ProspekTUS Genel Cerrahi Konu Kitabı [6 ed.]
 9786053669760 [PDF]

  • 0 0 0
  • Suka dengan makalah ini dan mengunduhnya? Anda bisa menerbitkan file PDF Anda sendiri secara online secara gratis dalam beberapa menit saja! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

,,,



ır



- ""!~



TEMEL ve KLİNİK BİLİMLER BİRİNCİSİ Dr. Hüseyin Can Yücel T.Puanı: 79.012 K.Puanı: 79.415



Dr. Gülsün Hazan TABAK 77.792 K.Puanı: 77.906



T.Puanı:



Dr. Yasin Yaraşır 78.711 K. Puanı : 78.987



T.Puanı:



T.Puanı:



Dr. Anıl ALP 78.134 K.Puanı: 77.726



Dr. Muhittin DEMİR 76.499 K.Puanı : 76.876



T.Puanı:



Dr. Meryem AKTAŞ 77.320 K.Puanı: 78.171



T.Puanı:



Dr. Yakup ÖZBAY 77.879 K.Puanı: 77.225



T.Puanı:



İLK 10



AGUSTOS 2018 TUS İLK 100



KARŞILAŞTIRMASI



KARŞILAŞTIRMASI



T.Puanı:



SON 5 TUS İLK 100 ORTALAMASI %37 %17



% 100



TUSDATA İlk lO'da 11 kişi Bizimle kazandı ...



Dr. Gökçen YILDIZ 76.268 K.Puanı: 77.242



T.Puanı:



Dr. Ahmet Kasım KARABULUT 76.887 K.Puanı: 76.623



Dr. Fatma Kübra GÜL 76.895 K.Puanı: 75.886



T.Puanı :



AGUSTOS 2018 TUS



Dr. Mehmet GÖZÖNÜNDE 78.202 K.Puanı: 76.713



T.Puanı:



İlk lOO'da 83 kişi Bizimle kazandı ...



--



f



ProspekTUS "Beş Yıldızlı



Seri" 1c ·k



* 1c tc







GENEL CERRAHI KONU+SORU



Seri Editörü Uz. Dr. Sami SELÇUKBİRİCİK



Yazarlar e



Katkıda



Bulunanlar



Prof. Dr. Aml ÇUBUKÇU Prof. Dr. M. Ali GÜLÇELİK Doç. Dr. Tanju TÜTÜNCÜ Uz. Dr. Levent KODAL Uz. Dr. Cemil BİNARBAŞI Uz. Dr. Giray AKGÜL Uz. Dr. Çağlar ÖZÇELİK



© TUS-DATAA.Ş. http://www.tusdata.com http://www.klinisyen.com http://www.onlinedeneme.com [email protected]



TUSDATA TUS HAZIRLIK MERKEZLERİ Atatürk



Bulvarı



131/7



Kızı~~r~~t~t~~ltür



Atatürk Bulvarı Kahramanlar iş merkezi Na: 95 Kat: 9



Mareşal Fevzi Çakmak Cad. No: 9/3 Beşevler / ANKARA



O (312) 223 46 51 Fevzi Çakmak Mah. Mimar Sinan Cd. Çınar Sk. No:3 Kat:1 D:2 Üst Kaynarca - Pendik



Girne mah. Doğuşkent cad. No:6 Kat:3



O 216 396 92 04



O (216) 366 19 99



öz~l i~~re"fş'i-1~irW~i:1



Karaman Mah.



Arapsuyu f:1ah. Atatürk Bul. Altı nay i ş mrk. No: 63 Kat: 3-4-5 Konyaaltı



O (416) 213 33 60



O (272) 214 45 86



O (242) 228 46 57



Zafer Mahallesi Üniversite Varyant ı Cad. No:18/48 Efe l er/Aydın



Avenue Vera] Biznes Merkezi Sci Martaba Bakı Şahari, Nasimi Rayonu, Sülo/'ıman R8~~mg~fg~·~~1ı l~A



O (312) 418 57 47



Cer~at~~~~~~d~~~:53



Albay Faik Sözener Sok. Denizbank üstü No:17 Kat:4 Kadıköy



Ha l kalı Merkez Mah. Karakol Sk. No:1 Kat:1 No:8 Küçükçekmece - İstanbul



O (216) 330 59 59



O (212) 698 88 77



444 4 887 O 212 589 05 82 Cumhuriyet Bulv. No:99/7 Kat:4 M.Rız.a iş Merk. (Anadolubank Ustü) Pasaport



O(23 2) 445 71 57 O(555) 690 91 59 186/1 Sok. No:1/A



Vali Hüseyin Öğütcen Cad. Armağa n Lü Apt. 31/2 Balçova / İzmir



Bahçelievler Mah. Atatürk



Bulvarı



Na: 324/A A dıyaman



1



(SamosOt e lyanı,



imam Hatip lisesi karşısı)



O(232) 279 09 42



Kumrular Sokak No:20 Çankaya/ Ankara Kemal Ortaokulu Karşısı)



Geçim Sokak No: 33/A Çankaya/ ANKARA



O (312) 363 46 52



O (312) 418 44 68



Haseki - Fatih



· (Nam ı k



0(312) 418 44 40



Maltepe/İstanbul



No:74 (Pıt Karşısı)



(Ege Ünl. Hast. Karşıs ı, Shell Benzin ist. yan sokağ ı)



Kültür Mah. 3B51.Sok. Türkmen Apart. Na: 211 3-4 (Gir iş Kat) Kepez/ ANTALYA



O (232) 342 21 21



O(242) 226 27 28



Mağfe Sığmaz Mah. 79005 Sok. Ayşe Hanım Apt. Zemin Kat - Çukurova



Karaköy mah. Şehit Ozan Özen Cad. No:7/21·22M erkez Abantlzzet Baysal Üniversitesi Yaşam merkezi



O (322) 233 30 93



O (374) 217 33 99



Ekinciler Cad. Kalender Center Kat:2 No:4 / Kat:4 No:8



Kültür Mah. Hastane Cad. Na: 134 Kat: 1-2



O (412) 228 09 64



O (380) 512 25 14



Kocasinan Mahallesi Dr. Ahmet Zafer Sokak No: 40 Kat: 3 Merkez



Gürcükap ı Orha n Şe rirsoyCadd esi



Yakutiye- ERZURUM



Büyükdere Mah. !)kasma sok Na: 1-B (ESOGU Tı p Fak. Tramvay son durağı)



Yeditepe Mah. 85088 Sok. No:4/A Şahinbey



0442 235 18 25



O (222) 239 35 75



O (342 ) 215 14 00



O(454) 20111 55 O(537 ) 912 64 57



Modernevler Mahallesi 3154 Sokak No:1/4 Isparta/Merkez



Haydar Bey Mahallesi Karasu Bulvarı Yeşllkent Sitesi GBlok Na: 16/0 O n ikişubat



O (246) 223 44 54



Bahçelievler Mah. Bahçelievler Cad. No:28-B Talas/ KAYSERİ



O (344) 221 32 80



Hunat Mah. Hunat Hatun cad. Na: 14 Kat: 3 Melikgazi - Kayseri



Yeni şe h i r Mah. 259. Sok. 8/44 Yahşihan - K ı rıkkale (Tıp Fakültesi Karşıs ı )



O(352) 231 56 70



O(352) 438 05 52



O(318) 210 17 77



Mehmet Ali Pa şa Mah. Bağdat ca.d. No:189/2 Kaplan iş Merkezi



Baki Komsuoğlu Bu l varı No: 534 Umuttepe



Abdülaziz Mah. Atatürk (ad, No:9. Kat:2 (Singfe~~~Wa~~tü)



Gazi Kemal Mah.Sinema Sk. Birlik Apt. Kat:4 Daire: 5 Merkez - Kütahya



O (332) 350 66 46



O (274) 666 00 07



Bornova/İzmir



ÖzlemPlaza BBlokKat:2



O (262) 323 33 50



Üniversite Cad. Çiftlik Köy Mah. 420/0 (Gönül Kahvesi Ya nı) Yenişehir



O (236) 236 32 22



O (324) 325 59 33



O (362 ) 432 89 78 Karş ı yaka Mah. Orhangazi Bulv. Na: 158/A



O(356) 212 44 04 O(506) 834 89 68



Güllük Mah. Ak şemsettin Cad. No: 128/SA Adapazarı



O(264) 777 22 34



Barbaros Mah. Sok. Na: 6



O (286) 263 66 44



Hacı



Siyam Mah. lnönü Cad. No:7-9 (ptt üstü) GİRESUN



Akyazı



Mah. Atatürk



Akıncılar



Mah. Dr.Mehmet Serçe (ad.inci Sitesi C Blok No:32 Serinyol



O (326) 245 58 81



Cevherizade Mah. M.Egemenlik Cad.



Aşıkt:;t;~~ ~~ib



O (422) 325 12 84



Bulva r ı



lslampaşaMah.2 NoluŞehltl erCad. No: 41 Hacıoğ l u iş Merkezi Kat: 1



No:351 (iş Bankası yanı) Altınordu



ORDU



Rlze(EAHkapahotoparkKarş ısı)



0452 20111 55 0534 357 11 84



Atatürk Cad, Terzi ler Çarşısı Kat:5 No:2 (Eski Yimpaş Üzeri)



0464 217 77 61 Değirmenaltı



Paşabağı



Mah. Adalet Cad. No:9 ŞUTSO Bina s ı B Blok Kat:5



O (346) 224 22 29



046 2 321 20 25



O (446) 226 02 25 O (533 ) 490 09 09



O (424) 236 93 33



0 (252 ) 212 85 25 O (507 ) 483 88 45



0(432) 214 70 44



Başba ğ lar Mah. Hacı AII Akın Cad. No: 57/1 Güneş Apt. Altı - Erıincan



Üniversite Mah. No: 20



Orhaniye Mah. Sağlık Sk. No: 19/B Merkez - Muğla



Kaz ı m Karabekir Cad. Yavuzlar iş Merk. Kat:4



O (258) 213 44 20



Ka rşıyaka Sok. Elazığ



O(284) 225 58 58



Sanayl Mahallesl,



Yunus Emre Mah. Süleyman Demirel Bulvar ı 6428, sok. No:10 Denizli (Üst geçit yanı)



Elma l ık



lşyeri : 2 Çanakkale



O (224) 441 58 87



DevletKarayolu Dedehan lşMeıkezi Onahisar/Trabzon



O (266) 244 44 94



0 51684 42 5 0



Dumlupınar Mah. Ferrah Sok. No:4 Bursa



O (262 ) 359 1113



Uncubozköy Mah. 5527 Sok. No:S/1 Merkez - Manisa



Mimar Sinan Mah. ismet İnönü Bulv. No:152 Atakum



O (256) 215 35 77



Hisariçi Mah, Cad. No:2 7/30



Yaymacılar



Mah.



Degirme n alt ı cad. Çarş ı No:1 Kat:3 Süleymanpaşa-Teki rdağ



Bilge



O (414) 216 82 22



O 282 260 62 88



Uzun Mehmet Cad.



Afş~~~ı1n~aı:rle~!~:k



O (372) 222 00 10



SOSYAL Al:LARDA DA YANINIZDAYIZ



UYARI Tıbbi



ve Medikal bilgiler sürekli değişmekle ve yenilenmektedir. Standart güvenlik uygulamalarındaki değiş iklikle rin gerekli o l abil eceği bilinmelidir.



uygulamaları



dikkate



alınmalı ,



yeni



ara ş tırmalar



ve klinik tec rübeler



ışığında tanı ,



tedavilerde ve ilaç



Bu kitap; hekimlerin sınavlara hazırlanmasında yardımcı olmak amacıyla hazırlanmı ş ve ba s ılmı ş tır. Bu kitaptaki bilgilerle hasla tedavisi p lanlamak ve uygulamak s ağlı klı ve en doğru yol o l mayacaktır. Okuyuculara tanı ve tedavi ile ilgili günce l gel i şmeleri takip etmelerini ayrıca te da vi süreci için ilaç lar hakkında üretici lirma tarafı ndan s ağlanan ilaca a it e n son ürün bilgilerini, dozaj ve uygulama şekillerini ve kontrendikasyon l arı kontrol etmeleri tavsiye edilir. Her hasta için en iyi tedavi şeklini ve en doğru ila ç ları ve dozlannı belirlemek uygu l ama yı yapan hekimin sorumlu l uğundadır. hastaya ve ekipmanlara ait he rhangi bir zarar veya hasardan sorumlu de ğ i l dir.



Yayıncı



ve editörler bu yayından dolayı meydana gelebilecek



Bu kitabın tüm yayım hakları TUSDATA A.Ş.'ye aittir. Bu kitap 5846 sayılı yasa uyarınca kısme n ya da tamamen bas ıl amaz, mikrofilme çekilemez, do l ayl ı dahi olsa ku ll anı l amaz; teksir, fotokopi veya başka bir teknikle ço ğa l tıl amaz; bilgisayarlarda, dizgi makina l arında iş l eneb il ecek bir ortama aktarı l amaz. Uyarı: Bu kitapta yer a lan tüm bilgi ve dökümanlar profesyonel amaçlarla ve yararlı olabilmek gayesiyle hazı rlanm ı ştır. Her ne kadar gerek güncellenmesi gerek her türlü haz ı rlı ğ ı aşama s ında son derece itina ve dikkat gösterilmekte ise de, yer a lan bilgilerin, çeşitli nedenlerle mutlak doğruluğu ve güncelliği nedeniyle yayınc ı, editör ve yazarlar olarak hiçbir hukuki sorumluluk kabu l edilmez.



Yapım



Teknik Sorum lu Sayfa Tasarım ı Grafik Tasarım Baskı-Cilt



ISBN



: Tülay BULUR Bİ LG EN : Lale ASLANOGLU : Dalokay KE LEŞ, C an sın KAYA, Selda ÖZKAN, Yasemin I Ş I LDAK, Sevda ÇETİ N, Dilara YI LMAZ : Ayli n KAYAOGLU : Klas Ofset- (0212) 430 80 67 : 978-605-366-976-0



••



••



ONSO.Z Hangi



branşı



branşta başarılı



seçersek seçelim eğer Genel Cerrahiyi iyi bir olmak tesadüf olmayacaktır.



şekilde öğrendiysek



o



Bu kitabı yazarken başta Schwartz's Principles of Surgery 10th Edition 2014. temel olmak üzere diğer temel textbooklardan da faydalandık. Daha kolay anlaşı l abilmesi için birçok şekil ve tablo ekledik. Genel Cerrah ide başka bir kaynağa ihtiyacınız olmaması için Sorulu - Cevaplı Çıkmış TUS S potları, Güncel konu anlatımı, Vaka soru l arı, Çıkmış ve Çalışma soruları ilave ettik. kitabı



TUS'u kazanmak için kararlılık, ezberden kaçınıp kortekse göndererek öğrenmek ve vurgulamak istiyoruz.



sık tekrar etmek gerektiğini



Sonsuz başarı dileklerimizle ....



EDİTÖRLER



L



ProspekTUS TUSDATA olarak 23 yıldır günün hizmetinize sunuyoruz.



Beş Yıldızlı



i ht iyaç l arına



uygun, güncel ve



Seri



alanının



en çok satan



kitaplarını



2019



yılına girdiğimiz



göstericiliğinde



bu aylarda 23 yıllık yepyen i bir seri hazırladık.



yayıncılık



ve dersanecilik tecrübesinin de yol



Bu seri neden hazırlandı?



TUS'a kaldıklarını açıklamalı



hazırlanan meslektaşlarımızın



her



gördük: Birincisi Tüm TUS



soruları,



soru



kitabı,



branş



için 3 ya da 4 kitap almak zorunda



ikincisi bir konu



dördüncüsü de bazen Vaka



kitabı,



soruları kitapları...



üçüncüsü bir



Bunların



tümünü



entegre bir şek il de içeren ve birbiriyle uyumlu TEK KAYNAK ihtiyacı bizi bu seriyi hazırlamaya



sevk etti. Bu seriyi kimler hazırladı?



Bu seriyi yıllardır ders anlatan ve TUS sorularının hazırlandığı sürekli takip eden DERSANE HOCALAR! hazırladı.



textbookların



en yeni



baskılarını



Bu seri nasıl hazırlandı? En başta konular okunmadan önce TUS sınavında bu konudan nelerin sorgulandığının; konunun soru açısından bilinmesi gereken noktaların en başta hatırlatılması için aç ı klamalı ç ı km ı ş tus soru l arı her konu başına eklendi.



Prospektus serisinde konu lar temel textbooklar referans alınarak ak ı şkan bir d ille Bu anlatım tarzına ek olarak sınav taktiğine uygun, anahtar kelimeler konulara paralel, sayfa yan l arında ipucu kutuları şeklinde özetlendi. Böylelikle tekrar ederken kısa zamanda tüm konuların hatırlanması sağlanmaya çalışıldı. Ayrıca renkli baskı yapılarak konuların anlatımın da temel nokta olan görsel hafızada bırakma amaçlandı. Ezber yerine görerek, mekanizmayı kavrama seriyi diğer serilerden ayıran en önemli özelliğidir. anlatıldı.



Vaka soruları; uygun derslerde ve uygun konularda tam yerinde konu içine entegre edildi. Konu sonunda açıklamalı sorular sayesinde konu okunduktan sonra gözden minimize edildi.



kaçırma



olasılığı



Son olarak değerlendirme soruları ile kendini sınama imkanı oluşturuldu. Seri hem fakülte yıllarında konuları öğrenmek hem de TUS geçirmek için hazırlanmıştır. Asistanlığa başlangıçta kazandığınız board stili gözden geçirme tarzı oluşturulmuştur. Başlamak



için mükemmel



olmanız



çalışırken konuları



branşın



gözden temel noktaları için



gerekmiyor ama mükemmel olmak için



başlamanız gerekiyor.



Hepinize zorlu hayat yarışında başarı dileklerimizle ...



TUSDATA



KAYNAKLAR 1. Schwartz's Principles of Surgery, F. Charles Brunicardi, Dana K. Andersen, Timothy R. Billiar, David L. Dunn, 10th Edition, McGraw-H ill Education, 2014.



2. Sabiston Textbook of Surgery, Courtney M. Townsend, R. Daniel Beauchamp, B. Mark Evers, 20th Edition, Elsevier, 2016.



3. Cerrahi Semiyoloji , P. Bouteller, 6.



baskı,



Nobel Tıp Kitabevi, 2003.



4. Essential Surgery: Problems, Diagnosis and Management, Clive R. G. Quick, Siman J.F. Harper, 5th Ed ition, Churchill Livingstone , 2013.



5. Principles and Practice of Surgery, O. James Garden, Rowan W. Parks, 7th Edition, Elsevier, 2017.



6. Washington Cerrahi El Kitabı , S ühaAydın, İkinci baskı,Akademisyen kitabevi, 2002. 7. Temel Cerrahi Bilimler, James Toouli, Chris Russell, Peter Devit, Birinci yayınları,



baskı,



Dokuz Eylül



2002 .



8. Blueprints Surgery, Seth J. Karp, James P. G. Morris, 5th Edition, Lippincott Williams & Wilkins, 2009.



9. Clinical Surgery, Michael M. Henry, Jeremy N. Thompson, 3rd Edition, Saunders, 2012. 10.Essentials of General Surgery, Peter F. Lawrence, Richard M. Bell, Merril T. Dayton, James C. Hebert, 5th Edition, LWW, 2012 .



11.Surgery Review, Martin Makary, Michol Cooper, 3rd Edition, LWW, 2013. 12.Bailey & Love's Short Practice of Surgery, Narman Williams, P. Ronan O'Connell, 27th Edition, CRC Press, 2018.



13.Genel Cerrahi , Ünal Değerli, Yeşim Erbil, 9. Baskı, Nobel Tıp Kitabevi, 2013.















iÇiNDEKiLER Sorulu Sıvı,



Cevaplı Çıkmış



TUS



Spotları. ........................................................................................... 1



Elektrolit Dengesi ve Asit - Baz



Bozuklukları



....................................................................... 33



Beslenme ..................................................................................................................................... 68 Travma Sistemik Cevap ve Metabolik Destek ..............................................................................84 Şok



............................................................................................................................................ 115



Cerrahi Enfeksiyonlar .................................................................................................................141 Yara İyileşmesi ...........................................................................................................................158 Hemostaz ve Transfüzyon ......................................................................................................... 172 Travma ve Travma Yanık



Hastasına Yaklaşım



.................................................................................... 189



.................................................................................................................................. ...... ..204



Meme



Hastalıkları



Hastalıkları



Tiroid



Paratiroid Bezi Adrenal Bez



ve Cerrahisi ..................................................................................................215 ve Cerrahisi ...................................................................................................251



Hastalıkları



Hastalıkları



ve Cerrahisi .. ..................................................................................286



ve Cerrahisi ........................................................................................296



Transplantasyon ........................... : ............................................................................................. 309 Akut



Karın



.................................................................................................................................. 324



Özofagus Hastalıkları ve Cerrahisi ............ ................................................................................332 Mide



Hastalıkları



ve Cerrahisi ........................................................................ ............................ 360



Morbit Obezite ve Cerrahisi ...................................................................................................... .402 İnce Bağırsak Hastalıkları ve Cerrahisi ..................................................................................... .407



Kolon ve Rektum



Hastalıkları



Apendiks Vermiformis Perianal Bölge



ve Cerrahisi ................................................................................432



Hastalıkları



Hastalıkları



ve Cerrahisi ................ ........................................................ .4 74



ve Cerrahisi .................................................................................. .. 488



İntestinal Tıkanıklıklar ve Cerrahisi ................................ ................................ ............................ 503



Gastrointestinal Sistem



Kanamaları



ve Cerrahisi ................................ ....................... ............... 512



GİS Fistülleri ve Cerrahisi ............................ .. ....... ..................................................................... 523 Karaciğer Hastalıkları



ve Cerrahisi ............................................................................................526 _



Partal Hipertansiyon ve Cerrahisi ........................................... :.................................................. 544 Safra Kesesi - Safra Pankreas



Hastalıkları



Mezenterik Vasküler Dalak



Yolları Hastalıkları



Hastalıkları



Karın Duvarı,



ve Cerrahisi .................................................................555



ve Cerrahisi ....... ......................................................................................582



Hastalıklar



ve Cerrahisi .............................................. .. .. .. .. ........ .............. 617



ve Cerrahisi ...................................................................................................623



Periton, Retroperiton ve Mezenter



Karın Duvarı Fıtıkları



Hastalıkları



ve Cerrahisi .. .. ............................ 632



ve Cerrahisi ..............................................................................................639



Cerrahi Kompikasyonlar ve Tedavisi .............................. ................................. ........................... 651



•• •• •• •• •• ••• •• •• •• •• •• •••



•• •• 11 1O·da ••• Sk,,• • •• 10·da 6kı,ı •• •• 1 O·da • • 8kı,ı • •• 1 O·da s ki,. •• •• 10·da •• •



Ağustos



İlle



2018



10·da



~



kiti



Şubat



2018



Ağustos



TUSDATA



r~,



İlle ,:;



~ t--------ı.----~®



1



1



TUS HAZIRLIK MERKEZLERİ



2017



İlle _/4



Nisan 2017



İlle



Eylül 2016



İlle



Nisan 2016



il İlle



..



,-.-,



31 TUS* ~



Eylül 2015 İlle 1 O·da



{ %10, son 1 ayda> %5



Hasar kontrol resüsitasyonunun özellikleri... Kanamanın cerrahi olarak kontrol altına alınmasına kadar uygulanabilmesi, Kristaloid sıvıların sınırlı kullanılması, Sistolik kan basıncının 90 mmHg'de tutulmasının hedeflenmesi, Koagülopatinin önlenmeye çalışılması, Kan ürünlerinin, resüsitasyonun erken dönemlerinden başlayarak kullanılması



- Yedi günden fazla aç kalanlar veya kalacak olanlar



·



Elektrokardiyograf isinde sivrileşmiş T dalgası ve genişlemiş QRS kompleksi görülen bir hastadaki elektrolit bozukluğu nedenleri. .. Kan transfüzyonu, Crush yaralanm, Rabdomiyoliz, Metabolik asidoz, Gastrointestinal kanama



·



Ekstraselüler sıvı hacminin normal olduğu hiponatremi tablosuna neden olan durum ... Uygunsuz ADH sendromu



Cerrahi hastanın enteral beslenmesine kontrendikasyon oluşturyan .. . Yedi günden fazla enteral beslenme gerekliliği (kontrendikasyon oluşturanlar: Paralitik ileus, Mekanik bağırsak tıkan ıklığı, Yaygın peritonit, Sindirim sisteminde yaygın iskemi)



·



Hiponatremi süresince gözlenen bulgular ... Baş ağrısı, konfüzyon, derin tendon reflekslerinde değişiklik, gözyaşı ve tükürük salgısında artma ve oligüridir.



·



Plazma glukoz düzeyi 300 mg/dL olarak ölçülen bir hastada, plazma glukoz düzeyi ile plazma sodyum düzeyi arasındaki ilişki... Normalin üzerindeki her 100 mg/dL plazma glukoz değeri artışı için plazma sodyumu 1,6 mEq/L azalır.



·



·



·



·



- İnflamasyon yokken albümin< 3 g/dL - Transferrin < 200 mg/dL - Anerjik olanlaar - Vücut kütle endeksi < 18.5 kg/m 2



·



Uzun süreli parenteral beslenmenin komplikasyonu olarak karbondioksit ile ilgili komplikasyon ... Hipokapni



gelişen



Enteral beslenmede , Kupffer hücrelerinden TNF, IL-1 salınımını ve prostaglandin E2 üretimini azaltan madde . .. Omega 3 yağ asitleri



Refeeding sendromu ile ilgili . . . Verilen kalori miktarının ile önlenir, Total parenteral nütrisyon ve enteral nütrisyonda izlenir, Ciddi malnütrisyon ve kilo kaybı olanlarda görülür, Hastalarda hipofosfatemi, hipomagnezemi ve hipopotasemi görülür



yavaş artırılması



Salgısının aşırı kaybında hastada hipokloremi görülen organlar ... Mide, pankreas,safra, ince bağırsak



BESLENME ·



·



Refeeding Sendromu



Beslenme desteğine ihtiyaç olan hastalıklar . . . Herhangi bir inflamatuvar süreç yokken serum albümini % 10), Gastrointestinal sistemi fonksiyon göstermeyen hastalar, Yanık, sepsis veya pankreatit gibi katabolik bir sorunu olan hastalar



Enteral ve parenteral beslenme ile ... Görüldüğü



hasta grubu



Perioperatif beslenme desteği gerekli olan durum. . . Vücut kitle indeksi 18,5 kg/m2'nin altında olan hasta



Mekanizma



Vücudun enerji gereksinimi en yüksek olan durum . . . Ciddi yanık



• ·



Travmanın beşinci



gününde dinlenme halindeki enerji tüketimi en fazla olan travma türü ... Major yanık



Enteral beslenmenin en sık komplikasyonu ... Abdominal distansiyon ve kramplar



·



Trafik kazası nedeniyle uzun süre komada kalan hastanın beslenmesinde tercih edilen yol. .. Jejunostomi



·



TPN' de hepatomegali ve karaciğer enzimlerinin yüksekliği neye bağlı ... Fazla glukoz verilmesi



·



TPN' de karaciğer fonksiyon testlerindeki asemptomatik yükselmenin en sık nedeni... Karaciğer yağlanması



·



TPN alan kc hastasında hepatik ensefalopati riskini azaltmak için dallı zincirli amino asitlerin oranını artırmaktaki amaç ... Dolaşımdaki yalancı nörotransmitterin sayısını azaltmak



·



Tipik olarak kaç gün/haftadan kısa parenteral nutrisyon gereksinimleri periferden karşılanabilir... 2 hafta







Parenteral beslenme endikasyonlarından biri olmayan ... Hemodinamik instabilite (Endika syon la r ı : Kısa bağırsak sendromu, enterokütan fistüller, uzamış paralitik ileus, malabsorbsiyonu olan hastalar, enteralbeslenme ile yeterli enerji sağlayamayan hastalar, özofagial diskinezi gibi fonksiyonel gis hastalıkları olan hastalar, gis stenozları, hipermetabolik durumu 5 günden uzun süren hastalar)



alkolizm, gecikmiş nutrisyonel destek, anoreksia nervoza veya masif kilo kaybı olan obes hastalar...



Arka plandaki malnutrisyonu düzeltmek için aşırı ve hızlı nutrisyon sonucunda metabolizmanın yağdan karbohidrata geçmesi sonucunda İnsülin salgısı artar.



Hücre içine K+, Mg+ PO 4• girişi artar.



Uygun hastalarda, enteral beslenmenin paranteral beslenmeye göre, üstün özellikleri . .. İntestina l mukozoda atrofi gelişme riskinin daha az olması, Ucuz olması, Enfeksiyoz komplikasyonlarının daha az gelişmesi



·



Açlık,



Hipopotasemi, hipofosfatemi, hipomagnezemi olur.



Klinik tablo



Hlukoz hücre içine giremez. Hiperglisemi İntravasküler volüm artışı



Kalp yetmez liği Aritmi Nutrisyona



Önlenme/ Tedavi



yavaş başla



Eksilen elektrolitleri ver Tiyamin ver



·



Enteral beslenme tedavisi yapılan genel durumu stabil bir hastada günlük takibi gereken parametre . . . Aldığı-çıkarttığı (elektrolitler akut hastada günlük, stabil hastada 1-2x/hafta; kan sayımı akut hastada günlük, stabil hastada 1-2x/hafta; keratin ve üre akut hastada günlük, stabil hastada haftalık yada haftada 2; kilo kaybı akut hastada günlük, stabil hastada 2-3x/hafta; idrar çıkışı akut hastada saatlik, stabil hastada 4 saatte bir takip edilir)



·



TPN'de en sık görülen elektrolit dengesizliği ... Hipopotasemi



4 ~ GENEL CERRAH İ ·



TPN'de en sık görülen eser eleman eksikliği ... Çinko



·



TPN ' de kan şekeri düzeyi hangi aralıkta tutulursa komplikasyonlar azalır .. . 80-110 mg/dL



·



Total parenteral nutrisyon uygulananlarda ciddikomplikasyon . .. Kateter sepsisi



·



·



·



en



TPN uygulanan hastada tedavinin 1O. günü saç dökülmesi, deride kuruma, göz içi basınçta düşme gözleniyorsa; en olası metabolik bozukluk ... Esansiyal yağ asidi eksikliği



·



Doku yaralanması , en erken yükselen sitokin . .. TNF- alfa



·



Travma sonrası vücutta salınan tümör nekrozis faktör - a ile ilgili... Monositler, makrofajlar ve lenfositlerden salgılanır. Prokoagülan aktiviteye sahiptir. Kaşeksiye neden olur. Periferik vazodilatasyona neden olur.



Uzun süreli parenteral beslenmenin komplikasyonu olarak Hiperkapni



Makrofaj kaynaklı sitokinler . .. IL-1 ve TNF



gelişen hipokapni mi yoksa hiperkapni mi .. .



·



Hücrede gelişen apoptotik süreçte rol oynamayan . . . Kompleman aktivasyonu (Rol oynayanlar: kaspaz aktivasyonu, DNA fragmantasyonu, hücrenin fagositler tarafından tanınması, endonükleaz aktivasyonu)



Büyük yaralanmalar ve masif kan transfüzyonu sonrası ortaya çıkan geçici immünosupresyon ile ilişkili sitokin . . . IL-2 (Ayrıca lenfosit proliferasyonu, immünglobülin sentezlenmesi ve bağırsak mukoza! bütünlüğü için gerekli sitokindir.)



Sağlıklı bireylerde glutamin metabolizması ve fonksiyonları



ile ilgili . . . Glutatyon prekürsörüdür, Lenfosit ve makrofaj lor için önemli bir enerji kaynağıdır, Enterosit fonksiyonunu korur, Vücuttaki glutamin depolarının yaklaşık %75'i iskelet kasında bulunur.



·



·



Parenteral beslenmeye bağlı komplikasyonlar .. . Hipertrigliseridemi, Azotemi, Hiperglisemi, Hipoglisemi



Travmaya inflamatuvar yanıt sonrasında eozinofilleri aktive eden molekül . . . Platelet aktive edici faktör



·



·



Nazofarenks kanseri nedeniyle oral beslenemeyen ve endoskopiside yapılamayan hastanın beslenmesi için en uygun yöntem . .. Cerrahi gastrostomi



İntraabdominal enfeksiyonda karşıt düzenleyici cevapta rol alanlar. . . Tümör nekroz is faktör - bağlayıcı faktör, İnterlökin-1 reseptör antagonisti, İnterlökin-4, İnterlökin-



10 ·



TRAVMAYA SİSTEMİK CEVAP VE METABOLİK DESTEK ·



Majör cerrahi giriş im sonrasında , travmaya yanıt olarak azalan hormon .. . Tiroksin (Bifazik olanlar: glukagon ve insülin)



·



Hipofiz hormonlarından yaralanmaya cevap olarak posterior hipofizden salınan ... Vazopressin



·



Travmada kortizolün etkileri . . . Kaslardan amine asit salınımının inhibisyonu (Etkisi: Yara iyileşmesinin gecikmesi, glukoneogenez aktivasyonu, kanda yağ artışı, kas yıkımı)



·



Travma veya enfeksiyonlar nedeniyle kas protein sentezini azaltan hormon . . . Glukokortikoidler



·



Hemorajik şokta, hipofiz-adrenal aksda şoka reaksiyon olarak düzeyi ilk yükselen hormon . . . CRH Antidiüretik hormon salıverilmesini arttıran faktörler . .. Anjiyotensin II, Ağrı, Adrenalin, Hiperglisemi, betaadrenerjik agonistler, opioidler, anestezik ilaçlar



·



Travmalı hastada , katekolaminlerin etkisi. .. Glukagonu arttırır (Etkisi: KC de glikojenolizi, glukoneogenezi, lipolizi, ve ketogenezi arttırır. Insülin sekresyonunu azaltır, glukagon



sekresyonunu



arttırır . )



·



Travmada amenore nedeni . . . Prolaktin salımında artma



·



Travmadan sonra metabolik ve endokrin cevapta görülmeyen . . . Serumdaki serbest yağ asitleri miktarının azalması (Görülen: ACTH ile uyarılan glukokortikoid sekresyonunun artması, kaslardan amine asit mobilizasyonunun travmanın şiddeti ile orantılı olarak artması, mineralokortikoidler ve reninin atımının azaltması)



·



Meme kanserli kadın, FSH ve LH yüksek, TRH'ya TSH cevabı yok ve T3 ile T4 değeri düşük, serbest T4 normal tanı ... Hasta ötiroid sendromu



·



Kanaması olmayan travmalı hastada; ateş, hipotansiyon, hipoglisemi ve hiperpotasemi mevcut . Olası tanı .. . Akut



Nitrik oksiti artırarak düz kas relaksasyonunu sağlayan . . . cGMP ·



Hem TNF alfa hem de İL-6 salgıyan hücre . .. Makrofaj



·



Travma sonrası erken dönemde görülen nötrof il aktivasyonunda rolü olanlar . . . İs kemi, Reperfüzyon, Oksijen radikalleri, Sitokinler (rolü olmayan enfeksiyon)



·



Bronkokonstriksiyon, vazokonstriksiyon ve trombosit agregasyonu yapan . . . Serotonin



·



Majör cerrahi sonrası erken dönemde vücutta meydana gelen değişiklikler ... Kalp hızının artması, ventriküler atım hacminin artması, kortizol salımının artması, katekolamin salımının artması, insülin etkisinin azalması



ŞOK ·



Travmada diyabetik etki oluşturan hormonlar: - Glukokortikaidler Katekolaminler Glukagon - Growth hormon - ACTH Travmatik hemorajik şokta, endokrin ve sempatik sistemin uyarılmasıyla görülen değişiklikler .. . Vasküler dirençte artma, Takipne, Düşük baz fazlalığı, Düşük kardiyak output



·



Travma sonucu gelişen bir hastalık .. . Myozitis ossif ikans



Hipovolemik şokun izlenmesinde en sağlıklı parametre . . . İdrar miktarı ve dansitesi



·



Hemorajik şok tedavisinde sıvının yeterli olduğunu belirten en iyi klinik kriter . .. İdrar akımındaki artış



·



Toplam kan hacminin %10'unu kaybetmiş bir hastada görülen bulgu . . . Saatlik idrar çıkışı >30 mL/saat



·



İntravasküler kan volümünün %30-40'ını kaybetmiş bir hemorajik şok hastasının klinik bulguları . . . Nabız sayısı 120/



dakikadan yüksektir, Sistolik basınç düşüktür, Nabız basıncı düşüktür, Belirgin takipne mevcuttur (evre 3 hemorajik şokta; Kan kaybı 1500 ile 2000 mi - Kan kaybı %30 ila 40 - Kalp atım hızı>120 dk- Kan basıncı düşük- Nabız basıncı düşük- Solunum hızı 30 ila 40 - İdrar çıkışı 5-15 mi dk) ·



Akut hemorajik şokta metabolik asidozu düzeltmek için ilk yapılması gereken .. . Ringer laktat ve kan transfüzyonu



·



Kanaması olan bir travma hastasının resüsitasyonu sırasında kısıtlı sıvı resüsitasyonunun sonlandırılması gereken aşama . .. Kanama kontrolü sağlandığında



·



Şokun f izyopatolojisinde rol alan durumlar .. . Parankima!



hücre hasarı, Azalmış doku perfüzyonu, Hücresel hipoksi, Endotel hücre aktivasyonu



adrenal yetmezlik ·



Proinflamatuar sitokinler . . . IL 4,10,13



·



Şok



·



Her tip şokta ilk yapılacak işlem ... Yeterli IV sıvı vermek



tablosundaki bir hastada oksijen verilerek laktat seviyesi . . . Düzeltilemez



Şokta kullanılıp



·



böbrek kan akımını arttıran . . . Dopamin



Şok tedavisinin başarısını gösteren .. . Oksijen borcunu en iyi yansıtan parametre olarak laktik asit düzeyi ve baz defsiti travma merkezlerinde kullanılmaktadır. Her ikisinin de kan gazları ile monitörizasyonu kolay ve ucuzdur



SORULU - CEVAPLI ÇIKM I Ş TUS SPOTLAR! ~ 5 ·



Hemorajik şokta şokun neden olduğu patolojik değişikliklerle olan koagülopati nedenleri. .. Hipotermi, Asidoz, Pıhtılaşma faktörlerinin tüketimi, Pıhtılaşma faktörlerinin dilüsyonu (soruda sorulan, ilgisi olmayan Hemofili



·



Kazadan 4 gün sonra kalp debisinde artma, sistemik vasküler rezistansta azalma, idrar atımında azalma, ekstremitede sıcaklık ... Septik şok, hiperdinamik evre



·



Septik şokta erken dönemde ortaya çıkan ve mikrosirkülatuar bozukluğa yol açan değişiklik... Damar permeabilitesinde artma



·



Septik şokta TNF etkileri... IL-l'in salınımında artma, Kap iller permeabilite artışı, Ateşe yolaçma, Adezyon moleküllerinin ekspresyonunu arttırma, Nötrofil, eozinofil, monosit aktivitasyonunu arttırma



·



Tümör nekroz faktör ... IL-1 indüklenmesi, endotel hücreleri üzerinde adezyon artışı, ateş, GM- CSF indüklenmesi, sitotoksik/ sitostat ik etki, IFN-gama salgılanmasını indükler.



doğrudan ilişkisi



A) ·



Şoktaki



hastada uygulanan resusitasyonun hücresel düzeyde olup olmadığını ölçmede yeri olmayan parametre . .. Santral venöz basınç (Kullanılan parametreler: SİSTEMİK; laktat, baz defisiti, kardiyak ouf put, oksijen sağlanması ve tüketimi; Doku spesifik; gastrik tonometri, dokupH,O 2 veCO 2 düzeyi, kızılötesine yakın spektroskopi; HÜCRESEL; membrane potansiyeli ve ATP) başarılı



·



·



·



Kan gazında metabolik asidemi tespit edilen hastada hücresel düzeydeki metabolik durumu yansıtan en spesifik parametre .. . Serum laktat düzeyi (diğer parametre: baz defisiti) alan bir hastada, laktat metabolizmasıyla ilgili ... Laktat birikimi indirekt olarak hipoksi derinliğini gösterir; Laktat düzeyi şokun derinliğini gösterir; Biriken laktat kc ve böbrek arafından metabolize edilir; (Yanlış olan; Hastaya oksijen verilerek laktat seviyesi düzeltir.)



·



Şok tanısı



·



Septik şok sebepleri ... Kolon perforasyonu, Gastrointestinal anastomozun sızdırması, Üriner ve intravenöz kateterler, Geniş doku nekro z ları (elektrik yanıkları gibi)



·



Erken Septik Şok (sıcak şok, hiperdinamik şok) ...



Şok tablosundaki hastalar için tanımlanmış "Lethal triad



-



(ölümcül üçlü)" . . . Asidoz, hipotermi, koagülopati ·



Kardiak indeksi yüksek, arteriovenöz oksijen farkının ise Hiperdinamik septik şok



düşük olduğı şok tipi. ..



Şok sırasında salınan antiinflamatuvar mediyatör ... İnterlökin-



4 ·



·



Hemoglobin 02 disosiasyon eğrisini sola kaydıranlar;



-



Alkaloz 2,3 dihidrofosfogliserat düzeyi azalması Kan pH'nın artması



-



Isı azalması



-



artmıştır.



PO 2 'nın artması - PCO 2'nin azalmasıdır . - HbF - Karboksi hemoglobin - Methemoglobin - Hekzokinaz eksikliği - Yaşlı Eritrositler Gram ( - ) bakterilerin neden olduğu septik şokta en erken hemodinamik değişiklik ... Vasküler direnç azalır



·



Septik şokta yanlış olan ... Tüm evrelerde miyokard depresyonu







Şiddetli şokta oluşan böbrek lezyonu ...



·



Gram negatif septik şokun hipodinamik fazına özgü bulgu ... Periferik vasküler dirençte artış



·



Septik şoklu hastada en erken görülen bulgu . .. Hipoksi, hiperventilasyon, respiratuar alkaloz



·



Septik şokta olan bir hastaya verilecek sıvı .. . Ringer laktat (Sadece Ringer laktat değil her türlü kristalloid kullanılabilir; kolloid sıvılar uygun değildir)



Akut tübüler



·



Şok tedavisinin en temel öğesi...



(kardiyojenik



şok



hariç



·



·



·



Ciddi sepsis ile başvuran hastanın; bir saat içinde 1000 mL SF infüzyonundan sonrası kan basıncı 75/60 mmHg ölçülüyor. Olası ·tanı . . . Septik şok



·



Şiddetli sepsis tanısı konulabilmesi için hastada sepsise ek olarak bulunması gereken .. . Oligüri







Septik şokun hiperdinamik dönemi ile ilgili. .. Periferik vazodilatasyon gelişir, Hiperglisemi ve insülin rez istansı gelişir, Çoğunlukla kardiyak output artmışt ır, Vasküler düz kasların



·



Akut biliyer pankreatitli hastanın ateşi 36 .7°C, nab z ı 120/dk, solunum sayısı 30/dk, kan basıncı 100/60 mmHg . Olası tanı ... Sistemik inflamatuvar yanıt sendromu



·



Uygun sıvı replasmanı birinci tedavi sıvı



kasılması bozulmuştur .



Sistemik inf lamatuar cevap sendromu tanı kriterleri.



-



Ateş>



-



Kalp hı z ı > 90 atım/dk.



-



Solunum hı z ı > 20 solunum/dk veya Pa CO 2 < 32 mmHg



Postoperatif hipotansif ve taşikardik seyreden hastanın 1 saatlik idrar çıktısı 5 mL . Öncelikle yapılması gereken .. . Hasta hemen ameliyathaneye alınıp laparotomi yapılmalıdır



-



BK >12,000 veya< 4 .000 hücre/mm 3 , veya > % 10 bandformu



Endotoksik şokta kullanılmaması gereken ilaç ... Alfa adrenerjik blokaj (zaten düşük olan damar direncini dahada



38 C veya< 36 C



Normovolemik bir hastada gelişen septik şokun özellikleri ... Kalp debisinde artma, Ekstremitelerin pembe ve kuru olması, Kan basıncının düşük olması, Sistemik vasküler direncin düşük olması



·



farkı azalır .



S,eptik şoktaki bir hastada temel te~avi olarak önerilenler . .. Sıvı resüsitasyonu, Vazopressörler, Inotropik tedavi, Steroid tedavisi



diğer şoklarda



replasmanıdır)



Arteriovenöz oksijen



Geç Septik Şok (soğuk şok) (hipodinamik faz) ...



Organ fonksiyonları bo zuk Damar içi sıvı retansiyonu Fonksiyonel hücre dışı sıvı volümü azalır . Kardiyak indeks genellikle normalin altına iner. Laktik asit düzeyi hızla yükselmeye başlar. Miyokard deprese olur. Kalp debisi düşer. Septik şokta ilk yanıt .. . Periferal vazodilatasyon



nekroz



·



Sistolik kan basıncı düşüktür . Kalp debisi normal veya yüksektir. Deri genellikle sıcak (hatta kırmı z ı) ve kuru . Başlangıçta hipotermik olanların prognozu kötü Taşikardi ve takipne Arteryel kan ga z ları genellikle orta derecede solunumsal alkaloz Laktik asit düzeyi genellikle normal veya başlangıçta hafif



İmmün sistemi normal olan hastalarda gram negatif septik şokun en sık kaynaklandığı sistem ... Genitoüriner sistem



düşürür)



·



Gram ( - ) sepsisin en sık nedeni... Genitoüriner sistem enfeksiyonu



·



Ağır sepsiste, dolaşımda düzeyi azalan ...



·



Ağır



Protein C



sepsisi olan bir hastada, septik şok tanısı için olması gereken kriter ... Yeterli sıvı resüsitasyonuna rağmen hipotansiyonun ve perfüzyon bo z ukluklarının devam etmesi



6 ~ GENEL CERRAHİ ·



CERRAHİ ENFEKSİYONLAR



Ciddi sepsis ve septik şok tedavisinde yapılmayan uygulama .. . Sıvı tedavisinde santral venöz basıncın 8 mmHg nin altında tutulması (yapılanlar: CVP nin 8 mmHg nin üstünde tutulması, ortalama arteriyel basıncın 65 mmHg nin üzerinde tutulması,



·



Protez , greft gibi implantların uygulandığı ameliyatlarda cerrahi alan enfeksiyonu tanısı koyabilmek için enfeksiyon en geç çıkma zamanı. . . 1 yı 1



sepsis tablosunda olan bir hastada doku perf üzyon



·



bozukluğu kriterleri ... Kan basıncının 4 mmol/L için 30 mml/kg kristalloid başlanması) Ağır



·



·



Septik şok tanısı konulan bir hastada, laktik asideminin düzeltilmesinde hücre membranındaki enzimlerin aktivitesini artırarak etki gösteren madde ... Epinefrin Septik şoktaki hastaya santral venöz basıncı 8-12 mmHg aralığında olacak şekilde sıvı verilmesine rağmen hipotansiyon devam ediyor. Sonraki aşamada en uygunu . . . Norepi nefri n



kontrolü



Ameliyat süresinin uzunluğu, Ciltte veya mukozal membranlarda Staphylococcus taşıyıcılığı, Hipoksemi, İnsizyondan dren geçişi



·



Ameliyat sonrası enfeksiyon gelişme riskini artıran faktörlerden olmayan.. . Deri hazırlığında povidon iyodin



·



Cerrahide doğru antibiyotik prof ilaksisi ilkeleri... Greft veya



infüzyonu ·



Septik şoktaki bir hastada mortaliteyi azalttığı bilinen temel tedavi yöntemleri... Hemen sıvı resüsitasyonuna başlanması, İlk bir saat içinde antibiyotik tedavisine başlanması, Kaynak



kullanılması



protez kullanılan temiz ameliyatlarda antibiyotik prof ilaksisi uygulanır. Antibiyotik profilaksisi ameliyattan önceki bir saat içinde yapılır . Mümkün olan en uygun ve en dar spektrumlu antibiyotik tercih edilir. Ameliyat süresi uzadığında, yarılanma ömrü kısa olan bazı antibiyotiklerin dozu tekrarlanır .



kontrolünün olabildiğince çabuk yapılması, Tedaviye rağmen hipotansiyonu devam eden olgularda düşük doz steroid verilmesi ·



Kardiyojenik şokun hipovolemik şoktan farkl ı olan belirtisi ...



Boyun venöz dolgunluğu ·



ritim bozuklukları, Kardiyak outputta azalma, Periferik vasküler dirençte düşme ve bradikardi ·



·



·



Akut spinal kord yaralanması geçiren hastada kardiyovasküler sistemde gelişebilecek değişiklikler... Hipotansiyon, Kalp



Şok tiplerine vücudun verdiği hemodinamik cevap ile ilgili . .. Hipovolemik şokta kardiyak indeks düşer, sistemik vasküler direnç artar, santral venöz basınç düşer, Septik şokta kardiyak indeksi artar, sistemik vasküler direnç düşer, santral venöz basınç artar veya azalır, Kardiyojenik şokta kardiyak indeks düşer, sistemik vasküler direnç artar, santral venöz basınç yükselir, Nörojenik şokta sistemik vasküler direnç düşer Yoğun bakım hastası , çoklu organ disfonksiyonu sendromunda en erken yetmezlik bulguları gösteren organ .. . Solunum



Cerrahi alan enfeksiyonu riskini artıran hastaya ait faktörlerden biri olmayan ... Cerrahi alanda yabancı cisim ·



Ameliyat sonrası enfeksiyon olasılığı artıranlar . . . Obezite, Malnütrisyon, Steroid tedavisi, Yakın dönemde geçirilmiş cerrahi



·



Cerrahi alan enfeksiyonu gelişimi için risk faktörleri . . .



Ameliyat süresinin uzunluğu, cilt ve mukozal membranlarda staf taşıyıcılığı, hipoksemi , insizyondan dren geçişi · ·



·



-



Bradikardi



-



Azalmış



-



Periferik vazodilatasyona bağlı kuru, sıcak ekstremiteler



kan basıncı



·



Nörojenik şokun diğer şok tiplerinden ayrımını sağlayan hemodinamik parametre . .. Bradikardi



·



Spinal şokun en sık nedeni ... Spinal travma



·



Çoklu organ yetmezliğine yol açanlar . . . Peritonit, Travma, Pankreatit, Yanık (enfeksiyon, inflamasyon, doku hasarı, iskemi, immun reaksiyon, iyatrojenik, intoksikasyon, idiyopatik)



·



Hafif veya orta düzeydeki bir şokta vazokonstriksiyon gözlenmeyen organ .. . Beyin



·



·



·



Profilaktik antibiyotik kullanımı gerektirmeyen ameliyat . . .



Tiroid cerrahisi ·



Perfore olmamış akut appandisit ameliyatının enfeksiyon riskine göre kategorisi . . . Temiz kontamine Cerrahi alan enfeksiyonunun en fazla görüldüğü ameliyat tipi . .. Kolon rezeksiyonu : temiz kontamine sınıf II beklenen



enfeksiyon %4-14 (Tiroidektomi, inguinal herni ve memede kitle eksizyonu Temiz: sınıf I beklenen enfeksiyon %1-2; kolesistektomi Temiz kontamine: sınıf II kolon hariç beklenen enfeksiyon %2.1-9.5; Kontamine: sınıf III beklenen enfeksiyon %3.4-13 .2; Kirli: sınıf IV beklenen enfeksiyon %3.1-12.8) ·



Hipovolemik şokta .. . Otoregülasyon mekanizması gereği



Elektif kolorektal ameliyatların girdiği yara grubu ... Temiz - kontamine (Sınıf II) grubudur. Kolon; florasından dolayı kontamine sınıf(III) yara grubundan bile daha yüksek oranda cerrahi alan enfeksiyonu bildirir.



·



Temiz-kontamine yaraya örnek ... Kolesistektomi



Akut respiratuvar distres sendromunun kriterleri . . .



·



Yumuşak



-



·



dolaşımı



·



açılmamış)



düşme



Nörojenik şokta görülen klinik bulgular



Antibiyotik proflaksisi gerektirmeyen ameliyat .. . Greftsiz



inguinal herni (temiz yaralardır: nan travmatik, nan enfekte, steril, cerrahi teknikte bozulma yok, 55, GİS ve GUS



Nörojenik şokta daima olan bulgu .. . Periferik vasküler



dirençte



Ameliyat sonrası enfeksiyon olasılığının artmadığı durum .. .



Diabetes insipitus



sistemi (son olarak kardiyovasküler sistem) ·



Ameliyat sonrası yara enfeksiyonu gelişme riskini arttıran sistemik faktörlerden birisi olmayan ... Ateroskleroz



en son bozulan organ beyindir.



Bilateral infiltrasyon Akut başlangıç Predispozan durum Pulmoner arter kama basıncı 18mmHg'nın altında olmalıdır Sağ kalp yetmezliği bulguları olmamalıdır. PaO/FiO 2 oranı 200'den küçük olmalıdır .



Üriner enfeksiyon tanısıyla yoğun bakıma yatırılan erişkin bir hastada kan basıncı: 70/40 mmHg ölçülen ve sonrasında santral venöz kateter takılarak 20 ml/kg kristaloid sıvı replasmanına başlanan ancak santral ven basıncı 10 mmHg'ye ulaştığı holde ortalama arter basıncı: 55 mmHg üzerine çıkarılamayan ve hematokrit değeri %33 olan bir hastanın tedavisinde bir sonraki aşamada yapılması en uygun tedavi yöntemi... Noradrenalin infüzyonu başlanması



dokusunda kirli yarası olan ve tetanoz aşılama hikayesi bilinmeyen hastaya uygun yaklaşım .. . Tetanoz



difteri toksoid + tetonoz immünglobulini Gazlı gangren tedavisinde



ilk seçenek antibiyotik . . .



Penisilin - **** Gazlı gangrenin ilk tedavi basamağı erken cerrahi debridmandır.



·



Enjeksiyondan sonra oluşan gluteal apsede tedavi ... İnsizyon



ve drenaj ·



Gazlı gangrende ilk olarak yapılması gereken ...



debridman



Geniş



SORULU - CEVAPLI ·



Parmak uç kısmı kızarık , sıcak ve pulpası hassas ise tanı . ..



·



Felon



Ç I KM I Ş



Yumuşak doku sar komi arı



TUS SPOTLAR! ~ 7



en sık nerede yerleşir . . .



Ekstrem iteler



·



Karın içi enfeksiyonlarında apse oluşumundan sorumlu bakteri . . . Bacteroides fragilis



·



Süperfisyal yayılan malign melanom tipi. . . El ve ayaklar hariç



·



Perfore apandisitte intrabdominal paseye yol açan etken .. . Bacteroides fragilis



·



Kronik glukokortikoid kullanımının yara iyileşme sürecinde olumsuz etki yaptığı olaylar. . . Epitelizasyon,



·



GIS ve genitoüriner sistem cerrahisinde bakteriyel endokardit profilaksisi için en uygun antibiyotik ... Ampisilin +



·



her yerde gözlenir.



Fibroblast proliferasyonu, Yara kontraksiyonu, Kollajen sentezi (Glukokortikoidler yara oksijenizasyonunu olumsuz etkilemez)



gentamisin



Nekrotizan yumuşak doku enfeksiyonlarında görülenler ...



Kutanöz anestezi, Sistemik inflamasyon, Ekimoz, Bül



·



varlığı



YARA İYİLEŞMESİ



A vitamininin yara iyileşmesi üzerindeki etkileriyle ilgili . .. Kollajen sentezini artırır, İnflamatuvar yanıtı artırır, Diyabete bağlı bozulmuş yara iyileşmesini düzeltir, bozulmuş yara iyileşmesini düzeltir



·



Radyasyona bağlı



Kronik yaralarla ilgili. .. Şiddetliinflamasyon kronik yara gelişimine katkıda bulunan bir faktördür, Üç ay içinde



·



iyileşmeyen yaralar kronik olarak kabul edilir, Tekrarlayan travmalar etiyolojide rol oynar, Azalmış doku perfüzyonu sık görülür.



Yara iyileşmesinde maksimum gerilme kuvveti (tension strength) kaçıncı günde olur . . . Hiçbir zaman tam gücüne ulaşamaz



·



Doku yaralanmasında ilk cevap ... Vazokonstriksiyon



·



İnflamasyon fazında yara iyileşmesinde nötrof illerden salgılanan . . . TNF alfa



****Yara iyileşmesinde kollajen sentezi 10. saatte başlar . 57. günlerde kollajen sentezi pik yapar. Daha sonra tedricen azalır.



HEMOSTAZ VE TRANSFÜZVON ·



Cerrahi hastalarda en sık görülen hemostaz bozukluğu . ..



Trombositopeni ·



Ameliyattan en az 5 gün önce kesilmezse ameliyat sırasında ve sonrasında komplikasyona yol açma olasılığı olan ilaçlar . . .



·



Yara iyileşmesinde proliferasyon fazı görüldüğü zaman dilimi . . . 4. - 12. günler arasında



·



Yara iyileşmesinin kontraksiyon fazında en fazla öneme sahip hücre . . . Fibroblast



·



·



Prokollajen yapan hücre . .. Fibroblast



·



·



Yara iyileşmesinin onarım fazında rolü olanlar . . . Fibroblast,



Heparin ile antikoagülasyonda doz ayarlanması için en uygun laboratuvar testi . .. aPTT Acil cerrahi öncesi warfarin kullanımına bağlı kanamayı önlemek için .. . Taze donmuş plazma verilir



Antiagregan ilaçlar



makrofaj, endotel hücreleri, epitel



·







Kronik yaralarda uzama veya durağanlık söz konusu olan yara iyileşmesinin evresi .. . İnflamasyon



·



·



Doku yaralanması sonrası ilk yanıt olan vazokonstrüksiyonun ortaya çıkmasında etkili olan mediyatörler . . . Nitrik oksit



·



Yara iyileşmesi sırasında yaranın sağlamlığını ve devamlılığını sağlayan en önemli komponent ... Kollajen



·



Yara iyileşmesiyle ilgili. .. Yara iyileşmesinde yer alan majör glukozaminoglikanlar dermatan ve kondroitin sülfattır.



·



Fazla üretimi hipertrofik skor ve keloid gelişimine neden olan sitokin ... Transforming büyüme faktörü-!) (TGF-j))



·



Kollajen sentezini artıranlar . . . IGF-1, TGF-beta, PDGF,



Askorbik asit ·



·



Yara iyileşmesi üzerinde olumsuz etkisi olanlar . . . Malnütrisyon, İmmünosupresyon, Enfeksiyon, Yaş



·



Yara iyileşmesinde en önemli rolü oynanayan vitamin .. .



Askorbik asit



Banka kanındaki değişiklikler . ..



·



Laktik asit birikir. pH azalır . Amonyak birikir. Faktör V, VIII azalır . Faktör II, VII, IX, XI stabil olarak bulunur. ATP ve 2,3-DPG azalır . 02 taşıma kapasitesi azalır. Ozmotik frajilite artar. Trombositler 24 saatten sonra kaybolur. Potasyum miktarı yükselir.



"'"'"'Kanama Diyatezlerinde Kullanılan ilaçlar



- TDP: İçinde bütün pıhtılaşma faktörleri var. - Kriopresipitat: Fibrinojen, F8,F13, vwf içerir. - Protrombin kompleksi : F2, 7, 9, 10 içerir.



Yara iyileşmesi üzerine etkisi olan vitaminler ve elektrolitler .. . A vitamini, C vitamini, Çinko, Demir (soruda



sorulan yara iyileşmesi üzerine etkisi olmayan ... B vitamini) - Mekanik yaralanma - Enfeksiyon (lokal) - Ödem - İskemi/nekrotik doku - Topikal ajanlar - İyonize radyasyon - Düşük oksijen basıncı - Yabancı cisim - Yaş - Nutrisyon - Travma - Metabolik hastalık - İmmünsüpresyon - Bağ dokusu hastalıkları - Sigara - Bazı ilaçlar:Glukokortikosteroidler; Doksorubisin - Mineral eksiklikleri: Demir, çinko - Vitamin eksiklikleri: A, C



Düşük molekül ağırlıklı heparinin etkisini izlemede kullanılan ...



Anti-faktör Xa düzeyi



·



Kalp veya solunum problemi olmayan bir cerrahi hastasında kan transfüzyonu için gereken hemoglobin eşik değeri ... 7



·



En kısa yarılanma ömrü olan pıhtılaşma faktörü ... Faktör 7



·



Kan tranfüzyonu komplikasyonları. .. Hemolitik reaksiyon,



allerjik reaksiyon, febril reaksiyon, bakteriyel sepsis, hava embolisi, tromboflebit, dolaşım yüklenmesi, hepatit, AIDS vs. hastalıkların geçişidir.



·



Hemolitik transfüzyon komplikasyonları. . . Hiperpotasemi,



Trombositopeni, Metabolik asidozu ·



·



Erken hemolitik reaksiyonun özellikleri . .. En sık bulguları hemoglobinüri, DİK, hipotansiyon, hemoliz ve renal yetmezliktir. Sıklıkla sırt ağrısı olur. Ateş ve titreme görülür. Oligüri hatta anüri gelişebilir. Akut hemolitik reaksiyonların en sık bulgusu ...



Hemoglobunüri ·



·



Kan transfüzyonu yapılan bilinci açık bir hastada, erken dönemde ( < 24 saat) sık gözlenen hemolitik reaksiyon bulgularından biri olmayan .. . Siyanoz Kan transfüzyonu sırasında en sık rastlanan komplikasyon .. .



Febril reaksiyon



8 ~ GENEL CERRAH İ •



Venöz ve arteryal kanamayla ilgili. . . Venöz kanamalarda kompansatuvar mekanizmalar daha etkili olur



·



Sezeryan sonrası uygun kan transfüzyonu yapılan hastada aniden dispne, taşikardi, takipne gelişiyor . A.C grf de buzlu cam görülüyor. Kan gazında PO2: 82 mmHg. Olası tanı . . . Tranfüzyon ilişkili akut akciğer hasarı (TRALİ)



·



Masif kan Transfüzyon Komplikasyonları . . .



-



Hipervolemi Dilüsyonel trombositopeni Plt(trombosit) fonksiyon bozukluğu Faktör 5,8 ,11 eksikliği Sitrat intoksikasyonu Laktik asidoz (sistemik hipoperfüzyondan dolayı) Metabolik alkaloz (sitratin karaciğerde bikarbonata



·



·



Toraks travmasına bağlı bir hemotoraksta drenajla 1200 mi kan boşalttıktan iki saat sonra 1000 ml'lik bir kanama daha saptanmıştır . Yapılması gereken işlem . . . Gerekli cerrahi işlemi yapılması (Künt toraks travmasında ilk anda >1500 mi kan gelmesi torakotomi endikasyonudur (penetran travma için >1000 mL), eğer bu kadar gelmez ise saatlik takip yapılır, drenaj miktarı ardışık 3 saat boyunca saatte 200 mL' yi geçerse yine torakotomi endikasyonu vardır)



·



Kaza sonrası şuuru bulanık getirilen hastanın; kan basıncı 90 mmHg, nabzı 112/dk, karnı hassas . Tanı için öncelikle yapılması gereken tetkik ... Ultrasonografi



·



Künt karın travmasında intraperitoneal patolojileri belirlemek için kesin tanıda yapılması gereken . . . Periton lavaj



·



Künt karın travmasında kanamanın tespitinde ilk yapılması gereken tetkik .. . ultrasonograf i



·



Karın içi kanamalarda diagnostik periton lavajı yapılmasının rölatif kontrendike olduğ d rular . . . Ateşli silah yaralanması, bağırsakların dilate olması, geçirilmiş karın ameliyatı olması, gebelik



·



Pozitif peritoneal lavaj kriterleri . .. Hücre sayısının > 100.000/ mL, beyaz küre sayısı >500/mm 3 , amilaz>19IU/L, alkalen fosfataz>2IU/L bilirubin >0.01 mg/dL, gros kan, safra, bakteri ve bağırsak içeriği gelmesi



·



Künt karın travmasında en az hasar gören organ . .. Pankreas



dönüşmesinden dolayı)



·



- Hiperpotasemi - Hipokalsemi (sitratın Ca bağlayıcı etkisinden dolayı) Masif kan transfüzyonlarında beklenmeyen komplikasyon ... Sodyum yüklenmesi



·



Masif transfüzyonda koagülopatinin en sık nedeni .. . Trombositopeni



·



**-Masif kan transfüzyonunda kanama eğilimi trombositlerin



·



Masif kan t ansf üzyorıu yapil arı hastal arda azalan kan _,ıhtılaşma faktörleri . . . Faktör V, faktör VIII, faktör XI



·



Kanser invazyonunda plazminojeni plazmine çevirerek etki eden mediyatör .. . Ürokinaz



·



Masif transfüzyon yapılan hastada koagülasyon faktörü replasmanı için en uygundur . .. Taze donmuş plazma



kaybına bağlıdır.



- ****Heparin tedavisinin izlemi aPTT ile yapılır. - ****INR protrombin zamanı üzerinden hesaplanır ve warfarin tedavisi izleminde kullanılır.



*****Künt batın travmasında en sık yaralanan organ dalak ve karaciğerdir .



- **** Faktör VIII düzeyi Hemofili A takibinde kullanılır. ·



- ****Kanama zamanı ile trombosit fonksiyonları izlenir.



·



Eritrosit süspansiyonu transfüzyonuna bağlı gelişen komplikasyonlardan immün reaksiyon olanlar ... Akut hemolitik reaksiyon, Nonhemolitik ateş, Akut akciğer hasarı, Anafilaktik



İzole künt karın travmalı bir hasta için mutlak laparotomi endikasyonu ... Hemodinamik stabilitenin sağlanamaması



·



Künt batın travması ile getirilen hastada taşikardi, hipotansiyon ve hemoglobin düşüklüğü saptanırsa ilk yapılması gereken görüntüleme yöntemi... Travma için karına odaklı ultrasonograf i -



·



Diagnostik periton lavajı pozitif gelen ve şok tablosu olmayan hasta için en az yararlı tetkik . . . Ayakta direkt karın graf isi



·



Künt karın travması geçiren hastada vital bulgular stabil . İntraabdominal yaralanma olup olmadığını araştırmada en uygun yöntem . . . Bilgisayarlı Tomografi



·



Delici karın travmalarında en sık yaralanan organ.. . İnce



şok



·



·



·



Kanama parametreleri normal olan hastada postoperatif, erken dönemde yara yerinde kanama gelişmektedir . En olası nedeni .. . Yetersiz cerrahi hemostaz Akut travma koagülopatisinden öncelikle sorumlu olan mekanizma . . . Şok ve doku hasarı ile tetiklenen trombomodülintrombin kompleksi ve aktive protein C' dir. Süreç dissemine intravasküler koagülasyondan (DİK) farklıdır. Gecikmiş tipte hemolitik transfüzyon reaksiyonunda görülen değişiklikler ... Transfüzyondan sonraki 2-10. günler arasında gelişir . Ekstravasküler hemoliz karakteristik bulgudur. Hafif anemi görülür. Daha önce sık kan transfüzyonu yapılmış



bağırsaklar



kişilerde daha fazla görülür. İndirekt bilirübin artışı görülür.



TRAVMA VE TRAVMA HASTASINA YAKLAŞIM ·



Trafik kazası geçirmiş bir hastada kalp atımı ve nabız alınamıyorsa ilk yapılması gereken ... Hava yoluna bakılır



·



Trafik kazası nedeniyle olay yerine giden bir hekimin yaralıda öncelikle yapması gereken işlem . . . Hava yolunu açık tutmak Trafik kazası sonrası acile bilinci kapalı olarak getirilen hastada ilk yapılması gereken . . . Endotrakeal entübasyonla hava yolu açılması



****Entübasyon için en sık endikasyon bilinç değişikliğidir . ·



- Endotrakeal entübasyon - Krikotiroidotomi~ Trakeostomi - Öksürük refleksinin artırılması - Solunum yolu açıldıktan sonra 02 verilir. Kanaması olan bir travma hastasının resüsitasyonunun sırasında kısıtlı sıvı resüsitasyonunun sonlandırılması gereken aşama . .. Kanama kontrolü sağlandığında



Solunum yolunu açık tutmada sırasıyla yapılacaklar:



- Çene öne ve yukarı doğru çekilmelidir. - Ağızdaki kusmuk, kan ve sekresyon aspire edilmeli . - Orofaringeal tüp (air way)



-



Künt karın travmalarında karaciğer.



-



Penetran travmalarında en sık yaralanan organ ince bağırsaklar ve karaciğer. Ateşli silah (delici) travmalarda en sık yaralanan organ ince



-



en sık yaralanan organ dalak ve



bağırsaklar.



·



·



·



Penetran karın travmalarında eksploratif laparotomi endikasyonları . . .



- Peritoneal iritasyon bulguları - Açıklanamayan şok - Bağırsak seslerinin kaybı - Omentum veya organ evisserasyonu - Mide, rektum veya mesanede kan görülmesi Hemodinamisi stabil peritoneal kaviteye penetre olan ateşli silah yaralanması olan hastada en uygun yaklaşım . .. Acil laparotomi Karnın posterior ve flank bölgesinden bıçakla yaralanmış fakat şok bulguları olmayan kişide tanı için en yararlı tetkik .. . Radyoopak madde verilerek bilgisayarlı tomografi çekilmesi



SORULU - CEVAPLI Ç I KMI Ş TUS SPOTLAR! IJ>, 9 Zayıf



hastada ani gelişen göğüs ağrısı, ilerleyen nefes hipotansiyon, taşikardi saptanıyor ve ağrı olan hemitoraksta solunum sesleri alınamıyor. İlk yapılması gereken ... Tüp t orakostomi



Göbek altında kurşun gırış deliği gözlenen, hastanın hemodinamik olarak stabil olduğu tespit ediliyor. En uygun yaklaşım ... Acil laparotomi · ·



Künt travmaya maruz kalan hastalarda retroperitoneal hematomların en sık görülen nedeni. .. Pelvis kırıkları Künt karın travmasıyla başvuran hastanın vital bulguları stabil; tomografisinde 3. derece dalak laserasyonu mevcut . Uygun yaklaşım ... Yak_ın klinik izlem



·



Kehr belirtisi neyi ifade eder . .. İntraabdominal kanama







*** Kehr belirtisi: Sol diyafragmayı irrite eden durumlarda görülür. Kanma, apse diafragma altına birikipfrenikusun dallarını tahriş etmesine bağlı sol omuz ağrısıdır .







·



darlığı,



· •



• Travma sonucu oluşan kitlede palpasyonla tril ve oskültasyonda sürekli üfürüm varsaen olası tanı . . . Arteriyovenöz fistül ·



Dalak yaralanmalarının değerlendirilmesinde en iyi yöntem . .. Tomografi



·



Batın travması olan birine çekilen ayakta direkt batın grafisinde retroperitoneal hava var ve muayenesinde batın hassas ise en olası tanı. .. Duodenum 2. Kı ta rüptürü



·



Kaza nedeniyle getirilen hastanın epigastrik bölgesinde ağrı saptanmış, ADBG de retroperitonda hava belirlenmiştir. Tanı için en uygun tetkik ... Ağızdan kontrastlı madde verilerek bilgisayarlı karın tomografisi



·



Karaciğer yaralanma sınıflamasına göre 2. derece yaralanma uyumlu bulgu ... Yüzey alanının 2.5 SD'dan fazla azalma olarak belirlenir) (t-skor< -2.5)



·



Baş ağrısı , çarpıntı ve yüzde kızarıklık nöbetleri, 24 saatlik idrarında metanefrin seviyesi yüksek olan hasta için olası



- Yakın takib jn yapılamayacak olması



·



Asemptomatik hiperparatiroidide paratiroidektomi endikasyonu .. . Kemik dansitesinin T skorunun lumbar bölge, kalça ve distal radius'ta -2,5'ten az olması -



Asemptomatik primer hipeparatiroidide cerrahi tedavi endikasyonları



- Belirgin hiperkalsemi (Normalin~ 1 mg/dL üzerinde olması) - GFR < 60 mL/dk



tanı . . .



- < 50 yaş hastalar ·



Primer hiperparatiroidi tanısı konulan hastalarda ameliyat öncesi lokalizasyon çalışmalarından en güvenli , duyarlı ve özgül .. . Sestamibi sintigrafisi-SPECT



·



Persistan hiperparatiroidi . . . Paratiroidektomi sonrası hiperkalseminin düzelmemesi



·



'KBY' li hastada böbrek nakli sonrası parathormon ve kalsiyum yüksekliğinin devam ettiği gözleniyor. Olası tanı .. . Tersiyer hiperparatiroidizm



·



Feokromositoma



Adrenal insidentalomaların tanısında kullanılan testler ... Düşük doz (1 mg) deksametazon supresyon test, 24 saatlik idrarda kortizol düzeyi tayini, 24 saatlik idrarda metanefrin Plazma renin düzeyi tayini, Plazma aldosteron düzeyi tayini, düzeyi tayini



TRANSPLANTASYON · ·



Hipoparatiroidizmin en sık görülen nedeni. .. Tiroidektomi



İzogreft . . . Tek yumurta ikizleri arasında Allogreft . . : İnsandan insana yapılan greft



ameliyatı



Otogreft . . . İnsanın bir organından diğer organına aktarılan greft



·



Hipoparatiroidi gelişme riski en yüksek olan hipertiroidi tedavisi ... Total tiroidektomi



Xenogreft ... İnsandan hayvana ya da hayvandan insana yapılan greft



·



Psödohipoparatiroidizme bulgular ... Hipoparatiroidi gibi kalsiyum düşük, fosfat düşük ancak parathormon yüksektir.



En sık graft versus-host reaksiyonuna neden olan organ transplantasyonu ... Kemik iliği



·



Primer hiperparatiroidi tanısı alan bir hastada görülmesi beklenen bulgular ... Kemik ağrısı, nefrolityazis, peptik ülser, depresyon. (Karpopedal spazm görülmez)



Böbrek nakli sonrası yetmezlik bulguları, greft hücrelerinde membran hasarı ve apoptozis saptanırsa; olası tanı ... Akut rejeksiyon •



ADRENAL BEZ HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ



İmmünsüpresyon ilaçları . . .



-



·



Cushing sendromunun en sık nedeni ... iyatrojeniktir (eksojen hormon kullanımı)



·



Cushing sendromunun en sık ikinci nedeni. .. ACTH salgılayan hipofiz adenomu



·



Fonksiyone adrenokortikal adenomların en çok salgıladıkları hormon.. . Kortizol



·



Hipofiz apopleksisi tanısı alan bir hastada acil ameliyat için hazırlanırken yapılması gereken ilk işlem . . . Kortizol



·







replasmanı



·



Adrenokortikal kanserin özellikleri. . . Yarısı fonksiyonel değildir, fonksiyonel olanlar en sık kortizol salgılar, genellikle 6 cm nin üzerindedir, nekroz ve hemoraji alanları içerir, invazyon



·







Glukokortikoid kullanan hastanın travma sonucu artmış glukokortikoid gereksinimi karşılanmaz ise beklenenler . . . Hiponatremi, hiperpotasemi, azotemi, hipoglisemi, eozinofili ile giden lökosiztoz ve plazma kortizol düzeyinin 18 mikrogram/ desilitreden düşük olması



·



Şikayeti



·



hipertansiyon olan, laboratuar bulgularında hipernatremisi, hipopotasemi ve renin düşüklüğü olan hastada tanı .. . Primer hiperaldosteronizm



Hastaya karaciğer nakline engel durumlardan biri olmayan ... Kronik hepatit C enfeksiyonu + hepatoselüler karsinom (Endikasyonları: Vira! hepatit, A/B/C, non A/B/C akut, kronik, Alkolik siroz, primer biliyer siroz, sekonder biliyer siroz, sekonder kolanjit, alfa 1 antitripsin eksikliği, hemakromatozis, budd-chiari sendromu, akut hepatit B)



·



Erişkinlerde karaciğer transplantasyonunun en sık uygulandığı hastalık . . . Vira! hepatit



·



Böbrek nakli sonrası erken dönemde görülen ve genellikle nakledilen böbreğin kaybıyla sonuçlanan komplikasyon ... Malignite



Şikayeti olmayan kişide tomografide sürrenalde 1 . 5 cm çapında kitle tesbit ediliyorsa, yapılması gereken .. . Belli



Adrenal kökenli 6 cm den büyük nonfonksiyonel feokromositomu olan bir hastada, ameliyat endikasyonu konulurken en önemli faktör. . . Malignite oranının yüksek olması



Karaciğer tranplantasyonunda alıcıda kontrendikasyon ...



·



***Terminal safhadaki tüm böbrek yetmezliği olanlar alıcı olabilir ancak şiddetli DM, kollajen doku hastalığı, aktif tüberkülozu olanlar, ileri derecede karaciğer yetersizliği olanlar ve kanserli hastalarda yapılmamalıdır.



aralıklarda BT ile takip



·



Pankreas transplantasyonunun en önemli endikasyonu . .. Tip 1 diyabet (45 yaşından genç, tip I insülin bağımlı hastalar potansiyel adaydır) Kontrendikasyonları: Tedavi edilmemiş malignensi, aktif enfeksiyon, HIV pozitifliği



Multisistem organ yetmezliği, Karaciğer dışı enfeksiyon odağı, Medikal tedaviye uyumsuzluk



Kanaması olmayan travmalı hastada; ateş, hipotansiyon, hipoglisemi ve hiperpotasemi mevcut. Olası tanı ... Akut



adrenal yetmezlik



Kortikosteroidler Antiproliferatif ajanlar Azotioprin Mikofenolat mofetil (MMF) Kalsinörin İnhibitörleri - Siklosporin - Tacrolimus (FK 506) Biyolojik immünosupresyon yoluyla etki gösteren ilaçlar ... Alentuzumab, Belatacept, Muromonab-CD3, Rituksimab



İleri evre kardiyovasküler hastalık, Çözümlenmemiş kanser,



ve metastaz gözlenebilir ·



Transplantasyon cerrahisinde immünosupresyon amacıyla uygulanmayan ... Plazmaferez



·



Terminal safhada böbrek yetmezliği olanlarda böbrek transplantasyonunun kesin kontrendike olduğu durum .. . Renal ven trombozu



16 ._. GENEL CERRAHİ ·



Organ transplantasyonunda en erken görülen enfeksiyon . .. Herpes vi rusu



·



Ülkemizde ölüden aktar ı m ı için aksine bir vasiyet veyabeyan yoksa verici izni koşulu aranmayabilir ... Kornea



·



Memenin kanl anmasına katk ı da bulunan arterler ... Lateral torasik arter, Posterior interkostal arter, İnternal mammarian arter, Torakoakromial arter ve Subskapüler arter



·



Meme geliş im anomalilerinden Poland sendromu ... İpsilateral meme, pektoral kas ve toraksta hipoplazi görülmesi



·



Çocuklarda karaciğer transplantasyonunun en s ı k görülen nedeni... Biliyer atrezi



·



Renal transplantasyon için kesin kontrendikasyonlar ... Alıcıda aktif malignite varlığı, alıcıda kontrol altına alınamayan psikoz, alıcıda aktif enfeksiyon varlığı, alıcının aktif olarak intravenöz uyuşturucu madde kullanması



· ·



Akut karaciğer yetmez liği tablosuyla takip edilen bir hastada tedavi plan l amas ı nda ku ll anı l an "King's College" prognostik skorlama sisteminde yer alan laboratuvar tetkikler i... Etiyolojik neden, yaş, INR, arteriyel pH değeri, serum kreatinin değeri, serum bilirübin değeri ve ensefalopati varlığı süresi



·



Önce göbekte baş l ayı p sonra sağ alt kadrana lokalize kar ı n ağr ı s ı olan hastada ilk ad ı mın ı z ... Fizik muayene en o l as ı tan ı . .. Akut Apandisit (Visseral ağrı somatize olup, lokalizasyon verdiğinde sağ alt kadrana lokalize olur) Batın travmas ı olan bir ine çekilen ayakta direkt bat ı n grafisinde retroperitoneal hava var ve muayenesinde batın



ÖZOFAGUS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ ·



Özofagusda manometr ik ça l ışma l ar il e tanı konu lan hasta lı klar ... Akalazya, diffüz ve segmenter özofageal spazm, fındıkkıran özofagus , hipertansif AÖS, nonspesifik motilite bozuklukları (Manometri, özofagusun motilite bozukluklarında



·



Gastroözofageal reftüde en sensitif ve en spesif ik test . .. 24 saat pH monitorizasyonu (Asit/nonasit reflü ayrımında intralüminal empedans ölçümü kullanılır)



·



Gastroözofagea l ref lüy le il gil J.. . . Semptomları kalp hastalıklarıyla karıştırılabilir . Ozofagusta neoplastik değişiklikler için risk faktörüdür. Yetersiz tedavide pulmoner fibrozise yol açabilir. Hiatal herni ile arasında ilişki vardır



·



Yemeklerden sonra sternum arkas ı nda yanma , ağr ı , dolgunluk hissi ş i kayet l er iyl e başvuran bir hastada en o l as ı tan ı . .. Gastroözofagial reflü



·



Gastroözofagea l ref lüye bağ lı olarak o l uşmayan . . . Akalazya



·



Gastroözofageal reflü komp li kasyon l ar ı. . . Reflü özofajit, striktür , barrett özofagus , D iğer komplikasyonlar : Demir eksikliği, progresif pulmoner fibrozis, aspirasyon pnömonisi, larenjit, subglottik stenoz, lariks karsinomu, otit, sinüzit,as tım,paroksismal öksürük, uyku apnesi, halitozis



·



Özofagus orta 1/ 3 kısmında adenokarsinom saP.tanm ıştır . En o l as ı etyolojik neden ... Barrett özofagus (Ozofagusta adenokarsinom yapan tek neden)



·



Barret özofagusu ile ilgil i. . . Özofagustaki çok katlı yassı hücreler intestinal kolumnar hücre ile yer değiştirir. Kronik gastroözofageal reflü en önemli nedenidir. Reflü hastalarının %10'unda gelişir. Gelişiminde mide asit içeriği ve safra etkilidir.



·



Gastroözofagea l ref l ü hastasının uzun ~.ö nemde komp l ikasy~~ l ar ı .. . Astım, Barrett metaplazi , Ozofagus malignitesi, Ozofajit (En sık komplikasyonu reflü özofajit)



·



Regürj itasyon , retrosternal yanma , disfaj isi olan ve akciğer graf isinde kalp gölgesi arkas ı nda hava s ı vı seviyesi görülen hastada tanı ... Kayıcı tipte hiatal herni (Kayıcı t ipte hiatal hernide hastaların çoğu asemptomatiktir)



kullanılır)



hassas ise en o l as ı tan ı . .. Retroperitoneal içi boş organ rüptürüdür Retroperitoneal içi boş organlar: Duodenum 2. ve 3. k ı ta, çıkan kolon, inen kolon, rektum üst 2/3 · ·



Yetmiş yaşındak i hastada 39



°C ateş , sol alt kadranda hassasiyet ve defans var, o l as ı tanı. . . Divertikülit Kullanı l mas ı kontrendike olan tetkik ... Baryum'lu kolon grafisi



(Akut



batın düşünülen



tüm hastalarda kontrendikedir)



·



Akut dönem geçtikten sonra istenmesi gereken tetkik . .. Kolon grafisi /kolonoskopi



·



Sağ alt kadran ağr ı s ı ve ateş ş i kayet i ile başvuruyor. Muayenede batında hassasiyet ve defans mevcut . Hastan ı n il k radyolojik incelemesi ... Bilgisayarı ı tomografi



·







Otuzbeş yaş ı ndaki hasta aniden baş l ayan ve tüm abdomende hissedilen kar ı n ağr ı sı ile geliyor . Muayenede defans , hassasiyet saptanıyor , en olas ı tanı. .. Peptik ülser perforasyonu (Ani başlayan ağrıda perforasyon ve dolaşım bozukluğu akla gelmelidir)



* ** Diafragma hernilerinin



sliding tipidir



·



Zaman zaman kanama , akut gastrik dilatasyon veya volvulus ile karakterize olan diyafragmatik herni t ipi . . . Paraözofageal herni



- *** Akut apandisit ağrısı, visseral başlayıp, pariyetal periton irritasyonuyla devam eder.



·



Paraözofageal hiatus hernisinin kompli kasyonlar ı . .. Kanama, inkarser asyon, obstrüksiyon, strangülasyon, gastrik volvulus (Paraözofageal herni varlığı ameliyat endikasyonu oluşturur)



·



Paraözofageal hiatal hernilerde görülme o l ası lı ğ ı düşük olan komplikasyon . . . Striktür (Alt özofagus sfinkteri normal



ağrıdır.



- *** Ürolitiazis ağrısı ani başlangıçlı artan azalan tarzdadır.



pozisyonundadır)



- ***Mezenter embolizmi ve ektopik gebelik rüptürü de ani başlayan ağrılardandır.



·



%90'ı



A l tmış üç yaş ı ndaki erkek hastada sol alt tarafta ani ağr ı , 38 ° C ateş ve lökositozu var . Sol alt tarafta hassasiyet ve defans var tan ı için ilk yap ıl mas ı gereken ... Bilgisayarlı tomografi



- * ** İçi boş organ perforasyonu, ani başlayan keskin bir



·



Akut karı n tablosunda görülen ağr ı ile ilgili. . . Karın ağrısının ve şiddeti genellikle altta yatan organ hasarının derecesiyle ilişkilidir. Parietal periton kökenli uyarıların sonlanım noktası Brodman 3,2,l'dir. İleum patolojilerinden ağrı periumblikal bölgede hissedilir. Apandisit ağrısı ilk olarak periumblikal bölgede başlar. Safra kesesinin inflamasyonunda gelişen ağrılar sağ omuza yayılır. yoğunluğu



Renal transplantasyon için rölatif kontrendikasyon ... Alıcının beklenen yaşam süresinin kısa olması



AKUT KARIN ·



·



82 yaş ı ndak i hasta ; sol alt kadr anda ağr ı , ateş , lökositoz ve sol alt kadranda hassasiyet , defans ile başvuruyor . O l as ı tan ı ... Divertikülit (Ağrı lokalizasyonuna göre organ patolojileri genel hatları ile bilinebil ir) Divertikülit düşünül en hastan ı n tanısın ı kesinl eşt i rmek için en uygun radyoloj ik yöntem . . . B i lgisayarlı tomografi



·



En s ı k kanama komp li kasyonuna yo l açan diyafragma hernisi . .. Paraözofageal herni



·



Üst özofageal b il eşkede web olan k i ş i ye en s ı k eş li k eden .. . Demir eksikliği (Plummer- Vilson Sendromu: Atrofik oral mukoza, disfaji, kaşık tırnak ve kronik demir eksikliği anemisi,krikofaringeus kası altında fibröz bant)



·



Baryumlu özofagografide dilate özofagusla beraber kuş gagası görünümü . . . Akalazya için t ipiktir.



SORULU - CEVAPLI ·



Katı ve sıvı gıdaları yutamayan retrosternal yanması, regurjitasyonu olan ve baryumlu graf ide kuş gagası görünümü olan hastada, en olası tanı .. . Akalazya (En sık sorulan



akalazya olmasına rağmen en sık görülen motilite bozukluğu ise fındıkkıran özofagustur) ·



Akalazyalı



·







·



·



Özofagus kostik yanıklarının erken dönem tedavisinde



ilgili . .. Tanıda, 12-24 saat sonra yapılacak üst endoskopi çok değerlidir



İntraözofageal basınç artmıştır



Özofagus manometrisinin uygun cerrahi tedavinin seçilmesinde belirleyici bir rol oynadığı özofagus patolojileri ... Motilite



Koroziv madde içimi sonrası endoskopide , eritem, ülserasyonlar ve tıkanma alanı gözleniyor. Tomografisinde özofagus duvarında hava mevcut . Uygulanması gereken ...



bozuklukları (Motilite bozukluğu tanısını koymak için manometrik çalışma altın standarttır)



Özofagogastrektomi, özofagostomi ve beslenme jejunostomisi (1. derece yanıklarda gözlem, 2. ve 3. derece yanıklarda cerrahi uygulanır)



Akalazya tedavisi. .. Balon dilatasyon, buji dilatasyon,



Zenker divertikülü diye adlandırılan oluşuma gastrointestinal sisteminde sık rastlanılan bölge ... Faringoözofageal bölgede



·



Zenker divertikülünün nedeni ... Üst özofagus sf inkter



(Yalancı-pulsiyon



·



Özofagus kanserinin tedavi öncesi evrelemesinde kullanılan tetkikler ... Endoskopik ultrasonografi, Bilgisayarlı toraks



tomografi, Kontrastlı bilgisayarlı karın tomografi, Pozitron emisyon bilgisayarlı tomografisi



tipi bir divertiküldür)



MİDE HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ



disfonksiyonu ·



Özofagusun en sık görülen benign tümörü ... Leiyomyom



·



q~ofagusun en sık görülen benign tümörü ... Leiyomyom



·



Özofagus kanserinin ameliyat öncesi yerel evrelendirilmesinde en yararlı yöntem ... Endoskopik ultrasonografi (Tümör



boyutu, duvar penetrasyonu ve lenf düğümü metastazı hakkında en yararlı bilgileri veren tetkiktir) Özofagus kanseri etiyolojisinde rol oynayan ... Skuamöz



kanserler: Alkol, Sigara, Benzipiren ve değişik nitrozaminler, Riboflavin ve çinko eksiklikleri, Yüksek ısıda alınan yiyecek ve içecekler, Tilozis, Koroziv striktürler, Akalazya, Human papilloma virüs, Plummer-Vinson sendromu Adenokanser: Barrett özofagus



Sağlıklı



·



Çölyak trunkusun ilk dalı. .. Sol gastrik arter (Diğer dalları



·



Midenin lenfatik drenajının sağlandığı lokalizasyonlar .. .



ise ana hepatik arter ve splenik arterdir) Lenfatikler damarları takip ederek 3 primer nodal bölge oluştururlar:



* 1. grup: Perigastrik lenf



nodları: mide kardia sağ ve solu, büyük kurvatür çevresi, küçük kurvatür çevresi, pi lor üst ve altındaki lenf nodları



Özofagoskopisinde 25 . cm de yaklaşık 5 cm çapında ~.areketli, üzeri düzgün mukoza ile örtülü kitle, olası tanı. ..



* 2. grup: Çöliak trunkus ve



En uygun tedavi .. . Sağ torakotomi ve kitlenin enükleasyonu



·



Alkol kullanımı sonrası öğürme, takiben kanlı kusma nedeniyle başvuran hastada olası tanı. .. Mallory-Weiss Sendromu



·



Tanı amacıyla ilk yapılması gereken işlem ... Endoskopi (Bütün



üst gis kanamalarında ilk yapılacak işlem endoskopidir) ·



olarak özofagus alt uç ve mide üst bölümü



nodları.



· ·



·



-



tarafı



·



Trafik kazası sonrası hastan,~ boynunda subkütan amfizem saptanıyor. En olası tanı .. . Ozofagus perforasyonu



·



Mide bazal asit sekresyonunu artırmayan ve hipoklorhidri ile seyreden hastalık . . . Atrofik gastrit (Mide kanserlerinin



atrofik gastrit zemininden gelişir,%95)



Prepilorik gastrik ülser fizyopatolojisinde en önemli faktör . ..



Mukozal dolaşım bozukluğu (Duodenal ülser patofizyolojisinde hiperasidite, gastrik ülser patofizyolojisinde ise mukozal savunma faktörlerinin bozulması)



maddegastrografin ile özofagografidir)



Ozofagus rüptürü (Boerhaave Sendromunda perforasyon sol posterolateral duvardan oluşur ve süpürasyon alanı sol plevral kavitedir)



uyarır)



Gastrik kanser Kronik gastrik ülser Kronik duodenal ülser Gastrik lenfoma Non ülser dispepsi (YOL AÇMAYACAGI HASTALIK : REFLÜ /ÖzofaJİT)



çoğunluğu



·



Tanıya yönelik öncelikle yapılması gereken tetkik ... Akciğer grafisi (En güvenilir tanı yöntemi suda eriyen opak Bulantı ve kusma sonrası ani gelişen göğüs ağrısı, sol plevra! ~.ffüzyon ve deri altı amfizem saptanıyor. Olası tanı . ..



merkezini



H. pylorinin yol açabileceği hastalıklar ...



-



Hiperemesis gravidaruma bağlı hematemezle başvuran hastanın vitalleri stabil. En uygun yaklaşım .. . Nazogastrik



·



açlık



ilgili. .. Asit sekresyonu artar, Duodenumda gastrik metaplazi Somatostatin/gastrin regülasyonu bozulur, Duodenal inflamasyon gelişir.



yırtılabilir .



dekompresyon uygulamak ve antiemetik başlayarak takip etmek (Çoğunlukla spontan olarak gerilerler)



Ghrelin ise



Helicobacter pylori ile ilişkili duodenal ülser gelişimi ile gelişir,



Mallory Weiss sendromunda üst gastrointestinal kanalda yaralanma ve zedelenmenin görüldüğü bölge . .. Kardiya küçük



kurvatur



Mide boşalımını inhibe eden. .. Leptin (Tokluk merkezini uyarır;



Bu yırtılma . . . Mallory-Weiss sendromu (Daha şiddetli kusma, öğürme sonrası özofagus duvarında tam kat yırtık sonucu gelişen perforasyana Boerhaave Sendromu denilmektedir)



çevresindeki lenf



* 3. grup: Daha uzaktaki hepatoduodenal, paraaortik lenf



Kusma, geğirme sonucu özofagus iç basıncının ani artışına bağlı



dalları



nodları



Ozofagus leyomiyomu ·



bir insanda sağ gastroepiploik arterle ilgili ...



Sol gastroepiploik arterle birleşir. Gastroduodenal arterin devamıdır . Superior pankreatikoduodenal arterle kaynağı aynıdır . Bağlandığında midede iskemi gelişmez. Ana kaynağı çölyak trunkustur.



(Ozofagusta en sık görülen tümörler ise malign tümörlerdir)



·



Özofagus yanığına neden olan alkali içiminden sonra özofagoskopi yapılması için en uygun zaman ... Hemen sonra



Asit-alkali içimi sonrası gelişen özofagus yaralanmaları ile



AÖS relaksasyonu tam olmaz (26 mmHg)



·



·



17



vermek, nazogastrik sonda takmak)



kalsiyum kanal blokörleri gibi medikal tedavi, botilinum toksini enjeksiyonu, özofagomiyotomi



·



~



yapılması gerekenler . . . Nötralizan ajanlar kullanılabilir, i.v sıvı tedavisi, geniş spektrumlu antibiyotikler, en geç 12-24 saat içinde endoskopi (Yapılmaması gerekenler: Kusturmak, emetik



hastaya tedavide öncelikle yapılaması gereken ...



Akalazyadaki manometri bulguları ;



-



TUS SPOTLAR!



(Endoskopi hem hasarı belirlemek için hemde tedavi şeklini belirlemek için yapılır)



Balon dilatasyon (Cerrahi tedavisi laparoskopik Heller özofagomiyotomi ile beraber parsiyel fundoplikasyondur) ·



ÇIKMIŞ



·



Kanayan peptik ülserli hastalarda cerrahi müdahale gereğini belirleyen faktörler . ..



-



Hipotansiyon olması Hematemez olması Transfüzyon yapılması



18 ~ GENEL CERRAHİ Endoskopide görünen damar olması Kanamanın devam etmesi - Ülserin boyutu ve lokalizasyonu Peptik ülser hasta lığ ı n ı n en s ı k görülen komplikasyonu . .. Kanama (En mortal komplikasyonu kanama; en fazla cerrahi endikasyon oluşturan komplikasyon perforasyon; en az cerrahi endikasyon oluşturan komplikasyon obstrüksiyondur)



organ perforasyonu



-



·



·



Gastrointestinal kanama nedeniyle acil servise başvuran bir hastada, morbidite ve mortaliteyi artı ran faktörler ... Yaşının 60'ın üzerinde olması, Kan transfüzyonu gereksinimi, Peptik ülser öyküsü, Başvuru sırasında sistolik kan basıncının 100 mmHg'den az olması, Majör komorbid hastalığının



Özofagogastroduodenoskop i semptomlar . ..



·



bulunması



·



Ülser o l uşumuna yol açma o l as ılı ğı olan hipergastr inemi nedenleri. . . Antral G-hücre hiperplazisi, Zolinger-Ellison sendromu, Gastrik çıkış sendromu, Kısa bağırsak sendromu ( ülser geliştirmeyen ... Atrofik gastrit)



·



Stres gastrit inde kanama riskini art ı ran faktörler. . . 48 saatten uzun süreli mekanik ventilasyon desteği, Metabolik asidoz, Koagülopati, Hipotermi, Stres ülserleri için sinleşmiş 8 risk faktörü -



·



kanamadır.



·



Peptik ül serde en s ı k perforasyonun görül düğü yer . . . Duodenum ön yüzü • ****En sık ülser kanaması da posteriQr duvardan olur.



·



Perküsyonla karaciğer matitesinin kaybo l masına neden olan hastalık .. . Mide ve duodenumda ülser perforasyonu



·



35 yaş ı ndak i hastada ani baş l ayan ve tüm kar ı nda hissedilen ağrı ; muayenede defans, hassasiyet saptan ıyor. O l as ı tanı. . . Peptik ülser perforasyonu



·



An i baş l ayan karın ağr ı s ı , muayenede yaygın defansı olan hastada lökosit: 19. 200/ mm3, am il az: 48 IU/ L, USG'de yayg ı n s ı v ı saptanıyor. Olas ı tanı. .. Peptik ülser perforasyonu Ani, ş i ddet li karın ağrıs ı başlayan hastaya çeki len ayakta direkt kar ı n grafisinde karın ortas ı nda gen iş dikdörtgen şek l inde gaz görü lüyor. Olas ı tan ı ... Midenin bursa omentalise perforasyonu M ide perforasyonu düşünülen hastada ilk yap ıl mas ı gereken radyolojik tetkik ... PA AC grafisi Peptik ülser perforasyonu olan hastada laboratuvar değerl eri normal. İ l eri tetkikler yap ıl am ıyor ve hasta sevk edilemiyor. Uygun yakl aş ı m . .. Nazogastrik dekompresyon, intravenöz sıvı ve antibiyotik verilmesi Peptik ülser perforasyonunda prognoza etki eden faktörler . .. Başvuru sırasında hipotansiyon varlığı, Perforasyonun yeri, Semptomların başlamasıyla hastaneye başvuru arasında geçen süre, Hastanın yaşı Gastrojejunokolik ve gastrokolik fistülün en s ı k nedeni. .. Marjinal ülser (Rekürren ülser, anastomomatik ülser, stomal ülser adını da alırlar) Duodenal ülserin pankreasa penetre o l duğunu gösteren bulgular... Sırt ağrısının başlaması, Ağrının günlük ritminin değişmesi, Periyodisitenin kaybolması



·



· ·



·



·



·



·



Pilor stenozu tesbit edilen, s ı k s ı k kusma l arı olan bir hastan ı n metabolik tablosu nas ıl d ı r... Hipopotasemik hipokloremik alkaloz



·



Üst GİS endoskop isin in kontrend ike o l duğu durum ... Miyokard enfarktüsü, Uyumsuz hasta, hamilelik, şiddetli respiratuar hastalık, atlantoaksiyel subluksasyon, muhtemel



* Kilo kaybı * Tekrarlayan kusma * Disfaji * Kanama * Anemi * Palpabl kitle * 45 yaşından büyüklerde epigastrik ağrı ilk kez bile olsa .. . M ide kanserinde prekürsör olma o l as ıl ığı en az olan polipler .. . Hiperplastik polip 40 kg/ m2 olması, Ruhsal sağlığının yerinde olması, Vücut kitle indeksinin 35-40 kg/m2 ve obeziteyle ilişkili yandaş bir hastalığının olması, Hastanın operasyon sonrası dönemde oluşacak değişiklikler hakkında bilgili ve istekli olması



·



Parsiyel gastrektomi sonrası gelişen aneminin en sık nedeni ... Demir







Bariatrik cerrahide malabsorptif etkisi en yüksek ameliyat . .. 8iliyopankreatik diversiyon (8PD)



·



Obezite cerrahisi ile düzeltilebilen yandaş sorunlar ... Obezite ile beraber olan komorbid hastalıklardır



·



Obezite cerrahisi uygulanması kararını destekleyen kriterler . ..



Diffüz tip mide kanserinin özellikleri... Mukozada daha yaygın, inf lamatuar reaksiyon daha azdır. İntestinal tipe



göre daha az sıklıkla görülür. Kötü diferansiyedir, infiltratif büyüme özelliğindedir. Daha kötü prognozludur. Daha genç yaşta görülür. Kronik gastrit ve H. pylori ile ilişki göstermez. ·



Midede en sık rastlanan kanser tipi.. . Adenokarsinom



·



Gastrointestinal stromal tümörlerle ilgili ... . En sık midede saptanır, Tümör boyutu arttıkça malignite potansiyeli artar, ckit proto-onkojeni hastaların çoğunda saptanır, Gastrointestinal kanamaya neden olabilir



·



Malign gastrointestinal stromal tümörler en sık görüldüğü yer . .. Mide



·



·



Malign gastrointestinal stromal tümörler en sık görüldüğü yer ... Mide (Midede ise corpus kısmında en sık görülür, GİST ' in tedavisi öncelikle cerrahidir)



-



İntestinal motiliteyi düzenleyen intersitisyel Cajal hücrelerinden köken alan mide tümörü . .. Gastrointestinal stromal tümör (Gastrik karsinoid tümörlerin ise köken aldığı hücreler enterokromaffin hücrelerdir)



Vücut kitle indeksinin 40'ın üzerinde olması, Vücut kitle indeksinin 35'in üzerinde olup obeziteye bağlı yandaş hastalık olması,



-



Yeme bozukluğu olmaması,



-



Madde bağımlılığı olmaması,



-



Daha önce düzenli diyet uygulanmış ama başarısız olması



·



H . pylori eradikasyonuyla tamamen kaybolma olasılığı olan mide tümörü ... MALToma



·



·



Metastatik gastrointestinal stromal tümörlerin hedefe yönelik tedavisinde kullanılan c-kit inhibitörü ilaç ...



Scopinaro ameliyatını tanımlayan cerrahi işlem . . . 8iliyopankreatik diversiyon + Duodenal switch



·



Akut stres ülserinin yol açtığı gastrointestinal sistem kanamasının nedenleri... Koagülopati, Akut böbrek yetmezliği, Akut akciğer hasarı, Akut karaciğer yetmezliği,Vücut yüzey alanının %30'undan fazla yanmış olması



İmatinib



·



Gelişmiş görüldüğü



ülkelerde gastrointestinal lenfomanın en sık organ ... Mide



·



Postgastrektomi sendrom l arı .. . Dumping sendromu, afferent loop sendromu, alkalen reflü gastrit, roux staz sendromu



·



Morbid obezite ameliyatları için kesin kontrendikasyon ... Prader - Willi sendromu (zeka geriliği)



·



Dumping sendromunda diyareye neden olan vazoaktif amin . .. Serotonin



·



·



Dumping sendromunun görülmediği ameliyat... Proksimal gastrik vagotomi



Metastatik mide kanseri bulguları ... Virchow nodülü, 8Iummer rafı, Sister Mary Joseph nodülü, Krukenberg tümörü, Irish nodülü (linitis plastika bu kriterlerden değildir)



·



Distal subtotal gastrektomi ve gastrojejunostomi yapılan hastada postoperatif sağ üst kadran ağrısı, ani gelişen şiddetli kusma sonrası tümüyle rahatlama görülüyor . En olası tanı . . . Afferent ons tıkanıklığı



·



Aktif üst gastrointestinal kanaması olmayan hastanın gastroskopisinde ülser zemininde kanamayan bir damar saptanır ise Forrest sınıflamasına göre evresi. . . Evre Ira



·



Tip II diabetes mellitus ve hipertansiyon tanısı olan, boyu 160 cm, kilosu 100 kg olarak ölçülen 45 yaşındaki kadın hastanın vücut kitle indeksi yaklaşık ... 39



·



Geç Dumping sendromu oluşum mekanizması... Reaktif hipoglisemi • ****Erken dumpingde görülen GİS semptomlar (bulantı, kusma ... ) geç dumping sendromunda görülmez.



·



Dumping sendromlu hastalarda yakınmaların başlama nedeni ... Hiperosmolar gıdaların ince bağırsağa gelmesiyle



·



Geç dönem demir eksikliği anemisi en sık görüldüğü mide ameliyatı . .. 8illroth II (Demir, kalsiyum, folat duodenum ve proksimal jejunumdan emilir, Vitamin 812 ve safra tuzları terminal ileumdan emilir)



·



Mide rezeksiyonu geçiren hasta ayda bir vitamin 812 Demir emiliminde azalma (Ferrik demirin ferröze çevrilememesi, gastrik faktörün kaybolması, emilimin büyük kısmının olduğu duodenum devre dışı bırakılması)



İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI VE



almasına rağmen anemi saptanıyor . En olası sebebi ...



·



·



·



·



Duodenumun by-pass edildiği (Billroth II gastrektomi) veya çıkartıldığı (Whipple prosedürü) ameliyatlardan sonra eksikliğinin gelişmesi beklenen... Demir (vitamin 812 eksikliğine neden olabilecek postgastrektomi sendromu afferent loop sendromudur) Billroth II anastomoz yapılan hasta ameliyattan 12 ay sonra gaz-gaita çıkaramama şikayetiyle başvuruyor . Bu duruma yol açma olasılığı olan ... 8ezoarlar, adezyonlar, tümör nüksü, efferent ons sendromu (Soruda intestinal obstrüksiyona yol açan durumlar soruluyor ve efferent ons sendromuda aslında bir intestinal obstrüksiyon kliniğidir) Postgastrektomi sendromuna neden olan cerrahi girişimler ... Midenin rezervuar fonksiyonunun ortadan kaldırılması, Pilor sfinkter mekanizmasının ortadan kaldırılması, Vagal sinirlerin kesilmesi Peptik ülser cerrahi tedavisinin ameliyat sonu erken dönem komplikasyonlarından biri olmayan ... Marjinal ülser (Marjinal ülser gelişimi mide cerrahisinin geç dönem komplikasyonlarınd andır)



·



Trunkal vagatomi ve antrektomiden sonra en az görülen komplikasyon ... Vitamin 812 eksikliği



CERRAHİSİ ·



Otuz beş yaşında bir hastada, sağ alt kadran ağrısı, diyare, halsizlik ve deriye açılan fistüller varsa muhtemel tanı . . . Crohn hastalığı Segmenter tutulum ve tüm katları tutan nonkazeifiye granülomatöz lezyon görülen hastalık... Crohn(Crohn hastalığının diğer isimlerini bilmek soru yaptırır: REJYONEL İLEİT, TRANSMURAL ENTERİT, GRANÜLOMATÖZ ENTERİT, TERMİNAL İLEİT)



·



Kramp tarzında karın ağrısı olan 35 yaşındaki hastanın ince bağırsak pasaj graf isinde üç ayrı segmentte darlık ve enteroenteral fistül saptanmıştır. Olası tanı... Crohn hastalığı (Daha önceden cerrahi geçirmemiş hastada internal fistül varlığında ilk akla gelecek hastalık crohn' dur)



·



Crohn kolitinin makroskopik görünümü ile uyumlu bir bulgu . . . Duvar kalınlaşması, Mezenterde kalınlaşma, Segmenter tutulum, Mezenterik lenfadenopati, Mezenterik yağ dokusunun bağırsak duvarı üzerine ilerlemesi (Fat-Wrapping)







Crohn hastalığının radyolojik bulguları. .. Nodüler kontur, lineer ve derin apseler, fistüller ve apseler, kaldırım taşı görüntüsü, bağırsak duvarında kalınlaşma ve asimetrik tutulum,



20 ~ GENEL CERRAHİ bağırsak anslarının itilmesi, lümenin daralması, hastalıksız alanlar (skip areas), sinüsler, Kantar' un ip bulgusu.



·



Crohn'da en s ı k cerrahi müdahale gerektiren komplikasyon ...



·



Crohn hasta lı ğı n ı n en s ı k komplikasyonu . .. Obstrüksiyon



·



Rejiyonel enterit in en s ı k semptomu ... Karın ağrısı, Diyare



·



Crohn hasta lı ğında mutlak operasyon endikasyonu olmayan ...



·



(Vit B12 eksikliğine bağlı megaloblastik anemi) ve nörolojik bozukluklar gözlenir. Kusma gözlenmez. (Post gastrektomi sendromlarından affarent loop sendromunda da bu nedenle vitamin B12 eksikliği görülebilmektedir)



Obstrü ksiyon+stri ktür



Asemptomatik rekürrens ·



Akut apand isit ön tan ı s ı ile ameliyata a lı nan hastada; apend iks norma l , çek um ödem li saptan ı yor. Uygun yak l aş ı m ... Başka bir girişimde bulunmaksızın karın katlarını



·



İnce bağ ı rsakta gözlenen crohn hasta lı ğın ı n ilk patolojik bu lgusu . .. Mukozada af töz ülserler (Ülseratif kol itin



·



·



Trombositopeni ·



enterit perforasyonu (perforasyon olan vakalarda primer onar ı m yeter lidir ) ·



Gastrointestinal sistemde adenokanserler en az nerede görülür .. . İnce bağırsak



·



İnce bağı rsak kanserleri ile ilgili ... Gastrointestinal tümörler



İnce bağ ı rsak benign tümörlerinden en s ı k görülen ve klinikte semptomlar a neden olan. .. Adenomlar (Malign tümörler



Ogil vie sendromunda görülenler . .. Mekanik tıkanıklık yoktur. Genellikle yaşlı , uzun süre hastanede yatan, narkotik alan, Parkinson hastalığı gibi nörolojik bozuklukları olanlarda görülür. Özellikle sağ ve transvers kolonda masif dilatasyon olur Tedavi medikaldir. İntravenöz neostigmin (asetilkolinesteraz inhibitörleri) etkilidir. Gastrointestinal sisteme ait başka hasta lığı olmayan bir hastada, ince bağ ı rsağ ı n primer adenokarsinomunun en s ı k görülen yer l eş im yeri... Duodenum ve proksimal jejunum



içinde az görülür, en çok görülen tipleri adenokarsinom ve karsinoid tümörlerdir, ileri yaşlarda görülür. ·



Masif ince bağırsak rezeks iyonu sonrasında ge li şen k ı sa bağırsak sendromu için r isk faktörleri. .. Kalan ince bağırsağın 200 cm den kısa olması,İleoçekal valvin olmaması, Ek olarak



kolon rezeksiyonunun varlığı, Kalan bağırsakta Crohn hastalığı bulunması, İleum rezeksiyonu



Crohn hasta lı ğın ı n bağırsak d ı ş ı belirtilerinden olmayan ... ADBG'de serbest hava saptanan hastanın sağda fazla olmak üzere tüm karn ı nda hassasiyet ve defans bulgusu var . 3 hafta önces inde ishal öyküsü mevcut. O l as ı tan ı . . . Tifo



Terminal ileum rezeks iyonu olan hastada görülme o l as ıl ığ ı daha düşük olan anemi tipi . .. Demir eksikliği anemisi (Demir,



folat, kalsiyum özellikle proksimal ince bağırsaklardan emilirken safra tuzları ve vitamin B12 terminal ileumdan emilir)



unutulmamalıdır)



·



İ l eal rezeks iyon sonrası görülen böbrek taş l arının t ipi ...



Okzalat



en erken patolojik bulgusununda ' mukoza! ödem ' olduğu ·



Pnömatozis intest ina lis ve portal ven trases inde gaz görünümü hangi hastal ı ğın radyo lojik bu lgusudur ...



Nekrotizan enterokolit (Tanıda en güvenilir yöntem BTdir) ·



kapayıp ameliyatın sonlandırılması



·



Kör ons (Blind loop) sendromunda .. . ishal, kilo kaybı, anemi



KOLON VE REKTUM HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ



arasında



en sık adenkarsinom görülür; en sık belirtisi parsiyel obstrüksiyondur)



·



·



Kars inoid tümörlerle ilgili .. . En sık gastrointestinal sistemde görülürler, Uzak metastazı olan hastalarda cerrahive medikal tedavi ile uzun süreli sağkalım sağlanabilir, Karsinoid sendromla ilişkili semptomlar somatostatin analoglarıile hafifletilebilir, 2 cm'den büyük olanlarda metastaz olasılığı daha fazladır . (Lenf nodu metastazının prognoza etkisi yoktur) Pellegra benzeri bulgularla, yüzde flushing , hipotansiyon atak l arı geçiren ve bağı rsak sesleri artm ı ş vakada yap ıl mas ı en uygun tetkik .. . İdrarda 5 HİAA (karsinoid sendromluların



·



İnfer i or mezenterik arterin da ll arı. . . Sol kolik arter,



·



Perfore apandisitte intraabdominal apseye yol açan etken .. .



Sigmoidal arter, Superior rektal arter Bacteroides fragilistir (Florada en sık bulunan bakteriler B. Fragilis ve E. Coli' dir) · ·



dolaşımında seratonin yüksek olarak bulunur. Karaciğerde metabolize olarak idrardan 5-HİAA olarak atılır)



·



·



Malign kars inoid sendromu olan bir hastalarda görülen bulgular . .. Deride telejiektaziler, bronkokonstriksiyon, diyare Kars inoid t ümörün gastrointestinal sistemde s ı k lı kl a lokalize o l duğu ilk 3 bölge ... Apendiks, ileum, rektum (En nadir görüldüğü organlar özofagus ve pankreastır)



·



Kolovezika l f istülün en s ı k sebebi .. . Divertikülit



Atak lar halinde k ı zar ı k lı k l ar ı , diyares i olan hastada karaciğerde kit le ve sağ kalp kapağı nda patoloji görül müştür. İdrarda 5 - hidroksiindolasetik asit düzeyi yüksek . Olas ı tan ı . . . Karsinoid sendrom



·



63 yaşındaki hastada sol alt kadranda ağr ı , ateş ve lökositoz varsa ilk yapı l acak tetkik .. Bilgisayarlı tomografi



·



Yetm iş yaş ı ndaki



Hematokezya ş i kôyeti olan , yap ıl an teknesyum sintigrafisinde göbeğ in sağ taraf ı nda aktivasyonu olan bir çocuk hastada o l as ı tanı . . . Meckel divertikülü (Bebek, çocuk, adölesan ve genç erişkinlerde en sık maif alt gis kanaması nedeni meckel Erişkinde Meckel divertikülünün en s ı k komplikasyonu . . .



Obstrüksiyon ·



Hangi divert ikül gerçektir ve en s ı k görülür . . . Meckel



divertikülü ***Meckel divertikülü gastrointestinal sistemin en sık konjenital anomalisidir ·



Gastro intestina l sistemde en s ı k göz lenen konjen ita l anomali ... Meckel divertikülü



·



Baryumlu grafinin hem tanı hem de tedavide yararlı olduğu hasta lı k ... İntussussepsiyon



hastada 39 derece ateş , sol alt kadranda hassas iyet ve defans var ise tan ı için kontrendike olan tetkik... Baryumlu grafi (Hastada en olası tanı divertikülit



ve divertikülit şüphesi olan hastalarda baryumlu graf i kontrendikedir) ·



65 yaş ı ndaki hastada kab ı z lı k , kar ı n ağr ı s ı , ateş , sol alt kadranda duyarlılı k saptan ı yor . lökosit 12 . 500/ mm 3 . O l ası tan ı ... Sigmoid divertikülit



·



Kolonun divertiküler hasta l ığ ı nın kompli kasyon l arı ... Kanama, divertikülit , fistül, obstrüksiyon, apse, yaygın peritonit



·



İdrarında gaita görülen 50 yaş ı ndak i hastada en o l as ı



divertikülüdür) ·



hipertrofi olduğunda görülür (zayıflığında değil)



Karın ağr ı s ı, ateş ve sol alt kadranda hassasiyet saptanan 65 yaşındak i hastada ilk düşünül mes i gereken kolon hastal ığı . ..



Divertikülit (Diverkülitte klinikte sol alt kadranda künt ve devamlı bir ağrı, çok yüksek olmayan bir ateş, iştahsızlık, bulantı, lökositoz, diyare ve konstipasyon görülür. Tanı için en güvenilir tanı yöntemi abdominal tomografidir, öncelikle tercih edilmesi gerekir. Akut fazda baryumlu grafiler ve kolonoskopi kontrendikedir. Tedavi, öncelikle medikaldir.)



ve malabsorbsiyon ·



Ko lon divertiküll eri . . . Genellikle kolon duvarındaki kas tabakasında



teşh i s .. . geçirilmiş



·



Divertikülit (Kolovezikal fistülün en sık nedeni divertikülit atağıdır)



Pnömatüri ve feka lürisi olan ve hastanın o l as ı tan ı s ı ...



Kolovezikal fistül ·



Kolon divertikülünde GIS kanaması mevcutsa tanıda öncelikle yap ıl mayan tetkik . . .



Baryumlu grafi, kolonoskopi



SORULU - CEVAPLI ÇIKMIŞ TUS SPOTLAR! ~ 21 Seksen iki yaşındaki hasta sol alt kadranında ağrı ile başvuruyor. Ateşi 38, 9°C, sol alt kadranda hassasiyet ve defans saptanıyor. Lökosit 13.000/mm3. Ayırıcı tanısında en az düşünülmesi gereken .. . İnvajinasyon (Soruda tipik divertikülit vakası tanımlanmaktadır. Divertikülitin ayırıcı tanısında ise kolon tümörü, sigmod volvulus, iskemik kolit ön planda düşünülür} Bu hastada tanıyı kesinleştirmek için en uygun radyolojik yöntem . . . Bilgisayarlı tomografi ·



·



Kolon divertikülleriyle ilgili ... İnen kolon ve sigmoid kolondaki divertiküllerin büyük çoğunluğu yalancı divertiküllerdir.Diver tikülit hastalarında öncelikle medikal tedavi düşünülmelidir . Divertikülit gelişen hastaların büyük bölümü divertikülit atağını yaygın peritonit gelişmeden atlatır . Divertikülit nedeniyle gelişen kolovezikal fistül, en sık divertikülit nedeniyle görülür. Divertikülit durumunda kontrendike olan tetkik baryumlu kolon grafisidir. Akut karın bulguları olmayan hastanın ADKG'de omega belirtisi vardır. Öncelikle düşünülmesi gereken ... Sigmoid volvulus Bu hastanın tedavisinde öncelikli olarak yapılması gereken ... Sigmoidoskop/kolonoskopieşliğinde rektaltüp ile dekompresyon(Strangülasyondan şüpheleniliyor ise veya periton iritasyon bulguları varsa redüksiyon denenmemeli ve hasta ameliyat edilmelidir)



·



Sigmoid volvulusta tedavide ilk basamak. .. Rigid sigmoidoskopla dekompresyon



·



Yetmiş yaşındaki hastada gaz gayta çıkaramama, distansiyon, ateş ve lökositoz var. ADKG'de ters U görünümü saptanırsa olası tanı ... Sigmoid volvulus (ADBG 'de ters U, omega işareti veya kahve çekirdeği görüntüsü tipiktir, Fizik muayenede asimetrik distansiyon dikkat çekicidir) Sıvı resusitasyonu yapılan bu hastanın tedavisinde öncelikli olarak ne yapılması gereken ... Sigmoidoskop/kolonoskopi eşliğinde rektal tüp ile



dekompresyon ·



Volvulus gelişebilecek organlar ... Sigmoid kolon, Sağ kolon ve çekum, İnce bağırsak, Mide



·



İdiopatik kolitis ülseroza kalın barsağın en sık tuttuğu



graf isinde ·



Ülseratif kol itin ekstrakolik komplikasyonları. . . Deri Eritema nodozum, eritema multiforme, pyoderma gangrenosum, püstüler dermatit, stomatit ve af töz ülserlerdir. Gözde üveit, iritis, iridosiklit. Kemik ve eklemlerle ilgili olarak artralji, artrit ve ankilozan spondilit. Karaciğerde sklerozan kolanjit, dejenerasyon ve siroz. lezyonları;



·



Ülseratif kolit ile ilgili mutlak ameliyat endikasyonları ... Masif kanama, toksik megakolon, perforasyon, obstrüksiyondur. Elektif ameliyat endikasyonları ise medikal tedaviye yanıtsızlık ile kanser prof ilaksisidir ve cerrahi tedavisi restoratif proktokolektomidir.



Ülseratif kolit için cerrahi tedavi endikasyonları. .. Medikal tedaviye yanıtsızlık, Displazi veya karsinom varlığı, Masif kanama, Toksik megakolon



·



Otuz yıldır ülseratif kolit tanısı ile takip edilen hastanın kolonoskopik biyopsisinde in situ karsinom belirleniyor . Hasta için en uygun yaklaşım ... Total proktokolektomi (elektif şartlarda cerrahi tedavide en uygun yaklaşım restoratif proktokolektomi, ileal poş anal anastomoz ve koruyucu loop ileostomi iken acil cerrahide anastomoz yapılmaz)



·



Ağzında aft, genital ülserasyon öyküsü olan hastanın anjiyografisinde terminal ileumda kanama görülüyor. Olası tanı ... Entero-Behçet hastalığı (Behçet hastalığı: deri, göz ve mukozaları tutan otoimmün bir hastalık)



·



Bağırsak duvarında nadir de olsa tümör benzeri oluşuma neden olan ... Amip (Kanlı ishali takiben kolonda kitle aklımıza amebomayı getirecek)



·



Kolon iskemisinin kronik olduğunu gösteren bulgu ... Semptomatik kolon darlığı



·



Soliter rektal ülser ile ilgili . . . sıklıkla internal intusepsiyonla birliktedir.



·



Sol iter rektal ülser komplikasyon olarak .. . Ağrı , kanama, mukuslu akıntı, çıkış obstrüksiyonu



·



Dışkılama güçlüğü ve rektal kanama şikayeti olan genç hastada; rektum anteriorda 3x1 cm'lik ülser tespit ediliyor. Olası tanı. .. Sol iter rektal ülser



·



Kolonun adenomatöz poliplerinin en sık yerleştiği kolon segmenti . .. Rektosigmoid



·



Kanserleşme ihtimali olan durumlar... Kolitis ülseroza, Gardner sendromu, familial polipozis, kolonda villöz adenom (içerisinde en az kanserleşme ihtimali olan juvenil poliptir)



Peutz-Jeghers sendromunun özellikleri. .. Mukokutanöz pigmentasyon, multiple polip, kolik ağrı, intussepsiyon ·



Peutz- Jeghers sendromundaki polip tipi. .. Hamartomatöz (Peutz-Jeghers sendromunda görülen mutasyon STK11)



·



Villöz adenom, familial polipozis, ülseratif kolit, adenomatöz polip , hiperplastik polip içerisinde malignite riski en düşük olan ... Hiperplastik poliptir (2 cm in altında kanserleşme ihtimali çok düşüktür)







Gardner sendromu, familial polipozis, villöz adenom, ülseratif kolit, hamartomatöz polip içerisinde kanserleşme riski en az olan . .. Hamartomatöz polip (Hamartomatöz polipozis sendromları : Peutz-Jeghers sendromu, Familiyal juvenil polipozis, Cowden hastalığı, Cronkhite-Canada sendromu, Bazal hücreli nevus sendromu, Ruvalcaba-Mhyre-Smith sendromu) Gardner Sendromu ... Kolorektal adenomatöz polipler, mandibulada osteom, kist, ekzositoz, epidermal inklüzyon kisti , desmoid tümörler, postoperatif mezenterik fibrozis ve diş anomalilerinden oluşur



Ülseratif kol itte gözlenen tipik bulgulardan biri olmayan ... Perianal hastalık (Özellikle atipik yerleşimli anal fissürde öncelikle crohn hastalığı düşünülmelidir)



·



·



Ülseratif kolitte cerrahi tedavi endikasyonlarından biri olmayan ... Aralıklarla gastrointestinal kanama varlığı (En sık semptomudur. Şayet ameliyat endikasyonu olsa idi tüm ülseratif kolit hastalarını ameliyat etmek gerekirdi)



·







Kolitis ülseroza tedavisinde kullanılan ilaçlar ... Sülfasalazin, kor ti kosteroidler, azotiyoprin, immünosüpresif ler, aminosalisilik asit (Steroide dirençli vakalarda TNF alfa antikoru ADALİMUMAB' ın kullanılabileceği unutulmamalıdır)



·



Ülseratif koliti olan hasta karın ağrısı, distansiyon ile geliyor . Direkt grafisinde transvers kolon çapı 9 cm. Yapılmaması gereken .. . Antikolinerjik verilmesi (Tanı : toksik megakolon ... Yapılması gerekenler: Oral gıdanın kesilip nazogastrik dekompresyona geçilmesi, Steroid verilmesi, Geniş spektrumlu antibiotik ve IV sıvı , Yatak istirahati Karın ağrısı, hematokezya ve tenesmus şikayetleri ile başvuran hastanın kolonoskopisinde tüm kolon mukozası



hiperemik ve frajil. Kolon biyopsisinde kript apseleri görülüyor .Olası tanı. .. Ülseratif kolit (Kript apseleri bu hastalık için spesifiktir. Haustral yapıların kaybı ve kolon



manzarası tanısaldır)



unutulmamalıdır)



·



·



boru



·



parçası . . . Rektum (Hastalık öncelikle rektumdan başlar, %30 vakada tüm kolon tutulumu vardır . Terminal ileumuda tutarsa buna backwash ileitis adı verilir)



·



kurşun



Ülseratif kolit tanısı ile takip edilen bir hastanın karaciğerindeki malign kitle ... Kolanjiyoselüler karsinom (Ülseratif kolit ile primer sklerozan kolanjit ilişkisi



Cronkhite-Canada sendromunda .. . Gastrointestinal çok sayıda hamartomatöz polip ve onikodistrofi vardır. (Ailevi geçiş yoktur) Çok sayıda polip nedeniyle protein kaybettiren enteropati gelişebilir.



·



Kolorektal poliplerde malign potansiyel en yüksek olan . .. Villöz adenom



·



Kolik karın ağrısı olan hastanın yüzünde pigmentasyon, genital bölgede bir tümör saptanmıştır . En olası tanı .. . Peutz- J eghers sendromu



·



Herediter nonpolipozis kolorektal kanser sendromu tanısı için Amsterdam kriteleri. .. En azından birisi diğerine göre birinci derece akraba olan en az üç akrabada histolojik olarak doğrulanmış kolorektal kanser olması; En az iki ardışık kuşakta görülüyor olması; Kolorektal kanserlerden en az birinin 50 yaşından önce saptanmış olması



22 .._ GENEL CERRAHİ ·



Herediter nonpolipozis kolorektal kanser (Lynch sendromu) ile ilgili. .. Kanser genellikle daha genç yaşlarda ortaya çıkar. Senkron ve metakron kanser insidansı normalden yüksektir. Kolorektal kanserlerin ortalama % 5-10 unu oluşturur . Endometriyum kanseri görülme oranı yüksektir



·



Ailesel kolorektal karsinomu olan birinin sekonder kanser olma riski fazla olan organı. . . Endometrium



·



Kalın bağırsak kanserinin en sık görüldüğü bölge .. . Rektosigmoid bölge



·



Normal epitelin displastik epitele dönüşümünde rol oynayan tümör supresör gen. . . APC



·



Rektosigmoid obstrüksiyona bağlı olarak çekum perforasyonun nedeni . .. Çekumun geniş olması



·



Gizli kanama yaparak anemiye en sık neden kolon tümörü ... Sağ kolon Ca







64 yaşındaki erkek hastada Laboratuvarda serum demir düzeyi düşük, gaytada gizli kan pozitif olarak bulunmuştur. Olası tanı. . . Sağ kolon tümörü



·



Demir eksikliği anemisi olan 75 yaşındaki hasta kilo kaybı ve karın ağrısı ile başvuruyor. Gaitada gizl i kan pozitif. En olası tanı. .. Sağ kolon kanseri Tanıyı kesinleştirmek için öncelikle yapılması gereken . .. Kolonoskopi Kolon kanserlerinin tanısında ve takibinde yeri olmayan tetkik . .. Abdominal ultrasonografi



·



Kolon Ca sorumlu genler ... APC//k-RAS/ /DCC/ /P53



·



·



Kolorektal kanser için risk faktörlerinden biri. . . APC gen mutasyonu



·



·



Kolon karsinomu için risk faktörleri . . . - İleri yaş - İnflamatuar bağırsak hastalığı Kolon karsinomu ya da adenomu öyküsü - Ailesel kolon kanseri öyküsü - Familya! polipozis sendromu Meme ve genital karsinom öyküsü (Lynch sendromu II) - Peutz-J eghers sendromu



·



Polipektomi yapılan hastanın patolojisi polipte adenokarsinom ve sap bölgesi tümörsüz olarak rapor ediliyor . Uygun yaklaşım. . . İzlem



·



Sap lı bir kolon polipinin malign olduğunu en kuvvetli destekleyen bulgu . . . Muskularis mukoza invazyonu



·



Patolojik inceleme sonucu malign olarak bildirilen bir kolon polipinde lokal rekürrens ve metastaz riskini arttıran durumlar .. . Lenfovasküler invazyon varlığı, histopatolojik olarak kötü diferansiyasyonun olması, polipin 2 cm den büyük olması, sesil polipte invaziv karsinom olması



·



Yağ tüketiminin fazla olduğu toplumlarda sık görülen



·



·



Komşu



organ invazyonu yapan, lenf nodu tutulumu ve uzak



metastazı olmayan kolorektal kanserin evresi .. . T4N0M0



- Kolon kanseri TNM evrelemesi o Tl: Tümör submukoza o T2: Tümör muskularis propria'da o T3: Tümör subseroza o T4:Tümör visseral seroza invaze veya çevre organlar invaze o N0: Lenf nodu metastazı yok o Nl: 1-3 lenf nodunda metastaz var o N2 : 4 ve daha fazla lenf nodunda metastaz var o M0: Metastaz yok o Ml: Metastaz var ·



Duvarı tamamen invaze etmiş, parakolik lenf nodu tutulumu olan, uzak metastaz olmayan hastada kolon ca evresi . . . Evre3 - Evre 1: Tl-2 N0 M0 - Evre 2: T3-4 N0 M0 - Evre 3: Tl-4 Nl M0 - Evre 4: TX NX Ml



kanserler ... Meme Ca, kolon Ca



·



Kolon kanseri açısından risk faktörü olmayan bireylerin taramalarını yapma yöntemi.. . 50 yaşından sonra yıllık gaitada gizli kan tayini



Dukes sınıflamasında kolon kanserinde sadece en yakın lenf bezleri tutulmuş ise evresi. . . Evre C



·



Sigmoid tümörün muskularis propriayı işga l ett iği ve 2 adet lenf nodunun pozitif olduğu ve metastaz bulgusunun olmadığı hastanın TNMsi. . . T2 Nl M0



·



Metastatik karaciğer kanserlerinde metastazektominin en yararlı olduğu kanser türü . . . Kolorektal kanser (Evre 4 tümör negatif cerrahi sınır sağlanabiliyorsa cerrahi)



·



Kolon kanseri ameliyatı geçiren bir hastanın takibinde, ilk 2 yılda her 3 ayda bir mutlaka yapılması gereken tetkik .. . Karsinoembriyojenik antijen tayini



·



Kolon ca nedeniyle opere olan hastaya 1. yılda yapılması gereken tetkik . . . Kolonoskopi



·



Rektum cerrahisi sırasında zedelenirse erkekte ejakülasyon bozukluğu ortaya çıkmasına neden olan yapı. . . Hipogastrik sinir



·



Geç dönem stoma komplikasyonları... Parastomal herni, Stoma prolapsusu, İntestinal obstrüksiyon, Stoma stenozu



·



Tek başına varlığı komplike divertiküliti düşündüren durumlar ... İntraperitoneal apse oluşması, Serbest perforasyon, kolon ile komşu organlar arasında fistül oluşması, Obstrüksiyon



·



Herediter kolorektal kanserlerle ilgili... Familya! adenomatöz polipozis sendromu otozomal dominant geçiş gösterir, familya! adenomatöz polipozis sendromunda duodenum adenomları sık görülür, Herediter nonpolipozis kolorektal kanser, familya! adenomatöz polipozis sendromunda daha sık görülür, Herediter nonpolipozis kolorektal kanserde, endometriyum kanseri en sık eşlik eden ekstrakolonik malignitedir, attenüe familya! adenomatöz polipozis sendromunda, MYH mutasyonu görülür.



·



Karın ağrısı, gaz gaita çıkaramama şikayetleri ile başvuran hastanın muayenesinde hafif hassasiyet , asimetrik distansiyon ve ayakta direkt karın graf isinde kahve çekirdeği görünümü saptanıyor . Lökositozu olmayan ve rektal tuşesinde kan ile gaita tespit edilmeyen hasta için en uygun yaklaşım . ..



Kolorektal kanser tan ı sına yönelik en güvenilir tarama aracı ... Kolonoskopi



·



Kolonoskopi yaplmasının kontrendike olduğu durumlar . . . Fulminant kolit, divertikülit atağı



·



Kolonoskopik polipektomi sırasında sigmoid kolonda perforasyon gelişen ve peritonit bulgusu olmayan hasta için en uygun yaklaşım .. . Hastaya geniş spekt_rumlu antibiyotik ve nazogastrik dekompresyon başlanması (Iyatrojenik kolon perforasyonunun tedavisinde peritonit bulguları ortaya çıkar ise cerrahi gerekir)



·



Genel olarak kolorektal tümör metastazlarının bölgesel lenf nodlarından sonra en sık görüldüğü organ ... Karaciğer (metastaz portal ven yoluyla olur)



·



Rektum kanserinde en sık rastlanan semptom ... Hematokezya



·



Kilo kaybı, kabızlığı ve anemisi olan 65 yaşındaki kadın hastada en olası tanı ve en uygun tanı yöntemi . .. Sağ kolon tümörü - Kolonoskopi



·



Fe eks ikliği anemisinin en sık görüldüğü kolon kanseri lokalizasyonu ... Çıkan kolon (Sağ kolon tümörlerinde demir eksikliği, sol kolon tümörlerinde hematokezya daha ön planda gözlenmektedir)



·



Tekrarlayan alt gastrointestinal kanaması ve tenezm yakınması olan 70 yaşındaki hastada öncelikle düşünülmesi gereken .. . Re ktum kanseri



·



Rektosigmoid bölge kanser ile tamamen infiltre ve lümen tıkanmış ise kolonun perfore olacağı bölge ... Çekum (Çapı en geniş kolon olduğu için)



·



Tıkayıcı belirtileri erken ortaya çıkan malign tümörlerin daha



1



çok geliştiği kalın bağırsak bölümü ... Sigmoid kolon (Kolonun en dar segmentidir)



Kolonoskopik detorsiyon



SORULU - CEVAPLI ·



Rektum kanserli hastanın preoperatif değerlendirmesinde kullanılan tetkiklerle ilgili .. . Pelvik manyetik rezonans



ve rektal endosonografi tümörün T ve N evresi hakkında bilgi verir. Senkron tümör varlığı açısından kolonoskopi yapılmalıdır. Akciğer metastaz açısından tomografi ile Rektal kanama şikôyetiyle başvuran yapılan kolonoskopik değerlendirmede, anal girimden 5 cm uzaklıkta başlayan tümöral kitle saptanan, aşağı anterior rezeksiyon ameliyatı yapılarak koruyucu "loop" ile ostomi açılan _hastalarda "loop" ile ostomi açılmasını gerektiren nedenler ... Immünosupresyon,



Radyoterapi almış olmak, Hastanın intraoperatif olarak hipotansif seyretmesi, Beslenme bozukluğu 45 yaşındaki erkek hastada



APPENDİKS VERMİFORMİS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ ·



Akut apandisit etiyolojisinde rol oynayan en önemli olay .. .



·



Akut apandisite daha en sık yol açan durum ... Fekalit



Gebelikte en sık görülen akut karın nedeni... Akut



apandisit ·



Ascaris



·



40 yaşındaki hastada yapılan ameliyatda appendiks ucunda 1 cm'lik kitle saptanıyor, en olası tanı . .. Karsinoid tümörü



·



Tedavide en uygun seçenek ... Apendektomi







Apendektomi materyalinde 1/3 distalde 1cm çaplı karsinoid tümör çıkmış ve mezoda tutulum yok ise yapılacak işlem ...



Apendektomi yeterlidir ·



Hastalıkların içinde karın ağrısı ani başlangıç gösterenler . ..



İçi boş organ perforasyonu, mezenter embolizm (Akut apandisit İnflamatuar olaylardır ve yavaş başlar yavaş ilerler)







Akut apandisit tanısını daha ön planda düşündüren bulgu ...



·



Obturator testinin pozitif olduğu hastalık .. . Akut



Ağrının



·



Apendiksin uç kısmında 1 cm lik karsinoid tumor saptanıyor. Yapılması gereken ameliyat ... Yalnızca apendektomi



·



Psödomiksoma peritonei' nin erkek hastada en olası kaynağı organ ... Apendiks (Müsinöz kistadenokarsinomun perforasyonu



sonucu peritoneal metastazlara denir) ·



Akut apandisitin ayırıcı tanısı. .. Akut mezenterik adenit,



Akut pelvik inflamatuvar hastalık, Over kisti torsiyonu, Akut gastroenterit ·



En sık görülen apendiks malignitesi... Apendiks karsinoidi



·



Perfore apandisit sonucu oluşan bir intraabdominal apsede görülmesi en olası anaerobik bakteri... Bacteroides fragilis



kusmadan önce başlaması



PERİNAL BÖLGE HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ



apandisit - Diğer fizik muayene bulgularıda bilinmelidir: o Psoas bulgusu: Femur fleksiyonunda ağrı olması, o Blumberg Bulgusu: Appendiks lokalizasyonuna



·



Fekal inkontinans nedenleri. .. Anorektal cerrahi girişimler, Pudental sinir yaralanması, Pelvis kırıkları, Doğum eylemi sırasında travma



·



Rektum prolapsusu etyolojisi ile ilgili. .. Kronik konstipasyon,



bastırdığımızda ağrı olması,



o Roussing Bulgusu: İnen kolonu yukarı doğru sıvazladığımızda sağ alt kadranda ağrı olması o Dunphy bulgusu: Öksürmekle sağ alt kadranda ağrı



konjenital nedenler, bağ dokusunun gevşek olması, sigmoid kolonun uzun oluşu, hemoroidektomi ameliyatları, nulliparite



olması



o Rosenstein bulgusu: Hastanın sol tarafına yattığında ağrının artması



·



Anal fissür ile ilgili olarak . .. Hastaların %90' ında fissür arka orta hattadır. Anal kanal istirahat basıncının yüksekliği ve bölgedeki kan dolaşımının yetersizliğinden kaynaklanır. Orta hat dışı yerleşimlerde Crohn hastalığı, anal tüberküloz, sf ilis,HİV, lösemik inf iltrasyon, epidermoid ca düşünülmelidir . Kabızlığın bir sonucu olarak gelişir . Kronik f issürlerin papilla, fissür ve nöbetçi pili olmak üzere üç komponenti vardır . Tedavide öncelikle sıcak oturma banyosu, posalı gıda alımı önerilmeli ve defekasyon alışkanlığı düzenlenmelidir



·



Ağrılı defekasyon ve sonrasında damlama şeklinde kanaması olan hastada olası tanı ... Anal fissur (Hemoroid: Defekasyon



o Aaron bulgusu: McBurney noktasına bastırıldığında epigastriyumda ağrı duyulması ·



Önce göbekte başlayıp sonra sağ alt kadrana lokalize karın ağrısı olan hastada ilk adımınız ... Fizik muayene Hastada en olası tanı ... Akut apandisit (Visseral ağrı somatize olup,



·



Akut apandisit şüphesi olan hastada ilk istenecek radyolojik tetkik . . . BT (Ayırıcı tanıda da en yararlı tetkik BT)



·



Apandisit komplikasyonları.. . Perforasyon, peritonit, apse,



lokalizasyon verdiğinde sağ alt kadrana lokalize olur)



plastron, pilefilebit ·



Akut Apandisit tanısı konulan hastada hiperbilirubinemi varsa öncelikle düşünülen ... Pilefilebit



·



Akut apandisit en sık komplikasyonu ... Perforasyon



·



Akut apandisit en kötü komplikasyonu . . . Pilefilebit



·



Bilateral alt kadranlarda ağrı, sağ alt kadranda defans saptanan ve 20 .000/mm3 lökosit saptanan hastada en olası tanı. .. Perfore apandisit (Lökosit sayısının 18.000' nin üzerinde olması olayın



sonrası ağrısız







·



Defekasyon sırasında makatta bıçak saplanması gibi şiddetli ve keskin bir ağrı ile gaitaya çizgi şeklinde bulaşan parlak kırmızı kanaması olduğu öğreniliyor . En olası tanı ... Anal Akut anal fissürün tanısı ... Klinik tanı kolaydır. Glutealar ayrılınca



·



fissür görülüp tanı konur.



Anal fissür en sık görülme yeri . .. Dentat çizginin altında



arka orta hatta (Atipik lokalizasyon ilk akla gelecek hastalık Crohn gastalığı) ·



Perfore apandisit ameliyatı olmuş olan bir hastada bir haftadan sonra çıkan ateşte en olası tanı. .. Intraabdominal



·



· apse (1 haftadan sonra ortaya çıkan ateş ciddi komplikasyon habercisidir, cerrahi bir komplikasyonu akla getirir)



kanama)



fissür



komplike hale geldiğini düşündürüyor, artık basit değil, perfore apandisittir)



bir apandisit ·



Apendiksin uç kısmında 1.2 cm lik karsinoid tumor saptanıyor . Yapılması gereken ameliyat .. . Yapılan operasyon yeterlidir



lumbricoides ·



Gebelikte apandisit tablosu ile ilgili. .. İlk iki trimesterde



daha sık görülür. Gebeliğin geç dönemlerinde tanı · konulması güçleşir. Tanıda abdominal ultrasonograf i yararlıdır . Ameliyat yapılması premature doğum riski taşır . Apendiks perforasyonu fetal ve maternal mortaliteyi arttırır.



Akut apandisiti başlatan temel faktör . .. Apendiks lümeninin Apandisite en sık neden olan parazit ...



23



·



tıkanması



·



~



Acil apendektomi endikasyonu olmayan ... Plastrone apandisit (Apandisitte acil cerrahinin tek kontrendike olduğu durumdur)



Obstrüksiyon ·



TUS SPOTLAR!



·



değerlendirilmelidir



·



ÇIKMIŞ



Fissür tedavisinde ilk yapılacak ... Konstipasyonu yok et



(Medikal tedaviye yanıtsızlık durumunda cerrahi) Lateral parsiyel sfinkterotominin uygulandığı hastalık ... Anal



fissür •



Anal apse ve fistüllerin temel sebebi . . . Anal gland ve kript iltihapları



24 ~ GENEL CERRAHİ



GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI VE CERRAHİSİ



Anorekta l apse ve f istül etyoloj isinde ro l alanlar . . . Kriptlerde görülen enfeksiyonlar olmakla birlikte yabancı cisimler, travma, malign hastalıklar, radyasyon, Crohn, ülseratif kolit, spesifik enfeksiyonlar (Tbc, aktinomikoz)



·



Divertikülozisde (dikkat edin divertikülit değil!!!) anorektal apse ve fistül beklenmez



En s ı k görülen anal f istül .. . İntersfinkterik



·



Perianal apse drenaj ı ile bir likte antibiyotik kullanan hastada bir ay sonra perianal akı nt ı baş l arsa öncelikle düşünül en . .. Perianal fistül Dentat çizginin a l t ı nda yer l eşen bir anal kanal epidermoid karsinomunun en s ı k metastaz yapt ı ğı lenf nod l arı . . . İnguinal (Benign olsun malign olsun dentat line altında inguinal lap yapabilir)



Melena oluşmas ı için kanaman ı n miktarı en az kaç mil ilitre o l ma lı dır . . . 50 mL (Genellikle üst GİS kanamasına bağlı gelişir.)



Perianal f istülün en s ı k görülen nedeni . .. Perianal apse



·



·



·



·



Üst gastrointestinal kanamal arın en s ı k görülen nedeni . . . Duodenum ülseri



**En mortal üst GIS kanaması sebebi özofagus varisleridir ·



Masif üst gastrointestinal kanamaya yol açma o l as ılı ğı en düşük olan patoloji. .. Reflü özofajit



***Reflü özofajitte görülen kanama sıklıkla okkült, gizli kanamadır.



·



Yan ı k nedeniyle yoğun bak ı mda yatan hastada ge l işen akut



erozif gastrit in patogenezinde en önemli ro lü oynayan . . . Mukoza! iskemi



·



Anal kanalda ge li şen malign tümörler içinde en s ı k görülen .. . Skuamöz hücreli karsinom



·



Anal kanalda ge li şen malign tümörler içinde en s ı k görülen ... Skuamöz hücreli karsinom (Anal kanalda in situ skuamoz karsinom: BOWEN HASTALIGI)



·



Üst gastrointestinal sistem kanamas ı lokalizasyonunu tesbit için il k seçilecek yöntem .. . Endoskopi (HEMATEMEZ = ÜST GİS KANAMASI=ENDOSKOPİ)



·



Anal kanal yer l eş i m li , sfinkteri içine alan tümörden a lı nan ~_iyopsi sonucu skuamoz hücreli karsinom olarak geliyor . Oncelikli tedavisi. .. Kombine kemoradyoterapi



·



·



HPV ile ili şk il i anüs kenar ı l ezyonl ar ı .. . Verrükoz karsinom, Skuamöz hücreli karsinom, Bowen hastalığı, BuschkeLöwenstein tümörü (İlişkili olmayan anal Paget hastalığı)



A ltm ı ş yaş civar ı alt GİS kanamas ına yol açma ihtimali en az olan . . . Meckel divertikülü (Meckel divertikülü bebek, çocuk, adölesan ve genç erişkinde en sık masif alt gis kanama nedeni)



·



65 yaş ı ndak i hastada masif alt GİS kanamasın ı n en s ı k nedeni ... Anjiyodisplazi (şıklarda yok ise divertikülozis)



·



Hemoro ida l hasta lı k l a ilgil i... Hemoroidler; submukozal arteriol, venül ve düz kas liflerini içerir, Grade I ve Grade II internal hemoroidal hastalık sıklıkla ağrısızdır, Skleroterapi sonrası fibrozis gelişebilir, Hemoroidektomi sonrası üriner retansiyon gelişebilir, İnfrared fotokoagülasyon, tedavide kullanılan yöntemlerden biridir.



İNTESTİNAL TIKANIKLIKLAR VE CERRAHİSİ ·



·



Masif alt gastrointestinal sistem kanamas ı na en s ı k neden olan ... Divertiküler hastalık



·



Masif alt GİS kanamas ı ile başvuran yaş lı bir hastada öncelikle düşünülmesi gereken ... Divertikülozisdir



·



Kan l ı d ı şkı l ama ş i kayet i ile gelen bir hastada il k yapı l ması gereken tanısa l iş l em ... Nazogastrik aspirasyon(seçeneklerde var ise rektal tuşe)



·



Masif hematokezya Nazogastrik sonda



·



Mas if rektal kanama ş i kôyet iy l e başvuran 18 yaşındak i hastada ilk yapıl mas ı gereken tanısa l iş lem . .. Rektal muayene ve anoskopidir.



·



GİS kanaması ile başvuran hastada morbidite ve mortaliteyi arttıran faktörler . . . Yaşının 60'ın üzerinde olması, Kan



Karın ame liyatı



geç iren hastada ara l ık l ar l a artan ağrı, kusma, ara s ı ra gaz ç ı karma ve hafif defans vardır . !anı n ız... Basit parsiyel obstrüksiyon. O l as ı etiyoloji . . . Intraperitoneal yapışıklık



·



Terminal ileumdaki bir mekanik intestinal obstrüksiyonda ku ll an ıl ması gereken en uygun sıvı . . . Ringer laktat



·



Paralit ik ileus en sık nedeni . . . Karın içi ameliyatlar (En sık metabolik nedeni hipopotasemidir) (Laparotomi sonrası motilitenin normale dönüş sırası ince bağırsak, mide, en sonda kolon)



·



Kronik intestinal psödoobstrüksiyonun nedenleri aras ı nda yer almayan . . . Sekonder peritonit (Kronik değil akut bir nedendir)



ile gelen hastada ilk yap ıl acak . . .



·



Stres gastritinde kanama risk ini art ı ran faktörler . . . 48 saatten uzun süreli mekanik ventilasyon desteği, Metabolik asi doz, Koagülopati, Hipotermi



·



Kanaması olan hastanın resüs itasyonunda fazla s ı v ı verilmez. Bahsedilen k ı sıtlı sıvı resüsitasyonunun son l andırı l ması gereken aşama .. . Kanama kontrolü sağlandığında



·



Kanayan peptik ülserli hastalarda cerrahi müdahale gereğin i belir leyen faktörler . ..



Tedavi edilmeyen basit mekanik intestinal obstrüksiyonda genellikle ölüm nedeni. . . Sıvı ve elektrolit kaybı Proksimal ince bağırsak t ı kan ı k lı k l ar ı nda ön planda yer alan semptom ... Kusma(Proksimalde sık ve safralı kusma,distansiyon az fakat distalde seyrek ve fekaloid kusma,distansiyon fazla)



ş i kayet i



transfüzyonu gereksinimi, Peptik ülser öyküsü, Başvuru sırasında sistolik kan basıncının 100 mmHg'den az olması, Majör komorbid hastalığının bulunması



Kramp tarzı karın ağrıs ı , bulantı , kusma ve distansiyonu olan hastan ı n geç i r il m iş apendektomi öyküsü mevcut . ADBG'de gaz-s ı v ı sevileri var. O l ası tan ı ... Yapışıklığa ikincil bağırsak tıkanması



·



·



İnce bağırsak obstrüksiyonl arının en sık nedeni . .. Adezyon



(Kolonda karsinom en sık neden) ·



yaş üzeri er işk i nl erde alt gastrointestinal sistemin masif kanama l ar ı n ı n en s ı k nedeni. .. Divertikülozis



• Elli



Hipotansiyon olması Hematemez olması - Transfüzyon yapılması - Endoskopide görünen damar olması - Kanamanın devam etmesi - Ülserin boyutu ve lokalizasyonu Ani baş l ayan masif rektal kanama şikôyetiy l e başvuran 18 yaş ı ndaki bir erkek hastada ilk yap ı lmas ı gereken tan ı sa l işlem . . . Rektal muayene ve anoskopidir. -



·



·



Baş ağrısı nedeniyle nonsteroidal antiinflamatuvar ilaç a l d ı ktan 1 gün sonra ağz ı ndan kusma ile az miktarda kan po l ikl i niğe gelen , bilinen başka bir hastalığı o l mad ı ğı öğrenilen , Hemodinamisi stabil olan bu hastan ı n bundan



sonraki izleminde en uygun yak l aş ı m ... Üst gastrointestinal sistem endoskopisi



SORULU - CEVAPLI



GASTROİNTESTİNAL SİSTEM FİSTÜLLERİ VE CERRAHİSİ ·



·



25



·



Karaciğer hidatik kistlerinin tanısında uygulanabilecek yöntemler ... Eliza taramalar, Üst abdominal ultrasonografisi, Abdominal tomografi



Fistülün Spontan Kapanmasını Engelleyen Faktörler . ..



·



Kist hidatiğin medikal tedavisinde kullanılan ilaç . . . Mebendazol ve albedozol kullanılır .



·



Kist hidatik ile ilgili ifade ... Sıklıkla asemptomatiktir, tedavisi cerrahidir, en sık komplikasyonu safra yollarına rüptürdür, küçük ve multıple ise cerrahi yapılamaz.



·



Karaciğer kist hidatiğinin en sık komplikasyonu .. . yollarına açılma



·



En sık rastlanan karaciğerde yer kaplayan oluşum ...







Karaciğer'de olası tanı . . .



·



Benign karaciğer hastalıkları arasında trombositopeni görülme olasılığı en yüksek olan lezyon ... Hemanjiyom



Proksimal fistüller Yüksek debili fistüller Fistül distalinde obstrüksiyon Fistül traktında yabancı cisim Fistül traktının epitelize olmuş Fistülle ilişkili drene olmamış apse Aktif granülomatöz bağırsak hastalığı, kanser veya radyosyon enteritine bağlı oluşan fistüller - Fistül traktüsü 2,5 cm'den kısa ise - Fistüle bağırsak çevresinde %50'den fazlası katılması - Mide ve duodenum fistülü - Steroid gibi ilaçların kullanımı - Negatif nitrojen dengesi Enterokütan fistülün kendiliğinden kapanması olasılığını azaltan faktörler .. . Fistül distalinde obstrüksiyon olması, Radyasyon enteriti varlığı, Fistül traktının uzunluğunun 100 mm 3 ile tanı konur. Tedavisi cerrahi değil medikaldir.



Splenektomiden fayda gören ama safra taşı oluşturmayan . . .



altın



ITP



·



Splenektomi hastasında sık ve ciddi enfeksiyona neden olan etken .. . S. pnömonia



·



Sekonder peritonit nedeni hastalıklar.. . Peptik ülser



Splenektomi, hastalığın tedavisinden çok, hipersplenizm endikasyonu ile yapılır .. . Agnojenik miyeloid metaplazi



·



Sekonder peritonitin en sık nedeni ... E.Coli



Splenik ven trombüsünün en sık nedeni. . . pankreatit



·



Mortalite oranı en yüksek peritonit nedeni . .. Nontravmatik



·



Kolon perforasyonuna ikincil gelişen karın içi enfeksiyonlarda tedavi başarısını belirlemede en önemli parametre . . . Kaynak



·



En az görülen intraperitoneal apse . . . Bursa omentalis



·



İntraperitoneal apselerin en sık yerleşim yeri . ..



·



Normal bağırsak sesleri hafiflemesi veya hiç duyulmamasının düşündürmesi gereken durum . . . Jeneralize peritonit



splenektomi ise en sık İTP için uygulanır)



·



Peritonu en az irrite eden . . . Kan



Sağlıklı insanlarda dalak tarafından dolaşımdan uzaklaştırılan biyolojik maddeler . . . Heinz cisimcikleri, Akantositler,



·



Retroperitoneal apsenin en sık nedeni . . . Böbrek hastalıkları



Pappenheimer cisimcikleri, Howell-Jolly cisimcikleri



·



Künt travmaya maruz kalan hastalarda retroperitoneal hematomların en sık görülen nedeni. . . Pelvis kırıkları



·



Aksesuvar dalak en sık görüldüğü yer . . Dalak hilusu



·



Splenektomi ile en yüksek klinik iyileşme sağlanan hematolojik hastalık .. . Herediter sferositoz



·



Trafik kazası sonucu dalak yaralanması nedeniyle splenektomi yapılan hastayı enfeksiyona karşı korumak için en uygun olan ... Splenektomiden hemen sonra H. influenza



perforasyonu , invajinasyon, volvulus ,apendiks perforasyonu



ince



yapılması



· ·



(Pelvik apselerde en



Splenektominin endike olmadığı hematolojik hastalık ... eksikliği



·



fosfatidil kolin anemisi



·



Açık splenektomi ameliyatının erken dönemde en sık görülen komplikasyonu . .. Sol alt lob atelektazisi



·



Dalağın en sık görülen lenfoid dışı primer malign tümörü ...



Anjiyosarkom Splenektomi sonrası portal ven trombozu tanısı konulan bir hastada görülen durumlar ... Trombositoz, iştahsızlık, karın ağrısı,



·



lökositoz



Elektif splenektomi öncesi yapılması gereken aşılar . . .



