Tusem Farmakoloji Konu Kitabı [PDF]

  • 0 0 0
  • Suka dengan makalah ini dan mengunduhnya? Anda bisa menerbitkan file PDF Anda sendiri secara online secara gratis dalam beberapa menit saja! Sign Up
File loading please wait...
Citation preview

(



(



'



(



(







(



(



( • En Son Textbooklara göre gözden geçirilip düzenlenen son baskı



( . (



(



!



Doç. Dr. ihsan BAGCiVAN



( (



l (



(' (



www.tusem.com.tr



)



)



Anneme, Babama,



)



Eşime



ve



Oğluma ...



içindekiler GENEl FARMAKOLOJi. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9



KARDiYOVASKÜLER SiSTEM ...... . . . . . . . . . . . . . .... 151



Farmakolojik Temel Kavramlar ve Farmakokinetik . . ....... 10



Antihipertansif ilaçlar ... . .



Presistemik Eliminasyon (ilk Geçiş Etkisi) ... . ... .... . ..... 14



Konjestif Kalp Yetmezliğinde Kullanılan ilaçlar ... .



Farmakokinetik ilaç Etkileşmeleri ve . . ........... . ....... 26



Angina Pektoris Tedavisinde Kullanılan ilaçlar .... ..



. .. 173



Biyoyararlanım Kavramı



Periferik Vazodilatasyon Yapan ilaçlar . . . .



. .. 177



.... .. .. : . ........... .. ... . .... . 26



. . .... . ....... .. .... .. . 152 . .167



Terapötik indeks Kavramı ve ............. . .. .. . ... .. . . . . . 31



Antiaritmi k ilaçlar . . . . . . . . . . . .



. . .. .. . . ... 179



ilaç Etkisini Değiştiren Faktörler .... . ........... . .. . ..... 31



Hipolipidemik ilaçlar . . . . . . . . .



. .... 186



Reseptörler



Kavramı



ve .... . ........... . ...... . ......... 34



ilaç Etki'sinin Değerlendirilmesi ..... .. .. . ................ 34



Kanama ve Pıhtılaşma Bozukluklarında .



. ... 190



Kullanılan ilaçlar ...... . ....... .... . ... . .... . ... ...... . 190



Fa rmakodinamik ilaç Etkileşmeleri .. .... . ...... . .. . ... ... 41 ilaçların Yan Tesirleri ve



Yeni ilaç Geliştirme Çalışmaları .



OTAKOiDLER ~ NSAI iLAÇLAR ..... .. .... . .. .. . . . ... 197



. .. . .. . .... ... .. ... 47



Histam in ve Antihistaminik ilaçlar...... . ... . . .... . . .. . . . 198 Serotonin . .. . .. . . .. ... . .. . . . .. . .... . .............. . .. 204



OTONOM SiNiR SiSTEMi .. . .... .. . . . . . . . . . .. . ..... 49



Anjiotensin .......... . ... . ............. .. ..... . ...... 207



· Genel Bilgiler . ... ..... .. .. ....... ........... .... . . ..... SO



Peptit Yapılı Otakoidler ........... . . . .... . ........ ... . . 210



Parasempatomimetik ilaçlar . ..... . ........ . .. . . . .. . .... 57



Nitrik Oksit (NO) . . . ..... . ...... . . . .. ... .. ... ... .. . ... . 213



Parasempatolitik ilaçlar ....... . .. .. ...... ... ...... . . .. .. 64



Lipit Yapılı Otakoi d ler ... . ... . ........ . . ... ... . .. ....... 216



Sempatomimetik ilaçlar ... ..... . ... . .. . ...... ... . . . ... . 68



Nonsteroidal Antiinflamatuvar ilaçlar .



Sempatolitik ilaçlar....... . ... . .... . ..... . .............. 76



Romatoid Artrit Tedavisinde Kullanılan ilaçlar ... . .... ... . 229



Otonomik Ganglionları Etkileyen ilaçlar ....... . . . .. . .. ... 80



Gut Tedavisinde Kullanılan ilaçlar .... . . .. . . ... .. .... .... 231



. ....... . 221



Nöromusküler Blokör ilaçlar. . .. . ......... . ..... . . . ...... 83 KEMOTERAPÖTiKLER . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . .. .. 233 SANTRAL SiNiR SiSTEMi. . . . . . . . . . .... . ... . . ... . ... 87



Kemoterapötikler ....... . . ... . ........... . ...... . ... . . 234



Santral Sinir Sistemi Farmakolojisine Giriş ................ 88



Antifungal ilaçlar ............. .. . .. ... .. .. .. . . .. ....... 239



Hipnosedatif ilaçlar ..... . ... ... . ....................... 92



Antihelmintik ilaçlar . . ... . . ..... .... .. .... .. .... .. . ... . 243



Santral Etkili Kas Gevşetici ilaçlar ... . ..... . .............. 99



Antiprotozoal ilaçlar ... . .... . ... ..... . ..... . .... .. .. .. .. 246



Alkol. ... . . . . .. .... ... .... . . . ... . ... . .......... .. ..... 101



Antiviral ilaçlar .... . ......... .. .. . . .... .. ..... ... .. . . . 250



Parkinson Tedavisi . .. . . . ....... . . . .. ...... . ..... . .. . . . 104



Antineoplastik ilaçlar .. . ... .. . . .... . .. ... . .. . .......... 257



Antipsikotik ilaçlar (Nöroleptik ilaçlar) ...... .



. .. . . 109



Antiepileptik ilaçlar . .. ..... . .. . .. ... . . ... .



. . .. 116



immünsupresif ilaçlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .



. . 265



Antibiyotiklere Giriş .. . . ...... .. ... . .... . . . . ... . . . .... . 267



Antidepresan ilaçlar .............. . . .. . .. . ..... ... ..... 121



Bakteri Hücre



M ani Tedavisi. .......... . ... ........ . ...... . . . . . ...... 128



inhibe Eden Antibiyotikler ....



Analeptik ilaçlar . . ... .. . . .. .. .............. ... . . ... . . . 130



Bakteride Protein Sentezini



Genel Anestezi k ilaçlar ...... ..... ... ... ... .. . . .... .. .. 135



inhibe Eden Antibiyotikler ... .. ....... . . . . . . ..... . ..... 278



Lokal Anestezikler . ... .. . ...... . ........ . ..... . .. . . ... . 140



intermedier Metabolizmayı Bozan Antibiyotikler .. .. .. . . . 285



Opioid Analjezikler . .... .. . . .. .. .. . .... .. ..... . ....... . 143



Bakteri Nükleusunda Etkili Antibiyotikler ........ . ..... .. 288



Duvarı



Sentezini .. .. .. ... . . ..... ... 270



ENDOKRiN SiSTEM .. . ... ... . .. .. .. . ... . ..... . .. 293



Endokrin Sisteme Giriş ... . .. .. .. . . . ... .. ~ .. . .. . .. ..... . 294 insülin ve Oral Antid iyabetik ilaçlar . .



. ... ........... 296



Kortikosteroidler ve Antagon istleri . . . .. . .......... . .... . 305 Tiroid Hormonları ve Antitiroid ilaçlar .... . .. .... ... ..... 311 Kalsiyotropik Hormonlar ...... . ... .. ............ . . . .... 315 Androj en ler ve Antiandrojenik ilaçlar ................... 319 Dişi



Seks Hormonları ve Antagonistleri . . . ...... . .... .. .. 322



Hipotalamus ve Hipofiz Hormonları ... ..... ....... . .. . .. 328



GASTROiNTESTiNAL SiSTEM ....... . .. .. ... . . . . . . . . . 335



Ülser Tedavisinde Kullanılan ilaçlar.... ..... ... ..... . . . . .336 Em"etik ve Antiemetik ilaçlar........ .. . . ... . ... ~ ..... . .. 339 Prokinetik, Antidiyareik ve Laksatif ilaçlar ......... . ... . . 342 inflamatuvar Barsak Hastalıklarının Tedavisinde Kullanılan ilaçlar ....... ... ........ ... . ... . ........ .. . . 346



SOLUNUM Si STEMi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 349



)



Astım Tedavisinde Kullanılan ilaçlar ......... ........ .... 350



Antitusif ve Ekspektoran ilaçlar .. . .. ... ... ... .... .. ... . . 354



) sıvı ELEKTROLiT DENGESiNE ETKili iLAÇLAR . ..... . . . .. 357



)



Diüretikler . . . . . .



)



Sıvı Elektrolit Tedavisi. . . .. ..... .... .. .. ............ . .. . 364



)



. ........ .. ........ 358



Asit Baz Dengesinde Kullan ı lan Solüsyonlar .............. 366



ViTAM ·i NlER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 367



DERMATOLOJiK FARMAKOLOJi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37 3



)



ÖZEL DURUMLARDA iLAÇ KULLANIMI . . . . . . . . . . . . . . . . 379



) iLAÇ BAGıMLILIGı . . . . . . . . . . . . . .· ........ . . . . . . . . 384



) TOKSiKOLOJi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 387



)



)



[TU



IJiliiiiiiiiii.IJJiıJt~



IIJJIII~IIIIIIJ



tıt'!l



JIIJIIIIII



l l " ••• ' . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .



IIIIJlll!lllllllllllloJIIJI.II.IJ



• • • 1 •••••••,...



1



•••



Al



IIJIIJIIII



~--



.lll 111 .. 11



lllllllt.IJI



llllllilli



aıttlltllll.



ltiJIII_JJII



l!lJ.!ll



II(JIIIIJIIII{



l l l i l l i 111111.1.11111!1111 l l l l l l !RIIIIIlii*'I.J.t•ttiJ



••



www.tusem.com.tr



Jllllll



11 · Illi



(TUSEMj



Farmakoloji



Genel Farmakoloji



Farmakolojik Temel Kavramlar ve Farmakokinetik Farmakoloji Canlı



organizmalarda ilaçların etkilerini, etki mekanizmalarını ve yan tesirlerini inceleyen bilim dalıdır.



Farmakokinetik Vücut ilaca ne yapar? sorusunun yanıtını araştıran Farmakoloji alt dalıdır. ilaçların absorbsiyonu, dağılımı, biyotransformasyonu ve itrahını matematik modeller kurarak inceler. Farmakodinamik ilaç vücuda neyi nasıl yapar? sorusunun yanıtını araştıran Farmakoloji alt dalıdır. Sağlıklı veya hasta insanlar üzerinde



ilaçların



etkilerini inceler.



Farmakovijilans Belirli bir popülasyonda ilaç kullanımına bağlı advers etkilerin olası nedensel ilişkilerini belirleme çalışma­ lktıktan



sonra yap1hr.



)



)



)



Absorbsiyon ilaçların uygulandıkları yerden kan veya lenf dolaşımı na geçmesidir. Kanlanması fazla ve yüzey alanı geniş olduğu için oral verilen ilaçlar en fazla ince barsaklardan absarbe olurlar. ilaçlar biyolojik membranları



geçerken genellikle taşıyıcı ve enerjiye gereksinim olmayan pasif difüzyonu kullanılır. Siklosporin gibi bazı ilaçlar plazmada LDh ve HDL kolesterole bağlanarak taşınır ve hedef hücrelere reseptör arac1h endositozla alınırlar.



Demir ve B12 vitamin in hücreye alınışı da e ndasitazla olur.



)



) )



) ) )



Absorbsiyonu Etkileyen Faktörler



)



ilac1n molekül büyüklüğü



)



Küçük molekül ağırlıklı ilaçlar büyük molekül ağırlıklı ilaçlara göre daha hızlı absarbe edilirler. ilac1n farmasötik şekli Sıvı



haldeki ilaçlar katı ilaçlara göre daha hızlı emilirler. Katı durumdaki ilacın önce dissolüsyon ve disinteg-



rasyona



uğraması



gerekir.



ilac1n lipofilitesi Yağda çözünen ilaçlar suda çözünen ilaçlara göre da'ha.fazla emilirler. ilaçlar iyonize oldukları zaman yağda



çözün me özellikleri dolayısıyla absarbe olma oranları azalır. Noniyonize ilaçlar iyonize ilaçlara göre daha fazla emilirler.



www.tusem.com.tr



~. l h·------------------------------



[TUSEMj .



Genel Farmakoloji



F_ar_m_ak_ol_oji



L,. . __ _ _ _ _ _ _



ilaçların %SO iyonize olduğu pH değerine pKa denir. HA asiti HA -7 A- + H+ reaksiyonuna göre iyonlaşır. Ka



= (A-) (H+) 1 (HA) formülünden bulunur ve pKa -log 10 Ka değerine eşittir. Tablo 1.1: pKa Değeri 3.5 Olan Aspirinin Değişik drtamlarda iyonizasyonu



)



Kanlanma



)



)



Ortam p.H's1



iyonize Kistm (%}



Noniyonize K1s1m (%)



1.5 2.5 3.S



1



99



10



90



so



so



4.5



90



10



5.5



99



1



oranı



ilacın absarbe olduğu ortamdaki kan akımı arttıkça emilim artar. Kan akımını azaldığı hipotansiyon ve şok



) )



w



gibi durumlarda ise ilaçların emilimi azalır. .



Yüzey



alanı



Yüzey alanı arttıkça ve yüzeyle temas uzadıkça ilaçların emitimleri artar. ince barsakların yüzey alanlarının geniş olması ilaçların en fazla buradan absarbe olmalarını sağlar.



Absorbsiyon



Kinetiği



Absorbsiyon kinetiğini belirlemek için ilaçların zamana bağlı plazma derişim grafikleri çizilir ve elde edilen grafiklerde üç önemli parametre kullanılır. Eğri alt'Inda kalan alan biyoyararlanımı, maksimum plazma derişimi



absorbsiyon derecesini ve maksimum plazma derişimine ulaşma süresi absorbsiyon hızını gösterir.



intravenöz uygulamada biyoyararlanım %100 olup, Tmaks ilacın verildiği andır (Tmaks=O).



Tablo 1.2: Cmaks' Tmaks ve Eğri Altında Kalan Ala m Etkileyen Faktörler



cmaks



. Trt1aks



EAA (Biyoyararlanam}



ilacır:ı veriliş yolu



ilacın lipofilikliği



ilacın veriliş yolu



ilacın mi,k tan



Absorbsiyon oranı



ilacın lipofilikliği



ilacın lipofilikliği



Absorbsiyon hızı



Absorbsiyon hızı



Absorbsiyon oranı



ilacın veriliş yolu



Yüzey alanı ve kanlanma hızı



Presi.stemik .eliiııinasyon



ilacın farmasötik şekli



Yüzeyalanı ve kanlanma hız1



ilacın eliminasyon h1z sabiti



Presistemik eliminasyon _ )



0 1



w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr ,.,._ _ _ _ _ _ _ _ _ _



(TUSE~



Farmakoloji



Genel Farmakoloji



-



Şekill.l- intravenöz ve oral ilaç uygulamasmda derişim zaman grafikleri Konsantrasyon (C)



Eğri altında



o



kalan alan (IV)



{IV) uygulama



Zaman (t)



Konsantrasyon {C)



Eğri altında



T maks



kalan alan (EAA)



Zaman (t)



Oral uygulama



ilaçlann Tekrarlayan Dozlarda Verilmesi ilaçlar kullanıldıkları tlbbi indikasyonların çoğunda belirli dozlarda ve belirli aralıklarla uzun süre verilerek sürekli tesir elde etmek amacı ile uygulanırlar. ilaçların tekrarlanan kullanımlarında alınan ve atllan miktarlarının eşit



Kararlı



olma durumuna kararli durum derişimi {Css ) adı verilir.



durum derişimine ulaşma süresi ilacın yanianma ömrüne bağlıdır ve bu süre yarılanma ömrünün



4 ve a S katına eşittir. ilaç kararlı durum derişimin%90'nına yarılanma ömrünün 3.3 katı sonunda ulaşır. Örneğin; yarılanma ömrü 6 saat olan bir ilaç tekrarlanan kullanımda hastaya verilirse kararlı durum derişimine



en erken 24 veya 30 saat,



duruma



ulaşan



Yarılanma



kararlı



durum



derişiminin %90'nına yaklaşık



20 saat sonra



ulaşır.



Kararh



ilaç yanianma ömrünün 4 ve a S katı sürede s1flra iner.



