapmÝĢ, fakat pskrtlmĢt. Tonyukuk tarafÝndan kumanda edilen bir Gktrk ordusunun ġang-tung ovasÝna girdiği, hatt denize kadar ilerlediği, yirmi Ģehri tahrib ettiği bildiriliyorsa da seferin hangi tarihte vukubulduğu sylenmemiĢtir. Kutluğ Kağan‟Ýn, “trk ilini-tresini” tanzim etmesi iin inlilerden ziyade, kendisine itaat etmek istemeyen trl Trk uruğlarÝ ile uğraĢmak mecburiyetinde kaldÝğÝnÝ sylemiĢtik. Kutluğ Kağan‟Ýn bu maksatla kÝrk yedi defa sefer atÝğÝ kitabelerinden ğreniyoruz. Bu kÝrk yedi seferin yirmisinde, kağanÝn kÝlÝ ve mÝzrakla dvĢtğ de ayrÝca belirtilmiĢtir. bu seferlerden bazÝlarÝ ĢunlardÝ: Oğuzlara karĢÝ sefer ve boyun eğmeleri: Kitabelerdeki olduka mphem kayÝtlardan anlaĢÝldÝğÝna gre, Gktrk devleti kurulurken “Oğuz” ve “Trk” adlarÝ birbirinin sinonimi gibidir; fakat
98
“Oğuz” derken, kağana boyun eğmek istemeyen uruğlar, “Trk” adÝyla da kağana tabi yani devlet nizamÝnÝ kabul eden zmreler kasdedilmiĢ olmalÝdÝr. Bumin kağandan itibaren, bazÝ Oğuz uruğlarÝnÝn kağanlara tabi olduklarÝ ve hizmet ettikleri, bazÝlarÝnÝn da isyan halinde bulunduklarÝ anlaĢÝlÝyor. Bu durum sonralarÝ, Seluklularda Sancar‟Ýn tabiyetindeki Oğuz boylarÝ ile mnasebetlerini andÝrÝyor. SonralarÝ Sultan Sancar gibi, Kutluğ kağan da kendi OğuzlarÝyla mcadele etmek mecburiyetinde kalmÝĢtÝ. Oğuzlar, ykselmekte olan Kutluğ kağana boyun eğmemek maksadÝyla bir taraftan inliler ve diğer yandan moğol menĢeli Kitaylarla anlaĢmÝĢlar, “devlet kuran Trkleri” ezmek iin taraftan hcm yapmak planÝnÝ hazÝrlamÝĢlardÝ. Bu plana gre: Oğuzlar-kuzeyden, Kitaylar-doğudan, inlilergneyden Kutlğ Kağan‟Ýn “Trkleri” zerine yryeceklerdi. Bu pln Tonyukuk tarafÝndan ğrenilince, kağanÝn baĢ mĢaviri (kineĢisi) “gece uyumamÝĢ, gndz oturmamÝĢ” ve kağana durumu, alÝnacak tedbirleri Ģu szlerle arzetmiĢti: “inlile, Oğuzlar, Kitaylar bu birleĢirlerse tehlikede kalacağÝz; bu yapÝldÝğÝ takdirde biz (Gktrkler) talihin iradesine gre bir taĢ ile tutulmuĢ gibi oluruz (kitabÝn bu kÝsmÝ pek vahÝz değildir); bir Ģey yufka iken bklp toplamak kolay imiĢ; bir Ģey ince ikin kÝrÝp paralamak keza kolay. Fakt yufka (Ģey) kalÝn olursa, onu bkp toplamak sarp imiĢ; ince (Ģey) kalÝnlaĢÝrsa onu kÝrÝp paralamak sarp olur imiĢ. Doğuda Kitaylara, gneyde inlilere, batÝda BatÝ Trklerine, kuzeyde- Oğuzlara karĢÝ -beĢ bin askerimizle mcadele etmek zorundayÝz. Bu byle olursa nasÝl olur?”73 Kutluğ kağan veziri Tonyukuk‟un maruzatÝnÝ dinlemiĢ, kendisine lazÝmgelen asreri tedbirler almasÝ yolunda tam bi selhiyet vermiĢti. Tonyukuk‟un fikrine gre evvel OğuzlarÝ vurmak icabediyordu. Alelacele Oğuzlara karĢÝ bir sefer aÝldÝ. Ġki bin kiĢiden mrekkep bir Gktrk ordusu, Kk-ng‟ bata Ýka gemek suretiyle tken ormanÝna doğru yrd. Oğuzlar ise, inekler ve yk hayvanlarÝ ile Toğla boyunca gelmekte idiler; bunlar bin kiĢi idi. Vukubulan arpÝĢmada Gktrk kuvvetleri az olmalarÝna rağmen, OğuzlarÝ yendiler; Oğuzlardan bir kÝsmÝ nehirde boğuldu, bir kÝsmÝ kaarken ldrld. Bu durum karĢÝsÝnda OğuzlarÝn btn boylarÝ Kutluğ kağan atabi oldular. KazanÝlan bu zafer neticesinde Kutluğ Kağan‟Ýn durumu birdenbire sağlamlaĢtÝ. Bunun zerine kağanÝn ordugahÝ tken ormanlarÝna yakÝn bir sahaya nakledildi; ordugahÝn tken sahasÝna kurulmasÝyla eski Trk kağanlÝğÝnÝn canlandÝrÝlmÝĢ olduğu aÝka gsterilmiĢ oluyordu. Kutluğ Kağan‟Ýn “ĠlteriĢ” kÝsmÝnÝ teĢkil eden TliĢlere (oğu kÝsmÝ) “yabgu” verilmesi de bu vaka ile bağlÝ olsa gerekir. KÝrgÝzlara KarĢÝ Sefer: Gktrk KağanlÝğÝnÝn yeniden canlanmasÝ ve ykselmeye yz tutmasÝ, BatÝ Gktrk uruğlarÝnca yani “On-ok” kabileleri tarafÝndan noĢ grlmediği gibi, bilhassa IrtÝĢ ÝrmağÝnÝn yukarÝ havzasÝnda yaĢayan ve yine bir Trk kavmi olan, KÝrgÝzlarÝn da hasedini mucip olmuĢtu. Tonyukuk kitabesindeki kayÝtlara inanmak lazÝm gelirse: in Kağan‟Ý, On-ok Kağan‟Ý ve KÝrgÝz Kağan‟Ý bu defa Kutluğ kağana karĢÝ dĢmanlÝk gstermeye baĢlamÝĢlar ve mĢterek kuvvetlerle yeni kurulan Gktrk devletini ezmek kararÝnÝ vermiĢlerdi; dĢman kağanÝn ordularÝ “AltÝn Orman”da buluĢmak iin szleĢmiĢlerdi. O sÝralarda Oğuzlar arasÝnda Kutluğ kağana karĢÝ bir isyan ÝktÝğÝ da anlaĢÝlÝyor. Tonyukuk, dĢman kavimler tarafÝndan hazÝrlanan plana vakÝf olunca, onlarÝn birleĢmelerine mani olmak maksadÝyla, evvela KÝrgÝzlarÝ ezmeğe karar verdi.
99
Mevsimin kÝĢ olmasÝna bakmaksÝzÝn, hemen harekete gemek mecburiyetleri vardÝ. Bu maksatla bir ordu hazÝrlandÝ; Kutluğ kağan ve Tonyukuk bu ordunun baĢÝna getiler. KÝrgÝz ilinde giden yol Kgmen‟den geiyordu; fakat yolun karla kapanmÝĢ olduğu haberi alÝndÝ. Bunun zerine “Az” kavminden bir klavuz alÝndÝ. KÝlavuz, varÝlmasÝ gereken yere istenilen zamanda ulaĢtÝracağÝ bildirince, ordu hareket etti. Ak Timel geildi; atlar karlÝ yoldan glkle ilerliyorlardÝ; bu durum karĢÝsÝnda askerleri attan indirmek icabetti; askerler, yukarÝya doğru atlarÝ ekerek, ağalara tutuna tutuna yrmekte idiler. Karla kapalÝ geitler, nde giden askerler tarafÝndan iğnenmiĢ, hayvanlara yol aÝlmÝĢtÝ. Bylece ibar geici sÝrtlarÝ aĢÝldÝ; byk zorluklarla aĢağÝya inilebildi; bu suretle on gece (ve gndz) dağlar arasÝnda ve sÝrtlardaki kar manialarÝnÝ gemek lazÝm gelmiĢti. Az kavminden alÝnan kÝlavuzun Gktrk ordusunu yanlÝĢ yoldan sevkettiği anlaĢÝlÝnca, kÝlavuz boğazlandÝ. Ani nehri grlnce, askerlere hemen ata binmeleri emredildi. Bu nehir boyunca aĢağÝya inildikten sonra, efradÝ saymak iin durak yapÝldÝ; askerler attan indirildi; atlar ağalara bağlandÝ ve asker sayÝldÝ. Bunu mteakip, gece gndz drt nala yryĢ yapÝlarak KÝrgÝzlar uykuda iken basÝldÝlar. KÝrgÝzlar karĢÝ durmak istedilerse de, biroğu mÝzraktan geirildi; ldrlenler arasÝnda kağanlarÝ da vardÝ. Bu baskÝn zerine KÝrgÝzlar Kutluğ Kağan‟Ý tanÝmak mecburiyetinde kaldÝlar. Sefer bu suretle sona erdi ve Gktrk ordusu muzaffer olarak geri dnd. TrgeĢlere KarĢÝ Sefer: Tam bu sÝrada, On-ok‟larÝn bir kÝsmÝ olduğu anlaĢÝlan TrgeĢlerin, Kutluğ kağana karĢÝ sefer hazÝrlÝklarÝ yapmakta olduklarÝ haberi alÝnmÝĢtÝ. Kutluğ‟un karÝsÝ Ġlbilge hatun bir mddet nce ldğnden, kağan bu mnasebetle “yuğ” yapmak (matem tutmak) mecburiyetinde idi. Seferi bundan tr, kağanÝn biraderi (?) TarduĢ-Ģad Ġnel-kağan ve Tonyukuk idare edeceklerdi. Ġnel‟in baĢkumandan olduğu ve “Apa tarkan” unvanÝnÝ taĢÝdÝğÝ anlaĢÝlÝyor. Gktrk ordusu ilk nce AltÝn orman dağlarÝnda (Altaylarda) kalacak, TrgeĢlerin ve diğer batÝ Trk uruğlarÝnÝn hareket hatlarÝnÝ gzetecekti. Az bir zaman sonra dil (haberci) geldi. Bunlar, TrgeĢ Kağan‟Ýn harekete getiğini, On-oklarÝn da nerede ise Ýkmak zere olduklarÝnÝ sylediler. her iki ordunun “YarÝĢ ovasÝ‟nda toplanacağÝ da ğrenildi. Kutluğ kağan btn bunlardan haberdar edilmiĢ ve
kendisinden
ne
yapÝlmasÝ
lazÝmgeldiği
sorulmuĢtu.
Gelen
cevap:
Ordunun
yerinden
kÝmÝldamamasÝ, uyanÝk bulunmasÝ ve ordugahÝn baskÝna uğramasÝna mani olunmasÝ merkezinde idi. Kutluğ Kağan‟Ýn, baĢkumandan Apa Tarkan‟a gizlice Ģyle bir emir verdiği de bilinmektedir: “Hakim Tonyukuk zeki ve cevvaldÝr, kendi aklÝyla gider. O, askeri tahrik edelim diyecek; fakat ona muvafakat etmeyin.” Tonyukuk bu gizli emirden haberdar olunca, hakikaten orduya harekete geirdi. AltÝn Orman dağÝnÝn yolsuz bir yerden aĢtÝ, IrtÝĢ nehrini geti ve Bolu mevkiine Ģafak skerken vardÝ. Gnderilen dil geri dnerek, “YarÝĢ ovasÝnda yz bin kiĢilik bir ordunun toplanmÝĢ olduğunu” bildirdi. Bu haber zerine Gktrk baĢbuğlarÝ ve beyleri geri dnmek istediler; onlar: “Er iin tevazu yektir” diyorlardÝ. Tonyukuk Ģu szlerle itiraz etti: “Biz buraya AltÝn ormanlÝ dağa aĢarak geldik; biz buraya IrtÝĢ nehrini geerek geldik. Dediklerine gre buraya gelen dĢmanlar cesurmuĢlar, fakat (onlar) glediğimizi duymadÝlar. TanrÝ, Umay ve mbarek Yer-sub‟lar iĢte bizim iin onlara gaflet verdi. Ne iin kaalÝm, onlar ok diye neden korkalÝm? Biz azÝs diye neye basÝlalÝm, (hemen) taarruz edelim”74 Tonyukuk‟un bu szlerinden cesaret bulan Gktrk ordusu derhal taarruza geti ve TrgeĢ
100
karargahÝnÝ periĢan etti. arpÝĢma etresi gn de devam etti. DĢmanlar oktu, “ateĢ ve kasÝrga gibi kÝzÝp geldiler.” Gktrklerin dĢmanlarÝ, fazla olmalarÝna rağmen yenildiler. TarduĢ-Ģad (Ġnel-kağan, yani baĢkumandan) arkadan yetiĢerek, dĢmanlarÝn (bsbtn) periĢan edilmesine yardÝm etti. TrgeĢ Kağan‟Ý tutsak edildi; yabgularÝ ve ĢadlarÝ ldrler. TutsaklarÝn miktarÝ takriben elli kiĢi idi. Bu zafer zerine, Gktrklerden On-ok boylarÝna haber gnderilerek, itaate davet edildiler; onlar bunu kabul ile, beyleri milleti hepsi gelip Kutluk kağana tabi olduklarÝnÝ bildirdiler. On-ok uruğlarÝndan kaanlarÝ takip iin kÝtalar teĢkil edildi ve arkalarÝndan gnderildi. Takib hareketi ta Demir-kapÝya kadar devam etti; birok uruğ geri dnmeye icbar edildi; bir kÝsmÝnÝn ise Soğd lkesine iltica ettiği anlaĢÝlÝyor. Bu sefer neticesinde Gktrklerin ileni “sayÝsÝz sarÝ altÝn, beyaz gmĢ, kÝz-karÝ, cevahir ve nukut” getiğini ğreniyoruz. TarduĢlara, yani BatÝdaki uruğlara “Ģad” verilmesi galiba bu seferin neticesi ile ilgili olacaktÝr. Mamafih, TrgeĢlerin kendi kağanlarÝ bÝrakÝlmÝĢ, idareleri ellerinden bsbtn alÝnmamÝĢtÝ. Bu TrgeĢ seferinin tarihi yazÝlarda gzterilmemiĢtir. Gerek OğuzlarÝn ve KÝrgÝzlarÝn boyun eğmeleri ve gerek TrgeĢlerin Kutluğ Kağan‟Ý tanÝmalarÝ ile Gktrk KağanlÝğÝ, hemen hemen btn Trk uruğlarÝnÝ yeniden bir idare altÝna toplamÝĢ ve tekrar en kudretli bir Trk devleti derecesine ykselmiĢti. Maamafih hnz itaat etmek istemeyen Trk uruğlarÝ da vardÝ. BunlarÝ boyun eğdirmek iin birok sefer amak mecburiyeti hasÝl olmuĢtu. Kutluğ KağanÝn lm, (690/91?): Kutluğ kağan “TanrÝ yarlÝkadÝğÝ” iin “illi milletleri ilsiz, kağanlÝ milletleri kağansÝz” etmiĢ, Trk Devletini ykseltmiĢ, dağÝlan il-uluslarÝ toplamÝĢ, ve bundan tr “ĠlteriĢ” (Ġl toplayan) unvanÝnÝ almÝĢtÝ. ldğ zaman, iilk “balbal” olarak BazkağanÝ dikildiğine gre, Baz kavminin kağanÝnÝ bizzat ldrmĢ olmalÝdÝr. Kutluğ Kağan‟Ýn lm tarihi katiyetle tespit edilemiyor. Bunun 690 veya 691‟de olduğu anlaĢÝlÝyor.75 ġu halde Ġkinci Doğu Gktrk Devleti‟nin kurucusu ancak 8-10 yÝl gibi kÝsa bir zaman hakimiyet srebilmiĢtir; kağanÝn harici vasÝflarÝna ait herhangi bir kayda rastlanmÝyor. On yedi kiĢi ile iĢe baĢlayÝp, koca bir devlet kurmağa muvaffak olmasÝ kendisinin ne tipte ve ne karakterde bir kiĢi olduğunu aÝka gsterir. Kutluğ ĠlteriĢ kağan, Trk tarihinin tÝpkÝ Bumin kağan ve diğer byk Ģahsiyetleri gibi, devlet kurucu Trk kahramanlarÝnÝn en mmtazlarÝndan biridir. Onun koca in Ġmparatorluğu boyunduruğundan Trk uruğlarÝnÝ kurtarÝp, bir devlethalinde teĢkilatlandÝrÝlmasÝ buna delalet eder. Kendisinin yksek bir kumandan ve dirayetli bir devlet adamÝ olduğu yaptÝğÝ icraattan grlyor. Devleti idare iĢlerinden veziri Tonyukuk‟tan baĢka, biraderi KapağanÝn (Meue) da byk rol oynadÝğÝ biliniyor. Kutluğ Kağan‟Ýn karasÝ Ġlbilge hatundan olan drt oğlunun adlarÝ Ģudur: Ki-ay-lipi, Bilge (Me-kiu, Mugilan, Mergen?), Kl-tigin ve Bay-Kltigin, en az bir kÝzÝ olduğu da malumdur. Kapağan Kağan (Meue Bg?) 691/716: Kitabelerde, Kutluğ kağandan sonra tahta getiğini bildiimiz zatÝn adÝ zikredilmiyor; bu hususta ancak “amcam kağan” szleriyle yetinilmiĢtir. in kaynaklarÝnda on “Meue” deniliyor;76 Tonyukuk kitabesinden anlaĢÝldÝğÝ vehile, adÝ ya Bg veya Kapağan‟dÝr.77 Kutluğ kağan ldğ zamantahta namzed olan oğlu Bilge (Mogilan) henz on yaĢÝnda
101
olduğundan, len kağanÝn biraderi Kapağan‟Ýn tahta gemesi lazÝmgelmiĢti. Kapağan Kağan‟Ýn da, Kutluğ gibi gayet enerjik bir hkmdar olduğu, yazÝtlardan ve in kaynaklarÝndan biliniyor. O da kendisine boyun eğmek istemeyen trl Trk uruğlarÝnÝn inkÝyat altÝna almak iin birok sefer amak zorunda kaldÝ; Kutluğu Kağan‟Ýn lmn mmteakip bazÝ Trk uruğlarÝnÝn ayrÝ dĢtkleri anlÝĢÝlÝyor; Kapağan kağan bu gibileri silahla, itaata icbar etmiĢti. Bundan baĢka yeni kağanan in‟e karĢÝ da seferler atÝğÝnÝ biliyoruz. in‟e yapÝlan seferlerden bazÝlarÝna ait kaynaklarda Ģu malumat veriliyor: Kapağan‟Ýn kuvvetleri Ling-eu‟ye hcum ettiklerinde imparatorie Vu-heu, on sekiz in generalini Trklere karĢÝ gnderdi ise de, inliler yenildiler. 697 de Kapağan‟Ýn kuvvetleri ing-eu mÝntÝkasÝnÝ tahrip ettiler. Daha sonraki yÝllarda da Trk akÝnlarÝndan bahsedilmektedir. bununla beraber aradaki mnasebetin bazan dosta olduğunu da grmekteyiz. Trk kağanÝ, in imparatoriesine karĢÝ isyan eden KitanlarÝ tedib iĢinde byk yardÝmda bulunmuĢ ve bu hizmetinden tr iin sarayÝndan mhim bir unvan kazanmÝĢtÝ. Maamafih bu vakada Kapağan Kağan‟Ýn in menfaati iin değil, kendi istifÝdesi namÝna hareket ettiğini anlÝyoruz. tedenberi Trklerin dĢmanÝ olan KitanlarÝn zayÝf dĢrlmaleri Gktrk KağanlÝğÝnÝn menfaatÝ icabÝydÝ. bu vakadan az sonra Trk kağanÝnÝn in‟e karĢÝ yeniden hcma getiği grlyor. Kapağan kağan (o sÝralarda hakimiyet sren) Ġmparatorieden Ģu taleplerde bulunmuĢtu: Ġmparatorienin “oğlu” olmak, yani bir in prensesiyle evlenmek; kÝzlarÝndan birini bir in prensine vermek; in tabi olup Huang-hu (SarÝ su) boyundaki altÝ mÝntÝkada yerleĢtirilen Trkleri kendi yurtlarÝna dndrmek; in‟den bir kile darÝ tohumu, bin aded ekin aleti (sapan?) ve ok miktarda da demir gndertmek.78 Son iki taleb ayrÝca nemlidir. Kapağan kağan, yurt dÝĢÝndaki Trk uruğlarÝnÝn in tabiiyeti altÝnda kalmalarÝnÝ istemiyordu; ilk fÝrsatta bu gibilerin z Trk yurduna geri gelmeleri hususu in‟e karĢÝ tasib olunacak siyasette en mhim meselelerden birini teĢkil etmiĢti. in‟de ziraat kltrne alÝĢmÝĢ olan Trk uruğlarÝ dndkleri zaman, kendi yurtlarÝnda bu iĢe devam edebilmeleri iin nceden imkanlar hazÝrlanmakta idi. in devlet adamlarÝyla yapÝlan uzun mzakerelerden sonra Kapağan Kağan‟Ýn taleblerinden biroğu kabul edildi. in‟de yerleĢen Trklerden birka bin adÝr halk iade edildi; darÝ ve demir gnderildi; Trk prensesini istemek iin in‟den bir eli heyeti geldi in kaynaklarÝ Trk KağanlÝğÝnÝn bu sÝralarda fevkalede kuvvet bulduğu yazarlar. Kapağan Kağan‟Ý istediği iin in prensesi gnderilmediğinden, bu defa, 100 bin kiĢilik bir kuvvetle in‟e hcum etti. inle mcadele yeniden alevlenmiĢti. in imparatoriesi “Trk kağanÝnÝn baĢÝnÝ kesip getirene byk bir mkafat vereceğini” ilan ettiyse de, bundan hibir netice ÝkmadÝ. Trkler iin arazisini tahrip ve yağma ettikten sonra, byk bir ganimetle geri dnp gittiler.79 „Kaplan yÝlÝnda‟ (702) in‟e karĢÝ bir sefer daha aÝldÝğÝnÝ ğreniyoruz; bu sefer esnasÝnda in Generali Ong-un (Siangwang) kumanda ettiği 50 bin kiĢilik ordu Trkler tarafÝndan yenilmiĢti. Sefere Kutluğ Kağan‟Ýn oğlu Bilge de iĢtirak etmiĢti. “At yÝlÝ”nda (706) ee-Snki‟nin idare ettiği bir in ordusu da yenilmiĢ, oka ganimet alÝnmÝĢtÝ. Bu birbirini takib eden zaferler neticesinde Kapağan Kağan in‟e karĢÝ ok kuvvetli ve stn bir durum sağlamağa muvaffak oldu.
102
Kitabelerde Kapağan Kağan‟Ýn, ayrÝ dĢen Trk uruğlarÝnÝ itaata almak iin yaptÝğÝ seferlerden de bahsedilmektedir. “Az”, “Oğuz”, “KÝrgÝz”, “TrgeĢ” ve “Karluk” uruğlarÝ sÝrasÝyla kağanÝ tanÝmak mecburiyetinde bÝrakÝlmÝĢlardÝ. 703-4‟te BalkaĢ gl evresindeki BasmÝllarÝn “Ġdikut”larÝ da itaat altÝna alÝndÝ. Ondan eveel veya sonra Oğuzlar, KÝrgÝzlar ve TrgeĢlerle etin savaĢlarÝn cereyan ettiği biliniyor. Kapağan kağan, Kgmen zerinden KÝrgÝzlara karĢÝ bir sefer amÝĢ ve KÝrgÝz Kağan‟ÝnÝ ldrmĢt. Bu seferin bilhassa nemli olduğu anlaĢÝlÝyor; nk KÝrgÝzlar, Gktrklerin en tehlikeli rakiplerinden biri idiler. Az (As?) ulusunun beyi (?) Bars, KapağanÝnÝn kÝzÝnÝ almÝĢtÝ ve “kağan” lakabÝnÝ taĢÝyordu; fakat ok gemeden Kapağan kağana ihanet etti. Bundan dolayÝ Az kavmi de tedib edildi, kağanlarÝ olan Bars ldrld. Kapağan Kağan‟Ýn faaliyeti neticesinde, vaktiyle Kutluğ kağan zamanÝnda Gktrklere tabi olan btn il ve uluslarÝn tamamÝyla inkÝyat altÝna alÝndÝğÝ grlmektedir; fakat ayaklanmalar, in iline gp-gitmeler yine eskesi gibi devam ettiğinden-Kapağan kağan sÝk sÝk silaha sarÝlmak mecburiyetinde kalmÝĢtÝ. BunlarÝn hangi yÝllarda yapÝldÝğÝ aÝk olarak tespit edilmiyorsa da, Ģu sÝra ile yapÝldÝğÝ anlaĢÝlÝyor: “Ejder yÝlÝ”nda (703-4) BasmÝl Ġdikut‟unun inkÝyat altÝna alÝnmasÝ; 706 (?) YÝr-BayÝrku‟larÝn baĢÝ olan Uluğ-Erkin‟in yenilmesi; “Biin yÝlÝ” (708)-TrgeĢlerle meskun BeĢbalÝğ‟a sefer; “Tavuk yÝlÝ” (709-10) ik‟lere ve KÝrgÝzlara karĢÝ sefer ve ik‟lerin yenilmesi; 711‟de KÝrgÝzlara karĢÝ yeni bir sefer ve KÝrgÝz Kağan‟ÝnÝn ldrlmesi; “Domuz yÝlÝ”nda (711-12) isyan eden Karluklara karĢÝ sefer.80 Kitabelerde “Soğd milletinin tensiki” iin Kl tigin tarafÝndan bir seferin yapÝldÝğÝ da bildirilmektedir.81 Bu seferin 712 de vukubulduğu anlaĢÝlÝyor.82 Tam o sÝralarda (H. 93‟te) Kuteybe bin Muslim Soğd ihĢidi Gurek‟ten (veya Ugrak‟tan) SemerkandÝ almak zere sefer amÝĢ bulunuyordu.83 Gurek, (Ugrak), Araplara karĢÝ durabilmek iin, ġaĢ (sonraki TaĢkent evresi) hkmdarÝndan ve “Trk kağanÝndan) yardÝm istemiĢti;” “Trk kağanÝ”da Soğd ihĢidinin ricasÝnÝ kabul ve oğlunu bir miktar askerle yardÝma gndermiĢtir. Bu “Trk kağanÝ”ndan kimin kastedildiği vazÝh değildir. BazÝ alimler “Trk kağanÝ” ile Kapağan‟Ýn kasedildiğini ileri srmĢlerse de, bu iddia Ģpheli grlmektedir. O sÝralarda Gktrklerden baĢka, TrgeĢlerin, KÝrgÝzlarÝn ve Az‟larÝn da kendi “kağan”larÝ bulunduğu Orhun yazÝtlarÝnda aÝka belirtilmiĢtir. Soğd ihĢidinin yÝrdamÝ ağÝrdÝğÝ “kağan”Ýn, Soğudlara komĢu olan TrgeĢlerin “kağan”Ý kasdedilmiĢ olmalÝdÝr.84 711‟de Kapağan Kağan‟Ýn TrgeĢleri yenmesi zerine, Kltigin‟in “Soğdak”larÝ tensik ettiği biliniyor; fakat bu seferin Soğdlara yardÝm mahiyetinde olduğu ve Araplarla savaĢmak maksadÝyla yapÝldÝğÝnÝ gsteren esaslÝ kayÝtlara malik değiliz. Gktrklerin bu sÝralarda Araplarla herhangi bir Ģekilde temasta bulunmuĢ olduklarÝ hayli Ģphelidir. Kapağan Kağan 712‟de Kara TrgeĢleri ve KonĢu Tutuk‟u yenmiĢti. 714 tarihinde beĢbalÝk zerine bir sefer atÝ. Yine o senede, Kağan‟a boyun eğmek istemeyen Dokuz Oğuzlarla, Toğ balÝk, Kuslağ ak, KubaĢ ve Ezgenti Kadaz mevkilerinde arpÝĢmalar oldu; neticede Dokuz Oğuzlar tedib edildiler. 714-15‟te “mstakil olan” KarlÝk ili Gktrklerle harbe tutuĢmuĢtu. Ġki Ordu Mukaddes Tamağ eĢmesinde karĢÝlaĢtÝ. Bu sefer esnasÝnda Prens Kltigin‟in bilhassa kahramanlÝk gsterdiği biliniyor.
103
KarlÝklar yenildiler ve gktrk hakimiyetini tanÝdÝlar. AynÝ yÝlda OğuzlarÝn ordusuna karĢÝ yeniden savaĢmak mecburiyeti hasÝl oldu; bu sefer Dokuz Oğuz ve Otuz Tatar‟lar birleĢmiĢler ve kağana karĢÝ durmak istemiĢlerdi. Kapağan kağan bunlarÝ yendi ve itiaatÝ altÝna aldÝ. Gktrk idaresinde kalmak istemeyen Karluk uruğunun, inlilere tabi olmalarÝ zerine Kapağan kağan, Kltigin kumandasÝnda byk bir ordu gndererek, KarluklarÝn kalan kÝsmÝnÝ tekrar inkÝyat altÝna alabildi. Kapağan Kağan‟Ýn yirmi beĢ sefer atÝğÝ ve on defa bizzat arpÝĢtÝğÝ biliniyor. Bu seferler neticesinde Gktrk Devletinin sÝnÝrlarÝ geniĢledi, devlet byd ve kuvvetlendi. Kağana, Kutluğ‟un oğullarÝ Bilge ve Kltigin canla baĢla hizmet ederek, Gktrk KağanlÝğÝnÝn kuvvetlenmesinde byk yardÝmda bulundular. Kapağan kağan zamanÝnda Trk Devleti‟nin byyp ykseldiği yazÝtlarda Ģu szlerle ifade edilmiĢtir: “Doğuda-KadÝrgan ormanÝnÝn tesine kadar milleti bylece kondurup yerleĢtirdik; nizam ve intizam koyduk. BatÝda-Keng Tarman‟a kadar Trk ilini bylece kondurup yerleĢtirdik, nizam ve intizama koyduk. O zamanlar kleler-kleli, halaylÝklar-halaylÝklÝ olmuĢtu.85 Kapağan kağanÝn saltanatÝ zamanÝnda Trklerin fukarasÝ zenginleĢmiĢ, az millet oğalmÝĢtÝ (Ýga yÝg bay kaldÝ, azÝğ kĢ kÝldÝ.86 in kaynaklarÝnda bundan tr Kapağan Kağan‟Ýn zamanÝ, Trklerin Hieli Kağan‟Ýn devrindeki kudretli ağÝna benzetilmiĢtir. Trk kağanÝn, in‟den taleb ettiği her Ģeyi almağa muvaffak olmasÝ bu iddianÝn doğruluğunu gsterir. Kapağan kağana in sarayÝnca: 300 bin kile darÝ, 50 bin para muhtelif renkte kumaĢ, 3 bin adet ziraat aleti gnderilmesi ve inli bir prensin vadedilmesi kağanÝn kudreti derecesini lmeğe kfidir. Mutemadi mcadeleler iinde mrn geirmiĢ olan Kapağan Kağan‟Ýn yaĢÝ ilerledike tabiatÝnÝn da sertleĢtiği biliniyor. Gitgide ok haĢin, zalim ve gaddar bir hkmdar oluvermiĢtir.87 KağanÝn zulmnden kurtulmak maksadÝyla bazÝ Trk ellerinin in‟e iltica ettikleri de biliniyor. Mesela 715 yÝlÝnÝn bin Karluk ve on bin adÝrlÝk baĢka bir Trk uruğu in‟e gidip yerleĢmiĢlerdi. inlilerin bu Trk mltecilerini SarÝ-su boyunda, Ordos mÝntakasÝnda yerleĢtirdiler; Kapağan kağan bu kaÝp giden uruğlarÝ tedib iin bir sefer tertib etti. Az sonra, kendisine karĢÝ gelmek isteyen Payeku (BayÝrku) uruğuna karĢÝ, Tula (Toğla) nehri boyunda bir harbe tutuĢtu ve Payeku‟larÝ tedib etti. Fakat bu sefer kağan iin felaketle neticelendi. Kapağan, zaferi kazandÝktan sonra, hibir ihtiyat tedbiri almaksÝzÝn ve gayet az kimsenin refaketinde geri dnyordu; Payeku‟larÝn bir kÝsmÝ ormana kaarak pusuda bekliyorlardÝ; kağan tam o yerden geerken, pusudakiler hcum ettiler, kağanÝ yaraladÝlar ve ldrdler, kesilmiĢ kafasÝnÝ da in imparatoruna gnderdiler.88 Bu suretle bazÝ Trk boylarÝnÝn “yablaklÝğÝ” (ktlğ) yznden bu byk Trk kağanÝ do yok edilmiĢ oldu. Bu olay 716 yÝlÝnda vukubulmuĢtu. Trk adeti mucibince Kapağan kağan iin gmme merasimi yapÝldÝ ve “yuğ” tutuldu; kabri zerine “balbal” olarak, vaktiyle bizzat kendi eliyle ldrdğ KÝrgÝz kağanÝnÝn (heykeli) dikildi.89 Kapağan kağan da, Kutluğ ĠlteriĢ kağan gibi ulu Trk hanlarÝ zmresine aittir. Kutluğ tarafÝndan kurulan Gktrk Devleti henz kurulmuĢken, Kutluğ‟un lm zerine, yeniden dağÝlmak tehlikesine maruz kalmĢÝtÝ. Kapağan kağan bu tehlikeyi gidermiĢ, btn Trk uruğlarÝnÝ tek bir devlet sÝnÝrlarÝ iinde toplamağa ve tutmağa muvaffak olmuĢtu. KağanÝn bu yoldaki icraatÝ kitabelerde aÝka belli edilmiĢtir. Kapağan Kağan‟Ýn ĢahsÝ ve hususi hayatÝna dair bilgimiz yoktur. YalnÝz, Kutluğ han sllesi yerine kendi oğullarÝnÝ tahta Ýkarmak istediği anlaĢÝlÝyor. Fakat an olarak ldrlmesi, bu planÝnÝ
104
gerekleĢtirmesine imkn bÝrakmamÝĢtÝ. Kapağan kağandan sonra Gktrk Devleti tahtÝna Orhun kitabelerinden birinin adÝna dikildiği, Kutluğ Kağan‟Ýn oğlu Bilge (kağan) geti. Bilge Kağan (716-734) Bilge Kağan‟ÝnÝn tahta geinceye kadar hayatÝ: Kutluğ Kağan‟Ýn Ġlbilge hatunun ikinci oğlu (?), asÝl adÝ Mogilhn veya Mergen olmasÝ muhtemel olan, Bilge (kağan) biin (maymun) yÝlÝnda, 684, tarihinde, doğmuĢtur. BabasÝ ldğ zaman sekiz yaĢÝnda idi. Kapağan Kağan, ancak Kutluğ‟un oğullarÝ namÝna kağanlÝk yapmakta olduğundan tahtÝn asÝl varisleri sayÝlan Bilge (kağan) ve biraderi Kltigin‟in erkenden yksek makamlara ÝkarÝlmasÝ lazÝmgelmiĢti. Bilge (kağan) daha on drt yaĢÝnda iken, BatÝ ilinin, yani TarduĢlarÝn “Ģad”Ý tayin edilmiĢti. Kendisinin bunu mteakip seferlere iĢtirak ettiğini, kk biraderi Kltginin de beraber alÝndÝğÝnÝ ğreniyoruz. Bilge (kağanÝn) iĢtirak ettiği seferlerden Ģunlar biliniyor: 700-701 de Tangutlara karĢÝ; 701702‟de Soğud seferi; aynÝ yÝlda elli bin kiĢilik bir kuvvetle gelen in Generali Ongun‟a karĢÝ 704‟te “vergi demekten ve ticaret kervanÝ gndermekten imtina eden” BasmÝl Ġdikut‟unu tedib iin yapÝlan seferde Bilge (kağan) da vardÝ. 706‟da seksen bin kiĢiden mrekkep bir ordu ile ilerleyen in Generali Caca Seng ile yapÝlan savaĢta Bilge de iĢtirak etmiĢ, inlilerin yenilmesinde Bilge‟nin kahramanlÝğÝ mhim rol oynamÝĢtÝ. 708‟de tken dağlarÝnÝn kuzeyine ve batÝsÝna dĢen sahada ik ve KÝrgÝzlara karĢÝ aÝlan seferde, Gktrk ordusuna Bilge‟nin kumanda ettiği anlaĢÝlÝyor. Gktrk ordusu (Kem (Yenisey) nehrini gemiĢ ve ikleri yenmiĢti. 711‟de de KÝrgÝzlara karĢÝ ikinci bir sefer yapÝldÝ. Bilge Ģad bu defa da orduyu idare etmiĢti. Gktrk kuvvetleri “sng batÝmÝ” (mÝzrak boyu) kalÝnlÝğÝndaki karÝ skerek, Kgmen ormanÝnÝ aĢtÝ ve KÝrgÝzlarÝ uykuda iken bastÝ. KÝrgÝz kağanÝ kuvvetlerin toplayÝnca, Songa ormanÝnda savaĢ yapÝlmÝĢ ve KÝrgÝz KağanÝ ldrlmĢt. AynÝ senede TrgeĢlere karĢÝ aÝlan seferlerde Bilge ĢadÝn yararlÝlÝklarÝ grld. KÝrgÝzlarda olduğu gibi TrgeĢler de uykuda basÝldÝlar; fakat TrgeĢ Kağan‟Ý etraftan yardÝm alÝnca, Gktrkler nce ekilmiĢler, sonra Bolu mevkiinde harbe tutuĢarak, TrgeĢleri yenmiĢlerdi. Bu savaĢta, TrgeĢ Kağan‟ÝnÝn, ĢadÝnÝn ve yabgusunun ldrldğn ve TrgeĢ ilinin Gktrk hakimiyeti altÝna alÝndÝğÝnÝ ğreniyoruz. TrgeĢlerin hcumuna maruz kalan BeĢbalÝk Ģehrinin (Urumcu civarÝnda) kurtarÝlmasÝ iin Bilge Ģad tam altÝ defa sefer amak zorunda kalmÝĢtÝ. Bilge Ģad otuz bir yaĢÝnda iken (715‟te) “mstekil bir millet olan” Karluklular ile Gktrklerin arasÝ aÝlmÝĢtÝ; Bilge onlara karĢÝda harp etti; yenildilerse de, ertesi sene Bilge‟nin yeniden bir sefer amasÝ icabetmiĢti. Tam bu sÝralarda Kapağan Kağan‟Ýn ldrlmesi Gktrk ilinde yeni olaylara yol atÝ. Bilge KağanÝn Tahta GeiĢi ve Bu SÝralarda Gktrk Ġlinin Durumu Kapağan Kağan‟Ýn tahtÝ kendi oğullarÝna sağlamak zere bazÝ tedbirler aldÝğÝnÝ sylemiĢtik. Kapağan Gktrk Devleti‟ni, tÝpkÝ Bumin Kağan gibi, iki blm halinde idare etmek istemiĢti. Devletin doğu kÝsmÝ baĢÝna biraderi To-si-fu‟ya, batÝ kÝsmÝnÝn da baĢÝna da Kutluğ‟un oğlu Bilgeyi (kağan) getirmiĢti. Her ikisinin zerine de oğlu Fu-kiu‟yu “Kk han” rtbesiyle tayin etmiĢti. Kapağan‟Ýn bu oğlu daha ziyade “To-si han” (TuĢi) lakabÝyla tanÝnmÝĢtÝr. Kapağan‟Ýn ikinci oğlu da “han” unvanÝnÝ
105
taĢÝmakta ve her iki oğul taht namzedi telakki edilmekte idiler. Fakat Kapağan Kağan‟Ýn ani olarak ldrlmesi, ikisinin de tahta gemesine mani oldu. Kapağan‟Ýn ldrlmesi zerine Kutluğ Kağan‟Ýn oğullarÝ ve taraftalarÝ sratle harekete getiler ve kendi haklarÝnÝ korumak suretiyle Bilge‟yi Gktrk Devletinin baĢÝna geirdiler. Bu mnasebetle bilhassa Kltigin‟in cesareti ve atÝlganlÝğÝnÝn durumunun Bilge (kağan) lehine evrilmesinde en byk amil teĢkil ettiği Orhun yazÝtlarÝnda aÝklanmaktadÝr. Kltigin ve arkadaĢlarÝ, meĢru kağana tahtÝ temin edeliblek
iin,
Kapğan‟Ýn
oğularÝnÝ,
akrabalarÝnÝ
ve
taraftarlarÝndan
biroğunu
ldrmek
mecburiyetinde kalmÝĢlardÝ. Bilge (kağan)Ýn tahta geebilmesi, ancak hanedan azasÝ arasÝnda kanlÝ bir mcadeleden sonra mmkn olabilmiĢtir. Bilge Kağan‟Ýn tahta gemesi mnasebetiyle yapÝlan mcadeleden in kaynaklarÝnda bazÝ tafsilat verilmektedir. Buna gre: Rakib aile (yani KapağanÝn oğullarÝ) efradÝnÝn imhasÝ iĢini Bilge‟inn biraderi Kltigin (in kaynaklarÝnÝn: Kiue-te-leleri) ifa etmiĢti. Kltigin kendi il-ulusunu toplamÝĢ, KapağanÝn oğlu “Kk han”a hcum etmiĢti; onu ve yakÝnÝndakileri ldrnce, Kapağan kağanla ilgisi olanlarÝn kamilen imha etmiĢti. Bu katilden ancak Bilge‟nin kaynatasÝ olan Tonyukuk kurtulabildi. Kltiginin ÝsrarÝ zerinedir ki Bilge‟nin (asÝl adÝ bilinmiyor, incede Me-ki-lien veya Mogilan) tahta ÝkarÝldÝğÝnÝ ve “TanrÝ tek tanrÝda yaratÝlmÝĢ Trk Bilge” lakabÝnÝ o zaman ldÝğÝnÝ (ince Ģekil-Pi-kiahan) ğreniyoruz. Bilge kağan tahta ÝkÝnca, sivil idareye kendisi bakacak, askeri iĢleri de, yani orduyu, biraderi Kltigin ele alacaktÝ. Tonyukuk artÝk ok yaĢlÝ olmasÝna rağmen, devlet iĢlerideki tecrbesi gznnde tutularak, Bilge Kağan‟Ýn veziri-mĢaviri-gibi ok nemli ve yksek bir makama getirildi, yani Kutluğ kağan zamanÝndaki yerine tekrar almÝĢ oldu. Kapağan KağanÝn aile efradÝ ve taraftarlarÝ imha edilmekle iĢ bitmiĢ değildi. Bu defa Tu-ki-Ģi (TrgeĢ) kavminden Su-lo adlÝ birisi kendini kağan iln etti. Bilge kağana tabi uruğlardan biroğu ona katÝldÝlar. Ancak Tonyukuk‟un enerjik mdahelesi sayesinde Bilge Kağan duruma hkim olabildi. Vaktiyle in‟e, SarÝ-su boyuna gp giden Trk uruğlarÝndan Setay‟lar o sÝralarda geri dndler. Bununla Bilge Kağan‟Ýn mevkii birdenbire kuvvetlenmiĢ oldu. Bilge Kağan tahta ÝktÝğÝ zaman Gktrk ilindeki dzen epey bozuktu. Zaten Kapğan Kağan‟Ýn saltanatÝnÝn son yÝllarÝnda birok Trk uruğunun ya Kağan‟a karĢÝ ayaklandÝklarÝnÝ veya in‟e ge baĢladÝklarÝnÝ grmĢtk. Trk bykleri ve bazÝ iller arasÝnda bu eĢit hareketin alÝp yrmekte olduğu anlaĢÝlÝyor. inliler, tedenberi gttkleri siyasetlerine sadÝk kalarak, Trk Beyleri‟ni kendi taraflarÝna ekmeğe alÝĢÝyorlardÝ. Buna muvaffak olmak iin “tatlÝ dil” dkyorlar, birok vaadlerde bulunuyorlar ve kÝymetli hediyeler yolluyorlardÝ; yazÝtlarÝn tabiri vehile: “Tabğa budun sabÝ siğ, ağÝsÝ yÝmĢak ermiĢ… Trk byklerinden ve halktan bazÝlarÝ Ģyle dĢnyordu: “in‟e uzak kalÝrsak -bize kt hediye gnderirler, yakÝn gelirsek- iyisini verirler”90 Onlar byle dĢnerek, tken mÝntÝkasÝndan, yani ztrk yurdunda, ayrÝlÝp in‟e gidiyorlardÝ. Kapğan kağanÝn lmnden sonra Dokuz Oğuzlar, Trk ilini bÝrakÝp in‟e katÝlar. Kltigin, Kapağan kağanÝn oğullarÝ ile mcadele ettiği sÝrada Trk
106
uruğlarÝndan bazÝlarÝ in‟e gitmiĢlerdi. Bu suretle bilge Kağan tahta ÝktÝğÝ zaman Trk ilinden yeniden birlik kalmamÝĢ, millet sefil bir duruma dĢmĢt. ztrk ilinden ayrÝlÝp in‟e gidenlerin durumlarÝ da iyi değildi. Bu gibiler inlilerden umduklarÝnÝ alamamÝĢlar, in hizmetlerinde periĢan olmuĢlardÝ; yle ki “kanlarÝ su gibi ygrb akmÝĢ, kemikleri dağ gibi yÝğÝlÝp yatmÝĢtÝ.” in‟de bulunan Trklerin “beyzade erkek oğullarÝ kle pk kÝz evldlarÝ halayÝk olmuĢtu”.91 Trk ilinde kalanlarÝn da hali mĢkld. Bilge kağan “hali yerinde bir millet zerine hkmdar oturmadÝ; ierden yiyeceksiz, dÝĢardan giyeceksiz, zayÝf ve zavallÝ bir millet zerine hkmdar oturdu”.92 Fakat Bilge Kağan‟Ýn talihi aÝktÝ. Kutluğ kağanÝ ve Ġlbilge hatunu “ykselten TanrÝ, onlara el vermiĢ olan TanrÝ, Trk milletinin adÝ ve sanÝ yok olmasÝn diye, bu defa o tanrÝ, Bilgeyi kağanlÝğa oturtmuĢtu.” Bilge kağan da, Trk ilini dzene koymak yoluna kardeĢi Kltigin ve kaynatasÝ Tonyukuk ile “gece uymadan, gndz durmadan” alÝĢtÝ, byk gayretler sarfetti. Bilge Kağan‟Ýn Veziri Tonyukuk (l.720?): Kutluğ Kağan, 681‟de inlilere karĢÝ ayaklandÝğÝ zaman, kendisine ilk katÝlanlardan biri Tonyukuk olmuĢtu.93 inde doğduğu ve in terbiyesinde yetiĢtiği biliniyor; buna bakmaksÝzÝn kendisinin btn mr boyunca kuvvetli bir “Trk milliyetisi” kaldÝğÝnÝ gryoruz. Gktrk Devleti yeniden canlanÝnca, Tonyukuk, Kutluğ Kağan‟a byk hizmetlerde bulunmuĢtu. Kapağan kağan zamanÝnda da mhim rol oynadÝğÝ biliniyor. KÝzÝ po-fu-yu, Bilge‟ye (Ģad, sonraki kağan) vermiĢti; galiba bundan tr, Bilge Kağan tahta Ýkarken (Kapağan ile ilgisi olanlar ldrldkleri zaman) idam edilmekten kurtulmuĢtu. Tonyukuk bu sÝralarda artÝk yetmiĢlik bir ihtiyardÝ. Ġkinci Trk devletinin kuruluĢunda ok yardÝmÝ olan Tonyukuk, iki kağan zamanÝnda da iĢbaĢÝnda bulunmakla, dirayetli bir devlet adamÝ olup zekasÝnÝ mteaddit defa isbat etmek fÝrsatÝnÝ bulmuĢtu. Kendisinin fekalade enerjik bir kiĢi ve yksek ororite sahibi oludğu biliniyor; herkesin ona karĢÝ “saygÝ ve korku hissi” beslediği kaynaklardaki kayÝtlardan anlaĢÝlÝyor. Bilge Kağan‟Ýn ve Kltigin‟in byle yksek vasÝflarÝ haiz bir devlet adamÝ feda etmek istemediklerinin sebebi kolayca anlaĢÝlmaktadÝr. “Boyla bağa tarkan” lkabÝnÝ taĢÝyan Tonyukuk‟un yeni kağana grĢleri ve icraatÝ ile mhim hizmetlerde bulunacağÝ muhakkaktÝ. Bilge Kağan, kendi ilini derleyip toplayÝnca, derhal eski dĢmanÝ olan in‟e karĢÝ bir sefer amak tasavvurunda idi. Tonyukuk buna itaraz etti. YaĢlÝ vezirin dediğine gre: “in imparatoru cesur bir zattÝ; inliler bir mddetten beri barÝĢ iinde bulunduklarÝndan ve yÝllarÝn da bereketli gitmesinden dolayÝ in ordusu kuvvetli idi; halbuki Trk ordusu henz yeni tanzim edilmiĢ olmakla, byk bir sefere ÝkarÝlmasÝ kolay değildir”.94 Bilge Kağan vezirin szlerini dinlemiĢ ve ordusu kuvvet buluncaya kadar in‟e sefer amaktan geri durmuĢtu. Trkleri yerleĢik hayata geirmek ve “Budda” dininin kabul meselesi: Gktrk uruğlarÝndan, hi olmazsa bir kÝsmÝnÝn yerleĢik hayata gemek, temelli olarak ziraatle muĢgul olmak ve hatt Ģehirler kurmak iin lzÝm gelen ĢartlarÝ haiz olduklarÝ anlaĢÝlÝyor. Bir taraftan in ile uzun boylu mnasebetler,
107
diğer yandan Soğdlar vasÝtasÝyla batÝ taraflardan gelen tesirler neticesinde Trkler arasÝnda Buddda ve Mani dinlerinin de tesirleri olduğunu gsteren lmetler mevcuttur. Budda dinine intisab etmek, Budda ve Lau-tseu namÝna mbetler yaptÝrmak cereyanÝnÝn epeyi kuvvet bulduğu anlaĢÝlmaktadÝr. Bilge KağanÝn Ģahsen buna temayl bulunmasÝ dahi mmkndr. Fakat tecrbeli ihtiyar vezir Tonyukuk siyas malahazalarla buna Ģiddetle karĢÝ koydu. Tonyukuk‟un dediği vehile “Btn Trkler bir araya toplansalar dahi T‟ang slalesine (in Ġmparatoruna) karĢÝ durmayacaklardÝ; harb esnasÝnda inlilerle dvĢmekte olan Trkler ise (btn ahalinin) yzde birini teĢkil ediyordu; onlar da su ve ot arÝyarak Ģurada burada gederler, avlanÝrlar. Trklerin muayyen meskenler yoktur, hep harb ile meĢgul olurlar; kendilerinde kuvvet hissettikleri zaman ilerler, zayÝf olduklarÝ zaman ise gerilerler ve saklanÝrlar. Eğer Trkler surlarla kuĢatÝlmÝĢ bir Ģehirde yerleĢecek olurlarsa bir defa yenildiler mi, esir dĢmekten baĢka yapacaklarÝ Ģey kalmayacaktÝr. Buddda ve Lao-tsu dinlerine gelince, bu dinler insan tabiatÝnÝ yumuĢattÝklarÝndan ve tevazu telkin ettiklerinden, harpi bir millet olan Trklerin karakterlerine asl uygun bir din değildir”.95 Bilge Kağan, bu tecrbeli devlet adamÝnÝn bu eĢit siyas ve asker mlhazalarÝnÝ doğru bulmuĢ ve gerek Trk uruğlarÝnÝ yerleĢik hayata geirmek ve gerek Budda dinini kabul etmek cihetine gitmedi. Budda dinini kabul ettikleri takdirde Trk ilinin doğrudan doğruya in tesiri altÝna gireceği muhakkaktÝ; ok gemeden Trk ilinin ve Trk halkÝnÝn in kltr erevesine girmesi, in‟de ve Hindistan‟da mĢahede ettiğimiz bir hayat telkkisinin hakim olacağÝ muhakkaktÝ. Trkleri bu yola girmekten alÝkoyanlarÝn baĢÝnda Tonyukuk durduğu iin, Trk tarihinin tamamÝyla baĢka bir istikamette geliĢmesinde hissesinin byk olduğ anlaĢÝlÝyor. 720 yÝlÝnda ldğ sanÝlan Tonyukuk,96 tarihte adlarÝ bilinen devlet adamlarÝ arasÝnda en byklerinden biridir. Bilge kağanÝn bu ihtiyar veziri “trk zekasÝ ve hakimliğniin” bir timsalidir. Kendi tarafÝndan
diktirildiği anlaĢÝlan “beng taĢ”taki yazÝtlar ve byk Trk devlet adamÝnÝn icraatÝ
hakkÝnda bize kÝymetli bilg vermektedir. Bilge KağanÝn Seferleri: Bilge kağanÝn tahta ÝkmasÝnÝ mteakip bazÝ Oğuz boylarÝ arasÝnda ayaklanma hareketinin belirdiği anlaĢÝlÝyor; Oğuzlardan bazÝlarÝnÝn in‟e g ettikleri de ihtimal dahilindedir. Bilge kağan bunlarÝ tedib iin, 717‟de (?) asker sevketmek mecburiyetinde kalmÝĢtÝ. Doğudaki Kitay ve Tatabi‟lere karĢÝ da seferler aÝldÝğÝnÝ ğreniyoruz. 720 yÝlÝnda, in hkmetinin teĢvikiyle Bilge kağana karĢÝ birden kavmin harekete getiği in kayÝtlarÝnda grlyor. Bunlar: Pa-si-mi (BasmÝl), Hi ve ki-tanlardÝ (Kidan, Kitay). Birbirinden uzakta yaĢayan bu kavim, aynÝ zamanda yreyerek Bilge kağanÝ ordugahÝnda basmak iin inliler tarafÝndan teĢvik edilmiĢlerdi.97 inlilerin bu planÝ malm olunca, Tonyukukun tasvibi ile, Bilge kağan bu kavim zerine ayrÝ ayrÝ seferler atÝ ve dĢmanlarÝ birleĢmek fÝrsatÝ vermeden birer birer ezdi. in‟in Gktrk KağanlÝğÝ zerine diğer Trk uruğlarÝnÝ saldÝrtmak siyaseti meydana ÝkÝnca, Bilge Kağan bu defa in‟in kendisi zerine sefer amak suretiyle almaya karar verdi. Kitabelerde “Tabğa” adÝyla anÝlan in‟e karĢÝ arka arkaya birka sefer yapÝldÝ. Bunlar 720, 721 ve 722 yÝllarÝnda vukubulmuĢtur. in kaynağÝnda, Trklerin 720‟de Kan-eu ve Yuen-eu mÝntÝkalarÝnÝ yağma ettikleri ve in kumandanÝnÝn yenildiği kaydedilmektedir. O sene, inlilerin teĢvikiyle Pa-si-mi (BasmÝl)ler
108
yeniden harekete gemiĢlerdi. Fakat Basmiller yeniden yenilmiĢler ve Gktrk hakimiyeti altÝna alÝnmÝĢlardÝ. Bir mddet sonra, Kapağan kağan zamanÝnda Gktrk Devletine girmiĢ olan btn Trk uruğlarÝnÝn bu defa Bilge KağanÝ tanÝmağa mecbur kaldÝklarÝ biliniyor.98 Bilge kağan bir ker devletini kudretele bir mevkie koyduktan sonra, in‟e karĢÝ dosta bir siyaset takibine baĢladÝ. Bu hususta da Tonyukuk‟un fikriyle hareket edilmiĢ olmasÝ kuvvetle muhtemeldir. Bu yeni siyasetin icabÝ olarak in‟e eliler gnderildi, hediyeler takdim edildi ve eski Trk geleneğine uygun olarak, in‟den hatun olacak bir prenses istendi.99 in imparatoru Trk kağanÝnÝn elilerine iyi kabul gstermekle beraber, prensesin gnderilmesine muvafakat etmedi. Bilge kağan bu arzusunu silah kuvvetiyle kabul ettrmek istedi ve in‟e karĢÝ yeniden bir sefer atÝ. Fakat bundan da msbet bir netice ÝkmadÝ. Maamafih Gktrk Devleti ile in‟in arasÝ bu yzden bsbtn aÝlmadÝğÝna, ve iyi mnasebetlerin devam ettirildiğine gre, in sarayÝndan Bilge kağana, galiba, prenses hususunda mit verici vaadlerde bulunulmuĢtu. Bilge Kağan‟Ýn Biraderi Kltigin, (685-731): Bilge kağanÝn tahta ÝkÝĢÝndan kardeĢi Kltigin‟in mhim bir rol oynadÝğÝnÝ grmĢtk. in kaynaklarÝnda adÝ “Kiue-te-le” Ģeklinde yazÝlan Kltigin, gerek in kaynaklarÝnda ve gerek namÝna dikilen “beng taĢ”ta (kitabe) grldğ vehile, meĢgul olduğumuz devrin en mmtaz askeri simasÝ idi. 685‟te (tavuk yÝlÝ) doğan Kltigin, Kutluğ hanÝn ve Ġlbilge hatunun oğlu olup, Bilge Kağandan bir yaĢ kkt. BabasÝ kağan ldğnde, Kltigin yedi yaĢÝnda idi. Kapağan (Meue) kağan zamanÝnda Kltigin‟in byk yararlÝklar gsterdiği, “Umay teg anasÝ hatunun talihine” er-at (askerler) arasÝnda karÝĢÝp, Ģan ve Ģhret kazandÝğÝ malumdur. On alta yaĢÝnda iken savaĢlara katÝldÝğÝnÝ ğreniyoruz. Bunu mteakip, lm olan 731 yÝlÝna kadar, mrnn byk bir kÝsmÝnÝ hep harb meydanlarÝnda geirmiĢ ve yksek bir asker olarak n kazanmÝĢtÝr. Bizzat iĢtirak ettiğ seferlerden Ģunlar biliniyor:100 AltÝ-ub‟lara ve Soğdak‟lara karĢÝ. Sonra, in generali Ong‟a karĢÝ yapÝlan seferde in kumundanÝnÝ maiyetiyle birlikte ve silahlÝ olduğu halde tutsak etti ve kağana gtrd. Yirmi bir yaĢÝnda iken in generali aa-Sengne karĢÝ savaĢtÝ. Bu arpÝĢmada, Kltigin, “TadÝk (?) rn” (ciren) adlÝ bozkÝr ata binmiĢti; atÝ orada lnce, “ĠĢbara yamatarÝn” bozkÝr adlÝ ata bindi; o da ld; nc at ise “Kedimliğ” adlÝ doru bir attÝ. inlilerin yenilmesinde Kltiginin cesareti ve ekahramanlÝğÝ en byk mil olmuĢtu. Kltigin‟in bu in seferini mteakip Yer-BAyrÝk‟larÝn reisi Uluğ-erkin ile arpÝĢtÝğÝnÝ ve onu kaÝrdÝğÝnÝ ğreniyoruz; yirmi altÝ yaĢÝnda ike, KÝrgÝz kağan‟Ýn lm ile biten -yukarda anlattÝğÝmÝzsefere iĢtirak etti. arpÝĢma esnasÝnda bir kiĢiyi okla vurdu; iki kiĢiyi birbiri ardÝndan santÝ. Sonra, TrgeĢ seferine gitti; bu defa “BaĢgu” adlÝ bozkÝr ata binmiĢti; burada da byk yararlÝklar gsterdi. Gktrklerden kaarak Kengeres‟e (SÝr DeryanÝn aĢağÝ kÝsmÝ) doğru giden Kara TurgiĢleri takib Kltigin memur edilmiĢti. “Alp-SalÝ” adlÝ ak ata binmiĢ olarak Kara TurgiĢleri bozdu. Karluklarla savaĢtÝğÝnda otuz yaĢÝnda idi; yine Alp SalÝ‟ya binmiĢti; bu savaĢta iki kiĢiyi birbiri ardÝdan santÝ. Az kavmine karĢÝ savaĢlarda da Kltigin “Alp-SalÝ”ya binmiĢti; Az‟larÝn “ilteber”-lerini (beyini) esir etti; bu zaman otuz bir yaĢÝnda idi. Ġzgil‟ler Kapağan Kağan‟a isyan ettiklerinde, Kltigin yine “Alp-SalÝ”ya binip zerlerine yrd; fakat Kltigin‟in sevdiği bu at orada „yÝkÝlÝp dĢt”.
109
Bilge Kağan‟Ýn tahta Ýkabilmesi, ancak Kltigin‟in gayretli mdahalesiyle mmkn olmuĢtu. Yeni kağana boyun eğmek istemeyen Dokuz Oğuzlar‟a karĢÝ Kltigin bir yÝl iinde beĢ defa sefer yaptÝ; arpÝĢmalarÝn birinde Kltigin „Azman‟ adlÝ ata binmiĢ, altÝ adamÝ mÝzraklamÝĢ ve iki ordu birbirine girdiğinde, yedincisini kÝlÝlamÝĢtÝ. OğuzlarÝn bir kÝsmÝnÝ teĢkil eden Ediz‟lerle muharebede Kltigin “Az” adlÝ yağÝz bir ata biniĢti, bu defa bir kiĢiyi sanmÝĢ, dokuz kiĢiyi kÝlÝlamÝĢtÝ. KÝrgÝzlara karĢÝ yapÝlan ikinci seferde Kltigin baĢkumandandÝ. Bu sefer esnasÝnda Oğuzlar bilge Kağan‟Ýn ordugahÝnÝ bastÝlar; bunun zerine Kltigin “ğsz” adlÝ ak ata binip Oğuzlarla arpÝĢtÝ, ordugahÝ dĢmana bÝrakmadÝ; bu sayede kağÝnÝn hatunlarÝnÝ, konuylarÝ (prenses) ve akrabalarÝnÝ muhakkak bir tutsaklÝktan kurtardÝ. Kltigin‟in lm (731) ve AnÝtÝ (732): Kitabelerde grldğ vehile, Kltigin, bilge kağanÝn ordularÝna kumanda etmekte, yani ordunun baĢkumandanÝ bulunmakta ve askeri iĢlerini idare etmekte idi. Birok seferde nam kazanan bu cesur baĢbuğ KÝrgÝzlara karĢÝ yapÝlan ikinci seferden sonra ok yaĢamadÝ. Beng taĢta bildirdiği vehile “koyun yÝlÝnÝn onyedinci gnnde ld”101 Bu sÝrada 47 yaĢÝnda olduğu aÝka yazÝldÝğÝna gre, Kltigin 731 yÝlÝnda lmĢtr.102 Nitekim in kaynağÝnca da bu tarih teyit edilmektedir. Her halde hastalanarak lmĢ olmasÝ lazÝm gelir; veya harbde aldÝğÝ yara iyileĢmemiĢ olabilir. SavaĢ meydanÝnda lseydi, in kaynaklarÝnda ve beng taĢta buna dair kayÝtlar bulunmasÝ lazÝmgelirdi. Kltigin‟in lm Bilge kağan iin byk bir kayÝb oldu. Trk Devleti en sağlam direklerinden birini kaybetmiĢti. KahramanlÝğÝ, cesareti yalnÝz namÝna dikilen kitabede değil, in kaynağÝnda da yankÝ bulan bu tiginin lm, byk biradeini ok yaslandÝrdÝ. Bilge kağan zntsn Ģu szlerle ifade etmiĢtir: “Ben yaslandÝm. Grr gzm grmez oldu, sezer aklÝm sezmez oldu. Ben yaslandÝm ZamanÝ TandrÝ takdir eder. Ġnsan oğlu ise hep lmek iin doğmuĢtur. Byle deyip yaslandÝm. Gzden gelen yaĢ gele gele, etten gnlden feryat gele gele tekrar tekrar yanÝp yaĢlandÝm. Peki derin paslandÝm. Ġki Ģadlar ile birlikte kk kardeĢlerim, kardeĢlerimin oğullarÝ, oğullarÝm, beylerim, milletimin gzleri ve kaĢlarÝ ağlamaktan hasta olacak diye dĢndm, yaslandÝm.”103 Trk geleneğine uyun olarak, yuğ (matem) merasimi lmden bir ka ay sonra yapÝlÝrdÝ. Bu mnasebetle komĢu devletlerin ve milletlerin mmessilleri gelirdi. Bilge
kağan biraderine anÝt
yaptÝrmak iin ustalar gnderilmesi yolunda in Ġmparatorundan ricada bulunamk zere bir eli gnderdi. Ġmparator Trk KağanÝnÝn bu ricasÝnÝ kabul ile saray ustalarÝndan ang-Ģeng-n‟ yolladÝ.104 Yuğ merasimine iĢtirak iin gelenlerin adlarÝ da bilinmektedir:105Kitay ve Tatabi heyetinin baĢÝnda Udar-sengn bulunuyordu, in (Tabğa) imparatoru adÝnda da ĠĢi-yi ve li-keng geldiler; bunlar bir tmen kÝymetinde eĢya, ipekli kumaĢ, altÝn ve gmĢ getirdiler. Tibet kağanÝnda da bln (?) geldi. soğdak ve Bereker (Ġran?)ler ile Bukarak (Buhara) ilinden Neng-segn ile oğul Tarkan (Turhun?) geldiler. On-ok‟lardan ve TrgeĢ Kağandan niĢancÝ Makara ile niĢancÝ Oğuz Bilge geldiler. KÝrgÝz kağanÝndan TartuĢ Ġnanu ur geldi. Etraftaki devletlerin ve kavimlerin, Kltigin‟in lmne karĢÝ bu kadar ilgi gstermeleri, hem byk bir kahramanÝn hatÝrasÝna, hem de mensup olduğu Trk Devletine karĢÝ gsterilen saygÝnÝn bariz bir ifadesi idi. Yuğ merasimi “koyun yÝlÝnÝn, dokuzuncu ayÝnÝn yirmi yedinci gn” yapÝldÝ. Bir mddet sonra, in ustalarÝnÝn hazÝrladÝklarÝ anÝt taĢÝ,106 yani
110
Kltigin‟in kÝz kardeĢinin oğlu Yuluğtigin‟in yirmi gn iinde “oturup yazdÝğÝ” beng taĢÝ (kitabe), 1 Ağustos 732 tarihinde, merasimle dikildi.107 AnÝtÝn yakÝnÝnda inli ustalar tarafÝndan yapÝlan “bark”Ýn duvarÝna Kltigin‟in hayatÝndan kahramanlÝk sahneleri tersim edildi. AyrÝca, Kltigin tarafÝndan ldrlenlerin “balbal”larÝ da dikilmiĢ olmalÝdÝr. Kltigin, Ġkinci Doğu Gktrk KağanlÝğÝnÝn en tanÝnmÝĢ simalarÝndan biri, Trk kahramanlÝğÝnÝn en tipik bir rneğidir. Bilge kağan kltigin sayesinde tahta ÝkabilmiĢ, dağÝlan ili-ulusu derleyip toplamaya, dÝĢ ve i dĢmanlardan Trk ilini korumaya muvaffak olmuĢtu. Bilge Kağan bunun karĢÝlÝğÝ olarak, biraderi Kltigin hayatta ikin, kendisini en yksek makamlarda tutmuĢ, ldkten sonra da adÝna anÝt diktirmek ve yazÝt kazdÝrmakla, bu byk Trk kahramanÝnÝn adÝnÝ unutulmaktan kurtardÝğÝ gibi, Trk dili, edebiyatÝ ve tarihi iin ok byk bir vesika da bÝrakmÝĢtÝr. Bilge Kağan‟Ýn lm (Eyll 734) ve AnÝtÝ (735): Kltigin‟in lm mnasebetiyle in imparatoru tarafÝndan gsterilen nezakette tr teĢekkrde bulunmak zere, Bilge kağan, byk biraderi Kiay-lipi‟yi in‟e gndermiĢti. Ġmparator‟da, Trk kağanÝnÝn kederini yumuĢatabilmek midi ile, kendisine oktan beri istenen inli bir prensesin yollanacağÝ mjdesini bildirdi.108 Fakat Bilge Kağan‟Ýn inli bir prensesle evlenmesi mukadder değilmiĢ; kağan vezirlerinden biri olan Mey-lo-ue tarafÝndan zehirlendi. Bilge kağan lmnden nce bu hn veziri ve aile efradÝnÝ kk ile imha etti ise de, kendisi kurtulamadÝ ve “it yÝlÝnÝn, onuncu ayÝnÝn yirmi altÝsÝnda” (Eyll 734) ld.109 Kendisinden sonra tahta oğlu geti. in kaynağÝndaki adÝ Y-yen‟dir; onun da “TanrÝ tek tanrÝda yaradÝlmÝĢ Trk Bilge Kağan” lakabÝnÝ taĢÝdÝğÝ biliniyor. Kltigin‟in lmnden sonra olduğu gibi, bu defa da yuğcu-sÝğÝtcÝlar geldiler. in Ġmparatoru, Lisn-taysengn‟ beĢ yz kiĢilik bir heyetin baĢÝnda gnderdi; inliler, sayÝsÝz kokulu… altÝn, gmĢ getirdiler; kokulu cenazÝ mumlarÝ getirip diktiler; sandal ağacÝ getirdiler. Gelenler, Trk geleneklerine uygun olarak salarÝnÝ, kulaklarÝnÝ (?) kestiler; iyi binek atlarÝnÝ, kara kakÝmlarÝnÝ, gk sincablarÝnÝ ok miktarda kurbanlÝk koydular”110 Yuğ merasimi, “domuz yÝlÝnÝn beĢinci ayÝnÝn yirmi yedinci” gn (Temmuz 735) yapÝldÝ. Bilge Kağan‟Ýn namÝna oğlu kağan tarafÝndan, in ustalarÝnca hazÝrlanan ve Yuluğtigin tarafÝndan otuz drt gnde yazÝlan bir anÝt-yÝzÝt dikildi. Bu yazÝt, bengtaĢta, Kltigin anÝtÝyazÝtÝ gibi, Trk tarihi iin en nemli kaynaklardan birini teĢkil etmektedir. Bilge Kağan, Ġkinci Doğu Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn sonucu byk hkmdarÝdÝr. Kendisinin tab‟an yumuĢak bir kiĢi olduğu biliniyor;111 hatta bundan tr tahta Ýkmak istemediği, iktidar mevkiini kk biraderi Kltigin‟e bÝrakmayÝ arzu ettiği anlaĢÝlÝyor. Bilge kağan milletini ve devletini dĢnen, mĢfk bir baba tabiatlÝ bir hkmdar olarak grnmektedir. KağanlÝk devleri ve elde ettiği baĢarÝlardan Ģu szlerle bahsetmiĢtir: “(Ben)
kağan sÝfatÝyla (tahta) oturunca btn sefil milleti
topladÝm, yoksul milleti zengin ettim, nfusu az milleti ok ettim”112 BaĢka bir mnasebetle de ĢunlarÝ okuyuroz: “lecek milleti diriltip kaldÝrdÝm, Ýplak milleti giyimli ettim”. Bilge Kağan, Tonyukuk gibi hakim bir devlet adamÝ ve Kltigin gibi kahraman bir askerin yardÝmlarÝ sayesinde, Doğu Trk Devletini kuvvetli ve birleĢmiĢ bir Trk ili haline getirmeye muvaffak
111
olmuĢtu. bilge Kağan, kendisine devlet kurmaya yardÝm eden “Trk” uruğlarÝnÝ, tÝpkÝ sonralarÝ Cengiz ve halefleri zamanÝnda Moğollarda olduğu gibi, zengin etmiĢ ve mreffeh bir hayata kavuĢturmuĢtu. Bu keyfiyet kağanÝn ağzÝndan Ģu szlerle ifade edilmiĢtir: “Drt bucaktaki milletleri barÝĢa icbar ettim, baĢlÝlarÝ eğdirdim, dizlileri ktrdm.
stteki gk ve alttaki yer irade ettiği iin, (evvelden) gzle grlmemiĢ, kulakla iĢidilmemiĢ milletimi, ileriye gn doğusu, sağa-gn ortasÝ, geriye-gn batÝsÝ, solagece ortasÝ tarafÝndaki illere gtrdm; onlarÝn sarÝ altÝnlarÝnÝ, beyaz gmĢlerini, ipek kumaĢlarÝnÝ, darÝlarÝn (?), binek atlarÝnÝ ve aygÝrlarÝnÝ, kara kakÝmlarÝnÝ ve gk sincablarÝnÝ, Trklerime, milletime kazandÝrdÝm, tedarik ettim. milletimi kaygÝsÝzca yaĢayacak bir hale getirdim”113 Bilge kağanÝn bir taraftan trl Trk uruğlarÝnÝ kuvvet kullanarak itaat altÝna alÝrken, diğer taraftan bu ususlarÝn “kağan”larÝnÝ ve beylerini sÝhriyet bağlarÝyla kendine bağlamaya alÝĢtÝğÝnÝ gryoruz. TrgeĢ kağanÝna kÝzÝnÝ verdiği gibi, TrgeĢ kağanÝnÝn kÝzÝnÝ da oluna almÝĢtÝ; kk hemĢiresini KÝrgÝz kağana gelin etmiĢti. Az‟larÝn beyi Bars‟Ý kağanlÝk makamÝna ÝkardÝ ve hemĢiresiyle evlendirdi. Fakat bu akrabalÝklarÝn devamlÝ tesirleri olmadÝğÝ grlyor: Gerek TrgeĢler ve gerek KÝrgÝzlar ilk fÝrsatta Bilge Kağana karĢÝ isyan ÝkardÝlar. Bars beyin de isyan ettiği ve ldrdğ biliniyor. Bilge Kağan “On dokuz yÝl Ģad makamÝnda oturmuĢ, on dokuz yÝl kağan, otuz bir yÝl tigin olmuĢ”tu. ldğ zaman tam elli yaĢÝnda idi. AdÝna dikilen anÝt-yazÝt bu byk Trk kağanÝnÝ unutulmaktan kurtarmÝĢtÝr. Ġlk Trk Tarihisi ve YazarÝ Yuluğtigin: Ġkinci Doğu Gktrk ilinin mmtaz simalarÝndan biri de Yuluğtigin‟dir. Onun icraatÝ siyasi ve askeri sahada değil, kltr alanÝndadÝr. Trk tarihinin ilk msbet yazÝlÝ kaynaklarÝndan en nemlileri olan Kltigin ve Bilge kağan adÝna nazmedilen yazÝtlarÝ “kaleme” alan Yuluğtigin‟dir. Orhun yazÝtlarÝnda Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn kuruluĢu anlatÝlmÝĢ olmakla, bunlar birer tarihi eseri mahiyetindedir; dolayÝsÝyla Yuluğtigin de “ilk Trk tarihisi” olmak Ģerefini kazanmÝĢtÝr. Kitabelerin dili, ok iĢlek ve gzel bir slupla tanzim edilmiĢ, yarÝ nesir (AlmanlarÝn tabiri vehile: Verbundene Rede) olmakla bunlar, “Trk edebi dilinin”de ilk rnekleri mahiyetindedir; dolayÝsÝyla Yuluğtigin “ilk Trk yazarÝ” adÝnÝ da hakkÝyla kazanmÝĢ oluyor. Yuluğtigin, Kltigin kitabesini nasÝl yazdÝğÝnÝ Ģu cmlelerle anlatmÝĢtÝr: “Btn bu kitabeyi yazan (yani kaleme alan) Kltiginin HemĢirezadesi (?) ben Yuluğtigin yazdÝm. Yirmi gn oturup bu taĢa ve bu duvara ben yazdÝm…,114 Bilge kağanÝnkine de ĢunlarÝ kazdÝrmÝĢtÝr: “Trk bilge kağan kitabesini ben Yuluğtikin yazdÝm. Btn bu barkÝ, nakÝĢlarÝ, heykelleri (?) (tersim ve rekrettiren) kağanÝn hemĢirezadesi Yuluğtiginim. Bir ay ve drt gn oturup yazdÝrdÝm ve nakĢettirdim (diktirdim)”.115 Yuluğtigin‟in haltrcmesi layÝkÝyle bilinmiyor. bilge Kağan ve Kltigin‟in kÝzkardeĢinin oğlu olduğu, kitabelerde belirtilen yuluğtigin, bu suretle Kutluğ ĠlteriĢ Kağan ve Ġlbilge hatunun torunu idi. AmcasÝ Bilge Kağan‟Ýn kitabesi 735‟te yazdÝğÝna gre bu tarihlerde hayatta idi. Daha sonraki hayatÝ hakkÝnda kaynaklarda herhangi bir kayda rastlanmÝyor. VI. Bilge Kağan‟dan Sonraki Kağanlar ve Ġkinci Gktrk Devletinin YÝkÝlÝĢÝ (734-745)
112
Bilge Kağan‟dan sonra Gktrk devleti tahtÝna oğlu Y-yen (I-jen) ÝktÝ ve sekiz yÝl hakimiyet srd. Onun zamanÝnda Trk devletinin btnlğnn muhafaza ve inle iyimnsebetlerin devam ettirildiği biliniyor. in imparatoruna defa eli gnderilmesi,116 in kaynaklarÝnda Trk akÝnlarÝndan bahsedilmeyiĢi iyi komĢuluk mnasebetlerine bir delildir. Yiyen kağanÝn nasÝl ldğ hakkÝnda herhangi bir kayda rastlanmÝyor; ancak bu vakanÝn 742‟de olduğu anlaĢÝlÝyor. Y-yen‟den sonra tahta kk biraderi geti ve “Bilge Kutlu Han” (Pi-kian-ko-to-han) lkÝbÝnÝ aldÝ. “TanrÝ Han” lakabÝnÝ sunmak zere Kağan‟a in‟den bir eli heyetinin geldiği de biliniyor. Bu suretle, vaktiyle Bilge kağnanÝ taĢÝdÝğÝ ve kitabelerde nakledilen lakab, Ģimdi biraz geniĢletilerek oğlu tarafÝndan da alÝnmÝĢtÝr. Buna gre yeni kağanÝnÝ tam lakabÝ: “TanrÝ tek tanrÝda bulunmuĢ Bilge Kutluğ TanrÝ Kağan” olsa gerektir. Onun zamanÝnda da inle iyi mnasebetler devam ettirilmiĢtir. in‟e Ġnan adlÝ bir Trk elisi gnderilmiĢ; ertesi sene de, yeni yÝl mnasebetiyle imparatora “memleketin mahsulelerinden hediyeler” takdim edilmiĢti. Bilge Kutluğ TanrÝ KağanÝn amcalarÝndan (Ki-ay-li-pi?) sağ (kol) Ģad‟Ý olup batÝdaki uruğlarÝn baĢÝna geirilmiĢti. Ġkinci amcasÝ Bay Kltigin de sol (kol) Ģad‟Ý idi, ve Doğu ili uruğlarÝnÝn baĢÝna geirilmiĢti. Babadan kalan esas kuvvetler, yani yurt ve karargah (ordu) her halde kağanÝn emrinde idi. Henz kk bir yaĢta olan kağana karĢÝ her iki “Ģad”Ýn da kafa tuttuklarÝ anlaĢÝlÝyor. KağanÝn annesi Po-fu hatunun (Tonyukuk‟un kÝzÝ)da entrikalara karÝĢtÝğÝnÝ ğreniyoruz;117 hatun, kk rtbeli bir subayla anlaĢmÝĢ ve bir nevi hkmet darbesi yaparak devlet iĢlerine karÝĢmaya baĢlamÝĢtÝ; bunun zerine gen kağana karĢÝ mennuniyetsizliğin sratle arttÝğÝ anlaĢÝlÝyor. ok gemeden Gktrk ilinde i mcadelede patlak verdi. Bilge Kutluğ TanrÝ Kağan, fazla kafa tatmuya baylayan batÝ ili “Ģad”Ýna karĢÝ harekete geti; Kağana anasÝ hatunun da mzaheret ettiği biliniyor. Sefer sonunda BatÝ “Ģad”Ý ldrlmĢ, ili ulusu inkÝyad altÝna alÝnmÝĢtÝ. Fakat sol (kol), yani Doğu ili “Ģad”Ýna karĢÝ yapÝlan mcadele, gen kağanÝn ldrlmesiyle neticelendi. Trk ili tahtÝna Bilge kağanÝn oğullarÝndan biri geti ise de, az sonra, Ko-to-Ģe-hu adlÝ biri tarafÝndan ldrld; kağanÝ ldren kimsenin adÝna bakÝlÝrsa (Kutluğ Yabğu) yine han neslinden olmasÝ lazÝm gelir. Ko-toĢe-hu nce kk biraderini tahta ÝkardÝ ise de, onu ldrerek kendini kağan ilan etti. Bu suretle kağanlÝk tahtÝ iin yapÝlan mcadele tam bir kardeĢ harbi mahiyetini almÝĢ ve kanlÝ bir safhaya girmiĢti. Zaten zorla itaat altÝnda tutulan trl uruğlarÝn bundan faydalanarak arÝ dĢecekleri muhakkaktÝ. Nitekim Gktrk ilinin muhtelif yerlerinde birbirini takibeden ayaklanmalar baĢgsterdi ve Gktrk kağanlÝğÝ sratle dağÝlma yoluna girdi. Selenge ÝrmağÝ evresinde yaĢayan Uygurlar (inlilerin Huey-hu‟larÝ) Karluklar (Ko-lo-lo) ve BasmÝllar (Pa-si-mi) 742 yÝlÝnda birden ayaklandÝlar. Bu mcadelelede Ko-to-Ģe-hu kağan ldrld. BasmÝllarÝn boĢluğu kendini han ilan etti ve “Kie-tie-i-Ģi han” lakabÝnÝ aldÝ. UygurlarÝn iki reisi kendilerini sağ ve sol “yabgu” (Ģe-hu) ilan etmiĢlerdi; aynÝ lakab iki Karluk reisi tarafÝndan da alÝndÝ. Uygurlar ve Karluklar kendi aralarÝnda anlaĢamayÝnca, in imparatoruna eli gndererek, almÝĢ olduklarÝ lakablarÝn tasdikini rica ettiler. BasmÝllar, Uygurlar ve Karluklar arasÝnda patlak veren bu anlaĢmazlÝktan Gktrkler istifadeye kalkÝĢtÝlar. Bay Kltigin‟in olu tahta Ýkarak “Usu-mi-Ģi han”
113
lakabÝnÝ aldÝ; oğlu Kolaa‟yÝ da BatÝ “Ģad”Ý yaptÝ. in imparatorundan bir eli gelerek UsumiĢi handan in‟e tabi olmasÝ talebinde bulundu. KağanÝn bunu reddi zerine, in sarayÝ basmÝllarÝ, UygurlarÝ ve KarluklarÝ Gktrklere KArĢÝ harekete geirdi. UsumiĢi kağan bu bileĢik hcuma dayanamadÝ, yenildi ve tken sahasÝna ekildi. Bunun zerine BatÝ Yamgusu olan Apusse, ve BatÝ ĢadÝ Kolaa, beĢ bin adÝr halkÝyla in imparatoruna tabi oldular. 744‟te BasmÝllar Gktrklere karĢÝ hcumlarÝnÝ yenildiler. Gktrkler bu defa da mağlub edildiler: UsumiĢi kağan ldrld; kağanÝn kesilmiĢ baĢÝ in paytahÝnda gnderilerek, cedler mabedinde imparatora takdim edildi. Maamafih bu lezimetten sonra da Gktrklerin henz tamamÝyla kuvvetten dĢmedikleri anlaĢÝlÝyor. UsumiĢi kağanÝn kk biraderi Bmeytigin (Pe-mei-te-le-kin-ko-long-fu) tahta ÝktÝ ve Bemey (Pemey) han adÝyla idareyi ele aldÝ. Fakat Gktrk ilinde durum artÝk ÝğrÝndan ÝkmÝĢtÝ, her tarafta baĢgsteren karÝĢÝklÝklar devletin kuvvetini temelinden sarsmÝĢtÝ. Bu karÝĢÝklÝklarda bilhassa BasmÝllarÝn mhim rol oynadÝklarÝ grlyor. Bunun iindir ki Gktrk beyleri, nihayet BasmÝ byklerinden birini han semek mecburiyetinde kaldÝlar. BasmÝllarÝn reisleri AĢena neslinden neĢet etmekte kağan olmak hakkÝnÝ haiz olduğu sanÝlmÝyordu. Fakat baĢa BasmÝl kağanÝ geince de Trk ilinde sukunet temin edilemedi. Bu defa Gktrk tiginlerinden Apota, Bemey Kağandan ayrÝlarak kendini kağan ilan etti; ona bir uruğ katÝldÝ. Bununla Trk ilindeki karÝĢÝklÝk son haddini buldu. Apota kağanÝn, Sa-ho (Ġli?) ÝrmağÝ boyundaki dağlara ekilerek mcadeleye devam ettiğini gryoruz. Szde o taraflarda asayiĢ temin, aslÝnda ise Trkleri tedib maksadÝyla gnderilen in kuvvetleri apota kağanÝ yendiler ve askerlerini dağÝttÝlar. Bundan sonra daha bir mddet iin BatÝ ilindeki Trk uruğlarÝ Gktrk Devletini muhafaza iin mcadeleye devam ettiler. Bu karÝĢÝk duruma nihayet Uygurlar son verdiler. Uygurlar Karluklarla birleĢerek BamÝllarÝn hanlarÝna ldrdler. UygurlarÝn reisi Kutluğ Bilge Kl han (Ku-li-pey-lo, Ko-to-lo-pi-kia-kiue han) unvanÝnÝ alarak,118 745‟te kendini kağan ilan etti. Uygurlar, Beyem Kağan‟Ýn idaresinde kalan tken dağlarÝ evresinde ele geirmek zere harekete getiler.
etin mcadeleden sonra Gktrk
kuvvetleri mağlup edildi. tken sahasÝ UygurlarÝn eline geti ve Bemey KağanÝn kesilmiĢ baĢÝ in imparatoruna gnderildi.119 Fakat mcdele henz tamamÝyla bitmiĢ değildi. Bu defa bilge ĠlteriĢ kağanÝn hutanÝ Po-fu (Tonyukukuk‟unkÝzÝ), kalan Gktrk uruğlarÝnÝn baĢÝna geti. Fakat Po-fo hatun artÝk durumu kurtarak kuvvete malik değildi; bu defa Gktrk uruğlarÝnÝ Uygurlar tarafÝndan bsbtn imha edilmekten kurtarmak maksadÝyla, in lkesine itica ve in imparatorunun tabiiyetini kabul ĢÝkkÝ ihtiyar edildi. Pofu hatunun nderliğinde, Gktrk uruğlarÝndan kalabalÝk bir kitle, in‟e g etmek zere yola koyuldular ve durdurulmaksÝzÝn in sÝnÝrlarÝna vardÝlar. inliler bundan fevkalade memnun kuldÝlar. Ġmparator tarafÝndan Po-fu hatunun Ģerefine, byk saraylarÝn birinde mkellef bir ziyafet verildi. Gelen Trk uruğlarÝ in arazisinde yerleĢtiler. Maamafih az sonra Uygur kağanÝn ricasÝ zerine in hkmeti, Kutluğ Bilge kağanÝn hatunu Po-fu‟yÝ, kağana “hatun” olarak gnderdi.120 552 yÝlÝndan beri in imparatorluğu iin daima endiĢe ve korku kaynağÝ olan Gktrk KağanlÝğÝ bu suretle sona ermiĢ;
114
bu byk Trk devletinin kalÝntÝlarÝnÝn in tabiiyeti ve hizmetine alÝnmakla in, kendi siyaseti adÝna byk bir baĢarÝ elde etmiĢ bulunuyordu. Bu suretle, in diplomatÝ ang-sun-ing‟in ġapolyo (Asparuh) kağan zamanÝnda (581‟de) tavsiye ettiği “Trk siyaseti” mkemmel bir semere vermiĢti. Trk ilinde, inlilerin teĢvikiyle baĢlanan ayrÝlÝklar, i mcadeleler, Trk ilinde, inlilerin teĢvikiyle baĢlanan ayrÝlÝklar, i mcadeleler, Trk devletinin tamamÝyla zafa uğramasÝna sebep olduktan baĢka, Trk uruğ ve tiginlerinin (prens) birbirlerine karĢÝ amansÝz bir dĢman olmalarÝnÝ sağlamÝĢtÝ. Bunun icabÝ olarak inliler, eskiden beri iddia ettikleri hak zere, ayrÝ Trk uruğlarÝ arasÝnda hakem roln oynamak imkanÝnÝ elde etmiĢlerdi. durum bsbtn karÝĢarak, Trk boylarÝ birbirine grnce, inliler askeri kuvvet gndererek kendi hakimiyetlerini tesisten geri kalmadÝlar. Gktrklerin yerine geen Uygurlar da ancak in imparatorunun muvafakatÝ ile, tken mÝntÝasÝna hakim olabildiler. Eski Trk geleneğine gre Orhun yazÝtlarÝnda defalarca belirtildiği zere, tken mÝntÝsÝnÝ elde tutan Trk kağanÝ, btn Trk uruğlarÝnÝn baĢÝ sÝyÝlÝrdÝ. “tken ormanÝ memleketi idare edecek mahaldi
Trk Milleti tken topraklarÝnda oturup, kervan ve kafile gnderirse (yani yabancÝ
memleketlerle ticaret yaparsa) hibir mihnet ve zarurute olmazdÝ.” “Trk milleti” tken ormanÝnda kalÝrsa ebediyen mlk tutup, tok oturacaktÝ. Fakat UygurlarÝn baskÝsÝ altÝnda Gktrk UruğlarÝ “tken yÝĢÝ” (ormanÝ) bÝrakÝp
gitmek zorunda kaldÝlar. Bunnular 552‟de kurulan Gktrk KağanlÝğÝ, yz
doksan yÝl, aradaki otuz yÝllÝk in hakimiyeti devri ÝkaralÝrsa, yz altmÝĢ yÝllÝk bir varlÝktan sonra, dağÝldÝ. Maamafih, tken mÝntÝksÝnÝ ele geiren Uygurlar yine bir Trk uruğu idi. Uygur kağanÝ da yine AĢena slalesindeng eldiği biliniyor. Eski Gktrk uruğlarÝndan biroğu yine eski yurtlarÝnda kalmÝĢlardÝ. Bu suretle yine kurulan “Uygur Trk KağanlÝğÝ, esas itibariyle, yine “Gktrk KağanlÝğÝ”nÝn devmÝndan baĢka birĢeĢ değildi. DeğiĢen Ģey ancak slale ve hakim duruma geen yeni uruğlardÝ. Sonu Bumin Kağan Ġstemi yabğu tarafÝndan, 552 yÝlÝnda kurulan Gktrk KağanlÝğÝ, “Trk” adÝnÝ taĢÝyan ilk “Trk Devleti”dir. Maamafih “Trke” konuĢan kavimlerin bu tarihten ok evvel de muntazam teĢkilatlÝ devletler kurduklarÝnÝ tahmin etmeliyiz. Hi olmazsa, inlilerin “H”yung-nu” dedikleri byk imparatorluğun (M.. 209‟dan, M.S. I. yzyÝla kadar) ilk “Trk” devleti olduğu kuvvetle muhtemeldir. Fakat bu tarihlerde henz “Trk” adÝ yoktu; “Trk” ÝrkÝna mensup muhteli kavimler, trl adlar taĢÝyorlar ve muhtelif isimler altÝnda devlet kuruyorlardÝ. “Trk” adÝnÝ ise ancak milattan sonraki yzyÝllarda meydana geldiği, VI. yzyÝldan itibaren de yayÝldÝğÝ kabul edilmelidir. Gktrk KağanlÝğÝ “Trk” adÝnÝ almakla VI. yzyÝl ortalarÝnda “kuvvet ve kudret” manasÝna gelen “Trk” adÝnÝ etnik manadan ziyade, siyasi bir karakter taĢÝdÝğÝnÝ kabul etmeliyiz. YalnÝz siyasi hatlarÝnÝ aydÝnlatmağa alÝĢtÝğÝmÝz bu yazÝda Gktrk KağanlÝğnÝÝn nisbeten kÝsa sren tarihinden vukubulan olaylarÝn nasÝl geliĢtiğini gstermeğe alÝĢtÝk. Ġten Trk uruğlarÝnÝ bir idare altÝnda toplamak ve Trk devletini kuvvetli olarak ayakta tutmak, Gktrk KağanlaranÝn baĢlÝca
115
gayeleri idi. DÝĢtan ise-byk in Ġmparatorluğu‟na karĢÝ istiklali muhafaza etmek ve in mdahalesini nlemek mecburiyeti vardÝ. Gebelik ĢartlarÝnÝn icabÝna gre mkemmel bir teĢkilatÝ olan ve ok eski Trk geleneklerine dayanan Gktrk KağanlÝğÝndaki yaĢayÝĢ tarzÝ, devlet idaresi, ekonomik ve sosyal hayat ve nihayet kltr seviyesi o devirlerde ve o Ģart ve imkanlar iinde kendine has bir anlayÝĢÝ, grĢ ve faaliyet meydana getirmiĢti. Bugnk telakkilere gre bu devir Trk tarihi iin “ideal bir devir” olarak grnmeyebilir. Fakat, byk medeniyetler ve dinlerin (Buddizm, Maniheizm, HÝristiyanlÝk, MslmanlÝk) tesirlerinden nceki “hakiki Trk” vasÝflarÝna fazlasÝyla malik bulunan bu devrin bizi kuvvetle eken cazibeleri olduğu Ģphesizdir. Gktrk tarihinde hep akÝnlardan, savaĢlardan, zafer ve hezimetlerden bahsedilmesi- bu Trk uruğlarÝnÝn ancak “harb” yapmak iin dnyaya geldikleri manasÝna alÝnmasÝnÝ. Btn milletlerin tarihlerinde byle “kahramanlÝk” (heroque) devirler mevcuttur; btn milletlerin hayatÝnda -milletin varlÝğÝ iin mcadele edildiğini; devlet ve millet kuvvetlendiği zaman- hemen yabancÝ lkeler zerine seferler aÝldÝğÝnÝ gryoruz ve hl grmekteyiz. Gktrk KağanlÝğÝ sÝnÝrlarÝ iinde, “Trk KağanlÝrÝ”nÝn idaresinde yaĢayan Trkler de, tarihin her devrinde ve her kavminde grldğ gibi, bulunduklarÝ Ģartlar iinde yaĢamÝĢlar, mcadele etmiĢler, varlÝklarÝnÝ idameye alÝĢmÝĢlar, kendilerine gre eğlenmiĢler, sevinmiĢler veya ÝzdÝrap ekmiĢlerdi. Gktrk yazÝtlarÝnÝ kÝymet vererek, severek ve anlayarak, szne ve zne nfuz etmeye alÝĢmak suretiyle okuduğumuz zaman bundan 1400 yÝl evvel yaĢayan kahraman ata ve dedelerimizin, hakimane grĢlerini anlar, silah ĢakÝrdÝlarÝnÝ, se-vin kahkahalarÝnÝ duyar veya ÝzdÝrap gzyaĢlarÝnÝ grr ve yaĢlarÝnÝ iden hisseder gibi oluruz.
1
De Groot, Die Hunnen der Vorchristlichen Zeit, Berlin 1922, s. 9.
2
H‟yung-nu‟lardan baĢlayarak Gktrk ve daha sonraki devir Trk Tarihi iin en mhim
kayÝtlarÝ ihtiva eden bu in kaynaklarÝ Deguingnes‟den itibaren sinologlar tarafÝndan iĢlenmiĢtir. N. Ja. Bicurun (Iakinf), Stanislas Julien, Bretschneider, Parker, Chavannes, De Groot, Pelliot, McGovern, ve W. Eberhard‟larÝnÝn tercmeleri sinolog olmayanlarÝn bu sahadaki tetkikleri iin esas teĢkil edir. Biz de in kaynaklarÝndan bunlar vasÝtasÝyla faydalandÝk. (Bk. Bibliografya) 3
Iakinf, blm VÝ, 220-300; J. A. 1864, t. 3. ve t. 4
4
Theophanes tarihinden iktibas (Corpus scr. Hist. Byz. Bonn 1839), 484 p: Menander
tarihinden (Bonnus Corpus) s. 295, yine, s. 380. 5
W. Barthold, Orta Asya Trk Tarihi HakkÝnda Dersler, s. 27.
6
Bab 84. fol. 1. (O. Franke, Meitrge zur Kenntnis der Trkvlker Berlin, 1904, s. 13.
7
Gabelentz, Wien 1837.
8
Bibloitheca Geographorum Arabicorum, ed. M. J. de Goeje, V, 229.
116
9
Zeyn al-Ahbar, s. 80 (W. Barthold neĢri, Ot kaydÝ vardÝr.23 Buradan, Apa Kağan‟Ýn kaybolmasÝndan sonra *Ġang-suo Tegin‟in oğlu *Niei-lji kağan tahta geti. ġimdi *u-la Kağan‟Ýn Ģeceresinden bahseden kaynak ise sadece TT‟nin *u-la Kağan‟Ýn Ģeceresi hakkÝndaki izahÝ vardÝr.24 Burada Doğu Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn aynÝ adÝ taĢÝyan kağanÝ ile karÝĢtÝrmamak gerektiği sylenmektedir. Ama *u-la Kağan‟Ýn haberinden Apa Kağan ve *u-la arasÝndaki iliĢki pek aÝk olmamakla birlikte, hatta TT‟nin yazÝcÝsÝnÝn izahÝnÝn gvenilmez haber sayÝp uri‟nin Apa Kağan ile hi iliĢkisinin olmadÝğÝnÝ ileri srenler de vardÝ.25 Yani hala zlmemiĢ bir konu sayÝlabilir. ġimdi bu meseleyle ilgili olarak Soğdca YazÝt‟Ýn 6. satÝrÝndaki “mux‟n x‟g‟n npĢn bgy‟///p‟y nry x‟g‟n” (Mukan Kağan‟Ýn torunu olan tngri///pay Niri Kağan) ifadesine dikkat edelim. Prof. Yoshida‟nÝn da bana iĢaret ettiği gibi SS‟deki *Ġang-suo Tegin‟in oğlu *Niei-lji Kağan ile Soğdca YazÝtÝ‟ndaki Mukan Kağan‟Ýn torunu Niri Kağan‟Ýn aynÝ kiĢi olduğu kesindir. Bundan *Ġang-suo Tegin‟in, hem Mukan‟nÝn oğlu, hem de *Daila-bian‟Ýn kardeĢi olduğu belli olur. Bu, TT‟deki ) rmis (Tlis TarduĢ kavimlerini orada tanzim etmiĢ [onlara] yabgu ve Ģad vermiĢ) (BK D 14); 2. q (a) g (a) nÝn yabgu [sÝ]
n Ģ (a) dÝn (a) nta lrt (i) m >l (i) n (a) nda (a) lt (Ý) m (onlarÝn
kağanÝnÝ, yabgusunÝ, ĢadÝnÝ o zaman ldrdm, lkesini o zaman aldÝm) (BK D 28); 3. t (a) y bilge tut (u) q (Ý) g y (a) bgu (a) t (a) dÝ (Tay Bilge Tutuk‟a yabgu unvanÝnÝ verdi) (ġine Usu K 11-12); 4. (>) ki ogl (Ý) ma y (a) bgu Ģ (a) d (a) t b>rt (i) m t (a) rd (u) Ģ tl (i) s bod (u) nqa b>rt (i) m (iki oğluma yabğu ve Ģad unvanÝnÝ verdim, tarduĢ ve tlis kavminin zerine verdim) (ġine Usu D 7). Gsterilen rneklerdeki zelliklerine gre yabgu ve ĢadunvanlarÝ rtbe tarafÝndan eĢit zatlara hem de kağanÝn kendi neslinden en yakÝn akrabalarÝna (bu rneklerde oğullarÝna) verilirdi. YukarÝda dendiği gibi, yabgu unvanÝ kağanlÝğÝn batÝ blmnn (kanadÝnÝn) hkmdarÝna verilirdi. Hsen-tsang‟Ýn notlarÝnda o Toharistan‟a ait olan Huoh (Ģimdiki Kunduz) vilyetini ziyaret ettiğini ve oranÝn hkmdarÝ olan Trk kağanÝnÝn torunu ile grĢtğn belirtir. Bu hadiseyi tasvir eden Hsen-tsang Toharistan‟Ýn hkmdarÝnÝn Kağan torunu olmasÝ sebebiyle kendisine yabgu demektedir.20 Eserin Uygur versiyonunda bu cmle mana vurgulamasÝ bakÝmÝndan biraz değiĢtirilmiĢ Ģekilde verilir: Toxr yavgu[s]
-mn tip: z t‟z-in ag[]
tu sz-ldi (ToharlarÝn yabgusÝyÝm
diyerek kendisini methediyordu) (Hts V 52, 6-8). Buna gre Trk kağanlÝklarÝ zamanÝnda KuĢan hkmdarlarÝnÝn otoriteleri daha kaybedilmemiĢ ve kağanlÝğÝn batÝ kÝsmÝnÝn hkmdarlarÝnÝn kendilerini onlarÝn halefi saydÝğÝ tahmin edilebilir. Arkeolojik bulgulara gre KuĢan Devleti‟nin byk bir kÝsmÝnÝ teĢkil eden Toharlar Sarmat tipi kltre mensuptu.21 KuĢanlar ise antropolojik zelliklerine
264
gre Eftalitlere yakÝn Andronov tipi kltre mensuptu22 ve bu bakÝmdan Toharlardan baĢka kavimlere ait olmalarÝ mmknd. AraĢtÝrmalara gre KuĢanlarÝn yerine gelen egemen gruplar (Eftalitlar, Hunlar, Gktrkler) mlhak halklar iin istikrarlÝ bir durum temin etmeleriyle hakimiyetlerini saklayabilirdi. Trk kağanlÝklarÝ devrindeki vaziyet hakkÝnda L. N. Gumilyev ĢunlarÝ yazÝyor: “BatÝda biz bsbtn baĢka durumu grrz. Orada Trktler mutlak azÝnlÝkta idiler. Ġstemi-Kağan kendisi ile ne kadar asker getirmiĢ ise de, bunlar fethedilen yerlerde denizde bir damla gibi idi ve yerli halklar arasÝnda iz bÝrakmadan dağÝlÝp gidecek durumdaydÝlar. Fakat gerekte nc bir Ģey oldu: Yedi Su, u vdilerinin, aĢağÝ Ġdil ve Kuban, yukarÝ ĠrtiĢ ve ĠĢim havalilerinin gebe halklarÝ AĢina hanedanÝna aÝk bağlÝlÝk gsterdiler. TarÝm ve Amu Derya havzalarÝndaki yerleĢik halklar ve hatta HindikuĢ ve Kafkas yamalarÝndaki dağlÝlar da aynÝ Ģekilde davrandÝlar… Ġtiraf edelim ki Ġstemi ve Kara urin Trk yalnÝz baĢbuğ (strateg) değil, fakat mmtaz bir ynetmendiler. Ftih olarak geldiği lkelerde bunlar bir modus vivendi teĢkil ettiler ve nceleri dağÝnÝk, ufak savaĢlarda daima zayÝflanmÝĢ kabileler barÝĢ iinde yaĢamanÝn tadÝnÝ tadarak gebe ekonomilerinin geliĢmesine imkan buldular.23 Bilindiği gibi Orta Asya‟da esas olarak Budizm‟inVaibh#|ika okulu yayÝldÝ. Bunun esaslarÝ Vaibh#sika‟nÝn ansiklopedik eseri Abhidharmakoa‟da tasvir edilmiĢtir. Trklerin emri altÝnda bulunan yerlerde Budizm‟in yayÝlmasÝna Ģphesiz Trklerin egemen gruplarÝnÝn bu dine hoĢgr gstermesi ve Budizm‟i KuĢan medeniyetinin bir unsuru olarak idrak ediĢleri yardÝm etmiĢti. Budist rahiplerini ve vaizcilerini Trk kağanlarÝ kararghlarÝnda ltufkrlÝkla kabul ederlerdi. 626‟da Ton-yabğu kağanÝn kararghÝnda Hint vaizcisi Prabhakaramitra bulunmuĢ24 ve 629‟da Suyab kalesinde bu kağan tarafÝndan Hsen-tsang kabul edilmiĢ ve bu kağan devrindeki kağanlÝğÝn durumunu parlak bir Ģekilde ifade etmiĢti. KağanÝn emriyle Hsen-tsang‟a himaye tezkeresi ve kÝlavuz verilmiĢtir. Bu kÝlavuz Hsen-tsang‟Ý Trklerin mlkiyetindeki topraklardan Kapisa‟ya kadar geirmiĢti. Orta Asya‟daki KuĢan (Tohar) medeniyeti Trkistan‟da sonralarÝ uzun zaman kullanÝlan ekonomi tarzlarÝ meydana getirmiĢti. KağanlÝğÝn batÝ blgelerindeki ekonomi genelde bu ynde geliĢirdi: Bunun esasÝnÝ tepe ve sÝrtlarda yerleĢen, sanat ve ticaret merkezi olan kaleler, etraflarÝnda yerleĢen tarÝmsal kyler ve boĢ otlak yerlerde hayvancÝlÝğÝn geliĢmesi teĢkil ederdi. Bu gibi ekonomik kuruluĢlar kağanlÝğÝn yarÝ gebe kabilelerinin arasÝnda yerleĢik nfusun sayÝsÝnÝn artmasÝna yol amÝĢtÝ. BatÝ Trk KağanlÝğÝ meydana geldikten bir yzyÝl sonra Orta Asya‟daki durum hakkÝnda L. N. Gumilyev ĢunlarÝ yazÝyor: “VII. yzyÝlÝn baĢÝnda Orta Asya ekonomi ve kltr geliĢmesinin zirvesindeydi; ticaret, iftilik ve sanatlar zami sr‟atle geliĢmiĢti; trl mezhepler barÝĢ iinde yanyana yaĢÝyordu.”25 Bununla beraber kaydetmek lzÝm ki Trklerin yerleĢik halklarla iliĢkileri bu dnemde tek taraflÝ bir sre değildi; kağanlÝğÝn muhtelif halklarÝnÝn kltr ve dinlerine karĢÝ Trklerin hoĢgr gstermesi, buralarÝn kltr ve ekonomik geliĢmesine hizmet ediyordu. Bir de kaynaklarÝn delaletine gre kağanlÝk bnyesindeki halklar gndelik hayatlarÝnda egemen gruplarÝn det ve grglerini sÝka taklit ediyorlardÝ. Mesel, Hsen-tsang notlarÝnda eĢitli halklarla ilgili olarak bunlarÝn “det ve trelerinin Trklerinki gibi” olduğunu kaydeder. VI. yzyÝldan baĢlayarak Gktrkler Orta Asya medeniyetine katÝlmÝĢlar ve bu medeniyetin geliĢmesine aktif olarak iĢtirak etmiĢlerdir. Orta Asya (ve ayrÝca KuĢan) Medeniyeti‟ne katÝlan Trkler zamanÝna gre en yazÝ tarzÝnÝ -runik alfabe yazÝyÝ- kabul
265
etmiĢlerdir. Orhon yazÝtlarÝnÝn meydana gelmesi bir dereceye kadar bu medeniyete katÝlmanÝn neticesidir. Orhon yazÝtlarÝ mellif tarafÝndan vcuda getirilmiĢ eserlerdir ve bu bakÝmdan folklor eserlerinden bsbtn ayÝrt edilirler. Bilindiği gibi en nemli metinlerin mellifi Kl-tegin‟nin (Kl-tigin) yeğeni YollÝğ Tegin‟dir. Kendi szlerine gre: Buna bit (i) g bit (i) gm kl tig (i) n (a) ts yol (l) g t[igin] bitid (i) m yig (i) rmi kn ol (u) r () p bu t (a) Ģqa bu tamqa qop yol (l) g tig (i) n bitid (i) m [Bunca yazÝlarÝ yazan [ben]
Kl-teginin yegeni YollÝğ-tegin yazdÝm. Yirmi gn oturup bu taĢa bu
tamg hepsini (ben) YollÝğ-tegin yazdÝm) (KT GD 1]
.
Metinlerin dikkatli tahlili gstermektedir ki bunlarÝn mellifi YollÝğ-tegin eserlerinde kendi zamanÝnÝn yazÝ kltrnn stn baĢarÝlarÝna dayanÝr; eserleri yksek dzenli, lkonik ve son derecede malmatlÝ olarak stilistik tarafÝndan tasvir edilen durumlara ve eserlerinde adÝ geen ĢahÝslarÝn durumlarÝna lsne uygun Ģekilde teĢkil edilmiĢtir.
1
A. von Gabain, Einfhrung in die Zentralasienkunde, Darmstadt, 1979, s. 14.
2
The Life of Hsuan-tsang. Compiled by Monk Hui-li. Translated from the Chinese by Li
Yung-hsi, Peking, 1959, pp. 190-192 ff. 3
A. Dani, F. Khan, “Kushan civilisation in Pakistan”, Central Asia in the Kushan Period,
Moscow, 1974, p. 95. 4
Ibid., p. 96.
5
Ibid., p. 97.
6
Bk. Alberuni‟s India, tr. by E. C. Sachau, Lahore, 1962, vol. II, pp. 13-18.
7
li-in uzunluk ls (~ 576 metre).
8
Bk. ġ. Tekin, Uygurca Metinler II. Maytrisimit, Ankara, 1976, s. 20.
9
E. Zurcher, The Buddhist Conquest of China, Leiden, 1959, p. 22.
10
Das Zusammentreffen mit Maitreya. In Zusammenarbeit mit Helmut Eimer und Jens Peter
Laut Herausgegeben,
bersetzt und Kommentiert Von Geng Shimin und Hans Joachim Klimkeit, Teil I, Wiesbaden, 1998, s. 214. 11
F. W. K. Mller, “Uigurica IV”, Sitzungsberichte der Preussischen Akademie der
Wissenschaften. Phil. -Hist. Klasse, 1931, XXIV, Berlin, 1931, S. 678.
266
12
Bk. Das Zusammentreffen mit Maitreya, s. 4; T. Moriyasu, “The West Uighur Kingdom and
Tun-huang around the 10th-11th centuries”, Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften. Berichte und Abhandlungen, Band 8, Berlin, 2000, ss. 351-352. 13
G. J. Pinault, “Sprachliche Kontakte in Zentralasien am Lichte von tocharischen Texten”,
Bericht im Symposium Indien und Zentralasien-Sprach-und Kulturkontakt, Gttingen, 2001, ss. 1-4. 14
Das Zusammentreffen mit Maitreya, s. 4.
15
M. Shhgaito, “On the Routes of the Loan Words of Indic Origin in the Old Uigur
Language”, Journal of Asian and African Studies, No. 15, Tokyo, 1978, p. 80. 16
G. Yamazaki, “The Legend of the Foundation of Khotan”, Memoirs of the Research
Department of the Toyo Bunko, No. 48, Tokyo, 1990, pp. 70-71. 17
TMEN, T. IV, s. 129.
18
Ibid., s. 126.
19
The Life of Hsuan-tsang, s. 43.
20
Ibid., p. 191.
21
A.
M.
Mandel‟shtam,
“Proiskhozhdenie
i
Ranniaia
Istoriia
Kushan
v
Svete
Arkheologicheskikh Dannykh”, Tsentral‟naia Aziia v kushanskuiu epokhu, Moskva, 1974, s. 195 (in Russian). 22
V. Ia. Zezenkova, “Nekotorye kraniologicheskie Materialy Kushanskogo Vremeni v
Srednei Azii”, Tsentral‟naia Aziia v Kushanskuiu Epokhu, Moskva, 1974, s. 232 (in Russian). 23
L. N. Gumilev, Drevnie tiurki, Moskva, 1967, ss. 148-149 (in Russian).
24
E. Chavannes, “Documents sur les Tou-kiue (Turks) Occidentaux”, Sbornik Trudov
Orkhonskoi Ekspeditsii, vypusk VI, St. Petersburg, 1903, s. 192. 25
Gumilev, op. cit., s. 152
BK-Bilge Kağan YazÝtÝ. Hts-L. Yu. Tugusheva, Uigurskaia versiia biografii Siuan‟-tszana, Moskva, 1991 (in Russian). KT-Kl-tegin YazÝtÝ. Records-S. Beal, Si-yu-ki. Buddhist Records of the Western World, C. I-II, London, 1884.
267
SH-W. E. Soothill, L. Hodous, A Dictionary of Chinese Buddhist Terms, London, 1937. TMEN-G. Doerfer, Trkische und Mongolische Elemente im Neupersischen, T. IV, Wiesbaden, 1975.
268
Soğdiyana Tarihine GiriĢ / Dr. Matteo Compareti [s.157-169] Venedik CA‟ FoscarÝ
niversitesi / Ġtalya
Sogdiyana (klasik kaynaklarda Sougdian˘, SougdÞa ve Sougdi˝z), milattan nce 6. asÝrdan baĢlayarak milattan sonra 10. asra kadar uzanan ve milattan sonra 5. ve 8. asÝrlar arasÝnda en parlak dnemini yaĢayan ve Ġran kltr ve medeniyetinin geliĢtiği Orta Asya‟nÝn tarihi bir blgesidir. Klasik yazarlara gre Sogdiyana, Orta Asya‟da Amu Derya ya da Oxus nehrinin tesinde bulunan blge olan Mavernehir‟e dahildi. Sogdiyan medeniyeti, batÝda Marginya, kuzeyde Horezmiya ve CaĢ (ve KÝzÝlkum l), doğuda ise Fergana gibi Orta Asya‟da olduka geliĢmiĢ diğer tarihi blgeler ile sÝnÝrÝ bulunan ve gneyde Baktirya-Tokharistan‟dan Hissar SÝradağlarÝ ile ayrÝlan, ZerefĢan (Yunan yazarlarÝn Politmetos PolutÞmhtoz- dediği, yerel dillerde ise 19. yzyÝla kadar Namik diye bilinen ve in kaynaklarÝnda Na Mi
- -
diye adlandÝrÝlan) ve KaĢka Derya nehirlerinin oluĢturduğu vadi zerinde geliĢmiĢtir.1
Sogdiyana tarihi blgesi, bu dnemde, Gney zbekistan (Buhara, Semerkant ve KaĢka Derya blgeleri) ve BatÝ Tacikistan (Hocend Blgesi‟nin gney kesimi) arasÝnda blnmĢtr (ġekil 1). Sogdiyana ekonomisinin temelinde, yaygÝn sulama kanallarÝ sistemi sayesinde, byk lde toprak iĢlemeciliği/tarÝm bulunmaktaydÝ: Pamuk ve meyveler gibi rnler, in Ġmparatorluğu gibi uzak lkelerin egzotik eĢyalarÝna olan talebin gerektirdiği masraflarÝ karĢÝlÝyordu. Genelde asillerin yaĢadÝğÝ Sogdiyan Ģehrinin idari kÝsmÝ olan Pencikent‟in ġeheristan‟ÝnÝn ortasÝnda bulunan bir “zahire ambarlÝ ev”in arkeolojik kazÝlarÝnda Erkek tarÝm tanrÝsÝna atfedilen yerel bir inancÝn izlerine rastlanmÝĢtÝr.2 Bu durum, in ve Roma ile bağlantÝlarÝ olan Orta Asya kervan yollarÝnÝn geliĢtiği, yani değerli mallarÝn ticaretinin (ve bir lde de retiminin) neredeyse tamamÝnÝn, ĢaĢalÝ malikanelerin bulunduğu Ģehir merkezlerinde yaĢamayÝ tercih eden Sogdiyan tacirlerin elinde olduğu sÝralarda bile devam etti. Sogdiyana bir merkezi hkmdarlÝk olmaktan ziyade Semerkant‟Ýn3 stnlğn tanÝyan bağÝmsÝz prensliklerden oluĢan bir konfederasyondu (Yunan kaynaklarÝnda Maracanda -Mar˝candaĢeklinde gemektedir). Sogdiyana‟nÝn tarihi, Avrasya gerleri ve bunlarÝn Byk Persiya, Makedonya ve in iindeki gleri ile bağlantÝlÝdÝr. Bu gler arasÝndaki iliĢkiler tarihiler iin zellikle nemlidir, Sogdiyana‟dan bahsedilen bu lkelerdeki eski tarihi kaynaklardaki (Avesta‟da4 olduğu gibi) bilgiler Bizans ve Arap yazarlardan elde edilen bilgiler kadar nemlidir. Arkeolojik araĢtÝrmalar, blgede yerleĢimin tarih ncesi ağlardan5 beri olduğunu ortaya ÝkarmasaydÝ, Sogdiyana‟nÝn tarihte yer alÝĢÝ sadece, bu lkenin AĢaimenid Ġmparatorluğu (M.. 559330) tarafÝndan ilhakÝ ve iktidarÝnÝ kutlamak iin Dayrus‟in I (M.. 522-486) tebaasÝ olan halklara
269
ynelik yazÝ ve temsilcileriyle alakalÝ olacaktÝ. Bisoutun kitabesi, bu aÝdan, kesinlikle en eski belgedir ve tarihi belki de Daryus saltanatÝnÝn (M.. 6. yzyÝl) ilk yÝllarÝna kadar dayanmaktadÝr, oysa Persepolis, NakĢi Rstem ve Apadana‟nÝn (Hepsi de Ġran‟da bulunmaktadÝr) Kraliyet MezarlarÝndaki kabartmalar daha sonraki dnemlere aittir. Susa‟da (BatÝ Ġran) bulunan ve zerine yontulmuĢ olan tebaa durumundaki Ġran halklarÝnÝn listesi ve yontularÝn alt kÝsmÝnda kimlerden bahsettiği konusunda Ģpheye mahal bÝrakmayan hiyerogliflerin bulunduğu ayaklÝ Daryus heykeli ve M.. 500 tarihine dayanan MÝsÝr‟Ýn Kanal YazÝtlarÝ istisnai kayÝt gruplarÝnÝ temsil etmektedir (ġekil 2).6 Eski Yunan ve Latin kaynaklarÝnda Sogdiyana‟dan Strabo, Plutarch, Curtius Rufus, Arrian, Ptolemy ve zellikle de bu lkeden Partlar, Horezmiya ve AĢamenid Ġmparatorluğun (Tariheler, VII. 93) XVI. Satrapy‟ndeki Arya ile birlikte Heredotus bahsetmektedir (ġekil 3). SogdiyanlarÝn komĢularÝ Ġskender‟in Xerxes seferine (M.. 486-465) katÝldÝlar. Bildiğimiz kadarÝyla bu ittifak Pers merkezi otoritesinin haraca bağladÝğÝ lkelerle idi, fakat Herodot bu konuda yay ve kÝsa baltalardan oluĢan savaĢ ekipmanlarÝ tasvir etmekle yetinmiĢtir (Tariheler, VII 66). Byk Ġskender‟in abuklaĢtÝrmasÝyla AĢamenidlerin kĢnden sonra (M.. 336-323), Sogdiyana Makedonlara en sert Ģekilde direnen ve iĢgallerden en fazla acÝ eken Orta Asya blgelerinden biri haline geldi. Sogdiyan lideri Spitanemes‟i (Sptam˛nhz) boyunduruk altÝna almak ve bu liderle ittifak kuran gerleri pasifize etmek Ġskender‟in tam yÝlÝnÝ aldÝ. Pasifize edilmiĢ nfus zerinde otoritesini glendirmek ve blgede meĢru bir hkmdar olarak gzkebilmek iin Ġskender, sonunda, yerel bir Ģef olan Oxyartes‟in (‟Oxuarthz) kÝzÝ Roxane („Rwx˝nh) ile evlendi.7 Ġyi bilindiği gibi, Ġskender‟in lm zerine halefleri Ġmparatorluğu değiĢik prensliklere bldler: Bu dnemde Sogdiyana, Seleucid HkmdarlÝğÝ‟nÝn (M.. 312-65) bir parasÝydÝ, fakat ok kÝsa bir sre sonra Seleucid dominyonluğunun doğu kÝsmÝnÝn ayrÝlmasÝ ve PartlarÝn Ġran‟Ý iĢgalinin baĢlamasÝyla birlikte blnmesiyle (M.. 250) Yunan-Baktiryan HkmdarlÝğÝ (M.. 250-50) ile iĢbirliğine girdi. Bu dnemde, MakedonyalÝ Ġskender‟in ardÝndan blgede kalanlar Orta Asya‟daki egemen sÝnÝfÝ teĢkil ediyordu ve blgede yapÝlan kazÝlarÝn ispatladÝğÝ gibi, oğunluğunu SogdiyanlarÝn oluĢturduğu ve zellikle gl bir Ģekilde Ġskender‟in hakimiyetinden etkilenen Baktiryanlar gibi bir ok Ġran nfusunu ynetmekteydiler.8 Ancak, arkeolojik kanÝtlar bulununcaya kadar, bu dnem Orta Asya tarihileri tarafÝndan aĢÝrÝ Ģekilde karÝĢtÝrÝlmaktaydÝ. Gerilimler, nce Seleucus I (M.. 355-281) tarafÝndan kÝsa bir sre iin iĢgal edilen Hindistan‟Ýn Maurya Ġmparatorluğu (M.. 322-185) ve daha sonra da Menanderlerin (M.. 150-135) saldÝrdÝğÝ SungaslarÝn (M.. 185-M.S. 97) da karÝĢtÝğÝ bir savaĢ durumunun devam etmesine sebep oldu. M.. 200 yÝlÝ civarÝnda Sogdiyana (oğunlukla Baktirya‟da yoğunlaĢmÝĢ olan) bağÝmsÝzlÝğÝnÝ kazandÝ, fakat doğudan gelen ger iĢgallerine karĢÝ son derece savunmasÝzdÝ, buna da Moğolistan ve Kuzey in‟de kurulan Nu Ġmparatorluğu ( M..209-M.S.155) ve aĢağÝ yukarÝ KÝrgÝz ve Kazak
270
steplerine denk dĢen Sogdiyana‟nÝn doğusuna doğru olan blgede yerleĢmiĢ bulunan Kang Ju HkmdarlÝğÝ ( M.. 2. yzyÝl-M.S. 3. yzyÝl) sebep olmaktaydÝ.9 in kaynaklarÝna gre, M.. 174 ile 160 tarihleri arasÝnda Xiong Nu, Yue Shi‟yi () mağlup etti ve bugnk in‟in Ningxia ve Gansu blgelerine denk gelen kendi topraklarÝndan ilk nce Wu Sun‟un () (in Sincan Uygur zerk Blgesi‟ndeki Urumi ve Hami civarÝ) topraklarÝna g etmeye zorladÝ, Wu Su da bunlarÝ daha sonra, Sakalar tarafÝndan iĢgal edilmiĢ olan KÝrgÝzistan‟daki Ġli, Cu ve NarÝn nehirleri civarÝna srd. Bahsi geen iĢgalciler, ki bunlar eski ince kaynaklarda Se () olarak, Sanskritede Saka olarak ve Latincede Sacae10 Ģeklinde gemektedir, topraklarÝnÝ terk etmeye ve batÝya doğru g ederek yeni yerleĢim yerleri bulmaya zorlandÝlar. Bu, Orta Asya yerleĢik toplumlarÝnÝ bir girdap gibi yutan, Baktirya‟daki son Ġskender eğitmenliğinin bÝraktÝğÝ ynetimleri yÝkan ve bazÝ Saka kabilelerinin kendi hkmdarlÝklarÝnÝ kurduklarÝ Doğu Ġran ve KuzeybatÝ Hindistan‟Ý da yakÝndan ilgilendiren g srecinin baĢlangÝcÝydÝ. Ġkinci aĢamada, tebaalarÝnÝ Xiong Nu‟ya kaptÝrma endiĢesinde olan Wu Sun batÝya g etti ve Yue Shi‟yi bir kez daha Sogdiyana‟ya doğru ge zorladÝ, bunlar M.. Sogdiyana‟ya ulaĢtÝlar ve lkeyi iĢgal ettiler. in kaynaklarÝna gre, Yu Shi, Kang Ju HkmdarlÝğÝ ile savaĢtÝ ve hara toplamlarÝna son vermek suretiyle Sogdiyana topraklarÝna girmesinin nne geti. Hun karĢÝtÝ bir ittifak kurmak iin Yue Shi‟nin desteğini talep eden BatÝ Han HanedanÝ‟ndan (, M.. 206-M.S. 23) in Ġmparatoru Wu Di‟den (, M. 141-87) bir mesajla birlikte olaylarla dolu bir sefere Ýkan inli General Zhang Qian () M.. 128‟de Sogdiyana‟ya ulaĢtÝ. Fakat, Yue Shi eski dĢmanlarÝyla yeni bir savaĢa giriĢmeye ilgi gstermedi ve in elisine yardÝmda bulunmayÝ reddetti. Zhang Qian‟Ýn grevi baĢarÝsÝzlÝkla sonulanmasÝna rağmen, ileriki dnemlerde inlilerin Orta Asya‟da geniĢlemesinde aĢÝrÝ derecede faydalÝ olacak olan BatÝ Blgeleri (Xiyu , yani Orta Asya hakkÝnda byk miktarda bilgi elde edilmiĢti. M.. 1. yzyÝlÝn sonlarÝ ile M.S. 1. yzyÝlÝn baĢlarÝ arasÝnda, beĢ klandan Yue Shi grubunu oluĢturan biri Baktirya ve Kuzey-BatÝ Hindistan‟da Kuw#^a Ġmparatorluğu‟nu (M.. 1. yzyÝl-M.S. 3. yzyÝl) kurdu. Yue Shi‟nin orijini bilim adamlarÝ arasÝnda hl bir tartÝĢma konusudur. Ġmparatorluğun kurulmasÝ ile, ynetimlerindeki halklarÝn Helenistik-Roman unsurlarla bezenmiĢ Ġran ve Hint kltrlerini de kucaklamÝĢ oldular. Bilim adamlarÝnÝn oğu, son zamanlarda, basit bir iĢgalden ziyade gl bir Kuw#^a‟nÝn Sogdiyana (Horazmiya gibi diğer Orta Aya blgelerinde olduğu gibi) zerinde kltrel ve ekonomik nfuza sahip olduğunda; hatta Yue Shi‟nin bir blmnn Buhara vahalarÝnda ve KaĢka Darya Vadisi‟nde yeleĢmiĢ olduklarÝ konusunda hemfikirler.11 Muhtemelen, Kuw#^a Sogdiyana ve Orta Asya‟nÝn byk blm zerinde, evlilik ittifaklarÝ ya da in Ġmparatorluğu‟nu bile muaf tutmadÝklarÝ bir tre olan baĢkentte aÝka rehineler bulundurmak suretiyle, bir eĢit Protektorya kurmuĢtu. M.S. 1. yzyÝlda Kuw#^a, Orta Asya‟nÝn en byk glerinden biriydi: Hatta TarÝm HavzasÝ‟nÝ bile egemenlikleri altÝna almayÝ denemiĢler, ancak Doğu HanlarÝ (, M.S. 25-220) tarafÝndan yenilgiye uğratÝlmÝĢlar ve haralarÝ kesilmiĢtir.
271
M.S. 70 yÝlÝndan 3. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝna kadar Sogdiyana nispeten bir barÝĢ dnemi yaĢamÝĢtÝr. Kuw#^a hakimiyeti sÝrasÝnda, Orta Asya‟dan geerek inlilerle Roma Ġmparatorluğu‟nu birbirine bağlayan kervan yolu (Ġpek Yolu), tÝpkÝ Hindistan ve Sri Lanka‟dan Ġran, MÝsÝr, Etyopya (aksum), Gney-Doğu Asya ve Gney in‟e doğrudan ulaĢÝm sağlayan deniz yolunun aÝlmasÝnda olduğu gibi, ticarette byk bir geliĢme sağlamÝĢtÝ. Sogdiyana‟da Ġpek Yolu‟ndan geen inliler tarafÝndan talep edilen lks eĢyalar, atlar, Ģarap ve silahlar retilmekteydi. Sogdiyan tacirler M.. 3. yzyÝldan
itibaren
Ġpek
Yolu
boyunca
faaliyetlerde
bulunmuĢlar
ve
blgenin
sessizliğe
kavuĢturulmasÝndan Ģpheye mahal bÝrakmaksÝzÝn byk yararlar elde etmiĢlerdir. Byk bir olasÝlÝkla Kuw#^a SogdiyanlarÝn artan zenginliklerini onaylamÝĢ ve aynen 6. yzyÝlda Trk KağanÝ‟nÝn yaptÝğÝ gibi bu ticaretten yararlanmÝĢtÝr. Kuw#^a ĠmparatorlarÝ, Budizm‟i hem korumuĢlar hem de Orta Asya ve Uzak Doğu Asya‟da propagandasÝnÝ geliĢtirmiĢlerdir, in kaynaklarÝnda Sogdiyanlar (Hintliler, Partlar, Yue Shiler, Kuceyanlar ve HotanlÝlar ile birlikte) Budist misyonerler ve TanrÝsal Ġmparatorluk‟taki evirmenler arasÝnda ilk sÝrada anÝlmaktadÝr.12 Helenistik kltrel sÝzmalara bir tepki olarak, SogdiyanlarÝn “hakiki” Ġran kltr, mimari hari, bu dnemde btn sanatlarÝ hl ilkel olarak kalmÝĢ ise de, yeni bir sÝrama yapmÝĢtÝr. Baktiryan paralarÝnÝn taklit edilmesine dayanan sikke yapÝmÝna son verilmiĢ ve uygun bir yazÝ geliĢtirilmiĢtir (bu yazÝ, AĢamenid ynetimin resmi yazÝ dili olarak blgeye nfuz etmiĢ olan Arami alfabesinden uyarlamadÝr (ġekil 4). YavaĢ yavaĢ, kilden yapÝlma heykellerin retimine yeniden baĢlanmasÝ, Helenistik Ģartlardan uzaklaĢÝldÝğÝnÝ ve Ġran tarzÝna dnĢ yansÝtmaktadÝr.13 Kuw#^a‟nÝn yÝkÝlmasÝ, Sasani HanedanÝ‟nÝn (M.S. 224-642) ilk iki ġahinĢahÝ‟nÝn saldÝrgan politikalarÝ yznden olmuĢtur. M.S. 260 civarÝnda Orta Ġranca, Parta ve Greke yazÝlmÝĢ olan Kabe-i ZerdĢt‟teki ġapur I‟in (241-272) byk kitabesinde, Sogdiyana doğuda Sasanilere boyun eğmiĢ blgeler arasÝnda grlmektedir. Arkeologlar bu tr iĢgallerin ok uzun sreli olmadÝğÝna, ancak, Sasanilerle yakÝnlaĢmanÝn zellikle kltrel ve sosyal alanda kesinlikle pek ok değiĢikliğe sebep olduğuna inanmaktadÝrlar: Ġran‟da zaten ok yaygÝn olan ZoroastrianlÝk, Nasturilik (ve HÝristiyanlÝğÝn diğer Ģekilleri) ve Manizm, zellikle Mazdiyan din adamlarÝnÝn hoĢgrsz eziyetleri sÝrasÝnda, Orta Asya‟da yeni takipiler buldu. Sogdiyana‟da bu inanlar, Zoroastrianizm ve Yahudilikle barÝĢ iinde birlikte yaĢarken, 7-9. yzyÝllarda blgede bulunan inli seyyahlara gre Budizm‟e (birka sanat eseri, mesela yukarÝda bahse konu olan Pencikent resimlerinde Erkek TarÝm TanrÝsÝ gibi, gsterilmektedir) zulmedilmekte ve manastÝrlarÝ yÝkÝlmaktaydÝ.14 5. yzyÝl rneklerine dayanarak, pek ok arkeolog Ġran sanatÝnÝn ve parasÝnÝn Sogdiyana‟da son derece yaygÝn olduğuna inanmaktadÝr.15 4. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝnda, Sogdiyana ve komĢu blgeler, yazÝlÝ kaynaklarda ionitler ya da Kidaritler olarak geen esrarengiz gerler tarafÝndan iĢgal edildi: ilk isim Latin varsayÝmÝdÝr ve byk olasÝlÝkla da bir etnik isimdir, bunlar aynÝ zamanda “Kidaritler HunlardÝr” -O‟˙noi oi„KidarÞtai- bir 5. yzyÝl Bizans kaynağÝnda muktedir Hkmdar Kidara‟dan tretilmiĢtir (ince‟de Jiduolo, ). BunlarÝn Hunlarla aynÝ kiĢiler olduğuna dair bilgiler Hint ve Ermeni kayÝtlarÝnda da gemektedir.16
272
Kidaritler, Sasani Ġmparatorluğu‟nun doğu sÝnÝrÝnda ve Gandhara, KeĢmir ve bir kÝsmÝnÝ iĢgal ettikleri Pencap‟Ýn da dahil olduğu Hindistan‟daki Gupta Ġmparatorluğu iin ciddi bir dehĢet sergilediler (320-500), kendilerini Kuw#^a‟nin varisleri olarak gryorlardÝ. ġapur II. (309-379) saldÝrÝlarÝnÝ sÝnÝrlamak, BizanslÝlara karĢÝ savaĢmak ve fakat kesinlikle Orta Asya‟nÝn usuz bucaksÝz blgelerinde Kidarit stnlğn tanÝmak zere Kidaritlerin hkmdarÝ Grumbates ile bir ittifak kurdu.17 Arkeolojik araĢtÝrmalara gre, Kidaritlerin (daha doğrusu Hun)18 Sogdiyana‟yÝ iĢgali, yerel nfus iin tamir edilmesi imkansÝz sonular doğurduğu halde, bir ok yerleĢim yerinin yakÝp yÝkÝlmasÝna denk gelmektedir. Muhtemelen blgede bir eĢit Sasani kontrol olduğundan, 5. yzyÝl SogdiyanasÝ‟nda herhangi bir inoit-Kidarit faaliyeti19grlmemektedir. Hindistan‟daki GuptalarÝn ve Baktirya‟daki Sasanilerin karĢÝ saldÝrÝlarÝ sonucu Kidaritlerin gc zayÝfladÝ ve 5. yzyÝlÝn ortalarÝnda yerlerini, Orta Asya steplerinden gl ama ilkel yeni bir ger halk olan ve gcnn doruğundayken sÝnÝrlarÝnÝ TarÝm HavzasÝ vahalarÝndan Ġran‟a ve Kuzey Hindistan‟a kadar geniĢleten bir imparatorluk kuran Beyaz Hunlar ya da Heftalitler (Yunancada‟Ejtalitai, incede Yida -Yeda Ģeklinde de yazÝlÝr - Sryanice, Orta Farsa, Farsa, Ġbranice ve Arapa kaynaklarda bilinmektedir, ancak Ermeni tarihiler bunlarÝ Kidaritlerle aynÝ isimle adlandÝrmaktadÝrlar: K‟u{an) aldÝ. Baktirya ve Sogdiyana‟yÝ iĢgal eden diğer yabancÝ iĢgalciler gibi, orijinal etnik grubu bilinmeyen Heftalitler de Ġpek Yolu boyunca ticareti kontrol eden, iĢgal ettikleri yerleĢik toplumlara hakim olan Ġran kltrn benimsediler. Bizans ve Arap kaynaklarÝna gre, Sogdiyana‟nÝn yolu Heftalitlere, muhtemelen Merv civarÝnda savaĢ meydanÝnda len Sasani Ġmparatoru Piruz‟un (459-484) ağÝr yenilgisinden sonra aÝlmÝĢtÝr, ancak gerek iĢgalin 509 civarÝnda baĢladÝğÝ dĢnlmektedir. ince kaynaklar, Sogdiyanlar ile Heftalit sarayÝ arasÝnda aracÝlarÝn oynadÝğÝ rol ve daha sonra Sogdiyan yazÝsÝnÝn benimsenmesini aÝka teyit etmektedir.20 M.S. 563 ve 568 yÝllarÝ arasÝnda bir Sasani-Trk ittifakÝ Heftalit HkmdarlÝğÝ‟na son verdi ve hkmdarlÝk galipler tarafÝndan ikiye blnd. Jstinyen‟in (527-565) baĢ dĢmanÝ ve “Sasani altÝn ağÝ”nÝn baĢlatÝcÝsÝ Hsrev I. AnuĢirevan (531-579) tarafÝndan ynetilen ĠranlÝlar, Baktirya ve Hindistan topraklarÝnÝ aldÝlar; BatÝ Trkleri ise Sogdiyana ve Fergana‟yÝ da kapsayacak Ģekilde Mavernnehir‟i ele geirdiler (ġekil 5). Manurya‟dan (Bugnk Kuzeydoğu in) Hazar Denizi‟ne kadar uzanan devasa bir coğrafyanÝn yneticileri olan ger orijinli bir Altay nfusu olan Trkler, in kaynaklarÝnda Tu Jue (), Ģeklinde kayÝtlara gemiĢtir. 552 yÝlÝ civarÝnda Trk dominyonu iki paraya blnmĢtr: Moğolistan‟daki Doğu Trk Ġmparatorluğu (552-630) in medeniyetinin asimilasyonuna aÝk olmuĢtur ve gerek ger kltrnn savunucusu olan Mavernnehir‟deki BatÝ Trk Ġmparatorluğu (552-657).