Haemophilus influenzae tip B aşısı, pnömokok aşısı, meningokok aşısı



sık



neden divertikülitlerdir)



Retroperitoneal enfeksiyon veya apse gelişimine yol açma olasılığı yüksek durumlar .. . ERCP sırasında iyatrojenik



Splenektomiden fayda görmeyen hastalık . . . High red İTP nedeniyle splenektomi yapılan hastanın trombosit değerleri 3 ay sonra tekrar düşüyor . Etyoloji için en güvenilir tetkik ... Teknesyum-99m sülfür kolloid sintigrafisi



perforasyonu



Subdiyafragmatik



Splenektomi için en sık endikasyon ... Travma (Elektif



Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz



bağırsak



kontrolü



tip B, menengokok serogrup C, polivalan pnömokok üçlü aşısı ·



yapılması



·



Retroçekal apandisit, Divertikülit, perforasyon, Enfekte nekrotizan



pankreatit ·



Retroperitoneal hematomun değerlendirilmesinde kullanılan sınıflandırmada, Zon II hematomun görüldüğü yaralanma tipi... Renal yaralanma



·



Karın ağrısı, son zamanlarda idrar renginde hafif koyulaşma ve idrar miktarında azalma şikôyetleriyle başvuran , daha önce bilinen bir hastalığı olmayan hastanın abdominal tomografisinde; bağırsak mezosunda kalınlaşma , bağırsak segmentlerinde minimal dilatasyon, bilateral hidronefroz ve aorta çevresinde fibröz plak izlenen elli beş yaşındaki erkek hasta için en olası tanı... Ormond hastalığı



SORULU - CEVAPLI ÇIKMIŞ TUS SPOTLAR! _,,, 31



CERRAHİ KOMPLİKASYONLAR VE TEDAVİSİ



KARIN DUVARI FITIKLARI VE CERRAHİSİ ·



Karın duvarı fıtıklarının



klinik özellikleri. . . En sık görülen



karın duvarı fıtıkları indirekt inguinal hernilerdir, Femoral ve umblikal fıtık kadınlarda daha sık görülür fakat kadınlarda da en sık görülen fıtık indirekt inguinal hernidir,erkeklerde en sık görülen fıtıklar indirect inguinal fıtıklardır, indirekt ve femoral fıtıklar sağ tarafta daha sık görülür, indirekt inguinal herniler direkt inguinal hernilere gore daha sık belirti verir



·



Kardiyopulmoner by-pass sonrası bir süredir yoğun bakımda yatan kritik durumdaki bir hastada görülme sıklığı artan durumlar ... Mezenterik iskemi, pralitik ileus, akut akalküloz kolesistit, akut pankreatit (soruda sorulan sıklığı artmayan: akut apandisit)



·



Kalp dışı cerrahi girişim geçirecek bir hastada kardiyak sorun gelişimi için risk faktörleri ... Sigara, DM, aile hikayesi, iskemik kalp hastalığı, genel durum bozukluğu, acil ve major girişimler, hipertansiyon, anemi, bozulmuş lipid profil (soruda sorulan risk faktörü olmayan durum: aspleni)



·



Aponevrozundan Ligamentum inguinaleyi oluşturan kas ... Eksternal oblik Anatomik oluşum ve patolojik durum eşleşmeleri .. . İnguinal ligament-inguinal herni, cooper ligament-femoral herni, arcuat ligament - Spiegel herni, Linea semilunaris-Spiegel herni Kadınlarda daha sık görülen fıtık tipi .. . Femoral herni



·



Strangülasyon gelişme olasılığı en yüksek fıtık tipi . . . Femoral



arttıran durumlar .. . İleri yaş, kardiyak hastalık, toraks



fıtık



veya üst batın cerrahisi, sigara,obezite, KOAH (soruda sorulan risk faktörü olmayan durum: baş boyun cerrahisi uygulanmış



· ·



·



Direkt inguinal fıtıklarda onarımının güçlendirmesine yönelik olduğu yapı. .. Fascia transversalis



·



Fıtık kesesi içindeki organların sıkışarak dolaşımının bozulması . . . Strangülasyon



İnguinal herni patofizyolojisinde rolü olan durumlar ... Processus vaginalisin açık olması, Kollajen sentez bozukluğu, Karın içi basıncını artıran nedenler, Düşük doğum ağırlığı • Fıtık oluşumuyla ilgili hastalıklar .. . Osteogenezis imperfekta, Ehlers-Danlos sendromu, Marfan sendromu, Polikistik böbrek



• •



hastalığı



·



Meckel divertikülünün fıtık kesesi içinde olması ... Littre (Apendiks fıtık kesesi içinde ise bu verilen ad Amyant fıtıktır)



·



İndirekt inguinal herni ile direkt inguinal herniyi ayıran yapı . .. A. Epigastrika inferior



·



·



Linea semilunariste ortaya çıkan herni . . . Spiegel (En çok arkuat çizgi ile linea s_emilunaris 'in kesiştiği noktadır) Bağırsak duvarının bir kısmının fıtık kesesine girmesiyle oluşan fıtık tipi . .. Richter hernisi (Bu tip fıtıklarda obstrüksiyon gelişmeden strangülasyon gelişebilir) Linea albadan gelişen herni. .. Epigastrik herni



·



Tüm fıtıkların en nadir görüleni. .. Siyatik fıtıklar



·



Kırk yaş civarındaki kişilerde daha sık ortaya çıkan ve zaman zaman kanama, akut gastrik dilatasyon veya volvulus ile karakterize olan diyafragmatik herni tipi. . . Paraözofageal herni



·



·



·







Obturator hernilerle ilgili .. . Bilateral olabilir. Sağ tarafta daha sıktır . Hastaların yaklaşık %90', intestinal obstrüksiyonla başvurur . Howship-Romberg ve Hannington-Kiff bulgusu görülebilir. Kadınlarda daha sık görülür Fıtık onarımlarında greft kullanımının avantajları . . . Cerrahi alan enfeksiyonu riskini azaltması, Gergin bir fıtık onarımı gerekliliğini ortadan kaldırması, Nüks oranlarının daha az olması, Karın duvarı katlarının önüne, arkasına veya arasına konulabilmesi, Fıtığın laparoskopik olarak onarılmasına imkôn vermesi İnsizyonel herni gelişimi için risk faktörleri. .. Kesi yerinde enfeksiyon gelişmiş olması, Fasyanın gergin olarak kapatılması, Obezite, İleri yaş Geçirilmiş pulmoner tromboemboli nedeniyle varfarin kullanan hasta şiddetli öksürük sonrası ani başlayan sağ alt kadran ağrısı ve şişlik şikayeti ile başvuruyor . Muayenesinde sağ



alt kadranda dolgunluk ve istemli defans, tetkiklerinde hemoglobin 9 . 7 g/ dl ve INR 4 . 6 saptanıyor . En olası tanı . . . Rektus kılıfı hematomu ·



·



İnguinal bölgenin "ağrı üçgeni" olarak adlandırılan alanında bulunan yapılar ... Gonadal damarlar, femoral sinir, genitofemoral sinirin femoral dalı ve derin sirkümfleks iliak arter ve ven



Erkekte inguinal herni onarımı sonrası iskemik orşit gelişmesi en olası nedeni... Pampiniform pleksus travması



Ameliyat sonrası akciğer komplikasyonu gelişme riskini



olması)



·



Herhangi bir büyük cerrahi girişim sonrası olası akciğer risk faktörleri. .. Tütün kullanımı, Yaş, Kalp hastalığı, Obezite sorunlarının gelişmesinde



·



· Fıtık kesesinin bir duvarını , içine giren organın oluşturduğu kasık fıtığı. .. Sliding



Miyokard rezervi düşük olan hastada postop kardiyak en sık nedeni. .. Hipervolemi



yetmezliğin



·



Mide asit sıvısı aspirasyonu ile gelen bir hasta, ilk yapılması gereken .. . Acil bronş lavajı



• Mide kanseri nedeniyle ameliyat edilmesi planlanan ve antibiyotik kullanmayan bir hastada, hastaneye yatışının 2 . gününde yüksek ateş ve mentol konfüzyon ortaya çıkan , tam kan sayımında lökositozu olan, öksürükle koyu bir sekresyon çıkaran hastanın akciğer graf isinde infiltrasyonlar izlenen ve daha önce hastaneye yatış öyküsü olmayan hastada bu durumunun en olası patojenleri... Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae, Staphylococcus aureus, Escherichia coli ·



Femur kırığı nedeniyle yatırılan hastanın 3 . günde nefes darlığı, takipne ve huzursuzluk şikayetleri başlıyor . Olası tanınız . . . Yağ embolisi



·



İntraoperatif ve postoperatif hipertansiyon ve ateş gelişen hasta, tanı .. . Feokromasitoma



·



Subklavian ven kateterizasyonu girişimi yapılan bir hastada hipotansiyon, taşikardi ve takipne ortaya çıkıyor . Klinik tablonun nedeni . . . Mediastende kayma **** Soru 'aşağıdakilerden hangisi tansiyon pnömotoraks da görülür?' şeklinde de sorulabilirdi .



·



Postoperatif akut solunum yetmezliği tanısı koyduracak Pa02 , PaC02 ve alveolar-arteryal oksijen gradienti (AaD0 2 ) düzeyleri ile ilgili bulgular ... PaO 2 düşük, PaCO 2 yüksek, AaDO 2 yüksek







Pa0/ Fi0 2 oranı 200'ün altında , pulmoner arter kama basıncı 18 mmHg'nin altında ve A .C grf' de bilateral infiltrasyon tespit edilen hastada en olası tanı. . . ARDS







Ventilasyon / perfüzyon bozukluğuna bağlı olarak hipoksemi yapan durum ... ARDS



·



Akut respiratuvar distres sendromunun kriterleri . ..



-



·



·



Bilateral infiltrasyon Akut başlangıç Predispozan durum - Pulmoner arter kama basıncı 18mmHg'nın altında olmalıdır Sağ kalp yetmezliği bulguları olmamalıdır. - PaO/FiO 2 oranı 200'den küçük olmalıdır. Erken postoperatif dönemde akciğerle ilgili en önemli komplikasyon ... Atelektazi (En sık postoperatif pnömoni nedeni aspirasyondur.) Erken postoperatif dönemde en sık görülen komplikasyon . . . Atelektazi



Temiz bir ameliyattan 24-48 saat sonra oluşan ateşin nedeni. .. Atelektazi •



Üst batın ameliyatında 24 saat sonra ateş yükseliyorsa istenmesi gereken tetkik ... Akciğer grafisi, Bu hastada tanı ... Atelektazi



32 .._ GENEL CERRAHİ



TIBBİ ETİK



·



Kolesistektomi ame l iyatı geçiren bir hastan ı n ameliyattan sonraki il k 24 saatte ateş i yükse l m i şt i r. tan ı ... Atelektazi



·



Açık kolesistektomi ame liyatı sonras ı 36. saate ateş, taşikard i ve takipne ge liş iyor. Sağ akciğer orta kesiminde krepitan roller saptanı yor. O l as ı tanı. . . Atelektazi



·



·



İns izyone l herni ame l iyat ı sonras ı ; 14 günde yüksek ateş ~edeni ile başvuruyor. Ateş yüksek liği nin en o l ası nedeni .. . Intraabdominal apse



Etiğe ilkeci yaklaş ı m ı ş ı ğında , sağl ık hizmetini ilk başvuran k i şinin a l mas ı gerekt iğin i savunan adalet anl ay ı ş ı ... Eşitlikçi anlayış



·



İnsan denekleri üzerindeki tı bbi araştırma l arda etik ilkeleri belir leyen bildirge .. . Helsinki bildirgesi



·



9 gün önce apendektomi yap ıl an hasta yüksek ateş ile başvuruyor. O l as ı tanı .. . İntraabdominal apse



·



·



2 hafta önce apendektomi yap ıl an hasta ateş ve karın ile başvuruyor .Laboratuvarda, lökos it 24 .000/ ,:nm3 bu lunuyor. En olası tan ı ... İntraabdominal apse Intraabdominal apse



Gözlemin otoriteden üstün o l duğunu vurgulayan ve tıbbın bi l imse ll eşmes ine anatomi alanında çok önemli katkı l arda bulunan bilim insan ı .. . Andreas Vesalius



·



Tarihte ilk t ı p okulu nerede kuru l muştur ... M.Ö 700 yılında Knidos'ta



·



Hipokrat t ı p oku lunu nerede kurmuştur... Kos adası



·



Terminal dönemde bir hastada destek cihaz l arı kapat ı larak hastal ı ğın doğa l sürecine b ı rak ıl ması ... Pasif ötenazi



·



Aydın l at ıl m ı ş onam sürecinde yer alan durumlar... Fayda/ zarar oranı, Tedavi metodları, Tanı yöntemleri, Alternatif tedavi metodları



ağr ı sı



·



Postoperatif idrar retansiyonu riskini art ı ran l ar... Erkek cinsiyet, herni veya anorektal cerrahi, postoperative ağrı, intratekal-epidural-spinal anestezi uygulanması, normalden fazla sıvı verilmesi, ileri yaş



·



Yoğun bakım hasta l ar ı nda komplikasyon r iskini azaltmak kan glukoz düzeyinin tutu l mas ı gereken ara lı k ... 80



·



Karın ame liyatl ar ı ndan sonra erken dönemde yara açıl mas ı nda rol oynayanlokal faktörler. .. Fasya kapatılmasındaki teknik hatalar, enfekyon, hematom, seroma, artmış karın içi basınç, acil cerrahi, ileri yaş obezite, kronik steroid kullanımı, malnutrisyon, radyoterapi ve kemoterapi, üremi ve diyabet gibi sistemik hastalıklar



·



Abdom ina l kompartman sendromunda doğrudan etkilenmeyen ... Kan basıncı(etkilenenler: pulmoner fonksiyon kapasitesi, intrakraniyal basınç, santral venöz basınç, renal kan akımı)



·



İntraabdomina l basıncın indirekt tayininde en s ı k ku ll an ı lan yöntem .. . Mesane içi basınç ölçümü



·



Abdom ina l Kompartman Sendromu (ACS) bek lenen hasta lar. . . Masif infüzyon/transf üzyon uygulanan septik hastalar, Intraperitoneal/retroperitoneal kanama! ı ~astalar, Periton boşluğunda ani sıvı/asit biriken hastalar, Intestinalobstrüksiyona bağlı bağırsak ödemi/ distansiyonu olan hastalar



·



Postoperatif prerenal yetmezlik nedenleri... Kanama, Kalp yetmezliği, Diyare, Sepsis



·



Yara ayr ı şmas ı y l a ili şk ili faktör ler... Teknik hata, acil ameliyat, karın içi enfeksiyon, ileri yaş, yara enfeksiyonu, hematom, seroma, artmış karın içi basınç, obesite, uzun süreli steroid kullanımı, geçmiş yara ayrışması hikayesi, malnütrisyon, radyoterapi, kemoterapi, sistemik hastalık (üremi, diyabet)



·



Uzun süredir oral < 5 mg prednizon kullanan hastalarda minör cerrahi gir i ş i m sıras ı nda uygulanması gereken glukokortikoid rejimi günlük glukokortiko id dozunun ayn ı şek i lde verilmesidir .



·



Perioperatif dönemde kardiyovasküler r iski belirlemede ku ll an ı lan majör risk faktörler i ... Anstabil koroner sendromlar (akut veya yakın zamanlı miyokard enfarktüsü, anstabil veya ağır anjina), dekompanse kalp yetmezliği, belirgin aritmiler (yüksek dereceli atriyoventriküler blok, semptomatik ventriküler aritmiler, supraventriküler aritmiler) ve ağır kapak hastalığı



için



(İstanköy)



~ -



....



-



--.



.



SIVI, ELEKTROLİT DENGESİ ve ASİT - BAZ BOZUKLUKLARI



'



.



.



33



-



.



Değerli Meslektaşlarımız;



• Bu eserin tüm hakları TUS-DATA A.Ş.'ye aittir. Yıllar boyunca verilen nice emek, zahmet, güncelleme telif ve yayın harcamaları ile bugünkü haline gelmiştir. Bu eserin yasal olmayan yollarla (fotokopi, PDF.. vs.) edinilmesi iki açıdan daha yasak ve ahlak dışıdır. 1. Telif hukuku ve kanunlar açısından yasak ve cezaya tabidir. 2. Bütün inançlar açısından "yasak" ve "haram" dır. Kul hakkıdır ve TUSDATA ya da emeği geçen herhangi bir yazarımız, kul haklarını hiçbir şekilde helal etmeyeceğini ve bir çeşit "hırsızlık" yoluyla elde edilen yayınımızın fayda etmemesini gönülden dilediklerini açıkça deklare etmektedir. Bu esere gerçekten ihtiyacı olan öğrenci arkadaşlarımızın; şubelerimize yazılı başvurması ve incelememiz durumunda, iyi niyetle ve cömertçe hediye etmeye hazır olduğumuzu da deklare ediyoruz. Mülkiyet haklarına tecavüz ne kadar çirkinse; mülkiyet haklarına saygı da o kadar asil bir duruştur.



TUSDATA



YOLUM DENGESİZLİKLERİ kullanılır.







Total vücut suyunu ölçmek için döteryum oksit veya trityumlu su







Ekstrasellüler sıvı hacmini ölçmek için sodyum bromür (NaBr) veya radyoaktif sülfat 70 kg Erkek 3,500



% vücut Plazma



CC



İnterstisyel



10,500



CC



28,000



CC



Total. ... 42,000



sıvı



İntrasellüler hacim



ağırlığı



I



Total ekstrasellüler hacim .. 20% (Plazma-5%) (İnterstisyel -15%)



I



Total intrasellüler Hacim .......... .40%



Total vücut



CC



kullanılır.



sıvısı..60%







Toplam vücut suyu hesaplamasında, standarda göre obez kişilerde %10-20 düşük, hesaplamak daha uygundur.







Beslenme



bozukluğu



olanlarda %10-20 fazla hesaplamak daha uygundur.



Vücut S1v1larmdaki Elektrolitler Plazma



Hücre içi s1v1



Hücreleraras1 s1v1



Katyonlar



Anyonlar



Katyonlar



Anyonlar



Katyonlar



Anyonlar



Na• 142



Cl-103



Na• 144



(l· 114



K·150



SO 4 · ve PO 4 -150



K· 4



HC0 3· 27



K· 4



HC0 3- 30



Mg++ 40



HC0 3·10



Ca++ 5



sO 4 - ve PO 4 · 3



Ca++3



SQ 4 - ve PO4 - 3



Na• 10



Protein 40



Mg++ 3



Organik asit 5



Mg++ 2



Organik asit 5



200 mEq/L



200 mEq/L



Protein 16 154 mEq/L



154 mEq/L



Protein 1 153 mEq/L



153 mEq/L



34 ~ GENEL CERRAHİ



Hücre içinde potasyum konsantrasyonu yüksek, sodyum konsantrasyonu düşüktür. Hücre dışında ise tam tersi söz konusudur. Bu denge hücre zarında bulunan adenozin trifosfataz (Na-K pompası) etkisiyle sağlanmaktadır. Bu enzim sodyumun hücre dışına çıkmasını sağlarken, potasyumu hücre içine pompalamaktadır.



Hücre içi bölmenin ana Hücre







dışı



katyonları:



K+ ve Mg++ , ana



bölmenin esas katyonu: Na+, esas



Hücre içi ve hücre



dışı sıvılar arasındaki



anyonları



anyonları



fosfat (HPO4 ) ve protein (HCO 3 )'tır.



ise CI ve bikarbonat



iyon konsantrasyonu



farklılığı yarı



geçirgen olan hücre



zarı aracılığıyla



sağlanmaktadır. sayısı







Her iki bölmede de ozmotik olarak aktif partiküllerin







Bir sıvının ozmotik basıncı bu sıvı içindeki maddelerin parsiyel basınç yarı geçirgen zardan geçemeyen partiküllere bağlıdır.



290-310 miliosmol / litredir. basınçlarının toplamına eşit



olsa da; etkin ozmotik



Bu nedenle plazmada çözünmeyen proteinler plazma ve hücrelerarası sıvı bölümleri arasında etkin ozmotik basınçtan sorumludur. Bu genellikle kolloid ozmotik basınç olarak adlandırılmaktadır. Hücre dışı bölme ile hücre içi bölme arasındaki etkin ozmotik basıncı ise primer olarak sodyum iyonu belirler. Glukoz gibi hücre zarından serbest olarak geçemeyen diğer maddeler de ozmotik basınca katkıda bulunurlar.







Hücre edilir.



zarı



su için geçirgendir. Bu nedenle hücre içi ve hücre



dışı



bölmelerdeki etkin ozmotik



basınç eşit



olarak kabul



Osmolariteyi belirleyen 3 temel madde sodyum, glukoz ve üredir. Serum ozmolaritesi = 2xNa basıncı değiştiren



+ glukoz/18 + BUN/2.8







Böylece, genellikle sodyum artışına su geçmesine neden olur.







Bu su







Bu durumun tersi olarak hücre neden olur.







Sodyum, yükü ve ozmotik özellikleri nedeniyle daima hücre ve ilişkilidir.







Bu nedenle intravenöz sodyum içeren sıvılar verilmesi durumunda sıvının 1/4 kadarı damar içinde kalır, 3/4 kısmı hücrelerarası sıvıya dağılır.







Cerrahi hastalarda klinik uygulamada, pratik olarak önemli sıvı kazanç ve kayıplarının öncelikle hücredışı sıvıda geliştiği kabul edilir.



geçişi



her iki bölmedeki etkin ozmotik dışı sıvıdaki



hücre dışı



sıvıdaki basınç artışı,



basınçlar eşitleninceye



sodyum



azalması,



yeniden



dağılımına



Bir bölmedeki etkin ozmotik



bağlı gelişen



bir durum, suyun iki bölme



arasında







neden olur.



hücre içi bölmeden hücre dışı bölmeye



kadar devam eder.



suyun hücre



dışı sıvıdan



dışında kalır



hücre içi



sıvıya



geçmesine



ve bu nedenle daima su ile birliktedir



SIVI, ELEKTROLİT DENGESİ ve ASİT - BAZ BOZUKLUKLARI ~ 35



Yol



Ortalama günlük hacim (ml) 1



Minimal (ml) 1



Maksimal(ml) 1



Su kazamlması Hissedilen Oral sıvı



800-1500



o



1500/saat



Katı gıda



500-700



o



1500



250



125



800



o



o



500



800-1500



300



1400/saat



0-250



o



2500/saat



o



o



4000/saat



600



1500



Hissedilmeyen Oksidasyon suyu Solüsyon suyu



Su kaybı Hissedilen



İdrar İntestinal



Ter



Hissedilmeyen Akciğer ve deri



600 (%25)











(%75)



Hissedilmeyen kayıpların% 75 kadarı deriden Su buharının deriden atılması şeklinde olur.







Hissedilmeyen







Ter ile



kayıp



çok



kayıplar ateş, düşük



hiperventilasyon ve hipermetabolik durumlarda artar. miktarda olup normalde hipotoniktir (Na 15 mEq/L).



HİPOVOLEMİ sık rastlanılan sıvı bozukluğudur.







Cerrahi hastalarda en







Cerrahi hastalarda hipovoleminin en



sık



nedeni gastrointestinal



sıvıların kaybıdır.



Hipovolemi nedenleri



'23. ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./



Kanama Kusma Nazogastrik aspirasyon Diyare Gastrointestinal fistüller Doku yaralanmaları ve yaygın enfeksiyonlarda sıvı sekestrasyonu İntraabdominal ve retroperitoneal inflamatuvar olaylar Peritonitler Bağırsak obstrüksiyonlar, Yanıklar



Belirtiler: kayıplarda







Akut







Doku belirtileri 24 saat sonra görülür.







Kardiyovasküler belirtiler:



./ Santral ven



kardiyovasküler ve sinir sistem belirtileri erken ortaya



basıncındaki düşmeye bağlı



çıkar.



olarak ortostatik taşikardi ve hipotansiyon



./ İstirahat halinde taşikardi ve hipotansiyon



36 ._. GENEL CERRAHİ •



Deri turgor ve tonüsü azalmıştır.







Periferik vazokonstriksiyon nedeniyle deri







Şiddetli



soğuk



ve nemlidir.



hipovolemilerde beynin hipoperfüzyonu sonucu stupor ve koma gelişebilir.



· Sempatik sistem aktivasyonu



· ADH ·



Aldosteron



Hipovolemi Sistem



Bulguları



Hipovolemi



. .



Genel



. .



Kardiyak



.



Rena l Gastrointestinal



. . .



Kilo



kaybı



Deri turgorunda azalma Taşikardi



Ortostatik hipotansiyon/ hipotansiyon Kollabe boyun venleri Oligüri Azotemi İleus



Pulmoner



Tedavi: sıvı



için) 35 ml/kg/gün



Bazal







Böyle bir hastada sıvı açığının tedavi edilebilmesi için bazal gereksinmeye, varsa oluşan kayıplar da ek olarak verilmelidir.







gereksinimi (70 kg



erişkin







Acil olmayan hafif ve orta dereceli hipovolemilerde, sıvı tedavisi sodyum klorür içeren sıvılarla yapılmalıdır.







Tedavide serum fizyolojik (% 0,9 NaCI) ve Ringer laktat kullanılır.







Bu sıvıların her ikisi de izotonik kabul edilir.



Serum fizyolojik (SF, % 0,9 NaCI): ./



Aslında



hafif hipertoniktir.



./ İçeriği: Na+: 154 mEq/L ve cı-: 154 mEq/L



./ Hiponatremi, hipokloremi, metabolik alkaloz ile birlikte hipovolemisi olanlarda ideal (kusma) ./ Yüksek klor içeriği ve bikarbonat içermemesi nedeniyle hiperkloremik asidoz yapma eğilimindedir ./ SF'in yaptığı metabolik asidoz: Dilüsyonel asidozdur.



Ringer laktat: ./



Aslında



hafif hipotoniktir.



./ Asidik pH'a sahiptir (laktik asit



içeriğinden dolayı)



./ Ne var ki ... o İnsan vücudunda laktik asit bikarbonata metabolize olduğu için alkaloz yapar. ./ Ringer laktat verilerek yapılan sıvı tedavilerinin, inflamatuvar cevabı aktive ettiği ve apoptozisi indüklediği için, zararlı olabileceği de son zamanlarda iddia edilmektedir.



SIVI, ELEKTROLİT DENGES İ ve AS İT - BAZ BOZUKLUKLAR! ~ 37



%5 Dekstroz %0.45'1ik NaCI içinde: ../ %0.45'1ik Nacı solüsyonu hipotoniktir. ../ Devam eden GIS kayıpları / postop. idame



sıvı



tedavisinde uygundur.



../ Farkedilmeyen kayıpları karşılamaya yetecek kadar serbest su içerir. ../ Böbreklerin serum sodyum seviyesini düzenlemesine yetecek kadar sodyum içerir. ../ Hipotonik sıvıda ozmolariteyi artırıp hemolizi önlemek için %5 Dekstroz eklenir. 1



Sık Kullanılan Parenteral Sıvıların Elektrolit İçerikleri Na•



Solüsyon (mOsm) %0.9 Nacı



154



%3 Nacı



513



Ringer laktat



130



D5%0.45 Nacı



77



%5 Dekstroz



-



M/6 Na laktat



167



* Solüsyonda, vücutta bikarbonata



K•



Ca++



-



-



4



3



-



-



dönüşecek,



cı-



HCO· 3



Osmolarite



-



154 513 109 77



-



308



1026



28*



273



-



407



167*



334



253



laktat olarak bulunur.



Vücut Boşluklarındaki Sıvılar ve Özellikleri 24 saatlik hacim (cc.) Tükürük



Na (mEq/l.)



HCO 3



10



26



10



30



Mide



1000-2000



60-90



10-30



100-130



o



Safra



300-800



140



5-10



100



30-40



Pankreas



600-800



140



5-10



75



90-115



2000-3000



120-140



5-10



100



30-40



100-200



60



30



40



o



Kolon



Elektrolit kompozisyonu plazmaya en çok benzeyen ileum



Sıvı



CI (mEq/l.)



1000



İnce bağırsak







K (mEq/l.)



resüsitasyonunun



yeterliliğinin



içeriğidir ...



takibi ...



../ İdrar çıkış ı ~ 0.5-1 mi / kg / saat ../ Baz açığının normale getirilmesi hedeflenir. •



Yaşlı



veya kardiyopulmoner hastalığı olanlarda santral ven (PAWP) bakılması gerekebilir.



Sıvı



'23..



tedavisi



altındaki



basıncı



veya pulmoner arter kama



hipovolemili bir hastada



sıvı



yavaşlatılması gereken durumlar:



../ ../ ../ ../ ../



Sistolik kan basıncı > 90 mmHg Kalp hızı normale inmiş CVP > 5mmHg PAWP > 10 mmHg Deri rengi ve ısısı normale dönmüş



verilme



hızının



basıncı



38 ~ GENEL CERRAHİ



Alternatif resüsitasyon Kolloid



sıvılar



sıvıları:



(plazma, albümin



solüsyonları,



vb.)



o İnterstisyel sıvıyı damar içine çekerler. genişletebilirler.



o Geçici olarak plazma hacmini o Ancak kapiller



geçirgenliğin arttığı



o Beraberinde bir miktar



sıvı



durumlarda, verilen protein damar



dışına çıkar.



da interstisyel alana geçer.



o Hipovolemi artabilir. o Bu nedenle, kapiller bütünlükten emin



olunmadıkça,



kolloid içeren



sıvılardan



kaçınılmalıdır.



o Temelde 4 tip kolloid çözelti -



bulunmaktadır.



Albümin Dekstranlar Hidroksietil nişasta Jelatinler



Albümin - %5 veya %25'1ik



solüsyonları vardır.



- Allerjik reaksiyon yapabilir. - Hemorajik yol açabilir.



şokta kullanıldığında



böbrek



yetmezliği



ve pulmoner fonksiyonlarda bozulmaya



Dekstranlar - Glukoz polimeri; 40000 veya 70000 daltonluk molekül - Kan viskozitesini



Hidroksietil -



%6'1ık



ağırlıkta



çözeltiler...



azaltır.



nişasta



çözelti. ..



- vonWillebrand faktörü ve faktör Be düzeyini - Septik şok



hastalarında ~



- Kritik hastalarda



~



Hidroksietil



nişastanın



~



kanama riski



böbrek yetmezliği



böbrek yetmezliği ve



- Masif resüsitasyon



azaltır ~



artmış



mortalite



hiperkloremik asidoz ve koagülopati



laktat içindeki çözeltisi (Hextend)



- Koagülopati yapmaz. - Hemodilüsyon yapabilir.



Jelatinler - Tam kan koagülasyonunu bozar.



Hipertonik NaCI çözeltisi (%7.5 NaCI) o



Kapalı



kafa



travması



olan hipovolemik hastalarda tercih edilir.



o Serebral perfüzyonu



artırdığı



gösterilmiştir.



o Arteriyolar vazodilatatördür. o Kanama riskini



artırabilir.



ve intrakraniyal



basıncı



ve beyin ödemini



azalttığı



SIVI, ELEKTROLİT DENGES İ ve AS İT - BAZ BOZUKLUKLAR! ~ 39



Alternatif Resüsitasyon S1v1lan Solüsyon



Molekül Ağ1rhğ1



Ozmolarite (mOsm/L)



Hipertonik NaCI (%7.5)



Sodyum (mEq/L)



2565



1283



Albümin %5



70000



300



130-160



Albümin %25



70000



1500



130-160



Dekstran 40



40000



308



154



Dekstran 70



70000



308



154



Hidroksietil nişasta (Hetastarch, HES)



450000



310



154



Laktat içinde yüksek molekül ağ1rhkh Hidroksietil nişasta (Hextend)



670000



307



143



Jelatin çözeltisi (Gelofusine)



30000



Veri yok



154



HİPERVOLEMİ • •



Hücre dışı volümün genişlemesiyle oluşan patolojidir. Hipervolemi genellikle iyatrojenik ya da böbrek yetmezliği, siroz ve konjestif kalp yetmezliklerine sekonder gelişir.







Hipervolemi sonucu pulmoner ödem ve konjestif kalp yetersizliği gelişebilir.



Hipervolemi Bulgulan Sistem Genel



. . . .



Kardiyak



. . .



Hipervolemi Kilo



alımı



Periferik ödem Artmış



kardiyak debi



Sanral venöz basınç yüksekliği Boyun venlerinde dolgunluk Fonksiyonel üfürümler Gallop ritmi



Renal Gastrointestinal Pulmoner



. .



Bağırsaklarda ödem



Pulmoner ödem



Tedavi: •



Hipervolemi çoğu zaman altta yatan bir hastalığa bağ lıdır; tedavi büyük oranda altta yatan hastalığın tedavisidir.







Oral ya da intravenöz yollarla







Şiddetli



alım azaltılı r



± diüretikler



hipervolemi / acil durumlar ~ Ultrafiltrasyon



40 ~ GENEL CERRAHİ



SODYUM DENGESİ •



Normal plazma konsantrasyonu: 135-145 mEq/L. ..







Hücre dışı sıvının osmolaritesinden primer olarak Na+ sorumludur.







Plazma sodyum konsantrasyonundaki







TVS anormallikleri serum sodyum konsantrasyonundaki anormallikler ile kendini gösterir.



değişiklikler



total vücut suyu (TVS) ile ters



orantılıdır.



HİPONATREMİ •



Plazma Na+ konsantrasyonu < 135 mEq/L ...







Hücre dışı bölmenin ozmolaritesinden başlıca Na+ sorumludur. Bu nedenle hiponatremi genellikle hipoozmolardır.







Bu durumda (hipoozmolar hiponatremide) ozmotik dengenin sağlanması için su hücre dışı bölmeden



hücre içi bölmeye geçer. gelişir.







Beyin ödemi







Ne var ki hiponatremi her zaman hipoozmolar değildir. Örneğin; hiperglisemi ...







Hiperglisemi ../ Hiperglisemide hücre



dışı



bölmede ozmolarite artar.



../ Su hücre içi bölmeden hücre



dışı



bölmeye geçer.



../ Böylece dilüsyonel hiponatremi oluşur. ../ Plazma ozmolaritesi normal veya yüksektir.



../ Plazma glukozunda her 100 mg/dl'lik azalmaya neden olur.



artış



sodyum konsantrasyonunda 1.6 mEq/L'lik bir



Nedenleri



r r (



~ Hipovolemi







Azalmış Na alımı '



r



GIS



HİPONATREMİ



r



Övolemi



r



Hiperglisemi



Renal



r



Diüretikler







Artmış plazma yağları



kayıpları



r



f



(



r



Artmış



plazma proteinleri



kayıplar



ı Hipervolemi







Artmış alım



Postoperatif ADH salınımı



Uygunsuz ADH sendromu



salınımı



Primer renal hastalıkları



r



Su intoksikasyonu'



r



Diüretikler



r



ilaçlar



Volüm durumuna göre hiponatremi







Özellikle postop hastalar hiponatremi gelişmesine yatkındır.







Postop dönemde sıvı ihtiyacının hipotonik sıvılar ile karşılanması en sık nedendir.







Hiperglisemi ve mannitol infüzyonu ~ Hiperozmolar hiponatremi







Bir diğer hiponatremi nedeni: Uygunsuz ADH salınması sendromu



SIVI, E L EKTRO LİT DENGES İ ve AS İT - BAZ BOZUKLUKLAR! ~ 41 .



.



~



, ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./



Salınması



Uygunsuz ADH



Sendromu



Gereğinden



fazla ADH salınması. .. Konsantre idrar ve dilüsyonel hiponatremi. .. Plazma ozmolalitesi < 275 mOsm/L İdrar ozmolalitesi >100 mOsm/L İdrar sodyumu > 20 mEq/L Kronik Hiponatremiye neden olur . Ödem ve hipertansiyon olmaz . Hastalar övolemiktir.



Belirtiler: •



Hiponatreminin belirtileri temelde santral sinir sistemi ile ilgilidir.







Santral sinir sistemi bulgularının da nedeni beyin ödemidir.







Beyin ödemi gelişmesi için de hiponatremi hipoozmolar olmalıdır.







Hiperozmolar hiponatremide (hiperglisemi, mannitol infüzyonu) beyin ödemi olmaz.







İsteksizlik, bulantı, halsizlik, baş dönmesi gibi hafif belirtiler yanında ajitasyon, konfüzyon, konvülsiyon ve sonuçta koma gelişebilir.







Hipertansiyon kafa içi basınç artı şına bağlıdır.







Şiddetli hiponatremilerde önemli bir olay da oligürik böbrek yetmezliğinin gelişmesidir.







Kronik, normovolemik hiponatreminin en sık nedeni uygunsuz ADH sendromudur.







Akut su intoksikasyonu cerrahi prosedürlerde (Prostatın transüretral rezeksiyonu =TURP) gelişen bir komplikasyon olup hiponatreminin nadir bir nedenidir. Ani hiponatremi ile ölümcül nörolojik komplikasyonlar görülebilir.



Hiponatremi Bulgulan Santral sinir sistemi



Baş ağrısı ,



Kas-iskelet



Güçsüzlük, yorgunluk, kas



Gastrointestinal



İştahsızlık, bulantı,



KVS



Kan



Doku



Tükürük ve



Böbrek



Oligüri



konfüzyon, hiperaktif veya hipoaktif DTR, nöbet, koma,



basıncı



ve



artmış



kafa içi



basınç



krampları , seğirmeler



kusma, sulu ishal



nabızda



kafa içi



basınç artışına bağlı değişiklikler



(hipertansiyon , bradikardi)



gözyaşı artışı



Tedavi: çoğu



hastada



sıvı kısıtlaması







Hiponatremi



ile tedavi edilebilir.







Böbrek fonksiyonl a rı normal olan hastalarda semptomatik hiponatremi serum sodyum düzeyleri 120 mEq/ L'ye eşit ya da daha az olmadıkça görülmez.







Nörolojik bulgular gelişmişse ~ %3'1ük tuzlu su (salin) 1 mEq/L/saat den fazla olmayacak şekilde sodyum 130 mEq/L'ye ula şana dek verilir.







Asemptomatik hiponatremide sodyum yükseltme







En güvenilir düzeltme







Hiponatreminin



hızlı



hızı



hızı



< 12mEq/ L. gün



saatte 0.5-1 mEq/L' dir.



düzeltilmesi pontin miyelinozise neden olabilir. Bu tabloda flask paralizi, yüz ve yutma bozukluğu, ağrılı uyaranlara yanıt azlığı görülür.



kaslarında zayıflık, konuşma



42 ~ GENEL CERRAHİ



~



Sodyum Açığı Hesaplama Formülü Na+ açığı = (Normal sodyum-bulunan sodyum değeri) X vücut ağırlığı X 0.2) Toplam Na açığı sorulursa katsayı 0,6 (total vücut suyu) alınır. Sodyum açığı hesabı sorulduğunda "akut" hiponatremi vurgusu varsa öncelikle 0.2 katsayısı tercih edilmelidir, seçeneklerde uygun cevap yoksa toplam vücut suyu katsayısı olan 0.6 ile yapılmalıdır.



HİPERNATREMİ • •



Plazma sodyum konsantrasyonu > 150 mEq /L olmasıdır. Genellikle yoğun su kaybı sonucu oluşurmaktadır.



Nedenler: •



Aşırı



su



kaybı







Aşırı



tuz yüklenmesi (gastrostomi, jejunostomi beslenmesi)







ADH



yetersizliği (Diabetes inspidus, beyin travmasında)







Akut tübüler yetersizlik



(en



sık)



HİPERNATREMİ



j



! l



Hipovolemi



Kayıplar



Diabetes insipidus



Övolemi



ı r (



Kayıplar



Diüretikler



Diüretikler Adrenal yetmezlik Ozmotik diüretikler



t5ia etes insipidus



r



l Hipervolemi



ı



Cushing



hastalığı



İatrojenik Na uygulanması



Mineralokortikoid fazlalığı



Konjenital adrenal hiperplazi



Volüm durumuna göre hipernatremi •



Suyun böbrek ve böbrek dışı yollarla kaybedildiği tüm bozukluklarda, fizyolojik ozmoregülatuvar cevap normal ise; plazma ADH seviyesi yükselir, idrar konsantrasyonu maksimuma ulaşır ve güçlü bir susuzluk hissi oluşur.







Bu nedenle, terleme, yanık, ishal veya ozmotik diürez ( oligüri) gibi olaylar sonucunda ortaya çıkan su kaybı, başka bir nedenle suyun temini ya da içilmesinde bir kısıtlama olmadığı takdirde hipernatremiye neden olmaz.







Hipervolemik hipernatremide (Cushing, hiperaldosteronizm) ayırıcı tanıda tipik olarak idrar sodyumu >20 mEq/L ve idrar ozmolaritesi >300 mOsm/L olarak bulunur.







Hipernatremi ADH







Bu durumda, hiperozmolaliteye rağmen, idrar uygunsuz biçimde konsantre edilemez ve sonuçta hipernatremi ile birlikte hipovolemi gelişir.







Ancak ağır diabetes insipidusda bile su alımı yeterli ise hipernatremi belirgin değildir.



salgılanmasındaki yetersizlik veya ADH'nın medüller toplayıcı tübül üzerindeki fonksiyonel hidro-ozmotik etkisini gösterememesi sonucunda ortaya çıkan ve diabetes insipidus olarak bilinen primer poliürik bozuklukta, susuzluk ve su alımının yetersiz kalmasıyla oluşabilir.



SIVI, ELEKTROLİT DENGES İ ve AS İT - BAZ BOZUKLUKLAR! _., 43



Belirtiler: •



Santral sinir sistemi ve doku belirtileri (kuru ve







Huzursuzluk, letarji, koma Başlangıçta artmış







dokusu



baş



dönmesi, daha



ağır



yapışkan



muköz membranlar) görülür.



durumlarda dezoryantasyon, konfüzyon, konvülsiyon, stupor ve



plazma ozmolalitesi suyun beyin hücrelerinden hücre



dışına çıkmasına



neden olur. Beyin



büzüşür.



Serebral damarlarda traksiyon ve subaraknoid kanamalar ge li şi r.







Hipernatremi



Bulguları



Santral sinir sistemi



Huzursuzluk, letarji, ataksi , irritabilite, tonik



Kas-iskelet



Güçsüzlük



KVS



Taşikardi ,



Doku



Kuru,



Böbrek



Oligüri



Metabolik



Ateş



kasılmalar,



deliryum , nöbet, koma



hipotansiyon , senkop



yapışkan



mukus membranlar,



kırmızı, şiş



dil ,



gözyaşı



ve tükürükte azalma



Tedavi: •



Tedavi nedene yöneliktir.







En önemli







Hipovolemisi olan hastalarda hacim izotonik ile yerine verilmelidir.







Su kaybı olmadan ortaya diüretikler kullanılmalıdır.







Akut hipernatremi tedavisinde uygulanan sıvı m i ktarı serum sodyumunda 1 mEq/ saat ve 12 mEq/ gün'lük bir düşme sağ l a nacak şekilde ayarlanmalıdır.







Hızlı düzeltme beyin ödemi ve herniasyon ile daha da yavaş bir şekilde düzeltilmelidir.







Hipernatremi hiponatremiden daha seyrek görülür ve daha kötü prognozludur. Hipernatremi kritik hastalarda mortalitenin bağ ı msız bir prediktörüdür.







Hipernatremide plazma sodyum



~



aşama sıvı açığının



düzeltilmesidir.



çıkan



konmalıdır.



Yeterli hacim



hipernatremilerde tuzdan fakir diyet verilirken,



değerine



sonuçlanabileceği



bakarak su



sağlandığında



civalı



ya da klorotiyazid grubu



için kronik hipernatremide hipernatremi



eksikliği hesaplanır.



Su Eksikliği Hesaplama Formülü Su eks iği = Toplam vücut suyu x Plazma sodyumundaki fraksiyonel değişiklik Su eks iği = Vücut ağırlığı



hipotonik sıvılar



x 0.6 x [ Plazma sodyumu - 140 ] / 140



44 ~ GEN EL C E RRAHİ



SPOT BİLGİLER • Serum ozmolaritesi ... (2 x Na)+ (glukoz / 18) + {BUN / 2.8) • Hücre içinde... Potasyum konsantrasyonu yüksek, sodyum konsantrasyonu düşük • Hücre dışında...



ÇIKMIŞ 1.



• Cerrahi hastalarda en Hipovolemi



sık



rastlanan



• Serum fizyolojik (% O. 9'Iuk NaCI) fazla miktarda verildiğinde neye yol açabilir ... Hiperkloremik metabolik asidoz • Albümin hemorajik şokta kullanıldığında ... Böbrek yetmezliği ve pulmoner fonksiyonlarda bozulma • Hidroksietil nişasta ... vonWillebrand faktörü ve faktör Be düzeyini azaltır ~ kanama riski . Septik şok hastalarında ~ böbrek yetmezliği. Kritik hastalarda ~ böbrek yetmezliği ve artmış mortalite. Masif resüsitasyon ~ hiperkloremik asidoz ve koagülopati • Hipertonik NaCI çözeltisi (%7.5 NaCI)... Kapalı kafa travması olan hipovolemik hastalarda ... Serebral perfüzyonu artırdığı ve intrakraniyel basıncı ve beyin ödemini azalttığı gösterilmiştir. Arteriyolar vazodilatatör ... Kanama riskini artırabilir . • Kolloid sıvıların uygun olmadığı durum ... Damar geçirgenliğinin arttığı durumlar • Cerrahi hastalarda hipervolemi tedavisi. .. ·Genellikle su kısıtlaması • Serum fizyolojiğin yol açtığı hiperkloremik asidoz ... Dilüsyonel asidoz • Hiperglisemide sodyum ... Azalır .. . • Hiponatremi en çok görülen tipi ... Dilüsyonel • Hiponatremi kliniği nedeni ... Beyin ödemi • Hiponatremi kliniği görülmesi için hiponatremi tipi ... Hipoozmolar • Akut hiponatremide hiponatremi semptomları gelişmesi için gereken eşik değer ... 120 mEq/L • Hiponatremide sodyumunmaksimum yükseltilme hızı ... 12 mEq/L/gün • Hipernatremi en çok neye bağlı gelişir ... Su kaybı • Hipernatremideki santral sinir sistemi bulgularının nedeni ... Subaraknoid kanamalar • Hipernatremide sodyumun maksimum düşürülme hızı ... 1 mEq/L/saat 12 mEq/L/gün



alamıyorsa



günlük sıvı



ihtiyacı



C) 3200-3500 ml D) 2000-2250 ml E) 750-2000 ml Doğru



2.



cevap: B



Aşağıdakilerden



en



hangisinin fistülünde bikarbonat



Doğru



3.



kaybı



fazladır?



8) Safra yolları D) Distal ileum ve çekum E) Pankreas



A) Mide C) Jejunum



sıvı bozukluğu ...



• Cerrahi hastalarda hipovoleminin en sık nedeni... Gastrointestinal s ıvı kaybı • Hipovoleminin genellikle ilk kardiyovasküler bulgusu ... Ortostatik taşikardi • Postoperatif ilk 24 saatte asidoza girmemesi için hastaya hangi sıvı verilir ... Ringer laktat • Sıvı tedavisi altındaki hipovolemili bir hastada sıvı verilme hızının yavaşlatılması gereken durumlar ... Sistolik kan basıncı> 90 mmHg. Kalp hızı normale inmiş. CVP > 5mmHg. PAWP > 10 mmHg. Deri rengi ve ısısı normale dönmüş.



70 kg. bir hasta oral besin ne kadar olmalıdır? A) 500-1500 ml 8) 2500-3000 ml



Sodyum konsantrasyonu yüksek



potasyum konsantrasyonu düşük • Hissedilmeyen kayıpların... % 75 kadarı deriden Günlük idame sıvı ihtiyacı deri yüzeyi üzerinden ... 1500 mL/m 2 • Günlük idame sıvı ihtiyacı vücut ağırlığı üzerinden ... 35 mL/kg



SORULAR



cevap: E



İntravenöz sıvı tedavisi alan bir hastada tedavinin



yeterli olup



olmadığını



aşağıdakilerden



A) Kan



takip etmenin en güvenilir yolu hangisidir?



basıncı



8) Solunum sayısı C) Cilt turgor-tonusu D) Nabız hızı E) Saatlik idrar takibi Doğru



4.



cevap: E



Serum Na+ 115 mEq/L 70 kg. ağırlığında olan bir hastanın serum Na+ unu 140'a yükseltebilmek için %0,9 NaCl'den ne kadar verilmeli. .. A) 1500



8)2300 C) 2450 D)3250 E)4500 Doğru



5.



cevap: B



Ameliyat sonrası genel durumu bozulan bir hastanın yapılan fizik muayenesinde artmış kafa içi basınç bulguları , idrar atımında azalma, aşırı terleme ve sulu ishal saptanmıştır. Bu hastada aşağıdaki sıvı elektrolit hangisinin olduğu düşünülmelidir?



değişikliklerinden



A) Hipernatremi B) Hiperpotasemi C) Hipokalsemi D) Hiponatremi E) Hipomagnezemi Doğru



6.



cevap: D



Majör



cerrahi



sonrası



en sık gözlenen hangisidir?



bozukluğu aşağıdakilerden



A) B) C) D) E) Doğru



Hipopotasemi Hipokalsemi Hiponatremi Hipomagnezemi Hipernatremi



cevap: C



elektrolit



SIVI, ELEKTROLİT DENGESİ ve ASİT - BAZ BOZUKLUKLAR! _,. 45 7.



Trafik kazas ı



sonrası



iki tarafl ı femur kı rı ğ ı belirlenen fizik muayenesinde kan bas ı ncının 100/40 mmHg civarında , nabzın ı n 136/dakika olduğu saptanıyor ve hastada soğuk terleme gözleniyor. hastanın yapı l an



13. 70 yaşında erkek hasta bil inç bu l anık lı ğı tanısı ile acil servise getiriliyor. Hastanın bakı l an kan biyokimyasında serum Na düzeyi 157 mEq/L olarak ölçülüyor. Hastanın



Bu hastada hipovolemik şok gelişmesini önlemede ~ YYIDffi intravenöz tedavi aşağıdakilerden hangisidir?



A) Hipernatremi serum Na+ düzeyinin >150 mEq/L



A) Hemen % 1O dekstroz infüzyonu



olmasıdır



B) Yalnızca uygun kan transfüzyonu yapılması C) Ringer laktat solüsyonu verilmesi ve gerektiğinde kan transfüzyonu yapılması D) Kristalloid ile birlikte amino asit solüsyonu verilmesi E) % 5 deksoz ile birlikte albumin infüzyonu Doğru



alımı yeterli ise hipernatremi belirgin değildir C) Sodyum atılımını kolaylaştırmak için diüretik verilebilir D) Na günde en fazla 12 mEq/L hızında düşürülebilir E) Hipernatremi çok hızlı düzeltilirse santral pontin miyelinozis



B) Diabetes insipidus'ta bile su



gelişebilir.



cevap: C Doğru



8.



tedavisi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi



yanlıştır?



cevap: E



Serum sodyum düzeyi 122 mEq/L olan 70 kg ağırlığında ve 40 yaşında bir erkek hastada total sodyum açığı kaç mEq/L dir? (Normal sodyum düzeyi : 142 mEq/L)



A) 840 C) 1800



ÇALIŞMA



B) 1500 D)2400



SORULARI



E)8400 Doğru



9.



cevap: A



1.



Aşağıdaki



vücut sıvılarından hangisinin elektrolit içeriği Ringer laktat solüsyonu ile en çok benzerlik gösterir? B) İnce bağırsak içeriği D) Pankreas salgısı



A) Tükürük C) Kolon içeriği Doğru



Doğru



cevap: B



Doğru



Hiperpotasemi Hiponatremi Hücre dışı sıvıda volüm kaybı Metabolik asidoz Metabolik alkaloz



3.



11. Aşağıdakilerden hangisi kronik hiponatremiye neden olur? açığının



sodyumsuz sıvı



ile



karşılanması



B) Mannitol infüzyonu ile ADH düzeyinin C) Aşırı natriüretik peptid salgısı D) Uygunsuz ADH salınımı



Bu tablo aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? A) Ameliyat sonrası aşırı intravenöz izotonik NaCI solüsyonu verilmesi B) Ameliyat



sasında



intravenöz



kolloid



solüsyon



kullanılması



C) Ekstraselüler hacmin



korunması için antidiüretik hormon



salınımının artması



D) Perioperatif dönemde uygunsuz kan transfüzyonu yapılması



E) Ameliyat sonrası enteral yolla hiperozmolar sıvı verilmesi Doğru



cevap: C



cevap: D



8)278



C)297



D) 301



E) 307



cevap: C



Aşağıdaki



organlardan hangisinin bikarbonat iyonu en düşüktür?



sekresyonunda



A) Mide B) Duodenum C) İnce bağırsak D) Kolon E) Pankreas



cevap: D



12. Cerrahi tedavi uygulanan bir hastada amel iyat sonras ı birinci günde sodyum düzeyinin 108 mEq/L'ye düştüğü gözlen iyor. İdrar sodyum konsantrasyonu 68 mEq/L ve idrar ozmolaritesi 501 mOsm/L olarak bu lunuyor.



ve



Serum sodyum düzeyi 140 mEq/L, kalsiyum düzeyi 10 mg/dL, klorür düzeyi 100 mEq/L, Albumin 4 gr/dL, glukoz düzeyi 118 mg/dL ve BUN düzeyi 28 olan bir hastada serum osmolaritesi kaçtır?



Doğru



E) Düşük sodyumlu enteral beslenme Doğru



E) 42 L



cevap: D



A) 276



4.



artması



D) 28 L



Hücre dışı sıvı açığında aşağıdaki semptom belirtilerden hangisinin görülmesi beklenmez?



Doğru



cevap: C



A) Ekstraselüler sıvı



C) 14 L



A) İştahsızlık B) Apati C) Düşük vücut sıcaklığı D) Yüksek nabız basıncı E) Ortostatik hipotansiyon



1O. Cerrahi hastalarda en sık görülen sıvı dengesi bozukluğu aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)



B) 5 L



A) 3.5 L



2.



E) Mide sıvısı



70 kg ağırlığında sağlıktı bir erkek hastada hücre içi sıvı hacmi yaklaşık olarak ne kadardır?



Doğru



5.



cevap: A



Elli yaşındaki erkek hastaya laparoskopik kolesistektomi operasyonu uygulan ı yor. Operasyon sonrası genel durumu bozulan hastan ı n muayenesinde artmış kafa içi basıncı bulgu ları , idrar çı ktısında azalma , terleme ve sulu ishal saptanıyor. Bu hastada aşağıdaki elektrolit bozukluklarından hangisinin olma olasılığı en yüksektir? A) Hipomagnezemi B) Hiponatremi C) Hipokalsemi D) Hipernatremi E) Hiperpotasemi



Doğru



cevap: B



46 ~ GENEL CERRAHİ 6.



Beş gün önce sorunsuz bir kolesistektomi ameliyatı geçiren orta yaşlı kadın hastanın bakılan serum sodyum düzeyi 120 mEq/L olarak bulunuyor.



Hiçbir yakınması olmayan bu hastaya uygun hangisidir?



11. Yetmiş yaşında bir kadın hastanın ince bağ ı rsağında fistül tespit ediliyor. Fistül debisi 1.5 L/gün olarak saptanıyor. hastaya günlük sıvı verilmesi gereken aşağıdakilerden hangisidir? ıçın



A) Hipertonik sodyum çözeltisi verilmesi B) Su alımının kısıtlanması



Sodyum



C) Plazma ultrafiltrasyonu D) Hemodializ E) Furosemid ile yoğun diürezin sağlanması Doğru



7.



geçiren en olası



hastada sebebi



ortaya



Doğru



Klorür 109



28



B) 154



o o o o



154



40



9.



Doğru sonrası şok tablosu ile getirilen erkek hastanın aşağıdaki idrar hangisi klinik tablo ile uyumlu değildir?



Acil serviste travma yaşındaki



bulgularından



A) Fraksiyone sodyum atımı: 0.7 B) İdrar ozmolaritesi: 585 mOsm/L C) İdrar sodyumu 48 mEq/L D) İdrar/plazma üre oranı : 10 E) İdrar/plazma kreatinin oranı: 55 Doğru



cevap: C



1O. Akut kolesistitli, yaşlı diyabetik bir hastada serum sodyum seviyesi 122 mEq/L, kan glukozu 600 mg/dL olarak ölçülüyor. Glikoz seviyesi insülin uygulamasıyla 100 mg/ dL'ye düşürdükten sonra kan sodyum konsantrasyonu için aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Hasta, aynı anda % 3 NaCI solusyonundan almadıysa belirgin olarak düşer B) Özel bir tedavi olmadıkça, geçici olarak düşer ancak daha sonra 122 mEq/L 'ye geri döner



C) Değişmeden kalır D) Özel bir tedavi olmaksızın normal seviyeye yükselir E) Glukozla oluşan diürez nedeniyle hipernatremik seviyeye çıkar. Doğru



cevap: D



167



5



130



cevap: A hangisi, hipernatremiye neden olmaz?



cevap: e- - -



A) Kuru, yapışkan müköz membranlar B) Azalmış vücut ısısı C) Stupor ve koma D) Azalmış derin tendon refleksleri E) Konvülzyon



B) 136 mEq/L D) 142 mEq/L



cevap: D



otuzbeş



o



o



13. Aşağıdakilerden hangisi hipernatreminin karakteristik klinik bulgusudur?



E) 148 mEq/L Doğru



77



Aşırı terleme Akut tübüler yetmezlik Resüsitasyonda sodyum bikarbonat kullanımı Hipoozmotik gastrointestinal sıvı kayıpları E) Postoperatif ADH sekresyonunda artış



Hiperosmolar non-ketotik diyabetik bir hastada kan glukoz düzeyi 850 mg/dL ve serum sodyumu 130 mEq/ L'dir. Hiperglisemi düzeltilip, kan glukoz düzeyi 100 mg/ dL'ye getirilince serum Na'u kaç olacaktır? C) 140 mEq/L



Bikarbonat



A) B) C) D)



cevap: A



A) 130 mEq/L



77



Aşağıdakilerden



Doğru



8.



etmek içeriği



4



Doğru



12.



A) Uygunsuz ADH salgısı sendromu B) Renal kayıplar C) Ameliyat bölgesinden kayıp D) Kusma E) Aşırı terleme



replase elektrolit



Potasyum



D) 167 E) 513



çıkan



aşağıdakilerden



sıvının



A) 130



C)



cevap: B



Majör cerrahi hiponatreminin hangisidir?



kaybını



Bu



yaklaşım



14.



cevap: A



Aşağıdaki resüsitasyon sıvılarından hangisi, · von Willebrand faktörü ve Faktör Vlllc'yi azaltarak hemostatik bozukluk yapabilir?



A) % 5'1ik hipertonik NaCI solüsyonu B) Hidroksietil nişasta solüsyonu C) Albümin solüsyonu D) Dekstran solüsyonu E) Jelatin solüsyonu Doğru



cevap: B



SIVI, ELEKTROLİT DENGESİ ve ASİT - BAZ BOZUKLUKLAR! .. 47



POTASYUM DENGESİ •



K+'un % 98'i hücre içindedir.







Hücre içi bölmede 150 mEq / L







Hücre dışı bölmede 4.2 mEq / L







K+'un hücre içi ve hücre dışı bölmelerde dağılımını etkileyen faktörler ../ Cerrahi stres ../ Yaralanma ../ Asidoz ../ Katabolizma







K+ glomerülden süzüldükten sonra proksimal tübülde emilir.







Ancak distal tübülde Na+ geri emilirken K+ ve H+ lüriıene geri verilir.







H+ veya K+ eksikliği varsa, bu eşitsizliğin düzeltilmesi için diğer iyon tercihen atılır.







Örneğin; K+ yetersiz ise H+ iyonu onun yerine atılır.







Bu durumda hipopotasemik alkalozun paradoksal asidürisi meydana gelecektir.







Asidozda H+







Alkalozda ise bu değişim tersine olur.







Sonuç olarak asidozda plazma K+ düzeyi artarken, alkalozda azalmaktadır .











iyonları



hücre içine girer, K+



pH'daki her 0.1 'lik



iyonları hücredışı



bölmeye



çıkar.



artış (alkaloz) K+'da 0.3 mEq'lık azalma (hipopotasemi)



İstisnalar;



../ İshal: Metabolik asidoz + hipopotasemi ../ Asetazolamid: Metabolik asidoz + hipopotasemi ../ Tip 1-11 renal tübüler asidoz: Metabolik asidoz + hipopotasemi



• Magnezyum Na-K ATPaz aktivitesini belirler. Magnezyum azalırsa Na-K ATPaz aktivitesi azalır, hücrenin potasyum tutma kapasitesi azalır. • Potasyum idrarla kaybedilir. • Tedaviye dirençli hipopotasemi varlığında hipomagnezemi ·akla gelmelidir. Serum potasyum düzeyi hormonlardan etkilenir. •



İnsülin glukoz ile birlikte potasyumun da hücre içine girmesini sağlar ve serum potasyum konsantrasyonunu düşürür. iyonlarının



hücre içine girmesine K+'un hücre dışına çıkmasına neden olurlar.







Glukokortikoidler H+







Mineralokortikoidler Na+'un tutulmasını sağlarken, H+ ve K+'un atılmasına neden olur.







Akut



şekilde



plazma ozmolalitesinin



artması



(glukoz / mannitol infüzyonu)



../ Hücre dışı bölmenin ozmolalitesi artar ~ Su hücre içinden hücre dışına çıkar ~ Hücre içinde K+ yoğunlaşır ~ K+ hücre dışına çıkmak zorunda kalır. ../ Hücre içinden hücre dışına minimum bir K+ kayması ile hücre dışı K+ anlamlı düzeyde artar.



48 ~ GENEL CERRAHİ



Potasyum, ·Magnezyum ve Kalsiyum Anormalliklerinde Görülen Klin_ik Bulgular







Serum Düzeylerinde Artma Sistem



Potasyum



GİS



Bulantı,



kusma, kolik, diyare



Bulantı,



Kardiyovasküler



İştahsızlık, bulantı,



kusma



kusma, karın



ağrısı



Güçsüzlük, yorgunluk, reflekslerde azalma



Güçsüzlük, konfüzyon, koma, kemik



yetersizliği



Aritmi, arrest



Hipotansiyon, arrest



Hipertansiyon, aritmi, poliuri



Güçsüzlük, paralizi, solunum



Nöromüskü ler



Kalsiyum



Magnezyum



ağrısı



Polidipsi



Renal Serum Düzeylerinde Azalma Sistem



Potasyum



Kalsiyum



Magnezyum



GİS



İleus,



Nöromüsküler



Reflekslerde azalma, yorgunluk, güçsüzlük, paralizi



Hiperaktif refleksler, kaslarda tremor, tetani, nöbet



Hiperaktif refleksler, paresteziler, karpopedal spazm, nöbet



Kardiyovaskü ler



Arrest



Aritmi



Kalp



konstipasyon



yetersizliği



HİPOPOTASEMİ •



Plazma potasyum düzeyi < 3.5 mEq / L







Hiperpotasemiden çok daha



sık



görülür.



Nedenleri: aşırı



Böbreklerden







K+'un hücre içine geçmesi (hiperinsülinemi, beta adrenerjik aktivitenin alkaloz)







K+'dan fakir







K+ eklenmeksizin TPN







Gastrointestinal







Alkalozda K+'un böbreklerden atımı



sıvıların



K+



kaybı







artması,



hiperaldosteronizm,



uzun süre verilmesi yapılması



kayıplar



(kusma,



ağır



diyareler, sürekli NG



artmıştır.



boşaltma,



ileus, kolon fistülleri)



Na+'la değişerek K+ ekskresyonunun artması H+ iyonu



korunmasını



sağlamaktadır. yapmaktadır.







Hipopotaseminin kendisi de alkaloz







Çünkü tübül hücrelerinde K+ konsantrasyonu







Magnezyum kaybına yol açan amfoterisin, aminoglikozidler, sisplatin ve ifosfamid gibi ilaçlar böbrekten potasyum kaçağını artırırlar. Bu hastalarda magnezyum düzeyi düzeltilmeden potasyumun düzeltilmesi zordur.



azaldığında



H+ ekskresyonu artmaktadır.



Belirtiler: • •



Hipopotasemi semptomları ~ Gİ düz kas, iskelet kası ve kalp kası kasılması problemlerine ilişkin belirtiler görülür. İleus, konstipasyon, güçsüzlük, yorgunluk, zayıf derin tendon refleksleri, paralizi ve kardiyak



arrest •



gelişir.



EKG değişiklikleri ~ U dalgası, T dalgasında düzleşme, ST segmenti değişiklikleri, ve aritmiler (digital ile)



SIVI, ELEKTROLİT DENGESİ ve ASİT - BAZ BOZUKLUKLARI ~ 49 •



Hipopotasemili hastalar digitale çok artar.



duyarlıdır,



NORMAL



digital



alındığında



A



atriyal ve ventriküler aritmi



eğilimi



B



8



7



5mEq,



p



D



E



12



Hiperpotasemi EKG Bulgulan



Tedavi: •



K+ infüzyonu







K+ verilirken



uyulması



gereken kurallar



Potasyum Verilirken



'& • • · • · • •



aşağıdaki tablodadır.



Uyulması



Gereken Kurallar



·



Hesaplanan açık yavaş yavaş kapatılmalıdır. Verilen çözeltinin litresinde 40 mEq'dan daha çok K+ bulunmamalıdır. Saatte 10 mEq'dan çok K+ verilmemelidir (monitörize ise 40 mEq). Günlük total doz 160 mEq'ı geçmemelidir. Oligüri ve anürisi olanlara K+ verilmemelidir. K+ verilirken hastalar EKG ile izlenmelidir. Aşırı hipopotasemi yoksa, ameliyattan sonraki ilk 24 saatte K· verilmemelidir.



HİPERPOTASEMİ •



Plazma K+ düzeyi > 5 mEq/ L







Hiperpotasemi aşırı potasyum sonucu gelişebilir.



ı,Jiperpotasemi



alımı,



vücut kompartmanlarında



dağılım değişiklikleri



ve böbrekten



atımın azalması



nedenleri:



Alımın artması alımı







Oral veya intravenöz potasyum







Kan







Endojen kaynaklı potasyum yükü: Hücre sendromu.



transfüzyonları



Artmış salınım







Asidoz (en







Hücre



dışı



sık



neden)



ozmolalitede



./ Hiperglisemi ./ Mannitol verilmesi



hızlı artış



yıkımı,



hemoliz, rabdomiyoliz, gastrointestinal kanama, crush



50 1



6-7mEq/L ~ Acil tedavi







Aritmi, A-V blok ~ Hiperpotaseminin kalp ileti sistemi üzerindeki olumsuz etkilerini antagonize etmek için 10-30ml %10 Ca glukonat







Potasyumun hücre içine girmesini sağlamak için insülin ~ %10-20'1ik glukoz 250-500 ml IV; içine her 5 g glukoz için 1 Ü insülin







Hem asidozun tedavisi hem de hücre dışı sıvıyı alkali yaparak K+'un hücre içine girmesini sağlamak için



NaHCO3 ... •



Albuterol nebül de verilebilir.







Hiperpotaseminin tedavisinde asıl amaç fazla K+'un vücuttan atılmasıdır.







Bu amaçla diüretikler (furosemid), katyon değiştirici reçineler (Kayeksalat oral ya da lavman yoluyla ...







Bu yöntemlerle K düşmezse hemodiyaliz



= sodyum



polistiren sülfonat)



Hiperpotasemi Tedavi Yönergesi İlk: K+ infüzyonunu durdur



EKG'de yaklaşmakta olan arrest bulguları P dalgası



kaybı, geniş



QRS



~



acil / çok etkin tedavi



1. İV kalsiyum infüzyonu ... 10 dakika içinde 10 mL %10 kalsiyum klorid veya 3-5 dakika içinde 10 mL %10 kalsiyum glukonat 2. İV sodyum bikarbonat infüzyonu ... 50-100 mEq 10-20 dakika içinde



EKG'de daha hafif bulgular T



sivrileşmesi ~ hızlı



tedavi



1. Glukoz ve insülin infüiyonu ~ iV 50 mL %50 Dx



+



10 Ü insülin; kan glukozunu izle



2. Hemodiyaliz



Kan biyokimyasmda hiperpotasemi; EKG bulgusu yok Saatler içinde etkin tedavi 1. K+ bağlayıcı reçine~ %20 sorbitol içinde Gİ kanala 2.



Kıvrım



diüretikleri



SIVI, ELEKTROLİT DENGESİ ve ASİT - BAZ BOZUKLUKLAR! _,. 51



Semptomatik Hiperpotasemi Tedavisi Potasyum at1mmm artmlmas1 Kayeksalat: Oral veya rektal Diyaliz



Potasyumun hücre içine yönlendirilmesi (shift) Glukoz + insülin çözeltisi infüzyonu Bikarbonat İV



Kardiyak etkilerin önlenmesi Kalsiyum glukonat



KALSİYUM DENGESİ •



Yetişkin insanda yaklaşık 1000-1200 gr kalsiyum bulunur. Bunun % 99'u kemiklerde fosfat ve karbonat tuzları şeklindedir.



kalanın



Geri



kısmı



büyük bir



(% 0.6) hücre içinde, % 0.l'i (1.3 gr) de hücre dışı







Kalsiyumun plazmada %40 kadarı proteinlere bağlı; %10 ve %50'si iyonize olarak bulunur.







Doku belirtilerini iyonize kalsiyum belirler.







Normal serum düzeyi 8.5-10.5 mg/dl ya da 4.2-5.0 mEq/L' dir.







Toplam kalsiyum düzeyleri ölçülürken albümin düzeyi dikkate







Albümindeki her 1 gr/dl







Ayrıca







Asidoz proteinlere



pH



değişiklikleri



azalış



kadarı



kalsiyumun 0.8 mg



sıvıdadır.



fosfat ve diğer anyonlarla kompleks formlar şeklinde



alınmalıdır.



azalmasına



neden olur.



de iyonize kalsiyum konsantrasyonunu etkiler.



bağlı



kalsiyumu azaltarak, iyonize kalsiyumu



arttırır.



KALSİYUM DENGESİ ÜZERİNE ETKİLİ _HORMONLAR Parathormon: .•



Plazma kalsiyum düzeyi



düştüğünde



parathormon







Parathormon böbreklere etki ederek fosfat







Aynı



zamanda Cat+



atılımını



salgısı



atımı artırır,



artar,



arttığında azalır.



geri emilimini



azaltır.



da azaltarak plazma kalsiyum düzeyinin yükselmesini



sağlar.



Tirokalsitonin: •



Kemik rezorbsiyonunu inhibe.eder.







Serum kalsiyum düzeyini düşürür.



f()sfat •



iyonları:



Fosfat



iyonlarında



artma Ca++



iyonlarında düşmeye,



·o vitamini: •



İnce bağırsaklardan kalsiyum emilimin·i artırır.



HİPOKALSEMİ •



Plazma Ca++ < 8 mgidL



Nedenleri: ~







Hipoparatiroidi







Akut pankreatit







Masif yumuşak doku







Böbrek yetmezliği



en



sık



neden



enfeksiyonları



(n_ekrotizan fasiit gibi)



azalma ise kalsiyumda artmaya neden olur. .



52 ... GENEL CERRAHİ •



Pankreas ve ince bağırsak fistülleri







Toksik şok sendromu







Magnezyum anormallikleri







Tümör lizis sendromu







Osteoblatik kanserler







Hiperfosfatemi







Şelasyon







Hipoproteinemi (total kalsiyum



(Sitrat, EDTA) düşer,



iyonize kalsiyum normaldir)



Belirtiler: •



Hipoproteinemide asemptomatik hipokalsemi olur.







Tam tersine görülebilir.







Alkaloz iyonize kalsiyumu







İyonize kalsiyum 8.5 mg/dl'nin altına inene kadar nöromüsküler ve kardiyak semptomlar görülmez.







Yüz ve ekstremitelerde paresteziler







Kas







Karpopedal spazm



--1



Alkalozdaki hastada serum kalsiyumu normal olmasına rağmen hipokalsemi kliniği azaltır.



krampları







Stridor







Tetani







Nöbet







Chvostek ve Trousseau belirtileri







EKG: QT



uzaması,



T



dalgası



inversiyonu, kalp



bloğu,



ventriküler fıbrilasyon



Tedavi: •



Altta yatan neden düzeltilmelidir.







Akut semptomlar --1 Kalsiyum glukonat/kalsiyum klorid iv(% lO'luk Ca++ glukonat çok yavaş infüze edilir)







Daha hafif --1 Oral yolla kalsiyum laktat







Hedef 7-9 mg/dl aralığının sağla_nmasıdır.







Magnezyum defisiti olan hastalarda öncelik magnezyum, potasyum ve pH düzeltilmesidir.







Masif kan transfüzyonunda



artık



rutin kalsiyum



desteği



değerlerinin



önerilmemektedir.



HİPERKALSEMİ •



Ca++ > 10.5 mg/dL



Nedenleri: - •



Hiperparatiroidizm hastalıklar







Malign







Nadir sebepler



--1



en



sık



neden {%90)



{hastanede yatan insanlar içinde en



./ Tirotoksikoz ./ A ve D vitamini doz aşımı ./ Granülomatöz



hastalıklar



./ Tiyazid diüretikleri ./ Lityum



./ Familial hipokalsiürik hiperkalsemi



sık



neden



--1



en



sık



da meme kanseri)



SIVI, ELEKTROLİT DENGES İ ve AS İT - BAZ BOZUKLUKLARI _., 53



Belirtiler: bağlı







Hiperkalseminin ciddiyetine







Nörolojik bozukluklar







Kas iskelet güçsüzlüğü ve







Renal fonksiyon







Gastrointestinal semptomlar



./ •



Bulantı



olarak



değişir.



ağrı



bozukluğu



kusma



karın ağrısı



Kardiyak semptomlar



./ Hipertansiyon, kardiyak aritmiler, digital toksisitesinin ./ EKG



ağırlaşması



değ işi kl ikleri ~ Kısa



düzleşmes i,



QT aralığ ı, uzun PR ve QRS ara lı kl arı, yüksek QRS voltaj ı, T da l gası AV blok, arrest



Tedavi: •



Hiperkalsemi semptomatik olduğunda (genellikle Ca++ > 12 mg/dl ise) tedavi gerekir.







İlk adım hücre dışı sıvı volumünü arttırmaktır. İntravenöz hidrasyon yapılır.



./ Hem dilusyonla kalsiyum düzeyi ./ Furosemid verilerek bu etki •



azalırken



hem de kalsiyumun renal klirensi artar.



arttırılabilir.



Bifosfonatlar ./ Etidronat ve pamidronat



./ Etkileri



yavaş başlar,



2 hafta devam eder.







Kalsitonin 2-4 saat içinde etki eder ancak taşiflaksi riski nedeniyle







Kortikosteroidler taşiflaksiyi







Galyum nitrat kemik rezorbsiyonunu







Mitramisin sitotoksik bir ilaç ... Kemik resorbsiyonunu inhibe ederek, 24-48 saat içinde serum kalsiyum seviyesini düşürür. Ancak karaciğer, böbrek ve hematolojik sistemler üzerine toksik etkileri nedeniyle günümüzde kullanımı kemiğ i n Paget hastalığı ile sınırlıdır.







Hemodiyaliz glomerüler fıltrasyon hızının düşük olduğu hastalarda kullanılmalıdır.



azaltır.



Hiperkalsemi tedavisinde azaltır.



kullanımı sınırlıdır.



kullanılabilir.



Ancak nefrotoksiktir.



FOSFOR DENGESİ HİPOFOSFATEMİ



Nedenleri: ./



Alımın azalmas ı ~



Malnutrisyon



./ Hücre içine girmesi sendromu



./



~



Solunum alkalozu, insülin tedavisi, refeeding sendromu, aç kemik



Atımının artması



Belirtil eri: düşmed i kçe







Çok fazla



klinik bulgusu







Kardiyak disfonksiyon veya kas



Tedavi: •



Enteral ve parenteral fosfor



ge l işmez .



güçsüzlüğü



olabilir.



54 ~ GENEL CERRAHİ



I



Hiperfosfatemi



Hipofosfatemi



0 Hipoparatiroidizm 0 Hipertiroidizm 0 Rabdomiyoliz



0 Respiratuvar alkaloz



0 Hemoliz



0 İnsülin tedavisi



0 Sepsis



0 Aç kemik sendromu



0 Ağır hipotermi



0 Refeeding sendromu



0 Malign hipertermi 0 Renal yetmezlik



HİPERFOSFATEMİ Nedenleri: ./ İdrarla atımın azalması ~ Hipoparatiroidi, hipertiroidi ./ Alımın artması~ İV hiperalimentasyon sıvıları veya laksatiflerin fazla verilmesi ./ Endojen mobilizasyonu - > Hücre hipotermi, malign hipertermi) •



Sıklıkla



renal fonksiyon



yıkıma



bozukluğunda



(rabdomiyoliz, tümör lizis sendromu, hemoliz, sepsis, ciddi görülür.



Belirtileri: •



Sıklıkla







Çok yükselirse metastatik yumuşak doku kalsiyum- fosfor birikimleridir.



asemptomatiktir.



Tedavi: •



Fosfat bağlayıcılar~ Sukralfat veya Aluminyum içeren antasitler ...







Eşlik







Böbrek yetmezliği varsa



eden hipokalsemi varsa kalsiyum asetat tabletleri ~



Hemodiyaliz ...



MAGNEZYUM DENGESİ •



Potasyumdan sonra hücrenin en yüksek yoğunlukta içerdiği elektrolittir.







En çok kemik dokusunda, daha az olarakta







Plazma Mg konsantrasyonu 1.5-2.5 mEq/L



karaciğer



ve kas dokusunda yer



alır.



HİPOMAGNEZEMİ •



Plazma Mg++
40 B) İdrar osmolalitesi > 500 mOsm/L C) Fraksiyone sodyum atılımı > % 3 D) İdrar üre/plazma üre > 8 E) İdrar sodyum miktarı < 20 mOsm/L



cevap: B



Aşağıdakilerden



bozukluğu



dengesi



19. Hipovolemiye bağlı renal hipoperfüzyon sonucu gelişen akut renal yetmezliğin (prerenal), renal azotemiden ayrılmasında aşağıdaki laboratuvar sonuçlarından hangisi yol göstericidir?



aşağıdakilerden



A) Hipernatremi C) Hidrojen azlığı



asit-baz hangisidir?



A) Kısmi kompanse metabolik asidoz B) Metabolik asidoz + kombine respiratuvar asidoz C) Primer metabolik asidoz + kompanse respiratuvar alkaloz D) Metabolik dengede respiratuvar asidoz E) Respiratuvar asidoz + kompanse metabolik alkaloz



cevap: A



11. Anyon



hastadaki



aşağıdakilerden



en sık neden hangisidir?



olan



solid



tümör



B) Hipernefroma D) Kolon kanseri E) Serviks kanseri



cevap: A



Akut hiperkalsemi tedavisinde ilk hangisidir?



yapılması



gereken



şey



aşağıdakilerden



A) Hemodiyaliz C) Furosemid



B) Hücre dışı D) Mitramisin



sıvı



E) İnorganik fosfat Doğru



cevap: B



volümünü artırmak



SIVI, ELEKTROLİT DENGESİ ve ASİT - BAZ BOZUKLUKLAR! ~ 65 5.



Yirmi üç yaş ı nda bir kad ı n hastaya ti roid kanseri nedeniyle total tiroidektomi yapıl ı yor. Hasta postoperatif ikinci gün ellerinde karınca l anma hissediyor. Ajite olan ve daha sonradan kasılma l arı da geliş i yor. Aşağıdakilerden



hangisi bu



hastanın



11.



Doğru



ilk tedavisi için en



6.



cevap: D



Hipofosfatemi görülür?



aşağıdakilerden



hangisi



ile



Doğru



alkaloz Bikarbonatın hidrojen iyonu ile birleşerek karbonik aside çevrilmesi ve plazma karbondioksit düzeyinin yükselmesi E) Akut respiratuvar distres sendromu olan hastalarda karbondioksit hücre içine daha fazla gireceğinden intraselüler asidozun artması



D)



cevap: A



Aşağıdaki



cevap: A



A) Laktik asidin metabolize edilmesi sonucu pH yükselmesi B) İntraselüler asidoz C) Oksihemoglobin serbestleşme eğrisinin sola kayması ve



birlikte



B) Hipoparatiroidizm D) Renal yetmezlik E) Hemoliz



7.



gaplı



12. Cerrahi hastalarında laktik asidozun düzeltilmesi için bikarbonat infüzyonu yapıldığında, aşağıdakilerden hangisi gerçekleşmez?



A) Respiratuvar alkalozis C) Hipertiroidizm Doğru



hangisinde yüksek anyon metabolik asidoz görülür?



A) Uygunsuz doku perfüzyonu B) Karbonik anhidraz inhibitörlerinin verilmesi C) Renal tübüler bikarbonat reabsorpsiyonunun azalması D) Üriner asit atılımının azalması E) Düşük üriner amonyum düzeyi ile birlikte olan hiperkloremik asidoz



uygundur? A) 1O ml % 10'luk magnezyum sülfat intravenöz olarak verilmesidir. B) Oral vitamin D verilmesidir. C) 100 mikrogram oral tiroid hormonu verilmesidir. D) Kalsiyum glukonatın devamlı infüzyonudur. E) Oral kalsiyum glukonattır.



Aşağıdaki durumların



bulgulardan hangisi hipomagnezemiyle birlikte



Doğru



cevap: A



görülür? A) Nöromüsküler ve santral hiperaktivitesisi fonksiyonların B) Glomerüler bozukluğu veya renal C) Derin tenden re ekslerinde ilerleyici kayıp



D) Elektrokardiyogramda PR kompleksinin E) Hipotansiyon Doğru



8.



aralığının artması



13.



Aşağıdakilerden



hangisi respiratuvar asidozda görülen bulgulardan biridir?



A) Doku hipoksisi B) Hiperkalsemi



ve QRS



genişlemesi



C) Hipopotasemi D) Serebral kan akımında artma E) Ellerde uyuşma



cevap: A



kurşun yaralanması nedeniyle acil tedavi hastaya verilen s ı vı uygulaması sonucu kan bas ı ncı 110/80 mm Hg'ya yükse liyor. Bu sırada bakı l an kan gaz l arında pH 7.25 , pO 2 95 mmHg , pCO 2 25 mmHg, HCO 315 mEq/L bu lunuyor.



Abdominal



Doğru



cevap: B



sırasında



Hastanın



asidozuna yönelik bundan sonraki



yaklaşım



yaşında bir kad ı n hasta acil servise bir avuç ilaç olarak getiriliyor. Hasta kısa nefes al ı p verme ve ku lak ç ı n l amas ı ndan yak ı nıyor, ancak içtiği il açların ne olduğunu söylememekte direniyor. mlaboratuvar bulguları ; pH:7.45, pO 2 :126 mmHg , pCO 2 :12 mmHg , serum elektrolitleri (mEq/L): Na:138 mEq/L, K: 4.8 mEq/L olarak bulunuyor.



14. Yirm i üç yutmuş



ne



olmalıdır?



A) Tromethamin C) Dekstran 70



B) NaHCO3



Bu hastada görülen metabolik bozukluğun en önemli nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



D) Dengeli kristalloid solüsyon E) Hiperventilasyon



Doğru



9.



Aşağıdaki



durumlardan hangisinde paradoksik asidüri (metabolik alkaloz varlığında asit idrar çıkışı) görülür?



A) B) C) D) E) Doğru



10.



A) Fenformin aşırı dozudur B) Aspirin aşırı dozudur C) Barbitürat aşırı dozudur



cevap: D



Uygunsuz antidiüretik hormon travma Akut tübüler nekroz Mide çıkım obstrüksiyonu Eozinofilik hipofiz adenomu



salınımı



Ağır



cevap: D



Şokta ve pH si 7.2 nin altında olan bir hastada derin asidozu acil olarak düzeltmek için hızlı intravenöz bikarbonat infüzyonu yapılırsa aşağıdakilerden hangisi meydana gelir?



A) Laktat düzeyinde artma B) İntraselüler sıvıda pirüvat düzeyinde artma C) Hipoksi D) Paradoksal intraselüler asidoz E) Dilüsyonel hiperkloremik metabolik asidemi Doğru



cevap: D



D) Metanol aşırı dozudur E) Diazepam aşırı dozudur Doğru



15.



cevap: B



Aşağıdakilerden



hangisi



prerenal



desteklemez? A) Fraksiyone sodyum ekskresyonu 20



C) İdrar sodyum konsantrasyonu >40 mEq/L D) İdrar/plazma kreatinin >40 E) İdrar/plazma ozmolar oranı > 1.8 Doğru



cevap: C



azotemiyi



66 _. GENEL CERRAHİ 5. 1



VAKA SORULARI 1.



Rektosigmoid karsinom nedeni ile abdominoperineal rezeksiyon yapılan altmış beş yaşındaki erkek hastada, ameliyat sırasında herhangi bir komplikasyon gelişmiyor ancak kan transfüzyonu yapılıyor. Postoperatif olarak, gastrointestinal sıvı kayıplarını ve idame sıvı ihtiyacın ı karşılamak üzere, 150 ml/saat hızında %0.45 serum fizyoloj ik içinde %5 dekstroz ve 40 mEq KCI içeren sıvı verilerek volüm replasmanı yapılıyor. Bu şekilde 40 ml/saat idrar akımı sağlanıyor. Bu hastada ilk 24 saat içinde aşağıdaki metabolik komplikasyonlardan hangisinin gelişme olasılığı en yüksektir?



saptanıyor.



hastaya günlük sıvı kaybını replase verilmesi gereken sıvının elektrolit aşağıdakilerden hangisidir?



6.



Doğru



7.



cevap: B



Hipermagnezeminin en erken belirtisi aşağıdakilerden hangisidir?



o



o



167 130



5



kli nik tablonun hangisidir?



o l ası



en



nedeni



doğrudur?



anda % 3 NaCI solüsyonundan almadıysa belirgin olarak düşer B) Özel bir tedavi olmadıkça, geçici olarak düşer ancak daha sonra 122 mEq/L'ye geri döner



A) Hasta,



aynı



Değişmeden kalır



D) Özel bir tedavi olmaksızın normal seviyeye yükselir E) Glikozla oluşan diürez nedeniyle hipernatremik seviyeye çıkar.



cevap: D



Aşağıdaki



ilaçlardan hangisi, hiperpotasemi tedavisi serum potasyum düzeylerini düşürmek amacı



Nötralize sıvı Sodyum bikarbonat Kalsiyum glukonat İyon değiştirici reçineler E) Hemodiyaliz



A) B) C) D) Doğru



8.



cevap: C



Trafik kazası nedeniyle acil servise getirilen 42 yaşındaki bayan hastanın pH : 7.21, pC0 2 : 40 mmHg , HC0 3 : 12mEq/L olarak tespit ediliyor. B u hastadaki hangisidir?



asit-baz



boz ukluğu



aşağıdakilerden



A) Kompanse respiratuvar asidoz B) Kompanse metabolik asidoz C) Kompanse olmayan respiratuvar alkoloz D) Kompanse olmayan metabolik alkoloz E) Kompanse olmayan metabolik asidoz



cevap: A



Akut kolesistitli, yaşlı diyabetik bir hastada serum sodyum seviyesi 122 mEq/L, kan glikozu 600 mg/dl olarak ölçülüyor. Glikoz seviyesi insülin uygulamasıyla 100 mg/dl'ye düşürdükten sonra kan sodyum konsantrasyonu için aşağıdakilerden hangisi



B) Hiponatremi D) Hiperkalsemi E) Hipofosfatemi



ile kullanılmaz?



A) Derin tendon refleksleri kaybı B) Hipotansiyon C) Flask paralizi D) Respiratuvar arrest E) Stupor



Doğru



28 40



cevap: C



sırasında,



B) Hiponatremi C) Hipokalsemi D) Hipernatremi E) Hiperkalemi



C)



hastadaki



A) Hipokalemi C) Hipermagnezemi



A) Hipomagnezemi



4.



o o o o



Bikarbonat



Otuz yaşında bir erkek hastada multipl yaralanma ve ciddi böbrek yetmezliği bulunuyor. Hastaneye yatırıldıktan 3 gün sonra hasta letarjik oluyor. Derin tendon reflekslerinde azalma ve jeneralize kuvvet kaybı saptanıyor. Elektrokardiyogramda QRS kompleksinde genişleme ve T dalgalarında yükselme tespit ediliyor. Bu



Bu hastada aşağıdaki elektrolit bozukluklarından hangisinin olma olasılığı en yüksektir?



Doğru



Klorür 109 154 77



cevap: B



saptanıyor.



3.



Potasyum 4



cevap: A



aşa ğ ıdakile rden



Elli yaşındaki erkek hastaya laparoskopik kolesistektom i operasyonu uygulanıyor. Operasyon sonrası genel durumu bozulan hastanın muayenesinde artmış kafa içi basıncın bulguları, idrar atılımında azalma , terleme ve sulu ishal



Doğru



etmek içeriği



Doğru



B) Hiponatremi C) Hipernatremi D) Hipokloremi E) Hipoglisemi



2.



Bu



ıçın



Sodyum A) 130 B) 154 C) 77 D) 167 E) 513



A) Hipokalemi



Doğru



Yetmiş yaşında bir kadın hastanın ince bağırsağında fistül tespit ediliyor. Fistülden sıvı output'u 1.5 L/gün olarak



Doğru



9.



cevap: E



Yetmiş yaşında kolesistektomi ameliyatı geçiren bir hastada 24 saatin sonunda 39°C'ye varan ateş ve solunum güçlüğü gelişiyor. Bu sırada a l ınan arteriyel kan gazlarında pH 7.32 , P0 2 60 mmHg, PC0 2 52 mmHg , HC0 3 26 mEq/L olduğu saptanıyor.



Bu



bilgilere



aşağıdakilerden



göre hastadaki hangisidir?



A) Metabolik asidoz B) Metabolik alkaloz C) Mikst tipte alkaloz D) Respiratuvar alkaloz E) Respiratuvar asidoz Doğru



cevap: E



asit-baz



bozukluğu



SIVI, ELEKTROLİT DENGESİ ve ASİT - BAZ BOZUKLUKLAR! .._ 67 10. Ciddi amfizem nedeni ile evinde oksijen tedavisi alan



64 yaş ı ndaki kadın hasta üst gastrointestinal kanama nedeni ile hastaneye başvuruyor. Kanama kısa bir süre sonra kendiliğinden duruyor ve transfüzyon gerekmiyor. Hastanedeki il k gecesinde hastanın aj ite ve sonra da dezoryante o l ması üzerine 5 mg intramusküler diazem veriliyor. Yirmi dakika sonra uyaranlara cevap vermeyen hastada stupor, papil ödemi gelişiyor. Arteriyel kan gazları pH: 7.17, p0 2 : 42 mmHg, pC0 2 : 95 mmHg olarak saptanan hastanın öncelikli tedavisi aşağıdakilerden hangisidir? A) Yüksek akımlı naza! oksijen ile hipoksinin düzeltilmesi B) Sodyum bikarbonat ile asidozun düzeltilmesi C) Hastanın entübe edilmesi



D) Beyin cerrahisi konsültasyonu istenmesi E) İntravenöz 1O mg deksametazon verilmesi Doğru



cevap: C



Altmış



sekiz yaşında hipertansif bir erkek hasta sorunsuz bir rüptüre abdominal aort anevrizmas ı ame liyatı geçiriyor. Ameliyat sırasında 9 L Ringer Laktat ve 4 ünite tam kan transfüzyonu yapılıyor. Cerrahi yoğun bakım aşağ ıd aki hemodinamik parametreler elde ediliyor: Sistemik kan Nabız:



A) Bikarbonat C) Hidrojen



B) Klor D) Potasyum



E) Sodyum cevap: B



basıncı



(BP): 90/60 mmHg



11 O/dk



Santral venöz



basınç



(CVP): O cm H2O



Pulmoner kapiller kama



basıncı :



4 mmHg



Kardiak output: 1.9 L/dk (4-6 L/dk) Sistemik vasküler rezistans : 35 Woods ünitesi (normal değerleri 24-30 Woods ünitesi) PO 2 : 140 torr



(FıO 2



0.45)



İdrar output'u : 15 ml/saat (spesifik gravite 1.029)



Hematokrit: %35 Bu



11. Pi lor . kanalı ülseri tıkanıklığından dolayı bir kaç gün kusan dehidrate bir hastada yerine konması gereken en önemli iyon aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



14.



hastanın



bundan sonraki tedavisi için en uygun hangisidir?



yaklaşım aşağıdakilerden



A) İdrar output'unu arttırmak için diüretik verilmesidir basıncını arttırmak için vazopressör verilmesidir C) İdrar output'unu arttırmak için sıvı yüklemektir D) Vazodilatör bir ajan vererek yükselmiş olan sistemik vasküler rezistansı azaltmaktır E) Daha fazla bilgi elde etmek için hastayı izlemektir



B) Sistemik kan



Doğru



cevap: C



12. Daha öncesinde herhangi bir sağlık sorunu olmayan 55 yaşındaki



erkek hastaya mide tümörü nedeni ile mide rezeksiyonu yapılıyor. Postoperatif ileusu uzayan ve 5.gün halen nazogastrik tüpü duran hastanın fizik incelemesinde deri turgorunun aza ldı ğ ı , müköz membranların kuru ve ortostatik hipotansiyonunun bulunduğu sapta nıyor. Hastanın bazı laboratuvar değerleri aşağ ıd ak i gibidir: Arteriyel kan gazları idrar elektrolitleri



pH Na+ pO2 K+ pCO 2 CINa+ K+ CIHCO 3



: 7.56 : 2 mEq/L : 85 mmHg : 5 mEq/L : 50 mmHg : 6 mEq/L : 132 mEq/L : 3.1 mEq/L : 80 mEq/L : 42 mEq/L



Bu bulgularla bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Dekompanse metabolik alkaloz B) Metabolik olarak kompanze edilmiş solunum asidozu C) Kombine metabolik alkaloz ve eş zamanlı primer solunum



asidozu D) Solunum kompanzasyonlu metabolik alkaloz E) Dekompanze metabolik asidoz Doğru



cevap: D



13. Bir önceki (12 numaralı) sorudaki hastaya en uygun tedavi yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir?



15. Trafik ka zas ı sonras ı iki taraflı femur kırığı belirlenen hastanın yapılan fizik muayenesinde kan basıncın ı n 90/40 mmHg , nabzının 136/dakika o l duğu saptanıyor ve hastada soğuk terleme gözleniyor.



Bu hastada hipovolemik şok gelişmesini önlemede en aşağıdakilerden hangisidir?



.YY.9.Y11 intravenöz tedavi



A) Hemen % 1O dekstroz infüzyonu B) Yalnızca uygun kan transfüzyonu yapılması



C) Ringerlaktat solüsyonu verilmesi ve



Doğru



infüzyonu B) Santral venöz katater yolu ile izotonik HCI infüzyonu C) Daha çok asit kaybını önlemek üzere nazogastrik tüpün



klemplenmesi D) Bikarbonatın renal atılımını arttırmak için asetozolamid



verilmesi E) Entübe edilerek, pCO 2'yi daha da arttırmak için, volüm



ventilatörü ile kontrollü hipoventilasyon



Doğru



cevap: A



kan



cevap: C



şokta volüm genişletici olarak kullanılan solüsyonlardan hangisi kan viskozitesinde azalmaya yol açar?



16. Hemorajik aşağıdaki



A) Hipertonik Nacı C) Dextran



B)Albümin D) Ringer laktat E) Süksinillenmiş jelatin



Doğru



cevap: C



17. Şoktaki hastada uygulanan resusitasyonun hücresel düzeyde başarılı olup olmadığını ölçmede aşağıdaki parametrelerden hangisinin yeri yoktur?



A)PaO2 C) Baz açığı



B) Serum laktat düzeyi D) Santral venöz basınç E) Gastriktonometri



A) Volüm açığının klinik belirtileri kaybolana kadar %0.9 NaCI



gerektiğinde



transfüzyonu yapılması D) Kristalloid ile birlikte amino asit solüsyonu verilmesi E) %5 dekstroz ile birlikte albumin infüzyonu



Doğru



cevap: D



68



~



BESLENME •



Beslenmenin temel



amacı



./ Hayati metabolik işlemler ve doku tamiri için gereken enerji gereksinimini karşılamak ./ Hastalık/ yaralanmaya bağlı olarak gelişen katabolizmanın önlenmesi veya geri döndürülmesi •



Cerrahi hastaların çoğunluğu özel bir beslenmeye gereksinim duymaz.



Ameliyat öncesi iyi beslenmiş olan, sağlıklı bir kişi komplike olmayan bir majör cerrahi girişim sonrası 1 hafta 10 gün sürecek açlığa ve ameliyata bağlı gelişen katabolik sonuçlara dayanacak kadar enerji



rezervine sahiptir. çoğu







Günde 100 gr glukoz verilmesi



hastada yeterli







İntravenöz glukoz verilmesi protein koruyucu etkiye sahip



./ Karaciğerde glukoneogenezi baskılar. ./ Glukozun kendisi enerji kaynağı olarak kullanılır. ./ Enerji için okside olacak amino asit



miktarını azaltır.



Perioperatif Nutrisyonel Destek Endikasyonlan •



Kötü nutrisyonel durum, kronik







Anlamlı



kilo



kaybı



hastalık



(6 ayda >%10; 1 ayda >%5) kaybı >







Ameliyatta beklenen kan







Vücut ağırlığı ideal ağırlıktan %20 daha düşük







Vücut kütle endeksi







Albümin




38.5°C)



gelişirse



± ateş ...



potansiyel septik odak açısından



detaylı







Kateter enfeksiyonu na neden olan mikroorganizmalar % 80 stafilokoklar, %15 mantarlar ve %5 gram negatiflerdir.







Kandida en







Fungal kateter sepsisleri daha ciddidir.



sık karşılaşılan



fungal patojendir.



İntestinal atrofi ve bakteriyel translokasyon: ./ Enteral yolla beslenmeyen hastalarda bağırsak uyarımının olmaması bağırsak mukozasında atrofi, villus boyunun azalması , aşırı bakteriyel üreme, lenfoid dokuda aza lma, immünglobul in A üretiminde azalma ve bağırsak immünitesinin bozulmasına yol açar.



REFEEDING SENDROMU desteği







Hem enteral, hem de parenteral beslenme







Potansiyel olarak ölümcüldür.







Ciddi malnütrisyonu olan hastalarda







Tipik risk grubu özellikle açlık, alkolizm, gecikmiş beslenme obezite sonrası masif kilo kaybı olan hastalardır.







Bu hastalarda







Metabolizmanın







Hücre içine elektrolit







Buna







İnsülin salınımında artışa rağmen hiperglisemi eşlik edebilir.







Bu hastalarda elektrolit anomalilerine bağlı olarak kardiyak aritmiler, solunum yetmezl iğ i, bilinç bulanıklığı ve ölüm gelişebilir.







Verilen kalorinin







Replasman öncesinde t iyamin verilmesi de önerilmektedir.



bağlı



hızlı



ve fazla beslenmenin



hızlı



girişi,



ve fazla beslenme



başlaması



karbohidrata dönmesi insülin



ile görülebilir.



desteği başlandığında



desteği ,



ile metabolizma



çıkar.



anoreksia nervoza ve morbid



yağ yıkımından



karbohidrata döner.



sa l gısını artırır.



özellikle fosfat, magnezyum, potasyum ve kalsiyum



olarak bu elektrolitlerin plazma düzeyleri ciddi anlamda



yavaş artırılması



ortaya



ile önlenir, elektrolit



bozuklukları



girişi



artar.



düşebilir.



uygun



şekilde



düzeltilmelidir.



BESLENME .., 77 AŞIRI •



BESLENME {OVERFEEDING)



Kalori



iht iyacının, özellikle obez ve fazla sıvı retansiyonu olanlarda, gereğ i nden



fazla



hesaplanması



nedeniyle .. . •



Sonuçları



./



Artmış



oksijen tüketimi



./



Artmış



CO 2 üretimi



./



Yağ lı karaciğer



./ Lökosit



fonksiyonlarında



süpresyon ve



artm ı ş



enfeksiyon riski ...



İMMÜN YANITIN DİYET İLE DÜZENLENMESİ (İMMÜNONÜTRİSYONl GLUTAMİN •



İnsan vücudunda en fazla bulunan amino asittir.







Esansiyel amino asit değildir.







Glutamin nükleotid sentezi için gerekli bir madde; özellikle de bölünen hücreler için önemlidir.







Bağırsak







Lenfositler, makrofajlar gibi immünositlere de önemli bir yakıt kaynağıdır.







Önemli bir hücre içi antioksidan olan glutatyon öncüsüdür.



hücrelerine öneml i bir yakıt kaynağıdır.



Glutamin ./ İnce bağırsak epitel hücrelerinin ana yakıtıdır. ./ İnce bağırsak emilim kapasitesini artırır.



,



./ İntesti nal permeabiliteyi azaltı r; bakteriyel translokasyonu önler . ./ Pankreatitte ./ Glutatyonu



iyileşmeyi hızlandırır.



artırır.



./ Hepatektomi sonrası karaciğer rejenerasyonunu artırır. •



Klinikte glutamin kullanımına ilişkin çalışmalar arasında "zararlı" olabileceğini iddia eden sonuçlar da var.







Sadece hemodinamik olarak stabil ve organ disfonksiyonu olmayan yanık ve travma hastalarında glutamin desteğinin hastanede yatış süresini kısalttı ğı ve enfeksiyöz komplikasyonları azalttığı gösterilmiştir.



ARJİNİN •



Esansiyel amino asit değ ildir.







Stres altındaki hastalarda arjinin desteği immün fonksiyonları düzeltir; büyüme hormonu ve insülin sa l gıs ı nı uyarır.



• ·Klinik kullanımı ile ilişkili araştırmalar devam ediyor.



OMEGA-3 YAG ASİTLERİ •



Omega-3 yağ asitleri ~ Anti-inflamatuvar etkiye sahiptir.



İmmünite destekleyen enteral formüllerin etkinliğini araştıran sayısız çalışma yapılmıştır.



Belli hasta gruplarında sonuçların daha iyi olduğu bulunmuştur.



78 ~ GENEL CERRAHİ



İmmünonütrisyon önerilen hasta grubu Ameliyattan 7 gün önce baş l amp 7 gün sonrasma kadar devam edecek şekilde aşağ1da listelenen hastalarda önerilir. 0 Kanser nedeniyle boyun cerrahisi geçiren hastalar (örn : larenjektomi , farenjektomi) 0



Şiddetli malnutrisyonu olan hastalar (albumin 1 lgr/dl veya Hct > %34 ise hastalar rahatlıkla kan verebilir.







Gerekirse



yapımı artırmak



için rekombinant insan eritropoietini



kullanılabilir.



Traneksamik Asit (Transamin): • •



Antifibrinolitik bir ajandır. Koroner arter by-pass graft, ortotopik karaciğer transplantasyonu, kalça ve diz artroplastisi ve kanamalı bazı diğer ameliyatlarda kanamayı ve transfüzyon ihtiyacını azaltmak için etkin şekilde kullanılır.







Traneksamik asit, plazminojen aktivasyonunun ve plazmin etkisini inhibe eder.







Pıhtı yıkımını







Trombosit agregasyonunu bozmaz; trombosit







İn vitro olarak aminokaproik asitten 10 kat daha etkilidir.







Özellikle travma hastalarında kullanımının güvenilirliği değerlendirilmiştir. Yapılan geniş çok merkezli çalışmalarda, özellikle travma veya yaralanmadan hemen sonra, ilk 1-3 saat içinde kullanıldığında kanamaya bağlı mortaliteyi %21, toplam mortaliteyi ise %9 azalttığı gösterilmiştir. Aktif kanaması olup gösterilmiş fibrinolizi olan travma hastalarında kullanımı artmaktadır.







Bazen tromboembolik olaylara neden olabildiği için intravasküler pıhtılaşma varlığında, kazanılmış renkli görme bozukluklarında ve anevrizma! subaraknoid kanaması olan hastalarda kullanımı kontrendikedir.



pıhtı oluşmasını



inhibe eder ama yeni



sayısı



engellemez. ve koagülasyon parametrelerini etkilemez.



TRANSFÜZYON ENDİKASYONLARI Oksijen



Taşıma



Kapasitesinin



Artırılması:







Hastanın genel durumunu ciddi şekilde bozan akut anemi varlığınde transfüzyon yapılması uygun ...







Günümüzde transfüzyon gerektiren eşik değerler halen tartışmalı. ..



./ Kardiyopulmoner problem yok---+ Hb < 7 gr/dl---+ Transfüzyon ./ Kardiyopulmoner problem var ---+ Hb < 10 gr/ dl ---+ Transfüzyon



Volüm



Replasmanı:







Cerrahi hastalarda kan ve kan ürünü transfüzyonunun en sık endikasyonu kan volümünün yerine konması ...







% 20' ye kadar olan intravasküler



Trombositlerin Yerine Pıhtılaşma



Faktörleri



kayıplar



kristalloidler ile



karşılanabilir.



Konması: Replasmanı: kullanılır.







PT ve aPTT monitorizasyonu ile







En sık kullanılan ürün taze donmuş plazmadır.



HASAR KONTROL RESÜSİTASYONU •



Travmalı



ve kanamalı hastalarda koagülopati, asidoz ve hipotermi ölüm triadı ve kısır döngüsü



kırılmalıdır.







Hasar kontrol resüsitasyon yaklaşımı stratejisi, ölüm triad ını durdurmak veya önlemeyi hedefler.







Travmalı



hastalarda ölümlerin



yaklaşık yarısı



hastaneye getirilmeden



gelişir; bunların



önlenmesi mümkün



değildir.







Hastaneye getirilen kanamalı travma hastalarının çoğunda gövde içinde kanama var ve bunlarda ölüm önlenebilir.







Bu tip travmalı hastalarda hasar kontrol resüsitasyonu 3 temel hamleden oluşur...



./ Hipotansiyona kontrollü



şekilde



izin verilir. (sistolik kan basıncı 90 mmHg'de tutulur)



182 ~ GENEL CERRAHİ ../ Kristalloidlerle resüsitasyon minimumda veya azaltılır. ../ Çok hızlı şekilde tam kandaki oranlarına yakın olacak şekilde kan ürünleri ( eritrosit süspansiyonu, taze donmuş plazma ve trombositler) verilir. •



Bu yaklaşım gövde içi kanamaya bağlı mortaliteyi ve 30 günlük toplam mortaliteyi azaltmıştır.







Her bir eritrosit süspansiyonu için bir ünite TDP ve bir ünite trombosit süspansiyonu kullanılır.







Mümkün olduğunca 1:1:1 oranı korunmalıdır.



Masif Transfüzyonda Komponent Tedavisi Taze donmuş plazma



Gereklilik belirlenir belirlenmez Her 6 ünite eritrosit için 6 TDP ver (1: 1 oranı)



Trombositler



Her 6 eritrosit-TDP için 6 randomize trombosit veya 1 aferez trombosit ürünü ver Trombosit ürünleri her soğutucuda bulunmalıdır Sayıyı 100.000 üzerinde tut



Kriyopresipitat



İlk 6 ünite eritrosit-TDP sonrası fibrinojen bak



100.000/ml



>



10.000/ml



>



500/mm 3



>



500/mm 3



Amilaz



>



19 IU/L



>



19 IU/L



Alkalen fosfataz



>



2 IU/L



>



2 IU/L



Bilirubin



>



0.01 mg/dl



>



0.01 mg/dl



Eritrosit



Beyaz küre



sayısı



*** Gros kan, safra, bakteri,



bağırsak içeriği



travması



gelmesi



PENETRAN (DELİCİ) KARIN TRAVMALARI •



Ateşli



silah yaralanmaları (ASY)







Delici, kesici alet yaralanmaları (OKAY)







Penetran



karın travmaları



sonucu en



sı k



yaralanan organlar



./ İnce bağırsakl ar ./ Karaciğer ./ Mide ./ Kolon •



Trasesi periton boşluğundan geçen ASY ~ Karın içi organ yaralanma olasılığı > %90







Gövdede 4 . interkostal



aralıkla



simfisis pubis



arasından



geçen ASY ~ Amel iyat



./ " İstisna " ~ Sağ üst kadrandan giren ASY. .. Hemodinami stabil ~ BT ~ Yaralanma karaciğer ile sınırlı ~Gözlem •



Ayrıca s ı rt







Bu hastalarda (stabilse) traktı belirlemek ve karın içi yaralanmayı dışlamak için BT yapılmalıdır.







Laparoskopi de







Periton boşluğunu penetre eden DKAY'da ASY'nin aksine, karın içi organ yaralanma olasılığı daha düşüktür (%50).



ve yanlardan



teğet geçen



ASY



~ Ciltaltı yağ dokusu fazlalığı nedeniyle değerlendirme güçtür.



teğet geçen (tanjansiyel) yaralanmalarda diğer bir seçenektir.



TRAVMA ve TRAVMA HASTASINA YAKLAŞIM ~ 193 •



Gövdenin ön ve lateralinden olan DKAY'da yara, acil serviste lokal anestezi altında eksplore edilir ve peritonun penetre olup olmadığı araştırılır.







Peritonu penetre etmeyen travmalarda daha fazla araştırma gerekmez. Hasta ameliyat edilmeden taburcu edilebilir.







Peritona penetre ise,



karın içi yaralanma açısından daha ileri değerlendirme gerekir.







Çünkü laparotomi gerektirecek yaralanma olasılığı %50'dir.







En son kanıtlar hemodinamisi stabil hastaların seri muayene ve laboratuvar tetkikleri ile takibini destekler.







Hemodinamisi stabil



sağ



üst kadran DKAY da potansiyel nonoperatif



yaklaşım açısından



BT ile



değerlendirilir.



• •



S ırt ve yanlardan olan DKAY değerlendirilmesi ASY'da olduğu gibi daha zordur.



Kolon, duodenum ve üriner sistemin minör retroperitoneal travmalarının sapta nması için üçlü kontrast ile BT yapılmalıdır.



Penetran



& • • • • •



karın travmalarında eksploratif laparotomi endikasyonları



Ateşli silah yaralanmaları Periton irritasyonu bulguları Açıklanamayan şok



Omentum veya organ evisserasyonu Mide, rektum veya mesanede kan görülmesi







Bu bulgular yoksa 24-48 saat yakın gözlem altında tutulur. Eğer genel durumu bozulursa veya bu bulgular ortaya çıkarsa ameliyata alınır. Bu uygulamaya seçici tedavi denmektedir.







Penetran torakoabdominal yaralanmalarda gizli diyafragma yaralanması olabilir.







Sol alt



göğüs yaralanmasında



diyafragma



yaralanmasını dışlamak



için laparoskopi veya periton



yapılmalıdır.



Hemodinamik olarak stabil değil



/



Ön



Ateşli Silah



~



Yaralanması



Penetran



karın



Sağ üst



kadran



Karın



--+



Tanjansiyel *,4



Travması



....±..



Sırt/Böğür



/ Hemodinamik olarak stabil



'\ Sol yan torakoabdominal



/



...,. DPL veya Laparoskopi



Sırt/Böğür



Delici-kesici alet yaralanması



-+



Evisserasyon/ Peritonit



*Tanjansiyel ateşli silah yaralanmaları diyognostik laparoskopi ile de değerlendirilebilir. ** Pozitif lokal yara eksplorasyonu posterior fasianın hasarlanması olarak tanımlanmaktadır.



Penetran karm travmah hastalarm değerlendirilmesinde izlenecek algoritma



lavajı



194 ~ GENEL CERRAHİ



RETROPERİTONEAL HEMATOMLAR •



En



sı k



nedeni pelvis kemik



kırıkl arıdır







Karın ağrısı







Görünür bir hemoraji kaynağı olmadan hemorajik şok bulguları -, Retroperitoneal hematomdan



(% 60) ve



sırt ağrısı



(% 60) .



(% 25) görülebilir.



şüphelenilmelidir.







Grey-Turner i şareti: Retroperitoneal hematom gelişmesinden sonraki birkaç saat içinde her iki lomber bölgede renk değişikliği gözlenmesine denir.







Hemoglobin ve hematokrit düşer; % 80 hastada hematüri gözlenir.







Karın



filminde psoas gölgesinde silinme görülebilir.



Retroperitoneal bölgede hematomun lokalizasyonu



.



Tedavi: •



Retroperitoneal hematomları açıp, eksplore etmek tartışma konusudur.







Hematomun lokalizasyonuna, yaralanma mekanizmasına ve intraoperatif değerlendirmede hematom boyutlarının büyüyüp büyümemesine göre tedavi konusunda karar verilir.



Santral bölge ( 1 ) : ./ Penetran / künt -, Eksplorasyon Sağ



ve sol lomber bölge (2):



./ Penetran -, Eksplorasyon ./ Künt -, Kliniğine göre



Pelvik bölge ( l): ./ Penetran -, Eksplorasyon ./ Künt -, Hemodinami stabil -, Takip



KARIN İÇİ ORGANLARDA YARALANMALAR



Diyafram



Yaralanmaları:



./ Penetran travmalarda daha



sık



görülür.



./ Künt travmalarda diyafram yaralanmalarının yüzde 75'i sol taraftadır; çünkü karaciğer sağ tarafa gelen enerjinin bir kısmını yayar. ./ Künt diyafragmatik yaralanmalar genelde lineer bir yırtık ile sonuçlanır ve yırtıklar genelde büyüktür. ./ Ancak penetran yaralanmalar kullanılan silaha bağlı olarak şekil ve lokasyon itibariyle değişiklik gösterir.



TRAVMA ve TRAVMA HASTASINA YAKLAŞ I M ~ 195 ./ Künt yaralanmalar yüksek enerjili travmaya bağlı olduğundan ek organ hasarı ve mortalite fazladır . ./ Tanısında düz grafide yaralanma bulgusunun olması anlamlıdır ancak olmaması durumunda daha ileri tetkik yapmak gerekir. Bu durumda yapılacak ileri tetkikler bilg i sayarlı tomografi, video yardımcılı torakoskopi veya laparoskopidir. ..



Dalak



Yaralanmaları:



./ Künt karın travmasına bağlı olarak çok sık yaralanır. ./ Mümkünse



./



korunmalıdır.



Hasta stabilse



ameliyats ı z yakın



izlem



sık



uygulanan bir yöntemdir.



./ Yüzeyel, kapsüler yırtıklar takip edilebilir. ./ Ameliyatta da splenorafi öncelikli olarak tercih edilir.



./ 4. ve S. derece / Koagülopatinin ./



Gecikm i ş



eşlik ettiği yaralanmalar --)



Splenektomi



dalak rüptü rü



o



Dalakta travmatik subkapsüler hematoni gelişen hastalarda yaralanma ve dalak rüptürü arasında asemptomatik bir dönem bulunabilir. Buna Baudet'nin latent periyodu denir.



o



Travmadan sonra bir haftaya kadar geçen sürede kanama görülebilir.



o



Gecikmiş dalak rüptürü insidansı



1O cm' den derin



>3 cm



4. Derece



>%25 devaskülarizasyon



Hilus



Tamamen kopmuş dalak



5. Derece



Tam devaskülarizasyon



Karaciğer Yaralanmaları: Karaciğer



Yaralanmas1 S1mflamas1 Laserasyon



Subkapsüler Hematom 1. Derece



Yüzey alanının < %10'u



10 cm derinlik



>3 cm



4. Derece



Hepatik lobun %25 - %75' i



5. Derece



Hepatik lobun > %75 ' i



6. Derece



Hepatik ayrılma / kopma



Duodenum



Yaralanmaları:



./ Seyrek görülür. ./ Tanı ve tedavide gecikme nedeni morbidite mortalite yüksektir. ./ Cerrahi tedavi travmanın şiddetine göre değişir. ./ Tedavi



sonrası



en



sık



görülen komplikasyonlar:



196 ~ GENEL CERRAH İ •



Duodenum fistülü







Onarımın açılması







İntraabdominal sepsis



../ Duodenumun intramural hematomunda tedavi cerrahi değildir.



İnce Bağırsak Yaralanmaları: ../



Penetran



Pankreas



karın travmalarında



en



sık



yaralanan organdır.



Yaralanmaları:



../ Pankreas yaralanmaları çok yüksek mortalite ve morbidite ile seyreder.



../ Mortalitesi en yüksek ../ Pankreas o



karın



içi organ yaralanması pankreas yaralanmasıdır.



yaralanmalarında



morbidite ve mortaliteyi etkileyen faktörler:



Birlikte olan organ / damar yaralanmaları (Mortalite esas olarak major damar yaralanma l arı ile



ilgilidir) o



Pankreas kanalı/ koledok yaralanması



o



Duodenum yaralanması



../ Pankreas travması sonrası komplikasyon o ranı % 20-35



../ En



Safra



sık



komplikasyonu fıstüldür (% 20) .



Yolları Yaralanmaları:



../ Nadir görülürler. ../ Koledok yaralanmaları mümkünse primer onarım ve T tüp yerleştirilerek tedavi edilir.



../ Hemobili o Quincke



triadı :



Sarılık, sağ



o



Tanı ~



üst kadran ağrısı , hematemez ve/veya melena



USG, BT başarılıdır. Aktif kanayanlarda anjiyografi en güvenilir yöntemdir.



TORAKS TRAVMALARI •



En sık ve ciddi komplikasyonları pnömotoraks ve hemotorakstır.







Toraks travması olan hastalarda genellikle taşikardi ve takipne görülür.







Hemotoraks / pnömotoraks







Hemotoraks gelişen hastada hemotoraksın olduğu tarafa yapılan torasentezde defibrine kan görülür.







Pnömotoraksın



3 tipi



gelişen hastalarda olayın geliştiği tarafta solunum sesleri azalmıştır.



vardır .



../ Basınçlı (tansiyon) pnömotoraks ../ Açık pnömotoraks ../ Kapalı pnömotoraks •



Travma cerrahisinde en çok hayatı tehdit edici gizli yaralanma inen torasik aortanın yırtılmasıdır. Anteroposterior göğüs grafisinde mediastenin genişlemesi kuvvetle bu yaralanmayı düşündürür.



../ Toraks



yaralanmalarında



yöntemidir.



aorta ve



diyafragmanın değerlendirilmesi nde



BT en



duyarlı görüntüleme



TRAVMA ve TRAVMA HASTASINA YAKLAŞIM ~ 197



Torasik yaralanmalarda operatif tedavi endikasyonlan 0 Göğüs tüpünü takar takmaz penetran yaralanmalarda 1000ml üstü veya künt yaralanmalarda 1500 mL üstü drenaj 0 Koagülopatisi olmayan hastada arka arkaya 3 saatte saatlik 200 mL üstü torakostomiden drenaj 0 2 göğüs tüpü takılmasına rağmen düzelmeyen hemotoraks (kekleşmiş hemotoraks tabiri kullanılır)



0



Aortanın yırtığı



0 Büyük damar



0 Perikard



yaralanmaları (seçilmiş



hastalarda endovasküler teknik



kullanılabilir)



tamponadı



0 Kardiak herniasyon 0 Yetersiz ventilasyonla beraber göğüs tüpünden masif hava kaçağı 0 Bronkoskopik olarak veya görüntüleme yöntemleri ile trakeal veya ana



0



Açık



bronşial



yaralanma



pnömotoraks



0 Özofagus perforasyonu



SPOT BİLGİLER · Travma hastasının ilk değerlendirilmesinde en önemli öncelik ... Yeterli bir hava yolunun sağlanması · Endotrakeal Entübasyon Endikasyonları.. . Apnel i hastalarda değişken bilinç düzeyi nedeniyle hava yolu açıklığını koruyamayanlar. İnhalasyon yaralanması nedeniyle gelen hastalar. Hematom, fasiyal kanama ya da yumuşak doku ödemi gelişen hastalar. Aspirasyon hastaları. Oksijen dengesi bozuk hastalar. · Travma kurbanlarında en sık entübasyon endikasyonu ... Bilinç değişikliği ·



11 yaşından küçük hastalarda ileri hava yolu ihtiyacı olduğu zaman ... Subglotik stenoz riski



nedeniyle krikotroidotomi kontrendike, bu hastalarda trakeostomi · Açık pnömotoraks hangi yaralanma şekli ile oluşur . .. Toraks duvarında plevra! boşluk ile ilişkili bir açık yara • Tansiyon pnömotoraks tanısı. .. Respiratuvar distres ve hipotansiyon ile birlikte etkilenen tarafın karşı tarafına trakeal deviasyon, etkilenen tarafta azalmış solunum sesleri ya da solunum seslerinin yokluğu, etkilenen tarafta subkutan amfizem bulgularından herhangi birini gösteren hastalar · Tansiyon (basınçlı) pnömotoraksı olan hastada yapılması gereken ... Toraks tüpü takılması



• Potansiyel gövde arter yaralanması olan hastalarda ameliyat öncesi hedeflenen kan basıncı... 90 mmHg · Travmalı bir hastada tahta karın varlığı ve hemodinamik instabilite ... Cerrahi eksplorasyon için en önemli endikasyonlar · Karın travmaları sonucu en sık yaralanan organlar ... Karaciğer, dalak, böbrek, bağırsaklar Karın travmaları



sonucu en az yaralanan organlar ... Mezenter, pankreas ve diyafragma



· Penetran karın travmaları sonucu en sık yaralanan organlar ...İnce bağırsaklar, karaciğer, mide, kolon · Sağ üst kadranda izole ateşli silah ile penetran yaralanması olan hasta hemodinamik olarak stabilse ... BT yapılır. BT ile trasenin karaciğerden geçtiği doğrulanmışsa nonoperatif takip · Sağ üst kadranda izole ateşli silah ile penetran yaralanması olan hasta hemodinamik olarak stabil değilse ... Ameliyata alınmalı ·



Diğer karın kadranlarında ateşli silah ile penetran yaralanması olan hasta hemodinamik olarak stabilse ... Ameliyata alınmalı



·



Diğer karın kadranlarında ateşli silah ile penetran yaralanması olan hasta hemodinamik olarak stabil değilse ...



Ameliyata alınmalı



· Anterior abdominal delici-kesici alet yaralanmaları... Lokal anestezi altında lokal eksplorasyon ile değerlendirilmeli ve fasyanın geçilip geçilmediği anlaşılmalıdır



· Penetran bir travma sonucu oluşan akut kalp tamponadında yapılacak ilk işlem .. . Peri kard iyosentez



· Peritonu geçmeyen delici kesici alet yaralanmaları... Daha ileri değerlendirmeye gerek yoktur ve hasta taburcu edilebilir.



· Yelken göğüs ... Birbirini takip eden 3 ya da daha fazla kostanın en az iki yerinden kırılması sonucu oluşur.



· Fasya penetrasyonu olan delici kesici alet yaralanmaları. .. İntraobdominal organ yaralanması olup olmadığı açısından ileri değerlendirmeye alınmalıdır.



· Beck triadı... Yaralanmış tarafta solunum seslerinin azalması/ kaybolması. Dolgun boyun venleri. Sistemik hipotansiyon. · Hemoperikardın tanısı en iyi... Yatak başı perikard ultrasonografisi ile konur



· Sol alt toraks kesiminden ateşli silah ya da delici kesici aletle yaralanan hastalar... Toraks stabilize edildikten sonra diyafram ve karın içi organ yaralanmasını araştırmak için diyagnostik laparoskopi ya da DPL ile değerlendirilmeli



198 .. GENEL C E RRAHİ



·



Hastanın belirgin kapalı kafa travması varsa ve ciddi olarak muayene edilemiyorsa ... Bağırsak yaralanmasını dışlamak için DPL yapılmalı



·



Diyagnostik peritoneal aspirasyon ... Aspiratta 10 mi ve üzeri kan varsa pozitif kabul edilir.



·



Diyagnostik peritoneal aspirasyonda kan 10 ml'nin altındaysa ... 1 it normal SF verilir.



ÇIKMIŞ 1.



· Periton lavajında { + )'lik kriterleri. .. Eritrosit sayısı Karın travmasında >100.000/mL. Delici toraks travması > 10.000/mL. Beyaz küre sayısı> 500/mm 3 • Amilaz> 19 IU/L. Al kalen fosfataz > 2 IU/L. Bilirubin >O.Ol mg/dL. Gros kan , safra, bakteri, bağırsak içeriği gelmesi



Bu hastada ilk hangisidir?



tomografi Doğru



2.



Baudet'in latent periyodu... Dalakta travmatik subkapsüler hematom gelişen hastalarda yaralanma ve dalak rüptürü arasında asemptomatik bir dönem bulunabilir. Travmadan sonra bir haftaya kadar geçen sürede kanama görülebilir



· Pankreas yaralanmaları.. . Yüksek mortalite ve morbidite ile seyreder. · Quincke triadı... Travmaya bağlı hematobili gelişebilir. Hematobilide sarılık, sağ üst kadran ağrısı, hematemez ve/veya melenadan oluşan 3'1ü bulguya Quincke tiradı denir.



sonucu oluşan akut kalp ilk işlem aşağ ıd aki l erden



travma



yapılacak



B) Kan transfüzyonu C) Vazopressör infüzyon D) Sodyum nitroprussid infüzyonu



E) Pulmoner arter kama Doğru



3.



basınç



ölçümü



cevap: A



Künt



karın



travmasında



aşağıdakilerden



en az hasar gören organ hangisidir?



A) Karaciğer C) Dalak



B) Kolon



D) Böbrek E) Pankreas



Doğru



4.



cevap: E



Toraks travmasına bağlı bir hemotoraksta drenajla 1200 ml kan boşalttıktan ve kan replasmanı yapıldıktan iki saat sonra 1000 ml'lik bir kanama daha saptanmışt ı r. Bu durumda



aşağıdakilerden



hangisi uygun olur?



A) Drenaj ve transfüzyonlara devam edilmesi B) Gerekli cerrahi işlemin yapılması C) Hemostatik ilaçların verilmesi



· Pelvik bölgedeki penetran yaralanmalar ... Eksplorasyon gerekir.



·



bir



hangisidir?



· Sağ ve sol lomber bölgedeki hematomlar Künt travma sonucu gelişirse ... Hastanın kliniğine göre karar verilir.



Künt travmalarda diyafram yaralanmalarının yüzde 75'i. .. Sol tarafta



Penetran



A) Perikardiyosentez



· Sağ ve sol lomber bölgedeki hematomlar penetran yaralanma sonucu gelişirse ... eksplore edilmeli



·



cevap: A



tamponadında



· Künt travmaya maruz kalan hastalarda retroperitoneal hematomların en sık görülen nedeni ... Pelvis kırıkları



· Pelvik bölgedeki künt travmada hemodinamisi stabil hastalarda ... Hematomların eksplore edilmesine gerek yoktur.



aşağıdakilerden



E) Ekstremite kırıklarının eksternal stabilizasyonu



· FAST. .. Morison poşu, sol üst kadran, perikardiyum ve pelviste serbest intraperitoneal sıvı olup olmadığını gösterir



· Santral bölgede penetran ve künt yaralanma sonucu meydana gelen hematomlar ... Eksplore edilmelidir



gereken



D) Nörolojik muayene ve gerekirse hemen kraniyal bilgisayarlı



değerlendirilmeli



· Görünür bir hemoraji kaynağı olmadan hemorajik şok bulguları varsa ... Retroperitoneal hematom şüphesi



yapılması



A) Endotrakeal entübasyonla hava yolu açılması B) Geniş , periferik kateterlerle sıvı verilmesi C) Kan grubu tayini ve kan transfüzyonu



· Künt travmalı hastalar başlangıçta ... F AS T (Focused Abdominal Sonography for Trauma) ile



· FAST da sıvı görülen hastalar ... Pozitif FAST olarak değerlendirilir ve hasta hemodinamik olarak stabil se aktif kanama olup olmadığını, yaralanmanın ayrıntılarını görmek için BT taramasına girerler.



Otuz iki yaşında bir erkek hasta trafik kazası geçirmesi nedeniyle acil servise getiriliyor. Hastanın yapılan fizik muayenesinde bilincin kapalı , solunumun yüzeyel, alt ekstremitelerinde kırıklar, hipotansiyon ve belirgin taşikardi saptanıyor.



· Pozitif radyografi olan {pnömotoraks ya da hemotoraks) veya DPL'yi tolere edemeyen hastalarda ... Diyagnostik laparoskopi yapılabilir. · Penetran karın travmalarında eksploratif laparotomi endikasyonları. .. Ateşli silah yaralanmaları. Periton irritasyonu bulguları. Açıklanamayan şok. Omentum veya organ evisserasyonu. Mide, rektum veya mesanede kan görülmesi



SORULAR



D) Daha iyi drenaj için ikinci bir drenaj tüpü konulması E) Lezyonlu hemotoraksta akciğer kollapsı sağlanarak kanamanın durdurulması Doğru



5.



cevap: B



Yüksekten düşme sonucu künt karın travması geçiren 40 yaşında bir hastada yapılan ilk müdahaleden sonra tansiyon arteriyel , nabız, idrar çıkışı stabildir. Bu hastada intraabdominal yaralanma olup olmadığını en uygun yöntem hangisidir?



araştırmada



A) Laparotomi B) Laparoskopi C) Peritoneal lavaj



D) Direkt grafi E) Bilgisayarlı Tomografi (BT) Doğru



cevap: E



TRAVMA ve TRAVMA HASTASINA YAKLAŞIM _,,, 199 6.



Yirm i a ltı yaş ın da bir kad ın hasta trafik kazas ı neden iyle acil servise geti ril m i ştir. Öyküsünden ön koltukta ot u rduğ u ve emniyet kemerini n tak ılı o l duğu öğre nilmi ştir. Yapı l an fizik muayenede hastan ın bilincinin aç ı k o l duğu ve epigastrik bölgede ağ rı saptanm ı şt ı r. Hemod inam isi stabil olan hastanın görü nürde başka bir yara l a n mas ı yoktur. Ayakta çekilen direkt karın grafi sinde retroperitonda hava be li rlenmiştir.



Bu hastada tanıyı kesinleştirmek için hangisinin yapılması en uygundur? Karın



A)



8.



lavajı



Doğru



kazası sonras ı



kü nt



ka rın travmas ı



13.



getirilen 33 yaş ı ndaki erkek hastan ı n vital bu lg u l arı stabil olarak tespit ed il iyor. Fizik muayenesinde batın rahat, defans, rebaund , hassasiyet saptanm ı yor. H astanı n ultrasonografisinde(FA ST) bu lgular normal olarak değerlendiri l iyor. Klinik izleme a lı nan hastada bir sü re sonra bat ı nda minimal hassasiyet tespit ed ili r. Bu nun üzerine çekilen abdom inal b il gisayarlı tomografide 3. Derece dalak laserasyonu beli rleniyor. aşamada aşağıdakilerden



9.



içi



kanamalarda



diyagnostik periton lavajı hangisinde tavsiye edilmez?



A) Açıklanamayan hipotansiyon B) Negatif parasentez C) Geçirilmiş karın içi ameliyat D) Karın travması sonrası gelişen hematüri E) Kosta, lomber vertebra ve pelvis kırıkları



1O.



cevap: C



Karın



travmalı hastalarda yapılan diagnostik periton lavaj sıvısı incelemesinde pozitif kabul edilen aşağıdaki sonuçlardan hangisi cerrahi tedavi endikasyonu değildir?



A) Eritrosit sayısı 100.000 /mm 3 den fazla olması B) Lökosit sayısının 100 /mm 3 den fazla olması C) Safra varlığı D) Gıda partikülleri varlığı E) Amilaz düzeyi yüksekliği Doğru



11.



karın



cevap: A



14. Pankreas



travmasında



A) Apse C) Duodenum



en



sık



yaralanması



E) Damar Doğru



15.



ölüm sebebi hangisidir?



B) Psödokist D) Fistül yaralanması



cevap: E



Karın travması olan bir hastada mutlak laparotomi endikasyonu



aşağıdakilerden



hangisi



değildir?



Karın içine kanamaya bağlı hipovolemik şok B) Sağ üst kadran dışında ön karından giren ateşli silah



yapılması aşağıdakilerden



Doğru



karın



A)



cevap: B



Karın



cevap: A



Batın travması olan birine çekilen ayakta direkt grafisinde retroperitoneal hava var ve muayenede hassas ise en o l ası tanı nedir?



Doğru



hangisi en uygundur?



A) Parsiyel splenektomi B) Seri muayene ve klinik izlem C) Splenektomi D) Diagnostik peritoneal lavaj E) Anjiyoembolizasyon Doğru



aşağıdakilerden



A) Duodenum 2. parça rüptürü B) Dalak rüptürü C) Karaciğer perforasyonu D) Böbrek rüptürü E) Rektum perforasyonu



nedeniyle



değerl end i ri l mes i nde ,



Bu



yaklaşım



karın



cevap: E



Araç içi trafik aci l servise



silah yara l a n mas ı y l a aci l servise getirilen 25 yaş ı ndaki erkek hastada, göbek a ltından kurş u n gi ri ş de li ğin i n o l duğu gözleniyor. Çıkış de li ği bu lunamayan hastan ı n hemodinamik olarak stabil o l duğu tespit edi liyor.



A) Acil laparotomi B) Acil laparoskopi C) Bilgisayarlı tomografi (BT) D) Hızlı ultrasonografik değerlendirme E) Tanısal peritoneal lavaj



aşağ ı dakilerden



D) Abdominal manyetik rezonans görüntüleme E) Ağızdan kontrastlı madde verilerek bilgisayarlı tomografisi (BT)



Ateş li



Bu hasta için en uygun hangisidir?



ultrasonografisi



B) Tanısal periton C) Laparotomi



Doğru



12.



cevap: B



posteriyor ve flank bölgesinden bıçakla fakat şok bulguları olmayan bir kişide tanı için en yararlı tetkik aşağ ı dakilerden hangisidir?



yaralanmaları



C) Tanısal periton lavajında mikst bakteriyel flora D) Peritonu geçen kesici - delici alet yaralanması E) Kesici - delici aletle yaralanma sonucu peritoneal irritasyon bulguları olması Doğru



cevap: D



16. Bir hastada aşağıdaki karın ıçı yaralanmalardan hangisinin saptanması durumunda konservatif/non operatif yaklaşım düşünülmez?



A) Dalakta hematom B) Karaciğer laserasyonu - Grade 1 C) Duodenum rüptürü D) ince bağırsak mezosunda minör yaralanma şüphesi E) Böbrek ve çevresinde hematom Doğru



cevap: C



17. Yirmi bir yaşında erkek hasta araç içi trafik kazası sonrası acil servise getiriliyor. H ı z lı ultrasonografik değe rl endirme ve bilgisayarlı tomografide il. derece dalak ya ralanması tespit ed il iyor.



Karnın



yaralanmış



A) Radyoopak madde verilerek bilgisayarlı tomografi (BT) çekilmesi B) Yaraya kateter yerleştirilip radyoopak madde verilerek röntgen çekilmesi C) Direkt karın grafisi D) Lokal yara eksplorasyonu E) Tanısal laparoskopi Doğru



cevap: A



Bu hastada aşağıdaki bulgulardan hangisinin durumunda ameliyatsız izleme karar verilemez?



varlığı



A) Hemodinamik stabilite B) Tomografide arteryal fazda kontrast maddenin ekstravaze olmaması



C) Bilincin açık olması D) Kan transfüzyon gereksiniminin 2 üniteden az olması E) Peritonit Doğru



cevap: E



200 ~ GENEL CERRAHİ erkek hasta, araç içi trafik kazası acil servise getiriliyor. Fizik muayenede bilinci açık , solunumu spontan , solunum sayısı 24/dakika, nabzı 112/dakika ve ritmik , ön kol kan basıncı 90/60 mmHg olarak bulunuyor. Pupilleri izokorik olan hastanın karnında emniyet kemeri izi var. Toraksın bilateral solunuma eşit katıldığı saptanıyor. Hafif susuzluk hissi olan hastaya periferik damar yolu açılıp kristaloid infüzyonu yapılıyor.



18. Yirmi yedi



yaşındaki



4.



Bu hastada ilk olarak tercih edilecek aşağıdakilerden hangisidir?



tanı



B) Posteroanterior akciğer grafisi ve tüm ultrasonografisi C ) Posteroanterior akciğer grafisi ve kontrastlı tüm bilgisayarlı tomografisi (BT) D) Kontrastlı tüm karın bilgisayarlı tomografisi (BT) E) Tanısal peritoneal lavaj D oğru



karın karın



dışı



kazası



trafik



nedeniyle acil servise getirilen 34 kan basıncı 100/60 mmHg nabzı 120/dakika, hemoglobin düzeyi 9 mg/dl olarak saptanıyor.



Bu hastada, ilk olarak tercih edilmesi gereken yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?



tanı



A ) Anjiyografi B) Torako-abdominal bilgisaya rlı tomografi (BT)



C) Travma için karına odaklı ultrasonografi D) Diyagnostik periton lavajı E) Yatarak karın grafisi



yöntemi



A ) Posteroanterior akciğer grafisi ve tanısal peritoneal lavaj



Araç



yaşındaki kadın hastanın



sonrasında



Doğru



5.



cevap: C geçiren 20 yaşında, şuuru bulanık erkek acil serviste yapılan fiz ik muayenesinde kan 90 mmHg sistolik, nabız 112/dk, karında duyarlılık ve rijidite saptanıyor.



Otomobil



kazası



hastanın basıncı



şüpheli



cevap: B



Gerekli ilk yardım sonrasında, öncelikle hangisi yapılmalıdır?



tanı



için bu hastaya



A ) Direkt karın grafisi B) Travma için karna odaklı USG (FAST)



~çAtlŞMA-SORUtARI~~



eksplo rasyonu tomografisi (BT) E) Laporoskopi



Doğru



1.



Travma



6.



A ) İleri yüz yaralanmaları



B)



Basınçlı



pnömotoraks



C ) Yelken göğüs



D) Hemorajik şok E) Bilinç değişiklikleri Doğru



2.



cevap: B



cevap: E



Elli beş yaşında bir erkek hasta araç dışı trafik kazası nedeniyle acil servise getirilmiştir. Fizik muayenede şuur açık , oriente, koopere , arteryel kan basıncı : 120/80 mmHg , nabız : 80/dakikadır. Karında hassasiyet yoktur. İntravenöz Ringer Laktat verilen ve idrar sondası takılan hastanın idrar çıkışı saatte 60 cc olmaktadır ama makroskobik hematürisi vardır. Karın ultrasonografisi (FAST) yapılmış ve negatif bulunmuştur.



Aşağıdakilerden



hangisi masif hemotoraksa ait fizik muayene bulgulardan biri değildir?



Bu



A) Solunum seslerinde azalma



A ) Ameliyat B) İntravenöz pyelografi (IVP)



B) Hipotansiyon C) Taşikardi D) Boyun venlerinde dolgunluk E) Solunum distresi



C) Karın bilgisayarlı tomografisi (BT) D) Laparoskopi E) Takip Doğru



Doğru



Elli beş yaşında erkek hasta iş kazası sonrasında acil servise getiriliyor. Hastanın göğsünün beton bloklar arasında ezildiği öğreniliyor. Genel durumu kötü olan hastanın kan basıncı 90/40 mmHg , nabzı 11 O/dakika, solunum sayısı 30/dakika olarak tespit ediliyor. Fizik muayenede trakeanın sola deviye olduğu , sağda akciğer seslerinin alınamadığı ve boyun venlerinin belirginleştiği tespit ediliyor.



A ) Posteroanterior akciğer grafisi çekilmelidir. B) İğne/ tüp torakostomiyle dekomp rese edilmelidir. C ) Entübe edilmelidir.



ultrasonografisi (FAST) yapılmalıdır. E) Toraks bilgisayarlı tomografisi (BT) çekilmelidir. Doğru



hangisi en uygundur?



cevap: C



trafik kazası nedeniyle acil servise getirilen genel durumu orta , şuuru açık , oriente , kooperedir. Yapılan fizik muayenede arteryel kan basıncı 90/60 mmHg , nabız : 120/dakikadır. Karın muayenesinde periton irritasyon bulguları yoktur.



Araç



dışı



hastanın



Bu hastada bu A) B) C) D) E)



Bu hasta için sonraki aşamada ilk olarak uygulanması gereken yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?



D)



aşamada aşağıdakilerden



cevap: D 7.



3.



Karın bilgisayarlı



hastalarında



aşağıdakilerden



en sık entübasyon endikasyonu hangisidir?



Karın



C) D)



Doğru



aşamada



en uygun



yaklaşım



nedir?



Diagnostik periton lavajı Laparotomi Travma için karna odaklı ultrasonografi (FAST) Laparoskopi Karın bilgisayarlı tomografisi (BT)



cevap: C



Karın



cevap: B



8.



Önceki



sorudaki hastada FAST hangisi en uygundur?



aşağıdakilerden



A ) Bilgisayarlı karın tomografisi (BT)



B) Laparotomi C ) Diyagnostik periton lavajı



D) Klinik izlem E) Yarım saat sonra Doğru



cevap: B



FAST'ın tekrarlanması



(+)



gelirse,



TRAVMA ve TRAVMA HASTASINA YAKLAŞIM ~ 201 9.



Otuz yaşında erkek araç içi trafik kazası nedeniyle acile getiriliyor. Hastanın bilinci açık, oryante, tansiyonu 80/60 mmHg , nabzı 124/dk, solunum sayısı 24/dk tespit ediliyor. Karın muayenesinde yaygın hassasiyet saptanıyor. hastanın



Bu



15. Acil servise kurşunlanma iddiası ile getirilen 29 yaşında erkek hastan ı n sağ lomber bölgesinde bir adet kurşun giriş deliği mevcuttur. Fizik muayenede genel durum orta , şuur bulanık , arteryel kan basıncı : 80/40 mmHg , nabız : 120/ dakikadır. Solunum sesleri doğal, karında hassasiyet yoktur.



tanı



aşağıdakilerden



ve tedavisinin yönlendirilmesinde hangisinin yapılması uygun değildir?



Bu hasta için en hangisidir?



A) Karın ultrasonografisi B) Karın bilgisayarlı tomografisi (BT) C) Diyagnostik periton lavajı D) Parasentez E) Laparoskopi Doğru



D) Diyagnostik periton lavajı E) Karın ultrasonografisi (FAST) Doğru



olan ve güvenli fizik muayene hastalarda İntestinal obstrüksiyonu olan hastalarda Açıklanmayan hipotansiyon varlığında Negatif parasentez durumunda Hematüri ve pelvis kırığı varlığında



B) C) D) E) Doğru



11.



hangisi diyagnostik (DPL) için kontrendikasyon değildir? A) Bilinç bulanıklığı B) Geçirilmiş ameliyat C) Gebelik D) Obezite E) Yaygın periton irritasyon



Doğru



periton



lavajı



Doğru



bulguları



koruyucu etkidir. tanı konur. D) Künt travmaya bağlı geliştiğinde genellikle izoledir. E) Laparoskopik veya torakoskopik yöntemlerle sadece konabilir; tamir mümkün değildir.



C) Dirrekt grafilerle kolayca



B) 10.000/mm D) 50.000/mm 3 E) 100.000/mm 3



Doğru



13. Ka rı n sağ nedeniyle



üst kadranda penetran kurşun yaralanması acil servise getirilen bir hastanın ilk değerlendirmesinde arteryel kan basıncı 80/50 mmHg ve nabız : 11 O/dakika bu lunuyor. hastada



öncelikle



aşağıdakilerden



hangisi



yapılmalıdır?



A ) Laparotomi B) Karın bilgisayarlı tomografisi



19.



cevap: A



14. Retroperitoneal hematom aşağıdaki durumlardan hangisinde rutin olarak eksplore edilmez? Genişleyen



hematom Pelvik kırıklar ile ilişkili hematom Santral hematom İnen kolon arkasındaki hematom Hepatik fleksura arkasındaki hematom cevap: B



tanı



cevap: B



Karın travmasına bağlı yaralanmalarından



periton A) B) C) D) E) Doğru



Tanısal



peritoneal lavaj D) Lokal yara eksplorasyonu E) FAST (Focused abdominal sonography)



Doğru



aşağıdakilerden



A) Genellikle penetran travmalara bağlı gelişir. B) Sağ diyafragmanın daha az yaralanmasının nedeni



3



cevap: E



B) C) D) E)



cevap: A



karaciğerin yaptığı



A) 1.000/mm C) 25.000/mm 3



A)



yaralanmaları



18. Travmatik diyafragma rüptürleri ile ilgili hangisi doğrudur?



3



Doğru



Eşlik eden organ / damar Böbrek yetmezliği Pulmoner yetmezlik Sepsis Kanama



A) B) C) D) E)



olmalıdır?



C)



cevap: E



17. Travma sonrası basit karaciğer yaralanması olan bir hastada ölümün en önemli sebebi aşağıdakilerden hangisidir?



12. Künt karın travmasında "pozitif peritoneal lavaj" için eritrosit sayısı aşağıdakilerden hangisinden büyük



Bu



en



A) Periton lavajı B) Abdominal ultrasonografi C) Anjiyografi D) Sintigrafi E) Abdominal bilgisayarlı tomografi (BT) Doğru



cevap: A



Doğru



cevap: C



16. Travmatik dalak yaralanmasının saptanmasında yararlı tetkik aşağıdakilerden hangisidir?



yapılmayan



cevap: B



Aşağıdakilerden



aşağıdakilerden



C) Acil laparotomi



10. Künt karın travması geçiren bir hastada aşağıdaki durumlardan hangisinde diyagnostik periton lavajı yapmak uygun değildir? Şuuru kapalı



yaklaşım



A) Acil laparoskopi B) Karın bilgisayarlı tomografisi



cevap: B



A)



doğru



lavajı



en az



olarak gelişen aşağıdaki organ hangisinin tanısında diyagnostik



yararlıdır?



Gastrik perforasyon Sigmoid perforasyon Distal duodenum perforasyonu Karaciğer laserasyonu Dalak rüptürü cevap: C



bir erkek hasta sol göğsünden travmaya Aci le getirilen hastanın kan basıncı 120/90 mmHg ., nabzı 104 dk, solunum say ı sı 34/dk olarak saptan ıyo r Akciğer grafıs in de sol plevral kavitede hava s ıvı seviyesi tesbit ediliyor. Nazogastrik aspirasyonda kanla karışık sıvı geliyor.



20. Yirmi



yaşında



uğruyor.



Bu hastada özafagus yaralanmasını ekarte etmek için en aşağıdakilerden hangisidir?



,iyi yöntem A)



Göğüs



tüpü



B) Nazogastrik tüp C) Suda çözünen kontrast ile toraks (BT) D) Özofagoskopi E) Periton lavajı Doğru



cevap: C



bilgisayarlı



tomografisi



202 .._ GENEL CERRAHİ 21.



Aşağıdaki



travma tipi ve sıkça hangisi



ilişkin eşleştirmelerden



karşılaşılan sonuçlarına



5.



yanlıştır?



A) Penetran toraks travması - Yelken göğüs B) Künt karın travması - Dalak rüptürü C) Penetran karın travması - İnce bağırsak yaralanması



D) Pelvis travması - Retroperitoneal hematom E) Belden ateşli silah yaralanması - Böbrek / üriner sistem yaralanması Doğru



cevap: A



Yirmi üç yaşında daha önce sağlıklı olan bir erkek hasta acil servise sol göğüs duvarından tek kurşun yaralanması nedeniyle getiriliyor. Kurşun giriş deliğinin meme başının 3 cm altında ve çıkış de l iğinin skapulanın hemen a ltında olduğu saptanıyor. Hastaya göğüs tüpü takılıyor ve 400 mL kan geliyor. Resüsitasyon sırasında 50-75 ml/saat drenaj devam ediyor. İlk kan basıncı 70/0 mmHg iken resüsitasyona cevap veriyor ve 2 L kristaloid infüzyonu sonrası 100/70 mmHg 'ya çıkıyor. Karın muayenesinde bir patoloji saptanmıyor. Toraks grafisinde akciğerlerin tekrar ekspanse olduğu ve diafragma altında hava olmadığı saptanıyor. Bu aşamada hangisidir?



VAKA SORULARI Yirmi altı yaşında bir kadın hasta trafik kazası nedeniyle acil servise getirilmiştir. Öyküsünden ön koltukta oturduğu ve emniyet kemerinin takıl ı olduğu öğrenilmiştir. Yapılan fizik muayenede hastanın bilincinin açık olduğu ve epigastrik bölgede ağrı saptanmıştır. Hemodinamisi stabil olan hastanın görünürde başka bir yaralanması yoktur. Ayakta çekilen direkt karın grafisinde retroperitonda hava belirl e nmiştir.



D) Abdominal magnetik rezonans görüntüleme E) Ağızdan kontrastlı madde verilerek bilgisayarlı tomografisi



Doğru



6.



karın



olası tanı aşağıdakilerden



C) Dalak rüptürü



bir kız hasta kayak yaparken sol tarafını Acile getirilen hastanın göğsünün sol alt karnının üst kısmında ve sol omzunda ağrısı belirtiyor.



Bu hastada en



olası tanı aşağıdakilerden



hangisidir?



B) Karaciğer yaralanması



D) Dalak yaralanması E) Mide rüptürü



cevap: D



A) Direkt grafi



Doğru



Bilgisayarlı



cevap: B



Tomografi



B) Lokal yara eksplorasyonu D) Ultrasonografi (USG) E) Peritona! lavaj



B) Ultrasonografi



D) Laparotomi



8.



cevap: C



Karnın posterior ve flank bölgesinden bıçakla yaralanmış fakat şok bulguları olmayan bir kişide tanı için en yararlı tetkik aşağıdakilerden hangisidir?



A) Radyoopak madde verilerek bilgisayarlı tomografi



çekilmesi



B) Yaraya katater



yerleştirilip



radyoopak madde verilerek



röntgen çekilmesi C) Direk karın grafisi D) Lokal yara eksplorasyonu E) Tanısal laparoskopi Doğru



9.



cevap: A



Karın travması olan bir hastada mutlak laparotomi endikasyonu



aşağıdakilerden



hangisi



değildir?



A) Karın içine kanamaya bağlı hipovolemik şok



bölgesini ilgilendiren ateşli silah yaralanması periton lavajında mikst bakteriyal flora D) Peritonu geçen kesici - delici alet yaralanması E) Kesici-delici aletle yaralanma sonucuperitoneal irritasyon



B) C)



Karın



Tanısal



bulguları olması



Göbeğin 5 cm üzerinde bıçak yarası ile acile getirilen; durumu stabil olan bir hastaya ilk olarak aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?



C)



Doğru



D) Pankreas rüptürü E) Mide perforasyonu



A) Kasta kırığı C) Diafragma rüptürü



4.



ön duvar delici -kesici alet yaralanmasında yara eksplorasyonu pozitif ise daha sonra aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?



E)Parasentez



B) Sol böbrek rüptürü



yaşında



olduğunu



Batın



C) Peritoneal lavaj



cevap: C



tarafında ,



cevap: D



A) Laparoskopi



hangisidir?



ağaca çarpıyor.



Doğru



Doğru



lokal



A) Retroperitoneal kanama



On iki



Yirmi yaşında erkek hasta bıçak yaralanması ile acile getiriliyor. Kan basıncı 90/50 mmHg, nabzı 100/dk olan hastada evisserasyon mevcut olup en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir? A) Ultrasonografi



7.



cevap: E



Bu hasta için en



3.



cevap: D



B) Bilgisayarlı Tomografi (BT) C) Diagnostik peritoneal lavaj D) Laparotomi E) Lokal yara eksplorasyonu



Trafik kazası geçiren otuz yaşında bir erkek hastada sol omuza vuran ağrı, sol uyluk proksimalinde ve sol lomber bölgede yaygın ekimozlar gözleniyor. Fizik muayenede sistolik kan basıncı 100 mmHg , nabız 100/dk olan hastanın epigastrium ve sol hipokondriomunda duyarlılık saptanıyor. Laboratuvar incelemelerinde hematokrit değeri %40, lökosit sayısı 15000/mm3 olan hastanın direk karın grafisinde solda 9. ve 10. kostalarda kırıklar ve mide gaz odacığında mediale itilme saptanıyor.



Doğru



lavajı



E) Lokal yara eksplorasyonu



A) Karın ultrasonografisi B) Tanısal periton lavajı C) Laparotomi



2.



aşağıdakilerden



C) Eksploratif torakotomi D) Eksploratif laparotomi



Bu hastada tanıyı kesinleştirmek için aşağıdakilerden hangisinin yapılması en uygundur?



Doğru



adım



uygun



A) Hastaneye yatırmak ve gözlem



B) Periton 1.



en



Doğru



cevap: D



TRAVMA ve TRAVMA HASTASINA YAKLAŞIM 10. On yed i yaş ı nda bir kad ı n hasta karından bıçakla yaralanma ve kafas ı nın sol tarafı nda n darbe a l ması sonucu acile getiriliyor. Fizik muayenesinde TA 80/0 mmHg, nabız h ı z ı 120/dk, solunum say ı s ı 28/dk, abdomende sağ kostal kenarda anterior aksillar çizg i h izas ı nda bıçak yarası saptanıyor. İ k i geniş çap lı damar yolu, nazogastrik tüp ve fo ley sonda takı lı yor. 2 L Ringer Laktat verildikten sonra kan basıncı 85 mmHg'ye yükseliyor. Bu hastaya uygundur?



aşağıdakilerden



hangisinin



yapılması



en



16. Künt batın travması nedeniyle acil cerrahiye getirilen bir hastaya ilk düşünülmesi gereken yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir? A) Diagnostik peritoneal lavaj B) Bilgisayarlı tomografi C) Ultrasonografi D) Arteriyografi E) Ürografi Doğru



ve kan replasman ı yapıldıktan iki saat sonra 1000 ml'li k bir kanama saptanmıştır.



D) Eksploratif laparotomi E) Kranial bilgisayarlı tomografi



Bu durumda



cevap: D



A) Parasentez C) Anjiyografi



B)



D) Daha iyi drenaj için ikinci bir drenaj tüpü E) Lezyonlu hemotoraksta akciğer



tomografi D) İntravenöz pyelografi (IVP) E) Peritoneal lavaj



Doğru



cevap: B



18. Sekiz yaş ı ndaki bir çocuğun ağaçtan düştükten sonra şişmiş



olan kolu erkek hasta aci l servise kurşunlanma nedeniyle getiriliyor. Fizik incelemede kurşunun sağ üst kadrandan girdiği ve aynı seviyeden arka taraftan ç ı ktığı görül üyor. Bi li nci açık olan hastan ı n, kan basınc ı 120/70 mmHg , n ab ı z 86/dk bulunuyor. Sağ üst kad randa da hafif derecede hassasiyet sapta nı yor.



yaşındaki



bu aşamada aşağıdakilerden hangisidir? hastada



en



uygun



E) Anjiyografi



13.



cevap: B



Yetmiş yaşında



bir kadın hasta trafik kazası sonucu Bu hastada duodenumun 2.parçasının rüptürünü ekarte ettirmek için en uygun yöntem aşağıdakilerden hangisidir?



B) Volkmanın iskemik kontraktürü C) Dirseğin septik artriti D) Brakiyal arter kesişi E) Refleks sempatik distrofi



A) Tromboemboli



Doğru



Bu hastada aşağıdaki bulgulardan hangisinin durumunda ameliyatsız izleme karar verilemez?



varlığı



A ) Hemodinamik stabilite B) Tomografide arteryal fazda kontrast maddenin ekstravaze



A ) Fizik muayeneyi tekrarlamak



Doğru



cevap: B



19. Yirmi bir yaş ı nda erkek hasta araç içi trafik kazası sonrası aci l servise getiri liyor. Hız l ı ultrasonografik değerlendirme ve bilgisayarl ı tomografide il. derece dalak yaralanmas ı tespit ediliyor.



yaralanıyor.



B) Ultrasonografi C) Amilaz düzeyini ölçmek D) Oral ve intravenöz kontrastlı E) Periton lavajı



kırıkçı tarafından sarılmıştır.



6-8 saat sonra parmak uçlarında morarma, soğukluk , kapiller nabız alınamaması, uzun fleksörlerin ağrı olması mevcutsa dorsofleksiyonunda aşağıdakilerden hangisini düşünürsünüz?



yaklaşım



B) Batın Bilgisayarlı Tomografisi D) Batın Ultrasonografisi (USG)



A) Laparotomi C) Peritoneal lavaj Doğru



konulması



kollapsısağlanarak



kanamanın durdurulması



Bilgisayarlı



cevap: B



Bu



hangisi uygun olur?



B) Gerekli cerrahi işlemin yapılması C ) Hemo statik ilaçların verilmesi



ve dalağı künt travma ile yaralanmış hemodinamik olarak stabil ve nonoperatif tedavi düşünülen hastalara öncelikle hangisi yapılmalıdır?



12. K ı rk



aşağıdakilerden



A) Drenaj ve transfüzyonlara devam edilmesi



Karaciğer



Doğru



cevap: C



17. Toraks travmas ı na bağlı hemotoraksta drenajla 300 ml kan



B) Abdominal USG



C) Abdominal laparoskopi



11.



203



boşaltt ı ktan



A) Periton lavajı



Doğru



~



olmaması bilgisayarlı



C ) Bilincin açık olması D) Kan transfüzyon gereksiniminin 2 üniteden az olması



tomografi



E) Peritonit



cevap: D



Doğru



cevap: E



14. Otuz yaş ı ndaki erkek hasta yüksekten düşme nedeniyle acile



getiriliyor. Batında hafif bir hassasiyet bulunuyor. Kan basıncı ve nabzı normal olan hastaya batın ultrasonografı (USG) uygulanıyor. Ultrasonografıde Morrison poşunda sıvı saptanıyor. Hematokrit ve lökosit ölçümleri de normal hastaya aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? A) Diagnostik peritoneal lavaj



C) Laparotomi



çıkan



bu



B) Anjiyografi D) Bilgisayarlı tomografi



E) Sadece izlem Doğru



cevap: D



20.



Ateşli



silah yaralanmasıyla acil servise getiri len 25 erkek hastada, göbek altından kurşun g i riş del i ğinin olduğu gözleniyor. Çıkış deliği bulunamayan hastanın hemodinamik olarak stabil olduğu tespit ediliyor. yaş ı ndaki



Bu hasta için en uygun hangisidir?



yaklaşım



A ) Acil laparotomi B) Acil laparoskopi



C) Bilgisayarlı tomografi 15.



Aşağıdakilerden



hangisi, izole künt batın travmalı bir hasta için kesin laparotomi endikasyonudur?



A ) Hemodinamik stabilitenin sağlanamaması



B) Karaciğer yaralanması C) Takipne D) Dalak yaralanması E) Doğru



Batında



hassasiyet



cevap: A



D) Hızlı ultrasonografik değerlendirme E) Tanısal peritoneal lavaj Doğru



cevap: A



aşağıdakilerden



204



~



YANIK • •



Yanık



en ciddi



travmadır.



Günümüzde, yanıklı hastanın tedavisi başta genel cerrahi olmak üzere iyileşme sonrası rehabilitasyon ekiplerine kadar birçok uzmanlığı takım yaklaşımında birleştiren önemli ve özelleşmiş bir tedavi alanıdır.



farklı branşlardan



Hemodinamik parametrelerde



Vasküler geçirgenlikte artış ve ödem



değişiklik



lmmünsüpresyon



Renal kan



__.



akımı J



Hipermetabolizma ]



Bağırsak mukozal geçirgenliğinde



azalır



artış



Ciddi yamklarm sistemik etkileri



YANIKLI HASTANIN İLK DEGERLENDİRMESİ Yanıklı hastanın



• • • •



acil değerlendirmesi 4 kritik noktayı içerir:



Hava yolu yönetimi (açık tutulması) Ek yaralanmaların belirlenmesi Yanık alanının hesaplanması



Karbonmonoksit ve siyanür zehirlenmesi



tanılarının netleştirilmesi.



HAVA YOLU YÖNETİMİ • •



İlk ve en önemli adım hava yolunun açık tutulmasıdır.



İnhalasyon hasarı düşündüren bulgular:



./ ./



Ağız



çevresi ve burun



Kabalaşm ı ş



kıllarında yanık olması



ses, wheezing, stridor veya hasta tarafından tanımlanan solunum yüksektir. Elektif entübasyon gerekir) .



sıkıntısı



(Solunum



yetmezliği gelişme olasılığı



./ Hava yollarının direkt termal (Acil entübasyon gerekir).







hasarı



/ duman inhalasyonu nedeniyle hava yolu ödemi ölümcül olabilir



İlk muayene ile eş zamanlı olarak kalın lümenli periferik intravenöz kateter takılarak, sıvı resüsitasyonuna başlanır.



• • • •



Yanık> % 40 ise: İki tane kalın lümenli periferik intravenöz kateter idealdir. Yanık hastalarında



profilaktik antibiyotik asla kullanılmaz. Lokal yara bakımı yapılır. Enfeksiyon gelişirse terapötik antibiyotik verilir. Tetanoz profilaksisi acil odasında yapılmalıdır.



YAN IK ~ 205



YANIK YÜZEYİNİN GENİŞLİGİ •



Toplam



yanık



yüzey



alanı hesaplanırken



yüzeyel (birinci derece)



yanıklar



hesaba



kat ıl maz.



0



9'1ar Kurahna Göre Oranlan



KARBONMONOKSİT VE SİYANÜR ZEHİRLENMESİ TANILARI varlığında



mortaliteyi artıran en önemli faktör eşlik eden ka r bonmonoksit







Duman inhalasyonu intoksikasyonudur.