ömrü çok uzun olan ilaçların kararlı duruma ulaşmaları oldukça uzun süre alır. Bu tür ilaçlar acil



durumda kullanılacaksa başlangıçta yükleme dozunda daha sonra devam dozunda verilirler.



www.tusem.com.tr



rTUS EMj .: ~_______F_ar~m~ak_olo_ji



Genel Farmakoloji



Şekil1.2-



Tekrarlayan ilaç



uygulamalarmd~



kararli durum



derişimi



-



40



%90



-



css css



30



c



o > (/)



ro ı... +-'



20



c



ro



(/)



c



o



~



10



3.3



tı;ıj 1



o



o



1



2



3



s



4



6



7



8



9



10



Eliminasyon yarı ömürleri (t 112 )



.



Tablo 1.3:



)



Bazı



Farmakokinetik Parametrelerin Formülleri



Farmakokinetik Parametre



Matematiksel Formül



Yarılanma



Dağılım ha cmi (V 0 ) x 0.693



ömrü (t112 )



Etkileyen Faktörler



1 Kle-



rens (CL)



• Dağılım hacmi • Klerens • Yarılanma ömrü



1



Kararlı



duruma ulaşma süresi



4 veya S x Yarılanma ömrü



Kararlı



durum konsantrasyonu (Css)



Doz x Biyoyararlanım D'oz aralığı



1 Klerens x ,



• Doz • Doz aralığı • Biyoyararlanım • Klerens



Yükleme Dozu



Dağılım hacmi derişimi



Devam Dozu



Dağılım hacmi • istenen plazma derişimi • Biyoyararlanım



x istenen plazma •



1 Biyoyararlanım



Klerens x istenen plazma derişi- • Klerens • istenen plazma derişimi • Biyoyararlanım



mi 1 Biyoyararlanım



_)



www.tusem.com.tr



[TUSEMj



Farmakoloji



Genel Farmakoloji



Presistemik Eliminasyon (ilk Geçiş Etkisi) '



saklardan ta ma yakın absarbe edilmelerine rağmen sistemik dolaşıma çok düşük oranda geçerler. ilk geçiş etkisine uğrayan ilaçların biyoyararlanım oranlar'ı .(F) oldukça düşüktür. Bir ilacın oral biyoyararlanımı düşükse;



tam absarbe



ilaçlar portal vene %100'e



olmamıştır



yakın



veya ilk geçiş etkisine



geçmelerine



uğramıştır.



rağmen karaciğerde



Presistemik eliminasyona



büyük oranda



uğrayan



yıkılmışlardır.



ilk geçiş etkisine uğrayan ilaçların oral dozlan intravenöz dozlanndan oldukça yüksektir. Tok_karn1na kullanılmaları



oral



biyoyararlanımlarını artırır.



Uzun süre verildiklerinde kendilerini



yıkan



enzimler doyurulacağı



için oral biyoyararlanımları artmaya başlar ve dozları bireyselleştirilmelidir. ilk geçiş etkisi en fazla oral en az intravenöz ve sublingual ilaç



uygulamasında



görülür.



Enterohepatik Siklüs ilaçların sülfat veya glukuronik asitle konjüge edilmiş şekilleri lipofilik özellikte değildir. Sistemik dolaşıma



geçemeyen konjüge



edilmiş



ilaç ince barsaklara



atılır.



Burada bakterilerin 1



salgıladığı



sülfataz veya gluku-



ronidaz enzimleri ile serbest duruma geçerek tekrar absarbe edilir. Enterohepatik siklüs, ilaçların vücutta uzatır



kalma sürelerini



ve bu döngüye



uğrayan



ilaçlar genellikle hepatatoksik ilaçlard1r.



Tablo 1.4: Presistemik Eliminasyon ve Enterohepatik Siklüse Uğrayan ilaçlar



Presistemik EIJminasyona Uğrayan ilaçlar



Enterohepatik Siklüse Uğraya. n ilaçlar



Propranolol



Dijitaksi n



Morfin



Klorpromazin



Lidokain



Rifarnpin



Veraparnil



Morfin



Nitrogliserin



Kloramfenikol



Trisfklik antideptesan ilaçlar



Seks hormonlan



Seks



hormonları



www.tusem.com.tr



1



' LTUSEM'j



) Genel Farmakoloji )



Farmakoloji



ilaçlann Dağ1hm1 ilaçların kandan dokulara veya organiara geçmesidir. Dağılımda en önemli basamağı oluşturan kapillerler-



den dışarı geçme genellikle pasif difuzyon ile olur. Heparin ve dekstran gibi bazı ilaçlar yalnızca plazmada, alkol ve antipirin gibi ilaçlar tüm sıvı kampartman ları nda, gentamisin ekstaselüler sıvıda, DDT yağ dokusunda ve ağ1r metaller kemiklerde dağılırlar.. Evans mavisi deney hayvanlarında plazma hacmini ölçmek için



kullanılır.



ilaçların dağılımı plazma proteinlerine bağlanma en fazla olmak.üzere; doku proteinlerine bağlanma, or-



gan büyüklüğü, organa kan akımı, yaş, cinsiyet, redistribüsyon ve iyon tuzağı gibi faktörlerden etkilenir. Kandaki ilaç molekülleri değişik oranda plazma proteinlerine bağlanırlar, ilaçları bağlayan protein fraksiyonu ilaçların çoğu için albümindir. Asit yap1h ilaçlar plazma albüminine yüksek oranda bağlanırlar. Plazma da ilaç moleküllerini bağlayan ikinci önemli makromolekül alfal-asit glikoproteindir. Bu madde bazik nitelikteki ilaçları (lidokain, dipiridamol, kinidin, imipramin, klorpromazin ve propranolol gibi) bağlayan başlıca proteindir. Albümine Bağlanmanin Özellikleri ) •



ilaç moleküllerinin albümine bağlanması nonselektiftir.~







ilaç molekülleri albümin ve diğer makromoleküllere reversibi olarak bağlanırlar.







Proteine



) •



bağlı



ilaç farmakalejik etki göstermez, de o görevi görür.



ilacın etkisinden sorumlu kısım serbest kısmıdır.







Proteinlere bağlı ilaç glomerüler filtrasyona uğramaz, karaciğer taranndan metabolize edilmez.







Proteine bağlı .ilaç böbrek tubülüslerinden salgılanabilir.



Tablo 1.5: ilaçlarm Plazma Proteinlerine Bağlanma Oranları Düşük



Oranda Bağlananlar



Yüksek Oranda Bağlananlar



Lityum



Warfarin 1 Dikumarol



Nikotin



Diazepam



Gabapentin 1 Pregabalin



Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar



Etanol/ Metanal



Klorpropamid



Parasetamol



Klorpromazin ,:;



Asiklovir 1 Rlbavirin



Propranofol



Lizinopril



Kandesartan



Aminoglikozidler



Trisiklik antidepresan ilaçlar



Metronidazol



Amiodaron



www.tusem.com.tr



[TUSEMj



Farmakoloji



Genel Farmakoloji



Sanal Dağ1hm Hacmi ilaç verildikten sonra belirli bir anda vücuttabulunan toplam ilaç miktarının o anda plazma da ölçülen serbest ilaç derişimine (C) oranıdır. Sanal dağılım hacmi (V 0 ) ilaçların gerçekte dağıldığı hacmi göstermez. ilaçlaran plazma



proteinlerine yüksek oranda bağland1ğ1 veya belli dokularda biriktiği durumlarda sanal dağılım hacimleri vücuttaki sıvı hacminden çok yüksek bulunur. Örneğin bir ilacın sanal dağılım hacmi 1000 litre olarak bulunmuşsa; bu kadar sıvı vücutta olamayacağı na göre ilaç bazı dokulara sekestre olmuş olabilir. Vücuttaki ilaç miktarını, plazma serbest ilaç konsantrasyonunu ve plazma serbest ilaç miktarını değiştiren; proteinlere bağlanma oran1, sekestrasyon, klerens, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi durumlar sanal dağılım



hacminin değişmesine neden olur.



Sekestrasyon ilaçların dokularda bazı hücre içi veya hücre dışı yapılara sıkı bir şekilde bağlanıp oralarda depo edilmele-



ridir.



Sekestrasyonun Özellikleri •



ilaçların dokular arasında eşitsiz dağılımına neden olur.



• •



Bağlanmanın



ilaçların dokulardaki depoları ilaç r~zervuan görevi yapabilir.







Bu tür ilaçların başlangıçta yükleme dozunda verilmeleri gerekebilir.







Sekestrasyona uğrayan ilaçların vücutta kalma süreleri uzar, dağılım hacimleri artar.







Se~estrasyona uğrayan







Sekestrasyona uğrayan ilaçlarla olan zehirlenmelerde diyaliz genellikle etkili değildir.



derecesi ilacın dokuya afinitesine bağlıdır.



'



ı



ilaçlar biriktikleri yere özgü yan tesirler oluşturabilir.



Tablo 1.6: Sekestrasyon Örnekleri )



www. tusem.com.tr



ilaç



Biriktiği



Griseofulvin 1Arsenik



Keratinden zengin dokular



Tetrasiklin



Dişler



Klorakin



Melaninden zengin dokular



Digoksin ·



iskelet kası ve kalp kası



Bifosfonatlar



Kemikte hidroksiapetit



Antidepresan ilaçlar



Akciğerler



Mepakrin



Nükleoproteinler



Tiyopental



Adipoz doku



Ver



ve kemikler



krista·ııeri



1



Genel Farmakoloji



(TUSEMj



Farmakoloji



Redistribüsyon Fazla liposolübl ilaçlar (genel anestezi k ilaç olan tiopental gibi) · in halasyon veya intravenöz olarak verildiğinde,



beyin gibi fazla kanlanan organlarda yüksek konsantrasyonda toplanır. Birkaç saat sonra ilaç bu



kampartman ları terk ederek adipaz doku gibi daha az kanlanan dokularda birikerek yeniden dağılır, böyle .. ce ilactn asti etkinliği sona ermiş olur.



iyon Tuzaği Pasif difüzyona elverişli bir membranla birbirinden ayrılmış iki kampartmanda dağılan bir ilaç daha fazla iyonize olmasına elverişli kampartmanda toplanır. Bu olaya iyon tuzağı denir. Ktsaca asit ilaçlan n bazik ortamda, bazik ilaçların asit ortamda toplanmastdtr. Bazik yapılı bir ilaç olan morfinin intravenöz verilişten sonra midede toplanmasi, asit yapılı ilaçla zehirlenmede idrarın bazikleştirilmesi örnek verilebilir.



Biyotransformasyon ilaçlar uygulandıkları andan itibaren çeşitli enzimierin etkisine maruz kalırlar. ilaçların enzimierin etkisi ile vücutta kimyasal değişikiere uğramasına biyotransformasyon denir. ilaçlar özellikle karaciğerdeki enzimIerin etkisi ile lipofilik özelliklerini kaybederek hidrofilik hale geçerler ve vücuttan atılmaları kolaylaşır. Biyetransformasyon sonunda her zaman ilacın hidrofilikliği artmaz, ilaç eğer Öf1 ilaçsa vücutta aktif duruma getirilir. ilaçların etkilerinin sonlanması için vücuttan atılmalarına gerek yoktur. Örneğin; tiyopental yeni) den dağılım sonucu beyini ter~ edip yağ dokusunda toplandığı zaman etkinliği sona erer. Bazı durumlarda ilaçların



metabolitleri ilaçtan daha etkili veya daha toksik olabilir.



Tablo ı. 7: ilaçların Biyotransformasyon Sonucu Daha Etkin veya Daha Toksik Duruma Geçmesi



Örnek Dönüşüm Kodeinin morfine dönüşümü Diazepamın desmetildiazepama dönüşümü Morfinin morfin-6-glukuronata dönüşümü



Farmakolojlk Yorum Hem kodein hem de metaboliti morfin etkili ilaçtır Hem diazepam hem de metaboliti etkili ilaçtır Morfinin metaboliti martinden daha güçlü analje-



imipraminin deslpram:ine dönüşümü Metil alkolün formaldehit ve formik aside



zik etkiye sahiptir Hem imipramin hem de metaboliti etkili ilaçtır Metil alkolOn formaldehit adlı metaboliti toksik



dönüşümü



Asetaminofenin N-asetil-p-benzokinonjmine



etki ile kalıcı körlük yapar Asetaminofenin metaboliti karaciğere toksiktir



dönü$ümü



www.tusem.com.tr



[TUSEMj



Farmakoloji



Genel Farmakoloji



Ön ilaç Bazen etkisiz bir ilaç biyotransformasyon sonucu etkili hale gelir, bu tür bileşiklere ön ilaç denir. Ön ilaçlar in vitro veya topikal olarak kullanıldığında etkinlik göstermezler. Enzim indüksiyonu yapan ilaçlar ön ilaçların etkinliğini artıra bilir.



Proton pompa inhibitörleri ve klorazepat midenin asit ortamında aktifleşirler.



Enzimatik Olmayan Biyotransformasyon Çok az sayıda ilaç vücutta enzimierin yardımı olmadan önemli ölçüde kimyasal değiş~eye uğrar. Bu tür ilaç örnekleri midenin asit ortamında kısmen parçalanan penisilin G ve kan pH'sinde önemli ölçüde yıkılan {Hoffman reaksiyonu) atraküryumdur.



Tablo 1.8: Metabolizması Özellik Gösteren ilaçlar



Özellik



Örnek ilaçlar



Ön ilaç olanlar



Anjiotensin konverting enzim i nh ibitörleri (kaptopril ve lizinoril hariç) Kortizon 1 Prednizon Lovastatin 1Simvastatin Bakampisilin Hint yağı Proton pompa inhibitörleri Klorazepat Minaksidil



Metabolize edilmeyenler



Uty um Gabapentin 1 Pregabalin Azot protoksit 1 Xenon Aminoglikozidler Digoksif)



Enzime gerek olmadan metabolize edilenler



Atraküryum



Metabolizma Reaksiyonlan ilaçların metabolizması faz ı ve faz ll olmak üzere ikiye ayrılır. Faz ll reaksiyonları na genel olarak konjügas-



yon reaksiyonları denir. ikinci faz reaksiyonu genellikle birinci faz reaksiyonu sonucu molekülün değişen kısmı üzerinde sekonder bir reaksiyon şeklinde olur ve birinci faz sonucu oluşan polar metaboliti daha da



polar yapar. Faz ll reaksiyonları sentez reaksiyonlarıdır, eklenen madde ilaca veya metabolite kovalent olarak bağlan ır. ~ reaksiyonunu oluşturan



enzimler genelde endoplazmik retikulumda, ~ reaksiyonunu oluşturan



enzimler ise st oplazmada bulunur. izoniazid önce asetilasyon ile faz ll, sonra hidroliz ile faz ı reaksiyonu ile metabolize edilir.



www.tusem.com.tr



1



)



[TUSEMj



Genel Farmakoloji



Tablo 1.9: Metabolizma



Farmakoloji



Reaksiyonları



Faz 1Reaksiyonlar•



Faz U ~eaksiyonlan



Oksidasyon



Glukuronidasyon



Redüks.iyon



Glutatyon :ile konjügasyon



Hidrol iz



Sülfat ile konjügasyon Glisin ile konjügasyon Su ile konjügasyon AsetHasyon Metilasyon



Oksidasyon Reaksiyonlan Büyük kısmı sitokrom p450 enzim sistemi tarafından gerçekleştirilir. CVP enzimleri en fazla karaciğerde düz endoplazmik renkulumda bulunur. ilaçlar ve ksenobiyotikler dışında; steroidler, yağ ve safra asitleri ve prostaglandinlerin metabolizmasında da görev alır. CVP enzimleri epoksit oluşumundan da sorumludur. Enzimin aktif noktasındaki demirin +2 ve +3 değer almasından dolayı bu enzimler indüklenebilir veya inhibe edilebilir. Birçok CVP enzim alt tipi belirlenmiştir, ilaçların metabolizmasında en fazla rol alan CYP3A4 enzim id ir. CYP2D6 ve CYP2C19 genetik farklılıklar gösterir ve indüklenmez, CYP19 aromataz olarak bilinir. Mikrozornal yerleşimli olmayan; monoarnina oksidaz, histaminaz, ksantin oksidaz, tirezin hidroksilaz ve hem peroksidaz gibi enzimler de ilaçları oksitleyebilirler.