273
KağanÝn korumasÝ altÝnda bulunan Ġpek Yolu boyunca ticaret kolonileri sistemi sayesinde Sogdiyan varlÝğÝnÝn hem BatÝ, hem de Doğu Trk Ġmparatorluğu‟nda mevcudiyeti ispatlanmÝĢtÝr. Her iki Trk Ġmparatorluğu‟nda da Sogdiyanlar danÝĢman, dini otorite ve zellikle de asker olarak nemli roller oynamÝĢlardÝr.21 Pratikte, Sogdiyana merkezi emperyal otoriteden bağÝmsÝzdÝ, ancak bu tarihten itibaren Orta Asya‟daki TrkleĢtirme sreci amansÝz bir hal almÝĢ ve Sogdiyan Ģehirlerinin Ģefleri para basÝmÝnÝ Trk isimleri altÝnda srdrmĢlerdir.22 Heftalitlerin yenilgisinden sonra, Sogdiyanlar Ġran ve Bizans ile dzenli bir ticari iliĢki kurmak iin BatÝ Trklerinin KağanÝ olan Ġstemi‟ye (552-576) baskÝ yapmÝĢlar, ancak Sogdiyan-Trk misyonu Husrev‟in ajanlarÝ tarafÝndan engellenmiĢ, tacirler Sasani topraklarÝndan uzak kalmaya zorlanmÝĢtÝr. Bu dnemde, aslÝnda, ĠranlÝlar bir taraftan Ġpek Yolu boyunca Sogdiyan-Trk gcn sÝnÝrlandÝrmaya gayret ederken, te yandan kendileri Doğu‟da Hindistan ve Sri Lanka‟dan gelen değerli eĢyalarÝn deniz yoluyla ticaretini kontrol etmekteydi ve Doğu Afrika‟da Aksumiler HkmdarlÝğÝ‟nÝ (M.S. 1-7. yzyÝl) mağlup edip, 570 yÝlÝnda Yemen‟i iĢgal ederek23 Bizans‟Ýn btn lks eĢya ve Doğu‟nun baharatlarÝna olan taleplerini sadece kendileri sağlamaya alÝĢmÝĢlardÝr. Bu tr bir nleme ilk Trk tepkisi, daha nce Ġran‟Ýn mttefikleri tarafÝndan kazanÝlmÝĢ olan Hindistan topraklarÝnÝ iĢgal ederek, Sasanilere karĢÝ Bizans desteğini teminat altÝna almak olmuĢtur. BatÝ Trkleri, Bizans Ġmparatorluğu‟na yollamak zere en uygun diplomatlarÝn Sogdiyanlar olduğunu dĢnmekteydi. AslÝnda, 567-568 yÝllarÝnda Maniakh adÝnda bir Sogdiyan seyyah tarafÝndan liderliği yapÝlan bir elilik heyeti, byk olasÝlÝkla, Rus arkeologlarÝn yol creti olarak değerli ipek kumaĢlarÝn kullanÝldÝğÝna dair bulgularÝ ortaya ÝkardÝğÝ Kafkaslar zerinden geerek Konstantinapol‟e ulaĢtÝ.24 Yine de, SogdiyanlarÝn bu tarihten nce de Konstantinapol‟de bulunmalarÝ ve 552‟de Jstinyan dneminde ipek retiminin sÝrlarÝnÝn Bizanslara aÝklanmasÝnda rol almÝĢ olmalarÝ byk bir olasÝlÝktÝr. Bu bilgiler, kaak ipek bceklerinin asÝl vatanÝnÝ Sogdiyana ile aynÝ blge olarak tanÝmlanabilecek Serinda (ShrÞnda) Ģeklinde adlandÝran Procopius tarafÝndan verilmektedir.25 Maniakh‟Ýn misyonu yeni aÝlan, Harezm, Kuzey Hazar Denizi, Kafkaslar ve Sogdiyan varlÝğÝ ile bağlantÝlÝ olduğu grlen Sugdaya Ģehri (nceleri Sughd#k or Soldaia olarak bilinmekteydi) KÝrÝm zerinden geen ve hala tam olarak araĢtÝrÝlmamÝĢ olan bir Ġpek Yolu kolu (“Krk Yolu”) zerinde Sogdiyan trafiğinin geliĢmesi aÝsÝndan bir baĢarÝdÝr.26 Gney Ukrayna ve Kuzey Kafkaslar‟daki HazarlarÝn 567-571 yÝllarÝnda BatÝ Trkleri tarafÝndan kontrol altÝna alÝnmasÝ, Bizanslarla olan iliĢkilerini kolaylaĢtÝrmÝĢ ve iki imparatorluğu doğrudan temasa geirmiĢtir. Bu dnemden itibaren, Bizans-Sogdiyan iliĢkileri aĢÝrÝ derecede iyi, ancak karĢÝlÝklÝ sanat27 ve para basÝmÝ28 alÝĢveriĢleri gibi kltrel alanla kÝsÝtlÝ kalmÝĢ ve askeri iĢbirliği boyutuna hibir zaman ulaĢmamÝĢtÝr. Tang Ġmparatorluğu‟nun (, 618-906) ykselmesi ve in‟de ekonomik, politik istikrarÝn sağlanmasÝyla
274
Trkler dĢĢe gemiĢlerdir. Enerjik Ġmparator Tai Zong (, 626-649) Doğu Trklerini mağlup ederek, topraklarÝnÝn kontroln ele geirmiĢ ve kendilerini de in ordusuna katarak BatÝ Trklerine karĢÝ savaĢta kullanmÝĢtÝr. “BarbarlarÝ barbarlara karĢÝ” kullanma sanatÝnda son derece mahir olan inliler 659 civarÝnda Maverannehir‟i iĢgal ettiler ve 661‟de tm BatÝ Trk topraklarÝ Tang ynetiminin altÝna girdi. 650 ve 675 yÝllarÝ arasÝnda Sodiyana Tang egemenliğini tanÝdÝ, fakat boyunduruk yerel Ģeflerin (ik◊sid) in patronajÝ29 altÝnda grevlendirilmesine ve Emperyal saraya hara demeye, tanrÝsal imparatorluğun ynetici sÝnÝfÝna byk saygÝ gstermeye ve sanayileĢmiĢ Sogdiyan tacirlerin byk miktarda ihracatÝna indirgendi. Sogdiyan para sistemi de merkezinde kare bir delik bulunan in modelleri lehine değiĢti. Bu sikkelerin zerinde zaman zaman ince karakterlere de rastlanmaktadÝr.30 BatÝ Hanlardan Tanglara kadar geleneksel in yÝllÝklarÝnda, Suli dnemi , Xiuli , Suyi , Shuyao ve 5-6. yzyÝldan itibaren de Sute dnemine (eski telafuzu *Siwok-d‟ ∂k) gre Sogdiyana ok iyi tasvir edilen bir blgeydi. Han Ġmparatorluğu‟nun zlmesinden sonra, in, kk iktidarlar arasÝndaki srgit savaĢ durumu ile belirginleĢen bir tarihi karmaĢa dnemine girdi ve byk bir geleneğin mirasÝsÝ olmasÝna rağmen birleĢik bir merkezi devlet oluĢturamadÝ ve in topraklarÝna yerleĢen ve buralarda gerek “barbar” hanedanlarÝ kuran ger istilacÝlarÝn dehĢetiyle karĢÝ karĢÝya kaldÝ. Kuzey in, birinci Trkler imparatorluğunun kaderini paylaĢan Kuzey Wei (, 386-534) bir Xianbei hanedanÝ altÝnda birliğini sağladÝ: Bir seri i huzursuzluktan sonra ikiye blnd, Doğu Wei‟nin (, 534-550) yerini inli Kuzey Qi (, 550-577) aldÝ ve daha barbar olan BatÝ Wei (, 535-557) diğer bir Xianbei hanedanÝ olan Kuzey Zhou (, 557-581) tarafÝndan yÝkÝldÝ. Btn bu hanedanlarÝn Trklerle iyi iliĢkileri, hatta evliliğe dayalÝ ittifaklarÝ vardÝ, Sogdiyan gmenler ve Sogdiyana‟nÝn kendisi olağan hara sistemi aracÝlÝğÝyla imparatorun sarayÝna sunuldu. Sogdiyan yazÝsÝnÝn gemiĢi M.S. 313‟e31 dayanan nl Sogdiyan eski harflerinin kanÝtlarÝ tamamen ince ieriğiyle bulunmuĢtur. Barbar hanedanlarÝn ynetiminde zel bir zgrlk alanÝ tanÝnan Sogdiyanlar, zellikle Ġran repertuarÝndan alÝnan ve zengin unsurlarla bezenmiĢ Buda heykellerinin yapÝmÝ olmak zere, sanat alanÝnda belirli bir nfuza sahiplerdi.32 Arkeolojik bulgular SogdiyanlarÝn kendi dinlerini izlemeyi ve (in topraklarÝnda yaygÝn bir uygulama olan defin iĢleminin benimsendiğine dair izler olmakla birlikte) kendi dini cenaze merasimlerini (cesedi ortaya koymak suretiyle hayvanlar tarafÝndan etlerinin temizlenmesini sağlayarak kemikleri zel bir sandÝkta ya da astodan iinde korumaktaydÝlar) yapmayÝ srdrdklerini aÝka gstermektedir.33 in‟in Suiler ynetiminde birleĢmesi Sogdiyanlar iin nemli bir değiĢiklik yaratmadÝ, aksine, prestijleri daha da ykseldi ve 605‟te He Chou isimli bir Sogdiyan bizzat imparator tarafÝndan değerli ipeklerin ve in sarayÝnda ok moda olan “batÝ tarzÝ”na uygun mimari dekorasyonda kullanÝlan inilerin retiminin yapÝldÝğÝ ok zel bir atelyenin baĢÝna getirildi.34
275
Tang dneminin baĢlangÝcÝnda, BatÝ Blgelerinin egzotik eĢyalarÝna Ġmparatorluk sarayÝndan byk talep vardÝ. Bu tr rnler ĢunlarÝ kapsamaktaydÝ: Meyveler, sebzeler, hayvanlar, metal eĢyalar, tekstil ve anak mlek zel talepler arasÝndaydÝ.35 Sogdiyan lks mallarÝ Bizans Ġmparatorluğu, TarÝm HavzasÝ Vaha ġehirleri ve Moğolistan‟a ilaveten Kore, Japonya, Tibet ile TanrÝsal Ġmparatorluk ile bağlantÝsÝ olan diğer lkelere, hatta Hindistan, Sri Lanka ve Gney Doğu Asya lkeleri ile Gney in limanlarÝnÝ birbirine bağlayan szde “Deniz Ġpek Yolu” boyunca bulunan yerlere ulaĢmaktaydÝ.36 in sarayÝ, komĢu lkelerin hkmdarlarÝna diplomatik hediye olarak vermek iin bu tr eĢyalarÝ bulundurmaktaydÝ, ki bu komĢu hkmdarlarÝn trbelerinde kazÝ sonucu ilk bakÝĢta Ġran tarzÝnÝ ağrÝĢtÝran, Sasanilere ait olduğu zannedilen ancak daha iyi incelendiğinde Sogdiyan olduğu anlaĢÝlan kumaĢlar, cam ve metal eĢyalar aÝğa ÝkarÝlmÝĢtÝr.37 Barbar olmaktan ziyade ĠranlÝ olan hu
tacirlerinde sÝk sÝk rastlanan bu dneme ait ince
hikayelerin garip figrleri arasÝndan bazÝlarÝ bazÝ kumaĢlarÝna iĢlenmesinde kullanÝlmÝĢtÝr, mesela barbar hkmdarÝ karakterize eden bir lider deveyi sembolize eden hu wang karakterleri ile dekore edilen bir kumaĢ.38 AyrÝca, Tang cenaze sanatÝnda (esas olarak anak/mlekilik ve boyamada) ĠranlÝlarÝn temsilleri nemli bir role sahiptir. inliler Sogdiyan mziğini ve dansÝnÝ ok takdir etmekte ve Orta Asya‟dan ya da Ġran‟dan getirdikleri polo oyununu benimsemekteydiler. AslÝnda, in‟deki ĠranlÝ sayÝsÝ nemli miktardaydÝ ve 642‟de Sasaniler Arap iĢgaline uğrayÝnca bu rakam daha da arttÝ. Tang Ġmparatoru, 621 civarÝnda in‟in baĢkentinde bir Zoroastrian tapÝnağÝ inĢa edilmesine izin verdi. Ġmparator, Piruz‟u (incede Bilusi , son Sasani hkmdarÝ Yezdigerd III‟n-630-651- oğlu) kardeĢe kabul etti ve hatta Ġran‟Ý yeniden ele geirebilmesi iin ona bir ordu ayarladÝ (ama somut bir neticeye ulaĢamadÝ).39 Yani, sadece in‟deki ĠranlÝlarÝn kendileri değil, bunlarÝn iĢleri, Zoroastrianizme ilaveten Budizm, Nasturilik ve Manizm gibi dinleri de koruma altÝna alÝndÝ.40 MallarÝ ve Budizm aÝsÝndan zellikle yabancÝlar iin en parlak/favori dnem, in tarihinin geleceği iin nemli sonulara sebep olan Kralie Wu Zetian‟Ýn (684-705) dnemidir. Tang ynetimi altÝnda, Sogdiyana ĢaĢaanÝn zirvesindeydi. Afrasyab (eski Semerkant), Varakhsa (Buhara‟dan ok uzak olmayan bir yer) ve Pencikent‟te (BatÝ Tacikistan‟da, Semerkant‟a yaklaĢÝk 55 kilometre) ortaya ÝkarÝlan resimler, asiller gibi giyinmiĢ ve silah kuĢanmÝĢ olan ve yerel destanlarda, klasiklerde olduğu kadar Hint hikayelerine esin kaynağÝ ve resimlerin mĢterisi olan zengin tacirlerin yaĢam tarzÝnÝ gstermektedir.41 Sogdiyan dili, Orta Asya‟nÝn btn kolonilerine yayÝlarak, Ġpek Yolu boyunca bir ortak ticaret dili -lingua franca- haline geldi, ayrÝca Sogdiyanca bir ka dinin blgede yayÝlmasÝnda da nemli bir rol oynadÝ. Ancak, bu durum uzun srmedi. AslÝnda, 7. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝnda Emevi HanedanÝ (661-750) ynetimindeki Arap ordularÝnÝn hÝzla ilerlemeleri yznden Orta Asya‟nÝn kltrel-siyasi yapÝsÝnÝ kkl Ģekilde değiĢtirecek bir dizi olay cereyan etti.
276
Hl bir Tang protektoryasÝ olarak dĢnlen Sogdiyana, 673-676 yÝllarÝ arasÝnda (hatta daha erken bir dnemde)42 AraplarÝn blgeye gelmesinden ve Horasan Valisi Utayba ibn-Mslim al-Behili tarafÝndan 706-715 yÝllarÝ arasÝnda tamamen iĢgal edilmesinden byk zarar grd. BoĢuna in mdahalesini bekleyen yerel prensler arasÝndaki ayrÝlÝk, AraplarÝn blgeyi iĢgalini kolaylaĢtÝrdÝ. AslÝnda in de, TrgiĢlerin konfederasyonu altÝnda 699‟da BatÝ Trk Ġmparatorluğu‟nu kurmuĢ olan Trk kabileleri ve bu kabilelerle ittifak yapan Tibetlilerin (630-846) aÝka iĢgaline uğramÝĢtÝ. Transoxiana‟nÝn (ya da Mslman fatihlerin sylediği isimle Maverannehir diye bilinen ve aynÝ zamanda da Sogdiyana yazÝsÝ Sughd, Soghd ya da GkO, GpO, GpW Ģeklinde gemektedir) Araplar tarafÝndan iĢgali ile karĢÝ karĢÝya kalan yerel halk, 707 yÝlÝnda Ġkinci Doğu Trk Ġmparatorluğu‟nun (684-734) ordularÝnÝ acilen yardÝma ağÝrdÝlar (bu muhtemelen 701‟de de olabilir), bu ordu daha sonra 712‟de Bilge Kağan‟Ýn (716-734) kardeĢi Kl Tegin‟in (Kl-tigin) (Prens Kl, 731‟de ld) komutasÝna girdi. Trklerin bu mdahalesi nemli oranda baĢarÝ sağladÝysa da Emevilerin Sogdiyana‟daki durumunu değiĢtiremedi. Ne TrgiĢ lideri Su Lu‟nun 724‟teki mdahalesi, ne de “Sogdiyana HkmdarÝ, Semerkant lordu” Devastik‟in 722‟de liderliğini yaptÝğÝ isyan durumu değiĢtirmedi, isyan Araplar tarafÝndan Ģiddetli bir Ģekilde bastÝrÝldÝ. 728‟de patlak veren ve TrgiĢler ile Tibetliler (KrallarÝ Khri lde gtsug brtsan, 712-755 yÝllarÝ arasÝnda bir Semerkant prensesi ile evlendi) tarafÝndan desteklenen bir baĢka isyan Sogdiyana‟daki Arap dominyonlarÝnÝ aralarÝnda Semerkant‟Ýn da bulunduğu birka mstahkem mevki ile sÝnÝrlandÝrdÝ. Daha sonra, 734 yÝlÝnda, El-Haris ibn-Sreye elMcĢi, Su Lu ve diğer yerel Ģeflerle merkezi Emevi otoritesine karĢÝ savaĢmak zere ittifak kurduğunda bu sefer kabilelerin kendi aralarÝnda bir isyan patlak verdi. Bu tr sarsÝcÝ olaylar serisinin sonucu olarak SogdiyanlarÝn g baĢladÝ.43 Kutayba‟nÝn
Halife
Sleyman‟a
(715-717)
karĢÝ
isyanÝndan
ve
akabinde
ġam‟da
ldrlmesinden sonra (Sogdiyan muhafÝzlar tarafÝndan korunmaktaydÝ), Sogdiyana, yerel ihĢids ile iĢbirliği yapan Arap ynetici Nawr ibn-Sayy#r al-Kin#nO tarafÝndan 739 yÝlÝnda huzura kavuĢturuldu, g eden SogdiyanlarÝn geri dnĢ teĢvik edilirken, al-Haris isyanÝ 744 yÝlÝnda son buldu. Bu kÝsa sakin dnem Ebu-Mslim el-Horasani‟nin 747-749 yÝllarÝ arasÝndaki isyanÝ ve Abbasi HanedanÝ‟nÝn (750-1258) iktidara gelmesinden sonra baĢlayan blgenin MslmanlaĢtÝrÝlmasÝ ile kesintiye uğradÝ. 750 yÝlÝndan baĢlayarak, aslÝnda, halkÝn tedricen Ġslam‟a geiĢi ile birlikte yerel dini anÝtlar ve evlerdeki resimler yok edilmeye baĢlanmÝĢtÝ. 751‟de, Araplar inlileri Talas‟ta (BatÝ KÝrgÝzistan) mağlup etti ve Orta Asya‟da iĢgal ettikleri topraklardan ekilmeye zorladÝ (sistemli bir Ģekilde Tibetliler tarafÝndan alÝndÝ) ve gelecekte Sogdiyana‟ya ynelecek muhtemel Tang mdahalerini engelledi. Talas SavaĢÝ‟ndan sonradÝr ki, Semerkant‟taki bazÝ inli esirler kağÝt yapma tekniklerini Ġslam dnyasÝna ğretti. Abbasi hakimiyeti sÝrasÝnda, Orta Asya blgeleri bir ok kez isyan etti, ancak Araplar doğuya ynelen eĢyalarÝn nne bir eĢit engel koymuĢ gibi grnse bile,44 TarÝm HavzasÝ, Dunhuang () ve in‟deki Sogdiyan yerleĢimciler iin ciddi sonular doğuracak bir dĢĢ yaĢanmadÝ.45
277
8. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝnda, sÝrasÝyla in‟in gney ve kuzey sÝnÝrlarÝnda Tibetliler ve UygurlarÝn artan gc ve Sogdiyan-Trk Generali Rokhsan‟Ýn (in yÝllÝklarÝnda An LuĢan olarak gemektedir) byk isyanÝ yznden Tang HanedanÝ 755-756 yÝllarÝnda bir kriz dnemiyla karĢÝ karĢÝya kaldÝ. Ġkinci Doğu Trk Ġmparatorluğu‟nun kĢnden sonra Uygur Trkleri, Yaylakar HanedanÝ liderliğinde Moğolistan‟da kendi KağanlÝklarÝnÝ (744-840) kurdular ve TanrÝsal KrallÝk iin rahatsÝz edici bir komĢu oldular. Ancak, Halife‟nin gl Tibetlilere karĢÝ in Ġmparatoruna destek olsun diye Arap ordularÝnÝ gnderdiği sÝrada, inliler An LuĢan isyanÝnda Uygurlardan da yardÝm istediler. Bg Kağan (Muyu, 759-779), 762-763 yÝllarÝnda, An LuĢan isyanÝnÝn yarattÝğÝ dzensizlik ve in baĢkenti Chang‟an‟Ýn 763 yÝlÝnda Tibetliler tarafÝndan iĢgali sÝrasÝnda Tang HanedanÝ‟nÝn devamÝnÝ gvenceye almak iin in‟de bulunurken bazÝ Sogdiyan rahiplerin etkisiyle Maniheizm‟i kabul etti ve bu dini KağanlÝğÝn ynetici sÝnÝfÝnÝn dini olarak ilan etti. Onun lmnden sonra yeniden Uygurlar arasÝnda etkin olmaya baĢladÝklarÝ Adiz kabilesinden Huaixi‟nin saltanatÝna kadar ok ciddi bir zulm dnemi yaĢadÝlar. 806‟da, bazÝ Mani rahipler in sarayÝna gnderilen bir Uygur diplomatik misyonuna ilk kez dahil edildiler. Uygur KağanlÝğÝ var olduğu srece Tibetlilere ve baĢta KÝrgÝzlar46 olmak zere Trk kabilelerine karĢÝ savaĢmak zorunda kaldÝ ve nihayet 840 yÝlÝnda yok edildi, geride kalanlarÝ ise gneye yani Dunhuang ve TarÝm HavzasÝ evresindeki blgeye g etmeye zorlandÝ, burada sÝrasÝyla Gansu‟da Shazhou Uygur HkmdarlÝğÝ‟nÝ (850-1028) ve Sincan‟da Koco Uygur HkmdarlÝğÝnÝ kurdular. Bugn Uygurlar hl buralarda nfusun oğunluğunu oluĢturmaktadÝrlar. Bu dnemde, zellikle Koco HkmdarlÝğÝ‟ndaki Sogdiyan kltrnn etkisi ok glyd ve muhtemelen Sogdiyan sanatÝlar, Koco (incede Gaoang ) Ģehri yÝkÝntÝlarÝnda bulunan Manist ilisturasyonlu el yazmasÝ paralarÝn boyanmasÝnda grev almÝĢlardÝr,47 oysa Murtuq ve Bazaklik‟teki (9-12. yzyÝl) Budist ve Maniheist duvar resimleri farklÝ bir tarzÝ sergilemekteler ve zellikle ĠranlÝ tacirlerin taklit eserlerinde in‟den gl bir Ģekilde etkilenmiĢlerdir (ġekil 6). Uygur alfabesi Sogdiyan alfabesini model olarak almÝĢ ve bunu daha sonra (yeniden uyarladÝktan sonra) Moğollara ve Manulara iletmiĢtir, bugn in‟deki Manular hala bu yazÝ formunu kullanmaktadÝrlar (ġekil 4). An LuĢan isyanÝndan sonra Tang sarayÝnÝn Sogdiyanlara karĢÝ tavrÝ radikal bir Ģekilde değiĢti. Bakan Li Mi (722-789) Chang‟an‟a yerleĢmiĢ olan yabancÝlara, zellikle de ĠranlÝlar ve Sogdiyanlara uygulanan imtiyazlarÝ kÝsÝtlamak iin bir dizi ferman yayÝnladÝ48 ve ĠranlÝ-Trk tccarlara zarar vererek inli tacirleri desteklemek iin ciddi nlemler alÝndÝ.49 M.S. 843-45 yÝllarÝnda in‟deki yabancÝ dinlere karĢÝ aÝk bir zulm baĢladÝ, rahipler, din adamlarÝ mallarÝndan mahrum bÝrakÝldÝ ve sekler yaĢama dnmeye zorlandÝlar. SogdiyanlarÝn kĢ 878-879 yÝllarÝndaki bir isyan sÝrasÝnda, yani nemli sayÝda Mslman, Yahudi, HÝristiyan ve Zoroastrian‟Ýn Canton‟da katledildiği sÝrada zirveye ÝktÝ. Bu tr yÝkÝcÝ olaylara rağmen in‟deki ve daha uzun bir dnem olmak zere Dunhuan ve yukarÝda bahsedildiği gibi TarÝm HavzasÝ‟ndaki Sogdiyan topluluklar hayatlarÝnÝ srdrmeyi baĢardÝ. Sogdiyana‟nÝn Hint alt kÝtasÝ ile olan iliĢkileri hala iyi bir Ģekilde araĢtÝrÝlmadÝ, ama biz bu iliĢkiler
278
hakkÝnda zellikle de 8. ve 9. yzyÝllarda Tibet ve Amdo (bugnk Qinghai in Blgesi ) ile olan ticari iliĢkileri hakkÝnda olduka ok Ģey biliyoruz.50 8. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝnda Sogdiyana‟da pek ok (dini olanlarÝ da olmak kaydÝyla) isyan patlak verdi, steplerdeki Trklerin dÝĢ mdahalesine rağmen, Abbasiler blgenin kontroln ellerinde tutmayÝ baĢardÝlar. 793-795 yÝllarÝnda Araplar hakimiyetlerini Tacik Ģehri Hokant civarÝnda bulunan ve Sogdiyan kltrnn egemen olduğu Ustrusana‟ya geniĢlettiler. Maverannehir‟de byk aplÝ bir isyana liderlik eden Na¡r ibn-Sayy#r‟Ýn torunu Rafi‟ ibn-Layth 806 ve 809 yÝllarÝ arasÝnda isyan etti. Bu isyana abucak Trk ve Tibet ordularÝ da katÝldÝ, ancak Abbasi SarayÝ ile uzlaĢÝlarak isyan sona erdirildi. 9. yzyÝlda BatÝ Orta Asya‟da gl bir Ġslami hanedan olan SamanoğullarÝ (819-1005) ykseliĢe geti. SamanoğullarÝ soy olarak Baktirya‟dan (o zamanlar Tokharistan diye bilinmekteydi), ispat edilmemekle birlikte muhtemelen Sasani soyundan, gelen bir ĠranlÝ aile idi.
yeleri baĢlangÝta Sogdiyana‟nÝn yneticiliğine atanmÝĢ ve buradan hakimiyetlerini geniĢe bir coğrafyaya yaymÝĢlardÝ, pratikte Abbasilerden bağÝmsÝzlardÝ. SamanoğullarÝ Dnemi Sogdiyana iin bir eĢit Rnesans idi ve Orta Asya‟nÝn bu kÝsmÝnÝn tamamÝ hakimiyetleri altÝna girdi. Emirlikte ve lke dÝĢÝnda zellikle Sogdiyan kumaĢÝna byk bir talep vardÝ. Bu kumaĢ Ġslam kaynaklarÝnda, muhtemelen siql#n or siql# diye bilinen bir diğer değerli rnle de tanÝnan Buhara yakÝnlarÝndaki Zandana kynden aldÝğÝ isimle Zandani adÝyla gemekteydi. Bilim adamlarÝ zandaniğO‟nin tabiatÝ ve ikonografyasÝ hakkÝnda hemfikir olmamakla birlikte, BatÝ Avrupa‟da, Dunhuang ve Tibet‟te bulunan ipeklere bakÝldÝğÝnda bunlarÝn ortak bir kanuna gre sslendiğini ve bir vakada da kumaĢÝn arka yznde Sogdiyan yazÝsÝ bulunmasÝna rağmen, bu tr mallarÝn Sogdiyan resimlerinde yer almadÝğÝnÝ grrz.51 Mevcut araĢtÝrmalarÝn durumuna bakÝldÝğÝnda bu gruptaki kumaĢlar daha fazla araĢtÝrmayÝ gerektirmekle birlikte, bu kumaĢlarda Bizans motiflerinin kullanÝlmasÝ ve buna karĢÝlÝk Konstantinapol‟n ipek retimini etkilemesi SamanoğullarÝ kontrolndeki Orta Asya ile Bizans arasÝnda srekli bir ticari alÝĢveriĢin olduğu gereğini doğrulamaktadÝr.52 893 yÝlÝnda Emir Ġsmail (892-907) hl bir Zoroastrian inanlÝ olan Ustrusana‟nÝn (af{On) hkmdarÝnÝ ldrtt, topraklarÝnÝ ilhak eti ve halkÝnÝ Ġslama gemeye zorladÝ. Daha sonra da Ġslam‟Ýn yaygÝn bir Ģekilde yaĢanmadÝğÝ ve al-K#{EarO‟ye gre hl SogdiyancanÝn konuĢulduğu Karluk Trklerinin muhkem blgesi Talas‟a saldÝrdÝ. SamanoğullarÝ Dnemi‟nde, Doğu Ġran lehesinin son temsilcilerinden biri olan bu dilin yerini yeni Ġranca almaya baĢladÝ. Sogdiyanlar iin diğer bir dehĢet de Maverannehir‟in TrkleĢtirilmesiydi, zellikle de SamanoğullarÝnÝn yenilgiye uğramasÝ ve Emirliğin 1001‟de KarluklarÝn hanedan ailesi (Sogdiyana da dahil olmak zere kuzey blgelerini alan KarahanlÝlar) ve Gazneliler (gney kÝsmÝnÝ aldÝlar) arasÝnda blnmesinden sonra. SÝnÝr izgisi Amu Derya olarak kararlaĢtÝrÝldÝ fakat, tam olarak Sasani-Trk ittifakÝnÝn olduğu dnemde iki g birbirleriyle savaĢmaya baĢladÝlar. Ger hareketleri yznden doğuda ge zorlanan yeni bir Trk nfusu olan Seluklular, 1040‟da bu atÝĢmaya mdahale etti, Gaznelileri Orta Asya‟dan sildi ve KarahanlÝlarÝ da 1089 yÝlÝnda bir kukla devlete indirgedi.
279
Seluklular 1141‟de Budist KarahÝtaylar (Kuzey in‟de Manu Jin , 1115-1234 tarafÝndan ynetilen Liao Ġmparatorluğu‟nun , 907-1125 yÝkÝlmasÝndan sonra bilindikleri adlarÝyla BatÝ Liao) tarafÝndan ezildiler ve yerlerini 1210-1212 yÝllarÝnda HarezmĢahlara bÝraktÝlar. Ġyi bilindiği gibi, HarezmĢahlar 1218 yÝlÝnda, Cengiz Han‟Ýn ordularÝnÝn saldÝrÝsÝna uğrayarak yÝkÝldÝ. AynÝ dnemde Asya‟nÝn byk blm Moğol Ġmparatorluğu‟na ilhak edilmeden nce ger ordularÝnÝn byk yÝkÝcÝlÝğÝndan acÝ ekmekteydi. Ancak,
Sogdiyan
medeniyeti
bu
tarihten
ok
nceleri
yok
olmuĢtu
ve
MoğollarÝn
medenileĢtirilmesi tecrbeli Uygurlar iin zekice bir grev olacaktÝ. Rubrucklu Fransisken William, 1253-1254 yÝllarÝnda Soldaini diye adlandÝrÝlan bir grup HÝristiyanÝn AltÝnordu Devleti‟nin Moğol HanÝ‟na bazÝ hediyeler sunduklarÝnÝ kaydetmektedir. Orta Asya‟da Yunancadan farklÝ bir dil konuĢan ve Latincede Soldins, Soldinis, Soldis diye yazÝlan bir HÝristiyan nfusun varlÝğÝna dair bilgi, bir Ermeni rahip olan Het‟um (ya da Hayton) tarfÝndan FransÝz sarayÝna sunulan 1037 tarihli bir kaynakta gemektedir: 20. yzyÝlÝn baĢlarÝnda Yagnobi nehri vadisinde (BatÝ Tacikistan), uzun sredir unutulmuĢ ve sadece eski kaynaklarda ve arkeolojik kalÝntÝlarda kaldÝğÝ bilinen bir medeniyetin canlÝ kanÝtlarÝ olarak keĢfedilen, yaklaĢÝk 2500 kiĢi tarafÝndan konuĢulan dialektin doğrudan Sogdiyanca ile alakalÝ olduğu ortaya ÝkarÝlmasÝna rağmen, bunlar Sogdiyanlar ve Orta Asya‟daki dilleri hakkÝndaki son bahsediliĢlerdir.53
1
BazÝ klasik kaynaklar bu tr blgeleri Paraitakene (Paraitachu˘) olarak adlandÝrmakta ve
buralarÝn Sodiyana ve Baktirya‟dan ayrÝldÝklarÝnÝ dĢnmektedirler: Rtveladze, 1990, ss. 11-13; Mar{ak, 1997, p. 321. Daha ayrÝntÝlÝ bir tartÝĢma iin bakÝnÝz: Daffin, 1967, ss. 17-19. 2
Mar{ak, Raspopova, 1987; Marshak, Raspopova, 1990. a, ss. 153-157.
3
Grenet, Sims-Williams, 1987, s. 115.
4
Gnoli, 1980, ss. 121-127; Gnoli, 1989, s. 46.
5
Besenval, Isakov, 1989.
6
Konu, Roaf, 1974, ss. 78-9‟da zetlenmiĢtir.
7
A. B. Bosworth, 1980, s. 11.
8
Shishkina, 1994. AĢamenid dnemi‟nde srlenler sayesinde, Makedon iĢgalinden ok
nceleri‟de Sogdiyana‟da bir miktar Yunan yerleĢmiĢ bulunmaktaydÝ: Masson, 1966, s. 359; Hammond, 1998.
280
9
Shiratori, 1928; Enoki, 1955. Orta Sogdiyana‟nÝn Kang Ju tarafÝndan iĢgali hakkÝnda
nerilen arkeolojik kanÝtlar: Pougatchenkova, 1988 (AyrÝca bakÝnÝz: Mar{ak, 1997, ss. 325-326). 10
Yunancada bunlar sadece muzafnileyh (iindelik hali) durumuna gre grlmektedir:
Daffin, 1967, s. 3. 11
Kabanov, 1963.
12
Brough, 1965, s. 587.
13
Shishkina, 1994, ss. 87-88.
14
Belenitskii, Marshak, 1981, ss. 28-29; Abdullaev, 2000. Pencikent‟te bulunan bazÝ resimler
ve zellikle Varaksha‟dakinin Hintli inanlarÝ temsil etmesi, Hinduizm‟in Orta Asya‟da ok hÝzlÝ yayÝlmasÝndan değil de anikonizmlerinden dolayÝ tam bir sanatsal kutsal ikonografyalarÝ bulunmayan SogdiyanlarÝn bunu Hintlilerden dn aldÝğÝ Ģeklinde yorumlanmaktadÝr: Belenitskii, Marshak, 1981, ss. 29-30; Mar{ak, 1990, p. 297. 15
Grenet, Sims-Williams, 1987, ss. 113-114; Mar{ak, 1990, ss. 292-293, 298; Grenet, 1996.
a. Para reformu, Bahram V dneminin Sasani paralarÝna dayandÝrÝlmÝĢtÝr, Gor (420-438). 16
Zeimal, 1996, ss. 119-120.
17
Bu tr ittifak, Bamiyan‟daki kayÝp resimler arasÝnda, 38 metre uzunluğundaki Buda‟nÝn
zerindeki bir odacÝkta ok ilgin iddilarla birlikte tespit edilmiĢtir: Bivar, 1998. 18
Sogdiyanca‟da xwn Ģeklinde adlandÝrÝlÝr: Marshak, 1996, ss. 234. Bu etnik isim iin daha
ayrÝntÝlÝ araĢtÝrma iin: Grenet, 1989; Parlato, 1996. 19
Marshak, 1996. a, ss. 234-235.
20
Cannata, 1981, p. 22.
21
Yine Sogdiyan alfabesinden etkilenildiği dĢnlen Trk runik alfabesi zerine teoriler
hakkÝnda bir zet iin: Niu Ruji, 1994; Sherbak, 2001, ss. 68-72. 22
Marshak, Raspopova, 1990. b, ss. 182-183.
23
Harmatta, 1974.
24
Riboud, 1976, p. 23; Jeroussalimskaja, 1978.
25
Daffin, 1994, p. 22.
281
26
Tomaschek, 1877, ss. 11-12; Grenet, 1985, p. 34; Marshak, 1996 a, p. 238; Soucek,
1997; Mielczarek, 1997. Hazar trbelerindeki bazÝ tekstil rnleri zerindeki arkeolojik bulgular Sogdiyan tarzÝnÝ yansÝtmaktadÝr: Noonan, 2000, fig. at p. 85. 27
Compareti, gelecek 2002.
28
Raspopova, 1999.
29
650 ile 655 arasÝnda in Ġmparatoru Gao Zong (, 649-683) Semerkant HkmdarÝ
Varguman‟a yatÝrÝm yaptÝ. (Sogdiyanca‟da‟brgm‟n, ince‟de Fuhuman ) O blgenin valisinin unvanÝyla: Chavannes, 1903, p. 135; Mode, 1993, ss. 20-23, 71-75. 30
Yoshida, 1996, ss. 70-71.
31
Sims-Williams, 1985; Grenet, Sims-Williams, 1987. Orta Asya‟dan Hindistan‟a uzanan
kervan yolu boyunca, YukarÝ Indus Vadisi‟nde aĢağÝ yukarÝ ağdaĢ Sogdiyan yazÝtlarÝ (4-6. yzyÝl) bulunabilir: Dani, Jettmar, Thewalt, 1987, ss. 21-23; Jettmar, 1991; Vilyams, 1995. 32
Knauer, 1983; Feng, 1990; Dien, 1991; Howard, 1996; Tsiang, 2000; Zhang Zong, 2000.
33
Scaglia, 1958; Lerner, 1995; Jiang Boqin, 2000. a; Shi Anchang, 2000. in‟de ortaya
ÝkarÝlan ve Sogdiyanlara ait olan trbelerin bir bibliografyasÝ iin Cheng Yue, 1996, 24-26. 34
Ġpek retimi iin bakÝnÝz: Zhao Feng, Simcox, 1997, p. 85; Catalogue New York 1997, ss.
23, 24; Heller, 1998. a, ss. 112-13 ve not 73; Heller, 1998. b, p. 91; Lubo-Lesnichenko, 1999, p. 462. ini retimi iin bakÝnÝz: Pang, 1998/99; Jiang Boqin, 2000. b, p. 95. O ailesini orta Sogdiyana‟da bulunan ya da Sogdiyana ile alakalÝ bir yerde bulunan Gava‟nÝn yerlisi olarak anlatmaktadÝr: Shiratori, 1928, ss. 113-17; Gnoli, 1980, ss. 63, 121-27. 35
Orta Asya‟nÝn en meĢhur ressamlarÝ kesinlikle HotanlÝlardÝ, fakat Tang yÝllÝklarÝnda
Sogdiyanlar da kaydedilmiĢtir: Mortari Vergara Caffarelli, 1971, ss. 64-65 note 5. 36
Daffin, 1985, p. 122; Jiang Boqin, 1994, ss. 227-235; Grenet, 1996. b; Sims-Williams,
1996, ss. 49-50, 54-57; Yoshida, 1996, ss. 74-75; Boperachchi, 1997/98. 37
Compareti, gelecek.
38
Riboud, 1977; Knauer, 1999, fig. 12. ağdaĢ ya da daha erken dnem ait bir rnek iin:
Bunker, 2001, figs. 29-30. 39
Harmatta, 1971.
40
Lin Wushu, 2000.
41
Catalogue Milano, 1987, cat. 196-198, 207-208; Raby, 1987/88.
282
42
Smirnova‟ya gre, AraplarÝn blgeye ilk giriĢi tam olarak 654‟te olmuĢtur: Smiova, 1970, s.
199. Bu alÝĢma hala Sogdiyana‟daki 7. -8. yzyÝl olaylarÝnÝ en ayrÝntÝlÝ veren eserlerden biridir. 43
750-850 yÝllarÝ arasÝnda SogdiyanlarÝn Merv, NiĢapur, Bağdad ve Samarra ynne doğru
kitlesel g baĢladÝ: Belenitskii, Marshak, 1981, p. 18. Muhtemelen, Samarra (9. yzyÝl) resimlerinde Orta Asya unsurlarÝnÝn srekli bir kullanÝmÝnÝ grmek mmkn ve daha sonra da bir Ģekilde bu gle alakalÝ olan HÝristiyan Sicilya‟daki Cappella Palatina ve Duomo at Cefal‟da (1140): Grube, 1994; D‟Erme, 1995. 44
Broomhall, 1966, s. 19.
45
Sims-Williams, 1996, s. 59; Boulnois, 1966, s. 152.
46
KÝrgÝzlar arasÝnda da yayÝlan Maniheizmin epigrafik ve arkeolojik izleri blunmaktadÝr ve bk:
Marazzi, 1979, ss. 245-252‟de dikkatlice etd edilmiĢtir. 47
Katalog New York, 1982, s. 174. 20. yzyÝlÝn baĢÝnda Alman arkeolojik seferlerinden
getirilen Bazaklik duvar resimlerinden bazÝlarÝnda grlen Buda‟nÝn yanÝna diz kmĢ iyilikseverler Orta AsyalÝ zengin tacirler olarak tanÝmlanabilir: Turfan Blgesi‟ndeki Arkeolojik KalÝntÝlarÝ Muhafaza Kurumu, 1990, pls. at ss. 35, 38, 72-73. Tipik ssl kaftanlar, baĢlÝklar, kemerler ve botlar ile bu tacirler, ykl eĢekleri, atlarÝ ve develeri Buda‟nÝn ayaklarÝnÝn dibine saygÝyla diz st kmĢ olduklarÝ halde Buda‟ya adaklar sunarken resmedilmektedir. Elbiseleri ve zellikle baĢlÝklarÝ yznden pek ok bilim adamÝ bunlarÝ Sogdiyanlar olarak tanÝmlamaktadÝr, Klimkeit, 1990, s. 192; vostochnÝy Turkestan v drevnosti i rannem srednevekovya, 2000, s. 365; Mallory, Mair, 2000, fig. 144. Daha ihtiyatlÝ olan Grenet ve Pinault, “coiff d‟un chapeu de style iranien, qui tient une balance dans la main droite, ce qui correspond simultanment au 1er dcan, la fois dans la tradition persane et la tradition indienne […]
(“un homme sur la place du march avec les outils de son commerce”) ” bir
adÝm olarak Alman arkeolojik seferleri tarafÝndan Sincan‟da ortaya ÝkarÝlan bir el yazmasÝnda Zodyak‟taki terazi burcunun bir temsilinden bahsetmektedirler: Grenet, Pinault, 1997, ss. 1034-1038, fig. 5. Ġran tarzÝ baĢlÝk Murtuk ve Bazaklik‟ta resmedilenlerle aynÝdÝr, o halde pazardaki bir tacir ile ilgili olarak bir Zodyak iĢaretini tercih eden bir ĠranlÝ akla hemen bir Sogdiyan figrn getirmektedir. El yazÝsÝnÝn paralarÝ iin bakÝnÝz: Catalogue New York, 1982, cat. 117. 48
Dalby, 1979, p. 593.
49
M.S. 766 ve 799 yÝllarÝ arasÝnda bir imparatorluk fermanÝ “batÝlÝ” motifli ve in
karakterleriyle on bin (wan) yazÝsÝyla sslenmiĢ rnleri yasakladÝ, bu yasağÝn resmi olarak Konfyan yenilenmenin gerektirdiği basitlik ve tok gzllğn değeri iin konulduğu sylense de, asÝl amacÝn in‟de bulunan “barbar” tacirlerin gcn sÝnÝrlamaya ynelik olduğu byk bir ihtimaldir: Lubo Lesnichenko, 1993, p. 10. Bu yasak in tarihinde tek rnek değildir. Genellikle tabu haline getirilmiĢ karakterler ynetici Ġmparatorun Ģahsi ismiyle alakalandÝrÝlmÝĢtÝr. KayÝtlarÝndaki derlemelere
283
bakÝldÝğÝnda, Nasturi rahiplerin zellikle yabancÝlara iyi gzle bakÝlmadÝğÝ dnemlerde bu karakterleri kullanmaktan dikkatlice kaÝndÝklarÝ grlmektedir: Enoki, 1964, ss. 70, 74-76. 50
Xu Xinguo, 1996; Heller, 1998. b; Compareti, 2001‟de basÝldÝ.
51
Sorun hakkÝnda en yeni alÝĢmalar iin: Cornu, Martiniani-Reber, 1997, ss. 50-51;
Otavsky, 1998. b, ss. 200-213. 52
Yerusalimskaya 1972; Compareti, 2002‟de basÝlacak.
53
Dauvillier, 1953, ss. 67-68.
K. Abdullaev, Une image Bouddhique Dcouverte Samarkand, Arts Asiatiques, t. 55, 2000, ss. 173-175. G. Azarpay, Sogdian Painting. The Pictorial Epic in Oriental Art, Berkeley-Los Angeles-London, 1981, ss. 11-77. K. M. Bajpakov, Nouvelles donnes sur la culture sogdienne dans les villes mdievales du Kazakhstan (avec une note additionelle par F. Grenet), Studia Iranica, t. 21, fasc. 1, 1992, ss. 33-45. K. M. Baipakov, The Great Silk Way: Studies in Kazakhstan, New Archaeological Discoveries in Asiatic Russia and Central Asia, Archaeological Studies, 16, Sankt Peterburg, 1994, ss. 89-93. K. M. Bajpakov, Medieval Towns in South Kazakhstan and Semire2‟ e, Rivista degli Studi Orientali, vol. LXXII, fasc. 1-4, 1998, ss. 245-261. T. J. Barfield, The Perilous Frontier. Nomadic Empires and China, Cambridge (Massachusetts), Oxford, 1989. W. Barthold [C. E. Bosworth] , al-}ughd, The Encyclopaedia of Islam, vol. IX, C. E. Bosworth, E. van Donzel, W. P. Heinrichs, G. Lecomte eds., Leiden, 1997, ss. 772-773. L. Bazin, Manichisme et syncrtisme chez les Ougours, Turcica, t. XXI-XXII, 1991, ss. 23-38. C. I. Beckwith, The Tibetan Empire in Central Asia: a History of the Struggle for Great Power among Tibetans, Turks, Arabs and Chinese during the Early Middle Ages, Princeton, 1987. A. Belenitsky, Asia Centrale, Ginevra, 1975. A. M. Belenizki, Mittelasien. Kunst der Sogden, Leipzig, 1980.
284
A. M. Belenitskii, B. I. Marshak, The Painting of Sogdiana, G. Azarpay, Sogdian Painting. The Pictorial Epic in Oriental Art, Berkeley-Los Angeles-London, 1981, ss. 11-77. P. Bernard, Les nomades conqurants de l‟empire grco-bactrien. Rflexions sur leur identit ethnique et culturelle, Comptes Rendus de l‟Acadmie des Inscriptions et Belles-Lettres, NovembreDcembre 1987, ss. 758-768. P. Bernard, Alexander and His Successors in Central Asia. Part Two. The Seleucids in Central Asia, History of Civilizations of Central Asia. c. II. The Development of Sedentary and Nomadic Civilizations: 700 B. C. to A. D. 250, Paris, 1994. a, ss. 88-97. P. Bernard, The Greek Kingdoms of Central Asia, History of Civilizations of Central Asia. c. II. The Development of Sedentary and Nomadic Civilizations: 700 B. C. to A. D. 250, Paris, 1994. b, ss. 99-129. P. Bernard, L‟Asie centrale et l‟empire sleucide, TOPOI, c. 4/2, 1994. c, ss. 473-511. P. Bernard, Maracanda-Afrasiab Colonie Grecque, La Persia e l‟Asia Centrale da Alessandro Magno al X secolo, Roma, 1996, ss. 331-365. R. Besenval, A. Isakov, Sarazm et les dbuts du peuplement agricole dans la rgion de Samarkand, Arts Asiatiques, tome XLIV, 1989, ss. 5-19.
A. Biswas, The Political History of the Hnas in India, New Delhi, 1973. A. D. H. Bivar, The Sasanian Princes at Bamiyan, The Art and Archaeology of Ancient Persia. New Light on the Parthian and Sasanian Empires, ed. by V. S. Curtis, R. Hillenbrand and J. M. Rogers, London, New York, 1998, ss. 103-110. O. Boperachchi, The Maritime Silk Roads: Trade Relations between Central Asia and Sri Lanka from the Evidence of Recent Excavations, Silk Road Art and Archaeology, 5, 1997/98, ss. 269-95. Vosmohiy Tupecman ∂pe A. B. Bosworth, Alexander and the Iranians, The Journal of Hellenistic Studies, c. C, 1980, ss. 1-21. C. E. Bosworth, M# war#‟ al-Nahr, The Encyclopaedia of Islam, c. 5, C. E. Bosworth, E. van Donzel, B. Lewis, Ch. Pellat eds., Leiden, 1986, ss. 852-859. L. Boulnois, The Silk Road, London, 1966. M. B. A. Broomhall, Islam in China. A Neglected Problem, New York, 1966.
285
J. Brough, Comments on Third-Century Shan-Shan and the History of Buddhism, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, vol. XXVIII, 3, 1965, ss. 582-612. E. C. Bunker, The Cemetery at Shanpula, Xinjiang. Simple Burials, Complex Textiles, Fabulous Creatures from the Desert sands. Central Asian Woolen Textiles from the Second Century B. C. to the Second Century A. D., Riggisberger Berichte, 10, Riggisberg, 2001, ss. 15-45. M. Bussagli, L‟arte del Gandh#ra, Torino, 1994. The Cambridge History of Iran. Volume 2. The Median and Achaemenian Periods, ed. I. Gershevitch, Cambridge, London, New York, New Rochelle, Melbourne, Sydney, 1985. P. Cannata, Profilo storico del I° Impero Turco (met VI-met VII secolo), Roma, 1981. P. Cannata, Sulle relazioni tra India e Asia Interna Nelle Testimonianze cinesi, Supplemento no 1 alla Rivista degli Studi Orientali, vol. LXXIII, Roma, 2000. Catalogue New York, 1982: Along the Ancient Silk Routes. Central Asian Art from the West Berlin State Museums, New York, 1982. Catalogue New York, 1997: When Silk was Gold. Central Asian and Chinese Textiles, A. E. Wardwell, J. C. Y. Watt (Curators), New York, 1997. Catalogue Milano, 1987: Tesori d‟Eurasia. 2000 anni di Storia in 70 anni di Archeologia Sovietica, B. B. Piotrovskij (Curator), Milano, 1987. C. Cereti, Primary Sources for the History of Inner and Outer Iran in the Sasanian Period (3rd Century Onwards), Napoli, 1996. E. Chavannes, Documents sur les Tou-kiue (Turcs) Occidentaux, St-Ptersburg, 1903. Cheng Yue, A Summary of Sogdian Studies in China, China Archaeology and Art Digest, vol. 1, no 1, January-March 1996, ss. 21-30. A. Christensen, L‟Iran sous les Sassanides, Copenaghen, 1944. P. Chuvin, Les ambassades byzantines auprs des Premiers Souverains Turcs de Sogdiane. Problmes d‟onomastique et de toponyme, Cahiers d‟Asie Centrale, no 1-2, 1996, ss. 345-55. B. E. Colless, The Traders of the Pearl. The Mercantile and Missionary Activities of Persian and Armenian Christians in South-East Asia. IV, Abr-Nahrain, vol. XIII, 1972-73, ss. 115-135. B. E. Colless, The Nestorian Province of Samarqand, Abr-Nahrain, vol, XXIV, 1986, ss. 51-57. M. Compareti, The Role of the Sogdian Colonies in the Diffusion of the Pearl Roundel Design, Serindica, 1, basÝlacak. M. Compareti, Iranian Divinities in the Decoration of Some Dulan and Astana Silks, Annali di Ca‟ Foscari, BaskÝda 2001.
286
M. Compareti, Evidence of Mutual Exchange Between Byzantine and Sogdian Art, Papers to be presented at the International Conference “La Persia e Bisanzio”, Roma, October 14-18 2002. G. Cornu, M. Martiniani-Reber, toffes et vtements dans le mnologue de Basile II. Reflets des courants d‟change entre Byzance et le monde Ġslamique, Quaderni di Studi Arabi, 15, 1997, ss. 45-64. P. Daffin, L‟immigrazione dei Sak# nella Drangiana, Roma, 1967. P. Daffin, Il nomadismo centrasiatico. Parte prima, Napoli, 1982. P. Daffin, La Persia Sassanide secondo le fonti cinesi, Rivista degli Studi orientali, vol. LVII, 1985, ss. 121-170. P. Daffin, La seta nel mondo antico, La seta e la sua via, M. T. Ludici (Curator), Roma, 1994, ss. 17-24. M. T. Dalby, Court Politics in Late T‟ang Times, Cambridge History of China, vol. 3. Sui and T‟ang China, 589-906, Part I, D. Twitchett and J. K. Fairbank gen. edts., Cambridge, London, New York, Melbourne, 1979, ss. 561-681. A. H. Dani, Alexander and His Successors in Central Asia. Part One. Alexander‟s Campaign in Central Asia, History of Civilizations of Central Asia. Volume II. The Development of Sedentary and Nomadic Civilizations: 700 B. C. to A. D. 250, Paris, 1994, ss. 67-88. A. H. Dani, K. Jettmar, V. Thewalt, Between Gandh#ra and the Silk Roads. Rock-Carvings Along the Karakorum Highway. Discoveries by German-Pakistani Expeditions 1979-1984, Mainz am Rhein, 1987. J. Dauvillier, Byzantins d‟Asie centrale et d‟extrme-oriente au moyen age, Revue des tudes Byzantines, t. XI, 1953, ss. 62-87. G. D‟Erme, Contesto architettonico e aspetti culturali dei dipinti del soffitto della Cappella palatina di Palermo, Bollettino d‟Arte, 92, 1995, ss. 1-32. A. Dien, A New Look at the Xianbei and their Impact on Chinese Culture, Ancient Mortuary Traditions of China. Papers on Chinese Ceramic Funerary Sculptures, ed. G. Kuwayama, Los Angeles, 1991, ss. 40-59. E. Enoki, Sogdiana and the Hsiung-Nu, Central Asiatic Journal, vol. I, 1955, ss. 43-62. E. Enoki, On the Date of the Kidarites (1), Memoirs of the Research Department of the Toyo Bunko, 27, 1969, ss. 1-26.
287
E. Enoki, On the Date of the Kidarites (2), Memoirs of the Research Department of the Toyo Bunko, 28, 1970, ss. 13-38. K. Enoki, The Nestorian Christianism in China in Mediaeval Time According to Recent Historical and Archaeological Researches, L‟Oriente cristiano nella storia della civilt, Roma, 1964, ss. 45-81. K. Enoki, G. A. Koshelenko, Z. Haidary, The Yeh-chih and Their Migrations, History of Civilizations of Central Asia. Volume II. The Development of Sedentary and Nomadic Civilizations: 700 B. C. to A. D. 250, Paris, 1994, ss. 171-189. Jivopis drevnego Pyandjikenta, Moskova 1954. V. Fiorani Piacentini, Turchizzazione ed Islamizzazione dell‟Asia Centrale (VI-XVI secolo d. Cr. ), Milano, Roma, Napoli, Citt di Castello, 1974. R. N. Frye, The History of Bukhara. Translated from a Persian Abridgment of the Arabic original by NarshakO, Cambridge (Massachusetts), 1954. R. N. Frye, La Persia Preislamica, Milano, 1967 (The Heritage of Persia, 1962). G. Gnoli, Zoroaster‟s Time and Homeland. Origins of Mazdeism and Related Problems, Naples, 1980. G. Gnoli, Avestan Geography, Encyclopaedia Iranica, vol. III, E. Yarshater ed., Costa Mesa (California), 1989, ss. 44-47. P. B. Golden, The Karakhanids and Early Islam, The Cambridge History of Early Inner Asia, D. Sinor ed., Cambridge, New York, Port Chester, Melbourne, Sydney, 1990, ss. 343-370. F. Grenet, Samarcande et la route de la soie, L‟histoire, no 77, Avril 1985, ss. 30-41. F. Grenet, Les “Huns” dans les documents sogdiens du Mont Mugh (avec un Appendice par N. Sims-Williams), tudes Irano-Aryennes Offertes Gilbert Lazard, Studia Iranica Cahier 7, C. -H. Defouchcour, Ph. Gignoux ds., Leuven, 1989, ss. 165-184. F. Grenet, Crise et sortie de crise en Bactriane-Sogdiane aux IVe-Ve sicles: de l‟hritage antique l‟adoption de modles Sassanides, La Persia e l‟Asia Centrale da Alessandro al X secolo, Roma, 1996. a, ss. 367-390. F. Grenet, Les Merchands Sogdiens Dans les mers du Sud L‟poque prislamique, Cahiers d‟Asie centrale, no 1-2, 1996. b, ss. 65-84.
288
F. Grenet, G. -J. Pinault, Contacts des traditions astrologiques de l‟Inde et de l‟Iran d‟aprs une peinture des collections de Turfan, Comptes Rendus de l‟Acadmie des Inscriptions et Belles-Lettres, fasc. IV, 1997, ss. 1003-1063. F. Grenet, N. Sims-Williams, The Historical Context of the Sogdian Ancient Letters, Transition Periods in Iranian History. Actes du Symposium de Fribourg-en-Brisgau, Studia iranica. Cahier 5, Leuven, 1987, ss. 101-122. F. Grenet, Zhan Guangda, The last refuge of the Sogdian Religion: Dunhuang in the Ninth and Tenth Centuries, Bulletin of the Asia Institute, n. s., vol. 10, 1996, ss. 175-186. E. J. Grube, La Pittura Ġslamica Nella Sicilia Normanna del XII secolo, La pittura in Italia. L‟Altomedioevo, Milano, 1994, ss. 416-431. L. Hambis, Ak-Be{im et Ses Sanctuaires, Comptes Rendus de l‟Acadmie des Inscriptions et Belles-Lettres, 1961, ss. 124-137. N. G. L. Hammond, The Branchidae at Didyma and in Sogdiana, The Classical Quarterly, n. s., vol. XLVIII, n° 2, 1998, ss. 339-344. K. Hannestad, Les relationes de Byzance avec la Transcaucasie et l‟Asie Centrale aux 5e et 6e sicles, Byzantion, 25-27, 1955-57, ss. 421-56. J. Harmatta, The Middle Persian-Chinese Bilingual Inscription from Hsian and the ChineseS#s#nian Relations, La Persia nel Medioevo, Roma, 1971, ss. 363-76. J. Harmatta, The Struggle for the Possession of South Arabia Between Aksm and the S#s#nians, IV Congresso di Studi Etiopici, Roma, 1974, ss. 95-106. A. Heller, Two Inscribed fabrics and their Historical Context: Some Observations on Esthetics and Silk Trade in Tibet, 7th to 9th Century, Entlang der Seidenstraße. Frhmittelalterliche Kunst zwischen Persien und China in der Abegg-Stiftung, Riggisberger Berichte 6, Riggisberg, 1998. a, ss. 95-118. A. Heller, Some Preliminary Remarks on the Excavation at Dulan, Orientations, vol. 29, no 9, October 1998 b, ss. 84-92. A. Heller, Arte Tibetana. Lo sviluppo della spiritualit e dell‟arte in Tibet dal 600 al 2000 d. C., Milano, 1999. A. Hermann, An Historical Atlas of China, Edinburgh, 1966. D. A. Hitch, Kushan Tarim Domination, Central Asiatic Journal, XXXII, 3/4, 1988, ss. 170-192.
289
H. H. R. Hoffman, The Tibetan Names of the Saka and the Sogdians, Asiatische Studien, XXV, 1971, ss. 440-455. A. F. Howard, Buddhist Cave Sculpture of the Northern Qi Dynasty: Shaping a New Style, Formulating New Iconographies, Archives of Asian Art, XLIX, 1996, ss. 6-25. A. A. Yerusalimskaya, K slojeniyu khudojestvennogo shelkotkachestva v Sogde, Srednyaya Aziya i Ġran, Leningrad 1972, pp. 5-46. A. Jeroussalimskaja, Le caftan aux simourghs du tombeau de Mochtchevaja Balka (Caucase Septentrional), Studia Iranica, t. 7, fasc. 2, 1978, ss. 183-211. Im. Hyo-Jai, Cultural Relationships Between Central Asia and Korea from Archaeological Evidences in Korea, Journal of Central Asia, vol. XV, no 1, July 1992, ss. 14-19. Institute for the Safeguard of the Archaeological Relics in the Turfan Region, Grotto Art of Pazikelik Buddhist Caves in Turpan, Urumqi, 1990. A. Invernizzi, Sogdiana, Enciclopedia Italiana di Scienze, Lettere ed Arti. V Appendice 19791992, Roma, 1995, s. 46. N. Ishjamts, Nomads in Eastern Central Asia, History of Civilizations of Central Asia. Volume II. The Development of Sedentary and Nomadic Civilizations: 700 B. C. to A. D. 250, Paris, 1994, ss. 151-169. K. Jettmar, Sogdians in the Indus Valley, Histoire et Cultes de L‟asie Centrale Prislamique, ds. P. Bernard, F. Grenet, Paris, 1991, ss. 251-253. , 1994 (Jiang Boqin, Dunhuang and Turfan Documents and the Silk Road, Beijing, 1994). Jiang Boqin, The Zoroastrian Art of the Sogdians in China, China Archaeology and Art Digest, vol. 4, n° 1, December 2000. a, ss. 35-71. Jiang Boqin, An Iconological Survey of the Decorative Elements on the Zoroastrian Temple in Jiexiu, Shanxi, China Archaeology and Art Digest, vol. 4, n° 1, December 2000. b, ss. 85-101. A. L. Juliano, J. A. Lerner, Cultural Crossroads: Central Asia and Chinese Entertainers on the Miho Funerary Couch, Orientations, vol. 28, n° 9, October 1997, ss. 72-78. S. K. Kabanov, “Arkheologicheskie dannÝe k etnicheskoy istorii yujnogo Sogda v III-VI vekakh”, Sovetskaya Arkeologiya, no. 1, 1963, pp. 219-230. P. E. Karetzky, Foreigners in Tang and Pre-Tang Painting, Oriental Art, vol. XXX, n° 2, Summer 1984, ss. 160-166. H. J. Klimkeit, The Donor at Turfan, Silk Road Art and Archaeology, 1, 1990, ss. 177-201.
290
E. R. Knauer, The Fifth Century A. D. Buddhist Cave Temples at Yn-Kang, North China, Expedition, Vol. 25, n° 4, Summer 1983, ss. 27-47. E. R. Knauer, Le Vtement des Nomades Eurasiatiques et sa Postrit, Comptes Rendus de l‟Acadmie des Inscriptions et Belles Lettres, fasc. IV, 1999, ss. 1141-1187. H. Kumamoto, The Khotanese in Dunhuang, Cina e Iran. Da Alessandro Magno alla Dinastia Tang, a cura di Alfredo Cadonna e Lionello Lanciotti, Firenze, 1996, ss. 79-101. M. A. Lala Comneno, Cristianesimo nestoriano in Asia Centrale nel primo millennio: testimonianze archeologiche, Orientalia Christiana Periodica, vol. 61, fasc. II, 1995, ss. 495-535. D. D. Leslie, Persian Temples in T‟ang China, Monumenta Serindica, 35, 1981-83, ss. 275-303. G. Le Strange, The Lands of the Eastern Caliphate, Cambridge, 1930. Lin Wushu, A General Discussion of the Tang Policy Towards Three Persian Religions: Manicheism, Nestorianism and Zoroastrianism, China Archaeology and Art Digest, vol. 4, n° 1, 2000, ss. 103-116. B. A. Litvinsky, The Hephthalite Empire, History of Civilization of Central Asia. Volume III. The Crossroad of Civilizations: A. D. 250 to 750, ed. B. A. Litvinsky, Paris, 1996, ss. 135-162. C. Lo Muzio, Ustru{#na, Enciclopedia dell‟Arte Antica, Classica ed Orientale, Secondo supplemento, 1971-1994, vol. V, Roma, 1997, ss. 915-918. E. I. Lubo-Lesnitchenko, Western Motifs in the Chinese Textiles of the Early Middle Ages, National Palace Museum Bulletin, vol. XXVIII, n° 3-4, 1993, ss. 1-28. E. Lubo-Lesnichenko, Western Motifs in the Chinese Textiles of the Early Middle Ages, Coins, Art and Chronology. Essays on the Pre-Islamic History of the Indo-Iranian Borderlands, ed. M. Harlam and D. E. Klimburg-Salter, Wien, 1999, ss. 461-480. Luo Feng, Lacquer Painting on a Northern Wei Coffin, Orientations, vol. 21, n° 7, July 1990, ss. 18-29. C. Mackerras, The Uighur Empire. According to the T‟ang Dynastic Histories. A Study in SinoUighur Relations 744-840, Canberra, 1972. C. Mackerras, The Uighurs, The Cambridge History of Early Inner Asia, D. Sinor ed., Cambridge, New York, Port Chester, Melbourne, Sydney, 1990, ss. 317-42. J. P. Mallory, V. H. Mair, The Tarim Mummies. Ancient China and the Mistery of the Earliest Peoples from the West, London, 2000. U. Marazzi, Alcuni Problemi Relativi alla Diffusione del Manicheismo presso i Turchi nei Secoli VIII-IX, Annali dell‟Istituto Orientale di Napoli, vol. 39 (n. S. XXIX), 1979, ss. 239-52.
291
A. Maricq, Classica et Orientalia. 5. Res Gestae Divi Saporis, Syria, 35, 1958, ss. 295-360. B. Ġ. Marshak, Sogdiskoe serebro, Ocherki po vostochnom torevtike, Moskova 1971. B. I. Marshak, La Sogdiana nel VII-VIII secolo d. C., Tesori d‟Eurasia. 2000 anni di Storia in 70 anni di Archeologia Sovietica, Milano, 1987, ss. 157-167. B. Mar{ak, Les fouilles de Pendjikent, Comptes Rendus de l‟Acadmie des Inscriptions et Belles Lettres, 1990, ss. 286-313. B. I. Marshak, Sogdiana. Part one. Sughd and Adjacent Regions, History of Civilization of Central Asia. Volume III. The Crossroad of Civilizations: A. D. 250 to 750, ed. B. A. Litvinsky, Paris, 1996. a, ss. 233-258. B. I. Marshak, D@v#{tO2, Encyclopaedia Iranica, vol. 7, E. Yarshater ed., 1996. b, ss. 334-335. B. I. Mar{ak, Arte della Sogdiana, Enciclopedia dell‟Arte Antica, Classica ed Orientale, Secondo supplemento, 1971-1994, vol. V, Roma, 1997, ss. 321-27. B. Ġ. Marshak, “Sogd V-VIII vv. Ġdeologiya po pamyatnikam iskustva”, Arkeologiya, Srednyaya Aziya i Dalniy Vostok v epokhu srednevekovya, Srednyaya Aziya v rannem srednevekovye, red. G. A. BrÝkina, Moskova 1999, pp. 175-191. B. I. Mar{ak, V. I. Raspopova, Une image sogdienne du dieu-patriarche de l‟agriculture, Studia Iranica, t. 16, fasc. 2, 1987, ss. 193-199. B. I. Marshak, V. I. Raspopova, Wall Paintings from a House with a Granary. Penjikent, 1st Quarter of the Eight Century A. D., Silk Road Art and Archaeology, 1, 1990. a, ss. 123-176. B. I. Marshak, V. I. Raspopova, Les nomades et la Sogdiane, Nomades et sdentaires en Asie Centrale. Apports de l‟arcologie et de l‟ethnologie, H. -P. Francfort, Paris, 1990. b, ss. 179-185. V. M. Masson, I monumenti archeologici dell‟Asia Centrale. Influenze e relazioni greco-romane, La Persia ed il Mondo Greco-Romano, Roma, 1966, ss. 357-81. M. Mielczarek, Remarks on the Numismatic Evidence for the Northern Silk Route: the Sarmatians and the Trade Route Linking the Northern Black Sea Area with Central Asia, Studies in Silk Road Coins and Culture. Papers in Honour of Professor Ikuo Hirayama on his 65th Birthday, eds. K. Tanabe, J. Cribb, H. Wang, Kamakura, 1997, ss. 131-147. M. Mitchner, Indo-Greek and Indo-Schythian Coinage, IX Volls., London, 1975. M. Mode, Sogdian Gods in Exile-Some Iconographic Evidence from Khotan in the Light of Recently excavated Material from Sogdiana, Silk Road Art and Archaeology, 2, 1991/92, ss. 179-214.
292
M. Mode, Sogdien und die Herrscher der Welt. Trken, Sasaniden und Chinesen in Historiengemlden des 7. Jahrhunderts n. Chr. Aus Alt-Samarqand, Frankfurt am Main, Berlin, Bern, New York, Paris, Wien, 1993. P. Mortari Vergara Caffarelli, Proposte per una nuova Cronologia e Per un Ulteriore esame Critico dell‟opera di Y-C‟hih I-Seng, Rivista degli Studi Orientali, vol. XLVI, fasc. I-II, 1971, ss. 63-85. N. N. Negmatov, Sogdiana. Part two. Ustrushana, Ferghana, Chach and Ilak, History of Civilization of Central Asia. Volume III. The Crossroad of Civilizations: A. D. 250 to 750, ed. B. A. Litvinsky, Paris, 1996, ss. 259-80. Niu Ruji, A New Study on the Origin of the Old Turkic Script, Altaicology Studies, vol. I, Li Xiangrui, Niu Ruji eds., Urumqi, 1994, ss. 156-164. Th. S. Noonan, Les Khazars et le commerce oriental, Dossier d‟Archologie, n° 256, Les changes au Moyen Age, Septembre 2000, ss. 82-85. A. Olmstead, L‟impero Persiano, Roma, 1982 (The History of Persian Empire, Chicago, 1948). K. Otavsky, Stoffe von der Seidenstraße: Eine neue Sammlungsgruppe in der Abegg-Stiftung, Entlang der Seidenstraße. Frhmittelalterliche Kunst zwischen Persien und China in der AbeggStiftung, Riggisberger Berichte 6, Riggisberg, 1998. a, ss. 13-42. K. Otavsky, Zur kunsthistorischen Einordung der Stoffe, Entlang der Seidenstraße. Frhmittelalterliche Kunst zwischen Persien und China in der Abegg-Stiftung, Riggisberger Berichte 6, Riggisberg, 1998. b, ss. 119-214. B. Overlaet, Apeu historique, Splendeur des Sassanides. L‟empire perse entre Rome et la Chine [224-642] , Bruxelles, 1993, ss. 19-29. T. Pang, Some Chinese Glazed Tiles of the 6th Century, Oriental Art, vol. XLIV, 4, Winter 1998/99, ss. 61-68. S. Parlato, Successo eurasiatico dell‟etnico “Unni”, La Persia e l‟Asia Centrale da Alessandro al X secolo, Roma, 1996, ss. 555-566. P. Pelliot, Le “Cha tcheou tou fou t‟ou king” et la colonie sogdienne de la rgion du Lob Nor, Journal Asiatique, tome VII, 1916, ss. 111-123. U. Pestalozza, Il Manicheismo presso i Turchi Occidentale ed Orientali (rilievi e chiarimenti), Reale Istituto Lombardo di Scienze e Lettere-Rendiconti, vol. LXVII, 1934, ss. 417-497. M. Pirazzoli-t‟Serstevens, Pour une archologie des changes. Apports trangers en Chinetrasmission, rception, assimilation, Arts Asiatiques, t. XLIX, 1994, ss. 21-33.
293
G. A. Pougatchenkova, L‟image du K‟ang-Kiu dans l‟art sogdien, Orientalia Iosephi Tucci Memoriae Dicata, vol. 3, G. Gnoli, L. Lanciotti eds., Roma, 1988, ss. 1143-1158. E. G. Pulleyblank, A Sogdian Colony in Inner Mongolia, T‟oung Pao, vol. XLI, 1952, ss. 317356. E. G. Pulleyblank, The Background of the Rebellion of An Lu-Shan, Oxford, 1966. E. G. Pulleyblank, Chinese-Iranian Relations. i: in Pre-Islamic Times, Encyclopaedia Iranica, ed. E. Yarshater, V, 4, Costa Mesa (California), 1992, ss. 424-31. J. Raby, Between Sogdia and the Mamluks: a Note on the Earliest Illustrations to KalOla wa Dimna, Oriental Art, n. s., vol. XXXIII, n° 4, Winter 1987/88, ss. 381-398. C. Rapin, M. Isamiddinov, Fortifications hellnistiques de Samarcande (Samarkand-Afrasiab), TOPOI, vol. 4/”, 1994, ss. 547-565. M. G. Raschke, New Studies in Roman Commerce with the East, Aufstieg und Niedergang der rmischen Welt. Geschichte und Kultur Roms im spiegel der neuren Forschung, II, Principat 9. 2, H. Temporini ed., Berlin, New York, 1978, ss. 604-1378. V. Raspopova, Gold coins and bracteates from Pendjikent, Coins, Art and Chronology. Essays on the Pre-Islamic History of the Indo-Iranian Borderlands, ed. M. Harlam and D. Klimburg-Salter, Wien, 1999, ss. 453-460. V. Ġ. Raspopova, G. V. Shishkina, “Sogd”, Arkeologiya, Srednyaya Aziya i Dalniy Vostok v epokhu srednevekovya, Srednyaya Aziya v rannem srednevekovye, red. G. A. BrÝkina, Moskova 1999, pp. 50-77. J. Rawson, Central Asian Silver and Its Influence on Chinese Ceramics, Bulletin of the Asia Institute, n. s., vol. 5, 1991, ss. 139-51. L. Ġ. Rempel, “Sogd”, Entsiklopediya iskustvo stran i narodov mira, t. 1-4, Moskova 1962-1978, pp. 204-208.962-1978, ss. 204-208. K. Riboud, A Newly Excavated Caftan from the Northern Caucasus, Textile Museum Journal, vol. IV, n° 3, 1976, ss. 21-42. K. Riboud, Some Remerks on the Face-Covers (Fu-mien) Discovered in the Tombs of Astana, Oriental Art, vol. 24, n° 4, Winter 1977, ss. 438-54. M. Roaf, The Subject Peoples on the Base of the Statue of Darius, Cahiers de la Dlgation Archologique Franaise en Iran, 4, 1974, ss. 73-160.
294
Rong Xinjiang, The Migrations and Settlements of the Sogdians in the Northern Dynasties, Sui and Tang, China Archaeology and Art Digest, vol. 4, n° 1, 2000, ss. 117-163. J. M. Rosenfield, The Dynastic Arts of the Kushans, Berkeley, 1967 (reprint New Delhi, 1993). E. V. Rtveladze, On the Historical Geography of Bactria-Tokharistan, Silk Road Art and Archaeology, 1, 1990, ss. 1-33. M. Sabattini, P. Santangelo, Storia della Cina, Roma-Bari, 1989. G. Scaglia, Central Asians on a Northern Ch‟i Gate Shrine, Artibus Asiae, XXI, 1958, ss. 9-28. U. Scerrato, Elementi iranici nell‟arte del Giappone, Il Giappone, anno 1°, 1961, 2, ss. 6-11. E. H. Schafer, Iranian Merchants in T‟ang Dynasty Tales, University of California Publications in Semitic Philology, Semitic and Oriental Studies Presented to William Popper, vol. XI, 1951, ss. 403422. E. H. Schafer, The Golden Peaches of Samarkand. A Study of T‟ang Exotics, Berkeley, Los Angeles, 1963. R. B. Serjeant, Islamic Textiles. Material for a History up to the Mongol Conquest, Beirut, 1972. A. Sheng, Innovations in Textile Techniques on China‟s Northwest Frontier, 500-700 AD, Asia Major, Third Series, vol. XI, Part 2, 1998, ss. 117-160. D. G. Shepherd, W. B. Henning, Zandaniji Identified?, Aus der Welt der Islamische Kunst. Festschrift fr E. Knhel, Berlin, 1959, ss. 15-40. Shi Anchang, A Study on a Stone Carving from the Tomb of a Sogdian Aristocrat of the Northern Qi: A Preliminary Study of an Ossuary in the Collection of the Palace Museum, China Archaeology and Art Digest, vol. 4, n° 1, December 2000, ss. 72-84. K. Shiratori, A Study on Su-T‟ (), or Sogdiana, Memoirs of the Research Department of the Thyh Bunko, II, 1928, ss. 81-145. G. V. Shishkina, Ancient Samarkand: Capital of Soghd, Bulletin of the Asia Institute, New Series, vol. 8, 1994, ss. 81-99. N. Sims-Williams, Ancient Letters, Encyclopaedia Iranica, vol. II, 1, ed. E. Yarshater, London, 1985, ss. 7-9. N. Sims-Vilyams, “Puteshestvenniki v Tibet: sogdiyskie nadpisi Ladaka”, Vestnik Drevney Ġstorii, no. 2, 1995, pp. 61-66.
295
N. Sims-Williams, The Sogdian Merchants in China and India, Cina e Iran. Da Alessandro Magno alla Dinastia Tang, a cura di Alfredo Cadonna e Lionello Lanciotti, Firenze, 1996, ss. 45-68. D. Sinor, The Establishment and Dissolution of the Trk Empire, The Cambridge History of Early Inner Asia, D. Sinor ed., Cambridge, New York, Port Chester, Melbourne, Sydney, 1990, ss. 285-316.
O. Sirn, Central Asian Influences in Chinese Painting of the Tang Period, Arts Asiatiques, t. III, fasc. 1, 1956, ss. 3-21. O. Ġ. Smirnova, Ocherki iz istorii Sogda, Moskova 1970. S. Soucek, Sughd#k, The Encyclopaedia of Islam, vol. IX, C. E. Bosworth, E. van Donzel, W. P. Heinrichs, G. Lecomte eds., Leiden, 1997, ss. 773-774. B. Stawiski, Mittelasien. Kunst der Kuschan, Leipzig, 1979. B. Ya. Staviskiy, SudbÝ buddizma v Sredney Azii, Moskova 1998. A. M. Sherbak, Tyurkskaya runika, Proiskhojdenie drevneyshey pismennosti Tyurok, SanktPeterburg 2001. W. W. Tarn, The Greeks in Bactria and India, Cambridge, 1955 (reprint New Delhi, 1980). W. Tomaschek, Centralasiatische Studien. I. Sogdiana, Wien, 1877. K. V. Trever, KushanÝ, KhionitÝ i EftalitÝ po armyanskim istochnikam IV-VII vv. (K istorii narodov Sredney Azii), Sovetskaya Arkeologiya, XXI, 1954, pp. 131-147. K. R. Tsiang, Miraculous Flying Stupas in Qingzhou Sculptures, Orientations, vol. 31, n° 10, December 2000, ss. 45-53. D. Twitchett, Merchant, Trade and Governament in Late T‟ang, n. s., Asia Major, vol. XIV, Part I, 1968, ss. 63-95. D. Twitchett, Hsang-tsung (reign 712-56), The Cambridge History of China, vol. 3. Sui and T‟ang China, 589-906, Part I, D. Twitchett and J. K. Fairbank gen. edts., Cambridge, London, New York, Melbourne, 1979, ss. 333-463. D. Twitchett, H. J. Wechsler, Kao-tsung (reign 649-83) and the Empress Wu: the Inheritor and the Usurper, The Cambridge History of China, vol. 3. Sui and T‟ang China, 589-906, Part I, D. Twitchett and J. K. Fairbank gen. edts., Cambridge, London, New York, Melbourne, 1979, ss. 242-89.
296
G. Uray, Tibet‟s Connections with Nestorianism and Manicheism in the 8th-10th Centuries, Arbeitskreis fr Tibetische und Buddhistische Studien Universitt Wien, ed. E. Steinkellner und H. Tauscher, Wien, 1983, ss. 399-429. W. Watson, Iran and China, The Cambridge History of Iran. Volume 3 (1). The Seleucid, Parthian and Sasanian Periods, ed. E. Yarshater, Cambridge, London, New York, New Rochelle, Melbourne, Sydney, 1986, ss. 537-558. G. Widengren, Xosrau Anh{urv#n, les Hephtalites et les peuples Turcs (tudes prliminaires de sources), Orientalia Suecana, vol. I, 1952, ss. 69-94. G. Widengren, Il Manicheismo, Milano, 1964. Xu Xinguo, The Tibetan Cemeteries in Dulan County: Their Discovery and Investigation, China Archaeology and Art Digest, vol. 1, n°3, July-September 1996, ss. 7-12. Yang Fuxue, On the Shazhou Uighur Kingdom, Altaicology Studies, vol. I, Li Xiangrui, Niu Ruji eds., Urumqi, 1994, ss. 165-194. Y. Yoshida, Additional Notes on Sims-Williams‟ Article on the Sogdian Merchants in China and India, Cina e Iran. Da Alessandro Magno alla Dinastia Tang, a cura di Alfredo Cadonna e Lionello Lanciotti, Firenze, 1996, ss. 69-78. Y Ying-shi, Han Foreign Relations, The Cambridge History of China. Volume 1. The Qin and Han Empires 221 B. C. -A. D. 220, eds. D. Twitchett, M. Lowe, Cambridge, London, New York, New Rochelle, Melbourne, Sydney, 1986. Y. A. Zadneprovskiy, The Nomads of Northern Central Asia After the Invasion of Alexander, History of Civilizations of Central Asia. Volume II. The Development of Sedentary and Nomadic Civilizations: 700 B. C. to A. D. 250, Paris, 1994, ss. 457-472. M. Zand, Bukhara. vii. Bukharan Jews, Encyclopaedia Iranica, vol. IV, E. Yarshater ed., 1990, ss. 530-545. E. V. Zeimal, The Political History of Transoxiana, The Cambridge History of Iran. Volume 3 (1). The Seleucid, Parthian and Sasanian Periods, ed. E. Yarshater, Cambridge, London, New York, New Rochelle, Melbourne, Sydney, 1986, ss. 232-262. E. V. Zeimal, The Kidarite Kingdom in Central Asia, History of Civilization of Central Asia. Volume III. The Crossroad of Civilizations: A. D. 250 to 750, ed. B. A. Litvinsky, Paris, 1996, ss. 119133.
297
Zhang Zong, Exploring Some Artistic Features of the Longxing Si Sculptures, Orientations, vol. 31, n° 10, December 2000, ss. 54-63. Zhao Feng, J. Simcox, Silk Roundels from the Sui to the Tang, Hali, 92, May 1997, ss. 80-85.
298
Türkler ve Soğdlular / Prof. Dr. Boris I. Marshak [s.170-178] Yale
niversitesi Sanat Tarihi Blm / A.B.D.
Soğd, Amuderya ve SÝrderya nehirleri arasÝndaki topraklarÝn merkezi blgesidir. Bu blgede Hint-Avrupa grubuna dahil olan Doğu Ġran dillerinden birini, SağdcayÝ konuĢan Soğdlular yaĢamÝĢlardÝr. SoğdlularÝn halefleri VIII. yzyÝlÝn sonundan baĢlayarak XI. yzyÝla kadar giderek Soğdca konuĢmayÝ ve yazmayÝ terk etmiĢ ve Soğd‟un kendi topraklarÝnda Fars-Tacik, TiyanĢan‟dan kuzeydeki kolonilerde ise Trk diline geilmiĢtir. Soğd‟un en nemli kenti Semerkand idi. Ancak lkede ok sayÝda prenslik ve kent devletler mevcuttu. BozkÝrlarla evrelenmiĢ Soğd zaman zaman aĢÝrÝ nfus yoğunluğu yaĢanan zengin bir tarÝm lkesi ve Asya ticaretinin merkezi idi. Henz milattan sonra ilk yzyÝllarda in‟de Soğd kolonileri mevcuttu, Soğdlu tccarlar da in‟e ve Hindistan‟a giden Orta Asya ticaret yollarÝna hakimdiler. BozkÝrlara hakim olanlar ile barÝĢ ve iĢbirliği ister lkede yaĢayan, ister seyahat eden, isterse de yabancÝ lkelerde yaĢayan tm Soğdlular iin hayati nem taĢÝyordu (Marshak, Raspopova 1990: 179-185). AynÝ zamanda Soğdlular tarÝm ve zanaat rnleri reticileri, eski kent kltrnn taĢÝyÝcÝlarÝ ve uluslararasÝ iliĢkiler alanÝnda byk bir deneyime sahip olmalarÝ nedeniyle bozkÝrlarda yaĢayanlar iin faydalÝydÝlar. Bununla birlikte onlarla iĢbirliği yapmak tehlikeli değildi. nk onlar inlilerden ve Farslardan farklÝ olarak bozkÝr halklarÝyla dĢman olan byk bir devletin tebaalarÝ değildiler. SoğdlularÝn Trk halkalarÝyla ilk kez ne zaman karĢÝlaĢtÝklarÝnÝ sylemek zordur. Gktrklerin VI. yzyÝlda kendi kağanlÝklarÝnÝ kurmalarÝndan bir ka yzyÝl nce gerekleĢmiĢ olmasÝ mmkndr. Ancak sadece bu dnemden itibaren Gktrk-Soğd iliĢkileri konusunda kesin bir Ģey sylemek mmkndr. Altay Trklerinin in‟le olan iliĢkilerinin, muhtemelen Buhara SoğdlularÝnÝn soyundan olan ve daha sonra Gansu‟ya yerleĢmiĢ An Nopanto tarafÝndan kurulmuĢ olmasÝ zellikle dikkat ekicidir. O, 545 yÝlÝnda Kuzey Wei hanedanÝnÝn hkmdarÝ tarafÝndan eli olarak Trklere gnderilmiĢtir (Liu Mau-tsai 1958,1: 6-7). Muhtemelen eli bu halkÝn, Trklerin o dnemde tebaasÝnda bulunduklarÝ gl Juan-juanlara karĢÝ Kuzey in‟in potansiyel mttefiki olduklarÝnÝ biliyordu. Zaten eliler tanÝmadÝklarÝ lkelere gnderilmezdi. Muhtemelen o, soydaĢlarÝnÝn yaĢamÝĢ olduklarÝ bir yere gnderilmiĢ oluyordu. SoğdlularÝn Altay Trkleriyle erken ağlardan itibaren tanÝĢmÝĢ olmasÝ, o dnemde Altay demirinin ok nemli rn olmasÝndan kaynaklanmÝĢ olabilir. nk Trkler Juan-juanlar iin demir rnler hazÝrlÝyor, Soğdlular ise uluslararasÝ ticareti kendi denetimlerinde tutuyorlardÝ. 555-563 yÝllarÝnda Juan-juanlarÝn yenilgiye uğratÝlmasÝndan sonra Soğd‟dan kuzeydoğuya uzayan bozkÝrlar artÝk Trklerin elindeydi. Bu dnemde Soğd ve civar topraklar Eftalitlerin ynetimi
299
altÝndaydÝ. Bu dnemde Soğd tccarlarÝ her iki tarafÝn desteğini almadan ticaret yapamÝyorlardÝ. SoğdlularÝn Eftalitler ve Trkler konusundaki tutumlarÝna iliĢkin ok az Ģey biliyoruz. Semerkand‟dan in‟e sÝk sÝk heyetlerin geldiklerine iliĢkin bilgilere 510 yÝlÝndan sonraki kaynaklarda pek rastlanÝlmamaktadÝr. Bunun yerine Eftalitlerin lkesinden gelen heyetlerden bahsedilmektedir. Enoki‟nin belirttiği gibi, bu “heyetler” aslÝnda SoğdlularÝn diplomatik misyon kÝlÝğÝna brnmĢ ticaret kervanlarÝydÝ (Enoki 1959: 1-58). Ancak 564 yÝlÝndaki “heyet” Eftalitlerden değil, Soğd adlÝ lkeden gelmiĢtir. Muhtemelen, Gktrk-Eftalit savaĢÝ da bu dnemde baĢlamÝĢ ve Soğdlular Gktrk topraklarÝndan Eftalitlerin adÝyla gemek istememiĢler. Bu savaĢla ilgili Firdevsi‟nin (X. yy.) nl “ġehname” eserindeki hikayede Soğd‟un ve KuĢan‟Ýn (Semerkand Soğdu‟nun batÝ kÝsmÝ) yerli halkÝnÝn savaĢlara katÝlmadÝğÝ, sadece seyirci kaldÝklarÝ tasvir edilmiĢtir (PtitsÝn 1947: 95-306). Ġki gebe imparatorluğun mevcut olduğu kÝsa barÝĢ dneminde in‟de yaĢayan Soğdlu gmenlerin Gktrklerle iliĢkileri konusunda elimizde yazÝlÝ kaynaklar bulunmamaktadÝr. Ancak kÝsa bir sre nce ok nemli bir bulguya ulaĢtÝk. Bu, Japonya‟daki Miho Mzesi‟nin elde ettiği, muhtemelen Kuzey in‟de yaĢamÝĢ ve gmlmĢ bir Soğuldlunun, zerinde SoğdlularÝn, Eftalitlerin ve Gktrklerin kabartma usulyle tasvir edildiği mermerden yapÝlmÝĢ sandukasÝdÝr. (Juliano 1992; Watt 1996; Lerner 1995; Luliano-Lerner 1997a; 1997b; 2001). Gktrkler kendilerine zg uzun salarÝyla hemen fark ediliyorlar. Mezar taĢÝ taraftan kabartmalÝ taĢ levhalardan yapÝlmÝĢ duvarlarla kaplanmÝĢtÝr.1 BunlarÝn zerinde, l Soğdlu cennette inli eĢiyle birlikte ziyafetteyken; sadece SoğdlularÝn katÝldÝğÝ anma treni; definden dnen kadÝnlarÝn bulunduğu araba; Nanayya tanrÝasÝnÝn Soğd‟daki mabedi; Soğdlu ZerdĢt kahini tasvir edilmiĢtir. Bizim aÝmÝzdan nemli olan ise rlyefleri yapanÝn, Soğdlunun ilgili olduğu daha iki lkenin-Eftalitlerin ve Gktrklerin yaĢamÝndan kesitleri verme gerekliliğini duymasÝdÝr. Eftalitler Gktrklerin kullandÝğÝ okluklarÝ olan at stndeki avcÝlar, hkmdarlarÝ ise fil stnde tasvir edilmiĢtir. Zira Eftalitlerin Hindistan‟da da topraklarÝ vardÝr. Nihayet Eftalitlerin iĢgal ettikleri Toharistan‟daki TiĢtriya mabedindeki nl kutsal atÝn tasviri yer almaktadÝr. Gktrklerin lkesinin tasviri de buna benzemektedir. Yurtun iinde ve nnde Gktrklerin, at stnde av sahnelerinin tasvir olunduğu rlyefli levha ve hkmdar Ģemsiyesi ile glgelenmiĢ at stndeki Gktrk kağanÝnÝn trensel geiĢi tasvir edilen levhalar vardÝr. Aradaki fark sadece Gktrklerin Eftalitlerden farklÝ olarak Soğdlularla birlikte defin trenine katÝlmasÝ ve develerle mabede hediyeler getirmesidir. FarklÝ lkelerin hkmdarlarÝnÝn bir resimde tasvir olunmasÝ muhtemelen Soğda zg bir Ģey olmuĢtur. “Tang HanedanÝn Tarihi”nde (Sin TanĢu, Blm 2216) Soğd prensliği olan KuĢan‟da kuzey duvarÝnda in ĠmparatorlarÝnÝn, doğu duvarÝnda Gktrk ve Hint, batÝ duvarÝnda ise Ġran ve Bizans hkmdarlarÝnÝn resimleri bulunan bir binanÝn olduğu belirtilmektedir (Biurin, II: 315). 579 yÝlÝnda lmĢ ve Siani‟de (Xian) defnedilmiĢ An Tszya‟nÝn (An Jia) mezarÝnda bulunmuĢ VI. asra ait bir diğer sanduka zerindeki kabartmada artÝk Eftalitler yer almamaktsadÝr; fakat daha ok sayÝda Gktrk bulunmaktadÝr (Yin Shenping 2000; Wenwu 2001, No 1; Kaogu yu wenwu 2000, No 6; Han Wei 2001). An Jia Buhara kkenli bir Soğd ailesine mensuptur; fakat onun dedesi ve babasÝ ise Kuzey in‟de hizmet etmiĢlerdir. Onun kendisi sabao grevinde, yani kervancÝlarÝn ve batÝlÝ yabancÝlarÝn, zellikle SoğdlularÝn iĢlerinden sorumlu memur grevinde alÝĢmÝĢtÝr. Birok panolar Miho Mzesi‟ndeki kabartmalara benzemektedir.
300
SandukanÝn uzun arka duvarÝnÝn ortasÝnda eĢiyle ziyafet eken sabao‟nun resmi tasvir edilmiĢtir. YanÝnda ise Soğdlularla Gktrklerin grĢmesinin ve biraradaki ziyafetlerinin tasvir edildiği pano bulunmaktadÝr. Buradaki ziyafet sahnesi Miho Mzesi‟ndeki kabartmadaki ziyafet sahnesine ok benzemektedir. Sağ tarafta sabao‟nun Gktrk kağanÝ tarafÝndan kabul sahnesi bulunmaktadÝr. Onlar, kağanÝn karĢÝsÝndaki halÝnÝn zerinde, aralarÝnda kendine zg tacÝyla seilen Soğd hkmdarÝnÝn da bulunduğu daha az nemli konuklarÝn oturduğu bir yurtun iinde otururlarken tasvir edilmiĢler. Biraz daha sağda ise sabao‟nun kendi in adÝrÝnda karĢÝsÝnda diz kmĢ Ģekilde bir Gktrk‟ kabul ettiğini gryoruz. Daha kenarda yan duvarda Gktrklerin ve SoğdlularÝn katÝldÝğÝ at stnde av sahnesi tasvir edilmiĢtir. Bundan sonra ise bir Soğdlunun An Tszya‟ya misafir olduğu sahne ve nihayet hanÝmlarÝn erkek ve kadÝn hizmetilerin eĢliğinde gidiĢi sahnesi yer almaktadÝr. Merkezi fragmanÝn sağÝnda, byk duvarda iki levha yer almaktadÝr. BunlarÝn birinde An Tszya‟nÝn zm bağÝnda Soğdlular arasÝnda ziyafeti ve aslan avÝna ÝkmÝĢ bir Soğdlu; diğerinde ise Soğd adÝrÝnda aralarÝnda Gktrklerin de bulunduğu misafirlerin kabul treni tasvir edilmiĢtir. Sağ taraftaki yan duvarda ok sayÝda vahĢi hayvanlarÝn bulunduğu bir lkede yer alan kaplan derilerinden yapÝlmÝĢ yurtta kabul treni sahnesi ve at stnde av sahnesi yer almaktadÝr. Her iki sahnede lnn tasviri yer almakta, fakat Gktrkler bulunmamaktadÝr. SÝranÝn sonunda yine de giden kadÝnlarÝn tasviri olan pano yer almaktadÝr. Nadide iki abide de, VI. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝnda in‟e yerleĢmiĢ ve Kuzey jou HanedanÝ‟na hizmet etmiĢ Gktrklerle SoğdlularÝn iliĢkilerinin nasÝl pekiĢtiğini gsteriyor. Kendi lkelerinde kalan Soğdlulara gelince Gktrk hkmdarlarÝnÝn Soğd prenslikleri konusundaki politikasÝnÝn sadece genel hatlarÝnÝ biliyoruz. AÝktÝr ki, Gktrk ynetiminin himayesi olmadan Yedisu‟nun ve Kazakistan‟Ýn gney batÝsÝnÝn Soğdlular
tarafÝndan byk apta
kolonileĢtirilmesi imkansÝz olurdu. Gktrklerin geliĢinden bir ka yÝl sonra, 568 yÝlÝ civarÝnda Bizans elileri SoğdlularÝn artÝk Yedisu‟nun batÝ kÝsmÝndaki Taraz kentinde ve onun civarÝnda yaĢadÝklarÝnÝ belirtmiĢler (MokrÝnin 1984: 230). Ancak bu topraklardaki kentlerin arkeolojik araĢtÝrÝlmalarÝnda Gktrklere kadarki dneme ait bulgulara rastlanÝlmamaktadÝr. Bununla birlikte, nl in seyyahÝ Syuan Tszyan yaklaĢÝk 630 yÝlÝnda SoğdlularÝn yaĢadÝğÝ topraklarÝn u nehri vadisindeki Suyab kentinden Merkezi Soğd‟a kadar uzandÝğÝnÝ ve bu yol boyunca her yerde Soğdca konuĢulduğunu belirtmiĢtir (Beal 1884: 27). Ġslam tarihilerinin (X-XII. yy.) verdiği daha sonraki dnemlere ait bilgilerden bize sadece, Birinci Gktrk KağanlÝğÝ Dnemi‟nde vuku bulduğu anlaĢÝlan Buhara VahasÝ‟nda geliĢen olaylara iliĢkin hikaye ulaĢmÝĢtÝr. Bu olaylar bir Soğd kolonisinin ortaya ÝkmasÝ ile sonulandÝ. Bu hikayede Gktrk KağanÝ, Abruy isimli Buhara TiranÝ‟nÝn hakimiyetine son veren ve onu cezalandÝran yksek hakim sÝfatÝyla verilmiĢtir. Abruy‟un takipleri sonucu Buhara zadeganlarÝ ve onlarla iliĢkisi bulunanlar Gktrklerin ynetimdeki Yedisu‟ya g etmek zorunda kalmÝĢlar. Burada onlar Taraz blgesinde (Talas nehri vadisi) Camukat kentini inĢa etmiĢler. Daha sonra KağanÝn mdahalesi sonucu geri dnmĢler. Abruy Gktrkler tarafÝndan idam edildikten sonra Abruy‟un egemenliği altÝndaki yoksul halk geri dnenlere bağÝmlÝ hale geldi. Sz konusu bu topluluğun ierisinde en gl olanÝ ise Buhara HanedanÝnÝ kurdu. Bu tiranÝn gzel kadÝnlarÝ kendi haremine aldÝğÝ da hatÝrlatÝlmaktadÝr. S. P. Tostov
301
bu durumun, Mazdekileri (tm mlkiyetin ve kadÝnlarÝn ortak olmasÝ yanlÝlarÝ) destekleyen Sasani Kubat ġahÝn (V. yy. sonu-VI. yy. baĢlarÝ) Dnemi‟nde ortaya Ýkan durumla benzer olmasÝndan yola Ýkarak hkmdarÝn nderlik yaptÝğÝ zadeganlara karĢÝ bir halk hareketi olduğundan bahsetmektedir (Tolstov 1938; 1948: 251 vd.). Ancak kaynakta lkede kalan yoksullarÝn neyi veya kimi bir araya getirdiklerine, onlarÝn Abruy‟a yardÝm ettiklerine veya hi olmazsa Abruy Dnemi‟nde onlarÝn durumunun ondan nceki ve sonraki dnemden daha iyi olduğuna iliĢkin bir kelime bile yoktur.2 Taraza istikametine srlen zenginler bozkÝrda sadece iki koĢulun gerekleĢmesi durumunda kent inĢa edebilirlerdi. Ġlk nce; ifti, zanaatkar ve tccar nfusa sahip bu Ģehrin inĢasÝ lkenin sahipleri olan Gktrkler iin yararlÝ olmalÝydÝ. Ġkincisi; zadeganlarÝ ve tccarlarÝ, Abruy‟un ağalarÝnÝ sÝkÝĢtÝrdÝğÝ, en azÝndan da kendilerine yardÝm etmediği iftilerin ve zanaatkarlarÝn izlemesi gerekirdi. Muhtemelen, Soğd‟da vahalar zerindeki hakimiyetlerini tek baĢÝna pekiĢtirmeye gayret gsteren hkmdarlarla zadeganlarÝn nderlik ettiği kent topluluklarÝ arasÝnda mcadele vardÝ. Sonuta Soğd‟un kent devletlerinde prens hakimiyetinin yanÝ sÝra oligarĢik sivil topluluklarÝn byk nemi vardÝ. Soğd kenti olan Pencikent ile ilgili belgelerde bulunmuĢ VII. yy. ve VIII. yy. baĢlarÝna ait bulgular ve Mug dağÝndaki Ģehrin 722 yÝlÝnda len hkmdarÝ DevaĢti‟in kalesinde ortaya ÝkarÝlan Soğd belgeleri koleksiyonu bunu sylememize olanak sağlÝyor (Belenitskiy, MarĢak, Raspopova 1979; Raspopova 1990). VI. yzyÝlÝn son 30 senelik blmnde ve VII. yzyÝlÝn ilk 30 yÝlÝnda Gktrkler Soğd‟da sosyal barÝĢÝ sağlamÝĢlardÝr. Bunun sayesinde de Soğd kent devletleri tercih ettikleri ynde engelsiz bir Ģekilde geliĢmiĢlerdir. Gktrkler Abruy olayÝnda olduğu gibi, yksek hakimlik grevini yerine getirmiĢ, ayrÝca kendilerine doğru yavaĢ seyeden kolonileĢmeyi teĢvik ederek nfusun aĢÝrÝ yoğunlaĢmasÝnÝ ve sosyal atÝĢmalarÝn artmasÝnÝ engellemeye alÝĢmÝĢlardÝr. Gmenlerin bir blmnn Buhara‟ya dnmesine rağmen, Soğd‟un Semerkand ve Maymurg blgelerinden gelenlerin yerleĢim birimlerinin yanÝ sÝra, Camukat kenti ve BuharalÝlarÝn diğer kolonileri Yedisu‟da kalmÝĢtÝr. VI. ve VII. yzyÝllarÝn kavĢağÝnda gl BatÝ Gktrk KağanÝ kÝzÝnÝ Semarkand hkmdarÝyla evlendirdi (SuyĢu, gl. 83, razd. o gosudarstve “Kan”, Biurin, II: 281). Bu olay, hem SoğdlularÝn, hem de Gktrklerin oluĢan iliĢkilerden memnun olduğunu gsteriyor. Nitekim, Gktrkler Eftalitlerden farklÝ olarak Soğd kentlerinde askeri birlikler bulundurmamaktaydÝ. Sadece 618 yÝlÝndan sonra her bir Soğd prensliğine KağanÝn bir temsilcisi atandÝ. Yerli hkmdarlar ise “Ġltebir” Gktrk unvanÝnÝ aldÝlar. Soğd glerinin nasÝl organize edildiğine iliĢkin bilgilerimiz ok azdÝr. Byk bir grubun gnden nce gmenlerin gideceği lkenin hkmdarÝyla bir anlaĢma yapÝlÝyordu. VII. yzyÝlda kendisiyle beraber 10 000 bin kiĢi getiren Semerkand hanedanÝ Ģehzadesi Lobn gl yakÝnlarÝnda kylerle evrelenmiĢ bir Soğd kenti inĢa etti (Pelliot 1916: 111-123). 721-722 yÝllarÝnda Semerkand Soğdunun o dnemde artÝk Araplar tarafÝndan fethedilmiĢ BatÝ kÝsmÝnda bir grup zadegan, Arap Emirlerinin ynetimi altÝnda bulunan topraklardan g etmek isteyen, ilerinde 400 tccarÝn da bulunduğu 14 000 gmen topladÝlar. BunlarÝn iinde Suyab‟a ve Yedisu‟ya g etmeye taraf olanlarÝn da bulunmasÝna rağmen Fergana‟ya gitmeyi yeğleyenlerin sayÝsÝ daha oktu. Gmenler iinde
302
Araplara vergilerini demiĢ, ancak kendi ağalarÝyla beraber giden ok sayÝda kyl de vardÝ. Fergana seimi yanlÝĢ oldu. Araplar Soğdlulara arkadan yetiĢtiler ve kÝsa bir zaman iinde onlarÝ yenerek, kan parasÝnÝ deyen tccarlar dÝĢÝnda herkesi ldrdler (Grenet, de la Vaissiere). Bu dnemde Taraz, Suyab ve Yedisu‟daki diğer birok Soğd kenti geliĢmekteydi. Her bir kent ve civar blgeleri uzun duvarlarla evriliyordu (Kojemyako 1959: 63). Kentlerin hepsi Gktrklerin TiyanĢan DağÝ‟na mevsimlik g yollarÝnÝn zerindeydi. Bu yzden de duvarlar tarlalarÝn gebelerin srleri tarafÝndan iğnenmesini nlemeliydi. Birinci KağanlÝk dnemine geri dnersek, Gktrk hkmdarlarÝyla onlara itaat eden Soğd kent devletleri arasÝndaki iliĢkilerin yanÝ sÝra baĢka iliĢki trlerinin de mevcut olduğunu belirtmek gerekir. Birok Soğdlu KağanÝn hizmetine girmiĢ ve Gktrkler arasÝnda yerleĢmiĢtir. Diğer taraftan Gktrkler de sÝk sÝk Soğd‟a geliyor ve Soğd toplumunda yer ediniyorlardÝ. ncelikle Gktrklere hizmet eden Soğdlular zerinde duralÝm. 567 yÝlÝnda Eftalitler zerindeki zaferden hemen sonra bir grup Soğdlu Maniah adlÝ birisinin nderliğinde Gktrk kağanÝnÝn elileri sÝfatÝyla Ġran‟a geldiler. Beraberlerinde ipek getirmiĢlerdi ve ĠranlÝlara ticari anlaĢma neriyorlardÝ. Ancak ġah getirilen kumaĢlarÝn hepsini alarak yaktÝ. Bununla da Gktrk topraklarÝndan ipek ithaline karĢÝ olduğunu gsterdi. Bu tr gsteriĢli bir reddin nedeni, o dnemde Ġran‟da ipek bcekiliğinin ve ipekiliğin yaygÝn olmasÝna rağmen korumacÝlÝktan daha ok tccar olarak gelecek SoğdlularÝn, Ġran‟Ýn Eftalit mirasÝnÝ blĢtğ ve gneye doğru yayÝlmasÝndan endiĢe ettiği Gktrkler lehine ajanlÝk yapacaklarÝ korkusuydu. Bu baĢarÝsÝz denemeden sonra Gktrkler Ġran‟a tmyle Gktrklerden oluĢan bir heyet gnderdiler; fakat bu da baĢarÝsÝzlÝkla sonulandÝ. Hal byle olunca Gktrkler, Ģimdiki Kazakistan bozkÝrlarÝ ve Ġdil nehriyle Don nehrinin aĢağÝ blgeleri zerinden Bizansla ipek ticaretini dzene sokmak, ayrÝca Asya‟da Ġran‟a ve Avrupa‟da Avarlara karĢÝ Gktrk-Bizans ittifakÝ oluĢturmak amacÝyla Maniah‟Ý 568 yÝlÝnda Konistantinopol‟a gnderdiler (Menander, kÝsÝm 8). Heyetin baĢÝndaki Maniah‟Ýn adÝ onu Mani dinine mensup olduğunu gsteriyor. Maniah, Gktrk KağanÝnÝn temsilcisi olmanÝn yanÝsÝra ipek ticareti yapan Soğdlu tccarlarÝn baĢÝnda dururdu. Ancak o, hi bir Soğd prensliğini temsil etmiyordu. Belirtmek gerekir ki Manilik, Buddizm ve HÝristiyanlÝk gibi dnya dinleri uluslararasÝ iliĢkilerinden dolayÝ Soğd gmenleri arasÝnda ok yaygÝndÝ. Ancak Soğd‟un kendisinde atalarÝnÝn tanrÝlarÝna inanlar ve ZerdĢtlğn zgn bir versiyonu halen baĢattÝ. VI. yzyÝlda Doğu Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn resmi yazÝlarÝ Soğdca ve Hint dillerinden birinde yazÝlÝyordu. 580‟li yÝllarÝn baĢlarÝnda Moğolistan‟da yapÝlmÝĢ nl Bugut taĢ anÝtÝ bunun bir kanÝtÝdÝr (Kljastornyj, Livsic 1972; Yoshida Moriyasu 1999: 122-125). Burada Gktrk rnik yazÝlarÝ hi kullanÝlmamÝĢtÝr. Bylece Doğu Gktrk KağanlÝğÝ‟nda katipler Soğdlu memurlardÝr. Dulan Kağan‟Ýn ynetimi dneminde (588-599) onun yakÝn evresinde bulunan ve gney in prensesi olan karÝsÝnÝn gzdesi Soğdlu An Suytsze idi.3 O, KağanÝ‟nÝn Kuzey in‟in Suy hanedanÝnÝn
303
Ġmparatoru tarafÝndan iĢgal edilen Gney in‟in en Devleti‟nin ihyasÝnÝ hedefleyen gizli darbe planÝnÝ desteklemesini sağlamaya alÝĢÝyordu. Ancak 593 yÝlÝnda gizli planÝ ortaya Ýkaran Suy elisine teslim edildi ve prensese ihanet eden birisi olarak kÝsa bir sre iinde ldrld. Suy hanedanÝnÝn nl ayanÝ Pey Tszyuy (Pei Qui) BatÝ Vilayetinin valisi olarak SoğdlularÝn kervan ticaretinin geliĢmesine yardÝm ediyordu. AynÝ zamanda doğu Gktrk KağanÝ ġibi‟ye (Shih-pi) (609-619) hizmet eden SoğdlularÝ in‟in tehlikeli dĢmanlarÝ olarak gryordu. Ġmparatora Ģyle yazÝyordu: “Gktrklerin kendileri saf ve basiretsiz olduklarÝ iin onlar arasÝnda husumet yaratmak mmkndr. Ne yazÝk ki, onlarÝn arasÝnda ok sayÝda kurnaz Soğdlu yaĢÝyor ve onlarÝ bilgilendirerek ynlendiriyor. Duyduğuma gre, zellikle ġi ġuhusi‟nin ok sayÝda kurnaz planlarÝ vardÝr ve o, ġibi Kağan‟Ýn konumundan yararlanmaktadÝr. Ben onun bir hile ile ldrlmesi iin izin istiyorum.” Ġmparatordan onay aldÝkta sonra Pey Tszyuy Soğdlu ġi ġuhusi‟nin yanÝna bir adam gnderdi. Bu adam ona in‟in sÝnÝr kalelerinden birinde hazine mallarÝnÝn aÝk artÝrma ile satÝlacağÝnÝ ve ilk gelenin daha geniĢ tercih imkanÝ olacağÝnÝ syledi. KağanÝn iznini almadan ġi ve onun birok yandaĢÝ kaleye gittiler. Burada onu tutukladÝlar ve idam ettiler. Kağana ise Soğdlunun ona ihanet ettiğini syledilerse de ġibi buna inanmadÝ. Birinci Doğu Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn sonuncu kağanÝ olan Heli (Hsieh-li) (619630) Dnemi‟nde ynetim SoğdlularÝ daha ok himaye ediyordu. Ancak Kağan‟Ýn nemli makamlara atamalarda kendi yurttaĢlarÝna değil, onlara itibar etmesine karĢÝ Gktrkler arasÝnda hoĢnutsuzluk artÝyordu. Devlet brokrasisinin glenmesi eski kabile dayanÝĢmasÝnÝn zayÝflamasÝna ve buna bağlÝ olarak Kağan‟la Gktrk zadeganlarÝ arasÝnda karĢÝlÝklÝ gvensizliğe neden olmuĢtur. Ancak Soğdlular da pek gvenilir değildirler. 630 yÝlÝnÝn baĢlarÝnda Gktrklerin Tang ordusu tarafÝndan yenilgiye uğratÝlmasÝndan ve tm Oğuz kabilelerinin ayrÝlmasÝndan sonra baĢlarÝnda SemarkandlÝ kabile reisi Sumit‟in olduğu (Kang Sumi) Soğdlular da Kağan‟a ihanet ettiler. Onun Hint dilindeki ismi (Sumitta, Sumitra) Buddist olduğunu, yani Buddizm‟in az yaygÝn olduğu Soğd‟u uzun zaman nce terk etmiĢ bir aileden geldiğini gsteriyor (Pulleyblank 1952: 324). Heli‟nin diğer yardÝmcÝsÝ BuharalÝ An Tukan (Tarkan?) da Kang Sumi ile birlikte teslim oldu. Kendisiyle beraber 5000 Soğdlu getirmiĢtir. An Tukan‟Ýn atalarÝnÝn Kağan‟Ýn yanÝna doğrudan Buhara‟dan değil, Doğu Gktrkistan‟daki Kua‟dan geldikleri bilinmektedir. Onun atasÝ da Gktrklere hizmet etmiĢ ve yksek “Ġlteber” unvanÝnÝ taĢÝmÝĢtÝr. Teslim olan SoğdlularÝn sayÝsÝ o kadar oktu ki, inliler onlarÝ, Heli Dnemi‟nde Moğolistan‟da belli topraklarÝn verildiği kağanlÝk kabilelerinden biri zannetmiĢlerdi. in ynetimi SoğdlularÝ sÝnÝr blgelere yerleĢtirdi. OnlarÝn her iki nderi de idari makamlara getirildi. VII. yzyÝlÝn sonlarÝnda Doğu KağanlÝğÝ‟nÝn yeni ykseliĢi dneminde Kapagan Kağan in‟den Gktrklerle birlikte teslim olmuĢ SoğdlularÝn da geri verilmesini talep etti (Malyavkin 1989: 258; KlyaĢtornÝy 1964: 78-98). Ancak Soğdlular artÝk yerleĢtikleri topraklarÝ terketmek istemediler. Onlar in tarfÝnda savaĢtÝlar ve 702 yÝlÝnda Gktrkler tarafÝndan ciddi bir yenilgiye uğratÝldÝlar. Byk oğunluğu kle olarak bozkÝra gtrldler. yle grlyor ki, Birinci BatÝ Gktrk KağanlÝğÝ‟nda da Soğdlular belli idari makamlarda bulunuyorlardÝ. Bunu, Sasani madeni paralarÝ zerine darbedilen yazÝlarda Soğd dilinini kullanÝlmasÝ
304
da kanÝtlÝyor (LivĢits, Lukonin 1964: 173-176; Smirnova 1967: 39-40; Gbl 1967, II: 142, 152; Taf. 12; Zeymal 1995). Bu darbedilen yazÝlar Soğd‟da ve Toharistan‟da (eski Baktirya) Gktrklerin ynetimde olduğu dnemde yapÝlmÝĢtÝr. nceki Eftalit Dnemi‟nde Toharistan‟da resmi yazÝtlar sadece Baktirya yazÝsÝyla yazÝlÝyordu. Gktrkler Dnemi‟nde ise lkenin baĢÝnda Gktrk yabgularÝn bulunduğu VII. yzyÝlda Soğdca “Tohari” (yani Toharistana ait) kelimesi yazÝlmÝĢtÝr (Zeymal 1995; Weihrauch und Seide 1996: 358, 360, 436). Genelde Ġran gmĢ Orta Asya‟ya Sasanilerin Eftalitler tarafÝndan V-VI. yzyÝllarda yenilgiye uğratÝlmasÝndan sonra byk miktarlarda gelmeye baĢlamÝĢtÝr. Farslar Eftalitlere esir dĢen Ġran ġahÝ Firuz iin byk miktarda para demiĢlerdir. 484 yÝlÝnda Eftalitlerele yapÝlan diğer bir savaĢta Firuz‟un ldrlmesinden sonra da uzun bir sre onlara devamlÝ hara demiĢlerdir. Gktrkler lkeyi iĢgal ettikten sonra, bu madeni paralarÝn zerine dolaĢÝmÝna izin veren veya onlarÝn daha yksek kura sahip olduğunu belirten kendi damgalarÝnÝ bastÝlar. Peruz‟un madeni paralarÝ zerinde “tegin” (Gktrk prensi) ve “DeĢi Vagi” (“DeĢi Ağa”) Ģeklinde Soğd damgalarÝna rastlanÝlmaktadÝr. Bazen bir para zerinde her iki damga da rastlanÝlmaktadÝr. DeĢi, muhtemelen, Gktrklere hizmet eden Soğd memurlarÝna verilen isimdir. 631 yÝlÝnda Doğu KağanlÝğÝ‟nÝn inliler tarafÝndan yenilgiye uğratÝlmasÝndan sonra BatÝ KağanlÝğÝ‟nda baĢgsteren beyliklerarasÝ savaĢ ortamÝnda Soğdlular Gktrklerin denetiminden ÝkÝyorlar. Semerkand hkmdarÝ ise Tang Ġmparatorluğu tebaalÝğÝna kabul edilmesi iin in imparatorundan ricada bulunuyor. Ancak BatÝ Gktrkleri hala yeterince glydler. Bu yzden Ġmparator Tay-tszun onun bu isteğini reddediyor. 640-650‟li yÝllarda Gktrkler Soğd zerine bir ka saldÝrÝ dzenliyorlar. Nihayet, 658 yÝlÝnda BatÝ Gktrkleri zerinde zaferden sonra inliler Soğd‟u ve komĢu topraklarÝ tebaalÝklarÝna kabul ettiler. Yerli hkmdarlar in‟in valisi unvanÝnÝ aldÝlar ve sahip olduklarÝ topraklarÝnÝ koruyabildiler. Bu olay Semerkand‟daki soylu Soğd hkmdarÝnÝn evindeki tren salonun duvarÝnda tasvir edilmiĢtir (Afrasiyab harabeleri) (Albaum 1975; MarĢak 1994). Bu tasvir zerindeki yazÝlarda o dnemde Soğd‟u ynetmiĢ Varhuman‟Ýn adÝ gemektedir. Ana duvarÝn merkezinde hediyeleri taĢÝyan inliler tasvir edilmiĢler. Sol tarafÝnda Orta Asya devletlerinin elileri tasvir edilmiĢtir. AynÝ duvar zerinde ok sayÝda yere oturmuĢ ve ayakta duran kÝlÝla silahlanmÝĢ uzun salÝ Gktrkler tasvir edilmiĢtir. OnlarÝn eli olmadÝklarÝ aÝk Ģekilde anlaĢÝlmaktadÝr. Onlardan birinin eli zerinde kendisinin hizmeti durumunda olduğu anlamÝnÝ veren kÝsa bir Soğd yazÝsÝ bulunmaktadÝr (V. A. LivĢis‟in szl bilgisi). Muhtemelen bu Gktrke ait mÝzraklar iki zel direklerin yanÝnda duruyor. Bu Gktrklerin rolleri konusunda iki ihtimal vardÝr: Bu Soğd arÝ Varhuman‟Ýn Gktrk muhafÝz birliği veya in elilerine eĢlik eden Gktrk askerleridir. Soğd hkmdar Gktrk muhafÝz birliklerine iliĢkin elimizde her hangi bir bilgi bulunmamaktadÝr. Fakat aĢağÝda da belirtileceği gibi, Gktrkler onlara ayrÝ ayrÝ hizmet etmiĢlerdir. Doğu Gktrkleri 630‟dan 680‟e kadar kendi kağanlarÝnÝn olmadÝğÝ 50 yÝllÝk dnemde “zahmetlerini ve glerini (in iin) tketmiĢlerdir. GneĢin doğduğu (lkede) onlar ileriye savaĢlarla Bkli Kağan‟a kadar (yani Kuzey Kore), geriye ise savaĢlarla Demir KapÝlara kadar yryorlardÝ. Onlar devletlerini ve kendi zerlerindeki egemenliklerini Tabga halkÝnÝn KağanÝna (in Ġmparatoruna) vermiĢler” (KTb 8; KlyaĢtornÝy, 1964; 23). ġyle bir baĢka ifade daha bulunmaktadÝr:
305
Sen (Gktrk halkÝ) bazen ileri gidiyor, bazen geri geliyorsun. Gittiğin lkelerde senin iin iyi olanlar neydi? Senin kanÝn su gibi aktÝ, senin kemiklerin dağ gibi yÝğÝldÝ; senin metin nesillerin kle oldular (KTb 23, 24; KlyaĢtornÝy 1964; 23, 24). Seferlerin u noktalarÝ Sogd‟un gney-batÝ sÝnÝrÝndaki Demir KapÝlar ve Kogury (Kuzey Kore) idi. Belirtmek gerekiyor ki, tasvirler arasÝnda kendi giysileri ile Kuzey Kore askerleri de bulunmaktadÝr. Bular muhtemelen in‟e de hizmet etmek zorunda kalan savaĢ esirleridir. Belirtmek gerekiyor ki, in 630-680 yÝllarÝ arasÝndaki 50 yÝllÝk dnemde sadece 658 yÝlÝnda kendi egemenliğini Demir KapÝya kadar yaymak iin giriĢimlere baĢladÝ. Bu yzden in‟e bağÝmlÝ durumdaki Gktrkler yalnÝz bu zaman Soğd‟a girebildiler. VI-VII. yzyÝllarda Soğd hkmdarlarÝnÝn politikasÝ sreklilik arz eden bir politkaydÝ. Onlar ticaret yollarÝnÝn gvenliğini sağlayabilecek bir devlete bağÝmlÝ olmaya meyilliydiler. Fakat kendi zerkliklerini korumuĢlar, 660 yÝlÝndan itibaren ise tamamen bağÝmsÝz olmuĢlardÝr. 670 ve 680 yÝllarÝnda kimi Gktrkler AraplarÝn Soğd zerine seferleri zamanÝ Buhara ve Semerkant‟a yardÝm etmiĢler (BolĢakov 1998; 160-162; Goibov 1989). HÝzla gelmelerinden onlarÝn neredeyse yakÝn bir yerde yaĢadÝklarÝ anlaĢÝlmaktadÝr. Bu Gktrkler BatÝ KağanlÝğÝ‟nÝn topraklarÝnda henz bir Gktrk devletinin mevcut olmamasÝna rağmen, liderlerini Kağan olarak adlandÝrÝyorlardÝ. Soğd‟da yaĢayan Gktrklere gelince bu konuda yok denecek kadar az kaynak bulunmaktadÝr. Sadece Semerkand‟Ýn yakÝn civarÝndaki bir tepe zerinde Birinci KağanlÝk Dnemi‟ne ait bir Gktrk‟n mezarÝ bulunmuĢtur. Eski geleneğe gre lenlerinse atÝyla birlikte gtrlyordu (SpriĢevskiy 1951: 38-40; Raspopova 1980: 97-98). 605/6 yÝlÝnda Gktrkler tarafÝndan fethedilmiĢ a‟ta (TaĢkent vahasÝ) bir Gktrk hanedanÝ ortaya ÝktÝ (BeyĢi/Pei shi, Blm 98, ġi Devleti‟ne iliĢkin kÝsÝm; Biurin II: 273). BazÝ durumlarda Gktrklerle Gktrk adlarÝ taĢÝyan SoğdlularÝ birbirinden ayÝrmak zordur. Zira bu dnemde Gktrk adlarÝ Soğdlular arasÝnda ok yaygÝndÝ. VII. yzyÝlÝn baĢlarÝnda ve muhtemelen 658 yÝlÝnda Maymurk Prensliği‟nin hkmdarlarÝ Biud veya Biut adlarÝnÝ taĢÝmÝĢlardÝr. Bu da VII. yzyÝlÝn sonlarÝnda Pencikent‟te hkmdarlÝk eden Gktrk soylu ekin ur Bilge‟nin babasÝnÝn adÝyla aynÝdÝr (Ma Xiache 1987; Yoshida 1993: 254). Bununla birlikte Suy-Ģu‟da, Maymurg‟un bu iki hkmdardan birincisinin Semerkant hanedanÝndan geldiği belirtiliyor (Suy-Ģu/Sui shu, Blm 83; Mi Devleti; Biurin II: 286). VII. asrÝn son 30 yÝlÝnda Buhara‟da Hatun adlÝ bir kadÝn, hkmdarlÝk yapmÝĢtÝr. KaynaklarÝn oğunda bu Gktrk unvanÝ onun adÝ yerine gemektedir (Goibov 1989: 40). VIII. yzyÝlÝn baĢlarÝnda Semerkant‟Ýn batÝsÝndaki Pay blgesine sahip olan Soğdlular Gktrk Kağan olarak adlandÝrÝlmÝĢtÝr (Teberi II: 1423, 1426). VII. yzyÝlÝn II. yarÝsÝ ve VIII. yzyÝlÝn baĢlarÝnda sadece Gktrk adlarÝ değil, Gktrk kltrnn diğer unsurlarÝ da Soğd‟da yaygÝnlaĢmÝĢtÝ. zellikle askeri alanda kullanÝlan eĢyalar byk benzerlik gsteriyordu. Zira Gktrk svarileri rnek teĢkil ediyordu. Kemer, zÝrhlÝ donanÝmlar, silahlar ve ziyafetlerde kullanÝlan gmĢ ve seramik kaplardan en yaygÝnÝ olan halka Ģekilli ve kulplu fincanlar Gktrklerde ve Soğdlularda ok benzer, hatta aynÝ idi (MarĢak 1961; Raspopova 1980: 65-109).
306
Kesin tanÝmlanmamÝĢ bir devletin ve Pencikent‟in hkmdarÝ olan (en erken 693-en ge 707/8) ekin ur Bilge‟nin Gktrk olduğu kuĢkusuzdur. Muhtemelen onun “devleti” Pencikent‟ten kuzey ve kuzeybatÝya doğru Gktrkistan sÝra dağlarÝnÝn dağ eteği blgelerinde yerleĢmiĢtir. Ondan nce buralarda yarÝ gebe Gktrk kabileleri yaĢamÝĢlardÝr. Onun varisi (sadece Pencikent‟te) Soğdlu DevaĢti olmuĢtur. Ġlgintir ki, belgelerde aÝk Ģekilde belirtildiğinin aksine, DevaĢti‟in daha sonraki halefleri ur‟un onun babasÝ ve kendilerinin ecdadÝ olduğunu dĢnmĢlerdir. OnlarÝn belli lde haklÝ olduklarÝ gz ardÝ edilemez. ur, DevaĢti‟in babasÝ değil de, kayÝnpederi olarak onlarÝn ecdadÝ olabilir (LivĢits 1962: 45-53; 1979: 65-68). Mug dağÝndan bulunmuĢ nikah szleĢmesi Gktrk-Soğd nikahlarÝnÝn hukuki aÝdan nasÝl yapÝldÝğÝnÝ gstermektedir (LifĢits 1962: 17-45). Belgede 708 (?) yÝlÝnda Ot-tegin (Ut-tegin) soyundan bir Gktrk prensin Semerkant‟da Soğd hukukuna uygun olarak, muhtemelen Yedisu‟da bulunan Soğd kenti Nevaket‟in hkmdarÝ er‟in himayesinde bulunan Soğdlu bir kÝzla evlenmesi belirtilmiĢtir. Daha sonra Ot-tegin DevaĢti‟in evresine girmiĢ, onun hazinesinden bir tehizat eĢyasÝ, muhtemelen deri sadak almÝĢtÝr. Burada nikah szleĢmesinin kadÝna ait nshasÝ bulunmuĢtur. Ot-tegin Soğd hkmdarÝ yanÝnda askeri hizmette bulunan ve herhangi bir sÝnÝf mensubiyeti olmayan Gktrk zadeganlarÝna verilen addÝr. DevaĢti‟in evresinde Gktrk kkenli aynÝ Ot adÝnÝ taĢÝyan ve nemli bir grev yerine getiren memur-framandar da bulunuyordu (LivĢits 1962: 71, 132-137; Bogolyubov, Smirnova 1963: 32, 33, 37-40, 62, 67-70, 73-82). Ryttpyr, yani Ġlteber, Ġltber [Sims-Williams 2000: 228]
unvanÝ taĢÝyan ve
Gktrklerin saygÝ gsterdiği birisi belgelerde bir asalak olarak gsterilmektedir. Nitekim DevaĢti ona iyi Ģarap verilmemesini emretmiĢti (B 13 belgesi, 5.,7. satÝrlar; B 15-5. satÝr). Bu ĢahÝs muhtemelen vadettiği askeri yardÝm karĢÝlÝğÝnda DevaĢti‟ten Pencikent‟in doğusundaki dağlÝk blgede toprak almayÝ amalayan daha aĢağÝ rtbeli bir Gktrk (TrgeĢ) ordu komutanÝnÝn temsilcisi olmuĢtur (LifĢits 1962: 95, A-9 Belgesi, 5-8. satÝrlar). Gryoruz ki, VIII. yzyÝlÝn birinci eyreğinde bir zamanlarÝn itibarlÝ Gktrk unvanlarÝ Soğd-Gktrk ortamÝnda nemli lde değer kaybetmiĢtir. DevaĢti‟in evresinde Gktrk kkenli Yrk‟y adÝnÝ taĢÝyan bir ĢahÝs da bulunmuĢtur. Onun babasÝ muhtemelen Gktrk klelere verilen ve Soğdcada “Hatuna ait (mahsus)” anlamÝna gelen Wt‟y-nc adÝnÝ taĢÝmÝĢtÝr.4 Belgede Yrk‟y bir kle olarak değil, DevaĢti tarafÝndan Mahyan adlÝ birisine değirmenlerin kiraya verilmesine iliĢkin szleĢmenin tam yetkili tanÝğÝ gibi gsterilmektedir (LivĢits 1962: 53-62). Ġki ĢahÝs TarduĢ ve Gktrkmen (Trwkkm‟n) olarak adlandÝrÝlmaktadÝr. Onlar Ot-tegin‟le birlikte sadak (?) almÝĢlardÝ ve muhtemelen DevaĢti‟in muhafÝz alayÝnda bulunuyorlardÝ (B 1 belgesi, 5., 7. satÝrlar).5 Bunlar muhtemelen Soğd‟da etnik aidiyetlerinin adÝyla adlandÝrÝlan TarduĢlar ve Trkmenler iinden ÝkmÝĢ insanlardÝ. Bu soylara mensup olanlardan, Soğd prenslerinden birinin babasÝ olan Merzuban b. TurkaĢ (TrgeĢ) adlÝ birisi 800 yÝlÝnda kendi adÝyla adlandÝrÝlmÝĢtÝr (Ibn al-Athir, VI., 366). Gktrk-Soğd iliĢkilerinin yeni dnemi VII. yzyÝlÝn sonunda Doğu Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn yeniden kurulmasÝ ve BatÝ Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn yerinde TrgeĢ KağanlÝğÝ‟nÝn ortaya ÝkmasÝndan
307
sonra baĢlamÝĢtÝr. Bu dnem her iki KağanlÝğÝn yÝkÝldÝğÝ VIII. yzyÝl ortalarÝna kadar devam etmiĢtir. Burada nemli noktaya değinmek gerekmektedir. Bunlardan birincisi, Soğd‟da ve sÝnÝr topraklarda Arap-Gktrk rekabeti, ikincisi, Yedisukida Soğd kolonilerinin kaderi, ncs ise Soğd kkenli ayanlarÝn Doğu Gktrk KağanlÝğÝ‟ndaki faaliyetidir. Araplara itaat etmenin tedricen, fakat geri dnlmez bir Ģekilde Ġslam dnyasÝnda asimile olunmaya gtrdğ bir dnemde, eski statlerini ve yaĢam tarzlarÝnÝ korumada Soğdlulara sadece Gktrkler yardÝm edebilirlerdi. Fakat Doğu Gktrkleri ok uzak olduklarÝ iin sadece Demir KapÝlara kadar kÝsa ve verimsiz bir seferle yetindiler.6 TrgeĢler ise 720‟li ve 730‟lu yÝllarda byk baĢarÝlar kazanmalarÝna rağmen AraplarÝ Amuderya tesine atabilecek gte değildirler. VIII. yzyÝlÝn birinci yarÝsÝndaki olaylar Arap kaynaklarÝna dayanan O. G. BolĢakov tarafÝndan daha mantÝklÝ Ģekilde yorumlanmÝĢtÝr (BolĢokov 1973: 143-155). 706-710 yÝllarÝnda Soğd‟da Araplara karĢÝ sadece Soğdlular değil, TrgeĢ KağanlÝğÝ‟ndan, a ve Fergana devletlerinden oluĢan bir koalisyon da mcadele ediyordu. Fakat, 710 yÝlÝnda Semerkant Soğdu‟nun hkmdarÝ, Tarkun TrgeĢlerin onun topraklarÝnÝ iĢgal edeceği endiĢesiyle onlarla iliĢkileri keserek AraplarÝ egemenliğini kabul etti. Ancak Soğd soylularÝ Tarkun‟un iktidarÝna son verdiler. O, ya ldrld, ya da intihar etti. Sonraki mcadelede SoğdlularÝn tm isyanlarÝ Gktrklerin yardÝmÝyla gerekleĢtirilmiĢtir. 711 yÝlÝnda Araplar Semerkant‟Ý aldÝlar ve oraya askeri birik yerleĢtirdiler. 719-720 yÝlÝnda TrgeĢler AraplarÝ Soğd‟daki birliklerinden birini geri ekmeye mecbur ettiler; fakat 722 yÝlÝnda koalisyon dağÝldÝ ve TrgeĢler Yedisu‟ya ekilmek zorunda kaldÝlar. Daha sonra 724 yÝlÝnda kağanÝn bizzat kendisi TrgeĢlerin, a‟Ýn, Fergana‟nÝn ve Soğd‟un bir kÝsmÝnÝn askeri glerini yeniden birleĢtirerek Araplara zerine sefer dzenledi. 726 yÝlÝnda, Toharistan‟a ulaĢtÝ ve 728 yÝlÝnda ise SoğdlularÝn isyanÝna yardÝm etti. Buna rağmen AraparÝn esas birlikleri karĢÝ koymayÝ srdryorlardÝ. 728 yÝlÝnda TrgeĢler ve Soğdlular Arap Emirini geri ekilmeye mecbur ettiler. 730 yÝlÝnda ise Semerkant‟Ýn alÝnmasÝ iin kanlÝ bir savaĢ baĢladÝ ve Araplar kÝsa bir sre iinde buradan ÝkarÝldÝlar. 739 yÝlÝnda TrgeĢlerin yenilgisinden sonra bu kenti tekrar geri almak ihtiyacÝ doğdu. 740 yÝlÝna dek savaĢta taraflardan hi birisi stnlk sağlayamadÝ. 20 yÝl sren savaĢ dneminde ok sayÝda Soğdlunun lmesi veya Yedisu‟ya g etmesi sonucunda Soğd tamamen boĢalmÝĢtÝ. zellikle Pencikent harabeye dnĢmĢt. Soğdlu gmenler TrgeĢ ordusuyla birlikte Araplara karĢÝ savaĢÝyorlardÝ. Fakat TrgeĢlerle SoğdlularÝn hedefleri farklÝydÝ. 740/41 yÝlÝnda Araplar SoğdlularÝn vergi borlarÝnÝ ve Ġslam‟dan dnmelerini af ederek, onlarla anlaĢmaya vardÝlar. Soğdlular, zellikle de Pencikentliler geri dndler ve yÝkÝlmÝĢ evlerini tekrara inĢa etmeye baĢladÝlar. TrgeĢlerle olan birlik dağÝldÝ ve bir ka yÝl sonra TrgeĢ KağanlÝğÝ da yÝkÝldÝ. KağanlÝğÝn zayÝf noktasÝ trgeĢ kağanlarÝnÝn kendi lkelerindeki Gktrk kabileleriyle Soğd kentlerini bir btn halinde birleĢtirememesiydi. Birinci BatÝ KağanlÝğÝ Dnemi‟nde VII. yzyÝlÝn ilk otuz yÝlÝnda Yedisu kentlerinin hepsinin kendi hkmdarÝ olduğu halde, TrgeĢlerin en gl olduğu 730‟lu yÝllarÝn ortalarÝnda Buhara‟dan ve Semergan Soğdu‟ndan olan gmenler, Soğdlu mltecilerin akÝnÝ
308
sonucu sayÝsÝ artan kentleri kÝsmen birleĢtirdiler ve 735 yÝlÝnda Doğu Gktrk KağanÝnÝn defin trenine TrgeĢlerle eĢit dzeyde iki temsilci gnderdiler (KlyaĢtornÝy 1964: 126-135). Bununla birlikte kÝsa bir sre mevcut olmuĢ TrgeĢ KağanlÝğÝ byk tarihi neme sahiptir. Gktrk (TrgeĢ) ve Ġran (Soğd) unsurlarÝnÝn bir araya gelmesi sayesinde baĢkenti (Suyap) olan ve zerinde Soğdak yazÝlÝ sikkeler bulunan bir devlet ortaya ÝkmÝĢtÝr. Bu birleĢme daha az geliĢmiĢ Ģekilde henz Birinci Gktrk KağanlÝğÝ Dnemi‟nde ortaya ÝkmÝĢtÝ. Bunun en geliĢmiĢ rneğine ise XI-XII. yzyÝllarda KarahanlÝ ve Seluklu devletlerinde rastlanmaktadÝr. VIII. yzyÝlÝn ortalarÝnda Karluklar tarafÝndan iĢgal edilen eski TrgeĢ topraklarÝnda nfusu XI. YzyÝla kadar Soğdca konuĢan ve yazan kentler kalmaktaydÝ. Bu kentlerin nfusu Gktrke‟yi de biliyorlardÝ ve gelenekleri Gktrklerinkine ok yakÝndÝ (LivĢits 1981: 163, 164; Bartold 1964: 464, 467). Bu dnemde Soğd‟un kendisinde Soğdca‟nÝn yerini Farsa (Tacike) aldÝ. Ġkinci Doğu Gktrk KağanlÝğÝ Dnemi‟nde de Soğdlu ayanlar mevcuttu. Ancak onlar Soğd kkenli değil, Gktrklerin iinde ve in‟in sÝnÝr blgelerinde yaĢayan kuĢaklarÝn halefleri idiler. Bunlar, daha sonralar in Tang hanedanÝnÝ az daha mahveden nl isyancÝ An LuĢan ailesi ve KağanlÝğÝn nemli kiĢilerinden olan Kan A-i Kl Tarkan‟dÝr (Pulleyblank 1952; 1955; Forte 1995; Rong Xinjiang 2000: 12). Eğer birincinin Soğdlu değil de, Fars kkenli olabileceği ynnde fikir ayrÝlÝklarÝ varsa da (An LuĢan‟Ýn annesi ise soylu Gktrk AĢide boyundandÝ), Kan A-i‟nin en uzak ecdadÝ kuĢkusuz Semerkand‟dan gelmiĢtir. Ailenin daha sonraki yelerinden birisi henz 620 yÝlÝnda Gktrklere hizmet etmiĢ, dedesi Kağan‟Ýn gveyi olmuĢ, babasÝ ise Kağan‟dan Ġlteber unvanÝ almÝĢtÝr. Bu tr Soğdlular artÝk nemli lde asimile olmuĢlardÝ. 742 yÝlÝnda Kan A-i inlilere teslim oldu. Bununla birlikte, ok sayÝda Soğdlu, VIII yzyÝlÝn ortalarÝndan itibaren UygurlarÝn egemen olduklarÝ Moğolistan topraklarÝnda kaldÝlar. 760‟lÝ yÝllarda Uygurlar Soğdlulardan Maniliği almÝĢlar ve Soğdca Uygur KağanlÝğÝ‟nda (VIII-IX. yy.) resmi dillerden biri olmuĢtur. Uygur KağanÝ Moğolistan‟da baĢkentini yaptÝrÝrken ya kentin inĢasÝnda Soğdlularla inlileri grevlendirmiĢ, ya da bunlarÝn her ikisini kentte yerleĢtirmiĢtir (Moriyasu, Yoshida, Katayama 1999: 209-224). Belirtmek gerekir ki, BatÝ Gktrk KağanlÝğÝ‟nÝn yÝkÝlmasÝndan sonra VII. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝnda daha sonralar TrgeĢ Devleti‟nin baĢkenti olan Suyab‟da in askeri birliği vardÝ. Bu dnemde yerli Soğdlular arasÝnda (Doğu Gktrkistan SoğdlularÝ arasÝnda olduğu gibi) Buddizm‟in in versiyonu yaygÝnlaĢmÝĢ ve TrgeĢler Dnemi‟nde de nemini korumuĢtur. Daha sonralar hem KarluklarÝn kendileri, hem de Yedisu kentlerinde yaĢayan Soğdlular Nesturi HÝristiyanlÝğÝnÝ veya Maniliği kabul etmiĢler. Sonu olarak Soğlular ve Gktrkler arasÝnda faal ve uzun sren bir karĢÝlÝklÝ etkileĢimin olduğunu syleyebiliriz. Bazen onlarÝn ÝkarlarÝnÝn atÝĢmasÝna rağmen bu etkileĢim gerek SoğdlularÝn kervan ticaretine ve kolonileĢmesine, gerekse de Gktrk halklarÝnÝn devletin geliĢimine yardÝmcÝ olmuĢtur.