Karbonmonoksit zehirlenmesi ./ Karbonmonoksit intoksikasyonu ./ Tedavide % 100 0 2 altın



tanısında



standartdır.



en güvenilir yöntem karboksihemoglobin düzeyidir.



Bu yaklaşım karbonmonoksitin yarılanma ömrünü beş kat kısaltır.



./ Hiperbarik oksijen tedavisi destek olarak faydalıdır.







Siyanür zehirlenmesi ./ Duman inhalasyon yaralanmalarında siyanür zehirlenmesi de eşlik edebilir.



./ Dirençli laktik asidoz varlığı veya EKG'de ST elevasyonu tanıyı destekler. ./ Tedavisinde sodyum tiyo sülfat, hidroksikobalamin ve %100 oksijen



'2:s..



kullanılır.



Yanıklı Hastalarda Yanık Merkezine Sevk Endikasyonları



• Toplam vücut yüzeyinin %10'undan daha geniş ikinci derece yanık • Herhangi bir yaş grubunda üçüncü derece yanı k · Yüz , el, eklem , genital organlar gibi önemli bölge yanıkları (genişliğine bakmaksızın ... ) · Elektrik yanıkları, yıldırım çarpmaları dahil · İnha l asyon hasar ı · Kimyasal yanık



• Tedaviyi zorlaştıracak, iyileş meyi geciktirecek veya morbidite/ mort aliteyi arttıracak medikal hasta lığı olanlarda gelişen yanık • Eşlik eden travmanın (kemik kırığı gibi) bulunduğu yanık hastaları . Eğer travma daha acil durum oluşturuyor ise hasta stabil hale getirildikten sonra yanık merkezine sevk edilmelidir. • Pediatrik bakım için yeterli personeli ve donanımı olmayan hastanelerdeki yanıklı çocuklar • Özel sosyal, psikolojik ve/veya uzun dönem rehabilitasyon desteği gerektiren yanıklar



206 ... GENEL CERRAHİ



YANIK TİPLERİ • •



Termal, elektrik ve kimyasal Termal yanık ./ Alev ./ Temas ./ Haşlanma (sıcak sıvı ile)



yanıklar



olmak üzere 3 ana grupta



toplanır.



ALEV YANIKLARI • •



En sık yanıktır. Mortalitesi en yüksek



yanıklardır.



KİMYASAL YANIKLAR • • •



Nadir görülen fakat potansiyel olarak ciddi yanıklardır Başlangıç tedavisi toksik maddenin uzaklaştırılması ve bölgenin en az 30 dakika boyunca ile yıkanmasıdır. Bunun istisnası toz formundaki güçlü alkalilerdir (sodyum hidroksit). Su ile yıkanırsa alüminyum hidroksit aktive olur. Bu nedenle silinerek uzaklaştırılmalıdır.



Hidroflorik Asit ./ Endüstride



Yanığı:



yaygın kullanımı



nedeni ile hidroflorik asit yanığı



sık



görülen bir kimyasal



yanık



tipidir.



./ Hipokalsemiye neden olur. ./ Tedavisi



şiddetine



göre; topikal veya intravenöz kalsiyum



./ Hidroflorik asit yanıklarında tedavi



etkinliğinin



göstergesi



glukonatdır.



ağrının azalmasıdır.



Formik Asit: ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./



Nadir görülür. Hemoliz ve hemoglobinüri gelişir. Metabolik asidoz, böbrek yetmezliği, intravasküler hemoliz ve ARDS görülür. Sodyum bikarbonat ile tedavi edilir. Eğer çok fazla formik asit abzorbe olmuşsa hemodiyaliz gerekebilir. Mannitol ile diürez yapılabilir. Formik asit yaraları tipik olarak yeşilimsi ve genellikle zannedildiğinden derindir. En iyi tedavi cerrahi eksizyondür.



YANIK DERİNLİGİ ·'&



. Yanığın derinliği



uzun dönemde yanık



hastasının



fiziksel ve fonksiyonel sonucunun temel belirleyicisidir.







Yanık







İlk gün yüzeye! gibi görülen bir yanık üçüncü gün derin yanık haline gelebilir.







Tüm yeni



ilk-48-72 saat dinamik bir



tanı metodlarına rağmen yanık derinliğini



tarafından yapılan







olaydır.



Yanığın derinliği



seri muayenelerin yerini uygulanan



ısının miktarına,



Birinci Derece



göre 4 dereceye



Yanıklar



o Sadece epidermiste o Geriye döner. Hiperemi vardır.



o



kullanılan



yöntemler; deneyimli



temas süresine ve derinin kalınlığına bağlıdır.



YANIK DERİNLİGİ Yanıklar derinliğine



saptamada



alamamaktadır.



ayrılır.



(yüzeyel):



yanık cerrahları



YANIK .,_ 207



İkinci Derece Yanıklar (Kısmi Kalınlıkta): o Epidermis ve



kısmen



dermis



yanıklarıdır.



yanıklar:



Yüzeyel ikinci derece dermal



- Epidermis ve dermisin üst tabakalarında görülür. Epidermis dermis Büller hemen -



arasında



yanık sonrası görülebileceği



gibi 12-24 saat sonra da



1-2 haftada reepitelize olur (enfeksiyon kayıp



Fonksiyonel



sıvı



içi plazma ve A vitamininden zengin



ile dolu büller vardır.



gelişebilir.



gelişmezse)



olmaz.



Hafif renk değişiklikleri olabilir. Hipertrofik skar nadirdir.



-



Derin ikinci derece dermal -



yanıklar:



Retiküler dermise kadar ilerleyen



yanıklardır.



Daha soluk ve benekli görünümdedir. Basmakla solmaz. Büller



gelişebilir



.



2-5 haftada reepitelize olur



(kıl



folikülleri ve ter bezleri keratinositleri sayesinde).



Genellikle ciddi skar gelişir.



-



Üçüncü Derece Yanıklar (Tam Kat Yanıklar): o o o o o o o o o o



Cilt tam kat yanmıştır. Derinin elastikiyeti kaybolmuştur Ağrısızdır.



Kahve veya beyaz bir renk almış, damarlar tromboze olmuştur. Bu yanıklarda klasik olarak eskar gelişir. Eskar ----t Tamamen yanmış, elastikiyetini, canlılığını kaybetmiş, ama yapısal bütünlüğü Eskaratomi gerekebilir. İyileşme yara kenarında epitelizasyon ve kontraksiyon ile sağlanmaya çalışılır. Ancak her zaman tam olarak olmaz. Konraktürler gelişir. Bu nedenle deri greftleri gerekir.



Dördüncü Derece o Deri ve derinin



bozulmamış



Yanıklar:



altında



bulunan



yapıların



o Genellikle elektrik yanıkları, kontakt



Yanık derinliğini



saptamak için



da tamamen



yanmasıdır.



yanıklar, yanık sırasında



kullanılan



bilinç



kaybı



olan hastalarda görülür.



standart yöntem klinik gözlemdir.



YANIK HASTASINDA PROGNOZ •



Geniş



veri



tabanı değerlendiren çalışmalarda



1. Yaş 2. Genişlik (vücut yüzey 3. İnhalasyon hasarı 4. Eşlik eden travma varlığı 5. Pnömoni Bazı çalışmalarda yaşın



mortaliteyi etkileyen faktörler



şu şekilde verilmiştir:



alanı)



mortaliteyi belirlemede daha önemli



olduğu vurgulanmaktadır.



derider.



208 ~ GENEL CERRAHİ



YANIK HASTASINDA RESÜSİTASYON •



Yanık hastasının sıvı







En sık kullanılan formül Parkland veya Baxter formülüdür.



tedavisinde çeşitli formüller kullanılır.







Parkland formülüne göre ilk 24 saatte gereken sıvı miktarı: ./ Verilecek Sıvı = 3 - 4 x Vücut ağırlığı x Yanık yüzdesi (çocukta: 6 x



yanık yüzdesi x vücut ağırlığı)



./ Bu formülle hesaplanan miktarın yarısı ilk sekiz saatte, ikinci yarısı sonraki on altı saatte verilir ./ İlk 24 saatte kullanılacak sıvı genellikle Ringer laktattır. •



Yanık hastalarında



resüsitasyon sıvısı miktarını azaltmak için kolloid sıvılar, albümin veya hipertonik solüsyonlar



denenmiştir.



• • • •







Albümin kullanımının faydalı olmayıp zararlı olabileceği gösterilmiştir. Kolloidler kapiller geçirgenlik azaldıktan sonra geç dönemde fayda sağlayabilir. Yüksek doz C vitamini uygulanması gerekli olan sıvı replasmanını ve solunum sıkıntısını azaltır. Ayrıca plazmaferez inflamatuvar medyatörlerin filtre edilmesini sağladığı için sıvı gereksinimini azaltır. Resüsitasyonun yeterliliğinin takibinde en yararlı parametreler, ortalama arter basıncı (OAB) ve idrar çıkışı dır. ./ Arzulanan idrar çıkışı yetişkinlerde 30 ml/ saat ... Çocuklarda 1-1.5 ml/kg / saat ... ./ Hedeflenen ortalama arter basıncı 60 mmHg ...







Elektrik yanığı olan hastalarda, miyoglobinüri geliştiği için durum daha farklıdır.







Serbest miyoglobin böbrek tübüllerine toksik etki yaparak akut tübüler nekroza ve anüriye yol açar.







Bu toksik pigmentin hızlıca atılmasını sağlamak için idrar çıkışını 100-150 ml/saat hızına getirecek şekilde intravenöz hidrasyon arttırılır.







Yanıklı hastalarda kan transfüzyonu kullanımı güncel sonuçlarla tekrar değerlendirmeye tabi tutulmuştur.



• •



Kan transfüzyonlarının immünsüpresif olduğu kabul edilmektedir. Transfüzyon miktarının artmasıyla, enfeksiyon ve mortalitenin







Özel bir endikasyon olmadığı sürece yanıklı çocuklarda hemoglobin değerinin 7 gr/dl üzerinde tutulması resüsitasyon açısından yeterlidir ve olumsuz bir sonuca yol açmamaktadır.







Rekombinant insan eritropoietini anemiyi engellemez veya yapılan transfüzyon sayısını azaltmaz.



arttığı gözlenmiştir.



İNHALASYON HASARI VE VENTİLASYON •



Yanık hastalarının yaklaşık







İnhalasyon hasarı varlığı ARDS gelişme riski ni ve mortaliteyi arttırır.







% 60'tan fazla %100'dür.







İnhalasyon hasarının yol açtığı en sık fizyolojik bozukluk resüsitasyonda sıvı ihtiyacının artması ...







Öncelikle destek tedavisi yapılır.



üçte birinde inhalasyon



yanık alanı



hasarı eşlik



edebilir.



olup eşlik eden inhalasyon hasarı ve ARDS gelişen hastalarda mortalite



./ Agresif pulmoner temizlik ./ Nebulize o o o



Bronkodilatörler N-asetilsistein Heparin



./ Albuterol gibi bronkodilatatörler ./ Hipertonik tuzlu su ./ Epinefrin



İnhalasyon hasarı olan hastalarda entübasyon endikasyonları



&



1. PaO 2 (mmHg) < 60 mmHg 2. 3. 4. 5.



PaCO 2 (mmHg) > 50 mmHg PaO 2 / Fi 0 2 < 200 Respiratuvar ve ventilatuvar bozukluk Üst hava yollarında ciddi ödem



YANIK -., 209



YANIK YARASININ TEDAVİSİ TOPİKAL ANTİMİKROBİYAL KEMOTERAPİ Gümüş



Gümüş



Mafenid asetat



nitrat 1



sülfadiazin



1



Etki spektrumu Gram negatif



İyi



İyi



Değişken



Gram pozitif



İyi



İyi



iyi



Mantarlar



İyi



Zayıf



İyi



Yara bak1m



şekli



Kapalı



Açık



pansuman



Açık



yara



Ağrısız



Eskara penetre olur



Ağrısız



Hipersensitivite yok



Kolay yara takibi



Kolay yara takibi Çok kolay uygulama



Gram (-) direnç yok



Avantajlar



veya ince pansuman



Gram (-) direnç yok



Mantarlara etki



Eklem hareketleri serbest Mantarlara etki Epitelizasyonu



Hiponatremi Epitelizasyonu



Dezavantajlar



yavaşlatır



Methemoglobinemi- nadir



Çamaşırları



Gümüı



Reepitelizasyonu inhibe eder



Nötropeni



Ağrılı



Trombositopeni



uygulama



Karbonik anhidraz inhibisyonu ve asidoz riski



Arjiri-nadir



hızlandırır



Eskara



düşük



penetrasyon



Hipersensitivite-nadir



siyaha boyar



Sulfadiazine:



./ Sistemik emilimi düşük , metabolik etkisi azdır.



./ Enfeksiyon profılaksisi için kullanılır. ./ Gümüş sülfadiazin deri greftlerini tahrip



ettiği için yeni greftli alanlarda kullanılmaz .



./ Ayrıca kısmi kalınlıkta yanıklarda epitel migrasyonunu geciktirebilir.



Mafenid Asetat: ./ Ağrı nedeniyle sınırlı kullanıma sahiptir. •



Küçük ve yüzeyel yanıklarda basitrasin, neomisin veya polimiksin B içeren pomadlar kullanılabilir.







MRSA tedavisi Mupirosinli pomadlar ile yapılır.



CERRAHİ VE YANIK YARASININ KORUNMASI Yara



Bakımı:







Bü ller hastaneye yatırılmayan hastalarda intakt olarak korunur.







Yatırılan







hastalarda patlatılarak, debride edilir.



Eskarotomi ilk 8 saatte nadiren gerekli olur, kötü estetik sonuç



olasılığı nedeniyle endikasyon gelişene dek



yapılmaz.







Yanıktaki







Bu nedenle yanık yara bakımının topikal antimikrobiyal ajanlarla yapılması ve yaranın kapatı lması enfeksiyon tehlikesini azaltabilir.



mortalite ve morbiditenin en önemli nedeni enfeksiyondur.



210 ~ GENEL CERRAHİ •



Pansuman seçimi yanığın derecesine göre değişir.



./



ı.



derece



yanıkl a rın



pansuman ile



kapatılması



gerekmez .



./ Ağrıyı azalt mak ve cildi nemli tutma k için topikal kremler ve sistemik antiinflamatuvarlar kullanılır.



./ Yüzeyel 2. derece pansumanlar



yanıklarda



topikal antibiyot ikler, elastik gazlı bezler ve elastik bandajlar ile günlük



yapılır.



./ Alternatif olarak yaralar biyolojik ve sentetik örtülerle kaplanabilir.



./ Derin 2. derece ve 3. derece •



yanıklarda



eksizyon ve greftleme



yapılır.



Günümüzde 3 haftadan uzun sürede iyileşecek yanıklarda erken tanjansiyel eksizyon ve greftleme yapılmalıdır.



avantajlıdır.







Erken greftleme birçok yönden







Sadece mortaliteyi düzeltmekle kalmaz, rekonstrüksiyon cerrahisini süresi ve maliyetleri azaltır.



azaltır,



hastanede



kalış



YANIK HASTASINDA BESLENME •



Tüm vücut yüzey alanın %20'sinden daha fazlası yanmış hastalarda erken enteral beslenme vücut kitle kaybını azaltabilir ve de hipermetabolik yanıtı yavaşlatabilir.







Glutamin gibi immüniteyi destekleyen beslenme







yaklaşımları enfeksiyöz komplikasyonlarını azaltabilir.



Harris-Benedict denklemi cinsiyet, yaş, boy ve kiloyu kullanarak hesaplama yapan bir formüldür; %40'ın altında Curreri formülü daha uygundur.



yanığı olan hastalarda hatalı olabilir ve bu hastalarda ihtiyacı



25 kcal/kg/gün artı 40 kcal/% TVYA/gün olarak hesaplanır.







Curreri formülünde kalori







(3 blokerler kalp engelleyebilir.







Anabolik streoid oksandrolonun hastanede yatış süresini azalttığı, hepatik protein sentezini düzelttiği ve olumsuz



hızını



ve istirahat halindeki enerji tüketimini azaltarak protein katabolizmasını



endokrin yan etkisinin o l madığı gösterilmiştir. •



Yoğun



insülin tedavisi ve metformin gibi oral antid iyabet ikler kas katabolizmasının önlenmesine katkıda bulunur.



YANIGIN KOMPLİKASYONLARI •



Kritik hastalarda pnömoni ve mekanik ventilatöre bağlı hastalarda pnömoni önemli bir mortalite sebebidir. Erken trakeostomi kararı gerekebilir.







Abdominal kompartman sendromu







Derin ven trombozu ./



Yanık hastalarının



%25'inde görülür.







./ Pulmoner emboli gelişebilir ./ Heparin profilaksisi önerilir. Kateter enfeksiyonları







Curling ülserleri ./ Duodenum ve midede görülen stres ülserleri mukozasının iskemisi en olası nedendir.



./ Etiyoloji -+ Mide



./ Ağızdan beslenme ve mide asidinin nöt ralizasyonu ile önlenebilirler. ./ % 20 hastada üst GİS kanaması görülür. baskılanır







Sellüler ve hümoral immünite







Enfeksiyon







./ İnvazif yanık yara sepsisi ./ Pnömoni -+ Yanıklı hastalarda sıklıkla karşılaşılan enfeksiyon odağı solunum sistemidir. Marjolin ülseri



komplikasyonları



./ Eski yanık s karı üzerinde geli şen cilt kanserleridir.



./ En



sık



skuamöz karsinom görülür.



./ Bazal hücreli karsinom, fibröz histiositom, sarkom ve nörot ropik malign melanom da olabilir. ./ Agresif seyirlidir.



./



Yaklaşık



%30'u



baş



ve boyun bölgesinde görülür



YAN IK ~ 211



YANIK YARA ENFEKSİYONU • • • • • • • •



Yanık hastalarında



invaziv yara enfeksiyonu veya akciğer enfeksiyonundan {pnömoni) kaynaklanan sepsis ve takiben görülen multiorgan yetmezl iği en sık ölüm nedenidir. Yanık alanı arttıkça risk artar. Hipertermi, hipotermi, trombositopeni, hiperglisemi, hipotansiyon, oligüri uyarıcı işaretlerdir. Yanık sonrası kısa sürede tüm yaralar kontamine olur. Yanık bölgesinde ilk 24 saat içinde Gram ( +) koklar, 3-7 günde aerobik Gram (-) bakteriler görülür. Yara yüzeyinde kolonize olan mikroorganizmalar avasküler eskarı da penetre edebilirler. Bazen mikroorganizmalar alttaki canlı dokuyu da invaze ederek sistemik sepsise neden olurlar. Yanık sepsisinin esas patolojik özelliği, mikroorganizmaların canlı dokulara invazyonunun gösterilmesidir.



Yanık yarasında



enfeksiyonunun kesin ta nı s ı biyopsi ile konur.



YANIK HASTASININ REHABİLİTASYONU • • • • •



Yanıklı hastanın



tedavisinde rehabilitasyon vazgeçilmez bir aşamadır. Mümkün olduğu kadar erken egzersiz başlanması kontraktürleri önlemede etkilidir. Erken dönemde baskı lı giysiler hipertrofik skarl arı aza l t ı r . Semptomatik hipertrofik skarlar için lazer tedavisi kullanılabilir. En sık kullanılan iki lazer tipi; ablatif karbondioksit lazeri ve pulsatil boya lazerdir.



ÖZEL YANIK TİPLERİ ELEKTRİK YANIKLARI • • •



• • • • • • • • •



Elektrik yanıklarının derideki belirtisi kısıtlı gibi görünse de derin doku hasarı fazla olabilir. Elektrik yanıklarında deri hasarı buzdağının görünen kısmıdır. Elektrik yanıklarında, kardiyak aritmi riski ve kompartman sendromu ile birlikte eşzamanlı rabdomiyoliz riski mevcuttur. Tüm hastalara bazal EKG önerilir. Normal EKG ve düşük voltajlı yaralanmalarda hastaneye yatış gerekmeyebilir. Çünkü kompartman sendromu ve rabdomiyoliz sıklıkla yüksek vo ltajlı yaralanmalarda görülür. Elektrik akımı öncelikle daha iletken olan kas, damar ve sinir boyunca ilerler. Damardan zengin dokularda hasar daha fazla görülür. Elektrik yanıklarında kastan açığa çıkan miyoglobine bağlı böbrek yetmezliği riski yüksektir. Bunu önlemek için verilecek sıvı miktarı arttırılmalıdır. İdrar akı mı saatlik 100-150 ml üzerinde tutulmalıdır. Yüksek gerilim elektrik yanıklarında kardiyopulmoner arrest veya aritmiler gelişebilir. Kardiyak arrest gelişen hastalar en az 48 saat süre ile monitörize edilmelidir. Sinir sistemi elektriğe özellikle hassastır. Kalıcı nörolojik semptomlar, posttravmatik stres hastalığı olarak isimlendirilen, kronik ağrı sendromlarına neden olabilir. Elektrik yanıklarının diğer bir komplikasyonu da katarakt gelişmesidir. Olguların %5- 7'sinde gözlenir. Yanıktan sonraki 1 veya 2 yıl içinde, sıklıkla bilateral olarak görülmektedir. Bu komplikasyonlar çok küçük yüzdeli yanıklarda bile ortaya çıkabileceğinden, yanık yüzdesine bakı lmaksızın yat ı ş endikasyonu vardır. Elektrik yanıklı hastalarda 2 durumda erken cerrahi tedavi endikasyonu vardır: ./ Masif derin doku nekrozu sonucu asidoz veya miyoglobinürisi sıvı tedavisine cevap vermeyen olgularda majör debridman ve/veya ampütasyon acil olarak gerekebilir. ./ Kompartman sendromunu önlemek için eskarotomi ve fasyatomi . Daha



Kompartman Sendromu • • •



Artan ağrı Solukluk Nabız yokluğu



Geliştiğini Düşündüren



Bulgular:



sık



görülür.



212 ._. GENEL CERRAHİ •



Isı farklılığı (proksimal sıcak, distal soğuk; poikilotermi)







Parestezi







Paralizi







Acil dekompresyon veya debridman gerekmezse cerrahi tedavi 3 ve 5. günler



arasında, bakteriyel



kontaminasyon gelişmeden ve nekroz sınırları belirginleştikten sonra yapılabilir. •



Abdominal kompartman basıncı mesaneye yerleştirilen Foley kateter ile takip edilir.







Basınç







Eskarotomiye rağmen basınç yüksek ~ Dekompresyon laparotomisi yapılmalıdır.



> 30 mmHg



~



Tam abdominal eskaratomi yapılır.



DONMAYA BAGLI YANIK •



Donuk yanıklarında tedavi ../ Hızlıca ısıtma ../ Yakın takip ../ Elevasyon ve atel ../ Günlük hidroterapi



../ •



Gerektiğinde ardışık



Isıtma



stabil ve sıcak



olarak " sınırlı " debridman ... (nekroz olsa bile) ortamda ılık battaniyelere sararak veya 40-42 derece



sıcaklıkta



suyla dolu küvete



hastayı alarak yapılır.







Donuk yanıklı ekstremitelerin hareket etmesi hasarı artırabilir . Bu nedenle atel veya ekstremitelerin sarılıp sarmalanması faydalı olur.







Isıtmak



için ovma, masaj vb. hareketler çok zararlı dır.



SPOT BİLGİLER



· Toplam yanık yüzey alanı hesaplanırken yüzeyel {birinci derece) yanıklar ... Hesaba katılmaz · Elektrik yanığı olan hastalarda ... Miyoglobinüri gelişir



1



· En ciddi travma ... Yanık · Yanıklı hastada öncelikle yapılması gereken ... Hava yolu açıklığının sağlanması · Yanıklı hastalarda yanık merkezine sevk endikasyonları... Toplam vücut yüzeyinin %10'undan daha geniş ikinci derece yanıklar. Herhangi bir yaş grubunda üçüncü derece yanık. Yüz, el, eklem, genital organlar gibi önemli bölge yanıkları (genişliğine bakmaksızın ... ). Elektrik yanıkları, yıldırım çarpmaları dahil. İnhalasyon hasarı olan yanıklar. Kimyasal yanıklar. Tedaviyi zorlaştıracak, iyileşmeyi geciktirecek veya morbidite ya da mortaliteyi arttıracak medikal hastalığı olan hastalarda gelişen yanıklar . Eşlik eden travmanın (kemik kırığı gibi) bulunduğu yanık hastaları. Eğer travma daha acil durum oluşturuyor ise hasta stabil hale getirildikten sonra yanık merkezine sevk edilmelidir. Pediatrik bakım için yeterli personeli ve donanımı olmayan hastanelerdeki yanıklı çocuklar. Özel sosyal, psikolojik ve/veya uzun dönem rehabilitasyon desteği gerektiren hastalardaki yanı ~rar.



· Yanıktan sonra görülen stres ülserleri. .. Curling ülseri · Yanıklı bir hastada ağız çevresi ve burun kıllarında yanık olması... İnhalasyon hasarını düşündürmelidir.



· İnhalasyon hasarı düşünülürse ... Elektif entübasyon planlanmalı



· Yanık hastalarında profilaktik antibiyotik ... Asla kullanılmaz



· Yanık yüzeyinin genişliği. .. Dokuzlar kuralı kullanılarak kabaca hesaplanır



· Donuk yanıklarında debridman ... Hemen yapılmaz ve sınırlı debridmandan yapılır · Derin ve yüzeyel dermal yanıklar hangi tabakanın yanması veya yanmaması ile birbirinden ayrılır ... Retiküler dermis · Yanıkta sıvı formülü ... 4



x yanık yüzdesi x vücut



ağırlığı



· Yanıklı hastalarda idrar çıkışı hangi düzeyin üstünde tutulmaya çalışılır ... 30-60 mL/saat veya 1 mL/kg/saat · Elektrik yanıklı hastalarda idrar çıkışı hangi düzeyin üstünde tutulmaya çalışılır ... 100-150 mL/saat · Dördüncü derece yanıklar ... Sadece derinin tüm tabakalarını değil, subkutan yağ dokusunu ve daha derindeki yapıları da tutan yanıklardır. · Yüksek doz C vitamini uygulanması. .. Gerekli olan sıvı replasmanını ve solunum sıkıntısını azaltmaktadır.



· İnhalasyon hastalarında entübasyon endikasyonları... PaO 2 (mmHg) < 60 mmHg, PaCO 2 (mmHg) > 50 mmHg, PaO 2 /FiO 2 < 200, respiratuvar ve ventilatuvar bozukluk, üst hava yollarında ciddi ödem · Yanıkta mortaliteyi etkileyen faktörler ... Yaş, genişlik (vücut yüzey alanı), inhalasyon hasarı, eşlik eden travma varlığı, pnömoni · Yanıkta yara enfeksiyonun kesin tanısı ne ile konur ... Biyopsi · Yanıklarda mavi-yeşil cerahata neden olan mikroorganizma ... P. aeruginosa · Vücutta geniş yanıklarda kullanıldığında asidoz yapan ilaç .. . Mafenid asetat



YAN IK ~ 213



·



5.



Eskara penetre olabilen topikal antimikrobiyal . .. Mafenid asetat



sık



en



aşağıdakilerden



uzak septik hangisidir?



A) Bronkopnömoni



· Yanıkta en sık enfeksiyonlar ... Yanık yara enfeksiyonu ve bronkopnömoni



C) Tromboflebit



· Marjolin ülseri. .. Yanık skor dokusunda yıllar sonra ortaya çıkan deri kanserleri · Marjolin ülseri... En sık skuamöz karsinom görülür



Kompartman sendromunun geliştiğini düşündüren bulgular ... Artan ağrı (ilk bulgu), solukluk, nabız yokluğu, ısı farklılığı (proksimal sıcak, distal soğuk;



komplikasyon



B) Karaciğer apsesi O) Akut pulmoner yetmezlik



E) Pulmoner ödem Doğru



6.



• Yanığın Kronik komplikasyonları. .. Hipertrofik skor ve keloid oluşumu, Marjolin ülseri (Skuamöz hücreli karsinom), heterotopik ossifkasyon (en sık dirsekte), kırıklar ·



Yanıkta



cevap: A yanığın



geç bir komplikasyonudur?



A) Marjolin ülseri C) Hipovolemi



B) Akut tübüler nekroz O) Tromboflebit E) Dehidratasyon



Hangisi



Doğru



cevap: A



poikilotermi), parestezi, paralizi



ÇALIŞMA ÇIKMIŞ 1.



SORULAR



1.



Üst gövde, baş ve boyunda, total vücut yüzeyinin% 15'i sıcak sıvı ile ikinci derece yanmış bir hastaya, öncelikle aşağıdakilerden hangisi uygulanmalıdır?



A) Damar yolu açılarak sıvı takılması B) İdrar sondasının koyulması C) Tetanoz profilaksisi yapılması O) Lokal yara bakımı yapılması E) Solunum yolunun açık olmasını Doğru



2.



Doğru



2.



cevap: C



hangisi, yanık merkezine biri değildir?



yatış



A) Gövde ön yüzünün % 5'inden fazlasını tutan 2. derece yanık B) Yüz yanığı C) İnhalasyon hasarı O) Kolun % 2'sini tutan 3. derece yanık E) Kimyasal yanık



cevap: C



Alt ekstremitesinde %20'Iik bir bölgede 2. derece nedeniyle yanık servisine yatırılan hastaya ilk tedavi olarak aşağıdakilerden hangisinin yapılması gerekli değildir? A) Sıvı tedavisi B) Tetanoz profilaksisi C) Antiasit ted avi O) Antibiyotik tedavisi E) Gerekiyor ise hava yolunun açılma s ı



Doğru



3.



cevap: A



cevap: D



Yanığın derinliği aşağıdaki



4.



tutulabilmesi



aşağıdakilerden



yanık



endikasyonlarından



Doğru



açık



A) Kan gazı sonuçlarına göre 2 L/dk nazal oksijen vermeye devam edilmelidir B) Nazotrakeal entübasyon C) Orotrakeal entübasyon O) Trakeostomi E) Krikotriodotomi



sıvı



hastada ilk 24 saatte kolloid içeren verilmemesinin sebebi hangisidir?



Aşağıdakilerden



solunum yolunun gereken



yapılması



hangisidir?



cevap: E



A) Viskositesini artırması B) End diyastolik volümü uzatması C) Ekstraselluler volümü arttırıp ödem yapması O) Hipovolemiye neden olması E) S ıvı elektrolit dengesini bozm as ı



3.



hastanın



ıçın



Yanıklı



Doğru



Yirmi beş yaşında , 70 kg ağırlığındaki erkek hasta evinde çıkan yangında yaralanarak acil servise getiriliyor. Yapılan fizik muayenesinde bilinci bulanık , solunum hızı : 25/dk; kan basıncı : 170/90 mmHg ; Nabız : 120/dk; tüm baş , boyun , ön gövde ve sağ kolun el dahil tamamında tam kat yanık olduğu saptanıyor. Nazal kanülden 2 L/dk h ı zında % 100 oksijen verilen hastanın kaş , kirpik ve burun kıllarının da yanmış olduğu ve stridorunun olduğu görülüyor.



Bu sağlamak



SORULARI



Vücutta geniş yanıklarda kullanıldığında asidoz yapan ilaç aşağıdakilerden hangisidir?



ile ilişkili yanık derecelerine ait ifadelerden hangisi yanlıştır?



Birinci derece yanıklarda dermiste hasar yoktur. İkinci derece yanıkl a rda epidermis ve kısmen dermis hasarı vardır. C) İkinci derece yanıklarda içi steril sıvı ile dolu büller var olabilir. O) İkinci derece ya nıklarda ağrı 3. derece yanıklardan



A)



B)



A) Ag sülfadiazin C) Trimetoprim Doğru



cevap: D



B) Ag Nitrat O) Mafenid asetat E) Gentamisin



azdır.



E) Doğru



Üçüncü derece ya nıkl a r genellikle greft veya flep gibi girişimler olmad an kendiliğinden iyileşmez. cevap: D



214 ~ GENEL CERRAHİ 4.



Bir yanık hastasına ilk 8 saatte verilmesi gereken miktarın ı hesaplamada kullanı l an Parkland formü lü aşağ i daki formüllerden hangisidir?



9.



s ı vı



A) 3-4 ml x kg x % yanık yüzeyi B) 3-4 ml x kg x % yanık yüzeyi C) 3-4 ml x kg x % yanık yüzeyi D) 3-4 ml x kg x % yanık yüzeyi E) 3-4 ml x kg x % yanık yüzeyi Doğru



5.



aşağıdakilerden



aza l masında yara rlı



6.



VAKA SORULARI 1.



cevap: E



Kırk



beş



yaş ı ndaki kad ı n hasta evinde çıkan sonucu gövdesi ve üst ekstremitelerinde oluşan üçüncü derece yanıklar nedeniyle yatırılıyor. Parkland formülü kullanıl a rak ilk 24 saat içindeki sı vı gereksinimi hesapl a nıp resüsitasyona başlanıyor. Ancak , ilk 24 saat sonunda hesaplanandan çok daha fazla sıvıya gereksinim duyduğu görülüyor. Hast anın başka bir t ravması olmadığı belirleniyor. yangın



Bu hastadaki artm ı ş sı vı gereksinimin in en neden i aşağıdak i lerden hangisidir?



A) Kan gazı sonuçlarına göre 2 Udk nazal oksijen vermeye devam edilmelidir B) Yüz maskesi ile %40 oksijen verilmelidir C) Endotrakeal intübasyon D) Trakeostomi E) Krikotirotomi Doğru



cevap: C



cevap: B



2.



7.



Yirmi beş yaşınd a , 70 kg ağırlığındaki erkek hasta evinde çıkan yangında yaralanarak acil servise getiriliyor. Yapılan fizik muayenesinde bilinci bulanık, solunum hızı : 25/dk bulunuyor; kan basıncı : 170/90 mmHg; N abız: 120/dk; tü m baş , boyun, ön gövde ve sağ kolun el dahil tamamında tam kat yanık olduğu sapta nıyor. Nazal kanülden 2 L/dk hızında % 100 oksijen verilen hastanın kaş , kirpik ve burun kıllarının da yanmış olduğu ve stridorunun olduğu görülüyor. Bu hastanın solunum yolunun aç ı k tutulabi lmesi için öncelikle yapılması gereken aşağ ı dak i lerden hangisidir?



o l as ı



A) Gözden kaçmış künt travma B) İnhalasyon hasarı C) Gereken sıvının yanlış hesaplanması D) Yanık yüzeyinin yanlış hesaplanması E) Yanık derinliğinin dikkate alınmaması Doğru



cevap: A



s ıvı



hang isi olabilir?



A) Yüksek doz steroid B) TNF-a antikoru infliksimab C) A vitamini D)Albumin E) Yüksek doz C vitamini Doğru



Hızla yeniden ısıtmak B) lslak sıcak havluyla masaj yapmak C) Olabildiği kadar hızlı hareket ettirmek D) Dolaşım bozukluğunu sınırlı tutmak için gangrene kısımları gecikmeden ampüte etmek E) Ekstremiteyi kalp seviyesinin aşağısında tutmak



Doğru



hasta l arında



gereksiniminin



hangisi donuk yanıklarının gereken ilkelerden biridir?



uyulması



A)



x2 x 1/2 x 1/4 x 1/3



cevap: C



Yanık



Aşağıdak i lerden



tedavisinde



Yüksek gerilim elektri k yanığı sonucu acile getirilen 45 yaşındaki erkek sağ el işaret parmağında tam kat deri



Bir önceki (1 numaralı ) sorudaki hastanın yanık yüzdesi '9'Iar kura l ına göre aşağıdaki l erden hang isidir?



kaybı olduğu s a ptanıyor.



Doğru



A) Debridman ve hemen deri grefti



3.



Doğru



cevap: C



Aşağıdakilerden



hangisi sendromunun ills_bulgusudur? A) Artan ağrı C) Nabızsızlık



Doğru



kompartman



B) Solukluk D) Duyu azalması E) Parestezi



B) 18



C) 27



D) 36



E)45



cevap: D



Bir



önceki



numaralı )



(1



başlang ı çtaki sıvı



Sıvı



resüsitasyonu + deri grefti Sıvı resüsitasyonu ve idrar çıkışının ve pH'ının monitörizasyonu D) Parmağın amputasyonu E) El ve önkol kompartmanlarının acil fasyotomisi



B) C)



8.



A)9



Bu hastanın öncel ikli tedavisi aşağıdaki l erden hangisidi r?



tedavisi



formülüne göre ne



sorudaki hastanın modifiye Parkland



hız ı



olmalıdır?



B) 420 ml/saat D) 630 ml/saat



A) 340 ml/saat C) 550 ml/saat



E) 710 ml/saat Doğru



4.



cevap: D



Kırk ya ş ında kadın



hasta ütü yanığı nedeniyle cerrahiye Muayenede uyluk ön kısımda ütünün şeklini almış derin bir yanık bölgesi görülüyor. Yanıklı alan kuru , beyaz, ağrısız ve kayış gibi sert bulunuyor. başvuruyor.



Bu hastaya en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?



cevap: A



A) Erken eksizyon ve greftleme B) Gümüş sülfodiazin uygulamak C) Mafenid uygulamak D) Yarayı her gün debride etmek E) Antibiyotikli krem kullanmak Doğru



cevap: A



~



215



MEME ANATOMİSİ memebaşından başlayarak ışınsal şekilde yerleşmiş,







Meme, bezdir.







Her meme lobu 20-40 lobülden







Cooper



ligamanları



oluşur.



15-20 lobdan (segment)



oluşan



Her bir lobülde de 10 ila 100 asinüs bulunur.



(fibröz bantlar) dermise dik yapışarak memeye



yapısal



destek



sağlar.



lnterkostal kaslar



Pektoralis minör



kası



Pektoralis majör fasyası



Yüzeyel fasyanın yüzeyel derin tabakaları



·



Meme anatomisi



Posterior interkostal arterlerden gelen dallar



Memenin arteryel kanlanmas1



11 s387



tübüloalveoler tipte bir



216 .._ GENEL CERRAHİ



KANLANMA •



Memenin santral ve iç bölümlerini a.mammaria interna 'nın perforan dalları, üstdış bölümünü de a.torasika



lateralis besler. •



Venler ise arterlere yandaşlık eder. Venöz akım aksillaya doğrudur.



Memenin ve göğüs duvarının venöz kanını taşıyan ./ İnternal torasik ven in perforan dalları ./ Aksiller vene dökülen dallar ./ Posterior interkostal venlerin perforan dalları



başlıca



üç grup ven



vardır;







Meme kanserinin en fazla metastaz yaptığı yerlerin başında vertebralar gelir.







Kafa tabanından sakruma kadar devam eden perivertebral ven pleksusu (Batson pleksusu} ile posterior 3., 4., 5. interkostal venler arasında anastomozlar vardır. Bu kanalların içinde kapakçıklar yoktur. Böylece meme karsinomu akciğerlere uğramadan vertebralara, kafatas ına, pelvis kemiklerine ve merkezi sinir sistemine metastaz yapabilir.



LENFATİKLER • •



Meme lenf akımının %75'i aksillaya, %25'i de internal mammaria lenf nodüllerine olur. Aksiller lenf nodülleri memeden gelen lenf akımının en önemli çıkış bölgesini oluşturur.



Sefalik ven



Pektoralis minör



ka s ı



Mammaria interna lenf düğümleri



Kotuk altmdaki lenf düğümü gruptan



Bu lenf nodülleri 6 gruba 1) Mammaria eksterna



ayrılmıştır



2) Skapular 3) Aksiller ven 4) Santral 5) İnterpektoral (Rotter) 6) Subklaviküler Metastatik yayılımın derecesini belirlemek için aksilla lenf düğümleri pektoralis minör kasına göre üç seviyeye ayrılır;



Seviye I: Pektoralis minörün alt Seviye il: Pektoralis minörün



kenarının



lateralinde veya altındakiler



arkasındakiler



Seviye 111: Pektoralis minörün üst



kenarının



rnedialindekiler.



Mammaria interna lenf nodülleri (parasternal) bulunurlar.



plevranın önünde, torasika interna damarları çevresinde



MEME HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ _,, 217



MEMENİN ANOMALİLERİ POLİTELİ • • •



Aksesuvar meme başı demektir. Memenin en sık görülen konjenital anomalisidir. Bazı konjenital hastalıklarla (Turner sendromu, Fleisher sendromu, renal agenezi ve kardiyovasküler anomaliler) birlikte bulunur.



AMASTİ • •







Meme yokluğu demektir. Nadir görülür. Poland Sendromu ---+ Unilateral amasti veya hipoplazi, kostal kartilaj ve kasta anomalileri, brakidaktili



AMAZİ • •



Glandüler meme dokusu yok ama meme başı var demektir. Nadir görülür.



SİMMASTİ •



Her iki memenin medial kenarlarının birleşik olmasıdır.



AKSESUVAR (AKSİLLER) MEME DOKUSU • •



S ıklıkla



bilateraldir, asimetrik olabilir. Süt çizgilerinde yerleşir. En sık aksillada ...



Memenin süt çizgileri



MEME HASTALIKLARININ DEGERLENDİRİLMESİ ÖYKÜ Sorgulanması



• • • • •



gerekenler:



Yakınma



Menstrüel sikluslar, menopoza! durum Laktasyon ve gebelik öyküsü Hormona! tedavi Ailede meme hastalığı öyküsü



218 ._. GENEL CERRAHİ



FİZİK MUAYENE •



Meme muayenesi için en uygun zaman adetten sonraki 5. - 7. günlerdir.



GÖRÜNTÜLEME • • •



Mammografi ve ultrasonografi (USG) genellikle rutin yapılır (mammografi 40 yaşın üstünde). Manyetik rezonans (MRI) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) özel endikasyonlar ile yapılır. Ultrasonografi lezyonların kistik veya solid olduğunu ayırmada önemlidir.



Mammografi: duyarlılığı







Mammografinin







Amerikan Kanser



yüksek olmasına karşın özgüllüğü düşüktür.



Birliği 40 yaşından



itibaren



yıllık



mammografi



taraması



önerir.



Mammografide Kanser Bulguları Primer kanser bulguları uzantıları







Spiküler







Saçılmış (serpiştirilmiş)



Diğer



mikrokalsifikasyon (özellikle



sayı ~



5 ise ve pleomorfik)



patolojik bulgular







Asimetrik dansite







Duktal asimetri







Normal meme



Kanserle



ilişkili



yapısının



distorsiyonu



olan mikrokalsifikasyonlar



Değişik şekil



• • •



olan lezyon



ve < 0.5-1 mm İnce ve lineer



yoğunlukta



Breast imaging reporting and data system (81-RADS): O. İnkomplet değerlendirme ı.



Negatif (rutin mammografi)



2. Benign bulgular (rutin mammografi) 3. Muhtemelen benign:



Kısa aralıklarla



4. Malignite yönünden lezyon



s.



şüpheli,



izlem biyopsi gerekir



Lezyon büyük olasılıkla malign



6. Patolojik olarak



kanıtlanmış



malignite



Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRI): •



Duyarlılığı aşırı



yüksektir.







Özgüllüğü orta düzeydedir.







Gereksiz biyopsilere neden olur.



~



MRI Endikasyonları



·



Hayat boyu meme kanseri riski yüksek kadınlarda önerilir (~ %20-25) • Aile hikayesi • BRCA 1 BRCA 2 mutasyon taşıyıcılığı • 1. derece akrabasında BRCA 1 BRCA 2 mutasyonu olup kendisinde bilmeyenler • 10-30 yaş arası göğüse radyoterapi almış olanlar • Kendisinde / 1. derece akrabasında Li Fraumeni, Cowden, Bannayan Riley Ruvalcaba sendromu olanlar



Hayat boyu meme kanseri riski orta derecede artmış kadınlarda önerilir (~ %15-20) • Özgeçmişinde meme kanseri, DCIS, LCIS, atipik duktal / lobüler hiperplazi • Mammografide görüntülenmeyi güçleştiren aşırı yoğun meme paterni



Meme



başı akıntılarını değerlendirmede



duktografi veya MR laktografi ...



MEME HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ ~ 219



MEME BİYOPSİLERİ • • •



İnce iğne biyopsisi Kalın iğne (kor biyopsi, Tru Cut) biyopsisi Günümüzde kalın iğne biyopsisi hem insizyonel ve eksizyonel biyopsiler kadar invaziv olmadığı için, hem de doku incelenmesine olanak sağladığı için meme lezyonlarında ideal biyopsi yöntemi olarak kabul edilir.



Nonpalpabl Lezyonlar: eşliğinde



biyopsi



alınır.







Görüntüleme







Kitle varsa -+ USG







Kitle yoksa -+ Stereotaktik mammografi (mikrokalsifikayon kümesi veya olur.



eşliğinde yapılır. yapısal



distorsiyon) daha uygun



Mamografide saptanan ancak palpabl olmayan lezyonlarda yaklaşım:







Görüntüleme (mamografi)







ROLL (radyonükleid ile







Görüntüleme (mamografi)



altında



telle



işaretleme+



eşliğinde



işaretleme



+ eksizyonel biyopsi



eksizyonel biyopsi) core



iğne



biyopsisi



(kalın iğne



biyopsisi)



MEME HASTALIKLARI Meme



hastaları



genellikle 3 yakınma ile



başvurabilir:



a) Memede ağrı b) Meme başı akıntısı c) Memede kitle



MASTALJİ {MASTODİNİ)



• Meme ağrısı çoğunlukla sikliktir. • Nadiren kitle ile birlikte ağrı olur. · Siklik mast odini genellikle menstrüel periyottan hemen önce en ş iddetlidir. • Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar genellikle yeterlidir.



MEME • • • •



BAŞI



AKINTISI



Meme başı akıntısının meme kanserine bağlı olma olasılığı düşüktür. Spontan meme başı akıntısının en sık nedeni intraduktal papillomdur. Kanlı meme başı akıntısının en sık nedeni intraduktal papillomdur. İntraduktal papillomun akıntısı kanlı veya su gibi berraktır.



Kansere Bağlı Olabilecek Meme Başı Akıntısının Özellikleri: ./ ./ ./ ./ ./ ./



Spontan Tek taraflı Tek bir kanala lokalize ~ 40 yaş kadınlarda Kanlı



Kitle ile beraber



./ Bu durumda mammografi + USG endikasyonu ./ Duktografi de



faydalı



vardır.



olabilir.



MEMEDE KİTLE • •



Meme kitleleri ise benign ve malign kitleler olmak üzere iki başlık altında incelenebilir. En sı k görülen benign patolojiler fibroadenom, fibrokistik hastalık, sklerozan adenozis, radyal skar, nekrozu, galaktosel, duktal ektazi ve intraduktal papillomdur.



yağ



220 ... GENEL CERRAHİ



BENİGN MEME HASTALIKLARI ~



Benign meme



hastalıkları sınıflaması



Non-proliferatif meme lezyonları (%70) • Kistler ve apokrin metaplazi · Duktal ektazi • Hafif duktal epitelyal hiperplazi • Kalsifikasyonlar • Fibroadenom ve ilişkili lezyonlar Atipi içermeyen proliferatif meme lezyonları • Sklerozan adenozis • Radyal skor ve kompleks sklero zan lezyonlar • Duktal epit elyal hiperplazi · İ ntraduktal papillomlar Atipik proliferatif lezyonlar • Atipik lobüler hiperplazi · Atipik duktal hiperplazi Benign meme gelişimi



lezyonlarının



%70'ini proliferatif tipte olmayan



hastalıklar oluşturur



ve bunlar meme kanseri



için risk taşımazlar.



FİBROADENOM • •



• • • • • •



Adolesan ve genç kadınlarda en sık görülen meme tümörüdür. Memenin en sık görülen benign tümörüdür. Hem epitel hem de stromal elemanlar içerir. Fibroadenomlar genellikle 1 veya 2 cm çapa kadar büyür ve sonra stabil kalır. .. İyi sınırlı, mobil, ağrısız kitlelerdir.







Karakteristik bir mammografi görüntüsü yoktur. Ultrasonografide tanı daha net konabilir. Eksizyon şart değildir. Genç kadında ( < 25) ~ USG sonucu karakteristik fibroadenom ~ İğne biyopsisi de şart değil, takip



• •



edilebilir. Fibroadenom > 3 cm ~ Eksizyon uygundur. Diğer tedavi seçenekleri: Kriyoablasyon, vakum



yardımıyla



biyopsi



FİBROKİSTİK HASTALIK (FİBROKİSTİK DEGİŞİKLİKLER) •



Non spesifik bir terimdir.







Sıklıkla ilişkili semptomları tanımlamak için diagnostik bir terim olarak veya meme biyopsisi gereğini rasyonalize



etmek için veya biyopsi •







sonuçlarını açıklamak



için



kullanılır.



Fibrokistik değişiklik ile eş anlamlı kulanılabilecek diğer terimler arasında kistik mastopati, kronik kistik hastalık, kronik kistik mastit, Schimmelbusch hastalığı, mazoplazi, Cooper hastalığı, Reclus hastalığı ve fibroadenomatozis bulunur. Patolojik olarak makro veya mikrokistler, fibrozis, adenozis ve lenfositik infiltrasyon görülmektedir. Genellikle



tedavi gerektirmez. •



Sadece makrokist varsa aspire edilebilir veya eksize edilebilir.







Kanser



ge l işme



riskinde



artış



söz konusu



KİSTLER •



14 kadından birinde görülür.







Meme kistleri % 50 multipl veya rekürrendir.







Meme kistleri genellikle 35 yaş üzerindedir.







Menapoza kadar insidans artar.



değildir.



MEME HASTALIKLARI ve CERRAH İS İ IJıı- 221 şekilde düşer.







Menapozdan sonra keskin bir







Over hormonları kistler üzerinde etkili olur. Bu nedenle siklik mastalji gelişir.







İntrakistik karsinom son derece nadir(% 0.1) görülür. olabileceği düşünülüyor ise



aspirasyon / USG



yapılır.







Palpabl bir kitle kist







Aspirasyon sonrasında kist yok olduysa ve kist sıvısı kanlı değilse sitoloji gerekmez.







Kist iki kereden daha fazla tekrarlarsa pnömosistografi (solid komponent olup olmadığını anlamak için) önerilir.







Solid komponent varsa







Meme kistinin eksizyonu genellikle gerekmez.







Birçok defa tekrarlarsa veya iğne biyopsisinde atipi saptanırsa, ancak o zaman eksizyon planlanır.



kalın iğne biyopsisi yapılır.



YAG NEKROZU •



Mammografisi meme kanserine benzer.







Travma



geçirilmiş



meme ameliyatı veya radyoterapiden sonra gelişebilir.







Kalsifikasyonlar yağ nekrozunun karakteristik bulgusudur. Bazan USG'de de görülür.







Patolojik olarak içinde yağ olan makrofajlar ve büyük yabancı cisim hücreleri karakteristiktir.







Malign potansiyel i yoktur.



DUKTAL EKTAZİ •



Palpe edilebilen dilate subareolar kanallar ve kıvamlı meme başı akıntısı ile bulgu verir.







Sekresyonlarda durgunluk ve lokal inflamasyon hastalığın patogenezinde rol oynar.







Meme başı inversiyonu gelişebilir.







Küratif tedavisi subareolar duktal eksizyondur.



GALAKTOSEL • • •







İçi süt ile dolu bir kisttir. Bebeğini kendi sütü ile beslemeyen annelerde daha sık görülür Mamografide yağ -sıvı seviyeleri ile karşılaşılır. Aspirasyon tedavi için yeterlidir



ZUSKA HASTALIGI •



Rekürren periduktal mastit de denir.







Tekrarlayan retroareolar enfeksiyonlar ve apseler ile karakterizedir.



Tedavisi: ./ Antibiyotik, gerektiğinde insizyon ve drenaj ./ Nadir de olsa meme başı ve areola ile birlikte kronik enfekte alanların eksizyonu gerekebilir. •



Sigara Zuska hastalığı için önemli bir risk faktörüdür.







Diğer risk faktörü ise diyabettir.



MONDOR HASTALIGI •



Memenin ve toraks duvarındaki venlerin trombofilebitidir.







Sıklıkla







Benign, kendi kendini sınırlayan bir hastalıktır.







Neoplastik değildir.







lateral torasik ven, torakoepigastrik ven ve daha nadiren süperfisyal epigastrik ven tutulur.



En önemli semptom akut başlayan ağrı dır. Tipik olarak memenin veya göğüs ön duvarının dış yarısında yerleşir.



Tedavi: ./ Antiinflamatuvar ilaç ./ Sıcak kompres ./ 4-6 haftada



iyileşir



./ Düzelmezse ağrılı ven eksize edilir.



222 ~ GENEL CERRAH İ



İNTRADUKTAL PAPİLLOM • • • •



Kanlı



meme



Meme



kanallarının



baş ı akıntısının



en sık nedenidir. epitellerinden köken alan gerçek poliplerdir. Çoğunlukla areola yakınında v~ 1 cm'den küçüktür. Meme kanseri riskinde artışa neden olmaz.



Tanı:



./ Ultrasonografi, duktografi veya MR laktografi ile konur.



Tedavi: ./ Subareolar dukt eksizyonu



yapılır.



SKLEROZAN ADENOZİS • • • • • • •



Adenozis küçük terminal duktul ve asini sayı sında artış demektir. Genellikle stromal doku proliferasyonu ile birliktedir. Bu ikisi bir arada olduğu zaman sklerozan adenozis denilen lezyon ortaya çıkar. Klinik, görüntüleme ve makroskopik patolojik olarak meme kanseriyle karışır. Klinikte sınırları keskin olmayan, lastik kıvamında, bir nodülarite olarak ele gelir. Doğurganlık çağında ve perimenopozal yaşlarda daha sık görülür. Malign potansiyeli yoktur. Birçok seriye göre mikrokalsifikasyon kümeleri nin altından en fazla çıkan patolojik tanı sklerozan adenozisdir.



RADİAL SKAR VE KOMPLEKS SKLEROZAN LEZYONLAR •



• • •



• •



Radial skar ve kompleks sklerozan lezyonlar ~ Santral sklerozis, epitel proliferasyonu, apokrin metaplazi ve papillom formasyonu ile karakterizedir. < 1 cm ise Radial skar > ı cm ise Kompleks sklerozan lezyonlar olarak adlandırılır. Meme karsinomu ile karışır. · ./ Sert kitle ./ Santral skar ve çevreye ışınsal kalsifikasyonlar ./ Meme derisinde gamzeleşme Kalın iğne biyopsisi ile ayırt edilir. Bazan eksizyon gerekir.



FİLLOİDES TÜMÖRLERİ (SİSTOSARKOMA FİLLOİDES) • Benign, borderline veya malign olarak sınıflanır. • Benign filloid tümörler histolojik olarak büyük fibroadenomlardan çok zor ayırt edilir. • · Malign filloid tümörleri histolojik olarak ayırt etmek zordur. Mammografik kalsifikasyonlar ve makroskopik nekroz ayırıcı değilidir.



• • • •



• • • •



Klinikte keskin sınırlı, mobil, sert, düzgün yüzeyli kitle olarak ele gelir. Herhangi bir boyutta olabilmekle beraber genellikle 4-5 cm'ye ulaşan ve fibroadenoma göre biraz daha ileri . yaşlarda görülen lezyonlardır. Benign filloid tümörler fibroadenom gibi lokal eksizyon ile tedavi edilir. Borderline (şüpheli malignite bulgusu olan) tümörler kavitenin 1 cm sa ğ lam sını r ile re-eksizyonu yapılarak tedavi edilirler. Açıkça malign filloid tümörlere ise sağlam cerrahi sınır sağlanamazsa total {basit) mastektomi uygulanır. Büyük filloid tümörler için de mastektomi uygun tedavidir. Aksiller metastaz oranı %0. 9 gibi çok düşük oranlarda görüldüğünden aksiller disseksiyon gerekli değ ildir. Malign filloidde eksizyon sonrası radyoterapi endikasyonları ./ Yakın cerrahi sınır ./ Fasya veya göğüs duvarı invazyonu ./ Tümör> 5 cm .



MEME HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ._., 223



İNFLAMATUAR HASTALIKLAR •



Memenin nonspesifik enfeksiyonları çoğunlukla laktasyon sırasında görülür.







Laktasyon mastiti, apseleştiğinde de laktasyon apsesi adı verilir.



• •



Antibiyotik ve şayet apseleşme varsa ek olarak drenajla tedavi eidlir.







Mastitli meme ile de emzirme önerilmektedir.



En sık etken S. aureusdur.



GRANÜLOMATÖZ MASTİT •



Granülomatöz mastit memenin nadir görülen kronik inflamatuvar hastalıgıdır.



• •



Klinik ve radyolojik olarak meme kanseriyle karıs9 bilen özelliklere sahiptir. Spesifik etyolojik nedenler olarak tüberküloz, Corynebacterium, sarkoidoz, çesjtli mikotik ve parazitik enfeksiyonlar sayılabilir, ancak hastalık sıklıkla idiopatiktir.







Preoperatif ayırıcı tanıda meme kanseri ilk sırada oldugvundan, genellikle ilk yaklasJm biyopsidir.







Biyopsi sonrası kanser olmadıgı anlasJlan hastalara çogvunlukla ek tedavi verilmedigınden nüksler sıktır.







İdiyopatik granülomatöz mastitin herkesçe kabul edilmisJ ortak bir tedavi modalitesi yoktur.







Nükslerin önlenmesinde steroid tedavisinin yeri tartısJnalıdır fakat başarılı sonuçlar bildirilmiştir. Medikal olarak hastalıg1n kontrol altına alınamadıg1 veya basJangıçtan itibaren ag1r klinik bulgularla (tekrarlayan apse, fistül) seyreden hastalarda cerrahi kaçınılmazdır.



SPOT BİLGİLER · Memede dermise dik yapışarak memeye yapısal destek sağlayan f ibröz bantlar ... Cooper 1igamanları



· Memenin kanlanması... Santral ve iç bölümlerini a.mammaria interna'nın perforan dalları, üst dış bölümünü de a.torasika lateralis · Batson pleksusu ... Kafa tabanından sakruma kadar devam eden perivertebral ven pleksusu • Meme kanserinin akciğer metastazı yapmadan vertebra metastazı yapabilmesinin açıklaması . .. Batson pleksusu ile posterior 3. 4. 5. interkostal venler arasındaki anastomozlar Meme lenf akımı. .. %75'i aksillaya, %25'i de internal mammaria lenf nodüllerine · Aks iller lenf nodüllerinin 6 grubu... Mammaria eksterna, Skapular, Aksi l ler ven, Santral, İnterpektoral (Rotter), Subklaviküler · Aksiller lenf nodüllerinde Seviye 1 ... Pektoral is minörün alt kenarının lateralinde veya altındakiler Aksiller lenf nodüllerinde Seviye 2 ... Pektoral is minörün arkasındakiler · Aksiller lenf nodüllerinde Seviye 3. . . Pektoral is minörün üst kenarının medialindekiler · Aksesuvar meme başı. .. Politeli · Meme yokluğu ... Amasti · Unilateral amasti veya hipoplazi, kostal kartilaj ve kosta anomalileri, brakidaktili... Poland Sendromu · Aksesuvar (aksiller) meme dokusu ... En sık aksillada • Memenin fizik muayenesinde en uygun zaman ... Adetten sonraki 5. - 7. günler ... · Mammografi ... 40 yaşından itibaren yıllık mammografi taraması önerilir. 50-74 yaş grubundaki kadınlara ise iki senede bir mamografi taraması önerilmektedir. • Mammografide Kanser Bulguları ... Spiküler uzantıları olan lezyon. Saçılmış (serpiştirilmiş) mikrokalsifikasyonlar (özellikle sayı~ 5 ve pleomorfik ise). Asimetrik dansite. Duktal asimetri. Normal meme yapısının distorsiyonu.



kanserle ilişkili olan özellikleri. .. Değişik şekil ve yoğunlukta,< 0.5-1 mm, ince ve lineer • MRI Endikasyonları. . . Hayat boyu meme kanseri riski yüksek kadınlarda önerilir (~ %20-25). Aile hikayesi. BRCA 1 - BRCA 2 mutasyon taşıyıcılığı. 1. derece akrabasında BRCA 1 - BRCA 2 mutasyonu olup kendisinde bilmeyenler. 10-30 yaş arası göğüse radyoterapi almış olanlar. Kendisinde / 1. derece akrabasında Li Fraumeni . Cowden, Bannayan Riley Ruvalcaba sendromu olanlar ... Hayat boyu meme kanseri riski orta derecede artmış kadınlarda da önerilir (~ %15-20) Özgeçmişinde meme kanseri, DCIS, LCIS, ati pik duktal / lobüler hiperplazi. Mammografide görüntülenmeyi güçleştiren aşırı yoğun meme paterni



· Mammografide



mikrokalsifikasyonların



· Breast imaging reporting and data system (BIRADS) ... O -+ İnkomplet değerlendirme. 1 -+ Negatif (rutin mammografi), 2 -+ Benign bulgular (rutin mammografik takip), 3 -+ Muhtemelen benign: Kısa aralıklarla izlem, 4-+ Malignite yönünden lezyon şüpheli, biyopsi gerekir, 5 -+ Lezyon büyük olasılıkla malign, 6 -+ Patolojik olarak kanıtlanmış malignite · Nonpalpabl Lezyonlar Kitle varsa ... USG eşliğinde · Nonpalpabl Lezyonlar Kitle yoksa ... Stereotaktik mammografi · Mamograf ide saptanan ancak palpabl olmayan lezyonlarda yaklaşım ... Görüntüleme (mamografi) altında telle işaretleme + eksizyonel biyopsi . ROLL (radyonükleid ile işaretleme + eksizyonel biyopsi). Görüntüleme (mamografi) eşliğinde core iğne biyopsisi (kalın iğne biyopsisi). · Spontan meme başı akıntısının en sık nedeni . .. İntraduktal papillom. · Kanlı meme başı akıntısının en sık nedeni. .. İntraduktal papillom. · Kansere bağlı olabilecek meme başı akıntısının özellikleri ... Spontan. Tek taraflı. Tek bir kanala lokalize. > 40 yaş kadınlarda. Kanlı. Kitle ile beraber ... • Non-proliferatif meme lezyonları (%70) ... Kistler ve apokrin metaplazi. Duktal ektazi. Hafif duktal epitelyal hiperplazi. Kalsifikasyonlar. Fibroadenom ve ilişkili lezyonlar.



224 ._. GENEL CERRAH İ



• Ati pi içermeyen proliferatif meme



.



lezyonları ...



Sklerozan adenozis. Radyal skor ve kompleks sklerozan lezyonlar. Duktal epitelyal hiperplazi . İntraduktal papillomlar. • Atipik proliferatif lezyonlar ... Atipik lobüler hiperplazi. Atipik duktal hiperplazi



· - ÇIKMIŞ SORULAR 1.



Doğru



2.



Eksizyon



ve büyük yabancı cisim hücreleri



• Rekürren periduktal mastit ... Zuska hastalığı • Zuska hastalığı tedavisi. .. Antibiyotik, gerektiğinde



Doğru



3.



insizyon ve drenaj



· Memenin ve toraks duvarındaki venlerin trombofilebiti ... Mondor hasta! ığı · İntraduktal papillom tedavisi . . . Subareolar duktal



adenozis



· Sklerozan adenozis .. . Küçük terminal duktus, asini sayısında artış



ve stromal doku proliferasyonu



skor



Kompleks sklerozan lezyonlar



re-eksizyonu sınır sağlanamazsa



Sağlam cerrahi



total (basit) mastektomi



• Malign filloid tümörlerde aksiller disseksiyon ...



duvarı



sonrası radyoterapi sınır, fasya veya göğüs



invazyonu, tümör> 5 cm



· Laktasyon mastiti,



apseleştiğinde... Laktasyon



apsesi



• Laktasyon mastiti ve laktasyon apsesine neden olan en sık etken ... S. Aureus • Mastitli meme ile emzirme ... Önerilmekte



6 ay sonra mammografi 1 yıl sonra marnmografi Mammografi ile bölgeyi işaretleyip eksizyon 3 ay arayla fizik muayene MR ile takip



Genç



kadın hastanın kanlı



tanısı



nedir?



Doğru



6.



yapılması



cevap: C



A ) Duktal ektazi C) Mastit



Aksiller metastaz oranı %0.9 gibi çok düşük oranlarda görüldüğünden aksiller disseksiyon gerekli değildir.



• Malign filloidde eksizyon endikasyonu ... Yakın cerrahi



olmayan 60 yaşında kadının mammografisinde lobüler yapıda asimetriye neden olan mikrokalsifikasyonlar içeren spiküler uzantıları olan lezyonlar görülüyor. FM'de ele gelen kitle yoksa uygun yaklaşım hangisidir?



Doğru



5.



cevap: A



Şikayeti



A) B) C) O) E)



· Santral sklerozis, epitel proliferasyonu , apokrin metaplazi ve papillom formasyonu > 1 cm ...



· Malign filloid tümörlerde tedavi ...



cevap: C



Memesinde klinik olarak malignite kuşkulu bir kitle olan 65 yaşındaki hastada ilk yapılması gereken tetkik aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



4.



· Santral sklerozis, epitel proliferasyonu, apokrin metaplazi ve papillom formasyonu < 1 cm ... Radial



· Benign filloid tümörlerde tedavi ... Lokal eksizyon • Borderline (şüpheli malignite bulgusu olan) tümörlerde tedavi ... Kavi tenin 1 cm sağlam sınır ile



Patlamış mısır tipi kalsifikasyon Küresel kalsifikasyon Pleomorfik kalsifikasyon Yumurta kabuğu şeklinde kalsifikasyon İğne şeklinde kalsifikasyon



A) Mamografi B) İnce iğne aspirasyon biyopsisi C) Tru-cut biyopsi O) Eksizyonel biyopsi E) İnsizyonel biyopsi



eksizyon



Klinik, görüntüleme ve makroskopik patolojik olarak meme kanseriyle karışabilen lezyon ... Sklerozan



cevap: D



Mamografide görülebilen aşağıdaki kalsifikasyonlardan hangisinin malign olma olasılığı diğerlerine göre daha yüksektir? A) B) C) O) E)



• Klinik olarak meme kanseri ile en sık karışan patoloji . .. Yağ nekrozu • Yağ nekrozu patolojisi ... Kalsifikasyonlar, makrofajlar



meme başı akıntısı



Meme kanserini erken evrede yakalamak için semptomu olmayan kadın nüfusunun toplum tabanlı taranmasına yönelik en etkin yöntem aşağıdakilerden hangisidir? A ) Kendi kendini meme muayenesi B) Meme muayenesi C) Meme ultrasonografisi D) Mamografi E) Manyetik rezonans görüntüleme



fibroadenom diyor ise iğne biyopsisi de şart değil; izlenebilir. • Fibroadenom > 3 cm . . . Eksizyon



• Duktal ektazi. .. Dilate subareolar kanallar ve kıvamlı



.



.



• Adölesan ve genç kadınlarda en sık görülen meme tümörü ... Fibroadenom • Genç kadın ( < 25) fibroadenom .. . USG sonucu tipik



• Palpabl bir kitlenin solid / kistik ayrımını yapan tetkikler ... Aspirasyon ve USG • Aspirasyon sonrasında kist yok oldu ve kist sıvısı kanlı değil ise sitoloji??? ... Gerekmez • Memede bir kist birçok defa tekrarlarsa veya iğne biyopsisinde ati pi saptanırsa en uygun tedavi .. .



.



meme



başı akıntısının olası



B) İntraduktal papillom D) Meme apsesi E) Fibroadenom



cevap: B



Aşağıdakilerden



hangisi meme



başı akıntısı



yapmaz?



A) ~uktal ektazi B) Yağ nekrozu C) lntraduktal papillom O) Meme karsinomu E) Memenin kistik hastalığı Doğru



cevap: B



MEME HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ıı,. 225 7.



Yirm i beş yaşında



bir



kad ı n



hasta sol meme



başından



seröz



kanlı akıntı nedeniyle başvuruyor. Öyküsünden 3 yı l önce



15. Otuz beş, elli yaş aralığında, kadınlarda en sık görülen benign meme hastalığı aşağıdakilerden hangisidir?



doğum yapt ı ğ ı



ve menstrüel periyotların ı n normal o l duğu Fizik muayenede, memede kitle saptanmıyor, ancak basmakla meme başından tek bir noktadan kan l ı akıntı olduğu gözleniyor.



A) Fibroadenom B) İntraduktal papillom C) Sistosarkom fillodes D) Fibrokistik değişiklikler E) Meme tüberkülozu



öğreniliyor.



Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) ~uktal ektazi B) Galaktosel C) lntraduktal papillom D) Meme Kanseri E) Meme Apsesi Doğru



8.



hangisi patolojik meme başı akıntısının özelliklerinden biri değildir? A) Unilateral olması B) Sarı -yeşil renkte olması C) Kitle ile birlikte olması D) Kendiliğinden olmaması E) Kanlı olması



9.



cevap: D



Mamografideki lezyon nedeni ile meme biyopsisi yapılan kadın hastada aşağıdaki patolojik sonuçlardan hangisi yakın takibi gerektirir? A) Apokrin metaplazi B) ~uktal ektazi C) Atipik duktal hiperplazi D) lntraduktal papillom E) Fibroadenom



Doğru



cevap: C



10. Aşağıdaki meme hastalıklarından hangisi proliferatif tipte bir lezyon değildir? A) Rad ial skar B) Epitelyal hiperplazi C) Sklerozan adenoz D) İntraduktal papillom E) Fibrokistik değişiklikler Doğru



cevap: E



11. Özellikle genç kızlarda görülmekle birlikte tüm yaşlarda görülebilen sert, mobil ve 1-1.5 cm arasında olabilen meme kitlesi sıklıkla hangisidir? B) Fibroadenom A) İntraduktal papillom C) Fibrokistik hastalık D) Duktal ektazi E) Ya ğ nekrozu Doğru



cevap: B



12. Memenin en sık görülen iyi huylu tümörü aşağıdakilerden hangisidir? A) İntraduktal papillom C) Fibroadenom Doğru



B) Sklerozan adenozis D) Galaktosel E) Fibrolipom



cevap: C



13. Memedeki hastalıklardan hangisi stromal kaynaklıdır? A) ?kiroz Ca B) Medüller Ca C) lnfiltratif duktal Ca D) Fibroadenom E) Paget hastalığı Doğru



cevap: D



14. Memede görülen fibrokistik hastalığın malignleşmesinde en belirleyici etken hangisidir?



B) Epitelyal hiperplazi A) Apokrin metaplazi D) Adenozis C) Stromal fibrozis E) Stromal büyüme Doğru



cevap: B



16.



cevap: D



Altmış yaşındaki kadında



kadranında ağrı, şişlik



cevap: C



Aşağıdakilerden



Doğru



Doğru



ise



tanı



nedir?



A) Yağ nekrozu C) Duktal papillom



Doğru



travma sonrası meme üst dış ve deride retraksiyon görülmüş



B) Sistosarkoma filloides D) Fibroadenom E) Fibrokistik hastalık



cevap: A



17. Periduktal mastit olarak adlandırılan, tekrarlayan retroareolar infeksiyonlar ve apselerle seyreden, sigara kullanımının ve diyabetin artmış risk faktörü olduğu, tedavisi antibiyotik ve gereksinim halinde insizyon ile drenaj olan hastalık aşağıdakilerden hangisidir?



A) Mondor Hastalığı B) Zuska Hastalığı C) İnflamatuvar meme kanseri D) Hidradenitis süpürativa E) Paget Hastalığı Doğru



cevap: B



18. Mondor



hastalığında



değişikliklerden



memede hangisi görülür?



aşağıdaki



patolojik



A) Yüzeyel venlerde trombofilebit B) İn t raduktal papillomatöz tümör C) Fibrokistik değişiklikler D) Yaygın duktal karsinoma insitu E) Plazma hücreli mastit Doğru



cevap: A



19. Aşağıdaki meme tümörlerinin hangisinde aksiller lenf nodu diseksiyonu genellikle gerekmez? A) Medüller karsinom B) İnvaziv duktal karsinom C) Lobüler karsinom D) Sistosarkoma filloides E) Müsinöz karsinom Doğru



cevap: D



20. Yirmi altı yaşında bir kadın hasta ateş şikayeti ile başvuruyor. Öyküsünden 2 ay önce doğum yaptığı ve bebeğini emzirdiği öğreniliyor. Vücut sıcakl ı ğı 38 .8 °C olarak bulunan hastada yapı l an muayenede sağ memen in k ı zarık ve duyarl ı o l duğu gözleniyor; sert, nodüler ve fluktuasyonu olmayan kitle saptanıyor. Sol memenin normal olduğu belirleniyor. Hasta , önceden böyle bir kitle o l mad ı ğını ama meme muayenesi de yapmadığını belirtiyor. Bu



hastaya



aşağıdakilerden



antibiyotik kullanımıyla hangisi önerilmelidir?



birlikte



A) Drenaj yapılması B) Mamografi çekilmesi C) Bromokriptin tedavisi D) Gözlem ve bebeğini yalnızca sol memesiyle emzirmesi E) Gözlem ve bebeğini her iki memesiyle de emzirmesi Doğru



cevap: E



226 ... GENEL CERRAHİ 5.



ÇALIŞMA



SORULARI



Yirmi beş yaşında bir kadın hasta memede kitle yakınması ile başvuruyor. Fizik muayenede sol memede düzgün sınırlı , lastik kıvamında, ağrısız 4 santimetre çaplı bir kitle tespit ediliyor. Bu kitle için en olası aşağıdakilerden hangisidir?



1.



Unilateral amasti, kostal kartilaj ve kostalarda anomaliler, göğüs duvarında subkutan dokunun hipoplazisi ve brakidaktili ile karakterize sendrom at>aöydakilerden hangisidir? A) Klinefelter sendromu B) Li-Fraumeni sendromu



A) Meme kanseri



C) Fibrokistik



B) Meme kisti



değişiklik



D) Fibroadenom



E) Filloid tümör Doğru



6.



cevap: D



Önceki



sorudaki hastada hangisidir?



en



uygun



yaklaşım



aşağıdakilerden



C) Ataksia telenjiyektazya D) Poland sendromu



A) İnce iğne aspirasyon biyopsisi



B) Mamografi



E) Muir Torre sendromu



C) Belirli aralıklarla ultrasonografi Doğru



2.



cevap: D



Elli bir yaşındaki kadın hastanın rutin meme muayenesinde sağ meme üst dış kadranda 2x1 cm çapında kitle belirleniyor. Fizik muayenede kitlenin sert, irregüler sınırlı ve ağrısız olduğu görülüyor. Lezyon mammografide de malignite şüpheli olarak değerlendiriliyor. uygun yaklaşım



Bu hasta için en hangisidir?



D) Cerrahi eksizyonel biyopsi E) Yalnızca fizik muayene Doğru



7.



aşağıdakilerden



A) Fibrokistik hastalık



B) Meme duktus ektazisi C) İntraduktal papillom D) Fibroadenom



opsisi B) Sadece ultrasonografi C) Ultrasonografi ile inceleme ve kalın iğne biyopsisi D) Altı ay arayla muayene E) Ultrasonografi ile inceleme ve kalın eksizyonel biyopsi



3.



E) Filloides tümör Doğru



8. cevap: C



Altmışbeş yaşında bir kadın sağ memesinde son 6 aydır giderek büyüyen , 3 santimetre çapında, sert, fikse, net sınırları olmayan bir kitle ile başvuruyor. Fizik muayenede koltuk altında da iki adet mobil lenf nodu palpe ediliyor.



Kırk



bir yaşında kadın hasta sağ memesinde ağrı şikayetiyle Fizik muayenesinde sağ memede 3 santimetre çapında , düzgün sınırlı , yumuşak kıvamlı ve ağrılı kitle saptanıyor. Ultrasonografide kitlenin kist olduğu anlaşılıyor.



tanısal



ilk



işlem



aşağıdakilerden



E) Takip



D) Meme MRI



9.



E) Mamografi ve gerekiyor ise meme ultrasonografisi



yaşında



kadın



hasta sağ memesinde kitle Fizik muayenesinde sağ memede 2 santimetre çapında, düzgün sınırlı , yumuşak kıvamlı ve ağrısız kitle saptanıyor. Yapılan mammografi ve ultrasonografi sonucunda kitlenin basit kist olduğu, solid komponentinin bulunmadığı anlaşılıyor. şikayetiyle başvuruyor.



Bu hasta için en hangisidir?



Eksizyonel biyopsi biyopsisi Aspirasyon Lumpektomi E) Takip



A) B) C) D)



Doğru



Kalın iğne



cevap: E



cevap: C



Aspire edildikten sonra takibe



uygun yaklaşım



aşağıdakilerden



alınan



meme kisti iki defa



nüksetmiştir.



uygun yaklaşım



Bu hasta için en hangisidir?



cevap: E



yedi



B) Kalın iğne biyopsisi D) Lumpektomi



A) Eksizyonel biyopsi C) Aspirasyon



Doğru



Kırk



uygun yaklaşım aşağıdakilerden



Bu hasta için en hangisidir?



A) Eksizyonel biyopsi B) Meme ultrasonografisi C) İnce iğne aspirasyon biyopsisi



Doğru



cevap: D



başvuruyor.



Bu hasta için hangisidir?



4.



Kapsül içeren, stromal proliferasyon ve yarık şeklinde puberte öncesi kızlarda ve genç kadınlarda görülen meme lezyonu hangisidir?



duktusların görüldüğü



A) Ultrasonografi ile inceleme ve ince iğne aspirasyon biy-



Doğru



cevap: D



aşağıdakilerden



A) Meme MRI B) Lumpektomi C) Segmenter mastektomi D) Pnömokistografi E) Aspirasyon ve takibe devam edilmesi Doğru



cevap: D



10. Kırk altı yaşında kadın hasta, sol meme alt iç kadranda



sert kitle yakınmasıyla başvuruyor. Sol memesine travma öyküsü bulunan hastanın fizik muayenesinde, 2 santimetre çapında, sert, düzensiz sınırlı bir kitle saptanıyor. Koltuk altında lenf düğümü ele gelmiyor. Mamografide, üzerinde mikrokalsifikasyon kümesi olan bir kitle saptanıyor. Bu hastada meme kanseri ayırıcı tanısında öncelikle gereken aşağıdakilerden hangisidir?



düşünülmesi



A) Sklerozan adenozis C) Filloid tümör



B) Radial skar D) Fibrokistik değişiklikler



E) Yağ nekrozu Doğru



cevap: E



MEME HASTALIKLARI ve C E RRAHİSİ ~ 227 11. Mondor hastalığı hangi tromboflebitidir?



organın



yüzeye! venlerinin



B) Alt ekstremite



A) Perianal bölge C) Üst ekstremite



D) Umbilikal bölge



17. Preoperatif fıbroadenom teşhisi konu lan 35 yaş ı nda bir kadının memesinden düzgün sınırlı , lastik kıvam ı nda 3 santimetrelik bir tümöral lezyon ç ı ka rılı yor. Histoloj ik olarak, lezyonun fılloid tümör olduğu saptanıyor. Bu hastada hangisidir?



E)Meme Doğru



cevap: E



12. Mondor



hastalığıyla



ilgili



aşağıdaki



yanlıştır?



A) Göğüs ön duvarı ve memenin yüzeysel venlerinin trom-



Doğru



13.



hastalıklarından



hangisi biridir?



A) Sklerozan adenozis C) Fibrokistik değişiklik E) Doğru



Yağ



benign



proliferatif



meme



B) Apokrin metaplazi D) Duktal ektazi nekrozu



Hemen mastektomi yapılmalıdır. Bir yıl sonra mamografi tekrar edilmelidir. Görüntüleme altında işaretlenen alandan biyopsi yapılmalıdır.



Doğru



başı akıntısı



ile ilgili olarak hangisi



Doğru



19. Preoperatif fibroadenom teşhisi konu lan 52 yaş ı nda bir kad ı n ın memesinden düzgün s ını rlı , lastik k ı vam ı nda 3 santimetrelik bir tümöral lezyon ç ı karı lı yor. Histoloji k olarak, lezyonun fi lloid tümör olduğu saptanıyor. Ayrıca tümörün s ı nıra yakın k ı s ı m l arında malignite ş ü pheli alanlar görülüyor. Bu hastada en uygun tedavi



21.



aşamadan



hangisidir?



E) Doğru



cevap: B



sonra en uygun



Östrojen verilmesi Tamoksifen verilmesi Aspire edilen sıvının sitolojik olarak Kist eksizyonu Takip cevap: E



Aşağıdakilerden



hangisi



fibrokistik



hastalık



için



A) Menstrüel siklus sırasında değişen bilateral ağrılı kistik



Bu hastada bu



D)



hangisidir?



yanlıştır?



cevap: A



aşağıdakilerden



B)



aşağıdakilerden



A) Sadece izlem B) 1 cm . daha genişletilerek bölgenin reeksizyonu C) Total (basit) mastektomi D) Total mastektomi ve aksiller diseksiyon E) Tamoksifen tedavisi Doğru



bir kad ı n ı n memesin in üst d ı ş kadran ı nda 3 cm . sert düzg ün bir kitle bu lun muştur. Kitle aspire ed ilerek 1O mi. bulanık yeşil renkte sıvı aspire edilmiştir.



C)



cevap: B



Kanlı akıntı



K ı rk yaş ı nda



A)



aşağıdakilerden



D) Kötü hijyen E) Diyabet



doğrudur?



altta yatan bir kanserin belirtisidir. D) Galaktore altta yatan bir kanserin belirtisidir. E) Patolojik akıntı genellikle iki yanlıdır.



16.



cevap: B



-A) Travma



cevap: C



ondur.



Doğru



meme başı akıntısının en sık nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



20. Akut mastite yol açan en önemli etken hangisidir?



A) Zaman zaman olan ve süt gibi akıntı fizyolojik olabilir. B) Provoke meme başı akıntısı açık biyopsi için bir endikasyC)



cevap: A



Kanlı



Doğru



Şüpheli bölge ultrasonografi ile değerlendirilmelidir. Sadece palpe edilen kitlelerin biyopsisi yapılmalıdır.



15. Meme



aşağıdakilerden



B) Emzirme C) Hamilelik



olmalıdır?



D) E)



tedavi



A) Meme kanseri B) İntraduktal papillom C) Duktal ektazi D) Fibrokistik hastalık E) Paget hastalığı



cevap: A



14. Çekilen mamografisinde sol memede noktasal tarzda çok sayıda mikrokalsifikasyon saptanan, ancak klinik muayenede pozitif bulgusu olmayan 62 yaşındaki kadın hasta için bundan sonraki en uygun yaklaşım ne A) B) C)



Doğru



18.



cevap: C



Aşağıdakilerden



uygun



A) Sadece izlem B) 1 cm . daha genişletilerek bölgenin reeksizyonu C) Total (basit) mastektomi D) Total mastektomi ve aksiller diseksiyon E) Tamoksifen tedavisi



ifadelerden hangisi



boflebitidir. B) En çok tutulan venler lateral torasik ve torakoepigastrik venlerdir. C) Kanser riski genel popülasyona göre yaklaşık olarak 1O kat artmıştır D) Hastalar akut meme ağrısı ile hekime başvurur. E) Tedavide genellikle yatak istirahati ve antiinflamatuvarlar yararlı olur.



en



yaklaşım



kitlelerdir B) Eksizyonel biyopsi gerekebilir C) Kanser gelişme riski 5-15 kat artmıştır D) Genellikle başlangıcı 30-40 yaşlarında görülür E) İğne aspirasyonu tanıda yardımcı olabilir Doğru



değerlendirilmesi



cevap: C



22. Kesitlerde yaprak şeklinde yarıklar ve çatlaklar görülen, stroma kaynaklı tümör hangidir? A) İntraduktal papillom B) İntraduktal karsinom



C) Phyloides tümör D) invazif duktal karsinom E) Medüller karsinom Doğru



cevap: C



228 ~ GENEL CERRAHİ 23. Laktasyon mastitinde en hangisidir?



olası



patojen



aşağıdakilerden



25. Granülomatöz mastitle hangisi yanlıştır?



ilgili



aşağıdaki



ifadelerden



A) Klinik olarak meme kanseri ile karışabilir.



A) Streptococcus haemolyticus



B) Etiyolojisinde Corynebacterium sorumlu olabilir. C) Tedavisinde steroidler kullanılmaktadır. D) Genç ve paröz kadınlarda sık görülür. E) Cerrahi kesin küratif sonuç sağlar.



B) Staphylococus epidermidis C) Lactobacillus casei



D) Staphylococus saprophyticus E) Staphylococcus aureus



Doğru



Doôru Cevap: E



cevap: E



24. Elli bir yaşındaki premenopozal kadın hastaya memede



mikrokalsifikasyon nedeniyle iğne ile işaretli biyopsi yapılıyor. Patolojik inceleme mikrokalsifikasyonlu sklerozan adenozis ve yaygın lobüler karsinoma in situ gösteriyor. Bu



hastada



bundan sonraki hangisidir?



en



uygun



yaklaşım



aşağıdakilerden



bir cerrahi girişim gerekmez lokal eksizyon Geniş lokal eksizyon ve adjuvan radyoterapi Basit mastektomi E) Modifiye radikal mastektomi



A) B) C) D)



Doğru



Daha



başka



Geniş



cevap: A



MALİGN MEME HASTALIKLARI Histolojik inceleme sonuçlarına göre invaziv meme kanseri riskleri



~ -



Riski arttırmayan lezyonlar • Kistler ve apokrin değişiklikler



• • · ·



Duktal ektazi Sklerozan adenozis Papillom Hafif epitelyal hiperplazi



Az riskli lezyonlar (1.5-2 kat) · Florid (belirgin) hiperplazi Orta riskli lezyonlar (4-5 kat) · Atipik duktal hiperplazi



• Atipik lobüler hiperplazi Yüksek riskli lezyonlar (8-10 kat) • Lobüler karsinoma in situ (LKİS)



· Duktal karsinoma in situ (DKİS)



MEME KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ •



Epidemiyolojik risk faktörleri: •



30 yaşın üstünde olmak







Cinsiyet: Erkek/







Meme kanseri açısından şüpheli gen taşıyıcısı olmak.







Kadın oranı



=1/



130



Kuvvetli aile öyküsü: İki veya daha fazla birinci derece akrabada meme kanseri (bilateral veya premenopozal)







Atipik duktal veya lobüler hiperplazi veya lobüler karsinoma in situ







Duktal karsinoma in situ







Aile öyküsü



MEME HASTALIKLARI ve CERRAH İ Sİ ı., 229 yaşından



Gebelik öyküsü: Gebe kalmamak; ilk gebelik> 30 Diğer







Meme kanseri riskini







Diyet:







55



yaşından



Menstrüel öykü: 12



• •



önce



menarş







sonra menopoz



yaş



memede meme kanseri Yağlı



artıran diğer



kanserler: Over, kolon, endometrium kanserleri.



ve kalorisi yüksek diyet



Hormon replasman tedavisi: Sadece östrojen içeren ilaçlar ile yapılan 5 yıllık HRT'nin risk artışı oluşturmadığı düşünülüyor.



Meme kanseri riskini



arttıran



faktörler



Hormona! faktörler Riski azaltanlar



Riski artt1ranlar • Erken menarş • Geç menopoz • Nulliparite • İlk doğum yaşı > 30 • Obezite



• Egzersiz yapmak • Uzun laktasyon



Non-hormonal faktörler • Radyasyon • Aile hikayesi • Yağlı beslenme • Alkol



• Meme kanseri açısından en önemli epidemiyolojik risk faktörleri ileri yaş ve kadın cinsiyette olmaktır.



• Her 8 kadından birinde (hayatları boyunca) meme kanseri gelişmektedir (%12.2). · Meme kanserlerinin sadece %2'si 30 yaşın altında, %70'i 50 yaşın üstünde saptanır. ~



.



.



.



Fibrokistik hastalıkta meme kanseri riski artmaz . Ancak eşlik eden atipik duktal hiperplazi meme kanseri riskini 5 kat arttırır.







Birinci derece akrabalarda meme kanseri olan kişilerde meme kanseri riski artar, akrabalardaki meme kanseri premenopozal dönemde ortaya çıkmış ve bilateral ise bu oran iyice artar.







Bir memesinde kanser olan kadının diğer memesinde kanser gelişme olasılığı her yıl %1'dir.



~



.



Bilateral meme kanse,:-i gelişm_esindeki risk



·



• Aile öyküsü olması · İlk tümörün multisentrik olması · İ lk tümörün lobüler komponentinin







Herediter meme kanseri sendromu: Aile öyküsü olanlarda meme kanseri riski 2-3 kat artmaktad ır. Birinci derece akrabalarında premenopozal devrede ve bilateral meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişme olasılığı %50'dir.



230



-111



GENEL CERRAHİ



MEME KANSERİ İNSİDANS DAGILIMI Meme kanseri insidans dağ1hm1 Sporadik meme kanseri



% 65-75



Ailevi meme kanseri



% 20-30 % 5-10



Herediter meme kanseri 0



BRCA 1



% 45



0



BRCA2



% 35



0



p53 (Li Fraumeni)



%1



0



STK11 /LKB1 (Peutz-Jeghers)



%90



·



Duktal karsinoma in situnun patolojik bulgusu . . . Kanser hücrelerinin duktusların içinde kalması ve bazal membranı aşmaması



·



Duktal karsinoma in situ komedo tipi özellikleri ... Yüksek nükleer grade, multisentrisite, mikroinvazyon, agresif biyolojik davranış Duktal karsinoma in situnun tedavisi. . . Meme koruyucu ameliyat (yerel eksizyon) + sentinel lenf düğümü biyopsisi + Radyoterapi



·



Paget Hastalığı tedavisi... İnvaziv karsinom varsa modifiye radikal mastektomi yapılabilir. Diğer bir seçenek meme başı areola kompleksinin eksizyonu + aksiller evreleme+ radyoterapidir



· Medüller Karsinom ... Büyük kanamalı kitleler oluşturur. Yüksek gradeli, ER (-), PR (-), HER-2 neu (-)? Triple (-) / Bazal-like kanserler. (Bazı otörlere göre). Büyük kanamalı kitleler oluşturur. ·



Müsinöz karsinom ... Yaşlılar



·



İleri yaş kadınlar da görülen ve yavaş büyüyen meme kanseri tipi ... Müsinöz karsinom



Papiller karsinom .. . Yaşlılarda. Aksiller lenf düğümü metastaz oranı düşük



MEME HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ., 243



·



Tübüler karsinom ... Sağkalım oranı en yüksek



·



Klinikte meme kanserinin ilk belirtisi ... Kitle



·



Meme kanserinin en sık yerleştiği kadran ... Memenin üst dış kadranı



·



Meme karsinomunda meme derisinde ortaya çıkan portakal kabuğu görünümünün nedeni. . . Lenfatik permeasyon



·



Meme karsinomunun kemiklerde sık yerleştiği bölgeler ... Vertebralar: Özellikle lomber vertebralar, pelvis kemikleri, femur üst ucu, kostalar, kafatası kemikleri



·



Erken evre meme kanseri. .. Evre 1-2



·



Erken evre meme kanserinin (Evre 1 -2) güncel tedavisi ... Aksiller lenf nodu durumunun belirlenmesi, mastektomi veya meme koruyucu cerrahi



·



Aksiller lenf nodu disseksiyonunu gerekliliği. .. Klinik olarak aksiller lenfadenopati saptanması veya sentirıel lenf nodunda metastaz saptanması



·



Meme koruyucu cerrahi. .. Lumpektomi + aks iller lenf nodu durumunun belirlenmesi+ radyoterapi



·



Meme koruyucu cerrahi kontrendikasyonları (relatif) . . . Memeye veya göğüs duvarına radyasyon alma öyküsü. Temiz cerrahi sınır elde edilememesi veya reeksizyonu takiben cerrahi sınır durumunun belirlenememesi. Multisentrik hastalık (mamografide yaygın mikrokalsifikasyonlar). Aktif skleroderma veya lupus. Gebelik (erken). Hastanın tercihi. Meme/ tümör oranının küçük olması.



·



Modifiye radikal mastektomi kapsamı . .. Memenin glandüler dokusunun tamamı, meme cildinin büyük kısmı (mutlaka meme başı areola kompleksini içerecek şekilde), pektoralis major fasyası ve aksiller lenf düğümlerinin en bloc (tek parça) çıkartılması



·



Radikal mastektomi kapsamı... Memenin glandüler dokusunun tamamı, meme cildinin tamamı, pektoralis major kası ve aksiller lenf düğümlerinin (seviye 1, 2 ve 3) çıkartılması



·



Mastektominin en sık komplikasyonu. . . Seroma



·



N . thoracicus longus .. . M. serratus anterior'un siniri ... Kesilirse kanat skapula (winged scapula, scapula alata) gelişir; omuzun hiperabdüksiyonu zayıflar.



·



N. thoracicus longus ... M. latissimus dorsi'nin siniri ... Kesilirse kolun adduksiyon ve iç rotasyonu zayıflar.



·



N . intercostobrachialis lezyonu . . . İkinci interkostal sinirin lateral dalı. .. Aksilla disseksiyonu sırasında yanlışlıkla kesilmesi kol ve aksillanın üst, medya! bölgelerinde duyu kaybına yol açar.



·



ER / PR pozitif premenopozal ve postmenopozal meme kanserlerinde ilk seçenek . . . Tamoksifen



·



HER-2-pozitif meme kanserlerinde kemoterapi kombinasyonlarına eklenmesi gereken ... Trastuzumab



·



Meme kanserinde ameliyat sonrası kemoterapi alması gereken hastalar ... Aksiller lenf düğümleri tutulmuş hastalar. Aks iller lenf düğümleri (-) olsa dahi aşağıdaki kötü prognostik (yüksek risk) göstergelerden birisini taşıyanlar:Tümör çapı> 1-2 cm. Kötü histolojik ve nükleer grade. Hormon reseptörleri (-). Bazı onkogenler; ör: erb-B2 (HER-2 neu).



·



Meme kanserinde ameliyat sonrası radyoterapi alması gereken hastalar.. . Metastatik lenf nodu 4 ve üzerinde. Premenopozal hastada 1 ve üzeri lenf nodunun metastatik tutulum. Lenf nodlarının ekstrakapsüler yayılımı



·



Lokal ileri meme kanseri ... Evre 3 meme kanseri



·



Evre 3 meme kanserleri. .. N2 veya N3 olması, T4 olması, T3N1 olması



·



ER-pozitif metastatik meme kanseri olan hastalarda ilk seçenek . .. Endokrin tedavi



·



Tamoksifen tedavisinin yan etkileri .. . Sıcak basması, sıvı retansiyonu ve daha az olasılıkla tromboemboli, endometrium kanseri ve katarakt oluşumu



·



Meme kanserinde prognozu belirleyen en önemli faktör .. . Aksiller lenf düğümü durumu



·



Gebede gelişen meme kanserinde ... 1. ve 2. trimesterde modifiye radikal mastektomi uygulanabilir, 3. trimesterde (şayet radyoterapi doğum sonrasına bırakılabilecekse) lumpektomi ve aksiller disseksiyon yapılabilir



·



Jinekomastiye neden olabilen hastalıklar . . . Hipertiroidizm veya hipotiroidizm gibi endokrin hastalıklar ya da hepatik hastalıklar



·



Jinekomastiye neden olabilen ilaçlar . .. Simetidin, ketokonazol, fenitoin, spironolakton, antineoplastik ajanlar, diazepam, reserpin, teofilin, verapamil, trisiklik antidepresanlar ve furosemid



·



Jinekomasti meme kanseri gelişme riskini ... Arttırmaz



·



Erkek meme kanseri risk faktörleri. .. Klinefelter sendromu, testiküler feminizasyon sendromu, östrojen tedavisi, radyasyon, siroz ve obezite



ÇIKMIŞ 1.



SORULAR



Aşağıdaki



meme patolojilerinin hangisinde meme kanseri gelişme riski yükselmez?



invaziv



A) Proliferatif meme hastalıkları B) Atipik duktal hiperplazi C) Duktal ektazi D) Radyal skar E) Atipik lobüler hiperplazi Doğru



2.



cevap: C



Meme kanseri



gelişme



A) Nulliparite C) Emzirmeme E) Anne ve Doğru



3.



riski en fazla olan hangisidir? B) Geç menopoz



D)



Evlenmemiş kadın



kız kardeşinde



meme kanseri



cevap: E



Meme başında erozyon ve epitelde hücreler varsa en olası tanı nedir?



şeffaf



haloya sahip



B) İntraduktal karsinom D) Lobüler karsinom E) İnflamatuar karsinom



A) Paget C) Musinöz karsinom Doğru



cevap: A



244 ~ GENEL CERRAHİ 4.



Altmış yaşında kadın



hasta sol memede kitle yakınması ile Hikayesinden hiç doğum yapmadığı , menopoza 35 yaşında gird i ği , 15 y ıl önce sağ meme kanseri nedeniyle ameliyat edildiği , 3 kız kardeşinin birinde meme kanseri olduğu öğreniliyor. Sol memedeki kitleden yapılan biyopsi sonucu meme kanseri saptanıyor.



9.



Bu hastanın hikayesinde yer alan aşağıdakilerden hangisi meme kanseri riskini arttıran faktörlerden biri



Doğru



değildir?



1O. Multisentrik ve bilateral tutulum gösteren meme kanseri hangisidir?



başvuruyor.



Aşağıdaki



meme karsinomlarından hangisi histopatolojik olara,k en sık görülür?



A) Papiller karsinom C) Tübüler karsinom



B) Medüller karsinom D) Lobüler karsinom E) İnfiltratif duktal ~arsinom



cevap: E



A) Menopoza 35 yaşında girmesi



B) Hiç doğum



E) Doğru



5.



Kız kardeşlerinin



olması



birinde meme kanseri



olması



cevap: A



gelişen



B) C) D)



E) Doğru



hangisi BRCA-2 mutasyonu sonucunda meme kanserlerinde beklenen bir özelliktir?



BRCA-1 (+) ve sporadik meme kanserlerine göre mortalitesinin yüksek olması Hormon reseptör pozitiflik oranının BRCA-1 (+) meme kanserlerine göre yüksek olması S-faz fraksiyonunda artış olması Genellikle postmenopozal ortaya çıkması Genellikle tek taraflı olması



B) C)



D) E) Doğru



Doğru



aşağıdaki



ifadelerden



Küme oluşturan kireçlenme en sık görülen radyolojik bulgudur. Mamografide artmış doku yoğunluğu görülebilir. Meme koruyucu ameliyat ile tedavi edildiğinde cerrahi sınırda tümör kalması durumunda, radyoterapi hastalığın nüksünü önlemede yetersiz olabilir. Multisentrik olgularda en sık karşılaşılan histolojik tip, kribrifomi tiptir. Genellikle aksilla diseksiyonu endikasyonu yoktur. cevap: D



Lobüler karsinoma in situ ile ilgili hangisi yanlıştır?



aşağıdaki



ifadelerden



11. Aşağıdaki meme karsinomu tiplerinden prognozu en kötü olan tip hangisidir?



A) B) C) D)



B) İnvazif kansere dönüşme r-iski yüksektir. C) Aksiller metastaz yapma olasılığı düşüktür. D) Postmenopozal dönemde sık görülür. E) Mamografik bulguları yoktur.



Papiller karsinom Tübüller karsinom E) Medüller karsinom



Doğru



cevap: D



Kırk yaşında kadın hasta iki ay önce sağ meme başında ortaya çıkan kızarıklık ve ekzamatoid görünüm nedeniyle hastaneye başvuruyor, hasta bu dönemde kullandığı kortikosteroid li pomadlardan yarar görmediğini belirtiyor. Yapılan mamografi sonucu normal olarak değerlendiriliyor.



Bu hasta için en



cevap: B



olası tanı aşağıdakilerden



kanseri



tiplerinden



hangisinin



A) İnvaziv duktal kanser B) Müsinöz kanser C) Medüller kanser D) İnvaziv lobüler kanser E) Tübüler kanser Doğru cevap: E 13. İleri yaş kadınlarada görülen ve yavaş büyüyen meme kanseri tipi hangisidir?



A) İnfiltratif lobüler C) Müsinöz karsinom



B) Komedo Karsinom D) Lobüler karsinom E) İnfiltratif duktal karsinom



Doğru



cevap: C



14. Meme karsinomunda meme dokusunda görülen portakal kabuğu oluşumunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



8.



Kolloid karsinom İnfiltratif duktal karsinom



A) Koagülasyon nekrozu B) Emboli C) Arteryel invazyon D) Duktus tutulumu E) Lenfatik permeasyon



A) Bilateral olma riski yüksektir.



Doğru



cevap: E



12. Aşağıdaki meme prognozu en iyidir?



cevap: B



Duktal karsinoma in situ ile ilgili hangisi yanlıştır?



A)



7.



B) Komedokarsinom D) Fibroadenom E) İnvasiv lobüler karsinom



Aşağıdakilerden



A)



6.



A) !ubuler adenom C) lnvaziv duktal karsinom



yapmaması



C) 60 yaşında olması D) Diğer memede kanser



hangisidir?



cevap: E



15. İki sene önce meme kanseri sebebiyle cerrahi tedavi geçirmiş olan hastanın sırt ağrıları başlamıştır. Kesin tanı için ne yapılmalıdır? A) Alkalen fosfataz



B) Lumbosakral grafi C) Mammografi D) Kemik sintigrafisi E)MR



A) Medüller meme kanseri



Doğru



B) Komedokarsinom C) Memenin Paget hastalığı D) Duktal ektazi E) Filloides tümör



16. Bir önceki sorudaki metastaz ağrılı olarak tespit edilirse tedavide ne yaparsınız?



Doğru



cevap: C



cevap: D



A) Laminektomi B) Lokal radyoterapi C) Sistemik kemoterapi D) Takip E) Tamoksifen uygulaması Doğru



cevap: B



MEME HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 245 17. Memede 35 mm çapta olan ve aksiller lenf nodunda 2 mm mikrometastaz saptanan meme kanseri TNM sınıflamasına göre hangi evrededir? A) Evre 1 C) Evre 11B



23. Meme kanseri ve uzak organ metastaz ı saptanan 53 yaş ı nda bir kad ı n hastada yap ıl an biyopsiler sonucunda östrojen reseptörü pozitif olarak bulunuyor. Bu hastada aşağıdaki olası metastazlardan hangisi hormona! tedaviden en fazla yararlanır?



B) Evre IIA D) Evre IIIA E) Evre 111B



A) Karaciğer C) Kemik



Doğru



cevap: C 18. Meme kanserinde hormona! tedaviye en önemli kriter hangisidir?



yanıt



B) Adrenal D) Beyin E) Over



tahmininde Doğru



cevap: C



A) Kanserin türü B) Kanserin lokalizasyonu C) Hastanın yaşı D) Eşlik eden malignite varlığı E) Tümör hücrelerinde hormon reseptör durumu Doğru



B)



C) D) E)



Doğru



A) Meme başı ve areola kompleksi B) Meme derisi C) Memenin glandüler dokusu D) Aksiller lenf nodülleri E) Pektoralis majör kası



cevap: E



19. Meme kanserinde T2, N1, M0 olan evre hangisidir? A)



24. Meme tümörü nedeni ile yapılan modifiye radikal mastektomi materyali aşağıdaki anatomik yapılardan hangisini içermez?



aşağıdakilerden



3· cm büyüklüğünde tümör, lenf düğümü tutulumu yok, metastaz yok. 4 cm büyüklüğünde tümör, fıkse olmamış bir lenf düğümü , metastaz yok. 5 cm büyüklüğünde tümör, tek fikse lenf düğümü, metastaz yok. Her iki memede tümör, lenf düğümü tutulumu yok, metastaz yok. 6 cm büyüklüğünde tümör, lenf düğümü tutulumu yok, metastaz yok.



Doğru



25. Aksiller diseksiyon longusun yaralanması açar?



postmenopozal bir kadında aşağıdakilerden hangisi meme kanserinin ileri evre bulgularından biri değildir?



yaşında



A) Meme derisinde satellit nodül varlığı B) Meme derisinde tama yakın ödem C) Supraklaviküler lenf bezi varlığı Kanlı meme başı akıntısı E) Göğüs duvarına fikse tümoral kitle



D)



Doğru



fazlalığına



yol



Seminom Embriyonik testis karsinomu Adrenokortikal neoplazm Klinefelter sendromu Hepatoselüler karsinom cevap: D



A) Östrojen alımı B) Klinefelter sendromu C) Sertoli-Leydig hücreli testis tümörü D)Travma E) Hiçbiri



cevap: D



28. Erkekte görülme hangisidir?



A) Lobüler Ca C) Paget



olabileceğinin



A) Aksillada metastatik lenf düğümü sayısı B) Tümörün çapı C) Hasta yaşı D) Tümörün histolojik farklılaşma derecesi E) Ameliyatda pektoral fasiaya yakınlığı



cevap: A



A) B) C) D) E)



Doğru



cevap: E



22. Meme kanserinde nüks göstergesi hangisidir?



hangisi östrojen açmadan jinekomastiye neden olur?



27. Erkeklerde meme kanseri gelişmesinc;te risk faktörü olmayan aşağıdakilerden hangisidir?



cevap: D



A) Kemoterapi ve Aminoglutetimid B) Radyoterapi ve Aminoglutetimid C) Radyoterapi ve Tamoksifen D) Kemoterapi ve Tamoksifen E) Radyoterapi ve Kemoterapi



Doğru



cevap: B



Aşağıdakilerden



Doğru



21 . Otuziki yaşında kadın hasta meme kanseri tanısı ile lumpektomi ve aksiller LN diseksiyonu ameliyatı geçiriyor. 2,5 cm'lik kitle, 4 adet LN (+) ve östrojen reseptörü negatif olan hastada tedavide hangisini tercih edersiniz?



Doğru



nervus thoracicus hangisine yol



aşağıdakilerden



cevap: B



Altmış



Doğru



sırasında



A) Kolda lenfödem B) Kanat skapula C) Kolda aqdüksiyon kısıtlılığı D) Serama E) Aksillada his kaybı



26. 20.



cevap: E



en



önemli



Doğru



cevap: A



olasılığı



en az olan meme kanseri



B) İnsitu Ca D) İnfiltratif duktal Ca E) Tubuler Ca



246 ~ GEN EL C E RRAHİ 6.



ÇALIŞMA



SORULARI



Hızla büyüyüyen, geniş çaplı kitleler oluşturabilen, moleküler sınıflamada basal like olabilen, prognozu infiltratif dukta l karsinomdan genellikle daha iyi olan meme karsinomu aşağıdakilerden hangisidir?



A) İntraduktal karsinom 1.



Aşağıdakilerden arttıran



A) B) C)



D) E) Doğru



hangisi meme kanseri faktörlerden biridir?



gelişme



B) Müsinöz karsinom C) Medüller karsinom D) Lobüler karsinom E) İnvazif duktal karsinom



riskini



Uzun süre bol miktarda yağlı gıdalar içeren diyet ile beslenme Geç menarş Erken menapoz Erken yaşta doğum yapmış olmak Uzamış emzirme dönemi



Doğru



7.



cevap: C



İki taraflı görülme olasılığı yüksek, hücre içi müsin yapımı olabilen, sürpriz metastazlar ile kendini gösterebilen meme kanseri a ş ağıdakilerden hangisidir?



cevap: A



A) Kolloid karsinom 2.



B) Tübüler karsinom C) Lobüler karsinom D) Medüller karsinom E) İntraduktal karsinom



Gastrointestinal sistemde hamartom , mukokutanöz lezyonlar, tiroid patolojisi ve meme kanseri nedeniyle takip edilen bir hastanın genetik incelemelerinde PTEN supresör gende mutasyon saptanıyor. Bu hasta için en



olası tanı aşağıdakilerden



hangisid_ir?



A) Ataksi-telanjiektazi B) Peutz-Jeghers sendromu C) Muir-Torre sendromu



Doğru



8.



3.



A) Peau d'Orange (portakal B) Satellit deri nodülleri



cevap: E



çıkan



hangisi BRCA-2 (+) mutasyonunda meme kanserlerinin özelliklerinden biri



de ğ ildir?



A) B) C)



D) E)



Daha iyi prognozludur. Genellikle lobüler kanserlerdir. Genellikle östrojen reseptör pozitiftir. Bilateral olma oranı sporadik meme kanserlerinden yüksektir. Sporadik meme kanserlerine göre genellikle daha genç yaşta ortaya çıkar.



kabuğu



görünümü)



C) Göğüs duvarı fiksasyonu D) Meme derisinde ülserasyonlar E) İnflamatuar meme kanseri



Aşağıdakilerd e n



ortaya



Meme kanserinde lenf nod l arının metastatik olarak ve lenfatik kanalların tümör hücreleri tarafından bloke edilmesi sonucu oluşan klinik bulgu aşağıdakilerden hangisidir? tutulması



D) Lynch sendromu E) Cowden sendromu Doğru



cevap: B



Doğru



9.



cevap: A



Meme kanserinin vertebra korpuslarına önce yayılabilmesinin sebebi nedir?



akciğerlerden



A) Trabeküler kemik tümör için uygun bir yerleşim yeridir. B) Lenfatik drenaj vertebralara doğrudur. C) Posterior interkostal venler vertebral venöz pleksus ile bağlantılıdır.



Doğru



cevap: B



D) İnterkostal arter vertebral arter ile anastomoz yapar. E) Aksiller nodlar vertebral lenfatiklerle



4.



Duktal karsinoma in situ (DKIS) ile ilgili ifadelerden hangisi doğrudur?



A)



Genellikle mamografi ile asemptomatik dönemde saptanır.



B)



C) D) E) Doğru



5.



İnvazif kansere dönüşme riski lobüler karsinoma in stuya göre düşüktür. Aksiller metastaz yapma olasılığı yüksektir Genellikle bilateral olarak saptanır Genellikle premenapozal dönemde saptanır



Doğru



cevap: C



1O. Meme



kanserinde TNM sınıflamasına hangisi erken evredir?



göre



aşağıdakilerden



B) T1N2M0 D) T3N1M0



A)T0N2M0 C) T2N0M0 E) T4N0M0 Doğru



cevap: C



cevap: A



Aşağıdaki



duktal karsinoma in situ tiplerinden hangisinin prognozu diğerlerine göre daha kötüdür?



B) Mikropapiller D) Kribriform



A) Papiller C) Solid



E) Komedo



11. Meme kanserli hastanın primer tümörü 2.1 cm , klinik olarak aksiller lenf düğümleri negatif ve uzak metastaz bulgusu yoktur. Bu hastanın evresi aşağıdakilerden hangisidir?



A) 1 C) 11B



B) IIA D) illa E) lllb



Doğru



bağlantılıdır.



aşağıdaki



cevap: E



Doğru



cevap: B



MEME HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ 12. Meme kanseri nedeniyle modifiye radikal mastektomi yapılmış, evresi T1, NO, MO olan, infiltratif duktal karsinomlu, hormon reseptör (+), 66 yaşındaki kadın hasta için aşağıdaki adjuvan tedavilerden hangisi



17.



Doğru



O) E) Doğru



Sadece takip Tamoksifen + takip Yerel eksizyon + sentinel lenf düğümü biyopsisi + radyoterapi Total mastektomi + sentinel lenf düğümü biyopsisi Modifiye radikal mastektomi



Doğru



Bu hastada bundan sonraki aşamada en uygun hangisidir?



B) Memebaşı - areola C) İpsilateral aksiller lenf düğümleri O) Pektoralis minor kası E) Pektoralis major kası Doğru



20.



yaklaşım



sonraki



yaklaşım



aşağıdakilerden



cevap: E



Yetmiş



iki yaş ı ndaki kadın hastaya meme kanseri neden iyle sol modifiye radikal mastektomi ameliyatı yapı lı yor. Ameliyattan sonra sol kolunu saçını taramak için yukarıya ka l dırmakta güçlük çektiği öğreniliyor. Aynada sol kürek kemiğinin sırtından dışarı doğru çıkıntı yaptığını fark ediyor.



Bu hastada



aşağıdaki



yaralanmış olması



en



Doğru



21.



Aşağıdakilerden



hangisi jinekomasti nedeni



Doğru



22.



cevap: D



cevap: B



değildir?



B) Simetidin O) Prazosin E) Diazepam



16. Meme kanseri nedeniyle opere edilmiş radyoterapi ne zaman başlanmalıdır?



Doğru



hangisinin



cevap: B



olmalıdır?



A) Hemen başlanabilir C) 3 ay sonra



yapılardan



A) Siroz C) Östrojen



hangisi



A) Yakın takip B) Kemoterapi C) Hormona! terapi O) Radyoterapi, kemoterapi, hormona! terapi E) Radyoterapi Doğru



anatomik



olasıdır?



A) Siyatik sinir B) Torasikus longus siniri C) İnterkostobrakiyal sinir O) Femoral sinir E) Torakodorsal sinir



cevap: B



Ellibeş yaşında postmenopozal bir hastaya sağ memesinde 2 cm 'lik infiltratif duktal karsinom nedeniyle lumpektomi ve aksiller disseksiyon yapılıyor. Lenf düğümlerinin patolojik incelemesinde 25 lenf düğümünün 4'ünde metastaz saptanıyor. Tümör östrojen ve progesteron pozitiftir.



cevap: C



A) Etkilenen taraftaki tüm meme dokusu



A) Aksillaya radyoterapi B) Sentinel lenf düğümü biyopsisi C) Tamoksifen kullanılması O) Hastanın izleminde aksilladaki lenf düğümleri ele geliyorsa aksilla lenf düğümü diseksiyonu E) Kemoterapi



Bundan



cevap: E



19. Radikal mastektomi, modifiye radikal mastektomiden, aşağıdaki dokulardan hangisinin alınmasıyla ayrılır?



aşağıdakilerden



15.



iyi



A) Meme derisinde ödem B) Deride ülserasyon C) Santral yerleşimli kanser O) Kol ödemi E) Dermal lenfatik invazyon



cevap: C



14. Kırk iki yaşında premenopozal bir kadında tarama amaçlı yap ıl an mamogra de lezyon görülüyor. Fizik muayenede ele gelen aksilla lenf düğümü saptanmıyor. Yap ıl an ameliyatla lezyon yerel olarak çıkartı l ıyor. Patoloji raporunda T1 b invaziv duktal karsinom olarak bildiriliyor.



Doğru



için



18. Meme kanserinin aşağıdaki klinik özelliklerinden hangisi kötü prognoz ile ilişkili değildir?w



cevap: B



Kırk dokuz yaşında bir kadın hastanın tarama mammografisinde saptanan mikrokalsifıkasyon odağı telle işaretlenerek eksize ediliyor ve patolojik tanı kribriform duktal karsinoma in situ olarak geliyor. Bu hasta için en uygun tedavi aşağıdakilerden hangisidir?



A) B) C)



kanseri



C) Östrojen reseptörünün pozitif olması O) Tümör çapının 1 cm 'den küçük olması E) Yüksek katepsin D seviyeleri



A) Kemoterapi B) Tamoksifen C) Radyoterapi O) Ooferektomi E) Aminoglutetimid



13.



hangisi meme prognostik özelliklerden değildir?



247



A) Düşük S-faz B) Diploid ONA içeriği



yapılabilir?



Doğru



Aşağıdakilerden



llJ,,



hastalarda



B) 2-3 hafta sonra O) 6 ay sonra E) 1 yıl sonra



cevap: D



Aşağıdaki metabolik durumlardan hangisinin erkekte jinekomastiye yol açma ihtimali en azdır?



A) Graves hastalığı B) Siroz C) Diabetes mellitus O) Malnutrisyon E) Böbrek yetmezliği Doğru



cevap: C



248 ~ GENEL CERRAH İ .



.



6.



VAKA SORULARI · .



iki yaşındaki kadın hastanın çekilen mammografisinde sol memede noktasal tarzda çok sayıda mikrokalsifikasyon saptanıyor ancak klinik muayenede pozitif bulgu saptanmıyor.



.



.



Altmış



Bu



1.



B) C)



Doğru



cevap: C



değerlendirilmesi



7.



Kırk



dört yaşında kadın hasta sol meme üst dış kadranda bir kitle ile başvuruyor. Kitle üzerinde deri çekintileri. ve her iki memede üst dış kadranda ekimoz saptanıyor.



ağrılı



cevap: E



Sağ



memesinde son 1O gündür fark 55 yaşındaki kadın hastada



başvuran



ettiği ağrı



olası tanı aşağıdakilerden



kitle öyküsü ile veya meme başı



hasta için



ilk olarak



aşağıdakilerden



E) Sklerozan adenoz Doğru



cevap: B



hangisini



yaparsınız?



8.



yaş ı nda kadın



hasta kanl ı meme başı akıntısı Fizik. muayenede küçük, ağrılı ve areola altında hareketli bir nodül saptanıyor. Meme başının kendisi normal görünüyor.



Yirmi sekiz



şikayetiyle başvuruyor.



A) Antibiyotik tedavisi B) Mammografi



C) Magnetik Rezonans Görüntüleme D) 6 ay sonra kontrol E) Eksizyonel biyopsi Doğru



hangisidir?



B) Yağ nekrozu D) Hematom



A) Meme kanseri C) Trombofilebit



akıntısı saptanmıyor.



Bu



yaklaşım



uygun



Şüpheli bölge ultrasonografi ile değerlendirilmelidir Sadece palpe edilen kitlelerin biyopsisi yapılmalıdır



D) E)



Bu hastada en



2.



en



yapılmalıdır



Bu hastada bu aşamadan sonra en uygun yaklaşım hangisidir?



Doğru



bundan sonraki hangisidir?



Hemen mastektomi yapılmalıdır Bir yıl sonra mamografi tekrar edilmelidir Mamografik olarak işaretlenen alandan biyopsi



A)



aşağıdakilerden



A) Östrojen verilmesi B) Tamoksifen verilmesi C) Aspire edilen sıvını sitolojik olarak D) Kist eksizyonu E) Sadece gözlem



hastaya



aşağıdakilerden



Otuz yaşında bir kadının memesinin üst dış kadranında 3 crn sert düzgün bir kitle bulunuyor. Ultrasonografide kistik olduğu saptanıyor. Kitle aspire edilerek 1O ml bulanık yeşil renkte sıvı aspire ediliyor.



Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Fibrokistik hastalık C) İntraduktal papillom



cevap: B



B) Fibroadenom D) Sistosarkoma filloides



E) Medüller karsinom 3.



Yirmi yaşında genç hastada mobil bir kitle saptanıyor. Bu hastada en



sağ



memede 2 cm sert, iyi ·



olası tanı aşağıdakilerden



A) Yağ nekrozu C) Kistik hastalık



sınırlı



hangisidir?



Doğru



9.



B) Fıbroadenom D) Karsinom



On gün önce sağ memesinde kitle fark eden 55 yaşında kadın hastada ağrı ve meme başı akıntısı olmadığı öğreniliyor. Bu hastada ilk aşamada edersiniz?



E) Sistosarkoma filloides Doğru



cevap: C



Otuz



bir bayanda menstruasyon öncesinde alışılmadık şekilde meme rahatsızlığı oluşuyor ve bundan birkaç ay sonra sol memesinde 3 adet kitle fark ediyor. Kitleler düzgün sınırlı , kauçuk kıvamında ve biraz hassas. olası tanı aşağıdakilerden



A) Multipl fibroadenom C) Kronik kistik mastit



E) Hasta 6 ay sonra tekrar muayene edilir Doğru



cevap: B



hangisidir?



B) Cystosarcoma phylloides D) Medüller karsinom



E) İntraduktal papillom Doğru



cevap: C



10.



Kırk



Sağ



memesinde - 3 cm çapında kitle yakınması ile cerrahiye başvuran 32 yaşındaki hastada yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisinde invaziv duktal karsinom saptanıyor. Aksi llada ele gelen nodül olmayıp uzak metastaz da bulunmuyor. Hastaya parsiyel mastektomi ve aksiller diseksiyon yapılıyor. Daha



ileri



tedavide



aşağıdakilerden



hangisi



kadın hasta sağ memede kitle Fizik muayenede sağ meme üst dış kadranda mobil bir kitle olduğu , meme başı akıntısının olmadığı , meme derisinin normal olduğu saptanıyor. Yapılan eksizyonel biyopsi sonucunda lobüler karsinom in situ belirleniyor ve cerrahi sınırların temiz olduğu görülüyor.



bir



hasta



ile



ilgili



aşağıdaki



ifadelerden



hangisi



A)



İnvaziv karsinom oluşma riski 20 yıllık bir sürede% 25'e y aklaşır.



B)



C)



Ek bir cerrahi yeterlidir.



girişime



gerek



olmaksızın



klinik izlem



İleride gelişmesi en muhtemel lezyon invaziv lobüler karşinomdur.



B) Kemoterapi D) Ooferektomi



E) Megestrol Doğru



yaşında



yanlıştır?



yapılmalıdır?



A) Radyoterapi C) Tamoksifen



beş



şikayetiyle başvuruyor.



Bu



5.



yapılır



C) Magnetik Rezonans Görüntüleme ' D) Kitle eksize edilir



beş yaşında



Bu hastada en



hangisini tercih



A ) Antibiyotik verilir



cevap: B



B) Mammografi 4.



aşağıdakilerden



D)



E)



cevap: A



Lobüler karsinoma in situ nun gelişmiş olması bu hastanın memelerinden herhangi birinde ileride invaziv karsinom oluşma riskini artırır. Diğer memedeki ayna izdüşümünün biyopsisi gerekli değildir.



Doğru



cevap: C



MEME HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 249 11. Memede kitle şikayetiyle başvuran bir hastaya yapılan kalın iğne



(core) biyopsi sonucunda atipik hiperplazi



Bu hasta için hangisidir?



saptanıyor.



yaklaşım aşağıdakilerden



en uygun



yaşındaki



çapında



bir kadında sağ meme üst iç kadranda -2 cm sert, mobil ve düzgün sınırlı bir kitle saptanmıştır.



Teyzesinin meme kanseri olduğu öğrenilen hastaya en WL9.Yn yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir? A ) İnsizyonel biyopsi C) Kalın iğne biyopsisi



B) Eksizyonel biyopsi D) Meme koruyucu cerrahi E) Mammografi



Doğru



13.



cevap: C



bir kadın hastada yapılan mammografi sonucu sağ memesinde multisentrik yaygın mikrokalsifikasyonlar belirleniyor. Bu hastada yapılan biyopside komedo tipte duktal karsinoma in situ saptanıyor. Bu hasta için hangisidir?



en



uygun



tedavi



aşağıdakilerden



17. İnvaziv



duktal karsinom nedeniyle meme koruyucu cerrahi uygulanan 50 yaşındaki kadın hastada 3 yıl sonra lokoregional rekürrens saptanıyor.



Hormon reseptörleri negatif olan hastaya en uygun tedavi aşağıdakilerden hangisidir?



B) Kemoterapi C) Mastektomi ve kemoterapi D) Mastektomi ve antiöstrojen tedavi E) Mastektomi Doğru



cevap: C



kızarıklık



başvuruyor.



yarar



Bu hasta için en



başvuruyor.



Fizik muayenede memede eritem ve ısı artışı saptanıyor. Yapılan meme ultrasonografisinde solid kitleye rastlanmıyor ancak meme absesi görülüyor. aşağıdakilerden



hangisinin neden



olduğu



düşünülmelidir?



A ) Gebelik C) Emzirme



B) Kollajen doku hastalığı D) Diabetes mellitus E) Travma



cevap: C



Kırk sekiz yaşında bir kadın hasta sağ meme üst dış kadranda kitle nedeniyle başvuruyor. Yapılan fizik muayenede kitlenin yaklaşık 3 cm çapında olduğu gözleniyor. Çekilen mammografide kitle olan bölgede pleomorfik mikrokalsifikasyonlar, memenin diğer kısımlarının normal olduğu görülüyor. Kor biyopside malignite saptanması nedeniyle kitle eksizyonu yapılıyor. Kitlenin patoloji raporunda lateral cerrahi sınırın pozitif olduğu mikroinvazif duktal karsinom olarak bildiriliyor.



Bu hastada bundan sonraki aşamada en uygun yaklaşım hangisidir?



aşağıdakilerden



Lateral sınırın yeniden eksizyonu ve sentinel lenf nodu biyopsisi B) Basit mastektomi C) Yalnızca lateral sınırın yeniden eksizyonu D) Radyoterapi E) Kemoterapi



Doğru



cevap: A



ve ekzematoid görünüm nedeni ile hastaneye Kullanılan kortikosteroidli pomatlardan görmüyor. Yapılan mammografi normal olarak



değerlendiriliyor.



cevap: D



A)



aşağıdakilerden



cevap: E



C) Yerel eksizyon + radyoterapi D) Sağ total mastektomi E) Sağ total mastektomi ve ardından radyoterapi



14. Yirmi beş yaşında bir kadın hasta memede ağrı şikayetiyle



15.



Doğru



B) Yalnızca radyoterapi



Doğru



yaklaşım



18. Kırk yaşında kadın hasta sağ meme başında ortaya ç ı kan



A ) Yalnızca yerel eksizyon



Bu duruma



ilk



A) Radyoterapi



Kırk yaşında



Doğru



hastaya



A ) Core biyopsi B) Eksizyonel biyopsi C) İnce iğne aspirasyon biyopsisi D) Kemik sintigrafisi E) Mammografi



cevap: B



12. Yirmi



kitle nedeniyle cerrahiye başvuruyor. Muayenede kitlenin sert ve hareketsiz olduğu saptanıyor. Koltuk altı muayenesinde ise lenf nodülleri palpe edilemiyor. Böyle bir hangisidir?



A ) 3 ay sonra kontrol B) Lezyonun eksizyonel biyopsiyle çıkartılması C) Yıllık kontroller D) Basit mastektomi E) Modifiye radikal mastektomi Doğru



16. Altmış yaşında bir kadın hasta sol memesinde fark ettiği bir



olası tanı aşağıdakilerden



hangisidir?



A) Medüller meme kanseri B) Komedokarsinom C) Memenin Paget hastalığı D) Duktal ektazi E) Filloides tümör Doğru



cevap: C



19. Otuz iki yaşında kadın hasta meme kanseri tanısı ile lumpektomi ve aksiller lenf nodu (LN) diseksiyonu operasyonu geçiriyor. 2,5 cm 'lik kitle, 5 adet LN (+) ve östrojen reseptörü negatif olan hastanın tedavi basamakları aşağıdakilerden hangisidir? A) Kemoterapi ve Aminoglutetimid B) Radyoterapi ve Aminoglutetimid C) Radyoterapi ve Tamoksifen D) Kemoterapi ve Tamoksifen E) Radyoterapi ve Kemoterapi Doğru



cevap: E



20. Evre IIIB meme kanseri tanısı alan bir kadın tedavisi aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? A )MRM B) Radyoterapi



C) Kemoterapi D) Tamoksifen E) Meme koruyucu cerrahi Doğru



cevap: C



hastanın



ilk



250 ~ GENEL CERRAHİ 21.



Altmış yaşında



meme kanseri tanısı ile modifiye radikal mastektomi yapılan hastan ı n patolojik inceleme sonucunda çapı 2 cm , grade 1 tümör ve aksilladaki toplam 15 lenf nodunun 3 tanesinde metastaz olduğu, estrojen reseptörünün pozitif, c-erb-B2 (Her2/NEU)'nin negatif olduğu saptanıyor. Bu



hasta



için



aşağıdakilerden



en uygun hangisidir?



adjuvan



tedavi



26. Bir önceki (25 numaralı) sorudaki hastanın kesin için aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? A) Mammografi B) Bilgisayarlı tomografi C) Meme başı biyopsisi



D) Kemik E) MRI



planı



Doğru



A) Adjuvan tedaviye gerek yoktur B) Kemoterapi+radyoterapi



tanısı



iliği



incelemesi



cevap: C



C) Radyoterapi D) Kemoterapi+tamoksifen E) Kemoterapi Doğru



22.



27.



cevap: D



Aşağıdakilerden



hastalıklarından



hangisi biri



proliferatif



meme



değildir?



Doğru



hastanın



bundan sonraki en uygun tedavi aşağıdakilerden hangisidir?



yaklaşımı



A) Sadece gözlem B) 1 cm'lik marjinle reeksizyon



cevap: B



aşağıdaki



ifadelerden



A) Bilateral olma riski yüksektir. B) İnvazif kansere dönüşme riski yüksektir. C) Aksiller metastaz yapma olasılığı düşüktür. D) Postmenopozal dönemde sık görülür. E) Mamografik bulguları yoktur.



cevap: D



25. Meme yaşlı



başı ve areolada ekzamatoid lezyonu olan bir hastada öncelikle aşağıdakilerden hangisi



düşünülmelidir?



A) İnflamatuvar karsinom B) İnfiltratif duktal karsinom



C) Allerjik dermatit D) Benign fibroadenom E) Memenin Paget hastalığı



cevap: E



A) Kendi kendini meme muayenesi B) Meme muayenesi



C) Meme ultrasonografisi D) Mammografi Doğru



E) Tamoksifen tedavisi



24. Lobüler karsinoma in situ ile ilgili hangisi yanlıştır?



28. Meme kanserini erken evrede yakalamak için semptomu olmayan kadın nüfusunun toplum tabanlı taranmasına yönelik en etkin yöntem aşağıdakilerden hangisidir?



E) Manyetik rezonans görüntüleme



C) Basit mastektomi D) Modifiye radikal mastektomi



Doğru



cevap: D



cevap: D



Bu



Doğru



A) Medüller karsinom B) İnvaziv duktal karsinom C) Lobüler karsinom E) Müsinöz karsinom



23. Otuz beş yaşındaki bir kadın hastaya yapılan eksizyonel biyopsi ile düzgün yüzeyli , lastik kıvamında , 3 cm çapında lezyon çıkarılıyor. Patoloj i raporu phylloid tümör olarak rapor edi liyor.



Doğru



meme tümörlerinin hangisinde aksiller lenf nodu diseksiyonu genellikle gerekmez?



D) Sistosarkoma filloides



Sklerozan adenozis Radial sklerozan lezyon İntraduktal papillomatozis Duktal ektazi E) Duktal epitelyal hiperplazi



A) B) C) D) Doğru



Aşağıdaki



cevap: D



~



251



TİROİD BEZİ ANATOMİSİ SİNİRLER •



Tiroidin servikal ganglionlardan gelen sempatik (vazomotor) ve vagustan gelen parasempatik innervasyonu vardır.



• • • • •



Nervus laringeus inferior (N. rekürrens, RLS) ve nervus laringeus süperior, n. vagus'un dallarıdırl a r. Solda ligamentum arteriosum altından, sağda subklavyen arterin altından dönerek larinkse ulaşırlar. Yüzde 0.5-1 oranında non-rekürren olabilir, bu durumda sıklıkla vasküler anomali de eşlik eder. RLS larinksin bütün intrensek kaslarını innerve ederler. Krikotiroid kası ise süperior LS innerve eder.



1 1 c AA1



Tiroid Anatomisi



• • •



RLS tek taraflı yaralanması aynı taraftaki vokal kordun paralizisine yol açar. Vokal kord mediale kayar, paramedyan veya "abdükte" pozisyona gelir. Paramedyan pozisyonda ses normal ama güçsüzdür. Abdükte pozisyonda ses kısıklığı, kabalaşma ve öksürmede yetersizlik gözlenir. Bilateral yaralanmada ise her 2 vokal kord mediale geldiği için rima glottis daralır ve ses kaybı görülür, acil traekostomi gerekir.



a- Medyan b- Paramedyan c- Kadaverik d- Adduksiyon paralizi



Paralize vokal kordun alabileceği pozisyonlar



252 ._. GENEL CERRAHİ • •



Süperior laringeal sinirler de vagustan ayrılarak gelirler. İnternal dal supraglottik larinksin duyusunu taşır.







Tiroid cerrahisine bağlı yaralanma nadirdir. Yaralanırsa aspirasyonlara yol açabilir. yakın







Eksternal dal ise krikotiroid kasa giderken süperior tiroid damarlara







Bu damarlar tiroid dokusundan uzak bağlanırsa yaralanma ihtimali artar.







Amelita Galli-Curci veya "yüksek nota" siniri de denilir.



seyreder.



Yaralanması durumunda vokal kord gerilemeyeceği için tiz ve yüksek sesler çıkartılamaz, uzamış konuşma durumunda ses yorgunluğu görülebilir



TİROİD FONKSİYON TESTLERİ SERUM TSH ÖLÇÜMÜ •



Normal değeri 0.5-5.0 µU/ml







TSH'ın klasik yöntemlerıle ölçülen normal değeri 0.5-5.0 µU/ml arasında değişmektedir.







Tiroid nodülleri bulunan ve klinik olarak ötiroid gibi görünen test TSH' dır.







Hiper ve hipotiroidizm tanısında ve T4 replasman tedavisini ve baskılayıcı tedaviyi optimum düzeye çıkarmada ultra duyarlı TSH ölçümleri en duyarlı ve özgül testler haline gelmiştir:



hastaların



bir çoğunda gerekli olan tek



TOPLAM T4 VE Tl •



Toplam T4 ve T3 TBG'ye bağlı miktarı gösterdiği için serumdaki protein değişikliklerinden etkilenir.



SERBEST T4 VE Tl •



Biyolojik olarak aktif tiroid hormonlarının doğru ve duyarlı ölçüm yöntemidir.







Erken hipertiroidizmde tanının doğrulanmasında serbest T3 ölçümü en yararlıdır.



TRH TESTİ •



Sekonder ve tersiyer hipotiroidilerin tanı ve ayırıcı tanısı için kullanılır.



TİROGLOBÜLİN •



En önemli



kullanım alanı



diferansiye tiroid kanserlerinin nükslerinin



saptanması



için takipte



bakılmasıdır.



TİROİD ANTİKORLARI •



Antitiroglobülin (anti-Tg), antimikrozomal veya antitiroid peroksidaz (anti-TPO) ve tiroid stimulan antikorları (TSI) gibi tiroid antikorlarına da bakılabilir.







Anti-Tg ve anti-TPO antikorları tiroid fonksiyonlarını göstermek yerine genellikle otoimmün tiroidit gibi altta yatan hastalıkları gösterir.



TİROİD BEZİ GÖRÜNTÜLEMESİ RADYONÜKLEİD İLE GÖRÜNTÜLEME (SİNTİGRAFİ) kullanılır.







Tiroid görüntülemesinde iyot-123 ( 123 I) ve iyot-131 ( 131 I)



• •



İyot-123 ~ yarı ömrü 12 - 14 saat~ düşük doz radyasyon verir~ lingual tiroid ve guatrları görüntüleme







Sintigrafiler ile nodül fonksiyonu da değerlendirilir... Hipoaktif (soğuk)/ Hiperaktif (sıcak)







Teknesyum-99 perteknetat ~ Yarı ömrü çok kısa ~ Radyasyon minimum ... Özellikle lenf düğümü



İyot-131 ~ yarı ömrü 8 - 10 gün~ yüksek doz radyasyon ~ diferansiye tiroid kanserlerinin taranması



/ tedavisi



metastazları



için



duyarlı



Tİ RO İ D HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ ~ 253



PET •



18-florodeoksiglukoz (FDG) PET-CT ~ Yeni ~ diğer görüntülemelerin negatif olduğu tiroid kanseri metastazlarını



görüntüleme



ULTRASONOGRAFİ •



Nodüllerin kistik solid ayırımında faydalıdır.







Nodüllerin boyutu, multisentrisitesi hakkında bilgi verir.







Nodüllerin şekli, sınırları, vaskülaritesini, kalsifikasyon varlığını gösterir.







Servikal lenf düğümlerinin değerlendirilmesinde değerlidir.







Aspirasyon iğnesinin yönlendirilmesini sağlar.







Malignite yönünden şüpheli bulgular ~ Mikrokalsifikasyon, hipoekojenite, düzensiz sınırl ar veya halo yokluğu, solid nodül, nodül içi damarlanma, uzunluğunun gen i şl i ğinden fazla o l ması



BT / MRI •



Büyük, fikse substernal guatrların değerlendirilmesi, havayolu ve damarsal yapılarla ilişkisinin ortaya konması (USG'nin yetersiz kaldığı) gibi yararları vardır.



TİROİD BEZİ GELİŞİM ANORMALLİKLERİ TİROGLOSSAL KANAL KİSTİ sık







En







En sık konjenital servikal anomalidir.



tiroid anomalisidir. yaşamın



erken dönemlerinde oblitere olur.







Tiroglossal kanal embriyonik







Bazan kapanmaz ve kist veya sinus traktı olarak kalır.







Genellikle hiyoid kemik ile tiroidin isthmusu



arasında,



tam orta







Genellikle asemptomatiktir.







Ara



sıra







Dil



çıkarıldığında tiroglossal kanal kisti yukarı doğru







Vakaların







enfekte olur... Cerrahi drenaj



hattadır.



yapılır.



hareket eder.



%20'sinde ektopik tiroid dokusu bulunur.



Kistin çıkarılması için genellikle hiyoid kemiğin orta bölümünün de çıkarılması gerekmektedir. (Sistrunk ameliyatı)







Yaklaşık







Nadiren skuamöz, Hürthle hücreli ve anaplastik kanserler görülebilir.



%1 oranında içinde kanser barındırır (en sık papiller tiroid kanseri).







Medüller kanser hiç bildirilmemiştir.



LİNGUAL TİROİD •



Tiroid dokusunun dil kökünde bulunmasıdır.







Nadir görülür. sık







Fonksiyon gören ektopik tiroid dokusunun en







Asemptomatik hastalarda dil kökünde tesadüfen saptanan bir kitle ile teşhis edilir.







Lingual tiroidi olan hastalarda hipotiroidi sıklıkla gelişebilir. Buna karşın hipertiroidi nadir bir bulgudur.







Tedavisinde kitleyi küçültmek için tiroksin ile süpresyon uygulanır.



PİRAMİDAL LOB •



Normalde tiroglossal kanal atrofiye uğrar.







İnsanların %50'sinde piramidal lob olarak kalır.



görülen formudur.



254 ._. GENEL CERRA Hİ



GUATR • •



Tiroid bezinin herhangi bir nedenle büyümesidir. Çoğu yetersiz tiroid hormon sentezi ve diğer parakrin büyüme faktörleri sonucunda artan TSH 'a bağlıdır.



• • •



Tiroidin büyümesi hastanın ötiroid kalmasını sağlamak içindir. Guatrlar diffüz veya nodüler (tek veya çok nodül) olabilir. Başlangıçta diffüz olsa bile daha sonra asimetrik nodülarite gelişebilir.



TOKSİK OLMAYAN GUATR NEDENLERİ



Familyal Guatr: •



Tiroid hormon sentezi için gerekli olan enzimlerin



kalıtımsal



eksikliklerinin yol



açtığı guatrlardır.



Endemik Guatr: •



En önemli faktör iyot



eksikli ğ idir.







Diğerleri







Endemik guatrlı hastalarda olarak bilinir.







Fazla iyotun tiroid fonksiyonunu



guatrojen



gıdalar



(turp, lahana gibi) aşırı



alınması



baskılamasına



ise Wolff-Chaikoff etkisi denir.



WOLFF - CHAİKOFF etki ( iyi )



H_I_PE_R_T_iR~o_i_o_ı



[~__



ve genetik faktörler olarak sayılabilir.



iyot verilmesi tirotoksikoza yol açabilir. Bu durum lod-Basedow sendromu



+



Anti tiroid ilaçlara



H _ a_s_ta_~J



Mi-i·HfürIIM& Guatr var [ ~ - - - -~ - - - ~



J



~ başlanıyor



+ + ö_ti_ro_id_ha_ı_e_ge_ı_iy_o_r



Ötiroid



+



İyot ekleniyor



[~-~iy_ot_ e~k-le_n_iy_o_r - - ~ ]



[~_ _



-~]



J



[



Kontrolsüz hipertiroidi 11s1476



.



Diğer



Wolff - Chaikoff ve Jod Basedow etkileri



Guatr Nedenleri:



• . Tiroidit lere



bağlı



guatr



• , İ laçl ara bağlı guatr -



İyod ü r, amiadaron ve lityum gibi ilaçlar guatr yapabilir.







Tümörlere bağ lı guatr







Tiroid hormon direncine







Sporadik guatr - Kesin bir nedene bağlanamayan tiroid büyümelerine verilen isimdir. - Çoğu sporadik guatrda belirlenebilen bir neden yoktur.



bağ lı ge l işen



guatrlar



J



TİROİD HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 255



PATOLOJİ • • • •



Tiroid bezi diffüz olarak genişlemiş ve düzgün yüzeyli veya nodüler olabilir. Başlangıç evresinde tiroid bezi hiperplaziktir. İyot alımı ile bu hiperplazi geri döndürülebilir. Toksik olmayan nodüler guatr değişik sayı ve boyutta nodül içerebilir. Nodüllerin dejenerasyonu ile kist oluşumu, nodül içine kanama ve kalsifikasyonlar gözlenebilir.



KLİNİK • • • • •







Çoğu



asemptomatiktir. En sık rastlanan semtom boyun bölgesinde şişlik ve ağrıdır. Çok büyürse dispne ve disfaji, vb. bası semptomları ortaya çıkabilir. Ses kısıklığı nadirdir, ancak büyüyen bezin yarattığı gerginlikten dolayı reküren sinir paralizisi görülebilir. Özellikle toraks içine büyüyen tiroidlerde bası daha belirgindir. Pemberton bulgusu ~ Hasta kollarını yukarıya kaldırdığında substernal guatra bağlı olarak, bası bulgularının artması, yüzde kızarma, boyundaki venlerde genişleme olmasına Pemberton bulgusu denir. Nodül veya kistin, içine kanamaya bağlı, ani büyümesi akut ağrıya neden olabilir. Bezin boyutlarındaki ani artış ve beraberinde ağrı nodül içine kanamayı düşündürür.



TANI • •



Tiroid fonksiyon testleri çoğunlukla normaldir. Multinodüler guatrların %5- lO'unda karsinom bildirildiğinden, dominant nodülü olan veya nodülü olan hastalarda ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) önerilir.



ağrılı



ya da büyüyen



TEDAVİ • • •



Küçük, diffüz, ötiroid guatrı olan çoğu hastada tedavi gerekmez. Birçok olgu, TSH'ı baskılayan tiroksin tedavisine iyi cevap verir. Endemik guatrlarda, özellikle de nodül içermeyen diffüz guatrlarda, iyot ve tiroksin boyutlarında dramatik azalmalar gözlenebilmektedir.



Cerrahi Tedavi ./



replasmanı



ile bezin



Endikasyonları:



Bası semptomları



,/ Tiroksin süpresyonuna ./ Retrosternal



./ Malignite



rağmen



büyüme



uzanım



şüphesi



,/ İİAB ile malignitenin gösterilmesi ./ Kozmetik sorunlar • •



Genellikle total veya totale yakın tiroidektomidir. Hastalara yaşam boyu tiroksin T4 tedavisi verilmelidir.



TİROTOKSİKOZ Tirotoksikoz



~ Dolaşımda



Hipertiroidi demektir.



~



tiroid



Tiroidin fazla



hormonlarının artması



çalışması



ile



ilişkili



klinik bulgular demektir.



sonucunda kanda tiroid



hormonlarının artması



ile



ilişkili



klinik bulgular



256 ~ GENEL CERRAH İ



Tirotoksikoz Nedenleri Tiroid bezinde hormon sekresyonunun artt1ğ1 durumlar



.



. . .



Graves hastalığı Toksik nodüler guatr Toksik adenom Jod-Basedow sendromu



Tiroid bezinden hormon sekresyonunun artmad1ğ1 durumlar



.



. . .



Subakut tiroidit Fonksiyonel metastatik tiroid kanseri Struma ovarii İyatrojenik (Hipotiroidizmin fazla tedavisi)







Artmış tiroid hormon sentezi ile ilişkili hastalıklar RAIU'nun artmasına yol açarken, diğerleri RAIU'nun azalması







"Struma ovarii" ovaryan teratom içinde tiroid dokusunun



ile karakterizedir. olmasıdır.



-·--Artm1ş-RAı-tutulumu-- -ı-----Azalm1ş RArtutulü_m_u___- - - - (Artmış hormon sentezi) • • • • • • • •



_



_(Önceden se~tezlenmiş ~ormonun sahmm1)



Graves Toksik adenom (Plummer hast.) Toksik MNG İlaçla ilişkili (Jod -Basedow) Tiroid kanserleri Struma ovarii (Overde artmıştır) TSH sekrete eden hipofiz adenomu Mol hidatiform



• Tiroidit (Hashimato tiroiditi'nin akut fazı, subakut tiroidit) • İyatrojenik (Hamburger tirotoksikozis)



GRAVES HASTALIGI (TOKSİK DİFFÜZ GUATR) •



Tüm olguların %60-S0'inden sorumludur.







Hipertiroidinin en







Kesin nedeni bilinmeyen otoimmün bir hastalıktır. Güçlü bir ailesel yatkınlık söz konusudur.







Kadınlarda







En çok 20-40 yaş arası kadınlar etkilenir.



daha



sık



sık



nedenidir.



(5:1) görülür.



Graves triadı ./ Ti rotoksi koz ./ Diffüz guatr ./ Tiroid



dışı



bulgular ( oftalmopati, dermopati [pretibial miksödem], tiroid akropati, jinekomasti ve vitiligo



gibi) ./ Graves hastalığında tiroid bezi diffüz olarak büyür ve vaskülaritesi artar.



Klinik: ./ Tirotoksikozla birlikte ekstratiroidal tutulum



tanı



koydurucudur.



./ Tirotoksikoza bağlı olarak sıcak intoleransı, artmış terleme, susama, kilo kaybı, çarpıntı , sinirlilik, bitkinlik, hiperkinezi, tremor görülür.



./ En sık GİS belirtisi artmış bağırsak motilitesi ve ishaldir. ./ Kadınlarda amenore, düşük insidansında artış gözlenir. ./ Yaşlılarda atriyal fıbrilasyon ve konjestif kalp yetmezliği olur.



./ Cilt sıcak ve nemlidir,



koyulaşma



olabilir.



./ İnce tremor, kas kaybı, tendon reflekslerinde artış gözlenir.



./ Oftalmopati % 50



civarında



hastada görülür.



TİRO İ D HASTALIKLARI ve CERRAHİS İ .. 257 Göz



bulguları



./ Üst göz kapağında spazm ve retraksiyon {Dalrymple bulgusu) ./ Lid lag {von Graefe bulgusu) ./ Eksternal oftalmopleji ./ Proptozis ve eksoftalmus ./



Konjunktivanın



ödem ve konjesyonu {kemozis) .



./ Eksoftalmusun nedeni retroorbital



boşlukta



doku ödemi ve mukopolisakkarit birikimidir.



./ Bu durumun tirotoksikoz ile ilgisi yoktur. Tedavi ile (ötiroid olmakla) düzelmez. Tanı:



./ Klinik tablodan



tanı



./ T3, T4 yüksek, TSH



./ Göz ./ Göz



bulguları



bulguları



konulabilir. baskılanmıştır.



varsa tanı kesindir. yoksa 1123 sintigrafisi çekilmesi önerilir.



./ Tiroid sintigrafisinde glandda diffüz büyüme görülür. ./ Anti-Tg ve anti-TPO % 75 vakada yüksek bulunabilir ancak spesifik değildir.



./ Tiroid stimulan antikorlar {TsAk} ve TSH reseptörüne



karşı antikorlar ın



gösterilmesi tanısal dır.



./ Oftalmopatinin değerlendirilmesi için orbita MR çekilmesi uygundur. ./ Radyoaktif iyot uptake değerleri de yüksektir(% 45-90).



Tedavi: •



Graves hastalığının klasik tedavi yöntemleri antitiroid ilaçlar, radyoaktif



131



1 ile ablasyon tedavisi ve



tiroidektomidir. Uygulanacak tedavinin seçimini belirleyen kriterler ./



Hastanın yaşı



./ Hastalığın ciddiyeti ./ Bezin büyüklüğü ./



Eşlik



eden patoloji



./ Oftalmopatinin ./



Hastanın



şiddeti



tercihi



./ Gebelik arzusu •



Geçmişte



en sık uygulanan cerrahi tedaviydi.







Günümüzde cerrahi dışı seçenekler daha çok tercih edilmektedir.



Antitiroid ilaçlar: Bazı hastalarda medikal tedavi tek başına yararlı olur. Tiyonamidlerle 1 veya 2 yıllık tedavinin ardından



hastaların üçte birinde ilaç tedavisi kesilip uzun dönem remisyon sağlanabi lir. Ne var ki hastaların çoğunda RAI veya ameliyat ile definitif tedavi gerekir.



Antitiroid ilaçlar radyoaktif iyot veya cerrahi tedavinin hazırlık aşamasında da kullanılır.



Thiourea



bileıikleri



(propiltiyourasil = PTU)



• 8 saatte bir 100-200 mg başlanır. Maksimum doz 1600 mg • En önemli yan etkisi agranülositozdur.



Metimazol • 8 saatte bir 10-30 mg



başlanır.



• Antitiroid ilaçlar tiroid hormon sentezinin her aşamasını inhibe eder. • PTU ayrıca T4'ün periferde T3'e dönüşümünü de inhibe eder. • Her iki ilaç da plazentadan geçerek fötal tiroid fonksiyonlarını baskılar, süte de geçebilir.



• Gebelerde ve emzirenlerde PTU tercih edilir.



258 ~ GENEL CERRAHİ Yan etkiler



./ Ateş ./ Deride kızarıklıklar ./ Ganülositopeni ./ Periferal nörit ve poliarterit ./ Vaskülit • • •







./ Agranülositoz ve aplastik anemi (nadir) Antitiroid ilaçlara bağlı en ciddi komplikasyon agranülositoz, aplastik anemi ve toksik hepatittir. Ciddi tirotoksikozu olan hastaların tedavisinde antitiroid ilaç tedavisiyle birlikte propranolol gibi bir beta adrenerjik blokör de başlanır. Bu, özellikle de taşikardinin tedavisinde özgül olarak etkilidir. Hipertiroidi kliniğinde düzelmeler tedavinin ilk iki haftası içinde görülmeye başlar ve çoğu hasta altı hafta içerisinde ötiroid hale gelir. Tedavinin takibi ve doz ayarlaması kilo durumu, nabız hızı, TSH ve T4 düzeylerine göre yapılır. Tedavinin süresi tartışmalıdır. Ötiroid hale getirilen Graves hastalarının bir kısmında uzun süreli remisyon gözlenirken, çoğunda tirotoksikoz tekrarlar. Bu nedenle radyoaktif iyot tedavisi veya tiroidektomi ile kesin tedavinin yapılması gerekir.



Radyoaktif iyot tedavisi: •



Bazı







En önemli







Radyoaktif iyot tedavisinden 6 ay sonra hastaların sadece yaklaşık %50'si ötiroiddir, geri ya hala hipertiroidiktir ya da hipotiroidi gelişmiştir.







Radyoaktif iyot tedavisinden sonra Graves oftalmopatisinin düzelmeme, hatta ilerleme







Sonuç olarak, radyoaktif iyot tedavisi en sık olarak küçük ve orta boyutta guatrı olan yaşlı hastalarda, medikal veya cerrahi tedaviden sonra nüks gelişen hastalarda ve antitiroid ilaç tedavisi veya cerrahinin kontrendike olduğu hastalarda kullanılır.







Mutlak kontrendikasyonu hamilelik ve laktasyondur.







Genç hastalar, tiroid nodülü olan hastalar, oftalmopatisi olan hastalar göreceli



ekollerde Graves avantajı



hastalığının



cerrahinin



tedavisindeki ana unsurudur.



komplikasyonlarından hastayı korumasıdır. kalanı



olasılığı fazladır.



kontrendikasyonları



oluşturur.



Cerrahi tedavi: •



Radyoaktif iyot tedavisinin kontrendike



olduğu



hastalarda cerrahi tedavi



uygulanır.



Endikasyonlar ./ ./ ./ ./ ./ ./



RAI kontrendike Kanser veya şüpheli nodül Genç hastalar Tedaviden sonra kısa süre içinde hamile kalmak isteyenler (6 ay içinde) Antitiroid ilaçlara ciddi reaksiyon gösterenler Büyük, bası yapan tiroid bezi (>80 gram)



./ RAI istemeyenler



Relatif ameliyat



endikasyonları



./ Orta veya ciddi oftalmopatisi olan sigara tiryakileri ./ Tirotoksikozu hızla tedavi ettirmek isteyenler ./ Antitiroid ilaçlara uyum sağlayamayanlar • • • •



Gebelerde cerrahi tedavi rölatif kontrendikedir. Ameliyat sadece hipertiroidinin hızlı olarak kontrol edilmesi istendiğinde ve antitiroid ilaçların kullanılamadığı durumlarda uygundur. Ameliyat gerekirse doğru zamanlama 2. trimesterdir. Cerrahi tedavinin avantajı hipertiroidinin, hızlı ve etkin olarak tedavi edilebilmesidir. Çoğu hastada total tiroidektomiden sonra, muhtemelen antijenik uyaran ortadan kalktığı için, oftalmopatinin düzelebildiği, en azından stabilize olduğu gösterilmiştir.



Tİ RO İ D HASTALIKLARI ve CERRAH İSİ ~ 259 •







ATA ve AACE yönergelerine göre Basedow Graves için önerilen ameliyat total veya totale tiroidektomidir. Tekrarlayan tirotoksikozda yaklaşım genellikle radyoaktif iyot tedavisidir.



yakın



TOKSİK MULTİNODÜLER GUATR • • • • • • • • • •



Genellikle toksik olmayan multinodüler guatr zemininde gelişir. Nodüllerden bazıları otonomi kazanarak fazla hormon üretmeye başlayabilir. Hastalar genellikle > 50 yaştır. Hipertiroidinin başlangıcı genellikle sinsidir. Bazı hastalarda T3 tirotoksikozu (serbest T4 normal, serbest T3 yüksek) saptanabilir. Ötiroid mult inodüler guatr hastalarında t irotoksikoz iyot içeren ilaçların verilmesi ile tetiklenebilir (Jod-Basedow fenomeni). Hipertiroidi kliniği Graves hastalığına benzemekle birlikte daha hafiftir ve tiroid d ı şı bulgular yoktur. T3 ve T4 yüksek; TSH baskılanmıştır. RAIU artar. Sintigrafide hiperaktif (sıcak) nodüller ve geri kalan tiroid bezinde süpresyon saptanır.



Jedavi: • • • •



Öncelikle hipertiroidi kontrol altına alınmalıdır. Tedavide hem RAI hem de ameliyat uygulanabilir. Ameliyat total veya totale yakın tiroidektomidir. Radyoaktif iyot tedavisi cerrahi riski yüksek olan çok



yaşlı



hastalarda



kullanılabilir.



TOKSİK ADENOM (PLUMMER HASTALIGI) • • • • • • • • • • •



Hiperfonksiyonel tek bir nodül vardır. Tipik olarak gençlerde görülür. Tek toksik adenom genellikle bir folliküler neop l azm dır. Toksik adenomların çoğu TSH reseptör genindeki somatik mutasyonlarla karakterizedir. Genellikle çap > 3 cm. Fizik muayenede tek tiroid nodülü ele gelir. Sintigrafide tek sı cak nodül görülür.; kalan tiroid dokusu süpresedir. T3 ve T4 yüksek; TSH baskılanmıştır. Hiperfonksiyon gösteren tek tiroid nodülünün malign olması nadirdir. Küçük nodüller antitiroid ilaçlarla hipertiroidi kontrol altına alındıktan sonra radyoaktif iyotla tedavi edilir. Genç hastalarda ve büyük nodülü olanlarda lobektomi ve isthmusektomi tercih edilir.



Hipotiroidjzim nedenleri-



.. .



. . . .



Primer TSH düzeyi)



Sekonder TSH düzeyi)



(Artmış



Hashimato troidid Graves hastalığı için radyoaktif iyot tedavisi Tiroidektomi sonrası Aşırı iyot alımı Subakut tiroidit İlaçlar: Antitiroid ilaçlar, lityum Nadir: İyot eksikliği, dishormonogenezis



Tersiyer



(Azalmış



. .



Hipofiz tümörü Hipofiz rezeksiyonu veya ablasyonu



. Hipotalamik yetmezlik .



Tiroid hormonuna direnç



260 .._ GENEL CERRAH İ



REFETOFF SENDROMU (TİROİD HORMON REZİSTANS SENDROMU) hormonlarının







Hipofiz ve periferik dokularda tiroid







Büyüme gelişme geriliği, guatr, düşük IQ ile karakterizdir.



• •



T3 i T4 i ,TSH normaldir. Doku direnci nedeniyle



dolaşımdaki



metabolik etkilerine



T3 T4 düzeyleri hücrelerin metabolik



azalmış yanıt vardır.



ihtiyacını karşılamada



yetersiz



kalır



ve hipofizden TSH salımı artar. •



Bu da tiroidden hormon sentezini uyarır ve T3 T4 düzeyleri TSH salımını negatif feedback ile inhibe edinceye kadar yükselir.



TİROİD BEZİNİN İNFLAMATUAR HASTALIKLARI (TİROİDİTLER) •



Tiroiditler tiroidin inflamatuvar hastalıkları olup, akut, subakut ve kronik olmak üzere sınıflandırılabilirler.



AKUT SÜPÜRATİF TİROİDİT ı.



E riş kinlerde







Çocuklarda daha sık görülür.



en nadir görülen tiroidittir.



SUBAKUT TİROİDİT (DE QUERVAIN, GRANÜLOMATÖZ, DEV HÜCRELİ TİROİDİT) •



Subakut tiroidit ağrılı veya ağrısız formlarda gelişebilir.



Ağrılı



Subakut Tiroidit:







Kadınlarda







Kesin nedeni belli değildir.



daha sıktır.







Ağrılı form viral orijinlidir, postviral inflamatuvar cevap ile ilişkili olabilir







Ağrılı



subakut tiroidit 30-40



yaş kadınl arda sıktır.







Öncesinde sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü vardır.







Ani ya da kademeli artış gösteren boyun ağrısı ile karakterizedir.







Tiroid







Hastalık



büyümüş,



(HLAB35 doku tipi ile ilişkili).



hassas ve serttir.



klasik olarak dört



aşama da



seyir gösterir.



./ İlk aşama tahrip olan folliküllerden açığa çıkan tiroid hormonuna bağlı tirotoksikoz gelişir. ./ Daha sonra ötirod dönem gelir.



./ Hipotiroidi %20-30 hastada ./ Son



aşama



ötiroid dönem



(hastaların



%90'dan







Erken dönemde T3, T4 yüksek, TSH baskılanmıştır.