Tablo 1.10: Oksidasyon



Reaksiyonları



Oksidasyon Reaksiyonlan



Oksitlenen ilaçlar



Aromatik hidroksilasyon



Oksidasyon



1 Fenobarbital 1 Propranolol 1Warfarin Dijitaksi n 1 Klorpropamid 1Amobarbital 1 Sekobarbital Araşidonik asit 1Ald ri n Morfin 1 Kod e in 1Teofilin Parasetamol 1 Nikotin 1Tioridazin 1 Klorpromazin



Desülfürasyon



Tiyopental



Alifatik hidroksilasyon Epo ksidasyon Deaikilasyon



Fenitoin



)



' Mikrozornal Enzim indüksiyonu Bazı



) ri n



ilaçlar CYP enzi~lerinin yoğun olarak bulunduğu düz endoplazmik renkulumda kitle artışıyla enzim le-



e-tkinliğini artırır. B~ durumda indüklenen enzimler tarafından yıkılan ilaçların etkinliğinde azalma olur.



) ilaç ön ilaç ise, enzim indüksiyonu sonucu etkinliğinde artış meydana gelebilir. CVP enzimlerini indükleyen ) ilaçların kesilmesi ile enzimler belirli süre sonra normal duruma dönerler. www.tusem.com.tr



( TUSEMj



Farmakoloji



Genel Farmakoloji



Otoindüksiyon Karbamazepin ve fenitoin gibi bazı ilaçla kendilerini yıkan enzimleri indükleyerek kendi yıkımlarını artırır­ lar. Zamanla bu ilaçların etkinliğinde azalma meydana gelir (farmakokinetik tolerans). Mikrozornal Enzim inhibisyonu Bazı



ilaçlar CYP enzimlerinin etkinliğini azaltlrlar. Bu durumda inhibe edilen enzimler tarafından yıkılan



ilaçların etkinliğinde



ve yan tesirlerinde artma meydana gelir.



Tablo 1.11: Önemli CYP Enzimlerini indükleyen ve inhibe Eden ilaçlar



indükleyen



CVP Enzimi



Barbitürat Fenitoin Karbamazepin



CYP3A4



,X



Rifarnpin Glukokortikoidler



---



CYP2D6



CYP2C19



...•



CYP2El



CYP1A2



CYP2A6



CYP2B6



Barbitürat Rifarnpin izoniazid Eta nol Omeprazol Sigara kullanımı Rifarnpin Fenobarbital



inhibe Eden E_ritromisin 1Troleandomisin Flukonazol 1 Ketokonazol 1 itrakonazol Ritonavir Diltiazem Paraksetin



Flukonazol



Disülfiram



Fluvoksam.in



Tranilsipromin



Fenobarbital



Tiklopidin



Siklofosfamid



Klopidogrel



indirgenme Reaksiyonlan NADPH ile birlikte FAD (flavin adenin dinükleotid) veya diğer flavinlerin yardımıyla olur. Kloramfenikol, warfarin, klonazepam, metadon ve kloralhidrat gibi ilaçlar i ndirgenerek metabolize edilir. Kopma Reaksiyonlan ilaç molekülünden bir grubun koparılması veya ilaç molekülünün kendini oluşturan daha ufak iki moleküle ayrılması şeklinde



www.tusem.com.tr



olur.



'



)



'



)



Kinidi n



_Ge_n_ei_Fa_r_m_ak_ol_oj_i



Esteraz Enziminin



---------•-;~ · [TU S EM'J Yaptıği



Farmakoloji



Reaksiyonlar



Esteraz enzimleri plazmada eritrositlerde bulunur. Esteraz enzimleri tarafindan yıkılan; prokain, süksinilkolin, mivaküryum, remifentanil ve esmolol gibi ilaçların yan ömürleri k1sad1r ve aktif karaciğer hastalığı olan kişilerde verilmelerinde sakınca yoktur. Faz ll Reaksiyonlan ilaç veya metabolitine bir radikalin ya da endojen bir madde molekülünün kovalent bağlarla bağlanması ile oluşur. Konjügasyon sonunda ilacın molekül ağırlığı ve suda çözünürlüğü artar.



Tablo 1.12: Konjügasyon



Reaksiyonları



Konj.Ugasyon Reaksiyonu



Örnek ilaçlar



Glukuronik asitle birleşme



Morfin, asetaminofen, dijitoksin ye diazepam



AsetHasyon



i·z oniazid, dapson, klonaz-epam, sülfonamid, meska;fin, hidralazin ve prokai-namld



Glutatyon konjugasyonu



Asetaminefen



Glisln konjugasyonu



Safisil-ik asit ve ni:kotinik asit



Sulfat konjugasyonu



Östron, asetaminefen ve metildopa



MetHasyon



Adrenal in, dopamin ve histam:in



'-.;



Su konjugasyonu



..



Karbamazepin ve LTA4



) ilaçlann itrah1 ) ilaçların veya metabolitlerinin vücuttan atılması genellikle böbrekler aracılığı ile olur. Akciğerler, ter, tükürük salgısı ve süt salgısı, feçes ve safra ile de ilaçlar vücuttan uzaklaştırılabilir. Glomerüler Filtrasyon ) Pasif difüzyon meydana gelen bir olaydır, plazma proteinlerine bağlı ilaçlar glomerüllerden süzülmezler. )



ilaçların glomerüler filtrasyon hızı glomerüler kan ak1m h1z1 ile doğru, plazma proteinlerine bağlanma oranları



ile ters orantılıdır.



) Tubülüslerden Salg1lanma ı Proksimal tubülüslerde gerçekleşen aktif transport olayıdır. Böbrek tubülüslerinde anyonik (asit) ve katyonik



; (bazik) yapılı ilaçlara özgü taşıyıcı moleküller vardır ve ilaçlar bu taşıyıcı moleküllere bağlanmak için yarışırlar. ) Tubülüslerden salgıtanma şeklinde itrah glomerüler filtrasyona göre daha h1zh olur ve yalnızca serbest ilaç değil ı plazma proteinleri~e bağh ilaç da itraha katkı yapar.



www.tusem.co·m.tr



1



)



[TUSEMj



Farmakoloji



Tubülüslerden



penisilinlerin



salgılanma aşamasında etkileşmeye



itrahını



Böbrek tubülüslerinde yapılar



da



vardır.



en güzel örnek ürikozürik bir ilaç olan probenesidin,



azaltarak vü.cutta kalma süresini



nik taşıyıcılara daha fazla afinite taşıyıcı



gösterdiği



moleküller



Genel Farmakoloji



için kendisi



artırmasıdır. atılır,



Asit



yapılı



penisilin vücutta



dışında ilaçların dışarı atılmasında



P-glikoprotein pompas1 kinidin, siklosporin ve veraparnil



tabolize olmadan böbrekler yolu ile



atılan



iki ilaçtan probenesid anyokalır.



görev alan p-glikoprotein tarafından



inhibe edilir. Me-



digoksin, veraparnil veya kinidinle birlikte verilirse bu iki



p-glikoproteinleri inhibe etmeleri sonucu digoksinin



itrahı azalır



ve yan tesir



adlı



oluşturma olasılığı



ilacın



artar.



Tablo 1.13: Bazı ilaçların Böbreklerden Atılma Oranlan



ilaç



Böbreklerden Anma Oran1 {%)



Lityum



95



Amikasin



98



Asiklovir



75



Enalapril



90



Atenolol



94



Klordiazepoksit



1



Diazepam



ı



Aspirin



1



Fluoksetin



3



Lidokain



2



Asetaminefen



3



Fenitoin



2



Va lpraik asit



2



Warfarin



3



Tubüler Reabsorbsiyon Reabsorbsiyon en fazla proksimal tubülüslerde gerçekleşir. ilaçların çoğu_nluğu metabolizma sonucu hidrofilik duruma



geçtiği



için tubülüslerden geri emilemez. Asit ilaçla zehirlenmede idrann sodyum bikar-



bonat, asetozolamid veya sistemik antiasitlerle klorür veya askorbik asitle absorbsiyonlarını azaltır.



www.tusem.com.tr



bazikleştirilmesi,



asitleştirilmesi ilaçların



bazik ilaçla zehirlenmede amonyum



iyonize duruma geçmelerini



hızlandırara k



tubüler re-



(TU S EM'] J._,__~-~~-F_arm_a~kol_oji



Genel Farmakoloji



Tablo 1.14: Böbrek Tubülüslerinden ltrah Edilen ilaçlar -



Asit Yap:atı



B:aıik



ilaçların konjüge formları



Kinin 1 Kinidin



Aspirin



Kodein l ,Morfin



Fenobarbital



Arnfetamin



SulfonamJd



Prokain 1Prok~j:namid



· Furos.ernid



1Tiazid



-



Vapr11



Lokal anestezikler Simetidin



indemetazin



Süt içine itrah ilaçlar süte genellikle pasif difüzyonla geçerler. Sütü n plazmaya göre daha asidik olması bazi k ilaçların iyon tuzağı mekanizması



ile geçişini hızlandırır. Kalp glikozidleri, antikoagulan ilaçlar verezerpin d1ş1ndaki an-



tihipertansif ilaçlar bebeklerde tarmakolajik etki



oluşturmayacak



düzeyde süte geçerler.



Tablo 1.15: Emziren Kadmlarda Uygun Olmayan ilaçlar Oluşturduğu



ilaç



Bebekte



Lityum



Floppy baby·sendromu



Amiodaron



Bebekte tiroid fonksiyon bozukluğu



Klorarnfen i kol



Kemik



Benzodiazepin



Sedasyon



Ergot türevleri



Ergot zehirlenmesi



Morfin



Sedasyon 1 Bağımlılık



Tetrasiklin



Diş



Sulfona m id



Hemolitikanemi



indemetazin



Konvülsiyon



iliği



Durum



depresyonu



1 Bağımlılık



ve kemik



gelişim bozukluğu



Klerens Kavram• Dakikada belirli bir ilaçtan veya maddeden tamamıyla temizlenen sanal plazma hacmidir. Total klerens, hepatik ve renal klerensin toplamına eşittir. Plazma proteinlerine bağlanma ve böbrek tubülüslerinden ı



reabsobsiyon oranı ilaçların renal klerensini etkileyen en önemli faktörlerdir. Glomerüler filtrasyonun hesaplanmasında endojen olarak kreatinin, ekzojen olarak inülin kullanılır. Bu maddeler; plazma proteinlerine bağlanmazlar, tubuluslardan salgılanmazlar, yalnızca glomerüllerden süzülerek atılırlar ve tubuluslardan reabsorbsiyona



uğramazlar.



Tubülüslerden



salgılanmanın hesaplanmasın­



da penisilin G veya p-aminohipurik asit kullanılır.



www.tusem.com.tr



(TUSEMj



t=armakoloji



Genel Farmakoloji



ilaçlann Eliminasyon Kinetikleri



.



ilaçların eliminasyonu en fazla karaciğerde inaktif metabolite dönüştürülmesi veya değfşmeyen ilacın böbreklerden atılması şeklinde olur.



1. Derece



Kinetiği



ilaçların yarılanma ömürleri plazma derişimierine bağ1mh değildir. Örneğin yarılanma ömrü 4 saat olan bir ilacın



SOO miligram dozunun



yarıya



inmesi için geçen zaman 10 miligram dozunun



yarıya



inmesi için geçen



zamanla aynıdır. S1finnc• Derece Kinetik Fenitoin, alkol, aspirin, heparin ve valproik asit gibi az sayıdaki bazı ilaçların yarılanma ömürleri plazma derişimierine bağhd1r, ilacın plazma derişimi arttıkça yarılanma ömrü uzar. Sıfırıncı derece kinetiğe "kapa-



site bağ1mh kinetik" adı da verilir.



ilaç Uygulama Vollan Oral ilaç Uygulamas• En sık kullanılan ve ilk geçiş etkisinin en fazla görüldüğü ilaç uygulamasıdır. Oral uygulamada ilaçların biyoyararlanımı çok fazla değişkenlik gösterir. ilaçların aç veya tok kullanılması absorbsiyon oranlarını etki-



leyebilir.



Tablo 1.16: Aç veya Tok Karnma Atmması Gereken ilaçlar



Aç Karn1na Ahna-nlar



Tok Karntna Altnanlar



Levodopa.



Propranolol



··· · l?enisi-lin Tetrasiklin



Siklosporin



izoniazid -



Statinler



Metotreksat



Nitrofurantoin



Midazo-latn



Klorakin



PenisHamin Merkaptopürin



www.tusem.com . tr



Fenitoin



:-



(TUSEIW]



Genel Farmakoloji ı



Farmakoloji



Sublingual ilaç Uygulamasi Kaptopril, nitrat, nitedipin ve steroid yapılı hormonlar gibi etki gücü yüksek ve lipofilik ilaçlar dilaltı verilebilirler. Bu uygulamada ilaçlar ilk geçiş etkisinden koru nur. intravenöz ilaç Uygulamasi Etkinin en hızlı başladığı ve biyoyararlanımın en yüksek olduğu (%100) ilaç uygulamasıdır. Bu uygulamada ilaçlar ilk geçiş etkisinden korunurlar. Rektal ilaç Uygulamasi ')



Rektum absorbsiyon için ince barsaklardan daha az elverişlidir. Bu uygulama ile lokal ve sistemik etki elde edilebilir. Parasetamol, diazepam ve tiyopental gibi ilaçlar rektal olarak kullanılabilir. Transdermal ilaç Uygulamasi Nitrogliserin, testosteron, östrojen ve fentan il gibi bazı ilaçlar deriden emilerek sistemik dolaşıma geçerler. Epidermal ilaç Uygulamasi Cildin geçirgenlik sırası skrotum >kulak arkası> koltuk altı> saçlı deri> göğüs> ön kol> bacak şeklindedir.



Tablo 1.17: ilaç Uygulama Yolları ve Önemli Özellikleri



Lokal Etki .,·



Sistemik Etki



Lokal veya Sistemik Etki



.ı;



Epidermal



Oral



in halasyon



intraartiküler



Sublingual



Rektal



intrakutan



intravenöz



intranazal



intrakonjuktival



intramusküler



Bukkal



intravajinal



Su b kutan



intratekal



Transdermal



,.,



www.tusem.com.tr



[TU S E MjiJ.________G_en_e_lF_a_rm_a_ko_ıo_ji



Farmakoloji



Farmakokinetik ilaç Etkileşmeleri ve Biyoyararlan1m Kavram•



Farmakokinetik ilaç Etkileşmeleri Absorbsiyon, da bir ilaç



dağılım,



diğerinin



Farmakokinetik taşır.



metabolizma ve itrah düzeyinde olan ilaç



plazma ve



etkileşme;



diğer



vücut



terapötik



sıvılarındaki oranını



aralığı



dar ve doz



etkileşmeleridir.



yani vücuttaki



yanıt eğrisi



Bu



etkileşmeler



sonucun-



kinetiğini değiştirir.



dik olan ilaçlar için daha fazla önem



Terapötik aralık; minimum etkin konsantrasyonun {MEK) minimum toksik konsantrasyona {MTK) bö-



lünmesiyle bulunur. Bu oran ne kadar genişse ilaç o kadar güvenlidir.



Absorbsiyon Düzeyinde



Etkileşmeler



Mide barsak hareketlerini değiştiren bir ilaç diğer ilaçlarrn emilme hızını değiştirebilir. Metoklopramid, sisaprid veya tegaserod gibi prokinetik ilaçlar morfin gibi motiliteyi azaltan ilaçlar Bazı



ilaçlar mide



pH'sını



diğer ilaçların



diğer ilaçların



absorbsiyonunu



pH'sını değiştirerek diğer ilaçların



yükselten ilaçlaraside



gelen klorazepat gibi



ilaçların



dayanıksız ilaçların



absorbsiyonunu



emilimini



hızlandırırken,



atropin ve



yavaşlatır.



değiştirebilir.



Antiasit ve sukralfat gibi mide



emilimini artırırken, midenin asit ortamında aktif duruma



absorbsiyonunu geciktirir.



Tetrasiklin, kinolon, demir, izoniazid, azitromisin, ketokonazol, digoksin, klorakin gibi ilaçların emilimi antiasitler ve demir gibi metal içeren ilaçlar tarafından Tükürük



salgısını



azaltan antikolinerjik ilaçlar



dilaltı



azaltılır.



verilen



ilaçların



absorbsiyonunu



azaltır. Geniş



spekt-



rumlu antibiyotik (tetrasiklin gibi) kullanan hastalarda enterohepatik siklüs ile konjüge formu barsağa atı­ lan



ilaçların



Dağılım Sıklıkla



tekrar absarbe edilme



Düzeyinde



oranları düşer.