309
1
Bu sandukanÝn ve daha sonra bahsedeceğimiz An Jia‟nÝn Siani‟deki mezarÝndan
bulunmuĢ sandukanÝn kabartmalarÝna iliĢkin aÝklamalarÝmÝn dayanaklarÝ MarĢak 2001 makalesinde verilmiĢtir. 2
NiĢaburi‟nin muhtemelen X. asÝrda Arapa yazÝlmÝĢ metninin XII. asra ait Farsa
versiyonunda Abruy‟la ilgili bilgi kurumuĢ denizin yerinde Buhara vahasÝnÝn ortaya ÝkmasÝ ve Gktrkistan‟dan, yani vahayÝ evreleyen bozkÝrlardan gelenlerin buraya yerleĢmesine iliĢkin hikayenin arkasÝndan gelmektedir. Bu yzden de bazen onun Eftalit (Frye 1997: 11, 12) veya Gktrk (Tolstov 1938; 1948: 251 vd.) olduğu dĢnlmektedir. Fakat vahanÝn en eski dnemlerde ilk defa meskunlaĢmasÝ ve Abruy‟un hakimiyetiyle bağlÝ VI. yzyÝldaki olaylar bir birini izleyemez. Bunlar iki farklÝ kesitlerdir. OnlarÝ birleĢtiren tek ifade Abruy‟un vahaya yerleĢen gmenlerin lideri adlandÝrÝlmasÝdÝr. Bu muhtemelen iki olayÝ birbiriyle bağlamaya alÝĢan hikayenin yazanÝn bir abasÝdÝr. 3
Kağanattaki Soğdlulara iliĢkin bilgiler Pulleyblank (Pulleyblank 1952) tarafÝndan toplanmÝĢ
ve S. G. KlyaĢtornÝy (1964: 114 122) tarafÝndan tamamlanmÝĢtÝr. OnlarÝn kaynaklarÝ ve yorumlarÝ makalenin bu blmnn ana hatlarÝnÝ oluĢturuyor. 4
Bir Soğdlunun 639 yÝlÝnda Turfan‟da sattÝğÝ Gktrk kle kadÝnla ilgili olarak bkz.: Yoshida,
Moriyasu 1988. 5
TarduĢ ayrÝca sepilenmiĢ deriler de almÝĢtÝ-(Nova 1, recto 32, Bogolyubov, Smirnova
1963: 26). 6
S. G. KlyaĢtornÝy bu seferi kapsamlÝ bir Ģekilde anlatmÝĢtÝr (1964: 136-154), fakat seferin
kesin tarihi, olaylarÝn geliĢimi ve mevcut Ģartlar aÝklÝğa kavuĢturulmamÝĢtÝr. S. G. KlaĢtornÝy, her halkarda, Gktrklerin Araplarla ve onlarÝn Toharistan vassalÝ ile karĢÝ karĢÝya geldikleri konusunda haklÝdÝr.
Albaum L. I. Jivopis Afrasiaba. TaĢkent, 1975. Bartold V. V. K voprosu o yazÝkah sogdiyskom i toharskom. /So., t. II, ast 2, M., 1964, s. 461470. Belenitskiy A. M., MarĢak B. I., Raspopova V. I. Sotsialnaya struktura naseleniya drevnego Pendjikenta/Tovarno-denejnÝe otnoĢeniya na Blijnem i Srednem Vostoke v epohu srednevekovya. M., 1979. Biurin N. YA. Sobranie svedeniy o narodah, obitavĢih v Sredney Azii v drevnie vremena. Moskva, 1950, t. II.
310
Bogolyubov M. N., Smirnova O. I. HozyaystvennÝe dokumentÝ/Sogdiyskie dokumentÝ s gorÝ Mug/tenie, per. i komment. M. N. Bogolyubova i O. I. Smirnovoy. M., 1963. VÝp. 3. BolĢakov O. G. Gorod v kontse VIII-naale XIII v. /Belenitskiy A. M., Bentovi I. B., BolĢakov I. G. SrednevekovÝy gorod Sredney Azii. L., 1973. BolĢakov O. G. Istoriya Halifata. 3. Mejdu dvuh grajdanskih voyn (656-696). M., 1998. Zeymal E. V. SerebryanÝe drahmÝ sasanidskogo obraztsa v Severnom Toharistane (V-VIII vv. )/ErmitajnÝe teniya 1986-1994 godov pamyati V. G. Lukonina. SPb, 1995: 122-127. Goibov G. Rannie pohodÝ arabov v Srednyuyu Aziyu. DuĢanbe, 1989. KlyaĢtornÝy S. G. Drevnetyurkskie runieskie pamyatniki kak istonik po istorii Sredney Azii. M., 1964. Kojemyako P. N. RannesrednevekovÝe goroda i poseleniya uyskoy dolinÝ. Frunze, 1959. KTb-pamyatnik Kyul-teginu (bolĢaya nadpis). LivĢits V. A Yuridieskie dokumentÝ i pisma. /Sogdiyskie dokumentÝ s gorÝ Mug/tenie, per. i komment. V. A. LivĢitsa. M., 1963. VÝp. 2. LivĢits V. A. Praviteli Pana. (SogdiytsÝ i tyurki). /NarodÝ Azii i Afriki, 1979, No: 4. LivĢits V. A. Sogdiyskiy yazÝk. Vvedenie. /OsnovÝ iranskogo yazÝkoznaniya. Sredneiranskie yazÝki. M., 1981: 347-368. LivĢits V. A., Lukonin V. G. Srednepersidskie i sogdiyskie nadpisi na serebryanÝh sosudah. /Vestnik Drevney Istorii, 1964, No 3, s. 155-176. Malyavkin A. G. Tanskie hroniki o gosudarstvah Tsentralnoy Azii. TekstÝ i issledovaniya. Novosibirsk, 1989. MarĢak B. I. Vliyanie torevtiki na sogdiyskuyu keramiku VII-VIII vekov. /TrudÝ Gosudarstvennogo Ermitaja Leningrad, V, 1961: 177-201. MokrÝnin V. P. RannefeodalnÝe gosudarstva VI-X vv. /Istoriya Kirgizskoy SSR, tom pervÝy, Frunze, 1984: 219-289. PtitsÝn G. V. K voprosu o geografii ġah-Name/TrudÝ Otdela Vostoka Gos. Ermitaja, t. IV, Leningrad, 1947. Raspopova V. I. Metallieskie izdeliya rannesrednevekovogo Sogda. L., 1980.
311
Raspopova V. I. Jili]
a Pendjikenta (opÝt istoriko-sotsialnoy interpretatsii). L., 1990.
Smirnova O. I. Numizmatieskie zametki/Epigrafika Vostoka, XVIII, L., 1967. SpriĢevskiy V. I. Pogrebenie s konem seredinÝ 1 tÝsyaeletiya n. e., obnarujennoe okolo observatorii Ulugbeka/TrudÝ Muzeya istorii narodov Uzbekistana. TaĢkent, 1951, vÝp. 1, s. 38-40. Tolstov S. P. Tiraniya Abruya/Ġstorieskie zapiski, t. III, 1938: 3-53. Tolstov S. P. Drevniy Harezm. M., 1948. Beal S. Si-yu-ki. Buddhist Records of the Western World. Translated from the Chinese of Hiunen Tsiang (A. D. 629), c. I-II. London, 1884. Enoki K. On the Nationality of the Ephthalites”. Memoirs of the Research Department of the Toyo Bunko, 1959, No 18: 1-58. Forte A. The Hostage An Shigao and his Offspring, Kyoto, 1995. Frye R. N. The History of Bukhara Translated from a Persian Abridgement of the Arabic Original by Narshakhi. Cambridge, Mass., 1954. Frye Richard N. Bukhara. The Medieval Achievement. 1997 Costa Mesa, California. Gbl R. Dokumente zur Geschichte der iranischen Hunnen in Bactrien und Indien. Bd. I-IV, Wiesbaden, 1967. Grenet F., E. de Vaissire. “The Last Months of Panjikent”. Silk Road Art and Archaeology. Kamakura (forthcoming). Han Wei, “Views on Questions Relating to the Surrounding Screen of the Stone Bed in the Tomb of An Jia, Northern Zhou”, Wenwu, 2001, no 1: 90-101. Ibn-el-Athiri Chronicon Quod Perfectissimum Inscribitur, edited by C. J. Tornberg. I-XIV. Lugduni Batavorum, 1867-1876. Juliano A. L. “Northern Dynasties: A Perspective”. In: Chinese Archaic Bronzes, Sculptures and Works of Art, June 26 to June 27, 1992, J. J. Lally and Co. New York, (no pagination). Juliano A. L. and Lerner J. A. “Cultural Crossroads: Central Asian and Chinese Entertainers on the Miho Funerary Couch”, Orientations, Oct. 1997, ss. 72-78. Juliano A. L. and Lerner J. A. “Eleven Panels and Two Gate Towers with Relief Carving from a Funerary Couch”. In: Miho Museum. South Wing, 1997, ss. 247-257.
312
Juliano A. L. and Lerner J. A. “The Miho Couch Revisited in Light of Recent Discoveries”. Orientations, c. 32, No. 8, October 2001: 56-61. Kaogu yu Wenwu, 2000, no 6: 18-35. Kljashtornyj S. G., Livshits V. A. “The Sogdian Inscription of Bugut Revised”. Acta Orientalia Hungaricae, c. 26-1: 69-102. Lerner Judith. “Central Asians in Six-century China. A Zoroastrian Funerary Rite”, Iranica Antiqua, c. XXX, 1995, ss. 179-187;. Liu Mau-tsai. Die chinesischen Nachrichten zur Geschichte der Ost-Turken (T‟u-ke). I-II. Wiesbaden, 1958. Ma Xiaohe “On the identification of the town Boxide in the country of Mi”, Zhongya Xuckan, II, 1987: 65-75. Marshak B. “Le programme iconographique des peintures de la “Salle des Ambasssadeurs Afrasiab (Samarkand)”, Arts Asiatiques, Tome XLIX, 1994, ss. 1-20. Marshak B. La thmatique sogdienne dans l‟art de la Chine de la seconde moitie du VI-e siecle/Comptes rendus de l‟ Acadmie dee inscriptions et belles-lettres, {CRAI), juin-mars, 2001 (forthcoming). Marshak B. I., Raspopova V. I. “Les nomades et la Sogdiane”/Nomades et sdentaires en Asie Centrale. Textes reunis par H. -P. Francfort. Paris, 1990. Menander. Blockley R. C. ed. Liverpool, 1985. Moriyasu T., Yoshida Yu., Katayama A. “Qara-Balgasun Ġnscription”/ProVisional Report of Researches on Historical Sites and Inscriptions in Mongolia from 1996 to 1998. Osaka, 1999: 209224. Pelliot P. Le “Cha tcheou tou tou fou t‟ou king” et la colonie sogdienne de la rgion du Lob Nor/JA, c. VII, 1916: 111-123. Pulleyblank E. G. A Sogdian colony in inner Mongolia/Tong Pao, c. 41, 1952: 317-356. Pulleyblank E. G. The Background of the Rebellion of An Lu-shan. London, 1955. Rong Xinjian “Research on Zoroastrianism in China 1923-2000”, China Art and Archaeology Digest (CAAD), c. IV, no. 1, 2000: 7-13. Sims-Williams N. Bactrian Documents from Northern Afghanistan. I: Legal and Economic Documents. 2000. Oxford.
313
Watt James. “Three panels with relief carving”. In: The Metropolitan Museum of Art. Ancient Art from the Shumei Family Collection. NY 1996, ss. 142-145. Weihraush und Seide. Kunsthistorisches Museum Wien, 1996. Wenwu, 2001, no 1: 4-26. Yin Shenping et alii “Notes on the Excavation of the Tomb of An Qie”, China Art and Archaeology Digest (CAAD), c. IV, no. 1, 2000, pp. 15-29. Tabari: Annales quios ssripsit Abu Djafar Mohammed ibn Djarir at-Tabari cum alii. Ed. M. J. de Goeje. Lugduni Batavorum, ser. II, t. 1-3, 1881-1888. Yoshida Yu. Review: Sims-Williams N. Sogdian and other Iranian inscriptions of the Upper Indus, I. Indo-Iranian Journal, 1993, 36: 252-256. Yoshida Yu., Moriyasu T. “A Sogdian sale-contract of a female slave from the period of Gaochang kingdom under the rule of Qu clan”. Studies of the Inner Asian Languages, IV, Kobe, 1988. Yoshida Yu., Moriyasu T. “Bugut Inscription”. Provisional Report of Researches on Historical Sites and inscriptions in Mongolia from 1996 to 1998. Osaka, 1999: 122-125.
314
C. 2001 Bilge Kağan Külliyesi Kazıları Moğolistan'daki Türk Anıtları Projesi / A. AyĢegül Erdem [s.179-181] Trk ĠĢbirliği ve KalkÝnma AjansÝ (TĠKA) / Trkiye
Orhun Abideleri, “Trk” adÝnÝn getiği ilk Trke metinlerdir. Orhun Abideleri‟nde, Trk devlet adamlarÝ milletine hesap verir; btn bir milleti ilgilendiren, milletin geleceğine ÝĢÝk tutacak grĢ ve fikirler, Trk milletinin hayatÝnda huzur ve gven iin giriĢilen mcadeleler anlatÝlÝr. Sadece o zamanki Trklerin devlet, politika ve gelenekleri aÝsÝndan değil, btn Orta Asya uygarlÝklarÝnÝn geliĢim tarihi aÝsÝndan da nemli bir yer tutar. Gktrk Kitabeleri‟nde, Bilge Kagan ile kardeĢi Kl Tigin‟in (Kl-tigin) Trk milletine ve Trk beylerine verdikleri uzun mesaj yazÝlÝdÝr. Yer yer realist bir tarih dili, milli ve itimai tenkit ve gven cmleleri; yer yer de kudretli bir hitabet dili vardÝr. Bilge Kagan ve Kl Tigin, Trk tarihinin en kahraman, en bilge kiĢileri olarak tarihteki yerlerini aldÝlar. YalnÝz savaĢÝlÝkla devletin ynetilemeyeceğini, bilgeliğinde gerekli olduğunu savundular. Her iki hakan ile “bilge” devlet adamÝ Tonyukuk, icraatlarÝnÝ, gemiĢten alÝnan dersleri geleceğe aktarmak iin “beng taĢlar” diktirdiler (ztrk, 1996: 180). Gktrke Abideleri‟nin varlÝğÝndan ilk sz eden 12. yy. tarihilerinden Cveyn olmuĢtur. Cveyn‟nin kitabelerle ilgili kaydÝ o dnemlerde pek dikkat ekmemiĢtir. Ġsveli Strahlenberg, blgede yaptÝğÝ incelemeler sonucunda, 1722 yÝlÝnda “Asya‟nÝn Kuzey ve Gney Blgeleri” adlÝ gezi notlarÝnÝ yayÝnlamÝĢ, bu eserinde Trkistan‟da rastladÝğÝ Gktrk Kitabeleri‟ne de yer vermiĢtir. 1889 yÝlÝnda Rus bilim adamÝ Yadrintsev, daha sonra Bilge Kagan ve Kl Tigin Abideleri olduğu anlaĢÝlan Kitabeleri bulmuĢ ve yaptÝğÝ incelemeleri, kitabelerin kopyalarÝnÝ bilim dnyasÝna sunmuĢtur. Fin Arkeoloji Cemiyeti ve Fin-Ugor Cemiyeti‟nin oluĢturduğu bir heyet, Axel Olai Heikel baĢkanlÝğÝnda 1890‟da sz konusu kitabeler zerinde araĢtÝrmalara baĢladÝ. AraĢtÝrma sonularÝnÝn ve raporlarÝnÝn bir atlasÝnÝ yayÝnladÝ: “Inscription de L‟Orkhun recueilliespar l‟expdition Finnoise 1890 et publies par la Socit Fino-Ougrienne, Helsingfors 1892”. Rus Trkolog W. Radloff baĢkanlÝğÝndaki heyetse 1891 yÝlÝnda blgede incelemelere baĢladÝ. Ġnceleme sonularÝnÝ ve anÝtlarÝn kopyalarÝnÝ bir atlas halinde yayÝnlamÝĢtÝr: “Radloff, W., 1892, Atlas Drevnostey Mongoli, Saint Petersburg”. Kitabelerin OkunmasÝ
315
Kitabeleri okumaya ynelik alÝĢmalarda, ince yz hareket noktasÝ olarak ele alÝnmÝĢ ve ilk olarak George von der Gobelanti, Kl Tigin‟in ince yzn Almancaya tercme etmiĢtir. Radloff, 1891‟deki seyahatinden dnerken Pekin‟e uğrayarak anÝtlarÝn ince yzn tercme ettirmiĢtir. Radloff‟la eĢ zamanlÝ olarak Danimarka Kraliyet Ġlimler Akademisi yesi olan W. Thomsen‟de kitabelerin tercmesi zerine alÝĢÝyordu. Thomsen, blm baĢlarÝnda sÝka geen bir kelimeyi, tenri kelimesini, zerek iĢe baĢladÝ. Bundan sonra sÝrasÝyla Trk ve Kl Tigin kelimelerini zmeyi baĢardÝ. Gktrk alfabesini 1895 yÝlÝnÝn KasÝm ayÝnda zd ve aynÝ yÝlÝn AralÝk ayÝnda kitabelerin zmn bir bildiriyle bilim dnyasÝna sundu. Kitabeleri ilk yayÝnlayan bilim adamÝ olarak tarihe geen Radloff, 1894 ve 1895‟de fasikl halinde yayÝmladÝ. Orhun Kitabeleri hakkÝnda, bugne kadar elde edilen bilgiler, Rus, Fin ve DanimarkalÝ bilim adamlarÝnÝn yaptÝklarÝ inceleme ve kazÝlara dayanmaktadÝr. Trk bilim adamlarÝ tarafÝndan doğrudan doğruya blgede, anÝtlar zerindeki kazÝ alÝĢmalarÝ 1995 yÝlÝnda baĢlamÝĢtÝr. Moğolistan‟daki Trk AnÝtlarÝ Projesi TĠKA‟nÝn (Trk ĠĢbirliği ve KalkÝnma Ġdaresi BaĢkanlÝğÝ) zellikle kltrel iliĢkilerin geliĢtirilmesini amalayan iĢbirliği projeleri iinde en nemlilerinden birisi Orhun AnÝtlarÝ‟nÝn restorasyonunu ve korunmasÝnÝ esas alan ve 1995 yÝlÝnda varÝlan mutabakat neticesinde hayata geirilen “Moğolistan‟daki Trk AnÝtlarÝ Projesi (MOTAP)”dir. TĠKA‟nÝn hazÝrladÝğÝ “Moğolistan‟daki Trk AnÝtlarÝ Projesi”nde Moğolistan‟da, zellikle Orhun ve Nalayh evresindeki Trk anÝtlarÝnÝn restorasyonu ve korunmasÝ yer almaktadÝr. Trkiye Cumhuriyeti Devleti ile Moğolistan Halk Cumhuriyeti arasÝnda 1996 yÝlÝnÝn AralÝk ayÝnda imzalanan “Teknik ĠĢbirliği AnlaĢmasÝ” ve 1997 yÝlÝ Nisan ayÝnda TĠKA ile Moğolistan AydÝnlanma BakanlÝğÝ
arasÝnda
imzalanan
beĢ
yÝllÝk
alÝĢma
programÝnÝ
ieren
protokol
gereğince,
Moğolistan‟daki Trk anÝtlarÝnÝn onarÝmlarÝ, korunmalarÝ ve sergilenmeleri hususundaki alÝĢmalar ile yzey araĢtÝrmalarÝna baĢlanmasÝ kararlaĢtÝrÝlmÝĢtÝr. Bu erevede, 1997 yÝlÝnda blgeye giden ilk Trk bilim heyeti eĢitli incelemelerde bulunmuĢtur. Bu alÝĢmalarda anÝtlarÝn bulunduğu yrelerin ayrÝntÝlÝ topografik haritalarÝnÝn yapÝlmasÝ, konum ve planlarÝnÝn bu haritalara iĢlenmesi, anÝt klliyelerin plan, rlve, fotogrametrik belgeleme yollarÝyla Ģimdiki durumlarÝnÝn ortaya ÝkarÝlmasÝ, bozulma dereceleri ile sebeplerinin belirlenmesi; koruma, sağlamlaĢtÝrma ve restorasyon yntemlerinin belirlenmesi, kÝrÝk ve kayÝplarÝn tespiti ve tamamlama yollarÝnÝn araĢtÝrÝlmasÝ yapÝlmÝĢtÝr. Bu alÝĢmalar esnasÝnda epigrafik belgelemelerle birlikte yzey araĢtÝrmalarÝ da yapÝlmÝĢ, anÝtlara ait bazÝ paralar ile literatrde yer almayan birok kurgan, mezar ve mezar klliyesi ortaya ÝkarÝlmÝĢtÝr.
316
1998 yÝlÝnda, Nalayh‟ta bulunan Tonyukuk AnÝt Klliyesi ile Orhun Vadisi‟nde bulunan Bilge Kagan ve Kl Tigin AnÝt Klliyelerinin bulunduğu blgelere, kazÝlar esnasÝnda ÝkarÝlan ve korumaya alÝnacak olan eserler iin bir depo-mze-kazÝevi yaptÝrÝlmÝĢtÝr. alÝĢmalara 2000 yÝlÝnda hÝz verilmiĢ, 23-30 Nisan 2000 tarihleri arasÝnda TĠKA ve Ġstanbul
niversitesi Trkiyat AraĢtÝrmalarÝ Enstits‟nn iĢbirliği ile “II. UluslararasÝ Gktrk AnÝt ve YazÝtlarÝ Kolokyumu” dzenlenmiĢtir. Moğolistan‟daki alÝĢmalar, 4 Temmuz-25 Ağustos 2000 tarihleri arasÝnda 50 kiĢiden oluĢan Trk ve Moğol bilim adamÝ heyeti tarafÝndan gerekleĢtirilmiĢtir. Bu kapsamda Orhun Abidelerinin bulunduğu blgenin 1/1000 ve 1/5000 lekli haritalarÝ tamamlanmÝĢtÝr. Orhun Blgesi‟nde Bilge Kagan ve Kl Tigin klliyelerindeki eserler, hava ĢartlarÝ ve insan tahribatÝndan son derece etkilenmiĢtir. Bu eserlere gerekli koruma tedbirleri uygulanmÝĢ ve 1998 yÝlÝnda TĠKA tarafÝndan yaptÝrÝlan binaya taĢÝnmÝĢtÝr. KazÝ ekibinin Anonim IV adÝ verilen klliyede yapmÝĢ olduklarÝ alÝĢmalar sonucunda sunak masasÝ, bir kk altÝn tabak ve kaĢÝk ortaya ÝkarÝlmÝĢtÝr (Fot. 1). Bilge Kagan YazÝtÝ‟nÝn yanÝnda, Radloff‟un alÝĢmalarÝnda grlen ve uzun sredir kayÝp olan “Trk adÝnÝn taĢÝ” (veya “tls ĢadÝn balbalÝ”) yazÝlÝ taĢ baĢlÝk da bulunmuĢtur. Blgede bulunan heykellerin kÝyafetleri incelenmiĢ, Bilge Kagan ve eĢine ait heykellerin zerindeki giysilerin yakasÝ, “Amerikan Yaka” olarak bilinen yakalarÝn “Trk YakasÝ” olduğunu gstermiĢtir. 18 Haziran-20 Ağustos 2001 tarihleri arasÝndaki alÝĢmalarda ilk olarak; 1998 yÝlÝnda her iki anÝt blgesinde (Bilge Kagan ve Kl Tigin YazÝtlarÝ‟nÝn bulunduğu Orhun Vadisi ve Tonyukuk YazÝtlarÝ‟nÝn bulunduğu Nalayh blgesi) yapÝlmÝĢ olan depo-mze-kazÝevinin mzeye dnĢtrlmesi ile ilgili alÝĢmalar tamamlanmÝĢtÝr. MOTAP erevesinde sadece arkeolojik kazÝlar değil, aynÝ zamanda koruma ve restorasyon alÝĢmalarÝ da yapÝlmaktadÝr. Tonyukuk YazÝtlarÝ ve klliyede bulunan eserlerin zerlerindeki likenler (bitki kkleri, yosunlar), beton kalÝntÝlarÝ temizlenmiĢ, atlaklar sağlamlaĢtÝrÝlmÝĢtÝr. Ġki yazÝt ile mezara ait taĢlar dÝĢÝnda bulunan btn eserler depoda koruma altÝna alÝnmÝĢtÝr. 2001 yÝlÝ alÝĢmalarÝnÝn en nemlilerinden birisi; para halinde yerde yatÝk durumda bulunan Bilge Kagan YazÝtÝ‟nÝn ayağa kaldÝrÝlmasÝ, kÝrÝk paralarÝnÝn birleĢtirilerek 1266 yÝl sonra tekrar dikilmesidir (Fot. 2). DağÝlmaya yz tutmuĢ olan kaplumbağa kaidesi, iki para halinde mzeye taĢÝnarak koruma altÝna alÝnmÝĢtÝr. KazÝ alÝĢmalarÝ sÝrasÝnda farklÝ boyutlarda ve zelliklerde ok ularÝ, at dizginlerine ait olduğu dĢnlen halka, kemer tokasÝ, atÝ kiremitlerini ssleyen desenli kapaklar, ritel amala gmldğ tahmin edilen at kafasÝna ait iskelet ve koyun iskeleti, Bilge Kagan‟Ýn oğlu ya da ok yakÝn bir akrabasÝna ait olduğu tahmin edilen sembolik mezarÝn desenli kĢe taĢlarÝ bulunmuĢtur.
317
TĠKA‟nÝn altÝ senedir yrttğ projede 2001 yÝlÝnda Orhun Blgesi‟ndeki eserlerin kopyalarÝnÝn alÝnma iĢlemleri de baĢlamÝĢtÝr. Bu amala Trkiye‟den Orhun Vadisi‟ne gnderilen zel bir tarama aletiyle anÝtlarÝn ve heykellerin digital ortamda kopyalama iĢlemi tamamlanmÝĢtÝr. nmzdeki yÝllarda eserlerin orijinallerinin koruma altÝna alÝnarak yerlerine birebir kopyalarÝnÝn konmasÝ planlanmaktadÝr. Bilge Kagan Hazineleri 2001 yÝlÝ kazÝlarÝnÝn en nemli buluntusu, Ģphesiz, Bilge Kagan‟a ait olduğu tahmin edilen ve gmĢ bir sandÝk iinde bulunan hazine değerindeki eĢyalardÝr. Bu hazine, sunak ile sunak taĢÝnÝn kuzeyindeki sembolik mezar arasÝnda, alt zemine gmlmĢ bir Ģekilde bulunmuĢtur. Yzlerce paradan meydana gelmektedir. AyrÝca sandÝk zerinde de binlerce gmĢ ss bulunmaktadÝr. Buluntular, bir sanduka ierisindedir. oğunluğu altÝn ve gmĢ eserlerden oluĢmakta, bunun yanÝnda demir, bronz ve kurĢun paralar da yer almaktadÝr (Fot. 3). AltÝn Eserler: AğzÝnda kÝymetli bir taĢ taĢÝdÝğÝ dĢnlen mitolojik bir kuĢ tasvirinin bulunduğu, alÝnlÝğÝn etrafÝnda kazÝma ve kabartma tekniği uygulanarak iĢlenmiĢ sslemelerden oluĢan tamamÝ altÝndan bir ta, kemer tokalarÝ, elbise kopalarÝ ve giyim kuĢama ait eĢitli ebatta altÝn objeler, yine eĢitli ebatlarda maĢrapa, srahi, tabak gibi tren kaplarÝ olarak adlandÝrÝlan altÝndan formlar. GmĢ Eserler: oğunluğunu iek biimli sslemeler oluĢturmaktadÝr. GmĢ sandÝğa ait olduğu dĢnlen bu paralar 1850 adettir. ĠĢlemeli iki geyik heykelcikten birinin bacağÝ ve boynuzu dÝĢÝnda tamamÝ sağlam olarak, diğeri ise kÝrÝk ve erimiĢ paralar halinde bulunmuĢtur. Tabak, maĢrapa, srahi gibi tren amalÝ kullanÝldÝğÝ dĢnlen kaplar mevcut olup bazÝ kaplarÝn iinde değerli taĢlar, değerli madeni objeler, tekstil, kmr gibi organik maddeler bulunmaktadÝr. Demir Paralar: Eserlerin muhafazasÝnÝ sağlayan gmĢ sandÝğÝn iskeletini oluĢturmaktadÝr. Bronz Paralar: GmĢ paralarÝn birleĢtirilmesi amacÝyla kullanÝlmÝĢtÝr. ErimiĢ KurĢun ParalarÝ: Ne olduğu tam olarak anlaĢÝlamamakla birlikte, ritel bir anlam taĢÝyan paralar olduğu dĢnlmektedir. KazÝ alÝĢmalarÝ sÝrasÝnda Bilge Kağan YazÝtÝ‟na ait kÝrÝk yazÝ paralarÝ, yazÝtÝn Ģimdiye kadar okunamayan eksik yerlerinden biri bulunmuĢtur. Sz konusu eserler, Trk sanat ve kltr hayatÝna dair nemli veriler ortaya ÝkaracaktÝr. Bu eserlerin sayÝm, koruma, restorasyon ve envanterleme alÝĢmalarÝ Moğolistan‟Ýn baĢkenti Ulaanbaatar‟da bulunan Kltr MirasÝ Merkezi‟nde Trk ve Moğol restoratrler tarafÝndan halen devam etmektedir. Proje alÝĢmalarÝnÝn bir ayağÝ olan dil ve edebiyat uzmanlarÝnÝn yaptÝklarÝ epigrafik belgeleme alÝĢmalarÝ, Arhangay Aymag, Tv Aymag, Bayan lgey Aymag, Bulgan Aymag, vrhangay Aymag
318
ve Ulaanbaatar‟da yapÝlmÝĢtÝr. Saka, Hun, Avar, Uygur ve Gktrk dnemlerine ait anÝt mezarlar ve kurganlar tespit edilmiĢtir. Trk kltrnden izler taĢÝyan dikili taĢlarÝn, kayalÝğÝn, balbalÝn, ss ve kullanÝm eĢyasÝnÝn zerindeki Trk yaĢayÝĢ ve inanÝĢÝnÝ yansÝtan damgalar da tespit edilmiĢtir. Projenin nihai hedefleri, anÝtlarÝ restore etmek ve kÝrÝlmÝĢ paralarÝ tekrar bir araya getirerek restore edilen eserleri teĢhir amacÝyla blgede bulunan deponun mzeye evrilmesi, anÝt ve heykellerin orijinal kopyalarÝnÝn hazÝrlanmasÝdÝr. Bu proje Trkiye ve Moğolistan iĢbirliği ile yapÝlan, dnyadaki en kapsamlÝ yzey araĢtÝrmalarÝndan biridir. Trk ve Moğol halkÝnÝn ortak mirasÝ durumundaki bu abideler, yapÝlan bu alÝĢmalarla, artÝk dnyanÝn ortak kltrel hazinesi durumuna gelmiĢtir.
ACUN, HakkÝ. 2000 MOTAP alÝĢmalarÝ yayÝnlanmamÝĢ raporu, TĠKA Ankara. ALYILMAZ, Cengiz, 2001 MOTAP yayÝnlanmamÝĢ raporu, TĠKA Ankara. BANARLI, Nihad Sami, Resimli Trk EdebiyatÝ Tarihi, Destanlar Devrinden ZamanÝmÝza Kadar, MEB BasÝmevi, 1971 Ġstanbul. AY, Tayfun-M. Yakar-H. Karabrk ve Ġ. YÝlmaz. 2001 MOTAP alÝĢmalarÝ yayÝnlanmamÝĢ raporu, TĠKA Ankara. DĠVĠTĠOĞLU, Sencer. Kk Trkler, Kut, K,
lg, 2. baskÝ, YKY, Ġstanbul 2000. ERGĠN, Muharrem. Orhun Abideleri, MEB BasÝmevi, Ġstanbul 1970. GME, Sadettin. 2001 MOTAP alÝĢmalarÝ yayÝnlanmamÝĢ raporu, TĠKA Ankara. GME, Sadettin. Kk Trk Tarihi, Ankara 1997. Gktrk Devleti‟nin 1450. KuruluĢ YÝldnm Sempozyum Bildirileri. Yay. Haz: Ycel Hacaloğlu. Yeni Avrasya YayÝnlarÝ, Ankara 2001. ZT
RK, Ali. tken Trk Kitabeleri, DĢnce Eserleri Dizisi, MEB BasÝmevi, Ġstanbul 1996. RADLOFF, W. 1892. Atlas Drevnostey Mongoli. Saint-Petersburg (Orhun Seferi AraĢtÝrmalarÝ, Moğolistan Tarihi Eserleri AtlasÝ (seilmiĢ sayfalar), TĠKA 1995, Ankara). Moğolistan‟daki Trk AnÝtlarÝ Projesi Albm, TĠKA, Ankara 2001 (basÝm aĢamasÝnda).
319
2001 Bilge Kağan Külliyesi Kazıları / Doç. Dr. Hasan Bahar - Prof. Dr. Salih Çeçen - Doç. Dr. Ġlhami DurmuĢ - Dr. Güngör Karauğuz - Remzi Kuzuoğlu - Gürhan Gökçek [s.182-190]
Do. Dr. Hasan Bahar Seluk
niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi / Trkiye
Prof. Dr. SalĠh een Ankara
niversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakltesi / Trkiye
Do. dr. ĠlhamĠ Durmuġ Gazi
niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi / Trkiye
Dr. Gngr KarauĞuz Seluk
niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi / Trkiye
RemzĠ KuzuoĞlu Gazi
niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi / Trkiye
Grkan Gkek Gazi
niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi / Trkiye
Trkiye Cumhuriyeti BaĢbakanlÝk Trk ĠĢbirliği ve KalkÝnma Ġdaresi BaĢkanlÝğÝ‟nÝn (TĠKA), “Moğolistan‟daki Trk AnÝtlarÝnÝ AraĢtÝrma Projesi” kapsamÝnda yer alan Bilge Kağan Klliyesi kazÝlarÝ bu yÝl 21.06.2001-13.08.2001 tarihleri arasÝnda yapÝlmÝĢtÝr. 22 Trk ve 11 Moğol bilimadamÝnÝn
320
katÝlÝmÝyla kazÝ ve araĢtÝrma faaliyetine baĢlanmÝĢtÝr. 2000 yÝlÝnda olduğu gibi bu yÝl da kazÝlar Bilge Kağan Klliye‟sinde srdrlmĢtr. alÝĢma grubu beĢ ekipten oluĢmuĢ ve Trk ve Moğol bilim adamlarÝnÝn oluĢturduklarÝ ekip yeleri Ģu Ģekildedir; Koordinatr Do. Dr. Sadettin Gme, Moğol tarafÝndan koordinatrler L. Battulga, A. Ochir, Z. Oyunbileg kazÝ ekibi; Do. Dr. Hasan Bahar (KazÝ Ekip BaĢkanÝ), Prof. Dr. Salih een, Do. Dr. Ġlhami DurmuĢ, Dr. Gngr Karauguz, ArĢ. Gr. Remzi Kuzuoğlu, ArĢ. Gr. Grkan Gkek ve Uzman Glhan Mutlu Bozkurtlar; Moğol tarafÝndan ise Prof. Dr. A. Ochir (Koordinatr), Prof. Dr. Bayar (KazÝ Ekip BaĢkanÝ), Msc. Ch. Amartuvshin, Msc. A. Enkhtur, Dr. J. Gerelbadrah. Jeofizik ekibinde Dr. Emin U. Ulugergerli, ArĢ. Gr. M Emin Candansayar, Burcu Gndoğdu, Seyit Tosun, Moğol tarafÝndan ise D. Batmunk, fotogrametri ve jeodezi ekibinde ise Yrd. Do. Dr. Tayfun ay, ArĢ. Gr. Murat Yakar, ArĢ. Hakan Karabrk, ArĢ. Gr. Ġbrahim YÝlmaz, Moğol tarafÝndan Ya. Serevja, Restorasyon ekibinden Prof. Dr. Sait BaĢaran, Yrd. Do. Dr. Ahmet Gle, Okt. Yksel Dede, Evren Belli, Moğol tarafÝndan S. Javzan grev almÝĢlardÝr. AyrÝca mze binasÝnda dzenleme planlamalarÝ iin bir sre Anadolu Medeniyetleri Mzesi Mdr Ġlhan Temizsoy alÝĢmalar yapmÝĢtÝr. TĠKA temsilcileri olarak Refik etinkaya ve Mustafa Karaset, tercman olarak da B. Haschulun, B. Amgalan ve Batchimig Ganbat grev almÝĢlardÝr. KazÝlar Bilge Kağan Klliyesi jeofizik grntler ve yzey bulgularÝndan anlaĢÝldÝğÝna gre; dÝĢardan ieriye doğru kk bir hendek duvarÝ, hendek, hendekten sonra bir i duvar; yzeyden bulduğumuz verilere gre bu duvarÝn yzeyinde beyaz badana zerine kÝrmÝzÝ aĢÝ boya izleri bulunmaktadÝr. Bu szn ettiğimiz unsurlar 3 nemli yapÝyÝ korumaktadÝr. Klliye‟nin doğu kesiminde yazÝlÝ “Beng TaĢ”Ýn bulunduğu kaplumbağa kaidenin yer aldÝğÝ giriĢ kÝsmÝ, ortada Bilge Kağan ve eĢinin heykellerinin yer aldÝğÝ Bark ve batÝda sunak taĢÝnÝn yer aldÝğÝ kutsal alan. Klliye‟nin en nemli yapÝlarÝ olan bu kÝsÝmlarÝ ortaya Ýkarmak yapÝ kompleksinin Ģimdiye kadar bilinmeyen zelliklerini gstermesi bakÝmÝndan nem arz etmekteydi. Bu maksatla Klliye‟nin bu blmn de iine alacak Ģekilde doğu batÝ ynnde 5x10 m‟lik birbirini takip eden amalarla kazÝ faaliyetlerine baĢlanmÝĢtÝr. KazÝ alanÝ yaklaĢÝk 72 m uzunluğunda ve 10 m geniĢliğinde bir alan oluĢturmaktadÝr. Klliye‟nin, giriĢ sÝnÝrlarÝnÝ belirlediğimizde, 75 m uzunluğunda olabileceğini ve dÝĢ surlarÝ tespit ettiğimizde jeofizik lmlerin de gsterdiği gibi 40 m geniĢliğinde 80 m uzunluğunda bir yapÝ olabileceğini gstermektedir. Bu yapÝnÝn dÝĢÝnÝ evreleyen hendekleri de dikkate alacak olursak, yapÝnÝn hendekten hendeğe 120x150 civarÝnda olabileceği anlaĢÝlmaktadÝr. Beng TaĢ ya da GiriĢ AlanÝ
321
“Beng TaĢ”Ýn yer aldÝğÝ giriĢ kÝsmÝ; 40x40 m‟lik kare bir alan olarak uzanmaktadÝr. ġu anda bazÝ kÝsÝmlarÝ aÝlan bu mekanÝn nmzdeki yÝllarda tm kesimi aÝlÝnca geniĢliği daha da netlik kazanacaktÝr.
st kapalÝ olmayan bu alanÝn aÝk bir avlu Ģeklinde bir surla evrildiğini sanÝyoruz. Bu avlulu mekana doğu kÝsÝmdan bir kapÝ ile giriliyordu, bu giriĢ kÝsmÝnda 1893 yÝlÝnda Radloff‟un da kazÝlar yaptÝğÝnÝ biliyoruz. Onun varlÝğÝndan sz ettiği iki adet ko heykeli bu yÝl yaptÝğÝmÝz alÝĢmalarda tekrar ortaya ÝkarÝlmÝĢ ve mze binasÝna kaldÝrÝlmÝĢtÝr. Ama planÝmÝza gre kuzeyde olan ko heykeli NG 267 B amasÝnda -68,4 cm derinlikte ve simetrisinde olan ko heykeli ise NG 268 A amasÝnda-46 cm seviyede bulunmaktaydÝlar. Bu giriĢ planÝ Jisl‟in 1958 yÝlÝnda Kl-tigin Klliyesi‟nde yaptÝğÝ kazÝlarda ortaya ÝkardÝğÝ plana benzerlik gstermektedir. Ko heykellerinin koruduğu giriĢten geilince, daha nce Beng TaĢ‟Ý taĢÝyan Kaplumbağa Kaide‟ye gelinir. Bu yÝl ortaya ÝkardÝğÝmÝza gre kaplumbağa kaidenin bulunduğu alanda, doğu-batÝ ynnde yaklaĢÝk 30x20 m‟lik dikdrtgen Ģeklinde kÝrmÝzÝ kerpi ile yapÝlmÝĢ bir alanÝn varlÝğÝ tespit edilmiĢtir. Bu duvar izleri -107.0 cm‟de grlmektedir. Kaplumbağa Kaide‟nin oturduğu, gri kil zeminin zerine, kÝrmÝzÝ renkli bir tuğla yapÝ ile ÝkÝlan, belli bir ykseklikten sonra ahĢap direklerin zerinde bir kiremitli atÝnÝn yer aldÝğÝ dĢncesindeyiz. nk, burada tespit ettiğimiz kÝrmÝzÝ kerpi duvar kalÝntÝsÝ, atÝya kadar ykselebilecek bir duvarÝn var olabileceğini yansÝtmaktadÝr. Ancak, bunun aksine kiremit kÝrÝklarÝ olduka yoğundur. Bu da akla Ģunu getirmektedir: YazÝtÝn halk tarafÝndan grlebilmesini sağlayacak bir ykseklikte bir duvar ve onun stnde ahĢap itle ykselen bir duvar stnde atÝ yer almaktaydÝ. AnÝtÝ koruyan bu mekandan batÝya doğru tuğla dĢemeli bir alandan bark alanÝna geiliyordu. Bu alandan 30 cm kadar bir kademeli iniĢle koridora geiliyordu. Bu geiĢteki tuğlalarÝn bulunduğu derinlik NG 266 A amasÝnda -102. 4 cm‟dir. Kaplumbağa Kaide ile bu koridor arasÝndaki geiĢi sÝnÝrlayan -70.9 cm derinlikte kuzey gney ynnde uzanan 32 cm kalÝnlÝğÝnda bir duvar kalÝntÝsÝ tespit edilmiĢtir. -74.4 cm derinlikte ise yoğun bir kiremit paralarÝ ile karĢÝlaĢÝlmÝĢtÝr. Koridor kÝsÝmda gri kilden piĢirilerek yapÝlmÝĢ tuğla dĢeme levhalarÝ yine 3 ila 5 cm kalÝnlÝkta değiĢen gri bir zemin zerine konmuĢtur. Oysa bu zemin Kaplumbağa Kaide altÝnda 60 cm‟ye kadar ulaĢmaktadÝr. Ancak bu kÝsÝm 1893‟teki Radloff‟un kazÝlarÝndan bu yana Moğol hkmetleri tarafÝndan koruma maksatlÝ 1938‟de ahĢap ve 1970‟de demirden yapÝlan it alÝĢmalarÝ nedeniyle bir hayli karÝĢtÝrÝlmÝĢtÝr. Zemin ve dĢeme tuğlalar zerinde it direklerine aÝlan yuva izleri bulunmaktadÝr. Bu anlattÝğÝmÝz Klliye‟nin giriĢ blm ama planÝmÝza gre, NG 268 A-B, NG 267 A-B amalarÝdÝr. O kodu 1381.50 cm olarak belirlenerek derinleĢmeye baĢlanmÝĢtÝr. alÝĢmalarÝmÝzda bu plan verilerinin yanÝ sÝra bu alanda anÝta ait birka harflik kitabe paralarÝ da bulundu. BunlarÝn dÝĢÝnda 2 kelimeden oluĢan bir ve tek kelimeden oluĢan bir diğer paranÝn yer aldÝğÝ 2 paralÝk yazÝt paralarÝ da Sunak TaĢÝ iine klliyenin ilk tahribatÝndan sonra gelenler tarafÝndan sunu iin atÝlan taĢ, tuğla ve kiremit gibi paralarÝn iinde bulunmuĢtur. Bark AlanÝ
322
Kitabe‟nin yer aldÝğÝ NG 267 amasÝndan batÝya doğru barka geiĢ koridoru NG 266 ve NG 265 amalarÝndan sağlanmaktaydÝ. YukarÝda da belirttiğimiz gibi, bark sÝkÝĢtÝrÝlmÝĢ bir kil zemin zerine tuğla dĢemeden meydana geliyordu. Bu tuğlalar -96.7 cm seviyede insitu durumda bulunmuĢtur. 30x30 cm boyutundadÝrlar. Ancak bu dĢeme tuğlalarÝnÝn byk oğunluğu, klliyeyi tahrip eden iĢgalciler tarafÝndan toparlanÝp gtrlmĢt. Bu yÝl, alÝĢmalarÝmÝz sÝrasÝnda, gtrlen tuğla ve kiremitlerin klliyenin 65 m doğusunda bulunan NH 273 A ve NI 273 A amalarÝnda yer alan bir kerpi duvarÝn doğusuna toplandÝğÝ tespit edildi. NG 266 A amasÝnda kalkerden yapÝlmÝĢ bir insan heykeline ait gvde parasÝ bu geiĢ koridorunun sağÝnda ve solunda heykellerin yer alabileceğini gstermiĢtir. Ancak, bu heykel ilk iĢgalcilerin genel olarak Klliye‟yi yağmaladÝklarÝ sÝrada tahrip ettikleri heykellerden olmalÝydÝ. Klliye‟nin asÝl fonksiyonu dÝĢÝnda Oboy (Moğ. Owoo) olarak kullanÝlmaya baĢlandÝğÝ dnemde bu kÝrÝk para zenle buraya dikilmiĢ grnyor. Fakat ilk tuğla dĢemeli evredeki taban seviyesinde değildi. Bu evrenin terk edilmesinden bir sre sonra oluĢmuĢ erozyon toprağÝ zerine oturtulmuĢtu. Byk bir tahribat grdğn tespit ettiğimiz klliyede insitu durumda heykellerin bulunabileceğini dĢnmyoruz, ancak bu koridor alanÝ sÝnÝrlayan kesimlerde daha ok paralarÝn Ýkabileceğini dĢnmekteyiz. nmzdeki kazÝlarda bu konuda somut bilgiler elde edilecektir. NG 266 amasÝnÝn batÝsÝnda yer alan NG 265 amasÝ BarkÝn doğu sÝnÝrlarÝnÝ iine alan bir ama olma bakÝmÝndan nemlidir. Bu ama da 5x10 m boyutunda olup yine=kodu 1380.500 cm olarak belirlenmiĢtir. Bu amada da 1380.500 cm kodunda derinleĢme alÝĢmalarÝna baĢlanmÝĢtÝr. Bu alanda da, Klliye‟nin diğer alanlarÝnda olduğu gibi, st tabaka Moğol uzunca bir sre terk edilmiĢ yerleĢmenin erozyonun getirdiği sarÝmsÝ kahverengi bir kumla kaplÝdÝr. Bu tabaka; uzun yÝllarda oluĢumu sÝrasÝnda, gebelerin ziyaretleri sÝrasÝnda evreden topladÝklarÝ ya da yanlarÝndaki bir nesneyi kutsamak iin bu alana atmalarÝndan kaynaklanan, dnem ve malzeme olarak ok karÝĢÝk bir dnemi yansÝtÝr. Ancak -12 cm derinliğe inildiğinde amanÝn kuzey kesiminde kiremit paralarÝ, batÝ kesiminde ise eĢitli boyutlarda taĢ paralarÝ yoğunluk gstermeye baĢlamÝĢtÝr. AmanÝn batÝsÝnda 12 cm‟de grlen kiremit paralarÝ doğuya doğru gidildike meyilli bir Ģekilde daha alt seviyelerde ele gemektedir. -117 cm. Tabii ki bu paralar daha sonraki farklÝ zamanlarda insanlar tarafÝnda kutsanmak iin atÝlan ya da barkÝn yÝkÝntÝlarÝndan farklÝ zamanda dklen paralardÝr. Bu st tabakalar karÝĢÝk bir durum arz etmektedir. Bu kazÝ sezonunda NG 265 A amasÝnda doğu kesimde -113 cm ve batÝ kesiminde -117 cm‟lik bir derinliğe ulaĢÝlmÝĢtÝr. -38 cm ve -117 cm‟lik derinliklere ulaĢÝldÝğÝnda ise yine benzer Ģekilde st tabakalarda olduğu gibi karÝĢÝk Ģekilde kiremit, kemik ve sÝva paralarÝ bulunmuĢtur. Ancak barkÝn batÝdan doğuya doğru yÝkÝlmasÝnÝ yansÝtan kiremit ve kerpi yÝkÝntÝlarÝnÝn doğuya doğru yoğunluğu azalmaktadÝr. AmanÝn batÝ kesimine doğru barkÝn enkazÝ ve yÝkÝmÝn etkileri kendisini daha da gl bir Ģekilde gstermektedir. Bu yÝkÝmda ergimiĢ kerpi duvar ve sÝva balÝğÝ iinde doğuya doğru akmÝĢ olan kiremit paralarÝ yoğunluktadÝr. Bu paralar iinde boyalÝ boyasÝz eĢitli trleri olduğu gibi rozet Ģeklindeki alÝnlÝk kiremitleri de bulunmaktadÝr. atÝ kiremitlerinin yÝkÝntÝyla srklendiği mesafe yaklaĢÝk 6 metredir.
323
AmanÝn batÝ ama sÝnÝrÝna 5.40 m mesafede ve kuzey ama sÝnÝrÝnÝ kesen bir konumda -66.5 cm de bir koyuna ait iskelet btn olarak bulunmuĢtur. Bu da klliyenin yÝkÝntÝlarÝnÝ kutsamak iin gebelerin gelerek kurban olarak sunduklarÝ bir koyuna ait olmalÝdÝr. NG 264 AmasÝ NG 264 A amasÝ Bilge Kağan Klliyesi ve bilhassa Klliye‟nin merkezi konumundaki barkÝn planÝ iin son derece nem taĢÝmaktadÝr. Bu amanÝn doğusunda yer alan NG 265 A ve batÝsÝnda yer alan NG 263 A amasÝnda yapÝlan kazÝ alÝĢmalarÝ bu durumu destekler mahiyettedir. Bu nedenle NG 264 A amasÝ, yukarÝda verilen bilgiler dikkate alÝnarak bu kazÝ dnemine dahil edilmiĢ ve 24.07.2001 tarihinde tekrar aÝlmÝĢtÝr. Ġlk olarak, 5x5 m llerindeki NG 264 A amasÝ 10 x 5m llerine getirilmiĢ ve bu faaliyet esnasÝnda ama duvarÝ altÝnda bulunan 53x50 cm ebadÝnda -7.3 derinlikte mermer heykel kaidesi ortaya ÝkarÝlmÝĢtÝr. Bu faaliyet neticesinde amanÝn tamamen sÝkÝĢtÝrÝlmÝĢ gri renkli kerpi tabakasÝ ile kaplÝ olduğu gzlenmiĢtir. Bu dolgu kerpicin kalÝnlÝğÝ ise, ortalama 70 cm olarak tespit edilmiĢtir. NG 264 A amasÝndaki bu veriler, daha nce kerpi tabaka olarak tanÝmÝ yapÝlan yzeyin, barkÝn inĢa edildiği ortalama 70 cm‟lik kalÝnlÝkta gri renkli dolgu kerpiten oluĢan bir platform olduğu, tuğla dĢemenin ise, takriben 3.5 m uzunluğunda komplekse ait duvar kalÝntÝsÝ olduğu anlaĢÝlmÝĢtÝr. AyrÝca, Arnavut kaldÝrÝmÝ grnts veren bu duvarÝn, her biri 5.5 cm kalÝnlÝkta, uzunluğu 30 cm geniĢliği ise, 24 cm olan gri renkli, katkÝsÝz ve iyi piĢirilmiĢ tuğlalardan yapÝldÝğÝ tespit edilmiĢtir. Bu alan Bilge Kağan ve Ġlbilge Hatun‟un heykellerinin bulunduğu yerdir. Belki de bu tuğla dizileri onlarÝn heykellerini evreleyen bir yapÝya ait temel izleridir. NG 264 A amasÝnÝn doğu kenarÝnda baĢlayan kÝrmÝzÝ renkli kerpicin, gri renkli dolgu kerpi zerinde yaklaĢÝk 1.40 m mesafe boyunca uzandÝğÝ aÝk bir Ģekilde grlmektedir. AynÝ zamanda bu durum, kÝrmÝzÝ renkli kerpicin, barkÝn duvarÝ olduğuna dair kuvvetli bir delildir. Diğer taraftan NG 263 A ve 264 A amasÝnda baĢlatÝlan alÝĢmalar, gerek barka ait kiremit paralarÝ gerekse barkÝn platformu hakkÝnda genel bir grĢ imkanÝ vermektedir. NG 264 A amasÝnÝ batÝya doğru NG 263 A AmasÝ takip etmektedir. Bu amada da barkÝn sÝkÝĢtÝrÝlmÝĢ kerpi yapÝsÝ yer almaktadÝr. Bark evresinde tokmaklama ile sÝkÝĢtÝrÝlmÝĢ dolgu kerpicin ortalama 70 cm kalÝnlÝkta olduğu gzlemlenmiĢtir. Bu durum, barkÝn 70 cm kalÝnlÝkta gri renkli dolgu kerpiten yapÝlmÝĢ bir platform zerine oturtulduğunu gstermektedir. Barka ait muhtemel bir plan veren NG 263 A amasÝnda batÝ ve doğu kenarlarÝndaki derinlikler alÝnarak kazÝ alÝĢmalarÝna son verilmiĢtir. AmanÝn batÝ kenarÝnda derinlik-101.7 cm iken, doğu kenarÝndaki derinlik -57 cm olarak belirlenmiĢtir. Bilge Kağan Klliyesi‟nde 2001 yÝlÝ bark evresi kazÝ alÝĢmasÝnda barkÝn yapÝsÝ hakkÝnda somut ip ularÝ elde edilmiĢtir. Ancak tmyle nmzdeki kazÝ sezonunda aÝlabilecektir. O sÝrada gerek boyutlarÝ ve nitelikleri ortaya konulacaktÝr.
324
NG 263 A amasÝnÝ batÝya doğru izleyen ama NG 262 A amasÝdÝr. Bu ama yukarÝda da değinildiği gibi Bark ile Sunak arasÝnda geiĢi sağlayan gzergahta bulunmaktadÝr. Sunak AmalarÝ NG 262 A AmasÝ Bu ama Bark ile Sunak arasÝnda bağlantÝyÝ sağlayan geiĢte ve sunağÝn gney ynn evreleyen kÝsÝmda yer almaktadÝr. Bu amada da NG 266 A; NG 266 ve NG 265 amalarÝ ile aynÝ tarihte 21.06.2001 tarihinde alÝĢmalar baĢlatÝlmÝĢtÝr. -38 cm derinlikte muhtemelen ge dnemde Moğollar tarafÝndan “Oboy”1 olarak kullanÝlan sunağÝn evresinde dağÝnÝk bir Ģekilde taĢ, kemik ve kerpi tuğla paralarÝ ortaya ÝkartÝlmÝĢtÝr. AyrÝca bu alanda 7 cm uzunluğunda metal bir ok ucu ve 3 cm apÝnda metal bir halka ele geirilmiĢtir. -50 cm derinlikte eĢitli sslemeli keramik paralarÝ ile 21x43 cm boyutunda, muhtemelen Moğol Dnemi‟nden kalan ve gnmzde hala yaĢatÝlan oboy‟lara hayvan baĢÝ koyma adetini yansÝtan bir at baĢÝ ortaya ÝkartÝlmÝĢtÝr. Ancak burada Bark ve Kaplumbağa Kaide (YazÝtÝn yer aldÝğÝ) evresinde grlen kiremit ve tuğla paralarÝnda grlen yoğunluk yoktur. Buradaki paralar evreden toplanmÝĢ kutsanmak iin atÝlan kk paralar halindeki tuğla ve kiremit paralarÝdÝr. AyrÝca sunağÝn evresinde ve -52 cm derinlikte yoğun bir yanÝk bir tabaka gzlemlenmiĢtir. Bu yanÝk tabaka doğuya doğru ilerlemekte yer yer ahĢap direk izlerini andÝran koyu lekelerle kendini gstermektedir. Bu koyu lekelerden kÝsa bir dnem iin sunak evresinde ahĢap direkli bir yapÝnÝn olabileceğini dĢndrmektedir.
Bu
ahĢap
direk
paralarÝndan
biri
amanÝn
doğu kesitinde
rahatlÝkla
grlebilmektedir. Bu belirgin ahĢap izlerinden sonra srekli olarak sunak evresinde ateĢ yakÝlmasÝnÝ yansÝtan bir izler mevcuttur. Buraya atÝlan sunu taĢ ve kiremit paralarÝn da bu yangÝnlardan etkilendiği grlmektedir. Yine alÝĢmalar sonucunda-67 cm derinlikte, kalÝnlÝğÝ 5 cm olan sel baskÝnÝ sonucu oluĢan akÝl tabaka ortaya ÝkartÝlmÝĢ, -82 cm ise, sÝkÝĢtÝrÝlmÝĢ toprak tabana ulaĢÝlmÝĢtÝr. Bu sel tabakasÝ Klliye‟nin insan eliyle dĢeme taĢlarÝnÝn alÝndÝğÝ, NG 262 B‟de greceğimiz hatÝra mezarÝn tahrip edildiği tabakanÝn stnde grlen bu sel baskÝnÝ yapÝnÝn zellikle batÝsÝnda bulunan Sunak evresini tahrip etmiĢtir. NG 261 A‟da dĢeme tuğlalarÝ kil zeminin alt seviyesine sel tarafÝndan taĢÝnmÝĢtÝr. Bu gl karÝĢÝklÝğa neden olan selin Orhun IrmağÝ tarafÝndan yapÝldÝğÝnÝ dĢnyoruz. Ancak paleo-jeologlarÝn yapacağÝ incelemeler sonucu daha kesin bilgiler ortaya konulacaktÝr. NG 262 B AmasÝ 30.07.2001 tarihinde NG 262 A amasÝna paralel olarak, amanÝn kuzeyinde NG 262 B amasÝnda alÝĢmalar baĢlatÝlmÝĢtÝr. Sunak evresi, sonraki ge dnemlerde Obo olarak kullanÝldÝğÝ iin, bu kesimin de oboy olarak kullanÝldÝğÝnÝ yansÝtan yanmÝĢ taĢ, tuğla, kiremit, ve kemik paralarÝnÝn st derinliklerde, daha ince kl Ģekliyle alt derinliklerde devam ettiği grlmektedir. KuĢkusuz bu yÝlÝn en nemli tespitlerinden biri burada bulunan “sembolik hatÝra mezar”dÝr. Yzeyde “baĢtaĢÝ”nÝn
325
(Ģahide=baĢsteli) toprak stnde 10 cm‟lik kÝsmÝ grlmĢ olan bu sembolik mezarÝn derinleĢtike devamÝ ortaya ÝkmÝĢtÝr. Ancak Klliye‟nin talan edildiği, byk ihtimalle Uygur Dnemi‟nde bu kÝsÝm da en ok tahrip edilen kÝsÝmlardan olmuĢtur. MezarÝn ilerleyen kazÝsÝnda stnde rt olarak kullanÝlan 10-30 cm uzunluk ve 10-20 cm geniĢliklerde değiĢen kayrak taĢ rts aÝlarak sağa sola, daha okda doğu ynne atÝlmÝĢtÝr. NG 262 B amasÝnda mezarÝn te ikisi aÝlmÝĢ, kuzeyde bulunan baĢ taĢÝ, doğudaki yan taĢlarÝndan birisi ve gneye gelen ayak taĢlarÝ ÝkarÝlmÝĢtÝr. MezarÝn batÝda kalan yan taĢÝ ise NG 261 B amasÝ iinde kaldÝğÝ iin bu alanda NG 261 A amasÝnÝ 5x5 m‟lik bir boyutta sÝnÝrlayarak derinleĢmeye gidildi. Burada diğer yan taĢ da ÝkarÝldÝ. Bu alanda da mezar zerinden atÝlmÝĢ soygun izlerini gsteren ok sayÝda kayrak rt taĢlarÝ vardÝ. MezarÝn NG 262 A ve NG 262 B amalarÝnda bulunan tm kesimlerinde temizlik alÝĢmalarÝ yapÝlarak yzeyden -80 cm derinliğe inildiğinde, btn Klliye‟yi kaplayan gri kil zeminin bu alanda devamÝ grld. BaĢ taĢÝnÝn oturduğu kuzey kesiminde, zemin bozulmamÝĢ olmakla birlikte, mezarÝ evreleyen diğer ynlerde 50 cm geniĢliğinde bir alan kazÝlarak talan edilmiĢtir. Sembolik mezarÝn yan taĢlarÝnÝn st kesiminin zemin seviyesine kadar bitki motifleriyle bezeli olduğu anlaĢÝlmaktadÝr. Ancak bu kÝsÝmlar byk oranda kÝrÝlmÝĢtÝr. KÝrÝlan paralar bir yere gtrldğnden burada onlara ait bir para bÝrakÝlmamÝĢtÝr. Zeminin alt seviyesinde kalan kÝsÝmlar ise yaklaĢÝk 60 cm yksekliğinde yer almaktadÝr. Zemin altÝna gelecek kÝsÝmlarda bezeme yoktur. Kuzeyde, baĢ ve gneydeki ayak kesiminde ise bezeme zemin altÝnda devam etmektedir. Sembolik HatÝra Mezar (Sunak Mezar) ile Sunak arasÝ kutsal sunak alanÝn kuĢkusuz en nemli alanÝdÝr. Burada iki nemli kutsiyet gsteren yapÝ bulunmaktadÝr. Bunlar sunak ve sunak mezar. Bu alanda zemin seviyesine ulaĢÝlmasÝna rağmen sunak taĢÝ ile sunak mezar arasÝnda bağlantÝyÝ anlamak amacÝyla kazÝya devam edildi. Bu alan, zellikle mezar ve sunak evresi byk ihtimalle, Uygur Dnemi‟nde tahrip edilerek talan edilmiĢti. Zemin seviyesinin 20 cm altÝnda, kltr toprağÝnÝn bittiği bir noktada -102 cm derinlikte, baĢlangÝta 3 adet gmĢ iek ÝkmÝĢtÝr. 31.07.2001 tarihinde Ýkmaya baĢlayan bu iekleri daha sonra yenileri takip etmiĢtir. O gn 8 adet iek ÝkarÝlmÝĢtÝr. DevamÝnda birbiriyle kaynaĢmÝĢ daha ok iek ve madeni aksam olduğu anlaĢÝlÝnca, bu alan korumaya alÝnmÝĢ ve ertesi gn 01.08.2001‟de eserlerin bulunduğu toprak kitle kesilerek, elik levhalardan oluĢan bir sandÝk iine alÝnmÝĢtÝr. Bu sandÝk iinde eserlerin konuluĢ dzenleri bozulmamasÝ iin gerekli hassasiyet gsterilmiĢ ve yumuĢak yastÝklarla oluĢturulan bir salla eserler, kapalÝ bir mekana alÝnmÝĢtÝr. Bu kapalÝ alanÝn gvenliği sağlanmÝĢ ve 7 kiĢilik bir ekip kurularak 7 gn boyunca bu eserlerin aÝlmasÝ ve tespiti yapÝlmÝĢtÝr. Bu kÝsa sre iinde kabaca tespiti yapÝlan eserlerin listesi ekte verilmiĢtir. Ancak 4000 parayÝ aĢan bu eserler, daha sonra daha sağlÝklÝ bir ortamda tespiti, belgelendirilmesi, restorasyonu yapÝlmak zere Moğolistan Milli Mzesi‟ne teslim edilmiĢtir. Moğolistan Milli Eğitim BakanlÝğÝ ile yapÝlan grĢmeler sonunda, 1 Ekim‟den itibaren TC. BaĢbakanlÝk Trk ĠĢbirliği ve KalkÝndÝrma Ġdaresi BaĢkanlÝğÝ‟nÝn sağladÝğÝ imkanlarla Moğolistan Kltr MirasÝ LaboratuvarÝ‟nda alÝĢmalar baĢlatÝlmÝĢtÝr. Bu alÝĢmalar Ģu anda srmektedir. alÝĢmalar sonunda bir rapor hazÝrlanacak ayrÝntÝlÝ bilgiler ÝĢÝğÝnda eserler ayrÝ bir kitap halinde sunulacaktÝr. Ancak biz burada kamu oyunu biraz olsun
326
fazla merak iinde bÝrakmamak iin henz alÝĢmalarÝmÝz tamamlanmamasÝna karĢÝn bilgiler vermek istiyoruz. Ancak burada Ģunu belirtmek durumundayÝz. Burada Ýkan eserler tabaka kazÝsÝnda ÝkmÝĢtÝr. Bu doğrudur. Bilge Kağan‟a ait Klliye‟nin iindedir. Bu Klliye‟nin en nemli yerlerinden sunak ve sunak mezar arasÝnda dĢeme kil zeminin altÝnda, ana toprağÝn iine konmuĢ vaziyette bulunmuĢtur. Bu eserler buraya aittir. Klliye‟nin tahribatÝndan sonraki dnemlerde konmadÝklarÝ aÝktÝr. Klliye‟nin bir btn ve Klliye‟nin yapÝmÝ sÝrasÝnda konmuĢtur. Sunak mezar iinde ve evresinde diğer hediyeler de olmuĢ ya da soyulmuĢtur, mezarÝn ve sunağÝn etrafÝndaki kazÝlar bunu gsteriyor, ancak sunak ve mezar arasÝnda kalan bu 60 cm‟lik bir boĢ alan dikkatlerden kamÝĢtÝr. Sunak ile mezar arasÝ 200 cm‟dir. Eserler sunak taĢÝna 75 cm kuzeyde, sembolik mezara ise 84 cm uzaklÝkta bulunmuĢtur. Bu da eserlerin iki kutsal yer iin sunulduğunun bir gstergesidir. yleyse, sunak ve mezarÝn kullanÝm grdğ ya da yapÝldÝğÝ sÝralarda konmalÝydÝ. KaldÝ ki mezar yan taĢlarÝnda izi olan ve baĢ taĢÝnÝn orta seviyesinden geen kil zemin bu eserlerin st seviyesindedir. Bu Klliye‟nin yapÝm aĢamasÝnÝn ilk evresidir. Bu eserler Bilge Kağan Klliyesi‟nin yapÝmÝ sÝrasÝnda konulmuĢ olmasÝ ihtimali byktr. Yine de eserler iinden alÝnan karbon rnekleri zerinde yaĢ tayini yapÝldÝktan sonra kesin bir kara ulaĢÝlacaktÝr. Diğer taraftan grdğmz eserler altÝn, gmĢ, demir, kurĢun, bakÝr, tekstil ve değiĢik taĢlardÝr. BunlarÝn da analizleri yapÝlmadan ne oranda altÝn, gmĢ, kurĢun, demir, tekstil iinde ipek, yn olduğunu, taĢlarÝn niteliği bilemiyoruz. Bu nedenle tahminlerimizde %99‟luk kabullerimiz olsa bile bilimsel anlayÝĢÝn gerektirdiği gibi; sylediğimiz değerler Ģimdilik tahminidir. Yani, Bilge Kağan‟a ait olmasÝ muhtemel buluntular, altÝn olmasÝ muhtemel ta, gmĢ olmasÝ muhtemel iekler (?) durumundadÝr. Bu konuda alÝĢmalar srmektedir. Kesin sonularÝnÝ iine alan bir kitapta bu bilgiler yayÝnlanacaktÝr. Eserler gvenli ortamda 01.08.2001-08.08.2001 tarihleri arasÝnda mikro-kazÝ yntemiyle tabakalar halinde inilerek aÝlmÝĢtÝr.2 Bu eserler byk oranda eserleri sunan kiĢiler tarafÝndan daha sonra birileri kullanmasÝn diye tahrip edilmiĢtir. AyrÝca st kÝsÝmda yer alan kurĢun ve gmĢ gibi eserler
yksek
bir
ÝsÝnmadan
dolayÝ
erimiĢ,
deforme
olmuĢtur.
oğu
eserlerin
niteliği
anlaĢÝlamamaktadÝr. Ancak en alta altÝn eserlerin konulmasÝ bunlarÝn erimesini engellemiĢtir.
stelik bunlardan taÝn bir ipek mendil iine sarÝlmÝĢ olmasÝna rağmen bu mendil ateĢten etkilenmemiĢtir. Bu nedenle eserlerin ateĢin iine atÝlmasÝndan kaynaklanan bir erime olmadÝğÝnÝ daha sonraki dnemlerde sunak evresinde yakÝlan ateĢin aĢağÝya doğru verdiği ÝsÝdan eridiğini dĢnmekteyiz. Ya da bu eserlerin zerine ateĢ yakÝldÝğÝnÝ dĢnebiliriz. Ancak, bu eserler zerindeki 20 cm‟lik bir toprak kalÝnlÝğÝndan sonra sunak evresinde yanan Ģiddetli ateĢin izleri olan yoğun kl tabaka bulunmaktadÝr. Bu eserlerin bulunduğu NG 262 B amasÝnÝn batÝ komĢusu olan NG 261 B amasÝ zerinde alÝĢmalar srdrld. Bu alanda da oboy‟a ait yanÝk izler grld. AynÝ Ģekilde bu alanÝn gneyinde bulunan NG 261 A amasÝnda da aynÝ durum gzlenmiĢtir. AyrÝca NG 261 A amasÝndan baĢlayarak Klliye‟nin doğusunda bulunan NG 267 amasÝna kadar aÝlan kesit amasÝndan sz etmiĢtik. Kesitin
327
bu blmnde NG 262 A amasÝnÝn da zemini gri kil ile rtlmĢ ve zerine tuğla dĢeme yapÝlmÝĢtÝr. Fakat bu alan Klliye‟nin en batÝ ucunda yer almasÝndan dolayÝ sel sularÝndan en fazla tahrip olan kesimi olmuĢtur. Bu alanÝ karÝĢtÝran sel sularÝ zeminde bulunan dĢeme taĢlarÝnÝ zemin altÝna kadar taĢÝmÝĢtÝr (-115 cm). Orhun Nehri‟nin bu ynde olduğu ve akÝĢ istikametinin bu alanÝ tahrip etme ihtimalinin yksek olmasÝndan dolayÝ Ģimdilik bu tahribatÝn Orhun Nehri‟nin taĢkÝnlarÝnÝn yapmÝĢ olacağÝnÝ sylemekle birlikte jeologlarÝn yardÝmÝyla ilerde daha somut bilgiler verebileceğiz. SunağÝn iinde yapÝlan alÝĢmalar sonucunda, bu alanÝn da oboy iin kullanÝldÝğÝ karÝĢÝk bir Ģekilde ele geen kemik ve taĢ malzemelerden anlaĢÝlmÝĢtÝr. Bu buluntular arasÝnda -77.5 cm derinlikte Bilge Kağan YazÝtÝ‟na ait biri byk iki yazÝlÝ para ele gemiĢtir. Bilge Kağan YazÝtÝ‟nÝn doğu yz, I-II. satÝra ait bu paralarÝn daha nce bilinmediği anlaĢÝlmÝĢ ve byk paranÝn yeri yazÝt zerinde tespit edilmiĢtir. Sonu olarak, sunak ve evresinin Kk Trk (Gktrk) Dnemi‟nden sonra, Uygur ve zellikle Moğol Dnemi‟nde yoğun bir Ģekilde oboy olarak kullanÝldÝğÝ ele geen buluntularÝn fazlalÝğÝndan ve sunağÝn evresini tamamen kaplayan yangÝn tabakasÝndan anlaĢÝlmaktadÝr. AyrÝca sunağÝn evresinde tespit edilen akÝl tabakadan da bu alanÝn ge dnemlerde bir sel baskÝnÝna maruz kaldÝğÝ tespit edilmiĢtir. Doğu Duvar AmalarÝ NH 273; NI 273 Bu alan Bilge Kağan Klliyesi‟nin Ģimdiye kadar bilinen, Radloff tarafÝndan 1893‟te ve tarafÝmÝzdan 2001 yÝlÝnda kazÝlan NG 268 A ve NG 268 B amalarÝndan doğudaki ilk yapÝ unsurudur denilebilir. AraĢtÝrmalarÝmÝz kazÝda klliyelerden bu kadar uzakta byle bir yapÝnÝn olduğunu gstermemiĢtir. Klliye‟den 65 m doğuda bulunan bu alanda toprak yzeyinde belli bir ykseklik dikkati ekmekteydi. Jeofizik ekibinin lmleri ile bu tmseğin 10x20 m geniĢliğinde ve 3 m derinliğinde bir yapÝ olabileceği sonucuna varÝldÝ. 5x5 m‟lik 2 adet sondaj amasÝ ile burada alÝĢmalara baĢlandÝ. Bu alÝĢmalarda NH 273 A ve NI 273 A olmak zere kuzey gney ynnde birbirini takip eden 2 adet ama aÝldÝ. Bu amalarÝn -32. 4cm derinliğinde batÝ kesimini takip eden kÝrmÝzÝ kilden sÝkÝĢtÝrÝlma teknikle yapÝlan 50 cm geniĢliğinde bir kerpi duvarÝn getiği tespit edildi. Bu duvar NH 273 amasÝnda 4.25 cm uzunluğa sahipti. Bu duvarÝn doğu kÝsmÝnda Klliye‟den toparlanarak getirildiği anlaĢÝlan tuğla, kiremit paralarÝ yoğunluk gstermekteydi. NH 273 amasÝnÝn NI 273 amasÝ ile arasÝnda gezi yolu oluĢturan kesiminde, ama iinde grlen 40x40 cm‟lik, doğu kenarÝnda -30.4 cm‟de 40x67 cm ebadÝnda baĢka bir kerpi duvar kalÝntÝsÝ ele gemiĢtir. Bu duvarlar da byk duvar kalÝntÝsÝnda olduğu gibi kÝrmÝzÝ kilden yapÝlmÝĢtÝ. Ancak temelleri zayÝftÝ, kimi zaman bir kiremit ve tuğla parasÝna konmuĢ kerpi temellerdi. Niteliksiz bir iĢilik yansÝmaktadÝr. -45.2 cm‟de kuzey kÝsÝmda, 1.40 m geniĢlik x 1 m yksekliğinde kire bir tabaka bulunmaktadÝr. Bu alan, en byğ 20x22 cm ebadÝnda kÝrÝk dĢeme taĢlarÝ ile evrilmiĢtir. Bu kire tabakanÝn stnde ise 3
328
cm‟ye varan amanÝn tmn kaplayan bir mil tabaka bulunmaktadÝr. Bu grnt, inĢaat iin biriktirilmiĢ bir malzemenin terke dilmesinin grntsn uyandÝrmaktadÝr. AmanÝn gneyinde, kerpi duvarÝn hemen kenarÝnda -85.2 cm derinlikte 9x9 cm ebadÝnda atÝ sslemelerinde kullanÝlan bir rozet ele gemiĢtir. Kk kerpi duvar izleri odalarÝ olan bir yapÝ izlenimi yaratsa da kesin bir kanÝya varÝlamamaktadÝr. Bu alandaki btn bu grntler tamamlanamayan, ters giden bir durumu yansÝtÝyor gibidir. NI 273 amasÝnda grlen tuğla kmeleri ise bunu destekler niteliktedir. bek bek konmuĢ tuğlalar Klliye‟nin zemin tuğlalarÝdÝr. Ancak buraya kimin, ne zaman, niin getirdiği sorularÝ ilerideki yÝllarda yapÝlan kazÝlarla aydÝnlÝğa kavuĢacaktÝr. Diğer taraftan jeofizik sonularÝnda 3 m‟de kalÝn bir Ģekilde duvar olma ihtimali olarak grlen lekenin, kazÝlar sonunda gri kilden oluĢan sertleĢmiĢ bir konglomera olduğu anlaĢÝlmÝĢtÝr. Bu doğal yapÝnÝn bir zamanlar iin HoĢa-Saydam Gl‟nn kÝyÝ Ģeridi olduğunu tahmin etmekteyiz. Gl yatağÝndan getirdiğimiz kil rnekleriyle bu tabaka paralellik gstermektedir. Yine bu konuda bize en iyi ayrÝntÝyÝ paleo-jeologlar verebilecektir. Bu alanda -151 cm derinliğe doğal toprakta inilmiĢtir. nmzdeki alÝĢma sezonunda bu alan kuzey ve gney ynnde aÝlmaya devam edilerek kerpi surun uzantÝlarÝ ve doğusunda yer alan bu karÝĢÝk yapÝlarÝn fonksiyonu aÝklÝğa kavuĢturulacaktÝr. Klliyelerden bu kadar uzakta yer alan bu surun klliye ile olan irtibatÝ da ortaya ÝkarÝlmaya alÝĢÝlacaktÝr. Anonim III. Mezar Klliyesi Anonim III. mezar klliyesi HoĢa-Saydam blgesinde yer alan mezar klliyeleri arasÝnda dikkat ekici olanlarÝndan birisidir. Bilge Kağan ve Kl-tigin mezar klliyelerinden sonra Trk bilimadamlarÝ tarafÝndan “Anonim” ve yabancÝlar tarafÝndan HoĢa-Saydam III‟ten itibaren isimlendirilen mezar klliyeleri gelmektedir. Bu blgede ok sayÝda mezar bulunmasÝna rağmen Anonim mezar klliyeleri, planlarÝ ve sanduka taĢlarÝnÝn iĢleniĢleri bakÝmÝndan diğerlerinden farklÝlÝk gstermektedirler. ġimdilik bu zellikte drt adet tespit edilmiĢ ve Anonim I, II, III ve IV olmak zere isimlendirilmiĢlerdir. Anonim I. ve II. (HoĢa-Saydam III-IV) mezar klliyeleri nceden kazÝlmÝĢ, Anonim IV. mezar klliyesi ise 2000 yÝlÝ Trk-Moğol arkeolojik kazÝ alÝĢmalarÝ sonucunda aÝlmÝĢtÝr. Anonim IV. mezar klliyesinde resmi bir kazÝ yapÝlmadÝğÝ anlaĢÝlmÝĢtÝr. Bilge Kağan, Kl-tigin mezar klliyeleri ve sanduka taĢlarÝnÝn dÝĢ tarafÝ tasvirli olan diğer Anonim mezar klliyeleri ile karĢÝlaĢtÝrma yapmak ve hatta Moğolistan‟da baĢka kltr coğrafyalarÝnda ÝkartÝlan aynÝ tr buluntularla değerlendirmek amacÝyla kazÝ yapÝlmasÝna karar verilmiĢtir. ncelikle Anonim III mezar klliyesinin aplikasyon krokisine uygun olarak alÝĢmaya baĢlanÝldÝ. Arkeolojik kazÝ iin AO-266 ve AO-267 kareleri seildi. Bu karelerin her biri 10 x10 m ebadÝnda olup mezar klliyesi AO-266 ve AO-267 karelerinin tam ortasÝnda bulunuyordu. Bu nedenle her iki alanda (AO-266 ve AO-267) da ama yapÝlmasÝ gerekiyordu. AO-266 ve AO-267 alanlarÝ A ve B olmak zere iki alana ayrÝldÝ.
329
Ġlk olarak AO-267 amasÝnda 10x5 m‟lik alanda alÝĢÝlmaya baĢlanÝldÝ. 609 numaralÝ nirengi noktasÝ (1384.28) 0 noktasÝ olarak kabul edildi. Amada toprak zerinde bulunan otlar temizlendikten sonra kaba toprak alÝnmaya baĢlandÝ ve ilk aĢamada -38 cm derinliğe inildi. Sanduka taĢlarÝndan iki tanesi ortaya ÝkartÝldÝ. Sanduka taĢlarÝnÝn dÝĢ yzlerindeki tasvirlerin iyi korunmuĢ olduğu dikkati ekti. AO-266 B amasÝnda 10x5 m‟lik bir alanda da alÝĢÝlmaya baĢlandÝ. Bu amada da aynÝ seviyeye inildi. Bylece AO-266 B ve AO-267 A amalarÝ birleĢtirilmek suretiyle 10x10 m‟lik bir alanÝn kaba toprağÝ alÝnmÝĢ oldu. Sanduka taĢlarÝnÝn AO-266 B ve AO-267 A amalarÝ ierisinde kalmalarÝ byle bir alÝĢmayÝ zorunlu kÝldÝ. AO-266 B ve AO-267 A amalarÝnÝn ierisinde kuzey ve gneyden 2‟Ģer, batÝ ve doğudan 2,5‟er metre ieride sanduka taĢlarÝ ierisine alacak Ģekilde 4x5 m (kuzey-gney doğrultusunda 5, doğu-batÝ doğrultusunda 4 m) ebadÝnda bir amaya baĢlanÝldÝ. Bu amanÝn ilk kademesinde insitu olmayan taĢ paralarÝna rastlanÝldÝ. Ġlk anda bu taĢ paralarÝnÝn barkÝn yn, durumu ve konumu aÝsÝndan herhangi bir fikir vermediği anlaĢÝldÝ. Amada ikinci seviyede (A2) -56 cm derinliğe inildi. Ġ amada derinleĢmeye devam edildi (A3). DerinleĢme esnasÝnda yoğun bir Ģekilde dknt taĢa rastlanÝldÝ. zellikle amanÝn gneybatÝ tarafÝnda yoğun olarak taĢ paralarÝ ortaya ÝktÝ. Bu yoğunluğun amanÝn gney tarafÝna doğru da devam ettiği grld. TaĢ sandukalardan kÝrÝlmÝĢ kk paralarÝn moloz taĢlar arasÝna dağÝlmÝĢ halde bulunmalarÝ dikkat ekti. GneybatÝ tarafta st tamamen kÝrÝk olan taĢ sanduka taĢÝnÝn hemen dÝĢ tarafÝnda -64 cm derinlikte at baĢÝ iskeletine rastlandÝ. At baĢÝnÝn buraya barkÝn yapÝmÝndan ok sonra konmuĢ olabileceği, zira barkla bağlantÝlÝ izlenim vermeyen taĢ paralarÝ ile birlikte konulduğu asÝl dĢncemizi oluĢturdu. Amada -67 cm derinliğe inildi. Amada yeni bir derinleĢmeye (A4) baĢlandÝ. Sanduka taĢ paralarÝnda har kalÝntÝlar dikkati ekti. Paralar zerinde yapÝlan alÝĢmalar sonucunda iki kÝrÝk paranÝn birbirine oturmasÝ ve arkasÝnda yan yzeyde grlen har tabakalarÝnÝn taĢÝn gemiĢ zamanda tahrip edildiği ve sonradan onarÝm grdğn dĢndrd. Amada sona olarak yeni bir derinleĢme (A5) baĢlanÝldÝ. Bu derinleĢme esnasÝnda sanduka taĢlarÝnÝn zemin seviyesine inildi. Sanduka taĢlarÝnÝn dibine -98 cm‟de ulaĢÝldÝ. Drdnc sanduka taĢÝnÝn izine rastlanÝlamadÝ ve onun tamamen kÝrÝk olduğu anlaĢÝldÝ. Ġ amada dÝĢa taĢacak Ģekilde kuzeybatÝ kĢeden 0,5x2 m ve kuzeydoğu kĢeden 0,5x3 m geniĢliğinde alanlarda derinleĢmeye baĢlanÝldÝ. KuzeybatÝ kĢedeki alan 0,5 m geniĢletilerek 1x2 m geniĢlikte derinleĢmeye baĢlanÝldÝ. Her iki kĢe amasÝnda da taĢ yÝğÝnlarÝna rastlanÝldÝ. Bu taĢ yÝğÝnlarÝ her iki kĢe amasÝnda da bulundu. KuzeybatÝ kĢe amasÝnda -84 cm ve kuzeydoğu kĢe amasÝnda ise -94 cm derinliğe ulaĢÝldÝ. Amada hemen kuzeybatÝ kĢede amanÝn batÝ sÝnÝrÝ ierisinde 70x50 cm‟lik (kuzey-gney ynnde 70, doğu-batÝ ynnde 50) alanda test derinleĢilmesi yapÝldÝ. Burada 124 cm derinliğe inildi.
330
Sanduka taĢlarÝ ierisindeki alanda 85x85 cm‟lik drt kare oluĢturuldu. Bu drt kareden kuzeydoğu ve gneybatÝ tarafta olanlarda derinleĢmeye devam edildi. Kuzeydoğu kĢedekinde -167 cm, gneybatÝdakinde ise -170 cm derinliğe ulaĢÝldÝ. Ġ ama ierisinde 85 cm‟lik oluĢturulan karelerin tam orta kesiminde dikey olarak duran byk bir ahĢap parasÝna rastlanÝldÝ. AhĢap kalÝntÝsÝ 46 cm yksekliğindedir. Ġ amada derinleĢilen kuzeydoğu karesinin dibinde orta da bir yangÝn izine -167 cm‟de rastlanÝlmÝĢtÝr. KazÝ sonucunda ortaya ÝkartÝlan taĢlardan kuzeyde bulunan taĢ 150x110 cm ebadÝnda ve kalÝnlÝğÝ 13 cm‟dir. Doğu taraftaki taĢ 178x120 cm ebadÝnda ve kalÝnlÝğÝ 15 cm‟dir. Gney tarafta ok kÝrÝk durumda olan taĢ ise, 150x50 cm ebadÝnda ve 11 cm kalÝnlÝğÝndadÝr. TaĢlar olduka sert bir yapÝya sahip olmalarÝna rağmen dÝĢ yzlerine ok gzel bitkisel sslemeler iĢlenmiĢtir. TaĢlar ok tahrip olmuĢ, ancak sslemelerin derin yapÝlmasÝ grnmlerine zarar vermemiĢtir. Anonim 3 mezar klliyesi sanduka taĢlarÝnÝn dÝĢ yzlerinin bitkisel bezeklerle sslenmesi bakÝmÝndan nem taĢÝmakta, ağdaĢlarÝyla olduğu gibi kendisinden nce ve sonra yapÝlanlarla karĢÝlaĢtÝrma yapmaya imkan vermektedir. AyrÝca, at baĢÝ iskeletinin bulunmasÝ tam orta kÝsmÝnda sanduka taĢlarÝnÝn ierisinde dikey olarak bir direğin olmasÝ ve muhtemelen burayÝ ziyaret edenlerin direğe ip, bez bağlamalarÝ burasÝnÝn yapÝldÝğÝ zamandan kutsal alan olarak kullanÝldÝğÝnÝ gstermektedir. Bilge Kağan, Kl-tigin, Anonim I, I mezar klliyelerinde balbal sÝrasÝ bulunmasÝna rağmen bu mezar klliyesinde Anonim IV mezar klliyesinde olduğu gibi herhangi bir balbalÝn bulunmamasÝ bu mezar klliyesinin bir ocuk ya da bir bayan iin mi yapÝldÝğÝ sorusuna cevap aramak iin bir ÝkÝĢ noktasÝ olabilir. Sonu olarak, bu yÝl gerek Bilge Kağan Klliyesi‟nin mimarisi ve gerekse de o dnem kullanÝlan eĢyalar bakÝmÝndan birok yeniliği gn ÝĢÝğÝna Ýkaran bir alÝĢma sezonu gemiĢtir. Hatta bu alÝĢma programÝ Ģu anda Moğolistan Kltr MirasÝ LaboratuvarlarÝ‟nda srmektedir. Bize gre bu alÝĢmalar henz bitmiĢ değildir ve yeni baĢlamÝĢtÝr. ncelikle bu eserlerin doğal etkilere karĢÝ korunmasÝ, onarÝmÝ ve tanÝtÝmÝ (yayÝnlanmasÝ ve sergilenmesi) gerekmektedir. Ancak bu eserler bize Bilge Kağan, Kl-tigin ve Tonyukuk Klliyelerinin kazÝmÝ ve onarÝmÝnÝ unutturmamalÝdÝr. Zira bu yapÝlarÝnda kazÝmÝ ve onarÝmÝ devam etmelidir. Ancak Kl-tigin Klliyesi 1958 yÝlÝnda kazÝldÝktan sonra kaderine bÝrakÝlmÝĢ ve adeta yapÝ doğal etkilerle dağÝlÝp yok olmuĢtur. Kl-tigin Klliyesi‟nden alacağÝmÝz dersler neticesinde bir yandan kazarken bir yandan koruma tedbirlerimizi srdrmeliyiz. KuĢkusuz, KazÝlar bilimsel alÝĢmalar iin ihtiyatÝr. KazÝ yapÝlmasÝnÝn amacÝ gemiĢinin bilinmezlerini gn ÝĢÝğÝna ÝkarmaktÝr. Bu nedenle bir kazÝda aceleciliğe gidilmeden son derece hassas yntemlerle kazÝlar yapÝlmalÝdÝr. Gnmzde yanmÝĢ bir yarÝm buğday tanesini bile tahrip etmeden Ýkarmaya alÝĢan bir arkeoloğun, artÝk 100 yÝl ncesindeki yntemlerle sadece hobilerini gidermek iin sadece define iin tarihi dokuyu yok etmesi beklenemez. Zaten yntemleri iinde yapÝlan kazÝlarda kÝymetli eserler
331
ÝkmaktadÝr ve ÝkacaktÝr. ArtÝk, gemiĢten bize kalan her Ģey altÝn olsun olmasÝn nemlidir. Dnyada bir dnem arkeologlarÝ (!) sadece define aradÝ, bir dnem ise yazÝlÝ tablet aradÝlar. Oysa Ģimdi sadece insanlarÝn zenginlikleri değil, hayatÝnÝ ilgilendiren her Ģey nemlidir. Bu yzden disiplinler arasÝ iĢbirliği gereklidir. zellikle tarih araĢtÝrmalarÝnda fen bilimler, sosyal bilimler ayrÝmÝ kalkmÝĢtÝr. Son eyrek yzyÝlda ortaya Ýkan Arkeometri Ģu baĢlayan yzyÝlÝmÝzÝn ne Ýkan disiplini olarak btn bilimleri tarihin aydÝnlatÝlmasÝnda birleĢtirmiĢtir.
alÝĢmalarÝmÝzda prehistorik (tarih ncesi) dnem
arkeologlarÝnÝn hassasiyetini gstermediğimiz srece gemiĢimizi yok ederiz. Sadece, hobilerimiz iin kazÝlar yaparsak, tarihin bizi yargÝlayacağÝnÝ unutmamak gerekir.
1
Oboy ya da daha ziyade AltaylÝ Ģamanist Trklerin Ģaman trenlerinin yapÝldÝğÝ tepelere
verdiği isimdir. Moğollar bu tr yerlere Owoo adÝnÝ vermektedir. Kutsal tepelere ve yol kenarlarÝna taĢ yÝğÝnlarÝ yapÝlÝr ve buradan geenler taĢ atÝp gneĢin bulunduğu taraftan olmak zere kez bu tepeyi dolaĢÝrlar. eĢitli dilekler yapÝlan bu tepelere zaman zaman iki bÝrakanlarÝn iki ĢiĢesini atmasÝ ya da bacağÝ kÝrÝlanlarÝn bacağÝ iyi olunca koltuk değneğini bÝrakmasÝ gibi Ģkran adaklarÝ grlr. Moğollar tarihi alanlarÝ da oboy gibi kullanmakta ve bu ziyaretlerde oğu zaman kÝmÝz saÝsÝ yapmaktadÝrlar. Bilge Kağan ve Kl-tigin Klliyeleri bu amala hala kullanÝlmaktadÝr. zellikle Bilge Kağan Klliyesi‟nde Sunak kesimi bu tr adaklar bakÝmÝndan yoğunluk gstermektedir. Ancak yazÝt ve heykellerin bulunduğu doğu kesimi ve bark kesimi de ikinci ve nc dereceden uzunca bir sre kutsandÝğÝ kazÝ sÝrasÝnda ÝkarÝlan karÝĢÝk taĢ, tuğla, kiremit, kemik, para ve eĢitli madeni paralardan anlaĢÝlmÝĢtÝr. 2
Burada kazÝ ekibi olarak, alÝĢmamÝza iĢbirliği gsteren, sorumluluk alan, kapalÝ mekanda
alÝĢan ekibe teĢekkr ederiz. Bunlar kazÝ ekibinden Ch. Amartuvshin, Remzi Kuzuoğlu, G. Mutlu Bozkurtlar, gzlemciler; jeofizik ekibinden Emin Ulugergerli, jeodozi ekibinden Ya. Serevja; fotogrametri uzmanÝ Murat Yakar digital fotograflar iin ve tercmanlÝk iin B. Amgalan‟dÝr. Bu alÝĢmalar yapÝlÝrken kazÝ ekip baĢkanlarÝ Hasan Bahar ve D. Bayar‟Ýn da grĢleri alÝnarak ve Saadettin
Gme‟in
baĢkanlÝğÝnda
yapÝlan
komisyon
toplantÝlarÝnda
alÝnan
kararla
yoğun
hÝzlandÝrÝlmÝĢ bir alÝĢma ortamÝnda srdrlmĢtr.
ORUHLU, Y., Erken Devir Trk SanatÝnÝn ABC‟si, KabalcÝ, (2. Bas.) Ġstanbul 1998. ESĠN, E., (Editr), Trk Kltr El-KitabÝ, Cilt II, KÝsÝm I a, Ġslamiyetten nceki Trk SanatÝ HakkÝnda AraĢtÝrmalar, Milli Eğitim BasÝmevi, Ġstanbul 1972. JISL, L, “Kl-Tegin AnÝtÝnda 1958‟de YapÝlan Arkeoloji AraĢtÝrmalarÝn SonularÝ“, Belleten, XXXII/107, (Temmuz 1963), s. 387-410.
332
GME, S., Kk Trk Tarihi (2. Bas., ), Akağ YayÝnlarÝ, Ankara 1999. V. D. Kuborev, Eski Trklerin Dnemi (YayÝn Ynetmeni E. Ġ. Derevyanko), Nauko Yay., Novosibirsk 1984 (Rusa), GEL, B., Ġslamiyet‟ten nce Kltr Tarihi, Orta Asya Kaynak ve BuluntularÝna Gre, (2. Bas. ) Ankara 1984. NOWGORODOWA, E., Alte Kunst der Mongolei, Leipzig 1980. RADLOFF, W., Atlas der Alterhmer den Mongolei, St. Petersburg 1896. ROUX, J. P., (ev. A. KazancÝgil), Altay Tklerinde lm, KabalcÝ, Ġstanbul 1999. SINOR, D., (Derleyen), Erken Ġ Asya Tarihi, ĠletiĢim Yay. Ġstanbul 2000.
333
Dokuzuncu Bölüm Uygurlar Uygur Devletleri Tarihi ve Kültürü / Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu [s.193-214] Mimar Sinan
niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi / Trkiye
GiriĢ Uygur tarihi hi Ģphe yok ki Orta Asya tarihinin en nemli birka devresinden biridir. Uygur tarihini toplu olarak ele alan, ilk nce nl Japon bilgini Haneda Toru oldu. Aslen bir Budolog olan ve Japonya‟da Budolojiyi kuran Prof. Dr. Haneda ancak UygurlarÝn Budizm hakkÝndaki geniĢ bilgileri sebebi ile bu konuyla ilgilenmiĢ ve onlarÝ Japonya‟ya tanÝtmak istemiĢtir. AynÝ konu ikinci olarak Prof. Dr. B. gel tarafÝndan ele alÝnmÝĢ ve bu konuda bir ka makale yayÝnlanmÝĢtÝr. YalnÝz Prof. Dr. B. gel bu makalelerinde Uygur tarihinin kronolojik olay sÝralarÝna değil, daha ok kabile hareketlerine ve bir Orta Asya devletinin boylardan imparatorluk haline nasÝl geldiği konusunu incelemiĢtir. UygurlarÝn tken blgesindeki HakanlÝk dnemi Prof. Dr. G. andarlÝoğlu tarafÝndan doentlik tez alÝĢmasÝ olarak araĢtÝrÝlmÝĢtÝr. Bu alÝĢmada T‟ang slalesi dnemine ait in yÝllÝklarÝnda ve ansiklopedilerinde mevcut Uygurlarla ilgili kayÝtlarÝn Trk diline tercmesi, yorumlanmasÝ, batÝlÝ araĢtÝrmacÝlarÝn eseriyle karĢÝlaĢtÝrÝlmasÝ ve olaylarÝn kronolojik olarak sentezi zerinde durulmuĢtur. Uygur HakanlÝğÝnÝn son yÝllarÝ ile yÝkÝlÝĢÝ da inli ğrenci Ts‟ai Wen-shen tarafÝndan Ankara‟da doktora tezi olarak incelenmiĢ ve Trke olarak Taipei‟de yayÝnlanmÝĢtÝr. Bu alÝĢmada o dnemde yaĢayan in devlet adamlarÝnÝn mektub ve raporlarÝ zerinde durulmuĢtur. BeĢbalÝk - Turfan Uygur Devleti Prof. Dr. zkan Ġzgi tarafÝndan doentlik tez alÝĢmasÝ olarak araĢtÝrÝlmÝĢtÝr. zellikle Wang Yen-te seyahatnamesi tercmesi ve in yÝllÝklarÝnda bulunan tamamlayÝcÝ bilgiler değerlendirilmiĢ, batÝlÝ araĢtÝrmacÝlarÝn eserleriyle karĢÝlaĢtÝrÝlmÝĢtÝr. SarÝ Uygurlar ve Kansu Blgesi kabileleri, Prof. Dr. G. andarlÝoğlu tarafÝndan doktora tez alÝĢmasÝ olarak incelenmiĢ ve Trke olarak Taipei‟de basÝlmÝĢtÝr. Uygur HakanlÝğÝ yÝkÝldÝktan sonra kurulan Uygur Devletlerinden biri olan SarÝ Uygur Devletinin diğer bir adÝ da Kan chou (Kansu) Uygur Devleti‟dir. Bu eserde Kan-chou Uygur Devleti ve komĢularÝyla akrabalÝk iliĢkileri biraz in kaynaklarÝ, daha ziyade batÝlÝ araĢtÝrmacÝlarÝn alÝĢmalarÝndan faydalanÝlarak analiz ve senteze gidilmiĢtir.
334
I. Orhun Uygur Devleti 1. KuruluĢ in kaynaklarÝ UygurlarÝ HunlarÝn nesilleri olarak kabul ederler. Akraba kavimlerle birlikte Dokuz Oğuz-On Uygur diye isimlendirilirler. Uygurlar IV.-V. asÝrlarda Toba devleti zamanÝnda Tles adÝnÝ aldÝlar. inlilere gre Uygurlar sayÝ bakÝmÝndan pek kalabalÝk değillerdi. Fakat ok kabiliyetli ve cesur idiler. Yksek tekerlekli arabalarÝ vardÝ. Glerde ve harplerde bu arabalarÝna ok gveniyorlardÝ. in kaynaklarÝnda Kao-ch‟ih (yksek tekerlek) adÝyla da kaydedilmektedir. Ġlk zamanlarda Tles boylarÝnÝn mĢterek bir reisleri yoktu. Gebe olduklarÝ iin bir yerde devamlÝ oturmuyorlardÝ. Ata binmede, ok atmada zerlerine yoktu. TopraklarÝ verimsiz olduğu iin atlarÝ az, koyun ve sÝğÝrlarÝ oktu. Selenga, Orhun ve Tola nehirlerinin kÝyÝlarÝnda oturan bu oymaklar, Gktrk devleti kurulunca, onlarÝn hakimiyetini tanÝdÝlar. Baykal glnn gneyindeki bozkÝrlarda i iĢlerinde serbest olarak yaĢadÝlar. VII. asÝrda Gktrkler inlilere yenilince Tles birlikleri de dağÝtÝldÝ. Gktrk Devletinin zayÝf ağÝ olan VII. asrÝn baĢÝnda Orhun ve Selenga kÝyÝlarÝnda oturan Uygur, Bugu, BayÝrku, Tongra vs. kabileleri bir Ģefin hakimiyeti altÝnda toplandÝlar. Reislerin unvanÝ Ġrkin idi. Ġrkin‟in P‟u-sa isimli bir oğlu vardÝ. P‟u-sa 630 senesinden sonra Gktrklerin kuzey sÝnÝrlarÝna akÝnlar yapmağa baĢladÝ. Gktrkler bu Uygur-Tles akÝnlarÝnÝ durdurmak iin bir ordu gsterdilerse de muvaffak olamadÝlar. Bu galibiyet Uygur ve Tleslere byk itibar kazandÝrdÝ. Bu zaferden sonra P‟u-sa Alp Ġlteber unvanÝnÝ aldÝ. in kaynaklarÝ P‟u-sa‟dan Ģyle bahsederler: “Mkemmel harp planlarÝ yapÝyordu. SavaĢta askerlerin nne geip hcum ederdi. Az askerle ok iĢ yapÝyordu. Askeri talimler yapÝyor, ok atÝyor, askerle beraber avlara gidiyordu. Annesi de halkÝn Ģikayetlerini dinliyor, davalarÝna bakÝyordu. Kanun ve nizamlarÝ bozanlarÝ cezalandÝrÝyordu. Bu suretle kabilelerin dzeni muntazam yryordu. P‟u-sa zamanÝ UygurlarÝn refah devridir.”1 Gktrklerin zayÝf olduğu bu ağda Orta Asya‟nÝn kuzeyinde baĢlÝca iki kuvvet vardÝ. 1-P‟usa‟nÝn emrindeki Uygur Tlesleri, 2- Sir TarduĢ Tlesleri. 646‟dan sonra Uygurlar yine bir Ġlteber‟in idaresinde idiler. Fakat bu inlilerin kuklasÝ durumunda idi. Diğer taraftan Gktrk devleti de can ekiĢiyordu. Sir-TarduĢ Tlesleri de in‟in mttefiklerine yenilip UygurlarÝn idaresine girmeğe mecbur olmuĢlardÝ. Bylece Orta Asya‟nÝn doğu kÝsmÝ bir in eyaleti haline gelmiĢ oldu. Bu kukla Ġlteber kendini kağan ilan etti. Gktrk tarzÝnda teĢkilat kurdu. Fakat bu devri gerek bir kağanlÝk dnemi olarak kabul etmek zordur.
335
Uygur Tleslerinin halkÝ boĢ durmuyor, in hakimiyetinden kurtulmak iin areler arÝyordu. 648‟de kukla Ġlteber ldrld. Yerine halkÝn tuttuğu baĢka bir reis getirildi. Fakat o da inlilerin hilesine kurban gitti. UygurlarÝn isyanÝndan korkan inliler onlarÝ Ch‟i-pi Tlesleri ile anlaĢtÝrÝp byk vaadlerde bulunarak BatÝ Gktrklerine saldÝrttÝlar. inliler gittike kuvvetlenerek BatÝ Gktrkleri devamlÝ surette mağlup ettiler. Uygurlar da Po-jun adlÝ bir kukla reisin idaresine girmiĢlerdi. 651‟de in hesabÝna Kore isyanÝnÝ bastÝrdÝlar. BatÝ Gktrk savaĢlarÝna iĢtirak ettiler. 656‟da Onoklara karĢÝ zafer kazandÝlar. TaĢkent‟e kadar ilerlediler. 661-63 senelerinde Uygurlar in‟e baĢ kaldÝrdÝlarsada muvaffak olamadÝlar. Gktrk devleti, ikinci defa kurulduğu zaman Uygurlar tekrar Gktrk devleti iinde yer aldÝlar. 742-43 senelerinde Gktrklerin hakimiyeti altÝnda bulunan Karluk, BasmÝl ve Uygur oymaklarÝ Gktrk kağanÝ OzmÝĢ‟Ý mağlup edip ldrdler. Gktrk devleti ortadan kalÝnca BasmÝllarÝn idaresinde yeni bir kağanlÝk kuruldu. Uygurlar sol (doğu), Karluklar sağ (batÝ) yabguluğu teĢkil ettiler. 744 senesinde Uygur Yabgusu BasmÝl kağanÝnÝ mağlup ederek kendini kağan ilan etti. Kutlug Bilge Kl Kağan unvanÝnÝ aldÝ. Bu suretle hr Uygur KağanlÝğÝ kurulmuĢ oldu.2 2. Kutlug Bilge Kl Kağan Devri 744‟de Uygur reisi BasmÝllarÝ tamamiyle mağlup etti. Bylece Uygur birliği tamamlanmÝĢ oldu. Uygur Reisi Kutlug Bilge Kl Kağan unvanÝ ile Hakan oldu. Her tarafa elilerle fetihnameler gnderildi. Tabii bu arada in‟e de eliler gitti. in imparatoru da tebrik iin eliler gnderdi. UygurlarÝn topraklarÝ gittike geniĢledi. Doğuda Szu-wei‟e, batÝda AltÝn DağlarÝ‟na kadar olan blge ve gneyde Gobi sahrasÝ kontrolleri altÝnda idi. Yani HunlarÝn btn eski topraklarÝna sahip olmuĢlardÝ. KÝsa ve baĢarÝlÝ bir dnemden sonra Kağan vefat etti (747). 3. Moyen-or Kağan Devri Kutlug Bilge Kl Kağan lnce (747) yerine oğlu Moyen or geti. Sert huylu asker idaresini iyi bilen bir kimse idi. Moyen or‟un yapmÝĢ olduğu seferleri 4 kÝsÝmda inceleyebiliriz.
336
1. BatÝ Seferleri: BatÝda Uygurlara karĢÝ baĢlÝca mukavemet edenler Karluklarla, TrgeĢler idi. Karluklar bu sÝrada Altay DağlarÝnÝn gney batÝ eteklerinde oturuyordu. TrgeĢler ise u ve Talas nehri blgesinde idiler. 744‟de UygurlarÝn hakimiyetine giren Karluklar zaman zaman isyan ederek TrgeĢlerle birleĢiyorlardÝ. Moyen or Kağan TrgeĢleri yendi. Bylece Uygur Devletinin sÝnÝrlarÝ batÝda SÝrderya nehri boylarÝna kadar ilerledi. 2. Kuzey Seferleri: Bu seferler Kem nehri boyunca uzanan dağlar aĢÝlmak suretiyle yapÝlmÝĢtÝr. Bu seferlere bir baĢka deyimle KÝrgÝz seferleri de diyebiliriz. KÝrgÝzlarla Uygurlar arasÝndaki blgede ik adlÝ baĢka bir Trk kavmi vardÝ. Moyen or Kağan zamanÝnda ik‟ler Uygur hakimiyetine girdiler. KÝrgÝzlar henz mağlup olmamÝĢlardÝ. 3. Oğuz Seferleri: Uygur ağÝndaki UygurlarÝn kim olduklarÝ hakkÝnda pek bilgimiz yoktur. YalnÝz Selenga Nehrinin kÝvrÝmÝnda Sekiz Oğuz ve Dokuz TatarlarÝn mağlup oluĢlarÝndan bahis vardÝr. Moyen or yazÝtÝndan inde de OğuzlarÝn mevcut olduğunu ğreniyoruz. 4. inlilerle Olan Askeri ve Siyasi Mnasebetler: Moyen or Kağan‟Ýn ilk zamanlarÝnda in ok karÝĢÝk bir durumda idi. 751 senesinde Talas Meydan Muharebesinin de kaybedilmiĢ olmasÝ, inde karÝĢÝklÝklarÝn ÝkmasÝna sebeb olmuĢtu. 755‟de ki An Lu-shan isyanÝ T‟ang hanedanÝnÝn itibarÝnÝ sarsmÝĢtÝ. Doğu baĢ Ģehri Lo-yang ve batÝ baĢ Ģehri Ch‟ang-an asiler tarafÝndan zaptedilmiĢti. Bu tehlikeli durum karĢÝsÝnda UygurlarÝn yardÝmÝna mracaat edilmiĢtir. Su-tsung tahta getiği zaman (756) T‟un-huang beyi Ch‟eng-ts‟ai‟i iyi mnasebetler tesisi iin eli olarak Uygurlara gnderdi. Uygur KağanÝ Ch‟eng-ts‟ai‟a gelin olarak bir Uygur Prensesi verdi. (Bu prensesin
kimliği
konusunda
kaynaklar
değiĢik
Ģeyler
sylemektedir).
AyrÝca
byk
kumandanlarÝndan bazÝlarÝnÝ inli prensesle diplomatik evlilik yollarÝnÝ araĢtÝrmak zere in sarayÝna gnderdi. Su-Tsung neticeden ok memnundu.3 Ondan sonra Kağan bizzat askere kumanda ederek Sho-fan garnizon kumandanÝ Kuo Tzu-i ile beraber sefere ÝktÝ. Birlikte T‟ung-lo ve diğer barbarlarÝ SarÝ Irmak kenarÝnda yendiler. Kağan KuoTzu-i‟yi kurt baĢlÝ bayrağa saygÝ duruĢunda bulunduktan sonra huzuruna kabul etti. 757‟de Uygur yabgusu, Tudun‟u 4000 asker ve pek ok at ile tekrar in‟e yardÝma geldiler. Ġmparator Su-tsung ok memnun oldu. OnlarÝn Ģerefine ziyafet ve hediyeler verdi. Ġmparator Kuang-p‟ing beyine Yabgu ile kardeĢlik antlaĢmasÝ yapmasÝnÝ emretti. Yabgu‟ya son derece nazik muamele etti. O‟nu mahremiyetine aldÝ. Kaynaklardan ğrendiğimize gre, in bu olayda da malum politikasÝnÝ takip ederek aslen Trk olan An Lu-shan‟Ýn isyanÝnÝ yine Trklerin yardÝmÝ ile bastÝrmak istemiĢtir. Bu gaye ile Uygurlardan yardÝm istemiĢtir. Uygurlarda yayÝlmak ve in‟e mdahele etmek iin uygun fÝrsat kolluyorlardÝ. Bu zaten onlarÝn aradÝklarÝ Ģeydi.
337
Uygurlar Fu-feng‟e gelip inli kumandanlar ile grĢtler. Kuo Tzu-i onlara 3 gnlk byk ziyafet verdi. Uygur Yabgusu, in zorluk iindeyken ziyafete vakit olamayacağÝnÝ sylediyse de Kuo Tzu-i onlarÝ ikna etti. Onlara gnlk erzak olarak 200 koyun, 20 sÝğÝr ve 40 shih pirin verdi. Hsiang-chi muharebesine giden ordu Feng nehri kÝyÝsÝnda dizildi. ĠsyancÝlardan bazÝlarÝ in ordusunun sol tarafÝnda pusu kurmuĢlar, srpriz hucumu iin bekliyorlardÝ. P‟u-ku Huai-en‟Ýn (aslen uygur olan byk bir in generali) iĢareti zerine Uygurlar abucak harekete geerek pusuda yatanlarÝ yok ettiler. Sonra isyancÝlarÝn arka tarafÝna giderek diğer inli kumandanla birlikte isyancÝlarÝ kuĢattÝlar. Tamamiyle bozguna uğrattÝlar. Ch‟ang-an geri alÝndÝ. Sonra Lo-yang‟Ý almak zere harekete getiler. Harpten nce Uygurlar Yabgu‟nun idaresinde gney dağlarÝ boyunca Ch‟u-wo‟ya vasÝl oldular. Vadide pusuya yatan isyancÝlarÝ yok ettiler. Sonra Uygurlar dağÝn kuzeyine kamp kurdular. Tzu-i ve diğerleri asilerle harbettilersede mağlup olup geri ekildiler. (in kaynaklarÝ mağlubiyeti kabul etmezler. Bir karÝĢÝklÝk oldu Ģeklinde geerler.) Uzaktan, olanlarÝ gren Uygurlar hemen batÝdaki tepeleri aĢarak hucuma getiler. Asileri bozguna uğrattÝlar ve kilometrelerce takip ederek tamamiyle imha ettiler.4 Ch‟ang-an alÝndÝğÝ zaman Uygurlar Ģehri yağmalamak istediler. Buradan Lo-yang‟Ý kurtarmağa gideceklerdi. Ch‟ang-an‟Ý yağmalarlarsa Lo-yang halkÝ onlarÝ asilerle birlik zannederek onlara da mukavemet edecekti. Bu sebeple Kuang-pin Beyi Uygurlara Mani oldu. Fakat Ch‟ang-an alÝndÝğÝ zaman Lo-yang yağmasÝnÝ vaadetti. Uygurlar kabul ettiler. Bu iĢi baĢardÝktan sonra gn Ģehri yağmaladÝlar. Kuang-p‟ing Beyi de onlara nakÝĢlÝ elbiseler, kÝymetli taĢlar hediye etti. Yabgu ok memnun oldu. Ġmparator da Yabgu Ģerefine byk ziyafet verdi. Uygur reislerine, nakÝĢlÝ, iĢlemeli, renkli, ipekli kumaĢlar, altÝn ve gmĢ kap kacak hediye etti. in imparatorlarÝnÝn tahtÝ salondan yksekte olan bir set zerinde kurulur ve buraya merdivenle ÝkÝlÝrdÝ. Bu set‟e hi bir yabancÝ ÝkamazdÝ. Bu ziyafet esnasÝnda Yabgu merdivenleri Ýkarak, Ġmparatorun yanÝnda oturmuĢtur. in imparatorunun tahtÝ yeniden kendisine bahĢeden Uygurlar‟a karĢÝ byle bir yakÝnlÝk gstermesi gayet tabiidir. An Lu-shan isyanÝ bastÝrÝlmÝĢ olmakla beraber T‟ang HanedanÝnÝn temel taĢlarÝndan pek oğunu da beraberinde gtrmĢtr. yle grnyor ki bu tarihten itibaren in‟in hakiki hakimleri Ugurlar olmuĢlardÝ. 758‟de Ġmparator Moyen-or Kağan‟Ýn akrabalÝk dileğini kabul etti. Kk kÝzÝnÝ Ning-kuo Prenses unvanÝ ile gelin olarak gnderdi. Bundan nce diğer barbar reislerinin akrabalÝk isteklerine uydurma prenses unvanÝ verilen inli kÝzlar gnderilmiĢti. Bu seferki inli gelin imparatorun z kÝzÝ idi. Bu da imparatorun Uygurlara verdiği nemin en byk delilidir.
338
Ning-Kuo Prensesi byk merasimle inden ayrÝldÝ. KalabalÝk refakatilerle birlikte Uygur baĢkentine vasÝl oldu. Moyen-or Kağan ok mağrurdu ve in‟e tepeden bakÝyordu. Bu sebeple de in elisini sedirde oturarak kabul etti. in imparatorunun gndermiĢ olduğu devlet mhrleri, renkli, ipekli kumaĢlarÝ ve elbiseleri, altÝn ve gmĢ kap kacağÝ adamlarÝna dağÝttÝ. Eli dnerken de 500 at, samur krkler, beyaz kilimler hediye etti. Ning-Kuo Prensesinin evliliğine teĢekkr iin eliler gnderdi. Moyen-or Kağan bir de Gktrk alfabesi ile yazÝlÝ bir yazÝt bÝrakmÝĢtÝr. ġine-usu Nehri dolaylarÝnda bulunan bu yazÝt bize Uygurlar hakkÝnda ok kÝymetli bilgiler vermektedir. TFYK, c. 965; Su-tsung imparator fermanÝ “Ulusun zorluklardan kurtuluĢu Kağan‟Ýn abasÝyladÝr. Onun yaptÝklarÝ btn lkede hi unutulamaz. Uygur KağanÝ ok zeki ve ok kibar bir adamdÝr. Onun sz gerektir. Onun kabiliyeti on binlerce kiĢinin en iyisidir. O btn kağanlarÝn baĢkanÝdÝr. inde isyanlar ÝktÝğÝ zaman imparatorun kardeĢi ile savaĢa gidip, btn isyanlarÝ bastÝrmÝĢtÝ. Ġki ay iinde iki baĢkenti zapt etti. O‟nun yaptÝğÝ iyilikler gneĢ ve ay gibi insanÝn yreğinde parlÝyor. Ona yalnÝz Ģimdi değil her sene 20.000 top ipekli kumaĢ vereceğim. Kağan elilerini Shou-fan‟a gndererek bunlarÝ alacak” dedi. (YÝllÝk vergi). 4. Bg Kağan Devri 759 senesinde Moyen-or Kağan lnce yerine kk oğlu geti. Uygurlardaki veraset geleneklerine gre byk oğulun kağan olmasÝ lazÝmdÝ. Fakat o bilmediğimiz bir suundan dolayÝ daha nce ldrlmĢt. Moyen-or‟un kk oğlunun bir ka tane adÝ vardÝ. BunlarÝn en bilinenleri Bugu, Bg, Tengridir. Onun hanÝmÝ P‟u-ku HuaÝ‟-en‟Ýn kÝzÝ idi. Moyen-or Kağan tarafÝndan kk oğlu iin imparatordan bir gelin istendiğinde bu kÝz gnderilmiĢti. Bu Ģekilde o hatun oldu. Moyen-or Kağan ldğ zaman Ning-Kuo Prensesi in adetlerine gre yas tuttu. in adetlerine gre, bir kadÝnÝn kocasÝ ldğnde yÝla yakÝn zaman yas elbiseleri giyer. Sabah akĢam ağlardÝ. Ning-Kuo Prensesinin oğlu yoktu. Sonunda vatanÝna dnmek iin izin istedi. Tai-tsung tahta ÝktÝğÝ zaman, isyancÝ Shih Ch‟ao-i daha mağlup edilmemiĢti. Ġmparator yardÝm istemek iin Uygurlar‟a eli gnderdi. Eliden nce Shih Ch‟ao-i “T‟ang Ģimdi yasta, karÝĢÝklÝk var. Hkmet reisi yok. Birlik olup bu fÝrsattan istifade edelim. SayÝsÝz zenginliklere sahip olan hazineleri ele geirelim.” diye haber gndermiĢti. Bg Kağan in elisine ok kt muamele etti. Herkes T‟ang‟Ýn mahvolduğunu sylerken onlarÝn nasÝl olup da hl eli gnderdiklerine hayret etti.
339
Eli sylenenlerin doğru olmadÝğÝnÝ, Kuang-p‟ing Beyi‟nin imparator olarak tahta getiğini onun nceki imparator ile aynÝ meziyetlere sahip olmasÝndan baĢka, Yabgu ile yanyana harbeden tek kiĢi olduğunu, Kağan‟la olan arkadaĢlÝğÝnÝ anlattÝ. T‟ang‟Ýn dostluk iĢareti olarak her sene Uygurlar‟a ipekli kumaĢlar verdiğini nasÝl unutabildiğini sordu.5 Bg Kağan eliyi dinlemedi, tahkir etti. O sÝrada gneye giden Uygur kuvvetleri Kuzey in sÝnÝrlarÝnda tahribata baĢlamÝĢtÝ bile. Hatun‟da Kağan‟la birlikte geliyordu. Kağan kayÝnpederi ile kayÝnvalidesini grmek iin izin istedi. Eskiden beri Orta Asya Trk halkÝnda bir inan vardÝ. Bu inanca gre, in, kendine gre bir medeniyete ve tarihe sahipti. Bu sebeple zaptedilemezdi. Zaptedilse bile byle bir devlet inde uzun zaman yaĢayamazdÝ. P‟u-ku Huai-en bu dĢncenin etkisinde kalarak Bg Kağan‟a Mani oldu. in kaynaklarÝndan anladÝğÝmÝza gre, bu akÝn sÝrasÝnda btn Kuzey in Uygurlar tarafÝndan yağmalanmÝĢ, Ģehirler yÝkÝlmÝĢ, hatta in mabedleri bile yakÝlmÝĢtÝ. Bylece in Ġmparatorluğunun hakimiyeti UygurlarÝn eline geti. Sonra da sÝra asilerin ortadan kaldÝrmasÝna geldi. Tabii inliler bunu kabul etmediler. Asiler ortadan kaldÝrma mevzuunda inlilerle antlaĢma yapÝldÝ. Uygur kuvvetleri yeniden teĢkilatlandÝrÝldÝ. P‟u-ku Huai-en sol Ģad (Doğu baĢkumandanÝ) olarak vazifelendirildi. inli kumandanlarla savaĢ planÝ zerinde konuĢuldu. Kağan‟Ýn gitmek istediği yola, o blgelerin fakirleĢtiği, ordu iin kafi yiyecek bulunamayacağÝ bahanesiyle Mani oldular. inliler değiĢik planlar teklif ettiler. Kağan da bunlarÝn pek oğunu beğenmedi. Sonunda Sha-chou yolunu takip ederek T‟aiyang‟Ý geip T‟ai-yan‟deki erzak depolarÝndan ihtiyalarÝnÝ karĢÝlayÝp, Tse-chou, Lu-chou, Ho-nan, Huai-chou ve Cheng-chou garnizon kumandanlarÝ ile birleĢip isyancÝlara hep birlikte hcum etmeği kararlaĢtÝrdÝlar. Bg Kağan SarÝ Nehrin ve Shao-chou‟nun kuzeyinde kamp kurmuĢtu. Ġmparator, baĢkumandanÝ Yung beyi, Tzu-ang ve diğerlerini onunla grĢmeğe gnderdi. Yung Bey‟i Kağan adÝrÝ nnde merasim dansÝ yapmadÝğÝ iin azarlandÝ. Tzu-ang “Yung Beyi eski imparatorun z torunudur. Devletimiz iki imparator iin yastadÝr. Bu sebeble ona tren dansÝ yapmak uygun değildir. O, Ģimdiki imparatorun en byk oğludur. Sonra O, imparator olacaktÝr. in‟in mstakbel hkmdarÝ nasÝl olur da, yabancÝ bir hkmdarÝn nnde tren dansÝ yapar?” Ģeklinde zr diledi. Uygurlar ok kÝzdÝlar. Tzu-ang, Li-chn, Shao-hua ve Wei Ch‟ye yzer değnek vurulmasÝ emredildi. Shao-hua ve Wei Ch dayağÝ takip eden gece ldler. Bu hadisenin acÝsÝnÝ inliler yÝllarca unutmadÝlar. Fakat o sÝrada ellerinden bir Ģey gelmiyordu. Uygurlara ihtiyalarÝ vardÝ. Bu sebeple ses ÝkarmadÝlar. Fakat bu hadisenin intikamÝ ok sonra alÝnacaktÝr.6 KararlaĢtÝrÝlan plana gre, isyancÝlarÝ mağlup ettiler. Asilerin reisi Shih Ch‟ao-i geri kalanlarla birlikte katÝ. Yung Bey‟i geri dnd. Kağan Ho-yang da kamp kurup bir ka ay orada dinlendi. P‟u-ku
340
Huai-en‟Ýn idaresindeki Uygur kuvvetleri, Ch‟ao-i ve adamlarÝnÝ takip ederek ezdiler. Ch‟ao-i‟nin baĢÝnÝ kestiler, teĢhir ettiler. Bylece Ho-pei eyaleti tamamiyle sulha kavuĢtu. Kağan imparatoru tebrik iin eli gnderdi. ĠsyancÝ Shih Ch‟ao-i‟nin sancak ve flamalarÝnÝ hediye olarak gnderdi. in kaynaklarÝnÝn kayÝtlarÝna gre Kuzey in‟de nce isyancÝlarÝn, sonra da UygurlarÝn yağmalarÝ neticesinde, elbise yapmağa kumaĢ bulamayan halk kağÝt kullanmÝĢ. Hatta klasikleri bile elbise yapanlar olmuĢtu. Bg Kağan‟Ýn in‟e yaptÝğÝ yardÝmlarÝn karĢÝlÝğÝ olarak imparator T‟ai-tsung ona teĢekkrname ve pek ok hediyeler verdi. Bundan baĢka her sene 2.000 ailenin geliri Kağan‟a gnderilecekti. (YÝllÝk vergi) 764‟de P‟u-ku Huai-en isyan etti. On binlerce Tibetli de onunla birlikti. Shou-fang garnizon kumandanÝ Kuo Tzu-i onlara karĢÝ durdu. Fakat bu hareket pek baĢarÝlÝ olamadÝ. 765‟de P‟u-ku Huai-en, 200.000‟den fazla Uygur, Tibetli, T‟u-yu-hun, Tangut ve Nu-la guruplarÝnÝ kendisiyle birlikte isyana ikna etti. in sarayÝ korku iindeydi. Fakat P‟u-ku Huai-en‟in ani lm zerine adamlarÝ tereddte dĢtler. Tibetliler dnd. Tzu-i Uygurlarla grĢt. Onlarla anlaĢtÝ. Uygurlar P‟u-ku Huai-en‟in oğullarÝnÝn ldrlmemesi ĢartÝ ile Tibet isyanÝnÝn bastÝrÝlmasÝnda in‟e yardÝm etmeği vaad ettiler. KarĢÝlÝklÝ antlaĢma yapÝldÝ. Kadeh kaldÝrÝp and itiler. Hep birlikte 100.000 den fazla Tibetliyi mahvettiler. Pek ok ganimet ele geirildi. Daha nce esir edilmiĢ olan 5000 inli kurtarÝldÝ.7 Bu arada ok enteresan olan iki Ģaman hikayesini de anlatmadan geemiyeceğim. in seferinden nce iki Ģaman bu seferde savaĢ yok, bir byk adamla grĢp dneceksiniz demiĢlerdi. Bu seferde Kuo Tzu-i ile grĢp anlaĢan Uygurlar ĢamanlarÝn dediğinin ÝktÝğÝna sevindiler. Tibetlilerle savaĢ sÝrasÝnda da ĢamanlarÝn ok faydasÝ olduğu, onlarÝn rzgar ve kar duasÝ sayesinde btn Tibetlilerin Ģyp donduklarÝ sylenir. Tibet zaferinden sonra in Ġmparatoru yine Uygurlara ziyafetler ve pek ok hediyeler verdi. Uygurlar‟a verilen hediyeler ve yÝllÝk vergiler dolayÝsÝyla hazine boĢaldÝ. Memurlara maaĢ verilemedi. Ġmparator maaĢ yerine onlara bugnk tasarruf bonosu neviinden kağÝtlar verdi.
aylÝk maaĢlarÝnÝ da vergi olarak aldÝ. 769 senesinde Uygur KağanÝ bir inli prenses ile evlilik rica etti. Ġmparator P‟u-ku Huai-en nceki değerli hizmetlerine karĢÝlÝk onun kk kÝzÝnÝ saraya almÝĢ ve ona kendi kÝzÝ gibi bakmÝĢtÝ. Bu kÝza Chung-hui Prensesi unvanÝnÝ vererek Uygur KağanÝ ile evlenmesine karar verdi. Prenses byk merasimle uğurlandÝ.
341
Bu devredeki Uygur hakimiyeti inlilerin bizzat kendi kaynaklarÝndan rahatlÝkla anlaĢÝlmaktadÝr. Hariciye kĢknde kalan UygurlarÝn sayÝsÝ pek ok olduğu gibi, bunlar gayet mustakil hareket ediyorlardÝ. Bazan Ģiddet hareketlerinde bulunduklarÝ da oluyordu. Fakat inliler bir Ģey demeğe cesaret edemiyorlardÝ. Bu mevzuda birka rnek verelim. 771 senesi Ocak ayÝnda birgn Uygurlar Pazar yerinde Ýkan mnakaĢa neticesinde kÝzarak 300 svari ile imparatorluk Ģehrinin kapÝlarÝna hucum ettiler. Ġmparator onlarla sulh yapmak iin eli gnderdi. Ġmparatorun korkusunun sebebi herhalde bu 300 svari değildi. AynÝ yÝlÝn Temmuz ayÝnda Uygurlar Pazar yerlerinde Ģiddet hareketlerinde bulundular. Ch‟ang-an valisini kovaladÝlar. Memurlar bir Ģey yapamadÝ. Uygurlar 758‟den beri her sene alÝĢ-veriĢ yapmak iin geliyorlardÝ. Getirdikleri her atÝn yerine kÝrk top ipekli kumaĢ istiyorlardÝ. Daima bir anda onbinlerce at gnderiyorlardÝ. in hkmeti bundan pek memnun olmamakla beraber Uygurlardan ekindiği iin satÝn almak mecburiyetinde kalÝyordu. 773 yÝlÝnda Ġmparator UygurlarÝ memnun etmek iin, gnderilmiĢ olan atlarÝ yaĢlÝ, zayÝf demeden hepsini satÝn aldÝrdÝ. Temmuz ayÝnda Uygurlar memnun olarak hediyelerin ve atlarÝn karĢÝlÝğÝ olan eĢyalarÝn yklendiği binden fazla araba ile Ch‟ang-an‟dan ayrÝlÝp tken‟e dndler. in kaynaklarÝ istedikleri kadar Uygur KağanlarÝnÝn in imparatoru tarafÝndan tayin edildiğini kaydetsinler. Yine in yÝllÝklarÝ kayÝtlarÝndan aldÝğÝmÝz bu rnekler aksini rahatlÝkla isbat etmektedir. Eğer o devirde Uygur KağanlÝğÝ in Ġmparatorluğu‟ndan kudretli değil idiyse, koca imparatorluğun Uygurlardan korkmasÝ iin baĢka bir sebep mi vardÝ? 8 Bu rnekleri daha da oğaltabiliriz, 774 senesi Eyll ayÝnda Hariciye kĢknde kalan Uygurlardan biri bir inliyi ldrd. Memurlar onu yakaladÝ. Fakat Ġmparator onu cezalandÝrmağa cesaret edemedi. 775 yÝlÝ Eyll ayÝnda yine bir Uygur Pazar yerinde bir inliyi bÝakladÝ. Pazar yeri halkÝ onu yakalayÝp hapsetti. Bunu duyan Uygur reisi hemen konakladÝğÝ yerden Ýkarak onun hapsedildiği hapishaneye hucum etti. MuhafÝzlarÝ ldrerek mahpusu kaÝrdÝ. Bu hadiseden dolayÝ imparator gene bir Ģey sormağa cesaret edemedi. O devirde Uygurlar inlileri kk gryor, in kanunlarÝnÝ hie sayÝyorlardÝ. 778 senesinde in kaynaklarÝ ilk defa Uygurlara karĢÝ in galibiyetinden bahsetmeğe baĢlarlar. inliler hudut karakollarÝndaki muhafÝzlarÝ arttÝrmağa, Uygur akÝnlarÝna ve yağmalarÝna karĢÝ tedbir almağa baĢladÝlar. Fakat imparator yine de Uygurlara karĢÝ bir Ģey olmamÝĢ gibi davranÝyordu. 778 yÝlÝ Temmuz ayÝnda Ġmparator: “BaĢkentte kalan Uygurlar ve diğer barbarlar kendi elbiselerini giysinler. inli elbisesi giymelerine luzum yok.” diye bir ferman ÝkardÝ. Bu fermanÝn maksadÝ ne idi? Ġmparator Uygurlardan ekindiği iin onlarÝ her hareketinde serbest mi bÝrakÝyordu? Yoksa kendi kÝyafetleri iinde nerede olurlarsa olsunlar rahata tanÝnmalarÝ iin mi?9
342
BaĢkentte daimi olarak kalan 1000 Uygur tccarÝ kendi elbiselerini giydiler. inliler arasÝnda kaldÝlar. Memurlar her gn onlara kesilmiĢ hayvan, para, pek ok mal verdiler. En iyi evleri onlara tahsis ettiler. Uygurlar gn getike isteklerini arttÝrÝyorlar, memurlar karĢÝ gelmeğe cesaret edemiyorlardÝ. Bunlardan bir kÝsmÝ inli elbisesi giyip inli hanÝmlarla evlendiler. Yani inlileĢtiler. Bu da Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn gerilemesinin en nemli sebeplerinden biridir. Eskiden Uygur adetleri ok iyi idi. Kağanla nazÝrlar arasÝnda fazla fark yoktu. Harbe beraber giderlerdi. SavaĢa ÝktÝklarÝ zaman daima zafer kazanÝrlardÝ. T‟ang slalesini dĢtğ mĢkl durumlardan kurtardÝlar. Bu yardÝmlarÝn sebebi T‟ang slalesine karĢÝ olan sevgileri değil, in‟deki hakimiyetlerini garantilemek iindi. T‟ang ĠmparatorlarÝ uzun zaman Uygurlara vergi vermek zorunda kaldÝlar. in kaynaklarÝ bunlardan hep hediye diye bahsederler. Fakat aynÝ zamanda sÝk sÝk “imparator hediye vermek mecburiyetinde kaldÝ”. Veya “UygurlarÝ kÝrmamak iin hastalÝklÝ atlarÝ bile gayet yksek fiatla satÝn aldÝ” gibi kayÝtlar vardÝr. Tabii in kaynaklarÝ in imparatorluğunun stne bir kuvvet tanÝmadÝklarÝ ve taraf tuttuklarÝ iin byle kaydetmektedirler. Dikkatli ve objektiv bir gz bunlarÝ rahatlÝkla ayÝrdeder. Bg Kağandan itibaren Kağanlar sarayda oturmağa baĢladÝlar. KadÝnlar makyaj yapmağa, gzel giyinmeye baĢladÝlar. AlÝĢkanlÝklar değiĢti. Eskiden erkeği ile harbe giden kuvvetli Uygur kadÝnÝ yumuĢamağa baĢladÝ. Ġmparator T‟ai-tsung ldkten sonra tahta Te-tsung geti. Uygurlar‟a acÝ haberi ve eski dostluğu geliĢtirme dileğini bildirdi. Mağrur Bg Kağan in imparatoruna baĢ sağlÝğÝ dilemedi. UygurlarÝn dayandÝğÝ dokuz kabile ve Soğdlular Kağan‟Ý in‟e akÝn yapmağa teĢvik ettiler. Ġmparator T‟ai-tsung lmĢ, yeni imparator henz tam otorite sağlayamamÝĢtÝ. FÝrsattan istifadenin tam zamanÝ idi. Vezir Tun Baga Tarkan ise bu fikirde değildi. O, eski ananeye inanÝyordu. in zapt edilse bile orada tutunmak kolay değildi. Bu dĢnce ile: “T‟ang byk devlet, bize karĢÝ kt bir hareketi yok. AyrÝca zafer kazanabileceğimiz de Ģpheli” gibi szlerle Kağan‟a Mani olmağa alÝĢtÝ. Kağan onu dinlemedi. Bunun zerine T‟un Baga tarkan, Kağan‟Ý yakÝnlarÝ ve onu harbe teĢvik edenleri ldrd. Alp Kutlug Bilge Kağan ismiyle tahta geti. Bg Kağan‟Ýn Manevi Rol Bg Kağan siyasi faaliyetinden baĢka bir de din reformcusu olarak byk Ģhrete sahiptir. Esasen Bg isminin manasÝ da alim, hekim, sihirbaz anlamÝnÝ taĢÝmaktadÝr. in kaynaklarÝna gre, hkmdarlÝk unvanÝ “Tengride bolmuĢ il tutmuĢ Alp Klg Bilge Kağan” idi. Gkte doğmuĢ, memleketi idare etmiĢ, kahraman, meĢhur, alim Kağan anlamÝndadÝr. Bg Kağan in‟de yaptÝğÝ harpler sÝrasÝnda Mani dinine inanan rahiplerle temas etmiĢ, onlarÝ Uygur lkesine davet etmiĢti. Diğer dinlerde olduğu gibi Mani dininde de pek ok kaideler vardÝr. Burada bu konunun detayÝna girmeyeceğiz. MeraklÝlarÝ dinler tarihi ile ilgili kitaplarda bilgi bulabilirler.