Eritrosit sedimentasyon







Tirotoksik ancak RAIU



hızı



> 100 mm



fazlasınd a)



/ saat



düşüktür.



Tedavi: ./ Kendi kendini



sını r lar.



./ Semptomatik tedavi



yapılır.



./ Aspirin ve nonsteroid anti-inflamatuvarlar, steroid, beta bloker kullanılır.



Ağrısız



Subakut Tiroidit:



./ Otoimmün kökenli olduğu düşünülür. doğum sonrası (tipik olarak doğumdan 6 hafta sonra; gebelik erken döneminde yüksek olanlar) dönemde gelişir.



./ Sporadik olarak veya anti TPO



antikorları



./ Kadınlarda daha sıktır; genellikle 30-60 yaş arasında karş ı laşılır.



TİROİD HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ _., 261 ./ Laboratuvar testleri ve RAIU, normal ESR hariç ağrılı tiroidit gibidir. ./ Klinik de ağrılı tiroidite benzer. ./ Semptomatik hastalarda beta blokörler ve t iroid hormon



rep l asmanı yapılır.



HASHİMOTO TİROİDİTİ (LENFOSİTİK TİROİDİT) •



Kronik lenfositik veya otoimmün tiroidit diğer adlarıdır.







En sık tiroidittir.







Hipotiroidinin en







Tiroid antijenlerine özgü CD+4 (helper) lenfositlerin aktivasyonu ile başlayan otoimmün bir hastalıktır.



sı k



nedenidir.



Hipotiroidinin Nedeni: ./ Tirositlerin sitotoksik T hücreleri tarafından tahrip edilmesi ./



Otoantikorların



TSH reseptörlerini bloke etmesi







Tg (%60), TPO (%95) ve TSH-R (Tirod stimule edici hormon reseptör) (% 60) olmak üzere üç esas







Artm ı ş



antijene yönelik olarak antikorlar oluşur.







iyot alımı , interferon-a, lityum ve amiodaron gibi Ayrıca genetik yatkınlığı destekleyen kanıtlar da vardır. Kadınlarda 10 kat fazla görülür. Hastalar genellikle 30-50 yaş arasındadır.







Tiroid sıklıkla simetrik olarak büyümüş, soluk ve yarı serttir.











ilaçların



verilmesi ile de ilişkilidir.



Patoloji: ./ Tiroidde diffüz lenfosit ve plazma hücre infiltrasyonu vardır. ./ Tiroid follikülleri kolloid miktarı azalmış ve normalden küçüktür. ./ Hücreler



arası



fibröz doku



artmıştır.



./ Bol miktarda eozinofilik, granüler sitoplazma ile karakterize Hürthle / Askenazy hücreleri tanı koydurucudur.



Klinik: ./ En sık klinik başvuru şekli ağrısız boyun kitlesi / fizik incelemede hafif veya orta derecede büyümüş, sert tiroid şeklindedir.



./ Erken dönemde bazen hipertiroidi (Hashitoksikozis) saptanabilir ama genellikle



tanı anında



hastalar



ötiroid ya da hipotiroidiktir. ./ %20 olguda nodüler büyüme vardır. ./ T4 ve T3 düşük, TSH yüksek ... Tiroid otoantikorları pozitiftir. ./ Hashimoto zemininde tek nodül veya hızlı büyüyen guatr tiroid lenfoması olasılığını akla getirir. İİAB gerekir.



Tedavi: ./ Hipotiroidi varsa tiroid hormon replasmanı yapılır.



./ Ameliyat o o o o



endikasyonları



(nadir)



Tedaviye rağmen büyüme; özellikle de asimetrik büyüme Malignensi şüphesi Bası semptomları



Kozmetik sorunlar



RIEDEL TİROİDİTİ (STRUMA) struması



veya invaziv fıbröz tiroidit de denir.







Riedel







Nadir görülür ve etiyolojisi tartışmalıdır.







Pernisyöz anemi veya Graves gibi otoimmün ha stalıklarla birarada bulunabilir.







Retroperitoneal, mediyastinal, periorbital ve retroorbital fibrozi s ve sklerozan kolanjit gibi primer sklerozan patolojilerle ilişkilidir.



262 ~ GENEL CERRAH İ • • • • • • • • • •



Tiroid fibrozis nedeni ile tahta sertli ğindedir. Genellikle 30-60 yaş arasındaki kadınlarda rastlanır. Tipik olarak ağrısız, sert t iroid bezi ortaya çıkar. Dispne, disfaji, öksürük, ses kısıklığı gibi bası semptomları görülür. Fibröz dokunun infıltrasyonuna bağlı hipotiroidi ve hipoparatiroidi gelişebilir. Fizik incelemede "tahta" sertl iği nde, çevre yapılara fıkse tiroid bezi palpe edilir. Bilateral tutulum kuraldır. Klinik olarak anaplastik karsinoma benzer ve ancak açık biyopsi ile ayırt edilebilir, İİAB yetersizdir. Temel tedavi~ Ameliyattır. İstmusektomi (istmusa wedge rezeksiyon) yapılır. Semptomatik kalmaya devam eden hastalarda kortikosteroid ve tamoksifen faydalı olabilir.



SOLİTER VEYA DOMİNANT TİROİD BEZİ NODÜLLERİ •



Tiroid nodülleri sık rastlanan lezyonlar olup,







Bunlar kistler, kolloid nodül veya







Tiroid nodüllerinin görülme







Soliter nodüller







kadınlarda



çoğu



benigndir.



adenomlardır.



sıklığı yaşl a



birlikte artar.



erkeklere oranla dört kat



sıktır.



Konservatif tedavi ile cerrahi tedavi a rasındaki tercih öykü, klinik bulgular, fizik muayene, görüntüleme ve yöntemleri ile elde edilen bilgilere göre yapılır.



tanı



ÖYKÜ •



Tiroid kanseri risk faktörleri açısından hasta



./ En önemlisi



baş/boyun



./ Tiroid bezine



düşük



bölgesine radyasyon öyküsüdür.



doz radyasyon



./ Kanser riski 6.5 cGy ile 2000 cGy ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./



sorgulanır/araştırılır.



teması



olan hastalarda benign ve malign tiroid



arasında doğrusal



hastalığı gelişme



riski artar.



olarak artmaktadır.



Radyasyon öyküsü olan ve tiroidinde nodül bulunan bir hastada tiroid kanseri bulunma olasılığı %40'tır. Yaş ve cinsiyet önemlidir. Genç yaşta ve ileri yaşta ortaya çıkan nodüllerin çoğu maligndir. En yüksek risk 50 yaş üzerindeki erkeklerdedir. Ayrıca başlangıç zamanı, boyutta değişiklik, ağrı, dispne, disfaji, ses kısıklığ ı önemlidir. Nodülün son dönemde hızlı büyümesi ve bas ı semptomları malignite olasılığını artırır. Ailede tiroid kanseri öyküsü hem medüller hem de medüller dışı diğer tiroid kanserleri için risk faktörüdür.



Medüller Olmayan Ailevi Tiroid Kanser Sendromları Sendrom



Gen



Bu lgu



Ti roid tümörü



Cowden sendromu



PTEN



İntestinal hamartomlar, benign ve malign meme tümörleri



FTK, nadiren PTK ve Hürthle hücreli tümörler



FAP



APC



Kolon polipleri ve kanser, duodenal neoplazmlar, dezmoid tümörler



PTK kribriform büyüme paterni



Werner sendromu



WRN



Erişkin



PTK, FTK, anaplastik kanser



progeroid sendrom



Carney kompleks Tip 1



PRKAR1



Kütanöz ve kardiyak miksomalar, meme ve adrenal tümörler



PTK, FTK



McCune-Albright sendromu



GNAS1



Poliostoti k fibröz displazi , endokrin bozukluklar, cafe-au-lait lekeleri



PTK berrak hücreli



TİROİD HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ _,. 263



Nondiyagnostik



n



Kanser şüphesi



emgn IIAB tel krarla



USG eş liğinde IIAB



Lobektomi



Lobektomi ya da totale total tiroidektomi



Kanser



yakın/



Jakın



Totale / total tiroidektomi



Kist I Kolla,!d L,- ~



1



Aspire et



Gözle



1



3xtekrarlad ı



Büyümeye devam ediyor Ba s ı bulgula rı



Lobektomi



AUS: Önemi belirsiz atipi (atypia of unknown significance) FLUS: Önemi belirsiz folliküler lezyon (follicular lesion of unknown significance) FN: Folliküler neoplazi (follicular neoplasia) .



Troid nodülüne yaklaşım



·



FİZİK MUAYENE • • •



yapılara fikse nodüllerin kanser olma olasılığı daha fazladır. Çok sayıda nodül veya diffüz nodülarite ise daha çok benign hastalıklarla ilişkilidir. Boyunda ve tiroid isthmus üzerinde (Delphian nodu) büyümüş lenf nodları metastaz olasılığını düşündürür.



Tek, sert, yüzeyi düzensiz ve çevre



GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Ultrasonografinin Tiroid Nodülünde İşlevleri: ,/ Palpe edilemeyen tiroid nodüllerinin saptanması ,/ Nodülün boyutunun belirlenmesi ,/ Kistik-solid nodüllerin ,/



Komşu



ayırımı



lenfadenopatilerin belirlenmesi



,/ İİAB için iğnenin yönlendirilmesi



Tomografi ve MRI genellikle gereksiz ...



Tiroid Sintigrafisi { 123 1 ve Tc99 m): ,/ Kullanımı önemli ölçüde azalmıştır. ,/ Önerilen hastalar o o o



Otonom tiroid nodüllerinin ve Graves hastaları İİAB'de folliküler lezyon saptananlar TSH'ı baskılanmış hastalar



LABORATUVAR DEGERLENDİRMESİ •



Tiroid fonksiyon test lerinin rutin kullanımı tartışmalıdır.







Tiroid nodülü olan



• • • •



Bununla birlikte kan TSH düzeylerinin belirlenmesi faydalı olabilir. Tiroid nodülü olan bir hastada hipertiroidi saptanırsa, kanser riski yaklaşık %1'dir. Serum t iroglobülin düzeyleri benign ve malign t iroid nodüllerini ayırmada faydalı değildir. Ancak tiroglobülin düzeyleri a şırı yüksekse metastatik tiroid kanserinden şüphelenilebilir.



hastaların çoğu



ötiroiddir.



İNCE İGNE ASPİRASYON BİYOPSİSİ •



İİAB tiroid nodülü olan hastaların değerlendirilmesinde en önemli testtir.







USG kılavuzluğunda veya direkt olarak yapılabilir.



264 ~ GENEL CERRAH İ



Nondiagnostik / Yetersiz: •



%2- 0/020



• • •



Aselüler materyallerin nedeni kist sıvıları veya pıhtılaşmadır. Bu grupta kanser riski %1-%4 arasındadır. USG eşliğinde aspirasyonun tekrarı önerilir.



Benign: •



%60- 0/070



• • • •



En sık karşılaşılan lezyon folliküler nodüldür. (adenomatoid nodül, kolloid nodül ve folliküler adenoma) Lenfositik (Hashimoto) tiroidit Granülomatoz tiroidit Yalancı negatif sonuçlar %3 kadardır. Takip gerekir.



Önemi belirsiz atipi (AUS) / Önemi belirsiz folliküler lezyon (FLUS): oranında







%3-%6







kadardır. Sabiston'a göre kanser riski %15'dir. AUS ~ İİAB tekrarlanması uygun olur. İİAB tekrarları genellikle daha kesin bir tanı verir. Endişe verici klinik ve USG bulguları söz konusu ise ameliyat (lobektomi + istmusektomi) yapılır.



• • •



görülür.



Kanser riski~ FLUS için %10-%35, AUS için %60-%75



Folliküler Neoplazm Grubu: • • •







Folliküler karsinom olabilecek Lobektomi + istmusektomi yapılır.



kapsar.



Bu grupta kanser oranı %15-%35 arasındadır.



Hürthle hücreli neoplazmlar da bu grubun içindedir.



Kanser • • • • •



hasta l arı



şüpheli:



Çoğu papiller ve diğer karsinomlar İİAB ile tanınabilir. Bazan İİAB bulguları net olmaz (papiller karsinomun folliküler varyantında olduğu gibi) ... Bunun gibi tanının kesin olmadığı lezyonlar "kanser şüpheli" olarak sınıflanır. Lobektomi / totale yakın tiroidektomi yapılır. Malignite oranı %60 kadardır.



Malign: kadardır.







Kanser riski % 97-% 99







Totale yakın / total tiroidektomi yapılır.



TEDAVİ ./ Kistik nodül o Aspirasyon ile boşaltılır; %75 küratiftir. o Bazı kistler için 2, 3 aspirasyon gerekebilir. o 3 aspirasyondan sonra kist sebat ediyor ise lobektomi uygun olur. o Kist > 4 cm ise doğrudan lobektomi yapmak daha doğrudur. o Solid komponent olması da lobektomi endikasyonudur.



Tİ RO İ D HASTALIKLARI ve CERRAHİ S İ _,,, 265



Guatrda ameliyat endikasyonu ... Bası semptomları. Tiroksin süpresyonuna rağmen büyüme. Retrosternal uzanım . Malignite şüphesi. İİAB ile malignitenin gösterilmesi. Kozmetik sorunlar.



SPOT BİLGİLER Tiroid bezi ile ilişkili vagus dalları. .. Nervus laringeus inferior (N. rekürrens, RLS) ve nervus laringeus süperior Nervus laringeus inferior (N. rekürrens, RLS)... Solda ligamentum arteriosum altından, sağda subklavyan arterin altından dönerek larinkse ulaşırlar. Nervus laringeus inferior (N. Rekürrens) innerve ettiği kaslar ... Larinksin bütün intrinsik kasları (krikotiroid kas hariç) Nervus laringeus inferior (N. Rekürrens) tek taraflı yaralanması... Aynı taraftaki vokal kordun paralizine yol açar. Vokal kord mediale kayar, paramedyan veya "abdükte" pozisyona gelir Nervus laringeus inferior (N. Rekürrens) bilateral Her 2 vokal kord mediale geldiği için rima glottis daralır ve ses kaybı görülür, acil traekostomi gerekir yaralanmasında ...



Süperior laringeal sinirin eksternal dalı. .. Amelita Gal I i-Curci siniri yaralanması durumunda vokal kord gerilemeyeceği için tiz ve yüksek sesler çıkartılamaz



Tiroid nodülleri bulunan ve klinik olarak ötiroid gibi görünen hastaların bir çoğunda gerekli olan tek test ... TSH Total T4 düzeyi...



Tiroid bezinden olan hormon



salgısını yansıtır



Total T3 düzeyi... Daha çok periferik hormon metabolizmasını gösterir. Tiroglobülin düzeyi ... Diferansiye tiroid kanserlerinin takibinde ... Diferansiye tiroid kanserlerinin taranması / tedavisi... İyot-131 En sık tiroid anomalisi... Tiroglossal kanal kisti Guatr ... Tiroid bezinin herhangi bir nedenle büyümesi Endemik guatrın en önemli nedeni... İyot eksikliği Wolff-Chaikoff etkisi... Farmakalojik dozda iyotun tiroid hormon sentezini ve salımını inhibe etmesi Jod-Basedow sendromu ... Ötiroid guatrı olan bir hastaya iyot verilmesi ile hastanın kontrolsüz tirotoksikoza girmesi Guatr yapan ilaçlar ... İyodür, amiadaron ve lityum Guatrı



olan Asemptomatik



Guatrı



hastalarda



olan hastalarda en Boyun bölgesinde şişlik



sık



en



sık



klinik ...



rastlanan semptom ...



Pemberton bulgusu .. Hasta kollarını yukarıya kaldırdığında substernal guatra bağlı olarak, bası bulgularının artması, yüzde kızarma, boyundaki venlerde genişleme Guatrı



olan hastalarda en sık tiroid fonksiyon durumu ... Ötiroidi



Endemik guatrlarda, özellikle de nodül içermeyen diffüz guatrlarda, iyot ve tiroksin replasmanı ile bezin boyutlarında ... Dramatik azalmalar görülebilir



Tirotoksikoz ... Dolaşımda tiroid hormonlarının artması ile ilişkili klinik bulgular ... Hipertiroidi... Tiroidin fazla çalışması sonucunda kanda tiroid hormonlarının artması ile ilişkili klinik bulgular Tirotoksikozda tiroid bezinde hormon sekresyonunun arttığı durumlar ... Graves hastalığı. Toksik nodüler guatr. Toksik adenom. Jod-Basedow sendromu. Tirotoksikozda tiroid bezinden hormon sekresyonunun artmadığı durumlar ... Subakut tiroidit. Fonksiyonel metastatik tiroid kanseri. Struma ovarii. İyatrojenik (Hipotiroidizmin fazla tedavisi). Artmış RAI tutulumu (Artmış hormon sentezi) ... Graves. Toksik adenom (Plummer hast.). Toksik MNG. İlaçla ilişkili (Jod-Basedow). Tiroid kanserleri. Struma ovarii (Overde artmıştır). TSH sekrete eden hipofiz adenomu. Mol hidatiform



Azalmış RAI tutulumu (Önceden sentezlenmiş hormonun salınımı) ... Tiroidit (Hashimoto tiroiditi'nin akut fazı, subakut tiroidit) İyatrojenik (Hamburger



tirotoksikozu) Hipertiroidinin en sık nedeni... Graves Hastalığı (Toksik Diffüz Guatr) Graves triadı.. . Tirotoksikoz, diffüz guatr, tiroid dışı bulgular (oftalmopati, dermopati [pretibial miksödem], tiroid akropati, jinekomasti ve vitiligo gibi) Graves klinik ... Tirotoksikoza bağlı olarak sıcak intoleransı, artmış terleme, susama, kilo kaybı, çarpıntı, sinirlilik, bitkinlik, hiperkinezi, tremor, artmış bağırsak motilitesi ve ishal. Kadınlarda amenore, düşük insidansında artma. Yaşlılarda atriyal fibrilasyon ve konjestif kalp yetmezliği, Cilt sıcak ve nemli, koyulaşma. Ellerde ince tremor, kas kaybı, tenden reflekslerinde artış. Oftalmopati Graves laboratuvar ... T3, T4 yüksek, TSH baskılı. Anti-Tg ve anti-TPO yüksek olabilir. Tiroid stimulan antikorlar (TsAk) ve TSH reseptörüne karşı antikorların gösterilmesi tanısaldır. Antitiroid İlaçlar ... Thiourea (propiltiyourasil = PTU) ve Metimazol



bileşikleri



Antitiroid ilaçlar ... Tiroid hormon sentezinin her inhibe eder.



aşamasını



Propiltiyourasil (PTU) ayrıca inhibe ettiği. .. T4'ün periferde T3'e dönüşümü Antitiroid ilaçlara bağlı en ciddi komplikasyonlar ... Agranülositoz, aplastik anemi ve toksik hepatit Radyoaktif iyot tedavisinden sonra Graves oftalmopatisi... Düzelmeme, hatta ilerleme olasılığı yüksek. Radyoaktif iyot tedavisi... En sık küçük ve orta boyutta guatrı olan yaşlı hastalarda, medikal veya cerrahi tedaviden sonra nüks gelişen hastalarda ve antitiroid ilaç tedavisi veya cerrahinin kontrendike olduğu hastalarda kullanılır. Radyoaktif iyot tedavisinin mutlak kontrendikasyonu ... Hamilelik ve laktasyon



266 ... GENEL CERRAHİ



Riedel tiroiditi... Retroperitoneal, mediyastinal, periorbital ve retroorbital fibrozis ve sklerozan kolanjit gibi primer sklerozan patolojilerle ilişkili, Tiroid fibrozis nedeni ile tahta sertliğinde. İnvaziv f ibröz tiroidit



Radyoa kt if iyot tedav isin in gö r ece li kontrendikasyonu ... Genç hastalar, tiroid nodülü olan hastalar, oftalmopatisi olan hastalar Cerrahi Endikasyonlar ... RAI kontrendike, kanser veya şüphe! i nodül, genç hastalar, tedaviden sonra kısa süre içinde hamile kalmak isteyenler (6 ay içinde), antitiroid ilaçlara ciddi reaksiyon gösterenler, büyük, bası yapan tiroid bezi (>80 gram), RAI istemeyenler



Riedel tiroiditinde temel tedavi... Ameliyat: İstmusektomi (istmusa wedge rezeksiyon) Riedel tiroiditinde ek tedavi... Kortikosteroid ve tamoksifen



Rölatif ameliyat endikasyonl arı... Orta veya ciddi oftalmopatisi olan sigara tiryakileri, tirotoksikozu hızla tedavi ettirmek isteyenler, antitiroid ilaçlara uyum sağlayamayanlar



Soliter t iroid nodülleri... Kadınlarda daha sık



Gebelerde cerrahi tedavi... Rölatif kontrendike



ÇIKMIŞ



Toksik multinodüler guatr ... Nodüllerden bazılarının otonomi kazanarak fazla hormon üretmeye



SORULAR



başlaması



Toksik multinodüler guatrda hipertiroidi k li n iği ... Tirotoksikoz Graves'den daha hafih, tiroid dışı bulgular yok



1.



Toksik multinodüler guatrda tedavi... Öncelikle hipertiroidi kontrol altına alınmalıdır. Tedavide hem RAI hem de ameliyat uygulanabilir. Plummer hastalığı.. . hiperfonksiyonel nodül



Er i şkinlerde en nadir görülen tiro idit ... Akut süpüratif tiroidit



Doğru



2.



Guatrda



Doğru



3.



cerrahi endikasyon hangisidir?



oluşturmayan



B) Bası yapması D) Kozmetik nedenler şüphesi



cevap: C



Aşağıdakilerden



hangisi tiroidde basit diffüz büyümeye



neden olur? A) Graves C) Kretenizm



B) Miksödem D) Hashimoto



E) Riedel tiroidi Doğru



4.



cevap: A



Aşağıdakilerden



başvuran



hangisi, boyunda şişlik yakınması ile bir hastada tanının Graves hastalığı olma



olasılığını azaltır?



A) Göz bulgularının varlığı B) TSH düzeyinin baskılanmış olması C) Tiroid sağ lobda 2 santimetre çapında bir nodül bulunması



1sintigrafisinde diffüz aktivite artışı olması E) Tiroid sitimüle edici hormon reseptör antikorlarının yüksek



D)



123



olması



Hashimoto tiroiditi patolojisinde ... Tiroidde diffüz lenfosit ve plazma hücre infiltrasyonu



Doğru



Hashitoksikozis ... Hashimoto tiroiditinin erken aşamalarında tirotoksikoz kliniği



5.



Klinik olarak anaplastik karsinoma benzeyen ve tanısındaTİİAB yetersiz l iği nedeniyle aç ı k biyopsi ile ayı rt edilebilen tiroidit ... Riedel tiroiditi



cevap: C



A) Substernal guatr C) Nontoksik difüz büyüme E) Kanser



Hipotiroidinin en sık nedeni. .. Hashimoto tiroiditi



Hashimoto tiroiditi ameliyat endikasyon l ar ı. .. (nadir)Tedaviye rağmen büyüme; özellikle de asimetrik büyüme, kanser şüphesi, bası semptomları, kozmetik sorunlar



hangisidir?



aşağıdakilerden



Subakut tiroidit diğer isimleri... De Quervain tiroidit, granülomatöz tiroidit, dev hücreli tiroidit Ağrılı subakut tiroidit... 30-40 yaş kadınlarda sık ve öncesinde sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü var Ağrısız subakut tiroidit ... Sporadik olarak veya doğum sonrası (tipik olarak doğumdan 6 hafta sonra; gebelik erken döneminde anti TPO antikorları yüksek olanlar En sık tiroidit ... Hashimoto tiroiditi (Lenfositik tiroidit), kronik lenfositik tiroidit veya otoimmün tiroidit



olası tanı aşağıdakilerden



A) Papiller tiroid kanseri metastazı B) Lingual tiroid bezi D) Brankiyal yarık kisti C) Tiroglossal kanal kisti E) Paratiroid adenomu



Sekonder Hipotiroidizm nedenleri... (Azalmış TSH düzeyi) Hipofiz tümörü, Hipofiz rezeksiyonu veya ablasyonu Tersiyer hipotiroidizm nedenleri. .. Hipotalamik yetmezlik, tiroid hormonuna direnç



hattında



Bu hasta için en



Toksik adenom, tek



Primer hipotiroidizm nedenleri... (Artmış TSH düzeyi) Hashimoto tiroiditi, Graves hastalığı için radyoaktif iyot tedavisi, tiroidektomi sonrası, aşırı iyot alımı, subakut tiroidit, ilaçlar: antitiroid ilaçlar, lityum ... Nadir: İyot eksikliği, dishormonogenezis



hareketli bir kitle şikayetiyle başvuran 20 fizik muayenesinde tiroid bezine ait bir patoloji saptanmamışt ı r. Dil hareketleriyle kitlenin y u karı doğru hareket ettiği gözlenmiştir. Boyun orta



yaşındaki hastanın yapılan



cevap: C



Çarpıntı, aşırı



terleme şikayeti olan 45 yaşında erkek hastada FM'de tiroidde 2 cm çaplı tek nodül saptanıyor. Laboratuvar testlerinde tiroid hormon seviyeleri yüksek bulunan hastada en uygun yaklaşım hangisidir? A) Acil total veya subtotal tiroidektomi B) Radyoaktif iyot C) Uzun süreli antitiroid tedavi D) Antitiroid ilaçlarla ötiroidi yapıldıktan sonra tiroidektomi E) TSH supresyon tedavisi



Doğru



cevap: D



TİROİD HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 267 6.



yaşında



iki aylık hamile kadın hasta boyun ön sinirlilik, kilo kaybı ve çarpıntı ile başvuruyor. Fizik muayenesinde multinodüler guatr , T3 düzeyi yüksek, T4 yüzeyi yüksek saptanıyor.



Yirmi yedi



tarafında şişlik,



11. Serbest T3 ve T4 düzeyi yüksek TSH düzeyi tiroid sintigrafisinde radyoaktif madde tutulumu saptanmış olan hastada öncelikle ne düşünülür?



A) Antitiroid ilaçla tedavi



Doğru



7.



Doğru



cevap: A



Boyunda şişlik yakınmasıyla başvuran, tiroid sol lobda 3 cm çapında nodül saptanan ve tiroid fonksiyon testleri yüksek olarak bulunan 51 yaşında bir erkek hastada,



111.



131



iğn e



Bu hasta için en



aspirasyon biyopsisi hangisi



ya



da



hangileri



öncelikle



yapılmalıdır?



A) Yalnız C) 1ve il



Doğru



B) Yalnız 111 D) 1ve 111



1



E) il ve 111 Doğru



8.



1. il. 111. iV.



varlığında,



RAI uptake'i düşük , büyük guatr Oftalmopati Gebeli k Am iod aron ku ll an ım ın a ikincil hipertiroidi



B) il ve iV D) 1, 111 ve iV



E) 1, il, 111 ve iV Doğru



9.



cevap: E



A) Yaşlı insanlarda daha sık görülür. B) Çoğu hastanın öykusünde non-toksik multinodüler guatr vardır.



C) Bulgular genellikle yavaş ortaya çıkar. D) Bazı hastalarda tanı , atriyal fibrilasyon ve konjestif kalp yetmezliği araştırılırken bulguları,



konulur. pretibial miksödem gibi tiroid



dışıbulgular



sıklıkla saptanır. Doğru



1O.



cevap: E



Kırk yaşında kadın



hastada akut üst solunum yolu viral takiben tiroidde ağrılı büyüme ve yapılan tiroid biyopsisinde dev hücreler görülürse en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? hastalığını



A) Riedel struma B) Lenfositik tiroidit C) De Quervain tiroiditi D) Tiroid kanseri E) Hashimoto tiroiditi Doğru



cevap: C



yaşında kadın hasta dispne, disfaji, boyunda hissi ve seste kabalaşma ş i kayetl eri ile başvuruyor. Hastanın fizik muayenesinde boyun ön tarafta ağrısız tahta sertliğinde kitle palpe ediliyor. Laboratuvar incelemesinde hipotiroidi ve hipoparatiroidizm saptanıyor. Hastanın servikal tomografisinde tiroidde heterojen ite harici patolojik bulgu saptanm ı yor. Ayrıca hastanın öyküsünden retroperitoneal fibrozis nedeniyle tedavi aldığı öğreniliyor.



iki



hastanın



tedavisinin ana unsurunu hangisidir?



oluşturan



A) Radyoaktif iyot tedavisi B) Yüksek doz steroid ve tamoksifen C) Bilateral total tiroidektomi + santral lenf nodu diseksiyonu D) Bilateral total tiroidektomi E) İstmusa wedge rezeksiyon Doğru



Toksik multinodüler guatr ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?



E) Göz



Kırk



Bu



hangilerinde cerrahi tedavi radyoaktif iyot ablasyonuna tercih edilir?



1 ve il C) 1, il ve 111



13.



cevap: B



yaklaşım aşağıdakilerden



durumlarından



A)



hangisidir?



tak ı lm a



cevap: B



Hipertiroidi



olası tanı aşağıdakilerden



A) Subakut tiroidit B) Hashimoto tiroiditi C) Papiller karsinom D) Medüller karsinom E) Cowden sendromu



1sintigrafisi



yöntemlerinden



cevap: D



12. Diffüz tiroid büyümesi ve sağ lobda şüpheli nodül saptanan 40 yaşında bir kadın hastada TSH , tiroglobulin ve TSHreseptör antikor düzeyleri yüksek bulunmuştur. Yap ı lan ince i ğne aspirasyon biyopsisinde Hürthle hücreleri görülmüştür.



1. ultrasonografi il. ince



düşük



A) Graves B) Toksik adenom C) Multinodüler toksik guatr D) Subakut tiroidit E) Anaplastik tiroid ca



Bu hastada en uygun tedavi hangisidir? B) Ötiroid duruma getirilerek tiroidektomi C) Radyoaktif iyot tedavisi D) Beta blokör tedavisi E) İzlem ve hamilelik sonrası tedavi edilmesi



düşük



cevap: E



14. Yirmi beş yaşındaki bir kadın hastanın rutin muayenesinde tiroid sağ lobunda nodül saptanıyor. Özgeçmişinde adenoid hipertrofisi için radyasyon aldığı öğreniliyor. Tiroid hormon düzeyleri normal sınırlarda bulunurken tiroid sintigrafisinde nodülün hipoaktif olduğu, ultrasonografide ise nodülün solid yapıda olduğu görülüyor. Bu hastaya yaklaşım nasıl olmalıdır? A) Nodülün 3 ayda bir kontrolü B) TSH supresyonu C) Tiroid antikor düzeylerine bakılması D) Termografi E) İnce iğne aspirasyon biyopsisi Doğru



cevap: E



15. Yirmi beş yaşında tiroidde nodül saptanmış hastanın tiroid fonksiyon testlerinin normal olduğu, USG'sinde nodülün solid sintigrafide hipoaktif olduğu saptanmış ise bir sonraki en uygun adım ne olmalıdır? A) Eksizyon B) Takip C) Subtotal tiroidektomi D) 131 1tedavisi E) İnce iğne aspirasyon biyopsisi Doğru



cevap: E



268 .._ GENEL CERRAHİ 16. Otuz beş yaşındaki bir kadına yapılan tiroid sintigrafisinde tiroid sol lobda soliter hipoaktif nodül saptanırsa öncelikle yapılması gereken inceleme aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E) Doğru



Ultrasonografi Boyun tomografisi TSH supresyon testi Tiroid fonksiyon testleri İnce iğne aspirasyon biyopsisi



ÇALIŞMA 1.



Doğru



2.



cevap: C



3.



Yassı



B) Foliküler tiroid kanseri D) Medüller tiroid kanseri hücreli kanser



cevap: D



Boyun bölgesinde şişlik şikayetiyle başvuran 18 yaşındaki erkek hastanın fizik muayenesinde boyun orta hatta ve hyoid kemiğe komşu 4 cm çaplı yumuşak kitle lezyou mevcut olup yutkunmakla hareketlidir ve dilin ileri geri hareketi ile yukarı aşağı hareket etmektedir. Bu hastada



tanıya



aşağıdakilerden



yönelik ilk tercih edilecek hangisi olmalıdır?



yaklaşım



A) Boyun USG B) İnce iğne biyopsisi C) Boyun BT



D) Tiroid sintigrafisi



D) Boyun manyetik rezonans görüntüleme E) 1O gün antibiyotik tedavisi ve kontrol



E) Tiroid ultrasonografisi



Doğru



4.



cevap: A



Bir



önceki



aşağıdakilerden



sorudaki hastada hangisidir?



muhtemel



tanı



A) Tiroid papiller karsinom B) Tiroglossal kanal kisti



A) Yalnızca radyoaktif iyot tedavisi B) Basedow-Graves zemininde oluşan hipoaktif nodüllerin bir



C) Lingual tiroid dokusu D) Tiroid lenfoması E) Akut lenfadenit Doğru



5.



cevap: B



En



sık



fonksiyon gören ektopik tiroid dokusu hangisidir?



yerleşimi



aşağıdakilerden



A) Over C) Ön mediasten



cevap: C



kitle şikayetiyle gelen 50 yaşında erkek hastanın fizik muayenesinde tiroid bezi sol lobunda 3cm çaplı sert bir nodül saptanıyor. Biyopsi sonucu Hürthle hücreli neoplazi olarak geliyor. Bu hasta için en uygun ameliyat aşağıdakilerden hangisidir?



cevap: A



Tiroglossal kanal kisti nedeniyle eksizyon yapılan hastanın patoloji raporunda kist içinde malignansi tespit edilmiştir.



Doğru



B) Serum tiroid reseptör antikoru tayini C) Boyun tomografisi



önemi olmadığı için yalnızca antitiroid ilaç tedavisi C) Nodülden ince iğne aspirasyon biyopsisi D) Nodül antitiroid ilaç tedavisiyle küçülmezse radyoaktif iyot tedavisi E) Nodülün küçülmesini sağlamak için hastaya tiroid hormonu (T4) preparatı verilmesi



B) Ektopik tiroid



E)



A) Tiroid fonksiyon testleri ve TSH



19. Bir önceki (18 numaralı) soruda sözü edilen hastanın yapılan tetkiklerinde ötiroid olduğu sol lobda palpe edilen nodülün soliter hipoaktif nodül olduğu saptanırsa en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?



anomalisi



D) Tiroid hiperplazisi



A) Papiller tiroid kanseri C) Hürthle hücreli kansewr



Bu hastada tanı ve tedavinin yönlendirilmesi açısından ilk yapılması gereken tektik aşağıdakilerden hangisidir?



cevap: A



konjenital



Bu malignansi hangisi olamaz?



Bilgisayarlı



18. Otuz yaşındaki bir kadın hasta, aşırı terleme , çarpıntı ve 2 ayda 1O kg zayıflama yakınmalarıyla başvuruyor. Fizik muayenede kan basıncı 130/85 mmHg , nabız 130/dakika olarak ölçülüyor. Boyun muayenesinde tiroid bezi diffüz olarak büyük ve sol lobda yaklaşık 2 cm büyüklüğünde nodül saptanıyor.



Doğru



görülen hangisidir?



E) Tiroid hipoplazisi



boyun tomografisi E) Tiroid hormon kan düzeyleri tayini



Doğru



sık



A) Thyroglossal kist C) Tiroid agenezisi



A) Tiroid ultrasonografisi B) Tiroid sintigrafisi C) İnce iğne aspirasyon sitolojisi



Doğru



en



aşağıdakilerden



cevap: E



17. Soliter tiroid nodülü saptanan bir hastanın tedavisinde izlenecek yolun belirlenmesinde en yararlı tetkik aşağıdakilerden hangisidir?



D)



Tiroidin



SORULARI



B) Dil D) Larinks E) Farinks



20. Boyunda



Doğru



6.



cevap: B



Aşağıdaki



ultrasonografi bulgularından hangisi tiroid nodülü olan bir hastada malign iteyi düşündüren bir bulgu değildir?



A) Total tiroidektomi B) C) D) E) Doğru



Sol lobektomi + istmusektomi Subtotal tiroidektomi +radyoterapi Radyoaktif iyot tedavisi Eksternal radyoterapi cevap: B



A) Mikrokalsifikasyon B) Hiperekojenite C) Düzensiz sınırlar D) Genişliğinden daha uzun E) Nodül içi damarlanma Doğru



cevap: B



olması



Tİ RO İ D HASTALIKLARI ve CERRAHİS İ IJ,ı, 269 7.



Nontoksik guatrda, nodül hangisinin sonucudur?



gelişmesi



aşağıdakilerden



A) Tirositlerin sitotoksik T hücreleri ile harabiyetinin B) Yüksek TSH ya bağlı tiroid hiperplazisinin C) TSH reseptör a ntikorlarının sentezinin D) Enzim defektine bağlı hormonal disgenezisin E) Tiroid hormonuna direnç geliş m esinin Doğru



8.



A) L-tiroksin C) Propiltiyourasil Doğru



cevap: B



Aşırı



14. Hipertiroidi tedavisi için uygulanan yöntemlerden hangisinin agranülositoz yapma riski vardır?



15. alımına



iyot



aşağıdakilerden



bağlı



Wolff-Chaikoff



etkisi



cevap: C



Aşağıdaki



hipertiroidi tedavilerinden hangisi en yüksek hipoparatiroidi riski taşır? A) L-Tiroksin C) Metimazol



hangisidir?



A) Tiroid bezinin T4 yerine daha çok T3 sentezlemesi B) Peroksit üretiminin inhibe olması C) Tiroid hormon sekresyonunun inhibe olması D) İyot organifikasyonunun artmasını takiben supresyon görülmesi E) Kompansatuvar TSH artışı olmadan periferal T3



9.



Doğru



16.



hangisi tirotoksikoza neden olmaz?



A) Struma ovarii B) Hashimoto tiroiditi C) Plummer hastalığı D) Jod Basedow sendromu E) Medüller tiroid karsinomu Doğru



en



sık



hastalığının



aşağıdakilerden



göz bulguları hangisidir?



arasında



olmayan



12. Graves hastalığı bulunan 25 yaşındaki kadın hasta 1 yı llı k propiltiyourasil tedavisine rağmen remisyona sokulamamıştır ve ekzolmaftusu ge l işmiştir. tedavi



yaklaşımı



ne



Yüksek doz propiltiyourasil tedavisi 1 yıl için metimazol tedavisi Bilateral subtotal tiroidektomi İyot 131 tedavisi E) Total tiroidektomi



sık



A) Toksik diffüz guatr (Basedow-Graves) B) Subakut tiroidit C) Toksik adenom D) Kronik lenfosittik tiroidit (Hashimoto) E) Toksik multinodüler guatr Doğru



20.



cevap: B



K ı sa



33



bir süre önce üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren hastada, tirotoksikoz semptomları ortaya



yaş ın da kadın



çıkıyor.



13. Graves hastalığı için cerrahi endikasyon hangisidir?



oluşturmayan



A) Kanser veya şüpheli nodül B) Hamile veya kısa sürede çocuk doğurmayı düşünen hastalar. C) Antitiroid ilaçları kullanamayanlar veya komplikasyon geliştirenler.



cevap: E



cevap: E



19. Hipertiroidi olmaksızın gelişen tirotoksikozun en nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



başlamalı



cevap: E



D) Büyük, b a sı yapan tiroid bezi E) Oftalmopatisi olmayanlar.



cevap: C



18. Otuz yaşındaki bir kadın hasta yaklaşık olarak 1 hafta devam eden üst solunum yolu enfeksiyonu sonrasında ortaya çıkan boyun ağrısı ile başvuruyor. En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



olmalıdır?



A) B) C) D)



Doğru



arasında en nadir ve en sık görülenler seçeneklerden hangisinde sırası ile doğru



A) Hashimoto tiroiditi - Akut süpüratif tiroidit B) Subakut tiroidit - Riedel tiroiditi C) Akut supüratif tiroidit - Hashimoto tiroiditi D) Riedel tiroiditi - Hashimoto tiroiditi E) Riedel tiroiditi - Akut süpüratif tiroidit



Doğru



cevap: E



aşamada



B) Subakut tiroidit D) Hashimoto tiroiditi E) Sheehan ·sendromu



A) Subakut lenfositik tiroidit B) Riedel tiroidit C) Tiroid apsesi D) Hashimoto tiroiditi E) Subakut granülomatöz tiroidit (De Quervain)



A) Üst göz kapağı spazmı ve retraksiyonu B) Eksternal oftalmopleji C) Proptozis ile beraber eksoftalmus D) Kemozis E) İridosiklit



Doğru



aşağıdaki



Doğru



cevap: B



Bu



sekonder



cevap: E



17. Tiroiditler



aşağıdakilerden



nedeni



A) Jod Basedow sendromu B) Basedow - Graves Hastalığı C) Tiroid papiller karsinoması D) De Quervain tiroiditi (subakut tiroidit) E) İyatrojenik



Doğru



patolojik durumlardan hangisi hipotiroidizm nedenlerinden biridir?



yazılmıştır?



1O. Tirotoksikozun hangisidir?



11 . Graves



Aşağıdaki



Doğru



cevap: E



Doğru



D) Radyoaktif iyot



cevap: E



A) Tiroidektomi C) İyot eksikliği



cevap: D



Aşağıdakilerden



B) Propranolol E) Total tiroidektomi



azalması Doğru



B) Propronalol D) Radyoaktif iyot E) Subtotal tiroidektomi



Fizik muayenede tiroid bezi hassas bulunuyor. Bu hasta için en uygun tedavi aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?



A) Subtotal tirodektomi B) Radyoaktif iyot verilmesi C) Total tiroidektomi D) Antitiroid ilaç verilmesi E) Non-steroid antinflamatuvar verilmesi



varlığı Doğru



cevap: E



270 ~ GENEL CERRAHİ 21.



Aşağ ıd a kil e rde n



fazla



A) Papiller kanser C) Medüller kanser Doğru



23. Elli bir yaşındaki kadın hasta boynunda son 2 yı l dır var olan şişl i k yak ı nmas ı yla başvuruyor. Öyküsünden 15 yıl önce Hash imoto , tiroiditi tanısı konduğu , o zamandan beri ti roid hormonu kullandığı öğreniliyor. Fizik muayenede tiroid bezin in sol lobunda 2,5 cm boyutunda sert ve duyarlılığ ı olmayan bir nodü l sa ptanıyo r.



hangisi anaplastik ti ro id kanseri daha



ka rı şab ili r?



B) Subakut tiroidit D) Riedel tiroiditi E) Folliküler kanser



cevap: D Bu



22.



Aşağ ı dak i



durum lardan hang isinde tiro iddeki nodü lü n ma lign olma o l as ılı ğ ı daha yüksektir?



olması bulunması



Doğru



E) Hashimoto tiroiditli hastada bulunması Doğru



yönetiminde bir sonraki a dım olarak hangisinin yap ılm as ı en uyg undur?



A) Boyun ultrasonografisi B) Tiroid sintigrafisi C) Nodülün ince iğne aspirasyonu D) Boyun manyetik rezonans görüntülemesi E) Boyun ve toraksın bilgisayarlı tomografisi



A) Kadında iyot-123 (1 123 ) sintigrafisinde soğuk nodül B) Nodülün kistik olması C) Hastanın daha önce boyun bölgesine radyasyon almış



D) Beraberinde hipertiroidizm



h asta nın



aşağ ı dak il erde n



tek



cevap: C



cevap: C



TİROİD BEZİNİN MALİGN TÜMÖRLERİ •



Tiroid kanserlerinin %90-95'i folliküler hücrelerden gelişen papiller, folliküler ve Hürthle hücreli kanserlerdir.







Bunlar iyi diferansiye kanserlerdir.







Hürthle hücreli kanserler folliküler kanserlerin bir alt grubu olarak düşünülür.



• •



Medüller kanserler, tiroid kanserlerinin yaklaşık %5'ini Anaplastik kanserler yaklaşık %1 oranında görülür.







Bunların dışında



oluşturur.



lenfoma ve metastatik kanserler de görülebilir.



TİROİD ONKOGENEZİ •



Tiroid neoplazilerinde hem mutasyona uğramış proto-onkogenler hem de tümör süpresör genlerdeki değişikliklerin rolü vardır.







En sık görülen mutasyon RET mutasyonudur.







Ana plastik ve folliküler kanserler esas olarak iyot eksikliği görülen bölgelerde ( endemik guatr bölgeleri) gelişir.



ONKOGENLER RET



Tirozin kinaz aktivitesi olan membran reseptörü



Sporadik ve ailevi MTK, PTK (Hirschsprung hast.)



MET



Aynı



PTK'da çok belirgin



TRK1



Aynı



Bazı



TSH-R



Heterotrimerik G-proteini ile



Gsa (gsp)



Sinyal iletim molekülü (GTP bağlama)



Hiperfonksiyone adenom, folliküler adenom



PAX8/ PPARy1



Onkoprotein



Folliküler adenom, FTK



BRAF



Sinyal iletimi



PTK, tall cell ve kötü diferansiye, anaplastik



Sinyal iletimi



Kötü diferansiye ve anaplastik kanser



CTNNB1 (B-Catenin)



ilişkili



PTK'larda aktive olur



Hiperfonksiyone adenom



Tümör süpresor genler Hücre döngü düzenleyicisi , hücreleri G1 tutar



Diferansiye olmayan PTK, FTK, anaplastik kanser



P16



Hücre döngü düzenleyicisi, siklin bağımlı kinazı inhibe eder



Tiroid kanser hücreleri



PTEN



Protein tirozin fosfataz



Folliküler adenom ve karsinom



P53



fazında



TİROİD HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 271



TİROİD BEZİNİN PAPİLLER KANSERİ sık







En







Tüm tiroid kanserlerinin %80'ini oluşturur.



görülen tiroid kanseridir.







Çocuklarda ve radyasyon teması olanlarda en sık tiroid kanseridir.







Ortalama 30-40 yaş civarında görülür.







Prognozu en iyi tiroid kanseridir.







İleri yaşlarda daha agresif seyir gösterebilir.







Kadınlarda



2 kat sık



Klinik: ../ Hastaların çoğu ötiroiddir. ../ Tiroid bezinde yavaş büyüyen, ağrısız bir kitle vardır. ../ Lokal invaziv hastalıkta ses kısıklığı, disfaji, dispne olabilir. ../ Servikal lenf düğümü metastazları sık görülür. Özellikle çocuklarda ve gençlerde lenf düğümü metastazı daha sıktır.



../ Uzak metastazın en sık geliştiği organlar akciğerler, sonra kemik, karaciğer ve beyin olarak sıralanır. ../ Tiroid kanseri şüphesi, fizik muayenede genellikle tek, sert nodülün palpe edilmesi ve hastanın öyküsünün değerlendirilmesi ile başlar. ../ Tanı tiroid bezindeki kitleden veya lenf nodundan yapılan İİAB ile doğrulanabilir.



Patoloji: ../ Papiller kanser tiroid hormonu üreten folliküler hücrelerden kaynaklanır.



../ Histolojik olarak papiller kanserin ayırt edici özelliği papillaların olmasıdır. ../ İİAB ile papiller tiroid kanseri tanısının konmasını sağlayan karakteristik hücresel özellikler vardır (Orphan Annie hücreleri). o o o o o



Küboidal hücreler Soluk, bol sitoplazma Sıkışık nükleus Nükleusda yarıklar İntranükleer sitoplazmik inklüzyonlar...



../ Stromada Psammoma cisimciği ... ../ Papiller kanserin alt tipleri o



Klasik tip. En sık görülen tiptir.



o



Varyantlar. En sık görülen varyant folliküler varyanttır. Folliküler varyant da klasik tip kadar iyi prognozludur.



Nadir görülen diğer varyantlar







Uzun hücreli (tall cell)







İnsular







Kolumnar







Diffüz sklerozan







Berrak hücreli







Trabeküler







Kötü diferansiye tip



o



Bu tipler papiller kanserlerin %1'den azını oluşturur; daha çok ileri yaşta görülür ve kötü



prognozludur. ../ Tiroid içi lenfatiklerle yayılımdan dolayı multisentrisite oranı çok yüksektir (%85) .



../ Okkült veya mikrokarsinom o Tümör < 1 cm. o



Lokal invazyon veya anjiyoinvazyon yok



o



Lenf düğümü metastazı yapmaz



../ Lenf düğümü metastazı mortaliteyi belirgin olarak etkilemez.



272 .._ GENEL CERRAH İ



Prognoz: •



Papiller kanserler genelde yavaş seyirli ve prognozu iyi tümörlerdir.







On yıllık sağkalım oranı %95'ten fazladır.







Düşük ve yüksek risk gruplarını belirlemek için, prognozu etkileyebilecek faktörleri içeren, değişik prognostik skorlama sistemleri geliştirilmiştir:







AGES



ska l ası:



(Age, Grade, Extent of disease, Size)







AMES



ska l ası:



AGES'in modifikasyonudur. M ~ Metastaz (lenf nodu hariç)







MACIS



ska l ası :



AGES'in bir modifikasyonudur. (Metastaz, Age, Completeness of resection, extrathyroidal



I nvasion, Size)







De Groot sınıflaması: Sınıf 1 ~ İntratiroidal; Sınıf 2 ~ Servikal lenf nodu metastazı; Sınıf 3 ~ Ekstratiroidal invazyon; Sınıf 4 ~ Uzak metastazlar.



Ames ve Ages Sistemine Göre Yüksek Riskli Hastalar Kriter



Kriter



AMES Kadın >50 Erkek >40



Yaş



Metastaz



yaş yaş



Uzak metastaz



Yay1 hmd1r.



Majör kapsül invazyonu / damar invazyonu Tiroid dışına yayılım



Boyut



Tümör



çapı



> 5 cm



AGES



Yaş



Kadın >50 Erkek >40



yaş



Grade



Kötü diferansiasyon Uzun hücreli, kolumnar hücreli varyant



Yay1hm



Komşu dokulara invazyon Uzak metastaz



Boyut



Tümör



yaş



çapı



> 4 cm







Tanı anındaki yaş







İlk tedavi yapıldığında uzak metastazın olmaması ve tümör çapının 4 cm'den küçük olması da iyi prognoz göstergeleridir.







Tiroid kapsülü dışına çıkmamış sağkalımı



en önemli klinik prognostik faktördür. Tanı yaşı < 40 ~ Sağkalım için önemlidir.



papiller



kanser hastalarında lenf düğümü metastaz ı uzun dönem



etkilemez.



Tedavi: ./ Total veya totale yakın tiroidektomi yapılır. ./ Rastlantısal olarak saptanan < 1 cm, düşük riskli, ünifokal, intratiroidal papiller kanserlerde, baş ve boyuna radyasyon öyküsü yok veya radyolojik veya klinik olarak servikal lenf bezi tutulumu yok ise tek başına tiroid lobektomi yeterlidir. ./ Servikal lenf düğümlerine yayılım varsa o tarafa modifiye radikal boyun disseksiyonu yapılır.



TİROİD BEZİNİN FOLLİKÜLER KANSERLERİ •



Tiroid kanserleri nin



yaklaşık



% 10'unu



oluşturur.







Genellikle 50 yaş ve üzerinde görülür.







Kadın:erkek oranı







İyot eksikliğ i olan bölgelerde ( endemik guatr) folliküler kanser sıklığı artmıştır.







Folliküler kanserin, oksifilik hücrelerden gelişen alt tipi Hürthle hücreli kanserler olarak bilinir ve daha yaşlı insanlarda (60-75 yaş) görülme eğilimindedir.



3: l'dir.



Patoloji: ./ Makroskopik olarak kapsüllü bir tümördür. ./ Histolojik olarak, folliküllerden oluşur, fakat lümende kolloid bulunmayabilir. ./ Kanser tanısı kapsül ve vasküler invazyon bulunması ile konulur. ./ Kapsül ve vasküler invazyon yoksa ve iyi diferansiye follikül hücrelerinden oluşuyor ise folliküler adenom (benign tümör) olarak adlandırılır. ./ Tek başına kapsül invazyonu olması vasküler invazyon olmasına göre daha iyi prognoz göstergesidir.



TİROİD HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ ..,_ 273 ./ Muitisentrisite, papiller kanserlere göre çok daha az görülür. ./ Servikal lenfadenopati çok seyrektir. (%5) ./ Olguların %1'den azında folliküler karsinom hiperfonksiyonel bir nodül olabilir. ./ Metastatik yayılım hematojen yolla olur ; kemik, akciğer ve karaciğer sık metastaz yaptığı organlardır.



Klinik: ./ Folliküler kanserler genellikle ağrısız, tek bir tiroid nodülü olarak bulgu verir. ./ Ses kısıklığı ve sert, fikse kitle ilerlemiş hastalığı düşündürür... ./ Servikal lenfadenopati nadirdir. Uzak metastaz, özellikle de kemik metastazları bulunabilir. ./ Folliküler kanser nadiren hiperfonksiyon gösterebilir ( 300 pg/mL) . ./ Başlangıçta sporadik hastalık ile ailesel hastalığı ayırmak mümkün olmadığı için, medüller tiroid kanseri tanısı alan tüm hastalar RET nokta mutasyonu, feokromositoma ve hiperparatiroidizm açısından araştırılmalı dır.



Tedavi: ./ Total tiroidektomi + santral boyun disseksiyonu standart başlangıç ameliyatıdır. ./ Klinik olarak palpabl veya görüntülemenin saptadığı servikal lenf nodları söz konusu ise modifiye radikal boyun disseksiyonu eklenir . ./ Profilaktik modifiye radikal (lateral) boyu disseksiyonu tartışmalı bir konudur. Tümör> 1.5 cm ise veya santral lenf düğümleri tutulmuşsa bazı gruplar profilaktik lateral modifiye radikal boyun disseksiyonu önermektedir. ./ Eşlik eden feokromositoma da varsa önce bu tedavi edilmelidir. Bilateral total adrenalektomi yapılır. ./ Hiperkalsemi de varsa paratiroidektomi yapılır. ./ RET mutasyon taşıyıcılarında, mutasyon saptandığında total tiroidektomi endikasyonu vardır. MEN-2A' lı hastalarda 5 yaşından önce, MEN-2B'li hastalarda 1 yaşından önce yapılmalıdır. ./ Prognoz hastalığın evresi ile ilişkilidir. ./ İyi prognozdan kötüye doğru sıralama aşağıdaki gibidir. o Familyal, non-MEN medüller tiroid kanseri o MEN 2A o Sporadik medüller tiroid kanseri o MEN 2B ./ Kalsitonin ve CEA düzeylerinin tanı dışında prognostik önemi de vardır. ./ Kalsitonin tümör belirteci olarak daha duyarlıyken, CEA prognozu daha iyi belirler.



TİROİD BEZİNİN ANAPLASTİK KANSERLERİ yaklaşık %1'ini oluşturur. Tiroid kanserlerinin en agresif olanıdır. Endemik guatr bölgelerinde sık görülür. Kadınlarda daha sık görülür, hastaların çoğunluğu 70-S0'li yaşlardadır. Çoğu diferansiye kanserlerin transformasyonu sonucu gelişir. Çevre yapılara doğru invazyon gösteren, sert, fikse, çok hızlı ilerleyen bir tümördür. Ses kısıklığı, dispne, disfaji ve servikal hassasiyet sık görülür. Tanı anında boyundaki lenf düğümleri çoğu zaman büyümüştür. Uzak metastaz da bulunabilir. Yapılabilirse total tiroidektomi tedavi seçeneğidir. Sağkalım süresini az da olsa arttırabilir. Adjuvan kombine radyoterapi ve kemoterapi cerrahi tedavi yapılabilen hastalarda sağkalımı uzatabilir. Radyoaktif iyot etkili değildir.



./ Tiroid kanserlerinin



./ ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./ ./



TİROİDEKTOMİ KOMPLİKASYONLARI ./ Tiroid kanseri, tiroidit ve hipertiroidi ./ Nüks vakaların



ameliyatlarında



vakalarında



komplikasyon



oranı



yükselir.



komplikasyon riski ilk ameliyata göre daha yüksektir.



HİPOPARATİROİDİ ./ Tiroidektominin en sık komplikasyonudur. ./ . Geçici hipokalsemi yaklaşık %50 sıklıkta görülür. ./ Çoğu yaklaşık 1 yıl içinde düzelir. ./ Kalıcı hipoparatiroidi çok daha nadirdir ( < %2) . ./ Daha sık görüldüğü durumlar... o Nüks vaka ameliyatı o Santral/ lateral boyun disseksiyonu o Graves ameliyatı



Tİ RO İ D HASTALIKLARI ve CERRAH İ Sİ l)ı, 277



REKÜRREN LARİNGEAL SİNİR YARALANMASI ./ Krikotiroid kas hariç larinksin intrinsik kaslarının inervasyonunu sağlar. ./ Nadiren subklavyan artere kadar inmeden vagustan direkt olarak larinkse girebilir (non-reküren) . ./ Bu sinirin en sık travmaya maruz kaldığı yer sinirin, boyundaki seyrinin son 2-3 santimetresidir (Berry ligamanı) ./ Tiroidektomi esnasında sinir, tiroide yakın komşu olduğu alanda belirlenerek korunmalıdır. ./ Ameliyat sırasında rekürren sinir yaralanması saptanırsa sinir uçlarının dikişlerle bir araya getirilmesi önerilir. ./ Ameliyattan sonra erken dönemde ses kısıklığı ve özellikle iki taraflı olduğunda solunum sıkıntısı. .. ./ Sinirin nonreküren olması (sağda olur) yaralanma riskini arttırabilir.



SÜPERİOR LARİNGEAL SİNİR YARALANMASI ./ Eksternal dalı krikotiroid kas ı innerve eder. ./ İ nternal dal larinkse duyu inervasyonu sağlar. ./ Hastaların yaklaşık %20'sinde, üst pol damarları bağlanırken süperior laringeal sinirin eksternal dal ı yaralanabilir. ./ Bu sinirin zedelenmesi ses kalitesinde ciddi bozulmaya neden olur, tiz seslerin çıkarılması zorlaşır.



./ İ nternal da lının yaralanması ise çok daha nadir görülür. Ameliyat sonrası sulu gıdaların aspirasyonuna neden olabilir.



Superior -+-"''1---'o.--ı tiroid arter



.,,........_ _ _ Krikotiroid kas



Superior laringeal sinir



KANAMA VE HEMATOM ./ Tiroid çok kanlanan bir organdır. ./ Postoperatif kanama boyunda kitle ve bası semptomlarına (solunum sıkıntısı) yol açar. ./ Ciddi solunum sıkıntısı olursa acil drenaj gerekir. ./ Kanama ve hematom titiz bir hemostaz ile %1'den az olguda gelişir.



TİROİD FIRTINASI ./ Hipertiroidi semptom ve bulgularının aşırı derecede ortaya çıktığı yaşamı tehdit edici bir komplikasyondur. ./ Cerrahi öncesi uygun bir hazırlık yapıldığı zaman çok nadir gelişir.



SERVİKAL SEMPATİK ZİNCİR YARALANMASI ./ Servikal sempatik zincir yaralanması riski invaziv tiroid kanser ve retroözofageal guatrlarda artar. ./ Horner sendromu gelişebilir.



SPİNAL AKSESUVAR SİNİR YARALANMASI ./ Boyun diseksiyonu nedeniyle gelişebilir. ./ Trapezius kasının denervasyonuna bağlı omzunu ka ldıramama ve omuz hareketlerinde güçsüzlük ortaya çıkar.



278 .._ GENEL CERRAHİ



SPOT BİLGİLER En sık görülen tiroid karsinomu... Papiller tiroid karsinomu Tiroid karsinomlarında en sık görülen mutasyon ... RET mutasyonu Esas olarak iyot eksikliği görülen bölgelerde görülen tiroid karsinomları... Folliküler ve anaplastik kanserler Çocuklarda ve radyasyon teması olanlarda en sık görülen tiroid kanseri. .. Papiller tiroid karsinom Prognozu en iyi tiroid kanseri... Papiller tiroid karsinomu Papiller tiroid karsinomunda klinik ... Ötiroid, tiroid bezinde yavaş büyüyen, ağrısız bir kitle Papiller tiroid karsinomunda uzak metastazın en sık geliştiği organlar ... Akciğerler, sonra kemik, karaciğer ve beyin Papiller tiroid karsinomu tanısının konulmasını sağlayan karakteristik hücre... Orphan Annie hücreleri Papiller tiroid karsinomu tanısının konulmasında stromada görülen cisimcik ... Psammoma cisimciği Papiller tiroid karsinomunda ... Tiroid içi lenfatiklerle yayılımdan dolayı multisentrisite oranı çok yüksek Okkült veya mikrokarsinom... Tümör i 1 cm Papiller tiroid karsinomunda en önemli prognostik faktör ... Tanı anındaki yaş. Tanı yaşı < 40 : iyi prognoz. Tiroid kapsülü dışına çıkmamış papiller kanser hastalarında lenf düğümü metastazı uzun dönem sağkalımı... Etkilemez Papiller tiroid karsinomunda tedavi... Total tiroidektomi Papiller tiroid karsinomunda servikal lenf düğümlerine yayılım varsa ... O tarafa modifiye radikal boyun disseksiyonu Folliküler kanserin, oksifilik hücrelerden gelişen alt tipi... Hürthle hücreli kanser Folliküler kanserin tanısı... Kapsül ve vasküler invazyon bulunması ile konulur. Folliküler kanserde servikal lenf düğümü yayılımı... Nadir



Patoloji sonucu folliküler adenom ise ... Lobektomi ve istmusektomiden daha fazla bir şey yapmaya gerek yok. Patoloji sonucu folliküler kanser ise ... Tamamlayıcı total tiroidektomi Hürthle hücreli kanser, folliküler kansere oranla ... Daha sık multifokal ve bilateral Hürthle hücreli kanser radyoaktif iyotu ... Genellikle tutmaz Tek taraflı Hürthle hücreli neoplazm (lezyon, tümör) için en uygun ameliyat ... Lobektomi ve istmusektomi ameliyatı Patoloji sonucu Hürthle hücreli kanser ise ... Tamamlayıcı total tiroidektomi ve rutin olarak santral boyun disseksiyonu Folliküler kanserlerde lateral lenf bezleri de büyümüş olarak saptanırsa ... Modifiye radikal boyun disseksiyonu Folliküler karsinom tanısı konulan ve gerekli cerrahi tedavisi . yapılan hastanın takibi sırasında lokal ize kemik metastazı saptanırsa yaklaşım nasıl olmalı... Radyoaktif iyot tedavisi Güncel ATA yönergelerine göre diferansiye tiroid kanserlerinin ameliyat sonrası izlem ve tedavisinde RAI endikasyonları. .. Total tiroidektomi sonrasında uzak metastazlı hastalar ...(kesin endikasyon) . Gross ekstratiroidal yayılımı olan hastalar. > 4 cm tümörler



Tümör çapı < 1 cm ise veya toplamı < 1 cm olan multifokal tümörlerde ... RAI endikasyonu yok Diferansiye opere tiroid karsinomu hangisi ile takip edilir ... Tiroglobülin Diferansiye tiroid karsinomlarında tiroglobülin yüksek ise yapılacak tetkik ... Tüm vücut iyot tarama (131I)



Diferansiye tiroid karsinomlarında tiroglobülin yüksek Tüm vücut iyot tarama ( 131I) negatif ise yapılacak tetkikler ... Akciğer grafisi, boyun ultrasonografisi ve tomografisi / MRI, medyasten tomografi /MRI, kemik sintigrafisi, PET Diferansiye tiroid karsinomlarında tiroglobülin normal ise tüm vücut iyot taraması ( 131 I)... Yapılmaz Medüller olmayan ailevi tiroid kanser sendromları ile ilişkili sendromlar... Cowden sendromu, PTEN , FAP, Werner sendromu , Carney kompleksTip 1, Mc Cune-Albright sendromu Medüller kanserin köken aldığ ı hücreler ... C hücreleri C hücrelerinin ürettiği hormon ... Kalsitonin



Folliküler kanserde hiperfonksiyon oranı. .. Nadiren gösterebilir ( 50, tümör çapı> 4 cm, yüksek grade, belirgin vasküler invazyon, ekstratiroidal invazyon, tanı anında uzak metastaz



Medüller tiroid kanserinde tümör stromasında ... Amiloid bulunması diagnostik



TİİAB ile folliküler lezyonu olduğu saptanan hastalara... Isthmus ve piramidal lobu da içerecek şekilde tiroid yapılmalı



lobektomi (lezyonun olduğu tarafa)



Medüller tiroid kanseri prognozunu belirlemek için yararlı tümör belirteci. .. CEA



Medüller tiroid kanseri tanısı alan tüm hastalar ... RET nokta mutasyonu, feokromositoma ve hiperparatiroidizm açısından araştırılmalı Medüller tiroid kanserinde tedavi... Total tiroidektomi + santral boyun disseksiyonu



TİROİD HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 279



Medüller tiroid kanserinde klinik olarak büyümüş servikal lenf nodu saptanırsa ... O tarafa modifiye radikal boyun disseksiyonu yapılmalıdır .



5.



Medüller tiroid kanserinde santral lenf nodları tutulmuş ise veya tümör > 1.5 cm ise ... Aynı tarafa profilaktik modif iye radikal boyun disseksiyonu (bazı ekoller önerir; rutin değil)



Bu hasta için en



5 yaşından önce total



tiroidektomi



Doğru



6.



K ı rk yaş ı nda nod üler guatr tanıs ı alan bir kad ı n hasta n ın nodü l olan tarafına total lobektomi ve istmusektomi yapı lı yo r. Patoloji raporunda 2.5 cm lik bir odakta papi ller tiroid kanseri



Bu hastada bundan sonraki aşamada ilk gereken aşağıdakilerden hangisidir?



Anaplastik tiroid kanseri tedavisi... Yapılabilirse total tiroidektomi



Radyoaktif iyot tedavisi Radyoterapi Tamamlayıcı tiroidektomi Tiroid hormon replasman tedavisi E) Tedavisiz izlem



komplikasyonu ...



1.



7.



SORULAR



Aşağ ı daki



B)BRAF D) c-MYC



organ kanserlerinden hangisinde lenf bezi prognozu en az etkiler?



A) Papiller tiroid kanseri B) Gastrik kanser C) Sağ kolon kanseri D) Meme kanseri E) Dil kanseri



hangisi tiroid kanserlerinin rol oynayan onkogenlerden biri deği l dir?



A)RET C) Ras



cevap: C



metastazı



Aşağıdakilerden gelişmesinde



yapılması



A) B) C) D) Doğru



ÇIKMIŞ



cevap: A



sapta n ıyor.



Anaplastik tiroid kanseri. .. Çoğu diferansiye kanserlerin transformasyonu sonucu



sık



hangisidir?



B) Foliküler tiroid kanseri D) Medüller tiroid kanseri E) Lenfoma



MEN-2B'li hastalarda ... 1 yaşından önce total tiroidektomi



Tiroidektominin en Hipoparatiroidi (geçici)



olası tanı aşağıdakilerden



A) Papiller tiroid kanseri C) Anaplastik tiroid kanseri



RET mutasyon taşıyıcılarında ... Mutasyon saptandığında total tiroidektomi MEN-2A'lı hastalarda ...



Boyun bö lgesinde 2 ayd ır kitle bulunm as ı ş i ka yeti y l e 18 yaş ı n d ak i erkek h asta nı n fizik muayenesinde tiro id bezi sağ lobunda 2 cm çap lı , tek nodü l ve ayn ı tarafta 2 adet büyümüş servikal lenf düğümü sapta nı yor. Yap ıl an ince i ğ n e aspirasyon sitoloj isinde malign hücreler görü lüyor. başv ura n



Doğru



cevap: A



E)MET Doğru



2.



8.



cevap: D



ile



Prognozu en iyi olan tiroid karsinomu hangisidir?



B) Folliküler karsinom C) Papiller karsinom D) Anaplastik karsinom E) Metastatik karsinom



3.



Doğru



cevap: C



Tiroid tümörlerinde hangisinin radyasyona çıkma olasılığı en yüksektir?



bağlı



ortaya



A) Papiller karsinom B) Benign adenom C) Medüller karsinom D) Folliküler karsinom E) Anaplastik karsinom Doğru



4.



cevap: A



Papiller tiroid kanseri ile ilgili hangisi doğrudur?



aşağıdaki



ifadelerden



A) Erkeklerde daha sık görülür. B) TSH'ye bağımlı değildir. C) Genellikle multifokaldir. D) Uzak metastaz yapma olasılığı çok yüksektir. E) Her hastada tümöral lezyonun olduğu tarafa lobektomi yapmak yeterlidir. Doğru



cevap: C



tiroid malignitelerinden hangisi iyot



eks ikliği



ilişkilidir?



A) Papiller tiroid kanseri B) Anaplastik tiroid kanseri C) Foliküler tiroid kanseri D) Tiroid lenfoması E) Medüller tiroid kanseri



aşağıdakilerden



A) Medüller karsinom



Doğru



Aşağıdaki



9.



cevap: C



Folliküler karsinom tanısı konulan ve gerekli cerrahi tedavisi yapılan bir hastanın takibi s ı rasında lokalize kemik metastazı saptanırsa yaklaşım nasıl olmalıdır?



A) B) C) D)



TSH supresyonu Radyoaktif iyot tedavisi Yüksek doz radyoterapi Cerrahi eksizyon E) Kemik sintigrafisi ile izleme



Doğru



cevap: B



1O. Folliküler tiroid kanserlerinde prognozun iyi olduğunu gösteren patolojik bulgu aşağıdakilerden hangisidir? A) Tümörün ekstratiroidal olması B) Tümörün 4 cm'den büyük olması C) Aşırı vaskülarite ve parankima! yayılma D) Kapsüllü ve minimal vasküler invazyon E) 40 yaş üstü ve erkek hasta olması Doğru



cevap: D



280 ~ GENEL CERRAHİ 11. Foliküler tiroid kanseri ile ilgili ifadelerden hangisi doğrudur?



olarak



aşağıdaki



18. Tiroid ameliyatında nervus laringeus inferior yaralanma riskini hangisi artırmaz?



Sıklıkla hipertiroidi ile birlikte görülür B) Erken dönemde lenf bezi metastazı görülebilir C) Tiroid otoantikorları pozitiftir D) Sintigrafide sıklıkla hiperaktif nodül olarak görülür E) Sıklıkla soliter olur



A)



Doğru



A) Sinirin diseksiyonu B) Kanser nedeniyle ameliyat yapılması C) Sinirin rekürren olmaması D) Kronik tiroiditin eşlik ediyor olması E) Nüks guatr ameliyatı yapılıyor olması Doğru



cevap: E



12. Lenf nodu metastazı yapma olasılığı düşük olan, daha çok 50 yaş üzerindeki kadınlarda görülen ve ince iğne aspirasyon biyopsisi ile tanısı net olarak konamayan tiroid kanseri tipi aşağıdakilerden hangisidir?



19. Tiroidektomi sonrasında rekürren laringeal sınırın tek taraflı yaralanması durumunda, erken dönemde aşağıdakilerden hangisi ortaya çıkmaz? A ) Krikotiroid kasın denerve olması B) Vokal kordun orta hat yakınında fikse kalması C) Sıvı alımı sırasında boğulma hissi D) Ses kısıklığı E) Ses kalınlaşması



A) Papiller tiroid kanseri B) Foliküler tiroid kanseri C) Medüller tiroid kanseri D) Anaplastik tiroid kanseri E) Tiroid lenfoması Doğru



cevap: B



Doğru



13. Uygun tedavi takipte hangisi



edilmiş



cevap: A



diferansiye tiroid kanserinde



kullanılır?



B) T4-T3 D) Tiroglobulin



A)TSH C)USG



20. Tiroidektomide süperior bağlanırken zarar görme oluşumun



A) B) C) D)



cevap: D



14. Diferansiye tiroid karsinomu olan hastada yeterli cerrahi işlem sonrası lokal kemik metastazı bulunduğunda hangisi yapılır?



2. TSH süpresyonu 4. Kemoterapi B) 1 ve 3 D) 3 ve 4



A) 1 ve 2 C) 2 ve 4



tiroid



arter ve ven en yüksek olan görülebilen semptom



olasılığı bağlı



hangisidir?



Tortikolis Hipoglisemi Hıçkırık



Dilde tat kaybı E) Ses kailitesinde bozulma



Doğru



1. Radyoaktif iyot 3. Rezeksiyon



yaralanmasına



aşağıdakilerden



E) Sintigrafi Doğru



cevap: A



cevap: E



21. Nodüler guatr nedeniyle bilateral subtotal tiroidektomi yapılan hastada ameliyattan 2-3 saat sonra ciddi solunum sıkıntısı ve siyanoz gelişiyor.



E) 1 ve 4 Doğru



15.



Bu tabloya aşağıdakilerden hangisinin neden olma en yüksektir?



cevap: A



olasılığı



A) B) C) D) E)



Aşağıdakileden



hangisi ıyı diferansiye tiroid düşük risk gösteren prognostik kanserlerinde faktörlerden biridir? A) B) C) D) E)



Doğru



Hastanın



60 yaşının üzerinde olması cinsiyet Tümörün 4 cm 'den büyük olması Kapsül invazyonu Tiroid dışı yayılım Kadın



Doğru



22.



cevap: B



16. Medüller tiroid kanseri ile ilgili hangisi yanlıştır?



aşağıdaki



ifadelerden



A) Sporadik tipinde hastalık çoğu kez multisentriktir. B) Tiroid parafoliküler veya C-hücrelerinden kaynak alırlar. C) % 25 i multipl endokrin neoplazi sendromunun bir parçasıdır.



D) RET proto-onkojen mutasyonuna ikincil gelişirler. E) Hastaların yaklaşık % 2-4 ünde Cushing sendromu gelişir.



Doğru



cevap: A



A) Hipotiroidi C) Psödohipoparatiroidi



E) Hiperkalsemi Doğru



cevap: B



gelişen



B) Hipoparatiroidi



D) Hipertiroidi



cevap: A



Kırk sekiz yaşındaki kadın hastaya sağ lob yerleşimli papiller tiroid karsinomu ve sağ boyun metastazı nedeniyle total tiroidektomi ve sağ modifiye radikal boyun diseksiyonu yapılıyor. Hastada ameliyat sonrası dönemde sağ omzunu kaldıramama şikayeti ortaya çıkıyor.



Bu hastada aşağıdaki sinirlerden hangisinin en olasıdır?



olması



A ) Nervus fascialis B) Nervus vagus C) Spinal aksesuvar sinir D) Nervus phrenicus E) Nervus thoraco-dorsalis Doğru



17. Tiroidektomi sonrası konvülziyon ve tetani hastada muhtemel tanı ne olabilir?



Kanama ve hematom Tek taraflı inferior laringeal sinir yaralanması İki taraflı süperior laringeal sinir yaralanması Trakea yaralanması Tiroid krizi



cevap: C



yaralanmış



TİROİD HASTALIKLARI ve CERRAH İ Sİ _,. 281 7.



ÇALIŞMA 1.



SORULARI



Doğru



2.



A) Enükleasyon B) Lobektomi ve sol lenf nodu diseksiyonu C) Total tiroidektomi ve sağ lenf nodu diseksiyonu O) Total tiroidektomi ve santral lenf nodu diseksiyonu E) Total tiroidektomi



Tiroid kanserlerinin genelinde en sık tespit edilen gen mutasyonu aşağıdakilerden hangisidir? A) RET proto-onkogeni B) p53 tümör süpresör geni C) H-ras onkogeni D) N-myc onkogeni E) C-erb B2



Tiroid sağ lobunda 2.5 cm çapında papiller karsinom bulunan 25 yaşında kadın hastanın en uygun tedavisi aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



8.



cevap: E



Aşağıdaki



patolojilerden hangisinde, aspirasyon biopsisi kullanılarak, %100 özgüllükle tanı konulabilir?



Papiller tiroid karsinomunun en hangisidir?



sık



E) Kolloid nodul Doğru



B) Akciğer D) Beyin



Karaciğer



9.



E) Servikal lenf düğümleri



3.



cevap: E



Papiller tiroid kanser gelişiminde en önemli risk faktörü hangisidir?



aşağıdakilerden



A) B) C) D) E) Doğru



cevap: C



Nodüler guatr tanıs ı ile bilateral subtotal tiroidektomi yapılan 55 yaşındaki kadın hastanın pato lojik incelemesi sonucunda sağ lobda 1.2 cm çapında , kapsü l invazyonu göstermeyen papiller tiroid karsinomu saptanıyor.



Bu hasta için önerilecek en uygun tedavi hangisidir?



Çocuk yaşlarda yüksek doz radyasyona maruz kalma Levotiroksin kullanımı Çocuk yaşlarda düşük doz radyasyona maruz kalma Birinci derece akrabalarda tiroid kanseri Uzun yıllardır var olan guatr



A) Ablatif radyoaktif iyot tedavisi B) Tiroksin süpresyonu C) Radyoterapi D) Tamamlayıcı tiroidektomi E) Tedavi yeterlidir, takip önerilir



cevap: C



Papiller tiroid kanserinde prognoz üzerinde kadar belirleyici olduğu düşünülmeyen aşağıdakilerden hangisidir? A) Hastanın yaşı B) Tümörün çapı C) Tümörün grade'i D) Tümörün kapsül invazyonu E) Tümörün tek odaklı mı / multisentrik mi



Doğru



5.



faktör



1O.



A) B) C) D) E)



olduğu



cevap: E



Doğru



hangisi tiroid papiller karsinomunun histopatolojik incelemesinde gözlenen malign hücrelere ait özelliklerden değildir?



Doğru



A) Uzun hücreli C) Kötü diferansiye



B) Difüz sklerozan O) Hürthle hücreli E) Klasik tip



cevap: E



gruplarından



tiroid kanserlerinin hangisinin servi kal lenf en düşüktür?



Papiller karsinom Folliküler karsinom Hürthle hücreli karsinom Medülier karsinom Anaplastik karsinom cevap: B



11. Mikroskopik olarak normal tiroid dokusundan ayırımı bazen güçlükle yapılabilen tiroid kanseri aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) O) E)



cevap: A



Papiller tiroid kanserlerinin aşağıdaki alt hangisinde prognoz daha iyidir?



Doğru



Aşağıdaki



düğümlerine yayılma olasılığı



A) Psammoma cisimleri B) Şeffaf nükleus C) İntranükleer inklüzyonlar D) Çekirdekte yarıklar E) Küboidal şe killi , soluk sitoplazmalı hücreler



6.



cevap: D



diğerleri



Aşağıdakilerden



Doğru



seçeneği



aşağıdakilerden



Doğru



4.



ve



B) Foliküler kanser D) Anaplastik kanser



A ) Medüller kanser C) Papiller kanser



metastaz yaptığı yer



A) Kemik



Doğru



iğne



cevap: A



aşağıdakilerden



C)



ince



duyarlılık



12.



Papiller kanser Folliküler kanser Medüller kanser Anaplastik kanser Epidermoid kanser cevap: B



Aşağıdaki



tiroid neoplazmlarının hangisine bağlı metastatik akciğer hastalığının tedavisinde radyoaktif iyot tedavisinin faydalı olma olasılığı en yüksektir?



A) Hürthle hücreli karsinom B) Folliküler karsinom C) Medüller karsinom O) Anaplastik karsinom E) Ti roid lenfoması Doğru



cevap: B



282 ~ GENEL CERRAHİ 13. Tiroidin Hürthle hücreli kanserini foliküler tiroid kanserinden ayıran özelliklerden hangisi yanlıştır?



A) Hürthle hücreli kanserin multifokal olma olasılığı daha yüksektir. B) Hürthle hücreli kanserin bilateral olma olasılığı daha yüksektir. C) Hürthle hücreli kanserin boyun lenf düğümlerine yayılma olasılığı daha yüksektir. D) Hürthle hücreli kanserin radyoaktif iyot tutma olasılığı daha yüksektir. E) Hürthle hücreli kanserin cerrahi tedavisi total tiroidektomi + santral boyun disseksiyonudur. Doğru



14.



cevap: D



Yetmiş



sekiz yaşında bir kadın hasta boyunda son 3 hafta büyüyen bir kitle, nefes darlığı ve ses kısıklığı yakınmaları ile doktora başvuruyor. Fizik muayenede boyun orta kesimde sert bir kitle ele geliyor. Hastanın yaklaşık 30 içinde



Bu hasta için en



olası tanı aşağıdakilerden



hangisidir?



A) Riedel tiroiditi B) Anaplastik tiroid kanseri C) Akciğer kanserinin tiroid metastazı D) Tiroid lenfoması E) Hashimoto tiroiditi



cevap: B



15. Tiroid patolojileri ile ilgili aşağıdaki "patolojik özellik - en olası patoloji" eşleştirmelerinden hangisi uygun değildir? A) Psammoma cisimcikleri - Papiller tiroid karsinomu B) Orphan Annie hücreleri - Medüller tiroid karsinomu C) Hürthle hücreleri - Hashimoto tiroiditi D) Lenfosit - Hashimoto tiroiditi E) Dev hücreler - Subakut tiroidit Doğru



16.



seçeneklerden hangisi tiroid kanseri tiplerini prognozu iyiden kötüye olacak şekilde sıralamaktadır?



A) Papiller, Medüller, Hürthle hücreli, Folliküler, Anaplastik B) Papiller, Folliküler, Hürthle hücreli, Medüller, Anaplastik C) Folliküler, Papiller, Hürthle hücreli, Medüller, Anaplastik D) Papiller, Folliküler, Hürthle hücreli, Anaplastik, Medüller E) Papiller, Hürthle hücreli, Folliküler, Anaplastik, Medüller



17.



cevap: B



Aşağıdaki neoplastik lezyonlardan hangisi Hashimoto tiroiditi olan hastalarda görülme olasılığı artar?



A) Tiroid lenfoması B) MEN lla C) Paratiroid karsinom D) Tiroid sarkomu E) Skuamöz hücreli karsinom Doğru



cevap: A



18. Medüller tiroid kanserli hastalarda tanı ve takip açısından en duyarlı tümör belirleyici aşağıdakilerden hangisidir? A) Kalsitonin B) Tiroglobulin C)CEA D)ACTH E) Serotonin Doğru



Doğru



cevap: B



20. Elli dokuz yaşında erkek hasta, boynunda şişlik yakınması ile başvuruyor. Fizik muayenede tiroid sol lobda 3 santimetrelik nodüler lezyon ve sol servikal bölgede lenf düğümleri palpe ediliyor. Laboratuar incelemesinde T3, T4 ve TSH seviyeleri normal, kalsitonin seviyesi yüksek bulunuyor. Bu hasta için en



olası tanı aşağıdakilerden



hangisdir?



A) Hürthle hücreli karsinom B) Anaplastik karsinom C) Foliküler karsinom D) Medüller karsinom E) Papiller karsinom Doğru



cevap: D



21. Tiroidinde soğuk nodülü olan bir hastanın, bu nodülünden yapılan biopsi "amiloid" pozitif bulunmuştur. Ara sıra hipertansif atakları olan bu hastada ameliyata alınmadan önce yapılması gereken aşağıdakilerden hangisidir?



A) İdrarda protein bakılması B) Kanda PTH ölçümü C) 24 saatlik idrarda kortizol ölçümü D) İdrar ve plazma metanefrin ölçümü E) Kan kalsiyumu ölçümü Doğru



cevap: D



cevap: B



Aşağıdaki



Doğru



A) Klasik tip papiller kanser B) Medüller kanser C) Hürthle hücreli kanser D) Folliküler kanser E) Papiller kanser folliküler varyant



hızla



yıldır guatrı olduğu öğreni l iyor.



Doğru



19. Serum tiroglobulin düzeyinin aşağıdaki tiroid kanserlerinden hangisinin takibinde kullanılması söz konusu olamaz?



cevap: A



22. Medüller tiroid karsinomu tanısı alan bir hastada multipl endokrin neoplazi (MEN) açısından değerlendirme aşağıdaki incelemelerden hangileri ile yapılır? A) Üriner kortizol ve plazma ACTH düzeyi B) Serum ve üriner metanefrin düzeyleri C) Serum kalsiyum ve üriner katekolamin düzeyi D) Serum kalsitonin ve üriner 17-hidroksisteroid düzeyi E) Serum ACTH ve üriner kortizol düzeyi Doğru



cevap: C



23. Boyunda medüller tiroid kanserlerinin bölgesel rekürrenslerinin en iyi tedavi yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?



Radyoterapi Cerrahi Kemoterapi Hormona! tedavi E) Radyoaktif iyot tedavisi



A) B) C) D) Doğru



cevap: B



24. Tiroid medüller kanseri, MEN'lerde en çok hangisiyle birliktedir? A) Pankreas tümörü B) Feokromositoma C) Hipofiz adenomu D) Paratiroid adenomu E) Addison hastalığı Doğru



cevap: B



TİROİD HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 283 25. Medüller tiroid kanserli hastalarda prognozu belirlemede en duyarlı tümör belirleyici aşağıdakilerden hangisidir?



1



VAKA SORULARI



A) Kalsitonin B) Tiroglobulin



C)CEA D)ACTH E) Serotonin Doğru



26.



1.



cevap: C



Aşağıdaki



genellikle



tiroid cerrahisi komplikasyonlarından hangisi göre daha geç bulgu verir?



diğerlerine



A) Hematom B) Trakeomalazi C) Ses kısıklığı D) Pnömotoraks E) Hipokalsemi Doğru



Bu hastada tiroid büyümesi yaratan lezyonun yapısı hakkında aşağıdaki yöntemlerin hangisi ile en iyi bilgi edinilebilir?



27. Tota l tiro idektomi yapılm ı ş olan 33 yaş ı ndaki bir kad ı n hastada kan bas ı nc ı ölçü lürken , her iki karpal bölgede spazm ve fas iyal sinir üzerine vurmakla fas iya l kas kontraksiyonu dikkati çekiyor. Aşağıdaki



laboratuar verilerinden hangisi bu hastada beklenen bulguları en iyi gösterir?



A) B)



28.



Serum Fosfor



2.



hastanın tanısı aşağıdakilerden



Azalmış



Artmış



Azalmış



Azalmış



A) Karsinom B) Fonksiyon göstermeyen adenom



Artmış



Azalmış



C) Tiroid kisti



D)



Azalmış



Azalmış



Artmış



E)



Azalmış



Artmış



Artmış



D) Kolloid nodül E) Otonom folliküler adenom Doğru



hastada



aşağıdaki



yaralanmalardan



3.



A) Süperior laringeal sinir ana trunkus yaralanması



D) Tek taraflı nervus rekürrens E) Çift taraflı nervüs rekürrens



yaralanması



hastada ameliyattan sonra ses boğuk l aşm ı ş, tiz seslerin güçlük baş göstermiştir. Hasta aynı zamanda sıvı alımı s ı rasında öksürmektedir. ç ı kartı l mas ı nda



oluşumların



hangisi



A) Rekürren laringeal sinir B) Superior laringeal sinirin internal



dalı



C) Superior laringeal sinirin eksternal



dalı



D) Superior laringeal sinir ana gövdesi



cevap: D



Doğru



4.



29. Tiroidektomi ame l iyatından sonra ot u zbeş yaş ı nda kad ı n



E) Trakea



Yirmi yaş ı ndaki kad ı n hasta nı n sağ tiroid lobünda yak l aşık 2 cm çapında pa lpabl bir kitle saptanıyor. Yap ıl an ince i ğne aspirasyon biyopsisi sonucu fo lli kü ler neoplazm geliyor. aşamada aşağıdakilerden



hangisi



yapılmalıdır?



cevap: A



yaralanması



cevap: D



Bu hastada aşağıdaki en olasıdır?



cevap: E



Bu



hangisi



B) Süperior laringeal sinir eksternal dal yaralanması C) Süperior laringeal sinir internal dal yaralanması



hangisi olamaz?



A) Lobektomi B) Ultrasonografi (USG) C) 1-123 sintigrafisi D) Takip E) Supresyon tedavisi



düşünülmelidir?



Doğru



Tiroidinde palpe ed ilen nodül ile başvuran , otuz yaş ı ndak i kad ın hastanın sintigrafisinde tek, soğuk nodü l saptan ı yor.



Artmış



K ı rk yaş ı nda multinodü ler guatr nedeniyle ameliyat edi len erkek hastaya bi lateral subtotal tiroidektom i ameliyat ı yap ıl m ı şt ı r. Ameliyat sonras ı 2. günde sorunsuz taburcu edilen hasta bir hafta sonra ameliyat sonras ı nda ge li şen ses kıs ı k lı ğının düzelmemesi ş i kayeti ile başvu rmuştur.



Doğru



cevap: D



Bu



Serum Parathormon



cevap: C



Bu



Doğru



Artmış



C)Azalmış



Doğru



A) Tc-99 tiroid sintigrafisi B) 1-131 tiroid sintigrafisi C) Tiroid ultrasonografisisi D) Tiroid ince iğne aspirasyonu biyopsisi E) Serum tirokalsitonun düzeyi



cevap: E



Serum Kalsiyum



Elli yaş ı ndaki erkek hastada fizik incelemede, rast l antısa l olarak, asemptomatik tiroid nodü lü saptan ı yor. Nodülün s ı n ı rl arı belirg in ve düzgün bulunuyor. Servika l lenfadenopati saptanm ı yor ve ailesel olarak tiroid malignite öyküsü bulunmuyor.



yararlanması



K ı rk yaş ı nda nodü ler guatr tanıs ı alan bir kad ı n hastan ı n nodü l olan tarafına total lobektomi ve istmektomi yapı lı yor. Patoloj i raporunda 2.5 cm 'lik bir odakta papiller tiroid kanseri saptanıyor.



Bu hastada bundan sonraki aşamada ilk gereken aşağıdakilerden hangisidir? A) Radyoaktif iyot tedavisi B) Radyoterapi C) Tamamlayıcı tiroidektomi D) Tiroid hormon replasman tedavisi E) Tedavisiz izlem Doğru



cevap: C



yapılması



284 ~ GENEL CERRAHİ 5.



Tiroidinde soğuk nodülü olan bir yapılan biyopside "amiloid" pozitif hipertansif atakları saptanıyor.



hastanın, olduğu '



bu nodülünden bulunuyor. Arasıra



Bu hastanın ameliyata alınmadan gereken aşağıdakilerden hangisidir?



önce



6.



cevap: D



Diferansiye



Doğru



7.



hangisi tiroid ameliyatları nervus laryngeus inferior'un yaralanması arttıran faktörlerden biri değildir?



D) Rekürren guatr Doğru



tiroid kanserlerinin prognoz tayininde hangisi iyi prognoza işaret eder?



cevap: A



hastanın



Bu



aşağıdaki



fonksiyon testleri D) Akciğer filmi E) İndirek laringoskopi



Elli yaşındaki bir kadında alt boyun bölgesinde 20 yıldır asemptomatik bir kitle mevcuttur. 4 yıl önce kitle büyümeye başlamış olup , son zamanlarda buna boğulma hissi de eklenmiştir. Göz belirtileri, taşikardi ve kilo kaybı o l mayıp , T3 ,T4 ve TSH ölçümleri normal bulunmuştur.



cevap: B



12. Yirmi altı yaşındaki kadın hastanın muayenesinde ele tiroidde nodül geliyor ve biyopsisinde lezyonunda stromasında amiloid görülüyor. Lezyon ile aynı tarafta ele gelen servikal lenf nodu olduğu görülüyor. Bu



8.



Doğru



9.



düşünülüyor.



Bu hasta için hangisidir?



en uygun



tedavi



aşağıdakilerden



A) Unilateral lobektomi + istmektomi B) Yalnızca total tiroidektomi C) Total tiroidektomi + lateral boyun diseksiyonu



D) Total tiroidektomi ve patoloji sonucuna göre radyoaktif iyot tedavisi E) Total tiroidektomi + santral lenf nodu diseksiyonu Doğru



Doğru



cevap: E



tedavi



cevap: D



13. 1. il. 111. iV. V.



cevap: A



Tiroid ince iğ ne aspirasyon biyopsisinde unilateral Hurthle hücreli neoplazi tanısı alan bir hastanın ameliyat sırasında yapılan histopatolojik incelemesinde invaziv özellikte olduğu



uygun



çıkarılması



Kırk beş yaşında erkek hastanın sağ tiroid lobunda 4 cm'lik soliter nodul saptanıyor. Yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisinde papiller tiroid kanseri tanısı konuluyor.



A) Total tiroidektomi B) Radyoaktif iyot tedavisi C) Sağ total troidektomi D) Bilateral subtotal tiroidektomi E) Tümör tarafına total karşı tarafa subtotal tiroidektomi



en



B) Nodülün olduğu lob+ istmus + karşı lobun bir kısmı ve servikal lenf nodunun çıkarılması C) Nodülün olduğu lob+istmus+servikal lenf nodunun olduğu tarafta boyun disseksiyonu yapılması D) Total tiroidektomi + santral kompartman disseksiyonu + büyük lenf nodunun olduğu tarafta modifiye boyun disseksiyonunun yapılması E) Total tiroidektomi + servikal lenf nodlarının irradiyasyonu



cevap: B



aşağıdakilerden



tercih edilecek hangisidir?



A) Tiroid nodülün olduğu lob+istmus ve servikal lenf nodunun



B) Basedow - Graves D) Tiroidit



Bu hasta için en uygun primer tedavi hangisidir?



hastada



aşağıdakilerden



hangisi olamaz?



E) Nontoksik nodüller guatr Doğru



saptanması



Karaciğer



C)



Doğru



A) Adenom C) Tiroid kanseri



cerrahi tedavisinin planlanmasında testlerden hangisi en önemlidir?



A) Servikal tomografi B) 24 saatlik idrardaki katekolamin düzeylerinin



cevap: E



tanısı aşağıdakilerden



bulunması



11. Multipl endokrin neoplazi (MEN) tip 2 sendromu olduğu bilinen bir kadın hastanın on dört yaşındaki kızının tiroidinde bir kitle saptanıyor.



Tümörün 4 cm'den büyük olması Hastanın erkek olması Tümörün tiroid dışına çıkmış olması Kapsül invazyonunun olması Hastanın 40 yaşından genç olması



Bu olgunun



sırasında olasılığını



E) Kronik lenfositik tiroidit bulunması



aşağıdakilerden



A) B) C) D) E)



Aşağıdakilerden



A) Sinirin ameliyat sırasında disseksiyonu B) Ameliyatın kanser nedeniyle yapılması C) Sinirin rekürren olmaması



yapılması



A) İdrarda protein bakılması B) Kanda PTH ölçümü C) 24 saatlik idrarda kortizol ölçümü D) 24 saatlik idrarda VMA ve metanefrin normetanefrin ölçümü E) Kan kalsiyumu ölçümü Doğru



1O.



Medüller tiroid kanseri Folliküler tiroid kanseri Hurthle hücreli tiroid kanserleri Papiller tiroid kanseri Anaplastik tiroid kanseri



İyot eksikliği olan bölgelerde (endemik guatr bölgeleri) daha sık görülen tiroid kanseri yukarıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E) Doğru



il il ve 111 il veV iV ve V 111 ve iV 1 ve



cevap: C



Tİ RO İ D HASTALIKLARI ve CERRAH İS İ IJ ı , 285 14. Yirmi saat önce subtotal tiroidektomi olan , otuz yaşındaki kadın hastada ajitasyon ve solunum güçlüğü gelişiyor. Muayenede taşikardi , anterior servikal şişlik saptanıyor; yara pansumanının kuru olduğu görülüyor. Bu hasta için öncelikle uygulanması gereken en uygun tedavi aşağıdakilerden hangisidir?



Orotrakeal tüp takılması Serum kalsiyum düzeyine bakılması Morfin verilmesi Nasal kanül ile oksijen verilmesi insizyonun açılması



A) B) C) D) E) D oğru



Bu hastanın tedavisi aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?



A) Papiller tiroid kanseri B) Foliküler tiroid kanseri



C) Anaplastik tiroid kanseri D) Medüller tiroid kanseri E) Lenfoma Doğru



cevap: E



15. Aşağıdakilerden hangisi Graves hastalığında radyoaktif iyot tedavisi için bir endikasyondur?



Oftalmopati Emziren hasta En büyüğü 4 cm olan Toksik multinodüler guatr Anti-tiroid ilaç tedavisi veya cerrahi girişimden sonra rekürrens meydana gelmesi E) Gebelik



A) B) C) D)



Doğru



19. Boyun bölgesinde 2 aydır kitle bulunması şikayetiyle başvuran onsekiz yaşındaki erkek hastanın fizik muayenesinde tiroid bezi sağ lobunda 2 cm çaplı , tek nodül ve aynı tarafta 2 adet büyümüş servikal lenf nodu saptanıyor. Yapılan ince iğne aspirasyon sitolojisinde malign hücreler görülüyor.



cevap: A



20. Papiller tiroid kanserleri ile ilgili hangisi yanlıştır?



aşağıdaki



ifadelerden



A) En sık görülen ve prognozu en iyi tiroid kanseri tipidir. B) Psammom cisimcikleri bu kanser türü için tipiktir. C) Cerrahi tedavi sonrası, tiroid hormonu verilerek TSH baskılanması gereklidir. D) En sık hematojen yolla yayılır. E) Çapı 1-1,5 cm 'nin altında olan tümörler okült olarak adlandırılır.



cevap: D Doğru



cevap: D



16. Tiroidektomi sonrası hasta sıvı gıdaları aspire etmektedir. Bu



hastada



bu komplikasyona aşağıdakilerden hangisidir?



neden



olan



olay



A) İnferior larinngeal sinir yaralanması B) Superior laringeal sinir yaralanması C) Vagus sinirinin total yaralanması D) Trakea yaralanması E) Özefagus yaralanması Doğru



21. Lenf nodu metastazı yapma olasılığı düşük olan, daha çok 50 yaş üzerindeki kadınlarda görülen ve ince iğne aspirasyon biyopsisi ile tanısı net olarak konamayan tiroid kanseri tipi aşağıdakilerden hangisidir?



A) Papiller tiroid kanseri B) Foliküler tiroid kanseri C) Medüller tiroid kanseri D) Anaplastik tiroid kanseri E) Tiroid lenfoması



cevap: B Doğru



17. Yetmiş bir yaşında bir kadın hasta boyunda şişlik , nefes darlığı ve ses kısıklığı yakınmaları ile doktora başvuruyor. Fizik muayenede boyun orta kesimde sert, lobüle bir kitle ele geliyor. Özgeçmişte hastanın 26 yıl önce multinodüler guatr nedeniyle bilateral subtotal tiroidektomi ameliyatı geçirdiği , ancak son zamanlarda boyunda hızla büyüyen bir kitleyi farkettiği öğreniliyor.



Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Riedel tiroiditi B) Anaplastik tiroid kanseri C) Folliküler tiroid kanseri D) Tiroid lenfoması E) Hashimoto tiroiditi Doğru



Bu



tiroid kanserlerinin hangilerinin ameliyat takibinde tümör belirteci olarak tiroglobulin



kullanılabilir?



cevap: D



cevap: E



hastanın



yönetiminde bir sonraki adım olarak hangisinin yapılması en uygundur?



aşağıdakilerden



Yukarıdaki



Doğru



vardır.



C) Bulgular genellikle yavaş ortaya çıkar. D) Bazı hastalarda tanı , atrial fibrilasyon ve konjestif kalp yetmezliği araştırılırken konulur. E) Göz bulguları , pretibial miksödem gibi tiroid dışı bulgular



23 . Otuz dokuz yaşındaki kadın hasta boynunda son 2 yıldır var olan şiş lik yakınmasıyla başvuruyor. Öyküsünden 5 yıl önce Hashimoto tiroiditi tanısı konduğu , o zamandan kullandığı öğreniliyor. Fizik beri tiroid hormonu muayenede tiroid bezinin sol lobunda 2,5 cm boyutunda sert ve duyarlı lı ğı olmayan bir nodül saptanıyor.



1. Papiller tiroid kanseri il. Folliküler tiroid kanseri 111. Hurthle hücreli tiroid kanseri iV. Medüller tiroid kanseri V. Anaplastik tiroid kanseri



B) 1, il , iV D)I, il, 111 E) 1, il , 111 , iV, V



A) Yaşlı insanlarda daha sık görülür. B) Çoğu hastanın öyküsünde non-toksik multinodüler guatr



Doğru



18.



A) 1, il C) 1, il , 111, iV



22. Toksik multinodüler guatr ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?



sıklıkla saptanır.



cevap: B



sonrası



cevap: B



A) Boyun ultrasonografisi B) Tiroid sintigrafisi C) Boyun manyetik rezonans görüntülemesi D) Boyun ve toraksın bilgisayarlı tomografisi E) Nodülün ince iğne aspirasyonu Doğru



cevap: E



286



~



PARATİROİD BEZİ HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ PARATİROİD BEZİ EMBRİYOLOJİSİ VE ANATOMİSİ ../ Paratiroid bezleri brankial keselerqen köken alır.



../ Süperior paratiroid bezleri (.,_,..- TB) 4. brankial kesecikten, inferior paratiroid bezleri (İPTB) ise, 3. brankial kesecikten köken alır. ../ PTB genellikle (% 80) 4 tanedir; % 13 oranında 4'ten fazla, % 5 oranında 3 veya daha az, % 5 oranında ise 6 tanedir.



Lateral tiroid veya ultimobrankial cisimcik



Medyan tiroid



Paratiroid embriyolojisi



../ Superior paratiroidlerin yeri daha sabittir. Yüzde 80 krikoid kartilaj civarında,



hizasında, tiroid bezinin orta ve üst kısmı



arka tarafta yerleşir.



../ İnferior paratiroidlerin yeri daha az sabittir. Genellikle inferior laryngeal sinir ve inferior tiroid arterin kesişme yerini merkez alan 2 cm. çaplı bir daire içindedir. Fakat farklı yerleşim de gösterebilir. Örneğin, % 15 timus içinde veya üst mediastende, perikard veya paraözofageal oluk gibi bölgelerde bulunabilir. Yaklaşık %2 de intratiroidaldir. ../ Hücre yapısında ise, PTH (parathormon) salgılayan esas hücreler (chief cells), asidofilik hücreler ve fazla glikojen içeren berrak hücreler (clear cells) vardır.



HİPERPARATİROİDİ ../ Paratiroid bezlerinin fazla fonksiyon göstermesidir ../ Primer, sekonder ve tersiyer olarak sınıflandırılabilir.



PRİMER HİPERPARATİROİDİ ../ Patolojik paratiroid bezlerinden PTH salgısı artmıştır. ../ Yüksek PTH ve kalsiyum, düşük fosfat düzeyleri ile karakterize klinik tablodur.



../ Genel popülasyonda hiperkalseminin en



sık



nedenidir.



../ Hastanede yatmakta olan hastalar için ise kanserlerden sonra hiperkalseminin ikinci sık nedenidir



../



Sık



görülür. (% O. 1-%0.3)



../ Kadınlarda 4 kat sıktır.



PARATİROİD BEZİ HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ IJı ı, 287



./



Yaşla



birlikte görülme



sıklığı



artar; özellikle postmenapozal



./ Primer hiperparatiroidilerin



çoğu



kadınlarda sıktır.



sporadiktir.



./ Primer hiperparatiroidi MENl, MEN2A, izole ailesel hiperparatiroidi ve çene tümörü sendromu ile hiperparatiroidi gibi genetik geçişli hastalıklarla ilişkili olarak da gelişebilir.



ilişkili



ailesel



MEN 1 (Wermer Sendromu, PPP): ./ Hiperparatiroidi MEN l'in en erken ve en yaygın kendini gösterme biçimidir. (40 yaşına kadar ortaya çıkar) .



./ Hipofiz adenomu (en ./ Pankreas



adacık



sık



prolaktinoma)



hücreli tümörü (en



sık



gastrinoma)



ifüMII



hiMH=i



•MMf14



Multipl Endokrin Neoplaziler



ETİYOLOJİ ./ Kesin neden belli



değildir.



./ Düşük doz radyasyon teması Genellikle temastan 30-40 yıl sonra, primer hiperparatiroidinin arttığı bildirilmiştir. ./ Ailesel predispozisyon ./



Bazı



./



Güneş ışığına aralıklı



diyetler



ilişkili



suçlanır (bazı



vakalarda) .



olabilir. maruz kalmak primer hiperparatiroidi ile



ilişkili



olabilir.



./ İlerleyen yaşla birlikte böbrek fonksiyonlarının azalması ve kalsiyum kaçağı hastalığın gelişmesinde rol oynuyor olabilir. ./ Lityum tedavisi



ilişkili



olabilir (PTH



artışına



ve hafif bir hiperkalsemiye neden



olduğu



bilinmektedir).



Primer hiperparatiroidi yaklaşık %80 olguda tek bez hastalığına (paratiroid adenomu) bağlı gelişirken, %1520 olguda birden çok bez hastalığına (hiperplazi veya birden fazla adenom) bağlı gelişir. Yaklaşık %1 olguda ise paratiroid kanserine bağlıdır.



KLİNİK ./



Hastaların çoğu



minimal semptomatik veya asemptomatiktir.



./ Ancak çoğunda halsizlik, yorgunluk, poliüri, polidipsi, noktüri, kemik ve eklem ağrıları, kabızlık, iştahsızlık, bulantı, kaşıntı, depresyon, unutkanlık gibi non spesifik belirtiler, özellikle hastalar detaylı sorgulandığında bulunabilir.



Renal Komplikasyonlar: ./



Hastaların çoğunda



bir derece böbrek fonksiyon



./ Primer hiperparatiroidinin en ciddi klinik ./ Böbrek taşları



yaklaşık



diğer



Hipertansiyon: ./ Hipertansiyon Yaşlı



sık



görülür {%50) .



hastalarda daha



sıktır.



renal



veya böbrekle ilgili semptomlar vardır.



sonuçları sıklıkla



%25-30 görülür.



./ Poliüri, polidipsi ve noktüri



./



bozukluğu



yakınmalardır.



böbrekle ilgili



komplikasyonlardır.



288 ~ GENEL CERRAHİ ./ Böbrek fonksiyon



bozukluğunun



derecesi ile



ilişkilidir.



./ Primer hiperparatiroidizmin paratiroidektomiden sonra düzelme hipertansiyondur.



Kemik



olasılığı



en az olan semptomu



Hastalığı:



./ Belirgin kemik



hastalığı



nadir görülür (%5-15) .



./ Kemik ağrısı ve hassasiyeti ve/veya patolojik kırıklar nadir görülür; osteopeni ve osteoporoz daha sıktır. ./ Osteitis fibroza kistika çok nadir görülür. ./ Osteoklastik {Brown) tümörler ve kemik kistleri bulunabilir. ./ Kemik hasarının derecesi alkalen fosfataz düzeyleri ile ilişkilidir. Alkalen fosfataz düzeylerinin normal hastalarda klinik olarak belirgin ciddi kemik hastalığı olmaz.



olduğu



Nörolojik, Psikiyatrik ve Nöromusküler Belirtiler: ./ Depresyon veya anksiyeteden psikoz veya komaya kadar karşılaşılır.



değişen



nörolojik veya psikiyatrik bozukluklar ile



./ Özellikle proksimal kaslarda daha belirgin kas yorgunluğu, halsizlik, bitkinlik gibi semptomlarda gelişebilir.



Gastrointestinal Belirtiler: ./ Peptik ülser, pankreatit ve safra



taşı insidansı



artar.



./ Pankreatit, sadece 12.5 mg/dl'nin üzerinde, ciddi hipekalsemisi olan hastalarda görülür.



TANI ./ Yüksek kalsiyum ve serum intakt PTH (iPTH) düzeyleri ile ./



Hastaların yaklaşık yarısında



./



Yaklaşık %60 'ında



serum fosfat düzeyi



tanı



konur.



düşüktür.



24 saatlik idrarla kalsiyum



atımı



yüksektir (>200 mg / gün) .



./ Benign ailesel hipokalsiürik hiperkalsemide 24 saatlik idrar kalsiyum mg/dL) .



atımı ayırt



edici biçimde



düşüktür



( < 100



./ Klor düzeyi yüksektir. Hafif hiperkloremik metabolik asidoz bulunabilir (%80) . ./ Klor /fosfat ./



oranı



> 33 olması



Hastaların %10-40'ında



tanısaldır.



alkalen fosfataz yüksektir.



./ Normokalsemik primer hiperparatiroidi (primer hiperparatiroidide serum kalsiyumunun normal o



olması)



Nedenleri D vitamini



./







Hipoalbüminemi







Aşırı







Diyetle yüksek fosfat



hidrasyon



Hastaların çoğunda



alımı



rutin radyolojik incelemelerde kemik lezyonu saptanmaz .



./ Radyolojik incelemeler sadece alkalen fosfataz düzeyleri yüksek olan hastalarda önerilir. ./ Derin hiperkalsemisi olan vardır.



ilerlemiş



./ Kafa grafilerinde kemik korteksinin



olgularda direkt grafilerde osteitis fibroza aşınmasına bağlı



"benekli" (tuz biber



kistika nın



manzarası)



karakteristik



bulguları



görünüm saptanabilir.



./ El grafilerinde karakteristik olarak orta ve distal falankslarda subperiostal rezorbsiyonu görülebilir. ./ Kemik mineral dansitometri çalışmaları, primer hiperparatiroidinin kemiğe etkilerini değerlendirmede giderek daha sık kullanılmaktadır. Primer hiperparatiroidide, osteporoz tanısını koymada standart yöntem haline gelmiştir. ./ Primer hiperparatiroidili hastada fizik muayenede boyunda kitle saptanması ya paratiroid kanserini düşündürür ya da tiroide ait bir kitledir. Kanser dışında paratiroid tümörleri genellikle ele gelen kitleler oluşturmaz.



PARATİROİD BEZİ HASTALIKLARI ve CERRAH İS İ _.. 289



Primer Hiperparatiroidinin Biyokimyasal Özellikleri Değişiklik



Test Kalsiyum



Artmış



(normokalsemik PHT'de normal)



İntakt PTH



Artmış



veya



Klorür



Artmış



veya yüksek normal



Fosfat



Düşük



Cl/P oram



Artmış



Magnezyum



Normal veya düşük



Ürik asid



Normal veya



Al kalen fosfataz



Normal veya artmış (kemik hastalığı)



Asid-baz dengesi



Hafif hiperkloremik metabolik asidoz



Ca:kreatinin klirens oram



>0.02



1, 25 dihidroksi vit D



Normal veya



24 saatlik idrar kalsiyumu



Normal veya yüksek



veya



orantısız şekilde



düşük



yüksek



normal



(>33)



artmış



artmış



./ Benign ailesel hipokalsiürik hiperkalsemi: CARS genindeki mutasyona bağlı otozomal dominant geçen, yaşam boyu hiperkalsemi görülen, paratiroidektomi ile düzelmeyen bir durumdur. ./ Benign ailesel hipokalsiürik hiperkalsemi için Ca:kreatinin klirens oranı 2.5 SD 'dan fazla azalma olarak belirlenir) (t-skor< -2 .5) • Yakm takibin yapılamayacak olması • Yaş < 50 olması



Ameliyat öncesi lokalizasyon



çalışmaları:



./ Lokalizasyon çalışm as ı sonrasında uygun vakalarda odaklanmış mini insizyon paratiroidektomisi sporadik (M EN dı ş ı) primer hiperparatiroidi tedavisinde tercih edilen yöntemdir.



290 .._ GENEL CERRAHİ



Paratiroid Lokalizasyon Çalışmaları Preoperatif non-İnvaziv



... . .



Teknesyum-99m-sestamibi sintigrafisi - SPECT



Ultrasonografi BT MRI 4 boyutlu tomografi



Preoperatif invaziv



...



Selektif venöz kateterizasyon ve örnekleme Selektif anjiyografi iiAB



İntraoperatif



.



PTH



bakılması



./ Teknesyum 99 sestamibi sintigrafisi en çok



kullanılan yöntemdir. Duyarlılığı



./ SPECT (single-photon emission computed tomography) de sestamibi ile adenomların



%80'i



aşmaktadır .



kullanıldığında ektopik yerleşen



belirlenmesinde faydalıdır.



./ Yüksek rezolüsyonlu boyun ultrasonografisi sestamibi ile kullanıldığında intratiroidal paratiroidleri belirlemede en yararlı yöntemdir. ./ Tomografi ve MRI özellikle mediyastinal ve paraözofageal adenomların değerlendirilmesinde faydalı olabilir.



./ Dört boyutlu tomografi fonksiyonel bilgi de



sağlar. Sestamibi ve USG ile karşılaştırıldığında büyümüş



bezin lateralizasyonunda daha hassastır. Dört boyutlu tomografi ile ultrasonun kombinasyonu tek bez hastalığında % 92, multipl bez hastalığında % 75 pozitif prediktif değere sahiptir. ./ Ameliyat sırasında PTH düzeylerine bakılması yapılan cerrahi tedavinin etkinliğinin araştırılması açısından faydalıdır.



Tedavi: ./ Tek adenom



~



Soliter paratiroidektomi ...



-+ Büyümüş bezler çıkarılır. Bu nedenle standart cerrahi tedavi sırasında dört paratiroid bezinin de görülüp değerlendirilmesi gereklidir.



./ Birden fazla adenom (iki veya üç paratiroid bezi



büyümüş)



./ Multiglandüler hiperplazi (tüm bezler büyük)-+ Subtotal paratiroidektomi (3.5 paratiroidektomi) veya total paratiroidektomi ve ototransplantasyon yapılır.



PARATİROİD BEZİ KANSERLERİ ./ Çok nadir görülür.



./ Serum kalsiyum düzeylerinin çok yüksek olması (>14 mg/dl), ciddi hiperkalsemi semptomları olması, PTH düzeylerinin çok yüksek olması (normalin 5 katı) paratiroid kanseri şüphesini yaratmalıdır. ./ Paratiroid kanserinde kontrol



altına alınamayan



sık



hiperkalsemi en



./ Ameliyat -+ Paratiroidektomi + ipsilateral tiroid lobektomi



ölüm nedenidir.



yapılır.



./ Profilaktik boyun disseksiyonuna gerek yoktur.



PERSİSTAN VE REKÜRREN HİPERPARATİROİDİ ./ Persistan hiperparatiroidi paratiroidektomi



sonrasında



hiperkalseminin sürmesidir.



sonrasında en az 6 aylık biyokimyasal olarak dokümante edilen bir normokalsemi döneminin ardından gelişen hiperparatiroididir.



./ Rekürrens ise ameliyat ./ Persistans daha



sık



./ Bu iki durumun en olmasıdır.



görülür. sık



nedeni; ektopik paratiroid bezleri,



atlanmış



hiperplazi veya fazla



sayıda



bezin



PARATİ RO İ D BEZİ HASTALIKLARI ve CERRAH İ Sİ _,, 291



./ Daha nadir sebepler ise paratiroid kanseri, atlanmış normal rezeksiyonu, paratiromatozis veya deneyimsiz cerrahlardır.



yerleşimli



adenom, anormal bir bezin tam olmayan



./ Persistan ya da rekürren hiperparatiroidililerde en yaygın ektopik paratiroid alanları paraözofageal (%28), mediastinal (%26), intratimik (%24), intratiroidal (%11), karotis kılıfı (%9) ve inmemiş ya da yüksek servikal (%2) bölgelerdir. ./ Paratiromatozis genellikle geçmişteki paratiroidektomi paratiroid nodüllerinin bulunmasıdır.



sonrasında



boyun ve mediastende hiperfonksiyonel



SEKONDER HİPERPARATİROİDİ ./ Sekonder hiperparatiroidide PTH seviyesi yüksek ama bunun nedeni serum kalsiyum düzeyindeki azalmaya bağlı paratiroid bezlerinin kronik uyarılması dır ./ Serum kalsiyum düşüklüğünün nedeni genellikle böbrek alımı veya malabsorbsiyona bağlı da gelişebilir.



hastalığıdır.



Ama yetersiz kalsiyum veya D vitamini



./ Paratiroid bezlerinde esas hücre hiperplazisi olur. ./ Hastalar genellikle hipokalsemik veya normokalsemiktir. ./



Eşlik eden hiperfosfatemi PTH -1500 pg/ml'ye çıkar.



salgısını



daha da



arttırır.



Normalde 10-65 pg/ml olan iPTH düzeyleri



./ Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda ciddi alkalen fosfataz



yüksekl i ği



sıklıkla



500



ve kaşıntı uyarıcı bulgulardır.



./ Sekonder hiperparatiroidideki iskelet sistemi değişiklikleri, primer hiperparatiroidi ile kalsifikasyonlar sekonder hiperparatiroidide çok daha sık görülür.



aynıdır.



Tek fark ektopik



./ Sekonder hiperparatiroidinin ilk tedavisi medikaldir . ./ Diyetle



alınan



fosfat



kısıtlanır



./ Kalsiyum ve D vitamini



ve oral fosfat



bağlayıcılar



verilerek hiperfosfatemi tedavi edilir.



replasmanı yapılır.



./ Kalsimimetrik ilaçlar plazma PTH düzeylerini azaltabilir.



Sekonder hiperparatiroidide ameliyat Maksimal medikal tedaviye



endikasyonları



rağmen



Kemik ağrısı ve kaşıntısı Kalsiyum- fosfat çarpımı & 70 -



Çok yüksek PTH ile birlikte kalsiyum > 11 mg/dl Kalsifilaksis Sekonder hiperparatiroidinin ekstremite ve bazen de



yaşamı



tehdit edici komplikasyonudur.



Ağrılı



ve mor renkli ekstremite ile karakterizedir. Sıklıkla nekrotik hale gelebilir, iyileşmeyen ülserlere, gangrene, sepsis ve ölüme yol açabilir.



Progresif renal osteodistrofi Yumuşak doku kalsifikasyonu ve tümöral kalsinozis olan hastalar



./ Lokalizasyon



çalışmalarına



./ Tüm bezler hiperplastik



gerek yoktur. olduğu



için bilateral boyun eksplorasyonu gerekir .



./ Subtotal paratiroidektomi veya total paratiroidektomi ve ön kola ototransplantasyon



uygulanır.



TERSİYER HİPERPARATİROİDİ ./ Sekonder hiperparatiroidide görülen esas hücre hiperplazisinin otonomi kazanması sonucu tersiyer hiperparatiroidi gelişir. ./ Semptomatik hastalık varlığında ya da başarılı bir böbrek naklinden sonra 1 eden otonom PTH salgısı mevcutsa cerrahi girişim endikedir.



yı lı aşkın



bir süreden beri devam



PARATİROİDEKTOMİ KOMPLİKASYONLARI ./ Rekürren sinir yaralanmasına



bağlı



vokal kord paralizi



./ Hipoparatiroidi



./ Her ikisi de 6 aydan fazla devam ederse kalıcı olarak düşünülür. ./ Hipoparatiroidi genellikle geçici olup, bezin kanlanmasının bozulması sonucu



gelişir. Kalıcı olması



nadirdir.



292 ~ GENEL CERRAH İ



HİPOPARATİROİDİ ./ Hipoparatiroidinin en s ı k nedeni t iroid cerrahisi, özellikle de total tiroidektomidir. ./ Hipoparatiroidi, paratiroid cerrahisinden sonra da gelişebilir. Paratiroid adenomunun çıkarılmasından sonra ya da hiperplazili hastalarda subtotal paratiroidektomi veya total paratiroidektomi ve ön kola ototransplantasyon sonrası görülebilir. ./ Hipoparatiroidiyi, paratiroidektomiden sonra gelişen "kemik açlı ğ ı" tablosundan ayırt etmek gerekir.



./ Kemik açlı ğ ı o



Paratiroidektomiden sonra kalsiyumun kem iğe dönmesiyle hipokalsemi gelişmesidir.



o



Özellikle böbrek hastalığı ve ciddi kemik hastalığı olan hiperparatiroidi olgularında, kalsiyumun kemikte depolanmasıyla gelişir.



./ Hipoparatiroidide serum kalsiyum düzeyleri düşük, fosfor yüksek, PTH düşüktür. ./ Psödohipoparatiroidide PTH'na hedef organ direnci söz konusudur. Kalsiyum d ü ş ü k,fosfor yüksek, PTH yüksektir. ./ Kemik açlığında ise hem kalsiyum hem fosfor düşük, PTH normaldir.



./ Di George sendromunda paratiroid bezleri konjenital olarak olmayabilir.



Normokalsemik primer hiperparatiroidi nedenleri ... D vitamini eksikliği, hipoalbüminemi, aşırı hidrasyon, diyetle yüksek fosfat alımı



SPOT BİLGİLER Süperior paratiroid bezlerinin köken aldığı brankial kesecik ... 4. brankial kesecik İnferior paratiroid bezlerinin köken aldığı brankial kesecik ... 3. brankial kesecik



İnferior paratiroid bezlerinin en sık lokalizasyonu ... İnferior laringeal sinir ve inferior tiroid arterin kesişme



yerini merkez alan 2 cm.



çaplı



Primer hiperparatiroidide el grafilerinde karakteristik olarak... Orta ve distal falankslarda subperiostal kemik rezorbsiyonu Benign ailesel hipokalsiürik hiperkalsemi... CARS genindeki mutasyona bağlı otozomal dominant geçen, yaşam boyu hiperkalsemi görülen, paratiroidektomi ile düzelmeyen bir durum



bir daire



Primer hiperparatiroidide Ca:kreatinin klirens oranı. .. >0.02



Paratiroid bezlerinin hücre yapısı ... PTH (parathormon) salgılayan esas hücreler (chief cells), asidofilik hücreler ve fazla glikojen içeren berrak hücreler (clear cells)



Primer hiperparatiroidide semptomatik hastada tedavi... Ameliyat



içinde



Primer hiperparatiroidi laboratuvar ... Yüksek PTH ve kalsiyum, düşük fosfat düzeyleri



Primer hiperparatiroidide asemptomatik hasta ... Primer hiperparatiroidinin sık rastlanan kemik, böbrek, gastrointestinal veya nöromusküler semptom ve bulgularının olmaması



Genel popülasyonda hiperkalseminin en sık nedeni ... Primer hiperparatiroidi



endikasyonları. ..



MEN 1 sendromun en erken ve en yaygın kendini gösterme biçimi ... Hiperparatiroidi Primer hiperparatiroidinin en sık görülen tipi... Yaklaşık %80 olguda tek bez hastalığı (paratiroid adenomu) Primer hiperparatiroidi hastasının en sık başvuru şekli. .. Minimal semptomatik / asemptomatik Primer hiperparatiroidide semtomplar ... Halsizlik, yorgunluk, pol iüri, polidipsi, noktüri, kemik ve eklem ağrıları, kabızlık, iştahsızlık, bulantı, kaşıntı, depresyon, unutkanlık Primer hiperparatiroidinin en ciddi klinik sonuçları... Böbrekle ilgili komplikasyonlar Primer hiperparatiroidinin paratiroidektomiden sonra düzelme olasılığı en az olan bulgusu ... H ipertans iyon Primer hiperparatiroidide tanısal olan ... Klor/fosfat oranı> 33



Asemptomatik primer hiperparatiroidide ameliyat Belirgin hiperkalsemi (Normalin~ 1 mg/dL üzerinde). GFR < 60 mL/dk. Kemik mineral dansitesinin azalması (Lomber vertebra, kalça veya distal radius) (normal kemik kitlesinden> 2.5 SD'dan fazla azalma olarak belirlenir) (t-skor< -2.5). Yakın takibin yapılamayacak olması. Yaş< 50



Ameliyat öncesi lokalizasyon çalışmalarında en Teknesyum 99 sestamibi sintigrafisi



doğru sonuçları veren yöntem...



Ameliyat öncesi lokalizasyon çalışmalarında ektopik belirlenmesinde faydalı yöntem... SPECT (single-photon emission computed tomography) yerleşen adenomların



Primer hiperparatiroidide tek adenom varsa ... Soliter paratiroidektomi Primer hiperparatiroidide birden fazla adenom varsa ... Büyümüş bezler çıkarılır Primer hiperparatiroidide multiglandüler hiperplazi {tüm bezler büyük) varsa... Subtotal paratiroidektomi (3.5 paratiroidektomi) veya total paratiroidektomi ve ototransplantasyon



PARATİROİD BEZİ HASTALIKLARI ve CERRAH İ Sİ ~ 293



Paratiroid kanseri şüphesi. .. Serum kalsiyum düzeylerinin çok yüksek olması (>14 mg/dL), ciddi



3.



ipsilateral tiroid lobektomi



Rekürren hiperparatiroidi... Ameliyat sonrasında en az 6 aylık biyokimyasal olarak kayıt edilen



Doğru



4.



cevap: A



Peptik ülser ile birlikte böbrek gereken test hangisidir?



Persistan ve rekürren hiperparatiroidi nedeni...



A) Serum gastrin seviyesi ölçümü B) Pentagastrin testi C) Ca ve PTH seviyesine bakılması



Ektopik paratiroid bezleri, atlanmış hiperplazi veya fazla sayıda bez



E) Kalsitonin ölçümü



olan



hastada



D) T3, T4 seviyesi ölçümü Doğru



5.



cevap: C



Altmışbeş yaşında



primer hiperparatiroidisi olan kadın hastada paratiroidektomi sonrası düzelmeyen bulgu hangisidir?



A) Halsizlik, yorgunluk B) Depresyon



Sekonder hiperparatiroidi... Serum kalsiyum düzeyindeki azalmaya bağlı paratiroid bezlerinin kronik uyarılması



C) Peptik ülser D) Poliüri, polidipsi E) Hipertansiyon



Serum kalsiyum düşüklüğünün nedeni... Genellikle böbrek hastalığı



taşı



yapılması



bir normokalsemi döneminin ardından gelişen hiperparatiroidi



Persistan ya da rekürren hiperparatiroidililerde en yaygın ektopik paratiroid alanları... Paraözofageal (%28), mediastinal (%26), intratimik (%24), intratiroidal (%11), karotis kılıfı (%9) ve inmemiş ya da yüksek servikal (%2) bölgeler



sık



A) Paratiroid adenomu B) Paratiroid hiperplazisi C) Paratiroid karsinomu D) Ektopik parathormon salınımı E) Metastatik kemik tümörleri



Paratiroid kanserinde tedavi... Paratiroidektomi +



sonrasında hiperkalseminin sürmesi



hangisi primer hiperparatiroidiye en



neden olur?



hiper kalsemi semptomları olması, PTH düzeylerinin çok yüksek olması (normalin 5 katı)



Persistan hiperparatiroidi... Paratiroidektomi



Aşağıdakilerden



Doğru



cevap: E



Sekonder hiperparatiroidi paratiroid bezlerinde ... 6.



Esas hücre hiperplazisi



Sekonder hiperparatiroidinin ilk tedavisi...



A) Hiperparatiroidi B) Akut prostatit C) Akut pyelonefrit



Medikal



Sekonder hiperparatiroidide lokalizasyon çalışması...



D) İnterstisyel sistit



Gerek yok



E) Nekrotizan papillit



Sekonder hiperparatiroidide ameliyat ... Bilateral boyun eksplorasyonu



Tersiyer



hiperparatiroidi... Sekonder hiperparatiroidide görülen esas hücre hiperplazisinin otonomi kazanması sonucu



Doğru



7.



Konjenital olarak yok kemiğe dönmesiyle hipokalsemi gelişmesi



Doğru



8.



SORULAR



Ektopik paratiroid bezleri en yüksek bulunur?



olasılıkla



Aşağıdaki



durumlardan hangisi hiperkalsemiye daha sebep olur? A) Vitamin D intoksikasyonu



C) Hipertroidi



B) Süt alkali sendromu D) Metastatik tümör



E) Tüberküloz Doğru



9.



cevap: D



sık



primer



hiperparatiroidi



yoğunluğu



cevap: E



Primer hiperparatiroidi tanısı konulan hastalarda ameliyat öncesi aşağıdaki lokalizasyon çalışmalarından hangisi en güvenli, duyarlı ve özgüldür?



Doğru



cevap: A



hangisi,



sağlamaz?



A) Ultrasonografi B) Bilgisayarlı tomografi C) Magnetik rezonans görüntüleme D) PET-BT E) Sestamibi sintigrafisi-SPECT



nerede



A) Paraözofageal oluk B) Timus içi C) Tiroid içi D) Karotis kılıfı E) Submandibular bölge



2.



yarar



E) Kemik mineral



Kemik açlığı... Paratiroidektomiden sonra kalsiyumun



Doğru



Aşağıdakilerden



A) Serum kalsiyum düzeyi B) 24 saatlik idrarda kalsiyum atımı C) Serum fosfor düzeyi D) Serum parathormon düzeyi



DiGeorge sendromunda paratiroid bezleri...



ÇIKMIŞ



cevap: A



tanısında



Hipoparatiroidinin en sık nedeni... Tiroid cerrahisi



1.



Hangisinde hiperkalsiüri görülür?



cevap: E



Aşağıdakilerden



hangisi asemptomatik hiperparatiroidide paratiroidektomi endikasyonudur?



A) B) C) D)



E) Doğru



Kreatin klerensinin normale göre % 15-20 GFR < 200 mg/dl'nin



azalması



altında olması



Hasta yaşının 60'dan büyük olması Serum kalsiyum düzeyinin normalin üst sınırından 0,5 mg/dl fazla olması · Kemik dansitesinin T skorunun lumbar bölge, kalça ve distal radius'ta -2,5'ten az olması cevap: E



294 ~ GENEL CERRAHİ 10. Persistan



hiperparatiroidiyi



aşağıdakilerden



hangisi



3.



tanımlar?



A) B)



C) D)



E) Doğru



11.



parametrelerden psödohipoparatiroidizme uymaktadır?



Kalsiyum



Fosfor



Parathormon Düşük



A)



Düşük



Düşük



B) C)



Düşük



Yüksek



Düşük



Düşük



Düşük



D)



Düşük



Yüksek Yüksek



Yüksek Yüksek Yüksek



E) Yüksek



12.



hangisi



hipertiroidi tedavilerinin hipoparatiroidi gelişme riski en yüksektir?



hastada



hiperkalseminin hangisidir?



en



olası



nedeni



A) Paratiroid bezlerinde multiglanduler hiperplazi B) Paratiroid kanseri C) Meme kanseri D) Akciğer kanseri



E) Dehidratasyon



4.



cevap: C



Multipl endokrin neoplazi tip I hastalığında en erken ve en sık görülen patoloji aşağıdakilerden hangisidir? A) Hipofiz adenomları



B) Primer hiperparatiroidi D) Pankreasın endokrin tümörleri E) Karsinoid tümörler



C) Adrenal tümörler Doğru



5.



cevap: D



Aşağıdaki



cevap: B



Aşağıdakilerden



hangisinde paratiroid bezlerinde multiglandüler hiperplazi görülme olasılığı tek bezde adenom görülme olasılığından daha düşüktür?



A) MEN I sendromu



B) MEN il A sendromu C) MEN il B sendromu D) Kronik böbrek yetmezliği E) Primer hiperparatiroidi



hangisinde



A) L-tiroksin B) Propranolol C) Metimazol D) Radyoaktif iyot E) Total tiroidektomi Doğru



Bu



aşağıdakilerden



Doğru



cevap: A



nedeniyle hastanede yatmakta olan 65 hastada kan kalsiyum düzeyi 13.2 mg/dl



bulunuyor.



Paratiroidektomi sonrası hiperkalseminin düzelmemesi Paratiroidektomi sonrası hiperparatiroidinin düzelmemesi Paratiroidektomi sonrası 6. aydan sonra hiperkalseminin ortaya çıkması Paratiroidektomi sonrası 6. aydan sonra hiperparatiroidinin ortaya çıkması Paratiroidektomi sonrası hiperkalsemi ve hiperparatiroidinin düzelmemesi



Aşağıdaki



Doğru



ağrıları



Kemik



yaşındaki kadın



Doğru



6.



cevap: E



Diyare aşağıdaki hastalıklardan hangisinin belirgin bir semptomu değildir?



A) Karsinoid sendrom B) Zollinger-Ellison sendromu



cevap: E



C) Primer hiperparatiroidizm D) Medüller tiroid karsinomu E) İnflamatuar bağırsak hastalığı



ÇALIŞMA



SORULARI



Doğru



7. 1.



Parathormon ile ilgili olarak



aşağıdakilerden



hangisi



B)



C)



D) Doğru



2.



Salgılanması



hipofiz bezi tarafından kontrol edilir. Böbrekten fosfor geriemilimini azaltır.



Aşağıdakilerden



A)



B) C) D)



E) Doğru



C) Yumuşak doku D) Psikoz Doğru



8.



hangisi



kalsifikasyonları



(Kalsifilaksis)



cevap: C



çok sayıda üriner taş düşüren 49 yaşındaki bir serum kalsiyum düzeyi 13.7, fosfor düzeyi 1.9, kreatinin düzeyi 1.4 mg/dl, albumin düzeyi ise 4.8 g/ dl'dir. Son bir



yıld ı r



kadın hastanın



parathormonun serum biri değildir?



Bu



arttırma mekanizmalarından



Böbrekten kalsiyum atımını azaltır Bağırsaktan kalsiyum absorbsiyonunu arttırır Tiroid bezinden kalsitonin sekresyonunu bloke eder Kemikten hızlı kalsiyum salımını arttırır Kemikte osteoklast aktivasyonu yoluyla uzamış kalsiyum salımına neden olur cevap: C



hangisine neden



E) Hipertansiyon



cevap: D



kalsiyumunu



aşağıdakilerden



B) Akut pankreatit



Böbrekten kalsiyum geri emilimini arttırır. Hücresel düzeyde adenil siklazı aktive ederek etki eder. N-terminalindeki ilk 34 amino asit biyolojik aktivitesini sağlar.



E)



Primer hiperparatiroidi olmaz? A) Peptik ülser hastalığı



yanlıştır?



A)



cevap: C



hastanın



aşağıdakilerden



içinde bulunduğu patolojik tabloda hangisinin var olması beklenmez?



A) Kemikte osteitis fibroza sistika C) Hipertansiyon



B) Böbrek taşları D) Akut pankreatit



E) Tetani Doğru



9.



cevap: E



Primer



hiperparatiroidinin en hangisidir?



aşağıdakilerden



A) Peptik ülser B) Proksimal kaslarda zayıflık C) Hipokalsemi



D) Böbrekte kalsiyum taşları E) Asemptomatik hiperkalsemi Doğru



cevap: E



sık



saptanma



şekli



PARATİROİD BEZİ HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ _.. 295 1O.



Aşağıdakilerden



hangisi primer hiperparatiroidizm



tanısı



lehinedir? A) Serum B) Serum C) Serum D) Serum E) Serum Doğru



11.



16. Tedavi edilmemiş paratiroid kanserlerinde en rastlanan ölüm nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



kalsiyum düzeyinde azalma parathormon düzeyinde azalma klor düzeyinde azalma fosfat düzeyinde azalma klor/fosfat oranında azalma



A) Enfeksiyon B) Hiperkalsemi C) Vasküler invazyon D) Akciğer metastazı E) Beyin metastazı Doğru



cevap: D



Aşağıdaki



laboratuar bulgularından hiperparatiroidi tanısını destekler?



hangisi



' A) Azalmış idrar kalsiyumu B) Osteogenez C) Chvostek belirtisi



Doğru



Artmış



A) Bir adenomdan



serum kalsiyumu



Doğru



18.



çıkarılması



ve



paratiroid



Güneş ışığı,



Doğru



cevap: D



kadın hasta, halsizlik, iştahsızlık , yorgunluk, ve s ı rt ağrısı nedeniyle başvuruyor. Laboratuar incelemeleri ; serum albümin düzeyi 3.2 mg/dl, serum kalsiyum düzeyi 14 mg/dl, serum fosfor düzeyi 2.6 mg/dl, serum klor düzeyi 108 mg/dl, BUN 32 mg/dl ve kreatinin 2.0 mg/dl.



13. Elli



hangisi sekonder hiperparatiroidizmin rastlanan sebebidir?



cevap: E



D vitamini ve kalsiyum içeren süt ürünlerinden



sakınma Doğru



sık



adenomu



çıkarılması



E)



Aşağıdakilerden



A) Paratiroid adenomu B) Paratiroid hiperplazisi C) Paratiroid kanseri D) Ektopik parathormon salgılayan tümör E) Kronik böbrek yetmezliği



Kemik metaztazları nedeniyle radyasyon tedavisi Boyun eksplorasyonu ve 4 paratiroidden üçünün eksplorasyonu



fazlasının bulunması



cevap: B



en



İdame dozunda steroid tedavisi



Boyun



nedeni



E) Cerrahi deneyimsizlik



12. Hiperparatiroidisi bulunan bu hastanın hiperkalsemisi hidrasyon ve furosemidle yapılan diüretik tedavi ile düzeltildikten sonra en uygun tedavi yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir?



D)



sık



B) Dörtten fazla sayıda paratiroid bezinin bulunması C) Paratiroid karsinomunun varlığı D) Ektopik bezin bulunamaması



cevap: E



A) B) C)



cevap: B



17. Persistan veya reküren hiperparatiroidinin en hangisidir?



D) Artmış idrar fosforu E)



sık



yaşında



kabızl ı k



Bu hastaya en uygun ilk



yaklaşım



ne



19. Tersiyer hiperparatiroidi tanısı koyabilmek ıçın sekonder hiperparatiroidisi olan bir hastada böbrek transplantasyonunun üstünden en az ne kadar süre geçtikten sonra hiperparatiroidi varlığını devam ettirmelidir? A) 6 ay B) 1 sene C) 2 sene D) 3 sene E) 4 sene



olmalıdır?



Doğru



A) İntravenöz serum fizyolojik infüzyonu



cevap: B



B) Tiazid grubu diüretik verilmesi C) İntravenöz fosfor verilmesi D) Mitramisin verilmesi E) Boyun eksplorasyonu ve paratiroidektomi Doğru



VAKA SORULARI



cevap: A



14. Asemptomatik bir hastada



primer



endikasyonlarından



A)



hiperparatiroidizmi olan hangisi ameliyat



aşağıdakilerden



biri



değildir?



1.



Serum kalsiyum düzeyinin normalin 1 mg/dl üzerinde olması



B) C) D)



Kreatin klirensinin %30 azalması Ürolitiyazis varlığı İdrarda kalsiyum atılımının 400 mg/gün üzerinde olması



E) Doğru



Hasta



yaşının



50'nin üzerinde



A) Cushing sendromu



olması



cevap: E



Bu



yapılan



vakanın



en



olası tanısı aşağıdakilerden



C) Sekonder hiperparatiroidizm D) Tersiyer hiperparatiroidizm aşağıdakilerden



hangisinin



tanısı



B) Feokromasitoma C) Nodüler guatr D) Meme kanseri E) Paratiroid adenomu



Doğru



hastan ı n



A) Medüller karsinom B) Paratiroid adenomu



cevap: E



15. Sestamibi sintigrafisi için kullanılabilir?



yak ı nmasıyla gelen 30 yaş ı ndaki kadın laboratuvar incelemelerinde kalsiyum 14mg/dl, parathormon (PTH) ve alkalen fosfataz düzeyleri artmış bulunuyor.



Boyunda fikse kitle



E) Paratiroid karsinomu Doğru



cevap: E



hangisidir?



296



~



~



:







~.















:



#



-



-



_,



~-



·'::







AD RE NAL BEZ HASTALIKL.Akf ve ··..,i. . i. •



4







~



;



,...



·-



.,



-







., .. . ,



1



< -~....:



t-~'-f~-;;,.



. .,



-p.....



••



t



CERRAHİSİ .



ADRENAL BEZLERİN ANATOMİSİ Sağ ve sol inferior frenik arterler



Sol renal arter ve ven



11s1 477



vena cava



aorta



Adrenal bez anatomisi



ADRENAL KORTEKS Adrenal korteks 3 tabakaya



ayrılır



Zona Glomerüloza: En dışta aldosteron salgılayan tabaka



Zona Fasikülata: Kortizol



salgılayan



tabaka



Zona Retikülaris: Androjen



salgılayan



tabaka.







Zona fasikülata korteksin %75'ini, zona glomerüloza %15'ini oluşturur.







Adrenal bezin merkezinde ise katekolamin salgılayan hücrelerden oluşan medulla bulunur.







Meduller hücreler kromaffin pozitif hücrelerdir.



··



ADRENAL BEZ HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 297



ADRENAL KORTEKS HASTALIKLARI CUSHING SENDROMU Cu_shing Sendromu Etiyolojisi •.



ACTH BAGIMLI (% 70)



. .



.



Hipofiz adenomu veya Cushing ha sta lığı (% 70)



EktopikACTH üretimi (%10) Ektopik CRH üretimi (< %1)



ACTH'TAN BAGIMSIZ (% 20-30)



. . .



Adrenal adenom (%10-15) Adrenal karsinom (%5-'10) Primer adrenal hiperplazi - pigmente mikronodüler kortikal hiperplazi veya gastrik inhibitör peptid-sensitif makronodüler hiperplazi (%5)



DİGER



. .



Psödo-Cushing sendromu İyatrojenik - eksojen steroid verilmesi



Klinik: •



Cushing sendromu birçok sistemi etkiler.







En



sık



semptom ilerleyici trunkal obezitedir.



Cushing Sendromu B_ulgulan Sistem



Belirti ve bulgu Trunkal obezite (Santripedal



Genel



Bufalo hörgücü Supraklaviküler yağlanma Fırsatçı



enfeksiyonlar



Hirsutizm



Cilt



Pletora, mor strialar Akne Ekimozlar



KVS



Hipertansiyon



Kas-iskelet



Yaygın



güçsüzlük, osteopeni



Emosyonel



Nöropsi kiyatri k



tutarsızlık



Psikoz Depresyon



Metabolik



Renal



Diyabet, glukoz intoleransı



Hiperlipidemi Poliüri Böbrek



taşları



İmpotans



Gonadal



Libido



azalması



Menstruel düzensizlik



şişmanlık



%95)



298 -ııl GENEL CERRAHİ



TANI



AŞAMALAR!



TANISAL ÇALIŞMALAR



1) Gecelik DST 2) idrarda 24 saatlik serbest kortizol 3) Gece saat 23:00 tükürük kortizolü



1) Plazma ACTH



Hiperkortizolizm kaynağını tanımla



2) Yüksek doz DST ve idrar kortizolü



DüşükACTH Baskılanma



YüksekACTH pozitif



yok



Baskılanma



Adrenal



Hipofiz



kaynaklı



kaynaklı



Yüksek ACTH yok



Baskılanma



Tanısal açıdan anlamlı değil, ortada



Ektopik ACTH kaynağı



ı Adrenal BT



Hayır



Evet



DST: Deksametazon Supresyon Testi



.



·



Cushing sendrom tams1



Tanı:







Hiperkortizolizmin teşhisi için en iyi tarama testi 24 saatlik idrarda serbest kortizol ölçülmesidir. %95 - %100; özgüllük %98)







Hiperkortizolizmin



saptanması



diğer



için



(duyarlılık



bir test, tek doz deksametazon süpresyon testidir .



./ Saat 23:00'de 1mg deksametazon verilir. ./ Sabah saat 8'de kortizol ./ Normalde kortizol



bakılır.



baskılanır (Erişkinde



< 3 µg/dl )







./ Hiperkortizolizmde baskılanma olmaz. Gece (23:00) tükürük kortizolü de bakılabilir.







Plazma ACTH düzeyleri hiperkortizolizm nedeninin



./ Primer adrenal tumor



~



ACTH çok



saptanmasında yardımcıdır.



düşüktür.



./ Hipofiz tümörü~ ACTH orta derecede yüksektir. ./ Ektopik ACTH üreten tumor



~



ACTH çok yüksektir.



Radyoloji: •



Adrenal BT ve MRI adrenal tümörleri %95 duyarlılık ile tespit eder. Adenom ve karsinomların ayırt edilmesinde de yardımcıdır.







NP-59 sintigrafisi adrenal adenom, hiperplazi ve karsinom







NP-59 sintigrafisi primer pigmente rnikronodüler hiperplazi MRI'ın



tümörü saptama



ayırımında yardım tanısında



eder.



da en iyi yöntemdir.



olanakları sınırlıdır.







BT ve







Cushing hastalığında hipofiz tümörünü örneklemesidir.



saptamanın



ve lokalize etmenin en kesin yolu, petrozal sinüs



ADRENAL BEZ HASTALIKLARI ve CERRAH İ Sİ _,,, 299 •



Bu, ektopik ACTH üreten t ümör ile hipofizier tümörün







CRH



uyarısı sonrası



ayırı cı tanısında



da en iyi yöntemdir.



petrozal sinüs ACTH / periferik plazma ACTH > 3 ise % 100



duyarlı lıkl a



Cushing



hastalığıdır.



ADRENAL KORTEKS ADENOMU neoplazmıdır.







Adrenal korteks hücrelerinin benign







Hücresel morfolojiye bakarak adrenal adenomu karsinomdan







Adenomlar hiperkortizolizm ve hiperaldosteronizme bağlı sendromlara neden olurken adrenogenital sendrom lara nadiren yol açar.







Malign adrenal korteks tümörleri genellikle büyüktür (>6 cm) ve adrenogenital sendromlara neden olabilirler.



ayırmak



zordur.



ADRENAL KORTEKS KARSİNOMU neoplazmıdır.







Adrenal korteks hücrelerinin malign







Li-Fraumeni sendromu, MEN 1 sendromu Beckwith-Wiedemann sendromu ve Carney kompleksiyle ilişkili olabilir.







Adrenokortikal kanserlerin







Aktif olanların içerisinde en







Fonksiyonel tümörler







Adrenal kitlenin







Genellikle 6 cm'den büyük







Nekroz ve hemoraji







İnvazyon ve metastaz gözlenebilir.



yaklaşık



%50'si hormona! olarak aktif değildir.



sık salınan



hormon kortizoldür (%30).



sıklıkla



virilizasyon



bulguları



büyüklüğü



malignite



tanısını



gösteren



hızlı başlangıçlı



Cushing sendromu ile



başvurur.



destekleyen en önemli ölçüttür.



lezyonlardır.



alanları



içerir.



Tedavi: taraflı







Karsinom veya adenomda tek



total adrenalektomidir.







Adrenal adenomda tercih edilen laparoskopik adrenalektomidir.







Açık







Adrenal korteks kanserinde mitotan (adrenal korteks üzerinde toksik)







Total adrenalektomi denir.



adrenalektomi büyük tümörlerde (~6 cm) ya da kanser vakalarının



ş üphesi



varsa



yapılır



kullanılabilir.



%20'sinde hipofizde kromofob adenom



gelişir



ve buna Nelson Sendromu



ADRENAL HİPERPLAZİ •



Artmış







Konjenital adrenal hiperplazide en







Primer adrenal hiperplazi mikronodüler, makronodüler veya masif makronodüler olabilir.







ACTH







Primer pigmente mikronodüler adrenal hiperplazi, adrenal bezin hiperplastik hastalığıdır.







Konjenital adrenal hiperplazisi olan hastalar genellikle medikal olarak tedavi edilir.



hücre



sayısı~



Hiperfonksiyona neden olabilir.



uyarısına bağlı gelişen



sık



görülen enzim



Ektopik ACTH üreten tümörler ./ Küçük hücreli ./



B ronşiyal



akciğer



(sıklık sırası



kanseri



karsinoid



./ Timus karsinoidi ./ Pankreas



adacık



hücre tümörleri



./ Tiroidin medüller karsinomu ./ Feokromositoma ./



Bağırsak



karsinoidleri



21 hidroksilaz eksikliği dir.



adrenal hiperplazi genellikle makronodülerdir.



EKTOPİK ACTH SENDROMU •



eksikliği



ile)



aşırı



ACTH sekresyonu ile ili ş kili olmayan



300



GENEL CERRAHİ



-111



./ Over adenokarsinomları ./ Pankreatik kistadenom ./ Orijini bilinmeyen adenokarsinomlar • •



En iyi tedavi yaklaşımı mümkünse primer tümörün rezeksiyonudur. Rezeke edilemeyenlere palyatif amaçlı metirapon, aminoglutetimid ve mitotan verilerek medikal yapılır. Ameliyat edilerek bilateral adrenalektomidir.



adrenalektomi



ADRENAL YETMEZLİGİ (ADDISON HASTALIGI) •



Primer adrenal



yetmezliğin



en



sık



nedeni adrenal korteksin dejenerasyonudur. Genellikle adrenal



medulla bu dejenerasyona katılmaz. •



Otoimmün adrenal yetmezliği diğer endokrin otoimmün hastalıklarla bir arada bulunabilir (Schmidt



sendromu). •



Sepsis, antikoagülan tedavi veya koagülopatiye bağlı intraadrenal hemoraji gelişebilir.







Şiddetli







Sekonder adrenal yetmezlik hipotalamus veya hipofizdeki anomalilere ikincil







Sekonder adrenal iyatrojeniktir.







Eğer hipotalamus - hipofiz - adrenal aksı stres ile uygun kortizol cevabı oluşturamazsa, adrenal yetmezlik perioperatif dönemde adrenal krizine neden olabilir.



sepsise ikincil akut adrenal hemoraji Waterhouse - Friderichsen sendromu olarak bilinir. En sık



meningokok sepsis sonucu



gelişir.



yetmezliğin



en



sık



gelişir.



nedeni uzun süre glukokortikoid verilmesi sonucu



Adrenal Yetmezliği N·edenleri Sekonder adrenal yetmezlik



Primer adrenal yetmezlik Otoimmün adrenalit (en



sık,



poliglandüler



hastalık



tip 1 ve 2)



Eksojen steroid kullanımı (en sık) hastalıkları



Tüberküloz



Hipofiz



Adrenomiyelonöropati



Hipofiz tümörü



Mantar



enfeksiyonları



Kraniyof arinjiyoma



AIDS



Hipofiz cerrahisi



Metastatik karsinom



Hipofize radyoterapi



Familyal izole glukokortikoid eksikliği



Sarkoidoz



Adrenal cerrahisi



Histiyositoz Boş



sella sendromu



Hipotalamik tümörler



Klinik: •



Akut adrenal yetmezlik, sepsis, miyokard infarktüsü veya pulmoner emboliyi taklit edebilir.







Riskli hastalarda daima şüphelenmek gerekir.







Ciddi hipotansiyon, ateş, güçsüzlük, konfüzyon, bulantı , kusma gibi belirtiler görülebilir.







Primer adrenal yetmezlikte artmış CRH ve ACTH salınımı nedeniyle, melanosit uyarıcı hormon benzeri çapraz uyarıyla



hiperpigmentasyon görülebilir.



Tanı:







Karakteristik laboratuvar bulguları hiponatremi, hiperpotasemi, hipoglisemi, eozinofili ve hafif



azotemidir. •



Adrenal yetmezlik tanısını ekarte etmenin en güvenilir yöntemi kortikotropin {ACTH) stimulasyon



testidir



ADRENAL BEZ HASTALIKLARI ve CERRAH İ Sİ ... 301 •



250 µg ACTH (kosintropin), sabah saat lO'dan önce intravenöz veya intramusküler olarak verilir. Bu verilmeden hemen önce ıs, 30 ve 60 dk sonra plazma kortizol düzeyleri ölçülür.







Eğer bazal plazma düzeyi en azından 20 µg/dl ise ve 60. dakikada bazal düzeyde 7 µg/dl'den fazla varsa adrenal fonksiyonlar normaldir.



artış



Tedavi: •



Akut adrenal krizinden







Tarnyı doğrulamak bakılmalı



şüphelenilirse



hidrokortizon iv verilmelidir.



üzere kan kortizol, glukoz, sodyum, potasyum, kan üre azotu ve kreatinin düzeylerine ve tam kan sayımı yapılmalıdır.



sonuçları







Kan







Dekstroz ve dengeli tuz







İki gün 3x100 mg hidrokortizon ... Sonraki birkaç gün giderek azaltılacak şekilde, yüksek doz steroide devam edilir.







Eğer hastada primer adrenal yetmezlik söz konusu ise hidrokortizon idame dozuna mineralokortikoid de başlanmalıdır. (fludrokortizon 0.1- 0.2 mg/ gün).







beklenmeden 200 mg hidrokortizonun iv verilir. solüsyonları



verilerek hipoglisemi ve dehidratasyon düzeltilir.



ulaştığında



Primer veya sekonder adrenal yetmezliği olanlara herhangi bir nedenle cerrahi tedavi uygulanacak olursa, ile ilişkili olarak, ilk olarak glukokortikoid tedavisi uygulanmalıdır.



ameliyatın büyüklüğü



PRİMER HİPERALDOSTERONİZM (CONN SENDROMU) •



Primer hiperaldosteronizmin en sık rastlanan nedeni aldosteronoma {aldosteron salgılayan benign tümör); ikinci sık neden idiyopatik adrenokortikal hiperplazi {İAH); ve daha az olarak da adrenal korteks karsinomudur.







Primer hiperaldosteronizmde plazma aldosteron düzeyi yüksek, renin







Sekonder hiperaldosteronizmde plazma renin ve aldosteron düzeyleri birl ikte yüksektir.







Sekonder hiperaldosteronizm renal arter stenozu, siroz ve böbrek



baskılanmıştır.



perfüzyonurıun azaldığı



durumlarda



gelişir.



Klinik: •



Hipertansiyon (sistolik hipertansiyon bulunmayabilir, ama diyastolik hipertansiyon güçsüzlüğü,



görülür.)



krampları







Kas







Poliüri, polidipsi







Ödem primer hiperaldosteronizmde karakteristik olarak yoktur.



kaps



sıklıkla



Tanı:







Hipopotasemi (serum K+ < 3.9 mEq/L)







Primer hiperaldosteronizmde renin







Plazma aldosteron düzeyi / plazma renin aktivite oranı







İdrar K+ atımı yüksek(> 25-30 mEq/gün)







Pimer hiperaldosteronizm







BT (0.5 mm'lik kesit) aldosteronomayı %90 duyarlılık ile yakalar.







Bir tarafta 0.5 - 2 cm'lik bir tümör ve normal aldosteronoma için patognomoniktir. duyarlı



konduktan sonra



özgüllüğü







MRI daha az







Aldosteron için venöz örnekleme:







131



ama



tanısı



düşüktür.



yapılması



karşı



> 25-30



gereken nedenin



saptanmasıdır.



adrenal + destekleyici biyokimyasal sonuçlar



daha yüksektir. Duyarlılık



%95; özgüllük %90 ... Ancak invazivdir.



1 - 6 - beta-iyodometil -19-noriyodokolesterol ile yapılan sintigrafiler (NP - 59 sintigrafisi) de çok yüksek oranda saptar. Ancak yaygın kullanımda değildir.



aldosteronomayı







Aldosteronoma sintigrafide "sıcak" nodül olarak görülür. Bilateral hiperplazide bilateral simetrik tutulum olarak görülür.



302 ~ GENEL CERRAHİ



PRİMER



SEKONDER Hiperaldosteronizm



Hiperaldosteronizm



ALl>OSTrON artar



T •im_f



i.Q.UI •



SODYUM artar



L



ı



ı~



HACİM artar



RENIN artar



ı



ALDOSTERON artar



ı



SODYUM artar Primer ve Sekonder Hiperaldosteronizm



BTveya MR



/



Tek taraflı adrenal tümör, sıklıkla O 5-2 cm



Bilateral anormal veya normal adrenaller



ı



ı 1. Selektif venöz kateterizasyon (Aldosteron ve kortizol)



Adrenalektomi



2. NP-59 Sintigrafisi



Tek taraflı yüksek aldosteron



Bilateral hiperfonksiyon veya başarısız lokalizasyon



l Adrenalektomi



Primer hiperaldosteronizmde tedavi



Medikal tedavi algoritması



Tedavi: • •



Nedene göre değişir. İAH'de en iyi tedavi spironolakton, nifedipin ve/veya amilorid ile medikal olarak sağlanır. Duruma göre diğer antihipertansif ilaçlar da eklenebilir.







Aldosteronomalar genellikle küçük ve benigndir. Laparoskopik adrenalektomi için büyük çoğunluğu uygundur.







Ameliyat sonrası düzelme oranları: Hipopotasemi > %90. Hipe~ansiyon > %70.







Ameliyattan fayda görme olasılığı. .. ../ Spironolaktona yanıt verenlerde, minimal son-organ hasarıyla seyreden kısa süreli hipertansiyonu olan ha~talarda daha yüksektir. ../ Elli



yaş



üstü erkek



hastaların



ve çoklu adrenal nodülleri olanlarda



düşüktür.



ADRENAL BEZ HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ .,, 303



ADRENAL RASTLANTISAL KİTLELER (İNSİDENTALOMA) ilişkisiz



Adrenal ile







Bunların çoğu







İnsidentaloma ile ilgili olarak iki soruya cevap aranır ~ Fonksiyonel mi? Kanser mi?







endikasyonlarla çekilen



karın







BT'lerin % 0.4 - .4'ünde beklenmeyen adrenal kitleler görülür.



(%36 - %94) benign, fonksiyon göstermeyen adrenokortikal



Hipertansiyon, Cushing sendromu



bulguları,



adenomlardır.



virilizasyon, feminizasyon, menstrual siklus



değişiklikleri



olup



olmadığı



araştırılmalıdır.



• • •



Tüm hastalarda subklinik Cushing hastalığını dışlamak için düşük doz (1 mg) gece boyu deksametazon supresyon ve 17 ketosteroidlere (eğer seks steroid fazlalığından şüphelenildi ise) bakılmalıdır. Feokromositomayı dışlamak



için 24 saatlik idrarda, katekolamin, metanefrin, vanil mandelik asit (VMA) ya da



plazma metanefrin düzeylerine



bakılmalıdır.



Aldosteronomayı dışlamak



için hipertansif hastalarda serum elektrolitleri, plazma aldosteron ve plazma renin



bakılmalıdır.



düzeyleri •



Eğer hastada subklinik Cushing şüphesi kuwetli ise (hipertansiyon, obezite, diyabet) supresyon testi, tükürük kortizolü ve 24 saatlik serbest idrar kortizolü bakılabilir.







Androjen / östrojen düzeylerini saptamaya yönelik taramalar ancak bu



şu



üç test; deksametazon



hastalıkları düşündüren



yapılır.



Düşük doz deksametazon süpresyon testi, 24 saatlik idrarda kortizol, 17 ketosteroidler, VMA, Aldosteron, Renin



bulgular



olduğunda







Adrenalektomi



3-6 ayda bir görüntüleme Yıllık biyokimyasal takip



Adrenalektomi ·







İnsidentalomada Tam ve Tedavi Algoritmas1



·



.



.



İnce iğne aspirasyon biyopsisi daha önceden kanser öyküsü olan ve biyokimyasal testler ile feokromositoma adrenal kitlelerin değerlendirilmesinde kullanılabilir.



tanısının dışlandığı



ADRENAL RASTLANTISAL KİTLELERİN TAKİBİ •



Hormona!



açıdan



takibi 5 yıl boyunca



yıllık



deksametazon süpresyon testi ve üriner katekolaminlerin kontrolü ile



yapılır.