Etkileşmeler



plazma proteinlerine yüksek oranda



ile meydana gelir. Albümine %99 .7 leştirilir.



bağlanan



bağlanan



iki



ilacın



www.tusem.com.tr



miktarı



artar.



bağlanmak



warfarinin etkisi %0.3'1ük serbest



Warfarin kullanan hasta albümine yüksek oranda



warfarinin serbest



albümine



bağlanan



için yarışmaya girmesi



kısmı tarafından



gerçek-



sülfonamid grubu antibiyotik



alırsa



(TusEMj



Genel Farmakoloji



Metabolizma Düzeyinde



Farmakoloji



Etkileşmeler



Farmakokinetik etkileşmeler en s1k metabolizma düzeyinde görülür. Metabolizma düzeyinde her etkileşme klinik sorun ortaya çıkarmaz. Doz yan1t eğrisi dik ve güvenlik indeksi dar olan ilaçlar için çok daha önemlidir. Bu tür etkileşmele r sıklıkla bir ilacın diğerini yıkan enzimi inhibe etmesi ya da indüklemesi ile meydana gelir. Kloramfenikol ve östradiol gibi ilaçların metabolitleri kendilerini yıkan CYP enzimini irreversibl inhibe eder (suicidal inhibitör). Propranolol, labetolol, morfin, amitriptilin, imipramin, verapamil, lidokain ve izoniazid gibi bazı ilaçların metabolizması



büyük oranda karaciğer kan akımına bağlıdır. Bu ilaçlar karaciğer kan akımını azaltan prop-



ranolol veya simetidin gibi ilaçlarla birlikte alındıklarında biyoyararlanımları artar. Tablo 1.18: Mikrozornal Enzim indüksiyonu ve inhibisyonu Yapan ilaçlar



inhibisyon Yapanlar



indüksiyon Yapanlar



indüksiyon ve inhibisyon Yapanlar



Simetidin



Ba rbitü ratlar



Omeprazol



Makrolid grubu antibiyotikler



Karbamazepin



Etil alkol (akut etkiyle inhibisyon,



(Eritrom isi n 1 Klaritromisin-1



kronik etkiyle indüksiyon}



Troleandomisin-} ·Metronidazol



Fenitoin



Fenilbutazon



Siprofloksasin



Primidon



izoniazid



Klorarnfen i kol



Rifarnpin



Trimetoprim



Griseofulvin



Ko-trimoksazol



Siklofosfamid



Disülfiram



Klofibrat



Allopu rinol



Sigara



dumanı



SSRI ilaçlar (Fiuoksetin 1 Fluvoksami n} Valproik asit Antifungal ilaçlar (Ketokonazol 1 ltrakanazol 1 Flukonazol} Kalsiyum kanal blokörleri



1



Ritonavir Spironolakton



1



Sekobarbit al Nöroleptikler (Haloperidol 1 Klorpromazin)



www.tusem.com.tr



[TUSEMj



Farmakoloji



Genel Farmakoloji



itrah Düzeyinde Etkileşmeler Böbrekten itrah düzeyinde meydana gelen etkileşmelerde en sık görülen durum, ilaçların tü bu ler salgılan­ ma sırasında taşıyıcı sistem için aralarında yarışmalarıdır. idrar pH'sı değiştirilerek ilacın daha fazla iyonize olması sağlanabilir. Asit ilaçla zehirlenmelerde sodyum bikarbonat ·verilerek idrar pH>sı yükseltilir ve asit ilacın



iyonizasyonu arurılarak itrahı hızlandırılır.



Tablo 1.19: Farmakokinetik Etkileşme Örnekleri



1. ilaç



ll. ilaç



Antiasitler 1 Demir preparatları



Tetrasiklin



Sonuç



1Siprofloksasin



1. ilaç ll.



ilacın



absorbsiyonunu



azalur Metoklopramid



Aspirin



1 Ergotamin



1. ilaç prokinetik etki ile ll.



ilacın



absorbsiyonunu hızlandırır Omeprazol 1 H2 reseptör blokör-



Ketokonazol 1 Demir prepa-



leri



ratları



Kolestiramin



1 Kolestipol



Azaller 1Verapamil-1 Eritromisi n



1Vitamin B12



1. ilaç mide ilacın



pH'sını



absorbsiyonunu azalur



Statinler 1 Kalp glikozidleri 1



1. ilaç ll.



Yağda



siyonunu azalur



eriyen vitaminler



arurarak ll.



ilacı bağlayarak



absorb-



Midazolam 1Terfenadin 1



1. ilaç barsak çeperindeki en-



Siklosporin



zimleri inhibe ederek ll.



ilacın



absorbsiyonunu arurır. Sulfonarn id



Warfarin



1. ilaç ll.



ilacı



albüminden kova-



rak ll. ilacın etkinliğini arurır Furosemid



Warfarin



1. ilaç plazma hacmini arurarak pıhulaşma



faktörlerinin deri şi- ·



mini arurıp ll. ilacın etkinliğini azalur Rifarnpin



HIV proteaz inhibitörleri



1. ilaç ll.



ilacın metabolizmasını



arurır.



Probenesid



Penisilin G 1Sefalospari n



1. ilaç ll.



ilacın



tubüler sekresyo-



nunu azalur Amonyum klorür 1Askorbik asit



Kinidi n 1 Lokal Anestezikler



1. ilaç ll.



ilacın



siyonu azalur



www.tusem.com.tr



tubüler reabsorb-



Genel Farmakoloji



(TUSENrj



Farmakoloji



Biyoyararlan1m ilacın etkisini yapacağı organ veya plazmaya ulaşma oranı ve ulaşma hızıdır. Absorbsiyon orariı ve absorb-



siyon hızı biyoyararlanımı belirleyen iki önemli faktördür. Biyoyararlanımı değerlendirmede; plazma derişim



zaman grafiğinin altında kalan alan, maksimum kan derişimi ve maksimum kan düzeyine ulaşmak için



geçen zaman kullanılır. Eğri altında kalan alan biyoyara r lanımı, maksimum plazma derişimi absorbsiyon derecesini ve maksimum plazma derişimine ulaşma süresi absorbsiyon hızını gösterir. intravenöz verilişte ilacın biyoyararlanımı %100 olarak kabul edilir. Oral ilaç uygulamasında bu oran değişkenlik uğram1ş



gösterir. Lipofilik bir ilac1n oral biyoyararlan1m1 çok düşükse ilaç karaciğerde ilk geçiş etkisine olabilir.



Mutlak Biyoyararlan1m intravenöz dışında verilen bir ilacın sistemik dolaşıma geçen oranının intravenöz verilişte oluşturduğu arana bölünmesiyle elde.edilir. Burada paydaya intravenöz yazılmasının nedeni bu uygulamada biyoyararlanı­ mın



%100 olmasıdır.



Mutlak biyoyararlanım; EAAoral/ EAAiv, EAAim



1 EAAiv, EAAsc.1 EAAiv formüllerinden



bulunur. Plazma



derişim zaman grafiğinin altında kalan alan ilacın biyoyararlanımını gösterir. A Hacının oral verilişte elde



edilen grafikte EAA değeri 40, intravenöz verilişte 80 ise A ilacının oral biyoyararlanımı %SO olarak hesaplanır.



Nispi Biyoyararlan1m Eğer ilaç intravenöz uygulanamaz ise bu durumda intravenöz dışında en fazla biyoyararlanımın elde edildiği ilaç uygulama yolundan elde edilen değere bölünür. A ilacının intravenöz uygulanması mümkün değil ve



intravenöz dışı en yüksek biyoyararlanım intramusküler uygulamada elde ediliyorsa, A ilacın ın oral verildiğinde nispi biyoyararlanımı EAAoral/ EAAim formülünden hesaplanır.



Farmasötik



Eşdeğerlik



Aynı etken maddeyi aynı miktarda içeren ilaçlar için kullanılan bir terimdir.



SOO mg parasetamol içeren A



tabieti ile SOO mg parasetamol içeren B tabieti farmasötik eşdeğerdir. Biyoeşdeğerlik



Etken maddesi aynı olan iki ilaç aynı dozlarda oral yoldan uygulandıklarında biyoyararlan1mlann1n benzer olmasıdır (biyoyarlanımların



%80-%125 aralığında olması) .



Terapötik Eşdeğerlik Biyoeşdeğer olan iki ilacın uygulandığında aynı klinik etkiyi yapmasıdır.



www.tusem.com.tr



(TUSEMj



Farmakoloji



Genel Farmakoloji



Tablo 1.20: Bazı ilaçların Farmakokinetik Özellikleri -



-



ilaç



Biyoyararlan1m



(%)



Proteinlere Bağlanma



(%)



Dağ1hm



Hacmi



Asetaminefen



88



o



67



Asiklovir



23



ıs



Amfoterisin B



o



90



48 S3



49 30



Klora m fen i kol



68 6S 70 80



Klordiazepoksit



ıoo



74 S3 97



Klorekin



89



Siklosporin



23



Aspirin Kaptopril Karbamazepin



Diazepam



ıoo



Dijiteksi n



Fluoksetin



90 70 60



Furosemid







Hidralazin



40 40 100 24 100 90



Digoksin



imipramin Lityum Morftn Fenobarbital Fenitoin



Teoftlin



26 14 96



Tubokürarin



o



Valproik asit



100



Vankomisin



o



Veraparnil



22 93 63



Propranolol Terbutalin



Warfarin Zidovudin



www.tusem.com.tr



ıı



S7 98 66 .



Yanianma Ömrü



2 2.4 ı8



0.2S 2.2 ıs



2.7







ıo







13000



93 99



8S 77 38



214 S.6 43 161 so S3



97 2S 94 99 87 90



o 3S sı



89 87 20 S6 so 93 30 90 99 2S



soo 2500 7.7



ı.s



ı os



ı



1600 ss 230 38 4S 270 12S 3S 27 9.1 27 3SO 9.8



18 22 1.9



98



98 Değişken



3.9 14 8.ı



2 ı4



S.6 4 37 ı. ı



-



rTUSENrj 1------~-Fa_rma_ko_loji



Genel Farmakoloji



Terapötik indeks Kavrami ve ilaç Etkisini Değiştiren Faktörler Terapötik indeks %50 vakayı öldüren dozun {LD50) %50 va kada etki yapan doza {ED50), ya da %50 va kada toksik etki yapan dozun {TD50) %50 va kada etki yapan doza {ED50) oranıdır. Kısaca LDSO 1 EDSO veya TDSO 1 EDSO değerine eşittir.



Digoksin, varfarin, lityum ve teofilin gibi ilaçlarda bu oran oldukça dardır, bu ilaçların kan düzeyle-



rinde küçük oynamalar ciddi yan tesiriere neden olabilir. ilaçlann kan düzeyleri minimum etkin konsantrasyonun (MEK) üzerinde, minimum toksik konsantrasyonun (MTK) altında olursa yan tesir oluşmadan etki elde etmek mümkün olur.



ilaçlann Etkisini Değiştiren Önemli Faktörler Vücut ağ1rhğ1 ve klerens Vücut ağırlığına göre doz hesap ederken yağs1z vücut ağırlığı esas alınır. Bebeklerde ilaç dozu hesaplanır­ ken en güvenilir parametre vücut yüzey alan1d1r. Yaş



Yaşla



beraber vücut ağırlığını dolayısıyla dağılım hacmi ve ilaçları metabolize eden enzimierin etkinliği de-



ğişir:



Yeni doğanlarda ilaçları metabolize eden enzimler tam gelişmemiş, yaşlılarda ise etkinlikleri azalmıştır.



Propranolol, metoprolol, digoksin, heparin, klorpromazin ve tiazid gibi ilaçların yarı ömürleri yaşlılarda uzamış



olarak bulunur.



Tablo 1.21: Yaşlılarda ilaç Duyarlıhğmm Değişmesi Duyarllliği



Artanlar



Fenobarbitalin uyku yapıcı etkisi Benzodiazepinlerin anksiyolitik etkisi



Duyarhhğa



Duyarhhğ1 Değişmeyenler



Azalanlar



insülinin kan şekerini düşürücü etkisi



Kalp glikozidlerinin ·pozitif inotropik etkisi



~



agonist ilaçların taşikardi yapıcı etkisi



Morfinin analjezik etkisi Antipsikotik ilaçların ekstrapiramidal yan tesirleri Atropinin santral etkileri Tiazid grubu diüretiklerin hipokalemi yapıcı etkisi .Aspirinin gastrointestinal yan tesirleri



~ ~



www.tusem.com.tr



rTu sEMJIJ,________G_en_e_ıF_a_rm_a_ko_ıo_ji



Farmakoloji



Cinsiyet Kadınlar



erkeklere göre antipirini, erkekler



ile prokaini daha



hızlı



kadınlara



göre süksinilkolin, asetilkelin ve



diğer



kolin esterleri



metabolize eder.



Çevresel faktörler



Bol proteinli diyetle beslenen insanlarda antipirin ve teatilinin rattan zengin diyetle beslenenlerde ise



yavaşladığı bulunmuştur.



metabolizmasının hızlandığı,



karbonhid-



Sigara içenlerde teofilini yıkan enzimler



indüklenir ve ilacın metabolizması artar.



Tolerans Bazı



ilaçlar uzun süre devamlı kullanıldıklarında başlangıçtaki dozun etki şiddetinin giderek azaldığı ve etki



süresinin kısaldığı görülür, aynı tesiri elde etmek için dozu artırmak gerekir bu duruma tolerans adı verilir. Aynı



gruptan ilaçlardan birine tolerans kazanan hasta



diğerine karşı



da tolerans



kazanmıştır;



buna çapraz



tolerans adı verilir. Biyokimyasal veya tarmakakinetik toleransta; ilaç yinelenen dozlarda verildiğinde, kendini yıkan enzimi



indükler (otoindüksiyon), böylece plazmadaki ilaç derişimi



azalır.



Farmakodinamik veya hücresel tolerans-



ta; reseptörlerin ilaca devamlı maruz kalmaları halinde hücrelerde o ilaca adaptasyon gelişir, reseptörlerin sayısı



veya ilaca duyarlığı giderek azalır. Karbamazepine tarmakakinetik tolerans, morfine farmakodinamik · ı



tolerans, fenobarbital ve alkole tarmakakinetik ve farmakodinamik tolerans



gelişir.



Bireysel toleransta ilacın etkisine aracılık eden enzimierin az veya çok olmasına bağlı ilacın etkisi değişir.



Epoksit redüktaz enziminin genetik farklılığına bağlı warfarinin dozu bireyler arasında 20 kat farklılık gösterebilir. Taşiflaksi



in vivo koşullarda agonist ilaçların verilmesi sırasında dakikalar veya saatler içerisinde hızlı gelişen toleranstır. Genellikle beta reseptör örneğinde



olduğu



gibi G protein



bağımlı



reseptörleri uyaran ilaçlarda görülür.



Genetik faktörler ilaçların tarmakakinetik ve farmakodinamik özellikleri genetik farklılıklar gösterebilir. Bu farklılık en fazla



metabolizma aşamasındadır. Bu konuları inceleyen Farmakoloji dalı Farmakogenetik olarak adlandırılır.



www.tusem.com .tr ~ --------~



f::\ "-



\!V



w~----------



[TUSEMj



Genel Farmakoloji



Farmakoloji



Tablo 1.22: Genetik Polimorfizm Örnekleri



ilaç



Polimorfizm



Süksinilkolin 1 Mivaküryum



Psödokolinesteraz ap ne



izoniazid 1 Prokainamid Metildopa 1Sulfona m id



Asetilasyon polimorfizmine bağlı lupus benzeri yan tesir



Kodein



)



)



1 Hidralazin 1



1 Metoprolol



yokluğuna



bağlı



uzam ış



CYP2D6 pal i morfizmine bağlı etkinlik değişmesi



Halota n 1Süksinilkolin



Ryanodin reseptör polimorfizmine bağlı malign hipertermi



Warfarin 1Tolbutamid



CYPC19 polimorfizmine bağlı yan tesir artışı



Merkaptopürin 1Tioguanin



Hipaksanti n guanin fosforibozil transferaz polimorfizmine bağlı etkinlik değişmesi



Etanal 1 Metanal



Aldehit dehidrogenaz polimorfizmine bağlı yan tesir artışı



)



(



www.tusem.com.tr



(TUSEMJ



Farmakoloji



Genel Farmakoloji



Reseptörler Kavram• ve ilaç Etkisinin Değerlendirilmesi Reseptör · }laçları n ve endojen maddelerin etkilerine aracılık eden hücre içinde veya hücre yüzeyinde bulunan protein yapılı makromoleküllerdir. ilaçlar reseptöre çoğunlukla. elektrostatik ve hidrojen bağları gibi zayıf bağlarla bağlanırlar, kovalent bağlanma en s1k1 bağlanmadir ve tersinmezdir. ilaçların reseptörler üzerindeki etkile-



ri radyoligand bağlanma çalişmalan ile belirlenir.