343
Bg Kağan UygurlarÝn bozkÝr adetlerini bÝrakÝp medeni olmalarÝnÝ arzu ediyordu. Bunun da Mani diniyle mmkn olabileceğine inanÝyordu. Halbuki Mani dini UygurlarÝ zayÝflatan en byk etken olmuĢtur. UygurlarÝ hareketsizliğe, et yememeğe, insan ldrmemeğe teĢvik eden bu din onlarÝ gevĢetti ve cesaretlerini krletti. Manihaizm bir tccar ve Ģehirli dinidir. Onun savaĢÝ ruhlarÝ gevĢettiği doğrudur. Fakat sonradan Uygurlar‟Ýn ilim, sanat ve edebiyattaki ilerlemelerine olan faydasÝ da inkar edilemez. Trkleri zayÝflatmak iin kurulan bu tuzağa Uygurlar 763 yÝlÝnda tutulmağa baĢlamÝĢlardÝr. 5. Alp Kutlug Bilge Kağan Devri Tun Baga Tarkan 779‟da Bg Kağan‟Ý ldrerek Alp Kutlug Bilge unvanÝ ile Kağan oldu. Bundan sonraki Kağanlar onun soyundan geldiler.10 Ġmparator T‟ai-tsung zamanÝnda (763-779) Dokuz Oğuzlar kendilerinin Uygur olduklarÝnÝ syleyerek karÝĢÝk bir halde in‟in baĢkenti Ch‟ang-an‟da ikamet ediyorlardÝ. Bunlar haksÝz yol ile kendi mallarÝnÝ oğaltÝyor. ZararlÝ faaliyette bulunuyorlar, Uygurlarla beraber in‟in resmi ve gayri resmi derdi oluyorlardÝ. Ġmparator Te-tsung (780-804) tahta ÝktÝktan sonra Tudun‟un btn adamlarÝ ile Ch‟ang-an‟dan ayrÝlÝp memleketine dnmesini emretti. Tudun ve adamlarÝ Cheng-Wu‟ya gelerek orada birka ay kaldÝlar. Ve gnlk ihtiyalarÝnÝ karĢÝlamak iin 1.000 Chin (1 Chin=1 / 2 kg lÝk bir in ağÝrlÝk ls) et talep ettiler. Yerli tarÝm mahsullerini zorla ele geirdiler. Cheng-Wu halkÝ bundan ok Ģikayeti idi. Blgenin ordu kumandanÝ Chang Kuang-sheng onlarÝ ldrp mallarÝnÝ elde etmek istediği halde onlar ok kuvvetli olduklarÝ iin buna cesaret edemedi. inliler yurtlarÝna dnmekte olan UygurlarÝn bagajlarÝndan inli kadÝnlarÝn ÝkmasÝnÝ bahane ederek, onlarÝn gidiĢlerini durdurdular. Bir kÝsmÝnÝ ldrdler. AslÝnda inlilerin bu hareketten gayeleri indeki UygurlarÝn memleketlerine dnerek Uygur Devleti‟nin biraz daha kuvvetlenmesine mani olmaktÝ. Bu sÝrada Dokuz Oğuz asÝllÝlar, kendi soydaĢlarÝ Uygur KağanÝ tarafÝndan ldrldğ iin kamağa alÝĢÝyorlardÝ. Tudun, Dokuz Oğuzlar‟Ýn kamasÝnÝ nlemek iin ok sÝkÝ tedbirler aldÝ. Dokuz Oğuzlar kaamÝyorlar ve dnmeğe de cesaret edemiyorlardÝ. Bu vaziyette Dokuz Oğuzlar gizlice Chang Kuang-Sheng‟dan btn Uygur elilerini ldrmesini rica ettiler. inli kumandan Uygurlar‟Ýn kendi aralarÝnda blnmesine sevindi. Ve Dokuz OğuzlarÝn teklifini olumlu karĢÝladÝ. Ġmparator‟a Sheng-Chou‟da Uygurlar tarafÝndan hakaret edildiğini ve bu yzden Ġmparatorun Uygurlar‟a kÝzdÝğÝnÝ bilen Chang Kuang-Sheng imparatora, asÝl UygurlarÝn sayÝsÝnÝn fazla olmadÝğÝnÝ UygurlarÝn kuvvetlenmesine muhtelif kabilelerin sebep olduğunu belirtti. AyrÝca Uygur lkesindekilerin birbirine dĢtğn, yeni hkmdar Tun Baga Tarkan‟Ýn karargahÝnÝ değiĢtirdiğini, asi oğlu ile nazÝrÝnÝn birbiriyle atÝĢmalarÝ yznden Uygur lkesinde durumun henz huzura kavuĢamadÝğÝnÝ,
344
yoksul hale dĢen halkÝn durumundan Ģikayeti olduğunu yeni Kağan‟Ýn henz tam manasÝyla otorite kuramadÝğÝnÝ syleyerek imparatorun bu fÝrsatÝ kaÝrmamasÝnÝ istedi.11 Ġmparator tarafÝndan reddedilen Chang Kuang-Sheng, yardÝmcÝsÝnÝ Tudun‟un konakladÝğÝ yere gndererek, onun Tudun‟a karĢÝ gerekli sayÝgÝyÝ gstermemesini emretti. Tudun gelen in elisinin hakaret ettiğini grnce sinirlendi ve onu kÝrbalattÝ. Bu sÝrada inli kumandan askerlerine kumanda ederek aniden Tudun‟a saldÝrdÝ. Diğer kabilelerin de yardÝmÝyla Tudun ve adamlarÝnÝn tamamnÝ ldrd. ġahit olarak sağ bÝrakÝlan iki kiĢi gelip imparator‟a Uygurlar‟Ýn in generaline hakaret ettiklerini, onu kÝrbaladÝklarÝnÝ ve Chang-Wu blgesini elde etmeği tasarladÝklarÝnÝ, bu yzden de Chang Kuang-Sheng‟Ýn nce davranÝp onlarÝ ldrdğn anlattÝlar. Uygurlar almak iin bu olayÝn ele baĢÝnÝ istediler. Ġmparator, UygurlarÝ kÝrmamak iin inli kumandanÝ vazifesinden geri ekti. in‟in bu hareketi byk grltlere sebeb oldu. in elileri Uygur baĢkentinde belki in tarihinde eĢine rastlanmayacak hakaretlere maruz kaldÝlar. 781 senesinde imparator eli olarak Hsiu‟yu Tudun ve diğerlerinin cesetlerini iktiva eden drt tabut ile Uygur baĢkentine gnderdi. Yan Hsiu yaklaĢtÝğÝ zaman Kağan nazÝrlarÝna onu karĢÝlamalarÝnÝ emretti. Saraya vardÝklarÝ zaman, baĢbakan Hsieh Y chia-ssu, Tudun‟un ldrlmesinde Hsiu ve diğerlerini sulu bularak onlarÝ azarladÝ. Hsiu cevap olarak: “Tudun, kendisi Chang Kuang-sheng ile muharebe ederken ld. Bu imparatorun emri ile değildi” dedi. BaĢbakan onlarÝ karaltÝnda ayakta sorguya ekti. Elilere, “Siz bu lmn suundan sorumlusunuz. T‟ang, kendisi sizi katletmedi. Bizi harekete geirip, suu bizim zerimize atmak istiyor.” diye bağÝrdÝ, ağÝrdÝ, ÝkÝp gitti. Yan Hsiu Uygur Devleti‟nde ok kt muamele grerek elli gnden fazla tutuklandÝktan sonra in‟e gitmek zere serbest bÝrakÝldÝ. Hareket ederken Kağan, adamlarÝ vasÝtasÝyla Yan Hsiu‟ya: “VatandaĢlarÝm hep intikam iin seni ve adamlarÝnÝ ldrmek istediler. Ben buna yanaĢamadÝm. Sizin devletiniz Tudun ve adamlarÝnÝ ldrmĢt. Eğer ben seni ldrtrsem kanÝ kanla yÝkamak gibi olur. Bu daha hunharca bir hareket olur. Ben Ģimdi kanÝ su ile yÝkasam daha iyi değil mi? T‟ang slalesinin bize atlarÝn karĢÝlÝğÝ olarak 1.800.000 top kumaĢ borcu vardÝr. Bunu bize bir an evvel demelidir”, diye haber gnderdi. (TCTC,227)12 Eliler Uygur KağanÝ ile grĢemeden dndler. 781 yÝlÝ MayÝs ayÝnda in baĢkentine vasÝl oldular. in elilerinin bu kadar hakarete maruz kalmalarÝna rağmen, Ġmparator yz bin top kumaĢ ve yz bin liang ağÝrlÝğÝnda altÝn ve gmĢn Uygur atlarÝnÝn borcuna karĢÝlÝk olarak verilmesini emretti.
345
Daha sonra bu hadiseyi tamamiyla kapamak iin kendi z kÝzÝnÝ gelin olarak Kağan‟a gnderecektir. Bilindiği gibi tarihte in imparatorunun z kÝzÝ ile evlenmiĢ yabancÝ bir hkmdara da az rastlanÝr. 786 yÝlÝ Uygur-ġato (l) mnasebetlerinde bir dnm noktasÝ teĢkil etmektedir. Bu devre kadar Uygurlarla beraber grnen ġatolar, bu tarihlerde UygurlarÝn takip ettikleri mali politikadan Ģikayeti olmağa baĢladÝlar. Diğer taraftan gneyde Tibetliler gittike kuvvetlenmekteydi. ġato (l)‟lar Uygurlardan Ģikayeti olunca Tibetlilere yanaĢmayÝ menfaatlerine uygun buldular. Tibetlilerle ġato (l)‟lar birleĢerek BeĢbalÝk‟Ý iĢgal ettiler. Bu arada BeĢbalÝk‟Ý almak iin UygurlarÝn yapmÝĢ olduğu teĢebbs msbet netice vermedi. YalnÝz Sh‟a-to-Tibet baĢarÝsÝ pek uzun srmedi. 788-89 seferinde Uygur BaĢbakanÝ Shieh Y-Chia-ssu BeĢbalÝk‟Ý geri aldÝ. (TafsilatÝ, Ay Tengri‟de Kut BulmuĢ Klg Bilge Kağan devrinde anlatÝlmÝĢtÝr.) 787‟de Uygur KağanÝ Tun Baga Tarkan, in sarayÝna akrabalÝk ricasÝ ile eliler gnderdi. Ġmparator‟un Shao-huo ve diğerlerinin kÝrbalanmasÝ hadisesi dolayÝsÝyla dargÝnlÝğÝ devam ediyordu. Bu ricanÝn yerine getirilmesi iĢinin oğullarÝ ve torunlarÝ zamanÝna bÝrakÝlmasÝnÝ sylyordu. BaĢakanÝ Li Pi kendisine olumlu nasihatlerde bulundu. O meselede hatalÝ olanlarÝn Shao-hua ve Bg Kağan olduğunu Ģimdiki Kağan‟Ýn ise Bg Kağan‟Ý ldrerek tahta getiğini ve in imparatoruna karĢÝ hrmette kusur etmediğini syleyerek onu ikna etmeğe alÝĢtÝ. AyrÝca Tudun ve diğerleri ldrldğ zaman Alp Kutlug Bilge Kağan ve adamlarÝ in elilerine hakaret etmekle beraber sağ salim geri gndermiĢti. Uygur KağanlarÝ asilere karĢÝ daima T‟ang slalesi tarafÝnÝ tutmuĢtu. in adetlerine gre, trenlere iĢtirak etmiĢlerdi. Ġki baĢĢehrin alÝnÝĢÝnda en byk amil olan Uygurlar yağmada da ll idiler.
gn sonra herĢey bitmiĢti. Btn bunlarÝ tafsilatÝ ile anlatan Li Pi Ġmparator‟a “Her zaman her trl Ģartlarda T‟ang‟a hizmete hazÝrÝz diyen bir kiĢinin ricasÝnÝ nasÝl kabul etmezsiniz?” dedi. Btn bunlardan baĢka in‟in problemleri halledilmiĢ değildi. UygurlarÝ darÝltmak devlet menfaatlerine uygun olmayacaktÝ. Sonunda Ġmparator razÝ olmak zorunda kaldÝ.13 Gelin olarak Hsien-an prensesinin gnderilmesine karar verildi. 788 yÝlÝ Ağustos ayÝnda Hsi ve Shih-Wei‟ler Cheng-wu blgesini istila etmeğe geldiler. Bir ok insan ve hayvan ele geirip katÝlar. Cheng-wu‟nun garnizon kumandanÝ 700 Uygur svarisini onlarÝ takibe gnderdi. Fakat bu mcadelede Uygur elisi ldrld. Ekim ayÝnda T‟ang slalesinin evlilik iin Prenses gndermesine ok sevinen Alp Kutlug Bilge Kağan, kÝzkardeĢi Prenses Kutlug Bilge, nazÝrlarÝn hanÝmlarÝ ve devlet bakanÝ baĢta olmak zere bin kiĢiden fazla bir heyeti yeni Hatun olacak in Prensesini karĢÝlamağa gnderdi.
346
AyrÝca Kağan, Ġmparatora “Eskiden kardeĢ gibi idik, Ģimdi damat oluyorum. yle ise yarÝ oğlunuz sayÝlÝrÝm. Eğer siz Tibet‟den Ģikayet edersiniz, o zaman oğul babasÝnÝn dertlerini gidermelidir.” diye haber gnderdi. Bunu mteakip Uygurlar Tibet elilerine hakaret ettiler. Ve Tibetle iliĢkilerini kestiler. Bylece bu evlilikten in lehine olan menfaatler hemen grnmeğe baĢladÝ. Ġmparator, eliler ve Uygur prensesi Ģerefine ziyafetler verdi. Uygur prensesini bizzat Ġmparatorun en gzde hanÝmÝ misafir etti. Eliler aynÝ zamanda Uygur isminin ince yazÝlÝĢÝnÝn değiĢtirilmesini de rica ettiler. Bu istekleri de kabul edildi. Bu hakikaten mhimdi. inliler yabancÝ isimleri seslerine uyan kelimelerle yazarlar manaya dikkat etmezler. Bazan ok acaib anlamda isimler meydana gelir. Bu bir Onur meselesidir. Uygur elileri, prenses, evlilik treni iin Ġmparatorun tayin ettiği in elileri hep birlikte byk bir merasimle uğurlanarak inden ayrÝldÝlar. 789‟da Uygur elileri in‟e gelerek Alp Kutlug Bilge Kağan‟Ýn lmn haber verdiler.14 6. Ay Tengri‟de Kut BulmuĢ Klg Bilge Kağan Devri 789‟da Alp Kutlug Bilge Kağan lnce yerine oğlu To-lo-ssu, Ay Tengride Kut BulmÝĢ Klg Bilge unvanÝ ile Kağan oldu. in Ġmparatoru Uygur elilerine baĢ sağlÝğÝ dileğinde bulundu. Bu Kağan zamanÝnÝn en mhim meselesi BeĢbalÝk Ģehri olaylarÝdÝr. An-hsi ve Pei-t‟ing halkÝ in‟e gelirken Uygur lkesinden gemek mecburiyetinde idi. Bu sebeple Uygurlarla iyi geiniyorlardÝ. Pei-t‟ing (BeĢbalÝk) Uygurlara daha yakÝndÝ. Uygurlar BeĢbalÝk‟a gz dikmiĢti. 6.000 den fazla adÝr (ġato) halkÝ BeĢbalÝk halkÝ ile dayanÝĢma iindeydiler. Daha nceleri Karluk kabileleri ve beyaz elbiseli Gktrkler Uygurlarla sulh iinde idi. Fakat UygurlarÝn gittike vergiyi arttÝrmalarÝndan memnun değillerdi. Tibetlilerde onlarÝ kendi taraflarÝna ekmek iin rĢvet veriyorlardÝ. Tibet, Karluk, Beyaz elbiseli Gktrk ve ġato (l)‟lar birlik olarak BeĢbalÝk‟a hakim olmuĢlardÝ. Uygur BaĢbakanÝ Hsieh Y-chia-ssu, BeĢbalÝğÝ kurtarmağa giderken Tibetlilerin hucumuna uğradÝ. inlilerin Trk Trke kÝrdÝrma politikasÝ gayet gzel iĢliyordu. Bu nedenle bu sefer baĢarÝsÝz oldu. BaĢbakan daha sonra Tibet seferine Ýkarak bunun intikamÝnÝ aldÝ. BeĢbalÝk kurtarÝldÝ. 790 senesi Nisan ayÝnda Ay Tengride Kut BulmuĢ Klg Bilge Kağan ldrld.
347
in kaynaklarÝnÝn bazÝlarÝ bu iĢi kardeĢinin yaptÝğÝnÝ, bazÝlarÝ ise Hatun tarafÝndan zehirlendiğini kaydederler. Kağan‟Ýn kardeĢi fÝrsattan istifade kendi kendini kağan ilan etti. Bu durum Uygur bykleri arasÝnda hoĢnutsuzluk yarattÝ. Birlik olarak tahtÝ gasbedeni ldrp, yerine nceki kağan‟Ýn henz 1617 yaĢlarÝnda olan oğlunu geirdiler. 7. A-Ch‟O (Feng-Ch‟eng) KağanDevri 790‟da henz ok gen iken Uygur byklerinin yardÝmÝ ile tahtÝ gaspeden amcasÝ ldrlp kağan ilan edildi. Uygur BaĢbakanÝ Hsieh Y-chia-ssu bu sÝrada Tibet seferinde idi. BeĢbalÝk mağlubiyetinin intikamÝnÝ almÝĢ baĢarÝlÝ olarak dnyordu. Kuvvetli ve nfuzlu bir Ģahsiyetti. NazÝrlar tahtdan indirme iĢi dolayÝsÝyla ondan ekiniyordu. BaĢbakan dndğ zaman Kağan ve diğerleri sÝnÝra kadar gidip onu karĢÝladÝlar. Devlet mhrleri ve inli elinin getirmiĢ olduğu hediyelerin tamamÝnÝ ona sundular. Eski Kağan‟Ý indirip Ģimdiki Kağan‟Ý tahta geirme sebebini anlattÝlar. Kağanda, henz ok gen ve tecrbesiz olduğunu, baĢbakanÝn desteğine ihtiyacÝ olduğunu anlatarak, onun z oğlu gibi ona hizmet edeceğine dair sz verdi. Gen Kağan‟Ýn bu davranÝĢÝ Hsie Y-Chia-ssu‟nÝn hoĢuna gitti. Onu kucaklayarak kendi z oğlu olarak ilan etti. Hediyeleri de Tibet seferinde kendisi ile birlikte baĢarÝlÝ olan subaylarÝna dağÝttÝ. Bundan sonra Uygur lkesi az ok huzura kavuĢmuĢ oldu.15 ġubat ayÝnda inliler yeni Kağan‟Ý tebrik iin eliler gnderdiler. 791 yÝlÝ Ekim ayÝnda gen Ning-kuo Prensesinin lmn haber vermek zere in sarayÝna eliler gnderildi. Su-tsung (756-762) Ning-kuo prensesini gelin olarak Uygurlara gnderdiği zaman Yung Beyi‟nin kÝzÝ ona refakat etmiĢti. Ning-kuo prensesi in‟e dndkten sonra da Yung Beyi‟nin kÝzÝ Hatun olmuĢtu. Uygurlar onu gen Ning-kuo prensesi diye isimlendirmiĢlerdi. Tun Baga Tarkan, Kağan olunca saraydan uzaklaĢtÝrÝlmÝĢ, ocuklarÝ da ldrlmĢt. Tibet seferi muhtelif aralÝklÝ seferlerle devam etmiĢti. Nihayet AralÝk ayÝnda Uygurlar in sarayÝna eliler gndererek Tibet zaferinde ele geen byk Tibet Ģefi Chieh-hsin‟i in‟e hediye ettiler. 795 senesinde Feng-ch‟eng Kağan, oğul bÝrakmadan vefat etmiĢtir. 8. Ay Tengri‟de
lg BulmuĢ Alp Ulug Bilge Kağan Devri
348
795 senesinde Kağan oğul bÝrakmadan lnce Uygur bykleri ve halk el birliği ile, ok sevdikleri baĢbakan Kutluk Bilgeyi Kağan olarak tahta geirdiler. Kutlug Bilge Hsieh-tieh kabilesinden idi. Fakat Yaglakar soyadÝnÝ taĢÝyordu. Bilindiği gibi, Uygur KağanlarÝ Yaglakar kabilesinden gelmekte idi. Kağan ve ocuklarÝ Yaglakar soyadÝnÝ taĢÝmakta idi. Kutlug Bilge‟nin Hsieh-tieh kabilesinden olmasÝna rağmen Yaglakar soyadÝnÝ taĢÝmasÝ tarihileri ĢaĢÝrmaktadÝr. Bu hususta in kaynaklarÝ imdadÝmÝza yetiĢiyor. Kutlug Bilge Uygur KağanÝ‟nÝn evlatlÝğÝ idi. Bu sebeble Yaglakar soyadÝnÝ taĢÝyordu.16 Bu durumda karĢÝmÝza yeni bir mesele daha ÝkÝyor: Uygurlarda evlatlÝk messesesi. Kutlug Bilge Kağan halk tarafÝndan ok sevilmekte, pek ok dostu olmakla beraber dĢmanÝ da yok değildi. Bu sebeple eski Kağan‟Ýn okcuklarÝyla torunlarÝnÝ in sarayÝna gndermiĢtir. Kutlug Bilge‟nin KağanlÝk unvanÝ Ay Tengride
lg BulmÝĢ Alp Uluğ Bilge Kağan idi. Bu unvan “Ay ve Gkte kÝsmet bulmuĢ, kahraman, byk, alim Kağan” anlamÝnda idi. 795 yÝlÝ Haziran ayÝnda in Ġmparatoru Kutlug Bilge Kağan‟a tebrik iin eliler gnderdi. Kutlug Bilge Kağan‟Ýn baĢlÝca icraatÝ Karluk kabilesinin isyanÝnÝ bastÝrmasÝ, Tibetlilerin ellerini Doğu Trkistan‟dan ekmeye mecbur etmesi, ve byk KÝrgÝz zaferi idi. Bilhassa Turfan blgesine ve Doğu Trkistan Ģehirlerine byk nem vermiĢ ve gelecekte UygurlarÝn gp yerleĢecekleri yeni yurtlar hazÝrlamÝĢtÝ. in kaynaklarÝnÝn Uygur bahsinde KÝrgÝz seferi hakkÝnda kayÝt yoktur. KÝrgÝz bahsinde biraz malumat olmakla beraber bu kÝsÝmdaki boĢluk ancak Karabalsagun yazÝtÝ ile doldurulabilmektedir. KÝrgÝzlara karĢÝ yaptÝğÝ seferler, Kutlug Bilge Kağan‟Ýn adÝnÝ ebedileĢtirmiĢtir. Karabalsagun yazÝtÝna gre, Kutlug Bilge bu seferde KÝrgÝz KağanÝnÝ ldryor. Ve vadiler dolusu at, sÝğÝr, ganimet olarak alÝyor. KÝrgÝzlarÝn mağlubiyeti Orta Asya tarihi bakÝmÝndan byk bir nem taĢÝr. Moyen-or ve Bg Kağan devirleri de parlak devirler olmakla beraber KÝrgÝz meselesi halledilmiĢ değildi. KÝrgÝz zaferi ile Uygur KağanlÝğÝ zirveye ulaĢmÝĢ oldu. Orta Asya‟da en geniĢ sÝnÝrlara sahip olduklarÝ gibi siyasi hakimiyetlerine glge dĢren hi bir problemleri kalmamÝĢtÝ. Bol demir cevherine sahip olan KÝrgÝzlar, Tibet, Ġran ve Arap lkelerine Karluk yolu ile demir ve elik gnderiyor, karĢÝlÝğÝnda eĢitli mallar ithal ediyorlardÝ. Kuzeye giden bu ticaret yollarÝ KÝrgÝzlarÝn elinde idi. KÝrgÝzlar mağlup olunca UygurlarÝn kontrol altÝna girmiĢ oldu. Karabalsagun yazÝtÝna gre, Kutlug Bilge dnyaya geldiği gnden beri Uygurlara saadet vermiĢ, ocukluğundan lmne kadar harikulade bir savaĢÝ imiĢ. Kağan olarak memleketi idare ettiği zaman her sahada stn baĢarÝ fevkaladelik gstermiĢ, adÝrÝnda oturarak yaptÝğÝ planlarla binlerce km.
349
uzaktaki harpleri kazanmÝĢ. Esirgeyici, koruyucu, hakkÝ mdafaa eden, yalnÝz Uygur lkesi iin değil, dnya dzeni iin bile kanunlar yapan bir Kağan imiĢ. Kutlug Bilge‟nin yaptÝklarÝnÝ ğrendikten sonra, bu satÝrlarÝn boĢ bir vg olmayÝp, bir ok gerekleri iinde sakladÝğÝ rahata anlaĢÝlmaktadÝr. Uygur KağanlÝğÝnÝn zirveye ÝkÝĢÝ T‟ang slalesinin huzursuzluğunu arttÝrdÝ. Bu meseleye are bulunmasÝ lazÝmdÝ. inlilerin asÝrlardÝr iĢleyen manevi entrika politikasÝ hemen faaliyete geti. AynÝ zamanda hudut Ģehirlerindeki garnizonlara daha becerikli kumandanlar tayin etmeğe, muhafÝz sayÝsÝnÝ arttÝrmağa, surlarÝ takviyeye baĢladÝlar. 9. Tengri‟de BolmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan Devri (805-808) Kutlug Bilge‟den sonra hkmdar Kağan‟Ýn kimliği hakkÝnda in kaynaklarÝnda malmat yoktur. KağanlÝk unvanÝ Tengride Alp Klg Bilge Kağan olarak gemektedir. Prof. Dr. Bahaaddin gel bu unvanÝn eksik olduğunu doğrusunun Tengride BolmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan olabileceğini sylyor. 805‟de len Kağan iin baĢ sağlÝğÝ dilemek ve Yeni Kağan‟Ý tebrik iin in Ġmparatoru Uygurlara eli gnderdi.17 Tengride BolmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan‟Ýn en nemli icraatÝ Doğu Trkistan‟Ýn nemli Ģehirlerinden olan Kua‟yÝ Tibetlilerin elinden kurtarmasÝ olmuĢtur. Sadece TCTC, 237‟de bulduğumuz kayda gre: 806‟da Mani rakipleri ilk defa Uygur elileri ile beraber in‟e geldiler. Ve in‟de ibadethane kurdular. Bu dinin kaidesine gre gnde bir defa o da akĢam zeri yemek yenir. Hayvani gÝdalar yasaktÝ. YalnÝz sebze yiyorlar ve su iiyorlardÝ. Milli iki kÝmÝz da yasaktÝ. Uygur KağanÝ bu dine inanÝyor. Ve bazÝ Mani rakiplerine devlet iĢleri iin danÝĢÝyordu. (Bu mevzuda daha fazla malumat iin bkz. Pelliot, Un Traite Manicheen, 320). in baĢkentine Mani mabedlerinin kurulmasÝ imtiyazÝ 807‟den itibaren baĢlar. Bu devirde in‟in mhim yerlerinde Mani mabedi kurulmasÝ imtiyazÝ UygurlarÝn elinde idi. AynÝ zamanda in Uygurlara ağÝr vergiler veriyordu. inde sonraki devirlerde de rastlanan Uygur kolonilerinin temeli 807‟de atÝlmÝĢ oldu. 10. Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Bilge Kağan Devri (808-821) 808 senesinde Uygur elileri nce Hsien-an prensesinin lmn biraz sonrada Kağan‟Ýn lmn bildirdiler. in imparatoru baĢ sağlÝğÝ dilemek ve yeni Kağan‟Ý tebrik etmek iin eliler gnderdi.18
350
Bilindiği gibi savaĢÝ ve asi kabilelerin en meĢhuru olarak tanÝnan ġato (l)‟lar Tibetlilere tabi olduktan sonra, Tibetliler tarafÝndan Kan Chou‟ya yerleĢtirilmiĢlerdi. Sadece TCTC, 237‟deki bir kayÝttan ğrendiğimize gre, Tibetliler her savaĢta ġato (l)‟larÝ nc olarak kullanÝyorlardÝ. Uygurlar Tibetlilere saldÝrÝp Liang-Chou‟yu ele geirdikten sonra Tibetliler ġato (l)‟larÝn Uygurlarla iĢbirliği yaptÝklarÝndan Ģphelenmeğe baĢladÝlar. Ve onlarÝ SarÝ IrmağÝn dÝĢÝna yerleĢtirmeği dĢnyorlardÝ. ġato (l)‟lar da tken‟e gelip UygurlarÝn hakimiyetini kabul ettiler. Bu bize o devirdeki Uygur otoritesinin byklğn gsteren en byk delillerden biridir. YalnÝz TFYK, 979‟dan ğrendiğimize gre, 808‟de ayrÝca Uygur KağanÝ Mani rahibinden Uygur inan elisi olarak in‟e gitmesini rica etti. in Ġmparatoru da Mani rahiplerinin eli olarak gnderilmesinin sebeblerini aramak zere eli gnderdi. YalnÝz TCTC, 238‟deki bir kayÝttan ğrendiğimize gre, 809 senesinde 10.000 kiĢilik Tibet svarisi Ta-shih vadisinde in‟i ziyaret edip memleketlerine dnmekte olan Uygur elilerini soydular. AnlaĢÝldÝğÝna gre, Tibetliler mağlubiyetlerinin acÝsÝnÝ unutamÝyorlar. Ġntikam iin fÝrsat kolluyorlardÝ. Uygurlar buna ok sinirlendiler. YalnÝz TCTC, 239‟da mevcut olan kayÝttan ğrendiğimize gre, 812 senesi Ekim ayÝnda Uygur askerleri Gobi sahrasÝnÝn gneyinden geerek batÝdaki Tibetlilere saldÝrdÝlar. Bu durum karĢÝsÝnda in de telaĢlandÝ. Ve hudut garnizonlarÝnda sÝkÝ tedbirler alÝndÝ. 813 senesinde Uygur KağanÝ in‟e Ġ-nan-chu baĢkanlÝğÝnda bir elilik heyeti gnderip, evlilik ricasÝnda bulundu. Ġmparator Hsien-tsung bu evliliğin kaa mal olacağÝnÝn hesaplanmasÝ iin adamlarÝna emir verdi. Memurlar tren masraflarÝnÝn 5 milyon Kuang (in para birimi) ‟a mal olacağÝnÝ bildirdiler. Ġmparatorluk glkler iinde idi. Bu evliliğin masrafÝnÝ karĢÝlayamazdÝ. Ġmparator Uygurlar arasÝnda Manihaistlerin hrmet grdğn biliyorlardÝ. Bu sebeble memleketlerine dnmekte olan 8 Uygur Mani rahibine ziyafet verdi. Onlara durumu anlatarak Kağan‟Ý ikna etmelerini rica etti. 814 senesinde dini merasimler bakanÝ Li Chiang imparatoru bu mevzuda iknaya alÝĢtÝ. in imparatorluğu eĢitli zorluklar iinde idi. Uygur KağanÝ‟nÝn bu dileği kabul edilmezse, bu zorluklar tehlike arz ederdi. Halbuki evet denilirse pek ok problem kolayca halledilebilirdi.19 Bu sebepler Ģyle sÝralanabilir. 1. BozkÝr kavimleri bu sene satmak iin at getirmemiĢlerdi. Byk bir ihtimalle bir akÝn dĢnyorlardÝ. Bu atlar da akÝn iin hazÝrlanÝyordu. 2. Hudut Ģehirlerinin surlarÝ akÝnlara karĢÝ koyacak durumda değildi. 3. Karakol sistemi tesirli değildi. Ġmparator kendine gvenip, nasÝl olsa yaparÝz diye tedbir almamÝĢtÝ.
351
4. Uygurlar daha nceleri in‟e yardÝm maksadÝyla pek ok sefere iĢtirak etmiĢ ve bu sayede in hudutlarÝnÝn planÝnÝ gayet iyi ğrenmiĢlerdi. 5. UygurlarÝn in‟e kÝzÝp Tibet‟le dost olma ihtimalleri vardÝ. Fakat evlilik ricasÝ kabul edilirse, bunlarÝn hi birini dĢnmeğe luzum yoktu. Buna karĢÝlÝk: 1. Hudut kalelerini ve karakollarÝnÝ dzenleyecek vakit olurdu. 2. Kuzey sÝnÝrlarÝnÝ emniyette olacağÝ iin gney ve batÝdaki zorluklarla rahata meĢgul olunabilirdi. 3. Uygur Tibet dĢmanlÝğÝ derinleĢir, T‟ang slalesi de rahat ederdi. Prensesi gndermek hakikaten pahalÝya mal olacak, fakat Uygurlar hucum ederlerse, onlara mani olmak iin kullanacağÝmÝz askerlere ve silahlara daha mÝ az masraf gidecek? diye imparatoru iknaya alÝĢtÝ. Ġmparator razÝ olmadÝ. 817 senesinde Ġmprator durumu anlatmak zere Uygurlar‟a eli gnderdi. 820 senesinde Uygur KağanÝ Alp Tarkan baĢkanlÝğÝnda bir elilik heyeti gnderip, inli prensesle evlenme mevzuunda kesin kararÝnÝ bildirdi. Ġmparator Hsien-tsung kabul etmek mecburiyetinde kaldÝ.20 Mart ayÝnda Alp Tarkan‟a hediyeler ve ziyafet verip uğurladÝ. Bu devirde Uygurlar siyasi kudretin zirvesine ÝktÝklarÝ gibi Manihaizm de en ĢaĢaalÝ devrini srdrd. ĠĢin enteresan tarafÝ inliler‟den Uygurlar‟a geen bu din in‟de Uygurlar tarafÝndan yayÝlmÝĢtÝr. Uygur hakimiyeti devam ettiği srece, in‟de Manihaistlerin sayÝsÝ artmÝĢtÝr. in‟de Manihaizm‟in rahatlÝkla değilde ancak Uygur Ģiddetiyle yayÝlabilmesinin en nemli sebebi Budizm idi. Pelliot‟a gre btn in‟deki Mani mabetlerinin sayÝsÝ, byk bir Ģehirdeki budist mabedlerinin sayÝsÝ kadar tutmazdÝ. Uygur Devleti zayÝfladÝka, Manihaizmin in‟deki rol de azaldÝ. Bu Kağan‟Ýn en nemli zelliği de Karabalsagun YazÝtÝ‟nÝn onun adÝna dikilmiĢ olmasÝdÝr. 11. Kn Tengride
lg BulmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan devri (821-824) 821 yÝlÝ ġubat ayÝnda Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Bilge Kağan ld. in SarayÝ gn matem ilan etti. in SarayÝ‟nÝn ileri gelenleri baĢsağlÝğÝnda bulundular.
352
in Ġmparatoru yeni Uygur hkmdarÝ Kn Tengride
lg BulmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan‟a (GneĢ TanrÝsÝndan kÝsmet bulmuĢ, kahraman, gl, alim kağan) tebrik iin eliler gnderdi.21 Uygurlar Hsien-an Prensesi‟nin lmnden beri defalarca iyi akrabalÝk mnasebetlerinin devamÝnÝ rica etmiĢlerdi. Fakat uzun zamandan beri Ġmparator bu isteği kabul etmemiĢti. UygurlarÝn istekleri baskÝsÝnÝ artÝrarak devam etmiĢti. Neticede Ġmparator evet demek zorunda kalmÝĢtÝ. Gelin olarak inli prenses gndermeye sz veren Ġmparator Hsien-tsung ld (821). Yerine Mu-tsung tahta geti. Bir sene sonra da 10. kÝz kardeĢini T‟ai-ho Prensesi olarak Uygur KağanÝ ile evlendirmeğe hazÝrlandÝ. Kn Tengride
lg BulmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan, Ġ-nan-chu, Tudun, bazÝ nazÝrlar Prenses Chien ve Prenses Yabgu baĢta olmak zere binlerce kiĢiyi T‟ai-ho Prensesini karĢÝlayÝp Uygur lkesine getirmek zere gnderdi. Mu-tsung, T‟ung hua kapÝsÝnÝn sol kulesinde bekledi. Subaylar rtbelerine gre Chang-cheng mabedinin karĢÝsÝnda sÝralandÝlar. OnlarÝn niĢanlarÝ pek oktu. TeftiĢten sonra kadÝnlar ve erkekler Ģehri gezmek iin dağÝldÝlar. Uygur KağanÝ‟na gelin olarak bir inli prensesin gnderiliĢi Tibetlilerin hoĢuna gitmemiĢti. Zorluk Ýkarmak iin Ching-sai i kalesine akÝnlar yapÝyorlardÝ. Yen-chou valisi onlarÝ kovmaya alÝĢtÝ. inli prensesin geliĢine ok sevinen Uygurlar hemen imdada yetiĢtiler. 10.000 svari Pei-„t‟ing‟e, 10.000 svari de An-hsi‟ye gnderildi. T‟ai-ho prensesinin evliliği iin ok byk merasimler yapÝldÝ. Ecdattan kalma mabedlerde dualar edildi. Uygur baĢkentinde yapÝlacak olan dğn merasiminin her trl teferruatÝ iin ayrÝ bir eli tayin edildi.22 Ġmparator, prensesi geirmeye T‟ung-hua kapÝsÝna kadar geldi. Memur kalabalÝğÝ dizilip yol boyunca prensesi uğurladÝlar. T‟ai-ho prensesine refakat eden kafile Uygur SarayÝna varmadan 2 gece nce Kağan‟Ýn gndermiĢ olduğu 700 atlÝ, prensesi baĢka bir kÝsa yoldan gtrmek istediler. Kafile baĢkanÝ Hu Cheng bunun mmkn olmayacağÝnÝ syledi. nk refakatinde bulunanlar prensesi Kağan‟a teslim edene kadar yanÝndan ayrÝlmamak zere Ġmparatordan emir almÝĢlardÝ. Eliler Uygur SarayÝ‟na vardÝklarÝ zaman in adetlerine gre dğn iin uğurlu gn setiler. Dğn gn Kağan kulesine ÝktÝ. Doğuya dnp oturdu. Kulenin altÝnda prensese ev olarak byk bir kee adÝr kurdurmuĢtu. Ve bazÝ Uygur prenseslerini ona rf ve adetleri ğretmek iin gndermiĢti. T‟ai-ho prensesi T‟ang elbiselerini ÝkarÝp Uygur elbiselerini giyene kadar yaĢlÝ bir hanÝm onun iin bekledi. Prenses ÝkÝp kulenin nne gelerek batÝya doğru referansla Kağan‟a hrmetlerini bildirdi. Sonra tekrar adÝra gitti. Hatun elbiselerini giydi. KÝrmÝzÝ elbise, byk kÝrmÝzÝ palto, boynuzlu altÝn iĢlemeli Ģapka giydi. AltÝn taktÝ. adÝrdan ÝkÝp ikinci defa referansla Kağan‟a hrmet gsterdi.
353
Sonra kendisi iin hazÝrlanan tahtÝrevana bindi. Dokuz kabile reisi olan dokuz nazÝr tahtÝrevanÝ taĢÝyarak dokuz defa doğu istikametinde kulenin etrafÝnda dndrdler. Sonra prenses tahtÝrevandan indi. Kuleye ÝkÝp Kağan‟Ýn yanÝna oturdu. Memurlar Kağan ile Hatuna hrmet gsterdiler. Prensesin evlenme treni hikayesi bize hatun elbisesi ve dğnleri hakkÝnda değerli malumat vermektedir. Burada bize enteresan gelen taraf prensesin nce Uygur elbisesi giyip Kağan‟a hrmetlerini bildirmesi ve ondan sonra Hatun elbiselerini giymiĢ olmasÝdÝr. Bunun sebebi acaba Ģimdiki din değiĢtirme merasimleri gibi o zaman da prensesi nce UygurlaĢtÝrmak ondan sonra Hatun ilan etme isteği mi idi? 821 tarihi Uygur tarihinin nemli bir dnm noktasÝdÝr. Bu tarihten sonra Uygur sarayÝnda trl entrikalar, suikastlar birbirini takip eder. Bu karÝĢÝklÝk iinde Uygurlar‟Ýn siyasi kudretleri sratle zayÝflamağa baĢlar. Kn Tengride
lg BulmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan Uygur KağanlÝğÝnÝn i durumunu dzeltmek iin samimi olarak gayret gstermiĢtir. Bilhassa Uygur-in mnasebetlerine byk nem vermiĢtir. DÝĢ grnĢ itibarÝyla Uygur KağanÝna byk Ģeref kazandÝran bu evlilik aslÝnda in lehine idi. T‟ai-ho prensesi Uygur lkesi iin bir uğursuzluk timsali olmuĢ, in SarayÝ‟nÝn an‟anevi politikasÝ arzu edilen Ģekilde rahatlÝkla yrtmĢt. 824‟de Kağan vefat etti.23 12. Ay Tengride Kut BulmÝĢ Bilge Kağan Devri (824-832) Kn Tengride
lg BulmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan lnce yerine kk erkek kardeĢi Hazar Tegin geti. KağanlÝk unvanÝ Ay Tengride Kut BulmÝĢ Bilge Kağan idi. 825‟de in Ġmparatoru yeni Uygur KağanÝnÝ tebrik iin eliler ve hediye olarak on iki araba dolusu ipekli kumaĢ gnderdi. Hazar Tegin‟in kt yaradÝlÝĢÝ ve zayÝf iradesi yznden Uygur Devleti‟nin gerileme hÝzÝ sratle arttÝ. Bu Kağan devrindeki in kayÝtlarÝna gelince, iki lke arasÝnda bol bol eliler gelip gitmiĢ, in Ġmparatoru sÝk sÝk Uygur elileri Ģerefine ziyafetler vermiĢ. At ticareti karĢÝlÝğÝnda ok miktarda ipekli kumaĢ hediye edilmiĢ. Bu devirde dikkatimizi eken bir diğer husus da in SarayÝ bir taraftan UygurlarÝ zayÝflatmak iin trl entrikalar evirirken diğer taraftan UygurlarÝn Ģphesini ekmemek iin, Uygur atlarÝna karĢÝlÝk gayet yksek cretler demeğe, kÝymetli hediyeler gndermeğe devam ediyordu.24
354
Kağan‟Ýn Hazar Devleti ile aynÝ adÝ taĢÝmasÝ, ayrÝca tetkike değer bir meseledir. 832 senesinde Kağan ldrld. Kaynaklardan bazÝlarÝ yeğeni, bazÝlarÝ da nazÝrlarÝ tarafÝndan ldrlmĢ olduğunu kaydeder. 13. Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan Devri (832-839) 832‟de Ay Tengride Kut BulmÝĢ Bilge Kağan ldrlnce yerine Hu Tegin Kağan oldu. KağanlÝk unvanÝ, Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Klg Bilge KağandÝr. Bu Kağan‟Ýn ismi enteresandÝr. Hu kelimesiyle inliler btn barbarlarÝ ifade ederlerdi. Bu devirde ise daha ziyade Soğdlular iin kullanÝlmÝĢtÝr. Bu aklÝmÝza hemen Ģu suali getirmektedir. Eski Kağan‟Ýn yeğeni olan Hu Tegin bir Soğdlu olabilirmiydi? Bu zerinde durulacak nemli bir meseledir. Bu mevzuda bize ÝĢÝk tutacak Ģu bilgilere sahibiz. Uygur baĢkentinde bu sÝrada pek ok Soğdlu vardÝ. UygurlarÝn Soğdlulardan kÝz alÝp vermeleri ihtimal dÝĢÝnda değildir. 832‟de Uygur elileri in sarayÝna gidip Ay Tengride Kut BulmÝĢ Bilge Kağan‟Ýn lmn haber verdiler. in sarayÝnda gnlk matem ilan edildi. Yksek dereceli memurlar baĢ sağlÝğÝ dileğinde bulundular.25 833‟de in Ġmparatoru yeni Kağan‟a tebrik iin eliler gnderdi. YalnÝz TCTC, 244‟de mevcut olan kayÝtdan ğrendiğimize gre; 833 senesi Haziran ayÝnda Hotun garnizon kumandanlÝğÝna becerikli ve kurnaz bir general olan Li Tsai-i tayin edildi. Eskiden Uygurlar muhtelif vesilelerle in‟e gelirken getikleri yerleri yağmalÝyorlardÝ. Vali ve kaymakamlar konuĢmaya cesaret edemiyorlardÝ. Tsai-i oraya gidip idareye baĢlayÝnca, Uygurlar eli olarak hediyelerle Li Ch‟ang‟Ý in‟e gnderdiler. GrĢtkleri zaman inli kumandan onunla tehditkar bir Ģekilde konuĢtu. Kağan ile in imparatorunun akrabalÝk mnasebetleri vardÝ. Bu sebeble Kağan, eliyi kt iĢler iin değil, dostluk mnasebeti iin gndermiĢti. in kanunlarÝnÝ ihlal etmesi kendi aleyhinde olacaktÝ. TFYK, 965‟de in Ġmparatorunun 833 senesi Nisan ayÝnda ÝkarmÝĢ olduğu bir fermana rastlÝyoruz. Fermandan aÝk olarak ğrendiğimize gre, inliler dnyayÝ kendilerinin idare ettiğini iddia ediyorlar. in Ġmparatorluğu en kuvvetli, btn diğer devletler ona bağlÝ, yabancÝ hkmdarlarÝn hepsi in Ġmparatoru tarafÝndan tayin ediliyor, vs. Bundan baĢka Ġmparator bu fermanda Hu Tegin‟i pek fazla ğretmektedir. Onun iin doğru szl, kudretli, kabiliyetli, samimi, zeki, cesur, tecrbeli, uzağÝ iyi gren sÝfatlarÝnÝ kullanmaktadÝr.
355
Uygur-in dostluğuna ok dikkat ettiğini, hrmette ve hizmette hi kusur etmediğini anlatmakta, byle bir insanÝn en byk mkafata layÝk olduğunu sylemektedir. Acaba hakikaten mkafata layÝk mÝ idi? Biz hi de byle dĢnmyoruz. Bizim anladÝğÝmÝz anlamda inlilerin ok memnun kaldÝklarÝ bir kiĢi Trklk iin faydalÝ Ģeyler yapmÝĢ olamazdÝ. YapmÝĢ olsaydÝ, zaten inliler beğenmezlerdi. O zaman in‟e akÝnlar yapÝlÝr, yağmalar olurdu. Onlar da hemen zalim, gaddar sÝfatlarÝnÝ ekleyiverirlerdi. 835 senesi Haziran ayÝnda Uygur elileri T‟ai-ho prensesini hediyeleri ve at zerinde giderken ok atmada maharetli olan 7 kadÝn ve iki ocuğu da birlikte in sarayÝna gtrdler. Bylece Trk ocuklarÝnÝn ve kadÝnlarÝnÝn svarilik ve okuluktaki maharetlerinin bir delilini daha bulmuĢ oluyoruz. YalnÝz TFYK, 996‟da mevcut kayÝttan ğrendiğimize gre; 836 senesinde Ġmparator Wen-tsung yabancÝlarla daha iyi anlaĢabilmek maksadÝ ile sÝnÝr blgelerinde yabancÝ dil ğrenen ve ğreten memurluklar kurulmasÝnÝ emretti. Bu hareket dÝĢ grnĢ itibarÝyla yabancÝ lkelerle ticari, kltrel, politik mnasebetler sÝrasÝnda dil ayrÝlÝğÝnÝn ortaya ÝkardÝğÝ glkleri hafifletmek iindi. AslÝnda ise inlilerin, inlileĢtirme politikasÝnÝn ayrÝ bir safhasÝ; in dilini konuĢmağa mecbur etme meselesidir. 839 senesinde Kağan‟Ýn nazÝrlarÝ olan An Yn-ho ve Ch‟ai-tsao Tegin Kağan‟Ýn kuvvetini gasbetmek istediler. Hu Tegin bunu meydana ÝkardÝ. OnlarÝ ldrd. O sÝrada bir miktar asker ile dÝĢarÝda olan diğer bir Uygur nazÝrÝ Krebir bu olaya ok kÝzdÝğÝ iin bazÝ ġato (l)‟larla birlikte Kağan‟a hucum ederek zorluk ÝkardÝ, neticede Kağan ld. BazÝlarÝna gre, Krebir tarafÝndan ldrlmĢ, bazÝlarÝna gre intihar etmiĢtir. 14. Ho-Sa Tegin Devri (839-840) Hu-Tegin‟in lm zerine Ho-sa tegin Kağan ilan edildi. Yeni Kağan daha tebrikleri bile kabule vakit bulamadan aksilikler baĢ gstermeğe baĢlamÝĢtÝr.26 Krebir Hu Tegin‟in lmne sebep olup yerine Ho-sa Tegin‟i getirdiği zaman baĢ Ģehrin dÝĢÝnda bulunan Uygur generali Klg Baga bu hadiseye ok kÝzdÝğÝ iin bizzat 100.000 KÝrgÝz svarisini idare ederek Uygurlara saldÝrdÝ. UygurlarÝ byk bir mağlubiyete uğrattÝ. Ho-sa Tegin‟i ve Krebir‟i ldrd. UygurlarÝn KağanlÝk otağÝnÝ da yaktÝ. Her Ģey sona erdi. Uygur boylarÝ kaarak etrafa dağÝldÝlar. Tarihin en byk katliamlarÝndan biri olan bu baskÝnla Uygurlar kkl bykl, kadÝnlÝ erkekli kÝlÝdan geirildiler. Bu suretle KÝrgÝzlar Moyen-or ve Kutlug Bilge zamanÝnda uğradÝklarÝ Uygur taarruzlarÝnÝn intikamÝnÝ korkun bir Ģekilde almÝĢ oldular. CanlarÝnÝ zor kurtaran Uygurlardan bir kÝsmÝ BeĢbalÝk blgesine, bir kÝsmÝ Kan-chou blgesine, bir kÝsmÝ da in‟e katÝlar. KÝrgÝz taarruzu Orhun blgesindeki Uygur hakimiyetinin sonu olmuĢtur.27
356
II. Kan-Chou Uygur Devleti (SarÝ Uygurlar) 840 KÝrgÝz yenilgisinden sonra Uygur kavimleri Hakan slalesi mensuplarÝnÝn idaresinde drt tarafa g ettiler. Gneye giden Uygurlar Wu-chia (ge) Tagin‟i Kağan setiler (841). 849 baskÝnÝnda KÝrgÝzlarÝn eline gemiĢ olan Tai-ho prensesini kaÝrdÝlar. Eski imparatorun kÝzÝ olan prensesin inlilerin gznde değeri ok bykt. Uygurlar bundan istifade etmek istediler. Fakat aralarÝnda anlaĢmazlÝk ÝktÝ. inliler de ġato (l)‟larÝn yardÝmÝ ile prensesi kaÝrdÝlar. Bir trl durumu dzeltmeyen Wu-chia Kağan 847‟de Altaylarda ldrld. Bundan sonra Uygur Tarihinin ikinci devresi baĢlamaktadÝr. DeğiĢik blgelere g etmek zorunda kalan Uygurlar zamanla kk Ģehir devletleri kurarak Orta Asya Ġpek Yolu ticaretine hakim oldular. ĠĢte onlardan biri de Kan-chou Uygur Devleti‟dir. Kan-chou UygurlarÝ kurulduklarÝ gnden beri T‟ang slalesi ile iyi geinmiĢlerdi. BeĢ slale devri boyunca da bu dostluğu devam ettirmeğe alÝĢtÝlar. in imparator kÝzlarÝ ile Uygur HakanlarÝ arasÝndaki evlenmelerle akrabalÝk mnasebeti de devam etmekteydi. Uygurlar 10‟uncu asÝra kadar merkezi Tun-huang‟da bulunan inlilerin “Vazifeye KoyuluĢ Ordusu”na bağlÝ olarak hareket ediyorlardÝ. 905 yÝlÝnda bu ordunun inli kumandanÝ in imparatorundan ayrÝlÝp, Kua, Shai, yi ve Hsi isimli 4 vilayetten mteĢekkl bir otonom devlet kurmuĢtu. Bu krallÝk Uygurlara baskÝ yapÝp, blge ticaretini ele geirmeğe kalkÝnca Uygurlar dayanamadÝ, 911‟de Tegin‟in kumandasÝndaki uygur ordusu krallÝğÝn merkezi olan “Tun-huang”Ý ele geirdi. 909 ve 911‟de in‟e elilik heyetleri gitti. Tun-huang zaferi Kan-chou UygurlarÝnÝn inliler nazarÝnda itibarÝnÝ arttÝrdÝ. 924‟de Jen-mei Kağan in‟e eli gnderdi. in Ġmparatoru ok memnun oldu. Hediye olarak gtrlen “yeĢim taĢÝ, amonyak tuzu, antilop boynuzlarÝ, Pers brokarlarÝ, kee kumaĢ, pamuklu kumaĢ, yeĢil ve beyaz Ģap” bize blgenin kÝymetli ticaret mallarÝnÝ gstermektedir. Jen-mei Kağan 924‟de ld. Yerine Tigin Kağan oldu. 925 de in‟e bir elilik heyeti gnderdi. 926 da ld. Onun yerine geen A-to-y (Adug) de in‟e sÝk sÝk eli gndermiĢtir, in kaynaklarÝ A-toy‟nn lmnden bahsetmezler 928‟den itibaren Kağan olarak Jen-y ismi grlr. Seleflerin abuka birbirini takip etmeleri Kan-chou‟da 924-928 arasÝnda alkantÝlÝ bir durum olduğu fikrini veriyordu. in‟e giden Uygur elilerinin sayÝsÝ da artmÝĢtÝ. 931-932 Tangutlar Uygur kervanlarÝnÝ soymağa baĢladÝlar. Bu durum UygurlarÝn da inlilerin de hoĢuna gitmiyordu. Birlikte mcadele ettiler.
357
Jen-yu Kağan 933‟de ld. Yerine Jen-mei geti. 934‟de in‟e giden elilik heyetinde SarÝ Uygurlar da Maniheizmin iĢreti olarak 8 Mani rahibi vardÝ. Jen-mei Kağan‟Ýn ismi 939 tarihine kadar o slale yÝllÝklarÝnda grlmektedir.
lm
tarihi verilmemiĢtir.
Daha sonra baĢka hakan ismi de
gememektedir. 934-935‟de in elileri geldiler. KervanlarÝn muhafazasÝ iin yeni tedbirler alÝndÝ. Uygurlar 938‟de indeki yeni hanedanla dostluğa devam maksadÝyla zengin hediyelerle bir elilik heyeti gnderdi. YeĢim taĢÝ ve at ticareti herkes iin nemli idi. in‟in Kuzey batÝsÝndaki kk selr devletleri ile daha yoğun ticaret yapabilmek iin in imparatoru blgeye Kao ch-huei baĢkanlÝğÝnda bir elilik heyeti gnderdi. 938‟de baĢlayan yolculuk 943‟de tamamlanabilmiĢtir. Bu uzun seyahatin raporlarÝ bize blgenin etnik, siyasi ve iktisadi durumu hakkÝnda ok Ģey sylemektedir. SarÝ Uygurlar siyasi olarak 940‟dan sonra HÝtay (Ki-tan, Liao) larÝn 1028‟den sonra TangutlarÝn, 1226‟dan sonra Cengiz devletinin nfz sahasÝ iinde idiler. Bugn halen kuzeybatÝ in‟de yaĢamaktadÝrlar. III. Turfan Uygur Devleti 840‟da etrafa dağÝtÝlan Uygur boylarÝndan bir kÝsmÝ da batÝya giderek BeĢbalÝk, Turfan, Hoo, KaĢgar taraflarÝnda yerleĢtiler. Kaynaklarda değiĢik tarihlerde Kao-Ch‟ang, Turfan, BeĢbalÝk UygurlarÝ olarak kaydedilmiĢtir. 840‟daki son Uygur KağanÝnÝn yeğeni Mengli‟yi Kağan setiler. Tibet‟den endiĢe duyan in, bu Uygur devletini tanÝdÝ, in‟le dost geinen bu devletin geniĢlemesine inliler pek karÝĢmadÝlar. Turfan Uygur devleti, Orta Asya‟nÝn ticaret yollarÝ zerinde olduğu iin iktisadi bakÝmdan kuvvetlendi. 911‟de bağÝmsÝz hale gelen Uygur Devleti gneyde Tibet, batÝ Trkistan‟da karluk blgesi ile sÝnÝrlÝydÝ. Sanat, edebiyat ve ticaret sahalarÝnda ok ilerledi. Bilindiği gibi Orta Asya‟da kurulan Trk devletleriyle in arasÝnda ticaret ok nemli bir rol oynamÝĢtÝr. Koa-ch‟ang uygurlarÝndan in‟e ilk ticaret heyeti 962 de gitmiĢtir. 42 kiĢilik bu heyet in sarayÝna kendi rnlerini sunmuĢlardÝr. Daha sonra 965, 981, 985 ve 1004 tarihlerinde ticari heyetlerin in baĢkentine giderek Uygur rnlerini tanÝttÝklarÝnÝ ve ticaret yaptÝklarÝnÝ gryoruz. Bu arada in Ġmparatoru da uygurlara onlarÝ daha iyi tanÝmak amacÝyla resmi eli gnderdi. 981-984 tarihleri arasÝnda sren bu yolculuk sonunda Wang Yen-te bir rapor hazÝrladÝ.
358
Wang Yen-te‟nin uygurlar hakkÝndaki bu raporu, zellikle Turfan uygurlarÝnÝn kltr tarihi hakkÝnda değerli bilgiler vermektedir. Turfan Uygur Devleti 1209‟da Cengiz Han‟a bağlanÝp, 1368‟e kadar Moğol idaresinde varlÝklarÝnÝ srdrdler. Baruk idikut adamlarÝyla birlikte Cengiz ordusunda grev almÝĢ, zaferler de payÝ olmuĢtur. 1211‟de Cengiz Han‟Ýn kÝzÝ Al-Hatun ile evlenip damat olmuĢtur. Bugn de Doğu Trkistan Uygur zerk blgesi olarak yaĢamaktadÝrlar. IV. Uygur Devletleri KltrTarihi zeti Uygurlarda Kltr ve TeĢkilat Uygur devletleri kltr tarihi, btn Ġslam ncesi Trk devletlerindeki zellikleri taĢÝr. Trk tarihinin ilk zamanlarÝ daha ziyade Asya Avrupa bozkÝrlarÝnda gemiĢtir. Trk yaĢayÝĢÝ, dĢnce tarzÝ, inanlarÝ, dnya grĢ, rf ve adetleri, bozkÝrlarÝn kkleri izlenimi taĢÝmaktadÝr. BozkÝrlar, otlaklarÝ ile besiciliğe elveriĢli, kuru tarÝma imkan verecek lde rutubetli yksek yaylalardÝr. Tarihi bir kltrn meydana gelmesi iin coğrafi Ģartlar ve iklim yeterli değildir. Ġnsan unsuru da nemli rol oynar. BozkÝr kltrn gebe kltr ile karÝĢtÝrmamak gerekir. BozkÝr (Trk) kltr at ve demir zerine kurulmuĢtur. Gebelerin hayatÝnda at birinci planda grlmez. Demire ise pek ok gebe kavim kltrnde rastlanmaz. Bugn batÝlÝ ilim adamlarÝ da bozkÝr kltrnn ilk Trkler tarafÝndan ortaya konulduğunu kabul eder. TarÝma değil besiciliğe elveriĢli olan bozkÝr sayesinde Trkler o devrin srat aracÝ at‟Ý evcilleĢtirmiĢ, hayvan yetiĢtirmiĢ, ata binen ilk kavim olmuĢtur. BozkÝr kltr daha kuruluĢ gnlerinden yerleĢik kltrden ayrÝlÝklar gstermekte idi. 1-YerleĢik kltrlerde, iktisadi aÝdan, kyl yalnÝz kendi ailesine yetecek kadar toprak parasÝ ile ilgilenirken, BozkÝr insanÝ yzbinlerce hayvanÝn dağÝldÝğÝ geniĢ otlaklarÝ dĢnmek zorunda idi. 2-YerleĢik kltr insanÝnÝn dnyasÝ sadece evi ve tarlasÝ idi. Daima yeni otlaklar iin bir iklimden diğerine koĢan bozkÝrlÝnÝn tecrbesi artmÝĢ, ufku geniĢlemiĢtir. 3-YerleĢik kltrdeki hareketsiz, sakin hayata karĢÝlÝk, bozkÝr kltrnde canlÝlÝk vardÝ. KalabalÝk srleri uzak otlaklara sevketmek, hastalÝklardan korunmak, su iin mcadele etmek, sr ve sahiplerinin emniyetini sağlamak hep tecrbe isteyen iĢlerdi. Sr sahipleri daha iyi korunabilmek dĢmanlara karĢÝ daha kuvvetli olmak amacÝyla birleĢmeye baĢladÝlar. Bu topluluklar gittike byyerek devlet teĢkilatÝna kadar gidildi.
359
4-YerleĢik kltrn ilk zamanlarÝnda daha ziyade “aile iin haklar” yrrlkte iken bozkÝr insanÝ, mcadeleci ve savaĢÝ nfs ile topluluklarÝn bir arada huzurlu yaĢayabilmeleri iin, karĢÝlÝklÝ saygÝ, sevgi anlayÝĢ iinde bir hak ve adalet dzenine inanÝyordu. Bylece bir hukuki nizam doğmuĢtur. ġimdiye kadar genel tarifini yapmaya alÝĢtÝğÝmÝz Trk kltrnn zelliklerini teker teker grelim. Sosyal YapÝ Aile (OğuĢ) Aile sosyal bnyenin ekirdeği durumundaydÝ. Trk ailesi anne, baba, ocuktan mteĢekkil bugnk modern aileye benzer kk aile tipidir. Eski Yunan, Roma, Slav aileleri byk ailelerdi. Aile reisi ailenin diğer fertleri stnde kesin sz sahibi idi, onlara kendi mlk gibi muamele ederdi. Bu ailelerde mlkiyet kollektifti. Trklerde ise mlk ortaklÝğÝ yalnÝz ortaklara aitti. Evlenen erkek veya kÝz baba ocağÝndan hisselerini alarak ayrÝlÝr, yeni bir ev kurardÝ. Baba evi ise en kk oğula kalÝrdÝ. Trk toplumunda kadÝn, erkek eĢit haklara sahipti. Tek kadÝnla evlenme yaygÝndÝ. KadÝn cemiyette saygÝ grrd. Ata biner, ok atar, top oynar, hatta greĢ gibi ağÝr sporlar yapardÝ. Cemiyetin ekirdeği olan ailenin yapÝsÝ devletin btn kuruluĢlarÝnÝ etkilemektedir. Soy (Urug) Aileler birliği, aralarÝnda kan bağÝ ve dayanÝĢma olan topluluktur. Boy (Bod) Siyasi dayanÝĢma amacÝyla bir araya gelen boylardan teĢekkl eder. AralarÝnda dil birliği vardÝr, baĢÝnda “bey” bulunurdu. Beyin grevi hak ve adaleti dzenlemek, gerektiğinde boyun ÝkarlarÝnÝ korumaktÝ. Belirli topraklarÝ ve savaĢÝlarÝ vardÝ. Aile ve soylarÝn temsilcileri seici heyeti meydana getirirdi. Bu heyet eski Trk devletlerinde mevcut meclislerin, ilk kk rnekleridir. Bodun Boylar birliğine bodun denir. BaĢÝnda “han” bulunurdu. AralarÝnda sÝkÝ bir iĢbirliği bulunan siyasi topluluklardÝr. Ġl (Devlet) BodunlarÝn birleĢmesinden meydana gelirdi. VatanÝ koruyan, milleti huzur ve barÝĢ iinde yaĢatan bir siyasi kuruluĢtur. Kan bağÝ ve dil birliği değil, amalar nemlidir.
360
Ġslam ncesi Trk devletlerinde grdğmz il teĢkilatÝ Ģyle zetlenebilir. 1-Ġstiklal, 2-
lke, 3Halk, 4-HkmranlÝk, Ģimdi bunlarÝn o devirdeki zelliklerini grelim: 1. Ġstiklal (BağÝmsÝzlÝk) Devlette gerek istiklal, bunun yalnÝz idareci zmre tarafÝndan değil, btn halk tarafÝndan istenmesiyle belirir. Byle bir ortak bağÝmsÝzlÝk Ģuuru, Trkler arasÝnda ok eski zamanlardan beri ve her zaman var olmuĢtur. Trklerde istiklal duygusunun temeli Trk kltrnde yatmaktadÝr. BozkÝrlÝ Trk her zaman yer değiĢtirme imkanÝna sahipti. Bu yzden ağÝr dÝĢ baskÝlara ve esarete boyun eğmiyordu. Geim vasÝtasÝ olan hayvanlarÝnÝ alarak hr iklimlere doğru gidebilmekte idi. BozkÝrlÝnÝn bu davranÝĢÝnda kendisine en byk yardÝmcÝsÝ at idi. BozkÝr‟Ýn g yaĢama ĢartlarÝ onun iin hayat mcadelesinde iyi bir ğretici idi. Hrriyet iin mcadele alÝĢkanlÝğÝnÝn sonucu olan bağÝmsÝzlÝk anlayÝĢÝ kkten byğe herkesin iine iĢlemiĢti. Daha sonra da tarihi ve siyasi tecrbelerle soy, boy, bodun il lsnde geniĢlemiĢtir. 2.
lke Her bağÝmsÝz devletin hak ve yetkilerini yasal olarak kullanabildiği coğrafi sahadÝr.
lkesiz millet dĢnlemez. Trk hakanlÝklarÝnda lke hkmdar ailesinin mlk değil, btn milletin ortak toprağÝydÝ. Trk hkmdarÝ toprağÝ Ģahsi malÝ gibi kullanamazdÝ. Toprak devlet baĢkanÝnÝn korumakla grevli olduğu ata yadigarÝ idi. Eski Trkler yalnÝz hr ve mstakil oturabildiği toprağÝ vatan sayardÝ. Bu Ģartlar bulunmadÝğÝ zaman yeni yurt arardÝ. 3. Halk Eski Trk topluluklarÝnda kiĢiler zel mlkiyete ve ferdi hukuka sahiptirler. zel mlkiyet haklarÝnÝn ve hrriyetin en gzel rneğidir. BozkÝr Trk devletlerinde yle bir hrriyet havasÝ vardÝ ki, en kk bir aile bile baĢlÝ baĢÝna bir il sayÝlabilirdi. Bu teĢkilat sayesinde birliğe dahil boylar birbirinden kolayca ayrÝlabiliyor istenilen yerde yeniden il‟i kurabiliyorlardÝ. BozkÝrlÝ Trk devletlerinde sadece otlaklar ve yaylaklar devlet malÝ idi. Buralardan faydalanan sr sahiplerinden alÝnan vergilerle ilin ortak ihtiyalarÝ karĢÝlanÝrdÝ. Eski ağlarda insanlarÝn oğu, yaĢam iin gerekli enerjiyi insan gc ile sağlÝyorlardÝ. BozkÝr kltrnde ise bu ihtiya hayvan gc ile karĢÝlanÝyordu. Bir toplulukta imtiyazlÝ zmreler baĢlÝca sebeple meydana gelmektedir. Ekonomik aÝdan toprağa bağÝmlÝ olmayan Trk topluluklarÝnda “Toprak kleliği” sz konusu değildir. Siyasi aÝdan yerleĢik medeniyete sahip topluluklarda askerler
361
imtiyazlÝ bir sÝnÝftÝr. Trklerde ise kadÝn erkek btn fertler tabii ve devamlÝ savaĢÝ olduklarÝndan askerlik ayÝrÝcÝ bir zellik sayÝlmazdÝ. Ġslam ncesi Trk devletleri, herhangi bir ailenin kÝlÝ zoru ile meydana getirdiği bir yÝğÝnlar birliği değildi. Eski Trk topluluklarÝnda devlet-millet el ele idi. 4. Tre Eski Trk heyetini dzenleyen hukuki kaidelerin btndr. Tre evre ve Ģartlara uygun yaĢayabilmenin gerekli kÝldÝğÝ yeniliklere kendini uydurabilmekteydi. Trk hkmdarlarÝ pratik idareciler olduklarÝ iin yerine ve zamanÝna gre meclislerin tasvibini alarak treye yeni hkmler getirebiliyorlardÝ. Bununla beraber trenin adalet, iyilik, eĢitlik ve insanlÝk prensipleri anayasa niteliğinde değiĢmeyen maddeler idi. HkmranlÝk Eski Trk hkmranlÝk anlayÝĢÝ “karizmatik”tir. Yani Trk hkmdarÝna idare etme hakkÝnÝn tanrÝ tarafÝndan verildiğine inanÝlÝr. Kut Eski Trk devletlerinde siyasi istikrar kavramÝ “kut” deyimi ile ifade ediliyordu. YalnÝz Uygur değil btn eski Trk devletlerinde ortak olan bu grĢ Kutad-gu Bilig‟de ok gzel anlatÝlmÝĢtÝr. “Kut‟un tabiatÝ hizmet, ĢiarÝ adalettir… fazilet ve hizmet kut‟dan doğar…beyliğe yol ondan geer…Her Ģey kut‟un ile altÝndadÝr, btn istekler onun vasÝtasÝ ile gerekleĢir, ilahidir…Bey bu makama sen kendi gcn ve isteğin ile gelmedin, onu sana TanrÝ verdi…Hkmdarlar iktidarÝ TanrÝ‟dan alÝrlar…” Gk ve drt yn Trk devletinin mekanÝnÝ meydana getiriyordu. Devlet yeryznde idi, fakat iktidar TanrÝ‟dan geliyordu. GneĢin doğduğu yer (sol) en kutsal yn sayÝlmakta idi. Sonra sÝrayla batÝ (sağ), gney ve kuzey geliyordu. Doğu ve batÝ ynlerine verilen nemin sonucu olarak, buralara tayin edilen idareciler daha ok hanedan yeleri arasÝndan seiliyordu. Dnyada da drt ana yn vardÝ. Gk‟n temsilcisi Trk hkmdarÝ btn yeryzn idaresi altÝna alabilirdi. nk Gk TanrÝ ona btn dnyayÝ idare etme yetkisini veriyordu. Trk ftuhat felsefesinin cihan hakimiyetine uzanan kaynaklarÝndan biri bu noktadÝr. Trk hkmdarlarÝ gcn TanrÝ‟dan almakla beraber, Trk topluluklarÝ dini cemiyet değildir. Hkmdarlar da insandÝr. HaklarÝ değil, grevleri vardÝr. Hkmdar dağÝnÝk boylarÝ toplayÝp nfusu oğaltmakla, halkÝ doyurmak ve giydirmekle grevlidir. HkmdarlarÝn millet yolunda gece uyumadan
362
gndz oturmadan alÝĢmasÝ gerekiyordu. Grevlerini yapamayan hkmdar hakkÝnda TanrÝ kut‟u geri aldÝ diye dĢnlrd. Tahta ÝkÝĢta da tre hkmleri geerliydi. Siyasi iktidarÝn kaynağÝnÝ TanrÝ‟ya bağlamak, hakanÝ TanrÝ huzurunda sorumlu tutmaktÝ. Bu dĢnce tarzÝ icraatÝn millet tarafÝndan kontrolne imkan sağlÝyordu. Bu kontrolde meclisler vasÝtasÝyla yapÝlÝyordu. Meclisler BozkÝr Trk devletlerinde daimi bir devlet meclisi (danÝĢma kurulu) vardÝ. Meclise eski Trklerde “toy” denirdi. YÝlda bir kere genel kurul toplantÝsÝ yapÝlÝrdÝ. Bu toplantÝ sÝrasÝnda ordu teftiĢ edilir. Hayvan sayÝmÝ yapÝlÝr. Memleket meseleleri hakkÝnda konuĢulurdu. BozkÝr Trk devletlerinde inan ve vicdan hrriyeti de daima mevcuttu. Trk inan felsefesi soy, dil ve din ynlerinden insanlarÝ birbirinden ayÝrmaya elveriĢli değildi. Din iĢlerini dnya iĢlerinden ayrÝ tutmak ve mahalli kltrlere dokunmama geleneği Ġslam Trk devletlerinde de devam etmiĢti. TeĢkilat Devlet BaĢkanÝ Ġslam ncesi Trk devletlerinde hkmdarlar, ġan-y, kagan, han, yabgu, ilteber gibi unvanlar taĢÝmÝĢlardÝr. HkmdarlÝk belgeleri ise; otağ (hakan adÝrÝ), rgin (taht), tuğ (sancak), davul, kotuz (sorgu) idi. Tahtlar altÝndan yapÝlÝrdÝ. TuğlarÝn tepesine altÝn bir kurt baĢÝ takÝlÝrdÝ. HkmdarlarÝn tahta ÝkÝĢÝ, onu bir kee seccade veya halÝnÝn zerine oturtarak, ya da kalkan zerinde havaya kaldÝrÝlarak kutlanÝrdÝ. Hatun HkmdarlarÝn birinci hanÝmÝna verilen unvan. Eski Trk devletlerinde hatunlar da sz sahibi idiler. HatunlarÝn ayrÝ saraylarÝ ve askerleri vardÝ. Devlet meclisine katÝlÝrlar, elileri kabul ederlerdi. Hatunlar gelecek hakanlarÝn anneleri idiler. Bu bakÝmdan ilk hanÝmÝn anne ve babasÝnÝn Trk olmasÝna dikkat edilirdi. Veliahd Ġslam ncesi Trk devletlerinde, hkmdar ailesinin her ferdi aynÝ kanÝ taĢÝdÝğÝ iin tahtta eĢit hakka sahipti. Hkmdar ldğ zaman prensler arasÝndan en uygunu seilirdi. Siyasi Faaliyet
363
Byk Trk ĠmparatorluklarÝnda dÝĢ iĢleri dairesi en nemli kuruluĢlardan biriydi. Bu kuruluĢun emrinde eĢitli dillerde konuĢan ve yazan bir heyet alÝĢÝrdÝ. YazÝlara Tanhu‟nun resmi mhr basÝlÝrdÝ. Casusluk yapmadÝklarÝ srece elilere dokunmazlardÝ. ġpheli hareketleri grlen yabancÝ temsilciler hapse atÝlÝr veya srgnde gz altÝnda tutulurdu. DÝĢ siyasette ncelikle ticari iliĢkilere nem verilirdi. Hanedanlar arasÝ akrabalÝk kurmak dÝĢ siyasetin bir geleneği haline gelmiĢti. Siyasi nitelikteki bu evlenmeler sonucu doğan ocuklar veliaht olmazdÝ. Ġ siyasetin en nemli konu da dağÝnÝk Trk boylarÝnÝn tek bayrak altÝnda topanmasÝydÝ. Adliye Tre‟ye gre sularÝn cezasÝ olduka Ģiddetliydi. Adam oldrmek barÝĢ zamanÝnda baĢkasÝna kÝlÝ ekmek, hÝrsÝzlÝk, hayvan kaÝrma, Ýrza tecavz gibi sularÝn cezasÝ idamdÝ. Suun devlet takibine uğramasÝ eski Trkler arasÝnda kan davasÝ gdlmesine mani oluyordu. Adli teĢkilat iki kademeliydi. Biri hkmdarÝn baĢkanlÝğÝnda ki siyasi sulara bakan Yksek Devlet Mahkemesi, diğeri hakimlerin idaresindeki mahkemelerdi. Ordu Ġslam ncesi Trk devletlerinde askerliğe zel bir meslek gzyle bakÝlmazdÝ. Hemen her Trk savaĢÝ idi.
cretli asker sÝnÝfÝ yoktu. Ġdarecilerin hepsi aynÝ zamanda ordu kumandanlarÝ idi. Tmen diyen anÝlan en byk birlik on bin kiĢilikti. Tmenler binlere, yzlere, onlara ayrÝlmÝĢ, baĢlarÝna ayrÝ ayrÝ kumandanlar tayin edilmiĢti. Bu onlu teĢkilatlanma gnmze kadar gelmiĢtir. OnbaĢÝsÝndan en st seviyedeki subayÝna kadar orduyu belli bir kumanda zincirine bağlamak, lkeyi milli birlik havasÝna soku-yordu. Trk ordularÝ o ağlarÝn en kudretli askeri gcn meydana getiriyordu. Ordunun yiyecek ve malzeme ikmali en zor Ģartlarda bile gayet iyi yapÝlÝrdÝ. Trkler yiyecek ihtiyacÝnÝ et konservesi ile karĢÝlÝyorlardÝ. Ordunun gerisinde binlerce baĢ sÝğÝrÝn sevkedilmesine lzum kalmÝyordu. Konserve et diğer devletlerden 500-1000 sene nce Trklerce bilinmekteydi. Trk ordularÝ her ağÝn tekniğine gre en etkili silahlarla donatÝlÝrdÝ. O devir iin Trklerin kullandÝğÝ ift kavisli yaylar ve ÝslÝklÝ oklar en korkuncu idi. Trkler drt nala at zerinde, drt ayrÝ ynde isabetli ok atmada ustaydÝlar. AyrÝca iyi kemend atarlar ve yakÝn dvĢte mÝzrak, kargÝ, sng, kalkan, kÝlÝ kullanÝlÝrdÝ. Trk ordularÝ taarruz esasÝna gre dzenlenmekte ve eğitilmekteydi. Trklerin savaĢÝnda, dĢman cephesinde ĢaĢkÝnlÝk yaratan baskÝnlar esastÝ.
364
Trk savaĢ usulnn iki nemli zelliği vardÝ. Sahte ricat ve pusu. Svari birlikleri kaÝyor gibi geri ekilirler, ekilirken ok atmaya devam eder, dĢmanÝ zerlerine ekerlerdi. Arazinin istenilen yerine kadar ilerleyen dĢman burada pusu kuranlar tarafÝndan embere alÝnarak yok edilirdi. Trklerin baĢarÝyla kullandÝğÝ bu usule Trk yurdunun adÝndan dolayÝ “Turan Taktiği” denilmiĢtir. Yeni lkelerin ele geirilmeleri ise keĢif seferleri ve yÝpratma savaĢlarÝ sayesinde oluyordu. AlÝnmasÝ planlanan blgeler nce akÝncÝlar tarafÝndan gzden geirilirdi. Bu keĢifler olumlu ise yÝpratma harekatÝna baĢlanÝrdÝ. DĢmanÝn yÝğÝnak merkezlerine, yol kavĢaklarÝna, yiyecek ve malzeme depolarÝna seri baskÝnlar yapÝlÝrdÝ. Bu seferler sÝrasÝnda dĢmanÝn moralini bozmak iin eĢitli rivayetler yapÝlÝrdÝ. Bu harekat dĢman takatsiz dĢnceye kadar devam ederdi. Trkler iyi asker olma zelliklerini daima spor yapmaya borluydular. At yarÝĢlarÝ, cirit ve glle atma, greĢ, yÝrtÝcÝ kuĢlarla avlanma gibi sporlar mcadele azmini kuvvetlendiriyordu. Trkler avcÝlÝğa da meraklÝydÝlar. zellikle on binlerce kiĢinin katÝldÝğÝ yzlerce km. sahanÝn tarandÝğÝ srek avlarÝ gerek bir savaĢ manevrasÝ halinde geerdi. BaĢarÝlÝ Trk ordusu, pekok yabancÝ kavim tarafÝndan taklit edilmiĢtir. in ordusu daha M.. IV. yzyÝlda Trk usulne gre dzenlendi. Trk svari kÝyafeti olan ceket, pantolon, izme in‟e girdi. Dini Ġnan Eski Trk devletlerinde dini inanlar noktada toplanmaktaydÝ. Tabiat Kuvvetlerine Ġnanma Trkler tabiatta bir takÝm gizli kuvvetlerin varlÝğÝna inanÝrlardÝ. Coğrafi grnm ve maddeler aynÝ zamanda birer ruh idiler. AyrÝca gneĢ, ay, yÝldÝzlar tabiat olaylarÝ ruh-tanrÝlar tasavvur edilmiĢti. Uygurlar sefere Ýkmadan nce ayÝn ve yÝldÝzlarÝn hareketlerini kontrol etmiĢlerdir. llerin ardÝndan yas tutulur, ller gmlr, yakÝlÝr veya mumyalanÝrdÝ. llerin yeri belli olsun diye kurgan inĢa edilir, tmsek yapÝlÝr, taĢ yÝğÝlÝr, hatta balbal denen taĢ heykeller dikerlerdi. Atalar Klt Atalara ait hatÝralar kutlu sayÝlÝr, lmĢ byklere saygÝ duyulurdu. Kurban olarak hayvan kesilirdi. Gk-TanrÝ Dini Tabiat kuvvetlerine inanma, atalar klt eski ağlarda birok kavimlerde mevcut olduğu halde Gk-TanrÝ dini yalnÝz Trklerde grlr.
365
Bu inan sisteminde TanrÝ en yksek varlÝktÝ. Gktrklerin bir hakanlÝk kurmasÝ O‟nun isteği ile olmuĢ, hakan Trkler‟e O‟nun tarafÝndan gnderilmiĢtir. TanrÝ Trk halkÝnÝn istiklali ile ilgilenen bir varlÝktÝr. SavaĢlarda tanrÝnÝn iradesi zerine zafere ulaĢÝlÝr. TanrÝ emreder, uymayanÝ cezalandÝrÝr, doğum, lm onun iradesine bağlÝdÝr. Can veren TanrÝ onu istediği an geri alabilir. Eski Trk inancÝna gre ebedi ve herĢeyin yaratÝcÝsÝ olan TanrÝ tektir. Herhangi bir Ģekle sokulamaz. DolayÝsÝyle putlar ve putlarÝn konduğu tapÝnaklar yoktur. Eski Trk dini inancÝnda TanrÝ btn vasÝflarÝ ile manevi, byk tek kudret halindedir, gneĢ, ay, yÝldÝz, ateĢ ve yer, su‟lar yardÝmcÝ kutsallar durumundadÝr. Toplu semavi dinlerde TanrÝ‟ÝnÝn yanÝndaki melekler, peygamberler, kutsal kitaplar gibi. Uygurlar zamanÝnda ise Gk-TanrÝ inancÝ devam etmekle beraber Maniheizm ve Budizm de Trkler arasÝnda yayÝlmÝĢtÝr ve bilhassa UygurlarÝn Trkistan‟daki hakimiyetleri zamanÝnda iyice yerleĢmiĢtir. Milli Trk alfabesi olan Gk-Trk yazÝsÝ değiĢtirilerek yerine Soğd alfabesine dayanan Uygur yazÝsÝ kabul edilmiĢtir. Uygurlar arasÝnda Budist ve Maniheist eserlerin tercmeleri ile zengin bir dini edebiyat geliĢmiĢtir. Kitap basma sanatÝ da 10. yzyÝla doğru Uygurlar tarafÝndan keĢfedilmiĢtir. KağÝt zerine baskÝda tek harf kalÝplarÝ ilk defa Uygurlar tarafÝndan kullanÝlmÝĢtÝr. Bugnk modern baskÝ tekniğinin temeli budur. Ġktisadi Hayat HayvancÝlÝk BozkÝr Trk ekonomisinin esasÝnÝ obanlÝk ve hayvan besiciliği teĢkil eder. At ve koyun en nemli unsurlardÝr. AğÝr hareketli kocabaĢ hayvanlar bozkÝr ekonomisinde yer almaz. Bu hayvanlar daha ileriki ağlarda tarÝmla birlikte Trk topluluklarÝ arasÝna girmiĢtir. Domuz ise Trkler arasÝnda hi sevilmemiĢ ve beslenmemiĢtir. Beslenme Eski Trklerin baĢlÝca gÝda maddesi et idi. En ok at ve koyun eti yenirdi. Trkler ok erken zamanlarÝnda ihtiya dolayÝsÝyla konserve et yapmayÝ ğrenmiĢlerdi. Ġhra bile ediyorlardÝ. En nl Trk ikisi kÝsrak stnden yapÝlan kÝmÝz idi. Sebze pek yenilmezdi. Stl darÝ, peynir, yoğurt bozkÝrÝn ana gÝda maddeleri idi. Giyim Giyecek maddeleri deri ve ynden yapÝlÝrdÝ. BozkÝrda bez dokuma iin kendir yetiĢtirirlerdi. Ynl kumaĢ ve eĢitli keeler ihra ederlerdi.
366
Uygur Trkleri zerlerine ynl kumaĢ ve bezden i amaĢÝrÝ giyerlerdi. Tipik elbise rneği ise ceket-pantolon idi. Bu en iyi svari kÝyafeti idi. Bu kÝyafet Trkler aracÝlÝğÝ ile dnyaya yayÝlmÝĢtÝr. Ayağa izme, baĢa brk giyilirdi. Erkekler sakallarÝnÝ kestirir, salarÝnÝ uzun tÝraĢ eder, bÝyÝk bÝrakÝrlardÝ. SaygÝ alameti attan inmek ve baĢlÝk ÝkarmaktÝ. Demir Ġslam ncesi Trk topluluklarÝ dnyanÝn en geniĢ imparatorluklarÝnÝ kurmuĢlardÝ. Bunun iin devrin en ileri savaĢ sanayiine ihtiya vardÝ. Trkler demir sayesinde bu stnlğ kurmuĢlardÝ. AltaylÝlar ok eskiden beri usta demirciler olarak tanÝnmÝĢlardÝ. ĠnsanlÝk tarihinde bir ağÝn aÝlmasÝna baĢlangÝ olabilecek bol miktarda demirin Trklerin ana yurdunda bulunmasÝ onlarÝn stnlk kurmasÝnÝ sağlamÝĢtÝr. El SanatlarÝ Ġslam ncesi Trk devletlerinde el sanatlarÝ da ok geliĢmiĢti. Demirci ve madenci Trk topluluklarÝnda kÝlÝ, kalkan, mÝzrak ve ok ularÝnÝn en iyisi yapÝlÝrdÝ. Hareketli bozkÝr hayatÝna uygun Ģekilde taĢÝnabilir eĢya zerindeki sanatlar ilerlemiĢti. Ġhtiyalara gre sandalye, masa, dolap, karyola gibi ev eĢyalarÝ, mutfak takÝmlarÝ; glerde kullanÝlan araba ve atlar iin gerekli malzemenin en iyisini yapÝp satan esnaf ve zenaatkrlar vardÝ. Bu eĢyalara ustaca sslemeler yapan sanatÝlar vardÝ. ġehir Ġslam ncesi Trk devletlerinde kavimler yazÝn yaylak denilen serin, sulak, otlağÝ bol yksek yaylalarda otururlardÝ. KÝĢÝn ise kÝĢlak denilen daha ÝlÝk ova ve vadilerde otururlardÝ. HkmdarlarÝn yazlÝk ve kÝĢlÝk olmak zere iki merkezleri bulunurdu. KÝĢlÝk blgede evlerin daha ziyade kerpi veya ahĢap olmasÝ tercih edilirdi. Surlar bile kalÝn ağa ktklerinden yapÝlÝrdÝ. Trkler eskiden beri temizliğe dĢkndler. Bunun iin hamamlar yapÝlÝrdÝ. Orduda bile seyyar hamamlar vardÝ. Hayat ĢartlarÝ ok farklÝ olduğu iin yerleĢik kltrdekine benzer ky ve Ģehirler yoktu. Sadece Turfan Uygur devletinde yerleĢik medeniyet kalÝntÝlarÝnÝ grmekteyiz. Ticaret
367
Uygurlar komĢu devletlere canlÝ hayvan, ksele, deri, krk, hayvani gÝdalar satarlar, karĢÝlÝğÝnda hububat ve ipek alÝrlardÝ. Trklerde komĢularÝ arasÝndaki ticaret iki yoldan yapÝlÝyordu. 1. Ġpek Yolu: Bu yol in‟den baĢlÝyor, Trklerin oğunlukta olduğu i Asya‟dan geip Akdeniz‟e ulaĢÝyordu. Ġpek yoluna hakim olan, devrin dnya ticaretine hakim olacağÝ iin byk devletler arasÝnda en byk rekabet konusuydu. 2. Krk Yolu: Bu yol, Hazar ve Bulgar lkelerinden baĢlayarak Ural, Gney Sibirya, Altaylar, Sayan dağlarÝ zerinden in‟e ve Amur nehrine ulaĢÝyordu. TarÝm BozkÝr sahasÝnÝn oğunluğunu otlaklar meydana getirmekteydi. TarÝma elveriĢli topraklarda Uygurlar buğday, darÝ, vs. ekip bimekteydiler. Maliye Ġslam ncesi Trk devletlerinde ekonomi, bağlÝ devletlerden alÝnan yÝllÝk vergi ve hediyeler ile halktan toplanan vergilere dayanÝyordu. Vergi toplama iĢlemi zel memurlar tarafÝndan yapÝlmakta idi. AyrÝca iĢlek ticaret yollarÝndan sağlanan vergi ve gmrk gelirleri madencilikten elde edilen yksek kazan mali gc arttÝrÝyordu. Para olarak da zeri resm damgalÝ ipek paralarÝ kullanÝyorlardÝ. Edebiyat Destanlar ve efsaneler; Trk destanlarÝ bozkÝr insanÝnÝn hayat mcadele rnekleriyle doludur. Bu edebiyat trnde kurt‟tan treme, gkten inme, ÝĢÝktan olma motifleri bulunmaktadÝr. Uygurlarda da kurt‟un rehberlik vasfÝ aÝk olarak grlr. “Kutlug dağ” efsanesine gre kutlu bir kaya Uygur lkesine bereket ve saadet getirmektedir. Bu kaya inlilere verilince memelekete ken uğursuzluklar, alÝk ve kÝtlÝk yznden Uygurlar g etmek zorunda kalmÝĢlardÝr. Yeni lke ararken onlara kurt rehberlik etmiĢtir. Hala eĢitli lkelerdeki Trkler arasÝnda sylenen masal ve halk hikayeleri arasÝnda bozkurt uğur sayÝlmaktadÝr. ġine-usu‟da bulunan Moyen-or kitabesi ve Karabalsagun da bulunan Karabalsagun kitabesi de Uygur tarihinin nemli kaynaklarÝ arasÝndadÝr. Uygur kitabeleri Uygur alfabesi ve edebiyatÝnÝn en gzel rnekleridir. Uygurlar yerleĢik medeniyete getikten sonra bize kadar ulaĢabilen belgeler oğalmÝĢtÝr. Arkeolojik kalÝntÝlar, el sanatlarÝ, resimler, hukuk vesikalarÝ, eli raporlarÝ, zellikle Turfan Uygur Devleti kltr hakkÝnda değerli bilgiler vermektedirler.
368
Bunlardan biri 981-984 tarihleri arasÝnda in‟in resmi elisi olarak Uygurlara giden Wang Yente‟nin raporudur. Bu rapora gre: “Kao-ch‟ang Ģehrine yağmur ve kar yağmaz, aynÝ zamanda burasÝ ok sÝcaktÝr. Burada evler beyaz badanalÝdÝr. Chin-ling dağlarÝndan Ýkan nehir Ģehrin evresini dolaĢÝr, tarlalarÝ ve meyve bahelerini sular ve su değirmenlerini iĢletir. Zengin insanlar at eti yerler. Geri kalanlar ise sÝğÝr eti ve yaban kazÝ yerler, onlarÝn mzik aleti olarak kullandÝğÝ alet “kopuz”dur. Onlar samur krk postu, pamuklu kumaĢ ve iek motifleriyle iĢlenmiĢ elbise imal ederler. OnlarÝn adetlerine gre byk bir kÝsmÝ ata binerler ve ok atarlar. ġehrin iinde pek ok iki katlÝ binalar vardÝ. Ġnsanlar iyi yzldr ve sanatkarlardÝr. Bunlar altÝn, gmĢ ve demir yapÝmÝnda ok ustadÝrlar. Onlar aynÝ zamanda yeĢim taĢÝ iĢlemesini de ok iyi bilirler. Turfan UygurlarÝ mimari sahada da ok eser vermiĢlerdir. Bu eserlerde Trk otağ ve “ordu” geleneği, eski bozkÝr kltr zellikleri grlmekte idi. Malzeme olarak da aĢÝ boyalÝ ve yaldÝzlÝ ağa, balÝk tuğla ve taĢ (nadiren) yanÝnda oymalÝ keramik ve sÝrlÝ tuğla da kullanÝrlardÝ. Uygurlar daha Orhun nehri kÝyÝlarÝnda Ordu-balÝk‟ta iken de bu teknikleri biliyorlardÝ. Arkeolojik kalÝntÝlardan anlaĢÝldÝğÝna gre Uygurlar surlu Ģehirler, hkmdar kalesi, dini klliyeler, gller ve akarsularÝn bulunduğu baheler yapmÝĢlardÝr. in KaynaklarÝ Chiu T‟ang-shu (CTS): Yani eski T‟ang kitabÝ tarihi Liu Hs tarafÝndan 945 senesinde yazÝlmÝĢtÝr. Btn T‟ang slalesi (618-916) olaylarÝnÝ iine alan meĢhur bir yÝllÝktÝr. 200 ciltlik bu eserde 821 senesinden nceki olaylar umumiyetle bir arĢiv vesikasÝ gibi mhim noktalar ile kÝsa olarak anlatÝlmÝĢ, fakat 821 senesinden sonraki olaylar zerinde mbalağalÝ bir Ģekilde durulmuĢ ve tarih de karÝĢmÝĢtÝr. Hsin T‟ang-shu (HTS): Yeni T‟ang kitabÝ, 1060 senesinde bilgin O-yang Hsiu ve Sung Ch‟i‟nin idaresindeki bir heyet tarafÝndan hazÝrlanmÝĢtÝr. 225 ciltdir. CTS de bulunmayan olaylar burada grlmektedir. OlaylarÝn bazÝlarÝ CTS‟den daha kÝsa, bazÝlarÝ daha geniĢ olarak anlatÝlmaktadÝr. Tzu-chi T‟ung-chien (TCTC): in tarihinin en nemli kronolojik kaynağÝdÝr. Ġmparatorun emri ile 1085 senesinde 294 cilt olarak meĢhur bilgin ve baĢbakan Ssu-ma Kuang tarafÝndan yazÝlmÝĢtÝr. M.. 403-M.S. 959 arasÝndaki olaylar anlatÝlmÝĢtÝr. Yazar 19 yÝllÝk alÝĢmasÝnda 320‟yi aĢan tarih kitabÝndan yararlanmÝĢ, gzel bir dil ile olaylarÝ kÝsa olarak anlatmÝĢtÝr. Bu eserde bugn kaybolmuĢ olan birok vesika bir araya toplanmÝĢ ve olaylar kronoloji esasÝna gre sÝralanmÝĢtÝr. Tse-fu Yan-kuei (TFYK): 1005-1013 seneleri arasÝnda yazÝlmÝĢ bir tarihi ansiklopedidir. 31 asÝl ve 1102 ufak blmden mteĢekkildir. Tarihi Wang Ch‟in-jo baĢkanlÝğÝnda bir heyet tarafÝndan Ġmparatorun emriyle yazÝlmÝĢtÝr. Hemen hemen 1000 senelik muhtelif slalelere ait olaylarla ilgili ana vesikalar ile eĢitli kitaplardan mukayeseli olarak alÝnmÝĢ olan bilgiler kitapta sÝralandÝktan sonra Ġmparatorun kontroluna arzedilmiĢtir. Vesika bakÝmÝndan ok zengindir. Resmi in tarihlerinden kesilerek ve kÝsaltÝlarak alÝnan imparatorlarÝn fermanlarÝnÝn oğu bu kaynakta tam olarak bulunurlar.
369
Trk KaynaklarÝ Uygur YazÝlarÝ 1. ġine-usu Kitabesi Bu kitabe Moğolistan‟da ġine-usu Gl, Moğoltu ÝrmağÝ ve Orgotu dağÝ havalisinde bulunmuĢtur. 1909‟da Ramstedt ve Sakari Palsi adlÝ iki fin bilgini bu blgede yaptÝklarÝ kazÝlar neticesinde, adÝ geen kitabeyi keĢfetmiĢlerdir. Ramstedt 1918 yÝlÝnda Finlandiya‟da “Fin-Oğur cemiyeti” dergisinde bu kitabeyi neĢretmiĢtir. Uygur Devletinin kuruluĢ ve zaferlerinden bahseden bu kitabenin diğer bir adÝ da Moyen-or kitabesidir. Moyen or Kağan‟Ýn 759‟da lm zerine onun adÝna diktirilmiĢtir. 2. Karabalsagun Kitabesi Karabalsagun Ģehri Uygur HakanlÝğÝ‟nÝn parlak zamanlarÝnda devlete baĢĢehir olmuĢ bir blgedir. 826‟da dikilen bu kitabede ġine-usu kitabesi gibi UygurlarÝn kuruluĢ ve zaferlerinden bahseder. Mani dininden de detaylÝ olarak bahsettiği iin tarihi değeri ok byktr.
dilde yazÝlmÝĢ olan bu kitabede (Gktrke, Soğda, ince) esas okunabileni ince olanÝdÝr. 1896 yÝlÝnda okunabilen bu yazÝ aynÝ yÝlda neĢredilmiĢtir. Daha sonralarÝ inceden Trkeye tercme edilen bu kitabeden H.N. Orhun‟un Eski Trk YazÝtlarÝ adlÝ eserinin 2. cildinde bahsedilmektedir.
1
CTS, 195; HTS, 217.
2
CTS 195; HTS 217, TCTC 215.
3
CTS, 195, 3a; HTS, 217, 3a TC TC 219; TFYK C. 973.
4
CTS, 195, 3a; HTS, 217, 3a; TCTC 279; TFYK C. 973.
5
CTS, 195, 4 b; HTS 217, 4a.
6
CTS, 195, 6 b; HTS, 217, 5 b.
7
CTS, 195, 6 b; HTS 217, 5 b;
8
CTS, 195, 8 b; TCTC, 224.
9
TCTC, 225.
370
10
CTS, 195, 86; HTS, 217, 6 b;
11
HTS, 217, 6 b; TCTC, 226,
12
HTS, 217, 7a; TCTC, 227.
13
HTS, 217 7b;
14
CTS, 195, 9a; HTS, 217, 8b; TCTC, 233; TFYK, 976,
15
CTS, 195, 9a; HTS, 217, 8b;
16
CTS, 195, 10 b; HTS, 217 9 b.
17
HTS, 217, 9 b; TCTC, 236.
18
HTS, 217, 9 b, TCTC, 237,
19
HTS, 217, 9 b;.
20
TCTC, 241; TFYK 979.
21
CTS, 195 10 b; HTS, 217 B, la.
22
HTS, 217, 96.
23
HTS, 217 B, 1 b; TCTC, 243.
24
CTS, 195, 12a; HTS, 217 B, 1 b.
25
HTS, 217 B, 1 b; TFYK, 980.
26
CTS, 195, 12 a; HTS, 217 B, 1 b.
27
HTS, 217 B, 1 b; TCTC, 246;
Hseyin NamÝk Orkun, Eski Trk YazÝtlarÝ, Sine Usu YazÝtÝ, Karabalgasun YazÝtÝ blmleri. Chiou T‟ang shu, Pekin 945. (CTS) Hsin T‟ang shu, Pekin 1060. (HTS) Tsu-chih T‟ung-Chien, Pekin 1085. (TCTC) Tse-fu Yan-kuei 1005-1013 (TFYK)
371
Sung Shih, Pekin 1010. Wu-tai Shih-chi C. Mackerras, The Uighur Empire, Canberra 1969. J. Hamilton, Les Oughours a l‟poque Cinq Dynasties d‟apres les documents Chinois, Paris 1955 J. Hamilton, Toquz-Oğuz et On-Uygur, Jurnal Asiatique CCL, 1, 1962 B. gel, UygurlarÝn “MenĢe Efsanesi”, DTCF Dergisi, VI, 1-2, 1948 V. Minorsky, Tamim Ġbn Bahr‟s Journey to the Uygur‟s BSOAS, 1948 H. Escedy, Uighurs and Tibetan in Pei-t‟ing 790-791 A.D., Act. Or. XVIII, Budapest, 1965 Tsai Wen-shen, Li Te-y‟nn mektuplarÝna gre Uygurlar, Tai-pei, 1967. . Ġzgi, Wang Yen-te Seyahatnamesi, Ankara, 1988. G. andarlÝoğlu, tken Blgesinde Kurulan Byk Uygur KağanlÝğÝ, Ġstanbul, 1972 G. andarlÝoğlu, SarÝ Uygurlar ve Kansu Blgesi Kabileleri, Taipei, 1972.
372
Uygurlar / Prof. Dr. Ahmet TaĢağıl [s.215-224] Ahmet Yesev
niversitesi / Kazakistan
Trk Tarihinde Uygurlar Orta Asya Trk tarihinin eski devrinde bozkÝr coğrafyasÝnda bozkÝr kltryle kurulan nc devlet Uygur KağanlÝğÝ‟dÝr. Uygurlar VIII. asrÝn ortasÝnda Gk-Trklerden (Gktrk) sonra bağÝmsÝzlÝklarÝnÝ kazanÝp kendi devletlerini kurdular. Bu kaganlÝk yaklaĢÝk yz yÝl devam ettiken sonra KÝrgÝzlar tarafÝndan yÝkÝlÝnca ikiye ayrÝlan UygurlarÝn bir kÝsmÝ Kansu-Ordos blgesine, diğer bir kÝsmÝ ise BeĢbalÝk blgesine geldiler. Takip eden asÝrlar iinde her iki grup da hayat tarzÝnÝ değiĢtirerek yerleĢik kltre getiler. Maniheizm, Budizm ve Ġslam dinlerinin de etkisi buna katÝlÝnca eski Trklerin farklÝ bir ynleri ortaya ÝktÝ. Neticede yerleĢik hayat tarzÝ onlara gnmze kadar gelen eĢsiz sanat eserleri meydana getirme fÝrsatÝ tanÝdÝ. DolayÝsÝyla Uygurlar, Trk tarihinin ok farklÝ bir cephesini oluĢturdular. Uygur adÝ in kaynaklarÝnda Huei-ho, Wei-ho, Huei-hu, Wei-wu-er gibi Ģekillerde transkribe edilmiĢtir. Uygur adÝna 974 yÝlÝnda yazÝlan Chiou Wu Tai Shih adlÝ in kaynağÝnda Ģahin gibi dolaĢan hcum eden anlamÝ verilmektedir.1 Yine uy (akraba, mttefik) ten geldiği ve On Uygur adÝnÝn 10 mttefik manasÝnda olduğu da bildirilmiĢtir.2 Daha baĢka anlamlar da verilmiĢtir. UygurlarÝn kkenleri konusu kaynaklar tarafÝnda aslÝnda aÝka bildirilmesine rağmen gnmzde tam anlaĢÝlamamÝĢtÝr.3 Bunun sebebi Ġslam ncesi devrede boylar ve onlarÝn tarihi geliĢimlerinin bilinmemesidir. Orta Asya tarihinin bilinen devirlerinden zellikle X. asra kadar boy analizleri yapÝlamazsa diğer hanedanlarÝn tarihlerini de anlamak mmkn değildir. Kkenlerinden BağÝmsÝzlÝklarÝna Kadar-Uygurlar Diğer taraftan UygurlarÝn meydana getirdiği zengin tarih onlarÝn, inli tarihiler tarafÝndan kkenlerinin eskide aranmasÝna sebep olmuĢtur. AslÝnda Hun, Gk-Trk, Juan-juan vb. byk devletlerin hepsinin mazisinin derinlere bağlanmÝĢ olmasÝ Orta Asya tarihinde yaptÝklarÝ etkiden dolayÝ normal karĢÝlanmalÝdÝr. UygurlarÝn kkeni konusunda kilit konumunda olan Kao-ch‟e (KanglÝ) boylarÝdÝr. AslÝnda boylarla ilgili yazÝmÝzda da belirttiğimiz gibi Kao-ch‟elar tek bir boydan mteĢekkil değildiler. Ancak, Tles konusundan da anlaĢÝlacağÝ zere ilerinde Uygur adÝnÝn ilk transkripsiyonuna benzer bir boy isminin bulunmasÝ meseleyi aydÝnlatmaktadÝr. Ama Kao-ch‟elarÝn hepsi Uygur değildir. Sadece Yan-ho adlÝ kabile UygurlarÝn adÝnÝn ilk Ģekli olarak grnmektedir. 605 yÝlÝndan sonra aynÝ isim Weiho Ģekliyle yeniden Tles boylarÝnÝn iinde yerini almÝĢtÝr. Bu sÝrada Tola IrmağÝ‟nÝn kuzeyinde bulunan Uygurlar, Bugu, Tongra, BayÝrku, Fu-lo gibi diğer Tles boylarÝ ile birlikte yaĢÝyorlardÝ ve
373
adlarÝ geen bu boylarla beraber bir erkin tarafÝndan idare ediliyorlardÝ. DolayÝsÝyla 605 yÝlÝ dolaylarÝnda onlarÝn kk bir kabile olduğu sonucuna varÝyoruz. nk sayÝlarÝnÝn on bin ve bunun yarÝsÝnÝn asker olduğu vurgulanmÝĢtÝr. Tola ÝrmağÝnÝn kuzeyinde yaĢayan Tles boylarÝnÝn ilerinde gsterilmesi ve kkenlerinde aÝka bunun belirtilmesi konuyu netliğe kavuĢturmaktadÝr. Zaten sz konusu Tles boylarÝ Dokuz Oğuz kavramÝyla Uygur kağanlÝğÝnÝn ana unsurunu oluĢturacaktÝr.4 627 yÝlÝnÝ takiben Doğu Gk-Trk devleti hÝzla zayÝflayÝnca Sir TarduĢlar, doğudaki Tles boylarÝnÝn iindeki en kuvvetli boy olarak n plana ÝktÝ. in tarafÝndan da tanÝnan Sir TarduĢ birliği 646 yÝlÝna kadar tken blgesi ve Tola IrmağÝ civarÝna hakim oldu. Onlara bağlanan UygurlarÝn unvanÝ Huo Ġlteber idi. Bu tarihte Sir TarduĢlar zayÝflayÝp askeri gleri dağÝlÝnca, ok sayÝda boy in‟deki T‟ang hanedanÝyla iliĢki kurup onlardan askeri unvanlar alÝrken, Uygurlar da boĢ durmamÝĢlardÝ. Onlar da irtibata geip in‟den generallik unvanlarÝ aldÝlar. Zaten UygurlarÝn adÝ, 627 yÝlÝnda vergilerin artÝrÝlmasÝ zerine Gk-Trklere isyan eden boylar arasÝnda da gemektedir. O zaman reisleri P‟u-sa idi. Hatta zerlerine gnderilen yz bin kiĢilik Gk-Trk ordularÝnÝ yenmeleri Ģhretlerinin artmasÝna sebep olmuĢtu. Doğu Gk-Trk KağanÝ Ġl (Hsie-li) onlarÝn zerine yeğeni T‟uli‟yi gndermiĢ, o da yenilmiĢti. Fakat, yine de 646 yÝlÝna kadar UygurlarÝn adÝndan sz edilmez. 646‟da Sir TarduĢlarÝn mağlup edilmesi sÝrasÝnda Uygurlar inlilere yardÝmcÝ olmuĢlardÝ. Bu arada P‟u-sa‟nÝn yerine oğlu Tu-mi-tu UygurlarÝn baĢÝndadÝr. 648 yÝlÝnda Altay DağlarÝnda bağÝmsÝzlÝğÝnÝ ilan eden Ch‟e-pi Kağan liderliğindeki Gk-Trkleri de inliler, Karluk, Uygur ve BugularÝ kullanmak suretiyle mağlup etmiĢlerdi. Daha sonra in hakimiyetini tanÝmayan BatÝ Gk-Trk beylerinden Ashih-na Ho-lu‟nun bozguna uğratÝlmasÝ iin hazÝrlanan in ordusuna Uygurlardan yaklaĢÝk elli bin kiĢilik bir ordu reisleri Po-jun liderliğinde katÝlmÝĢ, TaĢkent‟e kadar ilerlemiĢlerdi. Po-jun, 661-664 yÝllarÝ arasÝnda lnce yerine, nce kÝzkardeĢi Pi-li-tu geti. 680 yÝlÝnda ise UygurlarÝn baĢÝnda Tu-chie-chih adlÝ reis grlmektedir.5 717 yÝlÝnda Uygur Ġlteberi ile Kargan‟da savaĢan Bilge Kağan onu mağlup edip doğuya kamasÝna sebep omuĢtur.6 Bu bilgiler ÝĢÝğÝnda UygurlarÝn 740‟lÝ yÝllara kadar fazla bir varlÝk gsteremediklerini anlÝyoruz. Ancak, dahil olduklarÝ Dokuz Oğuz birliği isyanlarda daima n planda bulunmuĢtur. BağÝmsÝzlÝklarÝnÝn KazanÝlmasÝ ve Devletlerinin GeliĢmesi 742 yÝlÝna gelindiğinde UygurlarÝn ok kuvvetli bir Ģekilde tarih sahnesinde belirdiğini mĢahede ediyoruz. II. Gk-Trk Devleti, Bilge‟nin lmnden sonra hÝzla zayÝfladÝğÝnda Karluk, BasmÝl ve Uygurlar n plana ÝktÝlar. AslÝnda onlarÝn i karÝĢÝklÝğa dĢtğ sÝrada in imparatoru devreye girmiĢ ve Sun Lao-nu adlÝ eliyi Uygur, Karluk ve BasmÝllara gndererek onlarÝ Gk-Trklere karĢÝ tahrik etmiĢti. Neticede ayaklanan bu boy 742 yÝlÝnda Gk-Trk KağanÝ Kutlug‟u ldrdler. BasmÝllarÝn reisi kağan seilirken Uygurlar doğu (sol), Karluklar batÝ (sağ) kanat yabguluklarÝnÝ aldÝlar ve hep beraber in‟e eli gndererek resmen tanÝndÝlar. Mağlup Gk-Trklerin arta kalanlarÝ kendi aralarÝnda OzmÝĢ‟Ý (Wu-su-mi-shih) kağan setilerse de yine inlilerin teĢvikiyle adÝ geen boy OzmÝĢ‟a saldÝrÝp onu da ldrd.
374
UğradÝklarÝ felaketlerden yÝlmayan Gk-Trkler, en nihayet OzmÝĢ‟Ýn oğlu Pai-mei‟i kağanlÝğa getirdilerse de (744 yÝlÝ) baĢarÝlÝ olamadÝlar.7 745 yÝlÝnda bu kağan da Uygurlar tarafÝndan ldrlerek ortadan kalktÝ. Bylece Gk-Trk Devleti tarihe karÝĢÝrken Uygurlar, Orta Asya sahnesinde bağÝmsÝz devletleri ile yerlerini alÝyorlardÝ. Zaten Uygurlar ile BasmÝllarÝn arasÝ aÝlmÝĢ, Karluklar da UygurlarÝn tarafÝnÝ tutunca BasmÝllar yenilmiĢlerdi. Gk-Trk siyasi gc de tamamen ortadan kalkÝnca Uygurlar bağÝmsÝzlÝklarÝnÝ ilan ettiler (745).8 UygurlarÝn, Karluk ve BasmÝllara gre daha kuvvetli olmasÝnÝn sebebi hi Ģphesiz kalabalÝk Dokuz Oğuz boylarÝnÝn kendi yanlarÝnda yer almalarÝdÝr. Bu Dokuz Oğuz kabilesi Bugu, BayÝrku, Hun (Qun), BayÝrku, Tongra, Sse-chie (Ġzgil), Ch‟i-pi, A-pu-sse, Ku-lun-wuku, A-tielerdi (Ediz). Bunlara Uygurlar da katÝlÝnca On Uygur olarak anÝlmaya baĢladÝlar. Yani Uygur Devleti‟nin baĢlangÝta halkÝnÝ bu boylar meydana getirmiĢlerdir. Bu sebepten dolayÝ Uygurlar bazÝ Ġslam kaynaklarÝnda Dokuz Oğuz olarak kaydedilmiĢlerdir.9 Uygurlar kendi ilerinde de dokuz uruga (kk kabile) blnmĢlerdi: Bunlar Yağlakar, Uturgar, Krebir, Baga SÝgÝr, Ebireg (AbÝrak), Hazar, Hu-wu-su, Yagmurgar ve Ayabire adlarÝnÝ taĢÝyorlardÝ.10 BağÝmsÝzlÝklarÝnÝ kazandÝktan sonra Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn ilk hkmdarÝ Kutlug Bilge Kl oldu. Yeni bir imparatorluk doğarken doğuda ve batÝda UygurlarÝn topraklarÝ geniĢlemeye baĢlamÝĢtÝ. Ġlk etapta Uygurlara bağlanan topraklar batÝda Altay dağlarÝ ile doğuda Ssu-wei arasÝnda uzanÝyordu. Doğu Gk-Trk Devleti‟nin eski topraklarÝnÝ kaplamÝĢlardÝ. Karluklar ise daha st seviyede olan sol yabguluğu aldÝlar. AdÝ geen Uygur KağanÝ 747 yÝlÝna kadar yaĢadÝ. Bu tarihte lnce devleti her bakÝmdan geliĢtirecek olan oğlu Bayan or (Mo-yen or), tahta geti.11 Bayan or Kağan‟Ýn devri her bakÝmdan Uygur Devleti‟nin geliĢtiği sağlam temellere oturduğu bir dnem sayÝlÝr. nk sekiz yÝllÝk sre ierisinde devlet her bakÝmdan bymĢ, etrafÝndaki boy ve devletlere stnlğn kabul ettirdiği gibi teĢkilatlanmasÝnÝ tamamlamÝĢtÝr. ncelikle Hun ve Gk-Trk Dnemlerinde olduğu gibi Orta Asya‟daki boylarÝ kendine bağlamaya alÝĢmÝĢtÝr. Ġlk zamanlarda Bayan or‟un kağanlÝğÝ halkÝn bir kesimi tarafÝndan tanÝnmak istenmemiĢ olmalÝdÝr. Onlar Bayan or‟un babasÝ vaktinde yabgu ilan edilmiĢ olan, Tay Bilge Tutuk‟u kağan ilan ettiler. KÝtanlar ve Tatarlar da onlara katÝlÝnca Bayan or iin tehlike byd. Bkekk civarÝnda iki gn yapÝlan arpÝĢmalarda KÝtan ve TatarlarÝ mağlup etmeyi baĢarÝnca kendi soyundan gelen btn kabileler dnp ona bağlandÝ. Beyleri ve diğer ileri gelenleri cezalandÝrÝldÝ. Buna rağmen kağan geri dnnce halk yeniden ayaklanÝp KÝtan ve Tatarlardan bir daha yardÝm istedi. Ancak, istedikleri yardÝm gecikince, Bayan or onlarÝ ok ağÝr bir bozguna uğrattÝğÝ gibi srlerini ve kadÝnlarÝnÝ alÝp dnd. ArkasÝndan Selenga‟nÝn kuzeybatÝsÝnda KÝtan ve TatarlarÝ ağÝr bir bozguna uğrattÝ. Kamaya alÝĢan KÝtanlar kendiliğinden teslim olurken, Tatarlar Keyra kaynağÝnda ve
Birk suyunda sÝkÝĢtÝrÝlÝp, askerlerinin yarÝsÝ ldrldkten sonra teslim alÝndÝlar. Diğer isyancÝlar Tuzlu AltÝr Gl civarÝnda mağlup edildikten sonra devletin doğu tarafÝndaki huzursuzluklar sona erdi (750‟den nce).
375
750 sonbaharÝnda Kem boyunda yaĢayan ikler itaat altÝna alÝndÝ. AynÝ yÝlÝn ilk baharÝnda Uygurlar kuzey batÝ Manurya‟daki TatarlarÝ mağlup etti. 751‟de bir kez daha ikler yenildiği gibi KÝrgÝzlar da baskÝna uğratÝldÝ. Bu seferleri yapan Bayan or‟un bir kumandanÝ idi. Kendisi aynÝ sÝralarda Bolu (Urangu) nehri zerinde KarluklarÝ yendi. 752 yÝlÝnda atÝĢmalarda ise BasmÝllar, TrgiĢler, Karluklar mağlup edildiler. ġine Usu YazÝt‟Ýndan anlaĢÝldÝğÝna gre Bayan or kağan‟Ýn i savaĢlarÝ en azÝndan 755 yÝlÝna kadar devam etmiĢtir. KuruluĢlarÝ sÝrasÝnda UygurlarÝn mttefiki olan KarluklarÝn batÝsÝnda TrgiĢler yaĢÝyordu. KarluklarÝn gc zaten biliniyordu. Bunlar zamanla TrgiĢlerle birleĢince nemli bir rakip oluyorlardÝ. DolayÝsÝyla Karluklar zerine seferin gereği ortaya ÝktÝğÝnda, Bayan or batÝya doğru ilerledi. AltayTanrÝ dağlarÝ arasÝndaki Cungarya-Tarbagatay bozkÝrlarÝndaki Karluklar yenilerek, batÝya doğru ekildiler. ArkalarÝndan TrgiĢler de mağlup olunca Uygur Devleti‟nin sÝnÝrlarÝ Seyhun ÝrmağÝna kadar geniĢledi. Kuzeyde Yenisey‟in batÝ kolu Kem ÝrmağÝ civarÝnda yaĢayan ikler de Bayan or Kağan‟a bağlanÝrken, bu blgenin gl boyu KÝrgÝzlar henz ona boyun eğmemiĢlerdi. Bu arada Selenga civarÝnda isyan eden Sekiz Oğuz ve Dokuz Tatarlar mağlup edildiler. ArtÝk Orta Asya‟da herkes UygurlarÝn siyasi stnlğn kabul etmek zorunda kalmÝĢtÝ. Bu arada in tarihinin en parlak hanedanlarÝndan olan T‟ang kendi iinde karÝĢmÝĢtÝ. 751 yÝlÝndaki Talas SavaĢÝ‟nda uğradÝklarÝ mağlubiyet, onlarÝn Orta Asya‟dan ellerini ekmesini sağladÝ. ArdÝndan Soğd asÝllÝ An Lu-shan‟Ýn ÝkardÝğÝ isyan T‟ang Ġmparatorluğu‟nu tamamen karÝĢtÝrdÝ (755). AdÝ geen hanedanÝn imparatoru Hsan-tsung‟un kÝrk drt yÝllÝk saltanatÝ bu yÝlda lnce bitti ve yerine Su-tsung tahta geti. Sz konusu isyan T‟ang hanedanÝnÝn atÝrdamasÝna yol aarken, yeni imparator bylece UygurlarÝn yardÝmÝyla dĢtğ aresiz durumdan Ýkmaya alÝĢÝyordu. Uygur kağanÝ bir Uygur prensesini gelin olarak gnderdi. Bayan or‟un hedefi evlilik yolu ile akrabalÝk kurmak suretiyle T‟ang hanedanÝnÝ etki altÝna almak idi. Yine birok devlet adamÝnÝ baĢkente yollayarak, yeni diplomatik giriĢimlerde bulundu. ArkasÝndan kendisi ÝktÝğÝ byk seferde inli devlet adamÝ Kuo Tsu-i ile birlikte in‟e doğru ilerledi ve SarÝ IrmağÝn kenarÝnda in‟e saldÝran Trk asÝllÝ T‟ung-lo (Tonra) boyunu yendi. 757 yÝlÝnda in‟e tekrar YabgularÝ ile bir likte drt bin asker ve ok sayÝda at gndermiĢler, inliler de onlarÝ byk ziyafetle karĢÝlamÝĢlardÝ. Sz konusu Yabgu bundan sonra isyanÝn bastÝrÝlmasÝ iĢine giriĢti. Hsiang-chi‟ye giden ordu Feng Suyu kenarÝnda asileri yendi. Neticede isyancÝlarÝn eline geen baĢkent Ch‟ang-an geri alÝndÝ. ArkasÝndan diğer nemli Ģehir hatta yazlÝk baĢkent olan Lo-yang‟Ý geri almak zere harekete getiler. Uygur kuvvetleri yine Yabgu idaresinde ilerleyip asileri tamamen bozguna uğrattÝlar. Hatta Lo-yang‟Ý da yağmalamÝĢlardÝ. OnlarÝn sayesinde lkesine tekrar sahip olan Ġmparator Su-tsung, ağÝr hediyelerle Uygur kumandanlarÝnÝ dllendirdi. 758 yÝlÝnda Ġmparator, Bayan or Kağan‟a kk kÝzÝnÝ gelin olarak gnderdi. Tarihte in imparatorlarÝnÝn z kÝzlarÝnÝ yabancÝ lkelere gelin olarak gndermeleri ok nadirdir. Herhalde bu UygurlarÝn in‟e yaptÝğÝ yardÝmlarÝn karĢÝlÝğÝ olmalÝdÝr. Sz
376
konusu prensesin adÝ Ning-kuo idi ve muhteĢem bir merasimle Bayan or Kağan‟a gnderildi. Kağan byk bir devlet adamlÝğÝ rneği gstermiĢ; kendisine sunulan muhteĢem hediyeleri devlet adamlarÝna dağÝtmÝĢtÝr.12 Uygur KağanlÝğÝ‟nÝ her ynden geliĢtiren ykselten Bayan or Kağan 759 yÝlÝnda lnce yerine oğlu Bg geti. Bu kağan adÝna 759 yÝlÝnda Moğolistan‟Ýn Moğoltu IrmağÝ-Orgotu dağÝ-ġine usu gl civarÝnda bir yazÝt dikilmiĢtir.13 YazÝtta Bayan or Kağan‟Ýn zaferleri, baĢarÝlarÝ anlatÝlmaktadÝr. Bg Kağan ve Maniheizm‟in Kabul Bg Kağan‟Ýn taĢÝdÝğÝ Bg adÝ, akÝl ve feraset sahibi, alim, sihirbaz anlamlarÝnÝ taĢÝmaktadÝr. Bir baĢka unvanÝ TanrÝda Kut BulmÝĢ Ġl TutmÝĢ Alp Klg Bilge idi. in kaynaklarÝnda yeni kağanÝn adÝ Ġ-ti-chien sonra Mo-y olarak da yazÝlmÝĢtÝr. Bg Kağan, in‟e karĢÝ uyguladÝğÝ politikada değiĢiklik yaptÝ. Asi Shih Chao-i‟nin de etkisinde kalarak yeni in imparatoru Tai-tsung‟un gnderdiği elilere yz vermediği gibi tahkir de etti. Buna karĢÝlÝk inli eli eski dostluklarÝndan verilen hediyelerin okluğundan bahsederek, onu etkilemeye alÝĢtÝ. Hatta daha nce in‟de savaĢan Yabgu‟nun yanÝnda yeni imparatorun olduğunu dahi vurgulamÝĢtÝ. Bu arada in‟in kuzey sÝnÝrlarÝ Uygurlar tarafÝndan akÝnlara maruz kalmÝĢtÝ. Ancak, in‟in daha derinlerine girme iĢi Pu-ku Huai-en tarafÝndan engellendi. nk, bu lkeyi yakÝndan tanÝyan Pu-ku Huai-en, UygurlarÝn menfaatine değil zararÝna sonular ÝkacağÝnÝ biliyordu. ok zengin, geniĢ ve kalabalÝk olan in ve kltr kuzeyden gelen kavimleri yutuyordu. Sz konusu akÝnlardan sonra sakinleĢen Uygurlar, ordularÝnÝ yeniden dzenlediler. ArtÝk, T‟ang hanedanÝna yardÝma niyetlenmiĢlerdi. Pu-ku Huai-en, doğu kanadÝnÝn idarecisi tayin edilirken, Uygur askerlerini getikleri yerleri yağmalamamalarÝ iin, inliler ordunun yolunu değiĢtirmeye alÝĢÝyorlardÝ. Neticede Bg Kağan, SarÝ Irmak‟Ýn kuzeyindeki Shao-chou‟da konakladÝğÝnda yanÝndaki inli veliahdÝ ve kumandanlarÝ tren dansÝ yapmadÝklarÝ iin azarlayarak, tam anlamÝyla hakim olduğunu gsteriyordu. O sÝrada Uygurlara ihtiyacÝ olan inli devlet adamlarÝ uğradÝklarÝ hakaretlere ses ÝkaramamÝĢlardÝ. ArkasÝndan Pu-ku Huai-en, Uygur kuvvetlerine kumanda ederek asi Shih Ch‟ao-i‟yi bozguna uğrattÝ. Bu isyanÝn bastÝrÝlmasÝ karĢÝlÝğÝnda T‟ang imparatoru Tai-tsung, Kağan‟a birok hediyeler gnderdiği gibi, ayrÝca yÝllÝk iki bin ailenin vergi gelirini ona yollamaya razÝ oldu. 762‟deki bu seferin Uygur tarihinde bir baĢka etkisi daha olmuĢtur. Sz konusu seferler esnasÝnda Mani rahipleri, Bg Kağan‟la tanÝĢmÝĢlar, onu etkileyerek, onunla birlikte drt rahipleri Uygur baĢkentine gelmiĢlerdi. OnlarÝn anlattÝklarÝna hayran olan Kağan, hayvani gÝdalar yemeyi yasaklayan, savaĢÝlÝk duygusunu zayÝflatan bu dini resmen kabul etti. KağanÝn hedefi UygurlarÝn bozkÝr hayatÝnÝ bÝrakÝp Ģehirli olmalarÝnÝ sağlamak, dolayÝsÝyla lkeyi daha mamur hale getirmekti. Bg Kağan, Maniheizm‟i kendi halkÝna kabul ettiren bir hkmdar (Orta ve Doğu Asya‟da baĢka yok) olarak gze arpmaktadÝr. Fakat, onun bu dine neden sempati duyduğu anlaĢÝlamaktadÝr. Lo-yang‟Ýn asi An Lu-shan‟Ýn elinden kurtarÝlmasÝ esnasÝnda 762 KasÝmÝ‟ndan 763 ġubatÝ‟na kadar Ģehrin yakÝnÝnda kalan Uygur askerleri, etrafÝ yağmalamÝĢlardÝr. Bu sÝrada Manici rahiplerle tanÝĢan
377
Bg onlarÝ Karabalsagun‟a dnerken yanÝnda gtrmĢtr. Gtrlen drt rahibin en nls Juei-hsi (nfuz edici vekar ve skunet) adlÝ biri idi.14 Karabalsagun‟da Uygur devlet adamlarÝ arasÝnda bu dinin kabulu hakkÝnda uzun tartÝĢmalar meydana geldi. Kabulne karĢÝ Ýkan devlet adamlarÝnÝ adÝ geen rahip ikna ederek susturmuĢtu.15 Daha sonra kağan halkÝ onarlÝ gruplara bld ve her grubun baĢÝna birini getirerek geri kalan dokuzunun eğitimini verdi. in‟deki Budizm‟e karĢÝ Maniheizm‟in tercih edilmiĢ olma ihtimali de vardÝr. nk, en byk rakip her han Uygurlar iin tehlikeli olabilirdi. Ama esas neden Bg Kağan‟Ýn halkÝnÝn yerleĢik hayatÝ ğrenmesini istemesidir. DolayÝsÝyla halk zenginleĢecek, kuvvetli Budist in‟in etkisi yerine zayÝf Trkistan Ģehir devletiklerinin etkisinde kalacaktÝ.16
stelik tccar SoğdlularÝ yanÝna ekerek mali aÝdan da glenecekti. Mani dininin resmen kabulnden17 sonra Uygur merkezine kadÝnlÝ erkekli sekin rahiplerden oluĢan heyetler geldi. Maniheizm dnyasÝnda kağanÝn ve UygurlarÝn Ģhreti arttÝ.18 Bu arada Bg Kağan ileri bir adÝm daha atarak Mani dininin in‟de de yayÝlmasÝ iin teĢebbse geti. 768‟de Lo-yang‟da Mani tapÝnaklarÝnÝn kurulmasÝ iin T‟ang imparatoru emir vermek zorunda kalÝr. Trk asÝllÝ bir boydan gelip daha sonra in‟e giderek orada yerleĢen Pu-ku Huai-en, yukarÝda da grldğ gibi Uygurlarla birlikte T‟ang imparatoruna karĢÝ isyancÝlarla savaĢÝp nemli baĢarÝlar kazanmÝĢtÝ. Ancak, sz konusu isyan bastÝrÝlÝnca doğan boĢlukta bu sefer kendisi isyan etti (764). T‟ang‟Ýn nl devlet adamÝ kendisini durduramayÝnca, ertesi yÝl iki yz binden fazla Uygur, Tibetli, Tangut ve Nu-la gruplarÝnÝ yanÝna ekerek daha da geniĢletti. Ancak, Pu-ku Huai-en‟Ýn ani lm, T‟ang hanedanÝnÝ kurtarmÝĢtÝr. Geride kalan asilerden Tibetliler lkelerine geri dnerken, katÝlan Uygurlar in ile anlaĢtÝ. Daha sonra Uygurlar ve inliler hep birlikte Tibetlileri mağlup ettiler. Bu hadiseler dolayÝsÝyla Bg Kağan‟Ýn o dnem iin in‟den istediklerini elde ettiğini gryoruz. Srekli gnderilen hediye ve vergilerle Uygurlar ekonomik aÝdan kalkÝnÝrken, in‟de sÝkÝntÝlar baĢladÝ. 769‟da Bg Kağan da bir in prensesi ile evlenmek iin teklifte bulunduğunda derhal kabul edildi. nk UygurlarÝn her dediğini yapan inliler, onlarÝ kÝzdÝrmak istemiyorlardÝ. Bu arada Uygurlar, ticari iliĢkilerde de artÝk baĢarÝlÝ oluyorlardÝ. Her bir atÝn karĢÝlÝğÝnda ok fazla ipek alÝyorlardÝ. Siyasi iliĢkilerdeki stnlk ticari iliĢkilere yansÝmÝĢtÝ. Bu durum 778 yÝlÝna kadar devam etti. nceden isyanlardan dolayÝ ok yÝpranan T‟ang hanedanÝ kendini artÝk toparlamaya baĢlayÝp 778 yÝlÝnda sÝnÝrlarda ufak apta da olsa askeri baĢarÝlar elde edince durum birden değiĢti. in baĢkenti Ch‟ang-an‟da uzun sreden beri kalan ve rahat bir Ģekilde yaĢayan Uygur tccarlarÝna karĢÝ tavÝr aldÝlar. Bg Kağan, bunun zerine in‟e saldÝrdÝ, ilk arpÝĢmada galip gelerek 10 bin inli ldrd ise de Tai-chou valisi onu mağlup etmeyi baĢardÝ. ArtÝk i isyanlardan kurtulan T‟ang hanedanÝ kendini toparlamÝĢ ve nfusu artmÝĢtÝ. Uygur KağanlÝğÝ‟nÝ iinde halk unsurunu oluĢturan Dokuz Oğuzlar ve de tccar kavim Soğdlular, Bg Kağan‟Ý in‟e karĢÝ byk bir sefer tertip edilmesi iin ikna ettiklerinde baĢbakan konumundaki vezir Tun Baga Tarkan, buna engel olmaya alÝĢtÝ baĢarÝlÝ olamayÝnca da Kağan ve yakÝnlarÝnÝ ldrterek ortadan kaldÝrdÝ.19 Devletin baĢÝna kendisi geti.20 Tun Baga Tarkan
378
Yeni kağanÝn unvanÝ Alp Kutlug Bilge idi ve 789 yÝlÝna kadar on yÝl tahtta kaldÝ. ArtÝk T‟ang hanedanÝ glendiği iin eskisi gibi in‟e karĢÝ hakimane davranÝĢlar gsteremedi ve barÝĢ yanlÝsÝ bir politika izledi. Onun dneminde in‟de yukarÝda bahsettiğimiz Uygur tccarlarÝnÝn yanÝnda Dokuz Oğuzlar da serbeste dolaĢÝyorlar ve ticaret yapmalarÝnÝn yanÝnda yerli halka zarar veriyorlardÝ. BunlarÝn baĢÝnda Tudun unvanlÝ biri bulunuyordu. 780‟de imparator olan Te-tsung, onlarÝn lke sÝnrlarÝnÝn dÝĢÝna ÝkmasÝnÝ istedi. nce inliler onlardan ekinmiĢlerdi. Ancak, aralarÝnda nifak Ýkararak, kolayca bldler ve daha sonra baĢta Tudun olmak zere hepsini ldrdler. Uygur KağanÝ Alp Klg Bilge‟nin tepkisini de hediye ve yalanlarla nlediler. 786 yÝlÝnda Sha-t‟o Trkleri, UygurlarÝn vergileri artÝrÝp mallarÝnÝ ellerinden almasÝ dolayÝsÝyla, onlardan ayrÝlÝp Tibetlilerle iliĢki kurdular. Akabinde onlarla birlikte BeĢbalÝk‟Ý iĢgal ettiklerinde, Uygurlar geri alamadÝlar. AynÝ Kağan 788 yÝlÝnda bir in prensesi ile evlendi. Bu devirde gerekleĢen bir baĢka olay Hsi ve Shih-wei gibi Moğol kabilelerinin in‟e saldÝrÝlarÝnÝn Uygurlar tarafÝndan nlenmek istemesi, ama baĢarÝsÝz olunmasÝdÝr.21 Tibetlilerin kuvvetlenip BeĢbalÝk, Kuca, KaĢgar, Hoten, KaraĢar gibi nemli stratejik Ģehirlerde Orta Asya tarihinin akÝĢÝnÝ birden değiĢtirmiĢtir. KarluklarÝn doğu grubu ve Sha-t‟o‟larÝn Tibetlilerin tarafÝnÝ tutmasÝ UygurlarÝn iĢini zorlaĢtÝrÝyordu. 790‟da BeĢbalÝk Tibetlilerin eline geince T‟ang imparatorlarÝ Orta Asya‟dan ekildi. Tun Baga Tarkan‟Ýn (Alp Kutlug Bilge Kağan) 789 yÝlÝnda lm zerine yerine oğlu To-lo-ssu, Ay Tengride Kut BulmÝĢ Klg Bilge unvanÝyla geti.22 Ġki yÝl kadar kÝsa sren hkmdarlÝğÝ dneminde Tibetlilerin iĢgal ettiği BeĢbalÝk kurtarÝlmaya alÝĢÝldÝ ve bunda baĢarÝlÝ olundu. 790 yÝlÝnÝn baĢÝnda adÝ geen kağan muhtemelen kardeĢi veya hatunu tarafÝndan zehirlenerek ldrld. KardeĢi hemen kendini kağan ilan etti ise de devlet adamlarÝ kabul etmeyip ldrlen kağanÝn oğlunu tahta geirdiler.23 Diğer Kağanlar ve Devletin Glenmesi Kağan olduğunda henz 16-17 yaĢlarÝnda bulunan A-ch‟o (Feng-ch‟eng) Kağan, devlet idaresinde kontrol sağlayacak durumda değildi. O sÝrada Tibet seferinde bulunan BaĢbakan Hsie Y chia-ssu‟nun (Ġl gesi) dnĢnde ondan ok ekinmiĢ; kendisinin gen tecrbesiz olduğunu syleyip onu takdir ederek durumunu rahatlatmÝĢtÝr. Takip eden yÝllarda inlilerle iyi iliĢkiler kurulmuĢ, Tibet zerine seferler kkl bykl devam etmiĢtir. Nihayet Ling-chou‟da Tibetliler ağÝr bir bozguna uğratÝldÝlar.24 795 yÝlÝnda adÝ geen Kağan yerine oğul bÝrakmadan lnce yerine Yaglakar kabilesinden olmayÝp Hsie-tie kabilesinden gelen evlatlÝk olduğu anlaĢÝlan kiĢi Ay Tengri‟de
lg BulmÝĢ Alp Ulug Bilge unvanÝyla kağanlÝğa devlet adamlarÝ tarafÝndan getirildi. Yeni kağan ilk iĢ olarak Karluk isyanÝnÝ bastÝrdÝ. Daha sonra Tibetlileri bozguna uğrattÝ ve kuzeydeki KÝrgÝzlara karĢÝ byk bir zafer kazandÝ. Tarihi Ġpek Yolu zerinde ok stratejik mevkide bulunan Doğu Trkistan ve zellikle Turfan‟Ýn zerinde hakimiyet sağlanmasÝ devlete ok Ģey kazandÝrmÝĢtÝ. Kuzeydeki zengin demir yataklarÝnÝ kullanan KÝrgÝzlar, Ġran‟dan in‟e kadar elde ettikleri kaliteli demiri satÝyorlardÝ. OnlarÝn Uygurlara bağlanmasÝ
379
ile demir ticaretinin kontrolu UygurlarÝn eline geti. Onun faaliyetleri Karabalsagun YazÝtÝ‟nda teferruatÝyla anlatÝlmÝĢtÝr. Daha sonra TanrÝ dağlarÝ havalisindeki Karluklarla savaĢan bu kağan nce Tibetlileri kesin olarak bu blgeden uzaklaĢtÝrdÝ. Akabinde Karluklar Fergana‟ya kadar srldler. Kuca ve KaraĢar tamamen UygurlarÝn eline geti. On yÝl tahtta kalÝp devleti eski gcne kavuĢturan, Ay Tengride
lg BulmÝĢ Alp Ulug Bilge Kağan, 805 yÝlÝnda ld.25 Yeni kağanÝn adÝ Tengride BolmÝĢ Alp Klg Bilge idi.
yÝl gibi kÝsa sayÝlabilecek bir sre kağanlÝk yapan bu hkmdar dnemine ait bilgi kaynaklarda fazla değildir. Tahta ÝkÝĢÝnda inliler eli gnderip kutlamÝĢlardÝ. Bunun yanÝnda 806 yÝlÝnda Mani dini rahipleri Uygur elileri ile beraber in baĢkentine gelmiĢ ve kendilerine bir ibadethane kurmuĢlardÝ. Onlarla birlikte ok sayÝda Uygur in‟e gidip bu lkede eĢitli koloniler kurmuĢlardÝ. Bu kağan da 808 yÝlÝnda lnce26 yerine Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Bilge Kağan gemiĢtir. Diğer kağanlara gre epey uzun sre tahtta kalan bu Uygur hkmdarÝ dneminde bir nceki kağanÝn elde ettiği baĢarÝlarÝn sonucu grlmĢ, savaĢ meydanlarÝnda ok az arpÝĢmalar yapÝlsa da devletin kudreti kendini yabancÝlarla iliĢkilerinde gstermiĢtir.
lkenin iinde herhangi bir boy isyanÝnÝn ÝkmamasÝ sağlanan huzurun belirtisiydi. DÝĢ iliĢkilerde ise en byk rakip Tibetlilerdi. Eski devirlerine nazaran ok kuvvetlenen Tibetliler, Ġpek Yolu‟na gzlerini dikmiĢler, zellikle Turfan ve onun doğusundaki topraklarÝ zaman zaman istila etmiĢlerdi. Sha-t‟olarÝn Uygurlarla aralarÝnÝn aÝlmasÝnÝ fÝrsat bilip, onlarÝ kendilerine bağladÝlar. Bu yzden aralarÝnda uzun mcadeleler oldu. Genelde Uygurlar galip geliyordu. Nitekim onlarÝn elindeki Liang-chou‟yu ele geirdiler. Sha-t‟olar da Tibetlileri bÝrakÝp gelip Uygurlara bağlandÝlar. KarĢÝlÝğÝnda in‟den dnen Uygur elileri Tibetliler tarafÝndan soyuldu. Uygurlar‟da boĢ durmayÝp 812 yÝlÝnda Gobi ln geen Uygurlar, Tibetlilere akÝn yaptÝlar. Yine Tibetlilerin UygurlarÝn baĢkenti Karabalsagun blgesine kadar sefer dzenleyip baĢarÝlÝ olamadÝklarÝ bilinmektedir Uygur Kağan‟ÝnÝn Ġ-nan-chu (Ġnan?) adlÝ eliyi 813 yÝlÝnda in‟e gndererek bir in prensesiyle evlenme talebinde bulunduğunu grmekteyiz. T‟ang hanedanÝnÝn imparatoru bu talebi masraflarÝnÝn ağÝrlÝğÝ yznden reddetmek istemiĢ; ancak bunu aÝklamaya ekinip oyalama yoluna gitti. inli devlet adamlarÝ UygurlarÝn kÝzÝp byk problemler ÝkaracağÝnÝ sylyorlardÝ. Uygur KağanÝ 820‟de Alp Tarkan baĢkanlÝğÝndaki bir heyeti daha yollayÝp evlilik yolundaki ÝsrarÝnÝ tekrarlayÝnca Ġmparator Hsien-tsung aresiz kabul etmek zorunda kaldÝ. Devletin ZayÝflamasÝ ve YÝkÝlÝĢÝ Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Bilge Kağan, 821 yÝlÝnÝn baĢÝnda lnce27 Kn Tengride
lg BulmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan tahta geti. Bu arada in‟de de taht değiĢikliği olmuĢ, len Hsientsung‟un yerini Mu-tsung almÝĢtÝ. Yeni kağanÝn yÝllÝk saltanatÝnda daha nce sz verilen inli prenses gelin olarak geldi. Bu evlenme dolayÝsÝyla kaynaklarda enteresan bilgiler kaydedilmiĢtir. 824 yÝlÝnda bu kağanÝn da lm zerine28 devleti kertecek olan Hazar Tegin, Ay Tengride Kut BulmÝĢ Bilge Kağan unvanÝyla kağan oldu.