Görüntüleme







Takip



~



3-6 ay sonra ...



sırasında yılda



Sonrasında yıllık



olarak yapılır.



> 1 cm büyüme veya otonom hormon sekresyonu



gelişir



ise adrenalektomi önerilir.



ADRENAL MEDULLA HASTALIKLARI FEOKROMOSİTOMA gelişir.







Feokromositoma kromaffin hücrelerden







Kromaffin hücreler fetal yaşamda vücutta yaygın bulunur. Sempatik ganglionlarla ilişkilidir .



304 .._ GENEL CERRAHİ •



Doğumdan sonra kromaffin hücrelerin çoğu dejenere olur, ancak adrenal medulladakiler kalır. Bu nedenle feokromositomaların



%85-90'1 adrenal medulladan



gelişir.







Ancak sempatik ganglionların bulunduğu her yerde görülebilir.







Ekstraadrenal feokromositomalar karotiste, kalpte, aorta boyunca ve mesanede yerleşebilir.







En sık görülen ekstraadrenal lokalizasyon aortik bifurkasyonun solunda, inferior mezenterik arterin aortadan çıktığı yerde bulunan



Zuckerkandl organıdır.







Bilateral feokromositomalar genellikle MEN tip IIA ve 11B gibi familya! sendromlarla ilişkili olarak görülür.







Feokromositomanın birlikte görülebildiği diğer kalıtsal sendromlar Von Hippel-Lindau hastalığı, nöroektodermal bozukluklar (Sturge-Weber ve tüberoskleroz), Carney sendromudur.







%10'1ar görülür}.



kuralı



genelde



doğrudur



(%10 malign, bilateral, ekstraadrenal, ailevi, çocuklarda



Klinik: •



Feokromositomanın salgıladığı aşırı katekolamine bağlı olarak şiddetli







Feokromositoma







triadı ~ Baş ağrısı , çarpıntı ve



hipertansiyon görülür.



terlemedir (diyaforez).



Kronik hipovolemi ve aşırı alfa-adrenerjik stimulasyon ve vazokonstriksiyon nedeni ile laktik asidoz bulguları



gösterirler. •



Çoğunda







Aşırı katekolamin salgısına bağlı







Vücut







Miyokard enfarktüsü gibi kardiyovasküler komplikasyonlar veya serebrovasküler olaylar







Feokromositoma fark edilmeden ameliyat edilirse ani ölüm gelişebilir.



kilo



kaybı vardır.



ısısında



diyabet gelişebilir.



yükselme gözlenebilir. gelişebilir.



Tanı:







Feokromositoma tanısı 24 saatlik idrarda katekolamin ve metabolitlerinin ölçülmesi ve gerektiğinde plazma metanefrin düzeylerinin belirlenmesi ile konur.







İdrar metanefrin düzeyi %98 duyarlı ve %98 özgüldür. Feokromositoma testleri içinde en güvenilir ve köşe taşı dır.







Plazma epinefrin ve norepinefrin düzeyinin ölçülmesi duyarlılık açısından daha düşük başarıya sahiptir, %85 ve altında duyarlıdır.







Kromogranin A düzeyi







bakılabilir ancak çok duyarlı değildir.



Plazma metanefrin düzeyi



duyarlılık



çok yüksek (yaklaşık %100); ancak özgüllük düşüktür (%85). Her



vakada uygun değildir



Radyoloji: Feokromositoma Görüntüleme



Bilgisayarh Tomografi MRI



Duyarhhk



Özgüllük



% 85-95



% 70-100



%95



% 100



% 77-89



% 88-100



MIBG Sintigrafisi (



123



ı



/ 131



Preoperatif



ı



Metaiyodobenzilguanidin Sintigrafisi)



Hazırlık:







Ameliyat öncesi hazırlığın esası alfa-adrenerjik blokajdır.







Hastalara günde 2-3 kez 10 mg fenoksibenzamin oral verilir.







Taşikardi







Beta-bloker alfa-adrenerjik blokajdan önce ve yeterli hidrasyon sağlanmadan



de varsa beta-adrenerjik blokaj (propranolol ) eklenir.



vazokonstriksiyona yol açarak hipertansiyonu ağırlaştırır.



başlanmamalıdır,



ADRENAL BEZ HASTALIKLARI ve CERRAHİ S İ ~ 305 •



Prazosin, terazosin ve doksazosin gibi diğer alfa blokörler selektif al blokajı yapar. Metastatik hastalık nedeniyle uzun süreli farmakolojik tedavi gerektiren hastalarda yan etki profili az olduğu için fenoksibenzamin tercih edilebilir.







Nicardipin en çok kullanılan kalsiyum kanal blokörüdür. Primer tedavi seçeneği olarak kullanıldığında preoperatif alfa ve beta blokajı kadar etkilidir.







Alfa-metiltirozin bu



hastaların ameliyat öncesi hazırlığında kullanılabilecek diğer bir ilaçtır. Katekolamin sentezindeki hız kısıtlayıcı basamak olan tirozin hidroksilazın kompetitif inhibitörüdür.



İntraoperatif Yaklaşım: •



Preoperatif hazırlığa rağmen tümöre dokunulduğunda kan basıncında yükselme olabilir.







Hipertansif ataklar fentolamin ( Regitine) gibi alfa-adrenerjik blokör ilaçlar veya sodyum nitroprussid gibi düz kas gevşeticiler ile kontrol altına alınabilir.







Cerrahi tedavi olarak açık veya laparoskopik adrenalektomi yapılır.



Cerrahi



Yaklaşım:







Laparoskopik adrenalektomi olarak yap ı labilir.







Laparoskopik yaklaşım 6 cm 'den küçük ve benign kitlelerde öncelikle tercih edilen yöntemdir.







Feokromositoma < 5 cm ise laparoskopik adrenektomi güvenle yapılabilir.







Malign



şüpheli



veya büyük (>6 cm) feokromositomalarda



SPOT BİLGİLER ·



Zona Glomerüloza ... En dışta aldosteron salgılayan



·



Zona Fasikülata ... Kortizol salgılayan tabaka



·



Zona Retikülaris ... Androjen salgılayan tabaka.



·



Adrenal medulla ... Katekolamin salgılayan tabaka



·



ACTH bağımlı Cushing Sendromunun en sık nedeni...



Hipofiz adenomu veya Cushing hastalığı ·



ACTH bağımsız endojen Cushing Sendromunun en sık nedeni ... Adrenal adenom



·



Cushing Sendromunda en sık semptom ... İlerleyici trunkal



obezite ·



Hiperkortizolizmin teşhisi için en iyi tarama testi. .. 24



saatlik idrarda serbest kortizol ölçülmesi ·



Tek doz deksametazon süpresyon testi. .. Saat 23:



00'de 1mg deksametazon verilir. Sabah saat 8'de kortizol bakılır. Normalde kortizol baskılanır (Erişkinde < 3 µg/ dL). Hiperkortizolizmde baskılanma olmaz. Gece (23:00) tükürük kortizolü de bakılabilir . ·



Primer adrenal tümöründe plazma ACTH düzeyleri...



ACTH çok ·



Hipofız tümöründe ACTH düzeyi...



·



Hiperkortizolizm ve hiperaldosteronizme bağlı sendromlara neden olabilir; adrenogenital sendromlara nadiren yol açar



·



Adrenal korteks karsinomunda en sık salınan hormon ...



·



Nelson Sendromu ... Total adrenalektomi vakalarının



Primer pigmente mikronodüler hiperplazi tanısında en iyi yöntem ... NP-59 sintigrafisi



·



Cushing hastalığında hipofiz tümörünü saptamanın ve lokalize etmenin en kesin yolu ... Petrozal sinüs



Adrenal korteks adenomu ..



Kortizol %20'sinde gelişen hipofizde kromofob adenom ·



Konjenital adrenal hiperplazide en sık görülen enzim eksikliği.. .



·



21 hidroksilaz



eksikliği



En sık ektopik ACTH üreten tümör ... Küçük hücreli akciğer



kanseri



·



Addison Hastalığı... Adrenal yetmezlik



·



Primer adrenal yetmezliğin en sık nedeni. .. Adrenal



korteksin dejenerasyonu. Otoimmün adrenalit ·



Waterhouse - Friedrichsen sendromu ... Şiddetli sepsise



ikincil akut adrenal hemoraji • Sekonder adrenal yetmezliğin en sık nedeni. .. Uzun süre glukokortikoid verilmesi sonucu / İyatrojenik ·



Adrencıl yetmezliğin karakteristik laboratuvar bulguları...



Hiponatremi, hiperpotasemi, hipoglisemi, eozinofili ve hafif azotemi ·



Adrenal yetmezlik tanısını ekarte etmenin en güvenilir yolu ... Kortikotropin (ACTH) stimulasyon testi



·



Akut adrenal krizinden şüphelenilirse ... Hidrokortizon iv,



• Ektopik ACTH üreten tümörde ACTH düzeyi... ACTH ·



Petrozal sinüs örneklemesi



CRH uyarısı sonrası petrozal sinüs ACTH / periferik plazma ACTH > 3 ise ... Cushing hastalığı



ACTH orta derecede



çok yüksek



Ektopik ACTH üreten tümör ile hipofizier tümöriiı ayırıcı



·



düşük



yüksek



adrenalektomi daha uygundur.



tanısında en iyi yöntem ...



tabaka ·



açık



dekstroz ve dengeli tuz solüsyonları verilerek hipoglisemi ve dehidratasyon düzeltilir ·



Conn Sendromu ... Primer hiperaldosteronizm



·



Primer hiperaldosteronizmin en sık nedeni. ..



örneklemesi



Aldosteronoma (aldosteron salgılayan benign tümör) ·



Primer hiperaldosteronizmin ikinci sık nedeni ... İdiyopatik



adrenokortikal hiperplazi



306 ,._ GENEL CERRAHİ



·



Primer hiperaldosteronizmde laboratuvar ... Plazma



aldosteron düzeyi yüksek, renin ·



3.



baskılanmıştır.



Primer hiperaldosteronizmd e tanı s al test ... Plazma oranı > 25-30 Primer hiperaldost eronizmde sintigrafi ...



131



B)Azotemi C) Hipotansiyon



I - 6 -



D) Hiponatremi E) Hiperpotasemi



beta-iyodometil - 19 - noriyodokolesterol ile yapılan sintigrafiler (NP - 59 sintigrafisi) ·



İdiyopatik adrenokortikal hiperplazide tedavi. ..



Doğru



Spironolakton, nifedipin ve/veya amilorid ile medikal olarak



4.



·



İnsidentaloma ... Adrenal rastlantısal kitleler



·



İns identaloma en sık... Benign, fonksiyon göstermeyen adrenokortikal adenomlar



·



İns identaloma tanı için ... Tükürük kortizolü ve 24 saatlik serbest idrar kortizolü, düşük doz (1 mg) gece boyu deksametazon supresyon ve 17 ketosteroidler (virilizasyon, feminizasyon bulguları varsa), 24 saatlik idrarda, katekolamin, metanefrin, vanil mandelik asit (VMA) ya da plazma metanefrin düzeyleri, serum elektrolitleri, plazma aldosteron ve plazma renin düzeyleri



·



·



Doğru



5.



Aşağıdakilerden



hangisi, özelliklerinden biridir?



kanserin



Çapları 25-30 mEq/gün E) Plazma renin düzeyi azalmıştır Doğru



cevap: D



cevap: C



cevap: B



Kırk a l t ı yaş ı nda bir kas güçsüz l üğünün olarak saptanıyor.



Bu hastada en



kad ı n



hastada hipertansiyon , poliüri , ve Na+ 148 mEq/L, K+ 2 mEq/L



yanısıra



olası tanı aşağıdakilerden



hangisidir?



Karsinoid tümör Cushing sendromu Feokromositoma Hipofiz tümö'rü E) Hiperaldosteronizm



A) B) C) D) Doğru



cevap: E



olması



E) Sabah ölçülen serum ACTH düzeyinin yüksek Doğru



6.



olması



cevap: E



Aşağıdaki



klinik semptom ve bulgulardan adrenokortikal yetmezlikte görülmez?



A) Hipotansiyon B) Ateş C) Karın ağrısı D) Hiperglisemi E) Bulantı kusma Doğru



cevap: D



hangisi



12. Cerrahi yoğun bakım hastalarında adrenal en sık nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



yetmezliğin



A) Otoimmün adrenalit B) İnfeksiyona bağlı adrenal yetmezlik C) Ekzojen glukokortikoid tedavisinin kesilmesi D) Metastatik karsinoma bağlı adrenal yetmezlik E) Antikoagülan tedaviye bağlı adrenal yetmezlik Doğru



cevap: C



308 ~ GENEL CERRAH İ 13. Bilateral adrenalektomi sonrası gelişen kortikotrop adenomlara ne ad verilir?



sekonder



saatlik



A ) Conn Sendromu B) Sheehan Sendromu C) Nelson Sendromu



olası tanı aşağıdakilerden



hangisidir?



D) Cushing sendromu E) Conn sendromu Doğru



14. Elli beş yaşındaki bir erkek hasta yıllardır karın ağrılarından yakınmaktadır ; eşlik eden başka bir yakınması yoktur. Özel



bir patoloji düşündürmeyen ağrılar için karın bilgisayarlı tomografisi çekilir ve sol adrenal bezde 2 cm çapında bir kitle saptanır.



hasta



metanefrin seviyesi yüksek bulunuyor.



A) Feokromositoma B) Adrenal yetmezlik C) Adrenal insidentaloma



cevap: C



Bu



idrarında



Bu hasta için en



D) Nezelof Sendromu E) Mikulicz Sendromu Doğru



17. Baş ağrısı, çarpıntı şikayetleriyele başvuran bir hastanın 24



için



aşağıdak i



hükümlerden



hangisi



en



doğrudur?



cevap: A



18. Adrenal medulla dışındaki feokromositomaların lokalizasyonu için en özgül test hangisidir?



tanısı



ve



A ) Abdominal tomografi B) Abdominal ultrasonografi C) Nefrotomografi



D)



131



1metaiodobenzilguanidin (MIBG) sintigrafisi



E) Abdominal aortik anjiyografi



A) Büyük bir olasılıkla ameliyat olacaktır.



Doğru



B) Büyük bir olasılıkla bu kitle feokromositomadır.



cevap: D



C) Bu hastada hiçbir yakınma olmasa da 24 saatlik idrarda



serbest kortizol ve katekolaminler



çalışılmalıdır.



D) Bu lezyonun malign olma olasılığı benign olma olasılığından



daha yüksektir. E) Hasta araştırıldığında Cushing sendromu karşılaşılması çok muhtemeldir. Doğru



15.



bulguları



ile



baş ağrısı atakları , hipertansiyon , çarpıntı ve sinirlilik, çabuk yorulma yakınmaları olan ve idrarda van ilmandelik asit (VMA) düzeyi yüksek bulunan bir hastan ı n bilgisayarlı tomografide sürrenal bezlerinin normal olduğu



19. Tekrarlayan



saptanıyor.



cevap: C



Rastlantısal



Bu hastada olası patolojinin yerleştiği yer hangisidir?



adrenal



kitlelerin izlem ve tedavisinde hangisi tercih edilmemelidir?



aşağıdaki yaklaşımlardan



A ) Bilgisayarlı tomografide malignite yönünden şüphe varsa



adrenalektomi B) Nonfonkisyonel 4 santimetreden küçük tümörlerde bilgisayarlı



en büyük



olasılıkla aşağıdakilerden



tomografiyle takip



C) Boyut ne olursa olsun hormona!



değerlendirme



A) B) C) D) E) Doğru



Mesane Zuckerkandl organı Karotis Kalp Servikal sempatik ganglion cevap: B



D) 4 santimetreden büyük tümörlerde adrenalektomi



E) Tüm adrenal kitlelerde bilgisayarlı tomografi eşliğinde ince iğne Doğru



aspirasyon biyopsisi



cevap: E hastanın çekilen kontrol tomografisinde adrenal lokalizasyonunda 2 cm çapında



16. Meme kanseri nedeni ile takipte olan karın



kitle



saptanıyor.



İlk yapılması gereken aşağıdakilerden hangisidir?



A) B) C) D) E) Doğru



Kalın iğne biyopsisi Fonksiyonel durumu değerlendirmesi İnce iğne aspirasyon biyopsisi Adrenalektomi Kemoterapi



cevap: B



20. Feokromositoma tanısında aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E) D oğru



İdrarda VMA Plazma metanefrin düzeyi İdrar norepinefrin düzeyi İdrar 17-ketosteroid düzeyi 24 saatlik idrar kortizolü



cevap: B



en



duyarlı



test



IJ,,



309



GENEL BİLGİLER ./ Transplantasyon, bir vericiden (donör) yerleştirme işlemidir.



alınan graftın



(hücre, doku veya organ)



başka



bir



kişiye (alıcı



veya konak)



./ Organ transplantasyonu, çalışmayan bir organın yerine çalışan organın konulmasından oluşan cerrahi girişimdir.



İSİMLENDİRME •



Organ



takılma



pozisyonuna göre isimlendirme



./ Ortotopik transplantasyon



~ Organ normal anatomik yerine yerleştirilirse (karaciğer, kalp)



./ Heterotopik transplantasyon ~ Organ •



farklı



bir yere yerleştirilirse (böbrek veya pankreas)



İmmünolojik benzerliğe göre isimlendirme



./ Ototransplantasyon



~



./ Allotransplantasyon



~ Aynı



./ Ksenotransplantasyon



Hücre doku veya organın bir kişinin bir yerinden başka bir yerine nakledilmesi türün genetik olarak



~ Farklı



farklı



üyeleri



arasındaki



nakiller...



türler arasındaki nakiller...



TARİHÇE •



İnsanlarda ilk böbrek nakli çalışmaları 1940'1arda Yu Yu Voronoy tarafından başlatılmış olup ilk uzun süreli sağ kalan greft nakli 1954'te Joseph Murray tarafından gerçekleştirilmiştir.







Transplantasyondaki en önemli sorun, transplante edilen dokunun nekrozu ile sonuçlanan, immünolojik rejeksiyondur. Bu olay alıcının beyaz küreleri ile ilişkilidir.







Transplant rejeksiyonunda en önemli rolü lenfositler oynamaktadır. Rejeksiyonu önlemek ve graftin yaşam süresini uzatmak amacı ile değişik yöntemler denenmiş, bu amaçla radyoterapi ve 6-merkaptopürin kullanılmıştır. Daha sonra kortikosteroidlerin kullanılması graft ömrünü uzatmıştır. 1960'1arın başlarında antilenfosit serumun immünsüpresif etkisi tanımlanmıştır.



DOKU UYUMLULUK ANTİJENLERİ (MAJOR HISTOCOMPATIBILITY COMPLEX) •



Allograft rejeksiyonu, transplante edilen graft dokusunu histocompatibility (doku uygunluk) antijenleri



oluşturan



hücre yüzeyinde yer alan yabancı



tarafından oluşturulur.







En güçlü transplantasyon antijenleri "major histocompatibility complex (MHC)" adı verilen tek bir kromozom bölgesinde bulunur.







MHC tüm immün







İnsanlarda 6. kromozomda lokalizedir.







İnsanlarda MHC gen ürünleri ilk defa lökositlerde araştırıldığı için "human leukocyte antigens" (HLA) olarak isimlendirilmiştir.



ceva bı



etkileyen özellikleri kontrol eden



geniş



bir gen kompleksidir.



310 .. GENEL CERRAHİ



KLİNİK REJEKSİYON SENDROMLARI • • • •



Hiperakut, akut ve kronik ... Sadece akut rejeksiyon tedavi edilebilir. Hiperakut rejeksiyon tedavi edilemeyen ama önlenebilen bir Kronik rejeksiyon ise tedaviye dirençlidir.



olaydır.



HİPERAKUT REJEKSİYON • • • •



• • •



Donör antijenleri ile daha önceden sensitize olan alıcılarda gelişir. Graft reperfüzyonunu takiben ilk dakikalar ile saatler içerisinde ... antikorlar tarafından tetiklenir. iskemik nekrozuna kadar giden bir dizi olay Hiperakut rejeksiyon tedavi edilemez. Ancak transplantasyon öncesi yapılan testler ile önlenir. Donörün HLA ve ABO antijenlerine



karşı



önceden



Antikorlar dissemine intravasküler koagülasyon ve



oluşmuş



graftın



Bu testler lenfositotoksik crossmatch ve ABO tiplendirmesidir. Crossmatch lenfositlerinin kompleman varlığında karşılaştırılması esasına dayanır. Bu testler sayesinde hiperakut rejeksiyon tamamen gündemden kalkımıştır.



alıcının



başlatır.



serumu ile vericinin



AKUT REJEKSİYON •



En



sık



görülen rejeksiyondur; ne var ki modern immün süpresyon ile giderek daha seyrek görülmektedir. gelişir.







Genellikle birkaç gün veya birkaç hafta içinde







Hücresel (T hücre kökenli), humoral (antikorlara







Tanı



bağlı)



veya kombine olarak gruplandırılır.



o Biyopsi, özel immünhistokimyasal boyalar o Laboratuvar testleri ./ Böbrek ~ Yükselmiş kreatinin seviyesi ./ Karaciğer~ Yükselmiş karaciğer fonksiyon testleri ./ Pankreas ~ Yükselmiş glukoz, amilaz, lipaz •



Hafif rejeksiyonlar genellikle yüksek doz metil prednizolon ile tedavi edilir.



• •



Orta veya şiddetli rejeksiyonda antitimosit globülin veya monoklonal antikor OKT3 verilir. Bunlar başarısız olursa alemtusumab, rituksimab veya IVIG (immünglobülin) denenir.



KRONİK REJEKSİYON •



Yavaş gelişir...







İlk bir yıl içerisinde görülebilir; çıkan ama genellikle birkaç yıl içinde olur.







Akut rejeksiyondan ayırıcı tanısında biyopsi faydalıdır. Histolojik olarak daha az lenfosit infiltrasyonu ... Atrofı, parankimal fıbrozis ve ateroskleroz ile karakterizedir.







İmmünsüpresyondaki gelişmelerle - akut rejeksiyon azaldığı için - kronik rejeksiyon oransal olarak artmaktadır.



İMMÜN SÜPRESYON •



İndüksiyon immünsüpresyon ~ Erken postop. dönemde uygulanan çok yoğun immünsüpresyon ...







İdame immünsüpresyon (maintenance) ~ Yaşam boyunca akut rejeksiyonu önlemek için ...



./ Dozlar iyi



ayarlanırsa



bu ajanlar iyi tolere edilir.



./ Ancak bunlar da enfeksiyon ve kanser riskini •



arttırır.



Kurtarma tedavisi (rescue) ~ Akut rejeksiyon atağını tedavi etmek için kullanılan ajanlar. .. İndüksiyonda verilenlerle aynıdır



TRANSPLANTASYON _,, 311



Gruplarma ve etki mekanizmalarma göre immünsüpresif ilaçlar lmmünofilin



bağlayanlar



Kalsinörin inhibitörleri • Siklosporin A • Takrolimus



Kalsinörini inhibe etmeyenler •



Sirolimus



Antimetabolitler Pürin sentezini inhibe edenler • Azathioprin • Mikofenolat mofetil



Pirimidin sentezini inhibe edenler •



Leflunomid



Biyolojik immünsüpresyon Poliklonal antikorlar • ATGAM (antitimosit globülin) • Anti-timosit immünoglobülin



Monoklonal antikorlar • Muromonab-CD3 •



IL-2R (humanized)







Basiliximab (Amti-CD25 antikoru, IL-2 etkisini bloke eder)







Belatacept







Alemtuzumab (Uzun süreli lenfosit







Rituksimab (Amti-CD20, anti B hücresi)



azaltılması)







Bortezomib







Eculizumab (Humoral rejeksiyon için, pretransplat desensitizasyon, N. meningitidis profilaksisi)



Diğerlt..







·



Kortikosteroidler



• JAK-3 inhibitörleri •



Protein kinaz C inhibitörü (e.g. AEB)







Bortezomib (Plazma hücrelerine



karşı,



humoral rejeksiyon için)



312 ~ GENEL CERRAH İ



· immünsüpresif ilaçlarm özellikleri ilaç



Etki mekanizması



Siklosporin A (CSA)



Nefrotoksisite



Mikroemülsiyon



Kalsinörin ve IL-2



Tremor Hipertansiyon



biyoyararlanımı yüksek ... İdamede



mg/kg günde



sentezini inhibe eder



Hir:;utizm



ana ilaç ...



2 kere



FKBP'e bağlanır



Hipertansiyon



Kalsinörin ve IL-2



Nörotoksisite



sentezini inhibe eder



GİS toksisitesi (bulantı,



kusma)



Antimetabolit Pürin sentezi için



Mi kofenolat mofeti l



Doz



Siklofiline bağlanır



Nefrotoksisite



Takrolimus (FK506 )



Klinik kullanım



Yan etkiler



gerekli enzimleri inhibe eder



şeklinin



Karaciğer translarında



hasta



ve greft sağkalımını artırır, hem primer hem kurtarma tedavisinde Siklosporin gibi idamede ana ilaç



Böbrek



transplantında



primer ve



Lökopeni



kurtarma tedavisinde etkin ...



GİS toksisitesi



Azathioprin yerine



kullanılabilir



Oral 8-10



iV 0.05-0 .1 mg/kg /gün Oral 0.15-0.3 mg/kg günde 2 kere



1 g günde 2 kere



Trombositopeni



Sirolimus



IL-2 reseptörü ile



Artmış



Steroidlerin erken kesilmesini ve



2-4 mg/gün,



gerçekleşen



kolesterol/ LDL



kalsinörin inhibitörlerinin dozunun



seviyesine



Vaskülit (hayvan



azaltılmasını sağlar



göre



lenfosit



etkilerini inhibe eder



serum



ayarlanır



çalışması)



Günde birkaç



Multipl etkiler



Korti kosteroidler



Antiinflamatuvar Lenfokin



oluşumunu



inhibe eder



Azati yoprin



Glukoz



intoleransı



Osteoporoz



Antimetabolit



Trombositopeni



DNA ve RNA sentezini



Nötropeni



bozar



Karaciğer



T hücre blokörü



Belatacept



Cushingoid tablo



Artmış



toksisitesi



bakteriyel



enfeksiyon



İndüksiyon, idame ve akut



rejeksiyon tedavisinde ...



grama kadar çıkılabilir



İdame dozu, 5 - 10 mg/gün



İdame protokollerinde ...



İdamede 1-3



İlk immünsüpresif ajandır.



mg/kg /gün



Renal transplantasyonda yeni



İdame 5-10



immüıısüpresif



mg/kg



ilaç



FKBP: FK-506 bağlayıcı protein







İmmünsüpresyon sonrası erken dönemde en sık cerrahi enfeksiyonlar gözlenir.







En ciddi cerrahi enfeksiyonlar pankreas ve karaciğer transplantasyonları sonrası gözlenir.



BÖBREK TRANSPLANTASYONU s ı k yapılan







En







Kronik böbrek yetmezliğinin tercih edilen tedavisidir.



solid organ transplantasyonudur.



ENDİKASYONU •



Son evre böbrek hastalığı



~



.



.



.



.



Böbrek Transpla~tasyonunun· Mutlak Kontrendikasyonlcirı .



Aktif kanser Aktif enfeksiyon Ağır



periferik vasküler



hastalık



Ciddi kardiyak veya pulmoner hastalık Aktif iv ilaç alışkanlığı Hastanın karmaşık



medikal tedavilere uyum göstermesini engelleyen ciddi psikolojik bo zukluk



.



·



TRANSPLANTASYON ~ 313



BÖBREK VERİCİLERİ Canlı



Donörler:







Akrabalar ve akraba olmayanlar...



• • • •



ABD'de tüm böbrek transplantasyonlarının %25'ini akrabalardan yapılanlar oluşturur. Kadavradan yapılan transplantasyonlara göre daha başarılı dır. Canlı donörlerden yapılan transplantasyonlarda uyumluluk tek önemli koşul değil. .. Vericinin sağlık durumunun mükemmel olması da gerekir.



Canlı



donörün



avantajları:







Sonuçlar daha iyidir.







Uzun süre bekleme ve diyaliz







Erken dönem graft fonksiyonu daha iyidir.







Elektif koşullarda yapıldığı için donör ve alıcı ABO uyumsuzsa veya HLA çapraz uyum testi pozitifse alıcıda desensitizasyon yapılabilir.







Donör için uzun dönemde ciddi bir morbidite yoktur.







Hafif hipertansiyon, proteinüri ve kalan







Canlı



olmaz.



böbreğe



kontrend i kasyonları aşağıdaki



donör



&



ihtiyacı



travma



olası lığı



minör risk faktörleridir.



Tablo'da ...



Canlı Donör Kontrendikasyonları



·



VKI > 40 kg/m 2 Diyabet Aktif kanser HIV



pozitifliği



GFR < 70 mL / dk Belirgin albuminüri Multipl ilaç gerektiren hipertansiyon Pelvik veya at nalı böbrek Ciddi psikiyatrik bo zukluk Nüks riski yüksek böbrek



taşı



(sistein, struvin)



Kadavra Donörler: •



Aile içinden verici bulunamadığında kadavradan transplantasyon uygun bir alternatiftir.







Böbrek transplantasyonlarının



yaklaşık



%75'ini . oluşturur.



ORGAN SAKLANMASI •



Hipotermik organ



korunmasının amacı organın



transportu, doku tiplendirmesi ve



alıcının hazırlanması



süresince



organın canlılığının korunmasıdır. korunmasının



Hipotermi, organ







Hipotermi esnasında Na-K pompası gibi metabolik fonksiyonlar yavaşlar. Bu da hücrelerde şişmeye neden olur. Preservasyon solusyonları bu şişmeyi önleyecek ve preservasyonun kalitesini arttıracak şekilde düzenlenmiştir.







Böbrek preservasyonunda soğuk saklama ve makine perfüzyonu olmak üzere iki yöntem vardır.







(preservasyonu) en önemli



aşamasıd ı r.







1987'ye kadar çoğu merkez Collins solüsyonu ile soğuk saklama yöntemini kullanırdı. 1987'den sonra Belzer tarafından geliştirilen Wisconsin Üniversitesi (UW) solüsyonu karaciğer ve pankreas gibi böbrek dışı organların korunmasında







da



kullanılmaya başlandı.



Donörlerin %85'inde birden çok organ çıkartıldığı ve UW solüsyonu böbrek giderek Collins solusyonunun yerini aldı.



korunmasında



da etkin



olduğu



için



314 ... GENEL CERRAHİ



KOMPLİKASYONLARI Teknik Komplikasyonlar: •



Nadir görülür(% 5 - % 10).







İdrar çıkışında azalma ile kendini gösterir.







Ancak bazı graftlar geç fonksiyon gösterir. Bu nedenle idrar çıkışındaki azalma her zaman komplikasyon için güvenilir bir gösterge değildir.







İlk günler mutlaka günlük kreatinin ve hemoglobin bakılır.







8 2 - mikroglobulin rejeksiyon ile cerrahi komplikasyonu



ayırt



etmede kullanılabilir.



Kanama: ../ Prezentasyon o Akut başlangıçlı yan ağrısı, insizyon bölgesinde kitle o Hematokrit ve hemoglobinde hızla düşme o Böbrek parankiminin sıkışması nedeniyle hipertansiyon olb. o Genellikle taşikardi olmaz (çoğu hasta beta bloker kullanıcısı) ../ USG ----, Yardımcı olabilir. ../ Ameliyat ----, Genellikle kanama kaynağı bulunmaz. Hematom boşaltılır.



Renal ven trombozu: ../ %0.5 - %4 ... ../ Genellikle postop. 1. haftanın içinde ...



../ Prezentasyon: Ani hematuri + idrar çıkışında azalma ../ USG ../ Genellikle graft kurtarılamaz ... ../ Nefrektomi yapılır.



Renal arter trombozu: ,/ < %1 ../ Prezentasyon: İdrar çıkışında ani düşme, transplantasyon sonrasında 82 - mikroglobulin düzeyinin düşmemesi ... ../ USG ----, Tanı koydurucu ../ Genellikle graft kurtarılamaz ... ../ Nefrektomi yapılır.



Renal arter stenozu: ../ Geç ortaya çıkan bir teknik komplikasyondur. ../ %1 - %23 ../ Prezentasyon o Genellikle ----, Asemptomatik kreatinin yüksekliği o Bazan ----, Bilateral alt ekstremitede ödem ... Kötüleşen hipertansiyon ,/ MRI / BT - Anjiyografi ../ Balon anjiyoplasti ----, Başarı %20 - %80 ../ ABO uyumlu kadavradan iliak arter grefti ile bay-pas



Ürolojik komplikasyonlar: ../ Üreter kaçağı, üreter obstruksiyonu, üreter stenozu ... ../ İmplantasyon sırasında stent kullanılması bu komplikasyonları azaltır ama enfeksiyon artar.



../ Stenoz o



%2 - %15



Erken stenozun nedeni lenfosel basısı veya iskemi Geç multipl stenozların nedeni polyoma {8K virüsü) virüsü ... o USG ----, Hidronefroz ../ Kaçak o o



o



Şiddetli pelvik ağrı



TRANSPLANTASYON



~



315



Komplikasyonları:



Uzun Dönem



sonrası



Böbrek transplantasyonu hastalık ...







Erken dönemde en







Uzun vadede en







Renal transplantasyon sonrası graft kaybının en (sıklıkla kardiyovasküler hastalıklar).



sık



sık



en



sık







3 ölüm nedeni enfeksiyon, kanser ve kardiyovasküler



ölüm nedeni enfeksiyonlar ...



ölüm nedeni kardiyovasküler sık



hastalık ...



nedeni



alıcının



böbrek



hastalığı dışı



nedenlerle ölümü ...



Enfeksiyon: • •



Böbrek transplantasyonu sonrası görülen enfeksiyonlar daha çok fırsatçı enfeksiyonlar, CMV enfeks i yonları , EBV enfeksiyonları görülebilir.



enfeksiyonlardır.



Herpetik



CMVenfeksiyonları yapılan



özellikle monoklonal (OKT3) veya poliklonal (antilenfosit globülin) antikorlar kullanılara k . immünsüpresif tedavilerden sonra daha sık görülür.



Kardiyovasküler



hastalık: sonrası



iskemik kalp



hastalığı







Böbrek transplantasyonu



riski 3-4 kat artar.







Özellikle diyabetli, hipertansif, hiperkolesterolemi ve hiperlipidemili hastalarda ve sigara kullananlarda daha sık görülür.



Malignansi: sık gelişen







En







Ayrıca



daha •



cilt kanserleri (Skuamöz:



Yassı



epitel hücreli).



Kaposi sarkomu ve vulvar, vajinal ve servikal karsinomlar gibi genital neoplazmlar da görülür.



sı k



Posttransplant lenfoproliferatif hastalık: EBV'nin sebep olduğu bir dizi B-hücre anormalliğine verilen isimdir.



İMMÜNSÜPRESYON •



Kadavradan yapılan böbrek transplantasyonlarından sonra immünsüpresyon azatiyoprin, siklosporin ve prednizon içeren üçlü rejim ile yapılır. Ancak mikofenolat mofetil pek çok protokolde azotioprinin yerini almışt ır.



REJEKSİYONUN TEDAVİSİ atağının







Yüksek doz steroid, genellikle de metil prednizolon ilk rejeksiyon







HLA eş transplantasyon alıcıları hariç tutulursa böbrek alıcılarının %40 - %50'sinde rejeksiyon meydana gelir. insidansının



ilk basamak tedavisidir.



Mikofenolat mofetil, siklosporin ve prednizon ile rejeksiyon







Yüksek doz steroide 1-2 gün içinde cevap vermeyen rejeksiyon atakl a rının %90'ında OKT3 etkilidir.







OKT3 ve steroide dirençli rejeksiyon



ataklarında



takrolimus



%20-25'e



düşer.







kullanılabilir.



KARACİGER TRANSPLANTASYONU •



Ortotopik veya heterotopik ...







Ortotopik karaciğer transplantasyonu daha sık uygulanır.



ENDİKASYONLARI karaciğer yetmezliği



ile sonuçlanan tüm



hastalıklar. ..







Teorik olarak







En sık nedenler kronik aktif hepatit, primer bilier siroz, sklerozan kolanjit, bilier atrezi ve alkolik sirozdur.







Eri şki n lerde



en



sık



endikasyon viral hepatitler. ..







Çocuklarda en



sık



endikasyon ekstrahepatik bilier atrezi ...







Kronik hepatit C virüsü enfeks iyonu günümüzde endikasyonudur.



Batı'da



en



sık karaciğer



transplantasyon



316 ~ GENEL CERRAH İ



Karaciğer



Transplantasyonunun Sık Karşılaşılan Endikasyonları



Yetişkin



Çocuk



• Viral hepatit, A/B/C, non A/B/C akut, kronik • Alkolik siroz • Primer bilier siroz • Sekonder bilier siroz • Sekonder kolanjit • a-1 antitripsin eksikliği • Hemakromatozis • Budd-Chiari sendromu, Akut hepatit B



• • • • • •



Bilier atrezi Kronik aktif hepatit Hepatoma Neonatal hepatit Hepatik fibrozis Sekonder bilier siroz







Fulminan hepatik yetmezliği olan hastalarda yapılan karaciğer transplantasyonu sonuçları, kronik karaciğer hastalığında yapılan transplantasyonlara göre daha kötüdür.







Hepatit B veya C'ye bağlı gelişen posthepatik sirozlu hastalarda transplante karaciğerde de sirozun rekürrens







Kanserli hastalarda karaciğer transplantasyonu tartışmalıdır ve sonuçlar benign hastalara göre daha kötüdür.







HCC'si olan hastalarda genellikle ilk tercih rezeksiyondur.







Ne var ki hastalar







Eğer



riski vardır.



çoğu zaman ileri evre siroz olduğu için rezeksiyon şansı yoktur.



Milan kriterleri



karşılanabiliyorsa transplantasyon yapılmalıdır.



Milan Kriterleri (HCC için transplantasyon önkoşulları) Tek nodül ~s cm En fazla 3 nodül hepsi ~3 cm Vasküler invazyon olmayacak



ALICIDA KONTRENDİKASYONLAR •



Yetersiz kardiyopulmoner rezerv







Kontrol edilememiş kanser ve enfeksiyon







Refrakter uyumsuzluk (alkolizm)







İleri yaş (>70) ve HIV enfeksiyonu kesin kontrendikasyon deği ldir.







Karaciğer transplantasyonu için







ABO uyumsuz karaciğer transplantasyonu başarılı ile yapılmaktadır. Ancak bunlarda graft yetmezliği riski daha yüksektir.



ABO



uyum l u l uğu gerekli, ancak



mutlak bir koşul deği l .. .



POSTOPERATİF TEDAVİ VE KOMPLİKASYONLAR •



Karaciğer



enzimleri (özellikle de GGT, AP kanaliküler enzimler) ve bilirubinde yükselme ~ Rejeksiyon



düşündürür.







Rejeksiyonu en iyi gösterecek yöntem perkütan karaciğer biyopsisi ...







Rejeksiyon tipik olarak bolus steroid tedavisine cevap verir, steroid rezistan rejeksiyonlar da antilenfosit gobulin ve OKT3 ile tedavi edilebilir.







İdame immünsüpresyonda temel olarak siklosporin veya takrolimus ...







Standart cerrahi komplikasyonlar: Kanama, organ yaralanması, yara enfeksiyonu



Primer Non Fonksiyon: olmaksızın graftın







Belirlenebilir bir neden







% 3 -4







Tek çözüm retransplantasyon







AST tepe



değerleri nin



SOOO'leri



fonksiyon göstermemesi



bu l ması primer non fonksiyon için prediktiftir.



TRANSPLANTASYON ... 317 •



Primer non fonksiyon ile ilişkili faktörler ../ Donör makrosteatoz ../ Uzamış soğuk ve sıcak iskemi zamanları ../ Donörün hastane yatış süresinin uzaması



Vasküler Komplikasyonlar: •



% 8-% 12



Hepatik arter trombozu: ../ En sık vasküler komplikasyon (% 1.6 - % 4) ../ Mortalite % 50 (tedaviye rağmen) ../ Dramatik prezentasyon ~ Fulminan hepatik nekroz, transaminitis, ateş . ../ Geç prezentasyon ~ Asemptomatik veya silik ... Kolanjit, safra kaçağı, karaciğer apsesi ... ../ Tanı ~ USG ... Duyarlılık ve özgüllük > % 90 ../ Acil reeksplorasyon



Portal ven trombozu: ../ Çok nadir. ../ Bulgular ~ Karaciğer disfonksiyonu, assit, varis kanaması ../ Acil trombektomi



Biliyer Komplikasyonlar: •



Karaciğer transplantasyonunun en hassas (zayıf) noktası







% 10 - %35







Klinik ~ Ateş, karın ağrısı, drenlerden safralı drenaj







Tanı ~







Safra kaçakları veya striktürler







Safra kaçağı~ Reoperasyon, tamir







Striktür ~ Radyolojik veya endoskopik işlemler



Kolanjiyografi



Enfeksiyöz Komplikasyonlar: •



İntraabdominal enfeksiyonlar ~ Safra kaçağı düşünülür.







Fungal enfeksiyonlar ~ Graft fonksiyon bozukluğuna yol açar.







Opportunisfik enfeksiyonlar~ Diğer solid organ transplantasyonlarında olduğu gibi ~ T hücre baskılanmasına bağlı gelişir.



Akut Rejeksiyon: •



% 20 kadar görülür.







İlk tedavi yüksek doz kortikosteroid ~ Genellikle etkili. .. Etkili olmazsa antilenfosit tedavi







Rejeksiyon (diğer organların aksine) hasta ve graft sağkalımını olumsuz etkilemez



DİGER ORGAN TRANSPLANTASYONLARI PANKREAS TRANSPLANTASYONU •



Tip I diyabette normal glukoz homeostazisini sağlamanın en başarılı yöntemi pankreas transplantasyonudur.



Endikasyonları:







45



yaşından



genç, tip I insülin



bağımlı



hastalar potansiyel pankreas transplantasyonu



adayıdır.







Transplantasyon sonrası uzun süreli immünsüpresyon gerektiği için tedavi edilmemiş malignensi, aktif enfeksiyon ve HIV seropozitifliği de kontrendikasyonları oluşturmaktadır.



318 ~ GENEL CERRAH İ •



Rejeksiyon



./ En sık cerrahi dışı komplikasyondur (%30) . ./ Serum amilaz ve lipaz seviyelerinin yükselmesiyle tanı konur. ./ Mesaneye drene edilen vakalarda idrar amilazı düşmesi tanı koydurur. ./ Kesin



tanı ~



Perkütan pankreas biyopsisidir.







Teknik komplikasyon riski pankreas transplantasyanlarında diğer bütün solid organ transplantasyonlarından daha yüksek ...







En







Adacık







Bir



sık



komplikasyon trombozdur, % 5-15 görülür. hücre



alıcı



transplantasyonları artmaktadır.



Alternatif değil



için 2-4 donör pankreas gerekmesi önemli bir



tamamlayıcı olduğu



zorlaştırıcı



kabul edilmektedir.



faktördür.



İNCE BAGIRSAK TRANSPLANTASYONU •



Takrolimus piyasaya çıktıktan sonra (1980'1erin sonunda) ince bağırsak (İB) transplantasyonunda graft ve hasta sağkalım oranları belirgin arttı.







Yine de İB transplantasyonu tüm transplantasyonlar içinde en nadir yapılan ve graft sağkalım oranı en düşük olan transplantasyondur. ./ Nedenleri o İB çok fazla lenf dokusu taşır. o Yüksek seviyeli immünsüpresyon gerekir. o Buna



rağmen



rejeksiyon



oranı



yüksektir.







Birkaç yıl öncesine kadar uzun süreli TPN alan hastaların sağkalımı İB transplantasyonu yapılanlardan daha yüksekti.







Günümüzde eşit veya İB transplantasyonu sağkalımı daha yüksektir.



Endikasyonları:







İntestinal ve TPN yetmezliği







TPN yetmezliğ i



./



Karaciğer hasarı



./ Santral ven yolu ./



Sık



./ IV •



(belirgin biyokimyasal veya patolojik bulgular) bulunamaması



(en az iki santral venin tromboze



olması)



görülen kateter enfeksiyonu sıvı desteğine rağmen



ciddi dehidratasyon



İB yetmezliği neden leri



./ SMA veya SMV trombozuna ./ Crohn hastalığı ./ Travma



bağlı



mezenter iskemi



./ Mezenterik desmoid tümörler ./ Radyasyon enteriti ./ Tümöre nedeniyle yapılan massif rezeksiyon ./ Kronik intestinal psödoobstruksiyon ./ Otoimmün enteropati



Postoperatif Tedavi ve Komplikasyonlar: oranına



En yüksek rejeksiyon







Rejeksiyon için serolojik marker yok ... Bu nedenle intestinal mukozadan biyopsi ve histolojik inceleme çok önemli. ..







Komplikasyonlar



./



Karın



./



Bağırsak kaçakları



içi apse



sahip transplantasyon ince



bağırsak







TRANSPLANTASYON _., 319 ./ İntraabdominal sepsis ./ Graft trombozu ./



Hayatı



tehdit eden kanama



./ Post transplant lenfoproliferatif ./ Graft versus host



hastalık



hastalığı



TRANSPLANTE EDİLECEK ORGANIN SAKLANMASI (PREZERVASYONU) •



Sıcak



iskemi dönemi ilk dönem olup, geçen süredir.



organın



vücuttan



çıkartılmasıyla,



hipotermik koruyucu



sıvı



ile damarlardan



yıkanması arasında







Soğuk







Sıcak



iskemi ise ikinci dönem olup koruyucu sıvılar içinde organın nakline kadar geçen sürede korunmasıdır.



iskemi



zamanı olabildiği



kısa tutulmalı



kadar



ve organ



hızlıca soğutulmaıdır.







Soğuk







Yıkama







Karaciğer







Sonra organ steril







Kalp, donör kardiektomiden sonra 5 saat içinde transplante edilir.







Böbrek 40-50 saat güvenle saklanabilir. Daha erken transplantasyonu tercih edilir.







Pankreas 30 saate kadarbekleyebilir. Ancak çoğu pankreas 10-20 saat içinde transplante edilir.







Karaciğer







İnce bağırsak transplantasyonunun 12 saat içinde yapılması önerilir.



saklamada organ 4°C'ye kadar, uygun saklama solüsyonu ile vasküler sistemden kanın



organ içindeki



da mümkün



genellikle 2 - 3 L, böbrek 200 - 500 ml ile taşıyıcıya



yıkanarak soğutulur.



olduğunca çıkarılmasını sağlar.



yıkanır.



konarak 4-6°C'de muhafaza edilir.



transplantasyonu genellikle donör hepatektomiden sonraki 6-12 saat içinde



yapılır.



BEYİN ÖLÜMÜ •



Beyin ölümü klinik bir tanıdır.







Beyin







Organ vericisinde irreversibl







Koma aşağıdaki nedenlere bağlı olmamalıdır .



fonksiyonlarının



tam ve irreversibl komanın



kaybı



temel



demektir.



bulguları olmalıdır.



./ Primer hipotermi ./ Hipovolemik ya da hipotansif şok ./ Geri dönebilecek intoksikasyonlar (barbitürat ve endokrin bozukluklar



diğer



sedatifler, depresan ve narkotik ilaçlar) ile metabolik ve



kayıp olmalı ...







Bilinç tam







Spontan hareket







Spontan solunum







Beyin



sapı



bulunmamalı; ağrılı



uyaranlara



yanıt olmamalı ...



bulunmamalı ...



refleksleri tamamen



./ Pupiller dilate ve / veya fiks,



ışık



./ Kornea refleksi yok ./ Vestibülo-oküler refleks yok ./ Okülosefalik refleks yok ./ Palatal ve trakeal refleksler yok



kaybolmalı



reaksiyonu yok ...



320 ~ GENEL CERRAHİ



APNE TESTİ •



Pasif oksijen verilerek respiratörün birkaç dakika çekilmesi ve spontan solunumun bakılabiliyorsa pCO 2 60 mmHg olmasına rağmen spontan solunumun bulunmaması



gelmediğinin



kontrolü, kan



gazı



Daha önce tanısı konmuş bir nedenle hasta irreversibl koma tablosuna girmişse en az 12 saat, etiyolojisi bilinmeden tablolarda en az 24 saat bu koşulların değişmeden devamlılığı gözlenmelidir.







gelişen



~



Beyin Ölümü



Tanısını



Onaylamak



İçin Kullanılan



Testler



· Serebral Anj iyografi · Elektroensefalografi · Transkraniyal Doppler USG · Serebral Sintigrafi (Teknesyum-99 Hekzametazin)



·



SPOT BİLGİLER -



-



-



-



-



~---



İmmünofilin bağlayanlar ... Siklosporin A, takrolimus,



sirolimus



-



-



·



Kal sinörin inhibitörleri... Siklosporin A, Takrolimus



·



Kalsinörini inhibe etmeyenler ... Sirolimus



·



Ortotopik transplantasyon ... Organ normal anatomik yerine yerleştirilirse (karaciğer, kalp)



·



Pürin sentezini inhibe edenler ... Azathioprin, mikofenolat mofetil



·



Heterotopik transplantasyon ... Organ farklı bir yere yerleştirilirse (böbrek veya pankreas)



·



Pirimidin sentezini inhibe edenler ... Leflunomid



·



Ototransplantasyon ... Hücre doku veya organın bir kişinin bir yerinden başka bir yerine nakledilmesi



·



Poliklonal antikorlar ... ATGAM (antitimosit globülin), anti-timosit immünoglobülin



·



Allotransplantasyon ... Aynı türün genetik olarak farklı üyeleri arasındaki nakiller ...



·



Monoklonal antikorlar ... Muromonab-CD3 . IL-2R (humanized). Basiliximab (Anti-CD25 antikoru, IL-2 etkisini bloke eder). Belatacept, alemtuzumab (Uzun süreli lenfosit a zaltılması). Rituksimab (Anti-CD20, anti B hücresi). Bortezomib, eculizumab (humoral rejeksiyon için, pretransplat desensitizasyon, N. meningitidis profilaksisi)



Ksenotransplantasyon ... Farklı türler arasındaki nakiller ·



En güçlü transplantasyon antijenleri "major histocompatibility complex (MHC)" adı verilen tek bir kromozom bölgesi... 6. kromozomda lokalize



·



·



Hiperakut rejeksiyon ... Donör antijenleri ile daha önceden sensitize olan alıcılarda



En sık yapılan solid organ transplantasyonu ... Böbrek transplantasyonu



·



Böbrek



·



En sık görülen rejeksiyon tipi... Akut rejeksiyon



·



Akut rejeksiyon tedavisi (hafif) ... Genellikle yüksek doz metil prednizolon ile tedavi edilir



·



Akut rejeksiyon orta veya şiddetli... Antitimosit globülin veya monoklonal antikor OKT3 verilir. Bunlar başarısız olursa alemtusumab, rituksimab veya IVIG (immünglobülin) denenir.



·



·



Akut rejeksiyon tedavisi başladığı zaman başlanması gereken profilaktik ilaçlar ... Gansiklovir veya valgansiklovir ile CM V prof ilaksisi Tekrarlanan akut rejeksiyon tedavileri... Enfeksiyon ve malign komplikasyon olasılığını özellikle de posttransplant lenfoprol iferatif hasta! ık olasılığını



·



Böbrek transplantasyonu sonrası akut başlangıçlı yan ağrısı, insizyon bölgesinde kitle ... Kanama



·



Böbrek transplantasyonu sonrası ani hematuri idrar çıkışında azalma ... Renal ven trombozu



·



Böbrek transplantasyonu sonrası idrar çıkışında ani düşme, transplantasyon sonrasında B2 - mikroglobulin düzeyinin düşmemesi... Renal arter trombozu



·



Böbrek transplantasyonu sonrası erken dönemde en sık ölüm nedeni. .. Enfeksiyonlar



+



Böbrek transplantasyonu sonrası uzun dönemde en Kardiyovasküler hastalık



Kronik rejeksiyon ... Atrofi, parankima! fibrozis ve ateroskleroz ile karakterizedir



·



Kronik rejeksiyonun akut rejeksiyondan ayırıcı Biyopsi faydalı



· Transplantasyona ikincil en sık kanser ... Deri kanserleri, en sık gelişen skuamöz hücreli



İndüksiyon immünsüpresyon ... Erken ameliyat sonrası



Karaciğer transplantasyonu için erişkinlerde en sık endikasyon ... Viral hepatitler, kronik hepatit C virüsü enfeksiyonu



tanısında ...



dönemde uygulanan çok



·



Mutlak



engelleyen ciddi psikolojik bozukluk



artırır



·



Transplantasyonunun



Kontrendikasyonları... Aktif kanser, aktif enfeksiyon, ağır periferik vasküler hastalık, ciddi kardiyak veya pulmoner hastalık, aktif iv ilaç alışkanlığı, hastanın karmaşık medikal tedavilere uyum göstermesini



yoğun



sık ölüm nedeni...



immünsüpresyon



İdame immünsüpresyon (maintenance)...



Yaşam



boyunca akut rejeksiyonu önlemek için ...



·



Kurtarma tedavisi (rescue) ... Akut rejeksiyon atağını tedavi etmek için kullanılan ajanlar ... İndüksiyonda verilenlerle aynı



Karaciğer transplantasyonu için çocuklarda en sık endikasyon ... Bilier atrezi



·



Primer non fonksiyon ... Belirlenebilir bir neden olmaksı z ın graftın fonksiyon göstermemesi (karaciğer transplantasyonunda olur)



TRANSPLANTASYON _,. 321



·



Tüm transplantasyonlar içinde en nadir yapılan ve graft sağkalım oranı en düşük olan transplantasyon ... İnce bağırsak transplantasyonu



·



Kalp, donör kardiektomiden sonra ... 5 saat içinde transplante edilir



·



Böbrek ... 40-50 saat güvenle saklanabi lir



·



Beyin ölümü... Bilinç tam kayıp olmalı, spontan hareket bulunmamalı, ağrılı uyaranlara yanıt olmamalı, spontan solunum bulunmamalı, beyin sapı refleksleri tamamen



7.



Erişkinlerde



A) Alkolik siroz C) Vira! hepatitler Doğru



8.



1.



B) Dalak D) Böbrek



E) Kemik Doğru



2.



ili ği



Allograft için hangisi



Doğru



4.



On y ıl d ı r hepatit C'ye bağ lı karaciğer sirozu nedeniyle takip edi len 60 yaşındaki erkek hastanın karaciğerinde 4 cm boyutunda hepatoselüler karsi nom ve akciğerinde 2 cm boyutunda metastaz saptan ı yor. Öyküsünden 2 ay önce özofagus varis kanamas ı için band ligasyonu yap ıl dığı , 1 ay önce periton it geçirdiğ i , s ı k sık ensefalopati nedeniyle hastaneye başvurduğu ve tedaviye dirençli asit için transjuguler intrahepatik portosistemik şant (TIPS) yap ıl d ı ğı



Doğru



en



erken



görülen



karaciğer



cevap: C



10. Ülkemizde aşağıdakilerden hangisinin ölüden aktarımı için aksine bir vasiyet veya beyan yoksa verici izni koşulu aranmayabilir? A) Böbrek C) Karaciğer



B) HepatitA D) Herpes virusu



E) HIV Doğru



cevap: A



A) Geçirilmiş peritonit B) Band ligasyonu C) Akciğer metastazı D) Ensefalopati E) TIPS uygulaması



canlılardan alınan



cevap: C



A) Rubella C) Hepatit B



cevap: C



Bu hastada, aşağıdaki durumlardan hangisi nakli için kontrendikasyondur?



doğrudur?



Organ transplantasyonunda enfeksiyon hangisidir?



B) Wilson hastalığı D) Hepatosellüler karsinom E) Primer biliyer siroz



öğreni li yor.



cevap: E



A) Dondurularak saklanan greft B) Başka bir türden aktarılan gref C) Genetik olarak farklı fakat aynı tür greft D) Kişinin kendinden alınan greft E) İkizler arası yapılan greft



3.



9.



En sık hangi organ transplantasyonundan sonra graft versus-host reaksiyonu gelişir? A) Karaciğer C) Kalp



sık



Pankreas transplantasyonunun en önemli endikasyonu hangisidir?



Doğru



SORULAR



transplantasyonunun en hangisidir?



A) Tip I diyabet B) Pankreas travması C) Pankreas kanseri D) Kronik pankreatit E) Ekzokrin pankreas yetmezliği



kaybolmalı



ÇIKMIŞ



karaciğer



uygulandığı hastalık aşağıdakilerden



Doğru



B) Kalp D) Kornea E) Pankreas



cevap: D



cevap: D



ÇALIŞMA



Aşağıdakilerden



hangisi transplantasyon cerrahisinde immünosupresyon amacıyla uygulanmaz?



SORULARI



1



A) Takrolimus B) Plazmaferez C) Kortikosteroidler D) Siklosporin A E) Antilenfositik globulin Doğru



1.



tanımlar?



5. 1. 11 . 111. iV.



Siklosporin A Rituksimab Takrolimus Muromonab-CD3



Transplantasyon tedavisinde kullanılan ilaçlardan hangisi veya hangileri immünosupresyon yoluyla etki göstermez? A)



Yalnız 1



C) 1 ve



biyolojik



B) Yalnız il D) il ve 111



111



cevap: C



Terminal safhada böbrek yetmezliği olanlarda böbrek transplantasyonunun kesin kontrendike olduğu durum hangisidir?



B) Yaşlılık



A) Diabetes mellitus C) Malignite



D) Kalp



E) Anemi Doğru



cevap: C



A) Otojenik ortotopik transplantasyon B) Allojenik, heterotopik transplantasyon C) izojenik, ortotopik transplantasyon D) izojenik heterotopik transplantasyon E) Otojenik heterotopik transplantasyon



yukarıdaki



E) il ve iV Doğru



6.



Kronik böbrek yetmezliği olan bir hastada kardeşinden böbrek, inguinal bölgeye yerleştirilmiştir. Bu transplantasyonu aşağıdakilerden hangisi en doğru alınan



cevap: B



yetmezliği



Doğru



2.



cevap: B



HLA genlerinin kromozomu A) 4 . kromozom C) 6. kromozom



Doğru



cevap: C



aşağıdakilerden



hangisidir?



B) 5. kromozom D) 7. kromozom E) 8. kromozom



322 ~ GENEL CERRAHİ 3.



Transplantasyon öncesi crossmatch



A) Verici lenfositleri ile



alıcı



nasıl yapılır?



serum ve



komplemanı



lenfosit ve



komplemanı



10.



alıcı



karşılaştırarak



E) Verici serumu ile



alıcı kırmızı



küreleri



vekomplemanı



karşılaştırarak Doğru



hangisinin naklinde gelişen ile sonlanması en düşük



kaybı



A) Karaciğer C) Pankreas



karşılaştırarak



C) Verici lenfositleri ile alıcı lenfositleri karşılaştırarak D) Alıcı serumu ile çoklu verici lenfositleri panelini



organlardan akut rejeksiyonun graft olasılıktır?



karşılaştırarak



B) Verici serumu ile



Aşağıdaki



B) Böbrek



D) İnce bağırsak E) Kalp



Doğru



cevap: A



11. Siklosporinin hangisidir? A) Renal C) Kemik



cevap: A



primer



toksisitesi



aşağıdakilerden



B) Hepatik D) Pulmoner



iliği



E) Nörolojik 4.



Tek yumurta ikizlerinin birinden alınan bir böbrek diğerinin iliak fossasına transplante ediliyor. Bu transplantasyonun tipi aşağıdakilerden hangisidir? A) Ortotopik ototransplantasyon B) Heterotopik izotransplantasyon C) Ortotopik isotransplantasyon D) Ortotopik allotransplantasyon E) Heterotopik ksenotransplantasyon



Doğru



5.



Doğru



12.



Doğru



cevap: B



C) Nötrofiller



cevap: D aşağıdakilerden



hangisi



cevabı önler. B) Doz ile ilişkili nefrotoksisiteye neden olur. C) Hipertansiyon, hirsutizm ve hiperpotasemiye neden olabilir. D) Ekzojen interlökin-2 (IL-2) verilerek etkisi ortadan



A) T hücrelere etki ederek immün



B) Lenfositler D) Plazma hücreleri E) Kök hücreler



kaldırılabilir.



cevap: B



E) Klinik olarak kullanılan ilk immünsüpresiftir. Doğru cevap: E



Transplantasyondan sonra aşağıdaki hangisinin artması beklenilmez?



kanserlerden



14.



Aşağıdaki



mellitus



A) Bazal hücreli karsinom B) Skuamöz hücreli karsinom C) Non-Hodgkin lenfoma D) Kaposi sarkomu E) Glioblastoma multiforme



7.



B) Hirsutizm D) Kemik iliği depresyonu E) Nefrotoksisite



yanlıştır?



İmmünolojik rejeksiyona alıcının hangi hücreleri neden



Doğru



hangisi organ rejeksiyonunu önlemek için verilen siklosporin A'nın yan etkilerinden değildir?



13. Siklosporin ile ilgili olarak



A) Eozinofiller



6.



Aşağıdakilerden



A) Hepatotoksisite C) Tremor



olur?



Doğru



cevap: A



immun süpresif ajanlardan hangisi diabetes



oluşturur?



A) Steroidler C) Azathioprin Doğru



B) Vinkristin D) Siklosporin A E) OKT3



cevap: A



15. HLA tiplendirmesi aşağıdaki transplantasyon hangisinde en faydalıdır?



cevap: E



Transplant hastalarında en sık görülen fungal enfeksiyon aşağıdaki l erden hangisidir?



çeşitlerinin



B) Pulmoner D) Böbrek



A) Kardiak C) İnce bağırsak



E) Karaciğer A) Candida albicans B) Histoplasma capsulatum C) Aspergillus fumigatus D) Nocardia asteroides E) Coccidioides immitis Doğru cevap: A 8. sık görülen rejeksiyon tipidir. il. Tedavisi mümkün değildir. 111. En sık ilk 6 ay içerisinde görülür. iV. Ayırıcı tanısında fibrozis görülmesi tanısaldır



1. Genel olarak en



Akut rejeksiyon ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangisi veya hangileri doğrudur? A) Yalnız C) 1ve 111 Doğru



1



Doğru



cevap: D



16. Böbrek transplantasyonu ile eş zamanlı mesaneye drene olan pankreas transplantasyonu yapılan 50 yaşındaki diyabetik hastada aşağıdakilerden hangisi pankreas rejeksiyonunu gösterir? A) Serum amilazının düşmesi B) Serum kreatinin yükselmesi C) İdrar pH'sında yükselme D) İdrar amilazında azalma E) Serum pH'sında azalma Doğru



cevap: D



17. Otuz altı yaşında kronik böbrek yetmezliği olan bir hastaya kadavradan alınan böbrek takı l mıştır. Ameliyattan sonra 3. ayda hastanın idrar çıkışı azalmış , kan üre nitrojeni, kreatinin ve potasyum yükselmeye başlamıştır. Alınan böbrek biyopsisinde lenfosit infiltrasyonu ve parankim nekrozu



B) Yalnız il D) 1, il ve 111 E) 1, il, 111 ve iV



cevap: C



saptanmıştır.



8.



Hiperakut



rejeksiyon



için



aşağıdakilerden



hangisi



doğrudur?



A) Yüksek doz steroid ile tedavi edilebilir. B) İlk birkaç haftada gelişir. C) Daha önceden oluşmuş sitotoksik antikorlar nedeni ile gelişir.



D) Hangi hastalarda gelişeceği öngörülemez. E) Önlenmesi mümkün değildir. Doğru



cevap: C



Bu durumdaki hastaya en uygundur?



aşağıdaki yaklaşımlardan



hangisi



A) Hastanın yeniden transplantasyona hazırlanması B) Tedavi yapmadan yakından izlem C) Yüksek doz bolus steroid, cevap yoksa OKT3 veya ALG tedavisi D) Yüksek doz steroid, cevap yoksa Tacrolimus tedavisi E) Azotiyoprin tedavisi Doğru cevap: C



TRANSPLANTASYON JJıı,, 323 18. Renal transplantasyon hastalarında transplant sonrası erken dönemde en sık ölüm nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



25.



A) Malignansiler B) Kardiyovasküler hastalıklar



Bu hasta için en



C) Enfeksiyonlar D) Kronik rejeksiyon E) Gastrointestinal sistem Doğru



A) B) C) D) E)



kanamaları



cevap: C



19. Renal transplantasyon hastalarında transplant sonrası uzun vadede en sık ölüm nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Malignansi B) Kardiyovasküler C) Enfeksiyon



Doğru



26. hastalık



Doğru



20.



kanaması



cevap: B



Aşağıdaki



kadavra özelliklerinden hangisi kadavradan böbrek transplantasyonuna mutlak bir kontrendikasyon teşkil etmez?



27 .



bağımlılığı



D) Uzun süredir hipertansiyonu E) Hepatit C bulunması Doğru



cevap: E



o l maktadır?



B) Pnömokok sepsisi D) Aspergillozis



E) Sitomegalovirüs enfeksiyonu Doğru



Okzalozis Glikojen tip 1 depo hastalığı Gaucher hastalığı Nefrosklerozis Polikistik böbrek hastalığı



2 ve 5 santimetre çapında iki tümör odağı 2, 3 ve 4 santimetre çağında 3 tümör odağı 6 santimetre çapında 1 tümör odağı 1, 2 ve 2 santimetrelik 3 tümör odağı E) 1, 1, 1, ve 1.5 santimetre çapında 4 tümör odağı



A) B) C) D) Doğru



24.



cevap: D



Karaciğer



transplantasyonu ile tedavi edilen aşağıdaki hangisinde en uzun süreli hastalıksız süresi elde edilir?



hastalıkların



yaşam



A) Hepatit B C) Primer bilier siroz



B) Hepatit C D) Hepatoselüler karsinom E) Kolanjiyokarsinom



Doğru



cevap: C



cevap: C



olası tanı



hangisidir?



A) Enfeksiyöz mononükleozis B) HBV enfeksiyonu



C) Transfüzyona bağlı HCV enfeksiyonu D) Fırsatçı mantar enfeksiyonu E) CMV enfeksiyonu Doğru



29.



cevap: E



Sıcak



cevap: A



23. Hepatoselüler kanser tedavisinde aşağıdakilerden hangisi transplantasyon için uygundur?



görülen



Karac i ğer transp lantasyon u olduktan 1.5 ay sonra , genera lize lenfadenopati , ateş , SGOT ve SGPT'de artma meydana gelen hastada yap ı lan karaciğer biyopsisinde hepatositlerde baykuş gözü cisimcikleri saptanıyor.



A) Doğru



sık



cevap: C



Bu hastada en



cevap: E



22. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin varlığında karaciğer nakli yapılmadan böbrek nakli yapılırsa, hastalık böbrekte kesinlikle nükseder? A) B) C) D) E)



cevap: B



Karaciğer transplantasyonu yapılmış bir hastada viral enfeksiyon, kolanjit ve rejeksiyon arasında ayırıcı tanı en kesin aşağıdaki yöntemlerden hangisi ile yapılır?



Doğru



28 .



A) E. coli sepsisi C) Kandidiyazis



Postoperatif intraabdominal kanama Primer nan-fonksiyon Vasküler tromboz Kronik rejeksiyon Hiperakut rejeksiyon



A) Serum LDH , AP ve bilirubin düzeyleri B) Hepatobiliyer sintigrafisi C) Perkütan karaciğer biopsisi D) Karaciğer MRI E) Kan kültürü



olması



21 . Günümüzde aşağıdaki enfeksiyöz hastalıkların hangisi renal transplantasyon sonrası hastalarda soruna neden



hangisidir?



Karaciğer transplantasyonundan sonra en komplikasyon aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



A) 70 yaşından büyük olması B) Kronik böbrek yetmezliği



C) Aktif ilaç



olası tanı aşağıdakilerden



A) Partal ven trombozu B) Hepatik arter trombozu C) Safra kaçağı veya obstruksiyonu D) Kanama E) Nan-spesifik kolestaz



D) Kronik rejeksiyon E) Gastrointestinal sistem



Başarı l ı bir karaciğer transplantasyonundan sonra erken postoperatif dönemde ilerleyici hemodinam ik bozukluk, multiorgan yetmezl i ği , ensefalopati , şiddetl i asidoz gel i şiyor. AST ve ALT S000'lere kadar yükseliyor.



B) C) D)



E) Doğru



iskemi



Organın



zamanı aşağıdakilerden



hangisidir?



vücuttan çıkartılması ile hipotermik koruyucu sıvı ile damarlarının yıkanması arasında geçen süredir. Beyin ölümü ile organın vücuttan çıkartılması arasında geçen süredir. Kaza ile resüsitasyon arasında geçen süredir. Koruyucu sıvı içindeki organın nakline kadar geçen süredir. Laparotomi yapılması ile organın çıkartılması arasında geçen süredir. cevap: A



324



~



__ -



AKUT KARIN



.







Kısa sürede tedavi gerektiren bir karın hastalığı tablosudur.







Ani







Akut hastalıklarda akut bir karar vermek gerekir.







En önemli değerlendirme ameliyat mı, yoksa medikal tedavi mi gerektirdiğidir. Bu kesin tanıdan daha önceliklidir.



başlar, hızlı



ilerler.



HİKAYE/ FİZİK MUAYENE/ LABORATUVAR



GÖRÜNTÜLEME •



Akut karın için çok önemlidir.







Diğer tetkikler için bize yön verir.



BAŞVURU



SEMPTOMLARI



Ağrı:



../ En önemli semptomdur. ../ Tek başına varlığı bir şey ifade etmez. Özellikleri mutlaka sorgulanmalıdır. Ağrının



lokalizasyonu:



../ Başlangıçta yaygındır. Bu nedenle net bilgi vermez .



../ Bu visseral fazdır. Dorsal 6 - 12 spinal sinirlerle iletilen ağrıdır. Lokalizasyon vermez;



yaygın olur. Pelvisteki



ağrı L1 ve altındaki spinal sinirlerle iletilir.



../ Viseral



ağrı



lokalize edilemez. Gerilme ve iskemi



../ Somatik fazdaki



ağrı



olduğu



zaman hissedilir.



lokalize edilebilir.



../ Bu ağrı pariyetal periton veya mezenterden kaynaklanır. ../ Ağrı lokalizasyonuna göre organ patolojileri genel olarak tahmin edilebilir. o



Epigastrium



o



Sağ



~



üst kadran



Mide ve pankreas patolojileri. .. ~



Safra kesesi patolojileri. ..



o



Umbilikal bölge ~ İnce bağırsak patolojileri. ..



o



Suprapubik bölge



~



Kolon, rektum ve genitoüriner patolojiler...



Kil [ Akut apandisitl



Akut divertikülit 11s1478



Abdominal



ağn



lokalizasyon



AKUT KARIN ~ 325



/ Apend isit



Yans1yan



Ağn



\



/



:- --+- Mide Pankreas



Safra Kesesi



Rena >-+---~-Kolon Uterus



/\ ___ . Ağrmm



Ağrının başlama zamanı



v



Yavaş yavaş



/



organlara göre lokalizasyonu



şekli:



veya ani olarak



başlar.



v Aniden ortaya çıkan ağrı -+ Peıforasyon, volvulus veya dolaşım v Yavaş yavaş ortaya çıkan ağrı -+ İnflamatuvar olaylar lehinedir.



bozukluğu düşünülür.



Ağrının niteliği:



v v v



Delici tarzdaki



ağrı



-+ Vasküler tıkanma veya



peıforasyon



lehinedir.



Yanıcı tarzdaki ağrı -+ Ülser lehinedir.



Künt



ağrı lokalize edilemez. Yaygın bir bölgede hissedilir. Çoğunlukla inflamatuvar hastalıklarda



görülür.



v Kolik



ağrı



-+ Düz kas ihtiva eden



organların lumeni tıkandığı zaman karşılaşılır. (üriner, biliyer veya



intestinal kolik)



v



Kramp -+ Kolik



Ağrının



zamanla



ağrının çok sık aralıklarla gelmesidir.



değişmesi:



v Özellikle akut apandisit için önemlidir. v Akut apandisitte ağrı başlangıçta umbilikal bölgede hissedilir. v Viseral ağrı somatize olup, lokalizasyon verdiği zaman ağrı sağ alt kadrana



lokalize olur.



326 ~ GENEL CERRAHİ Ağrının vurduğu



yer:



./ Ağrının radyasyonu, yayılımı önemli ipuçları verir. ./ Sağ üst kadrandaki patolojilerde ağrı, iki omuz arasına veya sağ omuza vurur. ./ Diyafragma komşuluğu yoluyla ya da sempatik sinir sistemi aracılığıyla olur. ./ Sol üst kadran ve dalak patolojilerinde ağrı, sol omuza vurur~ Kehr belirtisi ...



./ Üriner sistem patolojilerinde ağrı, üreter trasesi boyunca ve kasık bölgelerine yayılır. ./ Pankreas patolojilerinde ise



ağrı, belde kuşak gibi ve sırtta ortada olur.



Yansıyan Ağrı Yerleşimi



CSSağ



ve Nedenleri



omuz



Karaciğer



Safra kesesi Sağ



hemidiyafram



Sol omuz Kalp



Pankreas kuyruğu Dalak Sol hemidiyafram Skrotum ve testisler Üreter Sırt ağrısı



Pankreas patolojileri Ağrının diğer



semptomlarla İIİJkisi:



./ Akut apandisitte önce



ağrı,



sonra



bulantı-kusma olur. (refleks bulantı-kusma)



./ Eğer bunun tersi olmuşsa, bu bizi akut apandisitten uzaklaştırır. ./ Ağrıyı şiddetlendiren veya hafifleten aktiviteler de önemlidir.



./ Oral alım genellikle intestinal obstruksiyon, biliyer kolik, pankreatit, divertikülit veya



bağırsak perforasyon



ağrısını şiddetlendirir.



./ Perfore olmayan peptik ülser ve gastritte ağrıyı azaltır veya geçirir. [



Semptomların sırası önemlidir



İştahsızlık



Olası



Apandisit



Kusma



Diğer



patolojiler



Akut karmda semptomlarm s1ras1



Ateş



- Lökositoz:



./ Ani



başlaması



./ Ciddi



ateş



veya uzun süredir sürmesi, ataklar halinde gelmesi



ipuçları



olabilir.



ve 16000 üstü lökositoz herhangi bir hastalık komplikasyonunu düşündürür.



AKUT KARIN



IJJı,,



327



Bulantı-Kusma:



./



Kusmuğun niteliği



önemlidir.



./ Obstrüksiyonlarda önce mide içeriğinden oluşan refleks kusma, sonra da obstrüksiyon seviyesine göre fekaloide kadar değişebilen farklı özellikte kusma gelişir. ./



Ayrıca, kusmuğun kan lı



Bağırsak



veya



safra lı



olup



olmaması



da dikkat edilmesi gereken



bulgulardır.



Motilitesi: çıkarıp çıkaramama



./ Gaita



gaitanın niteliği



ve



çıkarma



./ Obstrüksiyon yönünden gaz ./



Şikayetlerin



./



Bağ ı rsak



seslerinin



~



daha önemlidir.



başlaması



yemekten sonra



azalması



son derece önemli olabilir.



veya



/



başlamaması



alınanaması



önemlidir.



cerrahi akut



karın



lehine bir bulgudur...



Gastrointestinal sistemde inflamasyon olduğu zaman ... Bağırsaklar çalı şmaz ... Motilite yavaşlar veya hiç olmaz.



·



· Çevre organlar özellikle oment um inflame olan bölgeyi sarıp sarmalamaya çalışır ki inflamasyon lokalize kalsın jeneralize olmasın ...



Anoreksi: ./ Kilo



kayb ı



malignensiler



açısından



önemlidir.



Hıçkırık:



./ Frenik sinir veya vagus irritasyonuna



bağlı gelişir.



./ Gastrik dilatasyon, alkol ve sigara kullanımı, torakal ve abdominal cerrahi travma, hiyatus hernileri, subfrenik apseler vb. ağrı ile birlikte hıçkırığa yol açabilirler.



İdrar Yolu Belirtileri: ./



Taş



ve enfeksiyon ekarte edilmelidir.



./ İdrar ritmi (poliüri, oligüri), yanma ve ağrı olup olmadığı öğrenilmelidir. Kadınlarda



Obstetrik ve Jinekolojik Hikaye:



./ Periyodlar, son adet tarihi, gebelik durumu, kriminal abortus



girişimleri ,



vb.



öğrenilmelidir.



ÖZGEÇMİŞ / SOYGEÇMİŞ Hematolojik



Hastalıklar:



./ Orak hücreli anemi özellikle önemlidir. Çünkü akut



karın ağrısı



krizleri olur.



Metabolik Bozukluklar: ./ Diyabet, porfiri, vb. akut Kurşun



./



Alkol



karnı



taklit edebilir.



Zehirlenmesi:



Karın ağrılarına



neden olur.



Alımı:



Meslek: Allerji: Aile Hikayesi: ./ Ailevi Akdeniz



ateşi



(FMF),



kalıtsal



metabolik



hastalıklar hakkında



bilgi verebilir.



328 .._ GENEL CERRAHİ



ORGAN SİSTEMLERİNİN SORGULANMASI •



Ayırıcı tanı açısından faydalıdır.







Örneğin iyi bir kardiyolojik hikaye akut epigastrik ağrı etkeni olarak miyokard enfarktüsü tanısını düşünmemizi sağlayabilir.



FİZİK MUAYENE İnspeksiyon: ./ Peritonit varsa, hasta kolay kolay ./



Taş hastaları



adım atamaz. Yüz ifadesi, genel davranışları vb. hep değişir.



yerinde duramaz .



./ Distansiyon, insizyonlar değerlendirilir. ./ Peteşi, ekimoz varlığı da değerlendirilmelidir.



Oskültasyon: ./



Bağırsak



seslerinin



azalması



/



olmaması



ciddi karın içi patoloji düşündürür.



./ Bağırsak sesleri intestinal tıkanıklıklarda erken dönemde artmış olarak duyulur ve timpanik ya da metalik ses alınır.



Perküsyon: ./ Peritoneal sıvı, kitle ayırımı yapılabilir.



./ Traube



alan ının kapalı olması



splenomegali lehine bir bulgudur.



Palpasyon: ./ Kitle, hepatomegali değerlendirilir.



./ Akut



karın



lehine fizik muayene



bulguları



hassasiyet, rebound hassasiyet,



defansdır.



./ Akut karnın en önemli göstergesi istemsiz defans (rijidite, guarding) varlığıdır. ./ Bu durum periton irritasyonu bulgusu olarak da tanımlanabilir.



./ Tahta



karın



bulgusu tüm karnın istemsiz olarak kasılı kalmasıdır.



./ İstemli defans hastanın kendi kendine karnını kasması durumudur. ./ Rebound muayenes!nde hekim elini



hastanın karnına yavaş yavaş



güçlü bir şekilde bastırır ve birden



çeker.



./



Karın



içi organların hareketlenmesine ve parietal peritona çarpmasına bağlı olarak aynı kadranda elimizi direkt rebound, karşı kadrana bastırıp elimizi çektiğimizde ağrı artar ise indirekt rebound adı verilir.



çektiğimizde hastanın ağrısı artarsa



./ Periferik arteriyel



nabızlar ~ Kardiyovasküler sistem hastalığı ve mezenter arter tıkanmaları açısından



değerlidir.



./ Ödem ~ Kardiyovasküler sistem açısından önemlidir. ./ Hernilere özellikle dikkat etmek gerekir. ./ Akut karın şüphesi olan hastalarda mutlaka rektal tuşe , hasta kadınsa, ek olarak vajinal tuşe yapılmalıdır.



LABORATUVAR TETKİKLERİ •



Mümkün olduğunca minimum tutulmalı, zaman kaybına yol açılmamalıdır.







Öncelikle hızlı, basit ve güvenilir tetkikler istenmelidir.







Rutin olarak tam kan sayımı, idrar tetkiki yapılır.







Pankreatit







Kan







Kadın



şekeri



düşünülüyorsa,



amilaz / lipaz



bakılır.



ve bilirubin de gerekiyorsa istenebilir.



hastalardan beta hCG bakılmalıdır.



AKUT KARIN _., 329



GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ sırtüstü



yatarak olmak üzere iki yönlü



karın



akciğer







Ayakta ve







Sağ diyafram altında serbest hava ~ İçi boş organ peıiorasyonu düşündürür (Akciğer grafisi aynı amaçla



grafisi ve



grafisi genelde rutindir.



yapılabilir).







Ayrıca







Karın







Abdominal MR akut







Akut karın şüphesi olan hastalarda baryumlu grafiler kontrendikedir (baryum peritoniti riski; USG, BT ve anjiyografide görüntüyü bozması nedeniyle).







Baryumlu grafiler sadece elektif



US, BT, IVP, IV kolanjiyografi, anjiyografi gerekli



içinde serbest



havayı



görüldüğünde yapılabilir.



en iyi gösteren tetkik BT'dir.



karın tanısında kullanılmaz.



~



şartl arda yapılır.



BT'nin en iyi gösterdiği lezyon / bölge ·



Hava



·



Retroperiton



·



Kit le



~



Akut karın düşünülen hastalarda Ateş mutlaka rektumdan da bakılmalıdır . Karar kes inl eş inceye dek hast aya analjezik ve ağızdan hiç bir şey verilmemelidir . Baryumlu GİS f ilmleri çekilmemelidir . Basıncı arttırıp perforasyona yola açabileceği için anüsten lavman yapıl mama lı d ı r .



· · · •



KARAR SÜRECİ •



Bütün



bunların



sonucunda



kararlaştırılması



şey,



cerrahi bir







Sonrasında eğer







Cerrahi mi yoksa medikal mi







Ateş, nabız,







Ağ ızdan







Akut







Fizik muayene, laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri destekleyicidir.







Cerrahi



cerrahi bir



hastalık



gereken en önemli



kararı



destekleniyorsa, hasta laparotomiye sık sık tekrarlanır.



besleme kesilir ve IV sıvı elektrol it veril ir.



karın tanısı



açıdan



hikaye ve fizik muayene ile konulur.



karar verme



Cerrahi Stratejinin



tanı koymayı değil yaklaşım planını



Aşamaları:



./ Olası tanının konması ./ Ameliyat endikasyonunun belirlenmesi ./ Zamanlama ./ Tedavi



yaklaşımı



alınır.



verilemeyen hastalar yatırılır ve gözlem



tansiyon ve fizik muayene



içerir.



hastalığın



altına alınır.



olup



o l madığıdır.



330 ~ GENEL CERRAHİ



Karm muayene bulgulan Tamm



Bulgu



Tam



Aaron bulgusu



Mc Burney noktasına sürekli baskı yapıldığında epigastrium veya ön göğüs duvarında ağrı olması



Akut apandisit



Bassler bulgusu



Appendiks karın duvarı ile iliyak kemik keskin bir ağrı olması



Kronik apandisit



Blumberg bulgusu



Karın duvarında



Carnett bulgusu



Karın kasları kasıldığında karında



Chandelier bulgusu



Serviksin hareket etmesiyle



Charcot bulgusu



Aralıklı sağ



Claybrook bulgusu



arasında sıkıştırıldığında



Periton inflamasyonu



geçici rebound hassasiyet



üst kadran



Karın duvarından



hassasiyetin



şiddetli



alt



karın



ağrısı, sarılık



ve



ateş



kaybolması



ve pelvis



ağrısı



Karın



içi



Pelvik inflamatuvar Koledok



solunum ve kalp seslerinin güçlü bir şekilde



alınması



kaynaklı ağrı



İçi boş



(kolanjit)



taşı



organ perforasyonu



Courvoisier bu lgusu



Ağrısız sarılık varlığında



Cruveilhier bulgusu



Umbilikusta variköz venler (caput medusae)



Partal hipertansiyon



Cullen bulgusu



Periumbilikal ekimoz



Hemoperiton



Danforth bu lgusu



İnspiryum sırasında



Hemoperiton



Dunphy bulgusu



Öksürmekte karın içinde ağrının artması hattı



hastalık



Periampuller tümör



safra kesesinin palpe edilmesi



omuz ağrısı



Akut apandisit



kasıldığında



karın duvarı



Rektus kılıfı hematomu



Grey Turner bu lgusu



Belde ve göbekte ekimotik alanlar



Akut hemorajik pankreatit



Psoas (iliopsoas) bulgusu



Hasta



Fothergill bulgusu



Kehr belirtisi Mannkopf bulgusu Murphy belirtisi



Obturator bulgusu



Orta



sırt



geçmeyen ve rektus kitlesi



üstü yatar pozisyonda bacağa ile ağrı oluşması



hala palpe edilen



bastırılırken



havaya



kaldırma çabası



yapıldığında



Sol üst kadrana derin palpasyon



sol omuzda



ağrı



olması



Ağrılı karnın Sağ



palpasyonu ile



nabzın hızlanması



üst kadrana derin palpasyon



yapılıyor



Hasta



iken inspiryum ile



sırtüstü



yaptırılması



pozisyonda iken kalçaya fleksiyon ve ile duyulması



Ransohoff bulgusu



Umbilikal bölgede



Rovsing belirtisi



Sol alt kadrana



Ten Horn bulgusu



Sağ



sarı



renk



testis hafifçe



dış



rotasyon



değişikliği



bastırmakla sağ



alt kadranda



çekildiğinde ağrı olması



Apandisit ve retroçekal apse Hemoperiton (özellikle dalak kaynaklı) Rol



ağrı duyulması



(kası)



yapıldığında



Akut kolesistit Pelvik apse veya pelviste inflamatuvar kitle Koledok rüptürü



ağrı olması



olmaz.



Akut apandisit Akut apandisit



AKUT KARIN ~ 331 3.



karında ağrının başlangıç şekli



Akut



Aşağıdaki



SPOT BİLGİLER



başlangıç



hastalıkların



hangisinde



ve seyri önemlidir. karın ağrısı ani



göstermez?



A) İçi boş organ perforasyonu



B) Ürolitiazis C) Mezenter embolizm D) Akut apandisit E) Ektopik gebelik ruptürü



• Akut karın düşünülen hastalarda epigastriumda lokalize ağrı. .. Mide ve pankreas patolojileri · Akut karın düşünülen hastalarda sağ üst kadran ağrısı. .. Safra kesesi patolojileri



Doğru



4.



· Akut karın düşünülen hastalarda umbilikal bölgede ağrı. .. İnce bağırsak patolojileri



· Yavaş yavaş ortaya çıkan ağrı . .. İnflamatuvar olaylar



5.



hastada 39 derece ateş, sol alt kadranda hassasiyet ve defans var ise tanı için aşağıdakilerden hangisini kullanmak kontrendikedir? C) Baryum'lu kolon grafisi



E) Batın Doğru



Doğru



SORULARI



patolojilerden göstermez?



hangisinde



karın



ağrısı



artış



A) Akut apandisit B) Divertikülit C) Organ perforasyonu D) Kolesistit E) Alt intestinal obstruksiyon Doğru



2.



cevap: C



Kehr bulgusu görülür?



aşağıdaki



A) Akut kolesistit



durumlardan



hangisinde



B) Akut kolanjit



D) Splenik rüptür



C) Akut pankreatit



E) Pankreas kanseri Doğru



cevap: D



cevap: C



Otuzsekiz yaş ı nda kadın hasta ani başlayan şiddetli karın ağrıs ı nedeniyle acil servise başvuruyor. Yap ı lan fizik muayenesinde tüm kadran larda yayg ı n defans saptanıyor. Hastanın laboratuvar değer l eri nde beyaz küresi 18 500/ mm 3 ve serum ami laz düzeyi 55 IU/L saptan ı yor. Tüm abdomen BT'sinde karın içi yaygın serbest s ı vı saptanıyor. Hastanın bat ı n içerisinden al ı nan sıvısının amilaz değeri 415 IU/L bu lunuyor. Ayrıca bu s ı v ı nın gram boyamasında hem gram (+)hemde gram(-) bakteriler görülüyor. Bu hastada en



olası tanı aşağıdakilerden



A) Akut kolanjit B) Duodenum ülseri perforasyonu C) Akut nekrotizan pankreatit D) Pyelonefrit E) Meckel divertiküliti Doğru



Aşağıdaki



kademeli



3.



2.



B) Direkt batın grafisi D) Galium sintigrafisi BT



cevap: C



ÇALIŞMA



SORULAR



A) Mezenterik arter embolisi B) Mekanik bağırsak obstrüksiyonu C) Peptik ülser perforasyonu D) Safra yolları perforasyonu E) Dalak rüptürü



hangisi en



cevap: E



A) USG



1.



Otuzbeş yaşındaki hasta aniden başlayan ve tüm abdomende hissedilen karın ağrısı şikayeti ile geliyor. Fizik muayenede defans, hassasiyet saptanıyor en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



aşağıdakilerden



Yetmiş yaşındaki kadın



· Karın içi serbest havayı, retroperitoneal organları ve intraabdominal kitle düşünülen patolojileri en iyi gösteren tetkik ... Bilgisayarlı tomografi



1.



altı



saat kadar önce aniden ve kusma nedeniyle başvuruyor. Fizik muayenede akut karın bu l guları olan bu hastan ı n daha önce kolon ame l iyat ı geçird i ğ i öğreni l iyor.



Doğru



· Akut karın düşünülen hastalarda ilk yapılması gerekli görüntüleme yöntemi. .. Ayakta iki yönlü karın graf isi



ÇIKMIŞ



bir erkek hasta



A) Akut pankreatit B) Duodenal ülser perforasyonu C) Akut mekanik ince bağırsak tıkanıklığı D) Akut kolesistit E) Akut piyelonefrit



bozukluğu



· Akut karın şüphesi olan bütün hastalarda kontrendike olan ... Baryumlu grafiler



yaşında



Bu hastanın ayırıcı tanısında az düşünülmelidir?



· Akut karın düşünülen hastalarda ağrının aniden ortaya çıkması... Perforasyon, volvulus ve dolaşım



· Akut karın lehine en değerli fizik muayene bulgusu ... İstemsiz defans varlığı



Elli



başlayan şiddetli karın ağrısı, bulantı



· Akut karın düşünülen hastalarda alt kadranlarda ve suprapubik lokal ize ağrı... Kolon , rektum patolojileri



· Sol üst kadran ve dalak patolojilerinde sol omuza vuran ağrı... Kehr belirtisi



cevap: D



hangisidir?



Akut karın nedeni ve hangisi yanlıştır? A ) Kolonik patoloji -



ağrı özelliği eşleştirmelerinden



Ağrı



simfisis pubis ile umblikus



arasında



B) Akut kolesistit - Hafif başlayıp şiddetlenen kolik ağrı C) Akut apandisit - Yer değişti ren ağrı D) Ülser perforasyonu - Yavaş yavaş artan çok şiddetl i ağrı E) Karaciğer patolojisi - Sağ üst kadranda ağrı D oğru



4.



cevap: D



Aşağıdaki



fizik muayene bulgularından hangisi akut cerrahi hastalık düşündüren bulgulardan birisi değildir? karın



hastalarında



B) İstemli defans D) Bağırsak seslerinin a zalması



A ) Hassasiyet C) Rebound



E) Rijidite



cevap: B Doğru



cevap: B



332



~



ÖZOFAGUS ANATOMİSİ •



Özofagus, faringeal bileşkeden midenin kardiyasına kadar uzanan musküler bir tüptür.







Farinks ile özofagus birleşimi baş normal pozisyonda iken 6. servikal vertebra h izasındadır (Önde de larinksin krikoid kartilajına denk gelir).



ÖZOFAGUSUN BÖLÜMLERİ •



Servikal özofagus -+ Ortalama 5 cm ... (C6 - T1 -2 hizasında)







Torasik özofagus -+ T1-2 ile T10







Abdominal özofagus -+ T10 - T11



hizasında ...



Ortalama 20 cm .. . Ortalama 2 cm .. .



hizasında ...



ÖZOFAGUSUN DARLIKLARI







ı. darlı k -+ Özofagus girişi. .. Krikofaringeus kası neden olur. Özofagusun en dar kısmı (1,5 cm).







2.







3. darlı k -+ Özofagusun diyafragmayı geçtiği noktada görülen darlık ... Çap 1,6-1,9 cm ... AÖS (alt-özofagus sfinkteri) mekanizması nedeni ile oluşan darlık ...



darlı k



-+ Trakea bifurkasyonuna denk gelen bölge .. . Çap ortalama 1,6 cm .. .



"'''-Jı.=-::~---==- Kesici dişler



15 cm



d'



14cm



9



25 cm



d'



24 - 26 cm



Üst sfınkter



(C6)



23cm9



40 cmcf' 38cmÇj.)



Alt sfınkter (T11)



Özofagus anatomisi



Özofagusun histolojik katları Yassı







Mukoza -+



hücreli epitelden







Kas tabakaları ./ Sirküler kas tabakası -+ Daha



./ Longitüdinal kas



oluşur.



kalındır



ve helikal



yapıdadır.



tabakası







Özofagusun serozası yoktur.







Servikal özofagus çizgili kas ile örtülüdür. Sirküler kas



tabakası,



longitüdinal tabakadan daha



kalındır.



ÖZEFAG US HASTALIKLARI ve CERRAHİS İ .. 333



ÖZOFAGUSUN ARTERİYEL KANLANMASI dalından







Servikal özofagus subklavian arterin tiroservikal







Torasik özofagus







Bronşial







Abdominal özofagus sol gastrik arterin asendan



bronş i al



arterlerden



arterler, direkt aortadan



kaynaklanan inferior t iroid arterden



kanlanır.



kanlanır.



ayrılır. dal ından



ve inferior frenik arterden



kanlanır.



ÖZOFAGUSUN VENÖZ DRENAJI •



Servikal bölge, inferior tiroid venlere drene olur.







Torasik bölge,







Abdominal bölge koroner vene (sol gastrik ven) drene olur.



bronş i a l



venler, azigos ve hemiazigos venlere drene olur.



ÖZOFAGUSUN LENFATİK DRENAJI •



Özofagusun lenfatikleri, submukoza altında son derece dens bir pleksus yaparlar. Submukozadaki lenfatik akım, transversten çok longitudinal yöndedir. Bu nedenle özofagus kanserleri transmuralden çok segmentler boyunca yayılır, longitüdinal yayılım transmurale göre 6 kat daha fazladır.







Servikal özofagusun lenfatikleri - paratrakeal ve derin servikal lenf nod l arına drene olur.







Üst torasik özofagusun lenfatikleri - paratrakeal lenfatiklere drene olur.







Alt torasik özofagusun lenfatikleri - subkarinal lenf nod larına drene olur.







Abdominal özofagusun lenfatikleri - superior gastrik lenf



nod larına



drene olur.



ÜST ÖZOFAGUS SFİNKTERİ VE ALT ÖZOFAGUS SFİNKTERİ •



ÜÖS krikoid kıkırdağın her iki posterior ucuna tutunan krikofaringeus kasının aktivitesine bağlı oluşan yüksek basınç bölgesidir.







AÖS düz kas yapısındaki intrinsik ve diyafragmanın sağ krusundan oluşan ekstrinsik komponentlerden meydana gelir.







AÖS basıncı, mide içi basıncını 15-25 mmHg geçer.







Yutma esnasında oluşan, yaklaşık 1 sn. süren AÖS gevşemesi, fizyolojik reflüye yol açar.



ÖZOFAGUS FİZYOLOJİSİ YUTMA işlemi;



Yutma







Yeme ve içme







Oral







Özofagus duvarının peristaltizmi pompa fonksiyonu sağlar. AÖS de uyumlu relaksasyonu ile mideye kontrollü gıda geçişine izin verir. AÖS ayrıca reflüyü önleyici bir bariyer oluşturur.







AÖS gastroözofageal sfinkter olarak da bilinir.







Bu bölgede gerçek bir anatomik sfinkter yoktur.







AÖS basıncına etki eden faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir.



fazı



günde 600 - 1000 defa



gerçekleştirilir.







sırasında



saniyede 1 kez, yemekler



arasında



saatte 70 kez olur. Derin uyku



sırasında



hiç olmaz.



istemli, faringeal ve özofageal fazları istemsizdir.



Basınç farkı



sayesinde mide



sıvısının



özofagusa reflüsü önlenir.



334 ~ GENEL CERRAHİ



AÖS Basmcma Etki Eden Faktörler AÖS Basmc1m artıranlar



AÖS Basmc1m azaltanlar



• a mimetikler • B blokerler • Gastrin • Motilin • Bombesin • Enkefalin • Substans P • Antasidler • Kolinerjikler • Domperidon • Metaklopramid • PGF2



• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •



a blokerler B mimetikler CCK Östrojen Progesteron Glukagon Somatostatin Sekretin Gastrik inhibitör peptid VİP Nöropeptid Y Antikolinerjikler Barbitüratlar Ca kanal blokerleri Kafein Diazepam Dopamin Meperidin Teofilin PGE1, PGE2 Nane, çikolata, kahve, alkol, yağlar



ÖZOFAGUS HASTALIKLARININ TANISINDA KULLANILAN TETKİKLER FİZYOLOJİK TESTLER • • •



Yüksek çözünürlüklü özofageal motilite 24 saatlik pHmetre Özofageal impedans



ANATOMİK TESTLER •



Üst GİS endoskopisi







Video özofagografi







BT



YAPISAL BOZUKLUKLAR İÇİN KULLANILAN TETKİKLER



Radyoloji: •



Baryumlu grafiler, video ve sine radyografi







Anatomik anomalileri, kitleleri, pasaj







Baryumlu grafi hiyatus hernisi ve divertikül







Aktif kanama, perforasyon



varlığı



zorluğunu



veya



ve endoskopi için tehlike yaratabilecek tanısında yararlı



şüphesi



tetkiktir.



varsa kontrendikedir.



Endoskopi: •



Doku



tanısı sağladığı



için neoplazi ve özofajitlerde en



yararlı



tetkiktir.



yapıları



gösterir.



ÖZEFAGUS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 335



FONKSİYON BOZUKLUKLARI İÇİN KULLANILAN TETKİKLER Manometri: •



Kısa



süreli veya 24 saatlik yapılabilir.







24 saatlik manometrik takip







Motilite bozukluklarının tanısında ve mekanik kusurlu AÖS tespitinde kullanılır.



tanı



ve



ayırıcı tanıda



daha



değerlidir.



İntralüminal İmpedans Ölçümü: tanısı



için artan



sıklıkla kullanılmaktadır.







Gastroözofageal reflü







İmpedans voltajın akıma oranıdır ve boş bir organ ve içindekilerin elektrik iletkenliğinin bir ölçüsüdür.







Asit / nonasit reflü







PPI tedavisine



ayrımında tanıyı kesinleştirmek



rağmen kalıcı semptomları



için



kullanılabilir.



olan, respiratuvar



semptomları



olan, postoperatif semptomları olan



hastaların tanısında yararlıdır.



Video ve Sineradyografi: •



Radyografik çalışmaların yüksek hızlı sinematik veya video kayıtlarının ile yapılan tetkiklerdir.







Krikofaringeal ya da orofaringeal disfonksiyon







Manometrik sonuçların ve videofloroskopik görüntülerin bilgisayarda aynı anda manoflorografi olarak adlandırılır.







Kompleks fonksiyonel anormalliklerin



tanısında



anlaşılmasında



çeşitli hızlarda



yeniden değerlendirilmesi



manometriye göre daha



yararlıdır.



birleştirilmesi



ile yapılan tetkik



en iyi yöntemdir.



MİDE REFLÜSÜNÜN ARTIŞINI GÖSTEREN TETKİKLER pH Monitorizasyonu: •



24 saatlik yapılır.







Gastroözofageal reflü



tanısı







Günümüzde kabul gören



yaklaşım







Anormal pH



değerinin



koymada en



değerli tanı aracıdır.



özofagus pH



toplam süresi, reflü



değerinin



7 olduğu



ataklarının sayısı



ve süreleri



tanı



anların



tespit edilmesidir.



kriterlerini



oluşturur.



Standart Asit Reflü Testi: andırır.







Bernstein testini







N/G sonda ile







Özofajit varlığını ortaya koyar.



yapılır.



GASTROÖZOFAGEAL REFLÜ •



Aslında özofagus hastalıklarının %75 kadarını oluşturur, ancak



kesin



tanısı



zor



olduğu



için gerçek



insidansı



bilinmemektedir.







Reflü özofajit, normal gastrik içerik ile özofagus mukozasının anormal şekilde uzun süreli teması sonucu distal özofagusta oluşan kimyasal inflamasyondur.







Sağlıklı insan ile reflü özofajit olan hasta arasındaki fark reflü olup olmaması değil, reflü ataklarının sıklığı ve reflü olan materyalin özofagusta kalma süresidir.







Sağlıklı



bir insanda 24 saatlik bir dönemde yutmaların % S'i reflü olmaktadır ancak özofajit gelişmemektedir.



kadarında







Özofajiti olanlarda, sağlıklı insanlara göre daha sık reflü olur ve daha uzun sürer. uyanık



durumda daha



sık



Gastroözofageal reflü







Fizyolojik reflü ayakta ve







AÖS basıncı yatarken, dik durumdan belirgin olarak yüksektir. Bu yatar durumda batındaki hidrostatik basıncın sfinkterin abdominal parçasına olan etkisine bağlıdır.



görülür.



336 ~ GENEL CERRAH İ



ANTİ-REFLÜ MEKANİZMALAR Alt Özofagus Sfinkteri (AÖS) (En Önemlisi): ./ Reflü özofajit oluşumunda en önemli faktörün AÖS yetmezliğ i olduğu düşünülmektedir. ./ Mide fundus distansiyonu da AÖS basıncında düşmeye yol açar. ./ AÖS yetmezlik kriterleri. .. •



AÖS basıncı < 6 mmHg







Abdominal AÖS







Toplam AÖS uzunluğu < 2 cm



< 1 cm



./ Bunlar arasında GER'in en sık nedeni abdominal AÖS'nin kı sa ol masıdır. {sliding herni)



.



Distansiyon



Distansiyon artt1kça etkinliği azalan alt özofagus sfinkteri



.



Fizyolojik Reflü Sonrası Özofagusu Temizleyen Özofagus Pompası: ./ Özofagusun düşük pH'lı gastrik içerik ile karşılaşmasına cevap olarak sekonder peristaltik dalgalar gelişir ve özofagus bu dalgalar sayesinde reflü olan materyalden temizlenir. ./ Özofajitli hastalarda özofagusun asitten temizlenme işlemi de defektiftir ve reflü atakları daha uzun sürer.



Gastrik Rezervuar: ./ Normal mide



içeriği



./ Gastrik ve duodenal



ilişkide kalırsa



yeteri kadar uzun süre özofagus ile içeriğin karışık



olarak teması



ağır



hafif dereceli özofajit



gelişir.



dereceli özofajite neden olur.



./ Özofagus mukozasına en fazla hasar veren safra asiti ile asit pepsin birlikteliğidir.



KLİNİK •



GER'e özgü belirti ve bulgu yoktur.







Sternum olabilir.







GER'e bağlı atipik semptomlar da gelişebilir öksürük, vizing, boğulma hissi, boğuk ses.







Ayrıca bronşiyolit,



arkasında



yanma hissi ve regürjitasyon gibi



sık



~ Bulantı,



rastlanan semptomlar pekçok



başka hastalıkla



kusma, yemek sonrası dolgunluk,



tekrarlayan pnömoni, idiyopatik pulmoner fibrozis ve



astım



göğüs ağrısı,



ilgili



kronik



da primer olarak GER'e



bağlı



gelişebilir.



KOMPLİKASYONLAR Reflü Özofajit: ./ Normal gastrik içerik ile özofagus oluşan kimyasal inflamasyondur.



mukozasının



anormal



şekilde



uzun süreli



teması



Striktür: ./



Mukozayı aşmış



ülserlerde



iyileşme sonrası



görülebilir.



Kısa



özofagus



gelişebilir.



sonucu distal özofagusta



ÖZEFAGUS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 337



Barrett Özofagusu: ./ Özofagusun normal skuamöz epitelinin değişmesidir. (metaplazi) ./ GER



hastalarının yaklaşık



./ GER



hastalığının doğal



olarak %10-lS'inde ortaya



seyrinin son



noktası



çıkar.



Barrett özofagusdur.



./ Uzun süre devam eden GER sonucunda önce kolumnar epitel özofagusun yassı hücreli epitelinin yerini alır; daha sonra hastaların pek çoğunda bu kolumnar epitel üzerinde ince bağırsak epitel metaplazisi gelişir. ./ Goblet hücrelerinin belirmesiyle durum anlaşılır. Barrett tanısı koyabilmek için bu özel intestinal metaplazinin varlığı gerekir.



./ Endoskopik olarak, Barrett özofagusu komplikasyonsuz displazi gibi kompliklasyonlarla birlikte bulunabilir.



olabileceği



gibi özofajit, striktür, ülserasyon ve



./ Premalign bir lezyondur, metaplastik Barrett epitelinin displastik hale gelme ve adenokansere ilerleme olasılığı yaklaşık her yıl için % 0.2-0.S'tir. ~



Barrett özof agusu };>



%10 GER hastasında görülür.



};>



Özofagus adenokanseri riskini 40 kat arttırır.



};>



Özofagus adenokanseri riski % 0.2-0.5/yıl...



./ Displazi



gelişmeden



./ Antireflü cerrahi ./



Bazı çalışmalar



yetersizdir. ./ Diğer



Eğer



antireflü



ameliyatı yapılmalıdır.



girişim hastalığın



gerilemesini



sağlamaz



cerrahi sonrası hastalığın nadir de olsa endoskopik olarak takibi gerekir.



ancak ilerlemesini durdurur. gerileyebildiğini



gösterse de



şimdilik



bu



kanıtlar



Hastaların



"yüksek dereceli displazi" varsa rezeksiyon önerilmektedir.



Komplikasyonlar:



./ Demir



eksikliği



anemisi



./ Progresif pulmoner fibrozis ./ Aspirasyon pnömonisi ./ Larenjit, subglottik stenoz, larinks karsinomu, otit, sinüzit, halitozis



astım,



paroksismal öksürük, uyku apnesi,



TANI Üst GİS Endoskopisi: ./ Özofageal yakınması olan tüm hastalara ve ilaç tedavisine 1 ayda yanıt vermeyen yanması olan hastalara tanı için mutlaka endoskopi yapılmalıdır. ./ Reflü özofajit



tanısı



için



altın standarttır.



24 Saat pH Monitorizasyonu: ./ Ölçülen özofagus pH'sı 4'den az ise reflü tanımlanır. ~



DeMeester Skoru • 24 saat pH monitorizasyonu sonucunda hesaplanır • Reflü tanısı için en güvenilir test ...



İntralüminal İmpedans Ölçümü: ./ Reflü



tanısında



oldukça



duyarlıdır.



Asit veya non- asit reflüyü gösterir.



Manometri: ./ GER'li hastalara preoperatif dönemde mutlaka yapılmalıdır. Hem AÖS basıncını ölçmek için hem de altta yatan olası motor fonksiyon bozukluluğunu göstermek için gerekli bir işlemdir.



338 ~ GENEL CERRAHİ



TEDAVİ •



Gastroözofageal reflülü hastalarda tedavi 5 başlık altında incelenebilir.



Reflüyü Azaltmak İçin Mekanik Önlemler: ./ Yatağın başını yükseltmek ve yatmadan 3 saat öncesine kadar bir şey yememek gerekir. ./ Sıkı giysi giyme, ağırlık kaldırma, eğilme ve karın içi basıncını arttıran her türlü manevra engellenmelidir. ./ Şişman ise zayıflaması önerilir.



Sosyal ve Diyet



Alışkanlıklarının



Düzenlenmesi:



./ Reflüyü arttıran çikolata, alkol, gaz yapıcı maddeler ve karbonatlı içeceklerin alınması kısıtlanır. ./ Sigara bırakılmalıdır. Çünkü alt özofagus sfinkter basıncını düşürür ve reflüyü artırır.



Gastrik Asit veya Asit Reflüsünün



Azaltılması:



./ Antiasit yeterli olabilir. ./ H2 reseptör blokerleri ve proton pompa inhibitörleri gastrik asit salgısını düşürür.



./ Aljinik asit mide



içeriği ile özofagus epitelinin temasını engelleyen bir balon oluşturur.



AÖS Basıncını Arttıran Ajanlar: ./ Ürokolin, metoklopramid ve domperidon AÖS kasılmalarını stimüle eder. ./ Sisaprid özofagus kontraksiyonlarını stimüle eder. Ancak tek başlarına yeterli değillerdir.



Antireflü



Ameliyatları:



./ Ameliyatın amacı yeni bir gastroözofageal bariyer oluşturarak semptomların tedavisini sağlamaktır.



Ameliyat endikasyonlan . • Medikal tedaviye yanıt alınamaması • Yapısal AÖS bozukluğu • Genç hasta • Darlık gelişimi • Barrett özofagusu gelişmesi • Asemptomatik bir hastada ciddi endoskopik özofajit



Ameliyattan önce



yapılması



gerekenler:







Özofagus manometrisi







Özofagusun boyunun ölçülmesi







Ambulatuar pH monitorizasyonu / Empedans ölçümü Üst GİS endoskopisi



Nissen fundoplikasyonu (360 derece fundoplikasyon): •



İdeali laparoskopik yapılmasıdır.



En sık uygulanan antireflü ameliyat Nissen fundoplikasyonudur. Rekürrens < %10 kadardır. •



Çok sıkı veya uzun fundoplikasyon disfajiye neden olabilir.







Diğer komplikasyonları; geğirme ve kusmada yetersizlik, şişkinlik ve artmış gaz çıkartmadır.







Barrett özofagus varlığında ağır displazi veya in situ kanser yoksa uygulanır. Aksi halde rezeksiyon gerekir.



ÖZEFAGUS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 339



11s1481



Nissen fundoplikasyonu



Fundoplikasyon tipleri Tam fundoplikasyon 0 Nissen fundoplikasyon total (360 °)



Parsiyel fundoplikasyonlar 0 0 0 0 0



Thal (270 ° anterior) Belsey (270 ° anterior transtorasik) Dor (anterior 180-200°) Lind (300 ° posterior) Toupet fundoplikasyon (posterior 270 °)



HİYATUS HERNİLERİ ./



Dört tiptir.



TİPLERİ



Tip 1 - Sliding (Kayici) Herni: ./ Frenoözofageal



membranın zayıflaması



neticesinde gelişir.



./ Kardiya yukarıya, posterior mediastene doğru kayar ./ Diğer tiplerden çok daha sık görülür. ./ Median



yaş



48'dir.



../ Semptomlar genellikle GER'e bağlı fonksiyonel anormallikler sonucunda gelişir.



../ Retrosternal yanma hissi, regürjitasyon ve disfaji görülebilir. ../ Bununla birlikte sliding hernisi olan insanların pek çoğu tamamen asemptomatiktir. ../ Bu durumda tedavi gerekmez. Aseptomatik sliding herni düzeltilmesi gereken bir patoloji değildir. ../ Sliding hernide cerrahi tedavi kararı, gastroözofageal reflüye bağlı semptom ve komplikasyonların şiddetine bağlıdır.



Sliding hemi



340 ~ GENEL CERRAHİ



Tip il - Paraözofageal (Rolling) Herni (PEH): ./ Dev hiatal herni de denir. ./ Kardiya normal pozisyonunu korurken mide fundusu hiyatusdan yukarıya fıtıklaşır.



./



Kadın l arda



4 kat



sıktır.



./ Median yaş 61'dir. ./ PEH'de disfaji ve postprandiyal dolgunluk daha yüksek oranda gözlenir. ./ Yaklaşık üçte birinde anemi vardır. İskemik mukozadan peteşiyel kanamalara bağlı veya mekanik mide mukoza erozyonlarından (Cameron ülseri) kanamalara bağlıdır. Anemi ameliyattan sonra %90'ın üzerinde iyileşir.



( dispne ve tekrarlayan pnömoni) --) Eskiden aspirasyona bağlı geliştiği Oysa daha yeni çalışmalar sol atrium basısı neticesinde kalp debisinin düşmesi nedeniyle geliştiğini gösteriyor.



./ Solunum



komp l ikasyonları



düşünülürdü.



./ Zaman içinde herniye olan mide kısmı arttıkça mide döner ve ön bağırsak obstruksiyonu gelişir. ./ Ne var ki birçok hasta asemptomatik kalabilir. ./ PEH aş ı rı kanama, veya akut gastrik obstruksiyon veya infarktla seyreden mide volvulusu gibi katastrofik olaylara da yol açabilir. ./ Son çalış m ala ra göre yaşam boyu şiddet li kanama, volvulus, perforasyon, nekroz gibi hayatı tehdit eden komplikasyonların gelişme olasılığı < %5'tir.



./ Ameliyat



endikasyonları







Semptomatik olma







Demir eksi kl iğ i anemisi



./ Acil durumlarda yapılan ameliyatların mortalitesi, elektif şartlarda yapılana göre yüksektir. ./ Yukarıda bahsedilen hayatı tehdit eden komplikasyonların görülme olasılığının düşük olması ve bu komplikasyonların küçük asemptomatik hernilerde hemen hemen hiç gelişmemesi, asemptomatik küçük paraözofageal hernilerin ameliyat yapılmadan yakın olarak izlenmesini kabul edilir bir seçenek kılmaktadır.



11s1482



Paraözofageal hemi



Tip 111 - Mikst Hiyatus Hernisi (Sliding + Paraözofageal): ./ Hem kardiya hem de fundusun yukarı doğru yer değiştirmesidir. ./ Çok nadir görülür. ./ Çoğu vaka tip I sliding herninin tip III herniye dönüşmesi ile oluşur.



Tip iV: ./ Mide ile birlikte intraabdominal organ veya organların fıtıklaştığı hiyatus hernisidir. ./ En sık kolon fıtıklaşır. Dalak, pankreas, ince bağırsaklar da fıtıklaşabilir. ./ Tip II ve Tip IV hiyatus hernileri paraözofageal herniler olarak da



adlandırılır.



TANI •







Hasta ayakta iken çekilen akciğer grafisinde kalp gölgesi arkasında hava-sıvı seviyesi görülmesi paraözofageal hiyatus hernisi düşündürür.



Baryumlu grafi ile paraözofageal hernileri



tanımak



daha kolaydır; çünkü sliding herniler spontan redükte



olur.







Sliding herni tanısında en



yararlı



yöntem endoskopidir.



ÖZEFAGUS HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ 1Jııı, 341



TEDAVİ •



Klasik yaklaş ı m paraözofageal herninin klinik ve boyut ne olursa olsun her zaman ameliyat edilmesidir.







Bu yaklaşımın dayanakları ./



Şiddetli



kanama, volvulus, strangülasyon ve nekroz gibi katastrofik



komplikasyonların gelişebilmesi



./ Bu komplikasyonlar geliştiği zaman yapılması gereken acil ameliyatların mortalitesinin yüksek olması ( elektif ameliyatın mortalitesi < %1) •



Ancak yeni çalışmalar katastrofik komplikasyonların eskiden düşünüldüğü kadar yüksek olmadığını gösteriyor.







Bu nedenle küçük, asemptomatik PEH ameliyat edilmeden izlenebilir.







Hastada semptomatik hiyatus hernisine ek olarak reflü özofajit de varsa primer onarıma fundoplikasyon da eklenir.







Herni nedeni ile onarım gerektiren hiyatuslarda primer onarım genellikle yeterli olmaz ve protez ile desteklemek gerekir.



DİGER BENİGN ÖZOFAGUS HASTALIKLARI SCHATZKİ HALKASI •



Alt özofagus skuamokolumnar bileşkede yerleşen ince bir submukozal banttır.







Genellikle kayıcı tipte hiyatus hernisi ile birliktedir.







Premalign değildir.



EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT {EE) •



İlk kez 1977'de tanımlanmıştır.







Etiyoloji kesin belli değildir. Astıma immünolojik olarak benzerliği nedeniyle "allerjik özofajit " olabileceği yönünde düşünceler vardır.



Schatzki halkas1



Semptomlar: ./ Göğüs ağrısı (genellikle postprandiyal) ve disfaji ./ GER ile



karışır.



EE PPI tedavisine cevap vermez .



./ Özofagografi ve endoskopi ile tanı konur. •



Baryumlu grafide özofagusda " halkalı " görüntü, ya da kedi kuyruğuna benzer "yuvarlak çizgili" görüntü vardır.







Endoskopide de özofagusda halkalı görüntü görülür.



Tanı:



./ Patolojik kesitlerde yüksek büyütme



sahası başına



en az 15 eozinofil görülmelidir. (genellikle epitelin



tabanında)



Tedavi: ./ Büyük oranda semptomatiktir. ./



Gıda



allerji testleri



yapılır



ve allerjik



gıdalar



./ Kortikosteroid başlanır. ./ Disfaji düzelmezse dilatasyon



yapılır.



diyetten



ayıklanır.



342 ~ GENEL CERRAHİ



ÖZOFAGUSUN MOTİLİTE BOZUKLUKLARI •



Özofagus motilite bozukluklarında en önemli ve ortak semptom disfajidir (yutma güçlüğü). göğüs ağrısı eşlik







Duruma göre







Özofagus motilite bozuklukları, üst özofagus sfinkteri (ÜÖS) ve alt özofagus sfinkteri (AÖS) bozuklukları olarak iki ana başlık altında incelenir.



edebilir.



ÖZOFAGUS GÖVDESİ VE ALT ÖZOFAGUS SFİNKTERİ MOTİLİTE BOZUKLUKLARI •



Temel patolojik durum özofagusun pompa fonksiyonunun bozulması veya AÖS relaksasyon bozukluğudur.



Primer Özofagus Motilite Bozukluğu: •



Akalazya, diffüz ve segmenter spazm, fındıkkıran özofagus, hipertansif AÖS, nonspesifik bozukluklar olarak _ı



sayılabilir.



Sekonder Özofagus Motilite Bozukluğu: •



Kollajen vasküler



hastalıklar,



nöromusküler



hastalıklar,



endokrin ve metabolik nedenlere



bağlı gelişen



motilite



bozukluklarıdır.



AKALAZYA •



Mekanizması







Primer AÖS hastalığıdır.







AÖS relaksasyon bozukluğu + aperistaltizm (sıklıkla özofagusun tümünde, nadiren, düz kas barındıran 2/3 distalde) vardır. ./







en iyi



Hastaların



anlaşılmış



distal özofagus motilite



bozukluğudur.



%5'inde peristaltik kontraksiyonlar olabilir.



Erkek ve kadında eşit görülür. Her yaşta görülebilir; en sık 30-50 yaş arasındadır. İnsidans 6 / 100.000



Patogenez: •



İdiyopatik veya enfeksiyona bağlı nörojenik dejenerasyon suçlanır.







Hastalarda vagus sinirinde veya özofagusun myenterik pleksus







Bu dejenerasyon sonucunda AÖS'de hipertansiyon, yutma ile AÖS relaksasyonunun olmaması, özofagus lumen içi basıncında artış, özofagusda dilatasyon ve en sonunda özofagus gövdesinde peristalsisin kaybolması söz konusu olur.







Bir grup akalazya hastasında simultane kontraksiyonlar gözlenir. (Şikago Tip III) akalazya adı verilir.



ganglionlarında



dejenerasyon



Şiddetli göğüs ağrısı yakınması



bulunmuştur.



olabilir. Vigoroz



Semptomlar: •



Disfaji ./



Başlangıçta



intermittan olabilir; zamanla sürekli bir hal



../ Kural olarak



başlangıçta







Göğüs ağrısı sık



görülür.







Ağrı hastalığın başlangıcında







Klasik akalazya



triadı



Baryumlu grafide



kuş gagası



özellikle daha



soğuk



fazladır,



ve sulu



gıdalar



dilatasyon



---+ Disfaji, regürjitasyon, kilo



alır.



ile disfaji daha



arttıkça azalır.



fazladır.



(paradoksal disfaji)



Hasta pnömoni ile gelebilir.



kaybı



Tanı:







görünümü veya kolon halini



almış



tortüöz görünüm tipiktir.



ÖZEFAGUS HASTALIKLARI ve CERRAH İ Sİ _,, 343







Akciğer



grafisi (dilate



olmuş



özofagus ile mediastende



genişleme), özofagus sineradyografısi (aperistaltizm, AÖS'de



relaksasyon eksikliği), özofagus manometrik ça lışmaları (özofagus gövdesinde ve AÖS'de basıncın normale göre artması ) ve endoskopi (özellikle dar segmentteki mukozanın normal olması) tanıda yardımcı yöntemlerdir. •



Kanser ile karışma olasılığı nedeni ile endoskopi yapılmalıdır. Endoskopik bulgu mukozanın normal, darlığın proksimalinin dilate olmasıdır.







Vigorous akalazyada ise özofagusta yüksek amplitüdlü kontraksiyonlar vardır.







Klinikte







Kesin



göğüs ağrısı eşlik



tanı



eder.



manometrik



çalışmalarl a



konur.



Akalazya:



Kuş



gagas1 görünümü



Akalazyada Manometrik Bulgular • AÖS relaksasyonu tam olmaz (70 s)



Hipertansif AÖS Artmış AÖS basıncı (~26 mmHg)



Diffüz Özofagus Spazmı (DES) •



manometrik özellikleri



Simultan (non-peristaltik kontraksiyonlar) (ıslak







Normal AÖS gevşemesi



yutmaların 20%'den çoğunda)







Özofagus gövdesinde normal peristaltizm







Tekrarlayan ve çok pikli kasılmalar







Spontan kasılmalar







lntermittent normal peristalsis



olmaması



Kontraksiyonların şiddeti



İletilmemiş kasılma sayısının artması



Yetersiz özofagus motilitesi •



ve süresi artmış.



hastahkları



Özofagus peristaltizm amplitüdünün azalması veya ( 10 kg) ve hipoalbuminemi ( 8 cm Baryumlu grafide özofagus aksının anormal olması BT'de büyümüş lenf düğümü sayısı >4 Kilo kaybı >%20 İştah kaybı



Preoperatif evreleme: ./ EUS kanser invazyonu derinliğini saptamada en güvenilir yöntemdir.







Sadece mukozaya sınırlı küçük bir özofagus kanseri odağı ---+ Endoskopik mukozal rezeksiyon







Tümör submukozayı invaze etmiş; görünür LN met yok---+ Özofajektomi + LN disseksiyonu







Özofagus duvarında ilerlemiş veya büyük LN ---+ Kemoradyasyon (neoadjuvan)







Trakea, bronş, aort, vertebra invazyonu ---+ Ameliyat endikasyonu yok



./ PET scan •



Genellikle aksiyal BT ile birlikte yapılır.







Lokal ileri tümörlerde veya BT'de



şüpheli bulgular olduğu zaman kullanılır.



İntraoperatif değerlendirme: ./ Küratif rezeksiyon şansını ortadan kaldıran ameljyat bulguları •



Nonrezektabl tümör







Uzak metastaz







Mediastinal duvara direkt invazyon







Multipl bµyük LN metastazı



BENİGN TÜMÖRLER Leiyomiyom: ./ Özofagusun- benign tümörleri arasında en sık görülenidir. (>%50) . ./ Tüm GİS leiyomiyomlarının % 10'una denk gelir. ./ Ortalama tanı yaşı 38'dir. ./ Erkeklerde 2 kat sık görülür. ./ Düz kas orijinli olduğu için % 90'ı alt 2/3'dedir. ./ Disfaji ve ağrı en sık semptomlardır. ./ Nadiren ülserasyon ve buna bağlı kanama olur. grafı ---+ En iyi tanı yöntemidir. Düzgün sınırlı yarım ay yutkunmakla hareketli kitle vardır.



./ Baryumlu şeklinde,



./ Endoskopide lumene doğru büyüyen, submukozal hareketli bir kitle görülür.



./ Endoskopik biyopsi ameliyat sırasında mukozal perforasyon riskini arttıracağı için yapılmamalıdır.



./ Cerrahi yöntem ---+ Enükleasyondur.



Leiyomiyom



ÖZEFAGUS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ IJıı. 351



ÖZOFAGUS PERFORASYONLARI • • •



% 40-60 servikal, % 40-50 torakal ve % 10 abdominal özofagusda olur. Perforasyonun anatomik yeri, enfeksiyonun erkenden sınırlı kalmasında veya yayılmasında -başlıca etkendir. Gastroözofageal reflü mevcudiyeti ve distal tıkanıklığın olması prognozu kötü etkiler.



ETİYOLOJİ sık







En



neden iyatrojeniktir.







Bundan sonra



sırasıyla



spontan perforasyon,



yabancı



cisimler ve travma gelir.



İyatrojenik Perforasyon: ./ Özofagus perforasyonlarının % 60-75'ini oluşturur.



./



Çoğu



endoskopi ya da dilatasyon gibi



girişimsel işlemler sırasında



./ Krikofaringeal kas bölgesi özofagusun en dar yeridir; bu



olur.



perforasyonların çoğu



bu bölgededir.



Spontan Perforasyon: ./ Özofagus perforasyonlarının % lS'ine denk gelir. ./ Çoğu postemetiktir. (Barojenik perforasyon) İlk kez Boerhaave tarafından tanımlanmıştır. ./ Spontan özofagus perforasyonu Boerhaave sendromu olarak bilinir. ./ Boerhaave sendromunda perforasyon genellikle gastroözofageal bileşkenin hemen proksimalinde torakal özofagusta, distal özofagusun sol posterolateral duvarında oluşur ve longitüdinaldir. ./



Yırtık sadece



mukoza ve submukozada ise Mallory-Weiss sendromu adı verilir. Mallory Weiss sendromu'ndaki longitudinaldir ve gastroözofageal bileşkenin küçük kurvatur tarafındaki mukoza ve submukoza seviyesindedir. Üst GİS kanaması nedenidir. Hastaların çoğunda kanama kendiliğinden durur.



yırtıklar



./ Spontan perforasyonların bir kısmı malign hastalıklar veya distaldeki benign nitelikteki ülserlerin perforasyonu sonucu oluşabilir (Non-barojenik). Yabancı



Cisimlere



Bağlı



kendiliğinden



Perforasyon:



./ Nadir görülür. ./ Özofagus perforasyonlarının % 14'üne karşılık gelir. ./ Perforasyon en çok yabancı cisimlerin sıklıkla takıldıkları yerlerde, servikal bölgede krikofaringeal sfinkterin hemen altında, arkus aorta düzeyinde ve distal özofagusta kardiyanın hemen üzerinde olur.



Penetran veya Künt Travma: ./ Özofagus perforasyonlarının % lü'unu oluşturur. ./



Çoğu



servikal



özofagustadır.



./ Künt travmatik perforasyonlarda mekanizma özofagus lumen içi Süpürasyon











basıncının hızla artmasına bağlıdır.



alanı



Özofagus perforasyonlarına bağlı morbidite çevredeki süpürasyonun lokalize veya yaygın olması ile yakından ilişkilidir. Süpürasyonun yaygınlığını belirleyen en önemli faktör ise koroziv madde, sindirim sıvıları, besin ve bakteriler ile periözofageal alanın kontaminasyon derecesidir. Servikal perforasyonların çoğu posteriordadır ve önce özofagus ile vertebra korpusları .arasında yer alan retrovisseral bölge süpüre olur. Sonra mediastene yayılım olur. boşluk ve



piriform fossayı içeren pretrakeal



aralığı







Anterior duvardaki perforasyonlar ise lateral faringeal eder.



• •



Üst 2/3 torakal özofagus sağ plevral kaviteye, alt 1/3 torakal özofagus sol plevral kaviteye komşudur. Perforasyon ile bareber pnömo ve hidrotoraks oluşabilir (Boerhaave sendromunda sol plevral kavite).







Abdominal özofagus



perforasyonlarında



peritonit ve intraabdominal apse



gelişimi



olabilir.



süpüre



352 .._ GENEL CERRAHİ



SEMPTOM VE BULGULAR •



Perforasyonun düzeyine ve çevre dokuda oluşan inflamasyonun derecesine göre değişir.







Ağrı, ateş,







Özofagus üst bölüm perforasyonlarında ağrı, göğüs ve boyun üst kısımlarında, alttaki perforasyonlarda ise prekordial ve epigastrik bölgede duyulur ve en önemli belirtidir.







Dispne genellikle plevra! effüzyon nedeni ile olur.



dispne ve disfaji genel semptomlardır.







Plevra! effüzyon ile beraber pnömotoraks da olabilir.







Servikal özofagus perforasyonunun ilk bulgusu servikal bölgede duyarlılıktır.







Boyunda subkutan amfizeme bağlı krepitasyon alınması tanı koydurucudur.







Torasik özofagus perforasyonlarında boyunda krepitasyon görülebilir ama genellikle duyarlılık olmaz.







Kalbin dinlenmesi ile çıtırtı sesi duyulur. Mediastinal amfizem belirtisi {Hamman belirtisi)







Subfrenik perforasyonlarda akut karın oluşabilir.



TANI •



Erken tanı için, radyolojik yöntemler kullanılır.







Direkt toraks grafisi ilk olarak







Suda eriyen opak madde {gastrografin) ile özofagografi standart



yapılabilir.



Mediastende g e nişl e me / hava görülür. tanı



yöntemi (sağ lateral dekübit



pozisyonda yapılmalı) •



BT de faydalıdır.



TEDAVİ •



Seçkin tedavi erken cerrahi girişimdir.







Cerrahiye alınsın ya da alınmasın tüm vakalara geniş spektrumlu antibiyotik ve sıvı tedavisi, elektrolit dengesinin düzenlenmesi ve kardiyorespiratuvar destek sağlanmalıdır.







Tedavi







Cerrahinin ilk 24 saatte yapılması çok önemlidir.







Cerrahi tedavinin temel prensipleri



başarıs ını



belirleyen en önemli faktör erken onarımdır.



../ Perforasyonun kapatılması ../ Perforasyon sonucu kontamine olan alanın drenajı •



Parenteral ya da enteral yolla beslenme sağlanır.







Antibiyotik tedavisi başlanır.







Seçilmiş



vakalarda non operatif yaklaşım uygulanabilir.



Özofagus perforasyonlarmda non-operatif tedavi Özofagus perforasyonlarmda nonoperatif tedavi için Cameron üç kriter önermişti r 1- Baryum içirerek perforasyonun mediastende bulunduğu ve özofagusa geri aktığı gösterilmelidir. 2- Semptomlar hafif olmalıdır.



3- Klinik sepsis



kanıtları



minimal



• TPN , antibiyot ik, asit pepsin • Görüntüleme



sonuçlarına



olmalıdır.



baskılayıcı



tedavi



göre 7-14 gün sonra oral beslenme



ÖZEFAGUS HASTALIKLARI ve CERRAHİ S İ ~ 353



ÖZOFAGUS KOROZİF MADDE TRAVMASI • • • • • • • • • • •



Genellikle çocuklarda olur. Alkali maddelerin kaza ile içilmesi, asidik maddelere göre daha sık karşılaşılan bir sorundur; çünkü asidik maddeler ağızda hemen ciddi bir yanmaya neden olur ve genellikle yutulmaz. Koroziv travmalarda akut ve kronik hasarlar oluşur. ~ Doku yara l anmas ı ve perforasyon Kronik dönem ~ Striktürler ve yutma bozukl uklar ı Alkali maddeler, dokuların çözülmesine neden olduğu için daha derine penetre olur. Asidik maddeler ise koagülasyon nekrozuna neden oldukları için dokuya penetrasyonu daha azdır. Kimyasal yanıklar en fazla orta özofagusa zarar verir. Erken dönemde ağızda ve substernal bölgede ağrı, hipersalivasyon, disfaji olur. Erken dönemde lezyonun kapsamını saptamak için, hasta stabil olur olmaz endoskopi (il k 12-24 saat içinde} yapılır. Radyolojik yöntemler güvenilir olmadığı için kullanılmaz. Endoskopi sonucuna göre ameliyat kararı verilir. Birinci derece yanıklar 24-48 saat gözlenirken, ikinci ve üçüncü derece yanıklar ameliyat edilir. Ameliyat gerekmeyen hastalarda, ilk birkaç saat içinde korozif maddeleri nötralize edecek aj an lar



Akut dönem



kullanılabilir.



ku ll anılması



ve nazogastrik gibi kusmaya neden olabilecek



işlemler







Emetiklerin







Steroid kullanımı tartışmalıdır (deneysel çalışmalarda faydalı; insanlarda yararı gösterilmiş değil).



• •



Hipovolemi düzeltilir. Geniş spektrumlu antibiyotik



• •



Erken dönemdeki disfaji geçtikten sonra oral beslenme başlanır. Dilatasyon un zamanlaması tartışmalıdır. Yaralanmadan hemen sonra dilatasyon uygulayanlar da Perforasyon riskinden ötürü bu tedaviyi 6 haftadan önce uygulamayan yaklaşımlar da vardır.



~.



kontrendikedir.



başlanır.



vardır.



Özofagusun korosiv yanıklarında endoskopik dereceler



Grade I



: Mukozada ödem ve hiperemi



Grade II



: Mukozal ülserasyon, psödomembranların oluşması



Grade III : Derin ülserasyonlar ve eskar oluşumu, ciddi ödeme bağlı lümen tıkanıklığı, siyahımsı renk değişikliği, kömürleşme, perforasyon



( Kostik madde







yutulması



Üst endoskopi (12 saat içinde)



(



1. derece



[ 2. ve 3. derece



yanık



(



24-48 saat gözlem



Yaşayan



özefagus ve mide



t - İntraluminal özefagus stanti - Posterior mide biyopsisi - Jejunostomi



yanık



t



t



Eksploratif Laparotomi



Şüpheli



özefagus ve mide



t 36 . Saatte tekrar kontrol



Tam kat nekrozlu özefagus ve mide



t - ôzefagogastrik rezeksiyon - Servikal özefagostomi - Jejunostomi - Etkilenen komşu organ rezeksiyonu 11s426



Kostik madde hasarma



yaklaş1m



354 .. GENEL CERRAHİ • Özofagus leiyomiyomunda yapılmamalı ... Endoskopik biyopsi



SPOT BİLGİLER



• Özofagus perforasyonlarının en sık sebebi ... İyatrojenik perforasyon.



• Özofagus divertikülü tanısında en yararlı tetkik ... Baryumlu graf i



Özofagus perforasyonlarında ilk yapılan ... Direkt toraks graf isi



• Baryumlu graf inin kontrendike olduğu durumlar ... Aktif kanama varlığı, perforasyon varlığı ya da şüphesi olan durumlar



• Özofagus perforasyonlarında tanıda en yararlı test ... Suda eriyen opak madde (gastrografin) ile özofagografi yapılması



• Doku tanısı sağladığı için neoplazi ve özofajitlerde en yararlı tetkik ... Endoskopi. • Motilite bozukluklarının Manometrik çalışmalar



tanısında



en



yararlı



• Koroziv özofagus yanıklarında tedavi yaklaşımını belirlemek için ilk 12 saat içersinde yapılması gerekli işlem ... Özofagoskopi



tetkik . . .



değerli tanı



• Koroziv özofagus yanıklarında kontrendike olan işlem .. . Baryumlu grafiler



• Reflü komplikasyonları. .. Reflü özofajit, striktür ve Barrett özofagus



• Sıklıkla hiatal herninin eşlik ettiği, alt özofagusta skuamokolumnar bileşkede submukozal ince bir halka... Schatzki halkası (malignensi riskini



• Gastroözofageal reflü tanısı koymada en aracı ... pH monitorizasyonu



• Reflü özofajitin klasik semptomları... Noktürnal regürjitasyonu takiben olan mide yanması , eğilme ve diğer fiziksel hareketler ile mide içeriğinin regürjitasyonu, ağrılı yutma ve tüm şikayetlerin asitli yiyecekler ile artması • Özofagusun normal yassı epiteli yerine kolumnar epitel ile döşeli olduğu durumdur. Histolojik olarak intestinal metaplazi gibidir. . . Barrett özofagus.



artırmaz)



. 1.



• Barrett özofagusta kom pi ikasyonlar... Ülser, kanama, striktür ve adenokanser • Barrett özof agusta Endoskopik biyopsi



tanı







Başlangıçta özellikle soğuk daha fazladır {paradoksal



ve sulu gıdalar ile disfaji disfaji) ... Akalazya



Doğru



2.



• Baryumlu grafide kuş gagası görünümü veya kolon halini almış tortüöz görünüm tipiktir ... Akalazya • Primer özofagus motilite bozukluklarının en sık görülenidir. Cerrahi tedavi endikasyonu yoktur, çünkü miyotomi faydasızdır ... Fındıkkıran özofagus • Zenker divertikülünün özelliği... Pulsiyon divertikülüdür, sadece mukoza tabakasını içerir. • Zenker divertikülü olanlarda en sık rastlanan semptom... Yiyeceklerin üst özofagusta takılma hissi ile beraber olan yutma güçlüğü



3.



duyarlı



cevap: E



cevap: B



Barret özofagusu ile ilgili



aşağıdaki



ifadelerden hangisi



yanlıştır?



A) Özofagustaki çok katlı yassı hücrelerin intestinal kolumnar hücre ile yer değiştirmesi olarak tanımlanır. B) Kronik gastroözofageal reflü en önemli nedeni olarak görülmektedir. C) Metaplazik kolumnar hücreler, reflünün oluşturduğu hasara ve malignite gelişimine daha dirençlidir. D) Gastroözofageal reflü hastalarının %10'unda gelişir E) Gelişiminde mide asit içeriği ve safra etkilidir.



• Özofagus kanseri olan hastalarda en sık semptomlar ... Disfaji ve kilo kaybı



• Özofagusun benign tümörleri arasında en sık görüleni ... Leiyomiyom



en objektif ve en



Yemeklerden sonra sternum arkasında yanma, ağrı, dolgunluk hissi, sıklıkla geceleri gözlenen öksürük ve son zamanlarda sesinde kabalaşma şikayetleriyle başvuran bir hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



• Zenker divertikülünde tedavi ... Cerrahi



• Özofagus kanserinde küratif rezeksiyon şansını belirleyen faktörler ... Yaş, kardiyopulmoner rezerv, klinik, endoskopik ultrasonografik ve operatif bulgular



tanısında



·



A) Özofagus alt ucu kanseri B) Gastroözofageal reflü C)Akalazya D) Duodenal ülser E) Kolelitiazis



• Zenker divertikülünde tanı ... Baryumlu graf i



• Özofagus kanserinde tanıda en yararlı tetkik ... Özofagoskopi



Gastroözofageal reflü test hangisidir?



SORULAR



A) Baryumlu grafi B) Bernstein testi C) Biyopsi D) Manometri E) 24 saat pH monitörizasyon testi



koydurucu tetkik ...



• Özofagus alt uç mukozasından alınan endoskopik biyopside Goblet hücrelerinin görülmesi. . . Barrett özofagus



ÇIKMIŞ



Doğru



4.



cevap: C



Regürjitasyon, retrosternal yanma, ağızdan acı su gelmesi, disfaji olan ve grafisi görülen hastada tanı nedir? A) Kayıcı tipte hiatal herni B) Akalazya C) Paraözofageal herni D) Morgagni hernisi E) Özofagus kanseri



Doğru



cevap: A



ÖZEFAGUS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ _., 355 5.



Aşağıdakilerden



hangisi



paraözofageal biri değildir?



hiyatus



komplikasyonlarından



hernisinin



B) İnkarserasyon



A) Hemoraji C) Obstrüksiyon



D) Strangülasyon E) Barrett özofagusu



Doğru



6.



cevap: E



Özofagusun manometri ile hangisinde gerekli değildir?



aşağıdakilerin



tetkiki



A) Disfaji varlığında B) Antireflü cerrahi öncesinde C) Özofagus tümörlerinde D) Akalazya varlığında E) Baryumlu grafide motor disfonksiyon durumunda Doğru



7.



saptanması



manometri



hangisi akalazyada, saptanmaz?



özofagus



çalışmasında



A) Simültan (nonperistaltik) kontraksiyonlar B) Özofagus gövdesinde aperistaltizm C) Alt özofagus sfinkteri basıncında artış D) intraözofageal basıncın mide basıncından daha yüksek olması



E) Tam olmayan alt özofagus sfinkteri Doğru



8.



gevşemesi



C) Üst sfinkter disfonksiyonu D) Boyunda lenfadenopati E) Katı ve sıvı gıdaların irritasyonu



cevap: C



açıklayacak



en



olası



B) Tilozis



D) Barrett özofagus E) Özofagus divertikülü



hangisi özofagus kanseri etiyolojisinde



kullanımı



C) A vitamini eksikliği E) Helicobacter pylori'ye



cevap: E



14. Bir önceki ( 13 numaralı) soruda söz edilen hastada tanıya yönelik öncelikle aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? Bilgisayarlı



tomografi



D) Özofagoskopi E) Akciğer grafisi Doğru



cevap: E



açılması



cevap: B



16. Asit-alkali içimi sonrası gelişen özofagus yaralanmaları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?



C) Radyoopak madde ile özofagografi erken dönemde yapılmalıdır.



D) Hastanın kusması sağlanmalıdır. E) Asit sıvılar, alkali olanlara oranla özofagusa daha fazla zarar verir. Doğru



rol oynamaz?



Doğru



cevap: D



etiyolojik



cevap: D



A) Sigara



Doğru



değerlidir.



Bu hastadaki tabloyu neden hangisidir?



Aşağıdakilerden



Pulmoner emboli Hemotoraks Retroperitoneal hematom Özofagus perforasyoriu E) Dissekan aort anevrizmas ı



A) Nötralizasyon ek hasar oluşturacağından tercih edilen bir tedavi değildir. B) Tanıda , 12-24 saat sonra yapılacak üst endoskopi çok



10. Uzun süredir retrosternal yanma şikayeti olan 58 yaşındaki bir erkek hastada son zaman larda yutma güçl üğü ve ki lo kaybı ortaya çıkm ı ştır. incelemede özofagus alt 1/3 kısm ı nda adenokarsinom sapta n mışt ı r.



11.



hangisidir?



A) B) C) D)



Doğru



A) Gastroözofageal bileşkede fonksiyonel bozukluk B) Negatif intratorasik basınç



Doğru



olası tanı aşağıdakilerden



A) Nötralizan ajanlarla yanığın sınırlanması B) Emetik verilmesi C) İntravenöz sıvı verilmesi D) Geniş spektrumlu antibiyotik verilmesi E) Gerekli olduğunda beslenme jejunostomisi



cevap: A



A) Akalazya C)HPV



13. Bir gün önce geçirdiği trafik kazasında 2 araba arasında sıkışmas ı nedeniyle gözlem alt ı na alına n ve hemodinamik aç ı dan stabil seyreden bir hastada boyunda ağrı , taşikardi , taşipne , hipotansiyon gelişiyor. Hastanın boynunda subkütan amfizem saptanıyor.



15. Özofagus kostik yanıklarının erken dönem tedavisinde aşağıdakilerden hangisi yapılmamalıdır?



Zenker divertikülünün nedeni hangisidir?



Doğru



cevap: A



B) Akciğer ventilasyon perfüzyon sintigrafisi C) Diyagnostik laparoskopi



A) Akalazya B) Diffüz özofageal spazm C) Epifrenik divertikül D) Nutcracker (fındık kıran) özofagus E) Hipersensitif alt özofagus sfinkteri



9.



Doğru



A)



cevap: A



Baryumlu özofagografide dilate özofagusla beraber kuş gagası görünümü aşağıdaki hastalıklardan hangisi için tipiktir?



Doğru



A) Endoskopik ultrasonografi B) Pozitron emisyon tomografi C) Magnetik rezonans görüntüleme D) Bilgisayarlı tomografi · E) Mediastinoskopi



Bu hasta için en



cevap: C



Aşağıdakilerden



12. Özofagus kanserinin ameliyat öncesi yerel evrelendirilmesinde en yararlı yöntem aşağıdakilerden hangisidir?



B) Alkol



kullanımı



D) Barret özofagusu bağlı gastrit



cevap: B



17. Asit- alkali içimi sonrası gelişen özofagus yara l anması nedeniyle acil servise başvuran 22 yaşında hastaya yap ı lan endoskopide; derin ülserasyonlar ve eskar o l uş u m u , ciddi ödeme bağ lı lümen tıkanıklığ ı , s i yah ı msı renk değişik li ği, kömürleşme saptanıyor. Endoskopiyi takiben çekilen toraks tomografisinde ise özofagusun distal duvarında hava tesbit ed iliyor. Bu



aşamadan



aşağıdakilerden



sonra hasta için en uygun hangisidir?



yaklaşım



A) Destek tedavisi ile 24-48 saat takip



B) 12 saat sonra endoskopik ultrasonografi ile kontrol C) Nazogastrik sonda tak ı lması



D) Emetik verilmesi E) Rezeksiyon , servikal özofagostomi , beslenme jejunostomisi Doğru



cevap: E



356 ~ GENEL CERRAHİ 8.



ÇALIŞMA



SORULARI



·



Kırk bir yaşında bir erkek hasta sindirilmiş ve sindirilmemiş yiyeceklerin ve tükürüğünün ağzına gelmesinden şikayet etmektedir. Çekilen özofagogramda kuş gagası deformitesi görülmektedir. Aşağıdakilerden



1.



Aşağıdakilerden



hangis i anti reflü cerrahisi için uygun



adaylardan birisi



değildir?



tedavi edilebilir.



sık



nedeni



B) Ortalama istirahat



basıncının >



6 mm Hg



olması



C) Yetersiz intraabdominal uzunluk D) Reseptif relaksasyon bozukluğu E) Toplam sfinkter uzunluğunun < 2 cm olması



hangisine maruziyette, en fazla olur?



özofagus



hasarlanması



A) Sadece asidik sıvı



Aşağıdakilerden



hangisi antireflü cerrahisinden önce gereken preoperatif tetkiklerden birisi değildir? B) Kontrastlı özofagografi D) Özofagiyal manometri



E) Özofagogastroduodenoskopi 5.



cevap: A



Gastroözofageal reflüye bağlı özofajit tanısında kullanılan yöntem aşağıdakilerden hangisidir? A) 24 saatlik pH metri C) Endoskopi



B) Sintigrafi D) Baryumlu grafi



E) HCI asit testi Doğru



6.



cevap: C



Şiddetli



gogus ağrısı ile başvuran hastada gastroözofageal reflü saptanıyor. Başlangıç tedavisi olarak aşağıdakilerden hangisinin yeri yoktur? A) Diet ayarlama



B)



Yatağın başının



yükseltilmesi



C) Cerrahi anti reflü prosedürü D) Antiasitler E) H2 reseptör antagonistleri Doğru



7.



cevap: C



Tip il paraözofageal hernisi olan bir hastada yapılan özofagus manometrisinde alt özofagus sfinkteri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) Daha kısa bulunur B) Normal pozisyonundadır C) Hipertansif bulunur D) Hipotansif bulunur E) Normal pozisyonun daha yukarısında bulunur



Doğru



cevap: B



Aşağıdaki



hastalıkların



diğerlerinden



hangisinde cerrahi daha az başarılı sonuç verir?



tedavi



10. Disfaji yakınması olan altmış yaşındaki erkek hastaya üst



gastrointestinal sistem grafileri çekiliyor. Distal özofagusta kuş gagası deformitesi ve proksimal özofagusta genişleme Olası tanıyı doğrulayacak



cevap: D



A) Torakoabdominal BT C) 24 saat pH monitörizasyonu



cevap: C



saptanıyor.



B) Asidik sıvı, gıda içeriği ve pepsin C) Asidik sıvı , tripsin ve gıda içeriği D) Asidik sıvı, pepsin ve safra tuzları E) Nötral sıvı, pepsin ve tripsin



yapılması



Doğru



B) Fındıkkıran özofagus A) Akalazya C) Zenker divertikülü D) Epifrenik divertikül E) Özofagus leiyomyomu Doğru cevap: B



cevap: C



Aşağıdakilerden



Doğru



ve midenin diafragma üzerinde özofagus ile anastomozu uygundur. E) Bu hastalığa sahip hastalar artmış karsinom riski



9.



A) Yetersiz toplam sfinkter uzunluğu



4.



gösterilebilir.



taşımaz.



Alt özofagus sfinkter yetersizliğinin en aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



basıncı



D) Cerrahi tedavide ilk olarak distal özofagusun rezeksiyonu



cevap: C



mukoza



olarak



C) Manometri ile alt ösofageal sfinkterin artmış dinlenme



medikal tedavi kullanmak istemeyen, 55 yaşında hasta C) Proton pompa inhibitörü ile rahatlamayan yeni başlamış retrosternal yanması olan 75 yaşında hasta D) Striktür gelişmiş 56 yaşında reflü hastası E) Asemptomatik bir kişide endoskopide özofajit görülmesi



3.



ilgili



gelişir.



B) Proton pompa inhibitörlerine iyi yanıt veren fakat uzun süre



Doğru



durumla



B) Çoğu hasta cerrahi girişim yerine kuvvetli dilatasyon ile



hastası



2.



bu



A) Bu hastalığın ilerlemiş durumunda göğüs ağrısı sıklıkla



A) Medikal tedaviye dirençli, 31 yaşında gastroözofagiyal reflü



Doğru



hangisi



doğrudur?



Endoskopi Motilite çalışmaları 24 saatlik özofagial pH Bilgisayarlı Tomografi Endoskopik ultrason



A) B) C) D) E) Doğru



en iyi test hangisidir?



çalışmaları



cevap: B



11. Bir önceki sorudaki hastada ilaç tedavisi başarısız kalıyor, cerrahi tedavi uygulanması planlanırsa aşağıdaki işlemlerden hangisi yapılmalıdır? A) Antireflü işlemi B) Sınırlı 5-7 cm'lik özofagomyotomi C) Antireflü işlemi ve geniş özofajektomi D) Segmenter özofajektomi E) Total özofajektomi Doğru



cevap: B



12. Göğüs ağrısı ve disfaji yakınmaları ile başvuran 45 yaşındak i



erkek hastada çekilen özofagografinin normal olduğu , monometrik çalışmalarda alt özofagus sfinkterinde normal gevşeme cevabı ile birlikte simültane , nonperistaltik orta derecede yüksek amplitüdlü kontraksiyonlar saptanmış . Bu



hastanın



en



olası tanısı aşağıdakilerden



hangisidir?



B) Diffüz özofagus spazmı A) Fındıkkıran özofagus C) "Vigorous" akalazya D) Anjia pektoris E) Skleroderma Doğru cevap: B 13. Göğüs ağrısı ve disfaji tanımlayan 45 yaşındaki erkek hastanın



özofagografisinde



tirbüşon



görüntüsü



En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Fındıkkıran özofagus B) Diffüz özofagus spazmı C) "Vigorous" akalazya D) Hipertansif alt özofagus sfinkteri



E) Skleroderma Doğru



cevap: B



saptanıyor.



ÖZEFAGUS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ IJıı, 357 14. Özofagusun aşağıdakilerden



hakkında



Zenker divertikülleri hangisi yanlıştır?



21. Özofagus kanserinin en erken ve en sık belirtisi aşağıdakilerden hangisidir?



AtKrikofaringeus ve inferior faringeal konstriktör kasları



Kilo kaybı Pulmoner komplikasyonlar İlerleyici disfaji Regürjitasyon E) Özofagusun belirgin genişlemes i



A) B) C) D)



arasından çıkar.



B) Gerçek divertiküllerdir.



C) Genellikle krikofaringeus kas



spazmı



D) En sık semptomu disfajidir. E) Genellikle boynun sol yanına



yerleşirler.



Doğru



15.



gelişir.



sonucu



Doğru



Aşağıdaki



22. divertiküllerden hangisi gerçek divertiküldür?



C) Zorlu ekspratuvar hacmin (FEV1) 1.25 'in altında olması D) Kardiyak ejeksiyon franksiyonunun (EF) %40 ' ın altında



E) Epifrenik divertiküller



olması



cevap: D



E) Yaşın 81 olması



divertiküller



sıklıkla



hangisi



ile



birlikte



A) Barrett özofagus B) Paratrakeal inflame lenf nodları olan hastalar



Doğru



cevap: D



iki yaşında , belirgin tütün ve alkol a l ışkan lı ğ ı olan erkek hasta son 2 ayd ı r ilerleyen yutma güç l üğü ve 15 kg ağırl ık kaybı ile başvuruyor. Malnutrisyon d ı şında bir bulgusu yok.



A ltm ı ş



Bu hastada ilk



yapılacak tanısal çalışma



hangisidir?



A) üst gastrointestinal sistem kontrast grafileri B) Endoskopi C) Özofageal manometri D) Özofageal pH ölçümleri E) Bilgisayarlı tomografi Doğru



Doğru



A) Boyun bölgesinin penetran yaralanmaları B) Radikal boyun disseksiyonu ameliyatı C) Endoskopik girişimler D) Özofagus ülserleri E) Bilateral trunkal vagotomi ameliyatı Doğru



18. Bir önceki sorudaki (17 . Soru) hastada özofagus orta kısm ı nda yassı hücreli karsinom saptanıyor.



A) Özofagoskopi ve biyopsi C) Bilgisayarlı tomografi



hangisinin



yapılması



19.



defansı vardır.



B) Bronkoskopi D) Motilite çalışmaları



Bu hasta için en uygun



A) Aortografi C) Elektrokardiyografi



cevap: D



Yukarıdaki



tedavisi



hastada (18. Soru) lezyonun en uygun hangisidir?



Aşağıdakilerden



hangisi özofagus karsinomu ile ilgili



B) Özofagoskopi



D)



PAAkciğer



grafisi



cevap: D



26.



Yukarıdaki



hasta (25. soru) için en hangisidir?



A) B) C) D) E) Doğru



yararlı tanı amaçlı



test



Aortografi Özofagoskopi Bilgisayarlı tomografi PA Akciğer grafisi İyotlu kontrast madde içirilerek yapılan direkt grafiler cevap: E



yanlıştır?



A) Alkol presipitan bir faktör olarak görülür B) Adenokarsinom en çok kardiyal ösefageal bölgede görülür C) Erkeklerde daha sık görülür D) Korozif ösefajiti olan hastalarda sık görülür E) Akalazya özofagus kanser riskini arttırmaz. Doğru



Doğru



cevap: C



olarak



test hangisidir?



aşağıdakilerden



Primer radyoterapi Sistemik kemoterapi Total özofagektomi Tümörün lokal çıkarılması E) Lazer tedavisi



20.



tanı amaçlı



E) Beyaz küre



A) B) C) D) Doğru



cevap: C



25. Elli yaşında bir erkek hastada şiddetli kusma sonrası sol alt hemitoraks ağrısı ve epigastrik ağrı gelişiyor. Diyaforezi olan hastanın solda solunum sesleri azalmış , karın muayenesinde



E) Endosonografi Doğru



cevap: C



24. Özofagus perforasyonlarının en sık rastlanan nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



cevap: A



Bu durumda aşağıdakilerden uygun değildir?



sık



A) Gastroözofageal bölge B) Servikal ve üst torakal özofagus C) Orta torakal özofagus D) Alt torakal özofagus E) Özofagus boyunca eşit dağılmıştır



E) Kardiya kanserli hastalar



17.



cevap: B



23. Skuamöz hücreli özofagus kanseri özofagusun en hangi kısmında görülür?



C) Gastrik hiperasidite D) Motilite bozukluğu Doğru



faktörlerden hangisi özofagus kanserinde küratif cerrahi şansını engelleyen faktörlerden birisi



A) Horner sendromu gelişmesi B) 2 tane periözofageal metastatik lenf nodu tutulumu



C) Duodenum divertikülleri D) Midözofageal divertiküller



16. Epifrenik bulunur?



Aşağıdaki değildir?



A) Zenker divertikülü B) Sigmoid kolon divertikülleri



Doğru



cevap: C



cevap: B



cevap: E



27.



Yukarıdaki hasta (25. soru) için yapılması uygun olmayan test hangisidir?



A) Baryumlu grafi B) Özofagoskopi C) Bilgisayarlı tomografi D) PAAkciğer grafisi E) İyotlu kontrast madde içirilerek yapılan direkt grafiler Doğru



cevap: A



358 ~ GENEL CERRAHİ 28. Özofagoskopi esnasında bir hastanın özofagusunun alt bölümünde perforasyon meydana gelmiştir. Hemen sonrasında iyotlu kontrast madde içirilerek çekilen direkt grafide kontrast maddenin sol plevral boşluğa yayıldığı görülüyor.



3.



Tedavide yapılması gereken ne olmalıdır? A) Sadece izlem



B) İzlem ve antibiyotik tedavisi C) Sol toraks dreni takılması



D) Uzun süreli özofagus tüpü sondası takılması E) Drenaj ve yaralanan bölgenin cerrahi onarımı Doğru



Bu hasta için en hangisidir?



cevap: E



A) Sol plevra! kavite B) Perikart C) Posterior mediasten



Doğru



D) Retrofaringeal bölge E) Sağ plevral kavite



4.



cevap: A



30. Korozif maddelerin



cevap: A



Kırk bir yaşında bir erkek hasta sindirilmiş ve sindirilmemiş yiyeceklerin ve tükürüğünün ağzına gelmesinden şikayet etmektedir. Çekilen özefagogramda kuş gagası deformitesi görülüyor.



yutulmasından



lezyonlarının doğrulanmasında aşağıdakilerden



sonra özofagus en güvenilir tanı yöntemi



Aşağıdakilerden



hangisidir?



hangisi bu durumla ilgili olarak en



doğrudur?



A) Öykü B) Fizik muayene



A) Bu



C) Baryumlu özofagografi D) Endoskopi E) Bilgisayarlı tomografi



B)



Doğru



uygun yaklaşım aşağıdakilerden



A) Özefajektomi B) Nissen fundoplikasyon ameliyatı C) Proton pompa inhibitörü ve aljinik asit tedavisi D) Proton pompa inhibitörü ve amoksisilin, klaritromisin tedavisi E) Üç ay sonra endoskopi



29. Özofagusun spontan perforasyonu en sık hangi bölgeye olur?



Doğru



Elli beş yaşında bir erkek hasta sternumun arkasında yanma hissi ile başvurmuştur. Sigara ve alkol alışkanlığı olan hastanın öyküsünde bu yakınmanın yaklaşık 1O yıldır zaman zaman olduğu , doktor önerileri ile asit azaltıcı ilaçlar kullandığı , ilaçları kullanırken çok fazla yakınmasının olmadığı , ancak ilaçları kestiği zaman yakınmalarının yine ortaya çıktığı öğrenilmiştir. Yapılan endoskopide Z çizgisinin düzensiz olduğu , hiperemik mukoza adacıklarının varlığı, buradan alınan biyopsilerin patolojik incelemesinde kolumnar metaplazi, goblet hücreleri ve ağır displazi saptanmıştır.



hastalığın ilerlemiş



durumunda



göğüs ağrısı sıklıkla



gelişir. Çoğu



hasta da



katı gıdalarla başlayan



yutma



güçlüğü



vardır.