Hücre içi Reseptörler Lipoftlik özellikteki endojen maddelerin ve ilaçların reseptörleri hücre içindedir. Bu maddeler gen transkripsiyonunu stimüle ederek etki oluştururlar. Kolesterolden üretilen hormonların reseptörleri steplazmada 1s1 şok proteini {HSP} ile birlikte bulunur ve çinko kangal protein içerir. -. Hücre içi reseptörler uyarıldığında yeni protein sentezine ihtiyaç duyulduğu için etki belirli bir latent peri-



yottan sonra başlar. Etkilerine aracılık eden proteinlerin turnoverleri yavaş olduğu için, plazma derişimleri sıfır olduğu



zaman bile etki devam eder.



Tablo 1.23: Reseptörü Hücre içinde Olan Maddeler



Reseptörü Stopla.zmada HSP ile Kenetli Olanlar



Reseptörü. N-Okleusta Olanlar



Glukokortikoidler



Tiroid hormonlan



Aldosteron' Androjenler



•.



~alsitriol,
Tablo 'ı ." 6: Nora~renalin Re-uptake'ni inhibe Eden ilaçlar







Re-uptake - ı i·nhibitö-r le:rl



G1u ko ko rti ko id ler



Ko ka in



1dsJkiJk a:ntide pres an Haçtar Tiramin



Metilksantinler Fenoksibe~nza-m i.n



Fenoksibenzamin Katekolaminler başl1ca monoaminooksidaz (MAO) ve kat'e kol-0-metiltransferaz (KOMT) tarafından yıkılır.



MAO temel olarak adrenerjik sinir ucundaki



sıvı



dışarıdan



ve



verilen katekolaminlerin



yıkımdan



yıkımından



KOMT ise etektör hücre, ekstraselüler



sorumludur.



MAO: ince barsak, karaciğer ve postsinaptik sempatik nöron mitokondrisinde bulunur, MAOA ve MA0 8 olmak üzere iki alt tipi dopamin ve tiramin mi



tarafından



vardır.



yıkımından



MAOA; noradrenalin, adrenalin dopamin ve serotonin, MA0 8 ;



sorumludur. Dopaminerjik sinir ucundan salinan dopamin MAO enzi-



dihidroksifenilasetik aside



dönüştürülür



ve bu metabolitin büyük k1sm1 KOMT tarafan-



dan homovalinik aside metabolize edilir. KOMT: Noradrenalini normetanefrine esas olarak bu enzim



tarafından yapılır.



dönüştürür.



Kandaki noradrenalin ve adrenalinin eliminasyonu



Presinaptik noradrenerjik nöronlarda KOMT enzimi bulunmaz.



Tablo 2.7: MAO ve KOMT inhibitörü ilaçlar



M AOA i·nhibit ö.rü



M A0 8 inhibit örü



MAOA+ MA0·8 inhibitörü



KOMT inhibit örü



Moklobemid



Selegilin



Tranilsipromin



Entakapon



ResagiHn



Fenel zin



Tolkapon



Pargilin



Piragalol



izokarboksazid lpraniazid



www.tusem.com.tr



0



fTUSEMj



Otonom Sinir Sistemi



Farmakoloji



Parasempatomimetik ilaçlar Parasempatik sistemin



oluşturduğu



etkiye benzer etki



oluşturan ilaçlardır.



Genel olarak üç grupta in-



celenirier. Asetilkelinin kolinesteraz en zimi tarafından hızlı bir şekifde yıkı · ldığı için ilaç değeri yoktur. ) •



Muskarinik reseptör agonistleri (betanekol ve pilokarpin gibi)







Asetilkolinesteraz enzimini inhibe eden ilaçlar (neostigmin ve edrofonyum gib!)







Gangliyonlardaki nikotinik reseptörleri uyaran ilaçlar (nikotin ve Iabelin gibi)



Asetilkelinin muskarinik ve nikotinik olmak üzere iki grup reseptörü ) ta daha



yaygın



bulunan muskarinik reseptörleri



aracılığı



vardır,



etkilerinin



çoğunu



vücut-



ile yapar. Damar düz kas1, ventrikül, kara-



ciğer, pankreas, adipoz doku, renin salg1layan hücreler ve radiyal kas gibi yapıların parasempatik



) inervasyonu yoktur.



Tablo 2.8: Parasempatomimetik ilaçlarm Etkileri



Organ 1 Doku



Etki



irisin sirküler kast



Kasılma



(myozis)



irisin siliyer kası



Kasılma



(akomodasyon spazmı)



Sinoatrial nod



Azalma



.



Atrium kontraktilites i



Azalma



Bronş



Kasılma



düz kast



Gastrointestinal düz kaslar



Kasılma



Gastrointestinal sfinkterler



Gevşeme



Gastrointestinal sekresyon



Artma



Mesane



Kasılma



duvarı



Mesane sfinkteri



Gevşe· me



Pe n is



Ereksiyon



irisin radiyal kası



---



Kalpte ektopik pacemaker



---



iskelet kası damarları



---



Damar düz kast



---



Ekrin ve apokrin ter



be~i



---



Karaciğer



---



Yağ



---



dokusu



Böbreklerden renin sentezi



--- ,



-, ~



www.tusem.com.tr



(TUSEMj



Farmakoloji



·oamar düz kaslannda muskarinik reseptörler olmas1na



rağmen



Otonam Sinir Sistemi



parasempatik uyan yoktur. Para -



sempatik uyarı damar düz kaslarında etki oluşturmazken dışarıdan verilen muskarinik agonistler M 3 reseptörleri üzerinden nitrik oksit sentezini



artırarak



vazodilatasyon yapar.



Asetilkolin nikotinik reseptörleri uyararak çizgili kas kasılmasına neden olur; bu etki parasempatik



uyan sonucu



değil



somatik sinir ucundan çı~an asetilkaline bağlıdır.



Ekrin ve apokrin ter bezleri sempatik uyarı alır. Sempatik uyarı sonucu ekrin ter bezlerine giden sempatik sinir ucundan asetilkali n çıkar ve muskarinik reseptörleri uyararak sekresyon artışı yapar.



Atrop in ve skopolamin antimuskarinik



ilaçlardır



ama antinikotinik özellikleri yoktur. Asetilkolinin;



çizgili kas kasılması, adrenal medulla ve otonomik gangliyonların stimüle edilmesi gibi nikotinik re-



septörlerin



uyarılmasına bağlı



etkilerini önleyemezler.



Muskarinik ilaçlann Etkileri •



Dışarıdan verilen muskarinik reseptör agonisti ilaçlar M 3 reseptörleri üzerinden damar endotelinden



nitrik oksit sentezini artırarak vazodilatasyon oluştururlar. Endoteli çıkarılan damar düz kaslarını direkt etkileri ile kasarlar. •



M 2 reseptörlerinin agonist ilaç veya asetilkolin tarafından uyarılması sonucu hücre içi cAMP derişimi azalır.



Buna bağlı; kalbin atı m say1s1 ve atı m gücü azahr, atrioventriküler iletim yavaşlar ve atrial fib-



rilasyona



yatkınlık



artar.







Mide barsak hareketlerini, ter, tükürük, mide asit salgısı ve bronşiyal salgıları artlrırlar.



• ·



irisin sirküler kas1n1 kasarak miyozis yaparlar ve miyozis · bağlı görme bulanıklığı ortaya çıkar. iridokorneal açı genişleyerek aköz h u mor drenaj ı artar, bu yüzden glokom tedavisinde kullanılırlar. Siliyer kası kasarak yakın görme odaklanması na (akomodasyon spazm1) neden olurlar (miyop yap1c1 etki).







Mesanenin detrüsör kasını kasıp sfinkteri gevşeterek idrar yapmayi kolaylaştınrlar. Atonik mesane tedavisinde







yararlıdırlar.



M 3 reseptörleri



aracılığı



ile bronş düz kaslann1 kasarlar.



Kolinerjik ilaçlar Setanekol Kolinesteraz enzimi



tarafından yı kılmayan yaln1zca mSskarinik reseptörleri uyaran bir ilaçtır, nikoti-



nik etkinliği yoktur. EtkiLeri atropin tarafından tamamen önlenir. Mide barsak kanalında ve mesane düz kasında bulunan muskarinik reseptörleri uyararak motiliteyi ve salgıları artırır. Taş veya tümör gibi organik nedenlere bağlı olmayan paralitik ileus ve atonik mesane tedavisinde kullanılır.



www.tusem.com.tr



tTUSEMj



Otonom Sinir Sistemi



Karbakol tarafından yıkılmayan



Kolinesteraz enzimi



Farmakoloji



\ \A



lf muskarinik ve nikotinik reseptörleri uyaran bir



ilaçtır.



Ni-



kotinik etkinliği muskarinik etkinliğinden daha fazladır. Etkileri atropin tarafından tamamen önlen-



mez. Nikotinik reseptörleri uyararak ad renal medülladan adrenalin sistemik olarak verilmez. Glokom tedavisinde lokal olarak



salgılanmasına



neden olduğu için



kullanılır.



Metakoli n Muskarinik reseptörleri nikotinik reseptörlere göre daha fazla uyaran bir ilaçtır. Kardiyevasküler



sistem üzeri nde selektif olabilecek etkinlik göstererek kalbi deprese eder.



Bronş



hiperreaktivitesini



amacıyla kullanılır.



t est etmek



Tablo 2.9: Kolin Esterlerinin Farmakolojik Özellikleri



KoUn Esteri



Kol:inesteraza Duyar:lthk



Muskatinik Etki



Ni'kotinik ~Etki



Setanekol



Dirençli



++



Yok



Karbakol



Dirençli



++



+++



++++



Yok



Metakoli n



r



Hafif



duyarlı



~f,~ı , t) 0



~ Ac.'vı ın g_ (



/



,



Pilokarpin



Wı~ ı -



t\ k.sır~ c;otA ~~LsQ.;""- · Santral sinir sistemine geçen tersiyer amin



Ai1..h.eJM.ef \lO-C-t



yapısında



antikolinesteraz bir



etkili antikolinerjik ilaç zehirlenmelerinde ve antipsikotik ravenöz olarak



kullanılır.



Glokom tedavisinde lokal olarak



) irrevesibl Antikolinesteraz ilaçlar



4ıl~('.



ilaçların



kullanımı



ilaçtır.



Atropin gibi santral



yüksek dozunun tedavisinde intmevcuttur.



~ Gn



u.wn



~ı; :ı ....c,(o..- .



) Asetilkolinesteraz enziminin serin bölgesini fosforilleyerek enzimi irreversibl inhibe ederler. Genel) likle savaş gazlan ve organofosfatlard1r. Çoğunlukla sitokrom p450 enzimleri tarafından metabolize ) edilirler.



Tıpta yalnızca



glokom tedavisinde {ekotiofat} lokal olarak verilirler.



)



) Ekotiofat 1 izoflorofat ) En uzun etkili antikolinesteraz kom tedavisinde lokal olarak



ilaçlardır.



Myozis yaparlar ve aköz humorun



drenajını artırırlar,



glo-



kullanılırlar.



) Tabun 1 Somon 1 Sari n J



Sinir gazı olarak kullanılırlar.



)



) Malation 1 Paration ) insektisit olarak kullanılan lipofilik maddelerdir, deriden çok hızlı absarbe edilerek kuduza benzer ) bulgular ortaya



çıkarırlar.



www.tusem.com.tr



[TUSEM]



Farmakoloji



Otonam Sinir Sistemi



Organofosfat Zehirlenmesi Temas ettikleri cilt bölgesinden, gastrointestinal kanaldan ve solunum yolundan vücuda kolayca gi rerler. Muskarinik reseptörlerin uyarılmasına bağlı; salg1larda artma, bradikardi, bronkokonstriksiyon, artmış barsak hareketleri, miyozis ve görme bulanıklığı nikotinik reseptörlerin uyarılmasına bağlı; çizgili kaslarda fasikülasyon ve paralizi yaparlar. Ölüm nedeni solunum felcidir.



Organofosfat Zehirlenmesinin Tedavisi Hastanin k1yafetlerinin ç1kanlmas1: Li potilik özellikte olduklan için



çoğunlukla



deriyle temastan



bulaşırlar.



Solunum yolunun aç1k tutulmasi: Ölüm nedeni solunum felci olduğu için mekanik solunum gerekir. S:-Pralidoksim



1 Obidoksim



verilmesi: Organofosfatların asetilkolinesteraz enzimini inhibe etmeleri



~.so9" ilk saatlerde geri döndürülebilir. Pralidoksim ve obidoksim organofosfat ile enzim arasındaki bağı kırarak



enzimi reaktive ederler. Santral sinir sistemine geçemezler.



Atropin verilmesi: Muskarinik reseptörlerin



uyarılmasına bağlı bulguları



azaltmak için



kullanılır.



Tablo 2.11: Parasempatomimetik ilaçların Klinik Kullanımı



Hastalik veya Durum



Parasempatomimetik ilaç



Paralitik ileus



Betanekol



Atonik mesane



Setanekol



Myastenia gravis tanısı



Edrofonyum



Myastenia gravis tedavisi



Neostigmin



Glokom



Pilokarpin ; -oemekaryum / Ekotiofat



Alzheimer



hastalığı



Takrin



1 Donapezil 1 Rivastigmin 1 Galantamin



Antikolinerjik ilaç zehirlenmesi



Fizostigmin



Ağız kuruluğu



Pilokarpin



Kompetetif nöromusküler ilaç zehirlenmesi



Neostigmin



Bronş



Metakoli n



hiperreaktivitesini test etmek



1 Distigmin



1 Edrofonyum



Refl ü özefaj it



Neostigmin



Deneysel Parkinson oluşturmak



Oksotremorin



www.tusem .com.tr



Otonam Sinir Sistemi



(TUSEM}



Farmakoloji



Tablo 2.12: Parasempatomimetik ilaçlarm Kontrendikasyonları -



-



-



Kontrendi kasyon



Gerekçe



Bronşial astım



Bronkokonstriksiyon



Hipertircidi



Atrial fibrilasyona



Peptik ülser



Mide asit salgısını artırmaları



Koroner arter Parkinson



hastalığı



eğilimi artırmaları



Hipotansiyona bağlı koroner kan akımı azaltmaları



hastalığı



Mesane ve barsakta mekanik



yapmaları



tıkanıklık



Motilite azalma nedeninin obstrü~siyon olması Kolinerjik



etkinliğin



zaten



artmış olması



www.tusem.com.tr



[Tu sEMj~---------O_t_on_o_m_S_in_i_r



Farmakoloji



s_is_te_m_i



Parasempatolitik ilaçlar Düz kaslar, kalp hücreleri, bloke eden atropinden



ilaçlardır.



farklı



bronşlar



ve



salgı



bezleri gibi



yapılarda



bulunan muskarinik reseptörleri



Atropin ve skopolamin belladon alkaloidleri içerisinde yer



olarak terapötik dozda sedasyon yapar ve



taşıt tutmalarının



alır.



en etkili



Skopolamin, ilacıdır.



Atropinin Etkileri Kalpte bulunan M 2 reseptörleri bloke ederek Digoksin ve süksinilkoline ke ederek asetilkelin Ter ve tükürük



bağlı



bradikardiyi önler.



salgısını artırır



salgısı başta



taşikardi oluşturur,



nin etkisine en dirençli



i~~



baskılar,



yapılar



dozlarda presinaptik M 1 reseptörleri blo-



dış salgıları azaltır.



ederken mide asit salgısını oldukça yüksek dozda



Mide barsak hareketlerini



hızlandırır.



ve bradikardi yapar.



olmak üzere tüm



ye neden olur. Bebeklerde göz içine



Düşük



atrioventriküler iletimi



baskılar.



damlatılan damlayı



mide



boşalma



düşük



En



Terlemeyle



takiben bile



süresini



uzatır



dozda tükürük



ısı kaybını azalttığı



ateş



salgısını



inhibe



için hipertermi-



yükselmesi görülebilir.



ve mide asit



salgısını azaltır.