380
in entrikalarÝ bu dnemde yoğun bir Ģekilde devletin iini karÝĢtÝrÝken, inliler bol hediyelerle kağana hibir Ģey olmamÝĢ gibi davranÝyordu. Tabii ki devletin zayÝflamasÝnda daha nceki kağanÝn zamanÝnda gelen inli Prenses T‟ai-ho‟nÝn entrikalarÝnÝn byk rol vardÝ. 832 yÝlÝnda bu baĢarÝsÝz kağan ldrlerek saltanatÝna son verildi.29 Yerine Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Bilge Kağan unvanÝyla Hu Tegin geti. Yeni kağan ncekine hi benzemiyordu. Devleti nispeten toparladÝ ise de daha sonra bazÝ devlet adamlarÝnÝn ihtilal yapmak teĢebbslerini engellemeyi baĢardÝ. Fakat, bakanlarÝndan Krebir, Sha-t‟olarla ona saldÝrÝp ldrd. Yerine Hazar (Ho-sa) Tegin‟i kağan olarak tahta geirdi (839). 839 yÝlÝnda ok ağÝr bir kÝĢ olmuĢ, UygurlarÝn hayvan srlerini oğu telef olmuĢtu. Bu da siyasi bunalÝmÝ daha da ağÝrlaĢtÝran ekonomik kÝtlÝğÝ ortaya ÝkardÝ. DolayÝsÝyla bir trl lkeye huzur
gelmemiĢti.
nk
nceki
kağanÝn
tahttan
indiriliĢi
sÝrasÝnda
merkezde
olmayan
kumandanlardan Klg Baga, KÝrgÝzlarÝn yanÝna giderek onlarla birlikte yz bin svariyle Uygur baĢkentini basarak Hazar Tegin ve Krebir‟i ldrd. KağanlÝk otağÝ dahil btn değerli varlÝklarÝ KÝrgÝzlarÝn eline geti.30 YÝkÝlÝĢlarÝndan sonra UygurlarÝn on beĢ boyu Karluklara yani batÝ ynne doğru gitti. Bir grup Tibet‟e, diğer bir grup da Kuca‟ya sÝğÝndÝ. Geride kalan on boy kendi aralarÝnda
ge (Wu-chia) Tegin‟i kağan semiĢlerdi (840).31 Bu arada KÝrgÝzlarÝn baskÝn sÝrasÝnda ele geirdikleri in asÝllÝ T‟aiho Prensesi geri aldÝlarsa da kendi aralarÝnda anlaĢamadÝlar ve Sha-t‟olarÝn desteği ile adÝ geen prenses kurtarÝlarak in‟e gtrld. Devletin eski dirliğini sağlayamayan
ge Kağan 847 yÝlÝnda ldrlp ortadan kaldÝrÝldÝ.32 BatÝya doğru giden grup ikiye ayrÝlarak bir kÝsmÝ Kuca‟ya, diğer kÝsmÝ BeĢbalÝk‟a yerleĢti. Kansu UygurlarÝ Orhun blgesinde kendilerine hayat olmadÝğÝnÝ anlayan Uygurlar, bundan sonra iki kola ayrÝlarak değiĢik lkelere g ettiler. Bir grup Kansu blgesine giderek Kan-chou Uygur Devleti‟ni kurdu. Ancak, bu devlet genelde in‟e bağlÝ kalmÝĢ, nce T‟ang hanedanÝ (907‟ye kadar) sonra beĢ hanedan devrinde (960 kadar) iyi iliĢkilerini srdrmĢtr. Bazen karĢÝ gelseler de herhangi bir byk atÝĢma olmamÝĢtÝr.33 911 yÝlÝnda Tun-huang‟Ý ele geiren UygurlarÝn baĢÝnda Jen-mei kağan olarak grlmektedir. Bu yÝlda ve iki sene ncesinde in‟e eliler gndermiĢlerdi. 924 yÝlÝnda Tegin‟in yolladÝğÝ zengin hediyelerle eli seferi tekrarlandÝ. Bundan sonra sÝrasÝyla onlarÝn baĢÝnda A-tu-yu ve Jen-yu kağanlÝk yaptÝlar. 937-946 yÝllarÝ arasÝnda Altun unvanlÝ elilerinin adÝndan bahis vardÝr. Grldğ gibi fazla bir askeri varlÝk gsteremeyen Kansu UygurlarÝ, 940‟tan sonra Liaolara (KÝtanlara), 1028‟den sonra Tangutlara, 1226‟da MoğollarÝn hakimiyetine girdi. Gnmzde hl SarÝ Uygurlar adÝyla varlÝklarÝnÝ srdrmektedirler.34 BeĢbalÝk UygurlarÝ
381
Orhun blgesindeki siyasi varlÝklarÝnÝ kaybediĢlerinden sonra bir kÝsÝm Uygur da BeĢbalÝk blgesine gitmiĢti. Wo-nie Tegin unvanlÝ birinin idaresi altÝnda idiler. Merkezleri OrdubalÝk‟ta ldrlen son kağanlarÝnÝn yeğeni Mengli‟yi setiler (856). BeĢbalÝk, Turfan, TanrÝ DağlarÝ etrafÝna yerleĢmiĢlerdi. BeĢbalÝk UygurlarÝ sÝralarda Tibetlilerin yoğun baskÝsÝ altÝndaki T‟ang hanedanÝ tarafÝndan tanÝndÝ. Ġpek Yolu zerinde olmasÝ ve tabii kaynaklara sahip bulunmasÝ sebebiyle kÝsa sre iinde zenginleĢti. 873 yÝllarÝnda baĢlarÝnda Buku Cin adlÝ birini gryoruz. Bu arada Maniheizm onlarÝn desteği ile in‟de yayÝldÝ. 911‟de Kansu UygurlarÝnÝn Tun-huang‟Ý almasÝ zerine in‟den koparak tamamen bağÝmsÝz oldular. Ancak, Tibet, Karluklar arasÝnda sÝkÝĢan Uygurlar hakkÝnda in‟de de kuvvetli bir devlet hkm srmediği iin fazla kayÝt tutulmamÝĢtÝr. AnlaĢÝlan o ki, Turfan, Hami, KaĢgar, BeĢbalÝk, Kuca gibi Ģehirlerde sanat, edebiyat, ve ticaret sahasÝnda kendilerini geliĢtirdiler ve ortaya gzel eserler koydular. 947‟de baĢkentleri Koo, yazlÝk merkezleri de BeĢbalÝk‟ta bulunuyordu. 948‟den sonra hkmdarlarÝ Ġduk-kut unvanÝ ile anÝlmaya baĢlamÝĢtÝr.35 BeĢbalÝk UygurlarÝnda Budizm daha fazla yayÝlmÝĢ, hatta Maniheizm‟in yerini almÝĢtÝ denebilir.36 Daha sonraki asÝrda az olmakla beraber Nesturi HÝristiyanlÝğÝ, Ġslamiyet zellikle KarahanlÝ Devri‟nde kabul grmĢtr. Bunu takiben in‟e de buradan yayÝlmÝĢtÝr.37 KarahÝtay Devri‟nde Ġduk-kut Baruk Art Tegin adlÝ bir hkmdarlarÝ bulunuyordu ve bu Ġduk Kut 1209 yÝlÝnda Cengiz Han‟a bağlanmÝĢtÝ. Moğollar Devri‟nde Ġduk-kut slalesi varlÝğÝnÝ devam ettirdi ve 1368 yÝlÝnda son Ġduk Kut Ho-shang Ming Ġmparatorluğu‟na teslim oldu. KarahÝtay ve CengizoğullarÝ Dnemi‟nde birok Uygur yksek grevler almÝĢtÝr (Tata Tonga gibi). Uygur kltrnn izleri zenginliğinden ve derinliğinden dolayÝ Orta Asya‟nÝn doğusunda ve batÝsÝnda her zaman hissedilmiĢtir.38 Uygur Devri‟nin Genel Karakteri Uygur KağanlÝğÝ Gk-Trk Devleti‟nin sahip olduğu mirasÝn zerine kurulduğu iin, bu devletin yani bozkÝr kltrnn geleneğini srdryordu. Ancak, zamanla inlilerle fazla yakÝnlaĢma, Maniheizm‟in girmesi hayat tarzÝnÝ eskisine gre değiĢtirmelerine sebep oldu. SoğdlularÝn devlet mekanizmasÝnda yer alÝp etkili olmalarÝnÝn da rol vardÝ. YukarÝda da sylediğimiz Uygur devleti Dokuz Oğuz boylarÝ zerinde ykselmiĢti. Yani halk unsurunun esasÝ onlardÝ. Zaten, diğer kalabalÝk Karluk, TrgiĢ gibi boylar Orta Asya‟nÝn batÝsÝna SÝr Derya, u, Talas, Ġli gibi ÝrmaklarÝn havzalarÝnda yoğunlaĢmÝĢtÝ. Dokuz Oğuz tabiri in kaynaklarÝnda doğudaki Tles boylarÝna verilen addÝr ve 627 yÝlÝnda ilk defa kullanÝlmÝĢtÝr. Bunun yanÝnda Uygurlar kendi ilerinde on kabileden mteĢekkildiler. Ġlk hanedanÝn adÝ Yaglakar kabilesinden geliyordu ve 795‟e kadar bu durum devam etti. KuruluĢlarÝnda
yenilmelerinden
sonra
BasmÝllar
hakkÝnda
bulunmamasÝ onlarÝn eski gcn kaybettiğini gstermektedir.
382
fazla
dikkate
değer
kayÝt
Bayan or Kağan bazÝ inli ve Soğdlu ustalara Selenga zerinde Ordu BalÝk adÝnda bir Ģehir kurdurtmuĢtur. Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn sÝnÝrlarÝ doğuda Shih-weilere kadar uzanÝyordu. Diğer taraftan batÝda Altaylar, in‟de Kansu-Ordos‟a kadar Gobi lnn gneyi BeĢbalÝk Turfan havzasÝ sÝnÝr sayÝlabilirdi. Ancak Tibetlilerin bazen baskÝnlarÝ yznden elden ÝkÝyordu. Bir de BeĢbalÝk‟taki kağan Fu-t‟u kalesi bir ara KarluklarÝn eline gemiĢti.Kuzeyde ise KÝrgÝzlarÝn itaate alÝnmasÝndan sonra sÝnÝr hakkÝnda herhangi bir Ģey bilinememektedir. Ġkinci hanedandan itibaren unvanlarÝn değiĢmesi ay ve kn gibi Maniheizm‟in etkisini aÝka gsteriyordu. Ama 795‟ten sonra BeĢbalÝk, Koo, Kuca, Aksu, KaraĢar, KaĢgar gibi Ģehir krallÝklarÝ zerinde Uygur nfuzunun artmasÝ bundan sonra olmuĢtur. Karabalsagun, devletin merkeziydi ve devlet meclisi burada toplanÝrdÝ. Gk-Trklerin kullandÝğÝ btn unvanlarÝn aynÝ zamanda Uygurlar tarafÝndan kullanÝldÝğÝnÝ gryoruz. Ama bazÝ unvanlarÝn karĢÝlÝklarÝ değiĢmiĢti. Mesela ince kkenli olan Tutuk unvanÝ askeri vali yerine boy reisi anlamÝna geliyordu. SayÝlarÝ 11 tane olup siyasi grevlerinin yanÝnda devlet iin vergi toplarlardÝ. HkmdarlÝk babadan oğula geerken, Tun Baga Tarkan, 779‟da bir ihtilalle onu tahtÝndan indirerek kağan olmuĢtu. Ancak, o da hanedandan geliyordu. BakanlarÝnÝn oğu Mani dinine girdikten sonra Soğdlulardan seiliyordu. XI. yzyÝlÝn baĢlarÝndan itibaren Mani dini ağÝrlÝğÝnÝ iyice hissetirmeye baĢladÝ. 807‟de in‟e giden Uygur elilerinin yanÝnda Mani rahipleri de vardÝ. Halbuki 779‟da ihtilal yapan Tun Baga Tarkan, Manicileri devletten uzak tutmuĢtur. On hkmdarÝn yedisinin hanÝmÝ inli idi. On kağandan yedisinin unvanÝnda Ģu terimlerden biri bulunurdu: Tengride, ay tengride, kn tengride. Bu hakimiyetin gkten, gneĢten ya da aydan geldiğine inanÝldÝğÝnÝ gstermektedir.39 AslÝnda bir bakÝma Uygur kağanlarÝnÝn sz konusu unvanlarla hkmdarlÝklarÝnÝn sadece Uygurlarla değil, btn dnyanÝn hkmdarÝ olduğu dĢncesinin varlÝğÝnÝn sonucunu Ýkarmak da mmkndr. Her ne kadar in imparatorlarÝ Uygur kağanlarÝnÝn kendileri tarafÝndan tayin edildiğini iddia etseler de aslÝnda Uygur kağanlarÝ onlara karĢÝ daima hakimane bir tavÝr takÝnmÝĢtÝr. 762‟de asi Shih Chao-i‟ye karĢÝ T‟ang hanedanÝna yardÝm iin in‟e giden Bg Kağan, in veliahdÝnÝn kendi nnde dans etmesini istemiĢ, diğer inli memurlar buna karĢÝ ÝkÝnca dvlerek ldrlmĢlerdi. Uygurlarda ilgin bir nokta da zayÝf hkmdarlarÝn sÝk sÝk tahttan indirilerek ldrlmeleridir. 821 yÝlÝnda Ordu BalÝk‟Ý ziyaret eden Arap seyyahÝ Tamim Ġbn Bahr‟Ýn bildirdiğine gre Manicilik Ģehirli halkÝn bağlÝ olduğu iki dinden biri idi.40 Yani btn propagandalara rağmen Mani dini tam olarak yaygÝnlaĢmamÝĢtÝ. Uygurlarda toplumsal yapÝ hÝzlÝ bir değiĢim gstermiĢ, zellikle ekonomi de ve dĢnce tarzÝnda ĢehirleĢmeye doğru atÝlÝmlar yapÝlmÝĢtÝr. Henz devletlerinin kuruluĢ aĢamasÝnda 744‟te in kaynaklarÝnda Uygurlar hakkÝnda sulak ve otlaklarÝ bulmak iin gezerler, atÝlÝk ve okulukta ustadÝrlar
383
gibi kayÝtlar vardÝr.41 AslÝnda daha sonraki dnemlerde de byk kÝsmÝ gebe olarak kalmaya devam etmiĢtir. At, sÝğÝr, koyun ve deve yetiĢtirmek ekonomilerinin temeli idi. Tabiiki en değerli hayvanlar koyun ve at olarak gze arpmaktadÝr. AtlarÝn zellikle in‟le yapÝlan ticarette n plana ÝktÝğÝ bilinmektedir. An Lu-shan‟Ýn oğluna karĢÝ 757‟de ÝkÝlan seferde 4 bin kiĢilik Hun ordusuna gnlk 20 sÝğÝr, 200 koyun, 2900 kg. tahÝl verilmesi etin ne kadar ok tketildiğini gstermektedir. Zamanla Mani dininin etkisiyle olmalÝdÝr ki 980‟de Turfan blgesini ziyaret eden inli seyyah Wang Ye-te fakir UygurlarÝn et yediğini bildirmektedir. HayvancÝlÝğÝn yanÝnda daha Maniheizm ncesinde dahi tarÝmÝn Uygurlar arasÝnda var olduğunu biliyoruz. Daha sonra Maniheizm‟in tesiri ile yaygÝnlaĢmÝĢtÝr. Mani din adamlarÝ soğan benzeri Ģeyleri yiyorlardÝ. 821 yÝlÝna gelindiğinde her ne kadar ziraat yaygÝnlaĢsa da otlaklarÝn nemi hl devam ediyordu.42 Karabalsagun yine byk bir Ģehir olup ziraat yaygÝn bir Ģekilde yapÝlmakta idi. ArkeologlarÝn alÝĢmalarÝna gre değirmen taĢlarÝ, harman tokmaklarÝ, kullanÝlÝyor, hatta sulama yapÝlÝyordu. BazÝ Uygur mezarlarÝnda l ile birlikte gmlen darÝ gibi tahÝl kalÝntÝlarÝna rastlanmÝĢtÝr.43 Ziraatin geliĢmesine paralel olarak Ģehircilik de geliĢmiĢtir. KağanÝn emri ile iki Ģehir inĢa edilmiĢtir. Bunlardan biri BaybalÝk olup kağanÝn emri zerine 757 yÝlÝnda kuruluĢ alÝĢmalarÝna baĢlanmÝĢtÝ. Diğeri ise Karabalsagun idi. Ġinde kağanÝn sarayÝ olan Karabalsagun‟un etrafÝ surlarla evriliydi ve 12 byk demir kapÝsÝ vardÝ. Nfusu kalabalÝk olup arĢÝlarÝ, esnafÝ mevcuttu. Bunun yanÝnda Ģehre hakim ok uzaklardan grlebilen altÝndan bir adÝr olduğu ve bunun sarayÝn dz damÝnÝn zerinde olduğu ayrÝca yz kiĢi sÝğdÝğÝ kaydedilmiĢtir.44 Byk Uygur KağanlÝğÝ devrinden baĢlayarak, BeĢbalÝk, Koo gibi Ģehirlerin etrafÝnda Uygur nfusu birikti. BeĢbalÝk UygurlarÝ dneminde Ģehir kltr buralarda ok geliĢti. ġehirleĢmenin sonucunda ticaretin de Uygurlar, lks eĢyalara ihtiya duymaya baĢladÝlar. At-ipek ticareti hi grlmediği kadar artmÝĢtÝ. Uygurlar elde ettikleri ipeğin fazlasÝnÝ ya baĢka lkelere ihra ediyorlar ya da para birimi olarak kullanÝyorlardÝ. T‟ang hanedanÝnÝ temelinden sarsan An Lu-shan ĠsyanÝ bertaraf edilince bazÝ Uygurlar in‟de kalmÝĢlardÝ. Onlar orada zenginleĢtiler ve bankerlik yapmaya baĢladÝlar. Zamanla bu durum ylesine geliĢti ki, IX. asrÝn sonlarÝna doğru in‟i hemen btn maliyesini bunlar kontrol edecek hale gelmiĢtir. Uygurlar deve ve ata dayalÝ basit bir ulaĢÝm sistemi kurmuĢlardÝ. ok kalabalÝk gruplar halinde yola ÝkÝldÝğÝnda atlarÝn, develerin, arabalarÝn beraber kullanÝldÝğÝ kervanlar kullanÝlÝrdÝ. 820 senesinde binlerce Uygur ve inlinin bulunduğu kafile Ch‟ang-an‟dan Uygur baĢkentine doğru yola ÝkmÝĢtÝ. Her ne kadar ĢehirleĢme olsa da adÝr nemli bir barÝnak yeri olarak varlÝğÝnÝ devam ettirmiĢtir. Zenginlerin iki veya daha fazla adÝrÝ olurdu Ģeklinde kayÝtlar bulunmaktadÝr. Eserini IX. asrÝn ortalarÝnda yazmÝĢ olan el-CahÝz‟a gre Uygurlar Mani dinini kabul ettikten sonra Karluklara yenilmeye baĢlamÝĢlardÝ. Yeni kabul edilen din Uygur kağanlarÝnÝn savaĢ isteklerini kreltmiĢ olmalÝydÝ. Belki Uygurlar arasÝnda bozkÝr ve Ģehirli olmak zere iki farklÝ hayatÝn ortaya ÝkmasÝ devletin temelini sarsan bir baĢka sebepti. Devletin baĢkent dÝĢÝndaki otoritesi zayÝflamÝĢ,
384
dolayÝsÝyla boy reislerine fÝrsat ÝkmÝĢtÝ. Lks ve gevĢek hayat askeri mcadelelere karĢÝ devlet adamlarÝn gcn bitirirken, iktidarÝ ele geirmek iin vezirler fÝsat kolluyorlardÝ. Ordu geleneklere uygun olarak kağanlarÝn emrinde idiyse de gevĢeme sonucunda Tutuklar n plana ÝkÝyorlardÝ. Onlar da kağanlara sadakatle bağlÝ olmuyorlardÝ.
1
J. R. Hamilton, Les Ouighours a l‟epoque Cinq Dynasties d‟apres les documents Chinois,
2
Hamilton, Toquz Ouguz et On-Uygur, s. 40 vd.
3
W. Eberhard, in‟in ġimal KomĢularÝ, Ankara 1942, s. 73; Chavannes, Documentssur les
s. 61.
Tou-kioue Occidentaux, s. 87; B. gel, Ġlk Tles BoylarÝ, s. 811-826; B. gel, UygurlarÝn MenĢe Efsanesi, s. 17-24. 4
CTS 195, s. 5195; HTS 217A, s. 6111; WHTK 2718a.
5
UygurlarÝn bu devri hakkÝnda bilgi veren in kaynaklarÝ CTS 195, s. 5195-5198; HTS
215A, 217A, s. 6111-6114; THY 94, s. 1688, 1690, 1691; WHTK 2718, a, b. AyrÝca bkz. A. TaĢağÝl, Gk-Trkler II, Ankara 1999, s. 46, 47. 6
Bilge Kagan YazÝtÝ, Doğu, 36-38 satÝrlar.
7
CTS 194A, s. 5177; HTS 215B, s. 6055; TFYK 975 20b; TCTC 215, s. 6863; A. TaĢağÝl,
Gk-Trklerin Sonu ve Belgeleri, Belleten, 236, 1999, 23-42. 8
CTS 195, s. 5198; HTS 217A, s. 6114; WHTK 2718c.
9
J. Hamilton, Toquz-Oguz…., 27, 41, 44; E. G. Pulleyblank, Some Remarks on the
Toquzoghuz Problem, Ural-Altaische Jahrbcher, 1956, s. 35-42; M. Mori, On Chi-li-fa (Eltabar, Eltabir) and Chi-chin (irkin) of T‟ieh-le Tribes, Acta Asiatica, 9, Tokyo 1965, s. 53 vd. 10
CTS 195, s. 5198; HTS 217A, s. 6116; WHTK 2718c.
11
Uygur devletinin kuruluĢu iin ayrÝca bkz. C. Mackerras, The Uighur Empire 744-840,
According to the T‟ang Dynastic Histories, Canberra 1968, s. 1, 2 vd.; G. andarlÝoğlu, tken Blgesindeki Byk Uygur KağanlÝğÝ (Ġst.
niv. BasÝlmamÝĢ Do. Tezi) Ġstanbul 1972, s. 10-15, 20 vd.; . Ġzgi, UygurlarÝn Siyasi ve Kltrel Tarihi (Hukuk VesikalarÝna Gre) Ankara 1987, s. 14-27. 12
CTS 195, s. 5198-5201; HTS 217A, 6115-6117; WHTK 2718c.
13
ġine Usu YazÝtÝ iin bkz. H. N. Orkun, Eski Trk YazÝtlarÝ, Ankara 1994, s. 163-186.
385
14
Chavannes ve Pelliot, Un traite manicheen, s. 191-192.
15
W. Bang-A. V. Gabain, Trkische Turfan-Texte II, Sitzungsberichte der Preussischen
Akademi der Wissenschaften, 1929, s. 416-417. 16
C. Mackerras, Uygurlar, Erken Ġ Asya Tarihi (terc. ġ. Tekin), Ġstanbul 2000, s. 444-445.
17
L. Ligeti, Bilinmeyen Ġ Asya, Ankara 1986, s. 250-260, ġ. Tekin, Mani Dininin Uygurlar
TarafÝndan Devlet Dini Olarak Kabul, Trk Dili AraĢtÝrmalarÝ YÝllÝğÝ, Ankara, 1964, s. 1-11. 18
F. W. K. Mller, Uigurica II, Abhandlungen der Preussischen Akademie der
Wissenschaften, 1910, s. 95. 19
Bg Kağan hakkÝnda in kaynaklarÝ iin bkz. CTS 195, s. 5201-5208; HTS 217A, 6117-
6121; WHTK 2719a, b. 20
C. Mackerras, The Uighur Empire, s. 59 vd.
21
H. Ecsedy, Uighurs and Tibetans in Pei-t‟ing 790-791, Acta Orientalia, XVII, Budapest
1964, s. 83-104. 22
CTS 195, 5208-5210; HTS 217A, s. 6121-6124; WHTK 2719a, b.
23
CTS 195, s. 5210; HTS 217A, 6124; WHTK 2718 b, c.
24
CTS 195, s. 5210; HTS 217A, 6124; WHTK 2718c.
25
CTS 195, s. 5210 vd.; HTS 217A, 6125-6126.
26
CTS 195, s. 5211; HTS 217A, 6126.
27
CTS 195, s. 5210-5211; HTS 217A, s. 6126-6129.
28
CTS 195, s. 5211-5213; HTS 217A, s. 6129-6130.
29
CTS 195, s. 5213; HTS 217A, s. 6130.
30
CTS 195, aynÝ yer; HTS 217A, aynÝ yer.
31
840 yÝlÝnda UygurlarÝn yÝkÝlÝĢÝndan sonraki durumlarÝ CTS 195, s. 5213-5215; HTS 217B,
s. 6131-6134‟te bildirilmektedir. 32
Bu konuda tafsilatlÝ bilgi iin bkz. Tsai Wen-shen, Li Te-y‟nn MektuplarÝna Gre
Uygurlar, Tai-pei 1967, s. 1-65. 33
J. R. Hamilton, Les Ouighours., s. 127 vd.
386
34
AynÝ eser, s. 129 vd.
35
P. Pelliot, Kao-tch‟ang, Qoo, Hoouo-tcheou et Qara-Khoja, Journal Asiatique, 1912, s.
570, 603 Hamilton, aynÝ eser, 130 vd.; Kltrleri iin ayrÝca bkz. . Ġzgi, Wang Yen-te Seyahatnamesi, Ankara 1987. 36
R. Gousset, BozkÝr Ġmparatorluğu (terc. R. Uzmen), Ġstanbul 1981.
37
B. gel, Sino-Turcica, Taipei 1964, s. 10 vd.
38
B. gel, aynÝ eser, 1-28, 67-217; K. A. Wittfogel, History of Chinese Society Liao,
Philadelphia 1949. 39
J. Hamilton, Les Ouighurs, s. 139, 141.
40
V. Minorsky, Tamim Ġbn Bahr‟s Journey to the Uighurs, BSOAS, 12, 1948, s2-. 283.
41
CTS 195, Uygur Blm.
42
Minorsky, Tamim Ġbn Bahr‟s Journey, s. 283.
43
L. R. KÝzlasov, Ġstoriya TuvÝ srednie Veka, Moskova 1969, s. 85 vd.
44
Minorsky, s. 283
Chiou T‟ang Shu 195. Blm (CTS). Hsin T‟ang Shu 217A. Blm (HTS). Chiou Wu Tai Shih (CWTS). T‟ung Tien (TT). Tsu-chih T‟ung-chien (TCTC). Ts‟e-fu Yan-kuei (TFYK). T‟ung Chih (TC). Wen-hsien T‟ung-k‟ao (WHTK). T‟ang Huei Yao (THY). ġine Usu YazÝtÝ.
387
Karabalasagun YazÝtÝ. P. Pelliot, Kao-tch‟ang, Qoo, Hoouo-tcheou et Qara-Khoja, Journal Asiatique, 1912. J. R. Hamilton, Les Ouighours a l‟epoque Cinq Dynasties d‟apres les documents Chinois, 1955. J. R. Hamilton, Toquz Ouguz et On-Uygur, Journal Asiatique, 250, 1962. W. Eberhard, in‟in ġimal KomĢularÝ, Ankara 1942. E. Chavannes, Documents sur les Tou-kioue Occidentaux, Paris 1941. B. gel, Ġlk Tles BoylarÝ, Belleten, sayÝ 48 1948. B. gel, UygurlarÝn MenĢe Efsanesi, DTCF Dergisi, VI, 4, 1948. A. TaĢağÝl, Gk-Trkler II, Ankara 1999. A. TaĢağÝl, Gk-Trklerin Sonu ve Belgeleri, Belleten, 236, 1999. E. G. Pulleyblank, Some Remarks on the Toquzughuz Problem, Ural-Altaische Jahrbcher, 1956. E. G. Pulleyblank, A Sogdian Colony in Ġnner Mogolia, T‟oung Pao, 41, 1952. M. Mori, On Chi-li-fa (Eltabar, Eltabir) and Chi-chin (irkin) of T‟ieh-le Tribes, Acta Asiatica, 9, Tokyo 1965, s. 53 vd. C. Mackerras, The Uighur Empire 744-840, According to the T‟ang Dynastic Histories, Canberra 1968, s. 1, 2 vd. G. andarlÝoğlu, SarÝ Uygurlar ve Kansu Blgesi Kabileleri, Taipei 1968. G. andarlÝoğlu, tken Blgesindeki Byk Uygur KağanlÝğÝ (Ġst.
niv. BasÝlmamÝĢ Do. Tezi) Ġstanbul 1972. . Ġzgi, UygurlarÝn Siyasi ve Kltrel Tarihi (Hukuk VesikalarÝna Gre) Ankara 1987. H. N. Orkun, Eski Trk YazÝtlarÝ, Ankara 1994. E. Chavannes-P. Pelliot, Un traite manicheen retrouve en China, Journal Asiatique, 10, 1911. W. Bang-A. V. Gabain, Trkische Turfan-Texte II, Sitzungsberichte der Preussischen Akademi der Wissenschaften, 1929, s. 416-417. C. Mackerras, Uygurlar, Erken Ġ Asya Tarihi (terc. ġ. Tekin), Ġstanbul 2000 s. 444-445.
388
L. Ligeti, Bilinmeyen Ġ Asya, Ankara 1986s. 250-260. ġ. Tekin, Mani Dininin Uygurlar TarafÝndan Devlet Dini Olarak Kabul, Trk Dili AraĢtÝrmalarÝ YÝllÝğÝ, Ankara, 1964, s. 1-11. F. W. K. Mller, Uigurica II, Abhandlungen der Preussischen Akademie der Wissenschaften, 1910. H. Ecsedy, Uighurs and Tibetans in Pei-t‟ing 790-791, Acta Orientalia, XVII, Budapest 1964. Tsai Wen-shen, Li Te-y‟nn MektuplarÝna Gre Uygurlar, Tai-pei 1967. P. Pelliot, Kao-tch‟ang, Qoo, Heuo-tcheou et Qara-Khoja, Journal Asiatique, 1912, s. 570, 603 . Ġzgi, Wang Yen-te Seyahatnamesi, Ankara 1988. R. Gousset, BozkÝr Ġmparatorluğu (terc. R. Uzmen), Ġstanbul 1981. B. gel, Sino-Turcica, Taipei 1964. R. KÝzlasov, Ġstoriya TuvÝ srednie veka, Moskova 1969. W. Minorsky, Hudud al-alam The Region ef the World, London 1937. V. Minorsky, Tamim ibn Bahr‟s Journey to the Uighurs, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, 12, 1948, s2-. 283. W. Barthold, Moğol ĠstilasÝna Kadar Trkistan, Ankara 1987. K. A. Wittfogel, History of Chinese Society Liao, Philadelphia 1949. J. P. Roux, Orta Asya (ev. Lale Arslan) Ġstanbul 2001.
389
Uygur Ġmparatorluğu (744-840) / Dr. Ablet Kamalov [s.225-232] Kazakistan Bilimler Akademisi Uygur Tarihi Krss BaĢkanÝ / Kazakistan Orta Asya Trk halklarÝnÝn en byklerinden biri olan kadim Uygurlar, Orta ağlar boyunca bu blgenin etnik ve siyasi tarihi zerinde ok nemli rol oynamÝĢlardÝr. UygurlarÝn en erken tarihi aĢamalarÝ, HunlarÝn kabile/kavimler konfederasyonunda yer alan “di” ya da “kÝrmÝzÝ di” diye adlandÝrÝlan gebe kabilelerle irtibatlandÝrÝlmaktadÝr.1 UygurlarÝn tarihini iki ana dneme ayÝrmak uygun olacaktÝr: Birincisi; Moğolistan ve Cungarya‟daki erken dnem kabile devletleri ya da KağanlÝklar (Milattan nce 4. ve 5. yzyÝllardaki Gue HanlÝğÝ ya da “Yksek arabalar”, Birinci Uygur KağanlÝğÝ, 648-689 ve Ġkinci Uygur KağanlÝğÝ 744-840); ikincisi 9.-13. yzyÝllarda Doğu Trkistan ve in‟in Kansu blgesinde yerleĢik Uygur devletlerinin oluĢumu ve uzun tarihsel varoluĢu (Bugnk in‟de Sincan Uygur zerk Blgesi). Moğolistan sonrasÝ dnemde kadim Uygurlar tamamen Doğu Trkistan‟daki modern Uygur (Yeni Uygurlar) ve kk bir grup oluĢturan Kansu‟daki SarÝ Uygur (Yugurlar) etnik kompozisyonuna dahil oldular.2 Orta ağ Uygur devletleri arasÝnda en nemlisi Uygur KağanlÝğÝ olarak da bilinen Ġkinci Uygur KağanlÝğÝ‟dÝr. Bir asÝr sren varlÝğÝ sÝrasÝnda sadece UygurlarÝn değil btn diğer Trk halklarÝnÝn tarihlerinde de kalÝcÝ izler bÝrakmÝĢtÝr. Bu dnem, in‟deki Tang HanedanÝ ve Tibet ile birlikte dneminin en gl devletinden biri haline gelen Kadim UygurlarÝn en byk ykselme periyodudur. Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn siyasi tarihi baĢta Uygur dnemlerinin Trk runik metinleri ve in yÝllÝklarÝ olmak zere yazÝlÝ kaynaklarda olduka iyi anlatÝlmÝĢtÝr. Trk KağanlÝğÝ (VI-VII. asÝr) dneminde Uygur kabileleri/aĢiretleri srekli mcadele halinde olduklarÝ Trklerin isyankar
tebalarÝdÝr.3 YazÝlÝ kaynaklarÝn analizi bozkÝrlardaki hakimiyet
mcadelesinin birka aĢamasÝnÝn ayÝrt edilmesine imkan verecektir: a) Liderliğini UygurlarÝn yaptÝğÝ Dokuz-Oğuz (Tokuz-Oğuz) kabilelerinin 630-647 yÝllarÝ arasÝnda Trklere karĢÝ zaferi ve Kuzey Moğolistan‟da Birinci Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn kurulmasÝ (647-689); b) 681-689 yÝllarÝnda Trklerin DokuzOğuz kabile konfederasyonuna karĢÝ zaferi ve Doğu Trk KağanlÝğÝ‟nÝ ihya etmeleri; c) 716-725 yÝllarÝ arasÝnda Dokuz Oğuz (Uygur) kabilelerinin birka kez ayaklanmasÝ, Trk karĢÝtÝ Uygur, Basmil ve Karluk koalisyonunun kurulmasÝ; KarluklarÝn batÝdaki TrgeĢ KağanlÝğÝ‟na g ve bozkÝrlarda tam bir Uygur hakimiyetinin tesisi (744-840). Mcadelenin ilk aĢamasÝnda (742) Uygurlar Basmiller ve Karluklarla birleĢti ve bu durumu Basmillerin baĢÝ ektiği yeni bir siyasal ittifakÝn oluĢumuyla neticelendi. Bir sonraki aĢamada, Uygurlar Basmil KağanÝ‟nÝ yenilgiye uğratmak iin Karluklarla birleĢti ve Uygur ġefi Gli Peilo‟yu bozkÝrÝn stn hakimi/yneticisi olarak ilan ettiler. O da Kutlu Bilge Kağan nvanÝnÝ kabul etti.4 742-744 yÝllarÝ arasÝnda bozkÝrlardaki durum iki hkmdarlÝ bir devlet Ģeklindeydi: BozkÝrlardaki kabileler Trkler ve Basmiller liderliğinde olmak zere birbirine karĢÝ savaĢan iki harekete dnmĢt. Trk hakimiyeti henz yok olmadan, eĢ zamanlÝ olarak, diğer bir siyasi oluĢum kuruldu. Uygurlar 744
390
yÝlÝnda Basmillerin yerini aldÝktan sonra da iki hkmdarlÝ yapÝ son Trk liderinin 745 yÝlÝ baĢlarÝndaki lmne kadar devam etti. Trk hakimiyetini yÝkmak iin faaliyet gsterenler arasÝnda yer alanlardan biri de Tang HanedanÝ‟ydÝ. Trk KağanÝ OzmiĢ‟in ana kuvvetleri in ile komĢu olan Gobi l‟nn gneyine yrdklerinde, Tang ordularÝ bu kuvvetlere saldÝrdÝ, Uygurlar ve Karluklarla birlik olarak Trklerin batÝ kanadÝnÝ boyunduruk altÝna aldÝlar.5 742 yÝlÝnÝn sekizinci ayÝnda yaklaĢÝk bin Trk adÝrÝ in‟e g etti.6 Bu, o zamanlar Trklerin Tang KağanlÝğÝ‟na yaptÝklarÝ ilk gleriydi. 744 yÝlÝnda Tang ordularÝnÝn diğer bir seferi ile Apa-Tarkan liderliğindeki 11 Trk kabilesi daha boyunduruk altÝna alÝndÝ.7 Trklerin in‟e son g ise 745 yÝlÝnda gerekleĢti.8 Trk KağanlÝğÝnÝn kmesiyle baĢta Trklerin kabile hiyerarĢisinde ikinci sÝrada gelen AĢina ve AĢide klanlarÝnÝn pek ok soylusu olmak zere Trklerin nemli bir kÝsmÝ in‟e g etmek zorunda bÝrakÝldÝlar ve lkenin kuzey sÝnÝr blgelerine yerleĢtirildiler. Eskiden mttefik olan Karluklar ile Uygurlar arasÝnda gittike artan blnmeyi KarluklarÝn 746 yÝlÝnda bozkÝrlardan BatÝdaki TrgeĢ hakimiyetindeki topraklara srlmesi takip etti ve bunun neticesinde Moğolistan‟da Uygur hakimiyeti kuruldu. Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn kurucusu Bilge Kl Kağan 747 yÝlÝnda vefat etti.9 Bilge Kl Kağan‟Ýn liderliğinde Uygurlar bozkÝrlarda siyasi hakimiyet iin hak iddia eden Trkler, Basmiller ve Karluklar gibi baĢlÝca unsurlarÝ yok etmesine rağmen, Kağan gl merkezi bir Uygur hakimiyeti kurmakta baĢarÝsÝz oldu. Uygurlar hakimiyet haklarÝnÝ geri almak iin diğer pek ok kabile ile savaĢmak zorunda kaldÝlar. Yine de, in kaynaklarÝnda adÝ “Guli Peilo” (Trk. Kullug Boyla) olarak geen ilk Uygur KağanÝ uzun sre UygurlarÝn tarihi belleklerinde yer etti. Bu Kağan‟Ýn ismi sadece Turfan blgesindeki Uygur el yazmalarÝnda gemekle kalmayÝp, aynÝ zamanda XI. asÝrda KarahanlÝlar KağanlÝğÝ dneminde nl Trk ilim adamÝ KaĢgarlÝ Mahmut‟un kaleme aldÝğÝ meĢhur “Dvn‟l-Lgati‟t-Trk” adlÝ eserde de gemektedir.10 Dokuz-Oğuz (Uygur) kabilelerinin asÝl g konsolidasyonu ve merkezi bir Uygur Devleti kurulmasÝ, tahta gemeden nce Bayan or olarak bilinen, ilk Kağan‟Ýn halefi ve byk oğlu El EtmiĢ Bilge Kağan (747-759) tarafÝndan gerekleĢtirilmiĢtir. Bilge Kağan dneminde Uygur KağanlÝğÝ‟ndaki siyasi geliĢmeler en iyi Ģekilde Terh (753) ve Mogon ġin Usu (759-60) runik kitabeler ve Uygur anÝt yazÝtlarÝnda tasvir edilmektedir.11 Bu anÝt-yazÝtlara gre El EtmiĢ Bilge Kağan “i” ve “dÝĢ” dĢmanlara karĢÝ savaĢmakta, yeni kurulan Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn topraklarÝnÝ geniĢletmekte ve sÝnÝrlarÝnÝ glendirmekte baĢarÝlÝ olmuĢtur. AynÝ zamanda Bilge Kağan‟Ýn ordusu Oğuz kabilelerinin baĢkaldÝrÝlarÝnÝ bastÝrmÝĢ ve bozkÝrlarda hakimiyet kurma iddiasÝnda olan diğer rakip kabileleri yok etmiĢtir. Uygur KağanlÝğÝ‟nda Ġ SavaĢlar Yaklagar‟Ýn Uygur HanedanÝ‟nÝn dĢmanlarÝna karĢÝ zaferi Dokuz-Oğuz kabilelerinin/boylarÝnÝn birleĢmesine vesile olmak yerine birbirlerine karĢÝ yÝkÝcÝ mcadelelerinin baĢlamasÝna yol amÝĢtÝr. Dokuz-Oğuz kabileleri arasÝndaki hakimiyet mcadelesi Uygur KağanlÝğÝ‟nda bir dizi i savaĢa yol
391
amÝĢtÝr. UygurlarÝn kendi aralarÝndaki i savaĢlar sorununa A.N. Bernshtam ve L. Gumilev‟in alÝĢmalarÝnda Ģyle değinilmektedir. A.N. Bernstham bu i atÝĢmalarÝ sÝnÝf atÝĢmalarÝ olarak12 L. Gumilev ise farklÝ dini gruplarÝn bir atÝĢmasÝ olarak aÝklamaya alÝĢmaktadÝr.13 Her iki yorum da kabul edilebilir gzkmyor. in ve Uygur kaynaklarÝnÝn analizi i savaĢlarÝn ana aĢamalarÝnÝ yeniden inĢa etmeye ve bu savaĢlarÝn sebep ve bazÝ sonularÝnÝ ortaya Ýkarmaya imkan verecektir. Uygur hakimiyetine karĢÝ Oğuz kabilelerinin baĢkaldÝrÝsÝ bulunmaktadÝr. Bunlardan ilki ve en byğ 747749 yÝllarÝ arasÝnda Tay Bilge Tutuk‟un liderliğini yaptÝğÝ ayaklanmadÝr. Bu baĢkaldÝrÝnÝn lideri, Uygur kabileleri Tang in‟inin topraklarÝna (Kansu, Ordos) ge zorlandÝklarÝ zaman Dokuz-Oğuz kabile konfederasyonunun lideri konumunda bulunan Dokuz-Oğuz kabilelerinden “bayarku”nun Ģefidir. Mogon ġin Usu‟daki Uygur kitabelerinde anlatÝlmakta olan Sekiz-Oğuz kabilelerinin baĢkaldÝrÝsÝ Kağan‟Ýn ordularÝ tarafÝndan bastÝrÝlmÝĢ ve isyancÝlardan bir grup KarluklarÝn himayesi altÝnda BatÝ‟ya g etmiĢtir. Doğu Trkistan‟da yaĢayan KarluklarÝn topraklarÝna g edenler yagma ve bayarku kabileleriydi. Sekiz-Oğuz isyanÝnÝn lideri Tay Bilge Tutuk 749 yÝlÝnda Tang HanedanÝ‟ndan askeri yardÝm alma teĢebssnde baĢarÝsÝz oldu.14 UygurlarÝn “dahili dĢmanlara” karĢÝ zaferi ve Oğuz kabileleri arasÝnda birliği ihya etmesi, 752-754 yÝllarÝ arasÝnda Basmiller, Karluklar, TurgeĢler, ikler ve Yenisey KÝrgÝzlarÝ dahil olmak zere “harici dĢmanlarÝn” Uygur karĢÝtÝ koalisyonuyla savaĢlarÝnda neticeyi belirleyen kararlÝ bir faktr olmuĢtur. Tay Bilge Tutuk‟un baĢkaldÝrÝsÝnÝn bastÝrÝlmasÝndan sonra da Oğuz isyanlarÝ bir sre daha devam etmiĢtir, ancak bunlar ilki kadar byk olmamÝĢ ve tm Oğuz boylarÝnÝn katÝlÝmÝnÝ sağlayamamÝĢtÝr. 750‟deki baĢkaldÝrÝ, Trkler ve OğuzlarÝn Tang KağanlÝğÝ topraklarÝndan bozkÝrlara dnmesi gibi bir dÝĢ faktr yznden patlak vermiĢtir. 752-753 yÝllarÝ arasÝnda cereyan eden bu baĢkaldÝrÝlardan birine Abuz-yabgu liderlik etmiĢtir. Bir diğer isyan ise 757-759 yÝllarÝ arasÝnda patlak vermiĢtir. Abuz-yabgu, bir Oğuz (Uygur) boyu olan ve 742 yÝlÝnda Trk soylularÝyla birlikte in‟e kaan ve 752‟de bozkÝrlara geri dnĢ Trklerin Kuzey in‟den geriye doğru gnn ve Trk AĢina boyu hakimiyetinin ihyasÝ iin mcadelenin srdrleceği olasÝlÝğÝ aÝsÝndan ciddi bir uyarÝ olarak kabul edilen Abuz kabilesinin Ģefiydi. Uygur Devleti‟ndeki btn i savaĢlar UygurlarÝn Yaglakar HanedanÝ‟nÝn
btn
dĢmanlarÝnÝn
bastÝrÝlmasÝ
ve
Uygur
kabilesinin
Dokuz-Oğuz
kabile
hiyerarĢisinde stnlğnn tesisi ile neticelendi. Bu tarihten sonra “Uygur” ismi btn Dokuz-Oğuz boylarÝna teĢmil edildi. KuruluĢunun ilk yÝllarÝnda Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn dÝĢ politikasÝnÝ belirleyen ana unsurlardan biri UygurlarÝn Tang in‟indeki i olaylara karÝĢmasÝydÝ. Uygur hakimiyeti geniĢ alanlara yayÝldÝka ve Uygurlar Orta Asya bozkÝrlarÝndaki pozisyonlarÝnÝ glendirdike, Tang KağanlÝğÝ ciddi siyasi krizlere maruz kaldÝ. Bunlardan en vahimi An LuĢan ve haleflerinin 755-762 yÝllarÝ arasÝndaki Tang karĢÝtÝ isyanlarÝydÝ.15 Bu isyana bir Kuzey in valiliğinin genel valisi olan yarÝ Sogdiyan yarÝ Trk soyundan gelme An LuĢan liderlik etmekteydi. An LuĢan, lkeyi yÝkÝmÝn eĢiğine getiren bir i savaĢlar serisine soktu. Tang HanedanÝ UygurlarÝn yardÝmlarÝ sayesindedir ki iktidarlarÝnÝ koruyabildiler ve isyanÝ bastÝrabildiler.
392
Ġsyan sÝrasÝnda, Uygur ordularÝ in‟e, 756, 757, 759 ve 762 yÝllarÝnda olmak zere drt ayrÝ sefer dzenlediler. Bu seferlerden ancak sonuncusu isyanlarÝ sona erdirebildi ve in‟de Tang iktidarÝnÝn yeniden ihyasÝna yardÝmcÝ oldu. in‟deki i savaĢa imparator ordularÝnÝn safÝnda yer alarak katÝlan Uygurlar her Ģeyden nce kendi ekonomik ÝkarlarÝnÝ korumaya alÝĢÝyorlardÝ. UygurlarÝn her askeri seferine karĢÝlÝk Tang sarayÝnÝn iyi demeler yaptÝğÝ ve in‟de UygurlarÝn ykl ganimetler elde ettiği bilinmekteydi. Uygurlar Tang HanedanÝ‟na yardÝm etmek suretiyle sadece zenginleĢme gibi ekonomik amalar gtmyor, aynÝ zamanda da yazÝlÝ kaynaklarda aÝka ifĢa edilmeyen belirli siyasi amalar da hedefliyorlardÝ. Ġlmi eserler arasÝnda sadece iki yerde UygurlarÝn Tang HanedanÝ‟na siyasi nedenlerle yardÝm ettiğini gstermektedir. Rus tarihi L. Gumilev‟e gre, Uygurlar in‟e Tang emperyal ordusunu yok etmek zere sefer dzenledilerini “ki bu Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn tam bağÝmsÝzlÝğÝnÝ vaad ediyordu” belirtmektedir.16 DÝĢ mdahaleler olmaksÝzÝn da in‟deki i savaĢlar lkeyi tahrip ettiğinden, bu tr yorumlar doğru gzkmemektedir. Tanglara iktidarda kalmalarÝ konusunda yardÝm etmek suretiyle UygurlarÝn, in KağanlÝğÝ‟nÝn zayÝflamasÝna katkÝda bulunduklarÝ tezi de olasÝ değildir. AynÝ zamanda Uygur Devleti‟nin bağÝmsÝzlÝğÝ in‟in gcne bağÝmlÝ değildi. UygurlarÝn Tang HanedanÝ‟na yardÝm etmesi konusunda ilgin bir grĢ de AmerikalÝ bilim adamÝ L. W. Moses‟e aittir. Moses, UygurlarÝn Orta ağ inli tarihilerinin iddia ettiği gibi efendilerine karĢÝ grevlerini yerine getirme duygusuyla değil, tam tersine baĢkaldÝrÝlarda bulunan ve Trk kabile hiyerarĢisinde soyluluk aÝsÝndan ikinci sÝrada yer alan AĢide boyundan An LuĢan‟Ýn liderliğine karĢÝ dĢmanca bir hareket olduğunu dĢndkleri iin yardÝm etmiĢlerdir.17 Yine de, An LuĢan‟Ýn orijini UygurlarÝn kendisine karĢÝ dĢmanlÝğÝnÝ ispatlayan bir argman olmaktan uzaktÝr, nk emperyal gler iinde Sogdiyan-Trk melezi benzer pek ok st dzey subay bulunmaktaydÝ. An LuĢan‟Ýn nde gelen kiĢisel dĢmanlarÝndan biri General Ge ġuhan idi ve ġuhan‟Ýn babasÝ bir batÝ Trkyken, annesi de bir Soğdlu idi. Bundan dolayÝ, UygurlarÝn in‟e sefer dzenlemekte askeri-siyasi motivasyonlarla hareket ettiklerini kabul etsek bile, L. W. Moses‟in argmanlarÝ bunu aÝklamaktan tamamen uzaktÝr. te yandan, bu motivasyonlar tam olarak UygurlarÝn 756‟da in‟e ilk seferleri hakkÝnda inlilerin tuttuklarÝ hesaplarÝn tam bir analizi vasÝtasÝyla ortaya ÝkarÝlabilir. ĠsyancÝlara karĢÝ ilk Uygur-Tang ortak askeri hareketini oluĢturan bu ilk sefer Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn nadiren araĢtÝrÝlmÝĢ bir blm olarak kalmÝĢtÝr. Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn ilk yÝllarÝnda varlÝğÝnÝ srdren Trk KağanlÝğÝ‟nÝn ihya edilmesinin nne gemek iin An LuĢan-ġih aoyi‟nin isyanlarÝ sÝrasÝnda 756 yÝlÝnda UygurlarÝn Kuzey in‟e (Ordods) dzenledikleri ilk sefer hakkÝnda in
vakayinamelerinin analizi, UygurlarÝn siyasi ve askeri
hedeflerinin aÝğa ÝkarÝlmasÝnÝ mmkn kÝlacaktÝr. Ġki ynetici hanedanÝn ÝkarlarÝnÝn akÝĢmasÝ, Tang karĢÝtÝ isyanÝn bastÝrÝlmasÝnda ve Trklerin, zellikle de in i savaĢÝnda isyancÝlardan yana olan hanedan kabilesi/boyu AĢina‟nÝn temsilcilerinin yok edilmesinde Yaklakar Uygur HanedanÝ ve Tang HanedanÝ‟nÝn gayretlerinin birleĢtirilmesine imkan tanÝmÝĢtÝr. in‟de An LuĢan isyancÝlarÝna karĢÝ savaĢan Uygur ordularÝ aslÝnda kendi dĢmanlarÝ olan ve isyancÝ glerle birlikte hareket eden Trkleri de yok etmekteydiler. Tang HanedanÝ‟na yardÝm etmek suretiyle, Uygurlar aynÝ zamanda kendi gney sÝnÝrlarÝnÝ muhtemel bir Trk iĢgaline karĢÝ gvence altÝna da almÝĢ oluyorlardÝ. An LuĢan
393
isyanÝnÝn bastÝrÝlmasÝndan sonra Trkler Tang KağanlÝğÝ‟nda artÝk nemli bir rol oynayamaz hale geldiler. Siyasi YapÝ Uygur Devleti‟nin siyasi yapÝsÝ Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn ilk 10 yÝlÝnda oluĢturuldu. Uygur Devleti‟nde yksek irade/iktidar ana blmden oluĢmaktaydÝ; Kağan‟Ýn hanedan kabilesi/boyu, Byk buyruklar ve Dokuz-Oğuz (Uygur) kabilelerinin Tutuk namlÝ Ģefleri idi. Daha nceki Trk hanedanlarÝnda olduğu gibi devletin baĢÝ, daha nceki devirlerde grevleri tanÝmlanmÝĢ olan, Kağan idi. Kağan‟a en yakÝn kiĢiler yine Kağan tarafÝndan en yakÝn akrabalarÝ arasÝndan atanan Ģad ve yabgu idi. Bunlar devletin batÝ ve doğu kesimlerini ynetirlerdi ve kumandan olarak da Uygur ordusunun batÝ ve doğu “kanatlarÝnÝ” komuta ederlerdi (Kağan btn ordunun baĢÝndaydÝ ve merkezde yer alÝrdÝ). Uygur Devlet mekanizmasÝnÝn bir sonraki aĢamasÝ Terkh ve Tez yazÝtlarÝnda anlatÝlmaktadÝr. Devlet mekanizmasÝ dokuz Byk Buyruk‟tan oluĢur. “Buyruk” kelimesi eski Trke metinlerde gemektedir ve ilk kullanÝlÝĢÝ Milat‟tan nce 551‟de kurulan Trk HanedanÝ‟na kadar uzanmaktadÝr. Fakat, Ġlk Trk KağanlÝğÝ‟na ait yazÝtlar-Sogda yazÝlmÝĢ Bugut yazÝtlarÝ, Trklerin en st mertebeleri sÝralanÝrken bu nvandan bahsetmez.18 Bu yzden, buyruklarÝn ortaya ÝkÝĢÝnÝn VI. asrÝn son eyreğinden nceye dayanmadÝğÝ tahmin edilmektedir. Ġkinci Doğu Trk KağanlÝğÝ dneminde buyruklar g yapÝsÝ iinde nemli bir yer tutarlardÝ. Bilge Kağan ve Kl Tigin yazÝtlarÝnda buyruklar Kağandan hemen sonra anÝlmaktadÝr. Bu yazÝtlarÝn yazarÝna gre, Trk Devleti‟nin geleceği Kağan ve onun buyruklarÝnÝn “akÝl” ve “cesaretine” bağlÝdÝr. Yine de runik metinlerde Trk KağanlÝğÝ‟ndaki buyruklarÝn somut imtiyazlarÝndan bahsedilmemektedir. “Emir”in karĢÝlÝğÝ olan “Buyruk” kelimesinin anlamÝndan yola Ýkan bilim adamlarÝ genellikle bu nvanÝn Trklerin askeri ve siyasi sistemlerinde ok st dzeye denk gelmediğini dĢnmektedirler.19 Ancak, Bilge Kağan onuruna dikilen yazÝtlarÝn ieriği bu anlayÝĢla eliĢmektedir: Bu yazÝtlarda “Dahili buyruklarÝn” baĢÝ Kl irkin diye bir ifade gemektedir. AÝkasÝ, buyruklardan bazÝlarÝ Trk KağanlÝğÝ‟nda st dzey pozisyonlarda bulunmaktaydÝ. BuyruklarÝn rol Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn siyasi ve idari sisteminde daha aÝktÝr. Uygur saltanatÝnÝn runik yazÝtlarÝnda “buyruk” kelimesine aĢağÝdaki bağlamda rastlanmaktadÝr: “Dahili buyruklarÝn baĢÝ Inau bağa tarkan (hep birlikte), 9 byk buyruk vardÝr”, “dokuz buyruklar… senguns ve btn halkÝn babam Turian‟a bir Han olarak saygÝ duymalarÝ istendi”, “dokuz buyruklar… benim UygurlarÝm” vs.20 Uygur KağanlÝğÝ‟nda buyruklar “byk” altÝnda alt kategorilere blnmekte ve bu nvana sahip olmayanlar st pozisyonlara gelememekteydiler. AynÝ zamanda dokuz buyruklar “dahili” ve “harici” buyruklardan oluĢmaktaydÝ. “Dahili buyruklar” sÝralamalarda ilk nce anÝldÝğÝndan, ynetici boyun hiyerarĢisinde nde geldikleri varsayÝlabilir. Byk buyruklarÝn sayÝsÝ (dokuz) Dokuz-Oğuz kabile konfederasyonunun kabile adedini yansÝtmaktadÝr. Byk buyruk ile 9 kabilenin sayÝlarÝnÝn korelasyonu Tang HanedanÝ Tarihi (Jiu Tangshu) tarafÝndan da doğrulanmaktadÝr. Bu kaynak, dokuz
394
Uygur bakanÝnÝn (zaixiang) dokuz kabileyi temsil ederek Tang prensi Tai-he‟nin 621 yÝlÝnda UygurlarÝn baĢkenti Ordu-BalÝk‟ta ta giyme trenine katÝldÝklarÝna dair bilgiler vermektedir. Terh yazÝtlarÝna gre ise her byk buyruk aynÝ zamanda, “yz askerin baĢÝ”, “beĢ yz askerin baĢÝ” vs. gibi bir de askeri nvana sahipti.21 Bu nvan o buyruğun askeri sistemdeki pozisyonunu gstermekteydi. BuyruklarÝn komutasÝ altÝndaki asker sayÝsÝ (500‟den 5000‟e kadar) onun askeri rtbesini değil, kabilesinin Kağan‟Ýn ordusuna temin ettiği asker sayÝsÝnÝ yansÝtmaktaydÝ. Buyruklar hakkÝnda daha ayrÝntÝlÝ veriler in kaynaklarÝnda mevcuttur. Tang HanedanÝ tarihilerine gre, 647 yÝlÝnda kendisini Kağan ilan eden UygurlarÝn ġefi Tumidu Trklerinkine benzer pozisyonlar oluĢturdu. Birok Ģeyin yanÝsÝra, oluĢturduklarÝ arasÝnda “altÝ harici ve dahili bakanlÝk (zaixiang)” vardÝ. Bu aÝka byk buyruklarÝn in yÝllÝklarÝnda “bakanlar” olarak kullanÝldÝğÝ anlamÝna gelmektedir. “Zaixiang” kelimesinin yanÝsÝra in kaynaklarÝ Trk nvanÝ “buyruk” yerine diğer bazÝ kelimeleri de kullanmaktadÝr, ki bunlar temel olarak aynÝ kelimenin bazen diğer kelimelerle birleĢerek değiĢik yazÝmÝndan ibarettir: “meilu”, “meilu-jiangjun (buyruk-sengun, meilu-cho (buyruk-or), milu (biruk), zaixiang-meilu (minister-buyruk) ” ve benzeri…22 Bu rnekler, “zaixiang” nvanÝ ve diğer kelimelerle birlikte olmak zere “meilu” kelimesi ile iki grup kombinasyonu vermektedir. Belki de, “meilu” inli tarihiler tarafÝndan sÝradan buyruklar iin ve “zaixziang-meilu” ise mesela; Byk Buyruklar gibi en yksek mertebedeki buyruklar iin kullanÝlmaktaydÝ. in kaynaklarÝnda “DÝĢ buyruklar” Uygurlarla in arasÝndaki temaslarÝn anlatÝmÝnda sÝk sÝk zikredilmektedir. “Zaixziang” (bakanlar), An LuĢan-ġi aoyi isyanlarÝ sÝrasÝnda Tang HanedanÝ‟na yardÝm etmek iin in‟e gelen Uygur svarilerin Uygur komutanlarÝ arasÝnda bulunmaktaydÝ. Askeri seferlerin ortak liderliği, kendi oğlu gibi, KağanÝn yakÝnlarÝna ait olmasÝna rağmen, bunlara sÝk sÝk bakanlar-zaixziang da eĢlik etmekteydiler. Doğu Trkistan‟Ýn siyasi hakimiyeti iin VIII. asrÝn sonlarÝnda yapÝlan Uygur-Tibet savaĢÝ sÝrasÝnda Uygur ordusunu UygurlarÝn BaĢbakanÝ El Ugasi (Xieyujiasi) kumanda etmekteydi. Byk buyruklarÝn stlendikleri rol en iyi Ģekilde Uygur asÝllÝ Tang generali Pughu Huaien‟in 764 yÝlÝnda baĢkaldÝrÝsÝ sÝrasÝnda gzler nne serildi. BaĢkaldÝrÝnÝn lideri Uygur Bg Kağan‟Ýn (759-779) kayÝnpederi idi. Bu yzden, 765 yÝlÝnda Tang hanedanÝna karĢÝ ayaklandÝğÝnda Uygur lideri iki bin svari gndererek ona destek verdi. Kadim Tang HanedanÝ Tarihi, in‟e yryen svarilere eĢlik eden Uygur komutanlarÝn listesini de iermekte, ki bu El EtmiĢ Bilge Kağan‟Ýn (747-759) Terh yazÝtlarÝnda muhafaza edilmiĢ Byk BuyruklarÝ ile mukayase edilebilir. Askeri seferlere katÝlmanÝn yanÝ sÝra Byk Buyruklar diplomatik meselelerde de yer almaktaydÝlar. Fakat bu onlarÝn temel faaliyet alanlarÝ arasÝnda değildi. Tang kaynaklarÝ, Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn sona ermesinden (840) sonra Byk BuyruklarÝn rolnn ok glendiğini gstermektedir. KağanÝn ok gl olduğu Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn erken dnemlerinde buyruklar iktidar yapÝlanmasÝnda teba pozisyonundayken, KağanÝn merkezi gcnn zayÝflamasÝna paralel olarak nfuzlarÝ tedrici olarak ykseldi. Bu değiĢimi yansÝtan ilk olay eski bakan-Byk Buyruk Ton Baga Tarkan‟Ýn 779‟da bir darbe ile iktidarÝ ele geirmesidir.
395
Takip eden dnemde, KağanlarÝn seim srecine Byk BuyruklarÝn mdahalesi Ordu-BalÝk‟ta bir gelenek haline geldi. 795‟de gen kağan ldğnde, Ediz klanÝndan bir bakan kendini Kağan ilan etti. Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn son on yÝlÝnda, Byk buyruklar Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn kmesiyle sonulanacak değiĢik Uygur aristokrat gruplarÝ arasÝndaki iktidar mcadelesine aktif bir Ģekilde katÝldÝlar. UygurlarÝn ynetici hanedanÝ -Yaglakar- kutsal bir statye sahipti. KağanlÝkta iktidara gelme hakkÝ sadece bu kraliyet klanÝna ait olmakla mmknd. Bu klanÝn yerini 795 yÝlÝnda Ediz HanedanÝ‟nÝn almasÝ da YaglakarlarÝn bu statsn değiĢtirmedi. BaĢka orijinlerden gelseler bile VII. asÝr sonlarÝ ve IX. asÝr baĢlarÝndaki Uygur kağanlarÝ kendilerini Yaglakar klanÝnÝn birer temsilcisi olarak grmekteydiler. YazÝlÝ kaynaklarÝn analizi, Uygur KağanlÝğÝ sÝrasÝnda esas değiĢikliğin “Byk Buyruklar” tarafÝndan temsil edilen merkezi iktidar mekanizmasÝnÝn rolnde gerekleĢtiğini gsterecektir. Byk Buyruklar, daha nceki Trk ynetimlerine kÝyasla iktidar sisteminde ok daha nemli rol oynamaya baĢladÝlar. Kağan‟Ýn gcnn zayÝflamasÝyla eĢ zamanlÝ olarak Byk BuyruklarÝn glenmesi Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn ileride kmesine neden olan temel faktrlerden biri olmuĢtur. Uygur Ġdarecilerin BatÝ PolitikasÝ Uygur KağanlÝğÝ ortaya ÝkÝĢÝnÝn ilk yÝllarÝndan itibaren Doğu Trkistan ile zel iliĢkiler srdrmĢtr. Uygur kabileleri ok erken tarihlerden itibaren Doğu Trkistan‟a yerleĢmeye baĢladÝlar. UygurlarÝn atasÝ olan Kue kabileleri IV. asÝrda bu blgede hanlÝklarÝnÝ kurmuĢlardÝ. Trk ynetimi sÝrasÝnda, Uygur kabile konfederasyonuna katÝlanlar da dahil olmak zere, pek ok T‟ele kabilesi daha sonra Doğu Trkistan‟a g etmiĢlerdir. Uygur KağanlÝğÝ dneminde olduğu gibi, Uygurlar ortaya ÝkÝĢlarÝnÝn ilk yÝllarÝndan itibaren TarÝm havzasÝ zerinde kontrol kurmuĢlardÝr. Bu bilgiyi, zellikle Terk yazÝtlarÝ olmak zere, Basmiller, Karluklar, TrgeĢler ve bazÝ Dokuz-Oğuz kabilelerinden oluĢan koalisyonla 752-753 yÝlarÝnda ĢavaĢ sÝrasÝnda Doğu TianĢen dağlarÝ evresinde egemenliğini geniĢleten Uygur KağanÝ‟nÝn ynetiminin hakim olduğunu Uygur yazÝtlarÝ doğrulamaktadÝr. UygurlarÝn Doğu Trkistan‟Ýn yerleĢik hayata gemiĢ vahalarÝ zerinde kontrol kurmak iin tek yntemleri askeri g değildi. Bu blgenin yerleĢik topluluklarÝ ile, zellikle de en etkin Mani topluluğuyla, anlaĢmalar da yapabilmekteydiler. Bu yzden Uygurlar Mani dinini kabul ettiler ve 762 yÝlÝnda Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn resmi dini olarak ilan ettiler. Ġlk baĢta, Uygurlar Doğu Trkistan vahalarÝ ile birlikte Ke ve BeĢbalÝk‟da konuĢlanmÝĢ in garnizonlarÝndan arda kalanlarÝnÝ da kontrol etmekteydiler. Bg Kağan‟Ýn saltanatÝ sÝrasÝnda (759779) Doğu Trkistan‟daki Uygur etkisi bir eĢit garantrlk talep etmekteydi ve bu sadece Mani dinine uyum sağlamak ile değil aynÝ zamanda bitiĢikteki Tang varlÝğÝnÝn 755 yÝlÝnda An LuĢan‟Ýn isyancÝlarÝyla savaĢmak zere bu blgeden in‟e ekilmesinden kaynaklanmaktaydÝ. 762 yÝlÝnda Mani dinine geilmesi SogdiyanlarÝn Uygur KağanlÝğÝ‟ndaki nfuzlarÝnÝ glendirdi ve bu UygurlarÝn yerleĢik ekonomik ve kltrel yaĢama uyum sağlama srecini hÝzlandÝrdÝ. Uygur
396
KağanlarÝnÝn batÝya ynelim politikalarÝ da Uygur-Tang iliĢkilerinden etkilendi. An LuĢan-ġih oayi ayaklanmasÝnÝn bastÝrÝlmasÝndan sonra Uygurlar, Tang HanedanÝ‟nÝ in ipeği ile Uygur atlarÝnÝ takas etmeye zorladÝlar. Uygur korumasÝ altÝnda olan Sogdiyanlar ticarette ajan rol oynadÝlar. Uygur toplumunda ve zellikle de Uygur SarayÝnda SogdiyanlarÝn glenmesi gmen aristokrat evreler arasÝndaki muhalefetin karĢÝ hareketini provoke etti. Muhalefetin direniĢi, 779 yÝlÝnda Boghu Kağan‟Ýn saltanatÝna son verecek olan Sogdiyan ve Mani karĢÝtÝ bir darbeye sebep oldu. Takip eden Tun Baga Tarkan‟Ýn (779-789) saltanatÝ Uygur ynetici hanedanÝnÝn hem i, hem de dÝĢ politikalarÝnda değiĢikliklerle kendini gsterdi. Bu değiĢiklikler Uygur-Tang iliĢkilerini de etkiledi. Tang Ġmparatoru fÝrsatÝ kaÝrmayarak 780 yÝlÝnda Uygurlarla olan iliĢkilerini kesti. 779 yÝlÝnda Ordu-BalÝk‟taki darbeyle gelen problemleri tartÝĢan C. Mackerras, bu darbeyi in yanlÝsÝ bir hareket olarak değerlendirmektedir. Mamafih, bu darbe Sogdiyan ve Mani karĢÝtÝ olmasÝna rağmen inli karĢÝtÝ değildi. Bu grĢ UygurlarÝn 783-784 yÝllarÝ arasÝnda Hebei valisinin Tang karĢÝtÝ isyanÝna katÝlmalarÝyla
da doğrulanmaktadÝr.
Uygur
svarileri Tang
hkmet kuvvetleriyle
savaĢlarÝnda isyancÝlara yardÝma gitmiĢlerdir. Uygur KağanÝ‟nÝn-Ton bagha tarkan, yeni politik yneliĢlerinin bir sonucu 790‟larda Doğu Trkistan‟da Uygur-Tibet savaĢÝ oldu. Sogdiyanlar ve Manilere ynelik tavÝr değiĢikliği Uygurlarla Doğu Trkistan vahalarÝnÝn yerleĢik halkÝ arasÝndaki iliĢkilerin daha da bozulmasÝna ve nihayet UygurlarÝn bu toplumlar nezdindeki desteklerinin sona ermesine sebep olmuĢtur. UygurlarÝn rakipleri bu atÝĢmalarÝ kendi lehlerine kullandÝlar. Uygur karĢÝtÝ kabileler ve yerleĢik nfustan bazÝ yerel gruplarÝn desteğiyle Tibetliler, daha nce UygurlarÝn kontrolnde olan bu vahalarÝ iĢgal ettiler. Bilim adamlarÝ
790-792
yÝllarÝnda
cerayan
eden
Uygur-Tibet
savaĢÝnÝn
sonularÝnÝ
farklÝ
yorumlamaktadÝrlar. Bu bilim adamlarÝndan bazÝlarÝ (I. Escedy, A. Maliavkin) UygurlarÝn Tibetliler ve mttefikleri KarluklarÝ yenilgiye uğratarak zafer kazandÝklarÝ Ģeklinde bilgi veren in kaynaklarÝnÝn doğruluğundan Ģphe duymaktadÝrlar.23 Bu bilim adamlarÝ, savaĢÝn Doğu Trkistan zerinde Tibetlilerin hakimiyetine yol atÝğÝnÝ dĢnmektedirler. Ancak, diğer bilim adamlarÝ (Haneda Toru, T. Abe, T. Moriyasu) UygurlarÝn sadece yeniden toparlanmakla kalmayÝp, batÝ ynnde kontrollerini yaygÝn olarak geniĢlettikleri gibi daha akÝlcÝ bir sonuca ulaĢÝyorlar ve bu da değiĢik dillerde kaleme alÝnmÝĢ tarihi kaynaklardaki verilerle doğrulanmaktadÝr.24 Doğu Trkistan‟daki Uygur-Tibet savaĢÝ sÝrasÝnda Tang garnizonlarÝndan geriye kalanlar tamamen tasfiye edildi ve Tang askerlerinin son gruplarÝ da “Uygur yoluyla” in‟e katÝlar. Doğu Trkistan vahalarÝ zerinde Uygur egemenliğinin yeniden ihya edilmesinin anlamÝ, Doğu Trkistan‟Ýn batÝ yerleĢim blgesi olarak Uygur KağanlÝğÝ topraklarÝna katÝlmasÝdÝr. Tibetlilerle savaĢlarÝnda UygurlarÝn baĢarÝlÝ olmalarÝnÝn, Uygur yneticilerinin geleneksel BatÝ politikasÝna geri dnmesi ve Doğu Trkistan‟daki Sogdiyanlar ve diğer Mani nfusun desteğini yeniden kazanmalarÝ ile mmkn olduğunu da sylemek gerekir. YazÝlÝ kaynaklar, Mani dininin VIII. asÝr sonlarÝ ve IX. asrÝn ilk yÝllarÝnda Uygur KağanlÝğÝ‟nda aĢÝrÝ glendiğini gstermektedir.
397
820‟lerden sonra, Uygur KağanlÝğÝ dĢĢe geti. Uygur Devleti, her iki taraf iin de yÝkÝcÝ olan bir iktidar mcadelesi dnemine girdi ve bu durum Yenisey KÝrgÝz ile yok edici bir uzun savaĢla daha da karmaĢÝk hale geldi. Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn kuzeyinde yaĢayan KÝrgÝzlar, UygurlarÝn geleneksel dĢmalarÝydÝ. Uygur hakimiyeti sÝrasÝnda KÝrgÝzlarla savaĢ yapÝlmÝĢtÝr: 1) Uygur hegemonyasÝnÝn geniĢlediği dnemde, 750‟lerde yapÝlan savaĢ, KÝrgÝzlarÝn 758 yÝlÝnda boyunduruk altÝna alÝnmasÝyla neticelenmiĢtir (Ancak topraklarÝ Uygur Devleti topraklarÝna katÝlmamÝĢtÝr); 2) VIII. asÝr sonlarÝnda Doğu Trkistan‟daki Uygur-Tibet savaĢÝnÝn arafesinde ve savaĢ sÝrasÝnda yapÝlan savaĢ (Bu savaĢ Karabalsagun yazÝtlarÝnda anlatÝlmaktadÝr; aÝkcasÝ bu savaĢ, Uygur-Tibet savaĢÝnÝn baĢlangÝ aĢamasÝnda UygurlarÝn Tibetlileri yenmesine mani olmuĢtur, Uygurlar ancak Kuzeyde KÝrgÝzlarÝ yenilgiye uğrattÝktan sonradÝr ki btn glerini Doğu Trkistan‟daki Tibetlilere karĢÝ srebilmiĢtir); 3) Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn kĢyle sonulanan 820-840 yÝllarÝ arasÝndaki savaĢ. 840 yÝlÝnda KÝrgÝzlar Uygur baĢkenti Ordu-BalÝk‟a saldÝrdÝ. Hayvanlarda salgÝn hastalÝklar, alÝk, sert kÝĢ koĢullarÝ gibi doğal felaketlerle birleĢen bu saldÝrÝ Uygur Devletini yÝktÝ. Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn kĢ neticesinde Uygur kabileleri Kuzey Moğolistan‟dan pek ok yne doğru kaarak g ettiler, bunlardan baĢlÝcalarÝ Byk in seddine doğru, Kansu‟ya ve Doğu Trkistan‟a doğrudur. Uygur kabileleri kabile blnmelerinden ziyade değiĢik gruplarÝn siyasi ynelimlerine gre dağÝldÝlar. UygurlarÝn on beĢ kabileden oluĢan en byk grubu Doğu Trkistan‟a g etti ve Kua-KarasharTurfan blgesine yerleĢti. Bunlar burada 850-860 yÝllarÝ arasÝnda varlÝğÝnÝ 500 yÝl boyunca srdrecek olan kk Uygur KrallÝğÝnÝ -Uygur Kou KrallÝğÝ- kurdular. UygurlarÝn bir diğer grubu ise bugnk in‟in Kansu blgesinde Ganzhou Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn kurucularÝ oldular. BazÝ Uygur kabileleri Moğolistan ve Gney Sibirya‟da kaldÝ, diğerleri ise Kimaks ve ĠrtiĢ vadisine katÝlar. Sonu 1. Ġki yzyÝlÝ aĢkÝn bir sre boyunca Dokuz-Oğuz (Uygur) kabileleri/boylarÝ ile Trkler arasÝnda siyasi hakimiyet iin yaĢanan mcadele Orta Asya‟daki temel siyasi atÝĢmalarÝ teĢkil etmiĢtir. Bu iki kabile grubu arasÝndaki siyasi rekabet 548-551 yÝllarÝ arasÝnda Trklerin Tles kabilelerini hezimete uğratmasÝyla baĢlamÝĢtÝr. Bu gruplar arasÝnda daha ileri dnemdeki iliĢkiler tarihi siyasi ve askeri Dokuz-Oğuz ordularÝna dayanan atÝĢmalarÝn yerini alan siyasi ittifaklar tarihidir. VIII. asÝr ortalarÝndan nce Trkler lehine olan mcadelede nihai galipler Uygurlar olmuĢtur. Ancak, Trkler ile Uygurlar arasÝnda siyasi ittifakÝn kmesi ve 744-840 yÝllarÝ arasÝnda Trkleri kabile yapÝsÝndan dÝĢlayacak olan Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn kurulmasÝ, her iki konfederasyonun da Ġ/Orta Asya zerinde hakimiyetinin sonunun baĢlangÝcÝ olmuĢtur. 2. KuruluĢunun ilk yÝllarÝnda Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn dÝĢ politikasÝ iki ana faktr tarafÝndan belirlenmekteydi, KağanlÝğÝn ana topraklarÝnÝn oluĢturulmasÝ, bu topraklarÝn korunmasÝ ve UygurlarÝn Tang in‟inin siyasi yaĢamÝna mdahale etmesi. An LuĢan isyanÝ sÝrasÝnda in‟deki i savaĢlara katÝlmalarÝ UygurlarÝn Trklerle olan savaĢlarÝnÝn bir devamÝ olarak dĢnlmelidir. Tang HanedanÝ‟na askeri destek vermek suretiyle, Uygurlar aynÝ zamanda kendi dĢmanlarÝnÝn, An LuĢan‟Ýn isyancÝ ordusuyla birleĢen Trkler, etkin arta kalanlarÝ ile de savaĢmaktaydÝ. in‟e ynelik askeri seferin
398
sonucu olarak Uygurlar Trk KağanlÝğÝ‟nÝn kĢ sÝrasÝnda in‟e kaan asil AĢina klanÝnÝn temsicilerinin yeniden bir Trk KağanlÝğÝ kurma olsalÝğÝnÝ da tasfiye edebildiler. 3. BaĢlangÝtan itibaren Uygur KağanlÝğÝ Doğu Trkistan‟Ýn yerleĢik hayata geilmiĢ vahalarÝna ynelik zel bir siyaset yrtt. Doğu Trkistan‟daki ekonomik ve siyasi Ýkarlar UygurlarÝ Doğu Trkistan‟daki Sogdiyanlar arasÝnda yaygÝn olan Mani dinini kabule zorladÝ. Doğu Trkistan‟Ýn Mani topluluğu ile ittifak, Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn Doğu Trkistan‟Ýn kuzeydoğu blmleri zerinde kontrol kurmasÝna olanak tanÝdÝ ve nihayetinde bu blgeleri yerleĢik yaĢam srlen evre blgeler olarak Uygur Devleti‟nin siyasi-idari yapÝsÝ iine dahil ettiler. KağanlÝğÝn 840‟ta yÝkÝlmasÝndan sonra UygurlarÝn g ve daha ileriki tarihlerde Doğu Trkistan‟da Turfan Uygur Devleti‟nin (Uygur Kua KrallÝğÝ, IX-XIII) kurulmasÝ, ortaağ Uygur devletinin merkezinin Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn (Kuzey Moğolistan) merkezinden Doğu Trkistan‟daki batÝ evresine (periphery) kaymasÝ Ģeklinde tasavvur edilmelidir.
1
Sinor, D. The Uighur Empire of Mongolia. In: History of the Turkic Peoples in the Pre-
Islamic Period. Ed. By Hans Robert Roemer. Berlin, K. Schwarz Verlag, 2000, s. 187-204. 2
Kamalov, A. K. Drevniye Uigury. VIII-IX vv. (Old Uighurs. VIII-IX cc.), Almaty, 2001.
3
Klyashtorny, S. G. Drevneturkskiye runicheskiye pamiatniki kak istochnik po istorii Srednei
Azii, M., 1964, ss. 42-43.; Gumilev, L. N. Drevniye Turki, M., 1967, ss. 325-328. 4
Mackerras, C. The Uighur Empire (744-840) According to The Tang Dynastic Histories,
Canberra, 1967, s. 1-2. 5
Zizhi tongjian. By Si Maguang, Beijing, 1956, ch. 214, 6844.
6
Jiu Tangshu, by Liu Xu, Sibu cungkan, Shanghai, 1936, ch. 194; Zizhi tongjian, ch. 215,
6855; Yan Lu gong wenji, by Yan Zhenqing, Beijing, 1956, ch. 9, 7a. 7
Cen Zhongmian, Tujue jishi. Beijing, 1958, s. 464.
8
Zizhi tongjian, ch. 215, 6863.
9
Xin Tangshu, by Ou Yangxu, Shanghai, 1936, ch. 217A, 3a.
10
Makhmud Kashqari, Turki tillar divany, Urumchi, 1983, vol. I, s. 557.
11
Orkun, H. N. Eski Trk yazÝtlarÝ. Ankara, 1994, ss. 159-216.
12
Bernshtam, N. A. Sotsialno-economicheskii stroy orkhono-eniseiskikh turok VI-VIII.
Vostochnoturkskii kaganat i kyrgyzy. M. -L., 1946, ss. 191-193.
399
13
Gumilev, L. N. Drevniye turki, s. 374.
14
Czegledi, K., Gardizi on the History of Central Asia (746-780 A. D.). in: Acta Orientalia
Hungaricae, t. XXVII, t. 3, 1973, s. 265. 15
Pulleyblank, E. The Background of The An Lu-shan Rebellion. London-New-York-Toronto,
16
Gumilev, L. N. Drevniye turki, s. 395.
17
Moses, L. W. “T‟ang tribute relations with the Inner Asian barbarians”, in: Essays on T‟ang
1955.
Society. Ed. By J. Kurtis, E. G. Brill, 1976, s. 79. 18
Klyashtorny, S. G., Livshits, V. A. The Sogdian inscription of Bugut revised. In: Acta
Orientalia Hungaricae, t. XXVI, fas. 1, s. 69-102. 19
Gyorffy, G. Die Rolle des buiruq in der altturkischen Geselschaft, in: Acta Orientalia
Hungaricae, t. XI, 1960, s. 169-179. 20
Klyashtorny, S. G. Terkhinskaya nadpis. In: Sovetskaya turkologia, #3, 1980, s. 91-93.
21
Op. cit., ss. 91-93.
22
Jiu Tangshu, ch. 195, 7b; 11a; ch. 217F, 6b.
23
Escedy, I. Uigurs and Tibetans in Pei-t‟ing (790-791 A. D. ), in: Acta Orientalia
Hungaricae, t. XVII, 1964, pp. 83-104; Malyavkin, A. G. Uigurskiye gosudarstva IX-XII vv. Novosibiksk, 1983, s. 138. 24
Moriyasu, T. Uiguru do Tibeto no hokutai sodansen oyobi sono ato no seiki dzio seq ni
tsuite (War between Uighurs and Tibetans for Beiting and subsequent situation in the Western region), in: Toyo gakuho, Tokyo, 1973, t. 55, #4, s. 60-87.
Xin Tangshu Tang HanedanÝ‟nÝn yeni Tarihi, New History of Tang Dynasty,
Ou Yangxu,
Shanhai, 1936. Jiu Tangshu Tang HanedanÝ‟nÝn Eski Tarihi, Old History of Tang Dynasty, Lu Xu, Shanghai, 1936. Tang huiyao Tang HanedanÝ‟nÝn En nemli OlaylarÝnÝn Kolleksiyonu, Wang Pu, Beijing, 1955. Zuzhi tongjian Ynetmeye YardÝm Eden Evrensel Ayna, Universal Mirror Helping to Govern, Sima Guang, Beijing, 1956.
400
Jiu Tangshu Tang HanedanÝ‟nÝn Eski Tarihi, Old History of Tang Dynasty, Lu Xu, Shanghai, 1936. Cefu yuangui Eski AklÝn Hazinesi, Treasury of Ancient Wisdom, Wang Qinjo, Beijing, 1936. Yan Lu gong wen ji Eserler Koleksiyonu Yan Zhenqing, Beijing, 1956. Abe T. Nishi uguru kokushino kenkiu (BatÝ UygurlarÝ Tarihi
zerine AraĢtÝrmalar). Kioto, 1955. Barthold V. V. Twelve Lectures on The History of The Turkic Peoples. In: Selected Works. Vol. V, M., Nauka Press, 1968, ss. 17-192. Barthold V. V. Tukuzguzy. In: Works. Vol. V., M., Nauka Press, ss. 568-569. Bernshtam A. N. Sotsialno-economicheskii stroi orkhono-eniseisekikh turok VI-VIII vv. Vostochnoturkskii kaghanat i kyrgyzy. Social and political structure of the Orkhon-Enisey Turks of the VI-VIII cc. Eastern Turkic Kaghanate and Kyrgyzs. M. -L., Isdat-vo AN SSSR, 1946. Beckwith Ch. The Tibetan Empire in Central Asia: A History of the struggle for Great Power Among Tibetans, Turks, Arabs and Chinese during the Early Middle Ages. Princeton, New Jersey, 1987. Bichurin N. Ya. Sobraniye svedenii o narodakh, obitavshikh v Srednei Azii v drevniye vremena (Collection of accounts on peoples in Central Asia in ancient times). M., Isdat-vo AN SSSR, Vol. I-III, 1950-1953. Cen Zhong mian. Tujue jishi (Historical Records on Turks). Vol. 1-2, Beijing, 1958. Czegldy K. Gardizi On The History of Central Asia (746-780 A. D. ) In: Acta Orientalia Hungaricae, T. XXVII, fasc. 3, Budapest, 1973, ss. 257-267. Ecsedy H. Uighurs and Tibetans in Pei-t‟ing (790-791 A. D.). In: Acta Orientalia Hungaricae. N. XVII, Budapest, 1964, ss. 83-104. Franke O. Geschichte des chinesischen Reiches. Bd. II. Berlin-Leipzig, 1936. Gabain A. von. Die Frhgeschichte der Uiguren 607-745. In: Nachrichten des Gesellschaft fr Natur-und-Vlkerkunde Ostasiens. No: 72. Hamburg, 1952, S. 18-32. Gabain A. von. Das Leben im uigurischen Knigreich von Qoco (850-1250). Textband. Wiesbaden, 1973. Gumilev L. N. Drevniye turki. Eski Trkler. M., Nauka, 1967.
401
Gyrffy G. Die Rolle des buiruq in der altturkischen Gesellschaft. In: Acta Orientalia Hungaricae, N. XI, Budapest, 1960, S. 169-179. Hamilton J. R. Les Ouigours l‟pouque des Cinq dynasties d‟ apres les documents chinoise. Paris, 1955. Hamilton J. R. Toquz-oquz et on-uigur. In: Journal Asiatique, N. 250, Paris, 1962. ss. 23-64. Haneda T. Todai kaikotsu sin no kenkiu (Research on Uighurs of the Tang epoch). In: Haneda hakase shigaku rombun shu) (Selected Works of Prof. Haneda Toru) Vol. I, Kyoto, 1957, ss. 157-324. Hansen O. Zur sogdischen Inshrift auf dem dreisprachigen Denkmal von Karadalgasun. In: Journal de la Socit Finno-ougrienne, Vol. 44, pt. 3, Helsingfors, 1930, S. 3-39. Kadyrbayev A. Sh. Ocherki istorii srednevekovykh uigurov, dzhalairov, naimanov i kereitov. Almaty, Rauan, 1993. Kamalov A. Drevniye Uigury. VIII-IX vv. (Old Uighurs. VIII-IX cc.). Almaty, 2001. Kazembek A. Issledovaniya ob Uigurakh. (Researches on Uigurs). In: Jurnal Ministerstva narodnogo prosvesheniya. Vol. 31, SPb, 1841. Khudiakov Yu. S. Uigury v Mongolii. In: V Mejdunarodny Kongress Mongolovedov (Ulan-Bator), M., Nauka, 1987, ss. 47-156. Khudiakov Yu. S. Pamiatniki uigurskoi kultury v Mongolii. In: Tsentralnaya Azia i sosedniye territorii v sredniye veka. Istoria i kultura Vostoka Azii. Novosibirks, Nauka, 1990, ss. 84-89. Khudiakov Yu. S. Pamiatniki uigurskoi kultury v Mongolii. In: Tsentralnaya Azia i sosedniye territorii v sredniye veka. Istoria i kultura Vostoka Azii. Novosibirks, Nauka, 1990, ss. 84-89. Klyashtorny S. G. The Terkhin inscription. In: Acta Orientalia Hungaricae, T. XXXVI, Fasc. 1-3. Budapest, 1983, ss. 335-366. Klyashtorny S. G. The Tes Inscription of the Uighur Bogu Qagan. In: Asta Orientalia Hungaricae, T. XXXIX, fasc. 1. Budapest, 1985, ss. 137-156. Klyashtorny S. G. East Turkestan and the kaghans of Ordubaliq (The interpretation of the fourteens line of the Terkh inscriptions). In: Acta Orientalia Hungaricae. T. XLII (2-3). Budapest, 1988, ss. 277-280. Klyashtornyi S. G., Livsic V. A. The Sogdian inscription of Bugut revised. In: Acta Orientalia Hungaricae, T. XXI, fasc. 1. Budapest, 1972. ss. 69-102.
402
Klyashtorny S. G. Drevneturkskiye runicheskiye pamiatniki kak istochnik po istorii Srednei Azii. M., Nauka, 1964. Klyashtorny S. G. Terkhinskaya nadpis. (The Terkhin inscription). In: Sovetskaya turkologia, No: 3, 1980, ss. 82-95. Klyashtorny S. G. Osnovnyie cherty sotsialnoi struktury drevneturkskikh gosudrstv (Orta Asya‟daki Eski Trk Devletlerinin temel zellikleri). In: Klassy i soslovia dokapitalisticheskikh gosudarstv Azii. Problemy sotsialnoi mobilnosti. M., Nauka, 1986, ss. 217-228. Kratkaya istoriya uigurov. (Uygur halkÝnÝn kÝsa tarihi). Almaty, Gylym, 1991. Kyzlasov L. R. Srednevekovoye goroda Tuvy (Orta ağ kasabasÝ Tuva). In: Sovetskaya arkheologia, No: 3. M., 1959. Pp. 66-80. Kyzlasov L. R. Istoriya Tuvy v sredniye veka (Orta ağ‟da Tuva Tarihi). M., MGU Press, 1969. Kyzlasov L. R. Drevniaya Tuva ( Ancient Tuva). M., MGU Press, 1979. Mackerras C. Sino-Uighur diplomatic and trade contacts (744 to 840). In: Central Asian Journal. Vol. VIII, No: 1. Wiesbaden, 1969, ss. 215-240. Mackerras C. The Uighur Empire (744-840) according to the T‟ang Dynastic Histories. Canberra, 1968. Mackerras C. The Uighur Empire according to the T‟ang dynastic histories. A study in SinoUighur relations 744-840. Canberra, 1972. Malov S. E. Pamiatniki drevneturkskoi pismennosti (Eski Trke Harflerle AnÝtlar). M. -L., Idat-vo AN SSSR, 1951. Malov S. E. Pamiatniki drevneturkskoi pismennosti Mongolii i Kirgizii (Moğolistan ve KÝrgÝzistan‟da Eski Trke Harflerle AnÝtlar). M. -L., Isdat-co AN SSSR, 1959. Maliavkin A. G. Materialy po istorii uigurov v IX-XII vv. (IX-XII. asÝr Uygur Tarihi
zerine Materyaller) Novosibirks, Nauka, 1974. Maliavkin A. G. Uighur States in IX-XII cc. Novosibirks, Nauka, 1983. Minorsky V. F. Hudud al-alam. “DnyanÝn Blgeleri”. A Persian geography 372 A. H. -982 A. D. London, 1937. Minorsky V. F. Tamim ibn Bahr‟s Journey to the Uighurs. In: Bulletin of the School of Oriental and African Studies. XII, No: 2. London, 1948, ss. 275-305.
403
Moriyasu T. Uiguru do Tibeto no hokuta sodansen ouobi sono ata no Seyiki dse sei ni tsuite (Uygurlar ve Tibetliler ArasÝnda Pekin iin SavaĢ ve BatÝ Blgesinde Sonraki Durum). In: Toyo gakuho, Vol. 55, No: 4. Tokyo, 1973. Pp. 60-87. Moriyasu T. La nouvelle interpretation des mote Hor et Ho-yo-hor dans le Manuscrit Pelliot tibetain 1283. In: Acta Orientalia Hungaricae. T. XXXIV. Budapest, 1980, ss. 171-184. Moriyasu T. Qui des Oigours ou des Tibtains ont gagne en 789-792 Bea-Baliq? In: Journal Asiatique. T. 269. Paris, 1981. ss. 193-205. Moses L. W. T‟ang tribute relations with the Inner Asian barbarians. In: Essays on T‟ang society. Ed. J. Curtis. Perry and Bardwell L. Smith. Leiden, E. J. Brill, 1976, ss. 61-89. Orkun H. N. Eski Trk YazÝtlarÝ. Ankara Trk Tarih BasÝmevi, 1986. Pinks E. Die Uiguren von Kanchou in den frhen Sung-zeit (960-1028). Asiatische forschungen. Bb. XXIV. Wiesbaden, 1968. Pozdneev D. Istoricheski ocherk uigurov (in kaynaklarÝ zerine). SPb, 1899. Pulleyblank E. G. The Background of The An Lu-shan Rebellion. London-New-York-Toronto, 1955. Pulleyblank E. G. Some remarks on the Toquz-oguz problem. In: Ural-Altaische Jahrbcher. Bb. XXVIII, No: 1-2. Wiesbaden, 1956. S. 35-42. Radlov V. V. K voprosu ob uigurakh. Iz predislovia k isdaniyu Kutadgu Bilika. SPb, 1893. Ramstedt G. I. Kak byl naiden “Selenginskii kamen”. Trudy Troitsko-Kiakhtinskogo Otdeleniya Priamurskogo Otdela Imperatorskogo Russkogo Georgaficheskogo obshestwa. N. XV, Vyp. 1, SPb, 1914. Tikhonov D. I. O kulture uigurov v period kaganata (744-840). In: Materialy po istorii i kulture uigurskogo naroda. Alma-Ata, Nauka, 1978, ss. 49-58. Vainshtein S. I. Drevnii Por-Bajin (Ancient Por-Bajin). In: Sovetskaya etnografia, 1971. No: 6. No: 103-114. Vostochniy Turkestan v drevnosti i rannem srednevekovye. Ocherki istorii (Eastern Turkestan in ancient times and early Middle Ages. Surveys on History). Ed. B. A. Litvinsky, M., Nauka, 1988. Vostochniy Turkestan v drevnosti i rannem srednevekovye. Etnos. Yazyki. Religii. (Eski ağlarda ve erken Orta ağ‟da Doğu Trkistan. Etnisite, Diller, Dinler). Ed. B. A. Litwinsky, M., Nauka, 1992.
404
Zieme P. Die Uiguren und ihre Beziehungen zu China. In: Central Asiatic Journal, Vol. 17, No: 2-4, Wiesbaden, 1973. S. 282-293.
405
Uygur Türkleri / Dr. Erkin Emet [s.233-237] Ankara
niversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakltesi / Trkiye
1. Uygur Trkleri 1.1. Uygur AdÝ ve Uygurlar Uygur adÝ Trke kaynaklarda, Orhon yazÝtlarÝnda ilk defa 716 yÝlÝndaki olaylar sÝrasÝnda, Uygur Ġlteberi‟nin ismi vasÝtasÝyla zikredilmiĢtir. Bu sÝrada Uygurlar, Kk Trk (Gktrk) hkimiyetini tanÝmak istemeyerek Kk Trk lkesinin doğusuna, muhtemelen de in sÝnÝrlarÝna doğru kamÝĢ olsalar gerek.1 in kaynaklarÝnda Uygur adÝ Hui-hu, Hui-he, Wei-hu, Wei-wu2 gibi eĢitli Ģekillerde yazÝlmÝĢtÝr. Bundan baĢka, 1283 NumaralÝ Pelliot yazmalarÝ iinde, 787-843 yÝllarÝ arasÝnda Tibet‟e giden beĢ Uygur elisinin raporlarÝ mnasebetiyle, Uygur adÝ Tibete Ho-yo-hor Ģeklinde yazÝlmÝĢtÝr.3 Btn bu değiĢik yazÝlÝĢlar Uygur adÝnÝ ifade etmektedir. Uygur adÝnÝn anlamÝ ve etimolojisi hakkÝnda eĢitli grĢler vardÝr. Uygur‟un manasÝnÝn “Ģahin gibi hÝzla hcum eden, orman halkÝ”,4 “ukur” anlamlarÝnda olduğu sylenmiĢtir. Gy. Nmeth‟e gre Uygur adÝ, uy- “uymak, takip etmek”5 fiilinden tremiĢtir. Ebulgazi BahadÝr Han da UygurlarÝn adÝnÝ “uymak, yapÝĢmak”6 fiiline dayandÝrÝr. KĢgarlÝ Mahmud‟da ise, “kendi kendine yeter” manasÝnda kullanÝldÝğÝ7 anlatÝlmaktadÝr. Kelimenin genellikle Uy+gur Ģeklinde geliĢtiği, “akraba, mttefik” anlamÝnda olduğu, On Uygur adÝnÝn da “On Mttefik”8 anlamÝna geldiği yolunda aÝklamalarda bulunulmuĢtur. in kaynaklarÝ, UygurlarÝn Kk Trkler gibi HunlarÝn neslinden olduğu yolundaki haberlerde hemfikirdirler ve Kk Trkler gibi onlarÝn da kurttan trediklerini sylerler. Fakat bunun yanÝ sÝra UygurlarÝn ağatan trediklerine dair efsaneler de vardÝr9. Uygurlara ait en eski kayÝtlarÝn M.. 176 ve 43 yÝllarÝnda IssÝk-Kl civarlarÝndaki kalÝntÝlarda bulunduğu sylenmektedir.10 in‟deki Trk Tabga hanedanÝ sÝrasÝnda Uygurlar Gao Che adÝyla anÝlmÝĢlardÝr11. Daha sonra da, 5. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝndan sonra, Tlslerin bir kabilesi olarak gemektedirler.12 Bununla beraber Ġslm coğrafyacÝlarÝ, Tokuz-Oğuzlarla UygurlarÝ eĢ tutmuĢlardÝr.13 Elimizde bulunan Karabalgasun yazÝtÝ ince yznde UygurlarÝn dokuz aileden meydana gelmiĢ olduklarÝ zikredilmiĢtir,14 fakat bu “dokuz aile”nin adÝ tek tek sayÝlmamÝĢtÝr. in kaynaklarÝnÝn yardÝmÝyla UygurlarÝ meydana getiren dokuz aileyi Ģu Ģekilde sayabiliriz: 1) Ye-lo-ko (Yaglakar), 2) Hu-to-ko (Uturkar), 3) To-lo-wu/Hou (Krebir), 4) Mo-Ko-si-k‟i (BakasÝkÝr), 5) A-vu-ti (Ebireg), 6) Kosa (Kasar), 7) Hu-Wu-su, 8) Ye-wu-ku (Yagmurkar), 9) Hi-Ye-Vu (Aymur/Eymr).15 BunlarÝn liderliği ise Yaglakar ailesinin elinde bulunuyordu.
406
Uygur adÝnÝn siyas bir addan ziyade, kabile ve blge adÝ olarak kullanÝldÝğÝ yolunda grĢler de vardÝr.16 Kk Trke kitabelerden ve in kaynaklarÝndan ğrendiğimize gre, UygurlarÝn tarih sahnesine ÝktÝklarÝ ilk yurdun, Selenge nehrinin doğu kÝsÝmlarÝ olduğu anlaĢÝlmaktadÝr.17 Hun Ġmparatorluğu‟ndan sonra Doğu Trkistan, M.S. 93-121 yÝllarÝ arasÝnda in istilsÝna uğradÝ. Bu yÝldan M.S. 220‟ye kadar blgede KuĢan hkimiyeti kuruldu. Bu devletin ekilmesinden 360 yÝlÝna kadar Doğu Trkistan‟da bulunan Yarkent, Lop, Hoten, KĢgar, Kua ve Turfan gibi Ģehir devletleri mstakil oldular. Bu tarihten itibaren Doğu Trkistan blgesine sÝrasÝyla ġiyenbi, Toba, Ccen, Kk Trk, TrgiĢ, Uygur, Karluk, KarahanlÝ ve KarahÝtay hanedanlarÝ hkim oldular. 1.2. Uygur Trkleri ve Doğu Trkistan‟Ýn Tarihine Dair 1.2.1. tken Uygur KağanlÝğÝ Dnemi 742 senesinde BasmÝl, Uygur ve Karluklardan mteĢekkil boylar Kk Trklere hcm ederek Kk Trk kağanÝnÝ ldrmĢler ve yerine BasmÝllarÝn lideri olan Shie-tieh-i-shih kendini kağan olarak iln etmiĢtir. tken‟de kurulan bu yeni “KağanlÝk”ta Uygurlar “Sol Yabguluk” Karluklar da “Sağ Yabguluk” mevkiine gelmiĢlerdir.18 Bu arada 742 senesinde “Yabgu” unvanÝnÝ taĢÝyan UygurlarÝn reisi in‟e eliler yollayarak in Ġmparatorundan “Adaleti kabul eden reis” unvanÝnÝ almÝĢtÝr.19 743 senesinde Uygur Yabgusu Kk Trklerin son kağanÝ olan Wu-Su-Mi-Shi (OzmÝĢ) kağana hcum ederken diğer taraftan Dokuz-OğuzlarÝn baĢÝnda bulunan oğlu da Oğuz kuvvetleri ile birlikte savaĢa katÝlÝr. Bu savaĢta OzmÝĢ kağan ağÝr bir yenilgiye uğrar ve karÝsÝ da Uygurlara esir olur. Kk Trk devletinin tamamen tarih sahnesinden silinmesine sebep olan en son darbe 744 yÝlÝnda yine Kk Trkler gibi “AĢina” soyundan gelen bir hkmdara sahip olan BasmÝllar tarafÝndan vurulur. BasmÝl KağanÝ, OzmÝĢ Kağan‟Ýn baĢÝnÝ keserek in sarayÝna yollar. O zamana kadar UygurlarÝn hkimiyetinde olan BasmÝllar bu baĢarÝlarÝndan dolayÝ bağÝmsÝzlÝklarÝnÝ iln ederler ve hkmdarlarÝ tken‟de Kağan olarak baĢa geer. Fakat Uygurlar bu kağanÝ tanÝmazlar ve Uygur Yabgusu KarluklarÝn yardÝmÝyla da BasmÝl KağanÝ‟nÝ yener ve kendisini ldrr. Bylece tken blgesinde yeni bir KağanlÝk kurulmuĢ olur. 744 senesinde tken‟de kurulan yeni devletin ilk kağanÝ in tarihlerinde Ku-tu-lu Pi-Chia Cheh Ko-han olarak geen “Kutlug Bilge Kl Kağan”dÝr. Tang imparatoru tarafÝndan kendisine “Feng-Ý Wang” adÝ ve daha sonra da “Huai-jen” unvanÝ verilmiĢtir. Tang Sllesi tarihileri, Kutlug Bilge Kl Kağan zamanÝnda UygurlarÝn, Altay dağlarÝndan, Baykal glne kadar uzanan bir blgede hkm srdklerinden bahsetmektedirler. Uygurlar bu devirde, kendilerine baĢĢehir olarak, o zamanlar “Ordu-balÝg” denen ve Hunlar zamanÝndan beri bilinen, YukarÝ Orhun nehri zerinde bulunan “Kara Balgasun” Ģehrini semiĢlerdir.
407
Kutluk Bilge Kl Kağan 747 senesinde lnce yerine oğlu Moyunor Kağan baĢa gemiĢtir. Bu Kağan zamanÝnda Uygurlar, BatÝ‟da TrgeĢlerle mcadele etmiĢler ve bunlarÝ hakimiyetleri altÝna alarak sÝnÝrlarÝ batÝda Sir Derya nehri boylarÝna kadar geniĢletmiĢlerdir. Kuzeyde ise, Kem nehri aĢÝlarak KÝrgÝzlar ile kendilerine bağlanmÝĢtÝr. Moyunor zamanÝnda en nemli siyasi mnasebetler inliler ile olmuĢtur. 759 senesinde Moyunor Kağan lnce yerine Uygurlardaki veraset geleneklerine gre byk oğlunun gemesi lzÝmdÝ. Fakat byk oğul bilmediğimiz bir sebepten dolayÝ ldrlmĢ ve yerine Moyunor‟un kk oğlu Kağan olarak baĢa gemiĢtir. inliler tarafÝndan “Teng-li Mou-y” (Tengri Mou-y) diye isimlendirilen bu kağanÝn birka tane isminin olduğunu biliyoruz. Bu isimlerden en tanÝnmÝĢlarÝ “Bugu” veya “Bg” ile “Tengri”dir. 780 senesinde Tun Baga Tarkan, Bg Kağan‟Ý ldrerek kendisini kağan ilan etmiĢtir. Kağan olduktan sonra, ilk iĢ olarak derhal in ile siyas mnasebetlerinin dzeltilmesi yolunu semiĢ ve bunda da muvaffak olmuĢtur. inliler tarafÝndan kendisine “Alp Kutlug Bilge Kağan” unvanÝ verilmiĢtir. Kutlug Bilge Kağan‟Ýn baĢlÝca faaliyetlerini Ģyle sÝralayabiliriz. Tibet ve KarluklarÝn Uygurlara karĢÝ teĢkil ettikleri eteleri ortadan kaldÝrmÝĢ, KarluklarÝ tamamen kendine tbi kÝldÝktan sonra, Turfan blgesine inmiĢtir. Burada da Tibet ve Karluk eteleriyle karĢÝlaĢmÝĢ ve bunlarÝ da tamamen ortadan kaldÝrdÝktan sonra, Ģehirleri geri alarak asayiĢi bozmayan blge halkÝnÝ dllendirmiĢ, asayiĢi bozanlarÝ ise Ģiddetle cezalandÝrmÝĢtÝr. Kutlug Bilge Kağan‟Ýn en byk icraatÝ KÝrgÝz seferidir. KÝrgÝz seferi kendi adÝnÝ ebedleĢtirmiĢtir denilebilir. Orta Asya‟nÝn kuzeyinde oturan ve bir Trk boyu olan KÝrgÝzlar, cesur ve kuvvetli idiler. Uygurlar bugnk Turfan blgesine kadar hkim olunca, KÝrgÝzlarÝn gney blgeleriyle iliĢkileri hemen hemen kesilmiĢti. Bu yzden KÝrgÝzlar daha kuzeye ekilmek zorunda kalmÝĢlardÝr. Kutlug Bilge Kağan 805 senesinde lnce, yerine “Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Klg Bilge Kagan” gemiĢtir. Bu Kağan‟Ýn nemli faaliyetlerini Ģyle sÝralayabiliriz: Doğu Trkistan‟Ýn nemli Ģehirlerinden birisi olan Kua‟yÝ Tibetlilerin elinden kurtarmasÝ ve Maniheizm‟in Uygurlar arasÝnda yayÝlmasÝ iin gstermiĢ olduğu gayret. Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan lnce, yerine bir evvelki kağan‟Ýn kk kardeĢi 821 senesinde kağan olmuĢtur. Bu kağan‟Ýn unvanÝ “Ay Tengride Kut BulmÝĢ Bilge KağandÝr. UygurlarÝn ilk devrinden itibaren 21. kağanÝ olan bu kiĢinin bir baĢka ismi de “Kasar Tegin”dir.20 Kasar Tegin baĢa gelince inlilerle bir evlilik yoluyla akrabalÝk kurmak istemiĢti. Daha nceleri de grdğmz inli prenseslerle evlenerek bir akrabalÝk bağÝ tesis edilmesini her iki toplum, zellikle inlilere yararlar sağlayacağÝ aĢikrdÝr. 821 senesinden sonra, Uygurlarda siysi ynden genel bir bozukluk grlmektedir. Uygurlardaki bu i karÝĢÝklÝklarÝ Mani dinine bağlayanlar olduğu gibi, meydana gelen slle değiĢmesinin de rol oynadÝğÝnÝ ve in‟in olumsuz etkisinin de olduğunu syleyenler vardÝr.
408
Kasar Tegin btn maiyetiyle birlikte ldrlmĢtr. Yerine 832-839 seneleri arasÝnda baĢa geen manevi oğlu “Hu-te-le” kağanlÝk yapmÝĢtÝr. “Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Klg Bilge Kağan” unvanÝnÝ almÝĢtÝr. Bu dnemde i karÝĢÝklÝklar hat safhaya gelmiĢ ve bu arada byk bir kÝĢ mevsiminden sonra, hayvanlarÝn pek oğu telef olmuĢtur. Bu durum ise Uygur ekonomisini olduka sarsmÝĢ ve in‟e satacak mal bulamaz duruma gelmiĢlerdir. Hu-Te-le kağan 839 senesinde lnce yerine Wu-Tu-Kung ile aynÝ senede Wu-Chie Kağan baĢa gemiĢtir.21 840 senesine gelindiğinde, 100 bin kiĢilik bir KÝrgÝz ordusunun Uygur baĢkenti Karabalgasun‟u kuĢatarak, son Uygur kağanÝ olan Wu-Chie‟yi ldrdklerini gryoruz. Uygurlar, KÝrgÝzlar tarafÝndan bykl kkl kÝlÝtan geirilmiĢlerdir. KÝrgÝzlar bylece belki de Moyunor ve Kutluk Bilge zamanlarÝnda uğradÝklarÝ yenilgilerin intikamÝnÝ almÝĢ oldular. Bu savaĢtan kurtulan Uygurlar eĢitli ynlere hareket ederek yeni yurt edinmek iin aba harcamÝĢlardÝr. 1.2.2. HanlÝklar Dnemi 1.2.2.1. ġa-u (Sha-Chou) UygurlarÝ KÝrgÝz yenilgisinden sonra oturduklarÝ blgelerden hareket ederek Asya‟nÝn daha gney blgelerine, in‟in batÝsÝna gelip yerleĢen Uygurlardan bir grup Sha-Chou Ģehrine gelmiĢlerdir.22 Sha-Chou UygurlarÝna inliler, Maniheizm dinini benimsemiĢ olmalarÝndan dolayÝ ve bunlarÝn beyaz elbise giymelerinden kendilerine “Beyaz giymiĢ gğn oğullarÝ” ismini takmÝĢlardÝr.23 AyrÝca bu blgenin ok nemli Ģehirlerinden biri olan Dun-huang‟Ýn Sha-Chou‟ya ok yakÝn olmasÝ zaman zaman Sha-Chou Ģehrine Dun-Huang denmesine yol amÝĢtÝr. Sha-Chou UygurlarÝ hakkÝnda kaynaklarda pek fazla bilgi yoktur. BunlarÝn siyas hkimiyetleri ok kÝsa srmĢtr. Ġlk nce Liaolara (KÝtan)
ve daha sonra da ġi-ġia (Tanggut) devletlerinin
hkimiyetlerini tanÝmÝĢlardÝr. Diğer taraftan Sha-Chou UygurlarÝ ile Kan-Su (Kan-Chou) UygurlarÝ arasÝnda muhtemelen Mani dininden dolayÝ zaman zaman anlaĢmazlÝklar ÝkmÝĢtÝr. yle anlaĢÝlÝyor ki, Mani dinini kabul etmeyen bir kÝsÝm Sha-Chou Uygur halkÝ, Kan-Su UygurlarÝndan yardÝm istemiĢlerdir; onlarÝn Kan-Su Uygur kağanÝna mektup yazarak kendisinden yardÝm istediği bilinmektedir.24 Bu blgenin nemi in ile Orta Asya arasÝndaki ticaret yolunun zerinde bulunmasÝndan ileri gelmektedir. 1.2.2.2. Kan-Su UygurlarÝ Bugnk Kansu Ģehrinin yakÝnÝnda kurulan Kan-Su Uygur devleti, bilhassa X. yzyÝlÝn ortalarÝndan itibaren UygurlarÝn kuvvet merkezi hline gelmiĢtir. Bu Uygurlar da Sha-Chou UygurlarÝ gibi, XI. yzyÝldan sonra, Tangut ve KÝtanlarÝn hkimiyetlerini tanÝmÝĢlardÝr. Kan-Su UygurlarÝna aynÝ zamanda “SarÝ Uygurlar” da denilmektedir.
409
840 tarihinden sonra UygurlarÝn bir kÝsmÝnÝn Tibet ve An-Shi blgesine g ettikleri bilinmektedir. Bu blgenin merkezi ise, Kansu (Kan-Chou) Ģehri idi. Kansu Ģehri bilhassa, in ile bugnk Doğu Trkistan arasÝndaki ticaret yolu zerinde bulunuyordu. Uygurlar bu blgeye gelmeden nce, bu blge ve ticaret yolu, Tibetlilerin eline gemiĢti. Bu blgeye gelip yerleĢen UygurlarÝn asker bakÝmdan ok zayÝf olduklarÝnÝ in kaynaklarÝ bahsetmektedirler. Bu blgenin asÝl zelliği Budizm‟in en fazla yayÝlmÝĢ olduğu bir yer ve Dun-huang mağaralarÝnÝn bulunmasÝndandÝr. Bu sebeple UygurlarÝn eski dini Maniheizm‟in burada daha ok yaĢanmÝĢ olmasÝ ve UygurlarÝn yeniden Budizm dinine bir dnĢ yapmÝĢ olmalarÝ ok muhtemeldir. Budist kitaplarÝnÝn SarÝ Uygur KağanÝ‟nÝ “Gk HkmdarÝ” diye anmalarÝ ve onuncu yzyÝlÝn baĢÝnda buradan in‟e gelmiĢ olan rahiplerin yeĢil cbbe giymiĢ olmalarÝ da, onlarÝn oktan Budist olduklarÝnÝ gsteren deliller olmasÝ lzÝmdÝr. Dokuzuncu yzyÝlÝn sonunda Turfan UygurlarÝ tarafÝndan Doğu Trkistan‟dan kovulan Tibetliler Kansu‟ya gelmiĢler ve SarÝ UygurlarÝn baĢÝna cidd olarak dert olmuĢlardÝr. inlilerle beraber Tibet tehlikesini de atlatan SarÝ Uygurlar, ancak onuncu yzyÝlÝn baĢlarÝnda rahat nefes alabilmiĢlerdir. 911 tarihinde SarÝ UygurlarÝn ilk defa olarak asker bir harekete getiklerini ve mabetlerin bulunduğu Dun-huang (Bin Buda) Ģehrini zaptettiklerini in kaynaklarÝndan ğreniyoruz. Bu hareket daha ziyade, Maniheist bir geleneğe sahip olan ve SarÝ Uygurlarla Turfan UygurlarÝ arasÝnda kurulmuĢ kk bir in devletine karĢÝ yapÝlmÝĢ akÝndÝr. Bu devletik “Beyaz elbise giyen imparatorun devleti” idi. SarÝ UygurlarÝn bu baĢarÝlarÝ zerine itibarlarÝ da ok artmÝĢtÝr.25 923 senesinde Kan-Su veya SarÝ UygurlarÝn baĢÝnda Jen-Mei Kağan bulunuyordu. Jen-mei kendileri iin byk tehlike oluĢturan Tibetlilere karĢÝ in‟le bir anlaĢma yapmÝĢtÝr. inliler de sÝnÝrlarÝnÝn gvenli olmasÝ iin SarÝ Uygurlara gvenmiĢler ve bu anlaĢmayÝ imzalamÝĢlardÝr. 924 senesinde Jen-mei lnce yerine kardeĢlerinin en kğ Tegin, “kağan” oldu. 924 ile 928 seneleri arasÝnda Uygurlar arasÝnda karÝĢÝklÝklarÝn ÝktÝğÝnÝ gryoruz. ArtÝk SarÝ Uygurlar, kendi i iĢleriyle uğraĢmaya baĢlamÝĢlardÝ. yle anlaĢÝlÝyor ki, SarÝ Uygurlar, batÝdan gelen mallarÝ alÝyorlar ve kendi kervanlarÝ ile in‟e gtryorlardÝ. Dar bir sahada yaĢayan bu UygurlarÝn hayatlarÝnÝ devam ettirebilmeleri iin ticaretin byk nemi vardÝ. 933 senesinden sonra, Tibetlilerin Uygur kervanlarÝnÝ soymalarÝ zerine baĢlayan Tibet harpleri, UygurlarÝn kendi menfaatlerini korumak maksadÝyla yapÝlan mcadelelerdir. Diğer taraftan inlilerin bu savaĢlarda UygurlarÝn yanÝnda olmasÝ da kendi ÝkarlarÝnÝ Tibetlilere kaptÝrmamak iindir. SarÝ UygurlarÝn daha nce kurulmuĢ olan Trk devletleri gibi ftuhat politikasÝ yoktu. Belki bunun tek sebebi SarÝ UygurlarÝn artÝk yavaĢ yavaĢ yerleĢik hayata gemiĢ olmalarÝdÝr. OnlarÝn tek amacÝ Kan-Chou (Kansu) Ģehrinde barÝĢ iinde oturup, yabancÝlarÝn baskÝn ve istilsÝna uğramadan kervanlarÝnÝ gnderebilmekti. Bu sebeple in ile daima dostluk iinde yaĢamÝĢlar ve kendileri iin en byk tehlike olan gneydeki Tibetlilere karĢÝ cephe almÝĢlardÝ.26
410
1.2.2.3. Turfan UygurlarÝ 840 tarihinden sonra gneyde yeni bir devlet kuran Uygurlar arasÝnda Orta Asya Trk tarihinde ok nemli bir yeri olan Gao-Chang Ģehrinde yerleĢen Uygurlar olmuĢtur. Bu Uygurlar “… artÝk BozkÝr Trk devletinden farklÝ idiler: Hkimiyeti geniĢletme dĢncesinde olmamÝĢ, byk siyas atÝĢmalara girmemiĢ, baĢta in hkmetleri olmak zere, komĢularÝ ile dostluk ve ticaret mnasebetlerini devam ettirmeyi tercih etmiĢlerdir”.27 BatÝya gelmiĢ olan Uygurlar, baĢlangÝta yalnÝz Turfan ve BeĢ-BalÝk blgelerinde yerleĢmiĢlerdi. in sÝnÝrÝnda sayÝsÝz felketlere uğrayan 13 Uygur boyu da batÝya gemiĢ ve Turfan UygurlarÝna karÝĢmÝĢlardÝr. Turfan blgesine gelen Uygurlar son Uygur kağanÝnÝn kÝz kardeĢinin oğlu olan, Mengli Tigin‟i28 856 yÝlÝnda kağan semiĢlerdi. Mengli Tigin‟in kağanlÝğÝ in tarafÝndan da tanÝnmÝĢtÝ. in kaynaklarÝnda Turfan UygurlarÝ iin “Shi-Zhou” UygurlarÝ da dendiğini gryoruz. Bunun sebebi ise, Tang sllesi zamanÝnda Gao-Chang olarak bilinen Ģehrin 460 senesinde in‟in bir eyaleti hline getirildiği zaman, isminin Shi-Zhou olarak değiĢtirilmesindendir. Mengli Tigin Uygur kağanÝ olunca Ulug Tengride Kut BolmÝĢ Alp Klg Bilge Kagan unvanÝnÝ almÝĢtÝ.29 O da tÝpkÝ atalarÝ gibi bir unvan taĢÝyordu. 866‟larda Turfan UygurlarÝnÝn baĢÝnda Bugu Chn bulunmaktadÝr ve o Turfan‟Ý fethetmiĢtir. BatÝdaki sÝnÝrlarÝnÝ TanrÝ dağlarÝ zerindeki
rmi Ģehrine kadar uzattÝlar. Kansu‟daki in asker kuvvetlerinin in Ġmparatoru‟na isyan etmeleri zerine Uygurlar sÝnÝrlarÝnÝ doğuda in topraklarÝna geniĢletme imknÝna sahip oldular. Bylece TanrÝ dağlarÝnÝn doğu ucunda ve ticaret yollarÝnÝn getiği Kumul Ģehri de UygurlarÝn eline gemiĢ oldu.30 947‟lerde Turfan blgesi UygurlarÝnÝn baĢkentinin Koo olduğu ve 948 yÝlÝnda baĢa geen Uygur hanÝnÝn unvanÝnÝn Ġdikut olduğu Koo‟da bulunan bir kitabeden anlaĢÝlmaktadÝr ve baĢkente de Ġdi Kut Ģehri deniyordu.31 Turfan ve BeĢ-BalÝk‟taki Uygur hanedanÝnÝn sÝnÝrlarÝ kesin olarak izilemiyorsa da, bu hanlÝğÝn dhilinde birok Trk boyu yaĢÝyordu. 981 senesinde Kara-Koo‟ya gnderilen in elisi Wang Yen-te‟nin seyahat notlarÝ kltr tarihimiz aÝsÝndan olduka nemlidir. Wang Yen-te Uygurlara Sung devleti tarafÝndan, KÝtanlarÝn kuvvetlenmesi zerine gnderilmiĢti. Sunglar KÝtanlara karĢÝ Uygurlarla andlaĢma yapmayÝ plnlÝyorlardÝ. Ancak inliler fazla birĢey elde edemedi. nk bu yÝllarda savaĢtan ok ticaretle uğraĢan Trkler, hem in‟i aÝka reddetmiĢler hem de onlarla antlaĢma yaparak KÝtanlarÝ kÝzdÝrmamÝĢlardÝr. Bu Uygurlar 10. yzyÝldan itibaren geliĢen ve 11-12. yzyÝllarda olgunluğa eriĢen Trk medeniyetinin kurucusu olmuĢlardÝ. Bilhassa Mani dini Turfan ve BeĢ-BalÝk UygurlarÝ arasÝnda epeyi rağbet grmĢ ve birok eser bÝrakmÝĢlardÝr.32 Turfan Uygur devleti nce Kara-HÝtay devletine bağlandÝ (1206). Uygur kağanÝ, Kara Hitay HkmdarÝ Yeh-l Ta-Shi‟yi kendi baĢkentinde gn misafir etmiĢ ve Yeh-l Ta-Shih lkesine dndğ zaman 600 at, 100 deve ve 3.000 koyun hediye etmiĢtir. Hitay devletinin kurucusunun karÝsÝ da bir Uygur prensesi idi. Devletin idaresinde ve savaĢlarda kocasÝ kadar rol olan bu imparatorie, 924 senesinde kendisine gelen Uygur elisine zel bir
411
karĢÝlama yapÝlmasÝnÝ istemiĢti. Bu arada Uygur alfabesinin HÝtay devletinin resm yazÝsÝ olmasÝnda da byk tesir yapmÝĢtÝr. HÝtay devletinin ileri gelenleri arasÝnda da birok Uygur vardÝ.33
1
Bkz. Bilge Kağan YazÝtÝ, Doğu 37: “Uygur il teberi yz kadar askerle doğuya kaÝp gitti.”
Bilge Kağan YazÝtlarÝ iin bkz. T. Tekin, Orhon YazÝtlarÝ, Ankara 1988. 50-51. 2
E. Chavannes, Notes Additionnelles Sur Les Tou-Kiu (Turcs) Occidentaux, Paris 1903, s.
87; W. Eberhard, in‟in ġimal KomĢularÝ, ev. N. Uluğtuğ, Ankara 1942, s. 74; B. gel, Sino-Turcica. Cengiz Han ve in‟deki Hanedan‟Ýn Trk MĢavirleri, Taipei 1964, s. 30; B. gel, “Uygur Devletinin TeĢekkl ve YkseliĢ Devresi”, Belleten, C. 19, Ankara 1964, s. 334. 3
J. Bacot, “Reconnaisance en Haute Asie Septentrionale par Cinq Envoyes Ouigours au
VIIIe Siecle”, JA, Tom. CCXLIV, Paris 1956, s.145-148. 4
J.R. Hamilton, “Toquz-Oguz et On-Uygur”, JA, Tom. CCL, Paris 1962, s. 61; S. Gme,
Uygur Trkleri Tarihi ve Kltr, Ankara 1997, s.12-13; B. gel, a.g.e., s.30; S. Tezcan, “1283 NumaralÝ Tibete Pelliot ElyazmasÝnda Geen Trke Adlar
zerine”, 1. Trk Dili Bilimsel KurultayÝna Sunulan Bildiriler, Ankara 1975, s.304. 5
Gy. Nmeth, Attila ve HunlarÝ. Bunun iin bkz. Ġ. Kafesoğlu, Trk Milli Kltr, Ġstanbul,
1983, 2. baskÝ s. 122; S. Tezcan, a.g.m., s. 303. 6
Ebu‟l-Gazi BahadÝr Han, Trklerin Soy Ktğ (ġecere-i Terakime), Haz. M. Ergin,
Ġstanbul, (Tarihsiz), s. 28-29. 7
KĢgarlÝ Mahmud, Divan Lgat-it-Trk Tercmesi, ev. B. Atalay, C.1, 2. BaskÝ, Ankara
1985, s. 111-112. 8
J. R. Hamilton, “Toquz-Oguz et On-Uygur”, JA, Tom. CCL, Paris 1962, s.41.
9
W. Eberhard, a.g.e., s.75; B. gel, Trk Mitolojisi, C. I, 2. BaskÝ, 1993, s. 80.
10
E. Esin, Ġslamiyet‟ten nceki Trk Kltr Tarihi ve Ġslam‟a GiriĢ, Ġstanbul 1978, s.14.
11
W.Eberhard, a.g.e., s.74; B. gel, “Ġlk Tls BoylarÝ”, Belleten, C. SayÝ 48, Ankara 1951,
s. 795-831.
412
12
F. Lszl, “Dokuz Oğuzlar ve Gktrkler”, Belleten, C.14, Ankara 1950, s.42.
13
V. Barthold, Orta Asya Trk Tarihi HakkÝnda Dersler, Ġstanbul 1927, s. 47.
14
Bkz. KBY, 1. SatÝr. H. NamÝk Orkun, Eski Trk YazÝtlarÝ I-IV, Ġstanbul 1936-1941.
15
Liu Zhi Shiao, Uygur Tarihi, Pekin 1988, s.593; B. gel, “ġine Usu YazÝtÝnÝn Tarihi nemi”
Belleten, C.15, Ankara 1951, s. 361, S. Gme. 16
V. Barthold, a.g.e., s. 31.
17
E. Chavannes, a.g.e., s. 90; B. gel, “UygurlarÝn MenĢei Efsanesi”, DTCF Dergisi, 6/1-2,
Ankara, s.17; 18
“Yabgu” unvanÝ Trk devletlerinin Doğu kÝsmÝnÝ idare eden kiĢinin unvanÝdÝr. Bu unvan
iin Bkz E. Chavannes, Documents sur les Tou-kiue Occidentaux, St. Petersbourg, 1903, s. 95. 19
zkan Ġzgi, UygurlarÝn Siyas ve Kltrel Tarihi, Ankara 1987, s.14.
20
“Uygur KağanlarÝnÝn Tang Slalesi tarihlerine gre Soy Ktklerinin Ġncelenmesi”, Atatrk
niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, AraĢtÝrma Dergisi, SayÝ, 13, Erzurum 1985, s. 263. 21
. Ġzgi, a.g.e., s. 264.
22
Tai Wen-Shen, Li Te-Y‟nn MektuplarÝna gre Uygurlar, Doktora alÝĢmasÝ, Taipei,
1967, s. 2. 23
B. gel, Trk Kltrnn GeliĢme ağlarÝ I, s., 107.
24
Glin andarlÝoğlu, SarÝ Uygurlar ve Kansu Blgesi Kabileleri, Doktora Tezi, Ġstanbul,
1967, s., 98. 25
B. gel, Trk Kltrnn GeliĢme ağlarÝ I, s. 110.
26
G. andarlÝoğlu, a.g.e., Ġstanbul, 1967, s. 103.
27
Ġ. Kafesoğlu, Trk Milli Kltr, 3. BaskÝ, Ġstanbul, 1984, s. 115.
28
Bu kağan 840‟da Karabalasagun‟da ldrlen Uygur KağanÝnÝn kÝz kardeĢinin oğludur.
Bkz. B. gel, a.g.e., s.193, S. Gme, a.g.e., s. 62. 29
J. R. Hamilton, a.g.e., s. 142; B. gel, a.g.e., s. 193; S. Gme, a.g.e., s. 62.
30
B. gel, a.g.e., s. 193-194; S. Gme, a.g.e., s. 62.
413
31
Rsnyi, Tarihte Trklk, s. 61. S. ağatay “Ġl, Ulus ve Ynetenler” A.