C) Manometri ile alt ösofageal sfinkterin artmış dinlenme basıncı gösterilebilir. D) Cerrahi tedavide ilk olarak distal özefagusun rezeksiyonu ve midenin diafragma üzerinde özefagus ile anastomozu uygundur. E) Bu hastalığa sahip hastalar artmış karsinom riski



cevap: D



taşımaz.



VAKA SORULARI 1.



Doğru



5.



Bir hasta; yemeklerden sonra sternum arkasında yanma, ağrı , dolgunluk hissi, sıklıkla geceleri gözlenen öksürük ve son zamanlarda sesinde kabalaşma şikayetleriyle



iki yaşında özefagus 25. cm'de yassı hücreli karsinomu olan hastada ameliyat öncesi invazyon derecesi ve cerrahi olarak rezeke edilebilmelerinin belirlenmesinde aşağıdaki tetkiklerden hangisi en uygundur?



B) Magnetik rezonans görüntüleme C) Üst endoskopi D) Endoskopik ultrasonografi



Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Özefagus alt ucu kanseri C) Akalazya



E)



Kontraslı



Doğru



cevap: D



B) Gastroözefageal reflü D) Duodenal ülser



E) Kolelitiazis



2.



Yetmiş



A) Bilgisayarlı tomografi



başvuruyor.



Doğru



cevap: C



cevap: B



6.



Uzun süredir retrosternal yanma şikayeti olan elli sekiz bir erkek hastada son zamanlarda yutma güçlüğü ve ki lo kaybı ortaya çıkmıştır. İnce l emede özefagus alt 1/3 kısm ı nda adenokarsinom saptanıyor.



özefagografi



Kırk iki yaşındaki bir hasta bulantı ve kusma sonrası gelişen ani göğüs ağrısı şikayetiyle başvuruyor. Fizik muayenede sol plevral aralıkta efüzyon ve deri altı amfizemi saptanıyor.



yaşındaki



Bu hastadaki bu tabloyu açıklayacak en olası neden aşağıdakilerden hangisidir?



A)Akalazya C)HPV



B) Tilozis



D) Barrett özefagus E) Özefagus divertikülü



Doğru



cevap: D



Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Özefagus rüptürü B) Akciğer kist hidatik rüptürü C) Paraözefageal hemi



D) Pankreatit E) Bronş rüptürü Doğru



cevap: A



ÖZEFAGUS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ _., 359 7.



K ı rk sekiz yaş ı nda bir kad ı n hasta şiddetli bir kusma sonucu nda retrostema l ağrı ve solunum s ı kı nt ı s ı ş i kayetl eri y l e aci l servise başvuruyo r. Yap ıl an fizik muayenede taş i ka rdi , hipotansiyon ve sol akciğerde havalanma azlığı saptanıyor.



Bu hasta için en



olası tanı aşağıdakilerden



8.



Doğru



şiddetini



belirlemede,



111. İnterlökin-6



Doğru



iV. Pro-kalsitonin



hangilerinin



düzeyinin



belirlenmesi



yararlıdır?



A) Yalnız il C) il ve 111



B) 1ve 111 D) il ve iV



E) 1, il, 111 ve iV cevap: B



11.



9. ve 1O. SORULAR! AŞAGIDAKİ BİLGİLERE GÖRE CEVAPLAYINIZ. bir erkek hasta disfaji ve



göğüs kemiği n in



a rkas ı nda ağrı yakınma l arıy l a başvuruyor. Öyküsünden 1 y ı l önce baş l ayan yak ı nma l arının son 3 ayd ı r arttığı, 30 yı l d ı r günde 2 paket sigara ve 1 duble rak ı içtiği öğreniliyor. Fizik muayenede vital b ul gu l a rı normal s ı n ı rl ar içinde bulu nuyor. Çeki len ôzofagografi aşağ ı da veril m i ştir.



özofagoskopide kesici diş l erden itibaren 25. cm de lümene doğru iten yak l aş ı k 5 cm çap ı nda hareketli bi r kitle saptan ı yor. Bu kitleni n üstünü örten mukozada herhangi bir bozukluk o l madığ ı belirleniyor. m u kozay ı



özofagus



cevap: D



A) Balon dilatasyon B) Buji dilatasyon C) Medikal tedavi (Ca kanal blokörleri, nitrogliserin, vb.) D) Botulinum toksini enjeksiyonu E) Totale yakın özofajektomi ve özofagogastrostomi



cevap: E



12. Barret özofagusu ile ilgili



aşağıdaki



ifadelerden hangisi



yanlıştır?



A) Özofagustaki çok katlı yassı hücrelerin intestinal kolumnar hücre ile yer değiştirmesi olarak tanımlanır. B) Kronik gastroözofageal reflü en önemli nedeni olara görülmektedir. C) Metaplazik kolumnar hücreler, reflünün oluşturduğu hasara ve malignite gelişimine daha dirençlidir. D) Gastroözofageal reflü hastalarının %10'unda gelişir E) Gelişiminde mide asit içeriği ve safra etkilidir. Doğru



Yapılan



aşağıdakilerden



Aşağıdaki tedavi metodlarından hangisinin, akalazya tedavisinde yeri yoktur?



Doğru



yaş ı nda



cevap: C



aralıklarla endoskopi yapılarak izlem B) Endoskopi ve biyopsi yapılması C) Transhiyatal özofajektomi D) Sağ torakotomi ve kitlenin enükleasyonu E) Neoadjuvan kemoradyoterapi sonrası rezeksiyonu



1. C-reaktif protein il. Serum amilaz



Elli yedi



hangisidir?



A) Belirli



Akut pankreatitin



Doğru



olası tanı aşağıdakilerden



10. Bu hastada bundan sonraki aşamada hangisinin yapılması en uygundur?



cevap: C



faktörlerinden



Bu hasta için en



A) Özefagusun skuamöz hücreli karsinomu B) Özefagusu invaze etmiş akciğer karsinomu C) Özefagus leyomiyomu D) Non-Hodgkin lenfoma E) Özefagusun benign polipi



hangisidir?



A) Mallory-Weiss yırtığı B) Zenker divertikül perforasyonu C) Boerhaave sendromu D) Trakeoözofageal fistül E) Zuska hastalığı Doğru



9.



cevap: C



360



~







Mide, proksimal GİS'in asimetrik bir dilatasyonu olup yiyeceklerin başlangıç sindirim ve depolanması fonksiyonlarını üstlenir. Kapasitesi ortalama 1000 ml







Kardiya



~



Mide ile özofagusun



birleştiği



yer



~



T12



hizasında







Pilor ~ Midenin duodenum ile birleştiği yer~ Ll'in alt kenarı hizasında, orta hattın 1-2 cm sağındadır.







Kardiyada belirgin bir sfınkter yapısı; pi lorda tam bir sfinkter Midenin sirküler kas tabakası bu bölgede çok kalınlaşır ve pilor sfinkter kasını oluşturur. vardır.







His



açısı ~



Gastroözofageal



bileşkenin



sol



tarafı



ile fundus



11s1484



_



_



His aç1S1



arasındaki açıdır.



MİDE ANATOMİSİ ARTERLER •



Çölyak trunkun dalı olan sol gastrik arter ile ana hepatik arterin boyunca uzanır.







Mideye gelen ilk ve en büyük arter







Yaklaşık doğru



dalı



dalı



olan



sağ



gastrik arter küçük kurvatur



sol gastrik arterdir.



%20 oranında sol gastrik arterden, gastrohepatik ligaman (küçük omentum) içinde karaciğerin sol yol alan bir arter bulunur. Bu arter aberan sol hepatik arter olarak adlandırılır.







Gastroduodenal arterin dalı olan sağ gastroepiploik arter ile splenik arterin ve kısa gastrik arterler büyük kurvatur boyunca uzanır.







Midenin 2. büyük arteri







Midenin ana arterlerinden herhang i birinin yeterlidir.



sağ



dalları



kısmına



sol gastroepiploik arter



gastroepiploik arterdir. sağlam kalması



tüm midenin



kanlanması



için



ANASTOMOZLAR Çölyak trunk ile superior mezenter arter arasmda



.



. .



Superior ve inferior pankreatikoduodenal arterler. Barkow ark1 Sağ gastroepiploik arter (gastroduodenal arter dal1) ile sol gastroepiploik arter (splenik arter dal1) arasındaki anastomoz Bühler ark1 SMA ile çölyak arter arasında embriyolojik kalıntı.



Superior mezenter arter ile inferior mezenter arter arasmda



. . .



Drummond'un marjinal arteri (Kolonun mezenterik yönünde) Riolan ark1 (Sol ve orta kolik arter Meandering mezenter arter



arasında)



(Genişlemiş



Riolan)



M İ DE HASTALIKLARI ve CERRAHİ S İ ~ 361



Middle hepatik



Sol hepatik



Çölyak trunkus



Sistik



A Aria hepatik



Çölyak trunkus ve dallan



·



ı Sol Gastrik arter



Common Hepatik arter



Gastroduodenal arter



Posterior Gastrik arter



Proper Hepatik arter



Splenik arter



Sol Gastroepiploik arter



K ı sa



Gastrik arter



Sağ



Gastrik arte.r



Supraduodenal arter Superior Pankreatikoduodena arter



Sağ



S ağ



Hepatik arter



Sistik arter



Sol Hepatik arter



Gastroepiploik arter



Çölyak trunkus ve dallan



·



YENLER •



Mukozadan başlayan venler arterlere eşlik ederek, splenik, superior mezenterik ve portal vene doğrudan açılırlar.







Sol gastrik ven özofagus varisi



gelişmesinden



sorumludur.



LENFATİK DRENAJ •



Lenfatikler damarları takip ederek 3 primer nodal bölge oluşturur.







1. grup: Perigastrik lenf



nodları: Mide kardia sağ ve solu, büyük kurvatur çevresi, küçük kurvatur çevresi,



pilor üst ve altındaki lenf nodl a rı dalları



nodları







2. grup: Çölyak trunkus ve







3. grup: Daha uzaktaki hepatoduodenal, paraaortik lenf



çevresindeki lenf



nodları.



362 ~ GENEL CERRAHİ



SİNİRLER vardır.







Parasempatik ve sempatik sinirleri







Sempatik sinirleri gastrik ve epiploik arterlerin çevresinde çölyak pleksustan gelir.







Parasempatik sinirler ise vagustan gelir.







Sol vagus önde,







Ön vagus diyafram altında hepatik dal verir, arka vagus ise çölyak dal verir.







Ön vagus {sol) hepatik dalla karaciğer ve safra kesesini innerve eder. Ayrıca mideyi (fundus ve korpus) ve antrumu da innerve eden dallar verir.







Arka vagus {sağ) çölyak pleksusa dal verir. Ayrıca fundus, korpus ve midenin diğer yerlerini inerve eder. Sonra da distal GİS'i innerve eder.







Arka vagustan nadiren Grassi'nin kriminal siniri çıkabilir. Arka vagusun ilk dalıdır. Özofageal hiatusun üzerinde ortaya çıktığı için kolayca gözden kaçabilir ve rekürren peptik ülsere neden olabilir.







Vagusun dallanma



sağ



ise posteriorda yer



sonrası



alır.



mide korpusuna dallar veren Sağ



kısmına



ise Latarjet siniri denilir.



vagus



Sağ vagusun _ _ __ çölyak dalları



Latarjet siniri ~ Pilorik dallar/



Midenin sinirleri



~



·



DUODENUM



• Mide ile beraber önbağırsak kökenli olarak gelişen duodenum, yapı olarak ince bağırsaklara benzese de peptik ülserasyonun en sık duodenum birinci kıtada görülmesi nedeni ile mide hastalıkları içinde değerlendirilir.



• Ortalama 25 cm'dir. · Mezenteri yoktur ve retroperitonealdir. · Duodenum dört kıtadan oluşur . ./ Duodenum birinci (superior) kısım yaklaşık 5 cm ... ./ Pilordan başlar safra kesesi boynunda sonlanır. Ön yüzü periton ile örtülüdür.



M İ DE HASTALIKLARI ve CERRAH İ Sİ ~ 363



MİDE HİSTOLOJİSİ VE FİZYOLOJİSİ Mezenter



Epitel } Lamina propia Mukoza Muskularis mukoza



Gastrointestinal sistem katmanlan



MİDE HİSTOLOJİSİ •



Mide mukozası kolumnar hücreler ile kaplıdır.







Mukoza kardiya, fundus ve korpus, antral mukoza olmak üzere 3 farklı bölgede değerlendirilir.







Kardiyadaki yüzeyel bezler mukus salgılarlar.







Gıda geçişi sırasında lubrikasyonu sağlarlar.







Fundus ve korpusta oksintik bezler de denilen bezlerin içinde mukus salgılayan hücreler, pepsinojen salgılayan esas (zimojenik) hücreler, HCI ve intrinsik faktör salgılayan parietal ( oksintik) hücreler ile argentaffin endokrin hücreler bulunur.







Antral mukozada ise parietal hücre bulunmaz, mukus hücreleri ve gastrin salgılayan G hücreleri yer alır.







Parietal hücreler vücutta en fazla mitokondri bulunduran hücrelerdir.







Normal mide epitel hücrelerinin % 13'ü oksintik (parietal) hücreler, %44'ü şef (zimojenik) hücreler, % 40 'ı mukus hücreleri ve % 3'ü endokrin hücreler ...







Submukoza tabakası kan damarı ve kollajenden en zengin tabakadır. GİS'de anastomozlarda sağlamlığı belirleyen tabaka dır. Ayrıca seroza (visseral periton) anastomozlarda gerilme kuvveti verir.







Mukus boyun hücreleri



diğer hücreleri için



kök hücre görevini görür.



GASTRİK SEKRESYON FİZYOLOJİSİ •



Midenin en önemli salgısı hidroklorik asittir.







Asit salgılanması için üç ana uyarı; gastrin, asetilkolin ve histamindir.







Gastrin antrum ve proksimal duodenumdan sekrete edildikten sonra sistemik







Asetilkolin kolinerjik sinir







Histamin fundus ve korpusta lamina propriada bulunan enterokromaffin benzeri hücrelerden sekrete edildikten sonra parakrin olarak paryetal hücrelere etki eder.







Pariyetal hücrelerde her üçüne ait reseptörler de bulunur.



uçlarından



dolaşıma



verilir.



sekrete edilir.



364 ~ GENEL CERRAHİ







Gastrin



Asetilkolin



Somatostatin



Enterokromaffin hücre



+



+



!



Histamin



J



+



Parietal hücreler



+



Asit sahmm fizyolojisi Asit salgısı 3 değişik sistemle kontrol edilir:



Sefalik Faz: ../ Yiyecel 4-6Ü t ransfü zyona rağmen hemodinamik instabilite



• • • • • · • •



Görünen damar (visible vessel) Kanamayı durdurmanın endoskopik olarak başarı s ı z olması 1 veya daha fazla endoskopik giri ş im sonras ı tekrarlayan kanama Ülserin boyut u ve lokalizasyonu Terapöt ik endoskopist yokluğu Tekrarlayan ülser kanamas ı nedeniyle yatı ş Transfüzyon için kan bulunamamas ı Per fo rasyon veya obstruksiyon gibi eş lik eden komplikasyonların varlığı



Kanamalı



peptik ülser



Resüsitasyon Sürekli iV PPI tedavi ÖGD



%80



%20 yüksek risk



düşük



Evet



I



Şok



I Hayır



Evet



ı



Transfüzyon?



ı Hayır



risk



-----+---------- -------- - --- T-- - -



-----+ --- ÖGD'de .------------------+---Evet aktif kanama? ı



ı Hayır



I



1



-----~ ----------------------~---Evet ÖGD 'de görünür damar? Hayır



-----+--------- - - ------ ---- -T---Evet !Anormal PT, PTT veya trombosit?I Hayır 1



1



Endoskopik hemostatik tdv ,_ _ _ _ _.., Kanama durdu Cerrahi konsultasyonu



Kanama hastanede devam etti



Yaşam boyu PPI H. pylori testi+ tedavi Mümkünse NSAI/ASA'den kaçın



İnatçı kanama >4 ES transfüzyonu/24 saat Büyük damar erode eden derin ülser Hemodinamik instabilite Hemostatik tedavi uygun değil



Ameliyat



Peptik ülser kanamas1 tedavi algoritmas1. ASA= asetilsalisilik asit; ÖGD= özofagogastroduodenoskopi; PPI= proton pompa inhibitörü ; ES= eritrosit süspansiyonu; PT= protrombin zamanı ; PTT= parsiyel tromboplastin zamanı ; tdv= tedavi.



~



Erken ameliyat düşünülmesi gereken hasta grupları 60 yaşından büyük hastalar, ile başvuran l ar, 24 saatte 4 üniteden veya 48 saatte 8 üniteden fazla kan gerektirenler Tekrar kanaması olanlar • >2 cm ülseri bulunanlar



· · · ·



Şok



370 ._. GENEL CERRAHİ



Perforasyon ve penetrasyon: ./ Perforasyon ikinci sık peptik ülser komplikasyonudur; ancak kanamadan daha fazla ameliyat gerektirir. ./ Ülser mide veya duodenum duvarının tüm katlarını erode ederse perforasyon veya çevre yapılara penetrasyon gelişir.



./ En



sık



penetre



olduğu organ pankreastır.



./ Perforasyon peptik ülserlilerin %5-10'unda gelişir. ./ Perforasyonda asidik içeriğin peritonu irrite etmesine bağlı ani başlangıçlı karın ağrısı, "tahta karın" bulgusu olarak ifade edilen akut karın bulguları ve paralitik ileus gelişir. ./ Perforasyona bağlı pnömoperiton hastaların %80'inde bulunur. Ayakta direkt karın grafileri ve akciğer grafilerinde sağ diyafram altında serbest hava görülür. bulguları olmayan stabil hastalarda ve perforasyonun kendiliğinden kapandığının radyolojik olarak gösterildiği hastalarda cerrahi dışı tedaviler kullanılabilir.



./ Perforasyon için cerrahi tedavi hemen her zaman gerekir. Ancak nadiren peritonit



./ Mortalitesi en yüksek peptik ülser komplikasyonu~ Perforasyon ... (%15) (Sabiston's) ./ Mide perforasyonlarının prognozu duodenum ülser perforasyonlarına göre daha kötüdür. Bunun sebebi bu hastaların daha yaşlı ve komorbiditenin daha fazla olmasıdır.



./ Peptik ülser



perforasyonlarında



prognoza etki eden



o



Semptomların başlaması



o



Hastanın



o



Vücut kütle indeksinin < 21 olması



o



İleri yaşta olması



ile acil servise



diğer



başvurunun arasının



hemodinamik olarak non-stabil



faktörler:



>24 saat



olması



olması



./ Akut perforasyon ve kanaması olan hastalarda hem ön hem arka duvarda "kissing (öpüşen)" ülser varlığından şüphelenilmelidir.



Obstrüksiyon: ./ Kronik ülsere bağlı gelişen ödem (akut) ve skar dokusu (kronik) sonucu lumen daralması ile %5 olguda mide çıkışı obstrüksiyonu gözlenir.



./



Bulantı,



kusma ve



karında



distansiyon ile



başvururlar.



./ Kusmaya bağlı dehidratasyon ve hipopotasemik hipokloremik metabolik alkaloz gelişir.



./ En az cerrahi endikasyon c§.



oluşturan



komplikasyondur.



Hipokloremik Hipopotasemik Metabolik Alkaloz



• Alkalozu kompanse etmek için HCO 3 -atılır; H+ iyonu absorbe edilir · Bu sırada K+ iyonu da atılır. • Sıvı kaybına bağlı volum kaybı arttıkça aldosteron salgısı artar; Na+ reabsorbsiyonu artc;ır. • Bu da K+ atımını arttırır. • Sonuçta hipopotasemi öyle bir hale gelir ki K+ atımı yerine H+ iyonu atılmaya başlar. • Paradoksik asidüri ile sonuçlanır. Tanı: •



Tanı



yöntemi üst gastrointestinal sistemin radyolojik incelenmesi ve endoskopi (özofagogastroduodenoskopi)



MİDE HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 371



Endoskopi: ./ Bir veya daha fazla şüpheli semptomu olan hastalara üst GİS endoskopisi yapılır.



Özofagogastroduodenoskopi gerektiren şüpheli semptomlar -



Kilo kaybı Tekrarlayan kusma Disfaji Kanama Anemi Palpabl kitle > 45 yaş epigastrik ağrı (ilk kez bile olsa)



Tedavi: Medikal tedavi: ./ Antiasitler asidi nötralize eder.



./ Hl reseptör antagonistler asit ./ Antikolinerjikler asit



salgısını



inhibe eder.



inhibe eder.



./ Proton pompa inhibitörleri asit ./ Prostaglandinler mukozal



salgısını



salgısını



inhibe eder.



korunmayı arttırır.



./ Sukralfat mukoza üzerinde koruyucu bir örtü ./ Kolloid bizmuth koruyucu bir örtü



oluşturur,



oluşturur.



H. pyloriyi eradike eder.



./ Antibiyotikler H. pylori eradike eder (Metronidazol, amoksisilin, tetrasiklin içeren değişik protokoller var).



Cerrahi tedavi: Ameliyat



endikasyonları



o İntraktabilite (tedaviye yanıtsızlık) 8-12 haftalık medikal tedavi ile ülserin iyileşmemesi veya tekrarlaması.



o



Ülser komplikasyonları~ Kanama (en sık komplikasyon), perforasyon (en sık endikasyon), obstrüksiyon



Eğer mümkünse çok zayıf ve yüksek rezeksiyonundan kaçınılması gerekir.



riskli



hastalarda



peptik



ülser



için mide



Duodenal Ülserde Cerrahi Yöntemler: ./ Günümüzde kanayan ülserlerde öncelikle tercih edilen yöntem; kanayan ülsere basit bir konmasıdır. ./ Perfore ülserlerde ( < 1 cm ise) tercih edilen yöntem basit şekilde



kapatılmasıdır.



dikiş



(primer tamir/ Graham



yaması)



./ Stabil ve perforasyonun üzerinden 24 saatten daha az zaman geçmiş, eksudatif periton iti olmayan hastalarda perforasyon alanın kapatılmasına yüksek selektif vagotomi de (asiti azaltmak amacı ile) eklenebilir.



./ Ancak günümüzde yaşam boyu PPI kullanımı bu ameliyatın gerekliliğini azaltmaktadır . ./ Duodenal ülserin cerrahi tedavisi genellikle vagotomidir. Çünkü DÜ tedavisinin amacı asit sekresyonunu azaltmaktır.



./ İki farklı vagotomi yapılabilir: Trunkal, yüksek selektif. •



Geleneksel olarak, peptik ülserlerin (DÜ) büyük kısmı 3 temel ameliyattan birinin varyantı ile tedavi edilir.



372 ~ GENEL CERRAHİ



1 . Bilateral trunkal vagotomi ( BTV): ../ En basit ve en



sık kullanılan



yöntemdir.



../ Özofagus distalinde ön ve arka vagus kesilir. ../ BTV'den sonra pilorun innervasyonu ortadan kalktığı için mide boşalımı gecikir ( özellikle katı gıdaların) . ../ Bu nedenle BTV'ye bir drenaj



ameliyat ı



mutlaka eklenir.



../ Drenaj ameliyatı olarak iki seçenek vardır: Piloroplasti ve gastrojejunostomi ... Çoğu zaman tercih edilen piloroplastidir. Şayet mide çıkışı obstrüksiyonu varsa drenaj yöntemi olarak gastrojejunostomi uygun olur.



2. Yüksek selektif vagotomi: ../ Proksimal gastrik vagotomi {PGV) süperselektif vagotomi veya pariyetal hücre vagotomisi de denir.



../ Latarjet sinirinin antruma giden ' kaz ayağı ' şeklindeki dalı hariç fundus ve korpusa giden tüm dalları



../



kesilir.



Katı gıdaların mideyi geçiş süresi yüksek selektif vagotomiden sonra değişmez; drenaj ihtiyacı yoktur. 11s 1485



./ Morbiditesi ve mortalitesi en düşük, nüksü en yüksek duodenal ülser ame li yatıdır.



Yüksek selektif vagotomi (Proksimal Gastrik Vagotomi - PGV)



J. BTV + Antrektomi: ./ Günümüzde ülser tedavisi için en az •



yapılan ameliyattır.



Mide rezeksiyonlarından sonrasında gastrointestinal sistemin devamlılığı Billroth rekonstrüksiyon teknikleri ile sağlanır.



Billroth rekonstrüksiyon tipleri: ../ Subtotal gastrektomi uygulanan vakalarda devamlılık gastroduodenostomi ile sağlanırsa bu Billroth 1, gastrojejunostomi ile sağlanırsa Billroth 2 rekonstrüksiyon denir.



../ Billroth 2 rekonstrüksiyonda duodenal güdük ve mideye duodenumdan gelen ans {afferent ans) ve mideden giden ans {efferent ans) mevcuttur. ./ Billroth l 'de ise sadece mideden giden ans (efferent ans)



Billroth 1



vardır.



Billroth 2



Rekonstrüksiyon tipleri



Roux en Y Gastrojejunostomi



M İ DE HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ .. 373



Billroth 2 gastrojejunostomi



~



Duodenum Ülseri Ameliyatları



İntraktab ilite ~ Yüksek selektif vagatomi ± antrektomi (antrektomi bu endikasyon ile çok nadiren yapılır) Kanama~ Kanayan damara dikiş ve ameliyat sonrası H.pylori tedavisi Per forasyon ~ Primer tamir ve ameliyat sonrası H.pylori tedavisi Obstruks iyon ~ Kanserin ekartasyonu ve gastrojejunostomi ve ameliyat sonrası H.pylori tedavisi



Komplikasyonlar nedeniyle yapılan ameliyatlarda hasta ş ok tablosunda değil se, perforasyonun üzerinden 24 saatten daha az zaman geçmişse, ameliyat sonrasında u z uı:ı süreli PPI kullanımını engellemek amacı ile ameliyata yüksek selektif vagatomi eklenebilir. Bu durumda hastanın ameliyat sonras ında H.pylori tedavisi almasına gerek kalmaz.



GASTRİK ÜLSER •



Mide ülserinin patogenezinde, hiperasidite yerine, mukozal



savunmanın bozulması



ön



plandadır.



Tipleri: ./ ./ ./ ./ ./



Tip 1 ~ Mide korpus küçük kurvaturda ... Asit salgısı düşük/ normal. .. En sık görülen tip ... Tip 2 ~ Korpus yerleşimli mide ülseri + duodenal ülser... Hiperasidite mevcut... Tip 3 ~ Prepilorik / pi lor yerleşimli mide ülseri. .. Hiperasidite mevcut... Tip 4 ~ Mide küçük kurvatur kardiya civarında yerleşen ülser... Asit salgısı düşük/ normal. .. Tip 5 ~ İlaçların neden olduğu ülser. ..



Klinik: ./ ./ ./ ./ ./ ./



En sık semptom epigastrik ağrıdır. genellikle yemekten sonra ortaya çıkar. Hasta bazen yemek yemekle, ağrısının geçtiğini de ifade eder. Diğer semptomlar ~ Dispepsi, bulantı, kusma, kilo kaybıdır. Perforasyon ve kanama duodenal ülsere göre daha seyrek görülür. Mide ülserinin en sık komplikasyonu perforasyondur (duodenum ülserinin kanama)



Ağrı



Tanı:



./ Endoskopi ./ Mutlaka ülserden çok



sayıda



biyopsi almak gerekir (mide kanserinden



ayırt



edebilmek için).



Tedavi: ./ Medikal tedavinin amacı, duodenal ülser ile aynıdır. ./ Kullanılan ilaçlar da aynıdır. ./ Tip 2 ve 3 ülserler duodenum ülseri gibi tedavi edilir. ./ Helicobacter pylori eradikasyonu tedavinin önemli bir



kısmını oluşturur.



Cerrahi tedavi: ../ Amaç ülser



komplikasyonlarını



önlemek ve kanser



olasılığını



ortadan



kaldırmaktır.



../ Hemodinamik olarak stabil ve genel durumu iyi hastalarda en uygun yöntem parsiyel gastrektomidir.



374 .._ GENEL CERRAHİ Ameliyat endikasyonları: ,/ Kanserin ekarte edilememesi ,/ 8-12 hafta medikal tedavi ile ülserde



iyileşme olmaması



,/ Yeterli tedaviye rağmen rekürren ülser gelişmesi



,/



Komplikasyonların gelişmesi



,/ Ülserin



>



2 cm olması



Obstrüksiyon



Kanama



Stabil hasta



Ülseri de içerecek şekilde Antrektomi (tip 2 ve 3 için vagotomi eklenir)



Stabil olmayan hasta veya rezeksiyon için medikal olarak uygun değil



Cerrahi bypass, ülser biyopsisi



Komplike Gastrik Ülser Algoritmas1



Mide ülseri



Duodenum ülseri 1



1



Hiperasidite



Mukoza defans bozukluğu (iskemi)



Yok



Var



Ortalama görülme yaşı



Duodenum ülseri< Gastrik ülser (10



yaş)



Semptomlar



Benzer(Ağrı)



Komplikasyonlar



Kanama en



Patofizyoloji Kanserle



En



sık



Tedavi



karışma



riski



ölüm nedeni



sık 1



Perforasyon en



sık



Kanama PPI; Helicobacter pylori



PPI; Helicobacter pylori eradikasyonu



eradikasyonu



+ Mukoza sıvayıcı (sukralfat)



MİDE HASTALIKLARI ve CERRAH İS İ ~ 375



SPOT BİLGİLER



,



· Endoskopi yapıldığında H. pylori tanısı için altın standart yöntem ... Endoskopik mukoza! biyopsinin özel boyalarla histolojik/patolojik tanısı ·



H . pylori için belirlenmiş tedavi endikasyonları... H. pylori (+) hastalar ve aktif peptik ülserli hastalar, doğrulanmış peptik ülser hastalığı öyküsü, erken evre kanserin endoskopik rezeksiyonu sonrası, düşük gradeli MALT lenfomalı hastalarda



·



Duodenal ülserli hastalarda ağrıdan sonra en sık görülen başvuru şekli ... Kanama



·



Duodenal ülserli hastalarda kanama ... Arka (posterior) yüzünde



·



Duodenal ülserli hastalarda kanamanın nedeni. .. Gastroduodenal arter veya dallarına penetrasyon



·



Duodenal ülserin en sık komplikasyonu ... Kanama



·



Duodenal ülsere bağlı ölümlerin çoğunun nedeni... Kanama



·



Duodenal ülserde kanama ile başvuran hastaların tedavisi... %75'i basit medikal tedavi ile ve asit süpresyonu ile tedavi edilebilir.



· His açısı. .. Gastroözofageal bileşkenin sol tarafı ile fundus arasındaki açı · Pepsinojen salgılayan hücreler ... Esas (zimojenik) hücreler • HCI ve intrinsik faktör salgılayan hücreler ... Parietal (oksintik) hücreler · Çölyak trunkun dalları... Sol gastrik arter, ana hepatik arter, splenik arter ·



Vagusun yerleşimi... Sol vagus önde, sağ ise posteriorda (LARP)



· Mideden suyun boşalmasının yarı süresi... 12 dakika · Mideden katı gıdaların boşalmasının yarı süresi ... 2 saat • Midede katı besinlerin boşalmasını en iyi ölçen yöntem ... Tc 99-m Sülfür kolloid sintigrafisi · Gastrin salımı için en güçlü uyaran... Luminal peptitler ve amino asitler • Gastrin-releasing peptid ... Gastrin ve somatostatinin her ikisinin de salgılanmasını uyarır. · Ghrelin ... Seviyesi arttığında iştah artar. · Leptin ... Tokluk merkezini uyarır . · Mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar... Metoklopramid, eritromisin, domperidon · Gastrointestinal sistemin yaşam boyu en sık bozukluğu ... Peptik ülser · Mide asidi nedeniyle oluşan ülserler . . . Peptik ülser · Peptik ülserin görüldüğü organlar ... Özofagus, (gastrojejunostomi sonrası) ve Meckel divertikülü mide, duedonum, jejunum · Peptik ülser hast~lığının en sık iki nedeni. .. H. pylori enfeksiyonu, NSAID kullanımı ·



Duodenal ülser ... Hiperasidite Gastrik ülser ...



Mukoza! savunma faktörlerinin



· Peptik ülserin 2. sık komplikasyonu ... Perforasyon · Peptik ülserde günümüzde en fazla ameliyat endikasyonu oluşturan ... Perforasyon · Peptik ülserin en sık penetre olduğu organ ... Pankreas · Peptik ülser perforasyonunda cerrahi dışı tedavilerin uygulanabileceği durum ... Peritonit bulguları olmayan, stabil , perforasyonun kendiliğinden kapandığının radyolojik olarak gösterildiği hastalar · Peptik ülser perforasyonlarında prognoza etki eden faktörler ... Hastanın yaşlı olması. Semptomların başlaması ile acil servise başvurunun üzerinden >24 saat geçmiş olması. Hastanın hemodinamik olarak anstabil olması. Vücut kitle indeksinin< 21 olması · Peptik ülsere bağlı obstrüksiyon geliştiği zaman görülen komplikasyon ve kronik dönemdeki asit baz bozukluğu ... Bulantı, kusma ve karında distansiyon, hipopotasemik hipokloremik metabolik alkaloz ·



bozulması



· Mide mukozasının önemli koruyucu ajanları.. . Prostaglandinler, nitrik oksit, intrensik sinirler ve peptidler (kalsitonin ilişkili peptid, gastrin salgılatıcı peptid, gastrin, ısı şok proteinleri) ·



Helicobacter pylori. .. Gram(-), mikroaerofilik, üreaz +, hareketli ve eğri yapılı bir basil



• Helico~_acter Pylori... H. pylori üreaz enzimi üretir. Ureaz enzimi üreyi amonyak ve bikarbonata dönüştürür. Bikarbonat mide muko z asında mikro çevrede asiti tampone eder ve H.pylori'ye yaşam alanı yaratır. Amonyak mide epiteline zarar verir. H. Pylori D hücrelerinin fonksiyonunu bozarak asit sekresyonunu arttırır .



· Y.üksek asidi olan hastalarda H. Pylori taşıyıcılığı. .. Ulser ·



Asidi düşük hastalarda H. Pylori taşıyıcılığı. .. Adenokanser



· H. pylori taşıyıcılığının neden olduğu hastalıklar ... Gastrit, peptik ülser, maltoma ve mide kanseri · Endoskopi yapıldığında H. pylori tanısı için en uygun yöntem ... Hızlı üreaz testi



Dispeptik yakınmaları olan bir hastada özofagoga stroduodenoskopi gerektiren şüpheli semptomlar ... Kilo kaybı, tekrarlayan kusma, disfaji, kanama, anemi, palpabl kitle, 45 yaşından büyüklerde epigastrik ağrı (ilk kez bile olsa)



· Bilateral trunkal vagotomi ameliyatına eklenecek drenaj ameliyatı... Piloroplasti veya gastrojejunostomi ·



Anastomoz bulunmaması nedeniyle duodenal ülser cerrahisinde morbidite ve mortalitesi en düşük, ancak -zor olması nedeniyle- rekürrensi en yüksek (%10) ameliyat tipi... Proksimal gastrik vagotomi (Yüksek selektif vagotomi)



· Subtotal gastrektomi uygulanan vakalarda devamlılık gastroduodenostomi ile sağlanırsa ameliyatın adı.. . Billroth 1 rekonstrüksiyon · Subtotal gastrektomi uygulanan vakalarda devamlılık gastrojejunostomi ile sağlanırsa ameliyatın adı... Billroth 2 rekonstrüksiyon ·



Billroth 2 rekonstrüksiyonunda ... Duodenal güdük ve mideye duodenumdan gelen ons (afferent ons) ve mideden giden ons (efferent ans) mevcuttur.



376 .._ GENEL CERRAHİ 8.



ÇIKMIŞ 1.



SORULAR



hangisi, gastrik lenfatik nodal bölgelerden birisi değildir?



beri epigastrik bölgesinde ağrı olduğu öğreniliyo r. Fizik muayenede tüm karında yaygın duyarlılık ve defans; ayrıca karaciğer matitesinin kaybolmuş olduğu saptanıyor. Yapılan laboratuar tetkiklerinde hemoglobin, hematokrit, lökosit sayısı ve idrar incelemeleri normal bulunuyor. Mevcut koşullarda ileri tetkikler yapılamıyor ve hasta başka bir merkeze nakledilemiyor.



drenajın



Bu hasta için en hangisidir?



A)



Ağızdan yalnızca



Mide boşalması ile ilgili olarak hangisi doğrudur?



aşağıdaki



ifadelerden



A) Kolesistokinin fizyolojik dozda mide boşalmasını uyarır. B) Mide rezeksiyonu yapı l an hastalarda trunkal vagatomi mideden sıvı gıdaların boşalımını yavaşlatır. C) Suyun mide boşalım yarı zamanı yaklaşık 30 dakikadır. D) Katı gıdaların mide boşalım yarı zamanı yaklaşık 4 saattir. E) Leptin mide boşalımını inhioe eder. Doğru



3.



verilerek



hastanın



cevap: D



Helicobacter pylorinin dair bilgi



açabileceğine



aşağıdakilerden edinilememiştir?



başı



süt ve antiasit verilmesi sıvı



ve antibiyotik



E) Yüksek doz pompa inhibitörü verilmesi Doğru



9.



cevap: E



A) Asit sekresyonu artar. B) Duodenumda H. pylori kolonizasyonu gelişir. C) Somatostatin/gastrin disregülasyonu ortaya çıkar. D) Duodenum bikarbonat sekresyonu artar. E) Duodenal ülserasyon gelişir.



cevap: C



Duodenal ülserin pankreasa penetre göstermez?



A)



olduğunu



hangisi



Sırt ağrısının başlaması



B) Ağrının günlük ritminin değişmesi C) Kanama D) Bulantı-kusma olması E) Periyodisitenin kaybolması Doğru



cevap: C



10. Prepilorik gastrik ülser fizyopatolojisinde hangisi en önemli rolü oynar?



--- - -- A) Atrofik gastrit B) Hiperasidite C) İlacın mukoza bariyerini kırması hangisine yol D) Hidrojen iyonunun geri diffüzyonu E) Mukozal dolaşım bozukluğu



A) Gastrik kanser B) Kronik gastrik ülser C) Kronik duodenal ülser D) Gastrik lenfoma E) Hiperplastik polip Doğru



gıdalar



aşağıdakilerden



D) Analjezik ve antispazmodik yapılarak hastanın ertesi gün kontrol edilmesi



yanlıştır?



4.



sulu



yaklaşım



C) Nazogastrik dekompresyon, intravenöz verilmesi



Helicobacter pylori ile ilişkili duodenal ülser gelişiminde, helicobacter pylorinin mide ve duodenum mukozası üzerine etkisi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi



Doğru



uygun



izlenmesi



cevap: E



B) Saat 2.



başlayan



bir erkek hasta üç saat önce ani



yıldan



A) Sağ parakardial bölge B) Kısa gastrik arterler çevresi C) Renal hilar bölge D) Suprapilorik bölge E) Ana hepatik arter bölgesi Doğru



beş yaşında



şiddetli karın ağrısı nedeniyle başvuruyor. Öyküsünden , üç



Aşağıdakilerden



gerçekleştiği



Otuz



Doğru



cevap: E



cevap: E



ÇALIŞMA



SORULARI



·



5. Peptik ülserde perforasyon en sık nereden olur?



A) Mide ön yüzü



B) Mide arka yüzü D) Duodenum ön yüzü E) Duodenum arka yüzü



C) Küçük kurvatur Doğru



6.



Peptik ülser



hastalığının



en hangisidir?



sık



görülen komplikasyonu



A) Perforasyon B) Kanama C) Mide çıkım obstrüksiyonu D) Malignite gelişimi E) Gastrik atoni



7.



cevap: B



Duodenal ülserlerde masif kanamaya neden olan arter hangisidir?



aşağıdakilerden



A) Pankreatikoduodenale inferior B) Sağ gastrik C) Sol gastrik Doğru



cevap: E



D) Gastroepiploik E) Gastroduodenale



Aşağıdakilerden



hangisi midenin en



geniş



arteridir?



A) Sağ gastrik arter B) Sol gastrik arter ı C) Sağ gastroepiploik arter D) Sol gastroepiploik arter E) Kısa gastrik arter



cevap: D



aşağıdakilerden



Doğru



1.



Doğru



2.



cevap: B



Çölyak trunkusun dalları olan arterler hangisinde doğru olarak verilmiştir?



aşağıdakilerden



A) Sol gastrik, ortak hepatik, splenik B) Sağ gastrik, sol gastrik, splenik C) Sağ gastrik , sol gastrik, sağ gastroepiploik, sol gastroepiploik D) Sağ gastrik, ortak hepatik, superior mezenterik E) Sol gastrik, ortak hepatik, sağ gastrik Doğru



cevap: A



MİDE HASTALIKLARI ve CERRAHİS İ .,, 377 3.



Midenin arteryel kanlanmasıyla ilgili hangisi doğrudur?



aşağıdakilerden



4.



Doğru



Helicobacter pylori duodenal ülser patogenezine hangi yolla aracılık eder?



8.



bağlı



Ülser üzerine sütürasyon Vagatomi ve piloroplasti Distal gastrektomi İntravenöz PPI Kan transfüzyonu



A) B) C) D) E) Doğru



cevap: D



12. Ell i yed i yaş ı nda diyabetik bir hastada, t ı bbi tedaviye yanıt vermeyen duodenal ülser nedeniyle ameliyat p l an l an ı yor.



Bu hasta için edilmelidir?



olarak



aşağıdaki



ameliyatlardan hangisi tercih



A) Total gastrektomi B) Subtotal gastrektomi C) Vagotomi ve antrektomi D) Vagotomi ve drenaj E) Pariyetal hücre vagotomisi



Parietal hücrelerin stimülasyonu D hücrelerin inhibisyonu Caja l hücrelerin in uyarı l mas ı G hücrelerin inhibisyonu Gastrin salımının direkt uyarılması



13.



cevap: C



Aşağıdakilerden



hangisi



hipergastrinemiye



neden



olmaz? A) Pern isyöz anem i B) Vagatomi C) Kolesistektomi D) Zollinger-Ellison sendromu E) Billroth-11 mide rezeksiyonunda antrum



cevap: B



A) Endoskop ik biyopsi sonrası histoloj i B) Fekal antijen C) Üre nefes testi D) Üre kan testi E) H ı zlı üreaz testi



cevap: E



arttırır?



Aşağıdakilerden hangisi H. Pylori eradikasyonunu test etmek için en iyi yöntemdir?



Doğru



nedeni



cevap: A



H. pylori midede asit üretimini hangi yolla



Doğru



sık



cevap: A



Doğru



A) B) C) D) E)



en



cevap: C



A) Somatostatin sal ı mının inhibisyonu ve buna gastrin salımının artması B) Gastrin sa l ım ı nın direkt olarak uyarı l mas ı C) Otoimmün yanıt ile birlikte lokal inflamasyon D) Parieta l hücre asit üretiminin artması E) Cajal hücrelerinin stimülasyonu



7.



bağlı ölümlerin hangisidir?



A) Kanama B) Perforasyon C) Obstruksiyon D) Elektrolit bozukluğu E) Penetrasyon



Aşağıdaki hastalardan hangisinde NSAİİ veya aspirin ile birlikte asid supresyon tedavisi gerekmektedir?



Doğru



ülsere



aşağıdakilerden



11. Peptik ülserin aktif kanaması nedeniyle hospitalize edilen hastada en uygun başlangıç tedavisi aşağıdakilerden hangisidir?



cevap: C



Doğru



cevap: D



1O. Peptik



Doğru



A) 50 , yaş üzeri B) Ciddi sigara kullan ı mı C) Eş zamanlı steroid kullanımı D) Ağır alkol kullan ı mı E) Trisiklik antidepresan ku ll an ı m ı



6.



Kron ik atrofik gastrit Gastrik ülser Duodenal ülser Gastroösefagea l bileşkenin skuamöz kanseri E) Gastrik adenokarsinom



primer



A) Midede asit sa l ımını artt ı rmak B) Midede asit salımını azaltmak C) İştahı azaltmak D) İştahı artt ı rmak E) Gastrin sa l ımını uyarmak



5.



Helicobacter pylori enfeksiyonu hangisi ile ilişkili değildir?



A) B) C) D)



cevap: C



Mideden salgılanan leptin hormonunun fonksiyonu aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



Midedeki



aşağıdakilerden



A) Mideye en çok kan getiren arter sağ gastroepip loik arterdir. B) Midenin büyük kurvaturunda yer alan arterler sol ve sağ gastrik arterlerdir. C) Midenin 4 ana arteri kökünden bağlansa mide yine de nekroza gitmez. D) Mide büyük oranda superior mezenter arter kökenli damarlar tarafından beslenir. E) Mide ülseri kanamalar ı nda en faz la erode olan arter gastroduodena l arterdir. Doğru



9.



Doğru



14.



bırakılması



cevap: C



Aşağıdakilerden diğerlerine



hangisi gastrik ülser patogenezinde göre daha az önemlidir?



Helicobacter pylori Nonsteroidal anti-inflamatuvar ilaçlar (NSAİİ) Duodenogastrik reflü Gastrik mukoza! savunmanın bozulması E) Asit hipersekresyonu



A) B) C) D) Doğru



cevap: E



378 ~ GENEL CERRAHİ



MİDE TÜMÖRLERİ BENIGN TÜMÖRLER Polipler: ./ Midenin en sık görülen benign tümörleridir. ./ Çoğu hasta asemptomatiktir. Bir kısım hastada epigastrik ağrı ve rahatsızlık hissi olabilir.



Tipleri: o



Hiperplastik (rejeneratif)



o Adenomatöz {tübüler, tübülovillöz, villöz) {neoplastik) o



Hamartomatöz



o



İnflamatuar



o



Heterotopik



Hiperplastik polip: o En o



sık



görülen poliptir. Kronik gastrit zemininde gelişir.



Az olmakla birlikte malignite riski mevcuttur (>2 cm)



Adenomatöz polip o



Hiperplastik poliplerden daha seyrektir. Mide poliplerinin % 10-30'u ...



o



Atrofik gastrit ve intestinal metaplazi zemininde daha sık gelişir.



o



Atipi, metaplazi ve karsinoma in situ odakları olabilir.



o



Daha çok antrumda yerleşir.



o



Çap büyüdükçe malignite olasılığı artar.



o



Özellikle 2 cm'nin üzerindeki adenomatöz polipte malignite olasılığı çok yüksektir (% 20).



o Malignite riski en fazla olan mide polipleridir.



Hamartomatöz, inflamatuvar ve heterotopik polipler o Malignite riski yok/ çok



azdır.



MALİGN TÜMÖRLER •



Mide tümörlerinin % 90-95'i malign; bunların % 95'i karsinomdur.







Lenfoma (%4), malign GİST (%1), karsinoid tümörler midenin diğer malign tümörlerdir.



Adenokarsinom: ./ Kostarika, Rusya, Çin ve Japonya dünyada en yüksek insidansa sahip ülkelerdir.



./ Erkeklerde 2 kat



sıktır.



./ İnsidans 60-70 yaşlarda zirveye ulaşır. ./ Mide kanseri gelişiminde çevresel faktörler ailesel faktörlere göre daha önemlidir. ./ İnsidansı düşük sosyoekonomik bölgelerde daha yüksektir. ./ A kan grubu olanlarda daha



sık



görülür.



Etiyoloji: o



Mide kanseri gelişme riskini arttıran faktörler -



Aile hikayesi



-



Diyet (yüksek nitrit, tuz, yağ)



-



Familial poliposis



-



Gastrik adenomlar



-



Herediter non-polipozis kanser sendromu, Li-Fraumeni sendromu



MİDE HASTALIKLARI ve CERRAHİS İ ~ 379 Helicobacter pylori enfeksiyonu (atrofik gastrit, intestinal metaplazi, displazi) Pernisyöz anemi Geçirilmiş



gastrektomi veya gastrojejunostomi (en az 10 yıl sonra)



Sigara ( alkol muhtemelen risk faktörü değil) Menetrier hastalığı Epstein-Barr Virüs enfeksiyonu



-



Genetik faktörler: P53, cox-2 {en s ı k 2 faktör), APC, ras, CDH1 . CDH1 geni E-kadherin proteinini kodlar. CDHl mutasyonu herediter diffüz mide kanserine neden



-



Artmış



olur. Bu durum profilaktik total gastrektomi endikasyonudur. IL -1 ekspresyonu



./ Alkol muhtemelen mide kanseri için risk fakt örü değil d ir .



Mide Kanserindeki Genetik Bozukluklar ve S1khğ1 Bozukluk



Delesyon / süpresyon



Gen



S1khk (%)



p53



60-70



FHIT



60



APC



50



DCC



50



E-kaderin



5



COX-2



70



HGF / SF



60



VEGF



50



c-met



45



AIB-1



40



B-katenin



25



k-sam



20



Ras



10-15



c-erb B-2



5-7



Amplifikasyon / fazla ekspresyon



Mikrosatellit bozukluk



25-40



ONA anöplodi



60-75



Mide kanseri -




40.0



Morbid obezite ile ilgili komorbid hastahklar Kardiyovaskü ler 0 0 0 0 0 0



Onkolojik



Hipertansiyon Miyokard enfarktüsü sonucu ani ölüm Kardiyomyopati Venöz staz hastalıkları Pulmoner hipertansiyon Sağ taraflı kalp yetmezliği



0 0 0 0 0



Uterus Meme Kolon Böbrek Prostat



Pulmoner



Metabolik 0 Metabolik sendrom ( Abdominal obezite, hipertansiyon, dislipidemi , insülin direnci) 0 Tip 2 diabetes mellitus 0 Hiperlipidemi 0 Hiperkolestorolemi 0 Non alkolik steato hepatit veya nonalkolik yağlı karaciğe r



0 Obstrüktif uyku apne sendromu 0 Obezite ilişkili hipoventilasyon 0 Astım



hastalığı



Genitoüriner Sistem 0 Stres üriner inkontinans 0 Son dönem böbrek yetmezliği (diabet ve hipertansiyona sekonder)



Jinekolojik



Nörolojik ve Psikiatrik 0 Psödotümör Serebri 0 Depresyon 0 Düşük öz benlik 0 İnme



Sosyal Fiziksel bağımlılık öyküsü Cinsel bağımlılık öyküsü İş hayatında ayrımcılık



Sosyal hayatta



0 Gastroözofageal reflü 0 Kolelitiazis



hastahğı



Deri ve gövde



0 Menstrüel Bozukluklar



0 0 0 0



Gastrointestinal Sistem



ayrımcılık



0 Fungal enfeksiyonlar 0 Deri apseleri



Kas iskelet Sistemi 0 0 0 0



Dejeneratif eklem hastalık Lumbal disk hernisi Osteoartrit Ventral herniler



MORB İ D OBEZİTE ve CERRAH İ S İ ~ 403 hastalıkları







Tedavide ana amaç minumum yan etki, maksimum güvenlikle kilo vermek, obezite ile ilgili komorbid önlemek ve uzun süre sonra bile kilo almamaktır.







Medikal tedavide kullanılan yöntemler kalori kısıtlaması, egzersiz, davranış modifikasyonu ve ilaç tedavisidir. İlaç tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar sibutramin (iştah kesici, serotonin reuptake inhibitörü) ve orlistattır (intestinal lipaz inhibitörü).







Cerrahide ise restriktif







Postoperatif komplikasyonların fazla değildir.



(kısıtlayıcı)



ve malabsorbtif ameliyatlar



tanısında



ultrasonografinin



etkinliği



kullanılır.



cilt altı



yağ



dokusunun fazla



olması



nedeni ile



MORBİD OBEZİTE AMELİYATLARI AMELİYAT TİPLERİ Gastrik Restriksiyon Prosedürleri: ./ LVBG (Laparoskopik vertikal bantlı gastroplasti) ./ LAGB (laparoskopik ayarlanabilir gastrik bant uygulama) ./ SG (Sleeve Gastrektomi )



Malabsorbsiyon Prosedürleri: ./ Biliyopankreatik diversion (BPD, Scopinaro



ameliyatı)



./ Biliyopankreatik diversiyon + duodenal switch (BPD-DS)



Kombinasyon: ./ Roux-en-Y gastrik bypass (RYGB)



Bazı kaynaklara göre Biliopankreat ik diversiyon (BPD) ve Duodenal switch{DS) ameliyatlarının minimal restriktif özelliği de vardır.



Ameliyat



Endikasyonları:



./ Obezite



ilişkili



komorbid durumlar



./ Obezite



ilişkili



komorbid durum + BMI 35-40 kg/m 2



./ Hastalarda aranan ek o



Ameliyat



BMI



>



40 kg/m 2



koşullar



Medikal olarak verilen diyet



o Psikiatrik olarak



olsun/olmasın



sağlıklı



programlarında başarı sağlayamamış



olma



olma



Kontrendikasyonları:



./ Genel anestezi alamayacak olma (kardiyak, pulmoner veya hepatik bozukluk) ASA 4 ./ Cerrahi yöntemi zihinsel olarak ./ Ameliyat



sonrası



hayat



algılayamama



değişikliğine



yetersiz ve isteksiz olma



./ İlaç, alkol ve madde bağımlısı olma ./ Aktif bulimia ve öteki yeme problemleri olma ./ Psikolojik olarak nonstabil olma ./ Yürüyemeyecek durumda olma ./ Çevresel ev



desteğinden



yoksun olma



404 ... GENEL CERRAHİ



Gastrik Band



Roux en Y Gastrik Bypass



Biliyopankreatik Diversiyon



Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide)



Duodenal Switch



Morbid obezite ameliyat tipleri



Laparoskopik Ayarlanabilir Gastrik Band (LAGB): diğer







Kilo kaybetmede



bariatrik prosedürlere göre daha







Fakat morbidite ve mortalite







Prolapsus tekrar ameliyat gerektiren en



oranları



da



diğer



yaygın



başarısızdır.



prosüdürlere göre daha



düşüktür.



acil komplikasyonudur



Laparoskopik Roux'n Y Gastrik Bypass (LRYGB): •



Göreceli kontrendikasyonları; geçirilmiş mide ameliyatları, ciddi demir eksikliği anemisi, ileride takip gerektirecek distal gastrik ve duodenal lezyonlar ve ciddi displazi içeren Barrett özofagustur.



Biliyopankreatik Diversiyon (BPD) ve Duodenal Switch (DS): •



Uzun vadeli en







Bunların







sık karşılaşılan



komplikasyonlar nutrisyonel



komplikasyonlardır.



içinde de en ciddisi protein-kalori malnütrisyonudur.



Kontrendikasyonları; olmaması,



cerraha olan coğrafi uzaklık, hastanın destek tedavileri alacak ekonomik düzeye sahip önceden var olan kalsiyum, demir ve diğer besin eksiklikleridir.



Laparoskopik Sleeve Gastrektomi (SG) (Tüp Mide): •



Göreceli kontrendikasyonu; Barrett özofagusudur.







Bazı çalışmalar



reflünün sleeve gastrektomi



sonrası arttığını



göstermektedir



Roux eri Y gastrik bypass ve sleeve gastrektominin tip 2 diyabet tedavisine etkileri; GLP 1' in sekresyonunun artması, Ghrelin üretiminin azalması, istahın baskılanması ile sağlanır



· Hastaların takiplerinde demir, kalsiyum, folat, B12 vitamini ve A, D, E, K, vitaminlerinden oluşan destek oral tedavileri aldığından emin olunmalıdır.



MORBİD OBEZİTE ve CERRAHİSİ ~ 405



· Laparoskopik sleeve gastrektomi (SG) göreceli kontrendikasyonları... Barrett özofagus



SPOT BİLGİLER



· Roux en Y gastrik bypass ve sleeve gastrektominin tip 2 diyabet tedavisine etkileri. .. GLP l'in sekresyonunun artması, Ghrelin üretiminin azalması,



· Morbid obezitede kullanılan sınıflandırma yöntemi... Vücut kitle indeksi



istahın baskılanması



· Vücut kitle indeksi... Vücut ağırlığının boyun karesine oranı (kg/m 2 ) · Morbid obezite ... Komorbid hastalıklarla beraber obezite olması



ÇIKMIŞ



• Obez demek için sınır vücut kitle indeksi... 30 · Morbid obezite ile ilişkili kanserler ... Uterus, meme, kolon, böbrek, prostat kanserleri



1.



· Morbid obezite tedavisinde ana amaç ... Minumum yan etki, maksimum güvenirlikle kilo vermek, obezite ile ilgili komorbid hastalıkları önlemek ve uzun süre sonra bile kilo almamak · Obezite tedavisinde kullanılan ilaçlar ... Sibutramin (iştah kesici, serotonin reuptake inhibitörü) ve Orlistat (intestinal lipaz inhibitörü)



· Morbid obezitede cerrahi tedavi endikasyonları... VKİ ~40 kg/m 2 . VKİ 35-40 kg/m 2 + obezite ile ilişkili komorbid durumlar ... Ek olarak hastalar medikal diyet programlarında başarı sağlayamamış, psikiyatrik olarak



2.



· Laparoskopik Roux en Y gastrik bypass göreceli kontrendikasyonları. .. Geçirilmiş mide ameliyatları, ciddi demir eksikliği anemisi, ileride takip gerektirecek distal gastrik ve duodenal lezyonlar ve ciddi displazi içeren Barrett özofagus · Biliyopankreatik diversiyon (BPD) ve duodenal switch {DS) kontrendikasyonları.. . Cerraha olan coğrafi uzaklık, hastanın destek tedavileri alacak ekonomik düzeye sahip olmaması, önceden var olan kalsiyum, demir ve diğer besin eksiklikleri · Biliyopankreatik diversiyon (BPD) ve duodenal Switch {DS} sonrası uzun vadeli en sık karşılaşılan komplikasyon ... Protein-kalori malnütrisyonu



Sleeve gastrektomi Laparoskopik gastrik banding (LAGB) Biliyopankreatik diversiyon (BPD) Vertikal gastroplasti (VBG) Roux-en Y gastrik by-pass (RYGB) cevap: C



Aşağıdakilerden



hangisi, morbid obez bir hastada, bariatrik cerrahi tedavi kararı almak için gerekli kriterlerden biri değildir?



A) Vücut kitle indeksinin > 40 kg/m 2 olması B) Alkol bağımlılığı nedeniyle önceki diyet tedavilerinde başarısız olması



C) Ruhsal sağlığının yerinde olması D) Vücut kitle indeksinin 35-40 kg/m 2 ve obeziteyle ilişkili yandaş



bir



hastalığının olması



E) Hastanın operasyon sonrası dönemde oluşacak değişiklikler hakkında Doğru



3.



bilgili ve istekli



olması



cevap: B



Aşağıdakilerden



hangisi obezite ile birlikte görülen komorbid durumlardan biri değildir?



A) Tip 1 diyabet B) Kardiyak yetmezlik C) Venöz yetmezlik



sağlıklı olmalı .



· Morbid obezitede cerrahi tedavi kontrendikasyonları... Genel anestezi alamayacak olanlar (kardiak, pulmoner veya hepatik bozukluğu olanlar) ASA4. Cerrahi yöntemi zihinsel olarak algılayamayanlar. Ameliyat sonrası hayat değişikliğine yetersiz ve isteksiz olanlar. İlaç, alkol ve madde bağımlıları . Aktif bulimia ve öteki yeme problemleri olanlar. Psikolojik olarak anstabil olanlar. Yürüyemeyen hastalar. Çevresel ev desteğinden yoksun hastalar.



yöntemlerden hangisinin bariatrik cerrahide malabsorptif etkisi en yüksektir?



Doğru



· Morbid obezitede yapılan malabsorbtif ameliyat tipleri... Biliopankreatik diversiyon (BPD), duodenal switch (DS) · Morbid obezitede yapılan kombine ameliyat tipi... Roux-en-Y gastrik bypass (RYGB)



Aşağıdaki



A) B) C) D) E)



· Morbid obezitede yapılan restriktif ameliyat tipleri... LVBG (Laparoskopik vertikal bantlı gastroplasti), LAGB (laparoskopik ayarlanabilir gastrik bant uygulaması), SG (Sleeve Gastrektomi)



SORULAR



D) Koroner arter



hastalığı



E) Hiperkoagülabilite Doğru



cevap: A



ÇALIŞMA 1.



Aşağıdaki



hastalardan



SORULARI hangisi



bariatrik



cerrahiye



adaydır?



A) 72 yaşında vücut kitle indeksi 38, komorbiditesi yok B) 21 yaşında vücut kitle indeksi 34, kontrol edilemeyen diyabeti var C) 33 yaşında vücut kitle indeksi 37, komorbiditesi yok D) 57 yaşında vücut kitle indeksi 41, komorbiditesi yok E) 42 yaşında vücut kitle indeksi 29, astım var Doğru



cevap: D



406 ~ GENEL CERRAHİ Aşağıdaki



2.



operasyonlardan hangisinin en yüksektir?



nutrisyonel



5.



komplikasyonları



A) Laparoskopik vertikal bantlı gastroplasti B) Laparoskopik ayarlanabilir gastrik bant C) Roux-En-Y gastrik bypass



A) B12 vitamini eksikliği B) Demir eksikliği anemisi C) A, E, D ve K vitamin eksikliği



D) Sleeve gastrektomi E) Duodenal switch Doğru



Roux-en-Y gastrik bypass (RYGB) sonrası genç hasta grubunda ömür boyu destek tedavisi gerektiren nutrisyonel eksikliklerden birisi değildir?



D) Kalsiyum E) Potasyum



cevap: E



Doğru



Ciddi demir eksikliği anemisi hangi bariatrik ameliyat için rölatif kontrendikasyondur?



3.



hangisi bariatrik görülme riski azalan kanserden birisi A) Tiroid kanseri B) Meme kanseri C) Endometrium kanseri



D) Sleeve gastrektomi E) Duodenal switch



E) Prostat kanseri Doğru



cevap: C



(RYGB)'ın



birisi



hangisi Roux-en-Y gastrik bypass kilo verilmesi haricinde sağladığı faydalardan



7.



değildir?



Doğru







sonrası



cevap: A



Aşağıdaki



bariatrik cerrahi yöntemlerinden hangisinin kombine (restriktif + malabsorbtif) etkisi en yüksektir?



Sleeve gastrektomi Laparoskopik gastrik banding (LAGB) Biliyopankreatik diversiyon (BPD) Vertikal gastroplasti (VBG) E) Roux-en Y gastrik by-pass (RYGB)



A) B) C) 1 D)



A) Uzun dönemde mortaliteyi azaltması B) Tip 2 diyabetin çözümü C) Uyku apnesinin çözümü



D) Tatlı özleminin çözümü E) Koroner arter hastalığını



cerrahi değildir?



D) Kolon kanseri



Aşağıdakilerden



'



Aşağıdakilerden



A) 72 Laparoskopik vertikal bantlı gastroplasti B) Laparoskopik ayarlanabilir gastrik bant C) Roux-en-Y gastrik bypass



Doğru



4.



6.



cevap: E



azaltması



Doğru



cevap: E



cevap: D



Değerii Meslektaşlarımız;



Bu eserin tüm haline gelmiştir.



hakları



TUS-DATA AŞ.'ye aittir.



Yıllar



boyunca verilen nice emek, zahmet, güncelleme telif ve yayın



Bu eserin yasal olmayan yollarla (fotokopi, POF.. vs.) edinilmesi iki



açıdan



harcamaları



ile bugünkü



daha yasak ve ahlak dışıdır.



1. Telif hukuku ve kanunlar açısından yasak ve cezaya tabidir. açısından "yasak" ve "haram" dır. Kul hakkıdır ve TUSDATA ya da emeği geçen herhangi bir yazarımız, kul haklarını hicbir şekilde helal etmeyeceğini ve bir çeşit "hırsızlık" yoluyla elde edilen yayınımızın fayda etmemesini gönülden dilediklerini açıkça deklare etmektedir.



2. Bütün inançlar



Bu esere gerçekten ihtiyacı olan öğrenci arkadaşlarımızın; şubelerimize yazılı başvurması ve incelememiz durumunda, iyi niyetle ve cömertçe hediye etmeye hazır olduğumuzu da deklare ediyoruz. Mülkiyet



haklarına



tecavüz ne kadar çirkinse; mülkiyet



haklarına saygı



da o kadar asil bir duruştur.



TUSDATA



~



407



ANATOMİ •



İnce bağırsaklar sindirim kanalının pilor ile kalın bağırsak arasında uzanan parçasıdır.







Erişkinde







Endokrin sistemin ve immün sistemin en büyük







Üç parçadan oluşur~ Duodenum, jejunum, ileum.



ortalama 6 metredir. organıdır.



Duodenum: •



Ortalama 20 cm'dir. Mezenteri yoktur ve retroperitonealdir.







Dört



parçası vardır ...



../ Süperior kısım ( 1. Kı sım ) ~ 5 cm ... Pilordan başlar safra kesesi boynunda sonlanır. Önyüzü periton ile örtülüdür. ../ İnen kısım (2. Kısım) ~ 8-10 cm ... Safra kesesi boynundan vertebral kolonunun sağ kenarı boyunca 3. lomber vertebranın alt kenarına kadar... ../ İnferior transvers kı sım ( 3. Kısı m) ~ 10 cm .. . Üçüncü lomber vertebranın alt kenarından başlar, abdominal aortanın önünde sonlanır. ../



Çıkan kısım



(4. Kıs ı m)~ 2-5 cm .. . Duodenojejunal bileşkeyi oluşturur. Bu parça duodenojejunal suspansuar ligamanı (Trietz ligamanı) denilen fibromuskuler bir band ile diyafragmaya tespit edilmiştir.



fleksuranın



Jejunum-İleum: •



Jejunum ortalama 4 cm çapında .. . İleum çapı ortalama 3 cm'dir.







Duvar 4 tabaka



../ Seroza ../ Musküler tabaka (longitudinal sirküler) ../ Submukoza o En güçlü tabakadır. Anastomozlarda sütürün geçmesinin gerekli olduğu en önemli kattır.



../ Mukoza o Mukozada, sirküler plikalar (Kerckring



plikaları) ,



villuslar, lenf follikülleri ve bezler bulunur.







Glutamin enterositler için majör enerji kaynağıdır.







İleum daha çok sağ alt kadran ı doldurur. Jejunum ise daha çok sol üst kadran yerleşimli ve daha mobildir.



Bunun •



dışında



jejunum ile ileum



Duodenumun proksimali



dışında



arasındak bazı



ince



makroskopik farklılıklar



bağı rsakların kanlanmaları



vardır.



süperior mezenterik arterden (SMA) olur.



Lenfatik drenaj: •



Özellikle ileum lenfatik ağ bakımından çok zengindir.







Lenfatik



akım



mukozadan ·başlar ve sisterna



şili



yoluyla torasik duktusta



sonlanır.



408 ~ GENEL CERRAHİ



Jejunum İle İleum Arasmdaki Makroskopik Farklar İleum



Jejunum Daha



geniş çaplı



Duvarı



daha



Daha dar



kalın .



Duvarı



ç aplı .



daha ince.



Belirgin plika sirkülarisler



Beli rgin olmayan pli ka si rkülarisler



1 ya da 2 tane vasküler ark



Multi pl vasküler ark



Yasa rektalar uzun



Yasa



Mezenterik yağ dokusu ince ve mezenteri genelli kle t ransparan.



Mezenterik yağ dokusu kalın



rektaları kısa.



İnnervasyon: sağlanır.







Parasempatik innervasyon nervus vagustan







Sempat ik innervasyon splanknik sinirler aracılığı ile olur.







İnce bağırsak duvarı içindeki sinir pleksusları ...



./ Myenterik pleksus {Auerbach pleksusu) ~ İki kas tabakası arasında yerleşmiştir. ./ Meissner Pleksusu



~



Submukozada bulunur.







İnce bağırsaklarda proliferasyon çok hızlıdır.







Bağırsak hücre yenilenmesi ortalama 5-7 günde bir tamamlanır.







Rejenerasyon en hızlı ileumda olur. (ileumdaki epitel ortalama üç günde kendisini yeniler)



FİZYOLOJİ •



İnce bağ ı rsaklar yağ, protein, karbohidrat, sıvı ve elektrolit emilimi gerçekleştirir.







Bunun dışında ince bağırsaklar endokrin bir orga ndır.







İnce bağırsaklardan sekretin, kolesistokinin, gastrin inhibitör peptit (GIP), vazoaktif intestinal peptid (VIP), glukagon-like peptid (GLP-2), enteroglukagon, motilin, bombesin, somatostatin, nörotensin ve peptid YY salgılanır.







İnce bağırsakların motilitesi nöral ve humoral kontrol altındadır.







Nöral uyarı vagus ve sempatik sinirler tarafından gerçekleştirilir.







Vagal lifler, motiliteyi artıran kolinerjik ve motiliteyi baskılayan peptiderjik sinirler olmak üzere 2 gruptur.







Sempatik sinirler ise motiliteyi azaltır, bağırsak içindeki damarların vazokonstriksiyonunu düzenler.







Bunun dışında ince bağırsaklardan salınan peptidlerin de motilite üzerine etkileri vardır.



Gastrointestinal Hormonlarm Diyagnostik ve Terapötik Kullamm1 Hormon



Dyagnostik / Terapötik Kullamm



Gastrin



Pentagastrin (gastrin analoğu) maksimum mide asiti sekresyonunu ölçmek için kullanılır



Kolesistoki ni n



Safra kesesi kontraksiyonunun görüntülenmesinde .. .



Sekretin



Gastrinoma için provokatif test Maksi mum pankreas skresyonu ölçümü



Glukagon



Endokrin spazm için bağırsak motilitesini baskı l ar Oddi spazmını gevşetir İnsülin , katekolamin ve GH salgısı için provokatif testte kullanılı r.



Somatostatin analogları



Karsinoid , diyare ve flush tedavisi Pankreas ve bağı rsak fistülü sek resyonlarını azaltı r Hormon üreten endokrin tümörlerde semptomatik tedavi Özofagus varis kanaması tedavisi



İNCE BAG IRSAK HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ ~ 409



İnce bağırsak tarafmdan oluşturulan düzenleyici peptidler Kaynak hücre



Hormon



Etkisi salgıları,



motiliteyi ve splanknik perfüzyonu inhibe eder



Somatostatin



D hücresi



Gastrointestinal



Sekretin



S hücresi



Ekzokrin pankreas salgılarını uyarır. Bağırsak salgılarını uyarır. Motiliteyi az a ltır



Kolesistokinin



1hücresi



Ekzokrin pankreas salgılarını uyarır. Safra kesesinin boşa(masını uyarır. Oddi sfinkterini gevşetir.



Motilin



M hücresi



Bağırsak



motilitesini uyarır.



YY Peptidi



L hücresi



B ağı rsak



motilitesi ve



Glukagon like (benzeri) peptid 2



L hücresi



Nörotensin



N hücresi



Bağırsakta



salgılarını



inhibe eder.



epitelyal proliferasyonu uyarır.



Pankreas ve biliyer salgıları uyarır. İnce bağırsak motilitesini inhibe eder. İntestinal mukoza gelişmesini uyarır.



CROHN HASTALIGI Crohn hastahğmm diğer isimleri 0



Terminal ileit



0



Rejyonel ileit



0



Transmural enterit



0



Granülomatöz enterit







Akut alevlenmeler ve spontan düzelmeler gösteren, gastrointestinal sistemin (GİS) herhangi bir yerinde veya tümünde görülebilen transmural kronik inflamatuvar bir hastalıktır.







Kuzey Amerika ve Avrupa'da daha sık; siyah ırkta ve Çin gibi ülkelerde sıklığı önemli ölçüde düşüktür.







GİS'in herhangi bir yerinde olabilir; en sık terminal i leumdadır.







Bu nedenle terminal ileit ya da rejyonel enterit olarak da adlandırılır.



ETİYOLOJİ •



Etiyolojisi henüz bilinmemektedir.







Spesifik enfeksiyonlar, immünolojik olaylar, stres, genetik yatkınlık, çevresel etkenler gibi faktörler suçlanır.







Enfeksiyöz ajanlardan Mycobacterium paratuberculosis, Mycobacterium avium ve Yersinia enterocolitica özellikle sorumlu tutulur.







Otoimmün parametrelerde bozukluk tespit edilmiş olmakla birlikte somut kanıtlar oluşmamıştır.







Günümüzde belirlenmiş en önemli risk faktörü genetik yatkınlıktır.







En







Yüksek sosyoekonomik düzey Crohn hastalığı için risk faktörüdür.







Birçok çalışmada anne sütünün koruyucu etkisi olduğu gösterilmiştir.







Sigara nın Crohn hastalığı gelişme şansını arttırdığı yönünde yayınlar vardır. Ayrıca sigara Crohn ha stalığında



sık



ve güçlü



ilişkileri



Aile hikayesi pozitifliği riski çok artırır.



olan genler NOD2, IL-23R ve ATG16L1'dir.



atakların sıklığını ve cerrahi tedavi ihtiyacını arttırır.



410 ~ GENEL CERRAHİ



PATOLOJİ •



Crohn hastalığında görülen en erken lezyon aftöz ülserlerdir. Zamanla lineer ülserler gelişir. İlerleyen aşamalarda da tüm bağırsak duvarı tutulur.







Nonkazeifiye granülomlar







hastalık



için oldukça spesifiktir.



En belirgin ve patolojik bulgu, submukozal ve subserozal fibrozis ve bunun neden proksimaldeki anslarda dilatasyon gelişir.



olduğu darlıklardır. Darlığa



bağlı



hastalığı,







Crohn







Hastalığın



tüm



3 formu



katları



vardır:



ile



bağırsağı



tutan transmural bir



Fibrostenotik, fistül



oluşturan



hastalıktır.



ve agresif inflamatuvar.



Crohn hastahğ1



Crohn



Hastalığı



Ülseratif Kolit



İnflamatuvar bağ1rsak hastahklan



Crohn hastalığında makroskopik bulgular



-~



• Skip lezyonlar (tutulmadan atlanmış alanlar) • Duvar kalınlaşması • Konglomere bağırsak kitleleri · İnternal f istüller • Kısa ve kalın mezenter • İri, 3-4 cm çaplı mezenterik lenfadenopatiler ·



Mezenterik yağ dokusunun bağırsak duvarı üzerine ilerlemesi



• Obstrüksiyona bağlı proksimal dilatasyon • Mezenter damarlarının bağırsağa yaklaştıkça kıvrımlı bir hal alması (tirbüşon görüntüsü)



.



İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI ve CERRAHİS İ ~ 411



KLİNİK BULGULAR •



Her yaşta görülebilse de tipik Crohn hastası genç erişkin olup 2. ya da 3. dekaddadır.







En sı k rastlanan bulgular karın ağrı sı, ishal ve kilo kayb ıdır.







Ağrı







Remisyonlarla dönüşümlü, tekrarlayan ağrı ve ishal atakları tipiktir ve kronik süreci vurgular.







Diyare 2.







İshal , karakteristik olarak kolik şeklinde başlayan karın ağrısını takip eder; patlayıcı tarzda ve genellikle noktürnaldir.







Ayrıca ateş,



en sık semptomdur. Aralıklı ve kolik tarzda, en sık alt kadranda yerleşir. sık



semptomdur.



ki lo kaybı , kuvvet kaybı ve halsizlik olur. Ağrı ve diğer klinik bulgular akut apandisiti taklit



edebilir. •



En sık görülen intestinal komplikasyon obstrüksiyon, sonra perforasyondur.







Perforasyona bağlı yaygın peritonit gelişebilir ama daha sık olarak internal fistül ve apseler gözlenir.







Olguların %80'inde ince bağırsak tutulumu ve %20'sinde tek başına kolon tutulumu vardır.







İnce bağırsak hastalığı olanların büyük kısmında hastalık ileoçekal bölgededir.







Tek başına ince bağırsak tutulumu %15-30 oranında görülür.







İzole perineal ve anorektal hastalık %5- 10 kadardır.







Perineal hastalık ince bağırsak tutulumu olanların % 25'inde, kolonik tutulumu olanların % 50'sinde vardır.







En nadir tutulan yerler özofagus, mide ve duodenumdur.



TANI •



Hikaye, endoskopi bulguları ile biyopsi ve radyolojik tetkiklerle tanı konur.







Radyolojik Bulgular ../ Nodüler kontur ../ Lineer ve derin ülserler



../ Fistüller ve apseler ../



Ka l d ırım taş ı



görüntüsü



../ Bağırsak duvarında kalınlaşma ve asimetrik tutulum ../ Bağırsak anslarının itilmesi ../ Lumenin diffüz daralması ../ Hastalıksız alanlar (skip areas) ../ Sinüsler



../ Kantor'un ip



işareti ~



Terminal ileumun oldukça incelmiş, ip gibi görülmesi







Kapsül endoskopi tanıda faydalıdır. Giderek daha çok kullanılıyor.







Endoskopik gelişmeler çift balon enteroskopi gibi girişimlere olanak sağlar ve itilme entreroskopisi (90-150cm) veya iliokolonoskopiye (50-80 cm) göre artmış enteral entübasyon( 240-360 cm) ile enteral değerlendirme sağlamaktadır.







BT ve MRI hem hastalık aktivitesini hem de bağırsaklardaki hasarı değerlendirmede eşit değere sahiptir.Bununla birlikte MRI , intestinal striktürleri ve ileal duvardaki kalınlaşmayı saptamada BT' ye göre üstün üstün olabilir.







Crohn hastalarının %92'si ASCA ( + ), pANCA (-)







Ülseratif kolit hastalarının %98'i ASCA (-), pANCA ( +)



KOMPLİKASYONLAR



Lokal Komplikasyonlar (GİS İle İlgili Olan Komplikasyonlar): •



Obstrüksiyon



~



En







İntraabdominal apse







İnternal fistül







Perforasyon







Kanama







Perianal apse ve fistül



sık



komplikasyondur.



412 ~ GENEL CERRAHİ



Crohn ve Ülseratif Kolitin Karş1laşt1rmas1 Crohn Hastahğ1



Ülseratif Kolit



Özellikler Yaş



15-35



10-30



Cinsiyet



Her iki cins (erkekte biraz fazla)



Her iki cins



Sigara



İçenlerde az



İçenlerde fazla



Epidemiyoloji



Beyaz, Yahudi



Beyaz, Yahudi



S1khk



6-8/100. 000



2/100.000



Etiyoloji



Bilinmiyor



Bilinmiyor



Tutu lum



Kolon



Tüm GIS



En s1k tutulum



Rektum, sigmoid, sol kolon



Terminal ileum, sağ kolon



Tutulum şekli



Diffüz



Segmenter



Tutulum derecesi



Yüzeye!



Transmural



(kadında



biraz fazla)



Patoloji İlk bulgu



Ödem, Kript apsesi (PMNL infilt.)



İ kinci dönem



Psödopolip, Goblet hücre



kaybı



Granülom (özgün)



Kronik faz



Kurşun



kaybı)



Striktür, sosis benzeri anslar



boru (haustrasyon



Aftöz ülser



Klinik En s1k



Rektal kanama



Karın ağrısı



Diğer



Diyare



Diyare



Malabsorbsiyon



Yok



Var



Papabl kitle



Yok



Var



Fistül



+/-



++



Fibrozis



+/-



++



Mezenterik lenf



Tutulum yok



Tutulum var



Backwash ileitis varsa



++



düğümü



Terminal ileum



en sık, rektal kanama az



İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ .._ 413



Ekstraintestinal belirti Sklerozan kolanjit



+++



+



(Kolanjiyokarsinom)



Eritama nodozum



+



+++



Aftöz ülser



+



+++



Çomak parmak



+



+++



Pelvik osteomyelit



+



+++



Osteomalazi



+



Seronegatif spondilit Üveit



+



+++



++



+



taşı



Taş



Böbrekte ürik asit



Laboratuvar



Demir eksikliği anemisi (ilk ve özgün)



Ca, mg,Fe, Vit B12, folat, ADEK eksik



Radyolojik



Kolonda tarak dişi görünümü Psödopolip Kurşun boru görünümü



Terminal ileumda ip belirtisi Apse, fistül, fissür, striktür Nodülarite



Komplikasyon



Toksik megakolon



Fistül, fissür, obstrüksiyon, striktür



Sekonder malignite



Kolon adenokarsinomu



İnce bağırsak ve kolon adenokarsinomu



Ameliyat sonras1 nüks



Böbrekte Ca oksalat, Safra kesesinde



(-)



taş



(+)



Sistemik Komplikasyonlar: •



Malnütrisyon







Büyüme ve gelişme geriliği







Anemi







Küçük eklemleri tutan gezici tipte poliartrit







Ekstraintestinal tutulum hastaların %30'unda görülür.







En







Eritema nodozum, pyoderma gangrenozum



sık



ekstraintestinal semptom cilt



lezyonlarıdır.



./ Eritema nodozum ve periferik artritin



a



şiddeti



intestinal inflamasyon



şiddeti



ile paraleldir.



Crohn Hastalığının Ekstraintestinal Bulguları · Dermatolojik--) Eritema nodozum, Pyoderma gangrenozum · Romatolojik--) Periferal artrit, Ankilozan spondilit, Sakroileit · Oküler--) Konjunktivit, Uveit, İritis, Episklerit · Hepatobilier--) Hepatik steatoz, Kolelitiazis, Primer Sklerozan Kolanjit, Perikolanjit · Ürolojik--) Nefrolitiazis, Üreteral tıkanıklık (en sık ürolojik komplikasyon) · Diğer --) Tromboembolik Hastalık, Vaskülit, Osteoporoz, Endokardit, Miyokardit, Plevraperikardit, İnterstisyel akciğer hastalığı, Amiloidoz, Pankreatit



414 ~ GENEL CERRAH İ



TEDAVİ •



Küratif bir tedavisi yoktur.







Başlangıçta







Sindirimi kolay,







Diyete ek olarak sülfasalazin







Şiddetli







6 merkaptopürin ve azatiyoprin kullanılabilir. Azatiyoprin özellikle fistülü olan hastalarda faydalı olur. Siklosporin, radyoterapi, BCG uygulamaları, levamizol, immünglobülinler de diğer uygulanan tedavi yöntemleridir. Ancak başarı



alınmalıdır.



tüm hastalar medikal tedaviye posasız



ve nütrisyonel ekleri olan diyet önerilir. başlanır.



Günde 2 kez 500 mg ile



başlanıp



vakalarda tedaviye steroid eklemek gerekebilir. Budenosid de



günde 4000 mg'a kadar



faydalıdır,



çıkılabilir.



yan etkileri daha



azdır.



oranları düşüktür.







Son yıllarda TNF-alfa antikoru olan i nfliksimabın ( Remicade) tedavide remisyon sağladığı ve enterokutan fistüllerin kapanmasını hızlandırdığı gözlemlenmiştir. Ancak septik durumlarda kulanılmamaktadır.







Adalimumab (Humira) insandan elde edilen anti TNF antikorudur.







olanlarda ilk basamak tedavi siprofloksasin ve metronidazol; 2-4 haftalık tedavi düzelme olmazsa veya tekrarlarsa azatiyoprin kullanılmalıdır. Fistülü olan hastalarda azatiyoprin ve infliksimab endikasyonu vardır.



Perineal



hastalığ ı



sonrasında



~



Crohn Hastalığında cerrahi girişim endikasyonları Akut başlayan ciddi hastalık



· Crohn'a bağlı kolit+/- toksik megakolon (nadir) Medikal tedaviye yanıtsızlık



• Uzun dönem steroid kullanımına rağmen semptomların devamı • Yüksek doz steroid dozu azaltıldığında semptomların tekrarlanması • İlaç-bağımlı komplikasyonlar (Cushing hastalığı, hipertansiyon) Hastalığa bağlı



komplikasyonlar



· Obstrüksiyon (en s ık cer rahi endikasyondur)



• Perforasyon • Komplike fistüller • Kanama • Malignite riski







Crohn hasta lı ğı batı top l um l arında ince bağırsakl arın en sık cerra hi hastalığ ıdır.







Hastaların







Hasta l arın %







Obstrüksiyon nedeni, inflamasyon, fibrozis, ödemin bağırsak lümeninin daraltması ya da paralitik ileusa neden olmasıdır. Ayrıca yapışıklıklara bağlı mekanik sorunlar ve obstrüksiyon da oluşabilir.







Obstruksiyon







% 60-75'i



yaşamının



75'inden



varlığında



Rezeksiyon lar ile tutulur.



herhangi bir döneminde cerrahiye ihtiyaç duyar.



fazlasında



obstrüksiyona ait belirti ve bulgular az ya da çok vard ı r.



rezeksiyon ve uç uca anastomoz



hastalık



tamamen ortadan



yapılır.



kaldırılamaz.



Yeni ameliyatlar gerekebilir. Bu nedenle rezeksiyon



s ın ırlı



bulguları







Asemptomatik ve sepsis







Rezeksiyon







Son







Striktüroplasti intraabdominal apse veya fistül varlığında kontrendikedir.







Yaygın



sınırları



makroskopik



yıllarda darlıkların



olmayan entero-enteral fistüllerde cerrahi endikasyon yoktur.



hastalığa



rezeksiyon



gore



yapılmaksızın



yapılmalıdır.



striktüroplastiler ile düzeltilebileceği gösterilmiştir.



inflamasyon nedeniyle rezeksiyon yapılamayacak olan durumlarda ya da ağır ve riskli hastalarda en sıklıkla ileotransversostomi olmak üzere çeşitli by-pass i şlemleri de ilk tercih olmamakla birlikte uygulanabilir.



İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ _., 415







Apse perkütan drenaj ve antibiyotik ile tedavi edilir. Fakat fistül cerrahi gerekir.



.



gelişimi



veya kontrolsüz sepsis



durumlarında



Heineke-Mikulicz striktüroplasti







Akut karın bulguları ile gelen ve akut apandisit ön tanısı ile ameliyata ameliyatta çekum inflame ise apendektomi yapılmamalıdır.







Aksi halde apendektomi ameliyata eklenmelidir.



iitiii-U1ii [İleoçekal



alınan



Crohn Tutulumu ]



+



+



hastada Crohn



hastalığı



bulunursa



Tedavi



Çekum rezeksiyonu



APENDEKTOMİ



+



APENDEKTOMİ



Bir



+



şey



yapma



Apandisit ve İleoçekal Crohn Tutulumu



DİGER İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI TİFO ENTERİTİ olabileceği



Tifo Salmonella typhi ve paratyphinin neden







Hastaların % 10-20'sinde ciddi kanama, % 2 kadarında da Peyer tipik olarak ileumun son 30 cm'sinde gözlenir.







Antibiyotik seçiminde florokinolonlar ve 3.







Perforasyonda primer onarım yeterlidir. Rezeksiyon mortalite ve morbiditeyi







Multipl perforasyonun







Tifo olan ve tedavi edilen hastalarda dahi % 3 oranında taşıyıcılık gelişir. Kaynak safra kesesidir. Safra kesesi fonksiyonel olanlara 1 ay kadar ampisilin + probenesid + amoksilin veya trimetoprim + sülfametoksazol verilir. İlaç tedavisi başarısız olursa veya safra kesesi nan-fonksiyonel ise kolesistektomi uygulanır.



olduğu



Kuşak



akut,



ateşli hastalıktır.







plaklarında



perforasyon



oluşur. Peıforasyon



sefalosporinler ilk tercihtir. arttırır.



%25 hastada rezeksiyon ile primer anastomoz veya loop ostomi tercih edilir.



İMMÜNSÜPRESE HASTALARDA ENTERİT Protozoa: •



Protozoalar (örn, Criptosporidium, Isospora ve Mikrosporodium) AIDS'li hastalarda diyareye neden olan en patojen sınıfıdır.



sık







İnce bağırsaklar en sık görülen enfeksiyon yeridir.



416 ~ GENEL CERRAHİ



Bakteriler: •



Clostridium difficile'nin neden olduğu ishal AIDS'li hastalarda artmış antibiyotik kullanımı nedeniyle sağlıklı bireylere göre daha sıktır.



Virüsler: sık







CMV, immünsüprese hastalarda ishalin en



viral nedenidir.







Mukoza! iskemik ülserasyonlara neden olur.







CMV enteritine bağlı yüksek perforasyon oranının nedeni de bu ülserasyonlardır.



İNCE BAGIRSAK NEOPLAZMLARI •



İnce bağırsak tümörleri oldukça nadir görülür.







Tüm GİS tümörlerinin % 3 -6'sı, malign tümörlerin ise ancak% l'i ince bağırsak yerleşimlidir.







Malign-benign



dağılımı yaklaşık eşittir.







Tanıda son yıllarda geliştirilen kapsül enteroskopi ve çift balon endoskopi önemli gelişme sağlamıştır.







BT enteroklizis yaklaşık %95'1ik tanısal







MRI enteroklizisin hassasiyeti ve özgüllüğü ise sırasıyla %98 ve %97 'dir. Enteroklizis jejunuma geçirilen



doğrulukla hassas bir tekniktir.



nazointestinal tüpten verilen baryumla ince bağırsakta distansiyon sağlanması ve mukozanın bu şekilde daha iyi görülmesi esasına dayanmaktadır.



SEMPTOMLAR • • • • • •



• •



Makroskopik kanama, gizli kanama ya da anemi Ağrı Bulantı - kusma Kilo kaybı



Kabızlık



Intususepsiyon



Obstrüksiyon~ En sık görülen belirti parsiyel obstrüksiyon ve buna bağlı gelişen karın Benign tümörler arasında en sık adenom , primer malign tümörler adenokarsinomdur.



ağrısı dır. arasında



İnce bağırsak neoplazmlan Benign



·



sık



en



·



Malign



Adenom: En sık (asemptomatik)*



Adenokarsinom: En sık



Benign stromal tümörler (semptomatik)*



Karsinoid tümör



Lipom



Gastrointestinal stromal hücreli tümörler



Hemanjiyom



Lenfoma



Hamartom



Metastatik tümörler (melanoma)



İNCE BAGIRSAK BENİGN TÜMÖRLERİ •



Benign tümörlerin büyük çoğunluğu asemptomatiktir.







Semptomatik olduklarında en sık parsiyel ya da kanama diğer sık görülen komplikasyondur.







Ayrıca







Adenomlar ve stromal tümörler en







Benign tümörler distal ince bağırsakta daha sık görülmektedir.



aralıklı



obstrüksiyona



intususepsiyona ya da volvulusa yol açabilir. sık



görülen benign tümörlerdir.



bağlı karın ağrısı görülür,



İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI ve CERRAH İS İ _., 417 •



Fakat duodenumun nispeten kısa boyu nedeniyle bu sayılar biraz yanıltıcı olabilir.







Otopsi serilerinde en sık görülen benign tümorler adenomlard ı r, fakat stromal tümörler ise semptom veren en sik benign ince bağırsak tümörleridir.



Benign Epitelyal Tümörler: Stromal tümörler: sık







Malign GIST' lerden 3-4 kat daha



görülür.







En sık midede (%60), sonra jejunum ve ileumda (%30)görülür.







Duodenumda çok nadiren (%5) görülür.



Adenom: •



Gerçek adenom, Villöz adenom ve Brunner bezi adenomları olmak üzere üç primer tipi vardır. %20'si duodenumda, %30'u jejunumda ve %50'si ileumda görülür.(Schwartz 10. Baskı : Adenom en sık



duodenumda görülür)







Bu lezyonların çoğunluğu asemptomatik, tek ve otopside insidental olarak saptanır.







En sık görülen semptomlar kanama ve tıkanıklıktır.







Brunner bezi adenomları , bezlerin duktuslar ve stromal elemanları ile birlikte olan proliferasyonu sonucu oluşur.



Malignite potansiyeli yoktur.







En sık duodenumun 1. ve 2. kısımlarının birleşim yerinde görülür.







Villöz adenomlar nadirdir, en



sık duodenumda bulunurlar ve ailesel polipozis sendromuyla ilişkili



olabilir. adenomların







Gerçek







Hem villöz hemde gerçek adenomlar premalign lezyonlar olduklarından mutlaka çıkarılmaları gerekir.







Adenomatosis polipozis koli (APC) sendromlu her hastada duodenumda adenom



%5' i duodenumda görülürler.



vardır.



Lipom: sık







En



ileumda görülür.







Stromal tümorler kategorisindedir. Malignite potansiyeli yoktur.



Hamartomatöz polipler: • •



Genellikle Peutz -Jeghers sendromunun bir komponenti olarak karşımıza çıkarlar. Genellikle premalign olmadıkları kabul edilse de adenomatöz polipler içermesi nedeniyle malignite riski vardır.







En sık semptomu intussepsiyon nedeniyle gelişen rekürren kolik karın ağrısıdır.



Hemanjiyomlar: •



En sık jejunumda görülür. Osler-Weber-Rendu hastalığının bir parçası olarak görülebilir.







En sık semptomu intestinal yöntem leridir.



kanamadır.



Anjiyografi ve teknesyum Tc 99m sintigrafisi en



kullanışlı tanı



İNCE BAGIRSAK MALİGN TÜMÖRLERİ •



İnce bağırsak malign tümörleri: adenokanser % 35-50, karsinoid tümör% 20-40, lenfoma % 10-15, GİST %15 .







İnce bağırsaklar, gastrointestinal sistemin mukozal yüzeyinin % 90'dan fazl asını o l uşturmasına rağmen



gastrointestinal malignensilerin sadece %1 .1 ile 2.4'ü ince



bağırsaklarda yerleşi r.







Adenokarsinomlar proksimal ince bağırsakta da daha sık görülür; diğer malign lezyonlar distalde daha sık görülür.







GİS'te kanserin en nadir görüldüğü bölge ince bağırsaklardır.



418 ~ GENEL CERRAHİ



İnce bağ1rsak malign tümörleri En s1k görüldüğü bölge



S1khk



Köken hücresi



Tümör tipi Adenokarsinom



Epitel Hücresi



%35-50



Duodenum



Karsinoid



Enterokromaffin hücresi



%20-40



İleum



Lenfoma



Lenfosit



%10-15



İleum



GİST



Cajal hücreleri



%10-15



-







İnce bağırsaklarda sıklıkla başka organlardan metastaz veya lokal invazyonlar da görülür.







Metastatik tümörleri primer tümörlerinden daha







İnce bağırsaklarda en sık rastlanan metastazlar diğer karın içi organlardan kaynaklanan metastazlardır.







Kütanöz melanom ince







İnce bağırsak kanserli hastaların çoğu 50-60 yaşlar arasındadır.



~



fazladır.



bağırsaklara en sık metastaz yapan ektraabdominal kanserdir.



İnce bağırsak adenokarsinomlarının az görülmesinin nedenleri • İnce bağırsak içeriğinin sıvı, alkali ve bakteri miktarının az olması • İnce bağırsak pasajının hızlı olması · İnce bağırsak hücrelerinin hızlı yaşam döngüsü • İnce bağırsak duvarındaki koruyucu apoptotik mekanizma; duvarda yüksek IgA düzeyi



~



İnce bağırsak adeno~anserlerinin risk



f aktörle~i



• Tütsülenmiş yiyecekler • Crohn hastalığı • Çölyak hastalığı • Lynch sendromları • Familya! adenomatöz polipozis • Peutz-J eghers sendromu • Peptik ülser hastalığı hikayesi • Kistik fibrozis • Biliyer diversiyon (ör; kolesistektomi hikayesi) Tart ı şma lı



risk faktörleri



• Kırmızı et • Tuzla işlenmiş besinler • Sigara, alkol • •



İnce bağırsak neoplazmlarının çoğu büyük boyutlara ulaşana kadar asemptomatiktir.



Kramp trazında karın ağrısı, distansiyon, bulantı ve kusmanın eşlik ettiği parsiyel ince bağırsak



obstrüksiyonu klinikte en



sık karşılaşılan başvuru şeklidir.







Genellikle ağrısız olan kanama ikinci en sık belirtidir.







Fizik muayenede %25'e varan oranlarda olmayabilir.







Gaitada gizli kan pozitif olabilir.



karında



kitle ve %25'inde obstrüksiyon



bulguları ...



Ancak bulgu



İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ _,, 419



Adenokarsinom: İnce bağ ı rsak adenokarsinomları







İnce bağırsakta yerleşen malign tümörlerin yakl aşı k % S0'sini oluşturur.







Adenokarsinomlar, Crohn hastalığına bağlı gelişenler hariç, en sı k duodenumda yerleşir.







Crohn







Duodenal adenokarsinomların da yaklaşık yarısı ampulla Vateri 'den gelişir.







Açıl ı p







Tedavisi lezyonu içeren bağırsağa geniş rezeksiyon + bölgesel lenfadenektomi yapılmasıdır.







hastalarında



kapanan karakteristiktir.



en



s ı k ileumda dır.



sarılık ve



ga itada gizli kan



poz i t i fl i ğ i



ampu ll a Vateri



kars i nomları için



İnce bağırsak adenokanserlerinin adjuvan ve palyatif tedavisinde kemoterapinin ispatlanmış bir etkinliği



yoktur.







Prognozu kötüdür.



Gastrointestinal Stromal Tümörler ( GİST): alır.







Cajal hücresinden köken







GİST'lerin tanımlayıcı özelliği t irozin kinaz KIT reseptörü ekspresyonudur.







GİST'lerin % 60-70'i midede yerleşir.







İnce bağ ı rsaklar, GİST'lerin ikinci sık lokalizasyonudur ( %25-35).







GİST diğer ince bağırsak kanserlerine oranla daha fazla kanar.







İnce bağırsak GİST segmenter rezeksiyon ile tedavi edilir. Eğer rezeksiyon öncesi GİST tanısı



biliniyorsa



gen i ş lenfadenektomi anlamlı değ il, çünkü GİST nadiren lenf nodu metastazı yapar.







GİST klasik kemoterapi ajanlarına dirençlidir; İmati n i b (Gleevec) kullanılır.







Rezeksiyon sonrası yüksek ve orta risk grubu hastalarda adjuvan tedavide İmatinib kullanılmaktadır. Risk tümörün çapı, mitoz oranı, lokalizasyonuna göre belirlenmektedir.







Cerrahi tedavisi mümkün olmayan veya metastatik GİST'lerin % 80'i İmatin i bden fayda görür.







Sunit inib, imatinibe dirençli vakalarda







Regorafenib, Nilotinib ikinci jenerasyon tirozin kinaz inhibitörleridir.







İmatinib ve sunitinibe dirençli vakalarda kullanılmaktadır.



kullanılmaktadır.



Lenfoma: •



İnce bağırsakta yerleşen malign tümörlerin yaklaşık % 10-15'ini oluşturur.







< 10 yaş çocuklarda bağırsaklarda en sık görülen neoplazi ince bağırsak lenfomasıdır.







Primer ince bağırsak lenfomaları en sık ileumda yerleşir.



Karsinoid Tümörler: gelişir.







Enterokromaffin (nöroendokrin) hücrelerden







Başta







Karsinoidler ön bağırsak (foregut), orta bağırsak (midgut) ve son bağ ı rsaktan (hindgut) gelişen bütün organlarda görülebilirler.







GİS'te % 90'ı 3 yerde bulunur.



serotonin, substans P (P maddesi) ve histamin olmak üzere



bazı



humoral faktörler salgılarlar.



./ Apendiks (% 45) en sık yerl eştiğ i organdır. ./ İleum (%28) ./ Rektum (%16)



Sabiston 20. Baskı GİS'te bulunma oranları: Apendiks (%38), İnce bağ ı rsak (%29), kolon (%13), mide (%12), rektum (%8)



420 ~ GENEL CERRAHİ



Gastrointestinal karsinoidlerin Organ



Olgu



Özofagus



dağ1hm1



Metastaz oram (%)



Karsinoid sendrom olgusu



o



1



Mide



93 (%2)



23



8



Duodenum



135 (%4)



20



4



1032 (%28)



34



91



42 (%1)



19



3



1686 (%45)



2



6



91 (%2)



60



5



592 (%16)



18



1



Over



34



6



17



Safra yollan



10



30



o



Pankreas



2



1



3718



136



Jejunoileum Meckel divertikülü Apendiks Ko lon Rektum



Total



yerleşir.







En nadir özofagus ve pankreasta







İnce bağırsak karsinoidleri, olguların %30'unda multipl; apendiks karsinoidleri genellikle tektir.







Karsinoidlerin bir diğer özelliği farklı histolojik tipte ikinci bir primer neoplazmın senkronize olarak görülen kanser kalın bağırsakların adenokarsinomudur.







sıkça eşlik



etmesidir. Genellikle



Karsinoidler makroskopik olarak normal mukoza ile kaplı, yüzeyden hafif kabarık, yuvarlak, sert nodüller şeklindedir.







Mezenter ve bağırsak duvarında yoğun desmoplastik reaksiyonun neden olduğu bağırsak duvarında obstrüksiyona neden olabilir.







Karsinoidlerin malignite potansiyeli 4 faktöre



aşırı



fibrozis bulunabilir. Fibrozis



bağlıdır.



1- Lokalizasyon



Lokalizasyona göre metastaz



oranları ~



Apendiks % 3... Kolon % 60 ...



2- Boyut Metastaz



oranları:



1 cm'den küçük karsinoidler (tüm karsinoidlerin %75'i) % 2



1-2 cm



arasındaki



karsinoidler (tüm karsinoidlerin %20'si) % 50



2 cm'den büyük karsinoidler (tüm karsinoidlerin %5'i) % 80-90 3- İnvazyon derinliği Submukozayı aşmayan Serozayı



karsinoid metastaz yapmaz



tutan karsinoidlerde metastaz



oranı%



70'tir.



4- Büyüme patterni



Histolojik büyüme patterni de



sağkalımla ilişkili



ve prognostik öneme sahiptir.



- Lenf nodu metastazının prognoza doğrudan etkisi yoktur.







Karın ağrısı,







Radyolojik bağlıdır.



obstrüksiyon, diyare ve kilo



çalışmalar~



Çok



sayıda



kaybı



en



sık semptomlardır.



dolum defekti görülür. Bu defektlerin bir



kısmı



tümör bir



kısmı



fibrozise



İNCE BAG IRSAK HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ ~ 421 sahasında yavaş







Mezenterik vasküler anjiyografi -+ Tümör



venöz drenaj gösterir.







Somatostatin reseptör sintigrafisi -+ Karsinoid tümörleri lokalize etmede çok







Kromogranin A -+ Non - spesifik bir nöroendokrin tümör belirtecidir.



başarılıdır.



Tedavi: •



Tümör



çap ı
1 cm / büyük, mult ipl lezyon / lenf nodu



metastaz ı



-+



Geniş



rezeksiyon



yapılır.



Metastatik hastalık varlığında da kitle küçültücü (debulking) rezeksiyonlar yapılır; hem uzun dönem sağkalım hem de karsinoid sendrom semptomlarını azaltır.



avantajı sağlar,



Karsinoid sendrom: hastaların







Malign karsinoidli







Karsinoid tümörün karsinoid sendrom yapabilmesi için tümörün salgıladığı serotoninin karaciğere uğramadan sistemik venöz dolaşıma ulaşması gerekir.







Hastaların çoğunda



masif



% 5- lO'unda görülür.



karaciğer metastazı vardır;



ancak



karaciğer metastazı



olan her hastada



görülmez. •



by-pass eden over ve retroperitoneal karsinoidler karaciğer metastazı olmadan da karsinoid sendroma yol açabilir.







Karsinoid sendrom en







Genelde malign karsinoid tümörlerin % 5-9







Karaciğeri



sık



jej unoileum karsinoidlerine kadar ı



bağlı



görülür.



karsinoid sendrom



bulgularına



Epizod ik flush , bronkospazm, diyare ve vazomotor kollaps ataklar en



yol açar. sık



görülen



semptomlardır.







Bulgular ./ Hepatomegali, diyare ve flush %80



./



Sağ



kalp kapak hastalıkları %50 (en en sık)



sı k



pulmoner stenoz) (dahi liye kaynaklarında triküspit



yetmezl iğ i



./



Astım



%25



./ Malabsorbsiyon ve pellegra (demans, dermatit, diyare) da bazen gözlenir. hastalığı



./ Kalp kapak ./



endokardial fibrozis sonucu



gelişir.



Bağırsak duvarında, endokardında



retroperitonda ve mezenterik kan damarları çevresinde da, yüksek doz serotonine bağlı olarak fibrozis görülür.



olduğu



gibi



sağ



kalp



./ Serotonin akciğerde metabolize olduğu için sol kalp korunur.



./ Serotonin, substans P ve bradikinine bağlı gözlenir.



gelişen



bronkokonstriksiyon sonucunda



astım bulguları



Tanı:







Çeşitli







Dolaşımda







humoral faktörlerin



bakılması esasına dayanır.



serotonin ve substans P yüksektir.



Dolaşımdaki



serotonin



karaciğerde



5-hidroksiindolasetikasite (5-HIAA) metabolize edilerek inaktive



edilir. • İdrardaki 5-HIAA düzeyi ölçülebilir. Özgüllüğü yüksektir. Duyarlı değildir. • Kromogranin A kullanılabilir. Özgüllüğü yüksek, duyarlılığı düşük (sırası ile %95 ve %55)



• Kromogranin A ve idrar 5-HIAA birlikte •



Çalışmalara



kullanılabilir. Duyarlılık



yükselir.



göre kromogranin A (CgA) ve N terminal - pro beyin natriüretik peptid (NT - pro BNP) birlikte kullanılabilir.



422 ~ GENEL CERRAH İ • Hem tanı hem de sürviye ilişkin fikir verir. Çünkü CgA ve NT - pro BNP'nin birlikte yükseldiği hastalarda sağkalım tek başına CgA yüksek olanlara göre daha kısadır. • Karsinoid tümörlerin tanısında MRI kullanılmaz fakat metastatik hastalığın özelliklede karaciğer metastazlarının tanısında kullanılır.



• Karsinoid sendromun tedavisinde palyatif amaçlı da olsa karaciğer rezeksiyonu yapılabilir. • Rezeksiyon yapılamazsa hepatik dearteriyelizasyon / hepatik arteriyel embolizasyon +



kemoterapi



uygulanır .



• Oktreotid karsinoid sendrom semptomlarının palyasyonunda etkilidir.



İNCE BAGIRSAK DİVERTİKÜLLERİ •



Konjenital veya kazanılmış olabilir.







Konjenital divertiküller gerçek divertiküldür.







İnce bağırsağın kazanılmış divertikülleri en sı k duodenumda (ikinci kıtada) görülür.







Duodenum divertikülleri t üm GİS'te kolondan sonra 2. Sı rada yer alır.







Meckel divertikülü ise ince bağırsakların en sık gerçek divertikülüdür.



MECKEL DİVERTİKÜLÜ •



Sindirim kanalının en sık konjenital anomalisidir. (% 2)







İntrauterin dönemde orta bağırsağın "yolk sac" ile ilişkisini sağlayan



omfalomezenterik {ya da vitellin) duktun sonucunda gelişir.



kapanmaması







Bu kanalın kapanmaması sonucunda omfalomezenterik kist, enterositom içeren rezidü fibröz bant, umblikal sinüs ya da polip de gelişebilir.







Ancak en sık Meckel divertikülü görülür.







Başka konjenital malformasyonlar ile birlikte olabilir (özofagus atrezisi, anorektal atrezi, santral sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem malformasyonları gibi).







Kalıtsal değildir.







İçinde ektopik mukoza barındırabil ir {%60) .



~



Meckel Divertikülü



Meckel divertikülü ile ilgili ikiler kuralı · Toplumun % 2'sinde ... • İleoçekal valvden ortalama 2 feet (60 cm) uzaklıkta ... • 2 inç (5 cm) uzunluğunda ... • Erkeklerde 2 kat daha sık ... • 2 cins heterotopik (ektopik) doku içerir (mide , pankreas). • En çok 2 yaş altında semptom verir.



Komplikasyonlar: •



Kanama, intestinal obstrüksiyon, inflamasyon {divertikülit), perforasyon, Littre fıtı ğı ve neoplazm gibi komplikasyonları vardır.







Nadiren kör ans etkisi ile malabsorbsiyona da yol açabilir.



İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI ve CERRAHİS İ ~ 423 sık







Çocuklarda en







Eri şki nlerde,







Semptomların çoğu



görülen bulgu rektal



kanama dır.



intestinal obstruksiyon, kanama ve inflamasyon daha



2 yaş



altı



sık



gözlenir.



çocuklarda görülür.



Kanama ./ 2 yaş a ltı çocuklarda şiddetli alt GİS kanamasının en sık nedeni Meckel divertikülüdür. ./



Kanamanın



nedeni divertikül içindeki heterotopik mukozadır; %80-85 mide mukozası bulunur. Bunun pankreas, duodenum, kolon mukozası da olabilir.



dışında,



Obstrüksiyon ./



Eri şki nde



en



sı k



görülen komplikasyondur.



İnflamasyon



./ Klinik tablo akut apandisite çok benzer. ./ Lokalize apse ya da jeneralize peritonit



gelişebilir.



./ Akut apandisit tanısı ile opere edilen hastalarda apendiks normal bulunursa Meckel divertikülü saptanırsa



./ Divertikülit



ek olarak apendektomi de



yapılması



aranır.



uygundur.



Perforasyon



./ Peptik ülserin derinleşmesi, inflamasyonun ilerlemesi ya da bir yabancı cismin yaptığı erozyon sonucu divertikül perfore olabilir. Neoplazm



./ Nadir görülür (%0.5-3.2) ./ En



sık



karsinoid tümör



gelişir.



Tanı:



./ Baryumlu grafi ile tesadüfen saptanabilir. ./ Komplike



olmamış



Meckel divertikülü için enteroklizis yardımcı olabilir.



./ Ektopik mide mukozasının görüntülenmesinde Teknesyum 99 perteknetat sintigrafisi güvenilirlik >%90)



kullanılır



(çocularda



Tedavi: ./ Komplikasyona yol



açm ı ş



Meckel divertikülü eksize edilir.



./ Ameliyat endikasyonu kanama veya neoplazm ise divertikülün edilir.



çıktığı



ileum segmenti ile birlikte rezeke



DİGER İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI YABANCI CİSİMLER •



Radyolojik yöntemlerle ve direkt grafilerle takip edilirler.







Komplikasyon



gelişirse



ameliyatla



çıkarılırlar.



İNCE BAGIRSAK PERFORASYONLARI sık







En



iyatrojenik perforasyon gözlenir.







ERCP







BT







Diğer perforasyon nedenleri enfeksiyonlar (tifo, tüberküloz), Crohn hastalığı, iskemi ilaçlar (NSAİİ gibi) ve radyasyon



sırasında



a l tın



en



sık



duodenum



yaralanması



ile



karşılaşılır.



standart tanı yöntemidir.



olarak sayılabilir.



424 ~ GENEL CERRAH İ



KÖR ANS SENDROMU yavaşlaması



sonucunda bakterilerin



bağırsakta çoğalması dır.







Temel mekanizma pasaj







İshal, steatore, anemi, kilo kaybı, karın ağrısı, nörolojik bulgular gözlenir.







Vitamin B12 eksi kl i ği belirgindir.







Tanı



konduktan sonra pasajı yavaşlatan durum cerrahi olarak düzeltilir.



RADYASYON ENTERİTİ •



Akut olarak mukoza ve submukozal damarlar etkilenir.







Bu dönemde bulgular (diyare, ağrı, malabsorpsiyon) geçicidir.







Geç dönemde vasküler skleroz ve tutulum, striktür ve obstrüksiyon gözlenir.







Geç dönem kronik radyasyon enteritinde en sık tutulan yer terminal ileumdur.







Gerekirse ameliyat yapılır.



PNÖMATÖZİS İNTESTİNALİS •



Pnömatozis intestinalis bağırsak duvarı içerisinde gaz olmasıdır.







En sık jejunumda görülür.







İdiyopatik olabilir.







Bağırsak patolojileri (intestinal infarkt) veya bağırsak dışı durumlarla ilişkili olabilir (KOAH, astım) ...







Bağ ı rsak



iskemisi veya



enfarktına bağlı ise cerrahi açıdan önemlidir.



KISA BAGIRSAK SENDROMU •



Beslenme için yeterli bağırsak uzunluğunun kalmadığı klinik tablodur.







Tanım ~ İnce bağ ı rsak







Sindirim ve absorbsiyon fonksiyonları kaybolur.







Elektrolitler, karbohidratlar, amino asitler bütün ince bağırsak boyunca aktif transportla emilir.







Çoğu







< 200 cm ~



Kısa bağırsak sendromu olarak değerlendirilir.



besinlerin emilimi proksima l ince bağ ı rsakta tamamlanır.



Demir, folat, kalsiyum özellikle proksimal ince bağırsaklardan, safra tuzl arı ve B12 vitamini terminal ileumdan



emilir. •



İnce bağırsakların % 80'den fazlasının rezeksiyonu yaşamla bağdaşmaz .



~



İnce bağırsak rezeksiyo~u sonrası yaşam şansını ve kalitesini olumsuz etkileyen · faktörler . • · · · • •



Rezeksiyon yapılan segmentin u z unluğu Segmentin yeri (jejunum iyi, ileum köt ü} Sağlam kolon yokluğu İ leoçe kal valvin olmamas ı Kalan ince bağırsaklarda hastalık olması Hastanın ameliyat öncesi genel durumunun kritik olması



·



İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ



11,,,



425



Kısa bağırsak sendromuna yol açan geniş ince bağırsak rezeksiyonu nedenleri



'2§.



· · • • · • • •



Mezenterik damar t ı kanma l arı Crohn hasta lığı Malignensi Strangüle fıtıklar Mezenterik damar yaralanmaları İ nce bağırsak volvulusu İnce bağırsak tümörleri Radyasyon enteriti sık



neden mezenter damar tıkanıkları dır.







En







Yeni







İntestinal içerik jejunumda izotonik tutulmaya çalışırken ileumda giderek daha konsantre bir hal alır.



doğanlarda



en



sık



neden nekrotizan enterokolittir (NEC).







Kolonda ise özellikle su ve tuz emilimi olur.







Jejunum rezeksiyonu



sonrası ,



ileum ve kolon artmış sıvı ve elektrolitleri emerek diyare gelişimini en aza



indirmeye çalışırlar. •



Fakat ileal rezeksiyon sonrası, jejunum izotonik içeriğinin ve emilmeyen safra tuzlarının kolona geçmesi şiddetli



diyareye neden olur. •



Bu diyarenin sebebi, safra tuzlarının kolon mukoza hücrelerinin membran yapıs ı nı tahrip ederek aktif Na transportunu engellemesidir.







İleumun ı m'den fazla bir kısmının çıkarılması, safra tuzları emilimini bozar.







Yağların







İnce bağırsak rezeksiyonu ile beraber gastrik asit hipersekresyonu olur.







Bu, muhtemelen ince bağırsaklardan salgılanan ve gastrik asit salgısını in hibe eden bir faktörün inhibe edilmesine ya da ortadan kalkmasına bağlıdır.







Gastrik hipersekresyon geçicidir. Gastrik salgıların artışı bağırsakların sıvı-elektrolit yükünü arttırarak diyareyi



emilimi de bozulur ve steatore gelişir.



şiddetlendirir.







Kısa bağırsak sendromunda, safra tuzlarının enterohepatik dolaşımının bozulmasına bağlı olarak oluşumu



safra taşı



3 kat artar.



KLİNİK EVRELER



1.Evre: •



Ameliyattan hemen sonra olan dönemdir.







Sıvı kayıpları



en yüksek seviyededir.







S ıvı







Ortalama 3 hafta sürer.



elektrolit dengesi bozuklukları, mortalitenin en önemli nedenidir.







Kalan bağırsak gerekir.



uzunluğu



kolon yokken < 100 cm; kolon varken < 60 cm ise hayat boyu TPN



2.Evre: • • • •



Diyare geriler. Ağızdan s ıvı ve gıda alınmadığı sürece hasta rahattır. Yemek ile beraber diyare ortaya çıkar. Bu evrede intestinal adaptasyon başlar Ortalama 3-6 ay sürer.



l.Evre: •



Çıkarılan bağırsak uzunluğu ile doğru orantılı olarak çok sayıda beslenme ve metabolizma bozuklukları oluşur.







Anemi



• •



Hastaların



sıktır.



% 30'unda osteomalazi



vardır.



Hiperokzalüri (emilimi bozulan yağ asitlerinin kalsiyum ile birleşmesi sonucunda serbest kalan oksalatın kolondan emiliminin artması), hipomagnezemi, safra kesesi ve üriner sistem taşları gözlenir.



426 ~ GENEL CERRAHİ



İNTESTİNAL ADAPTASYON • • • •



Rezeksiyon sonrası kalan bağırsaklarda ortaya çıkan adaptif değişiklikler olarak tanımlanır. Adaptif cevabın şiddeti çıkarılan bağırsağın uzunluğu ile doğru orantılıdır. İleumun adaptif değişiklik kapasitesi jejunumdan fazladır. Cerrahi girişimden 48 saat sonra adaptif değişiklik başlar. Tamamlanması aylar alır.



• •



Adaptasyonun temeli enterositlerin hiperplazisi ile emilim yüzeyinin Sayıca çoğalma olmadan bağırsak villusları uzar.



• •



Hücre



arttırılmasıdır.



sayısı



ve yenilenme hızı artar. Bağırsakların boyu ve çapı artar.



İntestinal Adaptasyonu Etkileyen Faktörler: Luminal faktörler: ./



Ağız



yolu ile



alınan



besinlere ve endojen



salgılara bağlıdır.



./ Özellikle lifli gıdalar, disakkaritler ve uzun zincirli yağ asitleri bağırsaklarda trafik etki gösterir. ./ Endojen salgılardan da mide, duodenum, pankreas, safra yapıcı etkileri vardır. ./ Amino asidlerden de glutaminin



bağırsak mukozası



yolları



ve tükürük bezi



üzerine trafik etkisi



salgılarının



hiperplazi



vardır.



Hormonal faktörler: ./ Gastrin, CCK, sekretin, nörotensin, peptid YY, bombesin, GLP-2 (glukogan-like- peptid), IGF-1,GH (Somatropin ).



TEDAVİ Evre 1: • •



Sıvı-elektrolit



TPN



tedavisi en önemli tedavidir.



yapılır.



Evre 2: •



İntestinal adaptasyon kısmen oluştuğu için oral gıdalara geçilir.



• • •



TPN desteği sürer. Kolona safra tuzlarının geçmesine bağlı oluşan kolereik diyarede kolestramin faydalı olabilir. Rezeke ileum > 1 m ise safra tuzları kaybı daha belirgin olur ve kolestraminin faydası olmaz.



• • •



Miçel oluşumuna gerek duymadan emilen orta zincirli trigliseridler verilir. Normal diyeti tolere edemeyen hastalarda elementer dietler kullanılır. Enteral beslenmede karbohidratlar ile başlanmalı ve daha sonra sırası ile proteinler ve verilmelidir.



Evre l: •



3-12 ay sonra 3. evreye geçilir.







Normal diyete ek olarak demir, B12 vitamini, folat, magnezyum ve D vitamini verilir.



CERRAHİ TEDAVİ •



İnce bağırsak transplantasyonu







Alternatif cerrahi



girişimler



yağlar



İNCE BAG IRSAK HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 427



SPOT BİLGİLER • Treitz ligamanı... Duodenojejunal fleksura suspansuar ligament · Myenterik Pleksus {Auerbach pleksusu) ...İki kas tabakası arasında yer alır . · Meissner Pleksusu ... Submukozada · Bağırsak motilitesini artıran peptitler ... Gastrin, Kolesistokinin, Motilin, Substans P, Nörotensin, Pankreatik polipeptid • Bağırsak motilitesini azaltan peptitler ... Sekretin . Peptid YY · Crohn Hastalığı diğer isimleri... Terminal ileit . Rejyonel ileit, Transmural enterit, Granülamatöz



· Tifo Enteriti... Salmonella typhi ve paratyphi'lerin neden olabileceği akut bir ateşli hastalık, ciddi kanama, perforasyon oluşur, Perforasyon olan vakalarda primer onarım yeterlidir. · En sık asemptomatik ince bağırsak benign neoplazmı... Adenom · En sık semptomatik ince bağırsak benign neoplazmı. .. Benign stromal tümörler · En sık ince bağırsak Adenokarsinom



malign



neoplazmı. ..



• İnce bağırsaklarda en sık rastlanan metastazlar ... Diğer karın içi organlardan kaynaklanan metastazlar · İnce bağırsak adenokarsinomlarının az görülmesinin nedenleri... İnce bağırsak içeriğinin sıvı, alkali ve bakteri miktarının az olması, İnce bağırsak pasajının hızlı olması, İnce bağırsak hücrelerinin hızlı yaşam döngüsü, İnce bağırsak duvarındaki koruyucu apoptotik mekanizma, Duvarda yüksek IgA düzeyi



enterit · Crohn Hastalığı. .. Akut alevlenmeler ve spontan düzelmeler gösteren, gastrointestinal sistemin (GİS) herhangi bir yerinde veya tümünde görülebilen transmural kronik inflamatuvar bir hastalık



· Adenokarsinomlar en sık ... Crohn hastalığına bağlı gelişenler hariç, en sık duodenumda, Crohn hastalarında ise en sık ileum



• Crohn Hastalığının en sık tuttuğu yer ... Terminal ileum



· Gastrointestinal stromal hücreli tümörlerin köken aldığı hücre ... Cajal'ın interstisyel hücresi



· Crohn hastalığında en sık rastlanan bulgular .. . Karın ağrısı, ishal ve kilo kaybı



· Gastrointestinal stromal tümörler ikinci sık lokalizasyon ... İnce bağırsaklar



· Sigara ... Crohn hastalığı gelişme riskini arttırır



• Diğer ince bağırsak malignensilerine oranla daha fazla kanamaya neden olan ... Gastrointestinal stromal tümörler



· Crohn hastalığında görülen en erken lezyon ...Aftöz ülserler · Crohn hastalığında ... Aftöz ülser, lineer ülser, transvers ülserler, kaldırım taşı görüntüsü, internal fistülizasyon, submukozal ve subserozal fibrozis ve bunun neden olduğu darlık görülür · Crohn hastalığında en sık komplikasyon .. . Obstrüks iyon, sonra perforasyon · Crohn hastalığında en sık cerrahi endikasyon . . . Ob strüksiyon · Kantor'un ip işareti... Terminal ileumun oldukça incelmiş, ip gibi görülmesi · Crohn hastalarında ...%92'si ASCA (+), pANCA (-) · Ülseratif kolit hastalarında ...%98'i ASCA (-), pANCA (+) · Crohn hastalarında en sık ekstraintestinal semptom ...Cilt lezyonları (Eritemanodozum, Pyoderma gangrenozum) · Crohn hastalarında tedavi... Başlangıçta tüm hastalar medikal tedavi • Crohn hastalarında medikal tedavi... Sindirimi kolay, posasız ve nütrisyonel ekleri ve sülfasalazin · Crohn hastalarında kullanılabilen ilaçlar ... Sülfasalazin, Steroid, Budenosid, 6 merkaptopürin ve azatiyoprin, Siklosporin, radyoterapi, BCG uygulamaları, levamizol, immünglobülinler, infliksimab, Adalimumab (TNF-alfa antikoru) · Crohn hastalarında perineal hastalığı olanlarda ilk basamak tedavi... Siprofloksasin ve metronidazoldür; 2-4 haftalık tedavi sonrasında düzelme olmazsa veya tekrarlarsa azatiyoprin kullanılmalı · Parsiyel obstrüksiyonlu hastalarda öncelikle tercih edilen yöntem .. . Striktüroplasti · Striktüroplastinin kontrendike olduğu durumlar ... İntraabdominal apse ve intestinal fistül



· Açılıp kapanan sarılık ve gaitada gizli kan pozitifliği. .. Ampulla Vateri karsinomları



· Gastrointestinal stromal tümörlerde en uygun tedavi... Cerrahi · Gastrointestinal stromal tümörlerde kullanılan ilaçlar ... Imatinib (Gleevec), Sunitinib, Regorafenib, Nilotinib · Karsinoidlerin lokalizasyona göre malignite potansiyeli (artan sıra ile). .. Apendiks. Rektum. İnce bağırsak. Kolon. · Karsinoid tümörlerde lenf nodu metastazının prognoza doğrudan etkisi...Yok · Karsinoid sendromunda görülen belirtiler ... Hepatomegali, çok miktarda sulu diyare, paroksismal flushing (üçü % 80 hastada görülür), astım benzeri bronkokonstriksiyon (wheezing) atakları (% 25), sağ kalp kapak hastalığı (% 50), karın ağrısı, ödem, cilt ve mukozalarda pellegra benzeri lezyonlar, malabsorpsiyon · Karsinoid sendromunda görülen en sık kalp kapak hastalığı.. . Sağ kalp kapak hastalıkları %41-70 (en sık pulmoner stenoz (%90), triküspit yetme z liği ve triküspit stenozu) (dahiliye de triküspit yetme z liği en sık) • Karsinoid sendrom tanısı... İdrarda 5 hidroksi indol asetik asit (5-HIAA) düzeyi, kromogranin A (CgA) ve N-terminal pro-beyin natriüretik peptit (N T-pro BNP) Karsinoid sendromda diyagnostik markerların prognoz üzerindeki prediktif değerleri. .. NT-pro BNP > CgA > idrar 5-HIAA · Karsinoid sendrom semptomlarının tedavisinde en etkili farmakolojik ajan ...Oktreotid · Karsinoid sendromun tedavisinde palyatif amaçlı da olsa karaciğer rezeksiyonu ... Yapılabilir



428 ~ GENEL CERRAHİ • İnce bağırsağın edinsel divertikülleri en sık ... Duodenumda (tüm GİS'te kolondan sonra2. sırada)



3.



bulgularından



kanama ve inflamasyon · Ektopik mide mukozasının görüntülenmesi ... Teknesyum



D) Segmenter ve asimetrik bağırsak tutulumu E) Mukozal lineer ülserler ve kaldırım taşı bulguları Doğru



4.



99 perteknetat sintigrafisi · Meckel divertikülü ile ilgili ikiler kuralı... Toplumun



% 2'sinde bulunur. İleoçekal valvden ortalama 2 feet (60 cm) uzaklıktadır. 2 inç (5 cm) uzunluğundadır. Erkeklerde 2 kat daha sık görülür.2 cins heterotopik (ektopik) doku içerir (mide, pankreas). • İnce bağırsak perforasyonları. .. En sık neden iyatrojenik perforasyonlardır. ERCP sırasında en sık duodenum yaralanması gözükür.Tanıda BT altın standart olarak kullanılır. · Pnömatozis intestinalis ... Bağırsak duvarı içerisinde gaz varlığı ile karakterize durum. En sık jejunumda görülür. İdiyopatik olabildiği gibi bağırsakla ilişkili veya KOAH ve astım ile ilişkili bağırsak dışı durumlarla da ilişkili olabilir.Bağırsak iskemisi veya enfarktı ile ilişkili durumlar cerrahi açıdan önemlidir. · İntussussepsiyon en sık ... Çekumun ileum içine geçtiği (ileoçekal intussussepsiyon)



· Kısa bağırsak sendromu .. .İnce bağırsak uzunluğunun



200 cm'den az



Doğru



5.



Aşağıdakilerden



hangisi Crohn kolitinin makroskopik görünümü ile uyumlu bir bulgu değildir?



Doğru



6.



hangisi, ince bağırsakta rejyonel ileitin ilk patolojik bulgusudur?



enteriti



7.



Mezenterik damar tıkanıkları uzunluğu kolon yoksa 100 cm'nin altındaysa, kolon varsa 60 cm'nin altında



E) Obstrüksiyon Doğru



aşamadan



sonra hasta için en uygun hangisidir?



yaklaşım



Operasyonun sonlandırılması Laparoskopik apendektomi İliokolik bypass anastomozu Çekostomi E) Sağ hemikolektomi



A) B) C) D) Doğru



8.



B) Striktür D) Perforasyon



erkek hasta 72 saattir devam eden iştahsız lık , kusma , ateş ve karnının sağ alt kısmında ağrı şikayetleriyle başvuruyor. Fizik muayenesinde karın sağ alt kadranında periton irritasyon bulguları saptanıyor. Akut apandisit ön tanıs ıyla ameliyata alınan hastada, ameliyat sırasında apendiksin plastrone olduğu saptanıyor. aşağıdakilerden



Karbonhidratlar ile başlanmalı ve daha sonra sırası ile proteinler ve yağlar verilmeli



gelişimi



Kırk yaşında



Bu



· Kısa bağırsak sendromunda enteral beslenme sırası...



A) Kanser C) Fistül



cevap: B



bulantı,



· Hayat boyu TPN endikasyonları... Kalan bağırsak



Crohn hastalığının en sık komplikasyonu nedir?



gözlenen



A) '.at wrapping B) Mukozada aftöz ülserler C) ince bağırsakta daralma D) Subserozal fibrozis E) İnternal fistüller Doğru



SORULAR



cevap: E



Aşağıdakilerden



fıtıklar. Mezenterik damar yaralanmaları. İnce bağırsak volvulusu. İnce bağırsak tümörleri. Radyasyon



ÇIKMIŞ



cevap: D



A) Duvar kalınlaşması B) Mezenterde kalınlaşma C) Segmenter tutulum D) Mezenterik lenfadenopati E) Serozal telanjiektaziler



· Kısa bağırsak sendromuna yol açan en sık sebep ...



1.



Zaman zaman kramp tarzında karın ağrısı , febril ateş bulantı ve kusma şikayetleri olan 35 yaşındaki bir kadın hastanın fizik muayenesinde karında duyarlılık ve malnütrisyon bulguları gözlenmiştir. Çekilen ince bağırsak pasaj grafisinde üç ayrı segmentte darlık ve enteroenteral fistül saptanmıştır.



A) Tifo enteriti B) Meckel divertikülü C) Entero-Behçet hastalığı D) Crohn hastalığı E) Gastro-intestinal lenfoma



olması



Malignensi. Crohn hastalığı. Strangüle



cevap: C



Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



· Kısa bağırsak sendromuna yol açan geniş ince bağırsak rezeksiyonu nedenleri... Mezenterik damar tıkanmaları.



hangisi Crohn hastalığının radyolojik biri değildir?



A) Terminal ileumda uzun segmenter darlık B) Komşu organlar ile fistülizasyon C) Kolon tutulumunda haustraların yaygın kaybı



· İnce bağırsakların ve tüm GİS in en sık gerçek divertikülü ...Meckel divertikülü · Meckel divertikülünde çocuklarda en sık görülen semptom ... Rektal kanama · Meckel divertikülünde erişkinlerde sıklık sırasına gôre ilk 3 komplikasyon ... İntestinal obstrüksiyon,



Aşağıdakilerden



cevap: A



Kırk iki yaşında erkek hasta akut karın bulguları ile acil servise başvuruyor. Hastanın sağ alt karın bölgesinde belirgin olmak üzere tüm karın bölgelerinde hassasiyet ve defans saptanıyor.Ayaktakarın grafisinde serbest hava bulunan hastanın öyküsünden 3 hafta önce yaptığı bir seyahat sonrası ishal başladığı öğreniliyor.



cevap: E Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



2.



Crohn hastalığında olmayan hangisidir?



mutlak



ameliyat



endikasyonu



B) Gastrointestinal fistül A) ~semptomatik nüks C) lntestinal obstrüksiyon D) Serbest perforasyon E) İntraabdominal apse Doğru



cevap: A



A) Akut apandisit perforasyonu B) Meckel divertiküliti perforasyonu C) Tifo enterit perforasyonu



D) Tüberküloz enterit perforasyonu E) Campylobacter enfeksiyonu perforasyonu Doğru



cevap: C



İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ .,,, 429 9.



Aşağıdaki



en



sık



ince bağırsak benign tümörlerinden hangisi görülür ve klinikte semptomlara neden olur?



A) Lipom



C) Ürik asit E) Okzalat Doğru



cevap: E



10. İnce bağırsak kanseri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?



D) E) Doğru



görülür En sık görülen kanser tipi lenfomadır. Adenokarsinomlar en sık jejenumda görülür. İnce bağırsak karsinoid tümörleri enterokromaffin hücrelerinden köken alır Genellikle erken yaşta görülür



cevap: E I



17. Terminal ileum görülmez?



A) Gastrointestinal tümörler en sık ince bağırsaklarda B) C)



B) Magnezyum D) Sistein



A) Kalsiyum



B) Fibrom D) Hemanjiyom E) Leiyomyom



C) Hamartom Doğru



16. İleal rezeksiyon sonrası görülen böbrek taşları en sık hangi tiptir?



rezeksiyonu



olan



hastada



A) Safra taşları



B) Oksalat taşları C) Vitamin B12 eksikliği D) Demir eksikliği anemisi E) Yağ asit absorbsiyonunun Doğru



bozulması



cevap: D



cevap: D



11. Zaman zaman ataklar hali nde gelen yaygın k ı zarıklık l ar, diyare ve boyunda venöz dolgunluk saptanan 60 yaşındaki bir hastada yapılan tetkiklerde karaciğerde yer kaplayan kitle ve sağ kalp kapaklarında patolojik kalınlaşma _ olduğu görülmüştür.



ÇALIŞMA 1.



SORULARI



Aşağıdakilerden



hangisi özelliklerden birisidir?



jejunum



A) Plika sirkülaris'lerin daha az belirgin olması B) Daha küçük çaplı olması C) Daha ince duvarlı olması



A) Karsinoid sendrom



B) Hepatoselüler karsinom



D) Vasa recta' !arın daha uzun olması . E) Peyer plaklarından zengin olması



C) Feokromositoma



D) Atriyal miksoma · Doğru



E) Cushing sendromu



cevap: A



2.



ayıran



ileumdan



İdrarda 5-hidroksi indol asetik asit düzeyi yüksek olarak bulunan bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



hangisi



cevap: D



Crohn



hastalığı



ile



ilişkili



olarak



aşağıdakilerden



hangisi



yanlıştır?



12. Nöroendokrin tümörler ve aşağıdaki ifadelerden hangisi



sendromları



ile



ilişkili



A) Gastrointestinal sistemin herhangi bir yerini tutabilir.



yanlıştır?



A) Gastrointestinal sistemde en sık apendikste görülürler. B) Rektal karsinoid tümörler en sık karsinoid sendroma açan karsinoid tümörlerdir. C) Lokalizasyonu malignite potansiyelini belirlemede önemlidir. D) Oktreotidler karsinoid sendromla ilişkili kliniğin tedavisinde



B) En sık tutulum yeri terminal ileumdur. C) Rektumdan masif kanama sıktır. D) İnce bağırsak adenokarsinomu geliştiğinde prognozu kötüdür. E) Hastalığın gerçek sebebi bilinmemektedir. Doğru



cevap: C



kullanılabilir



E) Doğru



13.



Büyüklüğü arttıça



metastaz



olasılığı



3.



cevap: B



Erişkinde Meckel divertikülünün en hangisidir?



A) Perforasyon C) Neoplazi Doğru



artar



sık



komplikasyonu



B) GİS kanaması Uygulanacak operatif prosedür hangisidir?



D) Divertikülit E) Obstrüksiyon



A) Abdomenin kapatılması



B) Apendektomi C) Tutulan bölgenin proksimalinde ileostomi yapmak D) Bir uçtan bir uca ileo-transvers kolostomi E) Sağ hemikolektomi



cevap: E



14. Hangi divertikül gerçektir ve en



sık



görülür?



A) Kolon divertikülü B) Duodenum divertikülü C) Meckel divertikülü D) Zenker divertikülü E) İnce bağırsak divertikülü



Doğru



4. Doğru



cevap: C



15. Gastrointestinal sistemde en sık gözlenen konjenital anomali aşağıdakilerden hangisidir? A) Meckel divertikülü B) İmperfore anüs C) Trakeoözofageal fistül D) Özofagus divertikülü E) Omfalosel Doğru



cevap: A



Apandisit zannedilerek operasyona alınan hastada apendiks ve çekumun normal olduğu görülüyor. Terminal ileumun yaklaşık 30 cm proksimal bölgesinde ödem, kızarık l ık , kalınlaşma ve mezenterik yağ dokusuyla kap l anmış olduğu görü lüyor.Tutulan bölgen in proksima linde di latasyon yoktur. Geri kalan ince bağırsak normal değerlendiriliyor.



cevap: B



Crohn



hastalığında



cerrahi tedavi endikasyonları hangisi bulunmaz?



arasında aşağıdakilerden



İntestinal obstruksiyon Enterovezikal fistül İleum asendan kolon arasında fistül Enterovajinal fistül E) Serbest perforasyon



A) B) C) D) Doğru



cevap: C



430 .. GENEL CERRAHİ 5.



Aşağıdaki



tedavi yöntemlerinin hangisi inflamatuvar hastalıklarında birinci basamak tedavi



bağırsak



13. Benign ince



seçeneğidir?



C) Kortikosteroidler D) Azathioprin ve 6-merkaptopürin E) İnfliximab veya adalimumab



Doğru



NOD2 genindeki mutasyon aşağıdaki hangisinin gelişim riskini arttırır?



hastalıklardan



A) Crohn hastalığı B) Tifo enteriti C) İnce bağırsak adenokarsinomu D) Psödoobstruksiyon E) Behçet hastalığı Doğru



7.



cevap: A hangisi Crohn



hastalığı



cevap: A



cevap: D



Aşağıdaki



bulgulardan hangisi Crohn patognomoniktir?



hastalığı



için



10.



göre aşağıdaki ince tümörlerinden hangisi en sık görülür?



hastalığında



enterokütan



kapanmasını iyileştirdiği gösterilmiştir?



B) Sülfasalazin D) Kortikosteroidler E) Merkaptopürin



hastalığında



17.



cevap: E



Aşağıdaki



kliniğinde



gösterir? A) Karsinoid tömör C) Gastrointestinal stromal tümör Doğru



A) Duodenum C) Distal jejunum Doğru



cevap: D



11. HIV (+) bir hastada gastrointestinal sistemde özellikleterminal ileum ve kolonda perforasyona nedenolan mikroorganizma aşağıdakilerden hangisidir? A) Salmonella typhii B) Candida albicans C) Yersinia enterocolitica D) Sitomegalovirus E) Clostridium difficile



B) Proksimal jejunum D) Proksimal ileum E) Distal ileum



cevap: A beş



yaşındaki , sigara içmeyen post-menopozal bir geçen 8 aylık sürede, yüzde, vücudun üst yarısında ve ellerde ara ara flushing gözüküyor. Yaklaşık 3 aydır kramp tarz ı nda karın ağrıları ve bunu takiben ani , kanlı olmayan sulu diyare atakları gelişiyor. Fizik muayenede vital bulgular; ateşi normal , nabız 110/dakika, kan basıncı 130/80 mmHg , ve solunum hızı 18/dakika. Yanaklar burun ve alında telanjiektaziler görülüyor.Ekstremitelerde hafif periferik ödem kadında



saptanıyor.



cevap: D



Tarif hangisinde ince



bağırsak



kanseri riski



artmaz?



edilen



hastalık



aşağıdakilerden



için hangisidir?



fil!.......ki



A) İntravenöz piyelografi



A) Çölyak hastalığı



C) Skleroderma



B) Lenfoma D) Adenokarsinom



cevap: C



19. Elli



Doğru



ince bağırsak tümörlerinden hangisinin yüksek sıklıkla, hematokezya ile kendini



18. İnce bağırsakta adenokarsinomların en sık bulunduğu bölge aşağıdakilerden hangisidir?



D) Striktür düzeyinde fistül varlığı E) Parsiyel obstruksiyon varlığında



Aşağıdakilerin



B) Leiomyoma D) Adenom



E) Skuamöz hücreli kanser



A) Multıple stenoz alanı B) 12 cm' den uzun striktür(ler) C) İlioçekal hastalığın proksimalinde striktür



12.



malign



cevap: C



cevap: C



durumların hangisinde Crohn striktüroplasti kontrendikedir?



Doğru



bağırsak



tümörüdür. B) İntestinal obstruksiyon yapar. C) lmmunglobulin yetmezliği olan insanlarda daha sık görülür. D) Crohn hastalığı olanlarda daha sık görülür. E) Kolon karsinomuna göre daha kötü prognoza sahiptir.



Aşağıdaki



Doğru



kanseri



cevap: C



Sıklık sırasına



Doğru



A) Metotreksat C) İnfliksimab Doğru



D) Osteosarkom



A) İnce bağırsakların en sık görülen primer malign



cevap: C hangisinin Crohn



kanser



16. İnce bağırsak adenokarsinomu için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?



Haustraların kaybı



Aşağıdaki



Akciğer



B)



C) Deri melanomu



Doğru



D) İleum mukozasında ülserler



fistüllerin



yapan



E) Lenfoma



B) İleum duvarında kalınlaşma C) Mezodaki yağın barsağı sarması



9.



metastaz



A) Karsinoid tümör C) Adenokarsinom



A) Terminal ileumda inflamasyon



Doğru



bağırsaklara en sık hangisidir?



A) Meme kanseri



Doğru



için bilinen bir



A) Erkek cinsiyet B) Çocuk emzirmiş olmak C) Düşük sosyoekonomik düzey D) Sigara içmek E) Çin soyundan gelmek



E)



şekildeortaya



E) Kaposi sarkomu



risk faktörüdür?



8.



ne



aşağıdaki l erden



15.



Aşağıdakilerden



Doğru



sık



cevap: A 14. İnce



6.



tümörleri en



A) Obstrüksiyon B) Gastrointestinal kanama C) Kilo kaybı D) Laparotomide rastlantı eseri olarak E) Bağırsak perforasyonu



A) Sulfasalazin ve S-asetil salisilik asit gibi salisilatlar B) Metronidazol ve flurokinolonlar gibi antibiyotikler



Doğru



bağırsak



çıkar?



B) Crohn hastalığı



D) Ailevi adenomatöz polipozis E) Peutz-Jeghers sendromu



B) Baryumlu kolon grafisi C) Akciğer grafisi D) İdrar (vanilmandelik asit) VMA düzeyi E) İdrarda 5 hidroksi indolasetik asid düzeyi



cevap: C Doğru



cevap: E



tanı



yöntemi



İNCE BAGIRSAK HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ _., 431 20. Karsinoid tümörün en hangisidir?



sık



semptomu



A) Obstrüksiyon C) Diare



aşağıdakilerden



27. Masif ince bağırsak rezeksiyon unu vücut nasıl kompanze eder? A) Villus sayısını arttırır. B) Villus uzunluğunu arttırır. C) Emici hücrelerin yaşam süresini uzatır.



B) Kanama D) Flushing



E) Bronkospazm Doğru



21.



D) Emici hücreler



cevap: A



Aşağıdaki



lokalizasyonlardan tümör en çok metastaz yapar?



hangisinde



B) Jejunum D) Rektum



28.



nedeni



aşağıdakilerden



A) Çocukluk sürecinde incebağırsakların aşırı traksiyonu B) Artmış intraabdominal basınç C) Vitellin kanalın kapanmaması D) c-Mec geninde mutasyon E) İnce bağırsaklarda rotasyon anomalisi



cevap: B



Kısa



A) B) C) D) E)



cevap: E



22. Meckel divertikülünün hangisidir?



Doğru



29.



bağırsak



sendromuna en



sık



yol açan patoloji



Mezenterik iskemik olaylar Midgut volvulus Süperior mezenterik damarların travmatik Nekrotizan enterokolit Radyasyon enteritis



yaralanmaları



cevap: A



Yetişkinlerde kısa bağırsak bağırsağın uzunluğu



sendromu olabilmesi için kaç cm nin altındadır?



A) 500 cm C) 200 cm



cevap: C



23. Meckel divertikülünde en sık görülen heterotopik doku aşağıdakilerden hangisidir?



B) 300 cm D) 100 cm



E) 50 cm Doğru



cevap: C



A) Gastrik mukoza B) Pankreatik asini C) Kolonik mukoza D) Endometriozis E) Hepatobiliyer doku Doğru



arttırır.



hangisidir?



E) Kolon



Doğru



sindirim enzimlerinin sentezini



E) Villöz epitelden emilim faaliyetini



karsinoid



Doğru



A) Apendiks C) İleum Doğru



tarafından



arttırır.



VAKA SORULARI



cevap: A



24. Meckel divertikülü komplikasyonu olmayan hangisidir? 1.



A) Perforasyon B) Ülserasyon C) İntussepsiyon D) Tümör E) Agangliozis Doğru



cevap: E



A) İnce bağırsak uzunluğunun 200 cm'den az olması kısa bağırsak



B) Behçet hastalığı D) Lenfoma



A) Tüberküloz enterit



C) Tifo enteriti



25. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kısa bağırsak ile ilgili olarak yanlıştır?



B) Safra



İnce bağırsak pasaj grafısinde nodülasyon, derin ülserler, ka l d ı rı m taşı manzarası, ip bulgusu ve yer yer hastalıksız alanlar görü len hastada öncelikle aşağıdakilerden hangisini düşünürsünüz?



sendromu olarak tanımlanır ve B 12 vitamini terminal ileumdan emilime



E) Rejyonel enterit Doğru



2.



tuzları



cevap: E



Aşağıdaki



lokalizasyonların



tümörlerin metastaz



oranı



en



hangisindeki



karsinoid



azdır?



uğrar



A) Kolon C) İleum



C) İnce bağırsakların % 80'den fazlasının rezeksiyonu yaşamla bağdaşmaz



D) Kalan



Doğru



cevap: E



kriterlerden hangisi masif ince bağırsak rezeksiyonlarında kötü prognostik faktörler arasında



değildir?



A) Kalan ince bağırsağın 200 cm'nin B) lleoçekal valvin olmaması C) Kolonun olmaması D) Jejunal rezeksiyon E) Crohn hastalığına bağlı kısa gelişmesi



cevap: D



Doğru



3.



cevap: D



Sarı lı k dı ş kı da



ve epigastriumda ağrı ş i kayeti ile gelen hastada gizli kan testi pozitif bu lunuyor.



Bu hastada en



26. Aşağıdaki



Doğru



E) Rektum



bağırsak uzunluğu



kolon yoksa 100 cm'nin altındaysa, kolon varsa 60 cm'nin altındaysa hayatboyu TPN gerekir E) Kısa bağırsak sendromunda hemen definitif cerrahi yapılması gerekir



altında kalması



sendromu



olası tanı aşağıdakilerden



A) Pankreas başı kanseri B) Ampulla Vateri kanseri C) Sağ kolon kanseri D) Mide kanseri E) Safra kesesi kanseri Doğru



bağırsak



B) Jejunum D) Apendiks



cevap: B



hangisidir?



432 ~



KOLON ve REKTUM HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ./ Kolon, rektum ve anüsün biyolojik olarak mutlak gerekliliği yoktur. Bunlar olmasa da yaşam devam edebilir. ./ Ancak, bu organların benign ve malign lezyonları sık görülür.



KOLON VE REKTUM ANATOMİSİ ./ Kolonun ortalama uzunluğu 90-150 cm arasındadır. İleoçekal valvden rektuma uzanır. ./ Çekum 6-7 cm, asendan kolon 12,5-20 cm, transvers kolon 40-50 cm, inen kolon 25-30 cm, sigmoid kolon 40 cm, rektum 12-15 cm ve anal kanal 4 cm uzunluğundadır.



./



Çıkan



kolon, inen kolon, hepatik ve splenik fleksura retroperitonealdir.



./ Çekum, transvers kolon ve sigmoid ise intraperitonealdir. ./ Kolon duvarı içerden dışarı mukoza, submukoza, iç sirküler kas tabakası, dış longitüdinal kas tabakası ve serozadan oluşur.



./ Bağırsak mukozası glandüler yapı gösterir. ./ Pektinat çizgiden sonra mukoza tek katlı silendirik hücrelerden, önce küboid sonra da çok katlı yassı epitele (modifiye deri) döner.



[ Sigmoid arter ]



Süperior mezenterik arter ve inferior mezenterik arter



KOLON Arterler: ./ Superior mezenterik arter o



Aortadan çıkar. Transvers kolon distal 1/3'e kadar olan bölümü sular.



o



Dalları







İleokolik, sağ kolik ve orta kolik arterler. ..



KOLON ve REKTUM HASTALIKLARI ve CERRAHİS İ ., 433 ./ İnferior mezenterik arter o



Aortadan çıkar. Distal kolonu besler.



o



Dalları







Sol kolik arter, sigmoidal arterler ve superior rektal arter...



./ Superior ve inferior mezenterik arterler arasında Drummond'un marjinal arteri ve Riolan kavsi aracılığı ile bağlantı vardır.



Yenler: ./ İnferior mezenterik ven hariç bütün venler arterlerin traselerini izler.



Lenfatikler: ./ Lenfatikler submukoza ve muskularis mukozadan başlar. ./ Lenfatik damarlar arterleri takip eder. ./ Lenf nodları aşamalı şekilde dizilmiş olup epikolik, parakolik, intermediat (ara) ve ana gruplar olarak gruplanırlar.



İnnervasyon: ./ Sempatik ve parasempatik innervasyonu var. .. ./ Peristalsis sempatikler tarafından inhibe edilir, parasempatikler tarafından uyarılır. ./ Parasempatik uyarı transvers kolon distal 1/3'üne kadar sağ vagustan çıkan çöliak daldan, distali ise sakral pleksustan gelir.



REKTUM ./ Genelde kolondan ayrı bir yapı olarak değerlendirilir. ./ Rektum duvarı mukoza, submukoza, iç sirküler ve dış longitüdinal kas tabakalarından oluşur. Boyu 12 - 15 cm arasındadır.



./ Arkada presakral fasya rektumu presakral venöz pleksus ve pelvik sinirlerden ayırır. S4 hizasında, rektosakral fasya (Waldeyer fasyası ) öne ve aşağı doğru uzanarak anorektal bileşkesinde fasya propriyaya yapışır. Önde, Denonvilliers fasyası rektumu erkekte prostat ve seminal vezikülden, kadında ise vajinadan ayırır. Lateral ligamentler alt rektumu destekler. ./ Arterleri üst 1/3 rektum için inferior mezenterik arterden gelen superior rektal arter, orta 1/3 için internal iliyak arterden gelen orta rektal arter ve alt 1/3 rektum için internal pudendal arterin dalı olan inferior rektal arter. .. ./ Venöz drenaj arterlerin traselerini izler ve hem kaval, hem de portal sisteme olur.



NORMAL KOLON FONKSİYONU ./ Kolon suyu, sodyum ve kloru emer, potasyum, bikarbonat ve mukus salgılar. ./ İleal s ıvının yaklaşık %90'ı kolondan emilir. ./ Kolon bakteriler tarafından K vitamini oluşması için ortam hazırlar. ./ Amonyak ve kısa zincirli yağ asitleri kolondan emilir. ./ Kısa zincirli yağ asitleri (asetat, butirat, propiyonat) kolon mukozası için önemli enerji kaynağıdır.



./ Florada en



sık



bulunan bakteriler B. fragilis ve E. coli .. .



434 .._ GENEL CERRAHİ



DİVERTİKÜLOSİS ./ Kazanılmış ve konjenital olmak üzere iki tiptir.



./



Kazanılmış



divertikülozis genellikle sol



kolondadır.



Multipl ve yalancı divertiküllerdir.



./ Konjenital divertikül tek ve gerçektir. Sağ kolonda yerleşir. ./ Yalancı divertiküllerde divertikül duvarında kas tabakası bulunmaz, yalnızca mukoza ve seroza vardır. ./ Gerçek divertiküllerde bağırsak duvarının her üç katmanı da bulunur.



./ Divertikülozis koli, ABD ve Avrupa'da son derece



sık



görülür.



./ Elli yaşından büyük popülasyonun nerdeyse yarısında divertikül olduğu düşünülmektedir . ./ Divertikülozis koli son derece sık görülse komplikasyonları seyrek görülür ve hastalar genellikle asemptomatiktir. ./ Etiyolojisinde konstipasyon ve düşük posalı besinler suçlanır. Liften fakir diyet küçük miktarda feçese sebep olur, bunun sonucunda feçesin ilerletilebilmesi için intraluminal basınç daha fazla arttırılır. Spazm sonucu kolon duvarında musküler hipertrofi gelişir.



Mucosa and



./ Artmış intraluminal basınç sonucu divertiküller genellikle zayıf noktalardan herniye olur. Zayıf noktalar, damarların bağırsak duvarına girdiği yerlerdir ve buralardan mukoza dışarı çıkar. ./ Bu nedenle divertiküller antimezenterik tenyanın mezenterik tarafında bulunur. ./ En sık sigmoid kolonda gelişirler. ./ Divertikülozis koli, genellikle asemptomatiktir. ./ Divertikülozis kolinin tedavisi, genelde medikaldir. ./ Komplikasyonların önlenmesi gerekir. Bu nedenle hastaya bol posalı diyet ve laksatifler önerilir. Divertiküllerin



ç1k1ş



yerleri



• Dev divertiküller en sık sigmoid kolonda görülür. Baryumlu grafi tanı koydurucudur.



• Sağ taraflı divertiküller gerçek divertüküldür ve gençlerde daha sık görülür. Divertikülektomi veya ileoçekal rezeksiyon yapılabilir.



Gerçek divertikül



.



Yalancı



divertikül



Divertikül



KOLON ve REKTU M HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ _., 435



Kanayan divertikül



J



Divertikülit



Divertikülosis ve komplikasyonlan



KOMPLİKASYONLAR Kanama (%15): o Eri şkin l erde masif alt GİS kanama l arın ın, en sı k nedenidir. o Genellikle kanamalar sol kolondan olur. o Masif kanamada kolonoskopi bir şey göstermeyebilir. o Anjiyografi yararlı olur. o Kanamaların % 80'i kend il iğ i nden durur; ama durmaz ise, cerrahi tedavi gerekir.



Diverkülit: o Divertikülozisli hastaların %10-25'inde görülür. o Fekalitin divertikül ağzını tı kaması sonucu, divertikül içinde mukus sekresyonları birikir ve ayrıca bakteriyel proliferasyon olur. o Obstrüksiyon sürerse, inflamasyon gelişir. o



Enfeksiyon divertikül



duvarı



o



En sonunda fistüller,



kapalı



ve çevresine



yayılır.



perforasyon ve apse



gelişir.



o Klinik bulgular ~ Sol alt kadranda künt ve devamlı bir ağrı, düşük dereceli ateş, i ştahsızlık, bu l antı, lökositoz, diyare, konstipasyon ... o



En güvenilir tanı yöntemi BT ... Öncelikle BT yapılır.



o İnflamasyon ve apse ayrımında da faydalıdır. o Akut fazd a baryumlu grafiler ve kolonoskopi kontrendikedir. o Tedavi, öncelikle medikaldir. o



Komplike olmayan divertikülitli hastaların çoğu geniş spektrumlu oral antibiyotik ve düşük posalı diyet ile ayaktan tedavi edilir.



hassasiyet, ateş ve lökositoz olan %10-20 hastada; iv analjezik başlanır; oral beslenme kesilir; N/G dekompresyon; iv sıvı-elektrolit tedavisi uygulanır. Geniş spektrumlu parenteral antibiyotikler başlanır.



o Daha



şiddetli ağrı,



yaklaşık



o Genellikle 48-72 saat içinde düzelme görülür.



Ha stanın kliniği



Divertikülit komplikasyonlan



düzelmezse, ameliyat yapılır.



436 ~ GENEL CERRAHİ o



Güncel yaklaşımda; kanser ekarte edildikten sonra tekrarlayan komplike olmayan divetikülit ataklarından sonra ve gençlerde görülen komplike olmayan divertikülit ataklarından sonra rutin cerrahi girişim önerilmemektedir.



o İmmünsüprese hastalarda ise hala ilk atakdan sonra kolektomi önerilir. o



Elektif şartlarda, sigmoid kolektomi + primer anastomoz tercih edilir



o



Divertikülitin komplikasyonları da gelişebilir. Bunlar; apse, obstrüksiyon, perforasyon) veya kolon ile komşu yapılar arasındaki fistüldür.



o



Komplike divertikülit seviyesini belirlemek için Hinchey



yaygın



peritonit (serbest



sınıflaması kullanılır.



Hinchey sm1flamas1



--



Hinchey 1



Perikolik veya mezenterik apse



Hinchey 2



Uzak apseler; pelvik veya retroperitoneal apseler



Hinchey 3



Yaygın



pürülan peritonit (bağırsak lümeni ile ilişkisi olmayan peritonit)



Hinchey 4



Yaygın



fekal peritonit -(bağırsak lümeni ile ilişkili peritonit)



------------~---------------------------



o



Hinchey evre 1 ve 2' ler mümkünse antibiyotik ve perkütan drenaj ile tedavi edilebilir.



o



Küçük apseler ( 5-6 cm ... •



Ateş



ani, başlayan kanlı ishal kolik tarzında ağrı klinik durumu oluşturmaktadır.







Yüzde 30 hastada hastalığın ilk başvuru şikayeti olmaktadır. Genel olarak tüm ülseratif kolitlerin %10'unda görülür. Perforasyon



sonrasında



mortalite %30-50'dir.



Toksik megakolon



Kolon kanseri: Ülseratif kolitin en önemli geç komplikasyonu, kolon kanseri ... Hastaların % 3'ünde görülür. Sporadik kolon kanserinden daha infiltratif; daha az diferansiyedir.



Multipl odaklardan ve düz (flat) displazi Erken



tanı konması



alanlarından gelişir.



güçtür.



Biyopside displazi saptanan hastalara profilaktik proktokolektomi, ileal anastomoz, loop ileostomi önerilir.



poş,



Prognozu da daha kötüdür. Erken



yaşta



Kanser riski



ülseratif kolite yakalananlarda kanser yaklaşık



olarak 10 yıl sonra %2, 20



insidansı yıl



yüksektir.



sonra %8 ve 30



yıl



sonra %18' dir.



Ülseratif kolite sekonder gelişen kolon kanserinde 5 yıllık sağkalım % 20'dir.



ileoanal



442 ~ GENEL CERRAHİ



es.



Ülseratif kolitte kolorektal kanser riskini arttıran en önemli faktörler: Hastalığın



./ ./



Hastalığın



süresi tutulum



uzunluğu:



Pankolitte risk sol taraf kolitine göre daha



fazladır .



./ Sürekli aktif hastalık ./ İnflamasyonun şiddeti Riski arttıran diğer faktörler; primer sklerozan kolanjit varlığı ve ailede kolon rektum kanseri öyküsü olmasıdır



Tanı:



./ Perianal ./



Tanı,



hastalık



veya abdominal kitle ve kilo



kaybı,



Crohn



hastalığına



göre çok nadirdir.



klinik, baryumlu kolon grafisi, sigmoidoskopi, kolonoskopi ve biyopsi ile konur.