Atropi-



mide pariyetel hücreleridir.



Sirküler kastaki muskarinik reseptörleri bloke ederek midriyazis ve fotofobiye neden olur, pupillerde



i~



yaptığı dilatasyondan dolayı dar açılı glokomda kullanılmaz. Siliyer kastaki muskarinik reseptörleri



/--



bloke ederek akomodasyon felci (siklopleji)



(



B _ .2



t:



oluşturur



ve



yakın



görmeyi bozar.



ıylidriyazis yapıcı



et-



kisi yaklaşık 1 gün sikloplejik etkisi 7-10 gün sürer. Gözdeki etkisi en uzun süren antikolinerjik ilaç atropin en



kısa



süren tropikamiddir.



Q'9 Mesanede trigon



kaslarını gevşetip,



sfinkter



tat hipertrofisinde kontrendike iken stres



kaslarını



kasarak idrar retansiyonuna neden olur. Pros-



inkontinansı



gibi



durumların



tedavisinde



yararlıdır.



Atropin Zehirlenmesi ve Tedavisi ilk bulgu ağız kuruluğudur, ağız kuruluğundan sonra; taşikardi, midriyazis, yakın görme bozukluğu (siklopleji), fotofobi, mide barsak hareketlerinde azalma ve deliryum gibi bulgular görülür. Tedavide santral etkili antikolinesteraz ilaç fizostigmin intravenöz olarak



www.tusem.com.t r



kullanılır.



)



[TUSEMj_



Otonom Sinir Sistemi



Tablo 2.13: Atropinin Endikasyonlan ve



Farmakoloji



Kontrendikasyonları



Endikasyon lan



Ko:n tr&ndikasyonlara



Preanestezik medikasyon



Prostat hipertrofisi



Organofosfat zehirlenm·esi



Dar açt11 glokom



idrar inkontinansı



Trisiklik antidepresan zehirlenmesi



Santral etkiJi antikolinesteraz zehlrlen.mesi



Mesane atoni·si



Digoksine



bağlı



Süks-inilkoline



AV



bağ-h .



uzaması



Paralitik ileus



bradikardi



Hipertermi



Göz d ibi muayenelerinde midriyazis oluşturmak



)



Skopolamin Muskarinik reseptörlerin tümünü bloke eden antinikotinik etkinliği olmayan bir ilaçtır. Terapötik dozlarda sedasyon yapar ve taş1t tutmalaranin en etkili ilacıdır. Halüsinasyon yaptığı için kötüye kullanım



) potansiyeli vardır. )



) Homatropin 1 Siklopentolat 1 Tropikamid ) Yalnızca oftalmik solüsyon olarak kullanılan sentetik belladon alkalaidi ilaçlardır. Sirküler kastaki muskarinik reseptörleri bloke ederek midriyazis, siliyer kastaki muskarinik reseptörleri bloke ederek



) akomodasyon felci (siklopleji)



oluştururlar.



Tropikamid midriyatik ve sikloplejik etkisi en



kısa



süren



antimuskarinik ilaçtır.



Tablo 2.14: Antimuskarinik ilaçların Gözdeki Etki Süreleri



Antimuskarinik



ilaç



Gözdeki Etki Süresi (gün)



Atropin



7-10



Skopolamin



3-7



Homatropin



1-3



Siklopentolat



ı



Tropikamid



0.25



;_.



)0ksifensiklimin 1 Disiklomin 1 Aditenin )Mide barsak kanalındaki muskarinik reseptörleri bloke ederek antispazmodik etki yaparlar. )



)Oksibutinin 1 Flavoksat )



Muskarinik reseptörleri bloke ederek üriner sistem spazmlarını önlemek için kullanılırlar.



www.tusem.com.tr



_Fa_r_m_a_ko_ıo_j_i------------ılfT[TU S E Mj



.=J... . ______



o_t_o_no_m_s_in_ir_s_is_te_m_i



Pirenzepin 1 Telenzepin M 1 reseptörlerini bloke ederek mide asit birçok



ilacın



absorbsiyon



Tripitramin



salgısını azaltırlar



ve mide barsak hareketlerini



yavaşlatarak



hızını düşürürler.



1 Gallamin



Kalpteki M 2 reseptörleri bloke ederek



taşikardi



yaparlar ve atrioventriküler iletimi



hızlandırırlar.



Darifenasin 1 Salifenasin M 3 reseptörleri selektif olarak bloke eden larını



ilaçlardır.



Mesanede trigon



kasarak idrar retansiyonuna neden olurlar ve stres



kaslarını gevşetip



inkontinansının



sfinkter kas-



kullanılırlar.



tedavisinde



lpratropium 1 Oksitropium 1 Tiyotropium Kuvaterner amin



yapısında



santra l sinir sistemine geçmeyen antikolinerjik



ilaçlardır. Bronşlarda



bu-



lunan M 3 reseptörlerini bloke ederek bronkodilatason yaparlar. Mukosiliyer aktiviteyi bozmazlar. Astım



ve KOAH krizlerinde inhalasyonla



verildiklerinde sistemik yan tes ir



kullanılırlar.



Lipofilik özellikte



oluşturma olasılıkları



oldukça



olmadıkları



düşüktür.



için, inhalasyonla



Tiyotropium



diğerlerinden



daha uzun etkilidir.



Glikopirolat Salgıları



atropinden daha fazla



baskılaması



kasyanda atropinden daha uygun bir ilaç



ve santral sinir sistemine geçmemesi preanestezik medi-



olmasını sağlar.



Propantelin Antikolinerjik ve antinikotinik



etkinliği



olan ve santral sinir sistemine geçem eyen bir



reseptörleri muskarinik reseptörlerden daha



zayıf



ilaçtır.



Nikotinlk



bloke eder.



Hyosin-N-butilbromür Kuvaterner amin



yapısında



kanalının spazmlarını



santral sinir sistemine geçemeyen antimuskarinik bir



azaltmak için



ilaçtır.



Mide barsak



kullanılır.



Metskoplamin Skopolaminin santral sinir sistemine geçmeyen türevidir. ~



Benztropin 1 Bi periden 1 Triheksifenidil 1 Difenhidramin Santral etkili antikolinerjik



ilaçlardır.



hastalığında



Parkinson



mor ve hipersalivasyon tedavisinde kullanılırlar.



_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr----------------~~



~



artan kolinerjik



etkinliği



azaltarak, tre-



Otonom Sinir Sistemi



) ----------------------------~



[TUSEM'j



Farmakoloji



)



Tablo 2.15: Antimuskarinik ilaçların Klinik Kullanımi



Hastalik veya Durum Organofosfat



~ehirlenmesi



Antimuskarinik ilaç Atropin



1 Grikopirolat



Preanestezik medikasyon



Atropin



Antikolinesteraz zehirlenmesi



Atropin



Bronşial astım



lpratropium 1 Oksitropium



Antispazmotik etki



Hyosin-N-butilbromür



Stres



i.nkontinansı



. Atropin



Taşıt tutması



Skopolamin



Parkinson hastalığı



Benztropin



1 Biperiden



Peptik ülser



Pirenzepin



1 Telenzepin



oluşturmak



Atropin



Digoksin zehirlenmesi



Atropin



Midriyazis



1 Tropikamid



www.tusem.com.tr



(TUSEMJ



Farmakoloji



Otonom, Sinir Sistemi



Sempatomimetik ilaçlar Etektör organların



membranında



bulunana ve



~



reseptörleri uyararak etki



oluşturan ilaçlardır.



Ad re-



na lin, noradrenalin, izoproterenol, salbutamol, terbutalin ve dopamin gibi ilaçlar reseptörleri direkt uyararak etki yaparken kokain ve arnfetamin gibi ilaçlar noradrenalin



miktarını artırarak uyarır



hem de adrenerjik



inhibe eden ilaçlar; direkt etkili



ilaçların etkinliğini



yolla sempatik etkinlik gösterirler. Efedrin hem reseptörleri direkt olarak veziküllerden noradrenalin



salgılanmasını artırır



Rezerpin ve guanetidin gibi noradrenalin değiştirmezken



indirekt etkili



indirekt



(mikst etkili).



salgısını



ilaçların etkinliğini azaltırlar.



Tablo 2.16: indirekt Etkili ilaçların Etki Mekanizmaları



Mekanizma



-ilaç



Re-uptake'in inhibe edilmesi



1 Trisiklik antidepresanlar Arnfetamin 1 Tiramin 1 Efedrin Moklobemid 1 Tranilsipromin



Vezikül-lerden noradrenalin



saJgısının artı- rılması



MAO enzimlerinin inhibe edilmesi Presin.aptik



a 2 reseptörlerin bloke edilmesi



Kokain



Yohimbin



Katekolaminlerin Reseptörleri bulunur ve G proteini ile



ı



kenetlidir. a 1 reseptörler fostalipaz C aktivasyonu, a 2 reseptörler adenilat siklaz inhibisyonu, 13 re-



J



Katekolaminlerin etkilerine



aracılık



eden reseptörler hücre



septörler adenilat siklaz stimülasyonu yaparlar.



www.tusem.com.tr



membranında



)



(TUSEMj



Otonom Sinir Sistemi ) ------------------------~-'



Farmakoloji



Tablo 2.17: Sempatik Sinir Sisteminin Etkileri -



s



J



~



1 t



j G-



~ tc



(P



ç "&. c E



-



Organ 1 Doku



Reseptör



Etki



irisin radiyal kası



al



Kasılma



Siliyer kas



~



Gevşeme



Sinoatrial nod



~ı ve ~2



Hızlanma



Ektopik pacemaker



~1 ve ~2



Hızlanma



Kalbin kasılma gücü



~1 ve ~2



Artma



iskelet kası damarları



~2



Gevşeme



Bronş



~2



Gevşeme



düz kası



ve ~ 2



(midriyazis)



Gevşeme



Gastrointestinal düz kaslar



a 2



Gastrointestinal sfinkterler



al



1



Mesane düz kası



~2



Gevşeme



~



Mesane sfinkteri



al



Kasılma



Uterus düz kası



~2



Gevşeme



Penis ve seminal vezikül







Kasılma



Pilomotor düz kas



al



Kasılma



Ekrin ter bezi



Muskarinik



Salgı artışı



Apokrin ter bezi



a



Salgı artışı



Böbrek







Renin sentezinde artma



Karaciğer



~ 2 ve



Yağ



~1 ve ~3



Lipoliz artışı



Pankreas



a2



insülin salgısında azalma



Pankreas



~2



insülin salgısında artma



Sempatik sinir ucu



a2



Noradrenalin salgısında azalma



Trombosit



a2



Agregasyon



~~



ti



-



~-



-6 ~r



(')... o (7J



~



dokusu



Kasılma



-



a



Glikoneogenez ve glikojenolizis



artışı



~A -= 't-V'\\~1('\_



1fLD prt:> +v-e..r,o ~



tzG-.~p Y\ırL G. c~~



k{ı..ı d..e.- o\rne-"l,... ~ \Jo...~u s



~La:_$\~'.



[TUSEMj



Farmakoloji



Otonom Sinir Sistemi



Katekolaminlerin Etkileri Damarlar Etkilerine en duyarlı olan damar segmenti arteriyollerdir. Adrenalin cilt damarlarında kasılma, koroner ve çizgi li kas damarlarında gevşeme yapar. Noradrenalin koroner damarlar hariç bütün damarları kasar. izoproterenol bütün damarları ~ 2 reseptörler üzerinden gevşetir. Adrenalin ve noradrenalin böbrek kan



akımını azaltır.



Kalp Miyokart ve kalp iletim sistemindeki ~ı reseptörleri uyararak kalp hücrelerini stimüle ederler. Bu etkinin gücüne göre izoproterenol > adrenalin > noradrenalin s1ralamas1 vard1r. Noradrenalin kan basıncı nı



yükseltir, beta reseptörleri uyarma özelliği zayıf olduğu için baroreseptörleri uyarır ve ref-



leks bradikardi yapar. Vagal ton us artışına bağlı yaptığı bradikardiyi atropin önler.



Kan Bas1nc1 Npradrenalin ve adrenalin ortalama kan



basıncını artırırken



noradrenalin



azaltır.



Tablo 2.18: Katekolaminlerin Kan Basmcı ve Kalp Hızı Üzerindeki Etkileri



Adrenalin



Noradrenalin



izoproterenol



Sistolik kan basıncı



Artar



Artar



Artar



Diyastolik kan basıncı



Azalır



Artar



Azalır



Ortalama kan basıncı



Artar



Artar



Azalır



Nabız basıncı



Artar



Değişmez



Artar



hızı



Artar



Azalir



Artar



Parametre



Kalp



Damar



D1ş1



Düz Kaslar



Adrenalin ve izoproterenol ~ 2 reseptörleri uyararak; bronşlarda, damar ve uterus düz kasında ve mesane detrüsör



kasında gevşeme



Göz a 1 reseptörler üzerinden radiyal



yapar.



kası



kasarak yakın görmeyi bozmadan (siklopleji yapmadan) midri-



yazis yaparlar. irisin sfinkt er kasının sempatik uyarısı yoktur. a 2 reseptörleri uyararak cAMP azalmasına bağlı



aköz h u mor oluşumunu azaltırlar, ~ reseptörleri uyararak aköz humor oluşumunu artırırlar.



Glokomda



kullanılan



ilaçlar a agonist veya J3 blokör



olmalıdır.



Metabolik Etkiler Adrenalin net etki olarak insülin salgısını azaltır ve hipergiisem i yapar. ~ı ve ~ 3 reseptörler aracılığ ı ile lipolizi stimüle eder ve yüksek dozda metabolik asidoza neden olur. Plazma potasyum derişimini



azalt1r, GnRH ve ACTH düzeyini



www.tusem.com.tr



artırır.



Otonam



Sini ~r



LTUSEMj



Sistemi



Farmakoloji



Tablo 2.19: Açık Açı lı Glokom Tedavisinde Kullanılan ilaçlar



i"laç Grubu PGF ıaıta preparat l arı



Beta: blokörler Kolinerjik ilaçlar



N"onselektif alfa agonistler a 2 agonistler Karbonik anhidraı inhibitörleri Karbonik anhidraz inhibitörleri



Haç



Kullarulaş



Ktıllanalaş Amac•



Yolu



Latanoprost 1 Travop- Akışta artma rast 1 Bimatoprost Timolol /Betaksol:ül 1 Aköz humor Topikal Karteolol sekresvo-n unda azalma Topikal Pilokarpin 1 EkotioAkışta artma fat 1 Demekaryum 1 Fizostigmin · Adrenatin 1 Dipivefrin Akışta artma Topikal Topikal



Apraklonidin 1 Brimon id in Dorzolamid 1 Brinzolam id Asetozolamid 1 Metazolamid



Topikal Aköz humor sekresyonunda azalma Top i kal Aköz humor sekresyonunda azalma Oral Ak öz hum or sekresyonunda azalma



) Katekolaminler )



) Adrenalin ) a ve



p reseptörler



halasyonla



üzerinde agonist etki gösterir. intravenöz, intramusküler, cilt altı, topikal ve in-



kullan ı lır.



)



) Tablo 2.20: Adrenalinin



Kullanılışı



ve



Kontrendikasyonları



Kontrendi kasyonlan



Endikasyonlan Anaflaktik



şok



{ilk tercih}



Hi pe rta n siyon



..



1 Hipertiroidi



Akut alerjik reaksiyon



Taşikardi



Akut bronkospazm



Miyokart enfarktüsü



Kardiyak arrest



Konjestif kalp



yetmezliği



Koroner arter



hastalığı



Açıkaçılı



glokom



Nazal dekonjestan Lokal anestezik uzatılınası



(oso



1



Spontan



20-35



1.5



Mivaküryum



Plazma .



10-20



4-



Doksaküryum



Böbrek



> 35



6



Metakürin



%40 böbrek



> 35



4



Panküronyurn



%80 böbrek



> 35



6



Pipeküronyum



Karaciğer



ve böbrek



> 35



6



RekOronyum



Karaciğer



ve böbrek



20-35



0.8



Veküronyum



Karaciğer



ve böbrek



ıo-3s



6



Süksinilkolin



Plazma



mofL.



tt-\c,'s ~



~~



_ ·



Etki Sürelerine Göre



. ••



·Çok Ktsa Etktlder Metoheksital (en kısa) Tiyope,n tal



Sınıflandırılması



K1sa EtkilUer



Orta Etkiiller



·&J-z-un Etkililer



Sekobarbital



Amobarbital



Fenobarbital



· Hekzob-a rbital Tetrabarbital



Pentob.arbitaJ Allobarbital Butabarbital



)



Farmakokinetik Özellikleri ) Kısa etkili barbitüratlar (tiyopental gibi) plazma proteinlerine yüksek oranda, uzun etkili olanlar (fenobarbi-



) tal gibi)



düşük



) Sekobarbital



oranda bağlanırlar. Kısa etkili olanların etkinliği yeniden dağılım la sona erer. .



dışında karaciğer



.



mikrozornal enzimlerini indüklerler, fenobarbital kendini



yıkan



enzimi in . .