. Dil ve Tarih
Coğrafya Fakltesi, Cumhuriyetin 50. YÝldnm Anma KitabÝ, Ankara 1974, s. 290. 32
L. Ligeti, Bilinmeyen Ġ Asya, 2 cilt, ev. S. Karatay, Ġstanbul 1970, s. 79-81.
33
A. Stein, Innermost Asia, Vc.2. Oxford 1928, s. 581; S. Gme, a.g.e., s. 63.
414
Koçu (Ġdikut) Uygur Devleti / Dr. Varis Abdurrahman [s.238-248] Gazi
niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi / Trkiye
Devletin KuruluĢu ve GeliĢmesi Trke metinlerde “Kou” veya “Koo” Ģeklinde geen1 bu isim, bugnk Doğu Trkistan‟daki Turfan Ģehrinin eski adÝdÝr. KaĢgarlÝ Mahmud eserinde: “Kou Uygur Ģehirlerinden biridir. Orada bulunan btn Ģehirlere bu ad verilir”,2 diyerek bazÝ araĢtÝrmacÝlarÝn (Stein, A. von Le Cog, von Gabain gibi) iddia ettiği gibi bu ismin inceden gelme değil bir Trke isim olduğunu kanÝtlamaktadÝr. Kou (Turfan) blgesinin siyasi ve etnik durumunu aydÝnlatmak iin ncelikle “Kou” tabirinin menĢeinin tespiti gerekmektedir. Kou hakkÝnda, in kaynaklarÝnda, Trkistan‟Ýn diğer blgelerine gre daha ok kayÝt bulunmaktadÝr. Bu kayÝtlarÝn oğunda bu Ģehir “Kao-ch‟ang” Ģeklinde3 kaydedilmektedir. Alman Trkolog A. von Le Cog ve Tai-wanlÝ Trkolog Liu Yi-t‟ang gibi bilim adamlarÝ Trke kaynaklarda geen “Kou” kelimesinin ince “Kao-ch‟ang” isminin Trke okunuĢu olduğunu savunmaktadÝrlar.4 Bu grĢ, Stein, A. von Gabain ve Bahaeddin gel gibi bilim adamlarÝ da paylaĢmaktadÝr. Bu grĢ kabul edilecek olursa, bu Ģehrin isminin inliler tarafÝndan koyulduğu ve bu blgenin Trk kabilelerinin ana vatanÝ olarak kabul edilemeyeceğini de kabul etmek zorunda kalÝnÝr. Ancak bu grĢ kabul etmek pek ilmi grlmemektedir. nk “Kou” ismini taĢÝyan sz konusu Ģehrin etnografyasÝna bakÝldÝğÝnda, “Kou” isminin Trke olduğu, inlilerin ise “Kou” Ģehrini “Kaoch‟ang” olarak okuduğu ve o Ģekilde kaydettikleri anlaĢÝlmaktadÝr. in kaynaklarÝndan anlaĢÝldÝğÝna gre, Kou (Turfan) blgesine milattan nceki zamanlarda “KoĢu” veya “KoĢi” (Ku-shih) deniliyordu. Coğrafi sÝnÝr olarak, bugnk Turfan blgesini ve TanrÝ DağlarÝnÝn kuzeydoğu eteklerini iine almakta idi. Burada Byk Yeh-shihlerin (Byk Tuhriler) bir kolu olan “KoĢlar” (ya da KoĢan) yaĢÝyordu. Onlara in‟in Han Ġmparatorluğu zamanÝnda “Ch‟e-shih” denirdi.5 Bunlar, M.. III. yzyÝlÝn baĢlarÝnda Ģimdiki Turfan blgesini merkez edinerek “KoĢu HanlÝğÝ”nÝ (Ch‟e-shih-tou-kuo) kurdular. Bu hanlÝk tÝpkÝ diğer Trk devletlerinde olduğu gibi “n KoĢu HanlÝğÝ” (Ch‟e-shih ch‟ien-kuo) ve “Arka KoĢu HanlÝğÝ” (Ch‟e-shih-hou-kuo) diye ikiye ayrÝlmÝĢtÝr.6 n KoĢu HanlÝğÝ‟nÝn baĢkenti Yargul Ģehri (bu Ģehrin harabesi bugnk Turfan ilinin Yargul kynde bulunmaktadÝr). Arka KoĢu HanlÝğÝ‟nÝn baĢkenti ise Utu Kurgan (bu Ģehrin harabesi bugnk Doğu Trkistan‟Ýn kuzey doğusundaki Cimsar ilesinin gneyinde bulunmaktadÝr) idi. Bugnk Turfan‟Ýn en eski halkÝ olarak bildiğimiz bu “KoĢlar” ya da “KoĢular”Ý inliler olduğu gibi telaffuz ederek “Ku-shih” ve “Ch‟e-shih” demiĢlerdir. Bu blgenin adÝnÝ bu Ģekilde yÝllÝklarÝna da kaydetmiĢlerdir. Burada Ģuna dikkat edilmesi gereklidir. Bugn “Ch‟e” diye okunan bu ince kelime eski dnemlerde, Ka, Ku, Go, Ko olarak okunurdu. DolayÝsÝyla in kaynaklarÝnda bugn “Ch‟e-shih” olarak karĢÝmÝza Ýkan ismi
415
bugnk okunuĢu ile değil o zamandaki okunuĢu ile “Ko-shih” diye okuduğumuz zaman bu ismin Eski Trkeden inceye aktarÝldÝğÝ ortaya ÝkmaktadÝr. Trke kaynaklarda bu ismin “Kou” veya “Kocu” Ģeklinde gemesi ise Trkedeki “ġ” harfinin yerini zaman zaman “” veya “C” harflerinin almasÝndandÝr.7 IX-XI. yzyÝl arasÝnda Trkistan tarihinde, zellikle Uygur Trk tarihinde eĢine rastlanmayan byk değiĢiklikler ortaya ÝktÝ. Mild 840 yÝlÝnda, son bulmayan taht mcadeleleri ve ardÝ ardÝna gelen doğal afetler nedeniyle iyice zayÝflayan Orhun blgesindeki BozkÝr Uygur Devleti Yenisey kÝyÝlarÝndan gelen KÝrgÝzlarÝn saldÝrÝsÝyla yÝkÝldÝ.8 Karabalgasun‟daki Kağan SarayÝ KÝrgÝzlar tarafÝnca yağmalanÝp ateĢe verildikten sonra UygurlarÝn kağan ailesine mensup bir grup yakÝnÝ ile tken‟i terk edip gney ve gneybatÝya g etti.9 ge Tekin baĢkanlÝğÝnda, gneye yani in‟in kuzey sÝnÝrlarÝna g eden 13 kabileden oluĢan kk bir grup, devleti tekrar diriltmek iin bir mddet ok aba gsterirlerse de in‟in T‟ang Ġmparatorluğu‟ndan beklediği yardÝmÝ alamayÝnca T‟ang ve KÝrgÝz ordusunun kÝskacÝna dĢerek mağlup oldu.10 Devletin son hkmdarlarÝndan II. Kasar Kağan‟Ýn yeğeni Pan Tekin ve baĢvezir Saruk‟un nderliğindeki 15 Uygur kabilesi TanrÝ DağlarÝnÝn doğu ucundaki ġilman DağÝ‟nÝn (She-lo-man-shan) kuzeyine geldiklerinde bir grup Uygur kabileleri ana ktleden ayrÝlarak, Ivirğul (Yi-wu-chou, Ģimdiki Doğu Trkisan‟Ýn Kumul ili) ve Napuk (Na-chi. Ģimdiki Doğu Trkistan‟Ýn Pian ilesinin batÝsÝndaki Lkn kasabasÝnÝn olduğu yer) zerinden TanrÝ DağlarÝnÝn kuzeydoğusunu takip ederek BeĢbalÝk blgesine gelip yerleĢmiĢlerdir.11 MeĢhur Fars tarihisi Cveyni de, bu gle ilgili olarak Ģu bilgileri vermektedir: “Bir zaman geldi Uygurlar ve onlara bağlÝ etraftaki kavimler, atlarÝn kiĢnemesinden, develerin bağÝrmasÝndan… SÝğÝrlarÝn bğrmesinden, kuĢlarÝn tmesinden, ocuklarÝn ağlamasÝndan velhasÝl herĢeyden „g, g‟ sesi duymaya baĢladÝlar. Bunun zerine yerlerinden kalktÝlar. KonduklarÝ her yerde aynÝ sesi duydular. Nihayet bir yere geldikleri zaman o ses kesildi. Orada yerleĢip beĢ mahalleli bir Ģehir kurdular ve o Ģehre „BeĢbalÝk‟ adÝnÝ verdiler. ġehir gnden gne byd. Oraya ilk yerleĢenlerin ocuklarÝ, o gnden beri orada emirlik yaparlar. OranÝn emrine “Ġdikut‟ adÝ verilir.”12 Bundan baĢka Eb‟l-Gazi BahadÝrhan da Orhun UygurlarÝnÝn BeĢbalÝk‟a g etmesiyle ilgili olarak: “Uygurlar yaklaĢÝk bin sene orada (Orhun‟da) kaldÝlar. Daha sonra dağÝldÝlar. Bir blğ ĠrtiĢ Nehri‟nin kÝyÝsÝna geldiler. Bir blğ BeĢbalÝk‟a gelip tarÝmla uğraĢtÝ. Yine bir blğ at, koyun besleyerek BeĢbalÝk civarÝnda konar-ger hayat srdrd.”13 Bu bilgilerden anlaĢÝlacağÝ zere Orhun‟dan g eden bir grup Uygur kabilesi BeĢbalÝk blgesine gelip buradaki soydaĢlarÝna katÝlarak ileride kurulacak olan Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin temelini oluĢturmuĢlardÝr. Konuyla ilgili olarak, in kaynaklarÝnda Ģyle denilmektedir: “BeĢbalÝk‟taki AltÝn kum tepesi etrafÝndaki UygurlarÝn sayÝsÝ 200 bine ulaĢmÝĢtÝ. Elbette bunun iinde eskiden beri buralarda yaĢayan Uygurlarda vardÝ.14 Pan Tekin‟in nderliğinde batÝya g eden UygurlarÝn bir kÝsmÝ Kou‟ya (Turfan) gelip yerleĢmiĢlerdi. Kou‟ya gelen Uygurlar burada ok kÝsa bir zamanda siyas stnlğ elde ettiler.15 Bunun sebebi, blgede Uygur kabilelerinin oğunlukta olmalarÝ yanÝnda 840 yÝlÝna kadar Orhun‟daki Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn nemli kltr merkezlerinden biri olmasÝdÝr. KlyaĢtornÝy‟e gre: “Orhun‟daki Bg Kağan Turfan Vadisi‟ndeki Mani ve Buda dinindeki Trk halklarÝnÝn byk hkmdarÝ sayÝlÝrdÝ.
416
Turfan‟da bulunan bir ağa parasÝndaki yazÝda Bg Kağan Dnemi‟nde Uygur Devleti‟nin hudutlarÝnÝn batÝda Barshan‟a kadar ulaĢtÝğÝ anlatÝlmaktadÝr. Bundan baĢka 767‟deki Kou‟nun valisinin Bg Kağan‟Ýn oğlu olduğu anlaĢÝlmaktadÝr. Binaenaleyh en ge Bğ Kağan Dnemi‟nden (759-779) itibaren Kou, BeĢbalÝk, Kingit (Kara ġehir) ve Kua blgeleri, Orhun‟daki Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn nemli kltr merkezleri haline gelmiĢ idiler.”16 XX. yzyÝlÝn baĢlarÝnda Ģimdiki Turfan blgesinde bulunan vesikalardan da bu blgelerin IX. yzyÝlÝn baĢlarÝnda Orhun‟daki UygurlarÝn kontrol altÝnda olduğu ortaya ÝkmaktadÝr. Mesel, Ģimdi Almanya‟nÝn Berlin Mzesi‟nde muhafaza edilen, 173 D, T.II.K. Bndc 1 nolu Trke el yazmalarÝndan, Orhun‟daki Uygur hkmdarÝ Ay Tengride
lg BulmÝĢ Alp Uluğ Kutlug Bilge Kağan‟Ýn (795-805) 803 yÝlÝnda Kou‟ya gelerek Mani dininin byk hocasÝ Mezak‟tan Orhun‟daki Kağan SarayÝ civarÝnda din yaymak zere tane Maxistak (Misyoner) gndermesini talep ettiği anlaĢÝlmaktadÝr. Bu belgelerden Kou‟nun aynÝ zamanda UygurlarÝn en nemli din merkezi olduğu ve kimi tarihilerin iddia ettiği gibi buranÝn Tibetlilerin kontrol altÝnda olmadÝğÝ anlaĢÝlmaktadÝr.17 F. Mller, Uygurca Mani Dinine vg ġiirleri (Berlin, 1925) adlÝ eserinde de BeĢbalÝk, Kou, Kingit (Kara ġehir), Ksen (Kua) ve KaĢgar gibi yerlerin Orhun‟daki Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn nemli din ve kltr merkezleri olduğunu zikretmektedir. Bu eserin giriĢ kÝsmÝnda Manihaistlerin, Orhun‟daki Uygur Devleti‟nin kağanlarÝna, st dzey brokratlarÝna ve yksek tabaka insanlarÝna yaptÝğÝ “hitap”larÝna yer verilmiĢtir. Bu kitaplardaki Kağan ve Tekin tabirlerinden baĢka inal, tarhan, ilig ve tutuk gibi hkmdarlÝk unvanlarÝ da dikkat ekmektedir. AyrÝca, yine Kou blgesinin ileri gelenlerinden “Yalluğ” soyadÝ ile Orhun‟daki Uygur hkmdarlarÝna mahsus 4 yerli hkmdarÝn ismine rastlanÝlmaktadÝr. Bu vg Ģiirlerinin Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Bilge Kağan (808-821) Dnemi ile Ay Tengride Kut BulmÝĢ Alp Bilge Uygur KağanÝ (824-832) Dnemi arasÝnda yazÝldÝğÝnÝ dikkate alÝrsak, o sÝralarda TanrÝ DağlarÝnÝn kuzey ve gneyindeki hkmdarlarÝn bizzat Orhun‟da Uygur KağanlÝğÝ tarafÝndan tayin edildiği ortaya ÝkmaktadÝr.18 Muhtemelen 820‟li yÝllarda Orhun‟daki Uygur KağanlÝğÝ sarayÝna giden Arap SeyyahÝ Tamim Ġbn Bahr‟Ýn Seyahatnamesi‟nde yer alan: “IssÝk Gl‟n kÝyÝsÝna geldikten sonra Tokuz Oğuz KağanÝ‟nÝn verdiği ata binerek Tokuz Oğuz KağanlÝğÝ‟nÝn baĢkentine doğru yola ÝktÝk. Barsgan ile Turfan arasÝndaki yolun ova kÝsmÝnda tamamÝyla henz gayrÝmslim olan Tokuz Oğuz topluluklarÝ yaĢÝyordu”19 kaydÝ da IX. yzyÝlÝn baĢlarÝnda Turfan ve BeĢbalÝk blgelerine UygurlarÝn hakim olduğunu kanÝtlayan belgelerdendir. Orhun‟daki Uygur KağanlÝğÝ yÝkÝldÝktan sonra Pan Tekin‟in nderliğinde batÝya g eden Uygur kabileleri siyasi varlÝklarÝnÝ srdrmek iin doğudaki yurtlarÝnÝ terk ederek batÝdaki yurtlarÝna gelmiĢlerdir. BeĢbalÝk ve Kou Turfan) blgelerine yerleĢen bazÝ Uygurlar oradaki soydaĢlarÝ ile ilk zamanlarda Pan Tekin‟in Kingit‟te (Kara ġehir) 840‟ta kurduğu BatÝ Uygur KağanlÝğÝ‟na bağlÝ olarak yaĢamÝĢlardÝr. in kaynaklarÝnÝn verdiği bilgilere gre btn Uygur kabileleri Pan Tekin‟i ilk baĢta kendilerinin tek lider olarak tanÝmÝĢlardÝr. Ancak burada belirtilmesi gereken bir husus, gneye g eden 13 Uygur kabilesi nce Uka Tekin‟i (Wu-chia T‟e-ch‟in/ge Tekin dahi denir) sonra Ġnan Tekin‟i (E-nien T‟e-ch‟in Orhun‟daki Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn halefi ilan etmelerinden dolayÝ, Pan Tekin kendini nceleri “Yabgu” ilan etmiĢtir. Daha sonra, yani 848‟de gneye g eden UygurlarÝn tamamen yok
417
olup Ġnan‟la birlikte sadece 8 kiĢinin Pan Tekin‟e (An-hsi‟ye) kamasÝndan sonra Pan Tekin‟in kendini “Kağan” ilan ederek btn UygurlarÝn kağanÝ durumuna gelmiĢtir.20 in kaynaklarÝnda bunu kanÝtlayan birok bilgiye rastlamak mmkndr. Fakat bazÝ araĢtÝrmacÝlar, Turfan ve BeĢbalÝk blgesindeki UygurlarÝn 840‟tan 866 yÝlÝna kadar in‟in HÝĢi Koridoru‟ndaki, inli hakim Chang Yichi‟ao‟ya bağlÝ olarak yaĢadÝklarÝnÝ21 iddia etmektedirler. Halbuki bu iddia ne in yÝllÝklarÝ tarafÝndan ne de Ġslm kaynaklarÝ tarafÝndan kesin olarak kanÝtlanmamaktadÝr. IX. yzyÝlÝn ortalarÝnda in‟in HÝĢi Koridoru‟ndaki 11 ilin Tibetlilerin elinde bulunmasÝ ve in‟in Tibetlilerin in‟deki baskÝsÝnÝ ortadan kaldÝrmak iin Pan Tekin‟in kağanlÝğÝnÝ hemen tanÝmasÝ22 dikkate alÝnÝrsa, Kou (Turfan) ve BeĢbalÝk blgesindeki UygurlarÝn kendi soylarÝndan Kağan Pan Tekin‟i bÝrakÝp inli komutan Chang Yich‟iao‟ya tbi olarak yaĢamayacaklarÝ ok aÝk olarak anlaĢÝlÝr. Bundan baĢka Ġslm coğrafyacÝlarÝnÝn eserlerinden Hudud el-Âlem ile Zeyn el-ahbr‟da Tokuz Oğuzlar (Uygurlar) ile ilgili olarak verilen bilgilere bakÝlÝrsa Kou (Turfan) ve BeĢbalÝk blgesindeki UygurlarÝn 840‟tan 866‟ya kadar Pan Tekin‟in liderliğindeki BatÝ Uygur KağanlÝğÝ‟na bağlÝ olarak yaĢadÝğÝ grlmektedir. Mesel: Hudud elÂlem‟de: “Tokuz Oğuz lkesi, doğuda in lkesi, gneyde Tibet ve Karluk lkesinin bazÝ kÝsÝmlarÝ, kuzeyde boydan boya KÝrgÝz lkesi ile komĢuydu. Tokuz Oğuz lkesi, Trk lkelerinin en byğ idi. Nfus bakÝmÝndan da en kalabalÝk onlar idi.”23 denilmektedir. Zeyn el-ahbr‟da “Tokuz OğuzlarÝn hkmdarlarÝna „Hakan‟ derler. BaĢkenti Ezl (bugnk Kara ġehir) Ģehridir… Tokuz Oğuz Hakan‟Ý vey kardeĢi Kr-tigin‟i Ben-kes‟e (BeĢbalÝk) bey tayin etti. Daha sonra ikisi arasÝnda kanlÝ savaĢlar oldu. SavaĢ sonucunda Kr-tigin galip geldi”24 kayÝtlarÝ BeĢbalÝk ve Kou‟daki UygurlarÝn Pan Tekin‟in kurduğu BatÝ Uygur Devleti‟nden ayrÝldÝğÝnÝn iĢaretleridir. Orhun‟daki Uygurlar BeĢbalÝk ve Kou‟ya g ettiklerinde Tibetlilerin blgedeki tehdidi devam etmekte idi. DolayÝsÝyla Orhun‟dan BeĢbalÝk‟a gelen UygurlarÝn nderi Bg Tekin orada bulunan yerli Uygur ve diğer Trk kabileleri ile birlikte Tibetlilere karĢÝ mcadele baĢlatmÝĢtÝr. Tibetlilerle olan mcadele 20 yÝl srmĢtr. Sonuta UygurlarÝn komutanÝ Bg Tekin, BeĢbalÝk ve Kou‟daki Tibet tehlikesini tamamen ortadan kaldÝrarak 866„da, BeĢbalÝk ve Kou‟yu merkez yapÝp Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟ni kurmuĢtur. (inlilerce Kao-ch‟iang Hui-ku-kuo)25 in kaynaklarÝnda Bg Tekin‟in Tibetliler karĢÝsÝndaki galibiyeti Ģyle zikredilmektedir: “Ġmparator Yi-tsung‟un saltanat dneminde (860-874) BaĢkumandan Bg (Pu-ku-chn) BeĢbalÝk‟tan yola Ýkarak Tibetlilere hcum etti. Tibetlilerin baĢ kumandanÝ K‟ung Shang-jih‟i ldrp batÝ aymak (Hsi-chou), Urumtay (Lun-t‟ai. Bugnk Urumi Blgesi) gibi Ģehirleri ele geirdi.”26 Diğer bir in kaynağÝnda ise: “Ġmparator Yitsung‟un (Hsien-t‟ung) 7. yÝlÝnda (866) Kui-yi eyaletinin vlisi Chang Yi-ch‟iao, T‟ang imparatoruna gnderdiği raporda BeĢbalÝk‟ta UygurlarÝn lideri Bgn (Pu-ku-chn/Bg Tekin) Kou (Hsi-chou), BeĢbalÝk (Pei-t‟ing) Urumtay (Lun-t‟ai) ve Ch‟ing-chin (Bugnk Doğu Trkistan‟Ýn Manas ilesi) ve bunun gibi ok sayÝda Ģehirleri ele geirdiğini yazdÝ”27 denmektedir. Buradaki bilgide bir eliĢki vardÝr. Bu eliĢki “BeĢbalÝk‟taki UygurlarÝn lideri BeĢbalÝk‟Ý ele geirdi” cmlesidir. Halbuki bir nceki kaynakta Bg Tekin‟in BeĢbalÝk‟tan Tibetlilere karĢÝ hareket ettiğini, Tibetlilerin tehdidi altÝnda bulunan Kou (Turfan), Urumtay gibi Ģehirlerdeki Tibet tehlikesini tamamen ortadan kaldÝrdÝğÝ sylenmektedir. AnlaĢÝldÝğÝ kadarÝyla BeĢbalÝk ve Kou blgesi zaman zaman Tibetlilerin saldÝrÝsÝna uğramaktaydÝ.
418
Ancak, Tibetlilerin iĢgali altÝnda değildi. Bu durumun byle olduğu in kaynaklarÝnÝn dÝĢÝndaki yerli ve yabancÝ kaynaklarda da aÝka belirtilmektedir. Burada izh etmemiz gereken bir husus daha vardÝr. Gnmzde bir ok araĢtÝrmacÝ, Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin kuruluĢunu yukarÝda bahsedildiği gibi Bg Tekin‟in blgedeki Tibet tehlikesini ortadan kaldÝrdÝğÝ olaya bağlamaktadÝrlar. Fakat bize gre devletin kuruluĢunu sadece bu olaya bağlamak yeterli değildir. Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin kuruluĢunu sağlayan asÝl sebep, Pan Tekin‟in kurduğu BatÝ Uygur Devleti‟nin i kÝsmÝnda baĢlayan huzursuzluklardÝr. Bilindiği gibi IX. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝndan itibaren devletin batÝ kÝsmÝnda Ġslamiyet‟le beraber gelen Arap-Fars kltr ağÝrlÝğÝnÝ hissettirmeye baĢlamÝĢtÝ. BatÝ Uygur Devleti‟nin ilk hkmdarÝ Pan Tekin‟in (Ġslam kaynaklarÝna gre Bilge Kl KadÝr Han) Dnemi‟nde Trk lkelerinden ġaĢ (Bugnk TaĢkent) blgesinin Ġslamiyet‟i kabul ettiği gz nnde bulundurduğunda 860‟lÝ yÝllarda Ġslamiyet‟in Trk lkelerinin epeyce doğusuna doğru yayÝldÝğÝnda Ģphe yoktur. Uygur Trkleri tarafÝndan kurulan bu devlet, Arap-Fars kltrn iinde bulunduran Ġslm medeniyeti ile Hint ve in kltrn barÝndÝran Budizm medeniyetinin etkisi altÝnda kalmÝĢtÝr. Devletin baĢÝndaki hkmdarlar ilk baĢta atalarÝnÝn dinine sadÝk kalarak Ġslamiyet‟i temsil eden Samnilerle savaĢmÝĢlardÝr. Ancak gn getike geniĢleyen ĠslamlaĢma faaliyeti, byk kağanlarÝ yorgun dĢrmĢtr. Merkezde baĢ gsteren bu zaafiyet devletin btnlğn tehlikeye sokmuĢtur. Eski dinlerinde Ýsrar eden bir grup, byk kağanlarÝna isyan ederek ayrÝlmak istemiĢlerdir. Kou (Ġdikut) ve BeĢbalÝk‟Ýn beyi durumunda olan Bg Tekin bu sebeplerden dolayÝ 866‟da Tibetliler karĢÝsÝnda stn baĢarÝ elde ettikten sonra daha da cesaretlenerek kendisini blgenin tek hkmdarÝ olarak grmĢtr. Bu tÝpkÝ, Ali Tekin OğullarÝnÝn Mavernnehir‟i Samnilerden almasÝndan sonra blgede hak iddia ederek bağÝmsÝzlÝğÝnÝ ilan etmesine benzeyen bir olaydÝr. Bg Tekin‟in byk Kağan Pan Tekin‟e isyan ederek ayrÝlÝĢÝnÝ, Japon TrkologlarÝndan Moriyasu Takio Ġslm coğrafyacÝlarÝnÝn eserlerinde bulunan belgelerden yola Ýkarak ilmi bir Ģekilde izah etmektedir. Ona gre, Bg Tekin baĢkanlÝğÝndaki BeĢbalÝk UygurlarÝ baĢta Pan Tekin KağanlÝğÝ‟ndaki BatÝ Uygur Devleti‟ne tbi idi. Sonra 866‟da Bg Tekin isyan ederek Kağan olmuĢtur.28 Moriyasu Takio burada Bg Tekin‟in Pan Tekin‟in yerine değil BeĢbalÝk‟a hkmdar olduğunu kastetmektedir. inli Trkologlardan Keng Shih-min de BatÝ Uygur KağanlÝğÝ‟nÝn asÝl dini inantan dolayÝ blndğn savunmaktadÝr.29 Bğ Tekin BeĢbalÝk ve Kou (Turfan)‟daki Tibet tehlikesini ortadan kaldÝrdÝktan sonra blgedeki UygurlarÝn desteği ile KarahanlÝlarda olduğu gibi iki merkezli hakimiyet kurmuĢtur. Kou‟yu (Turfan) kÝĢlÝk baĢkent, BeĢbalÝğÝ yazlÝk baĢkent yapmÝĢtÝr.30 Ġslm coğrafyacÝlarÝnÝn eserlerinde ise Kou “Cinankes” Ģeklinde kÝĢlÝk baĢkent, BeĢbalÝk “Penkes” Ģeklinde kÝĢlÝk baĢkent olarak gsterilmektedir.31 Kou (Ġdikut) Uygur Devleti iin in kaynaklarÝnda “Kao-ch‟ang Hui-ku-kuo” yanÝnda “Hsi-chou Hui-ku-kuo” (BatÝ Aymak Uygur Devleti), “Pei-t‟ing Hui-ku-kuo” (BeĢbalÝk Uygur Devleti), “He-chou Hui-ku” (He-chou UygurlarÝ) ve “Yi-tou‟hu Hui-ku-kuo” (Ġdikut Uygur Devleti)32 tabirlerinin kullanÝldÝğÝ
419
grlmektedir. Sz konusu devlete “Hsi-chou Hui-ku-kuo” (BatÝ Aymak Uygur Devleti) demesinin sebebi, 640‟ta Kou‟nun inliler tarafÝndan ele geirilerek in‟e bağlÝ bir eyalet haline getirilmesinden sonra isminin “Hsi-chou”ya (BatÝ Aymak) değiĢtirilmesindendir. “Yi-tou-hu Hui-ku-kou” (Ġdikut Uygur Devleti) tabirinin kullanÝlÝĢÝndaki sebep ise, devletin kurulduğu blgede eskiden beri sonradan Uygur boylarÝ arasÝna katÝlan Basmillerin yoğun olarak yaĢadÝğÝndan ve onlarÝn baĢbuğuna “Kut sahibi” anlamÝnÝ taĢÝyan “Ġdikut” denmesinden dolayÝdÝr. “BeĢbalÝk Uygur Devleti” denilmesinin sebebi, BeĢbalÝk‟Ý yazlÝk baĢkent yapmalarÝndan idi. Arap ve Fars kaynaklarÝnda ise bu devlete ve bu devleti kuranlara “Tokuzguz”, “Tokuzoğuz” ve “Tuğuzğuz” denildiği bilin mektedir. Bunlardan baĢka, 19281930 yÝllarÝ arasÝnda bugnk Turfan‟da yapÝlan bir kazÝda Eski Uygur yazÝsÝyla yazÝlan yazma yadigarlÝklar bulunmuĢtur. Bunlar o devirlerde Kou‟daki hkmet tarafÝndan Manihaist tapÝnaklarÝna yazÝlan tebliğlerden ibaret olup, bu evraklarÝn zerine ince “Ġdikut Ulug Uygur Devleti” (Ta-fu Hui-kukuo) yazÝlÝ mhr basÝlmÝĢtÝr. Bundan dolayÝ bu devlete “Ġdikut Ulug Uygur Devleti” de denilmektedir. Bugnk Turfan‟da bulunan bir kÝsÝm Mani ve Buda dinine ait metinlerden anlaĢÝldÝğÝ kadarÝyla Kou (Turfan) UygurlarÝnÝn hkmdarÝ, ilk zamanlarda, kendilerine “Kağan” veya “Han” demekten ekinmiĢlerdir.33 in kaynaklarÝnda veya Ġslm kaynaklarÝnda, ve Turfan‟dan bulunan Trke yazma yadigarlÝklarda Kou (Turfan) Uygur Devleti‟nin hkmdarlarÝnÝn 866‟dan 960‟lÝ yÝllarÝna kadar olan faaliyeti hakkÝnda herhangi bir bilgiye rastlanamamaktadÝr. Faruk Smer‟in iĢaret ettiği gibi Kou (Turfan) ve BeĢbalÝk‟taki Uygurlar 866‟da zayÝf bir hakimiyete sahip olduktan sonra srekli soydaĢlarÝ olan batÝdaki KarahanlÝlarÝn saldÝrÝlarÝna uğrayÝp toprak kaybetmiĢlerdir.34 Kou (Ġdikut) Uygur hkmdarlarÝnÝn yaklaĢÝk bir asra kadar aktif faaliyette bulunmamasÝnÝn bir diğer sebebi de, bize gre Pan Tekin‟in kurduğu BatÝ Uygur Devleti‟ne manen bağlÝ olmasÝndandÝr. nk BatÝ Uygur Devleti hkmdarlarÝ Satuk Buğra Karahan Dnemi‟ne kadar Budizm‟e bağlÝ olmuĢlardÝr. Satuk Buğra Karahan Dnemi‟nden itibaren eski devletin batÝ kÝsmÝnÝn tamamen ĠslamlaĢmasÝndan sonra Kou‟daki (Turfan) UygurlarÝn hkmdarlarÝ atalarÝnÝn dini olan Budizm ve Manihazm‟Ý mdafaa maksadÝyla batÝdaki KarahanlÝlardan tamamen kopmuĢ olmasÝ muhtemeldir. 960‟lÝ yÝllardan sonraki kaynaklarda Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin hkmdarlarÝna “Kağan” denildiği grlmektedir. Mesel: in‟in Sung Ġmparatorluğu‟nun yÝllÝğÝnda Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin hkmdarlarÝ hakkÝnda 866‟dan sonra ilk defa Ģyle denilmektedir: “Ch‟ien-te‟nin 3. yÝlÝnda (965) Kou Uygur KağanÝ, imparatora bir Budist eli gndererek ona BudanÝn bir diĢini hediye etti.”35 Bilindiği gibi 965 yÝlÝ KarahanlÝlar artÝk Ġslamiyet‟i yaymak iin cihada baĢlamÝĢlardÝr. Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin batÝsÝndaki soydaĢlarÝnÝn Buda inancÝndan umudunu kestikten sonra kendini mdafaa etmek iin doğudaki in‟i mttefik olarak grmeye baĢladÝğÝ muhakkaktÝr. Kazakistan Ġlimler Akademisi UygurĢÝnaslÝk Enstits tarafÝndan 1991‟de Almaata‟da neĢredilen Uygurlar ve BatÝ Memleketlerindeki Diğer Trk HalklarÝnÝ KÝsaca Tarihi adlÝ eserde, Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin hkmdarlarÝnÝn tÝpkÝ Orhun‟daki Uygur Devleti‟nde olduğu gibi Yaglakarlardan olduğu bahsolunmaktadÝr. Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin Bg Tekin‟den sonraki hkmdarlarÝ hakkÝnda kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamaktadÝr. BazÝ in kaynaklarÝnda Kou (Ġdikut) Uygur
420
Devleti‟nin Bg‟den sonraki hkmdarlar dneminde, hkmdarlarÝ namÝna in‟deki Kuzey Sung Ġmparatorluğu‟na ve in‟in kuzeydoğusundaki HÝtay Devleti‟ne giden eliler ve tccarlar hakkÝndaki bilgilere rastlanÝyorsa da bu kaynaklarda hkmdarlarla ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadÝr. Ancak in‟in Sung Ġmparatorluğu Dnemi‟ne ait bazÝ kaynaklarda, XI. yzyÝlÝn ilk yarÝsÝnda yaĢayan bir Kou (Ġdikut Uygur hkmdarÝnÝn ismine rastlanmaktadÝr. Mesela, Sung Slalesine Dair Mhim Vesikalardan Semeler adlÝ in kaynağÝnÝn 197. blmnn Ksen bahsinde Ġmparator T‟ien-hsi‟nin ilk yÝlÝ (1017) Haziran‟da Hakan Cikay (Chih-hai) Chang Fu-yen aracÝlÝğÝ ile imparatora yeĢim taĢÝ, at ve kokulu eĢyalar hediye etti”36 denilmektedir. Yine aynÝ kaynakta: “Ġmparator T‟ien-hsi‟nin 4. yÝlÝnÝn (1020) 12. ayÝnda Hakan Arslan Cikay eli vasÝtasÝyla imparatora byk kuyruklu beyaz koyun hediye verdi”37 ve “Ġmparator T‟ien-shen‟in 2. yÝlÝnÝn (1024) NisanÝ‟nda Hakan Cikay imparatora eli gndererek, deve, at, yeĢim taĢÝ gibi kÝymetli eĢyalar hediye etti”38 denilmektedir. Bu bilgilerden Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin 1017-1024 yÝllarÝ arasÝndaki hkmdarÝnÝn Cikay Kağan (Chih-hai-k‟e-han) olduğu sonucuna ulaĢÝlmaktadÝr. Cikay Kağan‟dan sonra 1127‟ye kadar Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin tahtÝnda hangi hkmdarlarÝn oturduğuna dair bir bilgi henz bulunamamÝĢtÝr. 1127 yÝlÝnda Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin tahtÝnda “Ġl Kağan”39 (He-li-k‟e-han) unvanÝnda bir hkmdarÝn oturduğunu yine bir in kaynağÝndan ğrenmekteyiz. Ġl Kağan‟dan sene sonra tahta Bilge Kağan‟Ýn (Pi-chia k‟e-han) getiği in kaynaklarÝnÝn verdiği aĢağÝdaki bilgilerden ğrenilmektedir: “HÝtay Ġmparatorluğu, 1124 yÝlÝnda yÝkÝldÝktan sonra HÝtay Prensi Yallug TaĢ (Yeh-l Ta-shih) Kk Ġnek, beyaz atlarÝ gk-yer ve ecdatlarÝ iin kurban keserek batÝ seferine hazÝrlandÝ. nce Kou Uygur KağanÝ Bilge‟ye mektup gnderdi. Mektupta Ģyle dendi… Bugn ben batÝdaki Araplara (KarahanlÝlar kastedilmektedir) gitmek iin hazÝrlanÝyorum. Giderken
lkenizden
geeceğim,
bundan
dolayÝ
benden
Ģphelenmemenizi
istiyorum.”40
Kaynaklardan anlaĢÝldÝğÝna gre, Bilge Kağan, mektubu aldÝktan sonra Yallug TaĢ‟Ýn lkesinden gemesine izin vermekle kalmayÝp ona ve beraberindekilere gn boyunca ziyafet vermiĢtir. AyrÝca ona ok sayÝda at, deve, inek ve koyun da vermiĢtir.41 (AslÝnda bu yardÝmlarÝ yapmasÝnÝn asÝl sebebi soydaĢÝ olan KarahanlÝlara olan dĢmanlÝğÝdÝr. Bu hususa ileride ayrÝca değinecektir). Daha sonra Yallug TaĢ Trkistan‟da Kara HÝtay Devleti‟ni (1125-1211) kurduğunda Bilge Kağan Kara HÝtaylara bağlÝ olmak zorunda kalmÝĢtÝr (1132). Bilge Kağan‟dan sonraki yarÝm yzyÝl ierisinde Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin tahtÝna kimin getiği hususunda kaynaklarda bilgi bulunmamaktadÝr. XIII. yzyÝlÝn ilk yÝllarÝna gelindiğinde Moğol Dnemi‟ne ait kaynaklarda “Ġsen Timur” adÝnda birinin Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin tahtÝnda bulunduğuna dair bilgiye rastlanmaktadÝr. Ġsen Timur, 1209‟da Moğollara rÝza ile bağlÝ olan hkmdar Baruk Art Tekin‟in babasÝ olduğu, onun i iĢlerinde serbest olmak ĢartÝyla Kara HÝtaylara bağlÝ olduğu yine kaynaklardan anlaĢÝlmaktadÝr.42 Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin Ġsen Timur‟dan sonraki hkmdarÝ ise oğlu Baruk Art Tekin‟dir. Onun dneminde (1208-1235) Kou (Ġdikut) Uygur Devleti, MoğollarÝn egemenliği altÝna girmiĢtir. Yani 1209‟da Ġdikut Baruk Art Tekin, MoğollarÝn hkmdarÝ Cengiz‟e eli gndererek onun hakimiyetini tanÝdÝğÝnÝ ve ona bağlÝ olmak istediğini iletir. 1211‟de kendisi bizzat Karakurum‟a gelip Cengiz ile
421
grĢerek ona tabiliğini bildirir. Cengiz de onu beĢinci oğlu olarak kabul eder ve kÝzÝ AltÝn Bike‟yi ona Hatun olarak verir.43 Fakat Ġdikut Baruk Art Tekin Dnemi‟nden sonra Kou (Ġdikut) Uygur Devleti yavaĢ yavaĢ siyas gcn ve itibarÝnÝ kaybetmeye baĢlamÝĢtÝr. 1260‟a kadar Byk Moğol Ġmparatorluğu‟na bağÝmlÝ kalan Kou (Ġdikut) Uygur Devleti, 1260-1347 yÝllarÝ arasÝnda ağatay HanedanlÝğÝ‟nÝn egemenliği altÝnda kalmÝĢtÝr. 1368 yÝlÝnda in‟de MoğollarÝn kurduğu Yan Slalesi‟nin yerine Ming Slalesi (1368-1644) kurulmuĢtur. Ming Slalesi‟nin ilk yÝllarÝnda Uygur Ġdikutu Ho-shang‟Ýn Ming Slalesi‟nin kurucusuna teslim olarak kÝsa bir dnem Ming Slalesi‟ne bağlÝ kalmÝĢtÝr. XIII. yzyÝldan sonra blgede Ġslamiyet‟e girenlerin sayÝsÝnÝn artmasÝyla Budist UygurlarÝn sayÝsÝ gittike azalmÝĢtÝr. Byle bir durumda Mslman Doğu ağatay HkmdarÝ HÝzÝr Han‟Ýn (Salt 1389-1399) Kou‟yu (Turfan) zaptetmesiyle Kou (Ġdikut) Uygur Devleti tarihe karÝĢmÝĢtÝr. Kou (Ġdikut) Uygur Devleti4‟nin IX-XI. yzyÝllardaki siyas, ekonomik ve kltrel durumu hakkÝndaki bilgiye Turfan‟dan ve BeĢbalÝk‟tan bulunan Trke yazma yadigarlÝklarÝn dÝĢÝnda, in‟in Sungnme (Sung-shu) denilen kaynağÝnda yer alan “Kou (Kao-ch‟ang) Tezkeresi”nde yani Kuzey Sung imparatoru tarafÝndan 981‟de Kou‟ya eli olarak gnderilen Wang Yen-te‟nin Seyahat NotlarÝ‟nda tesadf edilmektedir. Bu eserleri, bu devir Trk tarihini araĢtÝrmak aÝsÝndan byk nem taĢÝmaktadÝr. Budizm‟in Kou(Ġdikut) UygurlarÝArasÝnda YayÝlmasÝve GeliĢmesi Budizm, genel anlamÝyla insanlar tarafÝndan keĢfedilen inan Ģeklindeki ideolojik kltr unsurlarÝndan biridir. O, semavi bir vahiy değil, aksine insanlarÝn umut ve arzularÝna tasavvuf yoluyla erme abasÝnÝn sonucudur. Buda dininin, M.. 560-480 yÝllarÝ arasÝnda yaĢayan eski Hindistan‟Ýn kuzeydoğusundaki (Ģimdiki Nepal topraklarÝ iinde) Kaplavastu ismindeki kk bir devletin prensi Siddhartaha Gavtama tarafÝndan keĢfedildiği bilinmektedir.44 Siddhartaha Gavtama 40 sene Buda dinini yaydÝktan sonra 80 yaĢÝnda lmĢtr. Ona, hayatÝ boyunca ormanda gizlice ibadetle meĢgul olan yaĢlÝ derviĢ Gautama (Ch‟iao-to-mo) “Sakyamoni” lakabÝnÝ vermiĢtir.45 Bundan itibaren o hep kendi ismiyle değil lakabÝyla anÝlmaya baĢlamÝĢtÝr. Budizm “Drt Satya” (Ssu-sheng-ti) denilen drt hakikati temel almakta olup bunlar: ile (Duhkh satya), sebep (Samudyasatya), yol (Margasatya) ve sonutan (Nirodhasatya) ibarettir. Bunlar aynÝ zamanda, Budizm‟in Hinayana (Kk Klng/Hsiao-ch‟eng-chiao) mezhebinin de temel prensipleri idi. Zamanla diğer dinlerde olduğu gibi Buda dininde de mezhepler ortaya Ýkmaya baĢlamÝĢtÝr. Hinayana mezhebine muhalif olarak Mahayana (Byk Klngg/Ta-ch‟eng-chiao) mezhebi ortaya ÝkmÝĢtÝr. Hinayana mezhebi ile Mahayana mezhebinin arasÝndaki farklara bakÝlacak olursa: Ġlk farkÝ, Hinayana mezhebinin Sakyamoni‟yi gerek din stadÝ, tamamen karanlÝğa karĢÝ uyanan mkemmel bir Budist olarak bilirler. Mahayana mezhebindekiler ise, Sakyamoni‟yi “insanlÝktan stn bir varlÝk, o geri aklÝ ve kabiliyeti stn bir ilah olsa da tek değildir. Onun dÝĢÝnda yine lemde sayÝsÝz Buda
422
ilahlarÝ vardÝr. Amitaba (A-mi-t‟o-fo), BhaĢacyagura (veya EczacÝ Buda Ġlahi/Yao-shih-fo), Dipamkara (veya IĢÝkÝ Buda ilahi/Jan-teng-fo) ve Maytri (Mi-lei-fo) vb. btn alemin sahipleridir, en yce Buda ilahi ise insanlara gerek doğru yolu gstermek iin dnyamÝza gelen Tathagata‟dÝr (Ju-lai-fo) ki, o Sakyamonin ta kendisidir” grĢn savunur. Ġkinci farkÝ, Hinayana mezhebindekiler, insanlara BudalÝk makamÝna erip dnyanÝn ilelerinden kurtulmayÝ teĢvik ederler. Mahayana mezhebindekiler ise insanlarÝn Buthisatva ruhuna sÝmsÝkÝ sarÝlmasÝnÝ isterler. Onlara gre Buthisatva, btn yaratÝklarÝ ileler denizinden kurtarmak isteyen ve uyananlarÝ temsil eder.
nc fark, Hinayana mezhebindekiler; “Dnyada değiĢmeyecek hibir subjektif olan Ģey yoktur. Fakat objektif olan dnya her zaman mevcuttur” grĢn savunurlar. Mahayana mezhebindekiler ise: “Ġster subjektif olsun, ister objektif olsun her ikisi boĢtur” grĢn savunurlar. Drdnc farkÝ, Hinayana mezhebindekiler insanlara: “Men etmek (dnya iĢlerini bÝrakmak), istikamette oturmak (gnahlarÝ yÝkamak) ve zikretmek” gibi iĢi yapmaya teĢvik eder. Mahayana mezhebindekiler ise insanlarÝ: “HayÝr yapmak, farzlarÝ yapmak, sabretmek, fedakarlÝk yapmak, doğruya ynelmek ve tasavvuf etmek” gibi altÝ iĢi yapmaya ağÝrÝrlar. Buda dininin mukaddes kitabÝna “Nom” denilmekte olup, bu kÝsÝmdan oluĢmaktadÝr. Birinci kÝsmÝna, “Sutra” denir. Rivayetlere gre Sutra‟da Sakyamoni‟nin bizzat kendinin syledikleri yer almÝĢtÝr. Ġkinci kÝsmÝna, “Abhdarma” veya “ġastra” denir. Bu kÝsÝmda Sakyamoni‟nin szlerinin izhi yer almÝĢtÝr.
nc kÝsmÝna da “Vinaya” denir. Bu kÝsÝmda Budistlerin riayet etmesi gereken hususlar anlatÝlmÝĢtÝr.46 Buda dini Sakyamoni vefat ettikten 500-600 yÝl sonra Hindistan‟dan baĢka lkelere yayÝlmaya baĢlamÝĢtÝr. Ġlk olarak Hindistan‟Ýn komĢusu olan KeĢmir ve Gandara (ġimdiki Pakistan‟Ýn kuzeybatÝsÝndaki PiĢavar blgesi) blgelerine, buradan bugnk Doğu Trkistan‟Ýn Hotan, SulÝ (KaĢgar) Kusen (Kuar) ve Kou (Turfan) blgelerine yayÝldÝğÝ grlmektedir. Kou (Turfan) blgesine Budizm‟in ne zaman yayÝldÝğÝna dair kesin bir bilgi yoktur. Fakat M.S. 382‟de Kou‟daki n KanglÝlar HanlÝğÝ‟nÝn HanÝ Midi‟nin (Mi-ti) in‟deki Doğu-Chin Slalesi‟ni HanÝ Yao-ti‟ye “Mahana Paramita SutrasÝ”nÝ hediye ettiği, Komira Bahadira adÝnda birinin Devleti‟n (n KanglÝlar HanlÝğÝ‟nÝn) en byk Buda rahibi olduğu ve Ģimdiki in‟in Chang-yi Ģehrini merkez edinerek bir beylik kuran HunlarÝn soyundan olan urci Monsun‟un (Ch-ch‟-meng-sun) aĢiretinden n KanglÝlar HanlÝğÝ‟na han olan Encu‟nun saltanat dneminde (An-chou 443-450) Kou‟da (Turfan) Budizm mimarcÝlÝğÝnÝn ok geliĢtiği bilinmektedir.47 Kou (Turfan) Blgesi V. yzyÝlÝn ortalarÝnda Juan-juanlarÝn istilasÝna uğradÝğÝnda, onlar da Juan-juanlar da Budizm‟e inandÝklarÝ iin Kou‟da (Turfan) Budizm‟in geliĢmesine mani olmamÝĢlardÝr. A. Grnwedel‟in 1902 yÝlÝnda Turfan‟dan bulduğu bir Buda metnine gre bu dnemde Hui-sung adÝnda bir Hinayana mezhebinden olan byk rahip, ağÝn byk Buda limlerinden Hui-yung‟a Budizm‟in meĢhur eserlerinden Altun Yaruk‟u kopya ettirmiĢtir.48
423
618 yÝlÝnda Kou Beyliği‟nin tahtÝna urvÝntay oturmuĢtur. inli rahip Hsuan-tsang, Ġvirgul‟a (bugnk Doğu Trkistan‟Ýn Kumul Ģehri) geldiğinde kendisine bağlÝ olan Ġvirgul‟un beyini Hsuantsang‟Ý karĢÝlamayÝ emrettiği Hsuan-tsang‟Ýn seyahatnamesinden anlaĢÝlÝyor. 640‟ta Kou (Turfan) Beyliği T‟ang Ġmparatorluğu tarafÝndan istila edilerek Kou (Turfan) ismi inlilerce Hsi-chou (BatÝ Aymak) olarak değiĢtirilmiĢ ve buraya Kou‟yu (Turfan) istila eden inli komutan Hou Chn-chi‟nin oğlu Chih-sheng‟i blgeye sol kanat ordu komutanÝ olarak atamÝĢtÝr. Bu sÝralarda in‟de de Budizm geliĢmekte olduğundan Kou‟daki (Turfan) Budistlere herhangi bir zarar verilmemiĢtir. T‟ang istilasÝ dneminde, Kou‟da Hsuan-hsiang adÝnda meĢhur bir Buda liminin yaĢadÝğÝ da bilinmektedir. II. Kk Trk (Gktrk) Devleti kurulduktan sonra, Kk Trk ordusunun batÝ kanadÝ baĢarÝlÝ seferler ile Kou (Turfan) Blgesini T‟ang Ġmparatorluğu‟nun elinden geri almÝĢtÝr. Bu devirde, Budizm‟in blgedeki Uygur Trk Budistleri tarafÝndan geliĢtirildiği Turfan‟da bulunan Kk Trke Buda metinlerinden anlaĢÝlmaktadÝr. II. Kk-Trk Devleti‟nden sonra tken‟de Orhun Uygur Devleti kuruldu. Orhun Uygur Devleti Dnemi‟nde Kou (Turfan) Blgesi Uygur Devleti‟nin bir vilayeti olarak ynetildiğinden bahsedilmiĢti. Uygurlar Dnemi‟nde, zellik Tengride BulmÝĢ Ġl EtmiĢ Alp Klg Bilge Kağan (Bg Kağan) Dnemi‟nde (759-779) Orhun‟daki Uygurlar arasÝnda Manihaizm yayÝlmaya baĢlamÝĢtÝ. Fakat Manihaizm‟in yayÝlmasÝ Budizm‟in geliĢmesine mani olmamÝĢtÝr. AmerikalÝ bilim adamÝ T. F. Carter‟in iĢaret ettiği zere, Orhun‟daki Uygurlar batÝya g etmeden nce, Trkistan‟daki Uygurlar arasÝnda Buda, Mani ve Nisturiyanizm dini yayÝlmÝĢ vaziyette idi49 Orhun‟daki Uygurlar arasÝnda 763 yÝlÝndan itibaren Manihaizm‟in yayÝlmaya baĢladÝğÝ yukarÝda bahsedilmiĢti. Fakat burada Manihaizm‟den nce hangi din vardÝ sorusu aklÝmÝza gelmektedir. Kaynaklardan anlaĢÝldÝğÝna gre, Orhun‟daki Uygurlar arasÝnda Budizm belli lde yayÝlmÝĢ durumda idi. T‟ang yÝllÝklarÝndan Eski T‟angnme‟de: “UygurlarÝn baĢbuğu Sukun Erkin (Shih-chien-ai-chin) ldkten sonra yerine oğlu P‟u-sa geti”50 denilmektedir. P‟u-sa‟nÝn babasÝnÝn yerine Tuğla Nehri kÝyÝsÝndaki UygurlarÝn baĢkanÝ olduğuna dair belge Yeni T‟angnme ve HalkÝ Ynetmenin FaydalÝ rnekleri adlÝ in kaynaklarÝnda da bulunmaktadÝr.51 Burada Uygur baĢbuğu olarak geen olan “P‟usa” isminin, Buda dinindeki kurtarÝcÝ ilah “Butsat-va”dan kaynaklandÝğÝnÝ sylemek mmkndr.52 Bahaeddin ğel‟e gre de Uygurlarda Buda dininin etkisini gstermesi bakÝmÝndan bu Uygur lideri, ayrÝ bir neme sahiptir.53 Bunun yanÝnda Orhun Uygur KağanlÝğÝ Dnemi‟ne ait Karabalgasun yazÝtÝndaki Ģu ifadeler Orhun‟daki Uygurlar arasÝnda da Budizm‟in geniĢ lde yayÝldÝğÝnÝ gstermek iin kafidir: “…Eskiden pek cahil olduklarÝndan ĢeytanÝ, Buda olarak tanÝyorlardÝ. ġimdi hakikati anladÝlar… Kağan Manihaist limlere hitaben Ģyle diyordu: Mademki hakikate dndnz yleyse kazÝlmÝĢ Ģeytan heykellerini ve resim edilmiĢ Ģeytan tablolarÝnÝ hep kÝrÝnÝz ve yÝrtÝnÝz. Cinlere dua ve Ģeytanlara tapmaktan vazgemelisiniz!”54 Bu yazÝttaki ifadelerden ok aÝk bir Ģekilde anlaĢÝlacağÝ gibi Orhun‟daki Uygurlar TanrÝ DağlarÝnÝn eteklerinde yaĢamakta olan Uygurlar gibi Buda inancÝnda idiler. Sonra 762 yÝlÝnda, Bg Kağan‟Ýn in seferinde Manihaizm‟i kabulyle Uygurlar, eski dinleri Buda inancÝndan vazgeerek Mani dinini kabule bizzat Kağan tarafÝndan teĢvik edilmiĢtir. Ancak, Orhun‟daki UygurlarÝn hepsinin Buda dininden Mani dinine getiği sylenemez. Mani dinini, ancak
424
SoğdlarÝn etkisi altÝnda kalan st dzey brokratlardan bir kÝsmÝ benimsemiĢlerdir. Buda dinine inanan halk inanlarÝnÝ muhafaza etmiĢlerdir. Soğdlu tccarlarÝn ağÝr etkisi altÝnda kalan Bg Kağan‟Ýn 779‟da baĢveziri Tun Baga Tarkan tarafÝndan yakÝn adamlarÝyla ldrlmesine bakÝlÝrsa Manihaizm‟in Orhun‟daki Uygur toplumu arasÝnda pek etkili olduğu sylenemez. Bilindiği gibi o sÝralarda TanrÝ DağlarÝnÝn doğu eteklerinde Budizm bir hayli geliĢmiĢ durumda idi. DolayÝsÝyla bu dinin bu blgede eski zamanlardan beri yaĢayan U0ygurlarÝ etkilemesi doğaldÝr. Gerekten yle de olmuĢtur.55 Mesela, XX. yzyÝlÝn baĢlarÝnda Turfan ve BeĢbalÝk blgelerinde bulunan Eski Uygur alfabesiyle yazÝlmÝĢ Buda Nom paralarÝnÝn bir kÝsmÝnÝn Orhun‟daki UygurlarÝn gnden nce yani en ge IX. yzyÝlÝn baĢlarÝnda BeĢbalÝk‟taki Uygur Budistler tarafÝndan tercme edildiği anlaĢÝlmaktadÝr. IX. yzyÝlÝn ortalarÝnda UygurlarÝn tarihinde byk değiĢiklikler olmuĢtur. 840‟ta Orhun‟daki Uygur Devleti yÝkÝlarak Uygur kabilelerinin byk oğunluğu batÝya g etmiĢtir. Uygur Devleti‟nin ağÝrlÝk merkezi tedricen gneybatÝda tamamÝyla TarÝm HavzasÝ evrelerine taĢÝnmÝĢtÝr. Bg Tekin baĢkanlÝğÝnda TanrÝ DağlarÝnÝn kuzeydoğu eteklerine yerleĢen bir grup Uygur kabilesi orada eskiden beri yaĢamakta olan soydaĢlarÝnÝn da desteği ile iki byk kervan yolunun kesiĢme noktasÝnÝ teĢkil eden Kou‟yu (Turfan) kÝĢlÝk baĢkent yaparak yukarÝda bahsedildiği zere “Kou (Ġdikut) Uygur Devleti”ni kurmuĢlardÝr. Devletin kurulduğu bu coğrafyada meĢhur Trkolog L. Rasonyi‟nin de iĢaret ettiği gibi ok sayÝda Buda dinine bağlÝ Trk kabileleri yaĢamakta idi. Budizm‟in ve Gandhara medeniyetinin merkezi olan Kara ġehir, Kua, KaĢgar, Yarkend ve Hotan blgeleri bu cmledendir.56 Mani dini de blgede Buda dini kadar etkili olmasa da bir grup insan tarafÝndan yaĢatÝlmakta idi. Orhun‟dan g eden UygurlarÝn oğu Mani dininin etkisi altÝnda olduğu iin onlarÝn gelmesiyle ilk zamanla Kou (Turfan) UygurlarÝ arasÝnda Manihaizm neredeyse Budizm‟le aynÝ derecede rağbet grmĢtr. Zira, Mani dini, eski ġaman, Buda ve HÝristiyan dininin ortak prensiplerinin imtizacÝndan oluĢan bir din olmasÝyla savunduğu grĢler ile Buda dininin temel prensipleri arasÝnda byk atÝĢma yoktu. Bu iki din birka ynden birbirine benzemekte idi. Mesel: Ġslm dini ile Buda dini arasÝnda yaĢanan atÝĢmalar ve Ġslam dini ile HÝristiyan dini arasÝnda yaĢanan rekabet gibi kanlÝ mcadele Mani dini ile Buda dini arasÝnda vaki olmamÝĢtÝr. DolayÝsÝyla Orhun‟dan gelen Manihaistler, Kou (Turfan) blgesine gelip yerleĢtikten sonra bu iki din arasÝnda hibir Ģekilde atÝĢma yaĢanmamÝĢtÝr. Aksine Manihaizm gn getike yerini Budizm‟e bÝrakmÝĢtÝr. Fakat tamamen ortadan kalkmamÝĢtÝr. Budizm‟le kardeĢ din olarak belli bir mddet Kou (Turfan) UygurlarÝ arasÝnda yaĢatÝlmÝĢtÝr. Kaynaklardan anlaĢÝldÝğÝna gre, Orhun‟daki Uygurlar Kou (Turfan) blgesine g edip geldikten sonraki 10 ile 20 yÝl zarfÝnda Kou (Turfan) UygurlarÝnÝn st tabakasÝ arasÝnda Manihaizm yerini muhafaza etmiĢtir. Daha sonra yavaĢ yavaĢ Budizm‟in etkisi altÝna girmiĢtir. Bunun dÝĢÝnda belli kesim de Nastiruyanizm‟i benimsemiĢtir.57 Rus TrkologlarÝndan S. G. KlyaĢtornÝy, BatÝ Blgesindeki (Trkistan) Trke KonuĢan HalklarÝn Tarihi adlÝ eserinde konuyla ilgili olarak Ģyle demektedir: “Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nde Kağan, st dzey brokratlar ve onlarÝn yakÝn evresindekiler Manihaist idiler. Kou hkmdarÝnÝn sarayÝ nnde
425
her gn 300-400 civarÝnda Manihaist toplanarak Mani dinine ait eserleri yksek sesle okurlardÝ.”58 Ġslm coğrafya eserlerinden Zeyn el-Âhbar‟da da Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nde Mani, Buda ve HÝristiyan dinlerinin aynÝ zamanda bulunduğunu kanÝtlayan Ģu bilgilere rastlanmaktadÝr: “Koca (Kua) in hududunda59 byk bir Ģehirdir. BurasÝ TuğuzğuzlarÝndÝr. Bu Ģehirde 16 bahr (Buda tapÝnağÝ) vardÝr. BunlarÝn dini ġemeniyye (Budizm)‟dir. Bu Ģehirde, biri Ģehrin iinde, diğeri dÝĢÝnda olmak zere HÝristiyanlara ait iki kilise bulunur.”60 Grldğ gibi Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nde birka byk din beraber yaĢamÝĢtÝr. IX. yzyÝlÝn sonlarÝna doğru Buda dini devletin en byk dini konumuna gelmiĢtir. Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nde Budizm‟in ne zamandan itibaren yayÝldÝğÝna dair bilim adamlarÝn tarafÝndan muhtelif grĢler ileri srlmĢtr. BazÝ bilim adamlarÝ, in‟in Sungnme (Sung-shu) adlÝ kaynağÝnÝn “Kou Tezkeresi”ndeki (Kao-ch‟ang-chuan) notlara gre, yani Sung Ġmparatoru Ch‟iente‟nin 3. yÝlÝnÝn (965) II. ayÝnda Kou (Turfan) hkmdarÝnÝn rahip Fa-yan aracÝlÝğÝ ile Sung imparatoruna bir fil diĢi hediye etmesinden61 itibaren geliĢtiğini ve birinci din konumuna geldiğini iddia etmektedirler. Eğer bu grĢ kabul edilecek olursa Kou (Turfan) da Budizm X. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝnda yayÝlmÝĢ oluyor. Fakat bu grĢ kabul etmek mmkn değildir. nk, T‟ang Ġmparatorluğu‟nun sonu ve T‟ang Dnemi‟nden sonra baĢlayan BeĢ KrallÝk Dnemi‟nde (907-960) in‟in i kÝsmÝnda asayiĢ sağlanamamÝĢtÝ. Kavgalar devam ettiği iin inlilerin lkesinin batÝsÝnda yani Trkistan blgesinde olup bitenleri takip etme ĢansÝ olmamÝĢtÝr.
stelik inlilerin Trkistan‟daki devletlerle ticari ve siyasi iliĢkileri srdrmesini HÝĢi Koridoru‟nun kontroln ellerine geiren Tangutlar, Tibetliler ve in imparatoruna isyan eden inli askerler tarafÝndan kurulan bir devletiğin imparatoru62 engellemiĢti. Bundan dolayÝdÝr ki in‟in BeĢ KrallÝk Dnemi‟ne ait kaynaklarÝnda neredeyse Kou (Turfan) UygurlarÝ ve Trkistan‟Ýn diğer blgelerindeki Uygurlar hakkÝnda bilgi bulunmamaktadÝr. Hal byleyken Kou (Turfan) UygurlarÝnÝn Buda inancÝ hakkÝnda bilgi vermesi de mmkn değildir. DolayÝsÝyla sadece 965 yÝlÝndaki bu bilgiye dayanarak Kou (Turfan) UygurlarÝnÝn arasÝnda Budizm‟in geliĢme srecini X. yzyÝlÝn 60‟lÝ yÝllarÝndan baĢlatmak doğru değildir. Bu sebepten in‟in Yeni BeĢdevir Tarihi (Hsin-wu-tai-shih) adlÝ kaynağÝnÝn “Uygurlar Tezkeresi”nde: “Bir kÝsÝm Uygur kabileleri batÝya doğru g edip Tibetlilere tbi oldular. Tibetliler, onlarÝ Kan-chou‟ya yerleĢtirdi. Sonraki Liang HanedanlÝğÝ‟nÝn (907-923) hanÝ, T‟ai-tsu Ch‟ien-hua‟nÝn ilk yÝlÝnda (911). Kan-chou Uygur KağanlÝğÝ‟ndan gelen Uygur rahiplerinden Ning Lu-yi, Li Ssu-yi ve Yen-chien gibilere Budist giysisi hediye etti.”63 denmektedir. Bu bilgiden Kan-chou UygurlarÝ arasÝnda Budizm‟in, en ge olsa olsa IX. yzyÝlÝn sonu ve X. yzyÝlÝn baĢlarÝnda geliĢtiği ve bundan dolayÝ KağanÝn Budist rahipleri eli sÝfatÝnda in‟e gnderdiği bilinmektedir. Halbuki Kou (Turfan) UygurlarÝ arasÝnda Budizm‟in Kan-chou UygurlarÝndan daha erken geliĢtiği bilinmektedir. Bu sebeple Kou (Turfan) Blgesinde Budizm‟in geliĢtiğini 965 yÝlÝndan itibaren kabul etmek mmkn değildir. “Kou‟daki Ch‟i AĢiretinin Tezkeresi”nde: “Kuu (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin bir kağanÝna ait TanrÝlarÝn kut verdiği drdnc Ġdikut HanÝ‟nÝn Mhr Ģeklinde yazÝlmÝĢ bir mhr vardÝr. Bu T‟ang imparatorunun Kou (Turfan) UygurlarÝna hediye ettiği mhrdr. Buradaki TanrÝlarÝn Kut verdiği cmlesinden o zamandaki Kou hkmdarÝnÝn Manihaist değil koyu bir Budist olduğu anlaĢÝlÝr.”64
426
Ģeklinde bir bilgiye rastlanmaktadÝr. Burada, grldğ gibi, “Kou KağanÝ” ismi gemektedir. yleyse bu bilgi 866‟da Kou (Turfan Uygur Devleti kurulduktan sonraki devre ait olmalÝdÝr. Muhtemelen T‟ang imparatorunun, Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin hkmdarÝna hediye ettiği bu mhr T‟ang Ġmparatorluğu‟nun yÝkÝlÝĢÝndan nce yanÝ 907 yÝlÝndan nce hediye edilmiĢtir. Bu bilgi de bize Budizm‟in, Kou (Turfan) Uygur Devleti‟nde en ge IX. yzyÝlÝn 80‟li yÝllarÝnda devletin birinci dini konumuna geldiğini ispat etmektedir. XX. yzyÝlÝn baĢlarÝnda Turfan ve BeĢbalÝk blgelerinde yapÝlan kazÝlarda ortaya Ýkan Buda metinlerinin biroğunun IX. yzyÝlda Uygurcaya tercme edildiği anlaĢÝlmaktadÝr. Bilindiği gibi bir dinin bir toplum tarafÝndan kabul edilerek, benimsenmesi ve inandÝğÝ dinin kutsal kitaplarÝnÝ kendi diline tercme edecek seviyeye gelmesi iin bir sre gerekmektedir. Eğer iddia edildiği gibi Budizm‟i Kou (Turfan) UygurlarÝ arasÝnda X. yzyÝlÝn 60‟lÝ yÝllardan sonra geliĢmiĢtir denilirse o zaman IX. yzyÝlda Uygurcaya tercme edilen Buda eserleri nasÝl yapÝlabilir? DolayÝsÝyla, Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nde Budizm, X. yzyÝlÝn ortasÝndan sonra değil IX. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝnda intiĢar ederek birinci din konumuna gelmiĢtir demek daha uygun olacaktÝr. Burada Ģu da belirtmelidir ki Kou (Turfan) UygurlarÝ arasÝnda Budizm‟in geliĢmesi, zaman zaman Mslman KarahanlÝlar tarafÝndan engellenmeye alÝĢÝlmÝĢtÝr. zellikle Satuk Buğra Karahan‟Ýn oğlu BaytaĢ (Sleyman) Arslanhan Dnemi‟nden (956-971) Doğu KarahanlÝlarÝn ilk hkmdarÝ Sleyman Arslanhan Dnemi‟ne (1041/42-1056/57) kadar KarahanlÝlar, Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟ni srekli tehdit altÝnda tutmuĢlardÝr. Btn bunlara rağmen Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nde Budizm medeniyetinin duraklamadan geliĢtiğini ve dnya apÝnda nl birok Buda liminin ve onlara ait eserlerinin, gnmze kadar gelen buluntulardan ğreniyoruz. Kou (Ġdikut) Uygur Devleti ister, kuruluĢ tarihinden Moğol Dnemi‟ne kadar olan (1209) buuk asÝrlÝk zaman ierisinde olsun, isterse Baruk Art Tekin‟in Moğollara bağlÝ olarak yarÝ bağÝmsÝz Ģekilde hakimiyetini srdrdğ dnemden HÝzÝr Hoca tarafÝndan tamamen ortadan kaldÝrÝlÝĢÝna kadar olan zaman (12091396) ierisinde olsun dnyaca meĢhur Budizm medeniyetinin nemli merkezlerinden biri olma ĢansÝnÝ kaybetmemiĢtir. Bu uzun zaman ierisinde Tata Tonga, Kara Ġnan, TolaÝ, Mangu Tekin, KaĢÝ, YollÝn Timur, Bilge Timur, An-tsang, Ordu Tekin, Ġl Timur, CalunadaĢ, Lain, Ýday Sali, Bannu, Kut DurmuĢ, Alyan Timur, SÝvin Kaya, Ġl Buğa, Salabat, Lien, Hs-san, Moyun Boğa, Moyun Yanggi, AbrÝnor Tekin, AsÝğ Tutung, uya Tu tung, KalÝm KayÝĢÝ, Kiki, Singku Seli Tutung gibi meĢhur Buda limleri yetiĢmiĢtir. 65 YukarÝdaki Buda limleri tarafÝndan yazÝlan veya tercme edilen Eski Uygur alfabesinde yazÝlmÝĢ Buda eserleri, Kou (Ġdikut)) Uygur Devleti‟nde Budizm‟in ortaya ÝkÝĢÝ ve geliĢmesini araĢtÝrmak aÝsÝndan olduka nemlidir. YapÝlan kazÝlarda ortaya ÝkarÝlan Uygurca Buda eserleri ok azdÝr. Ancak baĢta Turfan olmak zere BeĢbalÝk (bugnk Cim hisar ilesi) Kumul, KaraĢehir, Kua ve T‟ung-huang blgelerinde yapÝlan arkeolojik kazÝlarda ok sayÝda Buda eserinin paralarÝ bulunmuĢtur. BunlarÝn baĢÝnda Sekiz Ygmek, Altun Yaruk, Saddarma Pundarika SutrasÝ (Kerametli Nilfer Nomu), Buda Vatamsaka Mahava Ipulya SutrasÝ (Samanta Badra‟nÝn Ġrade ve Dilek Nomu), MaytÝrsÝmt (Bir drama piyesidir), Byk T‟ang Ġmparatorluğu Dnemindeki Buda NomlarÝnÝn Byk
427
stadÝ Butsatva‟nÝn Tezkeresi (Eserin bir kÝsmÝ bugn Pekin ktphanesi‟nde, diğer bir kÝsmÝ Paris Guimet Mzesi‟nde saklanmaktadÝr), Abdarma KosaĢastÝra ĠzhlarÝ (Eser Ģimdi Byk Britanya Mzesi‟nde bulunmaktadÝr.), Ġki Tekinin Hikyesi (Ģimdi Paris Mill Ktphanesi‟nde saklanmaktadÝr), Amita Yur Dyana SutrasÝ (veya Amita Yur Dyana Nomu), Byk Beyaz ġemsiyeli Genel Ġdareci DiranÝ SutrasÝ (Sovyetler Birliği Ġlimler Akademisinin Raporlar ToplamÝ B NshasÝnÝn 88-94 sayfalarÝnda Malov tarafÝndan yayÝmlanmÝĢtÝr), Amitaba SutrasÝ (ġimdi Pekin Ktphanesi‟ndedir), Bilgili ve Bilgisizlik SutrasÝ (ġimdi Pekin
niversitesi Ktphanesi‟ndedir) ve inli Rahip Hsuan-tsang‟Ýn Tercme-i Hli (Bu eser toplam 756 sayfa olup, 496 sayfasÝ bugn Pekin Ktphanesi‟nde, diğer sayfalarÝ Paris Guimet Mzesi‟nde ve bugnk Rusya‟nÝn Petersburg Ģehrindeki ġarkĢinaslÝk Enstits‟ndedir) gibi meĢhur Buda eserleri gelmektedir. Bu eserlerin bir kÝsmÝ bugn muhtelif lkelerde tercme edilerek yayÝmlanmÝĢtÝr. XX. yzyÝlÝn baĢlarÝnda bulunan bu eserlerden Kou (Ġdikut) Uygur Devleti kuruluĢtan nce Buda dininin yayÝlma ve geliĢme durumu ile Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin kuruluĢundan sonraki Buda dininin geliĢme durumu aÝka grlmektedir. inli rahip Hsuan-tsang‟Ýn Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin kuruluĢundan iki asÝr nceki Ksen (Kua) blgesinin dini durumu hakkÝnda verdiği bilgilere gre: “Ksen‟de Buda tapÝnaklarÝndan birka yz tane, rahiplerden 5 binden fazla varmÝĢ. Onlar, Budizm‟in ilk mezhebi Hinayana mezhebinden imiĢ. Budistler Hindistan‟dan gelen Buda NomlarÝndaki temel prensiplerine gre hareket ediyorlarmÝĢ. Buda tapÝnaklarÝndaki putlar, gya insan eliyle değil yle gkten inmiĢ gibi noksansÝz imiĢ. TapÝnaklardaki rahipler, o kadar kibar ve iyi kalpliymiĢ ki sanki meleklermiĢ. ġehrin batÝ kalesinin dÝĢÝndaki yolun iki tarafÝnda yksekliği 2.70 cm civarÝnda olan Buda heykelleri sÝralanmÝĢ. Bu heykellerin nnde beĢ yÝlda bir defa btn Budistler toplanarak merasim yaparlarmÝĢ. Kağandan normal vatandaĢa kadar btn insanlar bu merasime iĢlerini bÝrakarak katÝlÝyorlarmÝĢ. Gelenler, yemeyi ve imeyi unutarak BurhanlarÝn (Buda dinini anlatan vaizler) vazu nasihatlerini dinlerlermiĢ. Bu Ģehrin tapÝnaklarÝndaki putlar altÝn, gmĢ, ince ve kÝymetli ipek kumaĢlarla sslenerek at arabalarÝna konarak caddelerde dolaĢtÝrÝlÝyormuĢ. Buna put seyrisi derlermiĢ. Bu faaliyete binlerce araba katÝlÝyormuĢ.”66 Buradaki bilgilerden Kou (Ġdikut) Uygur Devleti kuruluĢtan nce blgede yaĢayan UygurlarÝn ve diğer Trk kabilelerinin ağÝrlÝklÝ olarak Buda dininin Hinayana mezhebine bağlandÝğÝ ğrenilmektedir. Buda dini ve sanatÝ ile ilgili alÝĢmalarÝ ile n kazanan Uygur Trk bilimadamÝ AbdiĢkr Muhammed Emin‟e gre Kou (Ġdikut) Uygur Devleti kurulduktan sonra devletin batÝ sÝnÝrÝndaki Ksen‟den (Kua) doğu sÝnÝrÝndaki Kan-chou‟ya kadar btn Uygurlar arasÝnda ağÝrlÝklÝ olarak Budizm‟in Mahayana mezhebi tutulmuĢtur. Bu devletin eski hudutlarÝ ierisindeki Kumtora, KaraĢehir‟deki Han-Hora DağÝ‟ndaki Buda heykelleri ve Buda tapÝnaklarÝndaki sanat eserleri bunu ispat etmiĢtir.67 981 ile 984 tarihleri arasÝnda Turfan ile BeĢbalÝk‟Ý ziyaret eden in elisi Wang Yen-te Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟nin X. yzyÝldaki dini durumu hakkÝnda kÝymetli bilgileri vermektedir. Ona gre: “Kou‟daki UygurlarÝn oğu Buda dinine inanÝrlardÝ. 50‟den fazla Buda tapÝnağÝ vardÝ. Budist Uygurlar
428
ilkbahar olunca hep bir araya gelerek toplanÝrlardÝ. ToplandÝktan sonra da Buda mabetlerine giderlerdi. Bu mabet ziyaretleri sÝrasÝnda oklarÝ atlara binerler, her grdkleri Ģeye ok ve mÝzraklar atarlardÝ. Bu hareketleri ile de kt ruhlarÝ defettiklerine inanÝrlardÝ.”68 Grldğ gibi burada Uygurlar, Buda dinince uygun grlmeyen faaliyetlerde bulunmaktadÝrlar. Buradan anlaĢÝlÝyor ki, Uygurlar eski Trk inanlarÝna olduğu kadar, ok eskiden denedikleri Mani ve ZerdĢtlk yani ġaman inanlarÝna karĢÝ olan saygÝlarÝnÝ da henz yitirmemiĢlerdir. in elisi Wang Yen-te yine seyahatnamesinde: “Uygurlar senede iki defa yeryz iin kurban keserlerdi ve kÝĢ mevsimini de trenle kutlarlardÝ. Kt ruhlarÝ uzaklaĢtÝrmak iin altÝn ve gmĢ kaplar iine koyduklarÝ sularÝ, birbirine serperlerdi” demektedir. Yere kurban kesme ve kÝĢ mevsimini korku ile kutlama ve su serperek kt ruhlardan temizlenme gibi adetler, eski Trk inanlarÝna da uymaktadÝrlar. Bu trenler gnmzdeki ġamanizm‟de de vardÝr. inli eli Buda dininin kurallarÝnÝ ok iyi bilen biri idi. Eğer bu hareketler ve trenler Buda dininin normal faaliyetlerinden olsaydÝ Wang Yente Seyahatnamesi‟nde bunlarÝ yazmaya lzum bile grmeyecekti.69 BunlarÝn yanÝnda Wang Yen-te Buda dininde tamamen yasaklanan bir hareketi, “Kou”‟daki (Turfan) UygurlarÝn zenginlerin at eti, geri kalanlarÝn ise koyun ve yabani kaz eti yedikleri”70 olayÝnÝ da anlatmaktadÝr. Bu bize bir taraftan UygurlarÝn eski atlÝ gebe ananelerini ĢehirleĢtikten ve Budizm‟e inandÝktan sonra da unutmadÝklarÝnÝ gsteriyorsa da diğer taraftan Buda dininin yalnÝzca, kendi iĢlerine gelen ve adetlerine uyan taraflarÝnÝ aldÝklarÝnÝ gstermektedir. KÝsacasÝ, Budizm, Kou (Ġdikut) Uygur Devleti‟ne tbi olan Ksen (Kua), Kingit (KaraĢehir), Kou (Turfan) ve Ġvirgul (Kumul) gibi merkezlerde M.S. IV. yzyÝldan XV. yzyÝla kadar yayÝlarak, geliĢmiĢ ve sonunda yok olmuĢtur. Bu tarihi srete Budizm medeniyetinde ok nemli yer tutan meĢhur eserler ortaya ÝkarÝlmÝĢsa da bu blgelerde eskiden beri yaĢayan ve hl da yaĢamakta olan Uygur Trklerinin ortak dini olamamÝĢtÝr. X-XI. yzyÝllarda soydaĢlarÝ Mslman KarahanlÝlarÝn darbelerini ucuz atlatmÝĢsa da batÝdan gelen gl Ġslam rzgarÝna fazla dayanamamÝĢtÝr. XIV. yzyÝlÝn sonlarÝnda tamamen ĠslamlaĢan Doğu ağatay HanlÝğÝ‟nÝn hkmdarÝ, HÝzÝr Hoca‟nÝn Mslman ordusu Budizm ve diğer gayri Ġslam dinindeki topluluklara ağÝr darbeler indirmiĢtir. Budizm‟in etkisi altÝndaki halkÝn hemen hemen hepsi batÝl inanlarÝ bÝrakÝp Ġslamiyet‟e getiler. Bylece, KarahanlÝlarÝn gerekleĢtiremediği btn UygurlarÝ Ġslamiyet atÝsÝ altÝnda birleĢtirme arzusu, Mslman ağataylÝlar tarafÝndan gerekleĢtirilmiĢtir. XV. yzyÝlÝn baĢÝnda in kltr etkisi altÝnda kalan Kan-chou blgesindeki Uygurlar (SarÝ Uygurlar) hari Trkistan coğrafyasÝnda yaĢayan btn Uygurlar Ġslamiyet‟e gemiĢlerdir.
1
A. Caferoğlu, Uygur Szlğ, Ġstanbul, 1934.
2
KaĢgarlÝ Mahmud, Divan Lgat-it Trk (B. Atalay, Ankara, 1992 a.g.e., C. III, s. 219.
3
Feng Ch‟eng-ch‟n, BatÝ Blgesi Yer NamlarÝ (Hsi-y-ti-ming), Pekin, 1982. s. 77.
429
4
A. von, LeCog, Auf Hellas Spuren In Ostturkistan (Berichte Und Abenten Turfan-
Expedition), Leipzig, 1926 s. 27-40. AyrÝca bkz. Liu Yi-t‟ang, Uygur Tarih AraĢtÝrmalarÝ (ince), T‟aipei, 1975 s. 168-169. 5
Hu-Chi, Li Hsiao-ts‟ung, Juny Hsin-chiang, Turfan (ince), 1975, s. 26.
6
Fan-yeh, Ssu Ma-piao, Sonraki Hannme (YayÝna Hzr. Xinjiang
niversitesi. Orta Asya
Kltrn AraĢtÝrma Enstits), Urumi, 1996. s. 551-552. 7
Abdulkerim Rahman, “Divan Lgat-it Trk‟deki BazÝ Yer Ġsimlerinin Etnografisi
HakkÝnda”, Xinjian Sosyal Bilimler Minberi, Urumi, 2000, s. 173. 8
O Yang-hsiu, Yeni Tangname (Hsin T‟ang-shu) Pekin, 1975, s. 6130-6131.
9
Liu-hs; Eski T‟angname (Chiu T‟ang-shu), Pekin 1975, s. 4521.
10
Lin-kan, Kao Tzu-hou; Eski UygurlarÝn Tarihi (Uygur Trke, ev. Ablet Nurdun), Urumi,
2000, s. 150-162. 11
Wang Hsiao-fu, “UygurlarÝn BatÝya GĢnden KarahanlÝlar DevletÝ‟ne Kadar” (ince),
Kuzey-BatÝ Milletler MecmuasÝ, 1984 S. 2 s. 99. 12
A. M. Cveyni, Tarih-i CihangĢa (ev.: Mrsel ztrk) Ankara, 1998 a.g.e., s. 106.
13
Eb‟l-Gazi BahadÝrhan, ġecere-i Trk (YayÝna Hazr: Muhtar Muhammed); Miras
(Mecmua) 1999. S. I., s. 44. 14
Wang Hsia-fu, a.g.m., gsterilen yer.
15
A. V. Gabain, “Kara Kou Uygur HanlÝğÝ (850-1250)”, Xinjiang
niversitesi Sosyal Ġlmi
Dergisi, 1980, s. 3, s. 52. 16
S. G. KlyaĢtornÝy, Rus SeyahatÝlarÝnÝn Gznde Doğu Trkistan, Almaata, 1988, s. 34-
17
Ch‟ian Po-ch‟an, “UygurlarÝn BatÝya G ve An-hsi Uygur KağanlÝğÝ”, Xinjiang Sosyal
38.
Bilimler AraĢtÝrmalarÝ Dergisi, 1984 s. 2, s. 111. 18
YukarÝdaki eser, s. 112.
19
V. Minorsky, Tamim Ibn Bahr‟s Journey to te Uyghurs, Bruxelles 1948. AyrÝca Bkz. Ch‟ien
Po-ch‟an, a.g.m., Gsterilen yer. 20
A. G. Malyavkin, IX-XII. YzyÝllardaki Uygur Devletleri (U. T) Urumi, 1995 s. 189.
430
21
Lin-kan, Kao-Tzu-hou, a.g.e., s. 252.
22
Ġbrahim Kafesoğlu, Trk Milli Kltr, Ġstanbul, 1998, s. 136.
23
R. ġeĢen, Ġslm CoğrafyacÝlarÝna Gre Trkler ve Trk
lkeleri Ankara, 1998, s. 61.
24
YukarÝdaki eser, s. 79.
25
Ġsmail Timur, Ġdikut Uygur Kltr, Urumi, 1998, s. 29-30. AyrÝca bkz: V. Barthold, Orta
Asya Trk Tarihi HakkÝnda Dersler s. 62, S. Gme, Uygur Trkleri Tarihi ve Kltr, Ankara, 2000 s. 67. 26
O Yang-hsiu, a.g.e., Uygurlar Tezkeresi-II, s. 6133-6134.
27
Ssu Ma-kuang, HalkÝ Ynetmenin FaydalÝ rnekleri (Tsu-chih-t‟ung-chien, T‟ang-chi),
Pekin 1957. 250. Blm s. 8113. 28
Moriyasu Takio, UygurlarÝn BatÝya G Etmeleri Meselesine Dair (Japonca) Tokyo, 1977
s. 121. AyrÝca bkz:. A. G. Malyavkin, a.g.e., s. 239-240. 29
Keng Shih-min, UygurlarÝn Eski Kltr ve Kaynaklar
zerine (ince). Urumi, 1983. s.
30
Byk in Ansiklopedisi, (Milletler KÝsmÝ) Pekin, 1986 s. 180.
31
R. ġeĢen, a.g.e., s. 62.
32
Liu Wei-hsin, Ch‟ien Po-Ch‟uan, v. d, Xinjiang Milletler Lugati (ince), Urumi, 1995. s.
41.
148, 150, 245. 33
S. G. KlyaĢtornÝy, “BatÝ Blgesindeki Trk HalklarÝnÝn Tarihinden Para”, Xinjiang
Tezkereciliği, 1996, s. 3. s. 21. 34
F. Smer, Oğuzlar, Ġstanbul, 1999, s. 45.
35
Feng Chih-wen, Wu Ping-fan, Uygur Tarih YÝlnmesi (Hui-ku-shih-pien-nian), Urumi,
1992 s. 257. 36
Hs-sung, Sung Slalesine Dair Mhim Vesikalardan Semeler (Sung-hui-yao-chi-kao),
197. blm. “Ksen” Pekin, 1957, s. 7721. 37
YukarÝdaki eser, gsterilen Yer.
38
YukarÝdaki eser, gsterilen Yer.
39
T‟o-to (Tokto), Chin Slalesi Tarihi (Chin-shih), Pekin, 1975, s. 56.
431
40
T‟o-t‟o (Tokto), Liaonme (Liao-shih), 30. blm T‟ien-tsu hakkÝnda notlar. Pekin, 1958.
41
Lin-kan, Kao Tzu-hou, a.g.e., s. 262.
42
YukarÝdaki eser, gsterilen yer.
43
Enver Baytur, Xinjiang‟daki Milletlerin Tarihi, Pekin, 1991 s. 605.
44
AbdiĢkr Muhammed Emin, Garb Yurt TaĢkÝmÝr SanatÝ (Grotto ArtsÝn The Western
Region), Urumi, 1998, s. 48. 45
YukarÝdaki eser, s. 49.
46
Ġsmail Timur, a.g.e., s. 79-80.
47
AbdiĢkr Muhammed Emin, a.g.e., s. 146-147.
48
A. Grnwedel, Kou‟da Bulunan Uygur DokmanlarÝnÝn ToplamalarÝ, Berlin, 1931 AyrÝca
bkz: A. Muhammed Emin, a.g.e., s. 147. 49
T. F. Carter, in‟de MatbaacÝlÝğÝn KeĢfediliĢi ve Onun BatÝya YayÝlmasÝ (ince
Tercmesi), Pekin, 1957, s. 104. 50
Liu-hs, a.g.e., “Uygurlar Tezkeresi” s. 5195-5196.
51
O Yang-hsiu, a.g.e., s. 6111-6112, Ssu Ma-kuang: a.g.e., s. 6044-6046.
52
Meng Fen-jen, “Kou UygurlarÝnÝn Buda Dini HakkÝnda”, Xinjiang Sosyal Bilimler
AraĢtÝrmalarÝ Dergisi 1983. S. I, s. 108. 53
Bahaeddin gel, Trk Kltrnn GeliĢme ağlarÝ, Ankara 1979 s. 110.
54
H. N. Orkun, Eski Trk YazÝtlarÝ, Ankara, 1994, s. 233. AyrÝca bkz: Karabalgasun YazÝtÝ
ince Metni 9. satÝr. 55
Meng Fen-jen, a.g.m., gsterilen yer.
56
L. RasonyÝ, Tarihte Trklk, Ankara, 1993 s. 106.
57
Davut SayÝm, “NÝsturyanizm‟in Turfan Vadisi‟ne YayÝlÝĢ Tarihi
zerine Ġlk Ġnceleme”,
Xinjiang Sosyal Bilimler AraĢtÝrmalarÝ Dergisi 1998, S. 1., s. 36. 58
YukarÝdaki makale, gsterilen yer.
432
59
Burada kasdedilen in hududu, KarahanlÝlarÝn doğu hududur. KaĢgarlÝ Mahmud‟un:
“Ksen (Kua), Ke denilen Ģehrin bir adÝ. Uygur sÝnÝrÝdÝr” (C. I, s. 404) demesinden bu aÝka anlaĢÝlÝyor. 60
R. ġeĢen, a.g.e., s. 81.
61
T‟o-t‟o (Tokto), Sungnme (Sung-shih) Pekin, 1958 “Kou Tezkeresi”, s. 14110.
62
Bahaeddin gel, a.g.e., s. 127.
63
O Yang-hsiu, Yeni BeĢdevir Tarihi (Hsin-wu-tai-hu) Pekin, 1952. “Uygurlar Tezkeresi” s.
64
Meng Fen-jen, a.g.m., s. 110.
65
AbdiĢkr Muhammed Emin, a.g.e., s. 149-150.
66
Keng Shih-men, “Budizm‟in Eski Uygurlar ve Diğer Trk HalklarÝ ArasÝna YayÝlmasÝ”,
916.
Xinjiang
niversitesi Ġlmi Dergisi (Sosyal Bilimler KÝsmÝ) 1983, S. 1, s. 131-133. 67
AbdiĢkr Muhammed Emin, a.g.e., gsterilen yer.
68
Ku Chih-ch‟en, “Wang-yen-te ve Onun Kou Seyahatnamesi”, Xinjiang Sosyal Bilimler
AraĢtÝrmalarÝ Dergisi, 1985, S. 4, s. 43-44. 69
Bahaeddin gel, a.g.e., s. 138.
70
zkan Ġzgi, in Elisi Wang Yen-te‟nin Uygur Seyatnmesi, Ankara, 1989 s. 57.
433
Moğol Hâkimiyeti Altında Uygurlar / Prof. Dr. Michael C. Brose [s.249254] WyomÝng
niversitesi Tarih Blm / A.B.D.
Bu makalenin kapsamÝ baĢlÝkta belirtilenden daha sÝnÝrlÝdÝr; makalenin odak noktasÝ Kulca/Turfan Uygur Devleti ve 1209 sonrasÝ Moğolistan ini‟ne dahil olan halkÝdÝr.1 Uygurlar tarafÝndan dokuzuncu yzyÝlÝn sonu ile onuncu yzyÝlÝn baĢlarÝ arasÝnda TarÝm HavzasÝ‟nda kurulan, ikiz baĢkentleri BeĢbalÝk ve Kulca olan bu devlet, KÝrgÝzlar tarafÝndan bozkÝrdan kovulmalarÝ sonrasÝ kurulan en canlÝ Uygur diaspora devletlerinden biridir ve Cengiz Han tarafÝndan fethedilene kadar Asya‟da ok nemli jeopolitik roller oynamaya devam etmiĢtir. UygurlarÝn erken dnemde, kendi istekleriyle Moğollara tbi olmasÝ Cengiz iin nemli bir siyasi ve askeri dnemeti ve bu olay birok Uygur sekininin Moğol idari hiyerarĢisine dahil olmasÝnÝn zeminini hazÝrlamÝĢtÝr. Ancak oynadÝklarÝ roller, Uygur Devleti Orta Asya devletleri arasÝnda en deneyimli ve kltr dzeyi en yksek devlet olduğundan yalnÝzca askeri ve siyasi danÝĢmanlÝkla sÝnÝrlÝ kalmamÝĢtÝr. Kltr baĢkentlerine ise o dnemde cahil olan Moğollar gz dikmiĢti. Moğollara hizmet veren Kulca UygurlarÝ bu makalenin konusunu oluĢturmaktadÝr. Siyasi Tarih 1. Baruk‟un Teslim OlmasÝ ve Halef Ġdikutlar (Uygur KağanlarÝ) YukarÝda da belirtildiği gibi Kulca Uygur Devleti Cengiz‟in Moğol gcn yaymaya baĢladÝğÝ dnemlerin erken bir aĢamasÝnda teslim olmuĢ en nemli devletlerden biridir ve bu istemli teslimiyet yeni efendileri ynetiminde Uygur imparatorluk ailesi ve aristokrasisi iin nemli kazanlar sağlamÝĢtÝr. Bu olaydan ncelikle kazanlÝ Ýkan kiĢi tabii ki Uygur HanÝ (Ġdikut) Baruk Art-Tekin ve ailesi olmuĢtur.2 Kulca‟yÝ gzeten KarahitaylÝ sakinin ldrlmesi zerine Baruk‟un Moğollara teslim olmasÝ sonrasÝ Baruk hkmdarlÝğa tbi olan bir vatandaĢ olmuĢtur. Baruk, aynÝ yÝl iinde Cengiz tarafÝndan takip edilen bir diğer bozkÝr kabilesi Merkilerin savunma talebini reddettiğinde Moğollara olan sadakatini gstermiĢ oldu. Ġki yÝl kadar Baruk‟un Cengiz Han‟la kiĢisel bir grĢmesi olmamÝĢtÝ, ancak bu olay gerekleĢtiğinde Cengiz kendisinden yle memnun kalmÝĢtÝ ki onu “imparatorun diğer oğullarÝyla kardeĢ, beĢinci oğlu” olarak kabul etmiĢ ve kÝzlarÝndan bir tanesini ona eĢ olarak vermiĢti.3 Bu trl dller Cengiz‟in Baruk‟un erken dnemde istemli Ģekilde kendisine tbi olmasÝna verdiği değere iĢaret eder. Baruk onun hakimiyetindeki devletlerin yneticileri arasÝnda beĢinci oğlu olarak kabul ettiği tek kiĢidir. Baruk zel bir statye sahiptir, nk Kulca‟daki Uygur devlet baĢkanÝ unvanÝ olan Ġdukut‟u korumuĢtur. Bunun yanÝ sÝra Baruk daha nce kendine tbi olan ve Moğol Ġmparatorluğu boyunca yayÝlmÝĢ olan UygurlarÝn, Uygur Devleti‟ne dnĢlerine izin verilmesini sağlamÝĢtÝr.4 Ancak diğer birok aÝdan Baruk da diğer hakimiyet altÝndaki yneticiler gibiydi.
434
rneğin 1216‟da Nayman ve Harzem ġah‟a karĢÝ, 1225‟de Tangutlara karĢÝ yapÝlan askeri seferberliklerde MoğollarÝn yanÝnda yer almak zorundaydÝ. Baruk 1229-1241 civarÝndaki lmne kadar Ġdikut olarak yneticiliğe devam etti. Ġdikutluk unvanÝ Baruk‟la son bulmadÝ, geleneksel Uygur uygulamasÝ doğrultusunda torunlarÝ tarafÝndan da devam ettirildi.5 AslÝnda Moğol Ġmparatorluğu hakimiyetindeki UygurlarÝn ve siyasi yneticilerin grece zerklikleri hakimiyet altÝndaki devletler arasÝnda gze arpar nitelikteydi, Baruk‟un 1209‟da Cengiz‟e teslim olmasÝyla Uygur Devleti Moğol kontrol altÝna girmiĢti. Baruk hakimiyet altÝna girip de kendi ata yurdunda unvanÝna dokunulmadan yaĢayan tek ynetici değildi, bu Moğollar tarafÝndan kendilerine olan sadakatin devamÝnÝn sağlanmasÝ amacÝyla uzun sredir uygulanan bir pratiktir. Ancak Baruk ve haleflerinin bir kÝsmÝ Uygur Devleti olarak zerkliklerinin bir kÝsmÝnÝ devam ettirmiĢe benzer. HanÝn gz kulağÝ olarak hakimiyet altÝna alÝnan yerlerde gzeticilerin bulundurulmasÝ Moğollar iin geleneksel bir uygulamadÝr; bu kiĢiler sivil ve askeri konularda geniĢ bir otoriteye sahiptir. Ġmparatorluğun ilk dnemlerinde bu kiĢiler genellikle Moğollardan oluĢurdu ancak yerli sekinler de atanÝrdÝ, zellikle bunlar Moğol hakimiyetine barÝĢÝl yollarla girmiĢ ve onlara sadÝk devletlerin sekinleri arasÝnda iseler.6 En azÝndan iki Uygur, Uygur Devleti Ģehirlerine gzetici olarak atanmÝĢtÝr ancak Uygur Devleti baĢkentlerine değil.7 UygurlarÝn kendi memleketlerine gzetici olarak atanÝp, zellikle de Kulca‟ya yabancÝ gzetici atanmamasÝ Ġdikut‟un ve diğer Uygur sekinlerinin Uygur Devleti ynetiminde sahip olduklarÝ zerkliğin bir gstergesidir. Ancak UygurlarÝn Moğol hakimiyeti altÝndaki zerklik dereceleri nereye kadardÝ? BazÝ araĢtÝrmacÝlar onlarÝn Moğol Ġmparatorluğu‟nda, siyasi ve idari zerkliğe sahip “beĢinci bir hanlÝk” olarak zel bir yere sahip olduğunu yazar. Bu teori Baruk‟un Cengiz Han tarafÝndan “beĢinci oğul” olarak kabul edilmesine dayanÝr.8 Ancak Uygur Devleti‟nin bu trl zel bir statye sahip olduğu ihtimali zayÝftÝr, tÝpkÝ hakimiyet altÝndaki diğer pek ok devlet gibi. 1209 sonrasÝ Baruk ve haleflerinden bir kÝsmÝnÝn Uygur Devleti ynetiminde grece daha zgr olduklarÝ doğru gibi grnse de, bunu Uygur Devleti‟ne daha fazla zerklik verildiği anlamÝnda yorumlamak yanlÝĢ olur. Baruk‟un torunlarÝnÝn 1283 civarÝnda Kubilay‟Ýn, Kad karĢÝsÝnda kontrol kaybettiği dneme kadar Ġdikut olarak ynetimde bulunduğunu biliyoruz.9 Kulca‟nÝn son Ġdikutu, Baruk‟un torunu Kakar Tekin‟di. 1266‟da Ġdikut oldu ve yaklaĢÝk 1280 civarÝnda Kubilay‟Ýn blgenin kontroln kaybettiği dnemde ld. Oğlu Ne‟uril Tekin, babasÝ, Kubilay karĢÝtÝ Moğolistan gleri tarafÝndan ldrldğnde deneyimsiz bir genti. BabasÝnÝn lm sonrasÝ Uygur siyasi lideri oldu ve Kubilay‟dan babasÝnÝn lmnn cn almasÝ iin ricada bulundu. Ancak yaĢÝ ve deneyimsizliği yznden ricasÝ kabul edilmedi ve bunun yerine Kubilay, Uygur hkmetini Kulca‟dan Gansu blgesindeki bir Ģehre taĢÝdÝ. Bu, UygurlarÝn kendi anavatanlarÝnÝ ynetmedeki zerkliklerinin sonu oldu ancak Uygur idari sisteminin sonu olmadÝ. Kuzey in‟e gnderildikten sonra Ne‟uril 1308‟de Ġdikut oldu ve Moğollar, Yuan Dnemi boyunca Ġdikut unvanÝnÝ aile yelerine vermeye devam etti. Moğollar tarafÝndan atanan son Ġdikut, 1350‟lerin sonunda atanan, Baruk‟un yedinci kuĢaktan torunu olan But/Bodun SarÝ idi.10
435
Kulca‟daki pek ok nde gelen Uygur aristokrat 1209‟da Baruk, Moğol hakimiyeti altÝna girdiğinde ona katÝlmÝĢtÝr. Bu kiĢilerin Ġdikut ile Moğollara olan sadakatlarÝyla dikkat ektikleri in kaynaklarÝnda yer almaktadÝr. Bunlar arasÝnda Uygur Devleti‟nin Ġdikut‟un hemen sonrasÝnda gelen yksek dzeyli bakanÝ Bilge Timur da bulunmaktaydÝ; kendisi, Kulca‟daki Karahitay gzeticisi ile en az on kiĢinin lmnde rol oynamÝĢtÝr.11 Bu kiĢilerin oğuna Uygur Devleti ya da in‟de yksek dzeyde idari grevler verilmiĢ ve bu kiĢilerin aileleri de Moğol ini‟nde aristokrat siyasi ve kltrel sekinler olma geleneğini srdrmĢlerdi. AĢağÝda bir kÝsmÝnÝ inceleyeceğimiz bu kiĢilerin hikayeleri Ġdikut‟la iliĢki iinde bulunmanÝn yeni efendileri ynetiminde de kendilerine birtakÝm kÝsa ve uzun vadeli yararlar sağladÝğÝ dĢncesini pekiĢtirir. 2. Moğol ini‟nde Uygurlar 1225 yÝlÝnda Baruk‟un Cengiz‟e yaptÝğÝ baĢvuru sonrasÝ birok Uygurun Uygur Devleti‟ne dnmesine izin verilirken, birok Uygur da kendilerine yeni kimlikler edinmek amacÝyla imparatorluğun Kuzey in‟i de ieren farklÝ blgelerine yerleĢtiler. in‟de Uygurlar Semuran (ok farklÝ kategorilerden insanlar) adlÝ farklÝ bir sosyal ve idari sÝnÝfÝn parasÝydÝ. Bu grup Orta ve BatÝ Asya‟dan Moğollara tbi olmuĢ, in‟de onlar adÝna alÝĢan insanlardan oluĢmaktaydÝ. Bu insanlar in nfusunda Moğol hakimiyetini daha nce kabul eden insanlardan ve Moğollardan ayrÝlmaktaydÝ.12 Kltr dzeyi yksek bir toplumdan gelmeleri ve Moğol hakimiyetini daha nce kabul etmelerinden dolayÝ Uygurlar, in‟deki Semu sÝnÝfÝnÝn en nemli paralarÝndan biriydi. UygurlarÝn Semuranlar arasÝndaki statleri in‟de sahip olduklarÝ danÝĢmanlÝk, idarecilik ve teknik pozisyonlara bakÝlarak anlaĢÝlabilir. Moğol Ġmparatorluğu‟nun nemli bir parasÝnÝ dil oluĢturuyordu; cahil bir kabile konfederasyonu nasÝl bilgili ve yerleĢik toplumlara hkmedebiliyordu? Cengiz‟in baĢÝndan beri anlamÝĢ grndğ cevap idarecilik konusunda deneyimli olmasÝ, bilgili insanlarÝ kullanmasÝydÝ. Uygurlar bu tanÝmlamaya uymakta ve bu nedenle Ġmparatorluğun ilk gnlerinden itibaren dil uzmanlarÝ ve idareci olarak eĢitli pozisyonlara gelmekteydiler. Moğollara hizmet eden ilk ve en nemli Uygurlardan biri Tatar Tonga idi.13 Cengiz tarafÝndan 1204‟te fethedilen bir baĢka Orta Asya bozkÝr kabilesinde vergi toplamaktan ve idari sistemden sorumluydu. Cengiz, Tatar‟Ý yakÝn evresine Uygur yazÝ dilini ğretmekle grevlendirmiĢ ve bu 1269‟da Kubilay‟Ýn Tibete „Phags-pa‟ yazÝsÝnÝ getirmesine kadar MoğollarÝn resmi yazÝ dili olarak kalmÝĢtÝ. Cengiz‟in seiminin, Uygur kltrnn bozkÝrdaki en eski okur yazar kltrlerinden biri olmasÝ gereğinden kaynaklandÝğÝ aÝktÝr ve bu kltr Moğollar ile diğer gebe bozkÝr halkÝ iin in kltr kadar değerli bir kltrdr. Tatar ele geirildiği zaman kendi grevine ait imparatorluk mhrn kullanmaktaydÝ ve Cengiz, kendisinden Moğollara bu mhrn neden ve nasÝl kullanÝldÝğÝnÝ da ğretmesini istemiĢti. BunlarÝn hepsi Cengiz‟in idari aralarÝn, hali hazÝrda kullanÝlan okur-yazar ve deneyimli personel yoksunluğunun farkÝnda olduğunu ve bu konularda bilgili ve deneyimli diğer bozkÝr insanlarÝnÝ kendine ve yakÝn evresine bunlarÝ ğretmekte kullandÝğÝnÝn gstergesidir. Baruk‟un teslim olmasÝ ardÝndan in‟e giden pek ok Uygur birok Moğol prensinin ve imparatorluğa yakÝn kiĢilerin saraylarÝnda idari pozisyonlar elde etmiĢtir. rneğin, Uygur BakanÝ Bilge
436
Timur‟un kk kardeĢi ve kuzeni, Cengiz‟in en kk kardeĢi Odikin Timur‟un danÝĢmanlÝğÝnÝ ve ğretmenliğini yapmÝĢlardÝr.14 Bu trl prestijli grevlerin kendi ana dilleri ve edebiyatlarÝ konusunda bilgili olmalarÝndan ileri geldiği ynndeki kaynaklar olduka aÝktÝr. Bu iki adam Shandong blgesinde kendilerine verilen grevleri yerine getirdiler, ayrÝca Moğol ini‟nde soyadÝ olarak Xie‟yi alan byk bir ailenin atalarÝnÝ oluĢturmaktaydÝlar. Birok Xie aile yesi atalarÝnÝn statlerini devam ettirip daha sonraki Moğol dnemlerinde de idari pozisyonlar stlendiler. Bir baĢka Uygur, BeĢbalÝklÝ Mengsus, Kuzey in, Zhending‟de Toluy‟un topraklarÝnda vergi toplama grevini stlenmiĢtir.15 Bu gelirler Moğol prensleri iin olduka nemli kaynaklardÝ ve Semu bireyleri ile aileleri yeterli idari bilgi ve deneyime sahip olduklarÝndan dolayÝ bu topraklarÝ ynetme grevine getirilmekteydiler. Toluy‟un topraklarÝnÝn idaresini alan bir ynetici olarak Mengsus da bu topraklarda yaĢayanlar zerinde muhtemel bir iktidara sahipti ve eğer dzenlenmemiĢse bu gelirin prenslerce nasÝl kullanÝlacağÝ konusunda da tavsiyelerde bulunmaktaydÝ. BazÝ Uygur sekinleri Moğol fethinden sonra kendi anavatanlarÝ olan Uygur Devleti nezdinde de birtakÝm idari grevler stlenmiĢlerdi. rneğin Baruk‟la birlikte teslim olan, Kulca‟da yksek dzeyde bir grevlinin oğlu olan YduoĢiyena, Cengiz tarafÝndan Kuzey Uygur Devleti‟nde bir Ģehrin gzeticisi olarak (Gzeticiler hakkÝnda yukarÝda yazÝlanlara bakÝnÝz), hem idari hem de askeri konularla ilgilenmek zere atanmÝĢ ve otoritesinin simgesi olarak Uygur imparatorluk unvanlarÝ ile Moğol imparatorluk amblemi kendisine verilmiĢti.16 Diğer Uygurlar da gzetici olarak Kuzey in‟in değiĢik blgelerine atanmÝĢtÝ. AslÝnda Uygurlar Yuan Hanedan tarihinde adÝ geen gzeticilerin yzde onunu oluĢturmaktaydÝ.17 Yuan HanedanÝ Dnemi‟nde Uygurlar merkezi ve blgesel hkmetlerde bir kÝsmÝ st dzey grevler olmak zere farklÝ grevler stlenmiĢlerdir. BaĢkentteki merkezi sarayda Moğollar tarafÝndan atanan 52 baĢğretmenden (Sangong Taifu) biri Uygur idi.18 Bu, Moğol imparatorlarÝ tarafÝndan yksek dzeyli resmi grevlilere verilen nemli unvandan biridir ve bu unvanÝn byk blm Moğollara verilmiĢtir (yzde 72). YalnÝzca dokuz Semuran bu unvanla ĢereflendirilmiĢtir. Yuan sivil ynetiminde Merkezi Sekreterya en nemli kurumlardan biriydi ve sÝrasÝyla genel sekreter, bir kÝdemli konsey yesi, bir ast konsey yesi ve drt parti konsey yesinden oluĢmaktaydÝ. 43 kÝdemli konsey yesinden (You Chengxiang) biri ve 49 ast konsey yesinden (Zuo Chengxaing) Uygur idi. 1268‟de kurulan denetleme kurulu hem sivil hem de askeri grevlileri denetlemekle ykmlyd ve imparatorla doğrudan iliĢki iinde alÝĢmaktaydÝ. 11 BaĢdenetinin (Yushi Dafu) biri Uygur idi. Bu birim adalet sistemini de denetlemekteydi, Uygurlar iin ayrÝ bir mahkeme (duhufu) bulunmaktaydÝ. Askeri ĠĢler Kurumu (Shumi yuan) birok Moğol, Semu ve in birimini ynetmek amacÝyla 1263‟te kurulmuĢtur. 22 Askeri ĠĢler Kurumu baĢkanÝndan Uygurdu. Merkezi Sekreterya ve ona bağlÝ birimler saray ve baĢkentten sorumluydu. BaĢkent blgesi dÝĢÝndaki 11 blge seyyar (birim) merkezi sekreteryalarÝnca (Xing zhongshu sheng) ynetilmekteydi. Cengiz Kuzey in‟de kullanÝlan Jin sistemini doğrudan alarak bu sistemi kullanmaya 1214 yÝlÝnda baĢlamÝĢtÝr. Yuan Dnemi‟nde, yetmiĢ birim sekreteryasÝnÝn (25 Semuran ve 39 Moğol bu grevi yrtmĢtr) altÝsÝna Uygurlar baĢkanlÝk etmiĢtir.
437
nde gelen Uygurlar Moğol hkmetinde siyasi kararlarÝn alÝnmasÝnda da etkin olmuĢtur. Bu konuda gzel bir rnek olarak Uygur Personel BakanÝ, Xie Zhedu ve para reformundaki roln rnek gsterebiliriz.19 Xie Zhedu Uygur Xie ailesinden gelmekte olup, Bilge Timur‟un torunlarÝndan biridir, Yuan ini‟ndeki siyasi ve sosyal evrelerde etkindir. Zhedu, jinshi derecesini alan ve yksek dzeyde sivil grevlere atanan beĢ kiĢiden biridir.20 Zhedu resmi kariyerine 1340‟larÝn ortasÝnda Personel BakanÝ (Libu shangshu) olarak atanmasÝyla baĢlar. Sivil hizmet grevlilerini seen, atayan ve değerlendiren bakandan biriydi. 1351‟de Zhedu, Konsey
yesi Toghto, Hazine BakanÝ Wu Qi‟nin yanÝ sÝra, Yuan para biriminin byk apta yeniden yapÝlandÝrÝlmasÝnÝ neren yksek dzeyli bakandan biriydi. Zhedu‟nun bu nemli siyasi karardaki anahtar roln Yuan HanedanlÝk tarihi yazmaktadÝr.21 UygurlarÝn bir kÝsmÝ da merkezi hkmette danÝĢma, ideoloji ve dini brolarda hizmet vermekteydi. Merkezi hkmetteki en nemli danÝĢma ve ideoloji brosu Hanlin Akademisi idi. 700‟lerde kurulan bu birim, baĢlarda imparatora hkmet fermanlarÝnÝ yazmakta yardÝmcÝ olan ve imparatorluk destekli tariheleri bir araya getiren akademisyenlerden oluĢmaktaydÝ. Moğol Dnemi‟nde Hanlin ve Ulusal Tarih Akademisi olarak devam etmiĢ ve birok Uygur Hanlin‟de farklÝ grevlere atanmÝĢtÝr. Bu kurumun en nemli grevlerinden biri de daha nceki hanedanlÝk hikayelerinin bir araya getirilmesidir. Drt Uygur Liao, Jin ve Song tarihlerinin editrleri iken, birok Uygur da yazÝcÝlÝk ve memurluk gibi daha dĢk dzeyli grevlere atanmÝĢtÝr.22 Bu konumlar olduka nemliydi, nk daha nceki hanedanlÝklarÝn tarihleri, daha nceki rejimlerin hatalarÝnÝ ortaya koymuĢ ve in hanedanlÝklarÝ iinde Moğol Yuan HanedanlÝğÝ‟nÝ meĢrulaĢtÝrmÝĢtÝr. Bir baĢka nemli ideoloji ve danÝĢmanlÝk kurumu da Kuizhang birimidir. Kuizhang Birimi 1329‟da Togh Timur tarafÝndan kurulan in klasikleri ve tarihi hakkÝnda imparatora ders vermek amacÝyla bir grup akademisyenin oluĢturduğu bir forumdur.23 Birok Uygurlu bu kurumda farklÝ zamanlarda grev yapmÝĢtÝr, bu kuruma katÝlÝmlarÝnÝn Moğol sarayÝnda gl olan Konfyusuluğun belirli okuluna kabul edilmelerine bağlÝ olmasÝ muhtemeldir. rneğin Kara Iga Buyruk‟un torunlarÝndan Uygur ġalaban, son Yuan Ġmparatoru Toghon Timur tarafÝndan Kuizhang‟a Byk Hoca olarak atanmÝĢtÝr. Birok Uygur, Moğol Dnemi boyunca in‟de blge, Ģehir ve ile dzeylerinde grevler almÝĢtÝr. Moğol Dnemi‟ndeki yerel gazeteler, yazÝlar ve kiĢisel bilgilerde yerel dzeyde Moğollara hizmet eden UygurlarÝn, hizmet dnemleri, unvanlarÝ ve diğer kiĢisel bilgilerine iliĢkin kayÝtlar bulunmaktadÝr. Tm bunlar UygurlarÝn Moğol hakimiyeti sÝrasÝnda in‟de nemli grevlere getirildikleri ve yeni efendileri gznde iyi yerlere sahip olduklarÝnÝ sylemek iin yeterlidir. Sosyal Tarih Ġdikut‟la iliĢkileri ve Moğollara duyduklarÝ sadakat in‟deki Uygur diasporasÝ iin nemli bir sosyal sermaye olmuĢtur. Uzun dnemde yaĢamlarÝnÝ idame ettirmeleri iin, birok Uygur SemuranÝ Moğolistan ini‟nde sosyal sekinler olarak eĢitli kimlikler yaratmÝĢtÝr. Bu durum, bu kiĢilerin inli sekinlerle iliĢkide olduğunun gstergesidir ve bunlarÝn bir oğu yabancÝ inliler ve fethedenler-
438
fethedilenler arasÝndaki uurumu aĢarak sonunda inlilerin sosyal ve kltrel eĢ değerleri konumuna ykselmiĢtir. 1. Yasal Stat En erken dnemlerden beri Ġdikut‟la bir bakÝmdan iliĢkisi olan Uygurlar zel bir yargÝ sistemine tbi tutulmuĢtur. Bir Uygur ve inli arasÝndaki anlaĢmazlÝkta Uygur ve inli grevlilerden oluĢan mahkeme karar alÝrdÝ.24 Bu zel mahkeme hem Kulca hem de Kuzey in‟de bulunan UygurlarÝn davalarÝ ile ilgilenirdi ve temelinde de zel Uygur hakimlerinin (Weiwuer duanshiguan) atanmasÝ yatÝyordu. Bu mahkemeler sonunda 1281‟de resmi, ayrÝ bir mahkemeye dnĢtrld.25 Yuan kanunlarÝnda, Yuan Dianzhang, UygurlarÝn muhtemelen diğer Semuranlara verilmeyen zel bir statden yararlandÝğÝnÝn gstergesi olarak Uygurlara atÝfta bulunan kÝsÝmlar bulunmaktadÝr. Bu konuda ilgin bir rnek Uygur yas dzenlemelerini ieren bir ynetmeliktir.26 Bu metinde ilk olarak geleneksel Uygur yas ritelleri tanÝmlanÝr, daha sonra kendi gelenekleri yerine in geleneklerini takip eden Uygurlara iliĢkin bir kÝnama yer alÝr. Bu metnin yazÝlÝĢ tarihi kesin olmasa da, Kubilay Dnemi‟nde (1260-64 civarÝ) yazÝlmÝĢ olmasÝ muhtemeldir. Bu ynetmelik birok Uygurlunun kendilerini in kltrne adapte ettiklerini yazmaktadÝr. Bu da o dnemin saray evreleri iin olumsuz bir geliĢmeydi. Moğolistan ini‟nde UygurlarÝn yararlandÝğÝ bir diğer ayrÝcalÝk da sivil hizmet sÝnav sistemidir. YukarÝda da belirtildiği zere, Moğollar sÝnavlarÝ 1315 yÝlÝnda yeniden dzenlemiĢtir. Hizmet derecelerinin yzde ellisi MoğollarÝn yanÝ sÝra Uygurlar ve diğer Semuranlara tahsis edilmiĢtir. Yine inlilere gre sÝnavlarda kendilerinin daha az, daha kÝsa ve farklÝ sorular cevaplama zorunluluğu vardÝ.27 Brokrasideki grevlerden yalnÝzca yzde ikisi sÝnav sonularÝna gre belirleniyordu; bu yzden de Moğolistan ini‟nde bunlar asla bir pozisyona atanmanÝn birincil yolu olamadÝ. Semuran ve MoğollarÝn ayrÝcalÝklÝ konumu ise brokraside baskÝn konumda olmalarÝna yardÝmcÝ oldu. 2. Sosyal Stat Uygur diaspora sekinlerinin in‟de kltrel sekinler olarak yer almalarÝnÝn nemli nedenlerinden biri de in kltrne katÝlÝmlarÝdÝr. Bu, in‟deki baskÝn ideolojik ekol olan Konfyusuluğu kabul etmek ve bunu uygulamak anlamÝna gelmektedir. Zaman ierisinde Konfyusular Hanlin ve Moğol sarayÝndaki danÝĢmanlÝk kadrolarÝnda ne Ýkar hale geldiler ve birok Uygur da bu birimlerde grev aldÝ. Uygurlu Konfyusular iin en iyi rneklerden biri de Lian Xixian‟dÝr.28 Kubilay Han, ona Konfyus felsefesini iyi bilmesinden dolayÝ “Lian Mencius” takma adÝnÝ verdi. Ġki kez Merkezi Sekreterya‟ya atandÝ ve birok diğer st dzey konumda da grevler aldÝ. Lian ailesi Konfyusu geleneği de vam ettirip, yksek dzeyde grevlere getirilmiĢlerdir. rneğin Xixian‟Ýn torunlarÝndan biri Lian Qashan Qaya Liao, HanedanlÝk tarihinin editrlerinden biridir.
439
nde gelen birok Uygur da Konfyus ğretisine olan bağlÝlÝklarÝyla bilinirler ve zamanÝn birok nemli inli akademisyeni ve yazarÝ UygurlarÝ kltrel ve entelektel eĢ değerleri olarak kabul etmiĢlerdi. rneğin Uygurlu Xie ailesi de Konfyusu ğretiye olan bağlÝlÝklarÝyla tanÝnÝrlar. Hkmet politikasÝndaki rolnden daha nce bahsedilmiĢ olan Xie Zhedu ğrencilerini eğitmek iin Gneydoğu in‟de, Liyang Ģehrinde bir aile evi ve alÝĢma salonu inĢa etmiĢtir. 1340‟larda Gneydoğu in‟deki sosyal koĢullarÝn ktleĢmesi zerine yazan LiyanglÝ bir inli yazar da Zhedu‟dan insanlarÝn kendilerine rnek almasÝ gerektiğini sylediği bir aile davranÝĢÝ rneği verirken bahsetmiĢtir.29 Kong Qi‟ye gre Xie Zhedu‟nun ahlaki btnlğ Konfyus değerlerine olan derin bağlÝlÝğÝndan kaynaklanmaktadÝr, bylece ailenin ve sonunda da toplumun dağÝlmasÝnÝ engelleyen bir Ģekilde ailesini dzenli tutmaya muktedir olmuĢtur. Konfyusu dĢncenin belirli ekolleriyle iliĢkide olmak zellikle Yuan hanedanlÝğÝnÝn son dnemlerinde kiĢinin ideoloji ve danÝĢmanlÝk birimlerinde grev almasÝnda olduka etkili olmuĢtur ve Uygurlar da bu trl grevlere Konfyusu bağlantÝlarÝyla atanmÝĢtÝr. rneğin Xie Zhedu‟nun oğullarÝndan biri, Xie Boliaoxun, 1349‟da Moğol HanedanlÝğÝ‟nda belirli olan varise eğitim vermek zere kurulan AÝk Varis (Duanben Tang) biriminde bir greve atanmÝĢtÝr.30 Moğolistan ini‟nde nde gelen Konfsyuulara dahil olmuĢ UygurlularÝn tmn saymak iin yerimiz yeterli değildir. ok sayÝda Uygur, Moğolistan ini‟ndeki eğitimli sekinler ve yazarlar arasÝna katÝlmÝĢtÝr. Birok Uygur eğitimli insan Konfyusu ğretiye bağlÝ değildir ancak bu ğretiyle iliĢki belirleyici unsurdur. AslÝnda Budist ve Taoist inanlara sahip olan Uygurlar da edebi yetenekleriyle n plana ÝkmÝĢlardÝr. KiĢinin edebi konumunun nemli gstergelerinden biri de tarzÝ ya da mahlasÝdÝr (sÝrasÝyla, zi ve hao) ve bu isimlerle tanÝnan en az 34 Uygurun varlÝğÝnÝ biliyoruz.31 Bu bireylerin tm ya kendileri edebi eserler yazmÝĢ ya da ağdaĢlarÝ tarafÝndan kendileri hakkÝnda eser yazÝlmÝĢtÝr. Uygur yazarlarÝnÝn yazdÝğÝ ya da onlara atfedilen eserlerin tam bir listesini kimse yapmamÝĢtÝr ve birok materyal bugn mevcut değildir. Ancak, konuyla ilgili isimlerin ve ilgili eserlerin rastgele dzenlenmiĢ bir rneği birok Uygurlunun makaleler, Ģiirler yazdÝğÝnÝ ortaya koymuĢtur.32 Burada bahsedilecek pek ok rnek vardÝr; ancak bunlarÝn hepsinin stnde Uygurlu Ģair Guan Yunshi vardÝr. Bu verimli Ģair muhtemelen dnemin en nl Uygur Ģairiydi, ve hayat hikayesi in‟deki diğer Uygurlu edebiyatÝlardan farklÝ değildi.33 Uygur adÝ Xiaoyunshi Kaya olarak da tanÝnan Guan, Baruk‟un teslimiyetinden beri in‟de yaĢayan ve uzun sredir de Moğollara hizmet etmekte olan bir Uygur ailesinden gelmekteydi. Guan baĢarÝlÝ bir Semu grevlisi olmasÝnÝn yanÝ sÝra, baĢarÝlarÝ inliler ve yabancÝlar tarafÝndan da takdir edilen bir kltrel sekindi. Ġmparatorluk Akademisi ve Tarih Birimi‟nde yksek dzeyde bir greve gelmiĢ ve 1315‟teki sivil sÝnavlarÝn yeniden yapÝlandÝrÝlmasÝna iliĢkin alÝĢmalarda yer almÝĢtÝr. AynÝ zamanda Konfyus ğretisi bilginliği ile tanÝnÝr; dnemin en saygÝn Konfyusu akademisyenlerinin yanÝnda alÝĢmÝĢtÝr. FarklÝ stillerde ciltlerce Ģiir yazmÝĢtÝr. Guan hem siyasi hem de kltrel alanda baĢarÝlÝ olmuĢ bir kiĢidir. ince ya da Uygurca yazÝ konusunda tm Uygurlar Guan gibi miydi? BazÝ Uygurlar kesinlikle Uygurca yazmaktaydÝ; nde gelen UygurlarÝn biyografileri kendi lkelerine ve dillerine iliĢkin bilgileri ierir. in‟de mtercim ve tercman olarak alÝĢan birok Uygur tabii ki UygurcayÝ, MoğolcayÝ ve
440
muhtemelen inceyi ok iyi dzeyde bilmekteydi. Yuan HanedanlÝğÝ Dnemi‟nin ortalarÝnda edebi evrelerin yesi haline gelmiĢ olan UygurlarÝn pek oğu kuĢkusuz ince yazmaktaydÝ. Bu kiĢilerin inli eĢ değerleri Uygurca bilmezdi ve edebi dilin byk kÝsmÝnÝ belirli ince Ģiir stilleri ve in dilinin kullanÝmÝ oluĢturmaktaydÝ. Bu daha sonraki dnem UygurlarÝn pek oğunun edebi konularda n plana ÝkÝp, in kltrne adapte olmalarÝnÝn gstergesidir. Ancak in kltrne uyum sağlamalarÝ Uygur mirasÝnÝ bÝraktÝklarÝ anlamÝna gelmemektedir. Yuan HanedanlÝğÝ‟nÝn son dnemine kadar birok Uygur, Uygur tarzÝ isimler kullanmaya devam etmiĢ, biroğu da ocuklarÝna Uygur kltrn ğretmiĢtir. in tarzÝ soyadlarÝ almÝĢ olan bazÝ Uygurlar, iinde Uygur kltrn barÝndÝran soyadlarÝ da kullanmÝĢtÝr. Bu Xie ailesi iin geerlidir. Bir ok nde gelen Uygur ailesi Uygur evrelerinde evlilik kurmaya devam etmiĢtir.34 Bunun siyasi amalarÝ da olabilir, ancak bu aile bağlarÝ nemli olmaya ve Uygur mirasÝ da bu ailelerde ğretilmeye devam etmiĢtir. Sonu in‟deki UygurlarÝn Ġdikut‟la iliĢkide olmalarÝ Moğol idari sisteminde siyasi ve sosyal sekinler olarak kimlikleri ve konumlarÝ iin nemlidir. Teslimiyeti sonucu Baruk ve evresindekilere verilen onur bu kiĢilerin Moğol ynetimi altÝnda idari ve danÝĢmanlÝk kariyerine sahip olmalarÝna olanak vermiĢtir. Bu ilk kuĢak Uygur diasporasÝnÝn torunlarÝ siyasi iktidarlarÝnÝ srdrmek ve sosyal sekinler olarak da kimliklerini devam ettirebilmek iin Kulca yerlisi kimliklerini korumaya devam etmiĢler. Uygurlar Uygur kimliklerini yitirmemiĢtir; bunun yerine in‟de bir diaspora grubu olarak ayakta kalmak iin her iki kltrn en iyi yanlarÝnÝ birleĢtiren bir kombinasyon oluĢturmuĢlardÝr. YabancÝ toplumlar ve in toplumu arasÝndaki sÝnÝrlarÝ aĢmadaki baĢarÝlarÝ da UygurlarÝn in‟de uzun sre ayakta kalabilmelerini sağlamÝĢtÝr. 1368‟de Moğol iktidarÝ sona erip, biroğu bozkÝra dndğnde, Semuran olarak Moğollara hizmet eden UygurlarÝn oğunluğu Ming HanedanlÝğÝ‟nda da baĢarÝlÝ olmuĢ ve in‟de siyasi ve sosyal sekinler olarak yaĢamaya devam etmiĢlerdir.
1
Kulca ya da Uygur ismi olan Koo iin, bkz. Abe Takeo “Where was the Capital of the
West Uighurs?”, Silver Jubilee Volume of the Zinbun Kagaku Kenkyusyo, (Kyoto: Kyoto
niversitesi, 1954): 435-450, ve Shimazaki Akira, “On Pei-t‟ing (Bisbaliq) and Ko-han Fu-t‟-u-ch‟eng”, Memoirs of the Research Department of the Toyo Bunko 32 (1974): 99-117. 2
Thomas T. Allesen, “The Yuan Dynasty and the Uigurs of Turfan in the 13th Century, ”
China Among Equals, yay. Morris Rossabi, (Berkeley: Kaliforniya
niv. Yay., 1983: 243-280) Baruk‟un Cengiz‟e teslim oluĢunu anlatÝr. Bkz. Yuan Dynastic History (Yuanshi) 122 (cilt 10, s. 29993002) bir kÝsmÝ Emil Bretschneider tarafÝndan evirilen Baruk‟un biyografisi iin, Medireview Researches from Eastern Asiatic Resources, London: Kegan Paul, Trench, Trubner & co., 1910, cilt 1, s. 249-250.
441
3
Allsen, s. 247.
4
Allsen, s. 248.
5
Volker Rybatzki, “Titles of Turk and Uigur Rulers in the Old Turkic Inscriptions, Central
Asians”, Central Asiatic Journal, 44. 2 (2000): 253-4, Baruk sonrasÝ ĠdikutlarÝ sÝralar. 6
Darughuachi grevi iin bkz. Elizabeth Endicott-West, Mongolian Rule in China: Local
Administration in the Yuan Dynasty. Harvard-Yenching Enstits no. 29. Cambridge, MA: Council on East Asian Studies, Harvard Uni. Yay., 1989, ve Igor de Rachewiltz, “Personnel and Personalities in the North China in the Early Mongol Period”, Journal of the Economic and Social History of the Orient 9 (1966): 88-144. 7
Allsen, s. 251.
8
Abe Takeo bu noktayÝ iĢaret eden ilk araĢtÝrmacÝydÝ. Bkz. “Where was the Capital of West
Uighurs?” Silver Jubilee Volume of the Zinbunkagaku Kenkyusyo, Kyoto: Kyoto Uni. (1954): 435-450. Bkz. Thomas J. Barfield, The Perilous Frontier, Cambridge, MA: Basil Blackwell, 1989. Allsen Uygur Devleti‟nin beĢinci hanlÝk olduğu teorisine karĢÝdÝr. Bkz. bu konudaki iddialarÝna s. 249-250. 9
Kad ve Kubilay arasÝndaki ekiĢmenin tarihi ve Uygur Devleti‟ne yansÝmalarÝ iin bkz.,
Michal Biran, Qaidu and the Rise of Independent Mongol State in Central Asia, Surry: Curzun Press, 1997. 10
Bkz. Qian Daxin‟in Yuan ini‟ndeki Semuran kabilelerine iliĢkin tablosuna Ersiwu Shi
bubian (Supplements to the Twenty-Five Dynastic Histories), Kaiming ed., Shangai, s. 8334. 11
Li Futorng, “Weiwuerren duiyu Yauncho jianguo zhi gongxian”, Yuan HanedanlÝğÝ‟nÝn
KurulmasÝ AĢamasÝndaki Uygurlar, np. 1938, yeniden basÝm, Pekin: Zhongua Shuju, 1980, ve Yanai Watari, Yuandai Meng Han Semu daiyu kao (Yuan inindeki Moğollar, Han ve Semu HalklarÝnÝn Grdğ Uygulamalar
zerine Bir alÝĢma), ev. Chen Jie ve Chen Chingjuan, Taibei: Shangwu Yinshuagan, 1963, in‟deki Moğollar tarafÝndan uygulanan drt sÝnÝflÝ sistem konusu iin. 12
Bkz. Meng Siming, Yuandai Shehui Jieji Zhidu (Yuan HanedanlÝğÝnÝn Sosyal SÝnÝf
Sistemi), np. 1938, yeniden basÝm Pekin: Zhonghua Shuju, 1980, ve Yanai Watari, Yuandai Meng Han Semu daiyu kao (Yuan ini‟nde Moğollar, Han ve Semu halkÝnÝn grdğ Muameleler), ev., Chen Jie ve Chen Chingjuan, Taibei: Shangwu Yinshuguan, 1963, in‟de MoğollarÝn uyguladÝğÝ drt sÝnÝflÝ sistem iin daha ayrÝntÝlÝ bilgi. 13
Tatar Tonga iin bkz. J.-P. Abel Remusat‟Ýn biyografisine Nouveaux Asiatiques 2 (1829),
ve Igor de Rachewiltz, “Turks in China Under the Mongols”, China Among Equals, ed. Morris Rossabi, Berkeley: Californiya Uni. Yay. (1983); 283-284, n. 9.
442
14
in‟de nde gelen Uygur ailesi ile ilgili daha derin bir alÝĢma iin, bkz. Michael C. Brose,
Strategies of Survival: Uyghur Elites in Yuan and Early Ming China, Doktora Tezi, University of Pennsylvania, 2000. 15
Biyografisi iin bkz. Yuan Dynastic History (bundan byle Yuanshi) 124 10: 3059.
16
Kara Iga Buyruk‟un biyografisi iin bkz., Yuanshi 124 (10: 3046-48).
17
Bu gzeticilerin yzde 32‟sini Moğollar, yzde 35‟ini de Semuranler oluĢturmaktaydÝ. Bkz.
Liu Zhongwen, Yuan Hanren diwei kao (Yuan ini‟nde inlilerin Stats zerine bir alÝĢma), np, Taivan, 1968, tablo 33, 35, 37, 39, 41 ve 43. 18
Uygur grevlileri konusundaki bilgiler Liu‟dan alÝnmÝĢtÝr. Ben burada Farquhar‟Ýn idari
terimler ve nvanlar zerinde yaptÝğÝ evirileri kullanÝyorum. 19
Zhedu ile ilgili bilgili iin bkz. Brose‟un Xie ailesi zerine alÝĢmalarÝna. zel olarak bu
reform iin bkz. Herbert Franke, Geld und Wirtschaft in China unter den Mongolen-Herrschaft: Beitrage zur Wirtschaftsgeschichte Wirtschaftgeschihte der Yuan-Zeit, Leipzig: Otto Harrasowitz, 1949, s. 34. 20
Jinshi derecesi en yksek hizmet sÝnavÝndan biridir, bu sÝnav civil brokrasideki
grevlere gelinmesini sağlar. Bu sÝnav sistemi 1315‟te in‟deki Moğollar tarafÝndan oluĢturulmuĢtur ve yabancÝlar (Moğollar ve Semuran) ile inliler iin farklÝ sÝnav eĢitleri bulunmaktaydÝ. 21
Bkz. “Chao Fa”, Yuanshi, 97, s. 2483-85.
22
Shang Yanbin, “Yuandai Neiqan Weiwuerren de fenbu ji qidui Han Wenhua de xishou”
(Yuan ini‟nde UygurlarÝn DağÝlÝmÝ ve in Kltrne EntegrasyonlarÝ), Minzu Yanjiu 1997, no. 1, nde gelen UygurlarÝn etkinliklerinin imparatorluk tarihindeki rol konusunda bilgi verir. BakÝnÝz Hoklam Chan, “Chinese Official Historiography at the Yuan Court: The Composition of the Liao, Chin and Sung Histories”, China Under Mongol Rulei, ed. John D. Langlois, Jr., Princeton: Princeton University Press, 1981: 56-106. 23
Kuizhang Birimi iin bkz., Chiang I-han, Yuandai Kuizhangge chi Kuizhang renwu (Yuan
HanadenlÝğÝnda Kuizhang Birimi ve Personeli), Taibei: Lianjing chubanshe, 1981, ve Farquhar, p. 131. 24
Paul Heng-chao Ch‟en, Chinese Legal Tradition Under the Mongols, Princeton: Princeton
Uni. Yay (1979): 86. 25
Bkz. David M. Farquhar, The Government of China Under Mongolian Rule: A Reference
Guide, Stuttgart: Franz Steiner Verlag, (1990): 245.
443
26
Bkz. Francis W. Cleaves, “Uighuric Mourning Regulations”, Journal of Turkish Studies 1
(1977): 65-93. 27
Bkz. Benjamin A. Elman, “An Early Ming Perspective on Song-Jin-Yuan Civil
Examinations, The Song-Yuan-Ming Transition: A Turning Point in Chinese History?”, UCLA, Haziran 1997. in sÝnav sistemi tarihesi iin bkz. Elman‟Ýn A Cultural History of Civil Examinations in Late Imperial China, Berkeley: University of California Press, 2000. 28
Lian Xixian ve Lian Ailesi sÝka alÝĢÝlmÝĢ nde gelen Uygur Semuranlerindendir. Bkz.
Chen Yuan, Western and Central Asians in China Under Mongols, ev. Ch‟ien Hsing-hai ve L. Carrington Goodrich, Los Angeles: Monumenta Serica, University of California, 1966, s. 21; C. Hsiao, “Lien His-Hsien (1231-1230)” HanÝn hizmetinde, s. 480-99; Wang Meitang, “Yuandai neiqan Weiwuerzu shijia-Lianshi jiazu kasohu” (Yuan ini‟ndeki Uygur Kabilelerinin DağÝlÝmÝ-Lain Ailesi
zerine alÝĢma) Symposium on Yuan History ve Song-Yuan Culture, Guangzhou, 1997; ve Guan Yuche, “Yuandai Weiwuerzu zhengzhijia Lian Xixian” (Yuan HanedanlÝğÝ Uygurlu Resmi Grevli Lian Xixian) Yuanshi Luncong 2 (1983): 241-250. 29
Kong Qi, “Kulca Xie Zhe” (Kulca‟Ýn Bay Xie Zhe‟si) Zhizheng zhiji 3: 116-117 (yeniden
basÝm: Guji, Chubanshe, 1987). Kong Qi ve Liyang iin bkz. Paul J. Smith, “Fear of Gynarchy in an Age of Chaos: Kong Qi‟s Reflections on Life in South China under Mongol Rule”, Journal of the Economic and Social History of the Orient 41. 1 (ġubat, 1998): 1-95. Bkz. Zhedu ile ilgili Brose, s. 250. 30
Bkz. Brose, s. 275. Siyasi ve kltrel bir sekin olarak Xie Boliaoxun zerine daha fazla
bilgi iin bkz. John Dardess, Conquerors and Confucians: Aspects of Political Change in late Yuan China, New York: Columbia University Press, 1973. Ge Yuan Dnemi politikalarÝ iinde Duanbeng Tang‟Ýn rol zerine zellikle s. 97. 31
Shang Yanbin, s. 68-69.
32
Bkz. Igor Rachewiltz ve May Wang, Reportery of Proper Names in Yuan Literary Sources,
3 Cilt, Taipei: Southern Materials Center, 1988, ve Wang Deyi, Li Rongcun ve Pan Bocheng, Yuanren Zhuanji ziliao suoyin (Yuan Figrleri Biografik Materyalleri Ġndeksi) 5 cilt, Taipei: Xinwenshuang Chubanshe, 1980. 33
Richard John Lynn, Kuan Yun-Shih, Boston: Twayne Yay., 1980 bu kiĢi ile ilgili bir alÝĢma
yapmÝĢtÝr. 34
Bkz. Hong Jinfu, “Yuandai Hanren yu Fei Hanren Tonghun Wenti Chutan” (Yuan
HanedanlÝğÝ‟nda inliler ve inli olmayanlarÝn YaptÝğÝ Evliliklere Dair bir n alÝĢma), Shihuo Yuekan 6. 1-2 (Mart 1977): 646-665, ve 7. 1-2 (Nisan, 1977): 11-131.