./ Baryumlu kolon grafısi kaldırım taşı manzarası, kurşun boru manzarası, haustral yapıların (Crohn hastalığında yoktur), kısa ve rijit kolon ile bozuk mukozal patern gösterir. ./ Sigmoidoskopi, kolonoskopi ve biyopsi ile kesin



tanı



kaybolması



konur.



./ Crohn hastalığı ile ayırıcı tanıda antikor pozitifliği de kullanılır. En sık kullanılan tetkikler perinükleer antinötrofil sitoplazmik antikor {pANCA) ve anti Saccharomyces cerevisiae antikorlarıdır {ASCA) . ./ pANCA-/ASCA+'liği Crohn hastalığı lehine iken pANCA+/ASCA- ülseratif kolit lehinedir.



./



Ayırıcı tanıda



amebiasis, basilli dizanteri, tüberküloz, divertikülozis, lenfogranüloma venereum, kolon karsinomu, çölyak hastalığı, nan-tropikal sprue ve malabsorbsiyon sendromu düşünülür.



Tedavi: ./ Öncelikle medikal tedavi yapılır. Bu özellikle akut vakalarda geçerlidir. Kronik vakalar medikal tedaviye pek cevap vermezler. ./ Medikal tedavide önce hastanın beslenmesine dikkat edilir. Aşırı malnutrisyonu olan ve steroid kullanan hastalarda cerrahi sırasında stoma oluşturulması primer anastomozdan daha güvenlidir. ./ Kesin fizik ve emosyonel istirahat



şarttır.



./ Sulfasalazin, steroid, azatiyoprin, 5-ASA ve imuran gibi ./ Sulfasalazin ve 5-ASA medikal tedavide ilk aşamada



çeşitli



ilaçlar



kullanılır.



kullanılan ilaçlardır.



./ Steroid + ASA lavman akut vakalarda verilir. ./ Steroidler yine akut vakalarda yüksek doz kullanılmaz .



./ Aktif kolit ve ishal



durumlarında



başlanıp



sonra doz



azaltılarak



kesilir, idamede genelde



faydalıdır.



metronidazol



./ Fulminan kolit veya toksik megakolon yoksa tedavide antibiyotikler ./ Azatiyoprin ve 6-merkaptopürin salisilat tedavisine vakalarda yararlıdır.



yanıt



kullanılmaz .



vermeyen veya steroid



./ Tacrolimus ve siklosporin steroide dirençli vakalarda 2. basamakta ilaçlardır.



bağımlı



kullanılan



ya da dirençli



immünomodilatör



./ Steroide dirençli ülseratif kolit tedavisinde TNF alfa antikoru infliksimab ve adalimumab kullanılabilir . ./ Golimumab ve certolizumab



./



Hastalık yalnız



./



Diğer



rektumdayken



diğer



TNF alfa



yakalanırsa,



hallerde medikal tedaviye cevap



antikorlarıdır.



medikal tedaviye iyi cevap



düşüktür.



alınabilir.



KOLON ve REKTUM HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ .., 443



Cerrahi Tedavi: Elektif ameliyat



endikasyonları



o Medikal tedaviye cevapsızlık (en sık) veya bağlı aseptik nekroz, vb.)



ilaçların



yan etkilerinin gelişmes i (ör; steroid



kull a nımın a



o Kanser profilaksisi o Nonoperatif önlemlere dirençli ciddi ekstrakolonik bulgular



Acil ameliyat o



Hayatı



endikasyonları



tehdit eden masif kanama



o İlaç tedavisine cevap vermeyen toksik megakolon veya fulminan kolit ../ Cerrahi tedavi : Restoratif prokto-kolektomi ya pılır. Total prokto-kolektomi + rektal mukozektomi + ileal poş + ileal poş anal anastomoz. Genellikle koruyucu loop ileostomi aç ılır. ../ Acil ameliyatlarda total kolektomi + ileostomi ~



yap ı lır.



Anastomoz



yapılmaz.



Sonraki seansa



b ı ra kılır.



Crohn Koliti



./ İnterna l fistül veya endikasyonudur .



apse



(%30-%38)



ve



obstruksiyon



./ Crohn koliti (özellikle pankolit) ülseratif kolit le hemen hemen hasta lığı nda



./ Crohn



en



sık



(%35-37) aynı



en



kahnlaşmas1



Mezenterde Serozal



kahnlaşma



'yağ bağlama'



Segmenter hastahk



görülen perianal lezyonlar skin tag'lerdir.



o o o



4+



o



4+



3+ 4+



Mikroskopik Görünüm Transmural Lenfoid agregatlar Granülomlar



o o o



4+ 4+ 3+



Klinik Özellikler Rektal kanama



3+



1+



Diyare***



3 +



3+



Obstrüktif semptomlar



1+



3+



Anal/perianal hastal1k



Seyrek



4+



2+



3+



o



4+



Kanser riski İnce bağ1rsak hastahğ1



cerrahi



kanser r iskine sahiptir .



Makroskobik Görünüm Duvar



sık



444 ~ GENEL CERRAHİ



Kolonoskopik Özellikler Dağ1hm



Devamlı



Aralıklı



Rektal hastahk



4+



1+



Frajilite



4+



1+



Aftöz ülserler



o



4+



Derin longitüdinal ülserler



o



4+



o



4+



2+



2+



Kaldmm



taş1 manzarası



Psödopolipler



Cerrahi Tedavi Toplam proktokolektomi



Küratif



Kombine hastalık: Kolon + rektum



Segmenter rezeksiyon



Nadiren



Anorektalde değilse



İleal poş



Çoğu hasta tercihi



Kontrendike



Komplikasyonlar



o



4+



Seyrek



4+



1+



Seyrek



Kolelitiyazis



o



2+



Nefrolitiyazis



o



2+



Postoperatif rekürrens Fistüller Sklerozan kolanjit



KOLON VE REKTUMUN DİGER HASTALIKLARI BEHÇET HASTALIGI ./ Deri, göz ve



mukozaları



tutan sistemik otoimmün bir



hastalıktır.



./ İki formu var. Nörooftalmopatik ve mukokutanöz formlardır. ./ Hastalarda genital lezyonlar, üveit ve aftöz lezyonlar triadı bulunur. ./ Behçet hastalığı eklemler, kardiyovasküler sistem, sinir sistemi ve GIS'i de tutar.



./ GIS'de en çok kolonu tutar.



Sağ



kolon ve ileoçekal valv, en çok tutulan bölgelerdir.



./ Lokalize tutulum ve derin ülserler vardır.



./ Perforasyon ve kanama ./ Crohn



olasılığı



yüksektir .



hastalığından ayırmak güçtür.



./ Patolojik olarak Behçet hastalığında vaskülit daha çok görülür. ./ Tedavi rezeksiyondur . ./ Crohn'dakinin aksine Behçet hastalığında daha geniş rezeksiyon yapılır.



./ Yetersiz rezeksiyonlarda rekürrens % SO'ye



çıkar.



Bu oran geniş rezeksiyonlarda % lO'dur.



./ Behçet hastalığında GIS komplikasyonları için medikal tedavi yetersizdir.



KOLON ve REKTUM HASTALIKLARI ve CERRAHİS İ .., 445



PSÖDOMEMBRANÖZ KOLİT ./ Antibiyotik tedavisi almakta olan veya son zamanlarda antibiyotik çıkan akut diyare ile karakterize bir sendromdur.



ku llanm ı ş



hastalarda ortaya



./ Antibiyotikler kolondaki bakteri popülasyonunu değiştirerek, Clostridium diffici le'in aşırı çoğalmasına neden olurlar. ./ Olguların yakla ş ık %25'inde antibiyotik kullanımı kesildikten sonra diyare gelişir. ./ Semptomlar ant ibiyotik kesildikten 6 hafta sonrasına kadar görülebilir. ./ Herhangi bir antibiyotik kullanımından sonra gelişebilir. ./ En sık klindamisin, ampisilin ve sefalosporinler kullanımı sonrası gel i şir . sınırlayan hafif bir diyareden ciddi, megakolon ve perforasyon olabilecek invaziv kolite kadar değişiklik gösterir.



./ Klinik tablo kendini



gel i şi m i ne



neden



./ Bu sendromdan şüphelenildiğinde antibiyotik kullanım ı hemen durduru l ma lı d ı r . ./ Proktoskopi veya kolonoskopi psödomembran l arın saptanmasında faydalı olabilir, gaitada toksin A bak ı labilir .



./ Hafif olgular genellikle kendi kendini



sınırlar.



./ Karın ağrısı, ateş ve lökositoz gibi ciddi semptomları olanlar intravenöz hidrasyon ve gözlem amacı ile hastaneye yatırılır.



./ Gaitada toksin A bakılması en güvenilir tanı yöntemidir. ./ Metronidazol tercih edilen antibiyotik .. . 3 x 250-500 mg; 10 gün... (iv /oral) ./ Oral vankomisin de



diğer bir tedavi seçeneğidir.



./ Ayrıca toksinleri bağladığı ve etkisiz hale getirdiği için kolestiramin de verilebilir.



AMEBİK KOLİT ./ Amebiasis, Entamoeba h i stolytica 'nın neden olduğu, primer olarak kolonu tutan, ama karaciğer başta olmak üzere diğer organları da sekonder olarak tutabilen enfeksiyon ... ./ Fekal-oral yolla



bulaşır.



./ İnvazif amebiazisin patolojik lezyonları küçük ülserlerdir. Bunlar tüm kolonda bulunabilmekle birlikte, en sık çekum dadır. ./ Ülserler sarı eksuda ile kaplı lezyonlardır. ./ Hastalık ilerledikçe ülserler 2 cm'den daha büyük boyutlara ulaşabilir. Nadiren ülser perfore olarak fulminan peritonite neden olabilir. ./ Histolojik muayenede ülser



kenarında



amip saptanabilir.



./ Klinik tablo asemptomatik taşıyıcılardan fulminan ülseratif kolite benzeyen kanlı diyarenin görüldüğü akut hastalığa kadar değişkenlik gösterir. ./ Crohn hastalığı ve ülseratif kolitten ayırt etmek gerekir. Bu hastalıklarda kullanılan steroid amebiaziste



kontrendikedir . ./ En güvenilir test serolojik testler... ./ İndirekt hemaglütinasyon testi E. histolytica için pozitifitir. ./ Taze



gaitanın



mikroskobik incelemesinde



hastaların



%



90'ında



trofozoitler görülür.



./ Enfeksiyöz bakteriyel kolitlerden ayırıcı tanısının yapılabilmesi için uygun gaita kültürleri alınmalıdır. ./ İnvazif amebiazis için önerilen tedavi metronidazol ... Metronidazol 3x750 mg 10 gün . ./ Metronidazol taşıyıcılarda ve bağırsak lumeni içindeki amipler için etkili olmayabilir.



./ Lumendeki



organizmaları



ortadan



kaldırmak



için iodoquinol (diiodohydroxyquin) ...



446 ~ GENEL CERRAHİ



Ameboma: ./ Amebik kolitin nadir bir komplikasyonudur. ./ Kolonda daralmaya yol açan ve kolon karsinomu ile karışabilen inflamatuvar bir kitle ... En sık çekumdadır.



./



Tanıda



kolonoskopi



yardımcıdır.



./ İHA genellikle pozitif... Geçirilmiş amebik enfeksiyon öyküsü olanlarda veya şüpheli lezyonlarda bu test yapılmalıdır. ./ Ameboma tanısı konduğunda öncelikle antibiyotik ile tedavi. .. Düzelmezse cerrahi tedavi yapılmalıdır.



İMMÜNSUPRESE HASTALAR ./ CMV şiddetli enterokolite neden olmakta ve hastaneye kabul edilen AİDS hastalarında acil laparotominin en yaygın enfeksiyöz nedenidir. ./ HIV infeksiyonlu hastalarda gastrointestinal malignite insidansı da artış göstermektedir.



./ Kaposi sarkomu AİDS hastalarında en sık rastlanan malignitedir.



İSKEMİK KOLİT ./ Aterosklerotik



darlıkları



veya inflamatuvar arteriyopatileri olan yaşlı hastalarda görülür.



./ Tüm gastrointestinal iskemik atakların % 50' sinden fazlasını oluşturmaktadır. ./ İnce bağırsak iskemisinin tersine, kolonik iskemide majör arteriel veya venöz oklüzyon genellikle



yoktur. ./ Kolonik iskemi düşük kan akımı ve/veya küçük damarların oklüzyonuna bağlıdır. ./ Risk faktörleri, vasküler hastalıklar, diyabet, vaskülit ve hipotansiyondur. ./ Ayrıca aort cerrahisi esnasında inferior mezenterik arterin bağlanması kolonik iskemiye neden olabilir.



./ Splenik fleksura en



sık



tutulan yerdir. Rektum zengin kollateraller nedeniyle iskemiden korunur.



./ Hafif vakalarda ağrısız kanlı diyare. Ciddi iskemide karın ağrısı, hassasiyet, ateş ve lökositoz bulunur. Tanı:



./ Direkt grafide submukozal ödem ve hemorajiyi gösteren parmak izleri (t~umb printing) görülebilir.



Aynı



görüntü kontrastlı grafilerde de görülebilir. Ancak kontrastlı grafiler akut fazda yapılmamalıdır.



./ Sigmoidoskopi karakteristik olarak koyu renkli hemorajik



mukozayı



gösterir. Fakat bu metotta perforasyon



tehlikesi vardır. ./ Anjiyografi, majör arteriyel tıkanıklık nadir olduğu için genellikle işe yaramaz.



Tedavi: ./ İskeminin ciddiyetine ve semptomlara bağlıdır. ./ İnce bağırsak iskemilerinden farklı olarak, iskemik kolit hastalarının büyük çoğunluğu medikal olarak tedavi edilebilmektedir. ./ Hafif ağrı, minimal ateş, minimal lökositoz ---+ Yakın takip yeterlidir. 2-3 günde hasta düzelmelidir. ./ Ağrı, ateş ve lökositoz daha belirgin ise yakın takip ve IV antibiyotik + bağırsak istirahati önerilir.



./ İskemik segment striktür formasyonu ile iyileşir . ./ Uzun dönem sekelleri; striktür (%15-20) ve kronik segmenter iskemi ./ Çok az hastada ise iskemi kolonu tam kat tutar. ./ Nekroz bulguları ---+ Rezeksiyon + proksimal kolostomi yapılmalıdır.



oluşturmaktadır.



KOLON ve REKTUM HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 447



RADYASYON PROKTOKOLİTİ ./ Uterus, serviks, prostat ve mesane kanseri için ./ Radyasyon terapisi ./ Reepitelizasyon



./ Terapi



sonrası



./ Pelvik



ışınlama



./ Geç evrede



esnasında



azalırsa



yapılan



ışınlaması



pelvis



sonucunda



gelişir.



mukoza ödemli ve hiperemiktir.



akut ülser oluşabilir.



villus kısalmasına rağmen mukoza çoğunlukla iyileşir .



yüksek düzeylerde



(haftalar-yıllar



yapılırsa



tenezm ve rektal kanama görülür.



sonra) submukozadaki arteriyolleri etkileyen progresif vaskülit



./ Kronik iskemik proçes denen bu aşamada intestinal duvarda fibrozis, görülür.



kalınlaşma



gelişir.



ve mukozanın ülserasyonu



./ Progresif iskemi, striktür formasyonu, perforasyon veya apse, fistül ile sonuçlanabilir. ./ Rektum en



sık



tutulum yeridir (uterus, serviks, prostata



yakınlığından) .



./ Geç dönemde rektal striktür ve rektovajinal fistül görülür.



SOLİTER REKTAL ÜLSER ./ Rektal invajinasyon sonucunda



gelişir.



./ Anterior rektal duvarda bir veya daha fazla ülser vardır.



./



Ağrı,



kanama, mukuslu



akıntı



./ Hastalar tipik olarak genç ve ./



Hastaların kabızlık



./ Tedavi



~



tıkanıklık



ile



gıdalar,



defekasyon



yanıt alınamayan



başvurur.



Ortalama görülme



ve zor defekasyon öyküsü



Yüksek lifli



./ Medikal tedaviye



veya



kadındır.



25'dir.



vardır.



eğitimi



ve laksatif



kullanımı ~



Genelde iyi sonuç



alınır.



durumlarda rektal invajinasyon cerrahi olarak düzeltilir.



SPOT BİLGİLER • Retroperitoneal kolon bölümleri... Çıkan kolon, inen kolon, hepatik ve splenik fleksura · Transvers kolon proksimal 2/3 bölümüne kadar olan kolonu kanlandıran ... Superior mezenter arter · İnferior mezenter arterin dalları...Sol kolik arter, sigmoidal arterler ve superior rektal arter dalları • Rektosakral fasya ... Waldeyer fasyası • Rektumu erkekte prostat ve seminal vezikülden, kadında ise vajinadan ayıran ... Denonvillier fasyası · Rektumun arterleri...Üst 1/3 rektum için inferior mezenterik arterden gelen superior rektal arter, orta 1/3 için internal iliyak arterden gelen orta rektal arter ve alt 1/3 rektum için internal pudendal arterin dalı olan inferior rektal arter · Kolon mukozası için önemli enerji kaynağı... Kısa zincirli yağ asitleri (asetat, bütirat, propiyonat) • Kolon florasında en sık bulunan bakteriler ... B. fragilis ve E. Coli · Kazanılmış divertikülozis... Sol kolonda, multipl ve yalancı divertiküller · Konjenital divertikül... Tek, gerçek, sağ kolonda · Yalancı divertiküller ... Divertikül duvarında kas tabakası bulunmaz, yalnızca mukoza ve seroza vardır.



yaşı



• Gerçek divertiküller ... Bağırsak duvarının her üç katmanı da bulunur. · Divertiküller ... Artmış intraluminal basınç sonucu genellikle zayıf noktalardan olur. Bu noktalar, damarların bağırsak duvarına girdiği yerler, antimezenterik tenyanın mezenterik tarafında, en sık sigmoid kolonda görülür. · Dev divertiküller en sık ... Sigmoid kolonda görülür • Divertikülozis koli en sık belirti... Asemptomatik • Masif alt GİS kanamalarının, özellikle 60 yaş altında en sık nedeni... Divertikül · Divertikülit nedeni... Musküler tabakadan yoksun ve dar boyunlu divertiküllerde, küçük bir fekal plağın divertikül ağzını tıkaması sonucu, divertikül içinde mukus sekresyonları birikir ve ayrıca bakteriyel proliferasyon olur. • Divertikülit sebebi... Klinikte sol alt kadranda künt ve devamlı bir ağrı, düşük seviyede bir ateş, iştahsızlık, bulantı, lökositoz, diyare ve konstipasyon görülür · Konstipasyon, sol alt kadranda künt ve devamlı bir ağrı, düşük seviyede bir ateş, iştahsızlık, bulantı, lökositoz ... Diverkülit Divertikülit tanısı... En güvenilir tanı yöntemi BT • Divertikülit tanısında erken aşamada kontraendike olan tetkikler ... Baryumlu grafiler ve kolonoskopi · Divertikülit tedavisi... Öncelikle medikal. Komplike olmayan divertikülitli hastaların çoğu geniş spektrumlu oral antibiyotik ve düşük posalı diyet ile ayaktan tedavi edilir.



448 .._ GENEL CE RRAHİ



Divertikülitte akut atak geçtikten 4 ile 6 hafta sonra yapılması gereken tetkik ... Sigmoidoskopi veya kolonoskopi (ideali) · Komplike olmayan divetikülit ataklarından sonra rutin cerrahi girişim ... Önerilmez. · İmmünsüprese hastalarda kolektomi ... İlk atakdan sonra · Elektif şartlarda yapılması gereken divertikülit ameliyatı... Sigmoid kolektomi + primer anastomoz · Komplike divertikülit ... Apse, obstrüksiyon, yaygın peritonit (serbest perforasyon) veya kolon ile komşu yapılar arasındaki fistül olan divertikülitler



Ülseratif kolitte görülen klinikopatolojik bulgular ... Kript apseleri, psödopolipler, fibrozis nedeniyle haustral yapıların kaybolması ve kolon grafisinde kurşun boru manzarası · Ülseratif kolitte patolojik tutulum ... Öncelikle rektumda başlar · Ülseratif kolitte terminal ileum tutulumu ... Backwash ileitis · Ülseratif kolitte fibrozis nedeniyle haustral yapıların kaybı görünümü ...Kurşun boru manzarası · Ülseratif kolitte aktif hastalığın en sık görülen bulgusu ... Kanlı ishal veya hematokezya



· Hinchey sınıflaması.. . Hinchey 1-Perikolik veya mezenterik apse. Hinchey 2 - Uzak apseler; pelvik veya retroperitoneal apseler. Hinchey 3 - Yaygın pürülan peritonit (bağırsak lümeni ile ilişkisi olmayan peritonit). Hinchey 4 - Yaygın fekal peritonit (bağırsak lümeni ile ilişkili peritonit)



· Ülseratif kolitte en sık görülen komplikasyon ... Kanama



· Hinchey evre 1 ve 2'Ier ... Mümkünse antibiyotik ve perkütan drenaj ile tedavi edilebilir. Küçük apseler ( 50 ya ş ~ yıllık GGK... Pozitif gelenlere ~ Kolonoskopi



./ Kolonoskopi kolorektal kanser tarama test i olarak en



yararlı



ancak en invaziv tarama testidir.



./ Çift contrast baryumlu kolon grafisi ve rektosigmoidoskopi taramada



kullanılan diğer



tet kiklerdir.



KOLON ve REKTU M HASTALIKLARI ve CERRAH İS İ ~ 461



_



Tarama tekniklerinin avantaj ve dezavantajlan Dezavantaj



Avantaj



Gaitada gizli kan



Birçok polipi atlayabilir. Spesifitesi düşük Pozitif sonuç kolonoskopi ister



Kolay, ucuz Sık yapılırsa



sensitivitesi iyi



Sigmoidoskopi



Sol kolon polipleri için çok duyarlı Hazırlık gerektirmez (sadece lavman) Polip varsa kolonoskopi gerekir



Kolonoskopi



Bütün kolonu inceler Çok Terapötiktir



duyarlı



ve özgül



İnvazif



Proksimal



lezyonları



atlayabilir.



İnvazif



Sedasyon gerekti rir Bağırsak hazırlığı gerektirir.



Pahalıdır



Çift kontrast baryumlu grafi



Bütün kolonu inceler çok hassas >1 cm polip



Bağırsak hazırlığı gerektirir. 1 cm'den küçük polipleri atlayabilir Sigmoiddeki lezyonları atlayabilir Pozitif sonuçlar kolonoskopi gerektirir.



BT kolonografi (sanal kolonoskopi)



Tüm kolonu inceler Non-invazif Duyarlılığı kolonoskopiye



Bağırsak hazırlığı gerektirir Küçük polipleri atlayabilir Henüz veriler ve tecrübeler yetersizdir + sonuçlar kolonoskopi gerektirir. Pahalıdır.



yakındı r



Kolorektal kanserler tarama rehberi Başlangıç Yaşı



Popülasyon



Öneri len tarama testi



GGK Fleksibl sigmoidoskopi 5 yılda bir veya Yıllık GGK ve 5 yılda bir fleksibl sigmoidoskopi Çift kontrast baryumlu kolon grafisi 5 yılda bir Kolonoskopi 10 yılda bir



Yıllık



Ortalama risk



50



yaş



İlk



Adenomatöz polipler



Kolorektal kanser



tespitte kolonoskopi, 3 yıl sonra kolonoskopi polip yoksa 5 yılda bir kolonoskopi Polip varsa 3 yılda bir kolonoskopi > 5 adenom varsa yıllık kolonoskopi Başka



50



yaş



Tanı anında



/ Crohn koliti



daha sonrasında pankolit varsa 8, sol kolit varsa 15 yıl sonra



FAP



10-12 yaş



Atenüye FAP



20



Ülseratif kolit



Tanı anında,



20-25



Her 1-2 yılda bir kolonoskopi ve multipl biyopsiler fleksibl sigmoidoskopi Polipler görüldükten sonra 1-3 yılda bir üst GİS endoskopi



Yıllık



fleksibl sigmoidoskopi Polipler görüldükten sonra 1-3 yılda bir üst GİS endoskopi



Yıllık



yaş



HNPKK



Ailesel kolorektal kanser 1 . derece akrabada



Ameliyattan önce kolonoskopi , ameliyattan 12 ay son ra kolonoskopi; yeni lezyon yoksa 3 yıl sonra kolonoskopi ; yeni lezyon yoksa 5 yılda bir kolonoskopi



yaş



40 yaşında veya en genç kanserli akrabanın yaşından 10 önce



Kolonoskopi 1-2 yılda bir Endometriyum ca için 25 -35 yaşından itibaren pelvik muayene, transvajinal USG, endometrial aspirasyon biyopsisi 1-2 yılda bir İdrar yolları kanseri için 30-35 yaşından itibaren ultrasonografi ve tam idrar tahlili 1-2 yılda bir Kolonoskopi 5 yılda bir Eğer birden fazla kolon kanserli akraba varsa (özellikle 50 yaşından genç) daha sık kolonoskopi



462 ~ GENEL CERRAHİ



YAYILIM YOLLARI ./ Direkt komşuluk ~ Lezyonun 5 cm distal, 5 cm'de proksimalinde, sağlam gözlenen bağırsak segmentinde tümör hücrelerinin var olabileceği düşünülür. ./ Lenfatik ~ Kolorektal kanserlerin en sık yayılma yoludur. Tümör çapının büyük olması, kötü diferansiasyon, lenfovasküler invazyon ve invazyon derinliği lenf nodu metastazını etkileyen faktörler... Metastatik lenf nodu sayısı uzak metastaz olasılığını arttırır ve kötü prognozu gösterir. ./ Hematojen ~ Hematojen olarak partal sistemle yayılır. En sık karaciğere, 2. sıklıkla akciğere metastaz yapar. Ayrıca kemiklerde de metastazlar tespit edilebilir. Hematojen metastaz için tümörün ven duvarını işgal etmesi gerekir. ./ Graviteye bağlı {seeding) ~ Yerçekimi ile tümör dokusundan kopan hücreler, düştüğü yerde çoğalır. Çoğunlukla bu rektovezikal (Blumer rafı), ovaryen (Krukenberg tümörü) veya peritoneal karsinomatozis şeklinde olur. ./ Ameliyat anında olan implantasyon ~ Ameliyat sırasında manipülasyon ve tümörden düşen hücreler, düştükleri yerlere implante olabilirler. Bu nedenle ameliyatta, tümör kitlesi olabildiği kadar az manipüle edilmelidir.



KLİNİK ./ Klinik bulgular lokalizasyona göre



farklılıklar



gösterir.



./ Kolorektal kanserlerin klasik ilk belirtisi dışkılama düzeni değişiklikleri ve rektal kanamadır. Özellikle distal kolon kanserlerinde ... ./



Karın ağrısı,



gaz ve



diğer



obstruksiyon



bulguları



./ Sol kolonun çapı daha dar ve bu bölgede Obstrüksiyon daha sık ... ./ Obstrüksiyona



bağlı



daha büyük tümörler ve daha ileri bir



bağırsak içeriği



daha



kıvamlıdır.



perforasyon (daha çok çekumdan olur) ve peritonit



./ Kolon kanseri hastaları asemptomatik olabilir. semptomlar olabilir.



Açıklanamayan



sık



görülen bulgu



Bu nedenle sol kolon kanseri



~



gelişebilir.



anemi, güçsüzlük, kilo



./ Rektum kanserinde obstrüksiyon daha seyrek ve geç dönemde ... Genellikle görülür. ./ Rektum kanserinde en



hastalık düşündürür.



kanlı



kaybı,



vb. non spesifik



mukuslu gaita ve tenezm



hematokezyadır.



EVRELEME ./ Kolorektal kanser evrelemesi tümör derinliği, lenf düğümü tutulumu ve uzak metastazın bulunup bulunmamasına göre yapılır. ./ Eski evreleme sistemleri Dukes sınıflaması ve onun Astler-Coller modifikasyonu yerini TNM evrelenme sistemine bırakmıştır.



KOLON ve REKTUM HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 463



1



KOLON KANSERİ TNM EVRELEMESİ



CST ../ ../ ../ ../ ../ ../ ../ ../



Tx ~ Tümör değerlendirilemiyor TO ~ Tümör yok Tis ~ Tümör mukozada Tl ~ Tümör submukozada T2 ~ Tümör muskularis propriada T3 ~ Tümör mukularis propriayı aşmış; subserozada T4a ~ Tümör visseral peritonu (serozayı) aşmış T4b ~ Tümör çevre organlara invaze



N ../ NO ~ Lenf nodu metastazı yok ../ Nl ~ 1-3 lenf nodunda metastaz var o Nla ~ 1 lenf nodunda metastaz var o Nlb ~ 2-3 lenf nodunda metastaz var o Nlc ~ Bölgesel lenf nodu metastazı olmadan subserozada, mezenterde veya peritonize olmayan perikolik veya perirektal dokularda tumor deposit(ler)i olması



../ ../ ../ ../



N2 ~ 4 ve daha fazla lenf nodunda metastaz var N2a: 4-6 lenf nodunda metastaz var N2b: 7 veya daha fazla lenf nodunda metastaz var N3 ~ Ana vasküler yapıların çevresindeki lenf nodlarına metastaz



M



../ MO ~ Metastaz yok ../ Ml ~ Uzak organ metastazı o Ml a ~ Tek bir organ/ bölgede metastaz o Ml b ~ > 1 organ / bölgede metastaz



STAGE



T 1



o



N 1



DUKES



M 1



1



Tis



NO



MO



T1



NO



MO



A



T2



NO



MO



A



IIA



T3



NO



MO



B



11B



T4a



NO



MO



B



IIC



T4b



NO



MO



B



T1-T2



N1 /N1c



MO



C



T1



N2a



MO



C



T3-T4a



N1/N1c



MO



C



T2-T3



N2a



MO



C



T1-T2



N2b



MO



C



T4a



N2a



MO



C



T3-T4a



N2b



MO



C



T4b



N1-N2



MO



C



IVA



AnyT



Any N



M1a



IVB



AnyT



Any N



M1b



1



IIIA



111B



IIIC



464 ... GENEL CERRAH İ Nodal tutulum, uzak metastaz yokken kolorektal kanserlerde tek olarak en öneml i prognostik faktördür. Bununla birlikte diferansiyasyon derecesi, müsinöz veya aneuploidi gibi tümör karakteristikleri de prognozu etkiler.



taşlı



yüzük hücreli histoloji, vasküler invazyon ve DNA



TANI VE PREOPERATİF DEGERLENDİRME ./ Endoskopi ve baryumlu kolon grafileri ile



tanı



konur.



Baryumlu Kolon Grafisi: ./ Dolum defekti veya elma



yeniği manzarası



tipiktir.



Kolonoskopi: ./ Kolonun en doğru ve tam değerlendirilmesini sağlar. ./ Senkron tümör



araştırılır



(% 5)



Senkron Nüks Metakron



c'.§_



Tanımları



Senkron • Tanı anında 2 kanser odağı · Kolorekt al kanserlerde % 5 • Senkron polip %30



Nüks · Ameliyat bölgesinde 1 yıldan sonra 2. bir kitle oluşumu



Metakron (İkinci primer odak) · Ameliyat bölgesinden farklı bir kolon segmentinde 1 yıldan sonra 2. bir kitle oluş umu (%40-50) Diğer



o



Tetkikler: Tanı konduktan sonra, hastalığın yaygınlığını değerlendirmek ve metastazları araştırmak için gerekli diğer



tetkikler: o



Akciğer



o



Abdominal BT tümör invazyonunun derecesini ve



grafisi ve BT pulmoner



metastazları



ekarte etmek için rutin. karın



içi metastazları görmek için .. . Klinik evrelemede



tercih edilen yöntemdir. o o



Abdominal ultrasonografinin kolorektal kanser



tanısında



yeri yoktur.



Endorektal USG ve MRI rektum kanserinde T ve N evresini (lokal yayılımı) belirlemede kullanılır. Perirektal en güvenilir tetkik endorektal USG'dir.



yayılımı değerlendirmede



o



Mümkünse tüm kolonun değerlendirilmesi için kolonoskopi yapılmalıdır. Kolonoskopi yapılamıyor ise BT kolonografi veya baryumlu kolon grafisi yapılabilir.



Karsinoembriyonik Antijen (CEA): o



CEA embriyonik ve fetal dokularda bulunan bir glikoproteindir. Normal yetişkinlerin kolon mukozasında bulunmaz.



o



Bağırsak duvarını



o



Yükselmiş



o



CEA akciğer, meme, mide veya pankreas tümörlerinde de yükselebilir.



o



Ayrıca



o



Bir diğer tümör belirteci de CA 19-9.



tamamen penetre etmeyen, erken karsinom olgularında serum CEA seviyesi genellikle



normaldir. serum CEA seviyesi --) Nüks veya metastaz lehinedir.



sigara içenlerde, sirozlularda, pankreatitli hastalarda, böbrek yetmezliği veya ülseratif kolitli hastalarda da yükselir. Non-spesifiktir.



KOLON ve REKTUM HASTALI KLARI ve CERRAHİ S İ IJ,, 465



CERRAHİ TEDAVİ ./ ./



Palyatif ve küratif olmak üzere iki amaçla yapılır. Küratif cerrahide tümör dokusu ile birlikte en az 5 cm distal (rektum hariç), 5 cm proksimal bağırsak segmenti Bu bölgenin lenfatik drenajı ve arterleri de alınır. Toplam 12 lenf nodunun diseksiyonu yeterli evreleme için gereklidir. Yerine göre sağ hemikolektomi, transvers kolektomi, sol hemikolektomi yapılabilir.



çıkartılır.



./



Sigmoid kolon tümörlerinde sigmoid rezeksiyon, rektosigmoid lezyonlarda ise anteri or rezeksiyon uygulanmalıdır.



Sağ



Kolektomi tipleri Hemikolektomi, Transvers Kolektomi, Sol Hemikolektomi



·



./



Rektum kanserlerinde ise üst rektumda olan tümörlerde anterior rezeksiyon, sfinktere yakın olanlarda ise abdominoperineal rezeksiyon uygulanır. Ancak stapler kullanımı ile bu sınırların çok daha aşağısına inilerek aşağ ı anterior rezeksiyon uygulanabilir. Küratif cerahi için 2 cm distal cerrahi sınıra uyulmaya çalışılmaktadır.



./



Günümüzde rektum tümörlerinde radikal rezeksiyon "total mezorektal eksizyon{TME)" şeklinde yapılmaktadır. Daha az kanamalı bir ameliyattır. Bu metotla hem lokal rekürrens oran l arı azalmıştır hem de pelvik sinirler ve presakral pleksus daha az zarar görmektedir.



./



TME s ırasında hipogastrik pleksusun zedelenmesi sonucunda retrograd ejakülasyon ve mesane sorunları görülebilir.



./



TME s ırasınd a parasempatik sinirlerin zarar görmesi ile de impotans ve atonik mesane görülebilir.



Upper third }



~~- Middle third



-ijl §



{ ~ (/)



Rektum kanser tedavisi



466 ... GENEL CERRAHİ ./



Pelvis anatomisi nedeniyle bağırsak duvarını aşmış rektal kanserlerde negatif distal sınır elde etmenin zorluğu, anal sfinkterin korunmaya çalışılması ve de pelviste radyoterapiye duyarlı yapıların az bulunması, radyoterapi ile tedaviyi gündeme getirmiştir.



Kolon Kanserli Hastalarda Evrelere Göre Tedavi: Evre 1: Cerrahi Evre 2: Cerrahi ve



sonrası



kemoterapi



Evre 3: Cerrahi ve sonrası kemoterapi Evre 4: Tümör negatif cerrahi sağlanabiliyorsa cerrahi



Rektum Kanserli Hastalarda Evrelere Göre Tedavi: Evre 1: Cerrahi Evre 2: Preoperatif (neoadjuvan) radyoterapi ve kemoterapi



sonrası



cerrahi



Evre 3: Preoperatif (neoadjuvan) radyoterapi ve kemoterapi sonrası cerrahi Evre 4: Tümör negatif cerrahi sağlanabiliyorsa cerrahi



-~ -



----- -~--Erken rektarkarsinomlarda lokal eksizyönkriterlerr-- -- -- -- -./ Tümör dentat çizgiden 10 cm proksimale kadar olan segmentte yerleşmiş olmalı ./ Rektum duvarını çevresel tutmamış olmalı ( 48 st



Semptomlar< 48 st



/



Geç başvuru algoritması



l Kadın



Jt' Klasik kl inik Lokalize periton it



Hamile



değ i l



~



[ Hamile



Hamile a l gori tmas ı



L/5 Appendektomi



BT Apand isit{+)



Apandis it {-)



Farklı tanı



Tanıya



yönelik tedavi



Akut apandisit



şüphesi



olan hastaya



yaklaşım



APPENDİKS VERMİFORMİS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ ~ 479



YAYGIN PERİTONİT



l



~ --~



Farklı tanı



BT



Apandisit Tanıya



yönelik tedavi



BT



altında



drenaj uygun mu?



Hayır



Evet



t BT



t



eşliğinde



drenaj & antibiyotik



L/S



eşliğinde



drenaj & antibiyotik



Erişkin



t Taburcu olduktan sonra kolonoskopi



t



interval appendektomi



t



Normal



Tümör







interval appendektomi



Apandisit



~ l



Uygun ameliyat



şüphesi



olan hastada geç tam algoritmas1



KOMPLİKASYONLAR Perforasyon: sık







En



görülen komplikasyondur.







Çocuklarda ve ileri







Yetişkinlerde oluşur)



yaşlarda



( < 5;



> 65) sık görülür.



omentum vb. çevre dokular, ve perforasyonu önler.



bağlar,



parietal periton gelip inflame appediksi sınırlar (plastron



•. Bu mekanizma, çocukta yetersizdir. •



HİV pozitif hastalarda da perforasyon süreci hızlıdır.







Perforasyon genellikle antimezenterik yüzde, obstrüksiyonun hemen üzerinden olur.



480



GENEL CERRAH İ



-1111



]eneralize Peritonit: •



Perfore içeriğin tüm batın içine yayılması durumunda ortaya çıkar ve adinamik ileusa neden olur.







Geç dönemde ise yapışıklıklara bağlı mekanik obstrüksiyon gelişebilir.



Plastron ( phlegmon): •



Akut apandisit şüphesi olan hastada sağ alt kadranda kitle/ dolgunluk varsa plastron / periappendiküler apse düşünülür.







BT en güvenilir görüntülemedir.







Komplikasyonsuz plastron gözlem + intravenöz







Altı hafta sonra interval apendektomi yapılır. İnterval apendektomiye karşı olanlar da vardır.



sıvı



+ antibiyotik ile tedavi edilebilir.



Apse Formasyonu: •



Plastron formasyonu, bazen akut apandisit perforasyonu ve ilerlemesini önler; fakat, enfeksiyon apse veya yaygın peritonit gelişebilir.







Apse



sıklıkla



sınırlanamazsa



periappendikülerdir. ayırıcı tanısında



ilk yapılması gerekli görüntüleme yöntemi BT'dir.







Plastron apse







Ayırıcı tanıda







Diffüz peritonit bulguları olamayan gecikmiş apseli akut apandisit olgularında öncelikle drenaj tedavisi sonrasında interval apendektomi planlanabilir.



da en



yararlı



tetkik ise BT'dir.



+ antibiyotik



Pilefilebit ( Pyeloflebit): •



Portal venin septik trombofi lebit idir.







Nadir görülen ama çok ciddi bir komplikasyondur.







Ağrı sağ



üst kadrana



yerleşir; ateş



daha yükselir ve



sarı lık



ortaya



çıkar.



Komplikasyonların Tanısı:







Hastanın







Ateş>







Taşikardi







Beyaz küre



genel durumu kötüdür.



39°C



şok



sayısı



ve



> 18,000/mm3



şiddetli ağrı vardır.







Septik







Ayırıcı tanı yapılamazsa,



akut apandisit



o l ası lı ğı



nedeniyle hasta opere edilmelidir.



TEDAVİ Komplike olmayan akut apandisit tedavisi acil apendektom idir. açık







Laparoskopik apendektomi az bir oranla



apendektomiye üstündür.







Apse ve plastron gibi komplikasyonlarda (yaygın peritonit/ sepsis yoksa) iv sıvı tedavisi+ antibiyotik+ gerekirse perkütan drenaj + 6 hafta sonra interval apendektomi (tartışmalı) uygun bir yaklaşımdır.







Yaşlılarda







Postoperatif en







Laparoskopi özellikle tanının şüpheli olduğu genç kadınlarda ve maligniteden şüphe edilen yaşlılarda hem tanı hem de tedavide değerlidir. Ayrıca obez hastalarda da küçük insizyondan apendektomi yapılamayacağı için laparoskopi düşünülebilir.



mortalite daha yüksektir. sık



komplikasyon cerrahi alan enfeksiyonudur.



./ Laparoskopik apendektomi az bir oranla açık apendektomiye üstündür.



APPENDİKS VERMİFORMİS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ IJıı, 481



~



.



.



./ Laparoskopik apendektomide açık cerrahiye kıyas la daha az yara yeri enfeksiyonu görülür . ./ Daha az ağr ı, daha kısa yatış ve günlük hayata daha çabuk dönmek diğer avantajlarıdır .



./ Aç ı k cerrahiye gör e d ezavantajı ise daha fazla karın içi apse görülmesidir.



GEBELİKTE AKUT APANDİSİT •



• • • • • • • • • •



Hamilelerde en sık görülen obstetrik dışı acil akut apandisittir. 1/766 doğumda görülür. Her dönem olabilir; 3. trimesterde nadirdir. Apendektomi sonras ında fetal kayıp %4; erken doğum %10 kada rdır. Perforasyon olursa bu oranlar daha da yükselir. Bu nedenle preoperatif doğru tanı bu grupta çok önemlidir. Gebe grupta negatif apendektomi ora nı %25 kad a rdır. Gebede yeni başlayan karın ağrı s ı akla akut apandisit getirmelidir. Lökositoz gebelerde güvenilir değildir. Görüntüleme rutin ya pılmalıdır. (USG ± MRI) Ş üpheli vakalarda diyagnostik laparoskopi yapıl a bili r. Laparoskopik apendektomi mi yapılacağı yoksa açık apendektomi mi yapılacağı tartışmalıdır.



YAYGIN PERİTONİT



Farklı tanı



USG (-)



Apandisit



t MRI



Tanıya



yönelik tedavi



l



t MRI



(+)



MRI (-)



Appendektomi



Düzelme



Taburcu



Apandisit



şüphesi



olan hamile hastaya



Kötüleşme



Tanısal



yaklaş1m



laparosko~i



.



482 ~ GENEL CERRAH İ



İNSİDENTAL APENDEKTOMİ •



Başka



endikasyonlar ile laparotomi veya laparoskopi yapıldığ ı zaman apendektomi yapılması gereken



hasta



grupları



o Kemoterapi alan çocuklar o Semptomları veya ağrıyı söyleyemeyecek olan hastalar o Çekum tutulumu olmayan Crohn hastaları o Uzun süre sağ lı k merkezinden uzakta olacak hastalar o Ayrıca malrotasyon için yapılan Ladd ameliyatında da rutin apendektomi yapılır. Çünkü bu çekum sol üst kadrana yerleşir. Akut apandisit kliniği çok farklı gelişir.



ameliyatın



sonunda



İNTERVAL APENDEKTOMİ oranlarına







Komplike apandisitli hastalarda (perforasyon, plastron) erken apendektomi yüksek komplikasyon sahiptir.







Bu hastalarda önce iv s ı vı tedavisi + antibiyotik + gerekiyor ise perkütan drenaj yapılıp apendektominin 4-6 hafta sonra yapılmas ı dır.



NON-OPERATİF TEDAVİ Tedavi Protokolü: Kuşak



+



Metronidazol ve takiben 8-10 gün Florokinolon +







1. ve 2. gün III. Metronidazol







Yüksek başarı s ı z lı k oranlarından do l ay ı (% 40) nonoperatif tedavi operasyon riski yüksek akut komplike olmayan apandisitlerde öncelikle planlanır.



Sefalosporin



APENDİKS TÜMÖRLERİ •



Apendektomi spesimenlerinin







Apendiks karsinoidleri ve



yaklaşık



olarak 0/o l 'inde tümöral kitleler



adenom ları



sık



en



saptanır.



görülen apendiks tümörleridir.



KARSİNOİD •



Karsinoidin GİS'te en sık yerleştiğ i organ apendiksdir (daha sonra sırası ile ince bağırsak ve rektum).







Genelde apendiksin ucunda



yerleşir.







Malign dejenerasyon 2 cm'yi aşmadığı sürece nadirdir.







Apendiks karsinoidinde karsinoid sendrom çok nadir görülür.







Tedavisi apendiks karsinoid tedavi



algoritmasına



göre



yapılır.



Apendiks Karsinoid Tümörü s; 1 cm



lem - s; 2 cm



1



t



Uçta



orta



2 cm
2.5 cm olması veya çevre dokularda kalınlaşma söz konusu ise şüphelenilmelidir.







Apendikse sınırlı ise apendektomi yeterlidir. Adjuvan tedaviye gerek yoktur. Çekum veya mezentere uzanıyor ise sağ hemikolektomi uygulanır.



SPOT BİLGİLER



· Akut apandisitte Dunphy bulgusu ... Öksürmekle sağ alt kadranda ağrı olması · Akut apandisitte Rosenstein bulgusu ... Hastanın sol tarafına yattığında ağrının artması



· Apendiks vermiformis kökünün yer aldığı lokalizasyon ... Çekumda 3 tenyanın birleşim yeri · Apendiks vermiformis serbest ucunun olduğu en sık lokalizasyon ... Retroçekal (fakat intraperitoneal) · Tüm dünyada en sık yapılan acil ameliyat ... Apendektomi · Appendiks vermiformisi en sık tıkayan etken .. . Fekalitler (sertleşmiş, kristalleşmiş gaitalar) • Perfore ve gangrene apandisitlerde en sık izole edilen bakteriler ... Sırasıyla B. fragilis ve E. cali · Akut apandisitte ilk saptanan belirti... Anoreksi (İştahsızı ık)



· Akut apandisitte Rovsing belirtisi... Sol alt kadrana basıldığında inen kolondaki gaz yukarı doğru elle karın üzerinden itilince, çekumun gerilmesine bağlı sağ alt kadranda ağrı ortaya çıkması • Akut apandisitteTen-Horn bulgusu ... Sağ testis aşağı doğru çekildiğinde sağ alt kadranda ağrı hissedilmesi



• Akut apandisitte Aaron bulgusu ... McBurney noktasına bastırıldığında epigastriyumda ağrı duyulması · Akut apandisit tanısında en güvenilir görüntüleme yöntemi... BT Hamile hasta grubunda USG negatif bulunduğu zaman ... MRI yapılır · Alvorado Skorunda 2 puanlık durumlar ... Sağ alt kadranda hassasiyet, Lökositoz ~ 10.000 / mm 3 · Akut apandisitte en sık görülen komplikasyon ... Perforasyon • Akut apandisitte perforasyonun sık görüldüğü gruplar ... Çocuklar ve ileri yaşlar · Akut apandisitte plastron apse ayırıcı tanısında ilk yapılması gerekli görüntüleme yöntemi...BT · Portal venlerin septik tromboflebiti...Pilefilebit Akut apandisitte apendektominin kontraendike olduğu durum ... Plastron oluşumu



484 ~ GENEL C ERRAHİ







Akut apandisitte mortaliteyi belirleyen en önemli faktörler ... Perforasyon olması ve hastanın yaşıdır (yaşlılarda



·



4.



Bilgisayarlı karın tomografisi Abdominal MR Klinik muayene Diyanostik laparoskopi E) PA grafi



A) B) C) D)



yüksek)



Akut apandisitte postoperatif en s ık komplikasyon ...



Cerrahi alan enfeksiyonu • İnsidental apendektomi endikasyonları... Kemoterapi



alan çocuklar, Semptomları veya ağrıyı söyleyemeyecek olan hastalar, Çekum tutulumu olmayan Crohn hastaları, Uzun süre sağlık merkezinden uzakta olacak hastalar, Ayrıca apendektomi malrotasyon için Ladd prosedürü uygulanırken rutin olarak yapılır . ·



Doğru



5.



İnterval



Ap e ndektomi... Komplike apandisitli hastalarda (perforasyon, plastron) önce iv sıvı tedavisi + antibiyotik+ gerekiyor ise perkütan drenaj yapılıp apendektominin 4-6 hafta sonra yapılması



Akut apandisit tanısı konulan hastada titreme ile yükselen ateş, intermittant karın ağrısı ve hiperbilirubinemi varsa ne düşünürsünüz? B) Perfore appandisit C) Pilefilebit



D) Gangrenöz appandisit E) Flegmonöz appandisit Doğru



• Basit mukozal hiperplazi... Apendektomi • Rüptür varlığında veya malignite tespit edilirse ...



6.



Daha geniş rezeksiyon yapılır . • Psödomiksoma peritoneiye neden olan en sık karın içindeki kaynak ... Apendiks



cevap: C



Hangisinin tedavisinde acil apendektomi endikasyonu yoktur?



A) Akut appandisit B) C) D) E)



• Psödomiksoma peritonei t edavisinde ... Radikal



sitoredüktif cerrahiye ek olarak adjuvan intraperitoneal hipertermik kemoterapi standart uygulanmalıdır .



cevap: A



A) Plastron



• En sık görülen apendiks tümörleri... Apendiks



karsinoidleri ve adenomları



Akut apandisitin ayırıcı tanıda tercih edilecek en uygun tanı yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



7.



Lokal peritonitli perfore appandisit Gebelerde akut appandisit Yaygın peritonitli perfore appandisit Plastrone appandisit cevap: E



Aşağıdakilerden hangisi,apandisit komplikasyonlarından



biri



ÇIKMIŞ



SORULAR



değildir?



E) Plastron 1.



Akut appandisit etiyolojisinde rol oynayan en önemli faktör aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



8.



Af Bakteriyel enfeksiyon B) Luminal obstrüksiyon C) Vasküler yetmezlik



2.



yaşında



erkek hasta , iki gündür devam eden karın ile acil servise başvuruyor. Fizik muayenede sağ alt kadranda hassasiyet ve rebound mevcut.Ultrasonografide apendiks duvar kalınlaşması ve periapendiküler sıvı saptanıyor. Hastanın yapılan gaita analizinde paraziter yumurtalar görülüyor. ağrıs ı , iştahsızlık, bulantı - kusma şikayetleri



Hastada



bu



duruma en aşağıdakilerden hangisidir?



sık



neden



olan



parazit



B) Entemoeba



C) Ascaris



D) Şistozomiazis E) Oksiyur



3.



cevap: C



Aşağıdakilerden



hangisinde Obturator testi pozitiftir?



A) Akut pankreatit C) Akut appandisit



İlk iki trimesterde daha sık görülür.



Doğru



9.



Gebeliğin



Tanıda



cevap: E



Aşağıdakilerden karın



cevap: C



sık



görülen akut



A) İnce bağırsak obstrüksiyonu B) Peptik ülser perforasyonu



C) Akut apandisit



B) Akut kolesistit D) Mekanik ileus



E) Volvulus Doğru



cevap: C



1O. Apandisit ön tanısı ile opere olan 40 yaşındaki erkek hastada yapılan ameliyatda appendiks ucunda 1 cm'lik kitle saptanıyor, en olası tanı hangisidir? A) Karsinoid tümör C) Adenokarsinom



E) Peptik ülser perforasyonu Doğru



hangisi gebelikte en



nedenidir?



D) Kolanjit



A) Giardia



Doğru



cevap: B



geç dönemlerinde tanı konulması güçleşir. abdominal ultrasonografi yararlıdır. Ameliyat yapılması prematür doğum riski taşır. E) Apendiks perforasyonu fetal ve maternal mortaliteyi etkilemez.



cevap: B



Yirm i



oluşması



Gebelikte apandisit tablosu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) B) C) D)



D) Kimyasal faktörler E) Lenfoid doku hiperplazisi Doğru



B) Kanserleşme D) Perforasyon



A) Periapendiküler apse C) Jeneralize peritonit



B) Lenfoma D) Mukosel



E) Leiyomyoma Doğru



cevap: A



APPEND İ KS VERMİ FORMİ S HASTALI KLARI VE CERRAH İ S İ _.. 485 11. Bu hastada tedavide en uygun seçenek hangisidir?



5.



hangisi



A) Sağ hemikolektomi B) Appendektomi C) Sadece laparotomi D) Sadece kitlenin çıkarılması E) Biyopsi Doğru



akut



cevap: B



olması



D) İliopsoas bulgusu: Sağ kalçanın internal rotasyonunda ağrı



olası kaynağı aşağıdaki



olması



E) Ten-Horn bulgusu : Öksürmekle sağ alt kadranda ağrı olması



Doğru



6.



cevap: A



Aşağıdakilerden



cevap: A



A) Anoreksi



ÇALIŞMA



Karın ağrısının sağ



E) Kıvrandırıcı



SORULARI



Doğru



7. Akut apandisitin erken döneminde görülen visseral öncelikle nerede lokalize olur?



ağrı



A) Periumbilikal bölgede B) Sağ fossa iliaca'da C) Sağ üst kadranda D) Sağ inguinal bölgede E) Sol üst kadranda



Rüptüre



üreme



3.



9.



Akut apandisitin ilk semptomu genellikle aşağıdakilerden hangisidir? A) Karın ağrısı B) Bulantı C) Kusma D) İştahsızlık E) Konstipasyon



Doğru



Aşağ ı daki



Doğru



cevap: E



hangisi akut apandisit düşünülen bir hastada perfore apandisit olasılığını güçlendiren bir bulgudur? Karın muayenesinde karın sağ alt kadranda adale direnci (defans) olması B) Ağrının göbek çevresinde başlayıp sonra sağ alt kadrana



A)



yerleşmesi



aşağıdaki



rastlanır?



A) Akut kolesistit B) Akut apandisit C) Periampüller tümör D) Pelvik apse E) Partal hipertansiyon Doğru



cevap: B



cevap: E



C) Önce ağrı sonra kusma olması D) Beyaz kürenin 18.000/mm 3 olması E) Karın muayenesinde karın sağ alt kadranda rebound hassasiyet olması



cevap: D



Aaron bulgusuna,



laboratuvar tetkik sonuçlarından hangisi akut apandisit tanısıyla uyumlu deği l dir?



olmamış



Aşağıdakilerden



Doğru



4.



cevap: E



A) İdrar sedimentinde her sahada 5-1 O lökosit B) Apendiksin ultrasonografide görülmemesi C) İdrar sedimentinde her sahada 1-2 eritrosit D) Anormal bulguların olmadığı ayakta direkt batın grafisi E) Lökosit sayımı 22.000/mm3



hangisidir?



Doğru



ateş



karın ağrısı



Akut apand isitin en güvenilir fizik muayene bulgusu aşağıdakilerden hangisidir?



rüptüre



akut apandisit hastasının periton olasılığı en ağırlıklı organizma



A) Bacteroides fragilis B) Campylobacter jejuni C) Escherichia coli D) Yersinia enterocolitica E) Organizma üremez



değiştirmesi



A) Psoas belirtisi B) Obturator testi C) Kutanöz hipersensivite D) Rektal muayenede sağ tarafta duyarlılık E) Sağ alt kadrana lokalize duyarlılık



8.



olmamış



alt kadrana yer



cev~p: E



Doğru



cevap: A



sıvısında



hangisi akut apandisitin semptom ve



bulgularından deği l dir?



B)



2.



bulgularından



ağrı olması



C) Kusma D) 39 .1°C rektal



D oğru



muayene



· A) Rovsing bulgusu : sol alt kadran palpasyonunda sağ alt kadranda ağrı olması B) Dunphy bulgusu : Sağ testisin çekilmesiyle sağ alt kadranda



A) Apendiks B) İnce bağırsak C) Kolon D) Pankreas E) Omentum



1.



apandisit



doğrudur?



C) Obturator bulgusu: Bacağın ekstansiyonunda ağrı



12. Psödomiksoma peritonei ' nin en organlardan hangisidir?



Doğru



Aşağıdaki



durumların



cevap: D



hangisinde 10. 20 yaşındak i erkek hasta , sağ alt kadran ağ rı s ı , lökositoz ve ateş şikayet l eri ile başvu ruyor. Görüntü leme yöntem lerinden önce Alvorado skoru ku ll anı l arak apandisit o l as ılı ğ ı belirlenmeye ça lı şı lı yor. Aşağıdaki



skorunda



değişkenlerden



A) Anoreksiya B) Rebound C) İliopsoas (psoas bulgusu) D) Sağ alt kadran ağrısı E) Ateş Doğru



biri hariç hepsi Alvorado hangisidir?



kullanılmaktadır. Kullanılmayan



cevap: C



486 ~ GENEL CERRAHİ 12. Yirmi dört yaşında bir erkek hasta 12 saatlik bir bulantı . kusma



alt kadran ağrısı şikayeti ile acil servise getiriliyor. Ateş : 38.5°C, Beyaz küre : 13.700/mm 3 ve sağ alt kadranda peritonit bulguları ile operasyona alınıyor. ve



sağ



Operasyon sırasında apendiksi normal bulunan hastada en muhtemel tanı aşağıdakilerden hangisidir?



A) Akut gastroenterit B) Crohn hastalığı C) Meckel divertikülü D) Akut mezenterik lenfadenit E) İdrar yolu enfeksiyonu Doğru



cevap: D



17. Otuz dört yaşında erkek hasta, kliniğe insidental apendektomi hakkında



Herhangi hastada



bir



apandisit



aşağıdakilerden



endikasyonlarından



olmayan bu apendektomi



birisi değildir?



cevap: D



komplikasyonu 18. Apendektomi gelişme riskini



A) Plastron



aşağıdaki



B) Periapendiküler apse



A) HİV



B) Burkitt lenfoma C) Ülseratif kolit D) Kolon kanseri E) Crohn hastalığı



D) Pilefilebit E) Jeneralize peritonit cevap: C



Doğru



hastalıklardan



hangisinin



azaltır?



C) Perforasyon



Doğru



öyküsü hangisi



A) Cerrahi hizmetler ulaşılamayacak uzak yere seyahat B) Crohn hastasında çekumda gross hastalık olmadığı durumlar C) Ladd prosedürünün bir parçası olarak D) Ülseratif kolit profilaksisi E) Semptomlarını ve ağrısını söyleyemeyecek mental durumda olması Doğru



apandisitin en sık gözlenen aşağıdakilerden hangisidir?



13. Akut



bilgi almak için başvuruyor.



cevap: C



14. Akut apandisit varlığında hangi durumda apendektomi 19. Karın sağ alt kadran ağrısı olan HİV pozitif bir hastada, ayırıcı tanıda aşağıdakilerden hangisi öncelikle



yapılmamalıdır?



A) Gebelik eşlik ediyorsa B) Hirschprung hastalığı varlığında



düşünülmelidir?



C) Plastron oluşmuşsa D) Appendikste mukoselvarlığında E) Diyare varlığında



A) Tip 1 herpes enteriti



B) Sitomegalovirüs (CMV) enfeksiyonu C) Çekal volvulus



D) Duodenum divertikülit Doğru



cevap: C



E) Toksik megakolon



15. Elli beş yaşında erkek hastada BT'de göre sağ alt kadranda



apse ile birlikte komplike apandisit görülüyor. Vital bulguları stabil olan hastada fizik muayenede sağ alt kadranda lokal hassasiyet haricinde diffüz peritonit bulgusu saptanmıyor.



Doğru



cevap: B



20. Gebelikte akut apandisit ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Apandisit, gebelik sırasında en sık laparotomi gerektiren



Bu hasta için hangisidir?



en



uygun



yaklaşım



aşağıdakilerden



A)Acil laparotomi B)Laparoskopik eksplorasyon ve apse drenajı C)Perkütan drenaj, iv sıvı, bağırsak istirahati ve geniş spektrumlu antibiyotikler D)İ.v sıvı tedavisi, bağırsak istirahati ve geniş spektrumlu antibiyotikler E) 24-48 saat içinde laparoskopik apendektomi Doğru



cevap: C



apandisit tanısı ile ameliyat edilen eksplorasyonda apendiks normal bulunuyor.



hastada



sık



görülür.



fetus üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı bir süre izlenmelidir. D) Komplike olmamış apandisit %20 fetal mortalite, % 1Oerken eylem ile sonuçlanır. E) Apandisitin şiddeti ile fetusun yaşı arasında bir bağıntı vardır.



cevap: A



21. Yirmi yedi yaşında 24 haftalık gebe kadın hastada, sağ



kadran ağrısı ve lökositoz mevcuttur. Hastanın yapılan abdomen ultrasonunda apendiks görüntülenememiştir. Bu hastaya ne önerirsiniz?



A) Sağ salpenjit



B) Mezenterik adenit C) Aşırı çekum tutulumu olan Crohn D) Retroçekal apendiks E) Karın içi patoloji olmayışı cevap: C



gebelerde daha



hangisinin varlığında apendektomi



yapılmamalıdır?



Doğru



hastalıktır.



C) Bir gebede apandisit kuşkusu varsa, hasta ameliyatın



Doğru



16. Akut



Aşağıdaki durumların



rahim harici



B) Benzer yaş gurubunda, apandisit gebe olmayanlara göre



hastalığı



A) Eksploratif laparotomi B) Bilgisayarlı tomografi C) Abdomen MRI D) Seri klinik gözlemler E) 24 saat sonra Abdominal USG ile kontrol Doğru



cevap: C



APPENDİKS VERMİFORMİS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ ~ 487 22. Apendikste hangisidir?



sık



en



görülen



tümör



aşagıdakilerden



3.



A) Adenokarsinom B) Mukosel C) Lenfoma D) Karsinoid E) Lipom Doğru



Bu hasta için hangisidir?



cevap: D



A) Karsinoid B) Adenom C) Lipom D) GİST



E) Fibroadenom



Doğru



4. başvuran 32 yaşındaki kadın hastaya akut apandisit tanısı konarak apendektomi yapılıyor. Ameliyat sonrası dördüncü günde hasta taburcu ediliyor. Patoloji raporu apendiksin ucunda 1,2 cm büyüklüğünde karsinoid tümör bulunduğunu belirtiyor.



Bu hasta ile ilgili



aşağıdakilerden



hangisi



doğrudur?



Otuz yaşındaki erkek hasta bir gün önce yaygın başlayan ve daha sonra sağ alt kadrana lokalize olan karın ağrısı , iştahsızl ı k , bulantı nedeniyle acil servise başvuruyor. Muayenede sağ alt kadranda hassasiyet, defans ve rebound mevcut olup Rovsing bulgusu da pozitif olarak saptanıyor. Vücut sıcaklığ ı 38.5 °C, lökosit say ı sı 18 000/mm 3 ve hemogramında sola kayma mevcut, C-reaktif protein düzeyleri de yüksek bulunuyor.



C)



Bilgisayarlı batın



E) Düz



VAKA SORULARI Apendektomi sonrası patoloji raporu apendiks vermiformisin uç kısm ı nda, serozaya ulaşmayan , lenfatik ve mesoapendiks invazyonu göstermeyen 1 cm çaplı karsinoid tümör olarak rapor ediliyor. hastanın



bundan sonraki en uygun tedavi hangisi olmalıdır?



Reoperasyon-sağ



batın



2.



cevap: A



Kırk yaşında kadın



alt kadran ağrısı ile acile alt kadranda hassasiyet saptanan hastanın ağrısın ı n 24 saat önce başladığı öğreniliyor. İştahı normal olup beyaz küre değeri 11 .000/mm 3 bulunuyor. Hastaya yapılan ultrasonografide sol overde 3cm çapında kist görülüyor.



Doğru



6.



erkek hastada perfore apandisit nedeniyle yapılan operasyondan 5 gün sonra titreme, yüksek ateş ve sarılık saptanıyor. Batın radyografisinde partal sistemde hava görülüyor. Bu vakanın en olabilir?



olası



ileusu



C) Assendan kolanijt



tanısı



aşağıdakilerden



cevap: D



hangisi



B) Amfizematöz kolesistit D) Pylephlebitis



E) Mekanik ileus Doğru



sağ



sağ



aşağıdakilerden



Aşağıdaki



hangisinin



bulgulardan hangisi, 30 yaşındaki kadın akut apandisit tanısını daha ön planda



düşündürür?



Altmış yaşında



taşı



hasta Muayenede



cevap: C



hastada



cevap: E



A) Safra



grafisi



A) Takip B) Tekrar ultrasonografi C) BT D) MR E) Laparatomi



hemikolektomi



E) Takip



uygun



tomografisi



Bu hastaya bu aşamada uygundur?



yaklaşımı



D) Kemoterapi



en



yapılması



aşağıdakilerden



B) Reoperasyon-lenfatik diseksiyon C) Radyoterapi



hangisi



D) İzlem



1



Bu



aşağıdakilerden



A) Apendektomi B) Ultrasonografi



Doğru



cevap: D



hastaya



başvuruyor.



Doğru



aşağıdakilerden



cevap: A



Bu



5.



A)



tedavi



yaklaşımdır?



A) Hastaya ileokolektomi önerilir. B) Karsinoidlerin en sık yerleşim yeri kolondur. C) Karsinoid tümörü olan hastaların yarısından çoğunda karsinoid sendrom görülür. D) Bu tümör birAPUDomadır. E) Tümör partal venöz sisteme drene olursa karsinoid sendrom gözlenir.



1.



uygun



cevap: B



24. Karın sağ alt kadranında ağrı yakınmasıyla hastaneye



Doğru



en



A) Yalnızca apendektomi B) İleumun o segmentinin rezeksiyonu ve apendektomi C) lrrigasyon için karın içine dren yerleştirilmesi ve apendektomi D) Apendektomi ya da ileum rezeksiyonu yapmaksızın ameliyata son verilmesi E) İleum ile çıkan kolon arasında bypass anastomoz



23. Apendikste en sık görülen benign tümör aşagıdakilerden hangisidir?



Doğru



Otuz sekiz yaşında bir erkek hasta akut apandisit ön tanısıyla ameliyata alınıyor. Ameliyatta, çekum ve apendiksin normal o l duğu , ancak ileumun son 50 cm 'lik kısmin i n enflame, kırmızı ve hafif ödemli göründüğü saptanıyor. İİ l eumun bu kısmının yumuşak olduğu ve proksimal ileumda genişleme olmadığı beli rleniyor.



A) Ağrının 4 gündür devam etmesi B) Ağrının her iki alt kadranda yaygın olması C) Ağrının kusmadan önce başlaması D) Bilateral adnekslerde hassasiyet E) Vajinal akıntı Doğru



cevap: C



488 ...



::r~~~~r'.:~ ~"'t@!400 ng/ ml tanısa l dır . ./ AFP tedavinin takibinde ve nükslerin belirlenmesinde de



faydalıdır.



536 ~ GENEL CERRAHİ



Tedavi: ./ HCC tanısı konduktan sonra uygun tedavi planı için hastalığın evresi araştırılır. ./ HCC'ler en fazla akciğer, kemik ve peritona metastaz yapar. ./ HCC'li hastaların çoğunun iki hastalığı vardır... Sağkalım tümöre olduğu kadar siroza da bağlıdır. ./ HCC'lerin çoğu tek tümör olarak gelişmekle beraber sonunda portal ven invazyonu ve metastazlara bağlı çok sayıda satellit lezyonlar gelişebilir. ./ Mümkün olduğunda parsiyel hepatektomi veya total hepatektomi ve karaciğer transplantasyonu ile tümörün çıkarılması sonuçları en iyi olan tedavidir. Bununla birlikte hastaların ancak %10-20'si rezeke edilebilecek hastalığa sahiptir. ./ Cerrahi tedavi için uygun hasta seçimi çok önemlidir. Sonucu belirlemede hastalığın yaygınlığı kadar karaciğerin durumu da önemlidir.



./ Child A hastalar



karaciğer



rezeksiyonunu genellikle iyi tolere eder.



./ Child B, C ve partal hipertansiyonu olan hastalar rezeksiyon için uygun



değildir.



1



~ ·



Milan kriterleri



·



./ Rezeksiyon şansı olmayan HCC'li hastalarda KC transplantasyonuna uygunluk için Milan kriterleri tanımlanmıştır.



o Tek nodül 5-5 cm o En fazla 3 nodül hepsi 5-3 cm o Vasküler invazyon olmayacak En fazla 3 nodül ancak her biri < 3 cm



Tek nodül < 5 cm



Milan Kriterleri ./ Rezeksiyon yapılamayan hastalara cerrahi dışı lokal ablasyon amaçlı bir dizi tedavi uygulanabilir. ./ Diğer tedavi . seçenekleri radyofrekans ablasyon, etanol ablasyonu, kriyocerrahive mikrodalga ablasyon, kemoembolizasyon ve hepatik arter pompası aracılığıyla kemopeıfüzyon (TACE), Yttrium-90 mikroküreler, sterotaktik radyocerrahi ve yoğunluk ayarlanmalı radyoterapi ./ HCC'nin tedavisinde multikinaz inhibitörü sorafenib'in biraz etki gösterdiği bulunmuştur. HCC Rezeksiyon



adayı?