) d ükleyerek otoindüksiyon yapar. Asit yapılı oldukları için idrarın sodyum bikarbonatta alkali yapılması böb) reklerden itrahlarını artırır.



)Farmakolojik Etkileri )Sedasyon ve hipnoz yaparlar, hipnotik olarak kullanıldıklarında sabaha sarkan artik etkilere neden olurlar. )Sedasyon ve hipnotik özelliklerine tolerans gelişir. Uykunun REM dönemini k1salt1rlar, uykunun dönemleri üzerine yaptıkları etkiye tolerans gelişir. Anestezi amaçlı çok kısa etkili tiyopental tercih edilir. Santral etki)leri ile çizgili



kasları gevşetirler.



)



)Anksiyeteyi azaltırlar, öfori ve fiziksel bağımlılık oluştururlar. Antikonvülsan etki yaparlar, antikonvQisan )etkileri ne tolerans gelişmez. Fenobarbital; status epileptikus, tetanoz ve febril konvülsiyon gibi durumlar)da



diazepamın



alternatifidir. ,



)Yüksek dozlarda solunumu deprese ederler, solunumu deprese edici etkilerine tolerans gelişmez. Beyin kan ak1m1n1 ve ~afa içi bas1nc1n1 azaltlrlar, kafa travması ve beyin kanamalarında kafa içi basıncın ı azaltmak için kullanılırlar. Termoregülatör merkezi inhibe ederek hipotermi yaparlar ve hiperaljezi oluştururlar. ) www.tusem.com~tr



[TUSEMj ·



Farmakoloji



Fenobarbital -en fazla olmak üzere;



karaciğer



Santral Sinir Sistemi



mikrozornal enzimlerini, glukuronil transferaz enzimini ve



aminolevülinik asit sentaz enzimini indüklerler. Mikrozornal enzimierin indüklenmesi birçok



ilacın



bolizmasının hızlanmasına



neden olur. Fenobarbital glukuronil transferaz enzimini



için indirekt



bilirubinin direkt bilirubin



dönüşümünü artırır



indüklediği



kullanılır.



ve kernikterus tedavisinde



meta-



Aminolevülinik asit



sentaz enzimini indükledikleri için portiriyada kontrendikedirler.



~~+en ALA~+.cvı_ ~Cld~tlen~1_. Tablo 3.10: Barbitürtlarm Tolerans



Gelişen



ve



Gelişmeyen



Etkileri



Tolerans Gelişen Etkiler



Tolerans Gelişmeyen Etkiler



Sedasyon



Solunum depresyonu



R.EM dönemini



kısaltma



Anksiyolitik etki



Hiperaljezi



Antikonvülsan etki



ÇizgiJ:i kas



gevş_emesi



Beyin kan



akımında



Kafa içi



bas:ınçta



azalma



azalma



Barbitüratlann Klinik Kullan1hş1 hip~otik amaçlı kullanım







Sedatif ve







Konvülsiyonların







Anestezi indüksiyonu için







Beyin kan







Hiperbilirubinemi ve kernikterus tedavisi







Hemolitik sarılık ve kolestaz tedavisi



acil tedavisinde



akımını



(kısa



diazepamın



alternatifi olarak (ikinci tercih ilaç)



etkili tiyopental)



azaltmak için



ros."t-o p



OA'"\a-l~~l



+e..rN\. - dS;r-.. '('(\.\~{'.e_"""--



'"'



)



~.s . ~f'.



~ .



J



~\twco.+ j; L\ 1 ""t'era-\ı e...'1. \ A



1



m._9.("""-·



\



l



Barbitüratlann ilaç Etkileşmeleri ve Zehirle n me Tedavisi Benzodiazepin, alkol ve genel anestezik ilaçlarla birlikte sılıkları



artar, barbitüratlar bu ilaçlarla çapraz toleransa girer.



rek birçok yapma



alındıklarında



ilacın yıkımını hızlandırırlar.



olasılıklarını artırır. Kısa



Karaciğer



MAO inhibitörü ilaçlar,



solunum depresyonu yapma ola-



mikrozornal enzimlerini indükleye-



barbitüratların yıkımını



azaltarak toksik etki



etkili barbitüratlarla {metoheksital ve tiyopental} zehirlenme uzun etkili



olanlarda göre daha tehlikelidir. Tablo 3.11: Hipnotik ilaçlar



ilaç Grubu



ilaç



Benzodiazepinler



Triazolam



Barbitüratlar



Tiyopental/ Sekobarbital



Atipik benzodiazepinler



Zolpidem



Diğerleri



Ramelteon



www.tusem.com.tr



1 Lorazepam 1 Kuazepam 1 Temazepam 1 Zopiklon 1 Eszopiklon 1 Zöleplon



l



Kloralhidrat



)



Santral Sinir Sistemi ) ----------------------------~:~



[TUSEMj



Farmakoloji



Santral Etkili Kas Gevşetici ilaçlar ) Çizgi li kasları santral etkiyle gevşeten ilaçlardır, nöromusküler kavşak üzerinde etkileri yoktur. Kas, eklem, ) sinir ve omurili k kayn aklı kas sp a z mla rın ı n tedavisinde kullanı lı rl ar. J Benzodiazepinler



) GABAA reseptörlerini uyararak santral etki ile kas gevşemesi yaparlar. Bu gruptan en fazla dizepam, klor) diazepoksit ve midazolam kullanılır. Beyin ve omurili k kaynaklı kas spazmlarının tedavisinde etkilidirler. )



Baklafen



,Santral sinir sisteminde presinaptik ~s reseptörlerini aktive ederek presinaptik inhibisyon ile eksitatör )maddelerin salgılanmasını azaltır. Omurilikte monosinaptik ve polisinaptik refleksleri bloke eder. Omurilik ) kaynaklı ve multipl skleroza bağlı kas spazmlarının tedavisinde oral olarak kullanılır.



)Tizanidin )Omurilik düzeyinde polisinaptik yolakları etkileyerek santral etki ile kas gevşemesi yapar. Spinal ve sup{ aspinal kaynaklı spazm tedavisinde etkilidir. Santral sinir sisteminde a 2 res\ )etkinliği baskılar. Sedasyon, hipotansiyon ve bradikardi gibi yan tesirleri vardır.



örleri u.yarar.ak. sempatik ~~t(\_ck_



crfo re...slf~r .



)Gabapentin 1 Pregabalin )GABA analoğu olmalarına rağmen GABA reseptörlerini uyarmazlar ve antiepileptik etkinlik gösterirler. )Plazma proteinlerine -~ağlanmazlar, vücut:ta metabolize edilmezler ve diğer ilaçlarla etkileşmeye girmezler. )Nöropatik ağrı, fibromyalji e herpetik nevralji tedavisinde kullanılırlar.



Mb~~te..A



o....*'-U.\'~



U~v/V\ r n\~H rı



)



)Tiokolşikozid .-?:fABAA ve glisiiı



ı_,v4'{~



,__



r-



c...\- sc.~ • reseptörlerini uyararak santral etki ile çizgi li kas ·gevşemesi yapar. Pikrotoksin ve strikninin



~



yaptığı konvülsiyonları )



önler.



Metakarbamol/ Meprobomat Santral sinir sistemi üzerinde genel depresan etki yaparak sedasyon ve kas gevşemesi yaparlar. Kas iskelet ı~ası kaynaklı



kas spazmlarının tedavisinde kullanılırlar.



)



~ iklobenzaprin



Trisiklik antidepresan ilaçlara kimyasal yapı olarak benzer ve noradrenalin re-uptake'ni inhibe eder. Anti)"uskarinik yan tesirler oluşturur.



www.tusem.com.tr



[TU SE Mj



Farmakoloji



Santral Sinir Sistemi



Riluzol Lateral amyotrofik skleroz tedavisinde üst ve alt motor nöron harabiyetini önlemek için reseptör antagonistidir. Bu endikasyanda kas gevşemesi



oluşturmak



kullanılan



NMDA



için değil nöron harabiyetini önlemek



için v~rilir. o



~ Progab1g___7



-re...-LA... \\!As



~A v~.!L agonisti özelliği ile ~ ntiepileptik etki ve çizgi li kas gevşemesi oluşturmak için kullanılır.



Dantrolen Çizgili kasları direkt kas düzeyindeki etkisi ile gevşetir, periferik etkilidir. Ryanodin reseptör kanalları üzerinden transvers tübül membrantna yayalan depolarizasyonun sarkoplazmik retikulumu etkilemesini ve .. sarkoplazmik retikulumdan kalsiyum salgiianmasini inhibe eder. Malign hipertermi ve nöroleptik malign {



sendrom tedavisinde kullan1hr.



?erıfe..r\ lL .e-tW~ .'J)' rt...lA.



\c..o-s.a-



·



-e_~'~



..



Botulinum toksini Veziküllerden asetilkelin salgılanmasını irreversibl inhibe eder. Lokal etkiyle; fasiyal ve oromandibüler spazm, tortikolis, şaşılık, blaferospazm, anal fissür ve nörojenik mesane tedavisinde kullanılır.



Tablo 3.12: Santral Etkili Kas Gevşetici ilaçlar



ilaç



Etki Mekanizmasi



Benzodiazepinler



GABAA etkinliğini artırma



Baklafen



GABAs agonisti







Gabapentin



1 Pregabalin



Progabid Tizanidin



,.,



GABA analoğu GABAA ve GABAs agonisti



1 Deksmedetomidin



a 2 reseptör agonisti



Riluzol -



Glutamat etkinliğinin azaltılması (ALS tedavisi)



T i okolşikozid



GABAA ve glisin reseptör agonisti



www.tusem.com.tr



)



[TUSEM]



Santral Sinir Sistemi



Farmakoloji



Alkol ) Santral sinir sistemini deprese eder. Cilt



antiseptiği olması dışında klinik kullanımı. yoktur. Barbitürat, ben-



) zodiazepin ve genel anestezi k ilaçlarla çapraz tolerans gösterir.



) Farmakokinetik Özellikleri ) Ağız yolundan alınan etil alkol molekülü küçük ve iyonize kısmı düşük olduğu için çok hızlı absarbe edilir. ) Vücut kompartmanlarına kolayca geçer ve plazma proteinlerine bağlanmaz. Fötal kandaki derişimi anne )



ile aynıdır.



) Alkolün büyük bir



kısmı karaciğer tarafından



biyotransformasyon sonucu metabolize edilir. Alkolün meta-



) bolizmasında birinci basamak steplazmik bir enzim olan alkol dehidrogenaz tarafından o_ ksitlenerek ase) taldehit oluşmasıdır, bu reaksiyon sıfırıncı derece kinetiğine uyar. ikinci basamak asetaldehitin aldehit de) hidrogenaz enzimi ile asetik asite dönüştürülmesidir. Aldehit dehidrogenaz enzimi genetik polimorftım ) gösterir, bu enzime az miktarda sahip olanlarda asetaldehit vücutta biri kir. Aşırı miktarda alkol alınırsa ) metabolizmada mikrozornal enzim sistemi de görev alır. Alkolikierde CVP2E1 enzimi indüklenmiştir, alkol ) vücutta bulunduğu sürede bu enzim inhibe edilmiş durumdadır. ) Şekil



3.1- Alkol



metabolizması



ve bunu inhibe eden ilaçlar Etanal



Metanal



Alkol dehidrogenaz



Formaldehit



Asetaldehit Fomepizol · (M etanot etilen glikol zehirlenme tedavisi)



Aldehit dehidrogenaz



Format Asetat Disulfiram (Alkol bağımlılık t edavisi)



)



)Etil alkolün bulantı, kusma, taşikardi, flushing gibi hoş olmayan etkilerinden biriken asetaldehit sorumlu)dur. Aldehit dehidrogenaz enzimini inhibe eden disülftram asetaldehit biriktirerek etil alkol bağımlılarının )tedavisi nde kullan.ılır. Di~ülfiram gebeler tarafından kullanılırsa vertebra, gastointestinal ve trakea anoma} ileri ile karakterize VACTERL sendromu yapar. www.tusem.com.tr



[TUSEM'j



Farmakoloji



Santral Sinir Sistemi



Tablo 3.13: A~kolle Alındiğında Asetaldehit Sendromu Yapan ilaçlar



ilaç Grubu



Örnek ilaç



Aldehit dehidrogenaz inhibitörü



Disülfiram



Oral antidiyabetik



Klorpropamid



Antibiyotik



1 Tolbutamid 1 Gliburid Metronidazol 1 Kloramfenikol 1 Sefaperazon 1 Maksolaktam 1 Griseofulvin



Antineoplastik



Prakarbazin



Oral antikoagulan



Varfarin



Etil Alkolün Farmakolojik Etkileri Küçük dozlarda sedasyon, anksiyolitik etki ve öföri oluşturur, serebellar fonksiyonları bozar. Kronik kullanımda wernicke korsakoff sendromuna neden olur.



Asetaldehite



bağlı



kaslarını gevşeterek



. basıncını düşürür.



'



Ufak dozlarda asetaldehite bağlı solunumu stimüle ederken yüksek dozlarda solunumu baskılar. Emetik



ı



etki gösterir, iştah ı ve mide asit salgısını artırır. Uzun süre alkol kullananlarda anatomepatolojik bağ1mhhk



ı



ortaya



doğum



kan



bağlı flushing yapar.



Uterus hareketlerini azaltarak



erken



damar düz



Ci lt damarlarında vazodilatasyona



eylemini önler.



çıkarır.



Arka hipofizden ADH salg1s1n1 azaltarak diüretik etki yapar. Az miktarda alkol HDL düzeyini yini



azaltır. Aşırı



ve prolaktin Gebede



artırır,



LDL düze-



miktarda alkol kullananlarda LDL ve trigliserit düzeyi artar. Adrenalin, noradrenalin, ACTH



salgısını artırırken,



ADH ve testesteren salg1lanmas1n1 bask1lar.



kullanıldığında; düşük doğum ağırlığı,



mikrosefa li, burun



basıklığı,



üst d udak ve kalp anomalileri ile



karekterize fötal alkol sendromu yapar.



Tablo 3.14: Etil Alkol



Bağımlılıği



Tedavisinde Kullamlan ilaçlar



ilaç



Etki Mekanizmasi



Disülfiram



Aldehid dehidrogenaz inhibitörü



Na Itrekson



Opiyat reseptör antagonisti



Acamprozat



GABAA aktivatörü, N M DA reseptör blokörü



U.?.Uil e._.ttj ~ .-- ~ al tol\:ıt)



01 . [TU E MjiJ.___________F_a_rm_a_k_o_ıo_ji



;



ı Farmakokinetik Özellikleri



) Oral olarak



kullanılır,



) dekarboksilaz



kana ve beyne



tarafından



doparnine



taşıyıcı aracılı alınır. Karaciğer



dönüşür. Yalnızca



%1-3



) matik L-amino asit dekarboksilaz tarafından doparnine



ve barsaklardan



oranında



geçişi sırasında



dopa



santral sinir sistemine geçer ve aro-



dönüştürülür.



)



Doparnine dönüşümü periferik yapılarda da ) si günlük dozu



için periferik dopa dekarboksilaz inhibitörü ile verilme-



yaklaşık %75 azaltır. Besinlerle alınması absorbsiyonunu geciktirir. ı,



)



olduğu



_i'- .



\1



ll



'i}



~~-"l"-'"*"orv Db



.ı\t. ı;,



) Dopa dekarboksilaz enzimini aktive eden piridoksin ile birlikte kullanılırsa etkinliği azalır. Bu nedenle piriı doksinle birlikte kullanılmamalıdır. MAO ve KOMT enzimleri tarafından yıkılır. KÖMT enzimini inhibe eden



) entakapon veya tolkapon ile birlikte



alındığında



santral sinir sistemine geçişi artar.



ı Yan Tesirleri ı.