444
Hangisi Karahanlıların Kökeni; Uygurlar Mı Yoksa Karluklar Mı? / Prof. Dr. Juten Oda [s.255-259] ToyohashÝ Sozo
niversitesi / Japonya
nsz Trk ve Uygur ĠmparatorluklarÝndan oluĢan Trklerin Gebe Kabile Konfederasyonu gnmz Moğolistan bozkÝrlarÝnda hayvancÝlÝkla uğraĢarak hemen hemen yzyÝl boyunca byk bir refah dnemi yaĢadÝ, ama en sonunda 840‟ta kt. Uygur Ġmparatorluğu‟nun kĢ Trkleri tken‟den ayrÝlmaya zorladÝ. Tang hanedanlÝğÝ ile ilgili Jiu Tangshu (eski Tang yÝllÝklarÝ) olarak bilinen in tarihesi bu olayÝ aĢağÝdaki gibi aÝklar: “Uygur sarayÝnda Sazhi adÝnda bir vezir -bakan- vardÝ. Bakan batÝya doğru ilerledi ve on beĢ tane gebe kabile ve beĢ kardeĢ: Pang Tegin (kÝz kardeĢinin oğlu), Lubingefen veya Lu ve Efen (Pang Tegin‟in oğullarÝ, ve diğerleri) Karluk topraklarÝna sÝğÝndÝ. Bununla birlikte, bazÝlarÝ Tibet‟e (sonra Ganzhou UygurlarÝnÝn yurdu) katÝlar ve diğer bazÝlarÝ Tang hanedanlÝğÝnÝn eski blge karargahÝ olan Ansi‟ye katÝlar. in‟i kuĢatmaya alÝĢan ve in‟in kuzey blmne yakÝn bir yerde karargah kuran (kağanlarÝ Wujie Tegin idi) on gebe kabile gneye gittiler.” (Eski Tang YÝllÝklarÝOld Tang Annals-16. Cilt, blm 195, s. 5213, ed. Zahonghua shuju, 1967). Abe‟nin BatÝ UygurlarÝn Tarihi ile ilgili alÝĢmasÝna gre (1955, s. 235-239), gneye giden ve binden fazla insandan oluĢan on kabileden bir oğu kontrol kaybetti ve 847 gibi ortadan kayboldu. Bununla birlikte, bazÝlarÝnÝn batÝya gittiği ve oradaki kabilelere katÝldÝğÝ sylenir. BatÝya giden kabilelerin toplam sayÝsÝ bilinmemekle birlikte iki veya yz bin olabilir. AĢağÝdakiler bu konu hakkÝnda in tarihi zerine modern bir alÝĢmaya dayanan bilgilerdir. 1. Ansi UygurlarÝ Uygur Ġmparatorluğu dağÝldÝktan sonra, insanlara her zamankinden ok umut veren yukarÝda adÝ geen Pang Tegin idi. Pang Tegin Yangi (Argi, Karashahr: Tang HanedanlÝğÝnÝn eski Ansi karargahÝ)‟ye g etti. Gebe kabileler muhtemelen Doğu Tianshan‟da YÝldÝz Vadisi civarÝnda yerleĢti. Pang Tegin hakkÝnda bazÝ kayÝtlar in‟de kalÝr (856). “UluE t (a) ngrida qut bulmi{ alp klg bilga qaEan” (Trke uzun bir unvan) gsterir ki, Tang hanedanlÝğÝ Uygur elisinin ricasÝ zerine kralÝn meĢruluğunu kabul etti. (Tang da-zhaoling ji, ed. Sung Shou ve Sung Minqiu, blm. 128, 129, s. 692-693, 698, Zhongguo xueshu leibian, Ding wenshuju Press, Taipei, cf. Fujieda, 1942, s. 504506; Hamilton, 1986, s. xvi). Ama teĢekkrlerini sunmak iin gelen Tang heyeti Yizhou‟nun kuzeyinde karla kaplÝ Xueshan dağÝnÝn gney eteklerinde farklÝ gruplardan oluĢan bin silahlÝ Uygur tarafÝndan saldÝrÝya uğradÝ, ve heyettekiler bu grevi yerine getiremediler. Pang Tegin ile ilgili diğer bir kayÝt, o
445
dnemde Tianshan‟daki Jinsha-ling dağÝ civarÝnda iki yz bin nfuslu değiĢik gruplarÝn olduğunu gsterir. (Xin Tang-shu (New Tang Annals), 19. Cilt, blm 215b, s. 6069). 2. Ganzhou UygurlarÝ 911‟de Dunhuang‟dan getirilen 3633 nolu Pelliot DokmanlarÝ Hesi Geidi‟ndeki Ganzhou Eyaleti‟nde bir kralÝn veya hanÝn varlÝğÝnÝ teyit eder. 924‟te ortaya ÝkarÝlan in tarihi ilgili bazÝ kayÝtlarda kralÝn gerek ismi aÝklanmÝĢtÝr. Moriyasu tarafÝndan yazÝlan Dunhuang tarihine gre (1980, s. 309-313), krallÝk muhtemelen en erken 890‟larda kuruldu. 890‟dan 1028‟e kadar 11 kral grld. (cf. Pinks, 1968, s. 102). Yaghlakar, kralÝn ismi, kkenini gebe Uygurlardan bir ynetici aileden aldÝ, ama krallÝk 1026‟da yeni ykselen bir krallÝk olan Tangut ile birleĢti. 3. Uygurlar KarluklarÝn
lkesine Doğru Yola Ýkar G edenlerden bazÝ ileri gelenler, belki de nceden Ģehir yaĢamÝna alÝĢÝktÝ. Ama g edenlerin oğunluğu Ģehirlere yerleĢmeye veya gebe hayattan vaz geip kyl olmaya pek de istekli değillerdi. Bir ok gebe Tianshan DağÝ civarÝnda veya onun kuzey eteklerindeki bozkÝrlarda kaldÝlar. BazÝlarÝ Karluklar tarafÝndan kontrol edilen Semirechye blgesine gitmiĢ olabilirler. in‟de Tang hanedanlÝğÝ zamanla g kaybetti. Tang hanedanlÝğÝnÝ takip eden 5 hanedanlÝk (907-960) boyunca batÝ blgeleri hakkÝnda ok az kayÝt vardÝ. Sadece Liao (90-1125) ve Sung hanedanlÝğÝ (960-1279) tarihlerinin blnmĢ kayÝtlarÝ mevcuttur. Uygur Kocho (860-1284) KrallÝğÝ ile ilgili bir tarihi gerek, kralÝn Barchuk Art Tegin ok ani bir Ģekilde 1209‟da Moğolistan‟daki Cengiz Kağan‟a boyun eğmeyi kabul edene kadar aÝklanamadÝ. En azÝndan daha nceki kayÝtlarda “Ġdi Kut” unvanÝnÝ bulmak ok zor. Bununla birlikte, Arslan Han, “Arslan Uygurlar,” veya “Uygurlar Arslan” gibi sÝfatlar ve totemler Liao ve Sung tarihlerinde bulunabilir. Bunlar krallÝğÝn varlÝğÝnÝ ima eder. Ama Cengiz Han‟Ýn hakimiyetini kabul eden Arslan Han Semirechye blgesindeki KarluklardandÝ. (Yuan-shi (Moğol-Yuan YÝllÝklarÝ), cilt 1, blm 7, s. 128; Juvaini, 1958, s. 74-77.) Bu nedenle Uygurlardan bir krallÝğÝn sÝfat olarak idik-kut”, Karluklardan yneticilerin ise “arslan” unvanÝnÝ aldÝklarÝ dĢnlebilir. Bununla birlikte, “arslan” unvanÝna sahip bir kiĢinin Karluklardan olup olmadÝğÝna dair soru ortaya Ýkar. AĢağÝda tarÝĢacağÝm konu da bu. KarahanlÝlarÝn Kkeni Ġslam Ansiklopedisi‟nde KarahanlÝlarÝn orijini ile ilgili olarak yedi ana hipotez ileri srlr. Cilt 6,/Ġstanbul 1950, s. 252a). Bunlar Uygurlar, Trkmenler, Yağmalar, Karluklar, Karluk-Yağmalar, igiller, ve Trkler (Gk Trkler) dir. Pritsak (1951) KarluklarÝ ele aldÝ nk son 5 tez onlarla ilgilidir ve Pritsak bu tezleri daha detaylÝ olarak inceledi. Pritsak ilk olarak al-Dja iz, Ibn al-FaqÝh, Mas‟udi, ve Gardizi gibi Mslman yazarlarÝn yazdÝklarÝna dayanarak aÝklamalarda bulundu. Pritsak ilerinden en ok Gardizi‟nin ifadesine nem verdi nk; Gardizi Ahl Trkistan halkÝ arasÝnda hakimiyetin
446
Khaqaniyan (~Uygur hanÝ)‟dan Khallukh (~Karluk Yabgu)‟ya gemesine sebep olan bir ok geliĢmenin olduğunu yazar. Ġkinci olarak, yazar KaĢgar‟Ýn Satuk Buğra‟nÝn ĠslamÝ kabul hakkÝnda nl hikayesi ile ilgili bazÝ tarihi gerekleri kabul etmiĢtir. Harun‟un 922‟de ve Ali‟nin 998‟de ldğ (her ikisi de Satuk‟un torunlarÝ) gereği gz nne alÝnÝrsa, Ġslamiyeti kabul ancak 10. yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝnda yavaĢ yavaĢ olmuĢtur.
nc olarak, resmi unvanlar konusunda ise: Arslan Han ve Bugra Han (ikili ynetimin paralarÝ) kabileler arasÝnda kullanÝlan “totem veya sÝfat” resmi bir unvan olarak kabul edildi. Arslan, igil‟in, buğra ise YağmanÝn bir totemi idi. yle gzkyor ki, bu kabileler esas olarak yaĢadÝklarÝ yerlere veya blgelerinde slenen orduya gre ynetildiler. Bu Arslan Han‟Ýn igil kabilesini Buğra Han‟Ýn ise Yağma kabilesini ynettiği anlamÝna gelir. Bir btn olarak, ikisi iinde esas rol Arslan Han oynamakta idi. Hem Arslan Han hem Buğra Han‟Ýn Karluklardan olduğu dĢnld. Pritsak‟Ýn sunumundan sonra, bir ok araĢtÝrmacÝ esas olarak onun grĢlerini destekledi ama onun karĢÝtÝ grĢler de vardÝ. rneğin, Abe (1955) “BatÝ UygurlarÝnÝn Tarihi
zerine AraĢtÝrma”sÝnda, (s. 388-446) KarahanlÝlarÝn kkeni olarak Uygur Trkleri zerinde Ýsrar etti. Teorisini aĢağÝdaki esas zerine oturttu: (1) Juvaini‟nin “Buqu Han Efsanesi” (s. 53-61) Uygur Ġmparatorluğu kağanÝnÝn genellikle Qutlugh Sangun (795-808) olarak ağrÝldÝğÝ gereğine dayanmÝĢtÝr. Bu kağan orijin olarak Uygur (Yaghlakar) lardan değildi. AtalarÝ g ettiler ve BatÝ Uygurlar Devleti (=Uygur Tianshan KrallÝğÝ veya daha sonra ağrÝldÝğÝ zere Kocho)‟ni kurdular. (2) Btn 10. yzyÝl boyunca blgenin oğu Balasagun da dahil olmak zere KarahanlÝlarÝn lkesine eĢit baĢkentleri BeĢbalÝk olan BatÝ UygurlarÝ blgesi ile birleĢti. (3) KarluklarÝn en azÝndan 10. yzyÝlÝn sonlarÝnda g kazandÝğÝnÝ gsteren hi bir tarihi gereklik yoktur. Abe Liao-shi‟deki vergi kayÝtlarÝna dayanarak (cf. Hamilton, 1986, s. xvi-xvii), “Arslan UygurlarÝn” veya “Uygur AraslanlarÝn” gerekte Uygurlardan alÝndÝğÝnÝ dĢnr. Onlar 10. yzyÝlÝn sonuna kadar BeĢbalÝk‟tan Balasagun‟a kadar btn Tianshan blgesini kontrol ettiler. Bununla birlikte, Pritsak “Arslan”Ýn Uygurlardan değil Karluklardan olabileceğini ileri srd. Bylece Arslan Devleti‟nin KarluklarÝn mÝ, UygurlarÝn mÝ olduğu konusunda Abe ve Pritsak birbirinden ayrÝlÝr. Sung‟un elisi Wang Yande Kral Arslan Han‟Ýn amcasÝ olan Ata g‟yle 982‟de Gaochang‟da buluĢtu. Sonra Tianshan‟Ýn zirvesi Jinglin‟i geerek Beiting‟de (BeĢ- balÝk‟ta) Kral Arslan Han‟la buluĢtu. Diğer taraftan, Wang Yande kralÝn lkesini Ģu Ģekilde tanÝmlamÝĢtÝr: KralÝn otoritesi altÝnda aralarÝnda Gney Trkleri, Kuzey Trkleri, igiller, Yağmalar, Karluklar, KÝrgÝzlar, Barmanlar, Getae ve
rnglerin de bulunduğu bir ok farklÝ kabileler vardÝ. (Sung-shi, cilt 40, blm 490, s. 14112-14113).
447
Bu arada Pritsak‟Ýn alÝĢmalarÝnÝ esas alarak, Peter B. Golden aĢağÝdakileri yazdÝ (1990, s. 356): “Karluk-KarahanlÝ HanlÝğÝ Trk Ġmparatorluk geleneğinde grlen ikili ynetimi kurdu. Doğu (merkez, en yksek) kağan Arslan Kağan unvanÝnÝ aldÝ (arslan=lion=iğil‟in unvanÝ) ve lkenin batÝsÝndaki yardÝmcÝsÝ ise Buğra Kağan (buğra “erkek deve”=Yağma‟nÝn totemi) olarak ağrÝldÝ.” 10. yzyÝlda, birleĢik glerin, Arslan ve Buğra HanlarÝn lkesi Tianshan‟Ýn batÝ ve ortasÝ ile Doğu Trkistan‟Ýn kuzeybatÝ blgesini kapsamakta idi. OperasyonlarÝnÝn baĢ ss u vadisindeki Balasagun idi. Ve ayrÝca, doğu Tianshan dağlarÝnÝn batÝsÝndaki BeĢbalÝk ve Kocho gibi blgeler aynÝ dnemde Arslan Han‟Ýn kontrol altÝnda idi. Kara gibi resmi bir unvanÝn ya da sÝfatÝn aynÝ isimdeki st dzeydeki yneticileri ayÝrmak iin yaratÝlmÝĢ olabileceğini dĢnmek ok doğal. KarahanlÝ ifadesinin kendi iinde sahte olmadÝğÝ dĢnlr. (cf. Pritsak, 1953, s. 18: Golden, 1990, s. 354). Ġslam Ansiklopedisi‟nin Yeni BaskÝ IV (s. 572b), Pritsak‟Ýn grĢne dayanarak (1955, s. 239263), Kara Han‟Ýn “kara”sÝnÝ “gl” olarak tanÝmlar, ama Doerfer bunun temelsiz olduğunu syleyerek reddetmiĢtir. UnvanÝn gerek anlamÝnÝn ne olduğunu tahmin etmek olduka g. Kara Kitaylar muhtemel bir rnek. in‟de Kara Kitaylar BatÝ Liao olarak isimlendirilmiĢtir. Liao, Kitaylar tarafÝndan kurulan imparatorluğun ismidir. Bu devlet Jurchenlerin Jin Devleti tarafÝndan yÝkÝldÝ ise de, Yel Dashi (krallÝk ailesinin bir yesi), dĢmanlardan kaÝp batÝya gitti ve Balasagun (kuzordu)‟da KarahanlÝlarÝn yerini alan bir devlet kurdu. Bu devlet ince ismi ile BatÝ Liao, Ġslam kaynaklarÝnda ise Kara KitaylardÝr. Bu tarihi gerek KarahanlÝlara da uygulanabilir. Bu KarahanlÝlarÝn yneten aileden sonra bağÝmsÝz olduğu, sonra da kendisinin devletini kurduğu anlamÝna gelir. KarahanlÝlar Khatan‟Ý fethettikten sonra, onun kralÝ Sung-shi‟de Kara Han-Wang olarak anÝldÝ (1009, 1063), ve editr Kara HanÝn belki kağanÝn bozulmuĢ bir Ģekli olabileceğini belirtti (Sung-shi, cilt 40, blm 490, s. 1410714108). Bu aÝkca Kara Han‟Ý ima eder, ve habercinin szleri de bu Ģekilde anlaĢÝlmalÝdÝr. ok aÝktÝr ki, KarahanlÝ hiyerarĢisinde resmi unvanlar Han ve Ġlig idi ve ayrÝca Han ve ilig aynÝ Ģekilde Uygur yneticilerinin de resmi unvanlarÝ idi. rneğin, (Kocho‟da bulunan 11. yzyÝlÝn ilk dnemine ait) ağa yazÝtlarda (1) Kl Bilga T(a)ngri ilig (deniz kadar hikmet sahibi semavi kral) (2) Alp arslan qutluE Kl Bilga Tangri Xan (bir cesur arslan, derya kadar hikmet sahibi kutsanmÝĢ han (Moriyasu, 1991, s. 183-185; Cf. Hamilton, 1968, s. xvi-xviii) yazÝlÝdÝr. Kocho Uygur KrallÝğÝ‟nÝn Kkeni 1209‟da Cengiz Kağan‟Ýn kontrol altÝna giren Uygur KrallÝğÝ‟nÝn kkeni konusunda Buqu Han‟Ýn ok iyi bilinen bir destanÝ vardÝr. KÝsaca sylemek gerekirse, metin aĢağÝdaki gibi devam eder: “Gklerden Tughla ile Selenge nehirleri arasÝnda bir ağaca ÝĢÝk indi ve ağacÝn iinde veya ağalarÝn arasÝnda bir ĢiĢkinlik oluĢturdu. ġiĢkinlik veya hyk hamile bir kadÝn gibi byd ve ağa beĢ bebek doğurdu. Buqu (sp dnĢmnn daha eski devirler iin mmkn olduğunu syler.37 Bununla ilgili eski Balkan isimlerinden Arsa (u) wa Luvi lkesini bu kavim adlarÝyla karĢÝlaĢtÝrmak mmkn olabilir, bu da nce Gerirud ve Ariana ile ilgili olarak verdiğimiz akarsu adlarÝyla alakalÝdÝr.38 Ġlgintir ki, kaynaklar Kafkasya‟da AlanlarÝn lkesini Barsilya diye adlandÝrÝrlar. Theophanes, Nikephores Sryani Mikail HazarlarÝn da “Barsilyadan, Birinci SarmatyanÝn en u blmnden” ÝktÝğÝnÝ sylerler.39 Barsilya‟nÝn Kafkasya‟nÝn kuzeyindeki Sak-Massagetler (Masaha-Hunlar) veya Maskut arlÝğÝ ile de ilgisi vardÝr. Bu durum Strabon‟un Parna-dai tayfalarÝnÝn Meotida‟daki Dailerin (Dahlar) lkesinden olduğu bilgisi ile rtĢmektedir.
1182
Mediya-Fars Devleti‟nin sembol Ursa Parrhasis-Byk AyÝ Burcu (Banat Na‟ĢÝn tahtÝ, Ġsida”taht”) olmuĢtur. Aristoteles, Pliniyus Byk AyÝ burcu altÝnda Ripeyi (Rifat-Kafkasya) ve onun ardÝndan da Hiperboreyleri sayar. “TanrÝlarÝn tahtÝ” sayÝlan Kafkasya dnyanÝn sonu-”yedinci kĢesi” (Septentrio Magor), Kuzey RzgarlarÝnÝn (Borey) kaynağÝ, Dkyanus geidi, mukaddes ilk vatan farzedilen Aryana Veca ile Assosi Asya oluĢmuĢtur. Serirle ilgili efsanevi hikayeleri, Keyyanilerin tahtÝnÝn, Keyhsrev‟in kabrinin Serirde bulunduğu faraziyelerini de bununla izah etmek mmkndr. Bunu Car-Tala‟da mevcut olmuĢ Mesedul r (“GÝzÝl gl” veya “Mesedunun gl”) miti ve Herodot‟un gsterdiği Ġskit panteonuna dahil olmayan ve yalnÝz Kral Ġskitlerini secde etdiği Tagi Masad ilahesi ile mukayese etmek gereklidir. Su ve atlarla ilgili bu mitin adÝnÝn kaynağÝ kesin olarak tespit edilememektedir. Tagimasad, Avar dilinde “altÝn taht” veya “kralienin tahtÝ” “mesed”-taht, Mesedu-kralie) anlamÝnda kullanÝlÝr. Asya ve Avrupa AvarlarÝnda altÝn taht kltnn olduğu bilinmektedir. Kaynaklar, Serir hkmdarÝnÝn her yÝlÝn baĢÝnda “tahta oturma” trenini icra etmesi hususunda bilgiler verir.40 Bu anlam uygunluğunun tesadfi olmamasÝ Hurri Ģehzadesi Masad Huray miti ile ispat edilmektedir.41 Avarca “huri”-rzgar szn de dikkate alÝrsak, Tagi Masad‟Ý “AltÝn Tahta” Ġskitlerin seferlerde bel bağladÝklarÝ ve “rzgarlarÝn sahibesi” saydÝklarÝ Byk AyÝ burcu-Banat NaĢÝn tahtÝ, Ġsida “taht” ile aynileĢtirmek mmkndr. Arsa hem “kuzey” arsa, hem de “kahraman” arsan anlamÝnda kullanÝlÝr. Mitik Hiperboreylerde ise “kuzey cengaverleri” Meotida yanÝndaki Ġskitler veya Sak-Massagetler saka paradraya “denizin br kÝyÝsÝndaki” temsil edilmiĢtir. Asrilerin nerede yerleĢtikleri dikkate alÝnmadan Kuzey halklarÝ olarak farzedilmiĢlerdir. Fakat, Doğu Arsilerinin uzak kuzeyle alakalarÝ mife evrilmiĢ soy ktğnden baĢka hem de Doğuyla BatÝyÝ birleĢtiren meĢhur Ġpek yolu ile tespit edilir. Ptolemey, in‟den Ġran‟a ve Ruma ipek-serikon satan Serleri asÝl inliler Sinlerden ayÝrÝr. Seylan sefirleri baĢlarÝ Emod (Himalay) dağlarÝ arkasÝnda yaĢayan uzun boylu, sarÝĢÝn adamlar gibi tasvir etmektedirler. M.. 200 yÝlÝna yakÝn Baktriya arÝ Evtidem‟in kendi topraklarÝnÝ FaunlarÝn (Tibetliler) ve Serlerin lkesine kadar uzatmasÝ hususunda bilgiler vardÝr. Pseudo-Arrian Serlerin lkesinden Baktriya‟ya, oradan Hint limanlarÝna kadar yolun olduğunu gsterir. Thomson “Seriki” arazisinin KaĢgar‟dan Kuzey in‟e dek ulaĢtÝğÝnÝ gstermektedir.42 MakedonyalÝ tacir Massi‟nin (II. asÝr) seyahatnamesinde Baktriya‟nÝn kuzeyindeki Saklara ait farz edilen Komedlerin dağlÝk lkesi bulunmaktadÝr.43 Ġran kendi aracÝ roln muhafaza etmeye ve inle Rum arasÝnda aracÝsÝz iliĢki kurmak iin alÝĢÝyordu. Gittike asÝl ticaret yollarÝ gneyden kuzeye doğru yer değiĢtirir. M.. II. Bin yÝlÝnda aÝlmÝĢ yolla artÝk in‟den gelen kervanlar Hindistan‟dan değil, kuzey yo lu ile Afganistan‟dan geer. Daha sonraki devirlerde ise Ġran ve Afganistan‟a ait olan aracÝ rolne Sogdlular ve onlarÝn kuzeyinde oturan halklar ağrÝlÝrdÝ. Ġlk kervan yollarÝnÝn Hindistan‟dan, Suriye‟den gemesini ve onlarÝn iaĢesi ve muhafazasÝ iin oluĢturulan silahlÝ birliğin hacmini dikkate alÝrsak Hint kaynaklÝ “erik”-silahlÝ kuvvet ve Arapa “Ģerike”-Ģeriki, kelimelerinin etimolojisi “ser” (Seriki) terimi ile ilgili olduğunu syleyebiliriz. Terimin kendisi ise, grlyor ki, “Svar”-dolaĢmak, gezmek anlamlarÝ ile ilgilidir.44
1183
Bu silahlÝ gezici birlikleri M.. II. asÝrda Kara deniz sahilinde grrz. M.. III (IV?) asÝrda Gney Ural‟da AorslarÝn liderliği altÝnda kurulmuĢ yeni kuvvetli Sarmat birliği batÝya, Kafkasya‟nÝn llerdeki akraba (Savromat) halklarÝnÝn yanÝna gelerek Sirak-Sarmat birliğini oluĢturur. M.. II. asÝrda Meot halklarÝnÝ SarmatlaĢtÝrmÝĢ ve Rum kolonisi olan Bosporla (KÝrÝm‟da) iktisadi ve siyasi mnasebetler oluĢturan Siraklar Bospor‟un l kÝsmÝnÝ tutarlar. Strabon, Kara denizin kuzeyindeki Doğuya-Orta Asya‟ya ve in‟e giden tarihi yolun SiraklarÝn ve AorslarÝn elinde olduğunu ifade eder.45 Bylelikle, Doğu ve BatÝ Arsilerinin veya Doğu ve BatÝ Massagetlerinin Kuzey Kafkasya‟daki Siraklarla ve in‟deki Serlerle alakasÝ hususunda Ģphe kalmamaktadÝr. Ancak, bu mnasebetlerin kknde, elbette ki, daha global gerekeler ve eski gler M.. III-I. binyÝllarÝndan baĢlayarak, Hitit, Hurri, Pelasg, MuĢk, ApeĢlay, Kimmer, Ġskit vs. “muzdlu ordu” Ģeklinde tanÝnan kuzey halklarÝnÝn n Asya‟ya srekli akÝnlarÝ, Ahemenilerin, Selevkilerin Yunan kolonilerinden ve kuzey halklarÝndan ibaret garnizonlar oluĢturmalarÝ gibi tarihi farklÝlÝklar ve ayrÝca karĢÝlÝklÝ asimilisyonlarÝ, yerleĢikliğin medeniyet zellikleri bulunmaktadÝr. Mesela, Dyakonov‟a gre M.. VII. asra dahil edilen Ġskit kompleksleri Ġskit medeniyetini temsil edemez. nk, onlar M.. XVIII.-XVII. asrÝn baĢlarÝnda n Asya‟nÝn tesirine maruz kalmÝĢlardÝr. Asur kaynaklarÝndaki Kimmerler ve Ġskitler arkeolojik ynden Ġskitlerden nceki medeniyete mensup olmalÝdÝrlar, demektedir.46 AynÝ gruba ait olan Sarmat dnemlerini Ýkarsak bile, her bir yeni Sarmat dalgasÝ nceki ile aynÝ olamaz. nk her dnemde Doğu Avrupa, Kafkasya, Anadolu, n Asya, Uzak Doğu, Orta Asya elementleri yeni bir Ģekilde ortaya Ýkar. Ancak, sosyo-kltrel yapÝ, psikolojiye nisbeten daha ok değiĢkenliğe maruz kalmÝĢtÝr. in kaynaklarÝnda Rumlarla ticari iliĢkilerden bahsedilirken Tain ve yahut Likan isimleri gemektedir ki, bu da Rumu temsil eder. M.S. 147-167. yÝlda Tain imparatoru Antonios ile imparator Hou Han-shu arasÝnda ticaret mnasebetlerinin temeli hakkÝnda bilgiler verilir. Tain An-his‟nin batÝsÝnda, denizin batÝsÝnda veya BatÝ denizinde gsterilmektedir. VII. asÝrda Tain, Fulin‟e ynelir. Fulin‟e giden gney ve kuzey yolu belirtilir. Bu kelime (Fulin) 635‟te in‟e gelen Nesturi rahiplerine aitti. OnlarÝn dini Tain dini olarak adlandÝrÝlÝrdÝ. Nesturiler Bizansa Byk Fulin, Suriye‟ye Kk Fulin derlerdi. AraĢtÝrÝcÝlar, Taini Antiohiya, Ktesifonla bir grrler veya onu Suriye‟de ararlar. Fulin‟e gelince, onun Bizans kolonilerine veya Bizans kolonilerine giden yolun sonundaki memlekete ait olduğu dĢnlmektedir.47 Fulin kelimesinin Sogd dilinde From haline gemiĢ Rum olmasÝ ve onun Purum veya Apurum Ģeklinde Trke‟ye getiği tespit edilmiĢtir. Bylelikle, Orhun yazÝlarÝndaki “Apurim”in Fulin olduğu dĢnlmektedir. Kltigin yazÝtlarÝnda Bumin Kağan‟Ýn lm sebebiyle ile gelmiĢ boylar ierisinde Apar, Apurim adÝ da bulunmaktadÝr. Buna esasen Avarlar Apar-Apurimler Ģeklinde adlandÝrÝlÝrlar. Fakat, Bahaeddin gel, Apurimin-Fulin, yani Rum olmasÝnÝ dikkate alarak, Ģu sonuca ulaĢÝr, Apar, Apurim devlet: Bizans, Avarlar, Gktrkler arasÝndaki mnasebetlerde BatÝ halklarÝnÝ AvarlarÝ ve Bizans, yahut onun her hangi bir sefirliğini bildirir. Lakin mellif kendisi, “Kltigin ikinci defa hemen hemen aynÝ halklarÝ tekrar saydÝğÝ halde ne Apurum, ne de AvarlarÝ kaydetmemiĢtir”.48 Bu tabiidir, nk “Apar-Apurimler” (Avarlar) artÝk
1184
Avrupa‟ya gitmiĢlerdir, Alanlar ise muhalif kuvvetlerle mcadele ederler. Apurim-Filan tespitinin Avarlar olarak addedilmesi Serir (Avar) hakiminin ilmi zeminlerde tartÝĢmalara sebep olan ve aÝklanmayan
“Filan-Ģah”
unvanÝ
ile
tespit
edilir.
Budist
rahibi
Hsuen-Tsreng‟Ýn
Fulin‟in
gneybatÝsÝnda bir adada “BatÝ KadÝnlar KrallÝğÝnÝn” olmasÝ hakkÝnda verdiği efsanevi bilgiler de bunu ispat eder.49 Bizans yazarlarÝ aynÝ efsaneden ve mitik AmazonlarÝn Alazan ayÝnÝn yanÝnda Laklarla komĢu olarak yaĢadÝğÝndan bahsederler. Daha nceki bilgiler ise AmazonlarÝ Kara Deniz sahilinde, Bospor‟da, Kolhida‟da gsterirler.50 Bu bilgiler Baktriya-in alakalarÝ dnemine kadar giden, “Odessaya” ve “ġah-name” ile benzeĢen mitin temasÝnda gerek hadiseleri tasvir etmektedir. AvarlarÝ takip eden Ġstemi Han 576‟da Kuzey Kafkasya‟da yerleĢtikten ve Bospor‟u aldÝktan sonra Gney Kafkasya‟ya gemek istiyordu. Bu devirde, belirttiğimiz gibi, Bizans-Gktrk koalisyonuna karĢÝ ĠranAvar birlikteliği vardÝr. Sonuncusu hem Avrupa‟da, hem Kafkasya‟da faaliyet gsterir. Gktrklerin, Avrupa ve Doğuyu birleĢtiren ticaret yolunu kontrol altÝna almak istedikleri grlmektedir. AvarlarÝ yenerek Sogd‟a gitme imkanÝna sahiptiler. in-Ġran ticari mnasebetleri ise SogdlularÝn elinde idi. Eftalitleri dağÝtmakta da maksat meĢhur Ġpek yolu‟nu ele geirmek idi. Avarlar ve Eftalitlerle anlaĢan Gktrkler Ġranla anlaĢma hususunda Bizansla grĢmelere baĢlarlar. Ancak, bu zamanda BizansÝn kendisi ipek istihsal etmeye baĢlar ve in Ġpek Yolu nceki nemini kaybeder. Bizans‟a, ipek bceklerinin Sogdlular tarafÝndan getirilmesi ihtimal dahilindedir. Grlyor ki, Tienġan‟daki Avarlar (Abarlar) ve HindikuĢ‟daki Eftalitler in‟den gelen ticaret kervanlarÝnÝ sÝnÝr kabul edilen dağlardan geiren Serlerin yahut HindikuĢ‟daki (Uparisaina) Parutlar (Parutai “dağlÝ”) ve Sogd‟daki ParnalarÝn, yani AbarĢahrÝn mensup olduğu Arsilerin selefleri olmuĢlardÝr. MuassÝr Avar dilinde “Avara”-Manee, “Sedd” manasÝnÝ verir. Geit manasÝ ile ilgili olan bu kelimenin Hint-Avrupa, dillerinde ve Trk lehelerinde birok paralelleri var (abara, ebro, barÝ, barcer). in kaynaklarÝndaki AvarlarÝn (yu-ven) in‟in kuzey hududlarÝnda “sÝnÝr muhafÝzlarÝ” ve “ln egemenleri” rol grlmektedir. Kafkasya‟ya gelmiĢ olan AvarlarÝn (Hionitler) kendi ananevi “sÝnÝr muhafÝzlarÝ” roln korumasÝ, Parftlara, yani Arsilere aidiyeti Serir hakiminin “tahtÝn sahibi”, “dağlarÝn hakanÝ”, “irsi merzban”, “Filan-Ģah”, “Vahrarzan-Ģah” (Veretragna-Bahram) unvanlarÝ ve hepsinin AvarlarÝn KartaliniyanÝn hakimleri seilmesi veya onlarÝn Mourav, Eristav tayin etmeleri hakkÝndaki bilgilerle ispat edilmektedir. Serler (Seriki) ile alakayÝ Aran‟a hcum eden RuslarÝn “Alan ve Gerkler” lkesi, Seririn Varyag adÝ Serkland,51 Bun Trk TuranlÝlarÝn (Yaruseyler) meskunlaĢtÝğÝ Sarkin (Sarkineti) ve s. ma‟lumatlarda grebiliriz. Hionitlerin Kafkasyayla iliĢkilerine dair daha nemli farklÝlÝklar da vardÝr. Fakat, bu konuda ayrÝca durmak gereklidir. “Apurim” teriminin “Merzban” fonksiyonu ile ilgili olduğunu grdk. “Merzban” bazen “vali” anlamÝna da gelmektedir. Belirttiğimiz gibi, in kaynaklarÝ Fulini (Apurim) Tain ve Likan ile aynileĢmektedir ve her de Rum‟a aittir. Eğer Fulin “Rum” gibi yeniden ihya edilirse de, Tain ve Likan aÝklanamamaktadÝr. Fakat, in kaynaklarÝnÝn BatÝya giden ipek yolunu Ġran ile iliĢkilendirmesini ve kervan yolunun vasÝtalarÝnÝ dikkate alÝrsak Tain adÝnÝn Gerirudun-Tecen ve TiyenĢan‟Ýn adlarÝ ile aynÝ kaynaklÝ olmasÝ Ģphe gtrmez. Meseleye aÝklÝğÝ, in dilindeki “tch‟in” getirir ki, Biurin onu “vassal” Ģeklinde tercme eder. Tchin “kul” sz ile eĢdeğer sayÝlÝr. Ancak, “tchin” kul manasÝnÝ veren
1185
“nu” sznden ayrÝdÝr. Kaynaklar “kul” teriminin nfuzlu manasÝnÝ taĢÝdÝğÝnÝ da gstermektedir.52 “Tach‟in” terimine “sefir”, “vali”, anlamlarÝnÝ veren “legat” terimi ile birleĢtirmek mmkndr ki, ku da Tainle birleĢen Likan‟Ý karĢÝlar. Bylelikle, Tain ve Likan‟Ýn inle mnasebetlerde Rumu temsil eden Yunan satraplÝğÝnÝn Ġran‟a ait olduğu kesinleĢir.53 “Tacik” (taĢi, tazi, Tacik) teriminin ve “tacir” sznn etimolojisini de Tainle ilgilendirmek mmkndr. “Tacik” Hint dilinde “tacir” manasÝna gelen “Sart” terimi ile birleĢmektedir. in‟de ticaret kervanlarÝna sefirlik gibi bakar ve buna byk nem verirler. Buna gre de Satrap manasÝnÝ veren ve Rumu temsil eden “Tain”in “tacir” sz ile birleĢmesi garip değildir. Tacik nce Araplara, sonra ĠranlÝlara, sonra Sogdlulara ve nihayet Taciklere denilirdi. Sart terimi de aynÝ inkiĢafÝ geirmiĢ nce ĠranlÝlara, sonra yerleĢik Trklere ve dağlÝ Kalalara (Kara, kar) denmiĢtir. Bylece, “Tacik” sznn Hilafet devri ve Arap “Tay” kabilesi ile ilgilendirilmesinin54 yanlÝĢ olduğunu grdk. Bu terim daha eski in-YakÝn Doğu mnasebetlerini temsil etmektedir ve in ipek yolunun kuzeye doğru ilerleyerek Sogdlulara ve Trklere gemesinin aÝk bir rneği olabilir. in kaynaklarÝ AorslarÝn ve AlanlarÝn lkesini hem de Sui (Sude)-Sogd olarak adlandÝrÝr ve Sogd‟da HunlarÝn (Hionitler) hakim olduğunu gstererek in‟deki HunlarÝn AlanlarÝn lkesindeki vatandaĢlarÝ ile mnasebetlerini srdrdklerini belirtir. V. V. Barthold, bu bilginin Avrupa‟daki Hunlara ait olmasÝnÝ ve Avrupa‟daki AlanlarÝn lkesinin ZerefĢan vadisindeki Sogdlarla aynÝ Ģekilde isimlendirilmesini ihtimal dahilinde grr. O buna rnek olarak KÝrÝm portu Suğdak‟Ý gsterir. in‟e gelen eliler ierisinde Alan, Yueban, Usun kavimlerinin adÝ geer.55 Grlyor ki, ticaret kervanÝna mĢahade edenler aynÝ halklarÝ da temsil etmektedirler. 155 yÝlÝnda BatÝya doğru hareket eden Hunlar Siyenpilerin takibinden kurtularak Ġdil‟e Ýkarlar. TiyenĢan‟Ýn kuzeyinden Tarbagataya, ulaĢtÝran Siyenpilerin BatÝya hcumunu Abarlar karĢÝlarlar. TanĢihay‟Ýn HunlarÝn ardÝnca gnderdiği esasen Mukrinlerden ibaret olan ordu Cungarya‟da kalÝr, IIIV. asÝrlarda Gney Cungarya‟da “BatÝ Siyenpi ordusunun” olduğu gsterilir. L.Gumilyev Ccen tehlikesi altÝnda AbarlarÝn Mukrinlerle birleĢmesini gsterir. “BatÝ Siyenpi ordusu”nun PritsakÝn AvharlarÝ, yani AvarlarÝ dahil ettiği Uhuan (Dun-hu) askeri ittifakÝnÝ tahmin etmek mmkndr. in‟in kuzey hudutlarÝnda “sÝnÝr muhafÝzlarÝ” fonksiyonunu icra eden Dunhu (“Doğu VarvarlarÝ”) Di (Jun) ve Hu (Hun) gruplarÝndan oluĢmuĢtu (HunlarÝn kendi etnogenezinde de Di boylarÝ iĢtirak etmiĢti). Umumiyetle, askeri demokratik sisteme dahil olan Dunhu ordusu muhtelif etnik elementleri birleĢtiriyordu. L.Gumilyev, Di boylarÝnÝ Serlerle aynileĢtirmektedir.56 Ġster icra etdiği fonksiyonuna, isterse etnik unsurlarÝna (Di, Abar) gre Dunhu veya UhuanÝ Apurim Avarlarla ve Eftalitlerin (yeda) Hua olarak adlandÝrÝlan kavim birliği ile birleĢtirmek mmkndr. Tarbagatay‟da bir baĢka halk Yuebanlar gemektedirler, onlarla da BatÝya giden vatandaĢlarÝndan ayrÝlarak KÝrgÝz llerinde kalan Hunlar dĢnlmektedirler. V. V. Barthold, Ġran destanÝnÝn ve Avesta‟nÝn kaynağÝnÝ Yuebanlarla ilgilendirmektedir.57
1186
G. E. Grum-Grjimaylo YuebanlarÝn (Evar, Evan) Eftalitlerin rol olmasÝ ihtimaline (de Mailla) dikkat eker.58 Parker, BloĢe, S. P. Tolstov da Eftalitleri Yueban olarak dĢnmektedirler. S. P. Tolstov Eftalitlerin ilk defa Kidarit, Hionit adlarÝ ile tarihi arenaya ÝktÝklarÝnÝ belirtir.59 Vivyen SenMarten Eftalitlerin Yeiler‟den olmasÝ fikrini ispat eder. GirĢman, MandelĢtam Hionitleri ve Eftalitleri birleĢtirir. L. Gumilyev F. Altheym, Markuart, Mak-Govern, Chavanues, Pelliot‟nun da bu problem etrafÝndaki
fikirleri
araĢtÝrarak
Hionitlerin
Yuebanlarla,
Eftalitlerle
ve
Kidaritlerle
(Yei)
aynileĢtirilmesine karĢÝ ÝkÝp ve N. V. Pigulyevskaya‟nÝn Kidaritleri, Hionitleri ve Eftalitleri “Ak Hunlara” dahil etmesini onlarÝn Avrupa‟daki Hunlardan yalnÝz antropolojik zelliklerine gre farklÝlaĢmasÝ ile izah edilir ve onlarÝn muhtelif etnoslar olduğunu gstermektedir.60 L.Gumilyev “Ak Hunlar” olarak adlandÝrÝlan Eftalitleri (Yeda) in‟den kovulmuĢ Ari tayfalarÝ-Badi (“Ak Di”) ile ilgilendirir ve onlarÝ Afridilerin menĢei ile alakalandÝran HindukuĢ‟taki Aparitlerle aynÝ olduğunu ifade eder. O, boy adÝnÝn ve fiziki tipin benzerliğinin hem de Ak Dilerin in‟den kovulmasÝ ve Aparitlerin HindikuĢ‟ta tespit edilmesi tarihlerinin (M.. VII. asÝr) uygunluğu ile de ispat edildiğine dikkat eker ve eski UygurlarÝ, Badilerin kolu olan idi (“KÝrmÝzÝ Di”) boylarÝnÝn varisleri olarak grr. L. Gumilyev Di birliğinin Hun, Dunhu, Tele, Tangut boylarÝnÝn ve bazÝ in slalerinin etnogenezinde iĢtirak ettiğini gsterir ve Di fiziki tipinin eski Hunlar iin karakteristik olduğunu ve onlarÝn sonradan Mongoloid karÝĢmasÝna maruz KaldÝğÝnÝ ifade eder. O, tarihi MongollarÝn (ProtoMongollar) da Avropeoid olmalarÝnÝ ve hatta XI. asÝrda Sibiryadan gelen MongollarÝn (sonraki Moğolistana) ve o cmleden, ingiz hanÝn neslinin (Borciginler-“boz gzller”) komĢu Tatar boylarÝ tarafÝndan MongoloidleĢtirilmesine dikkati eker.61 Sylenenleri dikkate alarak “Kermihion” (“KÝrmÝzÝ Hionlar”) olarak adlandÝrÝlan Hionitleri, UygurlarÝn ecdadlarÝ sayÝlan idi (“KÝrmÝzÝ Di”) ile bir saymak ve bununla onlarÝn Oğur halklarÝ gibi takdim edilmesini (ThephiÝtag Simocatta), in ve Arap kaynaklarÝnÝn Eftalitleri Yuecilere ve Sogdlulara yakÝn olarak grdğn yahut kaynaklarÝn Kidaritleri, Hionitleri ve Eftalitleri birleĢtirdiğini izah etmek mmkndr. Elbette, muhtelif unsurlarÝn kaleydoskopik Ģekilde değiĢen Ģekillerinden ibaret olan halklarÝn menĢei hakkÝnda kesin bir fikir sylemek olduka zordur. Lakin bu mrekkep etnogenetik zeminde her nasÝlsa bir unsur baskÝn oluĢmuĢ ve bu, fiziki ve itimai uygulamalara daha ok maruz kalan antropolojide, gnlk hayatta, dilde değil, srekli değiĢmeye msait olan psikolojide daha ok ortaya ÝkmaktadÝr. Muhtelif dil ailelerine ve antropolojik gruplara ait olan halklarÝn dini grĢlerindeki, mitolojilerinde, itimai-siyasi, sosyal-iktisadi terminolojilerdeki benzerlikleri de tarihi hafÝzanÝn srekliliği olarak değerlendirmek mmkndr. in kaynaklarÝnda Yuebanlarla ilgili bilgilerde ilk defa KarlÝ ovgun, yağmur kar yağdÝrabilen efsuncular hakkÝnda rivayetlere rastlanÝr. XV. asÝrda Orta Asya tarihi ile ilgili hadiselerde, esasen KÝrgÝz kayÝtlarÝnda aynÝ motifler grlmektedir.62 Bu efsun Turan kahramanÝ Afrasyab‟a, SibiryanÝn Trk-Mogol halklarÝnda demir zÝrhlÝ Abaaslara, Kafkasya nartlarÝna (nord-kuzey) Avrupa‟da Avarlara63 ve Macar muhitinden olan Kabarlara, Arap kaynaklarÝnda Zirehgiranlara (Kubai) ve Kafkasya halklarÝna ait gibi grlr. Grc ve DağÝstan kaynaklarÝnda ve folklor mataryallerinde bu rivayet Car-Tala halkÝnÝn tarihi arazisinde ortaya Ýkan olaylarla ilgili olarak nakledilir ve eski
1187
zamanlardan XIX. asra kadar muhtelif tarihi devrilere uygun bir yorumlama olur.64 TuranlÝlarÝn, Trkmenlerin, Trklerin menĢei Afrasiyapla (Frankrasyan, Alp Er-Tonga) alakalandÝrÝlÝr. Bu etnonimlerin menĢei “Trk” sznn menĢei ile aynÝdÝr. Trk etnoniminin Hazar denizinden SÝrDerya‟ya kadar uzanan arazisinde yaĢayan halkara ait olduğu ve ilk nceleri etnik değil, sosyal mana bildirdiği ifade edilmektedir. Bu etnonim Trke “Trk”-”kuvvet” (“gl”) kelimesi ile izah edilmektedir. (“miğfer”), “gen yigit” vs. anlamlarÝ da vardÝr.65 Trke “Trk”- “gl” sz Hitit dilinde tar h.-gl olmak; galip gelmek fiiline benzemektededir. (karĢÝlaĢtÝr: Assur. Taur (Tavara)-g, kuvvet).66 Bu kkle ilgili olan acaip, gl, kahraman ve Demiurg tanrÝ-Tarhu (Tarhu-Wassu; Tarhunt) Avrupa‟dan baĢlayarak n Asya, Orta Asya, Hindistan, in‟e kadar aynÝ isimle, aynÝ zelliklere, aynÝ unvanlara sahip tanrÝlarÝn prototipi olmuĢtur. Avara-Sergerdan (karĢÝlaĢtÝr: Vavilon, “Hapiru”, h.-ir. “Avara”, lat. Erro..) savaĢÝlarÝn, fatihlerin, demircilerin, obanlarÝn, musikiĢinaslarÝn, pehlivanlarÝn, havarilerin, derviĢlerin ve tacirlerin yaydÝklarÝ ve Giksos-Aslardan baĢlayarak sufi Trkmenlere dek secde edilen Tor klt ile ilgili yansÝmalarÝ Sami, H.-Avrupa, Trk, Fin-Ugor, Kafkasya dillerinde bulunmaktadÝr.67 Sibirya Trkleri ibadet ettikleri putlara ts-tz-tr derler ki, bu da hem temiz ruhlara, hem de korkun kara kuvvetleri ifade ederlerdi.68 Hitit dilinde Teos da, Tarhu gibi, sÝnÝrsÝz kuvvetler (DevDrakon) ve gk yz ile alakalandÝrmaktadÝr.69 VahĢi tabiatla i ie olan eski halklar -devleri temsil eden Tarku (Tor…) Demiurg- YÝldÝrÝm TanrÝ fonksiyonundadÝr ve korkun Panla (Silvan) veya Faunla ilgilidir. Faun‟Ýn (Pan) Jpiter taĢÝna veya yÝldÝrÝmÝ idare etmek sihrine malik olmasÝ bilinmektedir. Pan (Pan, Phanus, Venus, Bonus) beyazlÝk, bağÝmsÝzlÝk (saflÝk), divanelik, sofucasÝna mesudluk ve yek vcutluk (Ak dev), manalarÝ ile techiz edilir. Rum mitolojisindeki SilvanÝ (Pan) Trk ve Mongol halklarÝnÝn “Ak Solban” (olmon, olban, ġolbon…) miti ile mukayese etmek mmkndr.70 Venera veya Kutup yÝldÝzÝ ile ilgilendirilen bu mitler de “kementle gğn ağzÝnÝ amak” ve yağÝĢ, kar yağdÝrmak motifleri ya da “kurtuluĢ” misyonunun bazÝ zellikleriyle alakalandÝrÝlÝr ki, bu da AyÝ burcunun (Bendida, Banat NaĢ) meteoroloji ve yol gsterici rol, onun yÝldÝzlarÝna gre kuzey rzgarlarÝnÝn ve istikametin tayini ve hem de yÝldÝzlarÝn farazi birleĢtirilmiĢ Ģekillerinin kement, Ģeklinde olmasÝ ile izah edilebilir.71 Bahsettiğimiz, BatÝ-Doğu ticaret yollarÝ sayesinde oluĢmuĢ Ģartlarda medeni mnasebetler ĢaĢÝrtÝcÝ değildir. Bu yolla tacirler ve fetihlerle beraber Aslar, Maklar, Sabiler, Nestorianlar, Habrlar, DerviĢler “yÝldÝzÝn aĢkÝna” hareket ederlerdi. ġapkalÝ (Tigra Hauda) cihangirler, savaĢÝlar ve ġapkalÝ (frok) rahipler, Maklar “Hilaskar” misyonlarÝnÝ icra ederlerdi. Bylelikle, bu kltn “Bon” talimi, “VahĢi Bun Trkler” ifadesi ve YuebanlarÝn sihri ile ilgisine Ģphe kalmamaktadÝr. AyrÝca, Doğu Trkistan‟da arkeolojik kazÝlarda bulunan materyallerin incelenmesiyle onlarÝn mensubu olduğu Arsilerin dilinin Avrupa dillerinin BatÝ grubuna (Kelt-Latin gibi) yakÝn olduğunu gstermiĢtir.72 Budist VacrayanasÝnÝ (“Vacra”-yÝldÝrÝm) Etrsklerin yÝldÝrÝm talimi Vego‟ya ve TanrÝ‟nÝn keramet ve cezasÝnÝn ifadesi olan Arapa “Vaga” (“takva”) kelimesi ile karĢÝlaĢtÝrmak mmkndr.73 Bu benzerliği Anadolu‟nun Protohatti dilinin KuzeybatÝ Kafkasya‟nÝn arkaik
1188
dilleri ile ve hepsinin
Afganistan ve Pakistan‟Ýn arasÝnda kalmÝĢ arkaik BuruĢaski dili ile ve aynÝ zamanda da diğer dil ailesi Hurri, Urartu dillerinin Kuzey-Doğu Kafkasya dilleri, Kk Asya, KÝbrÝs, Lemnos adalarÝ dilleri ve Etrsk, Kuti dilleri ile yakÝnlÝğÝ ve tamamÝnÝn Kuti ve Tohar dillerinin iliĢkisi ile izah etmek mmkn olabilir. Eski Pelasglarla (Pulasti) ilgilendirilen Filistin‟in ve Suriye‟nin Yahudilerinden nceki ahalisine MÝsÝr kaynaklarÝnda ve Tevratta-Hurri (h.r, hori, hurri) denmektedir. Kaynaklar M.. I. asra yakÝn Aramilerin Suriye ve Mezopotamya‟dan sÝkÝĢtÝrdÝklarÝ Hurri-Amorey ahalisi arasÝnda Ġber kavimlerinin olduğunu haber verir. n Asya kaynaklarÝnda Kuzey halklarÝ kabul edilen Hurriler “Subarey”, kuzey lkesi Subartu (Subir, Subartu) diye adlandÝrÝlÝr.74 Bu etnonimleri Rusa “Sever” (Kuzey) ve Trke Sibir szleri ile mukayase etmemiz mmkndr. S. P. Tolstoy, Harezm medeniyetinin Hitit ve Hurri birliği ile ilgili olmasÝ ihtimalini ileri srer ve Akad Struven‟in yazÝlarÝnÝ Hurri abideleri olarak kabul ettiği de belirtilmiĢtir. O, Massagetleri, Traklarla ilgililendirir ve Harezm‟in Orta Doğu dnyasÝ ile Kuzeyi arasÝnda nakil roln oynadÝğÝnÝ bildirir.75 Kutup yÝldÝzÝ (Cadu-Cuday) ve Magik (Cadu) kuvvetlerle mnasebet kuran Kuzey ister Yunanlar, isterse de ĠranlÝlar ve ya inliler iin dnyayÝ kurtaracak olan kuzeyde batÝda (Carbi) yerleĢir (kuzey ve BatÝ birleĢir: (Sur. “darbayo”-kuzey, BatÝ). MÝsÝr Firavun ve Ġran “ĢahlarÝ “lmyor”, “BatÝda gurup ederler”. Yeni otlaklar, askeri ganimet, servetin teminiyle yerlerini değiĢen halklar aynÝ ideolojik motiflerle hareket ederler. Glerin medeni ve ticaret iliĢkilerinin geliĢmesine sebep olduğu dĢnlmektedir. Ancak bu tesir karĢÝlÝklÝdÝr. Ticaret yollarÝ ve medeni iliĢkiler de gler iin zemin oluĢturmuĢtur. AorslarÝn, SarmatlarÝn, HunlarÝn, Gktrklerin maddi-manevi pazar ifade eden kuzeybatÝ seferlerinin ticaret endiĢeleriyle olduğu grlmektedir. MiladÝn baĢlarÝnda ortaya Ýkan gney ve kuzey istikametli Hun glerini de bu maksatla cereyan eden glerin devamÝ olarak değerlendirebiliriz. Belirttiğimiz gibi, 155‟te Tyan-ġa‟nda Siyenpilerin karĢÝsÝna Serlerle aynileĢen Avarlar (AparApurimler) Ýkar. Lakin AvarlarÝn TanĢihayÝn takibinden kaan HunlarÝ mukavemetsiz olarak TienĢan‟da bÝrakmalarÝ onlarÝn arasÝnda yakÝnlÝğÝn olmasÝ Ģphesini doğurur ki, bunu da HunlarÝn terkibinde bulunan Di boylarÝ ile izah edebiliriz. Hionitlerin Var ve Huni boylarÝndan ibaret olduğu bilgisi AvarlarÝn (Abar) ve HunlarÝn birleĢtiği ihtimalini dĢndrr. L. Gumilyev‟in HunlarÝn Sogd‟a dahil olmamalarÝ ve Tarbagatay‟Ýn BatÝsÝndaki sahranÝn kuzeyinden dolaĢarak Ġdil‟e gelmeleri fikri76 doğru gzkmyor. Hunlar, Ģphesiz ki, tanÝnmÝĢ kervan yolu ile gitmiĢ, Talas, SÝrderya veya Amuderya boyunca ilerleyerek Hazar‟Ýn kuzeyine ulaĢmÝĢlardÝr. M.. I. asÝrda MedyalÝlar bu yolla Aorslara Hind ve Babil mallarÝ getiriyorlardÝ. Bu bilgi Hazar denizinin gneybatÝsÝndan Kafkasya vasÝtasÝ ile ve gneydoğusundan Trkistan vasÝtasÝyla ticaret iliĢkilerinin olduğunu gstermektedir.77 Hunlar, grlyor ki, nce AlanlarÝn nezaretinde olan bu ticaret yolunu ele geirmiĢlerdi. Bu durumu HunlarÝn kendilerinin hr ve tehlikesiz ticaret yapabilmeleri amacÝyla Avrupada yrttğ siyasette de grmekteyiz. 468‟de Hunlar Doğu Roma Ġmparatorluğu ile mnasebetler kurmak ve bununla kendi tacirleri iin Tuna sÝnÝrlarÝnÝn aÝlmasÝnÝ temin et
1189
mek istiyorlardÝ.78 in kaynaklarÝnÝn V. asra ait bilgilerinde AlanlarÝ tabi kÝlmÝĢ HunlarÝn lkesinden tacirlerin sÝklÝkla in‟in Hun menĢeli slaleleri; Bey Lyan (“kuzey Lyan”) ve Bey Wei (“Kuzey Wey”) yurtlarÝna akÝnlar yapmasÝnÝ gstermektedirler, 30‟lu yÝllarda Bey Wei (Yuan Vey) gelen sefirler ierisinde Yuebanlar da gemektedir.79 Yueban etnonimi de Tarbagatay‟dan gelen HunlarÝn Avarlarla birleĢtiğini gsterir. Onun in kaynaklarÝndaki Yu-ven, yani Avarlarla (Aba) ve Apurimle aynÝ anlamda Yavan (Yunan) - Rumla aynileĢmesini sylemiĢtik. Theophilactus Sinocatta‟ta nceleri Trklerin “Kara” olarak adlandÝrdÝklarÝ Til ayÝnÝn sahilinde yaĢayan Uar ve Hunni boylarÝnÝn birleĢmesini belirtir.80 Til ayÝnÝn KÝrgÝz silsilesi ile KarakÝstak ayÝndan ayrÝlan ve yukarÝ blmlerinde Karakl olarak adlandÝrÝlan yerin Talas olduğunu tahmin edersek, Hionitlerin (Avar-Han) arazisi YuebanÝn arazisine denk gelmektedir ve Yueban Avar-Hun birliğini ifade eden Hionitlerle aynileĢir. Ancak, AbarlarÝn TienĢan‟dan gelen Siyenpi ordusunun terkibindeki Mukrinlerle birleĢmesi de bilinmektedir. Bu ittifakÝ Uhuan (Dunhu) birliğinde grrz. II-IV. asÝrlarda Gney Cungarya‟da “BatÝ Siyenpi Ordu”sunun olduğu bilgisini de ya Uhuan (Dunhu) birliği, ya da, Juan-Juanlarla irtibatlandÝrabiliriz. L.Gumilyev, Ccen tehlikesi altÝnda birleĢmiĢ olan AbarlarÝn ve Mukrinlerin VII. asÝrda TrkeĢ hakanlÝğÝnÝ kurduğunu bildirir ve Ġli ayÝnÝn yukarÝ kÝsÝmlarÝnda Buloyda Sogde ve Mohe TrkeĢleri gsterir.81 Eğer Mohe adÝnÝn Mukrinlere ait olduğunu dikkate alÝrsak, Sogd‟a AbarlarÝ bildirmelidir. Bu da yine AbarlarÝ (Aba) ve Hionitleri aynileĢtirir, yani AbarlarÝn ve AvarlarÝn (Avar-Han) aynÝ halk olduğunu gsterir. nk in kaynaklarÝnÝn Sogd‟da Huni‟nin hakim olduğu bilgisi Hionitlere bağlanÝr.82 L.Gumilyev, TrkeĢ hakanlÝğÝndaki Mukrinleri “sarÝ”, AbarlarÝ “kara” kavimlere bağlar ve X-XI. asÝrlarda Rusya‟ya gelen KarakalpaklarÝn onlarÝn neslinden olduğunu gsterir.83 Belirtmek gereklidir ki, Behistun yazÝlarÝnda “kara” kelimesi, silahlÝ bağÝmsÝz ahaliye dahil olan halk - ordu manasÝ ile izah edilmektedir.84 Yuebanlara ait olan ve Hionitlerin “Kara” diye adlandÝrdÝğÝ Til ayÝ ve lokalize etdiğimiz Talas ayÝnÝn yanÝndaki arazi XIX. asra kadar Karkar (Karakar) Ģeklinde adlandÝrÝlmÝĢ ve KÝrgÝz topraklarÝ olarak dĢnlmĢtr.85 Avrupa‟ya gitmiĢ AvarlarÝn Kr ayÝnÝn yakÝnlarÝnda (AparĢahr) meskunlaĢmasÝ bilgisine dnersek Kr ayÝ sahilinde Gargar boylarÝnÝn yaĢamasÝ86 veya Avar menĢeli Ksan EristavlarÝnÝn “Kara Kalhan” veya “Ġskender Seddi” denilen arazisindeki Aragvin‟in Grc kaynaklarÝnda “Kara”, “Kara Aragvi”, Avar kaynağÝnda “Ceer r” (“Kara ay”) adlandÝrÝlmasÝ veya CarÝn kendisine “Kara hisar” denilmesi87 gibi bilgileri “Kara” adlanan Til ve Karakar ile karĢÝlaĢtÝrarak ve “irsi merzban” sayÝlan AvarlarÝn ananevi “sÝnÝr muhafizi” rolnn “kara” hizmeti ile bağlantÝlÝ olduğunu syleyebiliriz. Kaynaklar, XVI-XVIII. asÝrlarda Kafkasya‟da gl siyasi nfuza malik olan Car-Tala Avar birliklerinin “ta eskiden lkenin u noktalarÝndaki sÝnÝrlarÝnÝ korumak bekilik hizmetine karĢÝlÝk” vergilerden muaf tutulmalarÝ hakkÝnda bilgiler verir ve “dağ bekiliği” hizmetini belirtirler.88 Car-Tala bağÝmsÝz birlikleri XIX. asra kadar “sÝnÝr muhafÝzÝ” kuruluĢunun arkaik Ģekli ve hususiyetleri ile askeri demokratik sistemini muhafaza etmiĢti. Bu arkaik unsurlarÝ Hurri bağÝmsÝz birliklerinin (ehelena) askeri değerleri89 ve hepsinin Uhuan (Dunhu) birliğinin demokratik prensipleri ile karĢÝlaĢtÝrabiliriz. in‟in kuzey sÝnÝrlarÝnÝn muhafÝzlarÝ statsne sahip olan “Doğu BarbarlarÝ” -
1190
Dunhu (Uhuan) muhtelif etnik elementlerden oluĢmuĢ demokratik Ģehir- ordularÝndan ibaret idi. Avrupa‟ya gelmiĢ Avarlar da bu teĢkilat sistemini korurlar. Avar hakanlÝğÝnÝn terkibine Bulgarlar, Slavlar ve diğer tabi olmuĢ halklar dahil idi. P. Pelliot, Gktrk AvarlarÝn devlet kuruluĢu prensiplerini ve bazÝ kuruluĢlarÝnÝ aldÝğÝnÝ syler. L. Gumilyev da Avarlar yalnÝz harp sanatÝnda mahir olmadÝğÝnÝ, onlarÝn diplomasi ve ynetim becerisi o devrin ihtiyalarÝna gre yksek seviyede olduğunu belirtir.90 Kafkasya‟da “Merzban” fonksiyonunu taĢÝyan Serir (Avar) hakimi de Kumuk Kaytak gibi ynetimleri ihtiva etmekteydi. XVIII. asÝrda Car-Tala birlikleri askeri siyasi birliğin oluĢumunda ise Avar, Zahur, Mugal (Trk), Grc (Yengiloy) etnik unsurlarÝ ve aynÝ unsurlarÝn AvarlaĢmÝĢ tohumlarÝ da dahil idi. II. asra kadar Trkistan‟Ýn esas ahalisini Aslar (Aorslar) ve Alanlar teĢkil ediyorsa da, HunlarÝn gidiĢinden sonra burada Hun, Mukrin, Siyenpi unsurlarÝnÝ grrz ki, bunlar da, daha ok sosyal terim olan Avar (“manee, “sedd”) unsurunda birleĢir. Alan etnonimini de “Karan” (“dağlÝ”) terimi ve “dağ Karavulu” hizmeti veya Evro (Eburu) Hurri (Arap. “Hurr”-”azad”) birliklerine ait olan “Ehelena” (“azadlar”) terimi ile ve kara hizmetini taĢÝyan bağÝmsÝz Avarlarla bağdaĢtÝrmak mmkndr.91 V. asÝrda, bu karmaĢÝk terkipli Avar birliğine bundan nce Hunlarla karÝĢmÝĢ Ugor halklarÝnÝn da dahil olduğu grlr. Bizans kaynaklarÝ BatÝ Sibirya‟nÝn Ugor halklarÝnÝn Abarlardan kaarak Avrupa‟ya geldiklerini yazar.92 Ancak, gelen Ugor halklarÝnÝn Hionit-Avar birliğine dahil olduklarÝ grlmektedir. nk, Theophilactus Simocatta 598‟de Dyanku Han tarafÝndan imparator Mevriki‟nin yanÝna gnderilen Gktrk sefirlerinin Ugor ĠsyanÝnÝ bastÝrmalarÝ ve kurtulan 10.000 kiĢinin BatÝya kaarak Pannoniya‟da Avarlara katÝlmalarÝ hakkÝnda bilgiler verdiklerini belirtir. Theophilactus Simocatta AvarlarÝn yanÝna Pannoniya‟ya kaan tayfalarÝ Tarniah ve Kotzagir Ģeklinde adlandÝrarak onlarÝn Var Huni‟nin kolu olduğunu belirtir ve Zebender boyunun da Var Hunni halkÝndan olduğunu kaydeder.93 Ancak, kaynaklar 585-603‟li yÝllarda Dalobyana ve Dyangu Buga-hana karĢÝ AvarlarÝn (Aba) Tien-Ģan‟dan ÝkÝĢlarÝ hakkÝnda bilgiler verir. “Suy-Ģu” VI. asÝrda AbarlarÝ Gney Cungarya‟da yaĢayan halklarÝn arasÝnda, gsterir.94 Bu bilgilerden Tarniah ve Kotzagir boyunun Hionitlerin terkibinde Tien-Ģan‟daki AvarlarÝn yanÝna gelerek Gktrklere karĢÝ birlikte mcadele ettiğini tahmin edebiliriz. Bizans kaynaklarÝnÝn Ġstanbul‟a pola AvarlarÝn yanÝndan KermihionlarÝn sefirlerinin geldiği hususundaki bilgiyi de bununla aÝklayabiliriz. Eğer, Avarlar Di boylarÝ (badi - “ak di”) ile bağlantÝlÝysa, KermihionlarÝ (“KÝrmÝzÝ Hion”) Di boylarÝnÝn kolu olan idi (“KÝrmÝzÝ Di”) ile birleĢtirebiliriz. Theophaner Hazar denizinin yanÝnda yaĢayan AvarlarÝn yanÝndan KermihionlarÝn elilerinin gelmesini de belirtmektedir. Artamonov bunu Aral-Hazar arasÝnda yaĢayan AvarlarÝn topraklarÝnÝ almÝĢ Gktrklerin onlarÝn adÝnÝ “Kermihionlar” kendilerinin almasÝyla ile izah etmektedir.95 Ancak, bu bilgide Avar topraklarÝna gelen HunlarÝn (idi) Avarlarla karÝĢmasÝ grlr. in‟den gelen HunlarÝn (idi) bir kÝsmÝ kaynak bakÝmÝndan yakÝn olan Avarlarla Tarbagatay‟da kalmÝĢ (Var-Hun), diğer kÝsmÝ ise Ugorlarla birleĢmiĢtir Tarniah ve Kotzagir Ugor topraklarÝnda kalmÝĢ olan Hun-Ugor karÝĢÝmÝ olarak dĢnlebilinir. Zebender ise, bunlarÝn Hunlarla birlikte Avrupa‟ya giden Ugor boylarÝ olduğu grĢndedir. Theohilactus Simocatta‟nÝn hadiselerle ilgisi olmayan Zebender boyunu belirtmesi, aynÝ boyu onlarÝn yakÝn tanÝdÝklarÝnÝ gsterir. Zebenderi, Avrupa‟da bilinen Venender (Nender) veya b.n.c.r. Bulgar tayfasÝ ile mukayese eder.
1191
Artamonov, Zebender halkÝnÝ Kuzey DağÝstan‟daki Hazar Semenderi‟ne bağlar.96 AvarlarÝn (Hionitlerin) Taugas‟ta ve Mukrinlerin yanÝna kamasÝ bilgisi de, Tien-Ģan‟daki Siyenpi-Mukrin-Avar birliği dikkate alÝnÝrsa, Taugastla ilgili “Tagaut” kelimesi “muhafÝz” anlamÝnÝ verir ve muhtemelen, dağ geitlerindeki garnizonlarÝ kastetmiĢtir. Pannoniya‟daki AvarlarÝn yanÝna kaan isyancÝlar, belirttiğimiz gibi, Tien-Ģan‟dan Ġdil yolu ile değil gney yolu ile Kafkasya‟dan geerek Avrupaya gelebilirdiler. Sonraki hadiselerde AvarlarÝn adÝna Tele isyanlarÝnda rastlarÝz, bundan sonra ise onlar, Tele, Toba, Tibet halklarÝ ile karÝĢmÝĢ, Uygur, KÝrgÝz, KÝpak gibi boylarÝn oluĢmasÝna iĢtirak etmiĢlerdir. Biz AvarlarÝn tarihinin kendisi kadar uzun geliĢim yolunu izaha alÝĢtÝk. Bu yol Kafkasya‟dan mÝ baĢladÝ Altay‟dan mÝ? Bunu tarih belirleyecektir. Ancak, Avarlar Kafkasya ve AltayÝ birleĢtiren yollarda muhtelif devirlerin, muhtelif medeniyyetlerin ve halklarÝn birikimini toplayarak onu bazÝ Asya, Avrupa ve Kafkasya halklarÝna aktardÝlar ve ikinci kez yeniden Kafkasya‟da Ģekillenip ortaya ÝktÝlar.
1
Radosloviye Ksanskikh eristavov, sostavlennoye tsarem Ġrakliyem II i predstavlennoye
Ġmperatritse Yekaterine pri zaklyuenie gruzino-russkogo traktatov v 1783 g; Ġstorya Gibbsona, . IV. SMOMPK (Kafkas tayfalarÝnÝn ve yerlerinin tesviri iin materialler toplusu) V. 22, 1897, s. 21; 2
S. S. Kakabadze, Kronika Ksanskikh eristavov na. XV v. PismennÝye pamyatniki
Vostoka, 1968, Moskova 1970, s. 107; 110-111; 121-122. 3
Peter B. Golden, Khazar studies, Bak 1980, s. 37.
4
Car salnamesi (Arapadan tercme, giriĢ, Ģerhler ve geydler S. Sleymanova‟nÝndÝr), elmi
red. akad. Z. M. Bnyadov, Bak 1977, s. 31. 5
Rus ve Japon alimleri VI. yzyÝlda Trk hakanlÝğÝnÝ kurmuĢ Gktrklerin in dilindeki “tu-
kyu” adÝnÝn rekonstruksiyacÝnÝ- “trkt” berpa etmekle onu daha geniĢ spektri ahate eden lingvistik “trk” termininden ayÝrmÝĢlar (Bu konuda bkz.: Gumilev L. N., Tri iseznuvĢikh naroda, RitmÝ Yevrazii, Moskova 1993, s. 346-347). 6
DjuanĢer DjuanĢeriani, Jizni Vakhtanga Gorgasala (per. vvedeniye i prim. G. V. Tsulaya),
Tbilisi 1986, s. 98. 7
M. Ġ. Artomanov, Ġstoriya Hazar, Leningrad 1962, s. 139; Brosset Histoire de la Georgia, s.
220-221. 8
L. M. Gumilev, Drevniye Tyurki, Moskova 1993, s. 37-38.
9
V. B. Kovalevskaya, Kavkaz i alanÝ, 1984, s. 134.
10
Yusif Cafarov, GunnÝ i Azerbaydjan, Baku 1993, s. 99-100.
1192
11
Bu konuda geniĢ bilgi iin bkz,: S. A. Sleymanova, “AnakhronizmÝ v mestnÝkh
istochnikakh”, ġarkÝn aktual problemleri respublika konferansÝ tezisleri, Bak 2001. 12 Takayshvili Y., “Ġstochniki gruzinskikh letopisey, Tri kroniki”, SMOMPK, 1900, V. 27, s. 1-7. 13
S. T. Yeremyan, “Strana “Makheloniya” nadpisi Kaaba-i Zardusht”, Vestnik drevney istorii,
1967, no. 4, s. 56; D. L. Muskhelishvili, Ġz istoricheskoy geografii Vostochnoy Gruzii, Tbilisi 1982, s. 80-85. 14
Sara Ashurbeyli, Gosudarstvo Shirvanshakhov, Bak 1983, s. 63; Geografiya, izd. Sukri,
s. 34, 39. 15
Feofilakt Simokatta, s. 161: Artamonov, s. 140-141.
16
Artamonov, s. 107, 140, 141; Gumilev, Drevniye Tyurki, s. 112, 142.
17
Artamonov, s. 144; Takayshvili, s. 17.
18
Eristav-serkerde (grc. “eri”-ordu), knyaz titulu.
19
Letopis Kartli, Tbilisi 1982, s. 40, 41; Djuansheriani, s. 107.
20
Gumilev L. N., Drevnyaya Rus i Velikaya Step, Moskova 1989, s. 33.
21
BulunmuĢ olan avar kafalarÝnÝn %80‟inin avropeid, %20‟sinin BatÝ Sibir zayÝf mongoloid
tipine uygun olduğu sonucuna varÝlmÝĢtÝr (Gumilev L. N., TÝsyachiletiye vokrug Kaspiya, Bak 1991, s. 167). 22
Gumilev L. N., TÝsyachiletiye..., s. 168.
23
Gumilev L. N., Drevniye tyurki, s. 35.
24
Richard Fray, Naslediye Ġrana, Moskova 1972, s. 80.
25
Ġordan, s. 118-121; Antomonov, s. 62; V. V. Bartold, Sochineniye, tom II, chast I, s. 180;
Gumilev L. N., TÝsyachiletiye..., s. 168; SMOMPK, v. 11, s. 7; K. V. Trever, Ocherki po istorii i kulture Kavkazskoy Albanii, Moskova 1959, s. 138-140. 26
L. A. Grindin, Drevneyshaya onomastika VostochnÝkh Balkan (franko-khetto-luviyskiye,
franko-maloaziyskiye izoglossÝ), Sofiya 1981, s. 24. 27
O. O. Pritsak, “ProtomongolÝ v Hazarskom Zakavkazye”, Vsesoyuznaya konferensiya
vostokovedov, Moskova 1991; Peter Golden, s. 36; T. M. Aytberov, Drevniy Hunzakn i HunzakhtsÝ, Mkh. 1990, s. 28.
1193
28
Artamonov 107, 108.
29
Dagestanskiye istoricheskiye sochineniya, Moskova 1993, s. 166; A. R. Shikhsaidov,
Dagestanskaya istoricheskaya kronika “Tarih Dagestan” Muhameda Rafi, PismennÝye pamyatniki Vostoka, 1972, Moskova 1977, s. 112; A. BakÝhanov, Gyulistan-Ý Ġrem, Bak 1991, s. 22, 213. 30
Bu konuda bkz.: V. V. Bartold, Arabskiye izvestiya o rusakh; M. Ġ. Artamonov, 292-293,
365-384; L. N. Gumelev, Drevnyaya Rus..., s. 38-39, 157-158; Kunik-Rozen, Ġzvestiya al-Bakri i drugih avtorom o rusakh i slavyanakh, chast 1, SPb. 1878, chast 2, SPb.,1903; V. F. Minorskiy, Ġstoriya Shirvana i Derbenda, Moskova 1963, s. 54, 70-71, 148. 31
Bkz.: Artamonov, 406-411; 281; Peter B. Golden, Khazar studios, B., 1980, c. 219-221.
32 Strabon, Geografiya, XI, 8, 2, per. F. G. Mishenko, s. 521, N. Y. Bichurin, Sobraniye svedeniy, III, s 161-162; Artamonov, s. 407; Bartold, s. 176, 178, 550. 33
S. P. Tolstov, Po sledam drevney Horezmiyskoy tsivilizatsii, Moskova 1948, s. 124.
34
W. Eilers, Der Name, I, c. 373; Fray, s. 80, 245.
35
K. V. Trever, Ocherki po istorii i kulture Kavkazskoy Albanii, Moskova 1959, s. 202;
Gumilev, Drevniye tyurki, s. 133. 36
Ammian Martsellin, Ġstoriya, vÝp. 1-3, Artamonov, s. 107
37
Ġ. M. Dyakonov, Ġstoriya Midii, Moskova 1956, s. 69.
38
Grindin, s. 24.
39
Letopis Feofana, s. 263; Artamonov, s. 130.
40
N. D. Miklukho-Maklay, Geograficheskoye sochineniye XIII v., s. 205-206; M. M. Atayev,
Avariya v X-XV vv., Mkh. 1995, s. 87. 41
Didanu (martu) hakimi Karatu hurri Ģahzadesi Masat Huray iin onun ağÝrlÝğÝnda altÝn ve
gmĢ vermeye boyun olur (Mifologicheskiy slovar, s. 277-278, 349-350). Burada amorey (didanu, lumartu) ve hurri tayfalarÝnÝn ittifakÝ ifade olunur (Dyakonov, YazÝki, s. 288), YÝldÝrÝm, rzgarlar getiren ve gerble (Ģimalla) bağlanan Martu-Amurru (“gerbli”, “varvar”) mifini induist MarutlarÝ-yÝldÝrÝm, tufan allahlarÝ ile kÝyaslana bilir. 42 Gumilev L. N., HunnÝ, Moskova 1960, s. 20-22; Arrian, Peripl Eritreyskogo morya, § 39, 49, 64; Dj. O. Tomson, Ġstoriya drevney geografii, Moskova 1953, s. 437-439; Bartold, s. 184-187.
1194
43
Bartold, s. 185.
44
Sogd panteonuna dahil olan Farn (ved. “svar”, Ġran. “khvar”-gneĢ) GneĢ klt ile ilgili
olmuĢ ve grnr bu klta bağlanan hevvarilik, zevvarlÝkla anlam iliĢkisi kesb etmiĢtir. Avarca “svar” (svardeze)-devr etmek, seyahet etmek sznn Hind-Avrupa, sami dillerinde de benzerleri var. Hind dilinde “tağir” manasÝna veren “sart” termininin menĢeyi de, ola bilsin bu szle ilgilidir. 45
Ġstoriya narodov Severnogo Kavkaza s drevneyshikh vremyon do kontsa XVIII v. (otv. red.
akad. B. B. Piotrovskiy), Moskova 1988, s. 78-80. 46
Dyakonov, Ġstoriya Midii, s. 228.
47
Bahaeddin gel, “Gktrk yazÝtlarÝnÝn “Apurim”leri ve “fu-lin” problemi”, Belleten, IX, no.
33, s. 64-67, 75, 84. 48
Bahaeddin gel, s. 87.
49
gel, s. 73.
50
Trever, s. 102-103.
51
RuslarÝn baĢÝnda Konstantinopol‟e hcum eden Ġngvar Puteshestvenik mağlup olduktan
sonra Serklanda, yani Kafkasya‟daki Sarire yollanÝr
(Melnikova Y. A., “Ekspeditsiya Ġngvara
puteshestvennika na vostok i pokhod russkikh na Vizantiyu”, Skandinavskiy sbornik, t. 21, 1976, s. 74-88; Papaskvi Z. V., “Varangi gruzinskoy letopisi i nekotorÝye voprosÝ russko-gruzinskikh kantaktov v XI v.”, Ġstoriya SSSR, 1981, no. 3, s. 164-172; Gumilev, Drevnyaya Rus, s. 294. 52
Gumilev, Drevniye tyurki, s. 54.
53
Likanla ilgili olarak belirtmek gerekir ki Kafkasya‟da (Avarlar) “Lag” terimi her hangi bir
hizmeti ifade etmiĢ, hem “Lakey” (“gul”), hem “Legat” (“yardÝmcÝ”) hem de “legion” (“silahlÝ birlik”) anlamlarÝna yakÝndÝr. Arap dilindeki “laga” (“lagga, alga”) kk de “yetki vermek”, “grĢmek”, “karĢÝlamak”, anlamlarÝnÝ verir. “Lek”, “erkez”, “Gazak”, “Saklab” kelimelerinin sosyal manalarÝ hakkÝnda bkz: Sleymananva S. A., “XVIII. asÝr Azerbaycan‟da “sÝnÝr muhafÝzÝ”, Enstits TarihiTipoloji Paraleller Fondunda, Akademik, Z. M. Bnyadov‟un doğumunun 75. YÝl Sempozyumu MateriallarÝ, Bak 2000, s. 39-42. 54
Bartold, s. 121, 185, 197.
55
Bartold, s. 187, 814-815.
56
Gumilev, Tri ischeznuvshikh naroda, RitmÝ Yevrazii, Moskova 1993, s. 348-351; Gumilev,
TÝsyacheletiye..., s. 165-166.
1195
57
Bartold, s. 179-180.
58
G. Y. Grum-Grjimaylo, Zapadnaya Mongoliya i Uryankhanskiy kray, t. II, Leningrad 1921,
s. 138. 59
Tolstov, s. 213.
60
Gumilev, “EftalitÝ i ikh sosedi v IV v.”, VDĠ, 1999, no. I, s. 129-140; RitmÝ Yevrazii, 358-
363; Gumilev, “EftalitÝ-gordsÝ ili stepiyamÝ”, VDN, 1967, no. 3, s. 91-98, RitmÝ Yevrazi, s. 375-376. 61
Gumilev, “EftalitÝ-gordsÝ...”, 370-372; Gumelev, HunnÝ, s. 12-15; 29-39; 45; Gumilev,
Drevnyaya Rus, s. 515. 62
Bartold, s. 180.
63
Gumilev, Asya AvarlarÝnÝ (Aba) mifolojik unsurlarla (TursÝ) ilgili kÝlmaktadÝr (Gumilev,
Tsyachiletiye, s. 166). Trolli, TursÝ unsurlarla da abaaslarla, nartlarla, marutlarla, nirritlerle vs. “Kuzey Ġblisleri” ile aynÝ konu ve mazmun birliğini ifade eder. 64
Gumilev, Drevniye tyurki, s. 84; Artamonov, Peter Golden, “Car salnamesi”, s. 104-105.
65
Kononov A. N., “OpÝt analiza termina „Turk‟”, SA., 1949, no. 1, s. 40-43.
66
Grindin, s. 37-40; Grantovskiy, O rasprostranenii iranskikh plemyen na territorii Ġrana,
Ġstoriya Ġranskogo gosudarbtva i kulturÝ, Moskova 1971, s. 307. 67
S. A. Sleymanova, Simvolicheskoye mÝshleniye-osnova razvitiya mÝsli chelovechestva,
Ġslam araĢtÝrmalarÝ (“ĠrĢad”), IX burakÝlÝĢ, Bak 1999, s. 230-231; S. A. Sleymanova, Esse o vechnom ili istoriya mifov, akad. Z. M. Bunyadov adÝna ġarkĢunaslÝk Ġnstitutun elmi arĢivi. 68
Kononov, s. 45; Grindin, s. 42-47.
69
Tarku epitetine malik olan Zevsin adÝ latÝnca deus (deivos, dei. div, diva, diov…) frak. zifo
(zi, zov), hett-luvi. siw (tiva, tiwat) szlerine uygun olan-allah manalarÝ ile izah olunur (Grindin, s. 4249).Avar dilinde “zob” sema anlamÝnÝ taĢÝmaktadÝr. 70
Gsterilen mifler hakkÝnda bkz.: Mifoloficheskiy slovar, Moskova 1991; X. E. Kerlot, MifÝ
narodov mira (v dvukh tomakh), Moskova 1988; Slovar simvolov, Moskova 1994. 71
Bu forma hemin kultlu elagedar “taxt”, “ekic”, “klobus” (tigra xauda) “kub”, “ana betni”,
“bade”, “kelle” atributlarÝnÝn kultivizasiyasÝna da sesep olmuĢtur. Arapa “taraka”-“yol amak”, “dymek” (demiri) kkne “tarÝk” - Dan ulduzu (“zerbeci”), “mÝtraka”-ekic, “tarÝk” - yol, teriget (sufi ordeni) szleri dahildir. Dan ulduzu btn panteonlarda HilaskarÝn, HÝristiyanlÝkta ĠsanÝn, Ġslamda AllahÝn ipostasÝ kimi zÝxÝĢ edir. Keyyanilerle baclanan demirci-mag-padĢah Kavi obrazÝnÝn menĢeyini
1196
de Ġran, Trk, Avar, Rus dillerinde ilk manasÝnÝ korumuĢ “dymek” feline gedib ÝxÝr (Trk. “kbe”ziresh; Avar. kabi-dymek; kebed-demiri...). 72
Artamonov, s. 407.
73
S. A. Sleymanova, “Simvolizm i religiya”, tezisÝ Respublikanskoy mejvuzovskoy
nauchnoy konferentsii, Bak 2000, s. 103-105. 74
Ġ. M. Dyakonov, YazÝki..., s. 113-116; 353-355; Ġ. M. Dyakonov, Ġstoriya..., s. 239.
75
Ġ. M. Dyakonov, YazÝki Drevney Peredney Azii, Moskova 1967, s. 23; Ġ. M. Dyakonov,
Ġstoriya Drevnego Vostoka, Moskova 1983, s. 91; Azerbaycan Tarihi (Az. EA. mnbir zvi Ġ. Aliyev‟in red.), Bak 1993, s. 34-35. 76
Gumilev, TÝsyacheletiye, s. 167.
77
Bartold, s. 813; Bahaeddin Ogel, s. 77-78
78
Artamonov, s. 62.
79
Bartold, s. 187.
80
Feofilakt Simokatta, Ġstoriya (per. S. P. Kondratyeva), Moskova 1957, s. 160.
81
Gumilyev, Tri ischeznuvshikh..., s. 351-352; HunnÝ, s. 466.
82
Artamonov, s. 107.
83
Gumilev, TÝsyacheletiye, s. 166.
84
Dyakonov, Ġstoriye Midii, s. 323, 332-335.
85
Bartold, s. 101, 493, 536.
86
Trever, s. 66, 308.
87
David Bagrationi, Ġstoriya Gruzii, Tbilisi 1971, s. 171, 204, 214; “Car salnamesi”, s. 43,
119; 108. 88
J.Hanway, an historical account of the British Trade over the Caspian, London 1762;
Leviatov V. N., Ocherki istorii Azerbaydjana v. XVIII v., Bak 1948, s. 66; Grc mellifleri artal etnonimini nce Ksani‟de dahil olmakla btn Kahetiya‟ya (Kafkas AzerbaycansÝ‟nÝn kuzey batÝ ticaret blgesi) ait olduğunu gsterir; G. A. Melikishvili, K istori drevney Gruzii, Tbilisi 1959, s. 295; Leotin Mroveli (per. pred. i kom. G. V. Tsulaya), s. 65; Azerbaycan, DağÝstan ve Grcistan arasÝndaki Car geidinin ehemmiyeti askeri stratejik mevkiden baĢka, ticari maksatlÝ olduğu grlmektedir. Askeri
1197
tarihcilerin fikrine gre Gilan-ġamahÝ-HeĢterhan “Ġpek yolu” Kahetiya‟nÝn yanÝndan geiyordu. XIX. asÝrda Car‟da olmuĢ ilk seyyah kadÝn Karla Serena, Zagatala ve ġeki arasÝnda hatta AmerikalÝ tacirlerine sÝk sÝk rast gelinen byk ticaret yolunun olmasÝ hakkÝnda bilgi veriyordu (Beradze G. G., Smirnova L, P., MaterialÝ po istorii Ġrano-Gruzinskikh vzaimootnosheniy v nach. XVIII v., 1988, s. 86; Karla Sereni, “Menim Seyahetim”, Gobustan, 1985, no. 4. 89
Dyakonov, Ġstoriya Drevnego Vostoka, chast 1, Moskova 1983, s. 91; Ġstoriya Drevnego
Vostoka, chast II, Moskova 1988, s. 78, 229, 244; O. Ġ. Konstantinov, Djaro-BelokanÝ do XIX stoletiya, s. 382; Bu konuda geniĢ bilgi iin bkz.: Sevda Sleymanova, “Zagatala Arkeolojik Materyallerinde Car-Tala buluntularÝnÝn sosyal iktisadi durumunun aks ettirilmesi”, Haberler (Tarih, Felsefe, Hukuk serisi), 1997, no. 1-4, s. 77-79. 90
L. Gumilev, Drevnyaya Rus..., s. 46.
91
Aristov, Zametki, s. 310; Artamonov, s. 63.
92
Artamonov, s. 62; 106. AbarlarÝ OkeanÝn (BalkaĢ‟Ýn) yanÝndan kovan halkÝn ise, eftalitler
değil, Jujanlar olduğunu tahmin etmek mmkndr, Kaynaklar, JujanlarÝn AbarlarÝ ve Mukrinleri sÝkÝĢtÝrmalarÝnÝ ve aynÝ zamanda YuebanlarÝ ve Eftalitleri (xua)
BalkaĢ‟Ýn yanÝndan Gneye
kovmalarÝnÝ yazarlar (Bartold, s.179-180). 93
Feofilakt Simokatta, s. 161.
94
Artamonov, s. 107.
95
Feofan Vizantiete, s. 492; Artamonov, s. 107.
96
Artamonov, s. 141.
1
Agadjanov S. G., NovÝe materialÝ o proishojdenii turkmen, AĢhabad 1963.
2
Aytberov T. M., Drevniy Hunzah i hunzahÝ, Mh. 1990.
3
Aliev Ġgrar, “Raspolagaet li nauka dokazatelgstvami v polgzu iranoezÝnosti miden i
atropatenev. Mojno li sitatg miden odnim iz predkov azerbaydjanskogo naroda”, Ġzvestie (serie istorii, filosofii, prava), 1990, no. 4. 4
Ammian Marellin, Ġstorie, per. . Kulakovskogo, vÝp. I-III, Kiev, 1906-1907.
5
Artamonov M. Ġ., Ġstorie Hazar, Leningrad 1962.
6
Ataev M. M., Avarie v X-XV vv., Mh. 1995.
1198
7
AĢurbeyli Sara, Gosudarstvo ĢirvanĢahov, Bak 1983.
8
Bakihanov A., Glistan-i-Ġram (red., kom. i prim akad. Z. M. Bunietova), Bak 1991.
9
Bartolgd V. V., “Obhie rabotÝ po istorii Sredney Azii; RabotÝ po istorii Kavkaza i Vostonoy
EvropÝ”, Soinenie, t. II, . I, Moskova 1963. 10
Bahaeddin gel, “GkTrk yazÝlarÝnÝn “Apurim”larÝ ve “fu-lin” problemi”, Belleten, IH, no.
11
Beradze G. G., Smirnova E. P., MaterialÝ po istorii irano-gruzinskih vzaimootnoĢeniy v
33.
naale XVII v., 1988. 12
Biurin N. E., Sobranie svedeniy o narodah, obitavĢih v Sredney Azii v drevnie vremena, t.
1-3, Moskova-Leningrad 1950-1953. 13
Gadlo A. V., Gtnieskae istorie Severnogo Kavkaza IV-X vv., Moskova 1979.
14
Gumilev L. N., HunnÝ, Moskova 1960.
15
Gumilev L. N., “Tri iseznuvĢih naroda”, StranÝ i narodÝ Vostoka, vÝp. II, Moskova 1961.
16
Gumilev L. N., “GftalitÝ-gorÝ ili stepneki”, VDĠ (Vestnik drevney istorii), 1967, no. 1.
17
Gumilev L. N., Drevnee Rusg i Velikae stepg, Moskova 1989.
18
Gumilev L. N., TÝseeletie vokrug Kaspie, Bak 1991.
19
Gumilev L. N., Drevnie trki, Moskova 1993.
20
Gumilev L. N., RitmÝ Evrazii, Moskova 1993.
21
Gumilev L. N., “GftalitÝ i ih sosedi v IV v.”, VDĠ, 1999, no. 1.
22
Grantovskiy G. A., O rasprostranenii iranskih plemen na territorii Ġrana, Ġstorie Ġranskogo
gosudarstva i kulgturÝ, Moskova 1971. 23
Grindin L. A., DrevneyĢae onomastika VostonÝh Balkan (franko-hetto-luviyskie, frako-
malo-aziatskie izoglossÝ), Sofie 1981. 24
Grum-Grjimaylo G. E., Zapadnae Mongolie i Urenhayskiy kray, t. II, Leningrad 1921.
25
Hanway J., An historical accountof the British Trade Over the Caspian, London 1762.
26
David Bagrationi, Ġstorie Gruzii, Tbilisi 1971.
1199
27
Dagestanskie istorieskie soinenie, Moskova 1993.
28
Djafarov sif, GunnÝ i Azerbaydjan, Baku 1993.
29
DjuanĢir DjuanĢeriani, Jizng Vahtanga Gorgasala (per. vvedenie i prim. G. V.
ulae),
Tbilisi 1986. 30
Dyakonov Ġ. M., Ġstorie Midii, M., 1956.
31
Dyakonov Ġ. M., EzÝki Drevney Peredney Azii, Moskova 1967.
32
Dyakonov Ġ. M., Ġstorie drevnego Vostoka, . I, M., 1983.
33
Eremen S. T., “Strana “Mahelonie” nadpisi Kaaba-i-ZarduĢt”, VDĠ (Vestnik drevney istorii),
1967, no, 4. 34
Ġordan, O proishojdenii i deenieh getov. Getica. Vstupitelgnae statge, per. kom. E. .
Skrjinskoy, Moskova 1960. 35
Ġstorie Drevnego Vostoka, . II, Moskova 1988.
36
Ġstorie narodov Severnogo Kavkaza s drevneyĢih vremen do kona XVIII v. (otv. red.
akad. B. B. Piorovskiy), Moskova 1988. 37
Kakabadze S. S., Hronika Ksanskih gristavov na. XV v. PisgmennÝe pametniki Vostoka,
1968, Moskova 1970. 38
Karla Serena, Menim Seyahetim, Gobustan, 1985, no 4.
39
Kovalevskae V. V., Kavkaz i AlanÝ, Moskova 1984.
40
Kononov A. N., “OpÝt analiza termina „turk‟, SG (Sovetskae gtgografie), 1949, no. 1.
41
Konstantinov O. Ġ., “Djaro-BelokanÝ do XIX stoletie”, Kavkaz, 1846, no. 2-3.
42
Kunik-Rozen, “Ġzvestie al-Bekri i drugih avtorov o rusi i slavenah”, . 1, SPb., 1878 (priloj.
k ZĠAN, t. 32, no. 2), . 2, SPb., 1903. 43
LatÝĢev V. V., Ġzvestie drevnih pisateley greeskih i latinskih o Ġskitii i Kavkaze, t. 1, SPb.,
1893; t. 2, SPb., 1904. 44
Leviatov V. N., Oerki istorii Azerbaydjana v XVIII v., Bak 1948.
45
Letopisg vizantiya Feofana, per. V. Ġ. Obolenskogo, F. A. Ternovskogo, MONDR, 1884-
1887.
1200
46
MelikiĢvili G. A., K istorii drevney Gruzii, Tbilisi 1959.
47
Minorskiy V. F., Ġstorie ġirvana i Derbenda, Moskova 1963.
48
Mikluho-Maklay N. D., Geografieskoe soinenie XIII v. (u. zap. ĠV AN SSR), Moskova-
Leningrad 1954, t. IX. 49
MifÝ narodov mira (v dvuh tomah), Moskova 1988.
50
Mroveli Leonti, Jizng kartliyskih arey, M., 1979.
51
Peter B. Golden, Khazar studies, Beku 1980.
52
Pigulevskae N. V., Siriyskie istoniki po istorii narodov SSSR, Moskova-Leningrad 1991.
53
Priak O. O., ProtomongolÝ v Hazarskom Zakavkazge, Vsesoznae konferenie
vostokovedov, Moskova 1991. 54
“Rodoslovie Ksanskih gristavov”, SMOMPK (Kafkasya tayfalarÝnÝn ve yerlerinin tesviri
n materiallar toplusu, v. 22. 1897. 55
Riard Fray, Nasledie Ġrana, Moskova 1972.
56
Suleymanova Sevda Ali kÝzÝ, “XVIII yzyÝlda OsmanlÝlarÝn AzerbaycanÝn gney batÝsÝndakÝ
sÝnÝr mhafizlarÝ ile iliĢkilerine dair”, OsmanlÝ, c. 1, s. 631-639. 57
Suleymanova S. A., “XVIII. YzyÝlda OsmanlÝlarÝn Azerbaycan‟da faaliyetinin arapdilli
yerel kaynaklarda tasviri”, XIII. Trk Tarih Kongresi bildiri zetleri, Ankara 1999, s. 168. 58
Sleymanova S. A., “Zagatala arheografik materiallarÝnda Car-Tala ic
malarÝnÝn sosial-igtisadi veziyyetinin eks olunmasÝ”, Heberler (tarih, felsefe, hgug seriyasÝ), 1997, 1-4, s. 74-81. 59
Suleymanova S. A., Simvolieskoe mÝĢlenie osnova razvitie mÝsli eloveestva, Ġslam
araĢdÝrmalarÝ (“ĠrĢad”), IX burahÝlÝĢ, Bak 1999. 60
Suleymanova S. A., Simvolizm i religie, TezisÝ Respublikanskoy meivuzovskoy naunoy
konferenii, Bak 2000. 61
Sleymanova S. A., XVIII esrde Azerbaycanda “serhed goruyucusu” institutu tarihi-tipoloji
paraleller fonunda, Akad. Z. Bnyadovun 75 illiyine hesr olunmuĢ elmi-nezeri konfransÝn materiallarÝ, Bak 2000. 62
Strabon, Geografie, XI, 8, 2 (per. F. G. Mihenko).
1201
63
TakayĢvili E., Ġstoniki gruzinskih letopisey, Tri hroniki, SMOMPK, v. 28, 1900.
64
Trever K. V., Oerki po istorii i kulgture Kavkazskoy Albanii, M., 1959.
65
Tolstov S. P., Po sledam Drevney Horezmiyskoy ivilizaii, Moskova 1948.
66
Feofilakt Simokatta, Ġstorie (perevod S. P. Kondratgevoy), M., 1957.
67
ġihsaitov A. R., Dagestanskae istorieskae hronika “Tarih Dagestan” Muhameda Rafi,
PisgmennÝe pametniki Vostoka, 1972, Moskova 1977. 68
Car salnamesi (Arapceden tercme, giriĢ, Ģerhler ve geydler S. SleymanovanÝndÝr), elmi
red., akad. Z. M. Bnyadov, Bak 1977.
1202
Slovenya'da Avar Ġzleri / Prof. Dr. Yusuf Hamzaoğlu [s.687-692]
skp Kiril ve Metodiy
niversitesi Pedagoji Fakltesi / Makedonya
Slovenya Cumhuriyeti, Adriyatik Denizi, Ġtalya, Avusturya, Macaristan ve HÝrvatistan arasÝnda bulunan bir Orta Avrupa lkesidir. Avrupa ve Balkan kltrlerinin atÝĢtÝğÝ bu lkenin yzlm 20251 km2, nfusu ise iki milyon civarÝndadÝr. Slovenya tarih boyunca, Roma, Hun, Avar, OsmanlÝ, Avusturya, Avusturya-Macaristan, Yugoslavya KrallÝğÝ ve Yugoslavya Federasyonu devletleri iinde yer aldÝ ve Temmuz 1991 tarihinde SÝrplarÝn denetiminde bulunan Yugoslavya Ordusu‟yla yrttkleri birka gnlk kÝsa bir savaĢÝn ardÝndan Yugoslavya Federasyonu‟ndan ayrÝldÝğÝnÝ ve tam bağÝmsÝzlÝğÝnÝ iln ettiğini bildirdi. Slovenya‟da, Slovenlerden baĢka Ġtalyanlar, Almanlar, SÝrplar, Macarlar, HÝrvatlar, gurbetilik yapan Makedonya Trkleri, KÝptler vb. azÝnlÝklar yaĢamaktadÝr. Bu lkenin bugn ok iyi bir sosyo-ekonomik, kltrel, hukuk ve siyas bir yapÝsÝ vardÝr. Slovenya Trklğ, 380 yÝlÝnda buraya Hun Trklerinin girmesiyle baĢladÝ.1 BaĢlangÝ dnemi byk Trk komutanÝ ve devlet adamÝ Attila‟nÝn lmne kadar sren Slovenya Trklğ, 560 yÝlÝndan sonra Avar, 1408 yÝlÝndan sonra ise OsmanlÝ Trklerince srdrld. VI. asrÝn ikinci yarÝsÝnda Aral Gl civarÝnda yaĢayan ve eĢitli nedenlerden dolayÝ Hazar ve Karadeniz zerinden Avrupa‟ya doğru yol alan Hun Trkleri, 372‟den sonra yerleĢtikleri Orta Tuna ve Tisa havzalarÝnÝ, kurduklarÝ devletin asker ss ve idar merkezi haline getirdiler. 380 yÝlÝna kadar aldÝklarÝ Panonya, Dalmaya ve Kupa-Sava-Tuna ÝrmaklarÝnÝn gneyindeki topraklarÝ kendi devletlerine kattÝlar. Ordu ve ynetim bakÝmÝndan daha iyi teĢkiltlandÝklarÝ iin hkimiyetlerine aldÝklarÝ diğer kabilelerle birlikte bir kabileler birliği kurdular. Kabileler birliğine tbi olan bazÝ kabilelere mttefik, bazÝlarÝna ise kle gzyle baktÝlar. YÝktÝklarÝ Roma ve Bizans idare sistemlerinin yerine kendi sistemlerini yerleĢtirdiler. Ordu ve ynetimin dÝĢÝnda kalan bazÝ nemsiz iĢleri mttefik saydÝklarÝ kabilelere bÝraktÝlar. Roma ve Bizans paralarÝnÝ kendi paralarÝ ile değiĢtirdiler. Hun Trkleri, 372-380 yÝllarÝ arasÝnda Bizans‟a, 380 yÝlÝndan sonra ise Slovenya‟da Emona,2 Tselye, Petovio ve Postoyna zerinden Ġtalya ve Alp DağlarÝna, Tuna ve Drava ÝrmaklarÝ zerinden ise Almanya ve Galya‟nÝn ilerine kadar girdiler. Kuzeyde Ġskandinavya, gneyde Akdeniz‟e kadar uzanan topraklarÝ kendi devletlerine kattÝlar. Bylece, Hun Devleti, Attila zamanÝnda Rusya‟da Ġdil ve Almanya‟da Rayna ÝrmaklarÝ, Akdeniz ve BaltÝk denizleri arasÝnda uzanan topraklarda kendi hkimiyetini kurdu. Ancak, 453 yÝlÝnda Attila‟nÝn lmnden birka yÝl sonra tasfiye edilen Hun Devleti‟nin yerini 100 yÝl sonra kurulan Avar Devleti aldÝ.3 Hunlar Asya, Avrupa ve Balkan topraklarÝnda yeni bir medeniyet ÝğÝrÝ atÝlar. Diğer kavimlerin her bakÝmdan hayatlarÝnÝ etkilediler. Slovenya vb. Avrupa ve Balkan blgeleri dahil olmak zere, kaldÝklarÝ topraklarda ok değerli mimar vb. eserler ve izler bÝraktÝlar. Bu eserlerin bir kÝsmÝ Slovenya‟nÝn YukarÝ Sava HavzasÝ‟nda bulunmaktadÝr. Slovenya‟da da Hun Trklerinden kalan ve
1203
gnmze kadar gelen bazÝ yiyecek, iecek, meyve, yer ve su adlarÝna rastlanmaktadÝr. Slovenler, bal anlamÝnda olan “medos”, Hun [Trk] kelimesini gnmzde “de med” Ģeklinde kullanmaktadÝrlar. Bu lkede ViĢnya Gora4 ve Almanca eski adÝ Haynburg olan bugnk Hunenburg‟un Hun [Trkleri] nden kalan ve HunlarÝ hatÝrlatan bir toponim olduğu bilinmektedir.5 Bled Gl‟nn adÝnÝn ise Attila‟nÝn kardeĢi Bleda‟nÝn adÝndan gelen bir hydronimin olduğu tahmin edilmektedir. AvrupalÝlar, kendilerinden ok nde olan Hunlardan ordu teĢkiltÝ, devlet ynetme tecrbesi, eğitim ve zellikle asker eğitim, savaĢ taktiği, silh retimi ve kullanÝmÝ konularÝnda ok Ģey ğrendiler.
IV. asrÝn ortasÝndan itibaren Avarlara de Orta Asya‟dan Karadeniz‟in kuzeyine gettiler ve tÝpkÝ Hunlar gibi Orta Tuna ve Tiza havzalarÝnda kendi devletlerini kurdular. Orada kalan Hun ve Bulgar Trk gruplarÝnÝ, Karpatlar‟Ýn arkasÝnda dağÝnÝk halde yaĢayan ve hayatla ilgili hibir sosyo-ekonomik ve kltrel bilgi ve deneyime sahip olmayan SlavlarÝ da yanlarÝna aldÝlar. BaĢlangÝta nemsenmediler, ancak 560‟lardan sonra ordularÝyla Sava ve Tuna ÝrmaklarÝnda Bizans‟a, Lab IrmağÝ‟nda ise Franklara karĢÝ dzenledikleri saldÝrÝlarla dikkatleri zerlerine ektiler. 560-803 yÝllarÝ arasÝnda Avrupa‟da nemli bir faktr olarak olaylarÝn akÝĢÝnÝ ve tarihin ynn değiĢtirdiler. 566-567 yÝllarÝnda Avarlar, mttefikleri Langobardlarla birlikte yrttkleri savaĢta Gepidleri mağlubiyete uğrattÝlar. Bu savaĢtan sonra Srem Dzlğ‟nn dÝĢÝnda bulunan btn Gepid topraklarÝnÝ alarak Langobardlarla komĢu oldular. Bizans-[Trk] emberine
alÝnan
Langobardlar,
kurtuluĢu krallarÝ Alboin‟in ynetimi altÝnda Panonya‟dan Ġtalya‟ya g etmekte buldular.6 Langobardlardan boĢalan topraklarda yaĢayan Slavlar vd. kabileler Avar Trk ynetiminde kurulan kabileler birliğine girdiler. Avarlar bu yÝllarda Sava ve Tuna ÝrmaklarÝnÝn gneyinde bulunan Bizans topraklarÝna da sÝk sÝk saldÝrÝlar dzenlediler. Bu saldÝrÝlar arasÝnda 582 Sirmium MuhasarasÝ da bulunuyordu. AynÝ yÝllarda kleleri Slavlarla birlikte Slovenya‟ya ve oradan Emona-Tselye-Postoyna gzerghÝ zerinden Doğu Alp DağlarÝ‟nÝn ve AĢağÝ Avusturya‟nÝn ilerine kadar ulaĢtÝlar. Slavlar bu yÝllarda Avar Trklerinin himayesi altÝnda Ġtalya, Alp DağlarÝ, Avusturya, Karpat DağlarÝ, Akdeniz, Karadeniz, Adriyatik, BaltÝk ve Ege denizleri arasÝnda uzanan topraklara akÝn etmeye baĢladÝlar. Onlar bu akÝnÝ tek baĢÝna yapacak ne bir askeri gce, ne de bir bilgiye ve deneyime sahiptiler. Slavlar Avrupa‟da ilk kez arpÝĢtÝklarÝ Bavarya kuvvetler; karĢÝsÝnda mağlubiyete uğradÝlar. Avarlardan aldÝklarÝ yardÝmla ikinci kez arpÝĢtÝklarÝ Bavarya kuvvetlerine karĢÝ yenilgiye uğradÝlar. Avarlar bu zaferin ardÝndan Slavlarla birlikte Ġstra zerinden YukarÝ Ġtalya‟ya girdiler. Ancak orada karĢÝlaĢtÝklarÝ Langobard tepkisinden dolayÝ Furlanya ve Kras blgelerine girmekten vazgetiler. Bu sÝrada Slovenler, Avarlardan aldÝklarÝ destekle gnmzde de yaĢadÝklarÝ topraklara yerleĢtiler.7 Ancak, bazÝ sebeplerden dolayÝ, Slovenya‟ya ve Doğu Alp DağlarÝ‟na yerleĢen Slovenlerin bazÝ dil, toponomastik vd. nitelik ve değerlerinde gnmze kadar gelen nemli farklÝlÝklar grlmektedir. 590‟lardan sonra Avar yardÝmÝnÝ alan Slovenler, on yÝl zarfÝnda idare merkezleri ve sleri yukarÝ Drava
1204
havzasÝndan doğu Alp dağlarÝna ve yukarÝ Sava havzasÝna yerleĢmeye ve idarelerini kurmaya muvaffak oldular. Bu sÝrada sz konusu topraklara 150-200 bin Sloven yerleĢmiĢ oldu. Avar Trk devletinde, hkimiyet, ordu, merkezi ve mahall ynetim Trklerin, diğer iĢler ise mttefikleri veya kleleri olan Slovenlerin, SlavlarÝn ve diğer kabilelerin elinde bulunuyordu. Avarlar gvenmedikleri kabileleri, zellikle Slav kkenli olanlarÝ orduda silhsÝz piyade birliklerine alÝyor veya kle olarak kullanÝyorlardÝ. Avar Trk devleti ok geniĢ bir araziye yayÝldÝğÝ iin bazÝ dağlÝk blgelerde, dar ve kk vadilerde kendi idaresini hissettiremez oldu. Oralarda sadece bazÝ svari birlikleri konuĢlandÝrmakla kendi varlÝğÝnÝ gstermeye alÝĢtÝ.8 Byle bir svari birliği ok byk bir ihtimalle KoruĢka Blgesi‟nde gnmzde de Vobre adÝyla anÝlan yerde konuĢlandÝrÝlmÝĢ bulunuyordu. Vobre Sloven toponiminin ise Slovence vd. Slav dillerinde Avar Trklerine verilen Obri kelimesinden geldiği bilinmektedir.9 593-595 yÝllarÝ arasÝnda Alp DağlarÝ‟na yerleĢen Slovenler, Avar Trklerinden aldÝklarÝ yardÝmla Drava vadisinde savaĢ halinde bulunduklarÝ Bavarya kuvvetlerini ard arda iki kez mağlubiyete uğrattÝlar. 599-602 yÝllarÝ arasÝnda mttefik Trk-Sloven kuvvetleri Ġtalya‟da ve Ġstra‟da konuĢlanmÝĢ olan Bizans kuvvetlerine saldÝrdÝlar. Slovenlerin Avarlara olan bağlÝlÝğÝ VII. asrÝn ilk yarÝsÝna kadar srd. Bu dnem ierisinde ek ve Moravya SlavlarÝ bir BatÝ Slav kabileler birliği kurdular. Bu birliğe, doğu Alp dağlarÝnda ve yukarÝ Sava havzasÝnda yaĢayan Slovenler de girdi. Birliğin ynetiminde, Lab, yukarÝ Drava ve yukarÝ Sava havzalarÝndan Furlanya‟ya kadar uzanan arazi Avar Trklerine ve Franklara karĢÝ bir gvenlik seddine dnĢtrld.10 Slovenler, bugn bulunduklarÝ topraklara AvarlarÝn koruyuculuğu altÝnda, paralanmÝĢ gruplar halinde yerleĢtiler. OnlarÝn menĢeleri hakkÝnda pek fazla bilgi yoktur. Alp DağlarÝ, Adriyatik denizi ve Panonya dzlğ arasÝnda uzanan arazide yaĢayan bazÝ kabileler, Avar Trk hkimiyetinde bulunmalarÝna rağmen, Trk hoĢgrsnden ve desteğinden faydalanarak belirli dnemlerde devletler kurdular. Bu devletler arasÝnda, 623 yÝlÝnda kurulan Karantanya Sloven devleti de bulunuyordu.11 Sloven tarihinde daha ok Karantanya Knezliği olarak bilinen bu devletin baĢÝnda Knez Sam bulunuyordu. Karantanya Knezliği, Slovenlerin tarihte kurduklarÝ ilk devletti. Bu yzden Karantanya kelimesi Sloven etnik adÝyla zdeĢleĢtirildi.12 Bu zdeĢleĢtirilme en ok Frank Devleti dneminde yapÝldÝ.13 Knez Sam, bir sre sonra Avar hkimiyetinin dÝĢÝnda kalmayÝ baĢardÝ ve komĢu lkelerin dikkatlerini zerine ekti. 626-629 yÝllarÝ arasÝnda Augusta civarÝnda BavaryalÝlar‟a karĢÝ yrtlen savaĢÝ kazandÝ. Daha sonra bazÝ diğer komĢu kavimlerin ve lkelerin ordularÝnÝ da yenilgiye uğrattÝ. Ancak 658 yÝlÝnda lmnn ardÝndan knezliği, Avar Trkleri ve Slovenler arasÝnda paylaĢÝldÝ.14
1205
660 yÝlÝnda II. Avar Trk KağanlÝğÝ‟nÝn kuruluĢundan sonra yeniden glenmeye baĢlayan Avar Trkleri, asker sleri Panonya‟dan, Orta Avrupa, Ġtalya ve Bizans topraklarÝna saldÝrÝlar dzenlediler. Bu sÝrada Tuna zerinden Anije ve Slovenya‟ya, Ġtalya zerinden ise Furlanya‟ya girdiler. Bu akÝnlara onlarla birlikte Slovenler de katÝldÝlar. Ancak bazÝ Sloven kabileleri sz konusu blgelere tek baĢlarÝna da girdiler. 705-720 yÝllarÝ arasÝnda Slovenler, FurlanyalÝlara karĢÝ yrttkleri savaĢÝ kaybettikten sonra BeneĢ SlovenyasÝ‟na yerleĢtiler. Bylece Slovenlerin o sÝrada Adriyatik Denizi, Langobardya ve Alp DağlarÝ arasÝnda izdikleri hudut gnmzde de korunmaktadÝr. 660-803 yÝllarÝ arasÝnda hkm sren II. Avar Trk KağanlÝğÝ devrinde Avar Trkleri Panonya‟dan, Ġtalya, Orta Avrupa ve Bizans‟a doğru uzanan btn stratejik yollarÝ kendi kontrollerine aldÝlar. YollarÝn gvencesini inĢa ettikleri kaleler ve hisarlarla sağlamaya alÝĢtÝlar. VIII. asrÝn sonunda ve IX. asrÝn baĢÝnda Orta Avrupa‟da beliren Avar Trk sorunu gncellik kazandÝ. 791-803 yÝllarÝ arasÝnda yrtlen Avar Trk-Frank SavaĢÝ bu soruna “zm getirdi”. SavaĢta Franklar, Avar Trklerinden ğrendikleri savaĢ taktiğini kullanarak zafere ulaĢtÝlar. Bu savaĢÝn ardÝndan Avar Trk devletinin Panonya‟da bulunan kuvvetlerini de bozguna uğratarak adÝ geen devletin sonunu getirdiler. Sz konusu savaĢ sÝrasÝnda esir aldÝklarÝ btn Trkleri kÝlÝtan geirdiler. Byk miktarda altÝn, gmĢ, inci, silh, byk ve kk baĢ hayvanÝ alÝp gtrdler. Gtremediklerini ise yaktÝlar veya Tuna, Tiza, Sava ve Drava gibi byk Ýrmaklara attÝlar. IX. asrÝn baĢÝnda Franklar, Avar Trklerinin son gruplarÝnÝ da mağlubiyete uğrattÝktan sonra Slovenya, Balaton Gl, Moha OvasÝ ve Slovenya da dahil olmak zere Rab IrmağÝ ve FruĢka Gora arasÝnda uzanan btn Trk topraklarÝnÝ kendi devletlerine kattÝlar. Bu topraklara BavaryalÝlarÝ, Karantanya Slovenlerini vd. kabileleri yerleĢtirdiler. YerleĢtirme btn IX. asÝr boyunca srd. Bu yzden ok cidd bir Avar Trk-Sloven anlaĢmazlÝğÝ ve atÝĢmasÝ meydana geldi. 811 yÝlÝnda Frank KralÝ Byk Karlo bu atÝĢmayÝ durdurmak amacÝyla Panonya‟ya zel ordu birlikleri gnderdi. Avar Trk devletinin tasfiyesinden sonra Frank Devleti‟nde dağÝnÝk halde yaĢayan Trklerin durumu diğer kavimlerin durumundan pek farklÝ değildi. Frank KralÝ Byk Karlo, Trklere, az ve dağÝnÝk olmalarÝna rağmen kendi kağanlarÝnÝn idaresinde bir i zerklik tanÝdÝ. AvarlarÝn adÝ 822‟de Frank devletinin yÝllÝğÝnda da geti. 828 yÝlÝnda ise Trklerin adÝ sadece Frank KralÝ‟nÝn tebaasÝ olarak anÝldÝ. IX. zellikle X. ve sonraki asÝrlarda Avar adÝna ok az rastlanÝr oldu. Ancak, Avrupa milletlerinde, BizanslÝlarda, Slovenlerde vd. Slav kabilelerinde bir zamanlar g ve hkimiyet anlamlarÝnÝ ifade eden Avar Trk adÝ pek abuk ve kolay unutulmadÝ.15 DağÝnÝk halde kalan Avar Trk gruplarÝnÝn bir kÝsmÝ diğer kavimler tarafÝndan “eritildi” ve “HÝristiyanlaĢtÝrÝldÝ”, bir kÝsmÝ ise Trk kaldÝ, Trke konuĢtu, GktanrÝ‟ya inandÝ veya Bulgar Trklerinden Ġslam Dini‟ni ğrendi. XIV. asrÝn ikinci yarÝsÝnda Avrupa‟ya girmeye baĢlayan OsmanlÝ Trklerinin fetihleri iin zemin hazÝrladÝ ve onlarla birlikte Balkan ve Avrupa seferlerine katÝldÝ. Avar Devleti‟nin tasfiyesinin ardÝndan HÝrvatistan‟da kalan Avar Trkleriyle ilgili Bizans arÝ ve mellifi VII. Constantine Porphyrogenitus Ģyle demektedir: “X. asÝrda Kuzey Dalmaya, KÝrbava,
1206
Lika, Gadsko, ModruĢ ve KuzeybatÝ Bosna‟da hal Avarlara rastlanmaktadÝr. OnlarÝn Avar olduklarÝnÝ simalarÝndan anlamak mmkndr. AvarlarÝn Lika ve KÝrbava blgelerinde, ban dedikleri kendi hkmdarlarÝ vardÝ. Onlar HÝrvatistan‟dan gittikten sonra byk bir ihtimalle bu isimden ban rtbe adÝ meydana geldi.16 Avar Trklerinden kalan ve HÝrvat, Macar vo Bosna‟nÝn idare sistemleriyle ilgisi olan bu kelimenin Avar Trkesinde zengin anlamÝnÝ taĢÝyan bayan kelimesinden geldiği bilinmektedir.17 Macaristan, Avusturya-Macaristan ve OsmanlÝ hkmdarlarÝ tarafÝndan Bosna, HÝrvatistan ve Slovenya‟ya atanan idarecilere ban rtbe adÝ verilirdi. Bu ad BosnalÝlar ve HÝrvatlar tarafÝndan da asker bir unvan olarak benimsendi. BosnalÝlar ve HÝrvatlar bu rtbe adÝnÝ kendi bağÝmsÝz devletlerinin hkmdarlarÝna da verirlerdi.18 Mesela, Ban Pribin, Ban Kulin, Ban Ġvan Majurani vd. olduğu gibi. Ancak Sloven tarihinde bu Avar Trk rtbe adÝna hi rastlanmadÝ. Slovenya‟da bu adla ilgisi olan daha kk rtbe ve blge adlarÝna ise daha ok rastlanÝr oldu. Slovenya idare sistemi, diğer Slav asÝllÝ kabilelerin sistemlerinden pek farklÝ değildi. Bu sistemde de en basit idare birimi “byk aile” idi. Kooperatif roln oynayan bu birim geici bir sre iin ky belediyesinin verdiği toprağÝ iĢletiyor, topladÝğÝ mamlleri ise kooperatif yelerine dağÝtÝyordu. Sz konusu sistemde “byk aile”, “kooperatif” ve “ky belediyesi” basit idare blmleri olarak faaliyette bulunuyorlard.19 Slovenya idare sisteminde basit idare birimlerinden daha byk birime jupa veya jupanya adÝ verilirdi. Avar Trkesinden gelen bu adlar bir kabilenin veya kabileler birliğinin yaĢadÝğÝ blgeye verilirdi. Jupa‟ya veya Jupanya‟ya bir blgenin veya ÝrmağÝn adÝ da verilmiĢ olabilir di. Slovenler, aynen HÝrvatlar, BosnalÝlar ve Macarlar gibi Jupa‟nÝn veya Jupanya‟nÝn yneticisine jupnik adÝnÝ verirlerdi.20 Slovenler jupa, jupanya ve jupnik Avar Trk kelimelerini ilk defa 777 yÝlÝnda yukarÝ Avusturya‟nÝn Kremsminster Ģehri civarÝnda “Jopan ani vocatur Physso”21 Ģeklinde kullandÝlar.22 Sz konusu kelimelere Bosna, SÝrbistan, HÝrvatistan, Karadağ ve Makedonya idare sistemlerinde gnmzde de rastlanmaktadÝr.23 Jupa, jupan ve jupanya kelimelerinden Jupani24 patronymi de meydana gelmiĢtir. Avar Trkleri, Slovenlerle birlikte yerleĢtikleri doğu Alp dağlarÝ, Slovenya vd. blgelerde iftilikle uğraĢan ok az yerli halka rastladÝlar. Bu yzden durumu dzeltmek amacÝyla toprağÝ iĢlemeye baĢladÝlar. Yerel ziraat hakkÝnda halktan bilgi aldÝlar. Yeni topraklarÝ iĢlemek iin anavatanlarÝndan tarÝm aralarÝ getirdiler. Bu aralarla buğdaygillerden: Buğday, arpa, avdar ve yulaf; baklagillerden: Bezelye ve fasulye; sebzelerden: Havu, salatalÝk, lahana, pancar, sarÝmsak; meyvelerden ise elma, armut, viĢne, erik, kayÝsÝ, ceviz, Ģeftali, kiraz vb. yetiĢtiriyorlardÝ. ArÝcÝlÝkla da uğraĢÝyorlardÝ.25 Avarlar da diğer Trk boylarÝ gibi Orta Asya‟dan yeni vatanlarÝna bağcÝlÝğÝ ve zm ĢarabÝnÝ getirdiler. Ancak, Slovenya‟da, Makedonya, SÝrbistan, HÝrvatistan vd. Balkan lkelerinde bağcÝlÝk ve zm ĢarabÝyla ilgisi olan bor26 ve borova27 kelimelerine rastlanmamaktadÝr. Avar Trkleri meyve, sebze ve ikilerin dÝĢÝnda koyun, kei ve inek st iiyor, byk lde peynir, yumurta, balÝk, tavĢan
1207
ve geyik eti yiyorlardÝ. KuĢlardan tavuk ve kaz yetiĢtiriyorlardÝ. AtÝ ise en ok savaĢta kullanÝyorlardÝ.28 Avar Trkleri, yerleĢtikleri topraklarda ticaretle de uğraĢÝyorlardÝ.
rettikleri mallarÝn bir kÝsmÝnÝ ihrac ediyorlardÝ. Ġhrac ettikleri mallar arasÝnda en ok bal, deri ve tuz bulunuyordu. Ticareti genelde mal alÝp mal vererek oğunlukla Tuna, Sava, Drava, Morava, Mura gibi byk Ýrmaklar ve RomalÝlardan kalan yollar zerinde yapÝyorlardÝ. Avarlar Devleti‟nde madencilik pek fazla geliĢmiĢ değildi. Onlar RomalÝlardan kalan bazÝ maden ocaklarÝnÝ iĢletmeye devam ettiler. Maden eritme teknolojisini iyi biliyorlardÝ. Erittikleri demirden ok iyi silh yapÝyorlardÝ.
rettikleri silh btn Avrupa lkeleri tarafÝndan benimsendi. AvrupalÝlara sattÝklarÝ silh karĢÝlÝğÝnda altÝn, gmĢ, ipek ve kumaĢ alÝyorlardÝ. BastÝrdÝklarÝ maden paralarÝn zerine hill ve gneĢ veya hill ve yÝldÝz Ģekillerini iziyorlardÝ.29 Avar Trkleri llerini, elbiseleriyle ve silhlarÝyla, hatt atlarÝyla birlikte gmyorlardÝ. Avrupa‟da ve Balkanlar‟da kazÝlan Avar Trk mezarlarÝnda ve hazinelerinde birok eĢyanÝn ve silhÝn, Sloven vd. Slav kabilelerin mezarlarÝnda ise yok denecek kadar az eĢyanÝn ve silhÝn bulunduğu bilinmektedir. Avar Trkleri de aynen atalarÝ Hun vd. Trk boylarÝ gibi nemsedikleri silh ok iyi kullanmasÝnÝ biliyorlardÝ. Modern silhla birlikte ok iyi savunma sistemleri de kuruyor, stratejik nem taĢÝyan yol kenarlarÝnda, kavĢaklarda, kprler civarÝnda, tepelerde, ormanlÝk yerlerde, dzlklerde ve bataklÝklarda savaĢ kuleleri ve hisarlar inĢa ediyorlardÝ. Bu yapÝlarÝ aynÝ zamanda ekonomik, idari sÝğÝnma vb. amalÝ da kullanÝyorlardÝ. OnlarÝ genelde drt kĢeli veya yuvarlak biimli yapÝyor, etraflarÝnÝ ise kalÝn duvarlarla, siperlerle ve suyla dolu derin kanallarla evreliyorlardÝ. Zamanla onlarÝn etrafÝnda yerleĢim yerleri de meydana getiriyorlardÝ.30 Avar Trkleri, gebe hayattan yerleĢik hayata gemeye baĢladÝklarÝ andan itibaren kyler de kurmaya baĢladÝlar. Ancak onlarÝn kurduklarÝ kyler hakkÝnda gnmzde pek fazla bilgi yoktur. ĠnĢa ettikleri tek odalÝ ahĢap evlerini ağa dallarÝyla veya samanla rtyorlardÝ. KullandÝklarÝ mobilya, yaptÝklarÝ ateĢlik ve fÝrÝnlar hakkÝnda da pek fazla bilgi yoktur. Slovenya‟da Avar Trklerinin Ġzleri Slovenya‟da da Avar Trklerinden kalan madd kltr izlerine ve eserlere rastlanmaktadÝr. Bunlar arasÝnda kazÝlan mezar ve hazinelerden ÝkarÝlan eĢyalar ve silh da bulunmaktadÝr. ZamanÝmÝza kadar yedisi batÝ Panonya dzlğ, doğu Alp dağlarÝ ve Karantanya blgesi, beĢi ise Slovenya‟da olmak zere toplam 47 Avar Trk mezarÝ ve hazinesi kazÝldÝ.31 Bunun dÝĢÝnda Avar Trklerine ait olan mezar ve hazine kazÝlarÝ yukarÝ Drava havzasÝ, Anije IrmağÝ‟nÝn kaynadÝğÝ Sladming, Viyana Vadisi‟nde Salskamergut, KoruĢka, ġtayer, Kranyska Gora, ViĢnya Gora, Lyublyana OvasÝ, MengeĢ, Bled Gl civarÝ, Ptuy ve Adriyatik Denizi kÝyÝsÝnda bulunan topraklarda da yapÝldÝ.32
1208
Avar Trk mezarlarÝndan ve hazinelerden en ok ok, kargÝ, kalkan, savaĢ baltasÝ, savaĢ kosasÝ, orak, bÝak, haner ve makaz gibi silhlar, alÝĢma aletleri, tokalar, kemerler, anahtarlÝklar, cam dğmeleri, seramik eĢyalar, ay ve hill Ģeklinde kpeler, cam plakacÝklarÝ, inci dizileri vb. eĢyalar ÝkarÝldÝ. Avar Trklerinin kleleri olan Slovenlerin vd. SlavlarÝn hazineleri yoktu. OnlarÝn sadece yok denecek kadar az eĢyalÝ mezarlarÝ vardÝ.33 BatÝ Panonya‟da kazÝlan hazinelerden en değerlisi, Macaristan‟da Balaton Gl civarÝnda bulunan Keszthely Hazinesi‟dir. Bu hazinede Avar Trk eĢyalarÝnÝn dÝĢÝnda bulunan eĢyalar Keszthely kltrne ait olan niteliklere ve değerlere sahiptir. Keszthely kltr zerinde ise Bizans kltrnn de etkisi grlmektedir. Son yÝllarda Karantanya Blgesi‟nde yapÝlan arkeolojik kazÝlarda bulunan eĢyalarÝn KttlaĢ kltr evresine ait olduğu tahmin edilmektedir. KttlaĢ kltr evresi ise VII. ve VIII. asÝrda meydana gelen Eski Karantanya ve Avar Trk kltr evrelerini ihtiva etmektedir. Avar Trk kltr evresine ait olan eĢyalar arasÝnda hill Ģeklinde olan kpeler ve zerinde veya yan tarafÝnda hillin izilmiĢ olduğu seramik kablar bulunmaktadÝr. VI-VIII. asÝrlar arasÝnda Avar Trkleri, Slovenler vd. Slav kabileleri aynÝ kabileler birliğine tbi olduklarÝndan kazÝlan mezarlardan ve hazinelerden ÝkarÝlan eĢyalarÝn bazÝlarÝ aynÝ veya benzeri nitelik ve değerlere sahiptirler. Bu yzden bazÝ mellifler bu eĢyalarÝn Avar Trklerine ait olduğu kadar Slovenlere vd. Slav kabilelerine de ait olduğu grĢn savunmaktadÝrlar. Onlar etnik kken bakÝmÝndan Avar-Trk ve Sloven-Slav kltrlerinin, eĢyalara bakarak birbirinden ayrÝlmasÝnÝn mmkn olmadÝğÝ tezini de ne srmektedirler. Ancak, Slovenlerin vb. SlavlarÝn efendileri Avarlarla birlikte aynÝ mezarlara veya hazinelere gmlmelerin ihtimali yoktu. nk hazinelere eĢyalarÝyla ve silhlarÝyla birlikte genelde Avar Trk kağanlarÝ, prensleri, prensesleri, komutanlarÝ vd. bykler gmlyordu. Bu yzden Keszthely, KttlaĢ, Nagyszentmiklos,34 Banat, Baka, Srem, Slovenya vd. hazinelerde bulunan btn eĢyalar ve silhlar sadece Avar Trk byklerine ait olan eĢyalar ve silhlardÝr.35 Avar Trklerinin hazine ve mezarlarÝnda bulunan kpelerin, dğmelerin, seramik ve metal kaplarÝn zerinde ve dÝĢ tarafÝnda hilli veya hill ve gneĢ Ģekillerinin izilmesi ok dikkate değerdir. nk, Avrupa‟da ve zellikle Balkanlar‟da Roma, Bizans ve Ġllyr maden paralarÝ ve armalarÝ zerinde ayyÝldÝz ve aygneĢ Ģekilleri grlmektedir. Ancak, bu Ģekillerin kimden, ne zaman ve nasÝl alÝndÝğÝ bilinmemektedir. Hill‟in 5000 yÝl nce Orta Asya‟dan Anadolu‟ya g eden Smerler, daha sonra Hititler, Aramler ve hatt Gktrkler tarafÝndan kullanÝldÝğÝ bilinmektedir.36 Binlerce yÝl nce GktanrÝ‟ya inanmaya baĢlayan Trkler, hilli ve yÝldÝzlarÝ kendi inanlarÝnÝn sembolleri olarak benimsemiĢlerdir. Bu yzden Saka, Hun, Avar, Bulgar, Oğuz Uygur, Peenek, Kuman, Gazneli, KÝrgÝz, KarahanlÝ, Seluklu, OsmanlÝ (KayÝ) vd. Trk boylarÝ, beylikleri, devletleri ve imparatorluklarÝ AyyÝldÝz‟a ve
Hill‟e ok byk nem verdiler. OnlarÝ kutsal ve mill sembol olarak bayraklara, paralara, tuğralara, fermanlara vd. yerlere yerleĢtirdiler. Balkanlar‟da, Avrupa‟da ve diğer lkelerde AyyÝldÝz‟Ý Bogomiller de sembol olarak kullandÝlar ve onu mezar taĢlarÝna vd. yerlere izdiler.37
1209
Slovenler de zengin anlamÝnda olan bayan kelimesinden gelen Boyan ve Boyana antroponimlerini gnmzde de kullanmaktadÝrlar. Slovenya‟da Boyana toponimi, mikrotoponimi ve hydronomine de rastlanmaktadÝr.
1
400-453 yÝllarÝ arasÝnda yaĢayan Avrupa Hun Trk HakanÝ. Trk ve insanlÝk tarihinin en
byk komutanlarÝndan ve devlet adamlarÝndan biri. 434 yÝlÝnda dayÝsÝ Rugilla‟nÝn lmnn ardÝndan tahta oturdu. 434-445 yÝllarÝ arasÝnda kardeĢi Bleda ile birlikte, Bleda‟nÝn lmnden sonra ise devleti tek baĢÝna ynetti. Danimarka‟dan Panonya‟ya ve Almanya‟da Rayna IrmağÝ‟ndan Hazar Denizi‟ne kadar uzanan topraklarÝ ihtiva eden devletinin merkezi Macaristan‟da Tokaya civarÝnda bulunuyordu. Hkimiyetini Germen, Sarmat, Slav vd. kavimler tanÝdÝlar. Bir ara Bizans‟Ý da haraca bağladÝ. Roma arÝ Valentian kÝzkardeĢini kendisine eĢ olarak vermeyince 451 yÝlÝnda Galia‟ya saldÝrdÝ. Ancak, Flavie Aecie komutasÝnda olan Roma kuvvetlerine yenik dĢtkten sonra Macaristan‟a dnd. 452 yÝlÝnda yine Ġtalya seferine ÝktÝ. Bu sÝrada Akvilei vd. Ģehirleri aldÝktan sonra Roma‟ya yrd. Ancak, Mincia ġehri‟nde karĢÝsÝna Ýkan Papa I. Leon‟un yalvarmalarÝ zerine Roma‟ya girmekten vazgeti. Sefer sÝrasÝnda beliriveren alÝk ve salgÝn hastalÝklar, ordusunu mahvetti. Bu seferden bir yÝl sonra (453) evlendiği gece ld. lmyle ilgili eĢitli sylentiler vardÝr. Bir efsaneye gre, altÝn, gmĢ ve demir olmak zere sandÝkla gmlmĢtr. Bizans diplomatÝ Rhetor Priskhos‟a gre Attil‟nÝn sarayÝnda en ok konuĢulan Trkenin yanÝ sÝra Gota ve Latince de konuĢuluyormuĢ. Hun Trk olan Atilla‟yÝ yaptÝğÝ byk iĢler ve byklğ iin baĢka milletler de benimsemeye alÝĢÝyorlar. 2
Bugnk Lublyana‟nÝn eski adÝ.
3
Bkz.: ĠIstorija naroda Jugoslavije. Prva kwiga. Beograd, Prosveta 1953, 52-53.
4
ViĢne DağlarÝ.
5
Bkz.: Milko Kos, Istorija Slovenaca. Beograd, Prosveta 1960, 43.
6
Bkz.: E. Klebel, Langobarden, Bajuvaren, Slawen, Mitteil, d. Anthrop. Wien 1939, 7-198.
7
L. Hauptmann, Les rapports des Byzantins avec les Slaves et les Avares pendant la
seconde moiti du VIe sicle. - Byzantion (Paris). An. u (1927/28/29), 18-34. 8
M. Kos, Op. cit. 43.
9
Ġbid. 43.
10
Bkz.: Bogo Grafenauer, Razmerje med Sloveni Ýn Obri do obleganja Carigrada (626) in
njegove gospodarsko-druzbene podloge. - Z No. 9 Ljubljana 1955, 31-49. 11
Bkz.: Milko Kos, K zgodovini kralja Sama in njegove dobe. -JKZ. No. 7. Ljubljana 1928.
1210
12
IX. asÝrdan kalan bir belgede Sloven etnik adÝnÝn “Sclavi ani dicantur Quarantani” Ģeklinde
kullanÝldÝğÝ grlmektedir. Bkz.: M. Koc, Istorija Slovenaca, 77-84. 13
Bkz.: Bogo Grafenauer, Prikluitev Karantanije na zapad. - Z. No. 36. Ljubljana 1942.
14
M. Kos, Istorija Slovenaca, 77-84.
15
Ġbid, 104-105.
16
Constantine Porphyrogenitus, De administrando imperÝo. Budapest, Morevcshik 1944, 30.
17
Bkz.: Ferdo ġiĢi, Geschichte d. Croaten. Zagreb 1917, 386. Laszlo RasonyÝ, Tuna
Kprleri. Macarca‟dan eviren: Hicran AkÝn. Ankara, TKAE 1984, 11-12. 18
Ferdo ulinovi, Drzavnopravna historija jugoslavenskih zemalja. Prva Knjiga. Zagreb,
ġkolska knjiga 1961, 24; Ban kelimesinin anlamÝ iin bkz.: Codex Cumanicus. Edited by Count G. Kuun. With the Prolegomena to the Codex Cumanicus by Luis Ligeti. Budapest 1981, 120. 19
Istorija naroda Jugoslavije. Prva kwiga, 134.
20
Bkz.: Ferdo ġiĢic, Pregled povijesti hrvatskoga naroda. Zagreb, Matica Hrvatske 1962, 72-
80; F. ulinovi, Op. cit. 24-25. 21
“Fisso adÝnda bir jupan”.
22
F. ġiĢi, Op. cit. 72-80; F. ulinovi, Op. cit. 24-25.
23
Daha geniĢ bilgiler iin bkz.: C. Porphyrogenitus, Op. cit. 31-32; F. ġiĢi, Pregled povijesti,
72-80; F. ulinovi, Op. cit. 24; Yusuf Hamzaoğlu, Balkan Trklğ. AraĢtÝrmalar, Ġncelemeler. Makedonya, SÝrbistan, HÝrvatistan. Ankara, T.C. Kltr BakanlÝğÝ YayÝnlarÝ 2000, 426-428. 24
Oton Jupani, 1878-1949 yÝllarÝ arasÝnda yaĢayan nl bir Sloven Ģairidir. Niko Jupani
ise 1876-1961 yÝllarÝ arasÝnda yaĢayan nl bir Sloven etnologu, antropologu ve siyasetisidir. 25
M. Kos, Istorija Slovenaca, 133.
26
Bkz.: Y. Hamzaoğlu, Op. cit. 16, 320, 413,
27
Ġbid. 429.
28
M. Kos, Istorija Slovenaca, 134.
29
Ġbid. 134-135.