Evet



Transplantasyon



adayı? Hayır



Evet



Rezeksiyon Nonsirotik



ChildA Tek lezyon Metastaz yok



Transplantasyon 1 lezyon :S5 cm



~~~rt~~ ~~ ~m



Sorafenib



Belirgin vasküler invazyon yok Metastaz yok



Trans lantas on Ada ı de -i Komorbid faktörler :?: 4 lezyon Belirgin vasküler invazyon Lenf nodu ve/veya metastaz var



Evet Uygun verici varsa canlı vericili karaciğer transplantasyonu



·



RFA Tek lezyon



Asit Ensefalopati



INR



,/



Karaciğer




% 95) adenokarsinom



4 tiptir.



./ Nodüler (en



sık)



./ Skiröz ./



Yaygın



infiltratif



./ Papiller



Tip 1 Duktus hepaticus communis'e



Tip 2 Sekonder intrahepatik kanallara uzanmayan bifurkasyon tümörleri



sınırlı



tümörler



Tip 3A Sağ



intrahepatik kanala uza nı m gösteren bifurkasyon tümörü



Tip illa



Tip il



Tip 1



Tip 3B Sol intrahepatik kanala uzanım gösteren bifurkasyon tümörü



Tip4 Her iki intrahepatik kanala uzanan bifurkasyon tümörü



Tip lll b



Bismuth sm1flamas1



Tip iV



SAFRA KESESİ - SAFRA YOLLARI HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ ~ 573 ./ Bismuth-Corlette tarafından anatomik



lokalizasyonlarına



göre de bir sınıflandırma mevcuttur.



o Tip I: Ana hepatik kanalda o Tip il: Bifurkasyonda ( en



Sağ ve sol intrahepatik kanallara yayılan



o Tip illa ve lllb: o Tip IV: Hem



sık)



sağ hem de sol intrahepatik kanalları tutmuş.



Klinik: Ağrısız sarılık







en



sık



görülen belirtidir.



İştahsızlık, kilo kaybı, kaşıntı ve sağ üst kadran ağrısı görülür.



Courvoisier bulgusu



eşlik



edebilir.



Tanı:



USG, PTK ve ERCP kullanılır. Tümör belirteci CA 19.9'dur. Tanıda da değerlidir.







Genelde safra yollarının bir segmentini tutan kitle şeklinde ortaya çıkar, tuttuğu segmente göre bulgu verirler. yapısında



olup kolanjiyokarsinom olarak



adlandırılırlar.







Adenokarsinom







Tümör distal koledoğu, ortak hepatik kanal veya sistik kanalı, sağ veya sol hepatik kanalları ayrı olarak tutabilir.



Hepatik



kanalların



konfluensine



yerleşirse



Klatskin tümörü denilir.



Öncelikle lenfatik metastaz yaparlar, yavaş büyür, karaciğere direkt ve metastatik yayılım gösterirler.



Tedavi: şansı







Tek tedavi



cerrahidir.







Tanı konduğunda



rezektabilite



oranı



% 10-20



kadardır.



Distal tümörlerde tedavi şansı daha yüksektir. Polipoid



yapıdaki



tüm~rlerin prognozu daha iyidir.



Distal koledok tümörlerinde pankreatikoduodenektomi



yapılabilir.



Daha proksimalde rezeksiyon ve biliyer rekonstrüksiyon



uygulanır



(hepatikojejunostomi).



Küratif rezeksiyon yapılamayan hastalarda palyasyon olarak intrahepatik hepatikojejunostomi, kolesistojejunostomi, cerrahi veya radyolojik olarak stent uygulaması denenebilir. Hiçbir girişim yapılmazsa sağkalım 6 ayı geçmez. Stent ile 1-1.5 yıl, rezeksiyon sonrası ise ortalama 23 ay sağkalım sağlanabilir. Ölüm nedeni genelde tümöre bağlı değildir. ilerleyici biliyer siroz, tekrarlayan kolanjit ve apse oluşumu,



. sepsis daha önce ölüme yol açar.



TIKANMA SARILIKLARI Bilirubin yaklaşık 2.5 mg/ dl'yi aşarsa skleralarda sarımsı renk değişikliği gelişir. •



Sarılık



serum bilirubin düzeylerinin 5 mg/dl'nin üzerine çıkmasıyla beraber deride gelişen benzer renk



değişikliğidir.







Tikanma



sarılığı cerrahiyi ilgilendiren kısımdır.



Etiyoloji sıklık sırasına göre~ Koledokolityazis, periampüller bölge kanserleri, koledok striktürleri, kist hidatik, dış basılar ve diğer nedenler...



574 ~ GENEL CERRAH İ



KOLEDOK •



TAŞLARI



Daha önce anlatıldı.



PERİAMPULLER BÖLGE TÜMÖRLERİ {PANKREATIKO-DUODENAL BÖLGE TÜMÖRLERİ) •



Pankreas başı kanseri dışında diğerlerinde gaitada gizli kan görülebilir.







Kolanjit ve sepsis görülebilir.







Sarılığın açılması ampulla tümörleri haricinde pek görülmez.







Siroz ve karaciğer apseleri tümörlerde nadirdir. Çünkü, hasta genellikle o kadar yaşayamaz.



1 . Pankreas sı k



Başı



Tümörleri:



pankreas



baş ı







En







Prognozu en kötü olanlar da pankreas kanserleridir.







Hepsi adenokarsinomdur.



2. Ekstrahepatik Safra



t ümörleri görülür. (% 60-75)



Yolları



Tümörleri:



l. Ampulla Vateri Kanserleri: •



Periampuller kanserlerin % lü'unu oluşturur.







Duodenum mukozasından gelişir.







Erken dönemde aç ılı p kapanan sar ılı kl a bulgu verirler.







Gaitada gizli kan pozitif olabilir.







Çoğunun rezeksiyon şansı olur.







Beş yıllık sağkalım







Periampüller bölge kanserleri içinde prognozu en iyi olan ve rezeksiyon şansı en fazla olan kanserdir.



%



35-40'tır.



4. Duodenum Tümörleri:



KOLEDOK STRİKTÜRLERİ Postoperatif: •



Genellikle postoperatif gelişir. Kolesistektomi sonrasında görülür. İyatrojeniktir.







Benign biliyer



dar lı k l arın



en



sık



nedeni iyatrojenik



darlıklardır.



İnflamatuvar: •



İnflamasyon sonucunda fibrozis gelişir ve striktürler ortaya çıkabilir. (Kronik pankreatite bağlı gelişen fibrozis,



koledok taşları, akut kolanjit, kolelitiyazise bağlı biliyer obstrüksiyon, sklerozan kolanjit, kolanjiyohepatit) •



Ayrıca



T-tüpün irritatif etkisiyle de fibrozis ve striktürler gelişebilir.



KOLEDOK KİSTLERİ PARAZİTLER •



Özellikle Askariazis







Kist hidatik



LENFADENOPATİ VE METASTATİK TÜMÖRLER



TIKANMA SARILIGINDA TANI VE AYIRICI TANI •



Tanı







Klinikie intrahepatik ve ekstrahepatik kolestaz ayırt edilmez.



laboratuvar yöntemleri ile konabilir.



SAFRA KESESİ - SAFRA YOLLARI HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ _,, 575



Ultrasonografi (USG): ./



Tıkanma sarılıklı



hastalarda ilk olarak yapılması gerekli görüntüleme yöntemidir.



Koledoğun alt ucuna gidildikçe



./ % 90 güvenilir...



% 60'a iner.



./ USG'de intrahepatik safra yollarının dilate olarak izlenmesi, ekstrahepatik kolestaz tanısı koydurur. ./ Bazı durumlarda tıkanmanın ne olduğunu da gösterebilir. ./ Koledok taşı, pankreas başı tümörünü gösterebilir.



İV Kolanjiyografi: ./ Bilirubin 3 mg/dl'nin üzerinde ise, yardımcı olamaz.



Perkütan Transhepatik Kolanjiyografi: ./ İntrahepatik safra yolları genişlemişse ekstrahepatik kolestaz nedenini bulmak için kullanılır. ./ Özellikle koledok proksimali ve hepatik duktal lezyonların tanılarında başarılıdır . ./ Biliyer stent şansı da verir.



ERCP: ./ Tıkanma yeri ve nedenini gösterebilir. başarılıdır.



./ Distal lezyonlarda daha



ERCPnin en sık komplikasyonu işlem sonrasında pankreatit gelişmesidir.



Bilgisayaralı



./ Kitle



Tomografi (BT):



lezyonlarında



Kinetik Sintigrafik



en başarılı yöntem ...



Çalışmalar:



./ Safrayla süzülen radyoaktif işaretli maddelerle yapılır. ./ Statik sintigrafik metodlardan daha iyidir ve daha az hata payına sahiptir.



TIKANMA SARILIGINA YAKLAŞIM



Sarılık Öykü Fizik Muayene Laboratuvar Direkt hiperbilirübinemi



~



/



Kanser (FM veya ultrasonografik Courvoisier bulgusu)



Koroktaşı



1



BT



USG



1~



Normal koledok



Dilate koledok



1



1



MRCP



ERCP,



\



/



Koledok



kstraksiyonu taşı



Sanhkh hastaya



1



Kitle ve/veya dilate kanal



/~



Proksimal



Distal



obstrür yon



obstrr siyon



MRCP/PTK



ERCP



yaklaş1m



algoritmas1



576 ._. GENEL CERRAH İ



Tedavi: ../ Tıkanma ortadan kaldırılır. ../ Koledokta



taş



varsa



çıkartılır



ve kolesistektomi



yapılır.



../ Oddi sfinkterinde fibroz varsa, sfinkteroplasti veya koledoko-duodenostomi ya da koledoko-jejunostomi ../ Koledokta striktür varsa, rekonstriksiyon veya by-pass ../ Tümör varsa



çıkartılır.



../ Pankreatiko-duodenal bölge tümörlerinde



sıklıkla başvurulan



metod Whipple



ameliyatıdır.



../ Sonunda gastro-jejunostomi, koledoko-jejunostomi ve pankreatikojejunostomi



../ % lü'a



yakın



yapılır.



yapılır.



mortalitesi



yapılır.



vardır.



../ Postoperatif 5 yıllık yaşama şansı da pankreas başı kanserlerinde % 15-20, ampulla kanserinde ise, % 2530'dur. ../ Ameliyat sonucu hastada diabetes mellitus



gelişebilir



ve kontrolü oldukça zor ve labil olur.



../ Koledok tıkalı ve hastanın kür şansı yoksa, safra akımını sağlamak amacıyla by-pass operasyonları yapılmalıdır.



1



· Laparoskopik kolesistektomide kesin kontraendikasyonlar... Kontrol edilemeyen koagülopati, genel anesteziyi tol ere edememe, portal hipertansiyon ve son evre karaciğer hastalığı



SPOT BİLGİLER · Kolelityazis (safra kesesi taşı) tanısında ilk ve en güvenilir yöntem ... Ultrasonografi



· Biliyer sistemin en sık karsinomu ... Safra kesesi kanseri



· Pankreas kanalı ve safra yollarının direkt görüntülenmesinde kullanılan tek noninvaziv görüntüleme yöntemi. .. Manyetik rezonans kolanjiyo pankreatikograf i (MRCP)



· Ekstrahepatik kolestaz (tıkanma sarılığı) etiyolojisi (sıklık sırasına göre) ... Koledokolitiyazis, periampüller bölge kanserleri, koledok striktürleri, kist hidatik, dış



· Safra taşı gelişimi için risk faktörleri ... Obezite, hamilelik, beslenme faktörleri, Crohn hastalığı, terminal ileum re zeksiyonu, gastrik cerrahi, herediter sferositoz, orak hücreli anemi, talasemi



· Pankreatiko-duodenal bölge tümörlerinden en sık görülen ... Pankreas başı tümörleri



· Akut kolesistitin en sık nedeni. .. sistikus obstrüksiyonu



·



Taşlara bağlı



duktus



bası



· Pankreatiko-duodenal bölge tümörlerinden prognozu en kötü olan ... Pankreas başı tümörleri Tıkanma sarılığına



neden olan parazit ... As kar is



· Murphy bulgusu ... Akut kolesistit



· Benign bilier darlıkların en sık nedeni ... Operatif travma



· Akut kolesistitte ilk ve en uygun tanısal yöntem . .. USG



· Tıkanma sarılıklı hastalarda ilk olarak yapılması gerekli görüntüleme yöntemi ... USG



· Akut kolesistitte en güvenilir tanısal yöntem ... Hİ DA veya PİPİ DA sintigrafisi



• Kitle



· Bilioenterik fistülün en sık geliştiği yer ... Duodenum · Safra taşı ileusunda taşların en sık takıldığı yer . . . Terminal ileum · Safra stazı



+



enfeksiyon ... Kolanjit



· Kolanjitte klinik ... Charcot triadı · Charcot triadı. .. Sağ üst kadran ağrısı, ateş ve sarılık



· Reynolds pentatı nerde görülür ... Akut süpüratif kolanjit (Charcot triadına ek olarak şok ve nörolojik bulgular mevcuttur). · Kolanjitin en sık nedeni ... Koledokolitiyazis · Koledokolitiyaziste (tıkanma sarılığında) tanısal yaklaşımda ilk tercih ... USG · Koledokolitiyaziste en güvenilir tanı yöntemi ... ERCP · Koledokolitiyazis tedavisinde en uygun işlem . .. ERCP



lezyonlarında



en



başarılı



yöntem ... BT



· Daha önce safra yolları ameliyatı geçirmemiş bir hastada pnömobili (safra yollarında hava) en çok hangi patolojiyi düşündürmelidir ... Biliyoenterik fistüller · Safra koliğinde sağ omuza vuran ağrının tipi. .. Yansıyan ağrı



· Akut kolesistit atağında, mortaliteyi azaltmak için hangi durumda kolesistektomi hemen yapılmalıdır ... Diyabet · Akut kolesistitin en sık nedeni ... Ductus sisticusun tıkanması



· Sağ üst kadran ağrısı ve bulantı-kusma ... Tanı yöntemi · Titreme ile yükselen ateşi olmadan; sarılık ve hidrops safra kesesi bulunan hastada en olası tanı . .. Periampüller tümör · Kolesistit ameliyatı sonrası en sık enfeksiyona neden olan ajan ... E. coli



SAFRA KESESİ - SAFRA YOLLARI HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ıı,. 577



• Akut akalkülöz kolesistit ... Akut kolesistitlerin % 5-10 kadarını oluşturur. Genellikle yaşlı ve debil hastalarda izlenir. Tanıda genellikle ultrasonografi kullanılır. Tanıda şüphede kalınan vakalarda perkütan kolesistostominin tanısal ve terapötik değeri vardır. Taşlı kolesistite göre komplikasyon gelişme yüzdesi daha yüksektir



4.



Bu hastada,



tanı



aşağıdakilerden



yararlı



koymada en az hangisidir?



olan tetkik



A) Çölyak anjiyografi B) Ultrasonografi C) Perkütan transhepatik kolanjiyografi O) Magnetik rezonans kolanjiyopankreatografi E) Endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi



· Klatskin tümörü (hepatik bifurkasyon tümörü) tanısında hangi metodu tercih edersiniz . .. PTK · Sekonder bilier sirozun en sık nedeni. .. Safra yolları



Sarılıkl ı bir hastada, serumda total bilirübin konsantrasyonu 4.4 mg/dl, direkt bilirübin fraksiyonu 3.0 mg/dl dir.



Doğru



cevap: A



darlığı



· Safra yolları operasyonlarından sonra postoperatif olarak en sık rastlanan komplikasyon ... Subhepatik kolleksiyon



5.



aşağıdaki



Doğru



6.



cevap: D



Ellibeş



· Ana safra yolunun distal kısmında tümöral bir nedene bağlı tıkanma sarılığı olan bir hastada safra kesesinin ele gelmesi ... Courvoisier bulgusu



ağrısı ve sarılık muayenesinde Murphy noktasında hassasiyet tespit ediliyor. Bulantı ve kusması da olan bu hastada ills_istenmesi gereken tetkik hangisidir?



1.



7.



Kolelitiyazis tanısı için ilk yapılması gereken ve en radyolojik inceleme aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



Doğru



aşağıdakilerden



hangisidir?



cevap: B



yapılmalıdır?



A) Direkt batın grafisi C) Bilgisayarlı tomografi



B) Kolesistografi O) ERCP E) İntravenöz kolanjiyografi



soruda sözü edilen hastanın için en uygun radyolojik aşağıdakilerden hangisidir? Bir



önceki



kesinleştirmek



tanısını



yöntem



Bilgisayarlı tomografi B) Manyetik rezonans görüntüleme C) Akciğer grafisi O) Ayakta direkt karın grafisi E) Ultrasonografi



A)



cevap: E



Koagülopatisi ve sarılığı olan hastanın ultrasonografisinde intrahepatik ve ekstrahepatik safra kanalları dilate görülmüştür. Tanı amacıyla ne



Doğru



olası tanı aşağıdakilerden



A) Peptik ülser perforasyonu B) Akut kolesistit C) Akut şiddetli pankreatit O) Sağ alt lob pnömonisi E) Akut apandisit



A) Koledok taşı B) Koledok tümörü C) Pankreas başı tümörü O) Safra yolları striktürü E) Kronik hepatit



3.



Ellidokuz yaşında bir kadın hasta, 1 gün önce başlayan, giderek şiddetlenen ve ağırl ı klı olarak sağ skapula altına yayı l an karın ağrısı, bulant ı ve kusma şikayetleriyle başvuruyor. Laboratuar incelemelerinde lökosit sayıs ı 15 000/mm3, serum glukoz düzeyi 197 mg/dl, serum amilaz düzeyi 300 U/L, laktat dehidrogenaz düzeyi 312 U/L ve SGOT düzeyi 350 U/L olarak saptanıyor.



cevap: A



Perkütan transhepatik kolanjiyografi hangisi için tanı koydurucu değildir?



Doğru



B) PTK O) Kolanjiyografi



cevap: C



Bu hasta için en



8. 2.



karın



E)BT



duyarlı



A) Ultrasonografi B) Bilgisayarlı tomografi C) Magnetik rezonans görüntüleme O) İntravenöz kolanjiyografi E) Tanısal laparoskopi



erkek hasta



A )ERCP C) USG Doğru



SORULAR



yaşında



şikayetiyle başvuruyor. Yapılan



· Kolanjitin en sık nedeni. .. Koledokolitiyazis



ÇIKMIŞ



kesesi taşlarında hangisinde cerrahi tedavi



A) Diyabetes mellitus varlığında B) Kalsifiye safra kesesi C) 2 cm'den büyük taş olduğunda O) 70 yaşında hastalarda E) Fonksiyonel olmayan safra kesesinde



· Laparoskopik kolesistektomi için yanlış olan ... Safra kanalları zedelenme riski daha azdır



· Benign nedenlere ikincil gelişen kolanjit varlığında safrada en sık saptanan patojen ... Escherichia coli



safra



durumların



uygulanmayabilir?



· Kist · hidatik için doğru olmayan ... Mebendazol ve albendazol küratiftir



· Ani başlayan sarılık, yüksek ateş ve biliyer kolik görüldüğünde öncelikle ne düşünürsünüz ... Akut süpüratif kolanjit



Asemptomatik



Doğru



9.



cevap: E



Safra kesesinin infundibulum kısmına yerleşen bir taşın, ciddi perikolesistik inflamasyon sonucunda tıkanma sarılığına yol açtığı sendroma ne ad verilir?



A) Murphy C) Courvoisier-Terrier



B) Mirizzi O) Fitz-Hugh-Curtis



E) Cullen



cevap: D Doğru



cevap: B



578 .._ GENEL CERRAHİ 1O. Mekanik ileusu olan direkt karın grafisinde hava sıvı seviyesi ve safra kesesinde hava olan 70 yaşındaki hastada ne düşünürsünüz? A) Akut appandisit B) Sigmoid obstrüksiyonu C) Hipopotasemi D) Safra taşı ileusu E) Transvers kolon obstrüksiyonu Doğru



cevap: D



11. Akut akalkülöz kolesistit ile ilgili hangisi yanlıştır?



aşağıdaki



A) Akut kolesistitlerin % 5-1 O kadarını B) Taşlı kolesistite göre komplikasyon



ifadelerden



gelişme



yüzdesi daha



düşüktür.



12. Akut karın ağrısı olan diyabetik, 70 yaşındaki hastada grafide hava sıvı seviyesi, büyük safra yollarında hava varsa tanınız nedir? A) Amfizematöz kolesistit B) Safra taşı ileusu C) Paralitik ileus



olası tanı aşağıdakilerden



B)



A) Perfore ülser C) Akut pankreatit



Karaciğer



hangisidir?



apsesi



D) Kolanjit



E) Divertikülit Doğru



cevap: D



16. Sklerozan



kolanjitte ilk hangisidir?



önce



yapılacak



tetkik



yollarının



A) Antimitokondrial antikor B) Ultrasonografi C) Bilgisayarlı tomografi D) ERCP E) iV kolanjiyografi Doğru



yanlıştır?



A) Akut kolesistitte yapılabilir B) Safra kanalları zedelenme riski daha azdır C) Semptomatik kolelityazisde ilk tercihdir D) İş gücü kaybı daha azdır E) Postoperatif ileus görülme riski daha düşüktür



anaerobik enfeksiyonu



cevap: A



Doğru



13. Koledokolitiazis ile ilgili



cevap: D



17. Laparoskopik kolesistektomi için hangisi



D) Kolanjiyokarsinom Doğru



üst kadranda künt ve interskapüler bölgeye yayılan sarılık , 38.5 °C aksiller ateş , iştahsızlık ve bulantı yakınmalarıyla acil servise başvuruyor Öyküsünden 5 yıl önce kolesistektomi ameliyatı geçirdiği öğreniliyor. Yapılan fizik muayenede sağ üst kadranın duyarlı , solunumunun sık ve yüzeye! olduğu , istemli kas direncinin bulunduğu saptanıyor. İdrarının çay renginde olduğu gözleniyor. Yapılan laboratuvar tetkiklerinde lökosit sayısı 14 000 /mm3 , amilaz düzeyi 250 IU/L, total bilirübin düzeyi 7 mg %, AST ve ALT düzeyleri normal değerin üst sınırında olarak bulunuyor. Yapılan ultrasonografide koledok 1.3 cm dilate ve pankreas hafif ödemli olarak izleniyor. ağrı,



aşağıdakilerden



cevap: B



E) Safra



sağ



Bu hasta için en oluşturur



C) Genellikle yaşlı ve debil hastalarda izlenir D) Tanıda genellikle ultrasonografi kullanılır. E) Tanıda şüphede kalınan vakalarda perkütan kolesistostominin tanısal ve terapötik değeri vardır. Doğru



15. Otuziki yaşında bir kadın hasta , 6 saat önce başlayan



aşağıdaki



cevap: B



ifadelerden hangisi



yanlıştır?



A) Primer safra yolu taşları tanımı safra kesesinden safra yoluna geçen taşlar için kullanılır. B) Primer safra yolu taşları genellikle kahverengi pigment



18. Safra yolları ameliyatlarından sonra postoperatif olarak en sık rastlanan komplikasyon hangisidir?



A) Safra



yolları yaralanması



taşlarıdır.



B) Pankreatit



D)



C) Taş kalması



Subhepatik



kolleksiyon



C) Birçok safra yolu



taşı



klinik olarak sessizdir ve kolanjiyografi



E) İntrahepatik apse



sırasında tanınır.



D) Kolesistektomi sonrası %1-2 hastada safra yollarında taş nedeniyle sorun yaşanır. E) Safra yolu taşları; sarılık, sağ üst kadran ağrısı ve ateşle seyreden kolanjit tablosuna neden olabilir. Doğru



cevap: A



hangileri akut kolanjit



gelişmesine



B) 1ve ili D) ili ve iV



1 ve il C)llveV



E) iV ve V Doğru



cevap: A



19. Ana safra yolunun distal kısmında tümöral bir nedene bağlı tıkanma sarılığı olan bir hastada safra kesesinin ele gelmesi bulgusu aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



açar? A)



cevap: D



B) Murphy bulgusu A) Kehr bulgusu C) Courvoisier bulgusu D) Obturator bulgusu E) Charcot bulgusu



14. !.Safra yolu obstrüksiyonu I1.Bakteribilia ili.Safra kesesi taşı iV.Akut kolesistit V. Viral hepatit Yukarıdakilerden



Doğru



yol



cevap: C



travmadan sonra 48 saat müşahade altında tutulan hastanın yapılan tüm tahlil ve tetkikleri normal bulunarak hasta evine gönderiliyor. 1O gün sonra hasta hematokezya, melena ve şiddet l i sağ hipokondriyal ağrı ile geliyor.



20. Künt



Bu hastada en



olası tanı aşağıdakilerden



A) Akut kolesistit



C) Psödokist Doğru



cevap: D



hangisidir?



B) Dalak rüptürü D) Hemobiliya E) Mezenter arter zedelenmesi



oluşumu



SAFRA KESESİ - SAFRA YOLLARI HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ ~ 579 7.



ÇALIŞMA



1. Kalp nakli olacak hastalar 11 . Diyabetik nöropatisi olanlar 111. Porselen safra kesesi iV. İdiyopatik trombositopenik purpura



SORULARI



I.Ana hepatik arter il.Sol hepatik arter 11 1.Superior mezenterik arter iV.Soi gastrik arter V.Splenik arter



1.



Asemptomatik yukarıdakilerden



kolesistektomi A) Yalnız 1 C) 1, il ve 111



B) Yalnız il D) il, 111 ve iV



arterlerin hangisi veya hangilerinden sistik arterin kaynaklanabilir?



E) 1, il, 111 ve iV Doğru



A) Yalnız 1 C) 1, il ve 111



Yalnız il D) il , 111 ve iV



8.



cevap: C



Calot üçgeninin sınırları hangisinde



doğru



olarak



A) Sistik kanal, duktus hepatikus kommünis, karaciğer B) Safra kesesi, duktus hepatikus kommünis, partal ven C) Sağ hepatik dıktus, sol hepatik duktus, karaciğer D) Partal ven, sağ hepatik arter, karaciğer E) Pankreas boynu, karaciğer, duodenum



3.



Doğru



9.



cevap: A



B) Vve vı D) 111 ve V E) ive iV



Doğru



4.



cevap: C kesesinin



boşalması



hangisidir?



A) Sempatik uyarı C) Kolesistokinin Doğru



5.



için



en



önemli



uyaran



B) Parasempatik uyarı D) Sekretin E) Hidroklorik asit



hangisi, endoskopik retrograt kolanjiyo-pankreatografi (ERCP) endikasyonlarından biri değildir?



Kolesterol / Lesitin Kolesterol / Safra tuzları Kolesterol / Safra tuzları ve Lesitin Lesitin ve Safra tuzları / Kolesterol E) Bilirubin / Kolesterol



A) B) C) D) Doğru



cevap: D



iki yaşında erkek hasta acil servise karın ağrısı, ve titreme şikayetleri ile başvuruyor. Kan basıncı 100/60, nabız 100, ateş 38.6 CO. Laboratuvar testlerinde beyaz küre 14.500, hematokrit normal, plt normal ve direkt bilirubin 6.2 dir. Bu hastanın başlangıç tedavisi



A) Acil endoskopik olarak veya transhepatik olarak dekompresyon B) Acil kolesistektomi C) iv sıvı resüsitasyonu ve antibiyotik D) Takip ve ağrı kontrolü E) Oral antibiyotik ile taburcu daha sonra planlı kolesistektomi Doğru



cevap: C



11. Akut



kolesistitli



hastada



zamanlaması aşağıdakilerden



cevap: D



Litojenik (taş oluşumuna yatkın) oranlardan hangisi azalır?



Altmış



nasıl olmalıdır?



cevap: C



A) Kolesistektomi sonrasında safra yolu yaralanmasının derecesinin belirlenmesi B) Bilirubin yüksekliği olan kist hidatid hastaları C) Koledokolitiyazis D) Kolelitiyazis E) Distal kolanjiyoselüler karsinom



6.



10.



cevap: E



ateş



Aşağıdakilerden



Doğru



Akut kolesistit için karakteristik olmayan ultrasonografi bulgusu aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



aşağıdakilerden



Safra



cevap: E



A) Safra kesesinde taş veya taşlar B) Artmış duvar kalınlığı C) Sonografik Murphy bulgusu D) Perikolesistik serbest sıvı E) İntrahepatik ve ekstrahepatik safra yollarının dilatasyonu



Safra kesesi drenajı hangi karaciğer segmentlerinedir? A) 111 ve iV C) IV-V



Akut kolesistit tanısı koymada en güvenilir yöntem aşağıdakilerden hangisidir? A) Karın grafisi B) Ultrasonografi C) Oral kolesistografi D) Bilgisayarlı tomografi E) Teknesyum Tc 99m perteknetat iminodiasetik asit sintigrafisi



verilmiştir?



Doğru



cevap: C



B)



E) 1, il, 111 ve iV



2.



varlığında



profilaktik



endikasyonlarındandır?



Yukarıdaki



Doğru



safra kesesi taşı hangisi veya hangileri



safrada aşağıdaki



ideal kolesistektomi hangisidir?



A) 48-72 saat içinde B) 12 saat içinde C) 24 saat içinde D) Derhal (hastaneye gelir gelmez) E) 1 hafta sonra Doğru



cevap: A



12. Akut taşsız (akalküloz) hangisinde görülmez? A) Sepsis C) Sistemik Doğru



cevap: E



kolesistit



aşağıdakilerden



B) Majör ameliyat sonrası sonra D) Majör travma sonrası E) Hemolitik anemi



yanıklardan



580 ... GENEL CERRAHİ 13. Aşağıdakiler hangisi diyabetik hastalarda sıklıkla görülen ve safra kesesi duvarında hava görünümü karakteristik bulgusu olan hepatobiliyer sistem patolojisidir? B) Sklerozan kolanjit A ) Mirizzi sendromu C) Amfizematöz kolesistit D) Piyojenik karaciğer apsesi E) Kolanjiyohepatit Doğru



hastada



öncelikle



aşağıdakilerden



hangisi



E) Bazı vakalar tamamen asemptomatik olabilir. Doğru



cevap: B



19. Caroli



hastalığıyla



ilgili



aşağıdaki



ifadelerden hangisi



doğrudur?



A ) Safra yol kistleri tiplendirmesinde tip I olarak bilinir. B) Safra yolu kistlerinin en sık görülenidir. C) Tanı konduktan sonra en geç 2 ay içinde karaciğer transplantasyonu yapılmalıdır. D) İntrahepatik safra yollarında kistik dilatasyonlar vardır. E) Bu hastalarda kolanjiyokarsinom riskinde artış yoktur.



A ) Kolesterolozis B) Gangrene kolesistit C) Biliyer kolik D) Kolelitiyazis E) Kronik kolesistit



Doğru



cevap: B



15. Kronik kolesistit için karakteristik olmayan ultrasonografı bulgusu aşağıdakilerden hangisidir?



Doğru



A) Kolanjiyokarsinom için risk faktörüdür. B) Beraberinde Crohn hastalığı, ülseratif kolitten daha sık



birliktedir.



düşünülmelidir?



A) B) C) D) E)



ifadelerden



görülür.



14. Altmış yaşında kadın hasta ani başlayan şiddetli sağ üst kadran ağrısı ve kusma şikayetleri ile başvuruyor. Ateş 39 derece ölçülüyor. Fizik muayenede Murphy belirtisi mevcut olup , beyaz küresi 22 .000/mm3 olarak saptanıyor.



Doğru



aşağıdaki



C) Erkeklerde daha sık gözlenir. D) Vakaların çoğunda intrahepatik ve ekstrahepatik tutulum



cevap: C



Bu



18. Primer sklerozan kolanjit ile ilgili hangisi yanlıştır?



Hidropik safra kesesi Safra kesesi içinde ta ş Safra kesesi duvarında kalınlaşma Safra kesesi duvarında elastikiyet kaybı Kontrakte safra kesesi



cevap: D



20. Koledok kisti öyküsü olan hastalarda biliyer kanser gelişme riski hangi kısmında artmıştır?



Sadece safra kesesinde Biliyer agacın ağırlıklı olarak intrahepatik kısmında Distal ana safra kanalında Kistin olduğu kısımda E) Safra yollarının tamamında



A) B) C) D)



cevap: A



Doğru



16. Akut kolesistit nedeniyle laparoskopik kolesistektomi yapılan bir hastada laparoskopik olarak anatominin açıkça ortaya konamaması nedeniyle açık ameliyata geçiliyor. Ameliyatta koledokun 14 mm . olarak tespit edilmesi üzerine koledok eksplorasyonu yapılıyor ; koledok içindeki taşlar temizleniyor ve T tüp üzerinden kapatılıyor. Ameliyat sonrası 1O. günde T tüpden çekilen kolanjiyografide distal koledokta sıkışmış (impakte olmuş) büyük safra taşı görülüyor.



cevap: E



21. Aşağıdakilerden hangisi en sık görülen koledok kisti tipidir? A) 1 Doğru



B)II



C) 111



D) iV



E)V



cevap : A



22. Aşağıdakilerden hangisi laparoskopik kolesistektominin Bu hasta için hangisidir? A) B) C) D) E) Doğru



en



uygun



avantajlarından değildir?



A) B) C) D) E) taş



cevap: E



Doğru



Azalmış Azalmış



safra yolu yaralanması hospitalizasyon



Azalmış ağrı



Aktiviteye erken dönüş iyi kozmetik sonuçla r cevap: A



23. Kolesistektomi sırasında en sık hasar gören damar hangisidir? kolanjit



hastalarının



aşağıdaki hastalıkların



Doğru



aşağıdakilerden



Sodyum kolat ile eritme Heparin ile eritme T tüpü traktından kateter ile çıkartma Ameliyatla taşı alma Transduodenal papillotomi ile endoskopik ekstraksiyonu



17. Sklerozan A) B) C) D) E)



tedavi



yarıdan



hangisi bulunur?



Crohn hastalığı Familial adenomatöz polipozis Cowden hastalığı İnce bağırsak karsinoid tümörü Ülseratif kolit



fazlasında



A) B) C) D) E) Doğru



Arteria hepatika dekstra Vena porta Vena kava inferior Arteria gastroepiploika dekstra A. Gastroduodenale cevap: A



cevap: E 24. Postoperatif safra kaçağı tanı yöntemi hangisidir?



şüphesinde



A )PTK C)MRI



B)ERCP D)USG E) Direkt grafi



Doğru



cevap: D



en / iyi



başlangıç



SAFRA KESESİ - SAFRA YOLLARI HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ _., 581 25. Erken postoperatif dönemde safra yolu yaralanması olan hastaların en sık bulgusu nedir? A) Ateş C) Steatore



B) Karın ağrısı D) Transaminaz



E) Doğru



Bulantı



cevap: D



26. Safra



VAKA SORULARI



yüksekliği



1.



kesesinin en sık hangisidir?



görülen



benign



kitlesi



aşağıdakilerden



A) Psödotümör C) Adenomiyomatozis Doğru



B) Kolesterol polibi D) Hamartom E)Adenom



Tanı



gelişimi



için risk faktörü olmayan



Kadın cinsiyet B) Kolelitiyazis öyküsü C) Koledok kisti öyküsü D) Sigara E) Safra kesesi polibi



A)



Doğru



2. Doğru



cevap: A



28. En sık görülen safra kesesi kanseri tipi? A) Oat celi C) Adenoskuamöz Doğru



Ana safra yolunun distal kısmında tümöral bir nedene bağlı tıkanma sarılığı olan bir hastada safra kesesinin ele gelmesi bulgusu aşağıdakilerden hangisidir?



D) Obturator bulgusu E) Charcot bulgusu



cevap: B



Doğru



Doğru



Kolesistektomi takiben adjuvan kemoterapi Neo adj KRT takiben cerrahi rezeksiyon Segmenter karaciğer rezeksiyonu ve lenfadenektomi Sadece kolesistektomi Genişletilmiş sağ hepatektomi



cevap: D



30. Bilirübin değerleri 10 mg/dl üzerinde ve muayenesinde safra kesesi hidropik (palpabl) olan hastalarda aşağıdakilerden hangisi diğerler i ne göre daha öncelikle düşünülmelidir?



A) Klatskin tümörü B) İntrahepatik taş C) Sistik kanalda taş D) Koledok distal tümörü E) İntrahepatik kolanjiyokarsinom Doğru



cevap: D



31. Bismuth-Corlette sınıflamasına intrahepatik kanala uzanım kolanjiyokarsinoma hangisidir? A)Tip il C) Tipllla



göre, sağ gösteren



sekonder perihiler



B) Tip lllb D)Tip iV E) Tip 1



Doğru



cevap: C



32. Hemobili ile ilgili doğru ifade aşağıdakilerden hangisidir? A) En sık nedeni karın travmalarıdır. B) Kanama safra kesesinde olduğu zaman tedavi gerekmez; hematomun rezorbe olması beklenir. C) Safra kesesi dışındaki safra yolu kanamaları genellikle ameliyat gerektirir. D) Transarteryal embolizasyon majör kanamalarda ilk seçenektir. E) Klinik bulgusu ağrısız sarılıktır. Doğru



cevap: D



cevap: A



A ) Kehr bulgusu B) Murphy bulgusu C) Courvoisier bulgusu



B) Adenokarsinom D) Anaplastik E) Skuamöz



29. Safra kesesi kanserinde safra kesesinin lamina propria tabakasının invazyonu var ise uygun tedavi hangisidir? A) B) C) D) E)



için öncelikle aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?



A) Ultrasonografi B) Bilgisayarlı tomografi C) İntravenöz kolanjiyografi D) Oral kolanjiyografi E) Manyetik rezonans görüntüleme



cevap: B



27. Safra kesesi kanseri hangisidir?



Kronik taş lı kolesistit nedeniyle 5 gün önce laparoskopik kolesistektomi yapı l an 52 yaşındaki kad ı n hasta iki gün sonra taburcu oluyor. 5. günde hastada sağ üst kadran ağrısı , şişlik ve 38°C ateş gelişiyor. Lökosit 12 .000/ mm 3 saptanıyor.



cevap: C



582 ...



P.ANKREAS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ



ANATOMİ Pankreas, duodenumun "C" şeklindeki segmenti ile dalak hilusu arasında hafif oblik olarak uzanan, retroperitoneal bir organdır. Cerrahi olarak baş, boyun, gövde ve kuyruk olmak üzere 4 bölümdür.



Esas pankreas



kana l ı



( Wirsung )



pankreasın



Pankreatik kanal



kuyruğundan başlar ve ana safra kanalının distalinde



Lob~e~ J



Safra kesesi



duodenuma girer. •



Ana safra kanalı ve Wirsung genellikle birkaç milimetre yan yana seyreder ve daha sonra birleşerek ortak bir kanal oluştu ru rla r. Bu tek pankreatikobiliyer kanal, papilla Vateri'de duodenum lumenine açılır. Papilla Vateri duodenum ikinci kısımda, posteromedialdedir.







L) , , , f



wirsung)



.



1



Kuyruk



Ana safra kana lı Aksesuar pankreatik kanal



kanalın papilla içindeki dilatasyonudur. Olguların %90'ında ampulla vardır ve genellikle 5 mm veya daha kısadır, %10'unda ise ampulla yoktur ve her iki kanal ayrı ayrı duodenuma



Ampulla Vateri, bu ortak



Duodenum



Pankreas



açılır.







Aksesuvar kanal (Santorini) genellikle pankreas Olguların %60'ında



başının



anterior ve superior bölümünü drene eder.



Santorini duodenuma, papilla Vaterinin 2 cm kraniyalinde ve önünde girer ( minör papilla).



Pankreasın baş kısmının kanlanması esas olarak gastroduodenal arterden gelen superior pankreatikoduodenal arter ve superior mezenterik arterden gelen inferior pankreatikoduodenal arterden sağlanır.



Korpus ve kuyruğun kanlanması splenik arterden ve inferior pankreatik arterden gelen dallarla olur. •



Venöz drenaj büyük oranda arterlere paralel seyreder. Pankreasın



lenfatikleri oldukça zengindir ve genelde venöz drenajı her yönde takip ederler.



Pankreas splanknik ganglionlardan sempatik lifler ve vagustan da parasempatik innervasyon alır. •



Ağrı duyusu genelde



çölyak pleksus ve gangliondan geçen visseral afferent liflerle



taşınır.



Kanser ve kronik pankreatit durumunda çölyak ganglion destrüksiyonu ile ağrı için palyasyon sağlanabilir.



FİZYOLOJİ •



Pankreas fizyolojik açıdan ekzokrin ve endokrin pankreas olarak iki bölümde incelenebilir.



Ekzokrin pankreas, pankreas kitlesinin



yaklaşık



% 85'i ni oluştururken , endokrin pankreas bezin sadece %2'sini



oluşturur.



İnsülin ve sindirim enzimlerinin replasmanı ile bir insan pankreası olmadan da yaşamını sürdürebilir.



Pankreas parankiminin sadece yakl aşık % 20'sinin kalmas ı, geride kalan doku normalse, pankreas yetmezliği gelişmesini



önleyebilir.



EKZOKRİN PANKREAS Günde 500-800 ml berrak, kokusuz, alkali (pH:8.0-8.3) pankreas sıvısı salgılanır. Bu



sıvı



20'den fazla sindirim enzimini kapsar ve asiner ve duktus hücrelerinin ortak ürünüdür.



salgılanan, elektrolitten zengin, plazma ile izoozmolar sıvıda temel katyon olarak sodyum ve potasyum, temel anyon olarak bikarbonat ve klor bulunur.



Sekretin stimulasyonu ile



PANKREAS HASTALI KLARI ve CERRAH İ S İ ._ 583 •



Alkali pankreas sıvısı mide asitini nötralize etmeye yardım eder ve pankreas enzimlerinin aktivitesi için gerekli optimum pH'ı sağlar. Pankreas enzimleri proteolitik; (tripsin, kimotripsin, karboksipeptidaz, ribonükleaz, deoksiribonükleaz, elastaz) lipolit ik; (li paz, kolipaz, fosfol ipaz A2) ve amilolitik (amilaz) olmak üzere 3 gruptur ve sırasıyla proteinlerin, yağların ve karbonhidratların sindiriminden sorumludur.







Asiner hücreler tüm enzim tiplerini sentezleme kapasitesine sahiptir, kolesistokinin ve vagal kolinerjik



uyarıya



cevap olarak asiner hücrelerden hepsi salgılanabilir.







Amilaz ve lipaz aktif formları ile sekrete edilirken proteolitik enzimler ve fosfolipaz A2, aktivasyon gerektiren, inaktif zimojenler olarak sekrete edilir. Duodenuma sekrete edilen tripsinojen, duodenal enzim enterokinaz ile karşılaşınca tripsine dönüşerek aktivite kazanır. Tripsin de diğer zimojenleri aktif formlarına dönüştürür.







Tripsinojenin pankreas içinde aktive olması yine asiner hücrelerden salgılanan inhibitörler tarafından önlenir.



Pankreatik sekretuvar tripsin inhibitör ( PSTI) veya SPINKl olarak bilinen normal tripsinojen inhibitörlerinin üretiminde yetersizlik olması ailesel pankreatit nedenidir. Bu inhibitörlerce tripsinojen aktivasyonunun önlenmesi enzimin pankreas içindeyken inaktif durumda kalmasını, sadece duodenumda aktive olabilmesini sağlar. Aksi durumda pankreas hücresi zarar görecek ve pankreatit gelişecektir.



Katyonik t ri psinojen geni ( PRSSl)'ndeki mutasyonlar tripsinojenin pankreas içinde erken aktivasyonuna neden olabilir.



Herediter pankreatitlerin üçte ikisinden bu olay sorumludur.



ENDOKRİN PANKREAS Pankreas hücre kitlesinin %1-2'sini Langerhans adacık l arı oluşturur. Bu adacıkların çoğu 4 ana hormonu da salgılayan 3000-4000 hücreden oluşur. Bunlar insülin salgılayan beta hücreleri, glukagon salgılayan alfa hücreleri, somatostatin hücreleri ve pankreatik polipeptid salgılayan PP hücreleridir.



Pankreatik



adacık



salgılayan



delta



peptid ürünleri



1



Hormon



Adac1k Hücresi



Fonksiyon Azalmış glukoneogenez, glikojenoliz, yağ asiti yıkımı ve ketogenez



İnsülin



Beta



Glukagon



Alfa



İnsülinin tam tersi , artmış hepatik glikojenoliz ve glukoneogenez



Somatostatin



Delta



GİS sekresyonlarını , t üm GİS endokrin peptidleri n fonksiyonları ve salgılanmasını , hücre büyümesini inhibe eder



Pankreatik polipeptid



pp



Artmış



glikojenez, protein sentezi , glukoz



alımı



Pankreatik ekzokrin sekresyonunu ve insülin İnsulinin hepat ik etkilerini kolaylaştırır



salınımını



Amilin



Beta



İnsulin salınımı ve fonksiyonlarını antagonize eder



Pankreastatin



Beta



İnsulin ve somatostatin salınımını azal tır Glukagon salınımını arttırır Pankreatik ekzokrin sekresyonunu azaltır



Epsilon



İnsulin salınımı ve fonksiyonlarını azaltır



Ghrelin



inhibe eder



584 ~ GENEL CERRAHİ



PANKREASIN KONJENİTAL ANOMALİLERİ PANKREAS DİVİSUM Normal popülasyonun En



sık



yaklaşık



% 10'unda



rastlanır.



görülen konjenital pankreas malformasyonudur.



Embriyolojik dorsal ve ventral pankreas Bunun sonucu esas pankreas



kanalı



kanallarının birleşememesi



minör papilladan



ile meydana gelir.



boşalır.



Bu durumda papilla Vateri 'den sadece unsinat prosesi drene eden kanal



Pankreas divisumu olan bazı insanlarda minör papilladan fazla miktardaki pankreatit gelişebilir.



boşa lı r.



akıma bağlı



relatif obstrüksiyondan



dolayı



Kolanjit ve pankretit



gelişme olasılığı



yüksektir.



Küçük papilla 60% Dorsal Santorini Wirsung



kanalı -



~



-



kanalı_{_ \



I



\



J



Ventral



Büyük papilla ~



~



Karaciğer



tomurcuğu



Ventral tomurcuk



Pankreas divisum



ANNÜLER PANKREAS Fetal gelişim sırasında pankreasın rotasyon ve füzyon bozukluğuna bağlı olarak duodenumun 2. kısmının çepeçevre pankreas dokusu ile çevrili olması ... •



Vakaların ya rısı



diğerleri







ilk 1 yaş içinde duodenal obstrüksiyon bulgusu verir, asemptomatik kalabilir.



Tedavi duodenojejunostomi veya gastrojejunostomi ile bypass yapılmasıdır.



Mide



Annüler



Duodenum - - - -



Annüler pankreas



PANKREAS KİSTLERİ Nadir. Önemli olan psödokist ve kistik neoplazmlardan ayırıcı tanısının yapılmasıdır. Rezeke edilmeleri gerekebilir.



EKTOPİK PANKREAS Genelde mide ve duodenumda görülür. Meckel divertikülü, kolon ve apendikste de bulunabilir. Çoğunlukla



asemptomatiktir,



Submukozal, sert,



sarımsı



bulundukları



yere göre bulgu verebilirler veya insidental yakalanabilir.



nodüller olarak görülürler ve tedavi cerrahi eksizyondur.



PANKREAS HASTALI KLARI ve CERRAH İ S İ _,, 585



PANKREATİT s



Pankreatit, pankreasın inflamasyonu olup hafif ödemden hemorajik nekroza kadar farklı patolojik ve klinik tablolar ile seyredebileceği gibi, fibrozis ve kalıcı ekzokrin ve endokrin fonksiyon bozukluğu ile de sonlanabilir.







Temel olarak akut ve kronik olmak üzere iki grupta incelenir.







Akut pankreatitte primer nedenin tedavisi ile morfolojik değişiklikler normale dönerken kronik pankreatitte tekrarlayan ataklar ve inflamasyonla kalıcı ve ilerleyici doku hasarı oluşmaktadır.







Akut pankreatit tekrarlayan ataklara







Fibrozis çok nadir görülür.



rağmen



kronik pankreatite



dönüşme eğiliminde değildir.



AKUT PANKREATİT ETİYOLOJİ vardır.







Akut pankreatitin (AP) birçok nedeni







Tüm pankreatitlerin % 75-S0'i biliyer ve alkolik pankreatittir.







Akut pankreatitin Türkiye'de ve Amerika'da en



Safra



sı k



nedeni safra



taş l arına bağlı



pankreatittir.



Taşları: sık







En



neden







Akut pankreatitin







Genellikle 50-70



%40'ı



biliyer pankreatittir.



yaş arası kadınlar.



Alkol: •



Fazla alkol tüketimi 2.







Vakaların







Genellikle 30-45







Alkol







Alkol



sık



nedendir.



%30'u ... yaş arası



kullananların ilişkili



%5-10



erkeklerdir. kadarında



pankreatit riskini



akut pankreatit



artıran



gelişir.



durumlar...



o Fazla alkol tüketmek(> 100 g/gün, en az 5 sene) o Sigara o Genetik ya tkınlık ilişkili







Sigara içenlerde alkol







Alkol pankreasda pek çok yıkıcı etkiye sahiptir.







Alkol nükleer faktör kappa B (NF-KB) gibi proinflamatuvar yolakları tetikler.







NF-KB de TNF-a ve IL-1







Alkol



kaspazların



pankreatit riski 4. 9 kat yüksektir.



yapımını uyarır.



ekspresyonunu ve aktivitesini







Kaspazlar apoptozisi yöneten







Ayrıca







Oddi







Pankreas



~.



proteazlardır.



alkol pankreas perfüzyonunu spazmına



art ı rır.



a zaltır.



yol açar.



kanallarında



proteinlerin çökelmesine yol açarak



kanalları tıkar.



.



'.



'



Akut pankreatit geliş iminde nükleer faktör kappa B aktivasyonu kritik bir rol oynamaktadır .



.



586 .._ GENEL CERRAHİ



.



Pankreatit etiyolqjisi Safra



taşları



.



Pankreatik duktal obstrüksiyon



- Neoplazm (%1-2) - Pankreas divisum - Ampuller ve duodenal lezyonlar



Alkol Hiperkalsemi Hiperlipidemi (tip I ve tip V hiperlipoproteinemi)



Enfeksiyon tar



Herediter



(Kabakulak, Coxackie, Mycoplasma pneumoniae, Ascaris, Clonorchis)



Travma



İlaçlar



- Eksternal - Cerrahi



(Tiyazid, furosemid, azatiyoprin, 6-merkaptopürin, metil dopa, sülfonamidler, tetrasiklin, pentamidin, nitrofurantoin, dideoksinosin, valproik asit, asetilkolinesteraz inhibitörleri, propofol, metronidazol, eritromisin, 5-ASA, sulfasalazin, asetaminofen, antiretroviral ajanlar)



- ERCP (birçok seriye göre 3. etiyolojik faktör) İskemi



- Hipoperfüzyon - Ateroembolik - Vaskülit



Akrep zehiri İdiyopatik



TNF-a ve IL-1 İnflamatuvar kaskad



IL-2, IL-6, IL-8, IL-10, Bradikinin, PAF - - - - - - - - -.- - - - - - -



,.



siste.;,ik intıa~atuvar=·cevap sendromu . - •



• .,



._



• •







r



~



Çoklu organ yetmezliği



lls1453



Akut pankreatit



pçıtofizyolojisi



·



Ciddi akut pankreatitin patofizyolojisi ... Lokal yaralanma TNF-a ve IL-1 salgısını tetikler. Her iki sitokin hem pankreas yaralanmasını şiddetlendirir hem de diğer inflamatuvar medyatörleri salgılatarak inflamatuvar cevabı büyütür. Uzak organ hasarları ortaya çıkar. Akut şiddetli pankreatitte görülen erken ölümlerden bu mekanizma sorumludur.



TAN I Akut pankreatit ile uyumlu karın ağrısı (ani lipaz yüksekliği (>3X) ~ Akut pankreatit Akut pankreatit tanısı için BT Amilaz yarı ömrü lipazdan daha duyarlı. •



Ayrıca



şart değil ...



kısadır.



başlayan, sırta



Yukardaki



tanı



kriterleri



Bu nedenle semptomlar



vuran,



şiddetli



karşılanmıyorsa



başladıktan



epigastrik ağrı)+ amilaz/ BT yapılır.



24-48 saat sonra



amilaz peptik ülser, salpenjit, mezenter iskemi, makroamilazemi gibi



başka



başvuranlarda



durumlarda da yükselir.



lipaz



PANKREAS HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ ~ 587 •



AP hastaları tipik olarak hiperglisemiktir. Ka raciğer



enzimleri



yükselmiş olabilir.







Lökositoz olabilir.







Yüksek amilaz/lipazla AP tanısı konmuş hastada alanin am ino transferaz {ALT) yüksekliği %95 güvenilirlikle akut biliyer pankreatit gösterir.







AP'le karışabilecek diğer üst abdominal hastalıklar peptik ülser perforasyonu, gangrene ince bağ ı rsak



obstrüksiyonu ve akut kolesistittir.



KLİNİK BULGULAR Ağrı:







En



s ı k rastlanan bulgu



epigastrik



ağrı ... Ağrı şiddetli ve süreklidir, sıklıkla sırta vurur ve kuşak şeklinde



olabilir. •



Sıklıkla ağ ı r



bir yemeği veya alkol







Ağrının şi ddeti



a lı m ını takiben ortaya çıkar, bu l antı



pankreatitin şi ddeti ile



ve sürekli kusma



eşlik eder.



orantı lı dır.



Ateş:







Hafif yükselir. Ateş>38°C ise enfektif komplikasyonlar düşünülür.



Dehidratasyon •



Bulguları:



Hipotansiyon. Taşikardi ve takipne. Hemokonsantrasyon



Cullen Belirtisi: •



Retroperitona kanamaya bağlı periumblikal bölgede ekimoz ...



Grey Turner belirtisi: •



Retroperitona kanamaya bağlı belde ekimoz ... Cullen ve Grey-Turner hemorajik pankreatit lehine; %1 hastada



LABORATUVAR BULGULARI Enzimler / Amilaz: •



Karın ağrısı olmadan amilaz yüksekliği bir anlam ifade etmez.







Kan amilazı akut kolesistit, ülser perforasyonu ve intestinal obstrüksiyonda da yükselir.







Pankreatitlerde genelde yükselir.







Hastalık başlayınca







Amilaz







Hatta pankreatitin hafif bir formu yüksek amilaz düzeyleriyle birliktedir.







yükselir ve 3-5 gün yüksek kalır.



yüksekl i ği



ile pankreatitin



şiddeti arasında



bir



i lişki



yoktur.



Hiperlipidemiye bağlı akut pankreatitte lipidler ve amilaz arasında interferans nedeniyle serum amilaz seviyesi genelde normaldir.







Bir haftadan fazla devam eden amilaz yüksekliği devam eden inflamasyonu ya da psödokist, apse veya pankreatik asit gibi bir komplikasyon geliştiğini düşündürür.







Pankreatik lipaz, tripsin ve elastaz düzeyleri yüksek bulunabilir.







Pankreatik ekzokrin enzimlerden tanı için en yüksek özgüllük (spesifisite) lipaz için saptanmıştır.



RADYOLOJİ Direkt Grafi: •



Akut pankreatit tanısında







Ülser perforasyonu gibi AP ile karışacak durumları ekarte etmekte faydalıdır.







yararı



yok ...



Direkt karın grafisinde sol üst karında adinamik ileusa ikincil gelişen bir ince bağırsak ansı saptanabilir nöbetçi



ans, bekçi ans (sentinel loop). •



İnflame pankreasa komşu kolonda spazm kolon gazında kesintiye yol açabilir (colon cut off sign).



588 --- GENEL CERRAHİ



BT: tanısını







Akut pankreatit (AP) yöntemidir.







AP







BT'de pankreas normal, ödemli olabilir, flegmon, peripankreatik sıvı kolleksiyonu, nekroz, apse ve inflamasyonun yayılımı görüntülenebilir.







Nekroz







Kontrastlı yapılırsa pankreasın







Anatomik olarak pankreas için en güvenilir görüntüleme yöntemidir.







Nekroz,







Hava kabarcığı görülmesi enfeksiyon varlığını destekler ( enfekte pankreatik nekroz, pankreatik apse gibi).



tanısı



koyabilmek için en güvenilir ve öncelikli görüntüleme



konup 2-3 günde düzelmeyen tüm hastalara komplikasyon



araştırmak



için mutlaka çekilir.



varlığı şiddetli pankreatiti gösterir.



sıvı



perfüzyon ve nekrozunu daha iyi belirler.



kolleksiyonu, psödokist tanısında da



altın



standart tomografidir.



USG: •



AP tanısı konulduktan sonra, pankreatitin etiyolojisini anlamak için yapılır.







Biliyer pankreatit







Öde mli pankrea s ı, per ipankreatik sıvı kolleksiyonu ve asiti, psödokistleri, Wi rsung'da dilatasyonu gösterebilir.







Pankreatik kolleksiyonlardan örnek



tanısı



koymada yardımcı ... Safra taşlarını ve safra yollarında dilatasyonu gösterir.



alınabilir.



HASTALIGIN ŞİDDETİNİN BELİRLENMESİ •



Hastalığın hafif veya şiddetli olduğunun bilinmesi tedavi planını belirlemesi açısından önemlidir.







Hastalığın şiddetinin belirlenmesi için genelde kullanılan parametreler klinik bulgular, erken prognostik bulgular,



serum belirleyicileri ve BT. şiddetli







BT'de nekroz görülmesi



pankreatitin bir göstergesidir.







Çok merkezli çalışmalarla akut pankreatitte yakın dönemde 4 kategori tanımlanmıştır... Hafif, orta, ciddi,



kritik ... 1



Organ y~tmezliği ve. lok~_ l komplikasyonlara göre akut pankreatitin 4 ciddiyet sm1f1 Lokal komplikasyon yok



Steril Lokal komplikasyon



Enfekte Lokal Komplikasyon



Organ yetmezliği yok



Hafif



Orta



Ciddi



Geçici organ yetmezliği



Orta



Orta



Ciddi



Kahc1 organ yetmezliği



Ciddi



Ciddi



Kritik



Belirleyiciler



Ranson Kriterleri •



İlk skorlama sistemi (1974)







Toplam 11 kriter... Başvuruda 5 ve 48 saatte 6 ...







~







Ciddi pankreatitte mortalite >%50







Ranson'un pozitif prediktif değeri %50 ... Negatif prediktif değeri %90 ...







Ciddi pankreatiti ekarte etmek için kullanmak daha uygun ...







Ranson kriterleri biliyer ve non biliyer pankreatitler için ayrı değerlere sahip ...



3 ( +) Ranson kriteri ~ Ciddi



(şiddetli)



akut pankreatit ...



PANKREAS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ .._ 589



Bilier olmayan pankreatit -için Ranson kriterleri İlk Başvuruda



48 saat sonra



55 yaş üzeri



Hematokritte %10'dan fazla azalma



Beyaz küre > 16000/ mm 3



BUN'de 5 mg/dl'den fazla artış



Glukoz > 200 mg/dl



Kalsiyum (Ca)



lDH > 350 IÜ / l



Pa0 2 < 60 mmHg



SGOT > 250 IÜ/dl



Baz defisiti > 4 mEq/l




6000 ml



Bilier (safra



taşlarma bağh)



pankreatit için Ranson kriterleri



İlk Başvuruda



48 saat sonra



70 yaş üzeri



Hematokritte %10'dan fazla azalma



Beyaz küre> 18000/mm



BUN'de 2 mg/dl'den fazla artış



3



Glukoz > 220 mg/ dl



Kalsiyum (Ca)



lDH > 400 IÜ/l



Baz defisiti > 5 mEq/l



SGOT > 250 IÜ/dl



Hesaplanan sıvı açığı > 4000 ml




25 mg / dl Bozuk mental durum ... Glasgow koma skoru < 15 SIRS varlığı Yaş> 60 Plevral effüzyon



SIRS'in prognostik önemi var.



HAPS ( Harmless Acute Pancreatitis Score) •



Başvuru anındaki



o o o



üç faktörden



o l uşur:



Rebound hassasiyet veya defans yokluğu Normal hematokrit Normal kreatinin







Güvenilirlik > % 90







Birçok akut pankreatit hastasını yoğun bakımdan kurtarır.



TEDAVİ •



Erken AP'de en önemli tedavi~ S ıvı elektrolit resüsitasyonu ...







Dengeli kristaloid sıvılar ile normal kan hacmi, kan basıncı ve idrar çıkışı sağlanmalı ...







Son verilere göre Ringer laktat sistemik inflamatuvar







Yaşlılarda







Analjezi ~ Narkotikler gerekir •••



cevabı baskılamada



SF'e üstündür.



ve kalp, böbrek hastalarında sıvı dikkatle verilmelidir.



Pulse oksimetri... Akut pankreatitin en o Sabiston's



sık kopmplikasyonu hipoksemidir. (Akut akciğer hasarına bağlı)



~ Morfin kullanılabilir. Oddi spazmı yapar ama AP seyrinde negatif etki yaptığına dair kanıt



yok ...



o Schwartz's ~ Morfinden uzak



durulmalı ...



Buprenorfin, pentazosin,



procairı



ve meperidin



kullanılır.







İlk 24 saatte sıvı resüsitasyonu sağlandıktan sonra enteral nutrisyon planlanmalıdır.







Orta şiddetli pankreatitte oral sıvıdan oral gıdaya geçiş hastanın karın ağrılarının geçmesinden sonraya bırakılır. Ancak güncel trend "hastanın canı istediğinde oral gıda verilmesi" şeklindedir.







AP'de enteral nutrisyon (EN) ve TPN yapılması arasında mortalite farkı yok ... Ancak EN ile enfeksiyon komplikasyonu daha düşük; ameliyat gereksinimi de daha az olmaktadır.







Akut pankreatitli hastalarda mortalitenin sı k nedeni enfeksiyon varlığı ...



Profilaktik antibiyotik enfeksiyon



komplikasyonlar ı nı



azaltmaz; tam tersine







AP ciddi de olsa enfeksiyon gelişmedikçe antibiyotik verilmez. Gelişirse verilir.







ERCP



artırı r.



o



Erken ERCP ± sfinkterotomi eskiden pankreatitin ciddiyetini azaltmak için savunulan bir



o



Ne var ki çalışmalar erken ERCP'nin sadece ciddi akut biliyer pankreatitte yararlı olduğunu gösterdi.



o



Hafif pankreatitte safra yolu obstruksiyonu geçici; genellikle 48 saat içinde geçer.



o



ERCP kolanjiti de olan hastalarda



ayrıca



persistan biliyer obstruksiyonu olanlarda endikedir.



uygulamaydı.



PANKREAS HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ _,, 591



AKUT PANKREATİT DEGERLENDİRME VE TEDAVİ ALGORİTMASI 1.



Tanı:



• • •



Akut pankreatit ile uyumlu karın Pankreas enzimleri> 3x Gerekirse BT



ağrı sı



2. Başlangıç Yaklaşım ve Tedavisi (İlk 4 Saat): • • •



Analjezi S ı vı



Ciddiyetini o o







Ranson kriterleri HAPS (Harmless Acute Pancreatitis Score)



Sistemik cevabı o o



Sıvı



o o o o







değerlendir



SIRS skoru SOFA (Sequential Organ Failure Assessment)



l. Yeniden •



değerl endir



Değerlendirme



tedavisine



/ Tedavi ( 4-6 Saat):



cevabı değerlendir



Ortalama arteri Kalp hızı İdrar çıkışı Hematokrit



basıncı



Etiyolojiyi bul o o o



USG safra taşları için Alkol kullanımı hikayesi Diğer nedenler için laboratuvar testleri







Aynı







Yoğun bakım







Enteral nutrisyonu gündeme al o o







zamanda kolanjit de varsa MRCP ve/ veya acil ERCP veya özel merkeze yollamayı değerlendir



Normovolemi sağlandıktan sonra (genellikle 6 saat sonra) Gastoparezi yoksa NGT kullan



Profilaktik antibiyotik vermeıııııııııııı



***



4. Konzervatif Tedavi ve Monitorizasyon (En •



Klinik o o



Azından



değerlendirme



Kardiyovasküler, respiratuvar ve renal fonksiyonları değerlendir Peritonit ve abdominal kompartman sendrom açısından değerlendir







Günlük CRP







Ciddiyete göre







Nazogastrik tüpten enteral nutrisyonu tolere edip o o



sınıfla



{hafif, orta, ciddi) edemediğini değerlendir



Gerekiyorsa nazojejunal tüp tak 4. günden itibaren gerekiyorsa TPN 'yi gündeme al



5. Kötüye Gidiş Düşünüyorsan Bt ( 1 . Haftada Nadiren Gerekir): • • • • •



Günlük):



Düşün; Endikasyonları



Belirgin klinik kötüleşme ve yüksek CRP Lokal pankreatit komplikasyonları şüphesi Bağı rsak iskemisi şüphesi Akut kanama (hasta stabilse) Abdominal kompartman sendromu



592 ~ GENEL CERRAHİ



6. İnvaziv Girişimler: şüphesi



olan kötüye giden hastalar için ...







Lokal komplikasyon







Ad ı m ad ı m ilerleme yaklaşımı-+ Öncelikle BT eşliğ i nde perkütan veya endoskopik drenaj







Mümkünse







Cevap yoksa, hasta kötüye gidiyorsa, BT'yi tekrarla; uygun minimal invaziv o Video



yoğun bakım desteği altında,



yardım lı



daha radikal



işlemleri



3-4 hafta geciktir. i şlem i



seç



retroperitoneal debridman veya perkütan nefroskopik debridman



o Endoskopik transluminal debridman o



Gen i ş çap lı



7. Laparotomi • • •



bir drenden irrigasyona devam edilmesi



Endikasyonları:



Yukarıdaki yaklaşımların başarısız olması



Akut karın (perforasyon veya iskemi) Ciddi abdominal kompartman sendromu (nadir)



8. Kolesistektomi: • •



Etiyoloji safra taşı ise, hasta taburcu olmadan yap ıl malıd ı r. Komplikasyon varlığında inflamatuvar sürecin düzelmesi beklenmelidir.



KOMPLİKASYONLAR Sistemik Komplikasyonlar: • • •



ARDS ve solunum yetmezliği Böbrek yetmezliği Miyokard depresyonu.



Lokal Komplikasyonlar: Peripankreatik



sıvı kolleksiyonları



( steril ve enfekte):



• •



Akut pankreatit sürecinde hastaların %30-57'sinde Etraflarında fibrotik kapsül yoktur.







Destek tedavisi ile izlenirler.



Çoğu



sıvı



kolleksiyonu görülür.



rezorbe olur.



Nekroz / Enfekte nekroz: • •



Cansız



pankreas dokusu veya peripankreatik yağ dokusu BT en iyi tanı yöntemidir.



• • • •



AP hastalarının %20'sine varan oranlarda nekroz gelişir. AP nedeniyle ölen hastaların otopsilerinde %80 nekroz görülür. Nekrozun ana komplikasyonu enfeksiyondur. Enfeksiyon riski direkt olarak nekrozun miktarıyla ilişkilidir.







Ateşin







BT'de hava enfeksiyon demektir.



• • •



Enfeksiyondan şüphelenildiğinde perkütan drenaj kateteri Enfeksiyon gösterildiğinde iv antibiyotikler başlanır. Karbapenem ilk seçenektir.



devam etmesi, yüksek beyaz küre, klinik



varlığıdır.



kötüleşme



enfekte nekroz



düşündürür.



yerleştirilmelidir.



Psödokist: • •



AP sürecinde sıvı kolleksiyonu olan hastaların % 5-15 kadarında psödokist gelişir. Psödokist pankreatik enzimleri içeren s ı vı koleksiyonudur.



• • • •



Akut dönemde psödokist geliştiği tespit edilirse 6 hafta kadar izlemek gerekir. Psödokistin bu süre içinde kaybolma olasılığı vardır (%70'e varan oranlarda). Bu süre içerisinde kist küçülebilir veya cerrahi girişim için duvarı yeterince olgunlaşır. Küçük kistlerde endoskopik transgastrik veya transduodenal drenaj yapılır.



• •



Ana pankreas kanalıyla ilişkili kistlerde transpapiller drenaj uygulanabilir. Endoskopik yöntemlerle iyileşmezse ameliyat yapılır. En çok kistogastrostomi



yapılır.



PANKREAS HASTALIKLARI ve CERRAHİ S İ ~ 593



Pankreatik asit: Pankreas salgısının psödokist gibi sınırlanamayarak peritona serbest şekilde akması sonucu gelişir. •



Tanıda







Tedavide drenaj yapılır.



parasentez



.'



yardımcıdır.



Akut pankreatitin lokal



komplikasyonları Kronik ( > 4 Hafta, Duvar var)



Akut ( 16000/mm3, Glukoz > 200 mg/dL, LDH > 350 IU/L, SGOT (AST)> 250 IU/dL



· Biliyer (safra taşlarına bağlı pankreatit için başvuruda Ranson kriterleri... 70 yaş üzeri, Beyaz küre> 18000/mm3, Glukoz > 220 mg/dL, LDH > 400 IU/L, SGOT (AST)> 250 IU/dL · Üç veya daha fazla pozitif Ranson kriteri... Şiddetli pankreatit · Akut pankreatitte ağrı. .. Aniden ortaya çıkan, ciddi, sırtın ortasına doğru yayılan veya kuşak şeklinde ve süreklilik gösteren epigastrik ağrı · Akut pankreatitte Cullen belirtisi ... Retroperitoneal kanamaya bağlı periumblikal bölgede görülen ekimoz · Akut pankreatitte Grey Turner belirtisi ... Retroperitoneal kanamaya bağlı belde görülen ekimoz · Akut pankreatit tanısını koyabilmek için öncelikli ve en güvenilir görüntüleme yöntemi... BT · Akut pankreatitli hastalarda mortalitenin en sık nedeni ... Enfeksiyon · Akut pankreatitte profilaktik antibiyotik kullanımı... Fungal infeksiyonların ve dirençli organizmaların artışına neden olur · Akut pankreatitte hafif hastalık ... Lokal komplikasyon yok, organ yetmezliği yok · Akut pankreatitte kritik hastalık ... Enfekte Lokal Komplikasyon, kalıcı organ yetmezliği · Psödokist ... Sadece sıvı, enfeksiyon yok, > 4 hafta--+ Kronik · Walled off necrosis {WON) ... Sıvı ve nekroz. Enfeksiyon yok. > 4 hafta--+ Kronik · Akut pankreatit takibinde BT endikasyonları.. . Belirgin klinik kötüleşme ve yüksek CRP. Lokal pankreatit komplikasyonları şüphesi. Bağırsak iskemisi şüphesi. Akut kanama (hasta stabilse). Abdominal kompartman sendromu · Akut pankreatit takibinde lokal komplikasyon şüphesi olan kötüye giden hasta ... Öncelikle BT eşliğinde drenaj (adım adım ilerleme yaklaşımı) · Akut pankreatit takibinde minimal invaziv işlemler ... Video yardımlı retroperitoneal debridman veya perkütan nefroskopik debridman. Endoskopik transluminal debridman. Geniş çaplı bir drenden irrigasyon • Akut pankreatit takibinde laparotomi endikasyonları... Tüm yaklaşımların başarısız olması. Akut karın (perforasyon veya iskemi). Ciddi abdominal kompartman sendromu · Kronik pankreatitin en sık nedeni... Kronik alkolizm · Kronik pankreatite neden olan en sık gen bozukluğu ... CFTR (kistik fibrozis transmembran reseptör geni bozukluğu)



· En sık kronik pankreatit tipi... Kronik kalsifik (litojenik) pankreatit · Kronik kalsifik {litojenik) pankreatit tipleri ... Alkol, herediter, tropikal, hiperlipidemi, hiperkalsemi, ilaçlar, idiyopatik · Otoimmün pankreatitte (AIP) artan ... Serum betaglobu l in veya immunglobulin G4 düzeyleri · Tüm kronik pankreatit türlerinin ortak patolojik özelliği.. . Perilobüler fibrozis · Bu fibrozisi önleyebilen vitamin ... A vitamini · Pankreasta kalsiyum karbonat kristallerini azaltan protein ... Litostatin · Alkol alımı litostatin sekresyonunu ... İnhibe eder



PANKREAS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ 1Jı ı, 601



· Kronik pankreatitte en erken değişiklikler olan sekonder kanalların genişlemesi ve heterojen parankim değişiklikleri gösteren tetkik ... ERCP · Kronik pankreatitte en sık klinik... Tekrarlayan ve akut pankreatiti andıran sırtın ortasına doğru yayılan veya kuşak şeklinde ve süreklilik gösteren epigastrik



3.



A l tmış yaşında



bir erkek hasta ağ ı r bir yemekten sonra ve sırta yayılan midepigastrik ağrıdan şikayet ediyor. Bu l antı ve kusması olan hastanın fizik muayenesinde hafif ateşi, epigastrik hassasiyeti ve azalmış bağırsak sesleri tespit ediliyor. Abdomen grafisinde üst duodenumda lokalize dilatasyon ve sol plevra! kavitede az miktarda sıvı görülüyor.



aniden



ağrı



baş l ayan



Yapılan



· Kronik pankreatitte ağrının en sık nedeni... Duktal hipertansiyon • Kronik pankreatitte ilk olarak düşen enzim ... Lipaz · Lipaz düşmesinin klinik sonucu ... Steatore · Kronik pankreatitte en sık görülen komplikasyon ... Psödokist · Fibrozis ve granülasyon dokusundan oluşan duvarın içinde pankreatik sıvıların kronik kolleksiyonu ... Psödokist · Pankreasın en sık görülen kistik lezyonu ... Psödokist · Psödokistlerin pankreas kanalı ile ilişkili olup olmadığını en iyi gösteren tetkik ... ERCP · Pankreas kanalı ile ilişkisiz psödokistlerde tedavi... Sadece takip veya ince iğne aspirasyonu · Pankreas kanalı ile ilişkili psödokistlerde tedavi... Önce ERCP yapılarak pankreas kanalından stent yerleştirilir. ERCP'nin başarısız olduğu durumlarda en az 4-6 hafta beklendikten sonra cerrahi tedavi uygulanır. Cerrahi tedavi olarak kistogastrostomi , kistoduodenostomi ya da kistojejunostomi uygulanabilir. · Tesadüfen saptanan bir pankreatik kistik lezyonda, neoplazm veya psödokist ayırımı için en yararlı tetkik ... Endoskopik ultrasonografi yapılmalı ve aspire edilmelidir · Kronik pankreatitte en sık ameliyat endikasyonu ... Medikal tedaviye cevapsız ağrı · Kronik pankreatitte yapılan ameliyat ... Lateral pankreatikojejunostomi (Puestow ameliyatı), distal pankreatikojejunostomi, sfinkteroplasti, pankreatik oduodenektomi ler



USG'sinde safra kesesinde multipl taş görülen bu hastada başvuru anında tanı ve prognoza yönelik ilk olarak hangilerine bakılmalıdır?



A) Lökosit, glukoz, AST, hematokrit B) Hematokrit, kalsiyum, glukoz, LDH C) LDH, glukoz, lökosit, AST D) LDH , lökosit, amilaz, lipaz, glukoz E) LDH, amilaz, lökosit, glukoz, AST Doğru



4.



Akut pankreatit tanısı konan bir hastada laboratuar bulgularından hangisi kötü



aşağıdaki



prognoz



işaretidir?



A) Serum kalsiyum düzeyi 7 mg/dL B) Serum amilaz düzeyi 1000 Ü C) Arteriyel PO2 70 mmHg D) İdrar amilaz düzeyi 3000 Ü E) Pıhtılaşma zamanı 1O dakika Doğru



5.



A) B) C) D) E) Doğru



6.



cevap: A



Akut pankreatitin en sık rastlanan aşağıdakilerden hangisidir?



komplikasyonu



Apse oluşması Portal damarlarda trombozis Psödokist oluşması Yaygın pankreatik nekroz Pankreatik asit



cevap: C



Aşağıdakilerden



hangisi akut pankreatitin biri değildir?



sistemik



komplikasyonlarından



A) Solunum yetmezliği B) Akut böbrek yetmezliği C) Sepsis D) Hipoglisemi E) Hipovolemik şok Doğru



7.



ÇIKMIŞ



cevap: E



SORULAR



cevap: D



Üç hafta önce ge l işen akut pankreatit nedeniyle izlenmekte olan hastada h ı z l ı bir seyirle ortaya çıkan karın üst kadran ağrısı , ateş , lökositoz ve epigastriumun solt arafı na lokalize ele gelen bir kitle tespit ediliyor.



Bu hastada ön



tanı aşağıdakilerden



hangisidir?



A) Tekrarlayan akut pankreatit 1.



Akut pankreatitin hangisidir?



en



sık



nedeni



A) Safra kesesi taşı C) Hiperkalsemi



B)Alkol D) Travma



E) Enfeksiyon Doğru



2.



aşağıdaki



A)SGOT C) ALP



cevap: E



enzimlerden



B)SGPT D) LDH



E) Lipaz Doğru



Doğru



8.



cevap: A



Akut pankreatit tanısında hangisinin artışı önemlidir?



B) Apseleşen psödokist C) Akut taşlı kolesistit D) Akut gastrit E) Karaciğer sol lob apsesi



aşağıdakilerden



cevap: B



Kronik pankreatitte



ağrının



sebebi olmayan hangisidir?



Pankreatik duktal basınç artışı İntrapankreatik sinir inflamasyonu Pankreatik iskemi Psödokist E) Peripankreatik ödem



A) B) C) D) Doğru



cevap: E



602 ~ GENEL C E RRAHİ 9.



Hafif



derecede akut pankreatitte hangisi zorunlu değildir?



aşağıdaki



6.



Aşağıdakilerden



hangisi yer almaz?



yaklaşımlardan



arasında



A) Fizyolojik monitörizasyon B) Antibiyotik tedavisi C) Ağrı tedavisi D) Sıvı elektrolit dengesinin sağlanması E) Metabolik desteğin sağlanması



A) Hipotiroidi C) Alkol



Doğru



Doğru



7.



cevap: B



Tedaviye yanıtsız ağrı Pankreas kanseri şüphesi Duodenal obstrüksiyon Koledok obstruksiyonu E) Enfekte nekrotizan pankreatit



Doğru



Aşağıdaki



D) Hiperlipidemi E) Malnütrisyon



böceklerin/ hayvanların hangisinin ısırık veya sonucunda akut pankreatit gelişebilir?



A) Sivrisinek



B) Kara sinek



D) Akrep



C) Örümcek Doğru



8.



nedenleri



B) Safra taşı



E)



A) B) C) D)



pankreatit



cevap: A



sokmaları



10. Aşağıdakilerden hangisi kronik pankreatitte genellikle cerrahi tedavi endikasyonu değildir?



akut



Yılan



cevap: D



Aşağıdakilerden



hangisi alkolik pankreatit gelişimind e



rol oynamaz? A) Pankreas sıvısında enzim protein konstrasyonunda



cevap: E



artma B) Nükleer faktör kappa B inhibisyonu C) Pankreatik duktus geçirgenliğinde artma D) Kalsiyumun pankreatik duktuslarda çökmesi



1



ÇALIŞMA



SORULARI



E) Oddi sfinkterinin Doğru



1.



Arteria pankreasoduodenalis inferior anterior arterlerin hangisinden köken alır?



aşağıdaki



9.



A) Arteria gastroduodenalis B) Arteria mesenterica superior C) Çölyak arter D) Arteria hepatica propria E) Arteria hepatica communis Doğru



Akut pankreatitli hastalarda mortalitenin en önemli nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A)ARDS



B) Miyokard



D) Pankreas psödokisti E) Peripankreatik damarların erozyonuna bağlı kanama ve



hemorajik



cevap: B



Pankreasın duodenal atrezi ile birlikte görülen konjenital anomalisi aşağıdakilerden hangisidir?



A) Pankreas hipoplazisi C) Pankreas divisium



B) Annüler pankreas D) Aberran pankreas



E) Heterotropik pankreas Doğru



3.



cevap: B



Ektopik pankreas gözlenir?



dokusu



en



A) Özofagus C) Jejunum



sık



hangi



organda



4.



bir erkek hasta üst karın ağrısı ve amilaz ile hastaneye kabul ediliyor. Başlangıçta konservatif tedavi veriliyor. Ancak 2 hafta sonra hastada ateş , lökositoz ve karın ağrısında şiddetlenme meydana geliyor. Çekilen BT'de pankreasta nekroz, pankreas çevresinde sıvı ve pankreasda ve çevresinde hava planları görülüyor. Bu hasta için hangisidir?



hangisi pankreastan insülin salgısını



1. Minimal invaziv ile



ilgili



aşağıdaki



ifadelerden



kısmı



% 80, ekzokrin



kısmı



Pankreasın



A) 1, il, 111 C) 1, il, 111 , iV Doğru



cevap: D



gelişmesi



B)I, 111, iV D)I , il , iV



E) il, 111, iV



afferent duyusal sinirleri çölyak gangliona



gider.



ile hastada



il. Akut karın bulguları gelişmesi 111. Psödokist gelişmesi iV. Abdominal kompartman sendromu



% 20'1ik volümünü



E) Glukagon, alfa hücreleri tarafından salgılanır.



yaklaşımlar



sağlanamaması



hangisi



B) Ekzokrin pankreas günlük 500-800 ml sekresyon yapar. C) Sempatik inervasyon endokrin salınımı inhibe eder.



cevap: A



cevap: A



11 . Önceki sorudaki hastada aşağıdakilerden hangisi / hangileri mutlak laparotomi endikasyonudur?



cevap: E



oluşturur.



Doğru



aşağıdakilerden



yapılması



yanlıştır?



D)



yaklaşım



E) Konservatif tedaviye devam edilmesi Doğru



B) Gastrik inhibitör peptid D) Enkefalin



E)Amilin



A) Endokrin



uygun



D) Retroporitona girmeden dekompresyon amaçlı laparotomi



A) Glukoz C) Gastrin



Pankreas



en



bakıma alınması



inhibe eder?



5.



Kırk yaşında



yüksekliği bulguları



B) Açık cerrahi nekrozektomi yapılması C) Minimal invaziv nekrozektomi yapılması



cevap: D



Aşağıdakilerden



Doğru



10.



şok



cevap: C



A) Retroperitoneal drenaj katateri yerleştirilmesi ve yoğun



B) Kolon D) Mide



E) Rektum Doğru



infarktı



C) Enfekte pankreas nekrozu



Doğru



2.



spazmı



cevap: B



iyileşme



PANKREAS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ -., 603 12. Akut pankreatit tanısı ile takip edilen bir hastada ateş, beyaz küre yüksekliği, CRP yüksekliği ve retroperitonda hava görülürse en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Pankreas psödokisti B) Kronik pankreatit C) Enfekte pankreatik nekroz D) Pankreatik asit E) Pankreatikoplevral fistül Doğru



18.



Aşağıdakilerden



tablosunu



cevap: E



Aşağıdakilerden



en 13. Yirmi dört yaşında bir erkek hasta ağır pankreatit atağı geçiriyor ve düzeliyor. Hastanın hafif epigastrik rahatsızlık , ş işkinlik hissi ve iştahsızlık şikayeti var. Fizik muayenede epigastrik dolgunluk saptanıyor ve USG'de bu şişkinliğin psödokist olduğu tespit ediliyor. Hasta 5 hafta izleniyor ve bu süre içerisinde kistin büyüdüğü saptanıyor.



Doğru



14.



A) Kanser gelişme riski B) Tedaviye dirençli ağrı



C) Ekzokrin pancreas



E) Psödokist oluşumu Doğru



20.



cevap: B



Aşağıdakilerden



Doğru



hangisi ekzokrin pankreas yetmezliğinin



değildir?



B) Hiperfosfatemi D) Kilo kaybı E) Malabsorbsiyon



A) Hipokalsemi C) Diyare



Aşağıdakilerden



hangisi kronik pankreatit nedenleri arasında diğerlerine göre daha sık görülür?



cevap: B



kanalının



konjenital



nedenlere



21. Elli beş yaşında kronik pankreatiti ve steatoresi olan alkolik bir hasta , en iyi aşağıdakilerden hangisi ile tedavi edilebilir?



bağlı



A) Total pankreatektomi B) Geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi C) Glutensiz diyet D) Yemek öncesi sonrası veya yemek pankreatik enzim tedavisi E) Whipple operasyonu



B) Karın travması C) Hipertrigliseridemi



D) Otoimmün E) İdiyopatik Doğru



cevap: E



Doğru



Aşağıdakilerden



hangisi kronik nedenlerinden birisi değildir?



kalsifik



A) Hiperparatiroidi C) Alkol kullanımı



B) Hiperlipidemi D) Kalıtımsal



pankreatit



22.



E) Pankreatik neoplazi Doğru



cevap: E



Aşağıdaki bulgularından



hastasının bilgisayarlı



en



Doğru



A) B) C) D) E)



cevap: C



Yak l aş ı k



olarak 8 yı l d ı r hemen her gü n alkol ku ll anımı olan 27 yaş ı nda erkek hasta s ı rta vuran karı n ağrıs ı şikayetiy l e aci l servise başvuruyor. Acil serviste 2 gün medikal tedavi gördükten sonra taburcu ediliyor. Yaklaş ı k 1 ay sonra benzer karın ağrısı yak ı nması ile tekrar başvuruyor. BT'de pankreas korpusda midenin arka duvarına bitişik yaklaş ı k 4 santimetre çapıdn da kistik kitle görü lüyor. olası tanı aşağıdakilerden



hangisidir?



C) Pankreas psödokisti D) Mide adenokarsinomu E) Doğru



23.



cevap: A



Pankreas başı adenokarsinomu Koledokolitiazis Ana safra kanalının fibrotik striktürü Pankreatik psödokist oluşumu Aşırı pankreatik ödem



oral



A) Pankreasın kistik neoplazmı B) Mide GİST



azdır?



17. Kronik pankreatitli hastalarda tıkanma nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



esnasında



cevap: D



Bu hasta için en



hangisinin kronik pankreatit tomografisinde görülme olasılığı



A) Pankreasta nekroz B) Pankreatik kanalda dilatasyon C) Parankim atrofisi D) Pankreasta kalsifikasyon E) Pankreas kontur düzensizliği



Doğru



yetmezliği



D) Endokrin pancreas yetmezliği



obstruksiyonu



16.



hangisi kronik pankreatitli bir hastada ameliyat endikasyonudur?



cevap: B



A) Pankreas



15.



sık



belirtisi



Kistin perkütan drenajı Laparotomi ile kistin internal drenajı Psödokistin eksizyonu Total pankreatektomi Hastaya pankreatik enzimlerin verilmesi



A) B) C) D) E)



klinik



Hipogastrik bölgeyede yayılan epigastrik ağrı Diabetes mellitus Steatore Kilo kaybı E) Üst lomber vertebralara doğru yayılan epigastrik ağrı



19.



Bu hastada bundan sonraki basamakta aşağıdakilerden hangisinin yapılması en uygundur?



sık



A) B) C) D) Doğru



cevap: C



hangisi kronik pankreatitin en



oluşturur?



sarılığının



en



sık



Pankreasın



konjenital kisti



cevap: C



Aşağıdakilerden



hangisi total pankreatektomiden sonra görülebilecek bir komplikasyondur?



A) Hiperkalsemi C) Konstipasyon Doğru



cevap: D



B) Hiperfosfatemi D) Diabetes mellitus E) Obezite



604 ~ GENEL CERRAHİ



EKZOKRİN PANKREAS TÜMÖRLERİ RİSK FAKTÖRLERİ •



Sigara pankreas kanseri için önemli bir risk faktörüdür.







Tip il diyabetin pankreas kanseri







Yeni başlayan diyabet veya diyabetli bir hastada insülin gereksiniminin aniden kanseri şüphesi uyandırmalıdır.







gelişme



riskini



Kronik pankreatitli hastalarda pankreas kanseri



arttırabilir.



artması



pankreas



gelişme riskinin 20 kata kadar arttığı gösterilmiştir. Bu risk



artışı kronik pankreatitin tipinden bağımsız olmakla birlikte karsinogenezin mekanizması bilinmemektedir.







Diğer gastrointestinal kanserlerde olduğu gibi yağdan zengin, sebze ve meyveden fakir diyetin de artmış pankreas kanseri riski ile ilişkili olabilir.







Aile öyküsü olanlarda, özellikle de iki veya daha fazla birinci derece pankreas kanseri







gelişme



riski



akrabasında



pankreas kanseri olanlarda,



artmıştır.



Kahve ve alkol tüketimi de olası bir risk faktörü olarak araştırılmış ancak kesin bir ilişki kurulamamıştır.



GENETİK ÖZELLİKLERİ VE MOLEKÜLER BİYOLOJİSİ •



Pankreatik karsinogenez, onkogenler ve tümör süpresör genlerindeki çok sayıdaki mutasyonların birikimi ve büyüme faktörleri ve onların reseptörlerinin üretimindeki hatalarla ilişkilidir.







Pankreas kanserlerinin çoğu üç veya daha fazla mutasyona sahiptir.







K-ras onkogeni, tümörlerin







K-ras onkogeni pankreas kanserlerinde en







HER2/ neu onkogeni de pankreas kanserlerinde fazla eksprese olabilir.







Ayrıca







Pankreas kanserlerinin yaklaşık %10'unun genetik geçişli predispozisyonla ilişkili olduğu hesaplanmaktadır.



yaklaşık %90'ında



bulunur.



sık



mutasyona



uğrayan



gendir.



p53, p16, DPC4 gibi tümör süpresör genlerinde delesyon ve/veya mutasyonlar olabilir.



~



Herediter Pankreatik Kanser



Sendromları



./ Heredit er non-polipozis kolon kanseri ./ Familya! meme kanseri (BRCA-2 mutasyonu ile i l işkili )



./ ./ ./ ./



Peutz-J eghers sendromu At aksi t elenj iekt azi Familya! atipik multipl mol melanom sendromu Herediter pankreatit



PATOLOJİ • •



Pankreas kanserinin öncü lezyonu pankreatik intraepitelyal neoplazi (PanIN) olarak isimlendirilir. PanIN'in üç evresi tanımlanmıştır. Pankreas kanseri progresyon modelinde histolojik olarak normal duktal epitel, düşük grade PanIN'e ve yüksek grade PanIN'e, özgül genetik değişikliklerin birikmesi ile ilişkili olarak ilerler.







Erken değişiklikler HER2/neu ve K-ras mutasyonlarını, orta aşamadaki değişiklikler p16 mutasyonlarını kapsar. İ n situ veya erken invaziv kanserle ilişkili değişiklikler p53, BRCA2 ve DPC4 mutasyonları ile ilişkilidir.



Normal epitel



m(> 1



PanlN-1



~



1m(> 1



HER2/neu --+ K-ras



PanlN-2



1m(>I



PanlN-3 p 53



._ DPC4 ~ BRCA2



1



PANKREAS HASTALI KLARI ve CERRAH İS İ ~ 605



lnvasion



____...____ ______



p53, DPC4, BRCA2- - - -- -- -



Kl-67, Topollo., 14-3-3cr- -- -- -



__.... ,_



.__



,__,. ,__



___. ~



Pankreas kanseri gelişimi genetiği



Pankreas adenokanserlerinin kabaca üçte ikisi (yakl aşı k % 70'i) pankreas başı veya unsinat prosesten %15'i gövde, %10'u kuyruk yerleşimli olup, kalanları da bezde yaygın tutulum gösterir.



gelişir,



Pankreas adenokanserleri, metastaz bulunur. •



Gövde ve kuyruk



tanı konduğunda



ye rl eş i m li



t ümörler



genellikle 3 cm'den büyüktür ve



ta nı anında



sıklıkla



hem nodal hem de uzak



daha büyüktür ve bu nedenle rezeksiyon



şansı



daha



azdır.







Tüm pankreas



neoplazmlarının yaklaşık



%70-80'inini duktal adenokanserler ve



varyantları oluşturur.



SEMPTOM VE BULGULAR Pankreasın karın



içindeki derin yerleşimi, pankreas kanserlerinin erken semptomlarının belirsiz olmasına ve tipik önce uzun süre sessiz kalmasına ve fazlaca ilerlemesine neden olur.



semptomları oluşturmadan



Hastaların çoğu







En



sı k



kilo



kaybı, ağrı



semptom ve bulgu kilo



Fizik muayenede kilo



kayb ı



ve



sarı lıkla başvurur.



kaybıdır.



belirgindir ve skleralar ikterik olarak saptanır.



Courvoisier Bulgusu: Sarı lı klı



hastada







Varlığında







Tıkanma sarılıklı



ağrısız



hidropik safra kesesi palpe edilmesidir.



öncelikle pankreas



başı



kanserinden



şüphelenilmelidir.



hastaya yapılan USG'de koledoğun görülmemesi pankreas başı kanserini düşündürür. Çoğu



hastada pankreas kanseri ile semptomdur.



geniş,



ilişkili semptomların



bir



safra kesesinin hidropik parçası



olarak



ağrı vardır



Bu nedenle yaşlı bir hastada yeni başlayan diyabet, özellikle de müphem bir karın ağrısı kanseri açısından araştırılmalıdır. Son dönemde ani •



başlayan



diyabet de pankreas kanserine



bağlı



saptanması



ve



sıklıkla



eşlik ediyorsa,



ve



taş



da ilk



pankreas



olarak gelişebilir.



Açı klanamayan, ilişkili



yer değ iştiren trombofilebitler (Trousseau sendromu) pankreas ve diğer kanserlerle olarak görülebilir.



Pankreas kanserinin erken



tanısına yardımcı



olacak, yeterince



Pankreas başında yerleşen tümörlerde, biliyer obstrüksiyonu fosfataz yüksekliği saptanabilir. Uzun süreli



tıkanma sarılığı



Pankreas kanserinde en



olanlarda vitamin K eksikliğine sık kullanılan



duyarlı



ve özgül bir serum belirteci yoktur.



düşündüren



bağlı



direkt hiperbilirubinemi ve alkalen



protrombin



zamanında



iki serum belirteci CEA ve CA19-9'dur.



uzama görülebilir.



606 ~ GENEL CERRAHİ Her ikisi de ilerlemiş hastalığı olanlarda sıklıkla yükselmiş olarak saptanır, ancak küratif tedavinin mümkün olabileceği erken dönemde genellikle normaldirler. Bu nedenle müphem semptomları olan hastaların veya



yüksek risk grubunun taranmasında ve erken tanıda faydalı değillerdir.



GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ •



Sarılığı olan hastalarda ilk yapılacak uygun tanısal görüntüleme yöntemi







Safra yollarında genişlemeyle beraber safra kesesinde taş saptanması sarılığın nedeni olarak koledok taşının düşünülmesine neden olur.







Safra







Sarılığı olmayan ama



taşı



abdominal ultrasonografidir.



saptanmazsa safra yolunun malign obstrüksiyonu akla gelmeli ve sonraki



aşamada



BT yapılmalıdır.



pankreas kanseri şüphesi olan hastalarda ultrasonografı uygun olmayıp, ilk tanı yöntemi



BT olmalıdır. •



Pankreas kanserinin kontrastlı



tanı



ve evrelendirme



amacıyla



tercih edilen güncel görüntüleme yöntemi dinamik



spiral BTdir.







BT'de hepatik arter veya süperior mezenterik arter invazyonu, rezeksiyon sınırlarının dışında büyümüş lenf nodları, uzak organ invazyonu ya da uzak metastaz gibi rezeksiyonu engelleyecek bulgular saptanabilir.







Anrezektabl hastalığın belirlenmesinde BT'nin başarı şansı %90-95 arasındadır.







MR'ın duyarlılığı ve özgüllüğü BT ile aynıdır, ama BT daha çok tercih edilmektedir.







PET giderek daha çok kullanılmaktadır ve pankreas kanserin kronik pankreatitten ayırıcı tanısında yardımcı olabilir.







Endoskopik ultrasonografi {EUS) BT ile saptanamayan küçük pankreatik kitlelerin belirlenmesinde kullanılabilir. duyarlı



bir



tanı







EUS partal ve süperior mezenterik ven invazyonunun belirlenmesinde de yöntemidir.







BT ile pankreasta kitle saptanamayan tıkanma sarılıklı hastaların değerlendirilmesinde ERCP faydalı olabilir.







Hem safra hem de pankreas kanalındaki darlık nedeniyle oluşan "çift kanal bulgusu"nun (double duct sign) ERCP'de saptanması büyük ölçüde pankreas kanserini düşündürür. Pankreas kanseri şüphesi (FM, Lab, USG)



!



BT



.---------- ı ----------.



Unrezektabl kitle



Rezektabl kitle



(-) veya non-diyagnostik



~



ı



! İİAB



Cerrahi



ERCP



(+)



EUS



~



Stent



Takip



lls240 Pankreas baş1 kanserlerinde tam ve tedavi algoritmas1



TEDAVİ •



Tüm görüntüleme yöntemleriyle operabl olduğu düşünülerek ameliyata alınan pankreas kanserli hastaların en azından %20'sinde ameliyatta, görüntüleme yöntemleri ile belirlenemeyen küçük peritoneal veya karaciğer metastazları bulunur.







Gereksiz laparotomilerden sakınabilmek için ameliyatın başlangıcında laparoskopi önerilmiştir.







Klinik ve görüntüleme yöntemleri ile pankreas kanseri düşünülen bir hastada pankreatikoduodenektomi



öncesi doku



tanısı



gerekli



değildir.







Rezeksiyon düşünülmeyen hastalarda ise doku tanısı için biyopsi önemlidir, çünkü bu hastalara palyatif kemoterapi ve radyoterapi verilebilecektir.







Radyoterapi ve kemoterapiye cevapları zayıf olduğu için tek tedavi şansı cerrahidir.



PANKREAS HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ _,. 607



Küratif Ameliyatlar: Pankreatikoduodenektomi {Whipple







ameliyatı),



pilor koruyucu tipte olabilir.



Total pankreatektomi Genişletilmiş Whipple rezeksiyonu Kuyruktaki lezyonlar için distal pankreatektomi uygulanabilir.



Palyatif Ameliyatlar: Pankreas başı kanserli hastalarda palyatif tedavide palyasyon gerektiren 3 durum ve ağrıdır.



sarılık,



mide çıkışı



tıkanıklığı



Koledokojejunostomi



·



es.



Whipple ameliyat1



Kötü prognoz kriterleri: ./ ./ ./ ./ ./



Cerrahi sınır pozitifliği kısa sağ kalımla en yakın ilişkili faktördür . Anöploidi Büyük tümör boyutu Lenf nodu tutulumun bulunması Pankreatik veya retroperitoneal sınırlarda tam olmayan rezeksiyon.



Pankreatikoduodenektomide karm eksplorasyon bulgulan Rezeksiyon için kontrendikasyon oluşturan bulgular



0 0 0 0 0



Karaciğer metastazı



Çölyak lenf düğümü tutulumu Peritoneal implantlar Transvers mezokolon invazyonu Karaciğer hilusundaki lenf düğümlerinin tutulumu



Rezeksiyon için kontrendikasyon oluşturmayan bulgular



0 0 0



Duodenum veya distal mide invazyonu Peripankreatik lenf düğümlerinin tutulumu Porta hepatis boyunca spesimenle birlikte çıkarılabilecek lenf düğümü tutulumu



yaygın



ölüm nedenleri sepsis, kanama ve kardiyovasküler



olaylardır.







En







Postoperatif gecikmiş mide boşalımı, pankreatik fistül ve kanama gibi komplikasyonlar halen oldukça sıktır. Mide boşalım gecikmesi pankreatikoduodenektomi sonrası sık görülür ve kontrastlı çalışmalarla tam gastrik çıkış obstrüksiyonu tanımlanmadığı sürece konservatif olarak tedavi edilir. Somatostatinin daha uzun yarı ömürlü bir sentetik analoğu olan oktreotid, pankreas rezeksiyonu sonrasında pankreatik enzim sekresyonunu azaltarak pankreas fistülünü azaltmak için kullanılan bir farmakolojik tedavidir. Postoperatif kanama, ameliyat sırasında görülen damarlardan herhangi birisinin uygun bağlanmamış olmasından kaynaklanabilir. Kanama biliyopankreatik kaçağa bağlı olarak retroperitoneal bir damarın erezyonuna da bağlı olabilir. Median sağ kalım pankreatikoduodenektomi sonrasında 22 aydır. Uzun dönem (5 yıl) sağ kalımı olanlar bile sıklıkla pankreas kanserinin geç rekkürensi nedeni ile ölürler.



608 ~ GENEL CERRAHİ



EKZOKRİN PANKREASIN KİSTİK TÜMÖRLERİ • • • •



Benign pankreas ekzokrin tümörlerinin çoğu kistiktir, ancak pankreas tümörlerinin %10-lS'ini oluşturan kistik tümörlerin tümü benign değildir. Pankreas lokalizasyonunda kist ile başvuran bir hastada pankreas kistik neoplazmı olasılığı ekarte edilmelidir. Kistik lezyonun içinde solid komponentin bulunması, kist içinde septaların bulunması, pankreatit öyküsünün olmaması bu lezyonun kistik neoplazm olabileceği konusunda uyarıcı olmalıdır. Pankreasın kistik neoplazmaları, benign seröz kistik adenom, benign ve malign musinöz kistik neoplazmalar, benign ve malign intraduktal papiller-müsinöz neoplazmalardan oluşur.



MÜSİNÖZ TÜMÖRLER yaklaşık







Kistik tümörlerin







Müsinöz kistadenom ekzokrin







Benign bir tümör olsa bile malign potansiyeli







Kistler kolumnar, müsin üreten ve bazen papiller epitel ile







İnvazif malignensi gelişmeden önce cerrahi olarak çıkarılmalıdır.







Malign



değişiklikler



%45'i ...



ve invazyon



pankreasın



geliştikten



en



sık



benign tümörüdür.



olduğu



sonra bile



kabul edilir. döşelidir.



sağkalım oranları



duktal adenokarsinomdan iyidir.



SERÖZ KİSTADENOM •



• • • •



Kistik pankreas tümörlerinin yaklaşık %20'si ... Glikojen içeren sitoplazmaları olan, müsin ile boyanmayan epitel ile Çoğu



multipl mikroskopik kistlerden



döşeli



tümörlerdir.



oluşur.



Süngersi görünüme sahiptir. Radyolojik görünümü küçük septasyonlar gösteren, iyi dairesel sınırlı ve bazen santral kalsifik skar görünümü gösteren kistik kitleler şeklindedir.







Genellikle benign tümörler olup, malign potansiyelleri yoktur.







Çoğunlukla pankreasın



• •



Baş kısmında



Tanıda şüphe



gövde ve kuyruk



kısmında



bulunurlar ve asemptomatiktirler.



lokalize olduklarında semptomatik olabilirler. varsa ve semptomatikse cerrahi rezeksiyon endikasyonu



vardır.



İNTRADUKTAL MÜSİNÖZ PAPİLLER NEOPLAZİ •



İntraduktal müsinöz papiller neoplazi (IPMN), pankreas kistik tümörlerinin yeni tanımlanmış bir tipidir.



• • • •







Majör duktusu veya daha küçük duktusları veya her ikisini de tutan formları olabilir. Pankreasın her yerinde görülebilmekle birlikte en sık pankreas başında görülür. Lezyondan müsin üretimine bağlı genişlemiş pankreas kanalı ile karakterizedir. IPMN tanısı endoskopide geniş, balık gözü şeklindeki papilladan mukus geldiğinin görülmesi ile kesine yakın konulabilir. IPMN'nin bulunduğu ana veya daha küçük duktuslar genellikle papiller projeksiyonlar oluşturan, kolumnar, müsin üreten hücrelerle döşelidir. İPMN'lerin karsinoma dönüşüm gösterebildiklerine inanılmakta ve pankreas kanseri gelişim modelindeki PanIN-1 lezyonlar olarak kategorize edilmektedirler. İnvazif malignensi gelişmeden yapılan rezeksiyon genellikle küratiftir.







İnvazif malignensi gelişiminden sonra rezeksiyon yapıldığında kür oranı nispeten daha düşüktür.



• •



ENDOKRİN PANKREAS NEOPLAZMLARI ~



Endokrin pankreas neoplazmları



• İlk tanısal yöntem dinamik bilgisayarlı karın tomografisidir. • En iyi tanısal yöntem endoskopik ultrasonografi ve somatostatin sintigrafileridir.



·



.



PANKREAS HASTALI KLARI ve CERRAH İ S İ .... 609



İNSÜLİNOMA • •



Pankreasın adacık



hücreli tümörleri arasında en s ı k görülenidir. % 10 MEN Tip 1 ile ili şkili d i r, bu durumda yaygın tutulum olur.







%80-90 benign soliter adenom, %10 maligndir.



Tanı:







Aç lı k







Whipple



hipoglisemisi en önemli klinik belirtidir. triadı



görülür.



~ 1.



Whipple triadı



· Açlıkla



.



ortaya çıkan hipoglisemi bulguları.



2. Semptomlar esnasında kan şekeri 0.4 olması



tanı



koydurucudur.







Plazma insülin/ glukoz







Artm ı ş



• •



Adacık







Öncelikli olarak BT kullanılır.







Endosonografi lokalizasyon için en







Gerekirse selektif anjiyografi veya selektif venöz örnekleme







İnsülinomalar baş, gövde ve kuyrukta eşit olarak dağılırlar.



plazma C peptit seviyesi vardır.



Proinsülin düzeyi > %50 ise malign insülinoma düşünülmelidir. hücreli tümörlerin hepsinde preoperatif lokalizasyon çalışmaları önemlidir. yararlı



tetkiktir. yapılabilir.



Tedavi: •



Tümör enükleasyon ile çı kart ılı r.



• • •



Peroperatuvar USG yapılabilir. Yaygın vakalarda debulking (kitle küçültücü) cerrrahi yapılabilir. Medikal tedavide öncelikle diazoksid tercih edilir, kür şansı olmayan malign hastalarda streptozosin kullanılır.



GASTRİNOMA (ZOLLINGER - ELLISON SENDROMU) salınımına bağ lı







Fazla gastrin







En







%80 sporadik ve %20 genetik geçişlidir.







Genetik geçişli tümörlerde MENl sendromu en







MEN1







Sporadik gastrinomalar genellikle tektir ve cerrahi tedaviye uygundur. Genetik odağı multipldır ve cerrahi tedaviye dirençlidir.



• • •



%50-60 maligndir. Metastatik hastalık varlığında 5 yıllık sağ kalım %40dır. Sporadik ve tamamen çıkartılabilen gastrinoma tümörü olan



sık



peptik ülserasyonla kendini gösterir.



duodenumda görülür.



hasta la rında



gastrinoma en



sı k



sık



görülen sendromdur.



görülen pankreatik tümördür.



hastalarının



geçişli



%90dan fazla



tümörlerde tümör



olasılıkla



tam kür



şansı



vardır.



Klinik: •



Peptik ülsere



• _.., Diyare



~



bağ lı ağrı.



Gastrik hipersekresyon ve steatore; gastrine



bağlı







GİS kanaması, ülser perforasyonu veya pilor obstrüksiyonu.







Dehidratasyon ve malnütrisyon.



direkt olarak



artmış



intestinal motilite.



Tanı:



• •



İnatçı peptik ülser hastalığı, şiddetli özofajit ve inatçı sekretuvar diyare varlığında Zollinger-Ellison sendromu ekarte edilmelidir. Tanı yüksek asit sekresyonuna eşlik eden yüksek gastrin seviyeleri ile konur.



61 O ~ GENEL CERRAHİ







Açlık tanı







gastrin düzeyi üst sınırı 100 pg/ml dir; 1000 pg/ml üzerindeki gastrin seviyeleri hemen hemen koydurucudu~



Yüksek serum gastrin seviyesi ve mide



sıvısı pH'ının



2'nin



altında olması



gastrinoma



tanısı



koydurur.



Mide pH'ının düşük olması tanı için önemlidir, çünkü pernisyöz anemide veya PPI kullanıcılarında da çok yüksek gastrin seviyeleri görülür, ancak elbette mide mukozasında asit yapımı söz konusu değildir. Eğer Zollinger-Ellison sendromu tanısı şüpheli ise veya gastrin düzeyi 100-1000 pg/ ml arasında ise kan gastrin düzeyinin yükseldiği diğer durumlar ile Zollinger- Ellison sendromunu ayırt etmek için sekretin provokasyon testi yapılır.



Sekretin (2 U/kg) İV uygulandıktan sonra kan gastrin seviyesinde 200 pg/ ml'ik artış gastrinoma lehinedir.



Hiperkalsemi ve PTH düzeyleri yüksek olan hastalarda MEN1 sendromu paratiroidektomi gastrinomayı tedavi etmeden önce yapılmalıdır.



Diğer



düşünülmeli



ve



Hipergastrinemi Nedenleri: Pernisiyöz anemi PPİ kullanımı



Böbrek yetmezliği (gastrinin •



G hücre hiperplazisi







Atrofik gastrit Mide rezeksiyonu Mide



çıkışı



atılamasına bağlı)



sonrasında



antrum mukoza



kalıntısı kalması



obstrüksiyonu



1



1



Hipergastrinemi Nedenleri



.. . .. .. .. •



Gastrin sahmmmm uyanmmm artt1ğ1 durumlar



Zollinger Ellison sendromu ( gastrinoma) Antral G hücresi hiperplazisi ± feokromasitoma Pilor obstrüksiyonu Gastrin sahmmmm inhibisyonunun azald1ğ1 durumlar



Hipoklorhidria veya aklorhidria Atrofik gastrit Pernisiyöz anemi Gastrik karsinom Yitiligo En önemlisi: antisekratuar ilaçlar (H2 reseptör antagonistleri ve özellikle proton pompa inhibitörleri)



Zollinger Ellison sendromu, G hücre hiperplazisi ve mide çıkış obstruksiyonunda; gastrin salımının



uyarılması



artmıştır.







Gastrinomalar %70-90 hastada gastrinoma Passaro üçgeni içinde görülür. Passaro üçgeninin boynudur. Lokalizasyon



çalışmalarında



Lokalizasyon için en Endosonografi de •



köşeleri



sistik kanal koledok



ilk olarak BT



yararlı



yeri, duodenum 2. ve 3.



kıta



ve pankreas



yapılır.



tetkik somatostatin ( okreotid) reseptör sintigrafisidir.



yapılabilir.



Gastrinomaların yaklaşık



%50 kadarında çevre lenf düğümlerinde ve/ veya karaciğerde metastaz



vardır.



Lenf düğümü



birleşim



metastazı varlığı



prognozu etkilemez.



PANKREAS HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ ~ 611



Tedavi: • • •



Lokalize tümör mutlaka cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Rezeksiyon mümkün değilse ameliyatta PGV gündeme gelir. Yaygın tümör varlığında, özellikle MEN Tip 1, medikal tedavi uygulanır.







Medikal tedavide ilk seçenek omeprazoldür. Asit azaltıcı ameliyatlar ve ilaçlar günümüzde total gastrektomiyi gereksiz







kılmıştır.



VİPOMA •



Pankreatik Kolera, Verner - Morrison Sendromu







WDHA {Sulu ishal, Hipokalemi, Aklorhidri) sendromu







Genelde tümör %80 soliterdir, gövde veya







Malign olma







Çay rengi ishal







Metabolik asidoza rağmen hipopotasemi tipiktir.



• •



Lokalizasyon çalışmalarında endosonografi en Mümkünse cerrahi eksizyon yapılmalıdır.







Başarılı olunamıyo rsa



şansı



kuyruktadır.



%50'dir.



varlığı



vipoma



düşündürmelidir.



debulking



yapılması



yararlı



tetkiktir.



ishalin düzelmesini



sağlayabilir.



GLUKAGONOMA adacık



hücrelerinden köken



alır.







a2



• •



Nadir görülür. Hastalarda belirgin diyabet, kilo







Ortası iyileşirken



• •



Sıkl ı kla



Genelde







Tedavide cerrahi rezeksiyon veya debulking



• •



Adjuvan tedavi etkilidir. Rezeke edilemeyenlerde streptozocin ve somatostatin verilir.



etrafa



kaybı,



yayılan



dermatit, anemi, stomatit ve glossit vardır.



eritem olan nekrotizan migratuvar eritem denilen döküntü görülür.



alt ekstremite tromboflebiti olur. %65-70 maligndir. boyutları



büyüktür. (ortalama



tanı çapı



4 cm.)



yapılır.



SOMATOSTATİNOMA •



Somatostatin üreten



adacık



hücreli tümörleri s ıklıkla hafif diabetes mellitus, malabsorbsiyon ve ishal, safra kesesi dilatasyonu kombinasyonu ile karakterizedir.



sıklıkla taşların eşlik ettiği







Ciddi kilo



kaybı



olabilir.







Sıklıkla



• •



Tanı anında sıklıkla







Metastatik



tümörler



pankreasın baş kı s mına yerleş mi ştir



metastaz



ve maligndir.



vardır.



Lokalize tümörlere cerrahi uygulanabilir. hastalıkta



streptozocin ve dekarbazin medikal tedavide uygulanabilir.



NON - FONKSİYONEL ADACIK HÜCRELİ TÜMÖRLER • •



Herhangi bir hormon



yüksekliği



ile birlikte olmayan



adacık



hücreli tümörlerdir.



İnsülinomadan sonra en sık görülen adacık hücre tümörü fonksiyon göstermeyen adacık hücre



tümörüdür.



• •



Herhangi bir hormon salgılamadıkları için klinik verdiklerinde genelde malign formu mevcuttur. Bazı tümörlerin pankreatik polipeptit salgıladıkları gösterilmiştir.



612 ~ GENEL CERRAH İ



· Seröz kistadenom ... Glikojen içeren sitoplazmaları olan, müsin ile boyanmayan küboidal epitel ile döşeli tümörler



SPOT BİLGİLER ·



· Seröz kistadenomun malign potansiyeli ... Yok · Yeni başlayan diyabet veya diyabetli bir hastada insülin gereksiniminin aniden artması... Pankreas kanseri şüphesi · Pankreas kanserinde en sık gen bozukluğu ... K-ras onkogeni · Pankreas kanserinde gen bozuklukları... K-ras onkogeni, HER2/neu onkogeni ve p53, p16, DPC4, PDX1 ve BRCA2 tümör süpresör genleri · Herediter Pankreatik Kanser Sendromları ... Herediter non-polipozis kolon kanseri, Familya! meme kanseri (BRCA-2 mutasyonu ile ilişkili), Peutz-Jeghers sendromu, Ataksi telenjiektazi, Familya! atipik multipl mol melanom sendromu (50den fazla nevüs, CDKN2A mutasyonu), Herediter pankreatit · Pankreas kanserinde gövde ve kuyruk yerleşimli tümörler ... Tanı anında daha büyüktür ve bu nedenle rezeksiyon şan s ı daha az · Courvoisier bulgusu ... Sarılıklı hastada ağrısız hidropik safra kesesi palpe edilmesi · Courvoisier bulgusu varlığında öncelikli tanı... Pankreas başı kanseri · Trousseau sendromu ... Açıklanamayan, yer değiştiren trombofilebitler (pankreas kanserinde görülebilir) · Tıkanma sarılığı olan hastalarda ilk görüntüleme ... Abdominal ultrasonograf i · Abdominal USG'de safra taşı saptanmazsa safra yolunun malign obstrüksiyonu akla gelmeli ve sonraki aşamada yapılacak uygun tanısal görüntüleme yöntemi... BT · Sarılığı olmayan ama pankreas kanseri şüphesi olan hastalarda ilk tanı yöntemi... BT · BT ile saptanamayan küçük pankreatik kitlelerin belirlenmesinde uygun görüntüleme yöntemi. .. Endoskopik ultrasonograf i (EUS)



· Klinik ve görüntüleme yöntemleri ile rezektabl pankreas kanseri düşünülen bir hastada pankreatikoduodenektomi öncesi doku tanısı... Gere ki i değil



· Pankreas kanserinde kötü prognoz kriterleri... Cerrahi sınır pozitifliği kısa sağ kalımla en yakın ilişkili faktördür. Diğerleri anöploidi, büyük tümör boyutu, lenf nodu tutulumu , pankreatik veya retroperitoneal sınırlarda tam olmayan rezeksiyon · Pankreatikoduodenektomi sonrası komplikasyon ... Mide boşalım gecikmesi



en



sık



• Pankreatikoduodenektomi sonrası en mortal komplikasyon ... Pankreatik fistül ve kanama · Ekzokrin pankreas kistik tümörlerinin neoplastik olma olasılığını arttıran özellikler ... Kistik lezyonun içinde solid komponentin bulunması, kist içinde septaların bulunması, pankreatit öyküsünün olmaması Ekzokrin pankreasın en sık benign tümörü ... Müsinöz kistadenom · Pankreasın en sık kistik tümörü ... Müsinö z kistadenom · Müsinöz kistadenom ... Benign bir tümör olsa bile malign potansiyeli var



Majör duktusu veya daha küçük duktusları veya her ikisini de tutan, en sık pankreas başında görülen, endoskopide geniş, balık gözü şeklindeki papilladan mukus geldiğinin görülmesi ile kesine yakın tanı konabilen, PanIN - 1 lezyonlar ... İntraduktal müsinöz papiller neoplazi · Boyutları 1 cm'den küçük, asemptomatik yan-dal intraduktal müsinöz papiller neoplaziler ... Yıllık görüntülemelerle izlenebilir. · 3 cm'den büyük yan-dal tipi intraduktal müsinöz papiller neoplaziler ... Rezeke edilmeli · 1 ile 2 cm arası İntraduktal müsinöz papiller neoplaziler ... Mural nodül, genişlemiş ana kanal, pozitif sitoloji veya kist sıvısı CEA seviyesi >200 ng/mL gibi yüksek risk özelliklerini dışlamak için endoskopik ultrasonografi ve ince iğne aspirasyon biyopsisi ile değerlendirilmelidir.



· Pankreasın adacık hücreli tümörlerin hepsinde preoperatif lokalizasyon çalışmaları için ilk yapılacak ... BT · Pankreasın adacık hücreli tümörlerinin hepsinde preoperatif lokalizasyon çalışmaları için en yararlı tetkik... Endosonografi · Pankreasın adacık hücreli tümörlerinin arasında en sık görüleni... İnsülinoma · İnsülinoma %90... Benign, tek, sporadik, radyolojik olarak görüntülenebilir · İnsülinoma düşündüren klinik bulgu... hipoglisemisi



Açlık



· Whipple triadı... Açlıkla ortaya çıkan hipoglisemi bulguları, semptomlar esnasında kan şekeri 0.4 olması... İnsülinoma için tanısal



· İnsülinomada plazma C peptit seviyesi... Artmış · İnsülinoma tedavisi ... Enükleasyon · İnsülinoma tedavisinde kullanılan ilaçlar ... Diazoksid, strepto zosin · Gastrinoma ... Tedaviye dirençli multipl ati pik yerleşimli peptik ülserler · MENl hastalarında en sık görülen pankreas endokrin tümörü ... Gastrinoma · Gastrinomada en sık lokalizasyon ... Duodenum ... Passaro üçgeni sınırları içinde (sistik kanal koledok birleşim yeri, duodenum 2. ve 3. kıta birleşim yeri ve pankreas boynu) · G20000/ mm 3 ).



• Kan amilaz, fosfat ve CPK değerlerinde artı ş • Yeterli s ıvıya rağmen baz açığı ile giden metabolik asidoz ortaya çıkmas ı



618 .._ GENEL CERRAHİ •



Atriyal fibrilasyon / kardiyoarteriyel embolik olay öyküsü -+ SMA'nınembolik tıkanıklığı olabileceği şüphesini uyandırmalıdır.



-



TANI •



Akut intestinal iskemi tanısı klinik bulgulara dayanır ve tanı koyabilmek için şüphe etmek gerekir.







Lökosit sayısı erken dönemde normaldir.







Kusma ve ekstravasküler alanda sıvı birikimine bağlı hemokonsantrasyon nedeni ile hematokrit artar.







Direkt karın grafilerinde, akut intestinal iskemi sırasında, bulgular geç dönemde çıkar. Bu nedenle de düz karın grafileri güvenilir tanı yöntemleri değildir, ancak diğer nedenlerin ekarte edilmesinde faydalı olabilir.







Direkt karın grafilerinde iskemiye bağlı submukozal ödem sonucu gelişen "parmak izi" görünümü saptanır. "Parmak izi" görünümü, kolon iskemilerinde çift kontrast baryum grafilerinde daha sık olarak görülür.







Akut intestinal iskemi sırasında direkt karın grafilerinde mezenterik ve partal vende hava görülmesi nadirdir; geç dönemde görülür ve bağırsak nekrozunun göstergesidir.







Akut mezenter iskemi düşünülen hastalarda peritonit bulguları varsa acil laparotomi yapılır.







Peritonit bulguları olmayan hastalarda ilk olarak BT anjiyografi yapılmalıdır.



En güvenilir yöntem kateter



anjiyografidir.



TEDAVİ •



Başlangıç



tedavisi -+ iv



sıvı



+ Heparin ± Bikarbonat



(gelişen şiddetli



metabolik asidoz sıvı tedavisine cevap



vermezse)







Hemodinamik monitorizasyon için -+ Santral ven kateteri, periferik arter kateteri, Foley sonda ...







Antibiyotikler -+ Cerrahi eksplorasyondan önce başlanır.







Akut mezenter iskeminin ameliyatı SMA'yı tıkayan nedene göre belirlenir.







Preoperatif mezenter arteriyografi faydalı olabilir. Ancak bir çok hastada mezenter iskemi tanısı ameliyatta konabilir.







Akut karın / periton irritasyon



bulguları



-+ Acil laparotomi yapılır. Preoperatif arteriyografi gibi tanısal



işlemler



ile ameliyatı geciktirmemek gerekir.







SMA embolisinde ameliyat ./ Amaç emboliyi çıkartarak bağırsakların yeniden kanlanmasını sağlamaktır. ./ SMA kökünden arteriyotomi yapılır ve balonlu kateter ile embolektomi gerçekleştirilir.







Nekrotik segmentler rezeke edilir.







Repeıfüzyon sağlandıktan







Bunun için kullanılan metodlar...



sonra



bağırsakların canlılığı kontrol edilir.



./ İntraoperatif florlu boya enjeksiyonu ve Wood lambası ile bağırsakların kontrolü ... ./ Doppler USG







Canlılığı şüpheli



olan alanlar



bırakılmalı



ve 24 - 48 saat sonra ikinci laparotomi ile tekrar



değerlendirilmelidir.







Tıkanıklığın nedeni tromboz ise proksimal oklüzif lezyonu bay pas eden rekonstruktif işlemler yapılır. Tercih edilen



graft safen vendir. Graft aorta veya iliak arter ile SMA arasına konur.



MEZENTERİK VENÖZ TIKANMA •



Karın içi organlara ait venöz dolaşımın durması, genellikle







Mezenterik venöz tromboza yol açabilen hastalıklar



akut bir tromboza bağlıdır.



./ Akut apandisit, divertikülit, pelvik apse ./ Polistemia vera, orak hücreli anemi gibi koagülopatiler



MEZENTERİ K VASKÜLER HASTALIKLAR ve CERRAH İ S İ _., 619 ./ Karın içi karsinomatozis ./ Partal hipertansiyon gibi mezenterik vene baskı yapan nedenler. ./ Splenektomi sonrası trombositoz, oral kontraseptif kullanımı •



%25 olguda bu etkenler bulunmadan ortaya çıkar. (idiyopatik)



KLİNİK •



Genellikle sinsi başlar.



• •



Başlangıçta müphem karın ağrısı, geç dönemlerde spontan geçmeyen, tedaviye inatçı bir nitelik kazanır. Distansiyon, kanlı ishal, bulantı, kusma da görülebilir. Kan lı diyare arteriyel oklüzyondan daha sıktır. Bağırsakta masif ödem, hiperemi, submukozal hemoraji görülür.



• •



TANI •



Günümüzde tanıda en faydalı tetkik kontrastlı BT'dir. Duyarlılığı % 90'dır.







Superior mezenterik vendeki trombozu, bc!ğırsak duvarındaki kalınlaşmayı, bağırsak duvarı veya portal vendeki havayı gösterir.







Küçük mezenterik venleri tutan erken dönemdeki tromboz vakalarında BT ile yalancı negatif sonuçlar alınabilir. Böyle bir durumda anjiyografi kullanılmalıdır.







SMA selektif arteriyografisinin geç fazında venöz mezenterik drenaj görülemez.



TEDAVİ •



Öncelikle antikoagülan tedavidir.







Nekroz







Venöz trombozun prognozu arteriel oklüzyona göre daha iyidir.



gelişirse



ameliyat edilir.



NON - OKLÜZİV MEZENTER İSKEMİ (NOMİ) •



Splanknik damarların



şiddetli







Hipotansiyon, konjestif kalp yetmezliği , miyokard enfarktüsü, hipovolemi, septik vazopressör ilaçlar en sık görülen etkenlerdir.







Digital grubu ilaçlar, mezenterik arter ve dallarında damar düz kasına direkt etki ile vazokonstriksiyon meydana getirerek bağırsak perfüzyonunu azaltırlar.







Hastalar genellikle yoğun







Başlangıçta azalmış kardiyak debiye kompensatuvar olarak gelişen splanknik vazokonstriksiyon giderek sebat eder ve dirençli bir hale gelerek sonuçta intestinal iskemiye neden olur.



vazokonstriksiyouna



bağlı



olarak perfüzyonun



azalmasıdır. şok,



digital tedavisi,



bakım hastalarıdır.



KLİNİK •



Klinik akut arteriyel veya venöz oklüzyona benzer.







Hasta genellikle akut bir hipotansiyon ve







Karın ağrısı,



kusma,



kanlı



taşikardi



ile gelir.



diyare görülür.







Karın hassastır. Bağırsak







Karakteristik erken laboratuvar bulgusu, serumun bağırsak ve peritoneal kavite içine sızıntısından ötürü önemli derecede yükselmiş hematokrit değeri dir.







Superior mezenterik arter {SMA) selektif arteriografisi ile konur.







Daralan incelmiş distal SMA ve dallarının budanmış görünümü karakteristiktir.



sesleri



azalmıştır. Ateş,



lökositoz vardır.



TEDAVİ •



Papaverin veya nitrogliserin direkt süperior mezenter arter içine verilir.







Peritoneal bulgular gelişirse laporotomi yapılmalıdır.







Non-oklüzif iskeminin mortalitesi %80'1ere kadar



ulaşabilmektedir.



620 ... GENEL CERRAHİ



KRONİK VİSSERAL İSKEMİ (İNTESTİNAL ANJİNA) •



Kan akımının bağırsağın canlılığı için yeterli, fonksiyonları için yetersiz olduğu durum intestinal anjina olarak



isimlendirilir. •



Kronik visseral iskemi hastalarının %95'ten fazlasında etiyolojik faktör superior mezenterik arter veya çölyak



arterin



çıkışındaki



aterosklerozdur.







Aterom plakları büyük damarların orijinlerinde ya da hemen yakınında yerleşir.







Zengin kollateral dolaşımdan dolayı belirgin kronik intestinal iskemi gelişebilmesi için, üç ana visseral arterden ( çöli,ak, superior mezenter, inferior mezenter) en az ikisinin daralması gerekir.



KLİNİK •



Kronik visseral iskemi kadınlarda daha sıktır.







Semptomlar genellikle 60-70 yaşlarda başlar.







Kronik visseral iskemi ağrısı, yemekten 20 dakika sonra başlayan , birkaç saat sürebilen, en sıklıkla epigastrik ve periumblikal bölgede hissedilen, künt, sebat eden bir ağrıdır. İntestinal anjina olarak da isimlendirilen ağrı, yemek miktarı ve katı gıdalarla artmaktadır.







Başlangıçta







Genellikle semptomların sıklığı ve süresi giderek artar.







Yemek ile ağrı arasındaki nedensel ilişki yemek yemeden kaçınma sonucunu doğurur.







Bunun sonucu hızlı gelişen, ciddi kilo kaybı ortaya çıkar.







İntestinal iskemi ilerledikçe malabsorbsiyon sendromu gelişir. Bu, iskemik bağırsakların besin



konstipasyon görülürken ilerleyen dönemlerde diyare



maddelerini absorbsiyon kapasitesinin •



gelişir.



azalmasına bağlıdır.



İntestinal iskemi semptomları, bağırsak dolaşımı kritik düzeye kadar azalmadan, aylar veya yıllarca sürebilir.



TANI yararlıdır.







Doppler ultrasonografi







Kontrast arteriyografi ise kronik visseral iskeminin kesin



tanı sını konmasını sağlayan yöntemdir.



TEDAVİ •



Tedavinin amacı iskemik bağırsağın tamamen revaskülarizasyonunu sağlamaktır.







Bu amaçla sentetik veya doğal greft ile dar segmentin by-pass'ı, transaortik endarterektomi şeklinde iki yaklaşım kullanılmaktadır.



ÇÖLYAK ARTER KOMPRESYON SENDROMU (MEDIAN ARKUAT LİGAMAN SENDROMU) •



Median arkuat ligamanın dışardan çölyak artere basması sonucunda iskemik karın ağrısı gelişir.







Bu duruma çölyak arter kompresyon sendromu veya median arkuat ligaman sendromu denir.







Hastalar -genellikle 20-40 yaş civarı kadınlardır.







Abdominal semptomlar non spesifiktir.







Üst karında yemek yemekle artabilen karın ağrısı görülür.







Anjiyografide derin ekspiryumda artan çölyak arter kompresyonu görülür.







Tedavi amacı proksimal çölyak arteri daraltan ligamanı gevşetmektir.







Kalıcı







bir



darlık



varsa by pass



yapılabilir.



Burada önemli olan çölyak arterdeki bası rahatlatılsa bile semptomların geçeceğinin garantisinin olmadığını hastaya anlatmaktır.



MEZENTERİ K VASKÜLER HASTALIKLAR ve CERRAH İS İ ~ 621



SPOT BİLGİLER ·



· · ·



Mezenterik vasküler olaylar... Primer arteriyel tıkanıklık (% 50). Non-oklüziv mezenterik iskemi



(%30-35) Primer venöz tromboz (%15-20) Akut mezenterik iskeminin en sık nedeni... Arteriyel emboli Embolinin çoğunlukla kaynağı.. . Kardiak trombüs Nekroz gelişimini düşündüren belirti ve bulgular ... Karın ağrısı şiddetlenmesi ve lokalize hale gelmesi, akut karın bulgularının gelişmesi, ateş, taşikardi, hipotansiyon gelişmesi, lökositoz (>20000/mm 3), kan amilaz, fosfat ve CPK değerlerinde artış, yeterli sıvıya rağmen baz açığı ile giden metabolik asidoz ortaya



ÇIKMIŞ 1.



SORULAR



A.mezenterica inferior tıkanıklığı için hangisi



yanlıştır?



A) Lökositoz görülür. B) Kanama ve konstipasyona yol açabilir. C) Mukozal lezyonları görmek için sigmoidoskopi -kolonoskopi yapılır.



D) En sık nedeni embolilerdir E) Tanı için anjiyografiye gerek yoktur. Doğru cevap: D 2.



Yemekten sonra epigastrik bölgesinde a ğrı olan kadın hastanın USG'sinde böbrek, koledok ve safra kesesi normal olarak izlenmiştir. Bu



kadında



olası tanı



epigastrik üfürüm de varsa en hangisidir?



aşağıdakilerden



çıkması



·



Akut mezenterik iskemide peritonit bulguları olmayan hastalarda ilk görüntüleme yöntemi... BT anjiyografi



B) Pankreatit A) Kolesistit C) Aort anevrizması D) Mide kanseri E) Mezenter iskemisi-intestinal anjina Doğru cevap: E



·



Akut mezenterik iskemide en güvenilir yöntem ... Kateter anjiyografi



3.



·



Akut mezenterik iskemi düşünülen hastalarda peritonit bulguları varsa tedavi... Acil laporotomi



·



Akut mezenterik iskemide tedavi... Emboliyi çıkartarak bağırsakların yeniden kanlanmasını sağlamak



·



Akut mezenterik iskemide tedavide kullanılan ilaçlar... Papaverin ve nitrogliserin



·



Mezenterik venöz tıkanma ... Akut bir tromboza



·



Non - oklüziv mezenterik iskemi (NOMİ) ... Splanknik sirkülasyonun şiddetli vazokonstriksiyona bağlı olarak



·



Non - oklüziv mezenterik iskemi (NOMİ) sebepleri... Hipotansiyon, konjestif kalp yetmezliği, miyokard enfarktüsü, hipovolemi, septik şok, digital tedavisi, vazopressör ilaçlar



bağlı



iki yı l önce koroner by-pass ameliyatı geçiren 60 yaşında bir hastanın arada bir alkol a l d ı ğı , göbek çevresinde özellikle yemeklerden sonra başlayan ağrısı olduğu öğrenilmiştir. Bu ağrılardan do l ayı yemek yemekten kaç ı nan hastanın kilo kaybı ve isha l ş i kayetleri vardır. Hastada fizik muayene bu l gu l arın ı n normal o l duğu göz l enmiştir. Bu hasta için en



Kronik visseral iskemi (intestinal anjina) ... İntestinal kan akımının bağırsağın canlılığı için yeterli, fonksiyonları için yetersiz olduğu durum



·



Kronik visseral iskemi (intestinal anjina) ... Superior mezenterik arter veya çölyak arterin çıkışındaki ateroskleroz



·



·



ÇALIŞMA 1.



Non - oklüziv mezenterik iskemi (NOMİ) tanısı. .. Superior mezenterik arter (SMA) selektif arteriyograf isi ile konur. Daralan incelmiş distal SMA ve dallarının budanmış görünümü



·



Doğru



·



Çölyak Arter Kompresyon Sendromu ... Median arkuat liagamanın dışardan çölyak artere basması sonucunda iskemik karın ağrısı



Bilgisayarlı tomografik anjiyografi Manyetik rezonans anjiyografisi Konvansiyonel (kateter) anjiyografi Doppler ultrasonografi Pozitron emisyon tomografisi



cevap: C



2.



1. Fizik muayene bulguları ile uyumsuz şiddetli



karın ağrısı



görülür.



il. Karın ağrısı erken dönemde şiddetli ve lokalizedir. 111. Emboli akut mezenter iskeminin en sık nedenidir. iV. Embolinin



kaynağı çoğunlukla



kardiak trombustur.



Akut mezenter iskemi düşünülen bir hasta ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangisi veya hangileri yanlıştır?



Kronik visseral iskemi tedavisi... Sentetik veya doğal greft ile dar segmentin by-pass'ı, transaortik endarterektom i Çölyak Arter Kompresyon Sendromu ... Median Arkuat Ligaman Sendromu



SORULARI



Akut mezenter iskemisinin nedenlerinden biri olan , nonoklüzif mezenterik iskemi tanı s ında en değerli tanı yöntemi aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)



Kronik visseral iskemi ağrısı... Yemekten 20 dakika sonra başlayan, birkaç saat sürebilen, en sıklıkla epigastrik ve periumblikal bölgede hissedilen, künt, sebat eden bir ağrı



·



hangisidir?



A ) Psödomembranöz enterokolit B) Kronik pankreatit C) Akut kolesistit D) İntestinal obstrüksiyon E) Mezenterik iskemi Doğru cevap: E



bozulması



·



o l ası tanı aşağıdakilerden



A)



Yalnız 1



B) Yalnı z il D) il ve 111



C) 1ve 111 E) il ve iV Doğru



3.



cevap: B



Superior mezenter arter tıkanıklığının en aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)



Doğru



Emboli Tromboz Non-oklüzif iskemi Median arkuat ligament sendromu Periarteritis nadasa cevap: A



sık



sebebi



622 ~ GENEL CERRAHİ 4.



Akut mezenter iskemiden şüphelenilen bir hastada akut karın bulguları yoksa tanı amacı ile ilk olarak aşağıdaki tetkiklerden hangisi yapılmalıdır? A) Mezenterik anjiyografi C) Abdominal BT



B) Abdominal ultrasonografi D) Abdominal MRI



E) Kolonoskopi Doğru



5.



1.



cevap: C



Aşağıdakilerden



VAKA SORULARI arada bir alkol aldığı , göbek çevresinde özellikle yemeklerden sonra başlayan ağrısı olduğu öğreniliyor. Bu ağrı l ardan dolayı yemek yemekten kaçınan hastanın kilo kaybı ve ishal şikayetleri olduğunu belirtiyor. Hastada fizik muayene bulgularının normal olduğu gözleniyor.



hangisi akut mezenter iskemi için



yanlıştır?



Karın ağrısıyla fizik muayene bulguların orantılı değildir. Genellikle metabolik asidoz vardır. İntravenöz morfin ile semptomlar azalır. Gaitada gizli kan fizik muayene bulguları gelişmeden pozitif olabilir. E) Ayakta direkt karın grafileri genellikle özellik göstermez.



A) B) C) D)



Doğru



6.



7.



Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Psödomembranöz enterokolit



B) Kronik pankreatit C) Akut kolesistit D) İntestinal obstrüksiyon



cevap: C



Sinsi başlayan progresif karın ağrısı , kusma , diyare, asidoz, lökositoz, abdominal distansiyon ve hassasiyeti olan yaşlı bir erkek hastanın anjina , kladikasyo ve serebrovasküler olay öyküsü olduğu da öğreniliyor. En



olası tanı aşağıdakilerden



A) B) C) D) E)



Süperior mezenterik arter embolisi Nonokluzif mezenterik iskemi Süperior mezenterik arter trombozu Mezenterik venöz trombozis Kronik mezenterik iskemi



Doğru



E) Kronik visseral iskemi Doğru



2.



hangisidir?



iki yaşındaki kadın hasta konjestif kalp yetmezliğinin ve akut karın ağrısı yakınmasıyla hasta neye yatırılıyor. Fizik muayenede periton irritasyon bulguları ve yaygın karın ağrısı saptanmıyor. Bilgisayarlı tomografi ile yapılan anjiyografide superior mezenter arter ve dallarında yaygın daralma tespit ediliyor. artması



uygun yaklaşım



Doğru



3.



aşağıdakilerden



cevap: D



Progresif karın ağrısı, diyare, distansiyon ve kusması olan, ve konjestif kalp yetmezliği nedeni ile digoksin kullanan hastada en olası tanı nedir? A) Superior mezenterik arter embolisi B) Nonokluzif mezenterik iskemi



C) Süperior mezenterik arter trombozu D) Mezenterik venöz trombozis E) Kronik mezenterik iskemi Doğru



cevap: B



1 O. Yetmiş yaşında yemek sonrasında ciddi karın ağrısı olması nedeniyle yemek yemeden kaçınan bir hasta için en olası tanı aşağıdak i lerden hangisidir? A) Kronik iskemik mezenter arter hastalığı



B) Akut mezenter embolisi C) Median arkuat ligaman sendromu D) Takayasu hastalığı



E) Kronik aort diseksiyonu Doğru



erkek hasta şiddetli , yaygın karın ağrısıyla acil servise başvuruyor. Öyküsünden atriyal fibrilasyonu olduğu öğreniliyor. Hemodinamik açıdan stabil olan hastanın fizik muayenesinde karında hassasiyet, defans ve rebound saptanıyor. Lökosit sayısı 20.000/mm 3 olarak bulunuyor.



A) Akut apandisit



B) Akut mezenterik iskemi C) Kolon tümör perforasyonu



D) Akut pankreatit



cevap: C



Progresif karın ağrısı, distansiyon ve kusması olan dehidrate, yatalak yaşlı bir hastada en olası tanı nedir?



Doğru



Yetmiş yaşındaki



Keşif amaçlı



A) Süperior mezenterik arter embolisi B) Nonokluzif mezenterik iskemi C) Süperior mezenterik arter trombozu D) Mezenterik venöz tromboz E) Kronik mezenterik iskemi



9.



cevap: D



Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



laparotomi yapılması C) İntraarteriyel papaverin verilmesi D) Müdahalesiz izlem E) Streptokinaz verilmesi



8.



B) Gastroenterit



C) Peptik ülser perforasyonu D) Akut mezenterik iskemi E) Kolon kanseri



A) Digoksin başlanması



Doğru



On iki saat önce başlayan yaygın ve şiddetli karın ağrısı , bulantı , kusma , melena yakınmaları ile acil servise başvuran 70 yaşındaki erkek hastanın EKG'sinde atriyal fibrilasyon mevcuttur. Fizik muayenede de batında hassasiyet mevcut olup defans (-)'tir.



A) Divertikülit



cevap: C



Bu hasta için en hangisidir?



cevap: E



Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



Yetmiş



B)



İki yıl önce koroner by-pass ameliyatı geçiren 60 yaşında bir hastanın



cevap: A



E) Kronik pankreatit Doğru



4.



cevap: B



Altmış beş yaşındaki



bir erkek hasta miyokard enfaktüsü koroner bakım ünitesine yatırılır. Enfarktüsten sonra hastada konjestif kalp yetersizliği ve intermitan hipotansiyon gözleniyor. Yatışının 4. günü hastada şiddetli orta karın ağrısı gelişir. Fizik muayenede kan basıncı 90/60 mmHg , nabız 110/dk ve düzenli , batın yumuşak , hafif genel hassasiyet ve distansiyon mevcut. Bağırsak sesleri hipoaktif, gaytada gizli kan(+).



tanısıyla



Bu hastaya aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? A) Baryumlu kolon grafisi B) Üst Gastrointestinal sistem grafisi C) Anjiyografi



D) Ultrasonografi E) Laparotomi Doğru



cevap: C



~ •



.



.



.



-



~



.



"'



~



DALAK HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ



623 r-



- .



.



.



alır.







Dalak mezodermden köken







Vücuttaki en büyük retiküloendotelyal



organdır.



ANATOMİ • •



Ağırlığı



Kanlanması



çok •



80-300 gr...



sayıda



Dalağı



çölyak trunkustan çıkan splenik arter tarafından sağlanır.Splenik arter %70 dağınık (kısa gövde, hilusta uzun dallar), %30 ise majistral (uzun ana gövde, hilusta çok sayıda kısa son dallara bölünür) yapıdadır.



yerinde tutan 4 ligaman var ...



./ Splenokolik (lienokolik) ligaman ./ Gastrosplenik ligaman ~ İçinde kısa gastrik damarlar vardır .



./ Splenofrenik ligaman ./ Splenorenal (lienorenal) ligaman •



En sık görülen embryolojik anomali aksesuvar dalak ... (%14-30)







En







Teknesyum-99m sülfür kolloidli radyosintigrafisi splenik lokalizasyon ve boyutu ortaya koyar.







ITP için splenozis



sık



dalak hilusunda (%80) başarısız



splenektomi



tanısında yararlılığı yakın



sonrasında



zamanda



aksesuvar



dalağın



lokalize edilmesinde özellikle



faydalı



olabilir ve



kanıtlanmıştır.



DALAGIN FONKSİYONLARI 1. FİLTRELEME Dalak tarafmdan



dolaşımdan uzaklaştmlan



Normal İnsanlarda • Eritrosit



biyolojik cisimler



Hastahk durumunda



membranı



• Sferositler (herediter sferositoz)



• Eritrosit yüzey çukur ve kraterleri



• Orak hücreleri



• Howell-Jolly cisimcikleri (nükleer kalmt1lar)



• Hemoglobin C hücreleri



• Heinz cisimcikleri (denature hemoglobin)



• Antikor



kaplı



eritrositler



• Pappenheimer cisimcikleri (demir granülleri)



• Antikor



kaplı



trombositler



• Akantositler (mahmuz hücreleri)



• Antikor



kaplı



beyaz küreler







Yaşlı



eritrositler



• Antijen partikülleri



~



Splenektomi



sonrası



kan tablosunda görülen



değişiklikler



· Karakteristik eritrositler gözlenir (Howell - Jolly, Heinz ve Pappenheimer cisimleri, akantositler, inklüzyon içeren eritrositler) • Granülositoz • Trombositoz • Opsoninler azalır • Ig M azalır



624 ~ GENEL CERRAH İ



2. İMMÜNOLOJİK • • •



Opsonizasyon, özellikle kapsüllü mikroorganizmalara karş ı d ı r. Antikor sentezi, özellikle IgM' dir. Enfeksiyonlara karşı koruma-+ Pnömokok, haemophilus influenzae ve meningokoklara



• •



Splenektomi sonrası en önemli komplikasyon mortalitesi yüksek olan postsplenektomi enfeksiyon lardır. Bunların splenektomi sonrası ilk 2 yıl içinde daha fazla görüldüğü belirtilmekle beraber günümüzde riskin ömür boyu yüksek olduğu gösterilmiştir. Risk splenektomi sonrası % 3-3.5 arasındadır.







Postsplenektomi enfeksiyon geçiren hastalarda mortalite riski % 40-50 talasemi majör ve orak hücreli anemide görülmektedir.



• •



Splenektomi sonrası immünoglobulin M ve fonksiyonel immünoglobulin G düzeyleri azalır. Ayrıca opsonin olarak fonksiyon gören properdin ve tuftsin düzeyleri de azalır.



arasındadır.



karşıdır.



En yüksek mortalite riski



3. DEPOLAMA •



Vücuttaki toplam trombositlerin 1/3'ü



depolanır.



HİPERSPLENİZM •



Her splenomegali veya hipersplenizm durumu cerrahi gerektirmez.







Splenomegali,







Dalak boyutu 15 cm'nin üzerinde ise splenomegali, 20 cm'nin üzerinde ise masif splenomegali denir.







Hipersplenizm ise bir terimdir.



da lağın



normalden daha büyük



da l ağın



fazla



olması



çalışmasına bağlı



durumudur, sadece anatomik bir ifadedir.



ortaya



çıkan çeşitli



patolojik



durumları



Cerrahi hipersplenizm kriterleri



&



Anemi, trombositopeni, lökopeni veya kombinasyonları Kompensatuvar kemik iliği hiperplazisi Splenomegali Splenektomi ile bulguların düzelmesi



• • • •



HODGKIN HASTALIGI •



Nadiren evreleme için laparotomi ve splenektomi gerekebilmektedir.



SPLENEKTOMİ SPLENEKTOMİ ENDİKASYONLARI • •



En s ı k splenektomi endikasyonu dalak travmas ı d ı r. Elektif splenektomi en sık İTP için uygulanır.







Splenektomi ./



amaçları:



Hasta lı ğın



kontrolü



amacıyla



./ Kronik ve ciddi hipersplenizm nedeniyle



./



Bunların dışında



Hodgkin



l enfomas ın da



evreleme



amacıyla



splenektomi



yapılabilir.



ifade eden genel



DALAK HASTALIKLARl ve CERRAH İ S İ ~ 625



Splenektomi endikasyonlan Hastahğm



kontrolü amacıyla



Kronik ve ciddi hipersplenizm nedeni ile







Herediter Sferositoz







Hairy Cell Lösemi.







Eliptositoz







Lenfoproliferatif Hastalıklar







Otoimmün Anemi







Trombotik Trombositopenik Purpura



• -Felty Sendromu







Dalak Rüptürü







Agnojenik Miyeloid Metaplazi



(Spontan veya Masif Travma)







Talasemi Majör







lmmün Trombositopenik Purpura







Gaucher Hastalığı







Primer Kist veya Tümörler







Hemodiyaliz Splenomegalisi







(Dalak Apsesi, Ekinokokkal Kist)







Splenik Ven Trombozu







Orak Hücreli Anemi



(KLL, Non -Hodgkin Lenfoma)



(Kanayan Özofagogastrik Varisler) •



Hb S/C Hastalığı







AIDS



İMMÜN TROMBOSİTOPENİK PURPURA {İTP) • •



Hastaların



%70



kadarı kadın dır.



Çocukluk çağında



erkek/kız dağılımı eşittir.



Çocuklarda



gidişat



daha



arası yakın



şiddetli



ancak %80 tam



takip gerekir; 30000



iyileşir.



altındaki







Trombosit 50000 üzeri takip edilebilir; 30000-50000 gerekir.



vakalarda tedavi







Öncelikle kortikosteroidler 1 mg/kg dozunda başlanır. Bu yaklaşım ile 2/3 iyileşme görülür; %25 tam iyileşme.







Steroidlere cevap vermeyen vakalarda rituximab veya trombopoietin reseptör antagonistleri (eltrombopag, romiplostim) kullanılabilir. Bunlarla başarı düzeyi % %44...







İTP'de cerrahi endikasyonlar:



../ Steroidlere cevapsızlık ../ Steroidlere bağlı komplikasyonlar ve toksisite ../ Medikal tedaviye rağmen trombositlerin 6 haftadan daha uzun süre < 10000 ../ 2. trimesterde gebe



hastanın



tedaviye cevap vermemesi veya semptomatik olması







Cerrahi tedavi çocuk ve genç hastalarda daha







Toplamda cerrahi







Cerrahi



sonrası







Cerrahi



sonrasında iyileşme sonrasında kısa







Aksesuvar dalak tanısında en



sonrası



%15



%70-80



oranında



iyileşme



başarılıdır.



görülür.



aksesuvar dalaklara duyarlı



bağlı



nüks geli şebilir.



sürede içinde nüks



gelişiyors a



akla aksesuvar dalak gelmelidir.



görüntüleme yöntemi sintigrafidir.



SPLENEKTOMİ •



Açık







Dalak 22 cm'den daha uzunsa veya 1600 gr'dan daha uygundur.



veya laparoskopik yapılabilir.







Laparoskopik splenektomi







Laparoskopik splenektomi açık splenektomi ile karsJlasJırıldıgında daha az intraoperatif kan kal ıs, süresinin kısalmasına neden olur ve daha düs,ük morbidite oranlarına sahiptir .







Ameliyat öncesi Haemophilus influenzae tip b, meningokok ve polivalan pnömokok bütün hastalara yaptır ı lmalıdır.



• •



Tercihan ameliyattan 15 gün önce yapılır. Acil splenektomilerde ameliyat sonrası görülen geçici immünsüpresyon nedeniyle en erken 2 hafta sonra yapılır.



açık



operasyonla



ağırsa



kıyaslandığında



elle destekli laparoskopik veya



açık



splenektomi



benzer hematolojik sonuçlara sahiptir. kaybına,



hastanede



aşısı



mutlaka



626 ~ GENEL CERRAHİ



Splenektomi endikasyonlan ve beklenen sonuçlar



Herediter sferositoz



Hemolitik anemi, reküren transfüzyon, iyileşmeyen



bacak ülserleri



Herediter eliptositoz



Splenektominin rolü



Pirüvat kinaz eksikliği



Ciddi olgular, reküren transfüzyon



Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği



Splenektomiye yamt



Splenektomi endikasyonu



Hastahk / Durum



Anemide düzelme veya



iyileşme



kısıtlı



Transfüzyon



ihtiyacı düşer,



amaçlı



palyasyon



Endikasyon yok



S1cak antikor otoimmün hemolitik anemi



Steroid tedavisinde



Orak hücreli anemi



veya



%60-80 cevap



başarısızlık



oranı,



rekürensler



sıktır



Akut sekestrasyon krizi, splenik semptomlar enfarktı



(kolesistektomi de



Palyasyon, değişken cevaplar



düşünülmelidir)



Ta lasemi



Aşırı



transfüzyon



ihtiyacı,



splenomegali veya



semptomatik



enfarktı



Semptomatik splenomegaliye intolerans



Kronik miyeloid lösemi



Semptomatik splenomegaliye intolerans



Kronik miyelomonositik lösemi



Semptomatik splenomegaliye intolerans



Esansiyel trombositemi



eşlik ettiği ilerlemiş hastalıkta (miyeloid



Sadece ciddi semptomatik splenomegalinin dönüşüm)



Sadece ciddi semptomatik splenomegalinin



Polistemia Vera



eşlik ettiği ilerlemiş hastalıkta



metaplaziye veya AML'ye



ihtiyacı düşer,



semptomlar geriler



Akut miyeloid lösemi



metaplaziye veya AML'ye



Transfüzyon



(miyeloid



dönüşüm)



Karın ağrısı



ve erken doymanın



giderilmesi Karın ağrısı ve erken doymanın



giderilmesi Karın ağrısı



ve erken doymanın



giderilmesi Karın ağrısı



ve erken doymanın



giderilmesi



Karın ağrısı ve erken doymanın



giderilmesi 1 yılda %76 klinik cevap,



Miyelofibrozis (agnojenik miyeloid metaplazi



Ciddi semptomatik splenomegali



kanamalı



trombotik ve



enfeksiyöz komplikasyon riski (%26)



Kronik lenfositik lösemi



Sitopeniler ve anemi



Hodgkin lenfoma



Seçilmiş



Non Hodgkin lenfoma



Sitopeniler, semptomatik splenomegali



İ diopatik trombositopenik purpura



Medikal tedavinin başarısızlığı, reküren hastalık



%75-85 uzun dönem



Trombotik trombositopenik purpura



Aşırı plazma değişim ihtiyacı



Tipik olarak tedavi edici



Dalak apsesi



Tedavi seçeneği



Tedavi edici



%75 cevap



oranı



olgularda cerrahi evreleme Kan



sayımınında



semptomların



düzelme,



giderilmesi cevabı



DALAK HASTALIKLARI ve CERRA Hİ S İ ~ 627



Splenektomi endikasyonlan ve beklenen sonuçlar (devam1) Splenektomiye yamt



Splenektomi endikasyonu



Hastahk / Durum



se ç eneği



Semptomatik parazit kisti



Tedavi



Semptomatik nonparazit kisti



Küçük kistler için parsiyel splenektomi, büyük kistler için unroofing



Tedavi edici



Gaucher hastahğ1



Hi persplenizm



Sitopenileri düzeltir, altta yatan hastalık düzelmez



Niemann Pick hastahğ1



Semptomatik splenomegali



Sitopenileri düzeltir, altta yatan hastalık düzelmez



Amiloidozis



Semptomatik splenomegali



Sitopenileri düzeltir, altta yatan hastalık düzelmez



Sarkoidoz



Hipersplenizm veya semptomatik splenomegali



Sitopenileri ve semptomları düzeltir, altta yatan hastalık düzelmez



Felty sendromu



Nötropeni



%80



Splenik arter anevrizmas1



Splenik hilusa



Portal hipertansiyon



Splenik ven trombozu nedeniyle partal veya sinistral hipertansiyon



Tedavi edici



yakın



lezyonlar için en iyi tedavi



kalıcı



cevap



oranı



Tedavi edici Palyatif



SPLENEKTOMİ KOMPLİKASYONLARI •



Akciğer







Komşu







Postoperatif kanama : Genelde yetersiz hemostaza bağlıdır.







Subdiyafragmatik apse: Özellikle dren kullanılması riski artırır.







Trombositoz: Bazen 1.000.000'u



sol bazalde atelektazi: En



sık



komplikasyonudur.



****



organ yaralanması : En sık mide büyük kurvatür ve pankreas kuyruğu.



aşan



trombositoz olabilir, antikoagülan tedavi gerekir.



Postsplenektomi Sepsis: •



Çocukluk yaş l arında risk daha yüksektir.







En



sık



etken S. Pneumoniae (% 80-90) sonrasında



sepsis



gelişme







Splenektomi







Öncelikle malign hastalıklarda, hematolojik hastalıklar ve RES hastalıklarında risk yüksektir.



riskini belirleyen en önemli faktör splenektomi nedenidir.







Özellikle retiküloendotelial sistem hastalığı için splenektomi yapılıyorsa risk daha fazladır.







Tedavide yüksek doz antibiyotikler verilir.







Bazı







Elektif vakalarda ameliyattan 2 hafta önce







Acil splenektomi



vakalar postoperatif 2 yıl içinde ortaya sonrası



çıkabilir.



aşılama yapılmalıdır.



2 hafta sonra pnömokok, Haemophilus influenzae B ve meningokok



yapılmalıdır.







Yüksek risk grubu hastalarda 5.







Rapellerin



insidansı azalttığına



Yıl



dair



pnömokok kanıt



aşısı



yoktur.



rapeli



yapılır.



aşıları



628 ~ GENEL CERRAHİ



Asplenik Hastalarda CDC'nin Aş1 Uygulama Önerileri Aş1







Öneri Tetanus











MMR



(Kızamık,



Her 1O yılda bir doz Kadınlarda



Human papilloma virüsü kabakulak,



kızamıkçık)



26 yaşından itibaren 3 doz (O, 2, 6 aylar)



Bir veya iki doz İki doz (O, 4-8 haftalar)







Suçiçeği







Zona (zoster) İnfluenza



Her







Pnömokokkal polisakkarid



Bir veya iki doz







Bir doz yıl



bir doz



İki doz (O, 6-12 aylar veya O, 6-18 aylar)







Hepatit A







Hepatit B







Üç doz (O, 1-2, 4-6 aylar)







Meningokok







Bir doz



DİGER DALAK HASTALIKLARI DALAK KİSTLERİ A. Parazitik ---+ % 10-20 ... En



sık



ekinokokal kistler.



B. Parazitik olmayan 1. Primer {gerçek) kistler ... % 10 .. . ./ Konjenital (mezotelyal) ./ Neoplastik ( dermoid, epidermoid) ./ Lenfanjiyom, hemanjiyom



2. Sekonder



{yalancı)



kistler---+ % 70-80



./ Posttravmatik ./ Dejeneratif (infarkt ?) ./ İnflamatuvar (apse) •



Psödokistlerin çoğu asemptomatiktir.







< 4 cm ve asemptomatik ---+ Cerrahi gerekmez.







Semptomatik ise cerrahi,



sıklıkla



parsiyel splenektomi önerilir.



DALAK APSESİ •



Nadir görülür







%70 hematojen yolla gelir.







Sistemik enfeksiyon varlığ ında (bakteryel endokardit), {hematom, infarkt) enfeksiyonu ile gelişebilir.







Tanı ateş, lökositoz varlığı, genel durum bozukluğu ve sol üst kadranda dolgunluk ile düşünülür ve görüntülenme



komşuluk yoluyla veya



varolan bir lezyonun



yöntemleri ile konur. •



Uniloküler apseler perkütan drene edilebilir.







Multiloküler apselerde tedavi splenektomidir.



SPLENİK ARTER ANEVRİZMASI •



Aort anevrizmalarından sonra en s ı k intraabdominal anevrizmadır.



• •



görülen visseral arter anevrizmasıdır. Anevrizma genellikle arterin orta ile distal kısmı







Kadınlarda







Etiyolojide multiparite, inflamasyon özellikle pankreatit, partal HT ve fibröz displazi etkilidir.







Tanı



En



sık



daha



arasındadır .



sıktır.



genelde insidental olarak konulur. Direkt grafide sol üst kadranda yüzük şeklinde kalsifikasyon görülebilir.



DALAK HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ _,, 629 •



Rüptür riski % 2, hamile



kad ın larda



% 90







Tedavide onarım splenektomiye tercih edilir.







Tedavi endikasyonları



kadardır.



./ Semptom varlıgı ./ Gebelik, gebelik



planlanması



./ İnflamatuvar süreçlerle birlikte olan psödoanevrizmaların varlığı



GEZİCİ DALAK •



Bu konuyla ilgili 2 teori var ... ./ Gelişim sırasında abdominal bağlantıların oluşmaması ./ Hamilelikte bağların gevşemesi.







Bu durum dalakta torsiyona ve enfarktüse neden olabilir.







Dalak pedikülünün aralıklı dolasJ17ası veya torsiyonu sebebiyle aralıklı karın ağrısı görülebilir.







Venöz konjesyon nedeniyle splenomegali veya gerginlik saptanabilir







Fizik muayenede mobil kitle palpe edilir.







Intravenöz kontrastlı abdominal BT'de dalagın olması gereken yerin dısJnda tespiti ile tanısı konulur.







Splenektomi veya splenopeksi yapılır.



SPONTAN DALAK RÜPTÜRÜ •



EBV enfeksiyonuna



bağ lı



enfeksiyöz mononükleozisde spontan dalak rüptürü olabilir:



SPOT BİLGİLER · En sık görülen konjenital anomali... Aksesuvar dalak · Aksesuvar dalakta en sık lokalizasyon... Dalak hilusu · Splenik lokalizasyon ve boyutu ortaya koyan tetkik ... Teknesyum-99m sülfür kolloidli radyosintigrafisi · Gastrosplenik ligaman içinde ... Kısa gastrik damarlar bulunur. · Normal insanlarda dalak tarafından dolaşımdan uzaklaştırılan biyolojik cisimler ... Eritrosit membranı, eritrosit yüzey çukur ve kraterleri, Howell-Jolly cisimcikleri (nükleer kalıntılar), Heinz cisimcikleri (denature hemoglobin), Pappenheimer cisimcikleri (demir granülleri), akantositler (mahmuz hücreleri), yaşlı eritrositler, antijen partikülleri · Dalak tarafından dolaşımdan hastalık durumunda uzaklaştırılan biyolojik cisimler ... Sferositler (herediter sferositoz), orak hücreleri, hemoglobin C hücreleri, antikor kaplı eritrositler, antikor kaplı trombositler, antikor kaplı beyaz küreler · Dalak tarafından IgM tarzında antikor sentezi yapılan kapsüllü bakteriler ... Pnömokok, haemophilus inf luenzae ve meningokoklar · Postsplenektomi enfeksiyon geçiren hastalarda en yüksek mortalite riski... Talasemi majör ve orak hücreli anemi · Splenektomi sonrası azalma görülen opsonin maddeleri... Properdin ve tuftsin • Cerrahi hipersplenizm kriterleri. .. Anemi, trombositopeni, lökopeni veya kombinasyonları, kompensatuvar kemik iliği hiperplazisi, splenomegali, splenektomi ile bulguların düzelmesi · Splenektomi için en sık endikasyon ... Eksternal travma (künt veya penetran) veya ameliyat sırasında iyatrojenik yaralanma



· Elektif splenektomi için en sık endikasyon ... İTP · Splenektomi gerektiren en sık hemolitik anemi... Herediter sferositoz (HS) · Konjenital kronik hemolitik anemiye yol açan en sık kırmızı kan hücresi enzim defekti... Pirüvat kinaz eksikliği



· En sık görülen kırmızı kan hücresi enzim bozukluğu ... Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği · Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hasta splenektomi. .. Ne gerekir ne de faydalı olur. · Soğuk-aglutinin otoimmün hemolitik anemi hastalığında splenektomi... Hiç gerekli olmaz · Sıcak-antikor otoimmün hemolitik anemi hastalığında splenektomi. .. Olumlu yanıt · Herediter "high red" fosfatidilkolin anemisinde splenektomi ... Kontrend i ke · İmmün (idiopatik) trombositopenik purpura (İTP) tedavisi... Öncelikle kortikosteroidler · Steroidlere cevap vermeyen ITP tedavisi... Rituximab veya trombopoietin reseptör antagonistleri (eltrombopag, romiplostim) · ITP cerrahi endikasyonlar ... Steroidlere cevapsız, steroidlere bağlı kom pi i kasyonlar ve toksisite gelişmesi, medikal tedaviye rağmen trombositlerin 6 haftadan daha uzun süre 10000 altında kalması, 2. trimesterde gebe hastanın tedaviye cevap vermemesi veya semptomatik olması · ITP splenektomi sonrasında iyileşip kısa sürede içinde nüks gelişiyorsa ... Aksesuvar dalak varlığı düşünülmeli



· Evans sendromu ... ITP+hemolitik anemi · Trombotik trombositopenik purpura ... Trombositopeni, mikroanj iyopati k hemol itik anemi ve nöroloji k komplikasyonlar · Trombotik trombositopenik purpura tedavisi... Plazma değişimi



630 ~ GENEL CERRAHİ



· Trombotik trombositopenik purpura tedavisi için splenektomi. .. Relaps gösteren veya semptomları kontrol altına almak için multipl plazma exchange gerektiren hastalarda · En sık dalak kisti nedeni. .. Ekinokokal kistler · Aort anevrizmaları dışında en sık intraabdominal anevrizma ... Splenik arter anevrizması · Felty Sendromu ... Romatoid artrit, splenomegali ve nötropeni · Elektif sp len ektomi öncesinde Haemophilus influenzae tip b, meningokok ve polivalan pnömokok aşısı ... 2 hafta önce · En sık splenektomi komplikasyonu ... Akciğer sol bazalde atelektazi · Dalağın en sık görülen primer tümörü ... Sarkom



6.



Aşağıdakilerden



hangisi



splenektomi



için



en



sık



endikasyondur? İmmün trombositopenik purpura Dalakta kist Herediter sferositoz Travma E) Partal hipertansiyon



A) B) C) D) Doğru



7.



cevap: D



Trafik kazası sonucu dalak yaralanması nedeniyle splenektomi yapılan 42 yaşında bir hastayı enfeksiyona karşı korumak için aşağıdaki yaklaşımlardan hangisi en uygundur? A) Taburcu olacağı gün başlamak üzere ayda bir uzun etkili penisilin enjeksiyonu yapılması B) Splenektomiden hemen sonra H. influenza tip B , menengokok serogrup C, polivalan pnömokok üçlü aşısı yapılması



sonrası



C) Ameliyat



iki haftada polivalan pnömokok



aşısı



yapılması



ÇIKMIŞ



D) Hastanın immün cevabını arttırmak için immünostimülan ilaç verilmesi ve polivalan pnömokok aşının 6 ayda bir



SORULAR



tekrarlanması



E) Penisilin profilaksisi ile birlikte lgG enjeksiyonunun her ay tekrarlanması



1.



Splenektomiden fayda oluşturmayan hangisidir?



gören



ama



safra



taşı



8.



A) ITP B) Herediter sferositoz C) Orak hücreli anemi D) Talasemi E) Otoimmün hemolitik anemi Doğru



2.



Doğru



hastalığın



ile



Aşağıdaki



rüptürü en



hastalıklardan hangisinde splenektomi, tedavisinden çok, hipersplenizm endikasyonu



yapılır?



Doğru



A) Herediter sferositoz B) Otoimmun anemi C) Trombotik trombositer purpura D) İTP E) Agnojenik miyeloid metaplazi Doğru



3.



diğerlerine



göre



1.



SORULARI



sonrası splenektomi yapılan otuz dört bir erkek hastada aşağıdaki değişikliklerden hangisinin görülmesi beklenmez?



Trafik



kazası



A) Eritrosit sayısında artma B) Lökosit sayısında artma C) Trombosit sayısında artma D) Periferik yaymada Howell-Jolly tanecikleri E) Antijenlere olan antikor yanıtında artma Doğru



cevap: E



2.



İdiopatik trombositopeni



1. İdiyopatik trombositopenik purpura



Herediter sferositoz İmmün trombositopenik purpura Talasemi majör E) Hipersplenizm



Doğru



11 . Herediter sferositoz 111. Orak hücreli anemi iV. Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz Yukarıdaki



cevap: B



hastalıkların



splenektomi endikasyonu 5.



Aşağıdakilerden



hangisinde splenektomi endikasyonu



yoktur? A) immün trombositopenik purpura B) Primer hipersplenizm C) Talasemi majör D) Gastrik varise yol açan splenik ven trombüsü E) Kronik lenfositik lözemi Doğru



dalak



yaşındaki



cevap: C



Splenektomi, hematolojik hastalıkların hangisinde en yüksek klinik iyileşme sağlar? A) B) C) D)



spontan



cevap: E



ÇALIŞMA



A) Herediter sferositoz B) Hairy-cell lösemi C) Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği D) Hodgkin hastalığının evrelendirilmesi E) Splenik travma



4.



hangisinde



görülür?



cevap: E



Hangisinde splenektomi endikasyonu en düşüktür?



Doğru



hastalıkların sık



A) Herediter sferositoz B) Sarkoidoz C) Polisitemiya vera D) Akut lösemi E) Enfeksiyöz mononükleozis



cevap: A



Aşağıdaki



cevap: B



cevap: E



A) Yalnız 1 B) Yalnız il C) 1, il ve 111 D) il , 111 ve iV E) 1, il , 111 ve iV Doğru



cevap: C



eksikliği



hangisi vardır?



veya



hangilerinde



DALAK HASTALIKLARI ve C E RRAHİSİ .., 631 ITP tedavisi için yapılan splenektomi sonrasında ITP'nin iyileşmemesinin en sık nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



3.



8.



gelişebilecek



sonrasında



dışına çıkartılırken parçalanması



4.



9.



Doğru



Karın Karın



en iyi saptayan görüntüleme yöntemi hangisidir?



BT USG



B)



Karın



MRI



D) PET E) Sintigrafi



cevap: E



Aşağıdakilerden



hangisi splenik arter anevrizması için öncelikli olarak cerrahi tedavi endikasyonudur?



5.



A) Gebelik B) Boyut > 1.5 cm C) Trombositopeni öyküsü D) Nötropeni öyküsü E) Anevrizmanın lokalizyonu Doğru



A) Sigmoid volvulus B) Mide torsiyonu C) Çekal volvulus D) Kolon divertiküliti E) Dalak torsiyonu Doğru



Aşağıdaki



hastalardan hangisi yıkıcı postsplenektomi infeksiyonu (OPSI) için en fazla riske sahiptir?



Doğru



cevap: C



1



VAKA SORULARI



cevap: A



Tekrarlayan, ani gelişen şiddetli karın ağrısı ve aralıklı ele gelen kitle öyküsü olan yirmi bir yaşındaki hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



6.



cevap: B



A) ITP için splenektomi yapılan 55 yaşındaki hasta B) Total gastrektomi sırasında iyatrojenik kanama nedeniyle splenektomi yapılan 25 yaşındaki hasta C) Herediter sferositoz için splenektomi yapılan 4 yaşındaki hasta D) Trafik kazası sonrası kanama nedeniyle splenektomi yapılan 5 yaşındaki hasta E) Araç içi trafik kazası sonrası dalak rupture nedeniyle splenektomi yap ı lan 43 yaşındaki hasta



dalağı



aşağıdakilerden



A) C)



Doğru



cevap: E



Aksesuvar



sonra



D) Sepsis E) intraabdominal kanama



C) Dalağın primer neoplazmları D) Ameliyat sırasında dalağın ekilmesi E) Aksesuvar dalak bulunması Doğru



hangisi splenektomiden komplikasyonlardan biri değildir?



A) Atelektazi B) Trombositopeni C) Subfrenik apse



steroid kullanılmaması B) Laparoskopik splenektomi ameliyatında dalağın karın



A) Ameliyat



Aşağıdakilerden



cevap: E



1.



Aşağıdakilerden



hangisi



splenektomi



için



en



sık



endikasyondur? A) İmmün trombositopenik purpura B) Dalakta kist C) Herediter sferositoz D) Travma E) Partal hipertansiyon Doğru



cevap: D



Açık



splenektomi ile karşılaştırıldığında laparoskopik splenektomi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?



7.



A) Hastanede kalma süresi daha kısadır. B) İntraoperatif kan kaybı daha azdır. C) Mortalite azalmıştır. D) Hastalar sağ lateral dekübit pozisyonunda yada 45 derece sağ lateral dekübit pozisyonunda opere edilir. E) Hematolojik sonuçlar daha iyidir. Doğru



'



cevap: E



Değerli Meslektaşlarımız;



·



• Bu eserin tüm hakları TUS-DATA A.Ş .'ye aittir. Yı llar boyunc a verilen nice emek, zahmet, günc elleme telif ve yayın harcamaları ile bugünkü haline gelm iştir. Bu eserin yasal olmayan yollarla (fotokopi, POF.. vs. ) edinilmesi iki aç ıdan daha yasak ve ahlak dışıdır. l . Telif hukuku ve kanunlar açısından yasak ve c ezaya tabidir. 2. Bütün inançlar açısından "yasak" ve "haram" dır. Kul hakkıdır ve TUSDATA ya da emeği geç en herhangi bir yazarımız, kul haklarını hiç bir şekilde helal etmeyeceğini ve bir çeşit "hırsızlık" yoluyla elde edilen yayınımızın fayda etmemesini gönülden dilediklerini açı kça deklare etmektedir. Bu esere gerçekten ihtiyacı olan öğrenci arkadaşlarımızın ; şubelerimize yazılı başvurması ve incelememiz durumunda, iyi niyetle ve cömertçe hediye etmeye hazır olduğumuzu da deklare ediyoruz. Mülkiyet haklarına tecavüz ne kadar ç irkinse; mülkiyet ha klarına saygı da o kadar asil bir duruştur.



TUSDATA



632



~



.



.



.. ~-~~



K~ .RIN DUVARI, PERiTON, RETROPERITON ve IVIEZENTER HASTALIKLARI ve CERRAHİSİ Karın duvarı superiorda kostal marjinler, inferiorda symphisis pubis ve pelvik kemikler ve posteriorda vertebralar ile sınırlı bir alan olarak tanımlanır.



Mezodermden gelişir.



KARIN DUVARI HASTALIKLARI KARIN DUVARI KATLARI Deri, ciltaltı dokusu (tela subkütanea), Scarpa fasyası (yüzeyel fasya), eksternal abdominal oblik kası, internal abdominal oblik kası, transversus abdominus kası, endoabdominal (transversalis) fasya, periton. •



Anteriorda medial bölgede ise rektus kasları yer alır. Her 2 rektus kasının arasındaki, orta hattaki avasküler çizgi linea alba olarak adlandırılır.







Rektus kaslarının lateralindeki çizgiler semilunar çizgi olarak adlandırılır.







Rektus kasının lateralinde anteriordan posteriora doğru 3 kas bulunur.



Eksternal abdominal oblik



kası,



internal abdominal oblik



kası ,



transversus abdominis kası.



Bu kasların fasyaları rektus kasını anterior ve posteriordan sararak rektus kılıfını oluşturur. •



Anterior superior iliak spine hizasında bulunan arkuat çizginin (semicircular line of Douglas) superiorunda ve inferiorunda rektus kılıfının anterior ve posterior fasyalarının oluşum biçimi farklıdır.







Arkuat çizginin üzerinde eksternal abdominal oblik



kası fasyası, internal abdominal oblik kasının fasyasının bir anterior kılıfı oluştururken; posterior kılıf, internal abdominal oblik kasının fasyasının bir kısmı, transversus abdominus kası fasyası, transversalis fasya tarafından oluşturulur. kısmı







Arkuat çizginin alt ında ise lateraldeki 3 kasın fasyası anterior kılıfı oluştururken posterior kılıf sadece transversalis fasya tarafından oluşturulur. Serratus anterior



Transversus abdom inis - ..,.:.....;;;:;. İnterna l oblique External _ ___



Rektus abdominis



obl ique



........--ı ingu i na l ligament



External obl ique aponörozu



Batm ön duvan anatomisi



REKTUS KILIFI HEMATOMU •



Cerrahi akut,karın tablosunu taklit edebilir. Kanamanın



nedeni sıklıkla kas liflerinin değil, epigastrik arter veya venlerin rüptürüdür.







Genellikle karın duvarına direkt travma sonucunda gelişir.







Spontan olarak da ortaya çıkabilir.







Spontan



gelişen



rektus



kılıfı



hematomunun



ilişkili



olabilecek durumlar /



hastalıklar



KARIN DUVARI , PERİTON , RETROPERİTON ve MEZENTER HASTALIKLARI ve CERRAH İ S İ _,,, 633 ./ Enfeksiyon hastalıkları; özellikle tifo ./ Kollajen vasküler hastalıklar ./ Hemofili / lösemi gibi kanama bozukluğuna neden olan hastalıklar ./ Antikoagülan tedavi •



Çocuklarda nadir; elli yaş civarında ve kadınlarda daha sık görülür.







Hikaye tanı için belirleyicidir. (travma hikayesi)







Kanamanın







boyutuna göre kitle palpe edilebilir.



Eğer kitle varsa hassastır, orta hattı geçmez ve



hasta



karnını kastığında



palpabl hale gelir (Fothergill



bulgusu). •



Tedavide yatak istirahati ve analjezikler önerilir.







Önemli olan ayırıcı tanının yapılmasıdır.







BT tanıda en güvenilir tetkiktir.







Küçük, unilateral ve stabil hematomlar hospitalizasyon olmadan gözlenebilir.







Bilateral veya gerektirecektir.







Transfüzyon veya koagülasyon faktörü







Anjiyografik embolizasyon çok sık gerekmez, ancak hematomun genişlemesi, kanamanın devam etmesi veya klinik kötüleşme durumlarında gerekebilir.







Cerrahi tedavi nadir durumlarda; anjiyografik tedavinin başka seçenek kalmayan durumlarda kullanılır.







Cerrahi tedavi hematomun boşaltılması ve kanayan damarın bulunarak bağlanmasıdır.



geniş



hematomlar potansiyel resüsitasyon replasmanı bazı



ihtiyacı



nedeniyle hospitalizasyon



durumlarda endike olabilir.



başarısızlığı veya



hemodinamik instabilite gibi



KARIN DUVARI TÜMÖRLERİ Desmoid Tümör: •



Genelde benign fibröz yapı da, nadiren malign dejenerasyon gösterebilir.







Yüksek rekürens ve mortalite nedeniyle düşük dereceli sarkom, özellikle fibrosarkom olarak kabul edilir.







Ailesel polipozis koli ve Gardner sendromunda görülebilir.







Kadınlarda







Tanıda







Rekürrensi önlemek için geniş lokal eksizyon yapılır.



5 kat sık görülür.



en yararlı tetkik ve BT ve MRI'dır.



DİASTAZİS REKTİ kasın kenarlarının ayrılmasının



Her iki rektus abdominis







Herhangi bir herni defekti olmamasına rağmen karın ön duvarında şişliğe neden olabilmektedir.







Konjenital olabilir.







Daha tipik olan



kazanılmıs., bir



sonucu



oluşur.







durum olarak;



./ İleri yaş ./ Obezite ./ Doğum neticesinde görülebilir. •



Tanısı







BT tanı kesinleştirmek ve tedaviyi belirlemek için gerekebilir.







Mutlak cerrahi endikasyonu yoktur.







Cerrahi



genellikle fizik muayene ile konur.



endikasyonları,



kozmetik endikasyonlar ve



şeklindedir.







Cerrahi tedavisi orta hatta aponevrozun plikasyonudur.



karın duvarı kasları fonksiyonlarının bozulması



634 ~ GENEL CERRAHİ



OMENTAL HASTALIKLAR kanlanmasının







Omental infarkt omentumun



kesilmesidir.







Klinik infarkte olan omentum dokusunun lokalizasyonuna göre değişir.







Fizik muayenede hassasiyet ve palpable kitle olabilir.







Fizik muayenede omental kitlelerde her yöne serbestçe hareket eden bir kitle tespit edilir.







Mezenterik kitlelerde ise hastanın sadece sağından soluna veya solundan sağına doğru mobil lezyon tespit edilir ve bu bulgu Tillaux belirtisidir.







Tanı







Genellikle destekleyici tedavi yeterlidir. Ayırıcı tanı için cerrahi gerekli olabilir.



genellikle BT ve ultrasonografi ile konur.



PERİTON İTLER •



Peritonun tamamının veya bir parçasının inflamasyonudur.







En







Primer peritonit gastrointestinal perforasyon olmaksızın gelişen bakteriyel, klamidyal, fungal veya mikobakteriyel enfeksiyondan kaynaklanır.







Sekonder peritonit gastrointestinal perforasyona içinde bulunması demektir.







Sekonder peritonitin sık nedenleri peptik ülser, akut apandisit, kolonik divertikülit ve pelvik inflamatuvar hastalıktır.



sık



olarak lokalize veya jeneralize enfeksiyona



bağlı gelişir.



bağlı gelişir.



Enterik



kaynaklı



pürülan



eksudanın karın



PRİMER PERİTONİT Spontan Bakteriyel Peritonit: •



Periton dışı bir kaynaktan, sıklıkla hematojen yol ile yayılıma ikincil periton enfeksiyonudur.







Karın içi, cerrahi olarak tedavi edilebilecek bir enfeksiyon kaynağı yokken peritondaki asit sıvısının bakteriyel enfeksiyonu olarak tanımlanabilir.







Erişkinde







Yetişkinlerde



en



sık



sirozlu hastalarda, 2.



sıklıkla



da lupuslu hastalarda görülür.



en sık sorumlu patojen aerobik enterik bakterilerden Escherichia coli ve Klebsiella



pneumoniae ... sık



gelişir.







Çocuklarda en







Çocuklarda en sık etken Streptococcus pneumoniae' dir. Ayrıca streptokoklar ve S. aureus da neden olabilir.



nefrotik sendromlu hastalarda







Primer peritonitler monobakteriyel bir enfeksiyondur.







Tanı







Asit kültürü mutlaka monomikrobiyal olmalıdır. Polimikrobiyal üreme, özellikle de Gram (-) enteriklerin görülmesi sekonder peritonit düşündürür.







Tedavi -+



-+ Düşük proteinli asiti olan bir hastada; hastalığı destekleyen tablo (karın ağrısı, ateş ve lökositoz) + parasentez ile alınan periton sıvısında artmış nötrofil sayısı (Sabiston >250 nötrofil/mm3 ; Schwartz >100 nötrofil/mm3) ile konulur.



Geniş



spektrumlu antibiyotik; ör: 3. kuşak sefalosporindir.



Periton Diyalizi ile İlişkili Peritonit: •



Sürekli ambulatuar periton diyalizinin (SAPD) en



sık komplikasyonlarından







Her 1-3 yılda en az 1 peritonit atağı görülür.







SAPD'nin en önemli başarısızlık nedeni refrakter veya tekrarlayan peritonittir.



biri peritonittir.



Tanı:







Karın ağrısı, ateş, bulanık periton diyaliz sıvısı ve diyaliz sıvısında lökosit







> %75 Gram ( + )'ler neden olur. En



sık



S. epidermidis (%30-50)



> 100/mm3 + nötrofil > %50 ...



KARIN DUVARI, PERİTON , RETROPERİTON ve MEZENTER HASTALI KLARI ve CERRAH İS İ _,, 635



Tedavi: •



Öncelikle intraperitoneal antibiyotik uygulanır. Enfeksiyonların %75'i kültürün yönlendirdiği antibiyotik tedavisi ile iyileşir.







S.aureus, Gram (-) ler ve mantarların neden olduğu enfeksiyonlarda başarı şansı daha düşüktür.







Refrakter veya rekürren peritonit ~ Kateter çıkartılır.



Tüberküloz Peritonit: •



Tbc basili muhtemelen hastalıklı bağırsak duvarı, tbc salpenjit ve nefritten transmural olarak veya diğer organlardan hematojen yayılım ile peritona gelir.







Genellikle tüberkülin deri testi ( + )dir.







Klinik olarak iki şekli vardır.







Birincisinde ateş, asit, karın ağrısı ve halsizlik var ~ Daha sık (%80) görülür.







İkinci şeklinde ise asit yoktur.



Tanı:







İntraperitoneal sıvıda lenfosit ler hakimdir.







Ait sıvısında protein konsantrasyonu yüksektir.







Serum albumin asit gradient oranı düşüktür. (SAAG < 1.1)







Asit sıvısında glukoz < 30 mg/dl ...







Kesin tanı laparoskopik periton biyopsisi ile konur.







Tedavide antitüberküloz ajanlar







Cerrahi girişimler sadece iğne biyopsisinin yetersiz olduğu durumlarda tanı için veya fekal fistül gibi komplikasyonların varlığında tedavi amacıyla yapılmalıdır.



kullanılır.



İNTRAABDOMİNAL APSELER •



Apseler lokalize karın içi enfeksiyonlardır ve diffüz peritonite göre çok daha iyi prognoza sahiptirler.







Apse



oluşması,



enfeksiyöz etkene karşı başarılı peritoneal defans sınırlandırarak sistemik enfeksiyonu yani sepsisi önler.



mekanizmasının



göstergesidir ve bakterileri



SOL SUBFRENİK APSELER •



Üst karın apselerinin en sık görülenidir.







Splenektomiden sonra ve pankreatite bağlı gelişebilir.







Sol kostal hassasiyet, sol omuz ağrısı (Kehr belirtisi), sol plevral efüzyon ve sol diyafragma hareketlerinde kısıtlılık gözlenebilir.



KÜÇÜK OMENTUM (LESSER SAC) APSELERİ •



En sık nedeni pankreas apsesi veya pankreas psödokistinin sekonder enfeksiyonudur.







Mide ülseri, duodenum ülseri veya mide kanseri perforasyonuna bağlı olarak da gelişebilir.







Prognozu en kötü ve en nadir olan apselerdir.



SAG SUBFRENİK APSELER •



En sık hepatik apselerin rüptürüne seconder görülür.



SAG SUBHEPATİK APSE sık



nedeni mide ülseri



ameliyat l arı dır.







En







Safra yolları ameliyatları ikinci sık etkendir. Kolon cerrahisi ve apandisite bağlı da gelişebilir.



636 ~ GENEL CERRAHİ



İNTERLOOP (MIDABDOMINAL) APSELER •



Bağırsak segmentleri, mezenter, karın duvarı ve omentum arasında yerleşen, mu iti pi apseler...







Tanısı



en zor



karın



içi apselerdir.



PELVİK APSELER perforasyonları



en



sık







Kolon divertikülit



nedendir.







Pelvik inflamatuvar hastalık, perfore apandisit veya jeneralize peritonit sonrası da gelişebilir.



İntraabdominal Apselerin Tedavisi: •



İntraabdominal apseleri tek başına antibiyotik ile tedavi etmek genellikle mümkün değildir.







Lokalize pürülasyon bir kez oluşunca mutlaka drene edilerek tedavi edilmelidir.







İntraabdominal apselerin tedavisi uygun antibiyotik ve yeterli drenajdan oluşur.







Drenaj için genellikle USG veya BT kılavuzluğunda yapılan perkütan drenaj tercih edilir.







Bunun yapılamadığı veya yeterli drenajı sağlayamadığı durumlarda açık cerrahi drenaj yapılır.



RETROPERİTON HASTALIKLARI •



Vücudun arka duvarı ile peritoneal kavite arasında kalan bölgedir.







Üst sınırı diyafragma, alt sınırı ise pelviste levator kaslardır.



RETROPERİTONEAL ORGANLAR Duodenum (2.,3.



kıta)



Pankreas



Aorta



Adrenal bez



lnferior vena kava



İnen kolon



Böbrek



Lenfatikler (sisterna



Rektum (üst 2/3)



Mesane



Over



Çıkan



kolon



şili)



RETROPERİTONEAL APSELER •



Retroperitoneal apseler en sık olarak böbrek hastalıkları nedeni ile gelişir. Ayrıca apandisit, divertikülit, pankreatit ve Crohn hastalığı gibi gastrointestinal sistemle ilgili hastalıklara bağlı da gelişebilir.







Retroperitoneal apselerin en sık semptomu karın veya bel ağrısı, ateş, halsizlik, kilo kaybıdır.







Tanı







Tedavi uygun antibiyotik ve yeterli drenajdan oluşur.



BT ile retroperitonda düşük dansiteli kitle ve çevresinde inflamasyon saptanması ile konulur, üçte birinde gaz bulunabilir.



RETROPERİTONEAL TÜMÖRLER •



% 1-3 görülür.







Çoğunluğu







En sık liposarkom görülür.







Tek tedavi şansı cerrahidir.







Tümör, apse veya kanama; retroperitoneal bölgeyi en iyi



primerdir ve sarkomdur.



değerlendiren



görüntüleme BT'dir.



KARIN DUVARI , PERİTON , RETROPERİTON ve MEZENTER HASTALIKLARI ve CERRAHİS İ ~ 637



1



SPOT BİLGİLER • Omfalosel... Organlar açık umblikal halkadan dışarı çıkmı şt ır ve amnion kaynaklı bi r zar t ara f ından



ÇIKMIŞ 1.



· Rektus abdominis diyastazı... İki rektus abdominis kasın bağlarının ayrılmasının sonucu orta hatta aponevroz intakt olmasına ve herni def ekti olmamasına rağmen ventral bir herni ile karıştırılabilen durum ·



Rektus kılıfı hematomu ... Epigastrik arter veya venlerin rüptürü sonucu kitlesel lezyon



· Fothergill bulgusu ... Rektus Kılıfı hematomunda görülen fizik muayene bulgusu. Hasta karnını kastığında palpe edilmeye devam eden kitle ·



A) Akut gastroenterit C) Akut appandisit E) Akut mekanik ince Doğru



2.



· Rektus kılıfı hematomu tedavisinde cerrahi tedavi. .. Anjiyografik tedavinin başarısızlığı veya hemodinamik instabilite gibi başka seçenek kalmayan durumlarda



·



Desmoid tümör ... Benign fibröz yapıda, nadiren malign dejenerasyon görülür ve lokal agresif ve infiltratif davranışı mevcuttur Desmoid tümörün en sık görüldüğü hastalıklar ... Ailesel polipozis koli ve Gardner sendromunda



bağırsak tıkanması



Aşağıdakilerden



hangisi peritonu en az irrite eder? B) İdra r



sıvısı



D) Pankreas



Doğru



3.



cevap: C



Aşağıdaki oranı



peritonit nedenlerinden hangisinde mortalite en yüksektir?



A) Duodenal ülser perforasyonu B) Nontravmatik ince bağırsak perforasyonu C) Appandisit D) Kalın bağı rsak perforasyonu E) Gangrene kolesistit Doğru



4.



cevap: B



Sekonder



peritonit nedeni hangisidir?



C) Nefrotik sendrom D) Volvulus E) Appendiks perforasyonu Doğru



5.



cevap: C



Primer peritonitin hangisindir?



en



sık



• Tillaux bulgusu ... Fizik muayenede, mezent er kistlerin karın içinde sadece sağdan sola veya soldan sağa doğru hareket et mesi. Omental kistlerde kitle her yöne serbestçe hareket edebilir.



D) Doğru



6.



· En sık retroperitoneal tümör ... Liposarkom



sirozu



cevap: D



Primer peritonit ile ilgili



aşağıdaki



ifadelerden hangisi



Çoğunlukla birden çok mikroorganizma sorumludu r. B) Tedavisi için genellikle cerrahi gerekir. C) Mikroorganizma peritona , uzak bir odaktan hematojen yolla veya direkt inokülasyon ile ulaşabilir. D) Parasen tezde beyaz küre sayısı 1000/mm 3 üzerinde



A)



olmalıdır.



· Üst karın apselerinin en sık görüleni... Sol subfrenik apsel er



hastalıkları



aşağıdakilerden



doğrudur?



• Cerrahide en sık karşılaşılan peritonit tipi... Sekonder peritonit



· Retroperitoneal apselerinin en sık nedeni... Böbrek



Karaciğer



sebebi



E) Splenektomi



· Primer peritonit erişkinde en sık ... Sirozlu hastalarda, 2. sıklıkla da lupuslu hastalarda geli ş ir



· Tanısı en zor karın içi apseler ... İ nterloop (midabdominal) apseler



B) İnvajinasyon



A ) Peptik ülser perforasyonu



A) Duodenal ülser perforasyonu B) İdrar yolu enfeksiyonu C) Pyelonefrit



· Prognozu en kötü ve en nadir olan apseler ... Küçük omentum (lesser sac) apseleri



hastalık



olmayan



aşağıdakilerden



· Non-FAP durumlarda abdominal duvar desmoidleri... Po stpartum kadınlarda veya cerrahi s korların üzerinde



· Ormond hastalığı... İdiyopatik primer r etroperitoneal fibro zis



s ıvısı



E) Mide sıvısı



kullanılır



·



B) Jeneralize peritonit D) Hiperpotasemi



cevap: B



A) Safra C) Kan



Rektus kılıfı hematomu tanısında en güvenilir tetkik ... BT



· Rektus kılıfı hematomu tedavisinde anjiyografık embolizasyon... Hematomun genişlemesi, kanamanın devam etmesi veya klinik kötüleşme durumlarında gerekebilir



sesleri hafiflemesi veya hiç duyulmaması hangisinin varlığını gösterir?



aşağıdaki hastalıklardan



kaplıdı r.



· Gastroşizis ... Organlar umbl i ku s lateral indeki defektten dışarı protrüde olmuştur ve koruyucu bir zarı yoktur.



Bağırsak



SORULAR



E) Parasentezde safra veya intestinal içerik görülmesi ile tanı konabilir. Doğru



7.



cevap: C



Karın içi enfeksiyonlarda apse bakteri hangisidir?



E. cali S. aureus S. pyogenes P. aeruginosa E) B. fragilis



A) B) C) D) Doğru



cevap: E



oluşumundan



sorumlu



638 .._ GENEL CERRAHİ 8.



Kolon perforasyonuna ikincil gelişen karın ıçı enfeksiyonlarda tedavi başarısını belirlemede hangisi en önemlidir?



3.



B) Rezeksiyon ve primer



Doğru



apselerin



=e=-=-n-=sı=k



A) Epigastrik



yerleşim



cevap: C



Doğru



5.



B) Sağ subhepatik alan A) Pelvis C) Sol subhepatik alan D) Bursa omentalis E) Subdiyafragmatik alan



cevap: D



11. Retroperitoneal apsenin en hangisidir?



sık



nedeni



aşağıdakilerden



A) Böbrek hastalıkları Karın dışı



Omental



B) Gastrointestinal hastalıklar enfeksiyonlar D) Kemik enfeksiyonları E) Travma



ile



ilgili



aşağıdakilerden



hangisi



cevap: C



Künt karın travması nedeni ile splenektomi yapıldıktan 1O gün sonra , 23 yaşında erkek hasta üst karın ve alt göğüs bölgesinde derin solunumla ağrı ve iştahsızlıktan yakınıyor. Fizik incelemede ateşi 38.2°C rektal ve sol akciğer bazalinde solunum seslerinin azalmış olduğu saptanıyor. Karındak i insizyonu normal görünen hastanın bağırsak sesleri aktif ve periton iritasyon bulgusu yok. Rektal muayenesi normal. Beyaz küre sayımı 12.500/mm3. Akciğer grafisinde sol alt lobda atelektazi , karın grafisinde bağırsaklarda gaz ve sol üst kadranda hava sıvı seviyesi saptanıyor. Hastanın



en



olası tanısı aşağıdakilerden



hangisidir?



A) İnsizyonel ağrı



cevap: A



ÇALIŞMA



B) Subfrenik apse C) Derin yara infeksiyonu D) Pankreatit E) Pulmoner emboli



SORULARI



Doğru



6.



1.



cevap: B



Önceki



sorudaki hastada en hangisidir?



uygun



tanı



yöntemi



aşağıdakilerden



1. Tillaux belirtisi - Mezenterik kist



A) Karın BT



il. Rovsing belirtisi -Akut apandist 111. Howship Romberg belirtisi - Rertoperitoneal hematom iV. Ten Horn belirtisi - Obturator fıtık



C)



Akciğer



D) E)



Karın



Yukarıda



ifade edilen belirti hangisi veya hangileri doğrudur?



il C) il ve 111



A)



1 ve



tanı



eşleşmelerinden



Doğru



D) 1, il ve 111



cevap: A



Rektus A)



kılıfı



hematomu



Açıklanamayan



sıklıkla



anemi



B) Karın duvarında çıkıntı C) Ani başlayan karın ağrısı



D) Ayakta dik duramama E) Hipovolemik şok Doğru



cevap: D



B) Gallium sintigrafisi



Doğru



7. B) 1ve 111



E) il , 111 ve iV



2.



infarkt



Hastalar genellikle ateş ve halsizlik ile başvurur Çoğu olguya görüntüleme yöntemleri ile tanı konur Çoğu olgu cerrahi gerektirmez. Genç kadınlarda daha sık görülür E) Akut apandisit en sık karıştığı hastalıktır



D) İntermezenterik



1O. İntraperitoneal apseler aşağıdakilerin hangisinde en az görülür?



Doğru



cevap: A



A) B) C) D)



E) Omentum



C)



onarım



doğrudur?



yeri



B) Subhepatik



C) Subdiafragmatik



Doğru



aşağıdakilerden



cevap: D



İntraperitoneal hangisidir?



Doğru



tedavi



E) Laparoskopik mesh tespiti



Açık karın tekniğinin kullanılması



4. 9.



uygun



C) Üzerine mesh yerleştirme D) Lateral komponent ayrımı



C) Peritoneal lavaj D) Kaynak kontrolü Doğru



için



A) Gözlem



A) Antibiyotik tedavisi B) Peritoneal radikal debridman



E)



Diastazis rekti hangisidir?



hangi



şekilde başvurur?



sintigrafisi ultrasonografisi Yaranın lokal eksplorasyonu



cevap: A



Önceki sorudaki hastada en uygun tedavi yaklaşımı hangisidir?



aşağıdakilerden



A) Ağrı kesici tedavi



B) Antibiyotik tedavisi C) Antikoagülan tedavi D) Perkütan drenaj E) Açık drenaj Doğru



cevap: D



~



639



KARIN DUVARI FITIKLARI ve CERRAHİSİ • • • • • • • • • • •



Karın duvarının zayıf noktalarından



periton la birlikte karın içi organların karnın dışına (cilt altına) geçmesidir. saran peritona fıtık kesesi denir. Fıtık kesesi içine karında serbestçe dolaşan intraperitoneal organlar kolayca geçebilir. Retroperitoneal organlardan sadece pankreas fıtık kesesine girmez. Fıtık kesesi içinde en çok omentum ve ince bağ ı rsaklar bulunur. Fıtıkların % 75'i erkeklerde, % 25'i kadınlarda görülür. Fıtık prevalansı yaş l a artar. Sağda daha fazla görülürler. Kasık fıtıkları en sık görülen gruptur. Kasık fıtıklarından ise erkek, kadın ve çocuklarda en s ı k görülen tipi indirekt inguinal hernidir. Kasık fıtıklarını takiben ikinci sıklıkla insizyonel herniler ve sonrasında umbilikal herniler görülür. Fıtıklaşan organı



İNGUİNAL BÖLGE ANATOMİSİ •



İç halka ( annu lus inguinalis profundus) ~ Transvers fasyada inferior epigastrik damarların lateralindeki açıklık. Anterior kısmı internal oblik abdominalis kası, posterior kısmı transvers fasya tarafından oluşturulur.







Dış







İnguinal ligament ( Poupart ligamanı ) ~ Eksternal oblik aponeurozunun alt kenarıdır. Spina iliaka anteriyordan



halka (annu lus inguinalis superficialis)



tüberkulum pubise •



~



Eksternal oblik



kası



aponevrozunda



açıklık



uzanır.



Lakunar ligaman (Gimbernat ligamanı) ~ İnguinal ligamanın pubise insersiyosu tarafından oluşturulur. Femoral açıklığın mediyal sınırını oluşturur (bazı kaynaklara göre). Bazı kaynaklara göre ise mediyalde ilopubik trak bulunur.



İNGUİNAL KANAL •



İç ve dış halkalar arasındaki geçit... Uzunluğu 4-6cm .







İçinde erkekte spermatik kord, kadında ligamentum teres uteri (round ligaman) vardır.







Sın ı rları



./ Ön duvar ~ Eksternal oblik kası aponevrozudur. ./ Inferior duvar~ İnguinal ligaman (Poupart ligamanı) ve refleksiyonu ./ Tavan (superior duvar)~ İnternal oblik ve transversus abdominis kas ve aponevrozları (konjoined tendon) ./ Posterior duvar ~ Transvers fasya ve transversus abdominis aponevrozudur.







Arka duvarda Hesselbach üçgeni bulunur. Üçgenin lateralini inferior epigastrik damarlar, inferiorunu inguinal ligaman ve superomedialini rektus kılıfının lateral kenarı oluşturur.



• •



Femoral kanal~ Sınırları önde iliopubik trakt, posteriorda Cooper ligamanı (pektineal ligaman), lateralde femoral ven ve medialde lakünar ligaman oluşturur. İnternal oblik kas ve aponeurozu ~ İnguinal kanalın üst sınırı .. . İnternal oblik kas aponeurozunun mediyaldeki lifleri transversus abdominis aponeurozunun lifleri ile birleşerek "conjoined tendon" u (birleşik tendon) oluşturur. Conjoined tendon gerçekte insanların sadece %5- lü'unda bulunur.







İliopubi k trakt ~ Transvers fasya ve transversus abdominis aponevrozunun kalınlaşmış inferior kenarıdır. İnguinal ligamanın



derin



kısmı



olarak



düşünülebilir. Aynı



zamanda iç (derin) inguinal



halka'nın



da alt



sınırını oluşturur.







Cooper li gamanı (Pektineal ligaman) ~ Pubisin süperior ramusu boyunca uzanan fasya ve periost tarafından oluşturulur. Femoral kanalın posterior sınırını teşkil eder.







Transvers fasya ~ Karın duvarı kaslarının altında bulunan bağ dokusu tabakasıdır.



• •



İnguinal kanalın içinden erkeklerde vas deferens, testiküler ve kremasterik arterler, pampiniform pleksus venleri, sinirler (ilioinguinal, genitofemoral sinirin genital dalı ve sempatik sinirler) ve prosesus vajinalis geçer. Kadın larda ise inguinal kanalın içinden round ligaman geçer.







Genitofemoral sinirin genital



dalı



ve ilioinguinal sinirler spermatik kordun içinden



değil



üzerinden ·geçer.



640 ~ GENEL CERRAHİ



Spermatik kordu ve duvarm1



oluşturan yapılar



3 fasya



3 ven



• Eksternal spermatik fasya (eksternal oblik fasya oluşturur) • Kremasterik fasya (internal oblik fasya oluşturur) • lnternal spermatik fasya (transversalis fasya oluşturur)



3 arter



• Pampiniform pleksus ve testiküler ven • Kremasterik ven • Duktus deferens veni



3 sinir



• Genitofemoral sinirin genital • llioinguinal sinir • Sempatik sinirler



• Testiküler arter • Kremasterik arter • Duktus deferens arteri



dalı



Lenfatikler



KASIK FITIKLARI İNDİREKT İNGUİNAL HERNİ •



Erkek ve kadınlarda en sık rastlanan herni tipi ... E/K=S-



İnferior



10/1 •



Direkt hernilerden 5 kat daha sıktır.







Fıtık



kesesi



inferior



epigastrik damarlar



epigastrik



--..ı... Rektus abdominis



damarların



kası



lateralindedir. •



ı;,.



Pediatrik inguinal hernilerin indirekttir.



yaklaşık tamamı







İnkarserasyon riski yüksektir.







İndirekt inguinal herniler %75 sağdadır. Çocuklarda bilateral olma riski yüksektir







İnguinal-­



ligaman



Pr,~



.



Hesselbach



""4, .,.,, üçgeni



Dış



- -- - halka



Femoral arter Femoral ven



İndirekt hernilerde % 10 oranında bilateral açık prosessus vajinalis bulunabilir.



Femoral



fıtık



sahası



- - Spermatik kord



İnguinal anatomi



DİREKT İNGUİNAL HERNİ •



Transvers fasya zayıflığı nedeni ile Hesselbach üçgeni içinden çıkar.







Fıtık







Defekt genelde geniş tabanlıdır ve inkarserasyon ve strangülasyon riski daha azdır.



kesesi inferior epigastrik damarların medialindedir.







Artan yaşla birlikte sıklığı artar, fiziksel aktivite ile de ilişkilidir.



PANTOLON HERNİ •



Aynı tarafta direkt + indirekt herni ... İnferior epigastrik damarların medial ve lateralinden aynı anda herniasyon



olur.



FEMORAL HERNİ •



İnguinal ligamanın inferior / posteriorundan femoral kanala doğru fıtıklaşmadır. Femoral damarların







medialindedir. Fizik egzersiz ve gebelikle ilişkilidir.



• . Kadınlarda daha sık. • İnkarserasyon ve strangülasyon riski en yüksek olan herni tipidir (% 30-40).



REKÜRREN İNGUİNAL HERNİ •



Cerrahi sonrası tekrar gelişen hernilerdir.



KARIN DUVARI FITIKLARI ve CERRAH İ S İ _,, 641



Femoral ven



.



.



.



Femoral Arter_ . i n



Femoral S inir



e



L i n



a



s E M İ



L



İnferior



In~erıor Epigastik Arter



e REKTVS ABt>OMİNİS



a



KASI



A L B A



u N A R



Eplgastik ven



REKTVS ABt>OMİNİS



KASI



İ



s



İngunal bölge anatomisi



Direkt inguinal hemi



....------J,..



İndirekt



inguina hemi



Kas1k f1t1klan



M . İliacus



A.V. Epigastrice Anulus inguinalis profundus Anulus inguinalis superficialis Tuberculum pubicum Femoral herni



kes~



'



f İndirekt inguinal



herni kesesi



İndirekt inguinal herni ve femoral hemi



FITIK ETİYOLOJİSİ •



İnguinal fıtıklar konjenital veya kazanılmış olabilir. Her iki durumda da güçlü bir aile öyküsü vardır. Kasık fıtıklarının çoğu







genetik geçişlidir.



Tüm indirekt inguinal gel i ş i r.



fıt ı klar



konjenitaldir ve prosessus vajinalisin tam



kapanmamas ı



sonucu



642 ~ GENEL CERRAHİ •



Yetişkinlerin



%20'sinde prosessus vajinalis kapanmayarak, açık kalır. Prossesus vajinalisin açık kalması, indirekt fıtık oluşumu için bir potansiyel faktörü ifade etmektedir, ancak mutlaka fıtık gelişeceği anlamına gelmez. Fıtıklaşmaya neden olacak diğer faktörlerin de bulunması gerekir.







Kas yetmezliği (kepenk mekanizmasının bozulması)~ Konjenital veya kazanılmış (pelvik kemik kırıkları ve kötü yapılmış apendektomi insizyonları) internal oblik kas yetersizliği iç halkayı karın içi basıncın etkisine açık bırakır.







Fasya transversalis ve transversus abdominis aponevrozundaki konjenital yapısal malformasyonlar indirekt fıtıklara yol açabilir.



~



Kasık fıtıklarının muhtemel nedenleri



• • • •



Öksürük KOAH Obezite



· • · • · • · · •



Ikınmak



- Konstipasyon - Prostatizm • Hamilelik · Düşük doğum ağırlığı (6 saat)







Antifosfolipid A sendromu



vıı, vııı,



IX, XI elevasyonu



protein C rezistansı



• Miyeloprolifreatif •



Homosisteinemi



hastalık



Polisitemi



Pulmoner emboli (PE) semptom ve



bulguları



• Plöritik göğüs ağrısı * • Ani dispne • Takipne • Hemoptizi • Taşikardi • Bacakta şişme • Palpasyon ile bacak ağrısı • Akut sağ ventrikül yetmezliği • Hipoksi • 4. kalp sesi • Yüksek 2. pulmoner ses • İnspiratuvar çıtırtılar * PE'de Ml'a göre daha sık ...







Pulmoner embolilerin çok büyük venlerden gelişir.



kısmı



alt ekstremite venlerinden, kalanı da sağ kalp veya diğer



Klinik: fazlası







DVT'lerin %50'den



sessizdir. PE







Semptomatik PE ile ilişkili semptom ve hastalıklara bağlı da gelişebilir.







AC grafisi







Hastaların yaklaşık



hastalığın



bulguların çoğu



faydası sınırlı ... Başka hastalıkları



olarak %5-10



ilk bulgusu olabilir.



kadarında



non spesifiktir ve MI, pnömotoraks ve pnömoni gibi



ekarte etmek için. masif PE



gelişir;



hemodinamik instabilite ve ölümle



sonuçlanır.



Tanı:







DVT tanısı için



~







Pulmoner emboli







Günümüzde yüksek



Dupleks venöz USG tanısını koymanın



tanısal başarı



en güvenilir yöntemi pulmoner arteriografidir.



nedeniyle öncelikle



yapılması



gereken BT.







Diğer tanı yöntemlerinden EKG'nin primer amacı miyokard ·enfarktüsünü ekarte etmektir.







Pulmoner embolide EKG'de







Akciğer



sıklıkla



spesifik olamayan ST ve T



dalgası değişiklikleri



gözlenir.



grafisi pnömoni, pnömotoraks, özofagus perforasyonu ve konjestif kalp yetmezliği gibi ekarte etmede faydalanılır.



diğer olasılıkları







Pulmoner embolinin nadir bir sonucu olan pulmoner infarktlar görünümüne neden olur.



akciğer



grafisinde kama



şeklinde



dansite



CERRAHİ KOMPLİKASYONLAR ve TEDAVİSİ ~ 655 •



Arteriyel kan gazları analizinde hipoksemi ve hipokapni gelişir.







Santral venöz basıncın düşük olması büyük olasılıkla · pulmoner emboliyi ekarte eder. Çünkü masif embolili hastalarda sağ ventrikül yüklenmesi ve sağ atriyal basınç yükselmesi saptanır.







Pulmoner embolide kullanılan diğer bir test akciğer perfüzyon sintigrafileridir.







Normal bir sintigrafi major pulmoner emboliyi ekarte eder, ancak sintigrafide saptanan her anormallik pulmoner emboliyi doğrulamaz.







Ventilasyon-perfüzyon sintigrafisi ile birlikte yapılıp, değerlendirildiğinde tanısal doğruluk oranları yükselir.







Ventilasyon-perfüzyon sintigrafisi şüpheli olduğunda selektif pulmoner anjiyografi yapılmalıdır.



Tedavi: •



Antikoagülan tedavi







Heparin







Fondaparinux







Düşük molekül ağırlıklı heparin







Trombolitik ajanlar (masif PE'de)



POSTOPERATİF ATE$ CERRAHİ GİRİŞİM SIRASINDA BAŞLAYAN ATEŞ 1 - Transfüzyon Reaksiyonu: •



Kan veya kan ürünlerinin transfüzyonu sırasında ani intraoperatif ateş, abondan kanama veya ürtiker meydana gelir.



Tedavi: •



Kan veya kan ürününün transfüzyonu kesilir.







Kalan kan ürünü hemen kan bankasında analiz edilir, hastadan kan ve idrar örneği alınır.







İntravenöz serum fizyolojik ile hidrasyon yapılır.







Mannitol ile ozmotik diürez oluşturulur.







Vital bulgular takip edilir ve stabilize edilmeye çalışılır.



2- Septisemi: •



Ameliyat sırasında lokalize bir apsenin peritoneal kaviteye ani olarak açılması sonucu septisemi.



3- Malign Hipertermi: •



Malign hipertermi (MH) hayatı tehdit eden bir hipermetabolik krizdir.







Duyarlı kişiler atağı tetikleyen bir genel anestezik ajana maruz kaldıktan sonra ortaya çıkar.







Çocuklarda 1/12.000, erişkinlerde 1/40.000 oranlarında görülür.







Sıklıkla



süksinilkolin veya güçlü inhalasyon ajanlarının özellikle halotanın verilmesini takiben genel anestezinin



başlatılması



süresince oluşur.







Sempatik sistem aktivitesinde







Hiperkapni ve aritmiler...



artış,



kas rijiditesi, yüksek



Tedavi: ./ İnhalasyon anestezikleri kesilir.



./ % 100 oksijen ./ Hiperventilasyon



yaptırılır. Dantrolen etkisiz olursa asidozu düzeltmek için bikarbonat Hiperpotasemiyi düzeltmek için insülin, glukoz ... Kalsiyum kanal blokerlerinden uzak durulur. Aktif ve pasif soğutma ... ./ Dantrolen 2.5 mg/kg iv infüzyon ...



./ ./ ./ ./



ateş ...



656 ~ GENEL CERRAHİ



POSTOPERATİF İLK 24 SAATTE GÖRÜLEN ATEŞ 1- Atelektazi: Predispozan faktörler: •



Uzun süreli immobilizasyon







Genel anestezi







Sigara







Kronik obstrüktif akciğer







Obezite







Kanser







Üst abdomen cerrahisi, özellikle splenektomi







İleri yaş ve beslenme problemleri



altında



uzun süren



girişimler



kullanımı



hastalığı



Tanı:







Düşük dereceli ateş, taşi kard i, takipne, solunum seslerinde azalma, krepitan raller, solunum.







Ayırıcı tanıda



bronşiyal



pirojen reaksiyonlar, anafilaksi, pulmoner tromboemboli gibi faktörlerin de dikkatli gereklidir.



değerlendirilmesi







Tanı ~



Fizik inceleme, kan



sayımı,



PA akciğer grafisi sıklı kla yeterlidir.



Tedavi:



2-







Hastanın







Solunum fizyoterapisi ve PEEP







Eğer



Diğer







öksürmesi ve derin nefes



mukoid bir tıkacın



yaptığı



alıp



vermesi istenir.



uygulanır.



obstrüksiyon varsa bronkoskopi



yapılır.



Nedenler:



Klostridyal enfeksiyonlar, A grubu streptokok



infeksiyonları , yabancı



cisim



aspirasyonları



gibi.



POSTOPERATİF 24-72 SAATTE GÖRÜLEN ATEŞ 1- Katetere



Bağlı



~



Sepsis:







Tedavi



Kateter çekilir







Parenteral antibiyotik tedavisi







Süpüratif tromboflebit varsa ven eksize edilir.



başlanır.



POSTOPERATİF ÜÇÜNCÜ GÜNDEN SONRA GÖRÜLEN ATEŞ 1- Akciğerler ~ Pnömoni 2- Üriner enfeksiyon ~ İdrar sondası varlığında, sondanın kaldığı her gün % 5 oranında artar. 3- Venler



~



Tromboflebit



4- Yara yeri infeksiyonu ~ İntraabdominal ve intratorakal enfeksiyonlar... Stafilokokkal yara enfeksiyonları sıklıkla postoperatif 3. günden sonra ortaya çıkar. Antibiyotik profilaksisi uygulandıysa yara enfeksiyonu 7. günden sonra da ortaya çıkabilir.



BİR HAFTA SONRA OLUŞAN ATEŞ • •



İlaç allerjisinin sonucu olmadığı sürece, hemen her zaman ciddi komp li kasyonların işaretçisidir.



Geç enfeksiyonlar anastomoz kaçağ ının, anastomoza komşu anastomoz apsesinin veya antibiyotikler derin yara enfeksiyonunun sonucu olabilir.



tarafından baskılanmış



CERRAHİ KO M PLİ KASYONLAR ve TEDAVİ Sİ ~ 657



TERMOREGÜLASYON PROBLEMLERİ HİPOTERMİ sıcaklığının



35° C altında







Vücut iç







Ciddi hipotermi, trombosit ve



olmasıdır.



pı htıl aşma bozu kluğu



nedeni ile koagülopatiye yol açar.



Ayrıca



aritmiler de



gelişebilir.







Primer problemin tedavisi ile birlikte hastanın çeşitli yöntemlerle veya intraperitoneal sıvılar) en önemli yaklaşımdır.



ısıtılması (ısıtıcı



battaniyeler,



sıcak



intravenöz



HİPERTERMİ sıcaklığının



olmasıdır.







Vücut iç



38.6° C üzerinde







Hiperpireksi sitokin aktivasyonu nedeni ile SIRS'e ve hipertermiden ayrılır.



bağlı



olarak vücut iç sıcaklığının yükselmesi olarak tanımlanır



Cerrahi hastalarda yüksek vücut 1s1s1 nedenleri



·



Hiperpireksi



Hipertermi • Çevresel







Sepsis



• Malign hipertermi







Enfeksiyon











İlaç reaksiyonu



Nöroleptik malign sendrom



• Tirotoksikoz



• Transfüzyon reaksiyonu







Feokromositoma







Kollajen -vasküler







Karsinoid sendrom







Neoplastik







İyatrojenik







Sahtecilik sendromu



hastalıklar



hastalıklar



• Santral/hipotalamik cevap •



Pulmoner emboli



• Adrenal yetmezlik



YARA AYRILMASI ayrılması







Yara







Bununla beraber eviserasyon peritoneal



{dehiscence) fasiyal tabakada







Yara



ayrılması



45







Yara



ayrılması



riskini



yaş altında



artıran



% 1.3 ve 45



ayrılma dır, sıklıkla



içeriğ i n



yaş



fasyal



abdomende izlenir.



ayrılma alanından d ışa çıkmasını



üstü hastalarda % 5.4



oranında oluşur.



pek çok faktör var... Genellikle teknik nedenlere



1



Yara ayrılmasıyla ilişkili faktörler Fasyanın kapatılmasındaki



teknik hatalar



Acil ameliyat Karın



içi enfeksiyon



İleri yaş



Yara enfeksiyonu, hematom, seroma Artmış karın



içi



basınç



Obezite Uzun süre steroid Geçmişte



yara



kullanımı



ayrılması



hikayesi



olması



Malnutrisyon Radyoterapi veya kemoterapi Sistemik



hastalık



(üremi, diyabet)



bağlıdır.



ifade eder.



658 ~ GENEL CERRAHİ



Klinik Belirtiler: •



Postoperatif 4. 5. günde yaradan somon rengi, kokusuz bol miktarda



sıvı



gelmesi ...



Tedavi: şekli



fasya



açıklığının genişliğine



ve



karın



içinde



eşlik



eden patoloji olup



olmamasına bağlı ...







Tedavi







Ameliyat sonrası 10-12. günlerde, özellikle orta hat insizyonun proksimalinde, küçük bir ayrılma konzervatif yolla iyileştirilebilir. Yara içine SF ile ıslatılmış gazlı bezler konur; karın korse benzeri uygulamalarla desteklenir.







Daha büyük açılmalar, evisserasyon durumu acil ameliyat gerektirir.







Ameliyathanede evissere organlar kontrol edilir. Kaçak vb. durum varsa ona dönük tedavi







Yoksa







Yara



uygulanır.



karın katları kapatılır. ayrılması



geç dönemde insizyonel



fıtık



olarak gelir.



CERRAHİ ALAN ENFEKSİYONU Cerrahi alan enfeksiyonu CDC kriterleri Yüzeye! insizyonel



Ameliyattan sonra 30 gün içinde Sadece cilt ve ciltaltında, artı aşağıdakilerden biri ./ Pürülan akıntı ./ Cerrah tarafından cerrahi alan enfeksiyonu tanısı



konması



./ Eritem, ağrı ve lokal ödem semptomları Derin insizyone l



Ameliyattan sonra 30 gün içinde (implant kullanımı ve yumuşak doku tutulumu yok) İmplant varsa ameliyattan sonra 1 yıl içinde; derin yumuşak doku (kas, fasya) tutulumu, artı aşağıdakilerden biri ./ Derin dokulardan pürü lan akıntı fakat organ / boşluk tutulumu yok ./ Derin dokularda apsenin görülmesi (direktt olarak veya radyolojik olarak veya ameliyatta) ./ Cerrah tarafından derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konması ./ Ateş, ağrı, hassasiyet gibi semptomlar, yaranın ayrılması veya cerrah tarafından açılması Organ / Boş l uk



Ameliyattan sonra 30 gün içinde (implant kullanımı ve yumuşak doku tutulumu yok) İmplant varsa ameliyattan sonra 1 yıl içinde; açılan veya manipule edilen organ ya da boşlukta yerleşen enfeksiyon, artı aşağıdakilerden biri ./ Organ / boşluğa yerleştirilmiş drenden pürülan akıntı ./ Organ / boşluktan alınan aspiratta organizma üremesi ./ Apsenin görülmesi (direktt olarak veya radyolojik olarak veya ameliyatta) ./ Cerrah tarafından organ / boşluk enfeksiyonu tanısı konması



Postoperatif yara enfeksiyonu risk faktörleri Hasta Faktörleri



. . .



. . . . . . . . . . . .



Asit Kronik inflamasyon Beslenme eksikliği Obezite Diyabet İleri yaş



Hiperkolesterolemi Hipoksemi Periferik vasküler hastalık Postoperatif anemi Daha önceden radyasyon uygulanmış vücut sahası Yakın zamanda ameliyat olmuş olmak Stafilokok taşıyıcılığı Deri hastalığı İmmünsüpresyon



.. . . .



Çevresel Faktörler Kontamine ilaçlar Yetersiz dezenfeksiyon / sterilizasyon Yetersiz deri antisepsisi Yetersiz ventilasyon Yabancı cisim



.. ...



Tedavi Faktörleri Dren Acil girişim Yetersiz antibiyotik profilaksisi Preoperatif hospitalizasyon Uzamış ameliyat



CERRAH İ KO M PLİKASYONLAR ve TEDAVİS İ ~ 659



ABDOMİNAL KOMPARTMAN SENDROMU •



İntraabdominal basıncın ileri düzeyde basınç artışına bağlı olarak gelişir.



NEDENLER •



travmas ı,



Çoklu sistem cerrahisi ...



terma l



yanıklar ,



retroperitoneal yara lanma , retroperitoneal bö lge



BULGULARI •



İlerleyici abdominal distansiyon







Diyafragma elevasyonu ve intratorasik basınç artışı







Havayolu basınçlarında artma (mekanik ventilatörde)







Solunum yetmezliği







Oligüri, anüri, böbrek yetmezliği







Juguler venlerde



dönüşün bozulması



ve intrakraniyel hipertansiyon.







Ekstremitelerde ve iç organlarda iskemi







Yüksek santral ven basıncı ve düşük kalp debisi Artmış



intraabdominal basmç durumlarmda gözlenen fizyolojik durumlar Artanlar



Azalanlar 0 0 0 0 0 0 0 0



0 0 0 0 0 0 0 0



Kardiak output Ventriküler diyastol sonu hacmi Atım



hacmi



Santral venöz Renal kan



dönüş



akımı



Viseral kan



akımı



Glomerüler filtrasyon Akciğer kompliansı



Kalp hızı Pulmoner damar Hava yolu



köşe basıncı



basıncı



Zirve inspiratuar



basınç



Santral venöz basınç İntraplevral basınç



Sistemik vasküler direnç İntrakranial basınç







Bunların nedeni diyafragma elevasyonu ve venöz sistem üzerinde artan basınç nedeni ile vena kava ve renal venlerdeki dönüşün bozulmasıdır.







Tanı,



intraabdominal



basıncın



20-25 mmHg üzerinde



olduğunun gösterilmesi ve diğer klinik bulgularla



konur.







Karın



içi



basınç



mesaneye konan bir Foley sonda ile ölçülür.



Abdominal kompartman sendromu derecelendirmesi Grade



mmHg



cmHp



1



10-15



13-20



il



16-25



21 -35



111



26-35



36-47



iV



>35



>48



TEDAVİ •



İnsizyon varsa açılması , insizyon yoksa abdomenin fasya açılarak rahatlatılması ve basıncın düşürülmesidir.



660 .._ GENEL CERRAHİ



• Abdominal kompar tman sendromunda azalanlar ...



SPOT BİLGİLER



Kardiak output, Ventriküler diyastol sonu hacmi, Atım hacmi, Santral venöz dönüş, Viseral kan akımı, Renal kan akımı, Glomerüler filtrasyon, Akciğer kompliansı • Abdomina l kompart man sendromunda artanlar ...



• Perioperatif en s ı k görülen aritmi... Atriyal fibrilasyon • Pulmoner komplikasyon r iskini art ı ran durumlar ...



Kalp hızı, Pulmoner damar köşe basıncı, Hava yolu basıncı, Zirve inspiratuar basınç, Santral venöz basınç, İntraplevral basınç, Sistemik vasküler direnç,



Toraks üst karın insizyonu, KOAH, Prodüktif pürülan öksürük, Anestezi süresi > 3 saat, Sigara, Yaş > 60, Obezite, Malnutrisyon, Kardiyak hastalık, Anormal fizik muayene/ AC grafisi / bulguları • En s ı k görülen hastane enfeksiyonu ... Üriner sistem



İntrakranial basınç



enfeksiyonları



• İk i nc i sık lı kta görülen hastane enfeks iyonu ...



ÇIKMIŞ



Pnömoni • Mekanik ventilatöre bağlı hastalarda en s ı k görülen hastane enfeksiyonu ... Pnömoni • ARDS tanıs ı için gerekli kriterler ... ARDS gelişimine



• · • •



yol açabilecek bir etken ya da hastalığın varlığı, Pulmoner arter oklüzyon basıncının (PAWP) 18 mmHg'den düşük olması, Sağ kalp yetmezliğine ait (sol kalp yetmezliğine ikincil de olabilir) hiçbir kanıt olmaması, Akciğer grafisinde bilateral diffüz infiltrasyonların olması, PaO2 / Fi 02 oranının 200'den küçük olması Akut a kciğe r hasar ı ve ARDS farkı... Akut akciğer hasarında PaO 2 / Fi 0 2 oranı 200-300 arasında Tromboembolizm ri ski en yüksek durum ... Majör kanser ameliyatı veya abdominopelvik ameliyat Pulmoner embolide ... Hipoksemi ve hipokapni Yağ embolisi sendromu ... Çoğunlukla majör bir kırığı takiben ilk 4 gün içinde beliren taşikardi, dispne, ateş, peteşiyal kanamalar (aksilla, boyun, oral mukoza, konjoktiva) ve bilinç bulanıklığı



1.



3.



çıkması



kapatılmasındaki teknik hatalar, Acil ameliyat, Karın içi enfeksiyon, İleri yaş, Yara enfeksiyonu, hematom, serama, Artmış karın içi basınç, Obezite, Uzun süre steroid kullanımı, Geçmişte yara ayrılması hikayesi olması, Malnutrisyon, Radyoterapi veya kemoterapi, Sistemik hastalık (üremi, diyabet)



Kardiyopulmoner by-pass sonrası bir süredir yoğun bakımda yatan kritik durumdaki bir hastada aşaıdaki hastalıklardan hangisinin görülme sıklığı artmaz?



Aşağıdakilerden



hangisi ameliyat sonrası akciğer riskini arttıran durumlardan biri



gelişme



değildir? Baş-boyun cerrahisi uygulanmış olması B) Anestezi süresinin 3 saatten fazla olması C) Sigara kullanma öyküsü D) Beslenme bozukluğu E) Hastanın 60 yaşın üzerinde olması



A)



Doğru



4.



cevap: A



Herhangi bir büyük cerrahi



girişim sonrası olası akciğer



sorunlarının gelişmesinde, aşağıdakilerden



risk faktörü



hangisi bir



değildir?



A) Tütün kullanımı C) Diabetes mellitus



B)Yaş



D) Kalp



hastalığı



E) Obezite Doğru



5.



cevap: C



Mide asit yapılması



sıvısı aspirasyonu ile gelen bir hastada ilk gereken aşağıdakilerden hangisidir?



A) Acil bronş lavajı B) Steroid başlanması C) Hipoksinin düzeltilmesi D) Antibiyotik başlanması E) Asidi nötralize edecek ajan verilmesi



ayrılma



seviyesinin üstüne



cevap: E



komplikasyonu



• Evisserasyon... Karın içi doku ve organların cilt • Yara Ayrı l mas ı yla İ li şk ili Faktör ler ... Fasyanın



B) Böbrek yetmezliği D) Genel durum bozukluğu E) Aspleni



A) Mezenterik iskemi B) Paralitik ileus C) Akut akalkülöz kolesistit D) Akut apandisit E) Akut pankreatit Doğru cevap: D



• Postoperatif üçüncü günden sonra gör ülen ateş ... Akciğerler: Pnömoni, Üriner sistem infeksiyonu: İdrar sondası varlığında, sondanın kaldığı her gün



% 5 oranında artar, Venler - Tromboflebit, Yara yeri infeksiyonu, intraabdominal ve intratorakal infeksiyonlar • Postoperatif bir hafta sonr a o lu şa n ateş . .. Geç enfeksiyonlar anastomoz kaçağının, anastomoza komşu anastomoz apsesinin veya antibiyotikler tarafından baskılanmış derin yara enfeksiyonu · Yara ayr ıl ması (deh isce nce) ... Fasiyal tabakada



hangisi kalp dışı cerrahi gırışım geçirecek bir hastada kardiyak sorun gelişimi için bir risk faktörü değildir?



Doğru



• Akut arter t ı kanmas ı nda k l as ik be li rti ve semptomlar ... Pain /ağrı, Paralizi, Parestezi, Pallor/



solukluk, Pulselessness / nabız yokluğu, Poikilothermia / ısı farklılığı · Cerrahi giriş im s ı rasında baş l ayan ateş ... Transfüzyon reaksiyonu, Septisemi, Malign hipertermi • Postoperatif i l k 24 saatte görü le n ateş ... Atelektazi • Postoperat ıf 24- 72 saatte gör ülen ateş ... Katetere bağlı sepsis



Aşağıdakilerden



A) ~iabetes mellitus C) lskemik kalp hastalığı



2.



SORULAR



Doğru



6.



cevap: A



PaO)FiO 2 oranı 200'ün altında, pulmoner arter kama basıncı 18 mmHg 'nin altında ve akciğer radyografisinde bilateral infiltrasyon tespit edilen hastada öncelikle a şağıdakilerden hangisi düşünülmelidir? A) Pulmoner emboli B) Masif plevral efüzyon D) Atelektazi C) Aspirasyon pnömonisi E) Akut respiratuvar distres sendromu



Doğru



cevap: E



CERRAH İ KOM PLİ KASYONLAR ve TEDAVİS İ 1Jı ı, 661 7.



Aşağıdakilerden bozukluğuna bağlı



hangisi ventilasyon olarak hipoksemi yapar?



perfüzyon



14. İntraabdominal basıncın indirektt tayininde en kullanılan yöntem aşağıdakilerden hangisidir? A) Santral venöz basınç ölçümü B) İdrar çıkışı takibi C) Mesane içi basınç ölçümü O) Periferik vasküler direnç ölçümü E) Arteryal oksijen satürasyonu takibi



A) Guillain-Barre sendromu B) Akut solunum zorluğu sendromu (ARDS) C) Hipofosfatemi O) Opiatlar E) Pickwick sendromu Doğru



8.



Doğru



cevap: B



Sağda



femur k ı rığı nedeniyle yatırılan hastanın nefes darlı ğı , takipne ve huzursuzluk şikayetl eri başlıyor. Bir süre sonra retinada , supraklavikular bölgede ve boyunda peteşi l er çıkıyor.



3.



sık



cevap: C



parçalı



günde



ÇALIŞMA



SORULARI



1 1



Olası tanınız aşağıdakilerden Yağ



A)



Doğru



9.



hangisidir?



1.



B) Tromboemboli O) Aspirasyon pnömonisi E) Pnömotoraks



embolisi C) Sepsis



cevap: A



hastada



ateş



aşağıdakilerden



yükselmesinin hangisidir?



en



olası



Doğru



2.



cevap: D



10. Majör karın veya göğüs cerrahisi sonrasında en görülen pulmoner komplikasyon hangisidir?



sık



11.



lokal faktörlerden hangisinin, karın sonra erken dönemde yara açılmasında rol oynama olasılığı en düşüktür?



cevap: A



lntraabdominal malignansi nedeniyle ameliyat edilen yaş lı bir hastada taş i kardi , dispne ve hemoptizi saptanıyor. Yapı l an tetkiklerde PaCO 2 30 mmHg , PaO 2 50 mmHg olarak bulunuyor. tanı



A) D-dimer tayini B) Toraks radyografisi C) Spiral bilgisayarlı tomografi O) Venöz ultrasonografi E) Pulmoner anjiyografi



cevap: D



Aşağıdaki



hangisidir?



Pulmoner emboliden şüphelenilen bu hastada kesin koydurucu tetkik aşağıdakilerden hangisidir?



B) Solunu·m depresyonu A) Aspirasyon pnömonisi D) Atelektazi C) Pnömotoraks E) Pulmoner ödem Doğru



olası tanı aşağıdakilerden



A) Pulmoner emboli B) Akut respiratuvar distres sendromu C) Pnömoni O) Pnömonit E) Atelektazi



nedeni



A) Plevral efüzyon B) Bakteriyel pnömoni C ) Aspirasyon pnömonisi O) Atelektazi E) Pulmoner emboli Doğru



yatan ve entübe olmayan bir hastada, artmış santral ven basıncı , hipoksemi , nefes darlığı , takipneye bağlı hipokarbi ve elektrokardiyografı de sağ aks baskınlığı birlikte izleniyor.



Bu hasta için en



Safra kesesinde taş nedeniyle kolesistektomi ameliyatı geçiren 60 yaşındaki bir hastanın ameliyattan sonraki ilk 24 saatte ateşi yükselmiştir.



Bu



Yoğun bakımda



Doğru



cevap: E



ameliyatlarından



3.



A ) İnsizyon yeri B) Yanlış dikiş malzemesi seçimi C) Hematom D) Enfeksiyon E) Uygun olmayan cerrahi teknik Doğru



12.



hangisi abdominal sendromunda doğrudan etkilenmez?



Doğru



kompartman



4.



13.



aşağıdaki



ifadelerden



aktarılan bir iskelet kası hastalığıdır. B) Derhal kas gevşetici verilmesi durdurulur. C) İntravenöz dantrolen 2,5 mg/kg verilmelidir. O) Cerrahiye devam edilmelidir. E) Gelişen hipoglisemi için intravenöz % 50'1ik glukoz solüsyonu başlanır.



cevap: C



hangisinde Abdominal Kompartman Sendromu (ACS) beklenmez?



Doğru



A ) Masif infüzyon/transfüzyon uygulanan septik hastalar B) lntraperitoneal/retroperitoneal kanamalı hastalar C) Periton boşluğunda ani sıvı/asit biriken hastalar D) Uzun süre mekanik ventilasyona bağlı kalan hastalar E) İntestinal obstrüksiyona bağlı bağırsak ödemi/ distansiyonu olan hastalar



5.



cevap: D



cevap: B



Malign hipertermi ile ilgili olarak hangisi doğrudur?



Aşağıdakilerden



Doğru



kaynağı aşağıdakilerden



A) Otozomal resesif



A) Pulmoner fonksiyonel kapasite B) İntrakraniyal basınç C) Kan basıncı O) Santral venöz basınç E) Renal kan akımı Doğru



sık



A) Vena kava inferior B) Alt ekstrem ite derin venleri C) Vena saphena magna O) Vena saphena parva E) lnnominate ven



cevap: A



Aşağıdakilerden



Pulmoner embolinin en hangisidir?



cevap: C



Abdominal cerrahi geçirmiş ve ameliyat sonrası bir haftadan daha uzun zaman geçmiş bir hastada ateş yüksekliğinin en olası nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) İntraabdominal apse B) Derin ven trombozu C) İdra r yolu enfeksiyonu O) Cerrahi alan enfeksiyonu E) Akciğer enfeksiyonu



Doğru



cevap: A



662 ._. GENEL CERRAHİ 5.



VAKA SORULARI



Bir önceki (4 numaralı) sorudaki hastada yapılan tetkik sonunda safra yollarında yer yer daralmalar tespit ediliyor. Bu



1.



Sağ



üst kadranda 24 saattir devam edenve yemekten sonra karın ağrısı şikayeti ile acil servise başvuran elli yaşında erkek hastanın yapılan muayenesinde sağ subkostal hassasiyetin olduğu, karnın geri kalan bölgelerinin yumuşak olduğu, vücut sıcaklığının 38.5°C olduğu saptanıyor.



C) fonksiyon testleri normal olarak bulunan hastaya bundan sonraki aşamada yapılacak en uygun tanı yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?



D) E)



B) Abdominal ultrasonografi



Doğru



C) Tanısal laparoskopi D) Endoskopik ultrasonografi



6.



E) Kolesintigrafi cevap: B



iki yaşında bir kadın hasta sağ üst karın bölgesinde bi rden başlayan ve sağ omuza vu ran ağrı bulantı ve kusma şikayeti ile başvuruyor. Yapılan muayenesinde sağ üst kadranda hassasiyet tespit ediliyor. Hafif ateşi ve orta derecede lökositozu olan hastanın , serum amilazı normal bulunuyor.



Doğru



7.



Doğru



8.



bir erkek aylar içinde giderek artan sarılık ile başvuruyor. Kan biyokimyasında total bilirubin 7.2 mg/dl, direkt bilirubin 5.1 mg/dl, alkalen fosfataz 320 U bulunuyor. Yapılan ultrasonografide safra yollarında dilatasyon saptanmıyor. Bu hastaya daha önce mide perforasyonu nedeniyle Billroth il gastrojejunostomi yapıldığı öğreniliyor. aşamada



bu hasta için hangisidir?



öncelikli



tanı



yöntemi



aşağıdakilerden



A) Özefagogastroduodenoskopi B) Perkütan transhepatik kolanjiyografi (PTK) C) Karın bilgisayarlı tomografisi D) Manyetik rezonans kolanjiyopankreatografi (MRCP) E) Karaciğer ve safra yolları sintigrafisi (HIDA) Doğru



cevap: D



Kronik taşlı kolesistit nedeniyle laparoskopik kolesistektomi uygulanan 50 yaşındaki kadın hastada operasyondan 3 gün sonra sağ üst kadranda ağrı gelişiyor. Vücut sıcaklıkları 38 .5 °C, lökosit 16.000 mm 3 olarak saptanıyor.



A) Kolanjit B) Yara ayrılması C) Rezidüel koledok taşı D) Subhepatik koleksiyon E) Piyojenik karaciğer absesi



yaşında



yakınması



cevap: C



Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



B) Anjiyografi



cevap: B



Bu



ağrısı



A) Laparoskopik kolesistektomi B) Kolesistektomi C) Perkütan kolesistostomi ve lntravenöz antibiyotik D) lntravenöz antibiyotik ve izlem E) ERCP ve sfinkterotomi



C) Laparotomi D) Karın tomografisi E) Üst gastrointestinal sistem endoskopisi



iki



İleri derece solunum yetmezliği nedeniyle dahiliye yoğun



ünitesinde yatan 60 yaşındaki bir erkek hastada nedeniyle yapılan karın ultrasonografisinde perikolesistik sıvı , safra kesesi duvar kalınlığında artış ve hidropik safra kesesi saptanıyor.



cevap: C



Kırk



kanseri



cevap: B



karın



Bu hastada olası tanıyı doğrulamak için yapılması gereken en yararlı tetkik aşağıdakilerden hangisidir?



4.



başı



Bu hasta için en uygun tedavi yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?



Yirmi sekiz yaşında bir kadın hasta ateşl i silah yaralanması nedeniyle ameliyata alınıp karaciğerdeki yaralanmaya primer onarım yapı l ıyor. Ameliyattan 1 ay sonra hasta kontrol amacıyla muayene edildiğinde anemi , hafif sarılık ve dışkıda gizli kan olduğu saptanıyor.



Doğru



D) Pankreas



bakım



A) Rovsing belirtisi B) Courvasier-Terier belirtisi C) Murphy belirtisi D) Grey Turner belirtisi E) Cullen belirtisi



A) Kolonoskopi



B) Akut kolanjit E) Akut kolesistit



Bu hastanın yapılan muayenesinde aşağıdaki belirtilerden hangisinin pozitif olması beklenir?



3.



en



39°C ateş, titreme, karın ağrısı ve sarılık yakınmaları ile acil servise başvuran 62 yaşında kadın hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?



C) Pankreatit



Kırk



Doğru



hangisi



cevap: D



A) Karaciğer absesi



2.



ifadelerden



çoğu hastaların çoğunda yüz güldürücü sonuçlar alınabilir. Endoskopik sfinkterotomi ile tedavisi genellikle mümkündür. Endoskopik yol başarılı olmaz ise safra yollarının ameliyatla drenajı kesin tedavi sağlar. Kesin tanı karaciğer biyopsisi ve ERCP ile konur. Bu hastalarda diabetes mellitus genel popülasyondan daha sık görülür.



B)



Karaciğer



Doğru



aşağıdaki



için



A) Kortikosteroid tedavisi ile



başlayan



A) Endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi (ERCP)



hasta



doğrudur?



Doğru



9.



cevap: D



Elli



beş



yaşında



yakınmalarıyla



bir erkek hasta başvuruyor.



sarılık



Karın



ve kilo kaybı olmayan



ağrısı



hastanın öyküsünden son birkaç yıldır aralıklı kanlı diyaresi olduğu öğreniliyor. Çekilen karın tomografisinde koledok içinde bir kitle saptanıyor. Endoskopik retrograd kolanjiyo pankreatikografi ile yapılan biyopside bu kitlenin kolanjiyokarsinom olduğu belirleniyor.



Bu



hastadaki



aşağıdakilerden



kanlı diyarenin hangisidir?



en



olası



nedeni



A) Kronik duodenum ülseri B) Hemoroid C) Shigella enteriti D) Tümör kanaması E) Ülseratif kolit Doğru



cevap: E



CERRAHİ KOMPLİKASYONLAR ve TEDAVİSİ ~ 663 1O. Semptomatik ko lelitiazis nedeniyle 40 hastaya laparoskopik kolesistektom i Aşağıdakilerden



yaşındaki



bir erkek



uygulan ı yor.



hangisi laparoskopik kolesistektominin



avantajlarından değildir?



A) Kısa hospitalizasyon B) Azalmış ağr C) Azalmış safra yolu zedelenmesi D) İyi kozmetik sonuçlar E) Erken oral alım Doğru



16. Kırk sekiz yaşında bir kadın hasta ikter nedeni ile hastaneye başvuruyor. Abdom inal ultrasonografide intra ve ekstra safra yo ll arında genişleme tespit edilmiyor. Hastanın öyküsünden uzun süredir diaresi olduğu ve bu nedenle defalarca steroid · tedavisi a l dığı öğren il iyor. Bu hasta için en olası klinik tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Pernisiyöz anemi C) Çöliak hastalığı



cevap: C



B) Ülseratif kolit (ÜK) D) Karaciğer sirozu



E) Crohn 11. Asemptomatik aşağıdaki



safra



durumların



kesesi taşlarında hangisinde cerrahi tedavi



Doğru



hastalığı



cevap: B



uygulanmayabilir? 17. Safra kesesinde taş nedeniyle kolesistektomi ameliyatı geçiren 60 yaş ı ndaki bir hastanın ameliyattan sonraki ilk 24 saatte ateşi yükseliyor.



Diabetes mellitus varlığında Kalsifiye safra kesesi 2 cm'den büyük taş olduğunda 70 yaşında hastalarda E) Fonksiyonel olmayan safra kesesinde



A) B) C) D) Doğru



Bu



cevap: D



Safra yolu obstrüksiyonu Bakteribilia Safra kesesi taşı Akut kolesistit Viral hepatit



Yukarıdakilerden



Doğru



hangileri akut kolanjit gelişmesine yol



açar? A) 1ve il Doğru



B) 1 ve 111



C) il ve V



D) 111 ve iV



aşağıdakilerden



hangisinde



gelişmez?



A) Biliyer striktür B) Koledok taşı C) Sistik kanalda taş D) Karaciğer kist hidatik veziküllerinin safra yollarına geçmesi E) Koledok kisti



cevap: C



14. Koroner by-pass ameliyat ı sonrası solunum yetmezl i ği nedeni ile respiratöre bağlanan 75 yaşındaki erkek hastada bir süre sonra sağ üst kadranda ağrı ge l işiyor. Beyaz küresi 16800/ mm 3 ve ateşi olan hastanın abdominal ultrasonografisinde safra kesesi nin hidropik o l duğu ama içinde taş bu l u n madığı saptanıyor.



Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? B) Akut pankreatit A) Pnömoni C) Akut taşsız kolesistit D) Pankreas başı kanseri E) Subhepatik abse Doğru



cevap: C



15. A l tmış yaş ı nda erkek hasta bir gündür devam eden sağ üst kadran ağrıs ı ve bulant ı , kusma ile acil cerrahiye başvuruyor. Vücut sıcaklığı 38 °C, lökosit: 17.000/mm 3 . Fizik muayenede sağ üst kadranda ribaund mevcut. Çekilen direkt batın grafisinde safra kesesi lojunda hava görülüyor. Batın USG'sinde ise safra kesesi duvarı n ın ka lı n l aşmış olduğu fakat içinde taşın olmadığ ı dikkati çekiyor. Bu vakanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir? A) Safra taşı ileusu B) Kronik kolesistit C) Amfizematöz kolesistit D) Karaciğer piyojenik absesi E) Akut pankreatit Doğru



cevap: C



olası



nedeni



18. Büyük bir travma sonrası femur ve tibia kırığı olan bir hastada; travmadan iki gün sonra göğsünde ve aksiller bölgede peteşiler, siyanoz, konvü lziyon, ateş ve taşikardi meydana geliyor. Yapı l an göz dibi muayenesinde eksuda ve peteşiler görülüyor.



A)



Doğru



en



cevap: D



Bu hastada en



kolanjit



yükselmesinin hangisidir?



E) iV ve V



cevap: A



13. Bakteriyel



ateş



B) Bakteriyel pnömoni A) Plevral efüzyon C) Aspirasyon pnömonisi D) Atelektazi E) Pulmoner emboli



12.



1. il. 111. iV. V.



hastada



aşağıdakilerden



olası tanı aşağıdakilerden



hangisidir?



Şok akciğeri



B) Dissemine intravasküler koagülasyon



C) Deliryum tremens D) Yağ embolisi sendromu E) Kraniyoserebral travma Doğru



cevap: D



19. Otuz üç yaşındaki erkek bir hasta künt batın travması nedeniyle splenektom i yapılmasından 1O gün sonra derin nefes almak ile artan üst batın ve alt göğüs ağrısından şikayet ed iyor. Hasta anorektik olmas ı na karş ı n norma l fizikse l aktivitelerde bulunabiliyor ve genel durumu gittikçe düzeliyor. Fizik muayanede rektal vücut sıcaklığı 38.2°C ve sol aciğer bazalinde solunum seslerinin aza l d ı ğı bu lunuyor. Cerrahi yaran ı n iy il eşmesi de iyi bulunan hastanın bağırsak sesleri aktif olarak a l ın ı yor ve periton irritasyonu bel irlenmiyor. Rektal muayenede patoloji belirlenmiyor. Yapılan tetkiklerinde kan lökosit sayısı 12.000/mm 3 , sola kayma , serum amilaz düzeyi 15 somogi ünitesi/dl (normali 60-180), PA akciğer grafisinde sol akciğerde düz atelektazi , bat ı n grafisinde bağırsak gaz l arında nonspesifik görünüm ile sol üst kadranda hava-sıvı seviyesi belirleniyor. Bu hastada en



olası tanı aşağıdakilerden



hangisidir?



B) Subfrenik abse A) İnsizyonel ağrı C) Subfasyal yara enfeksiyonu D) Pankreatit E) Pulmoner embolizm Doğru



cevap: B



20. Bir önceki (19 numaralı) sorudaki hastada bu aşamada en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir? B) Galyum sintigrafisi A) Observasyon C) Akciğer sintigrafisi D) Abdominal ultrasonografi E) Lokal yara eksplorasyonu Doğru



cevap: D



664 ~ GENEL CERRAH İ



Adana



01



Giresun



28



Samsun



55



Adıyaman



02



Gümüşhane



29



Siirt



56



Afyon



03



Hakkari



30



Sinop



57



Ağrı



04



Hatay



31



Sivas



58



05



Isparta



32



Tekirdağ



59



Amasya Ankara



06



İçel (Mersin )



33



Tokat



60



Anta lya



07



İstanbul



34



Trabzon



61



Artvin



08



İzmir



35



Tunceli



62



Aydm



09



Kars



36



Şanhurfa



63



Bahkesir



10



Kastamonu



37



Uşak



64



Bilecik



11



Kayseri



38



Van



65



Bingöl



12



Kırklareli



39



Yozgat



66



Bitlis



13



Kırşehir



Zonguldak



67



Bolu



14



Kocaeli



41



Aksaray



68



Burdur



15



Konya



42



Bayburt



69



Bursa



16



Kütahya



43



Karaman



70



Çanakkale



17



Malatya



44



Kmkkale



71



Çankm



18



Manisa



Batman



72



Çorum



19



K.Maraş



46



Şırnak



73



Mardin



47



Bartm



74



75



40



45



Denizli



20



Diyarbakır



21



Muğla



48



Ardahan



Edirne



22



Muş



49



Iğdır



76



E l azığ



23



Nevşehir



50



Yalova



77



Erzincan



24



Niğde



51



Karabük



78



Erzurum



25



Ordu



52



Kilis



79



Eskişehir



26



Rize



53



Osmaniye



Gaziantep



27



Sakarya



54



Düzce



Rakam



Harf 1



:



Harf 1



81



Örnek kelime 1



1



T



2



N



Ayna,Ana



3



M



Amca, Gemi



4



R



Arı, Ciğer



5



L



Göl, Gölge



6



J



7



K



8



F



V



Efe



9



p



B



Baca



o



s



z



Siyah



D



Ç,



ş



80



Ada, At, Ütü



Oje,Aşı Kuğu