30
Ġb. 135.
1211
31
Istorija naroda Jugoslavije. Prva kwiga, 133.
32
M. Kos, Istorija Slovenaca, 136.
33
Ġbid. 136-137.
34
Yns Harmatta, AvarlarÝn Dil Sorununa Dair. Doğu Avrupa‟da Trk Oyma YazÝlÝ
Kitabeler. Macarca‟dan eviren: Hicran AkÝn. Ankara, TTKB 1988, 3-44. 35
Y. Hamzaoğlu, Op. cit. 397-398, 421-428.
36
Bkz.: Fevzi Kurtoğlu, Trk BayrağÝ ve AyyÝldÝz. 2. BaskÝ. Ankara, TTKB 1987, 45.
37
Melanija [erdenkovska, Razvoj na kreativnite i intelektualnite potencijali. Principite na
Bogomilskoto dvi`ewe vo site pori na bitot na Mijacite. -Nova Makedonija (Skopje), 24 noemvri 1999, 10; aynÝ: M. [erdenkovska, Individualnata sloboda - najvisok streme`. - Nova Makedonija, 25 noemvri 1999, 6.
1212
D. Peçenekler
Peçeneklerin Dili ve Erken Tarihi Üzerine Notlar / Dr. Gábor Vörös [s.693-708] BudapeĢte
niversitesi Trkoloji Blm / Macaritan
1. GiriĢ Seenekler,1 Yunan kaynaklarÝnda genellikle Patzin˝koi,2 Rus kaynaklarÝnda PehenÎeg; ve Mslman yazarlarca v˝
;,3 olarak adlandÝrÝlan, Trk dili konuĢan bir halktÝ. Dilleri zerinde en nemli bilgi 950 yÝlÝnda Konstantine Porphyrogenitus‟un4 1611 baskÝsÝndan sonra De Administrando Imperio (bundan byle DAI olarak anÝlacaktÝr)5 olarak bilinegelen eserinde kaydedilmiĢtir. Bu alÝĢmada, Konstantine‟in kaydettiği, Peenek dilini KÝpak dilleri arasÝna yerleĢtirmekte nemli bir rol olan, Peenek kabile ve kalelerinin isimlerini tartÝĢacağÝm. Ġlgili btn sorunlarÝ sunmaya ve mmkn olan yerde zmler nermeye alÝĢacağÝm. YazÝdaki belli Peenek dil abideleri ile ilgili atÝĢan fikirlerin benim konu seimimi haklÝ ÝkardÝğÝ inancÝndayÝm. Yunan kaynaklarÝ arasÝna dağÝlmÝĢ Trk dili kalÝntÝlarÝ ile uğraĢtÝğÝmÝzdan, değiĢik farklÝ fikirlerle ilgili, zellikle okuma zorluğunda, belli ihtiyatlar konabilir. TartÝĢÝlacak boy ve kalelerin Yunanca yazÝmÝndaki olasÝ Trke ses değerleri bu alÝĢmanÝn sonundaki, okunuĢlarÝn oğunlukla belirsiz olmadÝğÝnÝ veya birden fazla okunuĢun olabileceğini gsteren ayrÝ bir tabloda (Ek) gsterilmektedir. Bu, byk ihtimalle Yunanca harflerin Trke malzemeyi kaydetmeye tamamen uygun olmamasÝndan veya yazarÝn Yunan kulağÝna yabancÝ sesleri en yakÝn grdğ seslerle değiĢtirmesinden dolayÝdÝr. AyrÝca, Kangar meselesi, Peenek kabile dzeninin geliĢimi ve gleri gibi, erken Peenek tarihinin aykÝrÝ noktalarÝna da değineceğim. 1.1. AraĢtÝrmanÝn Tarihesine Bir BakÝĢ Bugn bile Peenek dili hakkÝnda ok az bilgimiz vardÝr. Bu durum, henz mtecanis bir Peenek metninin ortaya ÝkmamasÝna bağlanabilir. Ancak, dolaylÝ deliller de oğunlukla sonuca gtrmez. Bu yzden Peenek dili araĢtÝrmalarÝ bize ulaĢan kabile ve kale isimlerine, değiĢmiĢ grlen bir kelimeye, zel isimlere, Ģehir isimlerine ve onlarÝ zmseyen halklarÝn dillerine girmiĢ dnlemelerle sÝnÝrlÝ kalmÝĢtÝr. Maalesef, o kadar az kelime vardÝr ki, araĢtÝrmacÝlarÝn Peenekeyi KÝpak dilleri arasÝna koyabilmelerine rağmen, birka istisna dÝĢÝnda6 bu dilin ayÝrdedici zellikleri henz belirlenme aĢamasÝndadÝr. Peeneklerle ilgili yoğun alÝĢmalar ancak 19. yy. ortalarÝnda baĢlamÝĢtÝr. Ġlk araĢtÝrmacÝlar arasÝnda 1844-45‟te, kitabÝnÝn baĢlÝğÝnda yazdÝğÝ gibi, „MacarlarÝn eski kkenlerini bulmak‟ iin
1213
doğuya giden Jnos Jerney‟den bahsetmeliyiz. KayÝtlarÝnda Peeneklere ok fazla dikkat sarfetmiĢtir, nk Macar ve Peeneklerin kan akrabasÝ olduklarÝ ve bu yzden aynÝ dili konuĢtuklarÝ kanÝsÝnda idi (Jerney 1851, 73-4).7 O, Konstantine‟in eserinde korunan kale ve kabile isimlerini, aynÝ zamanda K˝ggar ismini, bunlara Macar etimolojisi vererek ve benzer Macarca kelime ve deyiĢlere bağlayarak zmlemiĢtir. Jerney aynÝ zamanda, Macarca aÝklayÝp yorumladÝğÝ kabile isimlerinde askeri tabirler olarak bir dzenlilik keĢfettiğine inanÝyordu (Jerney 1851, 76-8).8 Jerney‟in kkenbilimi bilimsellikten uzak olsa da, Macaristan‟daki Peenekler zerine toplanan ve onun ilk kitabÝnda yayÝnlanan veri (Jerney 1851, 227-70) bu alana byk katkÝ sağlamÝĢtÝr. Daha sonra yzyÝlÝn ikinci yarÝsÝnda ikincil kaynaklardan Peenekler hakkÝndaki ulaĢÝlabilen bilgileri derleyen kimse Istvn Gyrfs olmuĢtur.9 Bu „romantik kken arama‟ ağÝndan, Peenek kavim isimlerini yorumlayan bir yazara daha iĢaret etmek istiyorum. Jerney‟in kitabÝnÝn yayÝnlanmasÝndan iki yÝl sonra Kroly Szab, Jerney‟in nerdiği Peenek kavim ismi etimolojilerini eleĢtirerek ve bunlarÝn askeri terimler olarak yorumlanmasÝnÝ reddederek 10. yy.‟daki Peenekler zerinde araĢtÝrma yaptÝ. O, pekok kavim isminin kkeninin zel isim veya oymak adÝ olduğuna inanÝyordu, ama fikirleri kÝsa srede unutulmaya mahkum olmuĢtur.10 Ármin Vmbry‟nin alÝĢmasÝ Peenek araĢtÝrmalarÝna yeni bir yaklaĢÝm ve nitelik değiĢimi getirdi. Vmbry, pekok yayÝnÝnda, en ayrÝntÝlÝ olarak da 1882‟deki kitabÝ A magyarok eredete‟de (MacarlarÝn kkeni) konuyla uğraĢtÝ. Konstantine‟in eserini Ġslam kaynaklarÝyla karĢÝlaĢtÝrdÝ ve Peeneklerin Trk asÝllÝ olduğu sonucuna vardÝ. Bu kitabÝn sonuna Peenek kelime ve isimleri ile mukabil Trke kelimelerin bir listesini ekledi. Bunlardan bazÝlarÝ bugn bile geerlidir.11 YzyÝlÝn bitiminde Peenek dili ve tarihine artan bir ilgi vardÝ. Vmbry‟nin kitabÝndan hemen sonra Peenekler zerine yeni bir kitap yayÝnlandÝ.12 1898‟de Marquart da K˝ggar13 kelimesine ve 1929‟da Peenek kavim isimlerine değindi. Salt Peenek ismi zerindeki araĢtÝrmalarda ilerleme olmasÝna rağmen, hala nihai sonulara ulaĢÝlamadÝ. 1916 yÝlÝndaki bir makalesinde Zoltn Gombocz, „Peenek‟ kelimesinin muhtemelen bir zel isimden geldiğini iddia ederken, bir baĢka araĢtÝrmacÝ, Bang, kken olarak bir Trke kelime olan „bacanak‟Ý nerdi.14 SÝrayla gidecek olursak, sz konusu Trk diline en fazla ilgi gsteren Macar araĢtÝrmacÝya geliriz. Bu Gyula Nmeth‟tir. Kaynakada geen eserinde Nmeth, Peenekenin yerini Trk dilleri arasÝnda belirledi ve btn Peenek dil kalÝntÝlarÝ ile ayrÝntÝlÝ Ģekilde uğraĢtÝ. Peenek boy isimleri ile ağdaĢ Trk dilbilim verisi arasÝndaki uyumu belirlediği ve bazÝ dzenlilikler keĢfettiğine inandÝğÝ konuyla ilgili ilk alÝĢmasÝ 1922‟de yayÝnlandÝ. Burada, Peenek boy isimlerinin bir parasÝnÝn bir at rengi, ikinci kÝsmÝnÝn ise unvan olarak bileĢik kelimeler olduğu sonucuna vardÝ. ġimdi uzmanlar buna Ģkran duyuyorlar. AĢağÝda greceğimiz zere, bu aÝklamada kesinlikle bir sorun yoktur. Mteakip eserlerinde Nmeth, Peenek dili zerine grĢlerini gzden geirdi ve onu KÝpak dilleri arasÝna koydu.15 Bu tasnif yle yaygÝn bir kabul grd ki, bazÝ araĢtÝrmacÝlar Peenek kelimelerinde KÝpakada
olmayan
dil
olgularÝ
grdklerinde,
1214
bozkÝrdaki
boy
birliklerinin
dil
temelinde
rgtlenmediklerini unutarak, Yunanca kayÝtlarÝn okunuĢunda hatalar arÝyorlardÝ.16 Kimileri Gyula Nmeth‟in belli ÝkarÝmlarÝ ile aynÝ fikirde olmasa da, onun katkÝsÝ ileri araĢtÝrmalar iin zaruridir. Ġlgintir, 1927‟de bir defasÝnda sadece, kaydadeğer bir aykÝrÝlÝk kaynağÝ olan K˝ggar ismi ile uğraĢmÝĢtÝr.17 Gyrgy Gyrffy, Peenekler ve dilleri hakkÝnda yazan bir diğer araĢtÝrmacÝdÝr. Onun toplayÝcÝ eseri ilk 1939‟da, ardÝndan 1940‟ta yayÝnlandÝ. BazÝ diğer kÝsa yazÝlarla birlikte (1965; 1975) gzden geirilmiĢ baskÝsÝ, A magyarsg keleti elemei (MacarlarÝn Doğu UnsurlarÝ) baĢlÝklÝ bir makaleler klliyatÝnda 1990‟da yayÝnlandÝ. Kendisi bir Trkolog olmadÝğÝ iin, Peenek diliyle ilgili kÝsÝm, Ģurada burada birka eleĢtirel kayÝtla birlikte Gyula Nmeth‟in alÝĢmalarÝna dayanÝyordu.18 Eserinin en byk değeri, Macaristan‟daki fermanlar ve yer isimleri gibi Peeneklerle ilgili verilerin toplamÝĢ olmasÝndadÝr (En son: Gyrffy 1990, 123-70). O zamandan bu yana Peenekler zerine birok yeni eser yayÝnlandÝ. Bunlardan biri Peenek tarihi zerine en ayrÝntÝlÝ zmlemeleri veren Kurat‟Ýn Peenek Tarihi adlÝ kitabÝdÝr. Dille ilgili olarak Nmeth‟in izinden gider (Kurat 1937, 52-60). Peenek kabile, kale ve kiĢi isimleri konusunu Menges gndemine almÝĢtÝr. Menges, okuma ve zmlemelerindeki belli zorluklara iĢaret ederek19 ve ok daha keseri de olmayan yeni aÝklamalar getirerek20 Nmeth‟in grĢlerine sağlÝklÝ eleĢtiriler getirmiĢtir. AraĢtÝrmacÝlarÝ esinleyen Ģey, Bizans imparatoru Konstantine‟in K˝ggar verisidir. Czegldy 1950‟lerde konuyla ilgili makale yayÝnladÝ. Burada kelimeleri 6. yy. Sryani kaynaklarÝndaki boy isimlerine bağladÝ21 ve bu varsayÝm temelinde ileri giden ÝkarÝmlarda bulundu (Czegldy 1950, 362; 1954, 12-45; 1956, 122-3). Szemernyi de Orta Ġran kkenini iddia ederek bu ismi yorumladÝ (Szemernyi 1976, 506). Onun grĢlerinden hareket eden Pritsak ve Golden, bir Tohar kkeni bulmaya alÝĢtÝlar (Pritsak 1975, 212-4; Golden 1992, 265). Ancak bu iki alÝĢma, bir toplumsal yapÝlanma olarak Peenek kabile dzeninin tarih ve yapÝsÝnda odaklaĢÝr.22 Peeneklerin tarihi, zellikle erken tarihi ile ilgili en yeni alÝĢmalar, yukarÝdaki isme de değinen Senga Toru‟dan gelmiĢtir (Senga 1992; 1996).23 Nmeth‟in Konstantine‟in eserindeki Peenek kalÝntÝlarÝyla ilgili boy isimleri aÝklamasÝnÝ eleĢtiren ve nemli kayÝtlar ekleyen Lajos Ligeti‟yi de anmalÝyÝz.24 Ligeti aynÝ zamanda, Macarcadaki -onun listesinde- sznyog „sivrisinek‟, cssz „samanlÝk‟25 gibi kelimeler veya Tonuzoba, Tivn gibi kiĢi isimlerini ieren (Ligeti 1986, 537) 26 Peeneke dnlemeler zerinde durdu. Nihayet, Andrs Rna-Tas‟Ýn 1996‟da yayÝnlanan kitabÝ da, daha ok bir toplama eser olmasÝna rağmen, burada anÝlmalÝdÝr. Yine de onun Ģu ÝkarÝmÝyla hemfikir olmalÝyÝz: “…Peenek il isimlerinin zmlemesi ilgin ve aydÝnlatÝcÝ olacaktÝr” (Rna-Tas 1996, 198). 2. Peeneklerin Erken Tarihi
1215
Pechenegrm rahibi Regino27 889 yÝlÝnda, MacarlarÝn Saka (Ġskit) kÝrlarÝndan, sadece daha yiğit değil, aynÝ zamanda daha kalabalÝk olan Peeneklerce kovulduklarÝnÝ yazar.28 Bu, eğitimli bir din adamÝnÝn, haklarÝnda bilgi gereken yeni bir halkÝn, MacarlarÝn ortaya ÝkÝĢÝnÝ anlatma Ģeklidir. Bilgi kaynağÝ olarak, kendi Ģahsi tecrbesinden ziyade gemiĢteki vakayinamelere dayanmÝĢ ve onlarÝn sağladÝğÝ bilgileri aktarmÝĢtÝr. Avrupa iin tehlike arzedenler MacarlarÝ topraklarÝndan atan Peenekler değil, ancak Macarlar olduğu iin, rahip Peenekler hakkÝnda kelime israfÝnda bulunmamÝĢ ve yÝllÝklarÝnda onlara iĢaret etmemiĢtir. Regino‟nun Dnya Tarihi‟nden yarÝm yzyÝldan az bir zaman sonra, Bizans Ġmparatoru Konstantine Porphyrogenitus, yukarda bahsedilen De administrando imperio‟da oğlu Romanos‟a29 Peeneklerle iyi iliĢkileri korumasÝnÝ, nk imparatorluğa tehlikeli olabileceklerini, ama kurnaz siyasetlerle imparatorluğun diğer dĢmanlarÝna karĢÝ kullanÝlabileceklerini ğtler. Ġmparator Konstantine‟in bilgi kaynağÝ byk ihtimalle onun sarayÝnda Bizans-Peenek barÝĢÝnÝn kefilleri olarak kalan Peenekler30 ya da imparatorluk savaĢ gemilerinde31 veya imparatorlukta baĢka bir yerde32 Bizans‟a misafir olan Peenekler idi. Peeneklerle Bizans arasÝndaki iyi iliĢkilere, Konstantine‟in oğluna, Rus topraklarÝnda yaĢayan Peeneklerin karĢÝlÝğÝnda haliyle bir deme bekleyerek imparatorluk iin belli hizmetlerde bulunduklarÝnÝ bildirdiği DAI‟nin 6. blmnn ieriği tanÝklÝk eder. Regino‟nun eserinin aksine, imparatorun szleri genel halka değil, babasÝnÝn deneyim ve iĢlerinden dersler almasÝ iin sadece oğluna sylenir. Ancak doğudan batÝya gen uluslarÝn gzardÝ edilmemesi gerektiğini grme noktasÝnda ikisi de haklÝdÝr. Avrupa‟nÝn batÝsÝndaki lkeler iin sadece Macarlar nemli iken, Roma Ġmparatorluğu‟nun halefi, Peeneklere de gz kulak olmak zorunda idi. Peenekler kimlerdi ve kaynaklar onlar iin ne der? 2.1. Etnik Ġsim ve Ġlk GeiĢleri DeğiĢik halklarÝn eski tarihlerini alÝĢan bilginler, bir dilin tarihinin onu konuĢan halkÝn tarihi ile eĢitlenmemesi gerektiğinin altÝnÝ defalarca izmiĢlerdir. Kklere inilirken, bir dilin doğuĢ ve ykseliĢini bilmek o zel dili konuĢan halkÝn tarihini bilmek anlamÝna gelmez. Bir dilin tarihindeki kuramsal olarak aÝk değiĢiklikler, halkÝn tarihindeki değiĢikliklere tercme edilemez. Etnik topluluğun ismi de aynÝ sorunlarÝ ortaya koyar; Macar kavim adÝ etrafÝndaki tartÝĢmalardan bahsetmek yeterlidir (Rna-Tas 1995; Rna-Tas 1996; Kovcs - Veszprmy 1997). T‟ie-l boy birliğinin yelerini sayan, 630‟larda derlenmiĢ in slale yÝllÝğÝ Sui-shu, Pei-ju kavminden bahseder. Daha nceki pekok denemenin ardÝndan, Paul Pelliot bunu, ismin, kaynaklarda ilk defa zikrediliĢi olarak saptayarak Peenek kelimesi olarak teĢhis etmiĢtir (Pelliot 1949, 226). Lajos Ligeti ve daha sonra Toru Senga ihtiyat koymakla birlikte, bu teĢhis bilginlerce genellikle kabul edilmiĢtir.33 Slale yÝllÝğÝnda kalan ve zmek iin sayÝsÝz abayÝ ateĢleyen 11 yazÝ, tamamen ayrÝlamamÝĢtÝr. Diğer in metinleriyle karĢÝlaĢtÝrÝldÝğÝnda elde edilebilecek tek Ģey yzde yz kesinlikle AlanlarÝn ismidir. Sesbilimsel zorluklardan dolayÝ Ligeti, Pelliot‟nun yorumunu desteklenemez bir fikir olarak grr (Ligeti 1986, 159-60). Toru Senga, zgn in kaynaklarÝnÝn sz konusu halklarÝ batÝda
1216
ok uzak bir yere yerleĢtirdiklerini ve o zaman da bunlarÝn byk ihtimalle Peenekler olamayacağÝnÝ syleyerek, Pelliot‟nun teĢhisinde tarihi engeller grr (Senga 1992, 508). Muhtemelen gerekten Peeneklerden bahseden diğer kaynak, 8. yy.‟a gider. Bu, aslÝnda Hor elilerince yazÝlan ve z bir Tibet tercmesinde yaĢayan, Uygur diplomasisinin bir raporudur. Kaynak, Paul Pelliot‟nun mirasÝnda bulundu ve 1956‟da Jacques Bacot tarafÝndan Journal Asiatique‟te yayÝnlandÝ (Bacot 1956). Bu rapor, daha aÝk olmasÝ iin, beĢinci elinin raporu, be-a-nag isminden bahseder. Bu Peenek olarak teĢhis edilebilir; nitekim metnin yayÝncÝsÝ da yle yapmÝĢtÝr. Peeneklere iĢaret eden kÝsÝm Ģyledir: “Bu insanlarÝn (I-byil-kor kavminden) kuzeybatÝsÝnda beĢbin savaĢÝ Ýkaran Peenek boyu yaĢar. Bunlar Hor (Uygur) halkÝyla savaĢ halinde idi. BunlarÝn batÝsÝnda dru-gu (yani Trk) Ha-la-yunlog boyu yaĢar.34 Gl ve mutlu. IssÝz kum tepeleri dizisinin tesinde, onlarÝn kuzeyinde Ud-ha-dagleg35 adÝ verilen, ayak yerine kz toynağÝ olan ve vcutlarÝ kÝlla kaplÝ ve insan bedeni gibi olan halk vardÝr.”36 8. yy.‟Ýn ikinci yarÝsÝna ait bu rapora dayanarak, o zamanlar bir kavim birliği bile olmayan Peenek halkÝnÝn yeri hakkÝnda, btn nceki yerleĢimlerini de kapsayan en ayrÝntÝlÝ değerlendirmeyi 1992 yÝlÝnda Senga yapmÝĢtÝr. Moriyasu Takao‟nun yeni baskÝsÝna dayanarak Senga, Hor halkÝnÝ Oğuz‟la zdeĢleĢtirmekteki yanlÝĢa iĢaret etti, nk bu ismin ardÝnda saklananlar Uygurlar idi. O, nihayet, “Uygurlarla savaĢ halinde olan ve beĢbin atlÝ savaĢÝ Ýkaran37 be-a-nag halkÝ, Uygur topraklarÝna komĢu olan YukarÝ ĠrtiĢ evresindeki blgelerde yaĢÝyorlardÝ” sonucuna vardÝ. Uygurlar onlarÝ 8. yy.‟dan 9. yy.‟a geiĢ yÝllarÝnda buradan srdler, fakat kaynaklar onlarÝ bu blgede tanÝmlamadÝğÝ iin bu en azÝndan 821 civarÝnda olmuĢ olmalÝdÝr (Senga 1992, 503-16). Peeneklere iĢaret eden sÝradaki kaynak bir yzyÝl sonrasÝna aittir. Cayh#nN geleneği, yani 10. yy.‟Ýn 20‟lerinden Ġslami kaynaklar Peenekleri defalarca anar. Cayh#nN kaynaklarÝndaki bilginin 9. yy.‟Ýn son onyÝllarÝna kadar srlebileceği gznne alÝnarak, Peeneklerin yerleĢimlerinin Gney Rusya bozkÝrÝnda olduğu sylenebilir. Ġbn RĢd ve GardNzN de hudutlarÝ anlatÝrken pekok defa Peenekleri anar. BalIN‟nin eserinin aslÝ gnmze ulaĢmasa da, Peeneklerin aynen sÝnÝr hattÝnÝ paylaĢtÝklarÝ BaĢkurtlar gibi olduğunu ve her ikisinin de Trk asÝllÝ ve Bizans topraklarÝna komĢu bulunduğunu syleyerek, Peenek halkÝ hakkÝnda yeni bilgiler verir. Bizans imparatoru Peenek blmnn (37) baĢÝnda Ģunu syler: “…AslÝnda, Peeneklerin yurtlarÝ, Hazarlar ve szde Oğuzlarla ortak sÝnÝrÝ olan At˘l ve aynÝ Ģekilde Ge˘c, ÝrmağÝ zerindedir.” (DAI 166-7). Bu, Peeneklerin nceden Ġdil ve YayÝk ÝrmaklarÝ arasÝndaki blgeyi iĢgal ettikleri anlamÝna gelir. Bu yzden, imparatora gre bu alan Peeneklerin asli arazisi idi.38 Eğer Senga‟nÝn yukarÝ ĠrtiĢ boylarÝndaki Peenek yurdu konusundaki yargÝsÝnÝ kabul etmeyi seersek, Tibet kaynağÝndaki be-anag‟larÝn Konstantine‟in gsterdiği alanÝ nasÝl aldÝklarÝnÝ aÝklamak zorunda kalÝrÝz. Maalesef bu konuda bilgimiz yok grnyor. Bu hususta iki kuram ortaya ÝkmÝĢtÝr: Ġlk gurup, Seyhun‟a doğru ilerleyen Peeneklerin Hazar devletinin sÝnÝrlarÝna vardÝğÝnÝ syleyerek Kangar-
1217
Kngrs-Kankar teĢhisini tartÝĢÝr.39 br tarafta diğer gurup, Peeneklerin BalkaĢ glnn yanÝndan ve Aral glnn kuzey kÝyÝlarÝndan geen daha kuzeydeki bir yolu setiklerini ve BatÝ Sibirya dzlğnn gney kÝsÝmlarÝnda iken imparatorluk kaynağÝnÝn dikkatini kazandÝklarÝnÝ iddia eder. Gyrgy Gyrffy, Aral glnn kuzeybatÝsÝnda yaĢamÝĢ, alaca atlÝ halk denilen bir etnik topluluğun mirasÝ olarak, Peenek isimlerinin bir renk yorumlanan kÝsmÝnda bunun iin bir delil grmĢtr.40 Ona gre Kangarlar, onun Kngrses‟la zdeĢleĢtirdiği bu alaca atlÝ halk ile aynÝdÝr. Senga da bir kuzey yolundan yanadÝr. Ama Peeneklerin br yoldan gemiĢ olamayacaklarÝna inanÝr. nk br trl 8. yy. ortalarÝnda u ve Talas etrafÝndaki blgeye gen KarluklarÝn blgesinden gemek zorunda kalacaklarÝnÝ, bunun da mmkn olmadÝğÝnÝ syleyerek bu kuramÝ destekler. Peeneklerin erken tarihi iin daha somut ipularÝ veren diğer gnderme 10. yy.‟Ýn 80‟lerinde ismi bilinmeyen bir coğrafyacÝ tarafÝndan Farsa yazÝlmÝĢ, kÝsmen Cayh#nN‟nin eserine dayanarak bildiği dnyayÝ okuyucuya anlatan Judd al-ˇAlam adlÝ kitapta bulunur. Bu eser, iki Peenek gurubunu, Trk ve Hazar Peeneklerini ayÝrÝr. Hazar Peenekleri iin yazar onlarÝn Trk Peeneklerle aynÝ olduğunu iddia eder (Minorsky 1970, 101). KaynağÝ yayÝnlayan Minorsky, iki ismin varlÝğÝnÝ, farklÝ isimlerin ÝkmasÝna sebep olan Peenek tarihinin iki dnemine bağlar ve Konstantine‟in verilerini ikinci kÝsÝm ile eĢleĢtirmeye alÝĢÝr. Bu yzden, Hazar Peeneklerinin yurtlarÝnÝ AĢağÝ Ġdil boylarÝna yerleĢtirmekte haklÝ olunabilir. UluslararasÝ yazÝn Peenek kelimesinin (Macarca beseny) anlamÝ ile ilgili pekok aÝklama yaptÝ. Bu isim, okunuĢlarÝ (zellikle Arapa olanlarÝn) hakkÝnda yzde yz kesinlikle karar verilemeyen değiĢik biimlerde gnmze ulaĢmÝĢtÝr. Zoltn Gombocz, okuma zorluklarÝna bakÝlmaksÝzÝn btn biimlerin beenek veya beinek kelimesine gittiğini dĢnr. Sonraki aÝklamalarÝn, aksine, Gombocz bunun bir ortak isim olarak kullanÝlmadÝğÝna, Trk dillerinde bir kiĢi ismi olarak kullanÝldÝğÝna inanÝr. Kk, iki kltme ekini ieren bir trev demeti olan kiĢi adÝ Bee‟dir. Gombocz hem bağÝmsÝz ekler, hem de trev kmesinin parasÝ olanlar iin rnekler verir (1916, 283-4). KiĢi adÝ ulusun adÝ olduğunda bu Ģekildeki isim inĢasÝnÝn diğer rneği, Hazar denizinin kuzey kÝyÝlarÝnda yaĢarken Mslman olan, Samaniler ve KarahanlÝlarla ittifak kuran ve sonunda kendi ismini taĢÝyan dev bir imparatorluğun temelini atan Seluk‟tur. OsmanlÝlar da bu kapsamda dĢnlebilir. Gombocz‟un aÝklamasÝnÝ destekleyen pekok rnek gsterilebilir, ama hepsinde aynÝ sorun ÝkacaktÝr, yani 12. yy.‟dan nceye gitmezler. Bir diğer yaklaĢÝm bu ismi „bacanak‟ olarak grr. Bang (1918, 436-7) ve bu aÝklamanÝn bozkÝr adetlerini veren isme uyduğunu syleyen Gyula Nmeth bu grĢ paylaĢÝr. Bunun kk baa ~ bee zgn kelime olarak bir zel isim değil, bacanak anlamÝna gelen topluluk ismidir (Nmeth 1991, 85). Bu grĢ araĢtÝrmacÝlarca oğunlukla kabul edilir.41 Ligeti ise bu halkÝn ismi hakkÝnda konuĢurken etimolojik ayrÝntÝlara girmez (1986, 268). 2.2. Kangar sorunu ve Peenek Boy Dzeninin Doğduğu Yer
1218
Konstantine‟in Peenek guruplarÝna aynÝ zamanda Kangar (K˝ggar) dendiği kaydÝ, KargarlarÝ Peeneklerle eĢ gren mevcut araĢtÝrmalarÝn nnde halen byk bir engeldir. Jnos Jerney bu ismin esrarÝnÝ zmek iin ilk gayreti gsteren kiĢidir. Peenek ve MacarlarÝn aynÝ dili konuĢtuğunu dĢndğ iin, onun nerileri kaynaklÝ bir tahminden te gemez (Jerney 1851, 80). Sonra Ármin Vmbry, A magyarok eredete (Macar HalkÝnÝn Kkeni) adlÝ eserinde bu ismin anlamÝnÝ bulmaya alÝĢtÝ. Benzerlerini ve cevabÝnÝ bulmak iin Trk dillerini araĢtÝrdÝ ve sonularÝnÝ Kazaka fiil qagr- „baĢÝboĢ dolaĢmak, macera aramak‟ fiiliyle karĢÝlaĢtÝrdÝ42, fakat kelimenin kkeninin qan-qara terkibi olduğu ihtimalini de gzardÝ etmedi (Vmbry 1882, 444). Marquart, Konstantine‟in sağladÝğÝ veriyi Kl-Tigin yazÝtlarÝnda Kngrs denen halk ile karĢÝlaĢtÝrdÝ ama Kangar ve Kngrs isimlerinin Arap kaynaklarÝnda (Ibn Hord#9beh) geen Seyhun‟un aĢağÝ boylarÝyla, yani Kangar (Kw
z) ile ilgili olduğunu farzeden dĢncesini ispatlamakta baĢarÝsÝz oldu. KangarlarÝn 8. yy.‟da burada bulunduklarÝ sonucuna byle ulaĢtÝ (Marquart 1898, 10-11). Menges, Kangar-Kngrs teĢhisini ses zorluklarÝnÝn reddettiğini dĢnd ve Bizans imparatorunun sağladÝğÝ verinin makam ismi qan < qagan‟dan geldiğini nerdi (Menges 1944-45, 269-71). Pekok alÝĢmasÝnda Peeneklerle uğraĢan Gyula Nmeth, sadece bir defasÝnda K˝ggar verisi hakkÝnda ayrÝntÝlara girdi. O da kelimeye Trke kken atfetti ve bir mukabilini ağatayca qngr‟da „kararlÝ, cesur, yigit‟ bulduğunu dĢnd (Nmeth 1927, 279-80; karĢÝlaĢtÝr Zenker 1866, 750a). Sadece Gyrgy Gyrffy onun izinden gitti (Gyrffy 1990, 172). Nihayet Kroly Czegldy‟nin ikisi de 6. yy.‟da Sryanice yazÝlan Mar Aba ve Mar Grigor hayat hikayelerindeki buluntularÝndan bahsetmeliyiz. O, kendi fikrince Peeneklerin nder boyu ile zdeĢleĢtirilebilecek Kangar #y@/Hangar #y@ (-#y@ eki etnik topluluklarÝn isminin oğuludur) adlÝ bir kavme rastladÝ. Czegldy bunda, BatÝ Gktrklerinin geliĢinden nce Ġran topraklarÝnda Peenek varlÝğÝ iin iyi bir delil grd (Czegldy 1950, 362; 1954, 12-45; 1956, 122-3). Pritsak bu isimleri Toharca‟da aÝklar (< *kanik „taĢ‟ Pritsak 1975, 212-4).43 Andrs Rna-Tas, Peenek halkÝnÝn Kafkas ismi Kangar‟a kendi isimleri kongor (kahverengi at) ile katÝldÝklarÝnÝ dĢnr (Rna-Tas 1996, 325-6). Jnos Harmatta ise kÝsa alÝĢmasÝnda, Kroly Czegldy‟nin alÝntÝladÝğÝ verinin Ġmparator Konstantine‟in bahsettiği Kangarlarla zdeĢleĢtirilemeyeceğine dikkat ekti. Sryani eserlerde geen bir etnik topluluk isminin yanlÝĢ okunma ve yorumlanmasÝ, onlarÝn Kangarlarla zdeĢleĢtirilmesi ve Peenekleri ve bugn kurgusal grlen bir g yolunu akla getirmesi ile sonulanmÝĢtÝr. Harmatta, Sryani eserlerdeki szlerin Onogurlara iĢaret ettiğini dĢnr (Harmatta 1995, 348). Bu tartÝĢmayÝ uzatmak istemiyoruz ama, “Peeneklere aynÝ zamanda Kangar denir; hepsine değil, ama eyalet ‟IabdihrtÞ, Kouartzitzo˙r ve Cabouxiggul˝ halkÝna, nk onlar, Kangar sanÝnÝn gsterdiği zere, geri kalanlardan daha cesur ve asildirler” (DAI 170-1) diyen imparatorun metnine daha yakÝndan bakmalÝyÝz. 38. Blmde Ģyle bir ibare okunabilir: “…nceden Kangar denen Peenekler…” (DAI 170-1). Bahsedilen kavmin, Peeneklerin bir diğer kavim fethinin bir delili olarak, kendi isimleri olduğunu gz nne alan araĢtÝrmacÝlar vardÝr (Pritsak 1975; Gyrffy 1990). Daha sonra greceğimiz zere, Kangar kelimesi aslÝnda bir kabilenin değil, kelimelerin her defasÝnda
1219
beklenen YunancalaĢtÝrma eki -oi olmaksÝzÝn yazÝldÝğÝna dikkatimizi eken Toru Senga‟nÝn iĢaret ettiği gibi, bir ortak isim idi (Senga 1992, 506). AlÝntÝlanan yerlerde imparatorun tm sylediği Ģey, Peenek halkÝnÝn bir kÝsmÝnÝn diğerlerine Kangar dediğidir. Peeneklerin hep Kangar adlÝ bir etnik toplulukla birleĢik olduklarÝnÝ veya Peeneklerin onlarÝ ele geirdiğini veya br trl olduğunu ima bile etmez. Bu yzden, imparatorun bize Peenek halkÝnÝn iki ismini miras bÝraktÝğÝnÝ varsaymak daha mantÝklÝ grnyor.44 Ġsimlerden birisi Peeneklerin kendilerini ifade iin kullandÝklarÝ, diğeri ise diğer boylarÝn onlarÝ tarif iin kullandÝklarÝ isimdir. “Trkler ve o zaman Kangar denilen Peenekler arasÝnda savaĢ ÝktÝğÝnda, Trklerin ordusu yenildi…” (DAI 171). Peenek isminin kabile tarafÝndan kendisini anlatmak iin kullanÝldÝğÝnÝ, kendilerine 9. yy. sonlarÝnda verilen Kangar isminin ise yabancÝ boylarca onlar iin kullanÝldÝğÝnÝ sylemek abartÝ olmaz. Macar yer isimlerinin arasÝnda Kangar kelimesine gtrlebilecek hibirĢey bulamayÝĢÝmÝza karĢÝlÝk, beseny „Peenek‟ kelimesiyle ilgili biimler iin sayÝsÝz rnekler oluĢu bu fikri destekler gzkmektedir. Peeneklerin 11. yy.‟daki g yollarÝ en iyi yer isimlerinin yardÝmÝyla izilebilir. Asya‟da Peanak adlÝ bir yer olduğu yaygÝn bir bilgidir, ama Kangar kelimesinden kaynaklanan bir yer bulunamÝyor. Ġmparatorun eseri temelinde yeniden belirlenmiĢ 10. yy. yerleĢimlerini de iermesi gereken yer isimlerinin dikkatli bir tedkiki, ortaya Ýkan sorun iin bir anahtar sağlar. Kangar kelimesinin bir z-adlandÝrma olamayacağÝnÝ dĢndren Ģey sadece yer isimlerindeki delil eksikliği değil, “aynÝ zamanda halklarÝn kendileri iin kullandÝğÝ isimler arasÝnda onlarÝn olağandÝĢÝ zelliklerine veya tarihi olaylara iĢaret edenlerin bulunmayÝĢÝdÝr. Etnik isimlerin kahraman, cesur, gl, kuvvetli vb. anlamÝna gelen kelimelere dayandÝrÝldÝğÝ etimolojileri genellikle eleĢtirilere karĢÝ savunulamaz.” (Rna-Tas 1996, 211). Konstantine, Kangar kelimesinin anlamÝnÝ da verir: „cesur, asil‟. Bunun aslÝnda bir Peenek ortak ismi olduğunu sylemez, sadece anlamÝnÝ aÝklar. Ancak uluslararasÝ yazÝn bu kayda byk nem verir. Konstantine‟e inanÝldÝğÝ ve verileri tarihi abartÝ olarak grlmediği takdirde, bence bu, kkeni Trk dillerinde zor bulunacak bir harici isimdir. Bu, Peeneklerin kavmine isim veren, onlarla yakÝn bağlarÝ olan bir halk olmalÝ. Ses ve anlam aÝsÝndan bir Orta Ġran kelimesi, yani 11. yy.‟da Firdevsi‟nin alÝntÝladÝğÝ kamgar „J˝{˝z‟ kelimesi („baĢarÝlÝ, mutlu‟, Wolff 1935, 630a) akla gelir (Wolff 1935, 630a). Steingass‟Ýn szlğ buna Ģu anlamÝ atfeder: „istek duyduğu herĢeyi gerekleĢtirebilen kiĢi; gl, mutlak monark, ĢanslÝ, mutlu‟ (Steingass 1975, 1009b). Bunu takip eden Ģey, bu ismin Peenek kavimine bir Ġran dili konuĢan ve 9. yy.‟Ýn sonundan nce onlarÝn yakÝnÝnda yaĢayan bir halk tarafÝndan verilmiĢ olmasÝ gerektiğidir. Ses ve anlam benzerliğine dayanan Szemernyi de aynÝ teĢhise varmÝĢ ama byle birĢeyi hesaba katamamÝĢtÝr (Szemernyi 1976, 239-40). Sonunda, Peeneklerin anavatanÝnÝn tespitine dnersek, Senga‟nÝn 1992‟deki fikri olduka ikna edici grnse de, sadece Konstantine‟den nceki dnemle ilgili kaynak yetersizliğinden dolayÝ tahmine baĢvurulabilir. Yine de aĢağÝdaki karĢÝ savlardan bahsedilmelidir. Ġsme 8. yy.‟Ýn ortasÝndan sonraki ikinci gndermenin yzyÝl kadar sonraya tarihlenebilmesi ĢaĢÝrtÝcÝ olmaktan tedir. Tibet o zamanlar altÝn gnlerini yaĢadÝğÝ ve BudacÝlÝk, edebiyatÝnÝ teĢvik ederek hÝzla yayÝldÝğÝ iin, bu durum genel bir yazÝlÝ kaynak yokluğu ile aÝklanamaz. Bu, Ġslam‟Ýn o gne kadar bilinmeyen topraklara
1220
nfuzunu soktuğu ve bylece bu alanlarÝ coğrafyacÝlarÝn dikkatine sunduğ, Talas savaĢÝndan sonraki dnemdir. ġimdiki bilgimize gre, Peenek ismi 8. yy. ortasÝ ve 9. yy. arasÝnda ortaya ÝkmadÝ. AyrÝca, imparatora bilgi kaynağÝ olarak hizmet eden Peenekler kendi gemiĢleri ve bir buuk asÝr nceki yurtlarÝ hakkÝndaki hatÝralarÝ korumadÝlar. ġimdilik Bizans Ġmparatoru‟nun ifadesi dikkate alÝnmalÝdÝr ve btn syleyebileceğimiz Peenek halkÝnÝn Ġdil ve Ural‟lar arasÝnda bir blgede yerleĢik olduklarÝdÝr. Konstantine‟in raporundaki kabile isimlerinden de anlaĢÝlabileceği zere, burasÝ Peenek kabilelerinin kendi kendilerini tanzim ettikleri bir toprak olmalÝdÝr. Bu toprak zerinde yaĢayan topluluklarÝn nasÝl bir terkipe sahip olduklarÝ, ya da hangi lde hetorojenlik arzettikleri konusunda bir fikrimiz yoktur. Ġmparatorun bazÝ mtalaalarÝ, bizi, bu topluluklarÝn blgeyi terk ettikleri dnemde bir “biz” imgesi, yani eksik bilin oluĢtuğu sonucuna sevk eder ki, bu da bu topluluklarÝn bir ulus olduğunu syleyebilmemizi kolaylaĢtÝrÝr. Peenekleri asli ikametgahlarÝnÝ terk etmeye zorlayan Uz saldÝrÝsÝndan sonra kk bir azÝnlÝk farklÝ bir yol izlemeye karar vermiĢtir. Konstantine‟in de beyan ettiği zere, Uz halkÝndan daha farklÝ bir biimde giyim, kuĢama sahiptirler. Bylelikle Peeneklerin farklÝ bir ulus olarak ortaya ÝkÝĢlarÝ Ġdil-Ural nehirleri arasÝnda gerekleĢmiĢtir. “
lkelerinden kovulduklarÝ vakit Peeneklerin prensi…”(DAI, 166-7) ibaresini kullanan Konstantine‟den de anlaĢÝldÝğÝ zere, Peeneklerin kavim sistemi daha o zamandan kuruludur. Mevcut araĢtÝrmamÝza konu teĢkil etmese de, Peeneklerin araĢtÝrÝlan dnemin tesindeki tarihleri hakkÝnda da birka kelime sylemek faydalÝ olabilir. Samani emiri Ġsm#ˇOl ibn AImad‟in (892907) 893 yÝlÝnda Karluk halkÝna saldÝrarak meĢgul olmasÝ fÝrsatÝnÝ kullanan Oğuzlar saldÝrdÝğÝ ve topraklarÝnÝ iĢgal ettiği zaman, Peenekler Konstantine‟in iĢaret ettiği yurtlarÝnÝ 9. yy.‟da terketmek zorunda kalmÝĢtÝ (Zimonyi 1998, 143). Peenekler Ġdil ve Don nehirlerini geti ve Etelkz‟e45 vardÝ ve byle yaparak MacarlarÝn yerleĢiminde nemli bir rol oynadÝlar. Bu Peenek blgesi batÝdan Macarlar, kuzeyden Ruslar, gneydoğudan Hazarlar ve doğudan, Peenekleri daha sonra bu araziyi terketmeye zorlayacak Oğuzlarla komĢu idiler. Konstantine, byk ticaret yollarÝ onlarÝn topraklarÝndan getiği iin, blgede Bizans ve Ruslar arasÝndaki ticareti idare ederek, askeri glerinin tesinde nemli bir rol oynadÝklarÝnÝ bildirir. Peeneklerin kabile birliği Gney Rusya bozkÝrlarÝnÝ 11-12. yy.‟larda ynetmiĢtir. OnlarÝn bu blgedeki hakimiyetine batÝya doğru gen, gleri aynÝ zamanda Peenek kabile birliğinin dağÝlmasÝna sebep olan Oğuzlar son vermiĢlerdir. Peenekler 11 ve 12. yy.‟larda dağÝlÝp Balkanlara ve Macar krallÝğÝnÝn topraklarÝna aktÝlar46 ve sonunda komĢu uluslar tarafÝndan tamamen eritildiler. 3. Peenek Boy Ġsimleri Peenek boy isimlerinin en nemli ve gerekte tek kaynağÝ Konstantine Porphyrogenitus‟un eseridir. Bu eserin 37. blmnde imparator, szkonusu kavimlerin isimlerini drt farklÝ vesileyle, ilk ikisinde kÝsa biimleriyle (yani sadece ikinci bileĢenlerle), birinde tam olarak, drdncsnde ise sekiz Peenek boyunun nn ismini ve Kangar isminin yukarda bahsedilen tam biimini listeler. AyrÝca,
1221
greceğimiz gibi, Ionnes Skylitzes‟in eseri Synopsis Historiarum‟da da 11. yy. ortalarÝndan iki Peenek boy ismi korunmuĢtur. Peenek boy isimlerini zmeye alÝĢan ilk kiĢi 19. yy. ortasÝndan Jnos Jerney‟dir. O, aĢağÝda tartÝĢÝlacak kavim isimlerini, hepsini askeri terimlerle yorumlayarak Macarca‟dan aÝklamaya alÝĢmÝĢtÝr. Kroly Szab‟nun 1853‟te Jerney‟in zmlerini reddetmesine rağmen, Jerney Peenek isimleri ‟Hrt˘m ve G˙la‟yÝ Macarca rdem „erdem‟ kelimesi ve Gyula kiĢi ismi ile ilk karĢÝlaĢtÝran kimsedir (Jerney 1851, 77). Ármin Vmbry de, A magyarok eredete‟de (MacarlarÝn Kkeni) Peenek kelime ve isimler listesindeki boy isimlerini Trke kelimelerle karĢÝlaĢtÝrarak kkenlerini bulmaya alÝĢmÝĢtÝr. Daha sonra, Konstantine‟in eserlerinde korunan Peenek kabile isimlerinin, birinci kÝsÝm (atlarÝ tanÝmlamak iin kullanÝlan) bir renk, ikincisi bir rtbe olarak, iki kÝsÝmdan oluĢtuğunu belirleyerek bu alandaki araĢtÝrmalara yeni bir Ģey ekleyen kiĢi ancak Gyula Nmeth olmuĢtur. Peenek boy isimlerini yeniden gzden geirme ihtiyacÝnÝ, yukarÝda grdğmz gibi, Nmeth‟in ifadesi zerinde birok tarihinin bir tarih kuramÝ inĢa etmesi haklÝ ÝkarÝr. te yandan, kimi yazÝn, muhtemelen Yunan kaynaklarÝ iine dağÝlmÝĢ Trke kalÝntÝlarÝ ile uğraĢtÝğÝmÝz iin, belli okuma zorluklarÝna iĢaret etmiĢlerdir.47 Konstantine‟i izleyerek, ncelikle Nmeth‟in rtbe olarak tanÝmladÝğÝ bileĢik olmayan isimlere bakacağÝm: 3.1 Boy Ġsimlerinin Ġkinci BileĢeni 3.1.1 ‟Hrt˘m, -ertÒm, -hrtÒ (DAI 166, 168, 170) Nmeth bunu Trke erdem kelimesine bağlayarak erdim olarak okur (Nmeth 1922, 2; 1930, 27). Ligeti ise, eĢitlenmiĢ ikinci hecedeki > i temsilini gz nne almaz (Ligeti 1986, 509) ve Yunanca biim her iki Ģekle de imkan tanÝsa da o muhtemelen haklÝdÝr. Menges ilk hecedeki i- sesini de Trk dillerinin ~ e sesine karĢÝlÝk olduğunu tahmin eder (Menges 1944-45, 260). Ancak bu Trk dillerince doğrulanmaz. Moğolca‟da da aynÝ kelime, Trke‟den bir dnleme olarak erdem biimiyle vardÝr (Lessing 1973, 320). Eski Trke‟de de, r „er‟ +dAm eki almÝĢ olarak, rdm biimiyle bulunabilir (ED 206-7). +dAm bir isimden isim yapma ekidir. rn. tildm „krasnoveie‟, tridm „boestvennyj; boestvennost‟‟, kndm „solne2nyj‟ (DTS 651; c.f. Erdal 1991, 68-70; Gabain 1950, 63). Bu, saygÝn bir boy olarak Peenek kabile sisteminde nemli bir rol oynadÝğÝ gerekesiyle Nmeth‟in bir nvan olarak aÝklamaya alÝĢmadÝğÝ tek Peenek boy ismidir. Anlam olarak bunu trk „Kuvvet, g‟, K#ggar „tapfer, vornehm‟, qay „stark‟, bkdr „stark‟, qaran „stark; Held‟ (Nmeth 1930, 28) gibi isimlerle karĢÝlaĢtÝrÝr, fakat sonralarÝ son ikisini farklÝ bir anlam gurubuna koyar (Nmeth 1991, 92). Sonu olarak ancak, bu kavim, isminin ilk bileĢeninin de desteklediği zere, merkezi erki oluĢturan nc kavim olduğunu syleyebiliriz. 3.1.2 Tzo˙r, -tzoÚr (DAI 166, 168, 170)
1222
Derin dudaksÝ nlnn niteliğini belirleme bakÝmÝndan okuma sorunlu olabilir: ur/or.
nl, Orhon yazÝtlarÝnda bir derin sesliden sonra getiği iin, Ģphesiz damaksÝdÝr. AÝka bir unvan olarak yorumlanabilir (Nmeth 1930, 27; Gombocz 1916, 282). YazÝtlardan bir unvan olarak bilinir; rn. …or „bir Trk sanÝ‟ (Ed 427-8) ve BatÝ Gktrkleri de bir unvan olarak kullanmÝĢlardÝr (Ligeti 1986, 329). Macarca yer ismi Csr da buraya aittir.48 3.1.3. G˙la, -gul˝ (DAI 166, 168, 170) Bu kabile isminin kk de bir nvardÝr ve muhtemelen uruğun ismi olarak Tuna Bulgar hanlarÝ listesinde Dulo Ģekliyle tezahr etmektedir (Nmeth 1922, 4). DAI‟nin 40. blmnde gulas (DAI 178) biimiyle bir Macar yargÝ nvanÝ olarak da bulunabilir ve Ibn RĢd de bir Macar unvanÝ olarak korunmuĢtur (jla, MEH 86). Macarcada kiĢi ismi, BaĢkurtada boy ismi ve Sibirya‟da zel isim olarak bulunabilir (Nmeth 1922, 4; 1991, 213-7). Nmeth bunu yula biiminde okur, lakin Ligeti, Peenek ve Macar nvanÝ ve kabile isminin ortak bir kkten geldiğine iĢaret eder ve bunu yla olarak okur (Ligeti 1986, 254). Ligeti‟nin fikrini 10. yy.‟da u = u olduka yaygÝn iken u = u kayÝtlarÝnÝn seyrek oluĢu destekler (Gyni 1943, 43-5). Terimin zgn manasÝ „meĢale‟dir (Nmeth 1930a, 82; c.f. yula „torch, lamp‟ ED 919, yula „Fackel, Licht‟ Rsnen 1969, 210). 3.1.4. Koulp˛h, -k˝lpeh (DAI 166, 168) Nmeth, Konstantine‟in koruduğu uzun biim k˝lpeh‟i bir yanlÝĢ heceleme kabul eder ve koulpeh olarak dzeltir. Kelimeyi kl ve bey bileĢiğinden treyen bir nvar kabul eder (Nmeth 1922, 5), fakat Ligeti‟nin iĢaret ettiği gibi, bu bileĢim ile baĢka bir yerde gemez (Ligeti 1986, 509). KoulpÒggoi biimi ise iki Bizans belgesinde korunmuĢtur (BT 2, 166-7). Neumann bunlarÝ Peenek kabile ismine baglar ve Nmeth‟in (ibid.) aÝkladÝğÝ -gg (oi) geiĢi de ok ikna edici değildir. Kl Bey‟in ilk bileĢeni unvan ve kiĢi isimlerinin ilk bileĢeni olarak ok sÝk geer: Kl Tegin, Kli 1or, Kl Bilg Qagan, vb.49 Ġkinci bileĢenin Eski Trke biimi bg‟dÝr „bir uruk veya boyun baĢÝ, bir bağlÝ nder‟ (ED 322-3). Buradaki -g > -y kaymasÝndaki geiĢ yaygÝn bir kÝpak olgusudur (Ligeti 1986, 510).50 3.1.5. Carabßh (DAI 166, 168) Bu Konstantine‟in kÝsa biimiyle vermediği, sadece yukarÝdaki biimde verdiği tek boy ismidir, fakat yazÝnda genellikle ikiye ayrÝlÝr. Ġlk bileĢen qara „kara‟ olarak okunur ve bunun atlarÝn rengini anlatmak iin kullanÝldÝğÝna dair ok rnek verilmiĢtir (Gombocz 1915, 45; Nmeth 1922, 5; Ligeti 1986, 507-8). Gombocz ikinci bileĢeni bay „iyi adam, kahraman‟ olarak okur (Gombocz 1915, 45). Nmeth “bu bay kelimesinin belli bir unvan olmadÝğÝnÝ, ama unvanlarla birlikte kullanÝmÝnÝn kolay anlaĢÝlÝr olduğunu” kaydetmektedir (Nmeth 1922, 5). SonralarÝ, kelimenin KÝrgÝzca anlamÝnÝn („Kahraman nder‟) ispatladÝğÝ zere, bir unvan olduğunu grr (Nmeth 1930, 28; 1930a, 45). Daha sonra kabilenin ismini „zengin‟ olarak yorumlar ve bunu bir unvan olarak grmeyi srdrr (Nmeth
1223
1991, 81-2). Ligeti bu okunuĢa kesin gzyle bakmaz. Bay‟Ýn unvan/rtbe olarak kullanÝlmadÝğÝnÝ, ama sekinlere mensubiyeti gsterebileceğini ne srer (Ligeti 1986, 510). Yine de, organik bir birlik oluĢturduklarÝ iin ne yukarÝdaki okumanÝn, ne de iki bileĢene ayrÝ muamelenin gerekli olduğuna inanÝyorum. Konstantine‟in bu kabile ismini kez, ama hep bileĢik biimiyle anmasÝ, buna karĢÝlÝk br kabile isimlerini hem uzun hem de kÝsa biimleriyle vermesi bunu destekler. Harabh kabile ismini Qara boy51 „dĢk dereceli boy‟ olarak tercme ediyorum. Benzeri Orhon yazÝtlarÝnda bulunabilir: qara bodun „yaygÝn halk, sÝradan halk (sekinlere karĢÝ anlamda olarak, ED 643), burada bodun kelimesi bod„un (boy) ortak ekli biimidir (ED 296-7), KÝpak mukabili de boy‟dur.52 Bu yzden, sz konusu kabile ismi kabilenin Peenek toplumsal dzeni iindeki yerine iĢaret eder ve “der Stamm des Bay, mit schwarzen Rossen” (Nmeth 1930, 33) anlamÝna gelmez. 3.1.6. Talm˝t, -talmÜt (DAI 166, 168) Bunun okunmasÝ iin Nmeth, bu veriyi Konstantine‟in De Ceremoniis‟indeki Bizans donanmasÝnda alÝĢan bir savaĢÝ halkÝn ismi olan Toulm˝tz (i) oi / ToulmatzÞwn / TalmatzÞwn (BT 2, 318) ile karĢÝlaĢtÝrmÝĢtÝr. Bu teĢhisten sonra, tolma „dilma, evirmen‟ okunuĢunu verir (Nmeth 1922, 5; 1932, 50). Bu uyumluluk Gyula Moravcsik tarafÝndan sorgulanmÝĢ (BT 2, 318) ve tek rnek olmamasÝna rağmen ‟nin bu temsili karĢÝlaĢ tÝrmada gerekte olağan grlmemiĢtir (c.f. BT 2, 35). Menges de Trke ‟nin Yunanca t ile gsterilmesinin Bizans kaynaklarÝnda tek olmadÝğÝna inanÝr (Menges 1944-5, 261). Yine de Ligeti okumanÝn geerliliğini sorgular ve evirmenlerin nemini takdir ederken bunu bir kabile ismi olarak grmez (Ligeti 1986, 510). Nmeth, tolma ismini yksek bir rtbe, bir eĢit dÝĢiĢleri bakanÝ olarak yorumlar ve bunu diğer Trk dillerindeki tilma, tilb, tolma gibi biimlerle karĢÝlaĢtÝrÝr. Macarca tolmcs (tercman) kelimesini Peenekeden getirir ve aynÝ kaynaklardan Slavca biimler ÝkarÝr. (Nmeth 1958, 129). Ligeti bu savÝ temelsiz bulur ve bunun, baĢlangÝcÝ MacarlarÝn Karpat havzasÝna yerleĢmesine giden bir Kumanca dnleme olduğuna inanÝr (Ligeti 1986, 260).53 Bu tl „dil‟ kelimesinin bir trevidir. Mukabil biimler Ģunlarda verilmiĢtir: ED 500; Rsnen 1969, 487; Ligeti 1986, 260-1; TESZ 3, 935. Kelimenin sonunda Nmeth, sadece sgrtma „sÝğÝrtma‟ kelimesinde gsterebildiği bir +ma eki arar (Nmeth 1958, 132), fakat bu rnekte bile elimizde muhtemelen, De Ceremoniis‟teki rneklerin gsterdiği gibi, meslek gsteren eski + I eki vardÝr (rn. tlma DTS 566). Bu ekin nndeki +ma bir isimden isim eki olarak hala zlememiĢtir. Benzerlerinin yokluğundan dolayÝ, ismi bir unvan olarak yorumlamak, tÝpkÝ okunuĢu gibi, hala sorunludur. 3.1.7. Copgn, -copn (DAI 166, 168)
1224
BaĢlangÝta Gyula Nmeth bu Peenek kavim ismini qaban „yaban domuzu‟ olarak okudu ve dzene uymadÝğÝnÝ, yani bir unvan olmadÝğÝnÝ dĢnmedi (Nmeth 1922, 6). Sonradan bunu Tonyukuk YazÝtÝ‟nda bulunan qapgan‟a „Turk KağanlÝğÝnÝn baĢÝ‟ bağlayan, bir unvan olarak yorumlayan ve erken Avar kaynaklarÝndaki capcanus ile Tuna Bulgar kaynaklarÝndaki qauxan‟a bağlayan Markwart‟Ýn fikrini kabul etti (Markwart 1929, 84-5). Nmeth, Gyrffy ve Menges bu konuda anlaĢÝrlar, fakat Ligeti qapgan > qapan değiĢikliğinin KÝpak dillerine zg olmadÝğÝ temelinde bu aÝklamayÝ reddeder ve biraz daha araĢtÝrÝlmasÝnÝ nerir (Ligeti 1986, 510). Ligeti Peenekenin bir KÝpak dili olduğundan ve dil kalÝntÝlarÝnÝn KÝpak dil zelliklerine gre aÝklanmasÝ gerektiği dĢncesinden yola ÝkmÝĢtÝ. Gerekte yntem tam tersi olmalÝdÝr. Tabii ki, gÝrtlaksÝ dĢĢ Peenekenin bir KÝpak dili olduğuna kuĢku getirmemeli, nk Oğuzcadan sÝk olmamakla birlikte, aynÝ olgu KÝpak dillerinde gzlenir. Boy ismi olayÝnda, boy birliklerinin etnik ve dilsel aÝdan tek tr olmadÝklarÝnÝ bildiğimiz iin, Oğuz etkisini gz ardÝ edemeyiz. 3.1.8. Tzopgn, -tzopgn (DAI 166, 168) Yedinci boy ismine benzer Ģekilde, aslÝnda Nmeth oban‟Ý bir unvan olarak grmemiĢtir (Nmeth 1922, 6). te yandan Marquart -belki de doğru- bu rnekte de bir unvan olduğunu tahmin eder (Markwart 1929, 85). Bunu sonradan sadece Nmeth doğrulamÝĢtÝr (Nmeth 1991, 76). 1932‟de Nagyszentmikls hazinelerinin birindeki yazÝtla karĢÝlaĢtÝrarak aban okunuĢunu verir. Ligeti ise daha dikkatlidir. Sz konusu boy ismi Orhon yazÝtlarÝnda gemez ama iki BatÝ Gktrk boyunun ismi (upan) olarak geer ve K#{garN de bir nvanÝ muhafaza etmiĢtir: upan „MuhtarÝn yardÝmcÝsÝ‟ (Ligeti 1986, 330, 510; c.f. upan „minor official, village headman‟ ED 397-8; Rsnen 1969, 120). Konstantine‟in kaydettiği bu biimin en byk sorunu okunuĢu, yani ilk hecedeki nl ve Yunan harfi π‟nin (b/p; bkz. Ek) ses değeridir. Grdğmz gibi, Nmeth ve takipileri sekiz boy isminden yedisini aÝklarlar, ama okuma ve eviri sorunlarÝndan dolayÝ sadece Ģunlar aÝk Ģekilde unvan olarak belirlenmiĢtir: ur/ or, yla ve belki oban/ opan. Birinci ve beĢinci boy isimleri Nmeth‟in izdiği Ģemaya uymaz. Bu isimler boy dzeni iinde boyun konumuna iĢaret eder. Okuma sorunlarÝ ve benzerlerinin bilinmeyiĢinden dolayÝ kalan ismi unvan olarak grmek sadece bir tahmindir. 3.2. Peenek Boy Ġsimlerinin Ġlk Blm Konstantine Porphyrogenitus‟un eserinde nc ve drdnc geiĢlerinde Peenek boy isimleri uzun biimleriyle anÝlÝr. Nmeth isimlere eklenmiĢ tabirleri at rengi kabul eder. Marquart bunlarÝn renk değil, gerek isimler olduğuna inanÝr (Markwart 1929, 84-5). Ancak Nmeth, Marquart‟la zÝtlaĢÝr (Nmeth 1930, 30-1) ve yalnÝz birincinin grĢn benimser. Ligeti ve Gyrffy de bu noktada Nmeth ile aynÝ grĢtedir. 3.2.1. ‟Iabdi- (DAI 168, 170)
1225
Nmeth yawd „parlak‟ okuyuĢunu verir ve ağatayca yagdu „parlak‟ biimiyle karĢÝlaĢtÝrÝr (Nmeth 1922, 3). Bunun paraleli aynÝ zamanda Tat. yakt „ÝĢÝk, ÝĢÝklÝ‟ biiminde bulunur. ağatay biimle karĢÝlaĢtÝrÝlÝğÝnda, Peeneke tabir KÝpak dillerinde tamamen dzenli olan54 bir -g- > -wkaymasÝ gsterir. Ortadaki -q- ~ -g- eĢitliği Tatarca biimle karĢÝlaĢtÝrÝlÝnca tuhaftÝr. Peeneke de muhtemelen bir -q- > -g- seslendirmesi -g- > -w- değiĢiminin nnde idi. Rsnen ve Menges bunu yaq- „yakmak‟ fiilinin bir trevi kabul ederler (Rsnen 1969, 178; Menges 1944-5, 268). Ligeti -Nmeth‟in grĢnn aksine- bir at rengi olamayacağÝ iin, bunu „parlak renkli‟ olarak tercme eder (Ligeti 1986, 507). Kelimenin anlamÝ zaten bu bobun boy dzeni iindeki zel yerini gsterir ve ilgili -ertÞm (bkz. yukarÝ) de Nmeth‟in nerdiği Ģemaya uymaz. Bu yzden boyun ismi Nmeth‟inki gibi “der Stamm Verdienst (Tapferkeit)” olarak evrilemez (1930, 32), bunun yerine her iki bileĢenin de asalet ve sekinliği iĢaret ettiği „parlak erdem‟ diye evrilir. 3.2.2. Kouartzi- (DAI 168, 170) Nmeth‟in okuyuĢu kk „mavi‟ kelimesinin bir trevi grlebilecek kri‟dir (Nmeth 1922, 3; 1930, 31). Ligeti bunu *kgri > k (v) ri „mavimsi gri‟ olarak arÝtÝr. Bu 3.2.1‟de tartÝĢÝlan değiĢikliği gsterir (Ligeti 1986, 113, 507). Nmeth bunu Macarca kkrcsin „pulsatilla‟ ile karĢÝlaĢtÝrÝr (1922, 3). Kelime K#{garO‟den kkrkn (DTS 313; rn. kgr gn „pigeon, dove‟ ED 713-4) ve Codex Cumanicus‟dan kgrin „Taube‟ (Grønbech 1942, 157) olarak bilinir. ağdaĢ Trk dillerinde de yaygÝndÝr. Ana KÝpaka veri: Tat. kgren „golub; golubinyj‟, Kzk. kgerĢin, KÝrg. kgrkn, kgkn, BaĢk. kgren, Kar. kgrin „golub‟, vb. KÝpaka verinin ÝĢÝğÝnda, ortadaki gÝrtlaksÝ dĢĢnn tuhaf olduğunu kaydetmeliyiz, tÝpkÝ Trke verinin ÝĢÝğÝnda -n geiĢinin yukardaki aÝklamayÝ sorgulatarak dĢĢ gibi. Ama kelime her halukarda knk „mavi‟ ile ilgili olabilir. 3.2.3. Cabouxin- (DAI 170) Konstantine‟in eserinde, Kangar topluluğuna ait boyun isminin uzun biimleriyle verildiği DAI‟nin 37. blmnn sonunda, nc boyun isminin sadece yukardaki bileĢeni korunmuĢtur.
nc boyun ismi iin uzun biim toÛ k˝tw G˙la‟yÝ „aĢağÝ yla‟ verir (DAI 168-9). Kelime gerekte sadece bir kez geerken, Gyrffy sz konusu bileĢeni DAI‟de iki farklÝ yerde ortaya ÝkardÝğÝnÝ ileri srer (Gyrffy 1939, 448; 1990, 179). Nmeth‟in okuyuĢu qabuq{n „kabuk renkli‟dir (Nmeth 1922, 4). Kk olan qabuq, Codex Cumanicus‟ta qabuq „Rinde‟ olarak bulunur (Grønbech 1942, 188) ve ağataycada qapuq, KÝrÝm Tat., Nog., Tat. ve KÝrg. qabq, Kar. qabux, Kum. qabuq ve Karaay qabuq biimiyle bulunur (Prhle 1909, 113). Renk isimleri yapan nadir ve verimsiz bir +ĢIn ~ +In eki eklenebilir (Clauson 1962, 149). Nmeth Ģu benzerlikleri getirir: Uygur kk „mavi‟>kkin „gri‟; TTrk. sarÝ > sarÝĢÝn (Nmeth 1922, 4). Bu mantÝk sorgulanabilirdir, nk -rneklerin gsterdiği gibi- bu ek sadece sÝfatlarda geer ve byle
1226
ekli bir biimin delili yoktur. Menges byle bir ekin isimlere de uygulanabileceğine inanÝr ama bu aÝklamanÝn doğruluğundan Ģphe eder ve *qapug „kapÝcÝ‟ biimini kuran Marquart‟Ýn grĢn kabul eder (Markwart 1929, 85; Menges 1944-5, 269). Nmeth ve Ligeti bu aÝklamayÝ reddederler.55 Halen tetkik gerekmektedir. 3.2.4. Surou- (DAI 168) Bu isim birtakÝm zorluklar Ýkmadan okunamaz ve yorumlarnanaz: suru „boz‟ (Nmeth 1922, 5). Bunun iki isimli biimleri Ģu dillerdeki kalÝntÝlar olabilir: Tat. sor „seryj‟, BaĢk. horo „svetlo-burÝy, svetlokori nevÝy; uv. s%r% „seryj‟. Bu yaygÝn bir at rengidir. Bu yzden drdnc boy „Kl bey‟lerin boz atÝ boyudur. 3.2.5. Carabßh (DAI 166, 168) Ġsmi bileĢenlere blmek gereksiz olduğu iin, zmleme de gereksiz olabilir. Bkz. 3.1.5, boy isimlerinin ikinci bileĢenleri arasÝnda. 3.2.6. Boro- (DAI 168) Boro „boz‟ da atlarÝ tanÝmlamak iin kullanÝlan bir rengin ismidir, fakat bu biimiyle sadece KÝrÝm TatarcasÝnda korunmuĢtur. KarĢÝlaĢtÝr boru „bir at rengi‟ (Nmeth 1922, 6). Sakacada ve Gney Sibirya dillerinde değiĢik biimleri vardÝr fakat bunlar Moğolca dnleme olarak grlmelidir.56 Peeneke biim, br Trk dillerindeki boz ile karĢÝlaĢtÝrÝldÝğÝnda uvaĢa zellikler gsterir (Ligeti 1986, 508); bu da Peeneklerin iĢgal ettiği alanlarda anlaĢÝlabilir. Bu boy isminin ikinci bileĢeni henz zlememiĢtir (Bkz. 3.1.6). 3.2.7. Giazi- (DAI 168) 1922‟de Nmeth, yaz kelimesinin okunuĢunu drt boyun baĢÝnÝn ismi ile teĢhis etmiĢti.57 Buna, daha sonra “tatmin edici bir aÝklama değildir” der. (Nmeth 1930, 32). Bunu yazÝtlarda bulunan yagz („brown‟ ED 909) ile zdeĢleĢtiren ilk kiĢi Gyrffy‟dir (Gyrffy 1939, 417); Ligeti de onun mantÝğÝnÝ temelli bulur (Ligeti 1986, 508). Peeneke bir (yagz > yazg) metatez biimi gsterir; yazg „dark brown (describes the colour of a horse‟s coat) ‟ (ED 985). Kelime sadece Houtsma‟nÝn kitabÝnda gese de, -g geiĢinin dĢĢ iyi bilinen ve yaygÝn bir KÝpaka olgudur.58 Bunun atlarÝ betimleyen renk ismi olarak yaygÝn kullanÝmÝ iin bkz. ED 909, 985; DTS 225. BaĢka bir okuma bile istemeyen bir diğer yorumlamada mmkndr. Coğrafi isimlerde de geen (c.f. ED 984) bir Eski Trke yaz biimini biliyoruz (c.f. ED 984). Bu, Houtsma‟nÝn kitabÝnda da H˝ (yaz „Ebene‟ Houtsma 1894, 103) biimiyle ve ağdaĢ Trk dillerin de Ģu Ģekillerde bulunur: Tat. yass „ploskiy; spljusnutyj‟, Nog. yaz „step‟‟, BaĢk. yad „ploskiy‟, Kum. yass „ploskiy, rovnÝy, ravninnÝ‟, TTrk. yassÝ „yassÝ‟, Tkm., Gag. yas, Az. yast „ploskiy‟. Bu
1227
durumda Peenek boy ismi, Trk dillerinde tek rnek olmayan bir nesne-renk-biim isminden tremiĢ olmalÝdÝr.59 3.2.8. Boula- (DAI 168) Nmeth, sekizinci Peenek boy isminin ilk bileĢenini Boyla (Nmeth 1922, 6) olarak okuyarak ve hatta Nagyszentmikls hazinesindeki yazÝlardan biriyle karĢÝlaĢtÝrarak bir kiĢi ismi olarak yorumladÝ. Sonradan, 1939‟da bula „alaca‟ okunuĢunu vermesinin ve bunu ağatayca ala-bula „aynÝ‟ bileĢeni, TTrk. bula- „karÝĢtÝr‟ ve bulaq „bular‟ (Nmeth 1930, 32), ve de K#{garO‟de korunan Trk budun ismi bulaq ile karĢÝlaĢtÝrmasÝnÝn (Nmeth 1930, 103-4) gsterdiği zere, grĢlerini gzden geirmiĢtir. Ligeti kelimeyi Moğolca‟dan da alÝntÝlar: bulag mori „beyaz benekli at‟ (Ligeti 1986, 508). AtlarÝ betimlemek iin kullanÝlan bir renk ismi yorumunu kabul edebiliriz, fakat bunun genellikle bileĢik biimde getiğine dikkat edilmelidir (ala-bula). Sekizinci boyun isminin anlamÝ „oban / opan‟Ýn benekli atÝ boyu‟dur. Bu yzden, yukarda zmlenen sekiz kelimeden birinci ve beĢincinin at rengi isimleri olmadÝğÝ, yedincinin muhtemelen bir nesne-renk-biim ismi olduğu ve ikinci ile ncnn sorunlu olup daha fazla araĢtÝrmayÝ gerektirdiği sonucuna varabiliriz. Kalan isim ise, atlarÝ betimleyen renk isimleri olarak evrilebilir. Bu at rengi isimlerinin aÝklamasÝ byk tartÝĢmaya sebep olmuĢtur. Bunun zerinde durmak bu alÝĢmanÝn amacÝ olmamakla birlikte, ilgili yazÝnÝn kk bir listesini vereceğim: Harmatta 1946; Ligeti 1986, 511; Gyrffy 1990, 180-4;; ve Trke renk isimleri ile at besiciliği arasÝndaki ilgili iin: Doerfer 1995. 3.3 Ioannes Skylitzes‟in Eserinde Korunan Peenek Boy Ġsimleri Konstantine‟in kaydettiği isimlere bakmakla yetinemeyiz, bir diğer nemli kaynağa, Ioannes Skylitzes‟in Synopsis Historiarum‟una bakmazsak alÝĢma yarÝm kalÝr. Synopsis Historiarum, 11. yy ortasÝndaki tarihi olaylarla ilgili olarak 13 Peenek kabile isminden ikisini anar. Nmeth bunlarÝ yorumlayamayacağÝnÝ syler (Nmeth 1930, 33). Bu iki isim ĢunlardÝr: BelemarnÞz ve PagoumanÞz (Thurn 1973, 456). Gyrffy (1965, 77) ve Moravcsik (BT 2, 89) birinciyi BelermanÞz Ģeklinde dzeltirler. Sadece Gyrffy bu isimleri aÝklamaya alÝĢÝr, ama zmleri ikna edici değildir.60 Eğer yukarÝda geen dzeltme meĢru ise, biz sadece, budun isimlerinde de geen (Bkz. Nmeth 1991, 99), isim ve sÝfatlara ekli +mAn ekini kesin olarak Ýkartabiliriz (Bkz. Erdal 1991, 73-4). Ġsimlerin kalan kÝsÝmlarÝ zel isimlerden tremiĢ olabilir ama kesin bir Ģey sylenemez. zel isim kkenini Ģu ifadeler destekleyebilir: “Peenek halkÝ SakalardÝr (Ġskit) … ortak ismi Peenek olan 13 kabileden oluĢur fakat herbir kabilenin atasÝ ve ncs tarafÝndan verilen kendi ismi vardÝr [vurgu benim - G.V.] (Gyrffy‟de alÝntÝlanmÝĢ, 1990, 174).
1228
”
Bir husus kesindir; Skylitzes‟in koruduğu iki boy ismi Nmeth‟in koyduğu dzene (at rengi + nvan) uymaz. Elbette iki kaynak arasÝnda, Peenek boy dzeninin değiĢmiĢ olacağÝ yzyÝllÝk bir sre vardÝr. Sonu olarak, Peenek boy isimlerinin atlarÝ tanÝmlayan bir renk ve bir rtbeden oluĢtuğunu ngren sistemin ikna edici olmadÝğÝnÝ ve okuma ve evirilerde pekok kusur olduğunu syleyebiliriz. 4. Peenek Kale Ġsimleri Bir diğer Peenek dil verisi gurubu, Konstantine Porphyrogenitus‟un kaydettiği Peenek kalelerinin isimleridir. KaynağÝn ilgili kÝsmÝ Ģyledir (isimler kasten Yunan harfleriyle verilmiĢtir): “Turla (Dnyester) nehrinin bu tarafÝnda, Bulgaristan‟a bakan kÝsma doğru, bu aynÝ ÝrmağÝn boylarÝnda tenha Ģehirler: ilk Ģehir Peeneklerce Aspron diye adlandÝrÝlandÝr, nk taĢlarÝ ok beyaz grnr; ikinci Ģehir Tougg˝tai; nc Ģehir Kraknak˝tai; drdnc Ģehir Salmak˝tai; beĢinci Ģehir Sakak˝tai; altÝncÝ Ģehir Giaiouk˝tai‟dir. Bu eski Ģehirlerin binalarÝ iinde kiliselerin ve gzenekli taĢtan yapÝlmÝĢ halarÝn bazÝ ayÝrdedici izleri bulunur, bu yzden bazÝlarÝ bir zamanlar burada RomalÝlarÝn yerleĢimleri olduğu geleneğini korur.” (DAI 168-9). Grdğmz gibi, Konstantine altÝ kale ismi kaydetmiĢtir. Maalesef, muhtemelen edebi bir eviri olduğu iin bize ok Ģey syleyen birincinin ismi sadece Yunanca tercmesiyle korunmuĢtur; Aspron = Beyaz (DAI 168-9). „Beyaz kale, beyaz Ģehir‟ anlamlarÝna gelen kent isimleri Ortaağ‟da Doğu Avrupa‟da olduka yaygÝndÝ. Sadece yarkel (DAI, 42. Blm), 965‟ten Povest‟ Vremennih Let‟in bahsettiği Belavea veya defalarca geen 1097‟den (PLDR 1978) Belgorod‟u dĢnelim. Bu Peenek kalesi muhtemelen, yerleĢim izleri ok eski zamanlara giden, Turla nehrinin ağzÝndaki Ortaağ kenti Akkerman61 ile ilgiliydi. Konstantine “bazÝlarÝnÝn bir zamanlar burada RomalÝlarÝn yerleĢimleri olduğu geleneğini koruduğundan” da bahseder (DAI 169). Diğer beĢ isim bir dzen oluĢturan gerek Peeneke dil kayÝtlarÝdÝr. BeĢi de aynen boy isimleri gibi bileĢik zel isimlerdir ve herbirinin ikinci bileĢeni -k˝tai or -g˝tai‟dÝr. ncelikle isimlerden ayrÝlmasÝ kolay olan ikinci bileĢenlere bakacağÝm; sonra bileĢenlerin ilk kÝsÝmlarÝnÝ zmleyeceğim. Btn muhtemel zmleri sunmaya alÝĢacağÝm. 4.1 Kale Ġsimlerinin Ġkinci
BileĢenleri (-k˝tai, -g˝tai)
Ġkinci biim sadece bir kez getiği ve de, greceğimiz gibi, Tougg˝tai hecelemesi byk ihtimalle Yunanca heceleme kurallarÝndan dolayÝ gerekli olduğu iin, iki biimin aynÝlÝğÝnÝ kuĢkusuz kabul edebiliriz. Kalan drt olayda, bir nlyle biten ilk bileĢenleri takiben xxx biimimiz var. Nmeth bunu qatay olarak okur ve ağatayca qatag „Engel, Kale, Sur‟ kelimesine bağlar, fakat olağan olmayan sondaki -g ~ -y uyumunu kaydederek (Nmeth 1930, 33).62 Bu gerekte tuhaftÝr,
1229
nk eğer Peeneke bir KÝpak dili olarak sÝnÝflanÝrsa bir -ag > -aw > -h, - değiĢmesi beklememiz gerekirdi. Jerney (1851, 77) ve Vmbry (1882, 445) bu ismi Kta- ieren Macar Ģehir isimlerine bağladÝlar; sonralarÝ Nmeth (1930, 33) - ki qatay olarak okur - ve Gyrffy de (1939, 460; 1990, 188) aynÝ fikri paylaĢmÝĢlardÝr. Yunanca ai yazÝ bağlantÝsÝ kapalÝ bir Trke e olarak da okunabildiği iin, kelimenin diğer okanuĢ ihtimalleri de vardÝr. Elbette, bu durumda bile kelimenin yksek nllerinin olduğunu ngrmek zorunda değiliz, nk kaynağÝn yazarÝnÝn yabancÝ geiĢ damaksÝsÝ - sesini kapalÝ bir e olarak duymuĢ ve kaydetmiĢ olmasÝ mnasiptir. Benzer bir durum olarak, - sesini kapalÝ e olarak eviriyazan Codex Cumanicus‟u alÝntÝlayabiliriz. Bu yzden kelime qat olarak okunabilir ve qat- „sert, sÝkÝ olmak‟ (ED 597-8) fiilinin bir fiilden isim ekli biimi olan Eski Trke qatg kelimesiyle ilgili olabilir. Bu kelime ağatayca qatg (ED 598), TTrk. katÝ, Kumanca qat „hart, fest, stark, heftig‟ (Grønbech 1942, 196) ile karĢÝlaĢtÝrÝlabilir. - (X) G eki fiilin sonucunu gsterir (ergatif fiilden isim eki: Erdal 1991, 172-223, aynÝ zamanda bkz. Gabain 1950, 70). Bu durumda Peeneke dzenli bir kÝpak geliĢmesi gsterir: -g > - (KrĢ. Tat. sar < sarg, veya belki de yedinci Peenek kabile isminin ilk bileĢeni: yaz < yazg < yagz). Bu nerideki sorun, kelimenin Trk dillerinde isim değil, sadece sÝfat olarak bulunmasÝdÝr. Tarih yazÝnÝ, Marquart‟tan gelen ve sonra Menges tarafÝndan da benimsenen bir diğer aÝklama veriyor. Bu zm, qat‟Ýn „kat, ev‟ anlamÝna gelen bir Eski Ġran dnleme olduğunu iddia eder (Marquart 1903, 196).63 Bu karĢÝlÝk anlam bakÝmÝndan ikna edici, ve -ai geiĢi de bir iyelik eki olarak kolayca aÝklanabilir. Trke bileĢiklerde ikinci bileĢenin bir iyelik eki taĢÝmasÝ olduka yaygÝndÝr (sing. 3). Menges‟in aksine, Peeneke‟de bir damaksÝ nitelik tahmin etmemiz ve -k˝tai biimini -kte (Menges 1944-5, 272) olarak okumamÝz gerektiğine inanmÝyorum. Ġyelik eki -ai aynÝ zamanda - olarak da okunabilirken, -a- oğunlukla -a- ile gsterilir. Eğer bu Ġran kkeni doğru ise, kangar‟Ýn Ġrani aÝklanmasÝyla birlikte, Ġran dilinin Peeneke zerinde ok byk etkisi olduğu Ýkarsanabilir. Diğer bir mmkn zm, yani elimizdeki Ģeyin qat „yan‟ kelimesinin ona ekli bir iyelik eki olan (ve bylece kale isimleri: Gzetleme tarafÝ, devriye tarafÝ, savaĢ tarafÝ vb.) bir trev olduğunu da vermeliyiz. Eski Trke biim qat „kat, tabaka‟ (ED 593), tÝpkÝ ağdaĢ Trk dillerinin de genel olarak gstermediği gibi, bu anlamÝ gstermez.64 Yine de, bazÝ diller ve -daha nemlisi Houtsma‟nÝn KÝpak kayÝtlarÝ da- genellikle ilk anlam olmasa da, bu „yan‟ anlamÝnÝ gsterirler: 2s qat „jan‟ (Houtsma 1894, 87), Karaay qat „Seite, Gegend‟ (Prhle 1909, 117), Kar. qat „sloj, plast; etaj; napravlenie, storona‟ ve uvaĢ xut „rteg, sor; emelet; oldal‟ (Paasonen 1908, 53). Doğal olarak, sonraki aÝklamada Kta ieren Macarca yer isimlerinin paralelini Ýskartaya ÝkarmalÝyÝz, nk bu, Macarca Kta biimini retmez. 4.2 Kale Ġsimlerinin Ġlk BileĢeni
1230
4.2.1 Toug - (DAI 168) BeĢ Peenek kale ismi iinde bu okumasÝ en zor olandÝr. Bir taraftan iki nsz arasÝndaki ses iĢaretleri birden fazla sesi temsil ediyor olabilir. te yandan -g geiĢinin ses değeri de sorunludur. Eğer yazar bir -‟yi eviriyazmak istediyse -gg iĢaretlerini kullanmalÝydÝ. Ama bunu yapamazdÝ nk ismin ikinci bileĢeni de (-g˝tai) bir g ile baĢlar ve byle sessiz birarada olmaz. Bu, neden -k˝tai yerine -g˝tai biimine sahip olduğumuzun sebebi olabilir. Fakat eğer bir -n veya -g (-E)65 terminali gstermek isteseydi, aynÝ iĢaretler olurdu. ġimdi diğer, anlamca mmkn okumalarÝ gzden geireceğim. Nmeth kelimenin nasÝl okunacağÝndan emin değildir ve iki zm nerir: 1. tn „Nacht‟, Tougg˝tai‟ye „Gece nbet kulesi‟ yorumunu verir; ve 2. tun „Ruhe‟, ve bu yzden „Gecelenen kale‟ (Nmeth 1930, 33-4; 1932, 51). Burada tn‟n gece bekisi değil sadece gece anlamÝna geldiği belirtilmelidir (KrĢ. CC 71 tn). Bu okuyuĢlara ilaveten, Menges bir diğerini nerir: to „don, donmuĢ‟ (1944-5, 272). Bu, isim değil fiil olarak Codex Cumanicus‟ta da geer: to- „don‟ (Gronbech 1942, 249). SanÝyorum yukarda -„nin kaydÝ konusunda sylenenlerin ÝĢÝğÝnda, bu okuma mmkndr. Kelime anlam aÝsÝndan da sorunlu değildir, nk to aynÝ zamanda „sert‟ demektir (ED 513). Bu yzden bu kalenin ismi „sertlik‟ demek olabilir. Yunanca heceleme, anlam olarak Eski Trke kaynaklarla bağdaĢan diğer okunuĢlara da imkan tanÝr: tog (KrĢ. Eski Trke tog „engellenmiĢ, engel‟ ED 463-4), tug („devlet amblemi‟ ED 464) ve toy (KrĢ. Eski Trke toy „kamp, topluluk, toplanma, toy‟ ED 566). Ġlk iki durumda Peeneke, Codex Cumanicus‟ta nceki sessiz ile bir ikizleme yapan -g geiĢini koruyacaktÝr.66 Fakat DAI ve Codex Cumanicus arasÝnda 400 yÝl olduğunu ve toy‟un KÝpak dillerinde „kamp‟ değil, sadece eğlence manasÝyla olduğunu hatÝrlamalÝyÝz. Halen bu ismin kesin aÝklamasÝ yoktur. 4.2.2 Krakna- (DAI 168) Nmeth‟in aÝklamasÝ tamamen ikna edici: “qaraq „Blick‟, qaragul „karakol‟, Sagai. qaraqs„gzetle‟ ” (1932, 51), fakat kelimenin sonunu aÝklamÝyor. Kelime qara „bakmak, gzlemek‟ fiilinin ona eklenmiĢ -na unsuruyla yapÝlmÝĢ isim biimidir. Bu muhtemelen Kumuk veya Karaay-Balkarca‟da iyi bilinen „i‟ hali ekidir (+nX). Menges -na - unsurundan sonra, gzardÝ edilemeyecek bir +nA eksisi grr, fakat -g geiĢi xxx olarak da okunabilir. Bu yzden Kraknak˝tai „gzleme, devriye kalesi‟dir. 4.2.3 Salma- (DAI 168) Bu aÝka salma olarak okunabilir ve fiilden isim eki -mA bağÝmsÝz olabilir (Ek hakkÝnda ayrÝntÝ iin bkz. Erdal 1991, 316-20). Nmeth bunu OsmanlÝca salma‟ya „devriye‟ bağlar (1930, 34). Sal-
1231
fiilinin anlam alanÝ olduka geniĢtir; KrĢ. ED 824 ve Menges 1944-5, 273. Bu yzden bu, „devriye kalesi‟dir. 4.2.4 Saka- (DAI 168) Nmeth ismin saqa okunuĢunu KÝrg. saqa „Yay‟ ile karĢÝlaĢtÝrÝr. Bu da kaleye „Yay-bakÝr‟ ismini verdirir (1930, 34). BaĢ ve ortadaki sessizlerde Peeneke‟nin uvaĢa zellikler gsterdiği de inanÝlÝrdÝr (y- > g-; q > x): |axa. Bu, Peenek dilindeki bir Hazar mirasÝ olarak, Eski Trke yaqa „kenar, sÝnÝr‟ (ED 898) biimiyle ilgili olabilir. ağdaĢ uvaĢa‟da bu |uxa „vorot, vorotnik‟ (Egorov 1964, 222) olarak geer. Bu, uvaĢa zellikler gsteren tek Peeneke rnek değildir. AltÝncÝ Peenek boy isminin ilk bileĢeni de benzer Ģekilde br Trk dillerinde bulunun boz‟dan farklÝdÝr (Ligeti 1986, 508). Bu yzden Sakak˝tai, „hudut kalesi‟ olarak evrilebilir ve muhtemelen Turla nehri zerindeki eski bir Hazar sÝnÝrÝnda bulunuyordu. 4.2.5 Giaiou- (DAI 168) Nmeth bunu kÝsaca yayu diye okur ve pek grlmeyen -g- ~ -y- karĢÝlÝğÝnÝna dikkat ekerek (1930, 34) Eski Trk yazÝtlarÝndaki yag „dĢman‟ (KrĢ. ED 898) kelimesine bağlar. GeiĢ sesinin dudaksÝlaĢmasÝnÝ aÝklamaz. BağlantÝ kuĢkusuz doğrudur ama, Menges‟in iĢaret ettiği gibi (yu; 1944-45, 273) onun verdiği okuyuĢ doğru olmayabilir. Bu kelime de ilk Peenek boy ismi *kgr i > k (v) ri (Bkz. Ligeti 1986, 507) ile aynÝ dnĢmden gemiĢ olabilir. Buradaki ai dizisi genellikle e‟dir ve bu rnekte kelime, YayÝk nehrinin Peeneke ismindeki Yyik- (Ge˘c, DAI 166)67 y- sesinde gzlenebildiği gibi, damaksÝ bir nitelik gsterir. Ekte ou„nun muhtemel ses değeri bulunabilir. Peeneke kelime, Kumanca yag‟dan „Feind‟ (Grønbech 1942, 110) kesinlikle ayrÝdÝr. Son olarak, Peenek kalelerini konuĢlandÝrmaktaki zorluklar hakkÝnda birka sz edeceğim. YazÝn, ikinci kaleyi Turla zerine koyan Moravcsik hari (BT 2, 317), onlarÝ z nehri boyunca yerleĢtirir (Nmeth 1930, 33; Gyrffy 1939, 460; BT 2). Konstantine Porphyrogenitus hepsini Turla nehrine yerleĢtirir. Turla (Dnyester) ve z‟nn (Dnyeper) Yunanca biimlerinin ardarda getiği DAI‟nin 8. blmnde Dan˝strewz yazar (DAI 54). yleyse, szkonusu kaleleri byk ihtimalle Turla nehri zerine yerleĢtirebileceğimiz sonucuna ulaĢabiliriz. 5. Sonu Peeneke‟nin bir KÝpak dili olduğunu tespit eden Gyula Nmeth idi. O bunu, dilin uyumlu metin kalÝntÝlarÝ olmaksÝzÝn, sadece boy, kale ve kiĢi isimlerini ve tevil kabul edilen bir kelimeyi kullanarak yaptÝ. YukarÝdaki zmlemelerin ve nerilen yeni zmlerin temelinde, Peeneke‟nin bir kÝpak dili oluĢunu sorgulayamam, fakat bazÝ ilave yorumlarÝn eklenmesi gerektiğini dĢnyorum.
1232
Somut isimlerden bir dili yeniden kurmak ok zordur ve byle bir giriĢimin ne tr sorunlarÝ olduğunu boy ve kale isimlerinde grdk. oğunlukla bir ortak isim olarak grlen kalan tek Peenek kalÝntÝsÝ da Trk dillerinde bulunamÝyor. Kaynaklarda hep aÝk değildir. K#Ģg#rN Peeneke‟yi Bulgar and Suvar68 dili ile karĢÝlaĢtÝrÝr, ama bu bilgi parasÝ da hassaten gvenilir değildir. Bulgar ve Suvarlar uvaĢ tr bir dil konuĢtuklarÝ iin K#Ģg#rN‟nin ifadesine gre Peeneklerin de bir uvaĢ tr dil konuĢtuğunu dĢnmek gerekir; fakat Peenek dil kalÝntÝlarÝnÝ alÝĢtÝğÝmÝzda, bir, en fazla iki uvaĢ-vari kelime buluruz. Yani Peeneke‟yi uvaĢ tipi bir dil olarak grmek olduka zordur. Macar kavimlerin trke etimolojilerini dĢnelim. Byk ihtimalle Peenek kavim sistemi farklÝ dillerden insanlarÝ iine almÝĢ veya diğer idllerin etkisi altÝnda kalmÝĢtÝr.69 Anna Comnene de Kuman ve Peeneklerin aynÝ dili konuĢtuğunu iddia ederek onlarÝn dili hakkÝnda bilgi verir (Gyrffy 1965, 73). Bu iddiadaki sorun, Anna Comnene zamanÝnda, 12. yy‟da Peeneklerin dağÝlmÝĢ ve Kumanlar gibi komĢu uluslar arasÝnda erimiĢ olmalarÝdÝr. Peenek diliyle ilgili ana zorluk, araĢtÝrmacÝlarÝ paralÝ dil kayÝtlarÝnÝ alÝĢmaya zorlayan kaynak kÝtlÝğÝ, metin kayÝtlarÝnÝn yokluğudur. Peenek dili ve Peenek boy ve kale isimleri araĢtÝrmalarÝnÝn hala tamam olmamasÝ bu yzdendir. Macarca malzeme ve Doğu Slav kaynaklarÝnÝn zmlenmesi ilerleme sağlayabilir. zetle, Ģu sonuca ulaĢabiliriz: Kangar muhtemelen Peeneklerin bir kÝsmÝnÝn baĢkalarÝna verilen ismi idi. 2.2‟ye dayanÝrsak bu kelime aslÝnda bir kavmin ismi değil, (ihtimal Ġrani dnleme) bir topluluk ismi idi. Bu yzden, Pritsak (1975) ve Gyrffy‟nin (1990) sylediği gibi, Peenek kavmin dzeninin bu etnik topluluklarÝn kaynaĢmasÝnÝn sonucu olduğunu hakikatten syleyemeyiz. Peenek kavmin isimlerinin yukarÝdaki zmlemesinin, Peenek kavmin isimlerinin bir at rengi ismi ve bir nvandan oluĢtuğu Ģeklindeki yaygÝn kabul gren varsayÝmÝ desteklemediğini de belirtmeliyiz. Bu varsayÝm zerine hibir tarih kuramÝ oturtulamaz ve alaca atlÝ oymağÝn Peenek kavmin dzenini rgtlediğini iddia edemeyiz. Peenek kavmin ve kale isimlerinin kesin ve tartÝĢmasÝz okunuĢu belli durumlarda henz verilmemiĢtir. Gyula Nmeth‟in nerdiği sistem temelinde, sekiz Peenek kavmin isminden hibirinde iki bileĢenin birden sorunsuz bir aÝklamasÝ verilememektedir.70 Ancak boyun kavmin dzeni iindeki konumuna iĢaret eden iki kavmin ismi vardÝr.
1
Peenekler hakkÝnda en ayrÝntÝlÝ kaynaka iin bkz. BT 1, 89-90 (eski bir baskÝ olarak tabii
ki kesinlikle tam değildir). 2
Tabii ki PatzinakÞtai, Pazh˝koi, vb. gibi diğer biimler de vardÝr. Bir liste iin bkz. BT 2,
247-9. 3
Ġslam kaynaklarÝnda kullanÝlan biimler iin bkz. Schamiloglu 1984.
1233
4
913‟ten 959‟a Bizans imparatoru.
5
Son baskÝ: Gyula Moravcsik; DAI‟deki kaynakaya bakÝnÝz.
6
Liste iin bkz. Nmeth 1932, 54-9.
7
Kumanlar iin de aynÝ kanaate sahipti (Jerney 1851, 74).
8
OlağandÝĢÝ hayalgcne rağmen, Peenek ‟Hrt˘m ve G˙la boy isimlerini (bkz. blm 3. 1.
1 ve 3. 1. 3) Macarca kelimeler rdem „erdem‟ ve zel isim Gyula ile ilk karĢÝlaĢtÝran da odur (Jerney 1851, 77). Jerney‟in teki kabile isimleri zerine grĢleri, mteakip eleĢtirilere direnemedi. O, Peenek kale isimlerinin ikinci bileĢenlerini (bkz. 4. 1) Macarca yer ismi kmesi Kta ile iliĢkilendirmiĢtir (Jerney 1851, 77); tÝpkÝ daha sonra Vmbry (1882, 445) ve Gyrffy (1939, 460-1) gibi. 9
O aynÝ zamanda Peeneklerin Macar, Kuman, Hun ve Avarlarla aynÝ dili konuĢtuklarÝna
inanÝyordu (Gyrfs 1873, 41-102). 10
Peenek boy ismi Tzo˙r (bkz. 3. 1. 2) Macarca yer isimleri Sr ile karĢÝlaĢtÝrmÝĢtÝr (Szab
1853, 608). 11
Bir rnek 6. Kale isminde grlen Trnke kelime „yağÝ‟ veya drdncsnde grlen bey
kelimesidir (Vmbry 1882, 445, 447). AynÝ zamanda bkz. Blm 4. 2. 5 ve 3. 1. 4. 12
Golubovskij, P. 1884. Pe2enegi, Torki i Polovcy. Kiev.
13
O bunu, Kl-Tigin yazÝtÝnda geen Kngrs halkÝna ve Arap kaynaklarÝnda Seyhun
nehrinin aĢağÝ boylarÝnÝn ismine bağlar. R®¥ß (Marquart 1898, 10). Bkz 2. 2. 14
nceleri Vmbry (1882, 448), daha sonra meslekte geniĢ kabul gren Bang (Bang 1918)
ile aynÝ kkeni nermiĢti. Bkz., Blm 2. 1. 15
Nagyszentmikls hazinesindeki yazÝlarÝn da Peeneke olduğuna inanÝyordu.
16
rn. 7. Peenek boy isminde: “…bu kabul edilebilir, nk qapqan > qapan değiĢimi tipik
bir Oğuz olgusu iken (qapqan > qapan, değiĢimi Kabar-Hazarca‟da da mmkndr), bugn bildiğimiz kadarÝyla Peeneke bir KÝpak dilidir. Bu boy isminin okunma ve zmlenmesi iin daha araĢtÝrmalar gerekiyor. ” (Ligeti 1986, 510; benim evirim - G. V. ), Bkz. Blm 3. 1. 7. 17
Bunu ağatayca qngr‟a (halsstarrig, entschloßen, mutig, tapfer) bağlamÝĢtÝr (Nmeth
1927, 279-80), bkz. 2. 2. 18
rn. Peenek kabile isimleri Cabouxin- ve Giazi-de (Gyrffy 1990, 179-80), bkz blm 3.
2. 3 ve 3. 2. 7.
1234
19
Bu eleĢtiri Talm˝t, Copßn ve Cabouxin kabile isimlerinde (Menges 1944-45, 261-4, 268-9;
bkz. 3. 1. 6-7, 3. 2. 3) ve Peenek kale isimlerinin ikinci bileĢenlerinde (Menges 1944-45, 271-2; see 4. 1) ok nettir. 20
Marquart‟Ýn (1903, 196) değiĢik nllerle Ġrani olarak grdğ Peenek kale isimlerinin
ikinci bileĢenleri (-k˝tai, -g˝tai) iin farklÝ bir kken nermiĢtir (Menges 1944-45, 271-72). Bkz. 4. 1. 21
Jnos Harmatta daha sonra bu ilgili nakzetti (1995, 348).
22
Yine de Pritsak, Peenek kale isimleri hakkÝnda, bunlarÝ halk isimlerine bağlayarak yeni bir
aÝklama getirmeye alÝĢmÝĢtÝr (Pritsak 1975, 211). 23
Bkz. Blm 2. 2.
24
Ligeti okuma ve yorumdaki zorluklarÝ ve mmkn zmleri tartÝĢÝr (Ligeti 1986, 506-11).
Peenek ismiyle de uğraĢÝr ama dikkatlidir ve bu konuda pek grĢ belirtmez (Ligeti 1986, 268). 25
Cssz kelimesinin Peenek kkeni hakkÝnda ayrÝntÝ iin bkz. Kniezsa 1934.
26
Gyula Nmeth Macarca tolmcs ~dilma, evirmen‟ kelimesini de buraya ekler (Nmeth
1958). 27
Vakanvisin eseri (845-915), Milat ile 906 yÝlÝ arasÝndaki dnemde geen olaylarÝ anlatÝr.
28
Latince aslÝnda: “Ex supradictis igitur locis gens memorata a finitimis sibi populis, qui
Pecenaci vocantur, a propriis sedibus expulsa est, eo quod numero et virtute prestarent, et genitale, ut premisimus, rus exuberante multitudine non sufficeret ad habitandum. ” (Pauler-Szilgyi 1900, 321). 29
Sonraki imparator 2. Romanos (959-963).
30
„I conceive, then, that it is always greatly to the advantage of the emperor of the Romans
to be minded to keep the peace with the nation of the Pechenegs and to conclude conventions and treaties of friendship with them and to send every year to them from our side a diplomatic agent with presents befitting and suitable to that nation, and to take from their side sureties, that is, hostages and a diplomatic agent, who shall come, together with the competent minister, to this city [yani Bizans, G. V. ] protected of Gold, and shall enjoy all imperial benefits and grifts suitable for the emperor to bestow. ” (DAI 48-9). 31
„In the region of Bulgaria also is settled a folk of the Pechenegs … when an imperial agent
is dispatched from here [yani Bizans, G. V. ]
with ships of war, he may, without going to Cherson,
shortly and frswiftly find these same Pechenegs here … they come down to him, and when they come down, the imperial agents gives them hostages of his men, and himself takes other hostages of these Pechenegs, and holds them in the ships of war, and then he makes agreement with them” (DAI 54-7).
1235
32
„When an imperial agent goes over to Cherson on this service, he must at once send to
Patzinacia and demand hostages and an escort, and on their arrival he must leave the hostages under guard in the city of Cherson, and himself go off with the escort to Patzinacia and carry out his instructions. ” (DAI 54-5). 33
rnek iin bkz. Pritsak 1975, 211; Golden 1992, 264.
34
Bu isim yaygÝn olarak Trk (h) ala yuntlug (alaca atlÝ) toplulu olarak teĢhis edilir. 766-801
arasÝnda yazÝlan ince T‟ung tien bu fikri destekler gzkmekte: “Oraya beĢ byk Trk (T‟uke) boyunun yurdundan geilerek varÝlÝr. Bunlar 30 bir savasÝya komuta eder ve 300 bin atlarÝ vardÝr. BunlarÝn topraklarÝ bir irkin (k‟i-kin) tarafÝndan ynetilir. Bunlar trktlerden farklÝ değildir… OtlaklarÝ atlarÝnÝ besleyemediğinde gerler, sabit meskenleri yoktur. AtlarÝ (ma) hep alacadÝr (po); bu yzden isimleri Ala Yuntlu‟dur (po-ma). Onlar atlarÝ zerinde oturmaz ama sadece at st, cumis (kÝmÝz) tketmek iin sağarlar. KÝrgÝzlarla sÝk sÝk savaĢÝrlar, grnmleri kÝrgÝzlara benzer ama birbirlerinin dilini anlamazlar.” (Senga 1996, 36). Ancak bu son cmle bizi, KÝrgÝzlar o dnemde Trke konuĢtuklarÝ iin, bu halkÝn ismi gibi gerekten Trk olup olmadÝğÝnÝ sorgulattÝrÝr. 35
Buradaki ud (h) adaqlg sznde Trke „kz ayaklÝ‟ diyiĢi gizlidir. T‟ung tien de onlardan
bahsetmesine (bkz. Senga 1996, 10) ve Trk olarak adlandÝrmasÝna rağmen, raporun bu kÝsmÝ, tÝpkÝ ÝssÝz kum tepeleri zincirinin esrarÝ gibi, olduka esrarlÝ grnyor. 36
Senga 1996, 41.
37
Bu sayÝ her ihtimale gre bir topostan fazla değildir.
38
Bu grĢ HorlarÝ Oğuzlarla zdeĢleĢtirenler tutar. Senga, Peeneklerin asli lkesi
hakkÝndaki kuramlarÝn kapsamlÝ bir değerlendirmesini yapar (Senga, 1992). 39
Bkz. Blm 2. 2.
40
Alaca atlÝ halkÝn yeri ile ilgili, T‟ung-tien raporundaki bilgiye dayanan Senga, Gyrffy ile
tartÝĢÝr ve onlarÝ 8. yy ortalarÝnda BalkaĢ glnn kuzeyine, ĠĢim ve ĠrtiĢ nehirleri arasÝna yerleĢtirir (Senga 1992, 43; 46). 41
Bkz. Sevortjan 1978, 25.
42
KarĢÝlaĢtÝr: KÝrg. kar- „bludat‟, ne imeya priyuta, ne imet‟ pristani{2a‟; Kzk. qagr- „to
wander, to roam (aimlessly) ‟. Bir topluluk ismi olamaz. 43
rn. Golden 1992, 265.
44
38. Blmde. O szkonusu ismi sadece kabile iin değil, genel olarak Peenekler iin
de kullanÝr.
1236
45
Bkz. Gyrffy 1972 ve Zimonyi 1998.
46
Macaristan‟da Peeneklerle ilgili olarak 1. 2‟ye ilaveten bkz. Szokolay M. 1929. A
magyarorszgi besenytelepekrl. Fld s Ember 9, 65-90; Belitzky J. 1937. A nyugatmagyarorszgi s felvidki beseny telepek. in: Emlkknyv Domanovszky Sndor szletse 60. vforduljnak nnepre. Budapest, 1937. 59-95; Kniezsa I. 1937. A nyugatmagyarorszgi besenyk krdshez. in: Emlkk nyv Domanovszky Sndor szletse 60. vforduljnak nnepre. Budapest, 1937. 323-37. Peeneklerin Macaristan‟daki rol iin bkz. Gckenjan 1972, 89-114. 47
Bkz. Ek.
48
Szab (1853, 608) da bunu Macarca yer ismi Sr ile karĢÝlaĢtÝrÝr ama Gyrffy (1990, 175)
bu yer isimlerinin Peenek boy isimlerinden gelmediğini ne srer; Krist 1973, 75. 49
Kl kelimesinin kkeni iin bkz. ED 715.
50
Gyrffy, Macarca yer isimleri Klpi/Kulpy‟de aynÝ ismi grr. Gyrffy 1939, 441; 1990, 176;
Krist 1973, 21. 51
Qara woy okumasÝ da mmkndr, nk b- sesi π ile gsteriliyor olabilir. Yunanca biim
ikisine de imkan sağlar. Bkz. Ek. 52
Bu durumda - kaynak yokluğundan dolayÝ - bu, KÝpak y < d eĢitliğinin ilk rneği olacaktÝr.
53
Bugnk ve eski Macar yer isimleri Tolmcs/Talmcs bu Peenek boy ismiyle ilgili olabilir;
Bkz. Gyrffy 1939, 443; 1990, 177; Krist 1973, 21. 54
Ligeti‟de rneklerle gsterilir. 1986, 507.
55 Kelimeyi kovuk{in „soluk sarÝ‟ okunuĢundan Ýkarmaya alÝĢan Gyrffy tamamen baĢka bir izdedir (Gyrffy 1939, 448; 1990, 179). 56
KrĢ. ġor, Sagay, Koybal pora; Altay, Teleut, Lebed poro „weissbehaart mit dunkler Haut,
Pferdefarbe‟ (Radloff 4, 1663); Mongol boro „grey, brown, dark‟ (Lessing 1973, 121). 57
KrĢ. Giaz˘ (z) (DAI 166; BT 2, 112).
58
KrĢ. Mk* (yagz) „braun‟ (Houtsma 1894, 103).
59
Sonuncuya rnekler iin bkz. Nmeth 1991, 71-5.
60
BelemarnÞz§BelermanÞz boy isminde Gyrffy, bulgar halkÝnÝn isminin uvaĢa biimini
grr (beler; krĢ. Ligeti 1986, 386); PagoumanÞz biiminde ise beĢinci Peenek kabilesinin ismini
1237
kendi okuduğu Ģekliyle (bay) teĢhis etmeyi umar (Gyrffy 1939, 453; 1965, 77; 1990, 184). Ġkinci aÝklama ile hemfikir değilim; Bkz. 3. 1. 5. 61
Bugn Belgorod-Dnestrovskiy.
62
Gyrffy (1939, 460; 1990, 188) bunu gzardÝ eder ve sadece -y geiĢi olan ağatayca
biimi verir. 63
KrĢ. Farsa vß „house‟ (Steingass 1975, 1018), Osete kat „konju{nja‟ (Abaev 1958, 590).
64
KrĢ. Tkm. gat, Tat., KÝrg., BaĢk., Kum., KÝr. Tat. qat „plast, sloj, rjad; eta…‟, TTrk. kat
„Stockwerk, Etage; Lage; Falte…‟. 65
TÝpkÝ Cabouxiggul˝ boy ismindeki gibi, bkz. Blm 3. 2. 3).
66
KrĢ. Kuman tov [tou]
67
Bu, Ġdil blgesinde konuĢulan KÝpak dillerindeki (Tatar, BaĢkurt) y, i ve 2 seslerinde nadir
„Fahne‟ (Grønbech 1942, 250), aynÝ zamanda bkz. Nmeth 1932,
56.
grlen bir olgu değildir, yani Tatar y{ (qw;) < *y#{ „taze, gen‟, fakat bu evredeki br Trk dilleri de (Az., uv., Kum. ) damaksÝ nitelikler gsterir. 68
„Der den Rhomern nchste Stamm sind die P2ng, dann Qif2aq, dann Oguz, dann
Jmk, Ba{girt, Basmil, Qai, Jabaqu, Tatar, Qirqiz; diese sind in der Nhe von China…Die Sprache der Bulgar, Suwar und P2ng in der Nhe der Rhomer ist trkisch, aber in ein- und derselben Weise verstmmelt. ” (Brockelmann 1921, 36-8). 69
rneğin yedinci boy isminin ikinci bileĢenindeki Oğuz etkisi.
70
Renk ismi veya unvan olarak yorumlanabilecek unsurlar vardÝr ama hibirinde bu, aynÝ
boy isminin iki bileĢeninde de gemez.
Abaev, V. I. 1958. Istoriko-etimologi eskiy slovar‟ osetinskogo jazyka 1-2. Moskva-Leningrad Az. - Azerice, Azizbekov, H. A. 1965. Azerbajdjansko-russkij slovar‟. Bak ÁMTF - Gyrffy Gy. 1963-98. Az Árpd-kori Magyarorszg trtneti fldraj za 1-4. Budapest. Bang, W. 1918.
ber den Volksnamen Beseny. Turn 3, 436-7. Bacot, J. 1956. Reconnaissance en Haute Asie seprentrionale par cing envoys ougours au VIIIe sicle. JA 244, 137-53. BaĢk. - BaĢkurta, Uraksin, Z. G. 1996. Baakirsko-russkiy slovar‟. Moskva.
1238
Baskakov, N. A. 1982. Mikroetnonimy uzov (oguzov) - ernyh klobukov v russkih letopisjah. AOH 36, 39-46. Berta Á. 1989. Új vlemny trk eredet trzsneveinkrl. Keletkutats tavasz, 3-17. Betra Á. 1991. Trk eredet trzsneveink. NyK 92, 3-40. Brockelmann, C. 1921. Mahmud al-KasgharO ber die Sprachen und die Stmme der Trken im 11. Jahrh. KCsA 1, 26-40. BT - Moravcsik, Gy. 1983. Byzantinoturcica 1-2. Berlin. Budagov, L. 1868. Sravnitel‟nÝy slovar‟ turecko-tatarskih nare iy 1-2. Sanktpeterburg. CC - 1981. Codex Cumanicus. ed. Kunn, G. (Budapest Oriental Reprints Ser. B1) Budapest. uv. - uvaĢa, Aamarin, N. I. 1928-50. Thesaurus lingual Tschuvaschorum. Slovar‟ uvaĢskogo. jazyka 1-17. eboksarÝ. Clauson, G. Sir 1962. Turkish and Mongolian Studies. Prize Publication Fund 20, London. KÝrÝm Tat. - KÝrÝm TatarcasÝ, Asanov, `. A. 1988. Krimskotatarsko-russkij slovar‟. Kiyev. Czegldy K. 1950. Új adat a besenyk trtnethez. MNy. 46, 361-2. Czegldy K. 1954. A kangarok (besenyk) a VI. szzadi szr forrsokban. MTA Nyelv- s. Irodalomtudomnyi Osztlynak Kzlemnyei 5, 243-76. Czegldy K. 1956. Kangarok s zavarok. MNy. 52, 120-5. DAI - Moravcsik Gy. 1950. Bborbanszletett Konstantin: A birodalom kormnyzsa. Budapest (= 1949. Konstantine Porphyrogenitus: De Administrando Imperio. English translation by Jenkins, R. J. H. Budapest). Doerfer, G. 1995. Trkische Farbbezeichungen und Pferdezucht. CAJ 39, 208-27. DTS - 1969. Drevnetyurskiy slovar‟. Nadaljaev, V. M. et. alii. Leningrad. ED - Clauson, G. Sir 1972. An Ethymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish. Oxford.
1239
Egorov, V. G. 1964. Etimologi eskiy slovar‟ uvaaskogo jazÝyka. eboksarÝy. Erdal, M. 1991. Old Turkic Word Formation. A Functional Approach to the Lexicon 1-2. Turcologica 7, Wiesbaden. Gabain, A. von 1950. Alttrkische Grammatik. Leipzig. Gag. - Gagauzca, Baskakov, N. A. Gagauzsko-russko-moldavskiy slovar‟. Moskva. Golden, B. P. 1992. An Introduction to the History of the Turkic Peoples. Ethnogenesis and State- Formation in Medieval and Early Modern Eurasia and the Middle East. Wiesbaden. Gombocz Z. 1915. Árpdkori trk szemlyneveink. MNyTK 16, Budapest. Gombocz Z. 1916. A beseny npnvrl. Mny. 12, 281-6. Gckenjan, H. 1972. Hilfsvlker und Grenzwchter im mittelalterlichen Ungarn. Wiesbaden. Grønbech, K. 1942. Komanisches Wrterbuch. Trkischer Wortindex zu Codex Cumanicus. Kopenhagen. Gyrfs I. 1873. A jsz-kunok trtnete. II. Kecskemt. Gyni M. 1943. A magyar nyelv grg feljegyzses szrvnyemlkei. Budapest. Gyrffy Gy. 1939. Besenyk s magyarok. KCsA 1. kieg. kt. 397-500. Gyrffy Gy. 1940. Besenyk s magyarok. Budapest. Gyrffy Gy. 1948. Krnikink s a magyar strtnet. Budapest. Gyrffy, G. 1965. Monuments du lexique Petchngue. AOH 18, 73-81. Gyrffy, G. 1972. Sur la Question de l‟Etablissement des Petchngues en Europe. AOH 25, 283-92. Gyrffy Gy. 1990. A magyarsg keleti elemei. Budapest. Harmatta J. 1946. Sznes lov npek. Mny. 42, 26-34. Harmatta J. 1995. Egy szaszanida arany pecstgyr felirata. in: Blint Cs. Kelet, a korai avarok s. Biznc kapcsolatai. Szeged 342-48. Houtsma, M. Th. 1894. Ein trkisch-arabisches Glossar. Leiden.
1240
Jenkins, J. H. 1962. Konstantine Porphyrogenitus De Administrando Imperio volume II. Commentary. London. Jerney J. 1851. Keleti utazs a „magyarok‟ shelyeinek kinyomozsa vgett. 1844 s 1845 I. Pest. Kar. - Karaimce, Baskakov, N. A. 1974. Karaimsko-russko-pol‟skij slovar‟. Moskva. KÝrg. - KÝrgÝzca, Judahin, K. K. 1965. Kirgizsko-russkij slovar‟. Moskva. Kkalp. - Karakalpaka, Baskakov, N. A. 1958. Karakalpaksko-russkij slovar‟. Moskva. Kniezsa I. 1934. Cs_sz. MNy. 30, 104-6. Kovcs L. - Veszprmy L. (ed) 1997. Honfoglals s nyelvszet. A honfoglalsrl sok szemmel 3, Budapest. Krist Gy. - Makk F. - Szegf L. 1973. Adatok „korai” helyneveink ismerethez 1. Acta Historica 44. Kum. - Kumuka, Bammatov, Z. Z. 1969. KumÝksko-russkiy slovar‟. Moskva. Kurat, A. N. 1937. Peenek tarihi. Ġstanbul. Kzk. - Kazaka, Shnitnikov, B. N. 1966. Kazak-English Dictionary. UAS 28. Bloomington. Lessing, F. D. 1973. Mongolian - English Dictionary. Bloomington. Ligeti L. 1986. A magyar nyelv trk kapcsolatai a honfoglals el_tt s az Árpd-korban. Budapest. Marquart, J. 1898. Die Chronologie der alttrkischen lnschriften. Leipzig. Marquart, J. 1903. Osteuropische und ostasiatische Streifzge. Leipzig. Markwart, J. 1929. Kultur- und sprachgeschichtliche Analekten. UJb. 9, 68-103. MEH - 19863. A magyarok eldeirl s a honfoglalsrl. Kortrsak s krniksok hradsai. ed. Gyrffy Gy. Budapest. Menges, K. H. 1944-45. Ethymological Notes on Some P ng Names. Byzantion 17, 256-80. Minorsky, V. 19702. Hudd al-‟#lam. The Regions of the World. A Persian Geography 372 A. H. -.
1241
982 A. D. London. Nmeth Gy. 1922. A besenyk ismerethez. MNy. 18, 2-7 (= 1922. ZurKenntnis der Petschenegen. KCsA 1, 219-25). Nmeth, J. 1927. Der Volksname Trk. KCsA 2, 275-81. Nmeth, J. 1930. Die petschenegischen Stammesnamen. UJb. 10, 27-34. Nmeth Gy. 1930a. A honfoglal magyarsg kialakulsa. Budapest. Nmeth, J. 1932. Die Sprache der Petschenegen und Komanen. in: Nmeth, J. Die Inschriften des Schatzes von Nagy-Szent-Mikls. BOH. 2, 50-9. Nmeth Gy. 1937. A tarka lovak orszga. Ethnographia 43, 103-7 (= 1938. Das Volk mit den scheckigen Pferden. KCsA 1. kieg. kt. 345-52). Nmeth Gy. 1958. A tolmcs sz trtnethez. NyK 60, 127-32 (= 1958. Zur Geschichte des Wortes tolmcs „Dolmetscher‟. AOH 8, 1-8). Nmeth Gy. 1991. A honfoglal magyarsg kialakulsa. Msodik, bvtett s tdolgozott kiads, kzzteszi Berta Á. Budapest. Nog. - Nogayca, Baskakov, N. A. 1963. Nogaysko-russkiy slovar‟. Moskva. Paasonen, H. 1908. Csuvas szjegyzk. A NyK 37. s 38. ktetnek mellklete. Budapest. Pauler Gy. - Szilgyi S. (ed) 1900. A magyar honfoglals ktfi. Budapest. Pelliot, P. 1949. Notes sur l‟historie de la Horde d‟or. Paris. PLDR - 1978. Pamjatniki literatury drevnej Rusi. Na alo Russkoj literatury 11 - na alo 12 veka. ed. Liha eva, D. S. Moskva. Pletneva, S. A. 1960. Peenegi, torki i polovcy v jujnorusskih stepjah. Materialy i issledovanija po arheologii SSSR 62. Pritsak, O. 1975. The Pe enegs: A Case of Social and Economic Transformation. AEMAe 1, 211-35. Prhle, W. 1909. Karatschajisches Wrterverzeichnis. KSz. 10, 83-150. Rsnen, M. 1969. Versuch eines etymologischen Wrterbuchs der Trksprachen. Lexica Societatis.
1242
Fenno-ugricae 17, Helsinki. Radloff, W. 1893-1911. Versuch eines Wrterbuches der Trk-Dialecte 1-4. Sanktpeterburg. Rna-Tas A. 1995. A magyarsg korai trtnete. Szeged. Rna-Tas A. 1996. A honfoglal magyar np. Budapest. Schamiloglu, U. 1984. The Name of the Peeneks in Ibn Wayyn‟s al-Muqtabas. in: Oberling, P. (ed) Turks, Hungarians and Kipchaks. A Festschrift in Honor of Tibor Halasi-Kun. Journal of Turkish Studies 8, 215-22. Senga, T. 1992. A besenyk a 8. szzadban. Szzadok 126, 503-16. Senga, T. 1996. A T‟ung-tien hradsai a kzp-eurzsiai npekrl. in: Kovcs L. - Veszprmy L. (ed). A honfoglalskor rott forrsai. A honfoglalsrl sok szemmel 2. Budapest, 35-48. Sevortjan, E. V. 1978. Etimologi eskij slovar‟ tjurkskih jazykov II. Moskva. Steingass, F. 1975. A Comprehensive Persian-English Dictionary. Beirut. Szab K. 1853. A X. szzadi besenykrl. Új Magyar Mzeum 3, 601-11. Szemernyi, O. 1976. 99 Sdwestiranisches:: Lehnwrter im Ungarischen und Trkischen. tudes. Finno-Ougriennes 13, 229-46. Szcs J. 1992. A magyar nemzeti tudat kialakulsa. Kt tanulmny a krds eltrtnetbl. Szeged. Tat. - Tatar, 1966. Tatarsko-russkij slovar‟. Moskva. TESZ - 1967-84. A magyar nyelv trtneti etimolgiai sztra 1-4. ed. Benk L. Budapest. Thurn, I. 1973. Ioannis Scylitzae Synopsis Historiarum. Corpus Fontium Historiae Byzantinae 5, Berlin. Tkm. - Trkmence, Baskakov, N. A. - Karryev, B. A. - Hamzaev, M. J. 1968. Turkmenskorusskiy slovar‟. Moskva. TTrk. - Trkiye Trkesi, Steuerwald, K. 1972. Trkisch - Deutsches Wrterbuch. Wiesbaden. Vmbry Á. 1882. A magyarok eredete. Budapest.
1243
Wolff, F. 1935. Glossar zu Firdosis Schahname. Berlin. Zenker, J. T. 1866. Trkisch-arabisch-persisches Handwrterbuch 1-2. Leipzig. Zimonyi I. 1998. A besenyk nyugatra vndorlsnak okai. Acta Historica 106, 129-4
1244
Karadeniz'in Kuzeyinde Peçenekler / Prof. Dr. Necati Demir [s.709-713] Cumhuriyet
niversitesi Eğitim Fakltesi / Trkiye
Karadeniz Blgesi, tarih ierisinde pek ok Trk boyu iin ya yerleĢim yeri ya da geiĢ coğrafyasÝ olmuĢtur. Bu blgeye Oğuzlardan nce ve OğuzlarÝn bulunduğu dnemlerde, baĢta Peenekler ve KÝpaklar1 olmak zere, pek ok Trk boyu gelmiĢ ve yer yer yerleĢmiĢtir. Karadeniz Blgesi‟nde hl izleri olan bu boylar hakkÝnda yeterli araĢtÝrma yapÝlmamÝĢtÝr. Blgenin tarihi hakkÝnda alÝĢma yapan araĢtÝrmacÝlarÝn bazÝlarÝ oğunlukla Trklerden nceki milletlere yer vermiĢlerdir. Bir kÝsmÝ da Karadeniz Blgesi‟ndeki Trk varlÝğÝnÝ Oğuzlardan baĢlatmÝĢtÝr. Orta Karadeniz Blgesi ağÝzlarÝnÝ hazÝrlamak zere saha araĢtÝrmalarÝ yaparken Oğuz Trkesi dahilinde zemediğim bazÝ ağÝz zellikleri ile karĢÝlaĢmÝĢtÝm. Orta Karadeniz ağÝzlarÝnÝn komĢu illerle sÝnÝrÝnÝ belirleyebilmek iin Artvin‟den Zonguldak‟a kadar geniĢ bir coğrafyada derlemeler yaptÝm. Oğuz Trkesi zellikleri ierisinde yer almayan ağÝz zelliklerine derleme yaptÝğÝm bu geniĢ coğrafyada da rastladÝm. Konuyu mercek altÝna alÝp incelemek durumu bylece kendiliğinden ortaya ÝktÝ. Dil araĢtÝrmalarÝnda derinleĢildike baĢka sahalarÝn yardÝmÝna zorunlu olarak ihtiya duyulur. BunlarÝn baĢÝnda tarih kaynaklar gelmektedir. Uzun yÝllar tarihi kaynaklar tarandÝ. Bu iki sahanÝn dÝĢÝnda mimari, dokumalar ve yer isimleri hakkÝnda da araĢtÝrma, iceleme ve gzlemler yapÝldÝ. AraĢtÝrmalarÝn sonucunda Ģimdilik Ģu sonulara ulaĢÝldÝ. Kaynaklara Gre Peenekler Oğuz DestanÝ ve Ġran destanlarÝndaki rivyetlere gre Peenekler, M.. VII. yzyÝlda Oğuzlar ve Alanlarla, Sakalar hkimiyeti devrinde beraber yaĢamaktadÝr. Efrasiyab‟Ýn babasÝnÝn veya dedesinin adÝ BeĢenk‟tir.2 Peenek ismi byk bir ihtimalle bu ĢahÝstan gelmektedir. YazÝlÝĢÝ 1072-73 yÝlÝnda bitirilen Divan Lgati‟t Trk‟te Peenekler; Becenek ve Peenek Ģeklinde yazÝlmÝĢ, Bizans lkesine en yakÝn boy olarak tanÝtÝlmÝĢtÝr.3 Peenek, Bulgar ve SuvarlarÝn dillerinin bir Trke olduğu ifade edilmiĢtir.4 Eserin bir baĢka yerinde Beenekler Rum yakÝnlarÝnda oturan bir topluluk olarak yer verirken yine aynÝ sayfada OğuzlarÝn bir boyu olarak gstermiĢtir.5 A. Peenek Trkesi Peenek Trkesi ile ilgili en byk talihsizlik, gnmze ulaĢan yazÝlÝ malzemelerin yok denecek kadar az olmasÝdÝr. Byle nemli bir talihsizlikten dolayÝ yeteri kadar araĢtÝrma yapÝlamamÝĢ, Peenek Trkesinin zellikleri tam olarak ortaya ÝkarÝlamamÝĢtÝr.
1245
Peenek Trkesi konusundan bahseden en eski kaynak herhlde Dvn Lgati‟t Trk‟tr. KaĢgarlÝ Mahmd, eserin yazÝldÝğÝ zamanda Trk dnyasÝnÝn sergilediği durumu anlatÝrken, yukarÝda da belirtildiği gibi, Peeneklerin Bizans‟a en yakÝn Trk boyu olduğunu, KÝpaklarla komĢu olduklarÝnÝ syler.6 Bu durum XI. ve daha nceki yzyÝllarda Peenek Trkesi ve KÝpak Trkesinin birbirine ok yakÝn olduğunun iĢareti konusunda nemli bir ipucudur. Eserde fail konusu iĢlenirken verilen bilgide, KÝpak ve Peeneklerin fiil kklerine
-daÝ/-dei eki getirerek fiillerden fail yaptÝklarÝndan
bahsedilmiĢtir. rnek olarak bardaÝ (varÝcÝ), turdacÝ (kalkÝcÝ) kelimeleri verilmiĢtir.7 Dvn Lgati‟t Trk‟e gre zaman, mekn ve let ismi yapÝmÝnda da kural KÝpak Trkesiyle ortaktÝr: Bu ya kurgu ogur ermes (Bu, yay kuracak vakit değildir), bu turgu yer ermes (Bu, duracak yer değildir), bu tag agku ermes (bu dağa Ýkacak vakit değildir), ol bizge kelg boldÝ (Onun bize gelme zamanÝ oldu), yeg neng (yenilecek Ģey), rneklerini vererek Peenek ve KÝpak Trkesinde bu kuralÝn ortak olduğunu anlatÝr.8 Peeneklerle
KumanlarÝn
aynÝ
dil
zellikleriyle
konuĢtuğundan
Anne
Komnen
de
bahsetmektedir.9 Nmeth, bu benzerlikler zerine alÝĢmÝĢ, fakat net bir sonuca ulaĢamamÝĢtÝr.10 Bununla birlikte Peenek Trkesinin gnmze ulaĢan birka kelimesinden hareketle Peenek Trkesiyle KÝpak Trkesinin bazÝ zelliklerinin ortak olduğunu ortaya koyabilmiĢtir.11 Bunlar ierisinde -g->-v-ve y->c- değiĢmeleri dikkat ekici ve ok nemlidir. AynÝ zamanlarda, yakÝn coğrafyalarda yaĢamÝĢ, pek ok mnasebeti bulunan iki Trk boyunun dillerinin birbirine ok yakÝn olmasÝ gayet normaldir. Peenek Trkesi ile ilgili olarak ele alÝnmasÝ gereken diğer konu, herhlde alfabe olsa gerektir. Gnmze ulaĢan dil malzemelerinden anlaĢÝldÝğÝna gre, Peenekler Runik yazÝyÝ kullanmÝĢlardÝr. Ele geen metinlerde kullanÝlan harfler, tam bir alfabe oluĢturmamÝzÝ engellemektedir. Fakat harfler Ģekil bakÝmÝndan net bir Ģekilde runik yazÝyÝ ortaya koymaktadÝr. Hatta geliĢmiĢ bir edebi metin olarak değerlendirdiğimiz Gktrk alfabesi ile en az harfin ortak olduğu aÝktÝr. Diğer pek ok Ģekil birbirine benzemektedir, ancak harf olarak karĢÝlÝklarÝ farklÝdÝr.12 Karadeniz Blgesi‟nde Peenek Ġzleri Karadeniz Blgesi‟nde Peeneklerin bulunduğu ile ilgili ciddi deliller bulunmaktadÝr. BunlarÝn en nemlileri tarihi kaynaklar, yer isimleri ve ağÝz zellikleridir: 1. Tarihi Kaynaklar Karadeniz Blgesi‟nde Peeneklerin yaĢadÝğÝ ve bu blgede eĢitli faaliyetlerde bulunduklarÝ belgelerle sabittir. Trkiye‟nin nemli bir kÝsmÝnÝ Trk vatanÝ hline getiren DaniĢmendliler, Karadeniz sahillerine inme mcadeleleri verdikleri sÝralarda, farklÝ zamanlarda ve farklÝ yerlerde iki kez Peeneklerle karĢÝlaĢÝrlar. Bunlardan ilki Tatis/Tzatis13 ve onun ynettiği Peenek ordusudur.
1246
1100 yÝlÝnda FransÝz, Alman ve Lombardlardan oluĢan HalÝ ordusu Kuds‟e gitmek zere Ġzmit‟te toplanÝr. FransÝz ve Almanlar, en kolay yolun Anadolu‟nun gneyi olduğu fikrindedirler. Lombardlar ise bir yÝl nce esir alÝnÝp Niksar zindanlarÝnda bulunan Boemond‟u kurtarmak iin kuzeyden gidilmesi gerektiği grĢndedirler. FransÝz ve Almanlar, Anadolu ilerine girildiğinde Trkler tarafÝndan periĢan edileceklerini bildirirler. Bunun zerine Bizans Ġmparatoru Canik‟te bulunan Peenek Komutan Tatis/Tzatis‟i halÝ ordusuna kÝlavuzluk yapmasÝ iin Ġzmit‟e davet eder.14 Tatis/Tzatis beĢ yz Peenek askeriyle Ġzmit‟e gelir ve HalÝlara rehberlik eder. Tatis/Tzatis ve askerlerinin Peenek olduğu ilim alemince kabul edilmiĢ bir gerektir.15 Tatis ve Peenek askerlerinin rehberlik ettiği HalÝlar, Amasya yakÝnlarÝnda bir ovaya ulaĢÝp konaklarlar. Seluklu ve DaniĢmendlilerden oluĢan Trk ordusu bir gecede HalÝlarÝ dağÝtÝr. HalÝlar ok byk kayÝplar verirler.16 Tatis ise kamayÝ baĢarÝr. Tatis‟in beĢ yz askeri olduğu dikkate alÝndÝğÝnda, 1100 yÝlÝnda Canik civarÝnda en az on bin Peenek nfusunun bulunduğu rahatlÝkla sylenebilir. Tokat, Seluklular tarafÝndan alÝndÝktan sonra Karadeniz tarafÝndan gelen bir Rum ordusu tarafÝndan kuĢatÝlÝr. Rum ordusu, DniĢmend Gzi komutasÝndaki Trk ordusu tarafÝndan yenilir ve pek oğu kÝlÝtan geirilir. Sekiz bini de esir alÝnÝr. Esir alÝnan Rum ordusu komutanlarÝndan birinin ismi TadÝk‟tÝr.17 TadÝk bir Trk ismi olup Orhun Abidelerinde de gemektedir.18 Bu tarihlerde Canik ve evresinde Peeneklerin yaĢadÝğÝ kesin olduğuna gre bu komutanÝn Peenek Trk olma ihtimali ok yksektir. Bununla birlikte Rum ordusunda ka Trk askerinin bulunduğu bilinememektedir. 2. Yer Ġsimleri Trkiye‟nin pek ok yerinde Peeneklerle ilgili yer ve aĢiret isimleri bulunmaktadÝr. Bu isimlerin yoğunlaĢtÝğÝ blgeler; MaraĢ ve Halep civarÝ, Ankara evresi ve19 Orta Karedeniz Blgesi‟dir.20 Bunlardan Orta Karadeniz Blgesi‟nde, zellikle Ordu‟da ve Sivas‟Ýn kuzeyinde bulunan Peeneklerle ilgili yer isimleri ok nemlidir. Ordu‟ya
bağlÝ
Ulubey
ilesinin
Kumanlar
kynde
bir
mevkiinin
ismi
Becenekl/Peenekli/Puuklu‟dur. Kumanlar ve Peenek isimlerinin aynÝ meknda i ie olmasÝ dikkat ekici bir durumdur. Fatsa‟nÝn bir kynn ismi ise Bacanak‟tÝr. Bilinen akraba adÝyla alakalÝ da olabilecek bu ismi tedbirle ele almak gerektiği aÝktÝr. Fakat tarihi belgelerde Peenek isminin hep “B” ile baĢlamasÝndan dolayÝ Peeneklerle ilgili olmasÝ da ihtimal dahilindedir. Sivas iline bağlÝ SuĢehri ilesinde Peenek isimli bir ky bulunmaktadÝr. SuĢehri‟nin SarÝyar YaylasÝ‟nda bir taĢ zerinde Runik yani Kktrk alfabesiyle yazÝlmÝĢ birka kelime bulunmaktadÝr.
1247
Btn bunlarÝn yanÝ sÝra Canik isminin kaynağÝ da Peenekler olmalÝdÝr. Canik kelimesinin etimolojisini yapmak iin pek ok ilim adamÝ alÝĢmalarda bulunmuĢ, fakat bir sonuca ulaĢamamÝĢlardÝr. Bu dağÝn ismi byk bir ihtimalle baĢlangÝta Becenek idi. bol- fiilinde olduğu gibi, n seste nsz dĢmesiyle nce ecenek olmuĢ, daha sonra da bugnk biimi olan canik biimine gelmiĢ olabilir. Samsun‟un doğu kÝsmÝ, Ordu ve Giresun ve ġalpazarÝ evresinde halk arasÝnda bu coğrafyanÝn genel olarak iki ismi vardÝr. Yayla ve Canik. Bu blgede yksek kesimlere yayla, sahil kÝsmÝna ise genel olarak Canik denmektedir. Sahil kÝsmÝnda yaĢayanlara da Canikli denmektedir. Ordu yresi ile ilgili tutulmuĢ 1455 tarihli Tahrir Defteri‟nde bugn Karagl olarak bilinen Karaklos isimli bir yer bulunmaktadÝr.21 Karaklos‟un ilk Ģekli byk bir ihtimalle Karakl olmalÝdÝr. Daha sonra Rumca -os eki eklenmiĢ ve kayÝtlara byle gemiĢtir. Fakat bu ismin Peenekler mi yoksa baĢka bir Trk boyundan mÝ geldiğini Ģimdilik belirlemek gtr. BatÝ Rumeli ve Kuzeydoğu Anodolu‟daki ok sayÝda kyn aynÝ isimde olmasÝ dikkat ekicidir.22 BatÝ Rumeli‟de ok sayÝda Peenek Trknn yaĢadÝğÝ dikkate alÝndÝğÝnda Karadeniz Blgesi ile olan bu ortaklÝk ok nemli hle gelmektedir.23 Karadeniz Blgesi‟nde Peenek Trkesinin Ġzleri24 1. y->c- DeğiĢmesi KÝpak Trkesinde dzenli ses olaylarÝndan biri de kelime baĢÝndaki y->c- değiĢikliğidir.25 Peenek Trkesiyle KÝpak Trkesi bu konuda ortaklÝk arz etmektedirler.26 Eski Trkede y- ile baĢlayan pek ok kelime KÝpak Trkesinde, dolayÝsÝyla Peenek Trkesinde c- ile baĢlamaktadÝr: cemiĢ (CC) (