Özellikle periferik dopamin oluşumuna bağlı; bulantı, hipotansiyon ve değişik kardiyak aritmiler



)• ). ).



Orofasiyal diskinezi



• ).



On-off sendromu



). )•



Deride melanin oluşumunu artırma (malign melanomda kontrendike) Coombs pozitif hemolitikanemi ----4 (YIL+\\ L - cL,fa..



).



Mide asit



Nonselektif MAO i nh ibitörleri ile birlikte



alındığında



hipertansit kriz



insomnia, konfüzyon, delüzyon ve halüsinasyon (karbidopa ile alındığında daha fazla) Midriyazise



bağlı



akut glokom



atağına



neden olma



ok.r.a- /



salgısında



artma (peptik ülserde kontrendike)



)



)ilaç Etkileşmeleri ) KOMT inhibitörü entakapon, periferik dopa dekarboksilaz inhibitörü karbidopa ve benserazid, D2 reseptör aktivatörü bromokriptin ve MA0 6 inhibitörü selejilin ile



alındığında



santral



etkinliği



artar.



p opa dekarboksilaz enzimini aktive eden piridoksin, aynı enzimi periferde ve beyinde inhibe eden metildopa, dopamin



depolarını boşaltan



rezerpin ve tetrabenazin, D2 reseptörlerini bloke eden fenotiazin



) türevi antipsikotikler ve metoklopramid ile



alındığında etkinliği azalır.



)



JKarbidopa / Benserazid )Periferde dopa dekarboksilaz enzimini inhibe ederler. Parkinson tedavisinde tek



başına



etkinlikleri yok-



)tur. L-dopa'nın ekstraserebral metabolizmasını azaltarak etkinliğini artırırlar. Periferde daha az dopamin · oluşacağı için bulantı ve hipotansiyon gibi periferik yan tesirlerini azaltırken beyinde dopamin artışına



)bağlı delüzyon, halüsinasyon ve konfüzyon gibi santral yan tesirleri artırırlar.



e



www.tusem.com.tr



(TUSEM'j



Farmakoloji



Santral Sinir Sistemi



Entakapon 1 Tolkapon L-dopa KOMT enzimi ile 3-0-metildopa'ya kandan beyne



geçişini azaltır.



başianna



3-0-metildopa



L-dopa'nın



ince barsaklardan kana ve



KOMT enzimini inhibe eden entakapon ve tolkapon;



lardan kana ve kandan beyne geçişini tedavisinde tek



dönüşür.



artırır ve



L-dopa'ya



L-dopa'nın



bağlı yanıttaki dalgalanmaları



etkinlikleri yoktur. Entakapon



yalnızca



ince barsak-



geciktirir. Parkinso n



periferde, tolkapon perifer ve beyinde



KOMT enzimini inhibe eder.



Dopamin Reseptör Agonistleri Santral sinir sisteminde doparnini



artırmadan



D2



reseptörlerini ~



olarak



uyarırlar.



L-dopa'dan



farkl ı



olarak; enzimatik değişime gerek olmadan etki yaparlar, D2 reseptörlerini direkt olarak uyarırlar, toksik meta bo lite



dönüşmezler, taşıyıcıya



daha az neden olurlar. Parkinson



gereksinim olmadan kana ve beyne geçerler ve



hastalığının



Tablo 3.16: Parkinson Tedavisinde



fetr-optnto rıeP-\ %\:,ro~.s



tedavisinde birinci seçenek



Kullanılan



f1uktuasyonlara



ilaçlardır.



Dopamin Reseptör Agonistleri



E ·. rgot· r·· ··urev1er1•



Ergot Türevi -Olmayanlar



Bromokriptin



Pramipeksol



Lizurid



Ropirinol



Pergol id



Rotigotin



Kabergolin



Pribedil



c:rya-r·



yanıtta



·Bromokriptin 1 Lizurid 1 Pergol id 1 Kabergolin Santral sinir sisteminde 0 2 reseptörleri direkt olarak aktive eden ergot türevi



me hormon düzeyini



azaltırlar.



Dopaminerjik etkinlik



artışına bağlı;



ilaçlardır.



Prolaktin ve büyü-



bulann kusma, ortastatik hipotansi-



yon, öfori ve halüsinasyona neden olurlar. Yapttkları bulantı kusma tedavisinde beyine geçmeden periferik D2 reseptörlerini bloke eden domperidon



kullanılır.



Ropirinol 1 Pramipeksol Santral sinir sisteminde 0 2 reseptörlerini direkt olarak aktive eden ergot türevi olmayan



ilaçlardır.



Prolak-



tin ve büyüme hormon düzeyini azalttrlar.



Rotigotin Erken dönem Parkinson hastalığ·ının tedavisinde transdermal kullanım için 2007 yılında FDA tarafından onay verilen 0 2 reseptör agonisti yeni bir ilaçtlr.



www.tusem.com.tr



e



1



) santra 1s·tnar· s·rstem1·



-(TUSEMj_



Farmakoloji



ı Dopamin Reseptör Agonistlerinin Klinik Kullan1m1 ı



• •



Dopaminerjik reseptörü uyardıkları için; Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılırlar. Dopaminerjik etkinliği artırdıkları için; prolaktin ve büyüme hormonunu azaltırlar, prolaktin salgllayan adenom ve akromegali tedavisinde yararlıdırlar.



) •



Prolaktini azalttıkları için; erkek ve kadınlarda fizyolojik süt salg1s1n1 baskilamak için kullanılırlar.



) •



Dopamin reseptör blokajına bağlı nöroleptik malign sendrom tedavisinde dantrolenle birlikte verilirler.



) Dopamin Reseptör Agonistlerinin Yan Tesirleri ) Bulantı, kusma ve ortastatik hipotansiyon sık görülür. Santral sinir sisteminde 0 2 reseptörlerinin uyarılması ) sonucu halüsünasyon ve şizofreniye benzer klinik tablo ortaya çıkarırlar. Bromokriptin el ve ayaklarda ) kırmızı ağrılı şişlik yapar (eritromelalji). Angina pektorisli, myokart enfarktus geçirmiş veya psikoz öyküsü )



olan hastalarda kullanılmazlar.



) Selejilin ) Mide barsak kanalından emilmeyen ve MA08 enzimini irreversibl inhibe eden antiaksidan etkili ilaçtır. Depres~-



yon tedavisinde de kullanılabilir. L-dopa'ya bağlı on-off sendromu gelişmesini geciktirir. Meperidin veya SSRI ) grubu ilaçlarla kull~ıldığında serotonin sendromuna neden olur. Resajilin de benzer etkilere sahip bir ilaçtır.



) Amanta d"1n ) .



lnflüenza A profilaksisinde kullanılan antiviral bir ilaçtır. Dopaminerjik etkinliği artırıp kolinerjik etkinliği



) azaltarakParkinson



hastalığının



tedavisinde de



yararlıdır.



Dopaminerjik



etkinliği. artırma özelliği



L-dopa



ve bromokriptine göre daha düşüktür. Hipotansiyon, halüsünasyon, salgıtarda azalma ve livedoretikülaris ) yapar. )



) Santral Etkili Antikolinerjik ilaçlar ) Parkinson hastalığında artan santral kolinerjik etkinliğe bağlı tremor ve hipersalivasyona karş1 etkili ilaçJ lard1r.



Tablo 3.17: Santral Etkin Antikolinerjik ilaçlar



Antihistami.n ik Etkili Antikolinerjik ilaçlar



Antikolinerjik UaÇiar



it Difenhidramin



Atropin tt' Benztropin



ft Bi periden



·"'



Orfenadin Klorfeniramin



Triheksifenidil



www.tusem.com.tr



(TUSEMj



Farmakoloji



Santral Sinir Sistemi



Tablo 3.18: Hareket Hastalıklarmda Kullamlan ilaçlar -



Hareket



Hastahğ1



Huntington



hastalığı



Tedavi Haloperidol 1 Rezerpin



1 Metoprolol



Esansiyel tremor



Propranolol



Tik



Haloperidol



ilaca bağlı diskinezi



Benztropin 1 Biperiden



Wilson



hastalığı



Tortikolis 1 Blaferospazm



www.tusem.com.tr



Penisilamin



1 Tetrabenazin



1 Trientin



Botulinum toksini



1 Difenhidramin



-



)



Santral Sinir Sistemi ) ------------------------~·'



(TUSEMj



Farmakoloji



Antipsikotik ilaçlar (Nöroleptik ilaçlar)



) Şizofreni ve diğer psikozların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Öfori, halüsünasyon, fiziksel ve psişik bağ•m­ ) hhk yapmazlar. Kataton ik şizofreninin akut tedavisinde diazepam birinci tercih ilaçtlr. )



Şizofreni



Benzeri Tablo



Oluşturan



Maddeler







Dopaminerjik etkinliği artlran ilaçlar (L-dopa, bromokriptin, amfetamin)







S-HT reseptör agonistleri (LSD, meskalin, psilosin)







NMDA reseptör antagonistleri (fensiklidin ve ketamin)



) An~psikotik ilaçlann Etki Mekanizmalan ) Tipik antipsikotik ilaçlar, santral sinir sistemindeki etkilerini ve ekstrapiramidal yan tesirlerini beyinde do) paminerjik reseptörleri bloke ederek yaparlar. Etkilerinin mezolimbik ve mezokortikal yolakta yoğun olarak ) bulunan postsinaptik D.! ve 0 3 reseptörlerini~ etmelerine bağlı olduğu iddia edilmektedir. Antipsikotik ) ilaçların yaptlğı ekstrapiramidal yan tesirlerden postsinaptik 0 2 reseptörlerini bloke etmeleri sorumludur.



)



-



'



Klozapin gibi atipik nöroleptik ilaçlar, ön beyinde bulunan 5-HT2 A reseptörlerini ve daha az oranda dopa) min_Q 4 reseptörlerini bloke ederler.



Şizofreninin



daha çok negatif bulguianna etkilidirler ve tipik ilaçlara



göre daha az ekstrapiramidal yan tesir oluştururlar. )



) Klasik Antipsikotik ilaçlar } Farmakolojik etkilerini santral sinir sisteminde postsinaptik 0 2 ve 0 3 reseptörlerini bloke ederek yaparlar. ) Dopamin reseptörleri dışında; adrenerjik alfa, muskarinik, histam inerjik ve serotonerjik reseptörleri de ) inhibe ederler. Şizofreninin ~ semptomları na karşı oldukça etkili ilaçlardır.



Tablo 3.19: Klasik Antipsikotik ilaçlar



Fenotiazin Türevi •Kiorpromazin •Tioridazin Mezoridazin



Buturofenon Türevi •Haloperidol Droperidol Benzepridol



Tioksantin Türevi



Loksapin Türevi



Tiotiksen



Loksapin



Klorpratiksen



Klotiap in Metiapin



Proklorperazin Flufenazin



www.tusem.com.tr



(TU S E Mj [J •. . _______s_an_t_ra_ıs_in_i_rs_is_te_m_i



Farmakoloji



Fenotiazin Türevleri En eski antipsikotik ilaçlardır. Dopamin reseptörleri dışında; adrenerjik alfa, muskarinik, histaminerjik ve serotonerjik reseptörleri de bloke ederler. sine



Oluşturdukları



etkilerin



birçoğu



bu reseptörlerin inhibe edilme-



bağlıdır.



Farmakolojik Etkileri D2 reseptörlerini bloke ederek antipsikotik etki yaparlar, antipsikotik etkiye genellikle tolerans gelişmez . Hiperprolaktinemi, akut distoni, akatizi, Parkinsonizm, tardif diskinezi ve antiemetik etki perprolaktinemi



yapıcı



etkilerine genellikle tolerans gelişmez. Prolaktin



artışına bağlı;



oluştururlar.



Hi-



amenore, galaktore



ve infertilite görülür. Öfori, halüsinasyon ve bağımlılık yapmazlar. Histarnin reseptörlerini bloke ederek ve opioid reseptörleri uyararak sedasyon yaparlar, sedasyon etkilerine çok



hızlı



tolerans



gelişir.



Histarnin ve serotonin reseptörlerini bloke ederek kilo



olurlar. Adrenerjik alfa reseptörleri bloke ederek kan



basıncını düşürürler.



Hayvanlarda



arttşma



sakınma



yapıcı



neden



reaksiyo-



nunu bozarlar. Prokonvülsan etki yaparlar. Kolinerjik reseptörleri bloke ederek; idrar retansiyonu, bulgulara neden olurlar. Vücut ADH ve insülin



ısısının



salgılarda



azalma, siklopleji gibi atropin benzeri



regülasyonunu bozarak poikilotermi yaparlar. Büyüme hormonu,



salgısını azaltırlar.



www.tusem.com.tr



~ ~----------------------



)



[TUSEM'j



Santral Sinir Sistemi



Farmakoloji



Tablo 3.20: Antipsikotik ilaçlarm Yan Tesirleri ve Etki Mekanizmalan



Mekanizma 0 2 reseptör



Farmakolojik Etki



+



blokajı



Anti psi kati k etki Hiperprolaktinemi Akatizi Akut distonik reaksiyon



-



Parkinsonizm Nöroleptik malign sendrom



+ Antiemetik etki



.



\)~- Gabapentin



) GABA



yararlıdır. Bağımlılık yaptıkları



için dozlan azaltılarak kesilmelidir.



1 Pregabalin



'---1 ~~~~i loorbl~lbt f-



analoğu olmalarına rağmen GABA reseptörlerini direkt olarak uyarmazlar.



Plazma proteinlerine



) bağlanmazlar, metabolize edilm~zler ve enzim indüksiyonu yapmazlar. Aminoasit taşıyıcıları ile beyne alı­ ) nırlar. Nöropatik ağn, fibromyalji ve herpetik nevralji tedavisinde kullanılırlar. )



) Progabid ) GABA analoğudur. ~~ve ~A.!.. reseptörlerini uyararak antiepileptik etki yapar. Çocuklarda ve yetiş)



kinlerde generalize tonik-klonik, parsiyel ve myoklonik nöbetierin tedavisinde kullanılır.



) Vigabatrin ·---?>



i



')o



~~~+~ urclrML .ol.cu"\ \ bo.zutdu~U C]o.po-r.



) GABA analoğu olmasına rağmen GABA reseptörlerini aktive etmez. GABA transaminaz enzimini irreversibl ) inhibe ederek GABA'nın etkinliğini güçlendirir. Klasik antiepileptik ilaçla ra yanıt vermeyen; kompleks par) siyel nöbet ve sekonder generalize nöbetlerde kullanılır. West sendromunda (infantil spazm), ~nın ) alternatifidir. Kokain ve metamfetamin bağımlılarının tedavisinde yararlıdır. ~orı



)



) Lamotrijin )



~ .L ·. +e.rcl "ı



\0\-\-~~to~a..t cSala . ~ e.- ~



Sodyum kanallarını bloke eden, parsiyel nöbet tedavisinde oldukça etkili,~ spektrumlu, fo lik asi,t an-



-



timetaboliti bir ilaçtır. Çocuklarda absans nöbet tedavisinde kullanılır. Pediatrik hastalarda %1-2 oranında



) yaşam• tehdit eden deri reaksiyonuna neden olur. Enzim inhibisyonu yapan valproik asit ~dan



yarı­



) la nma ömrü uzatılır. Hamilelerde güvenli bir ilaçtı r. )



JFelbamat ) Büyük kısmı değişmeden böbrekler yoluyla atılan NMDA reseptör blokörü ve GABAAreseptör agonisti bir ı ilaçtır. Apiastik anemi ve karaciğer yetmezliğine neden olabilir.



www.tusem.com.tr



(TUSEMj



Farmakoloji



Santral Sinir Sistemi



Tiagabin GABA re-uptake inhibitörü antiepileptik sinde de



ilaçtır.



Anksiyete bozukluğu, nöropatik ağrı ve fibromyalji tedavi-



kullanılır.



Topiramat Monosakkarit yapılı antiepileptik ilaçtır. GABA reseptörlerini aktive ederek, glutamat reseptörlerini ve sodyum kanallarını bloke ederek etkinlik gösterir. Diğer ilaçla ra yeterli yanıt alınamayan durumlarda tedaviye eklenir.



Lacosamide Voltaj



bağımlı



siyete



bozukluğu,



sodyum



kanallarını



ve nörotropik faktörleri bloke ederek antiepileptik etkinlik gösterir. Ank-



nöropatik ağrı ve fibromyalji tedavisinde de



kullanılır.



Tablo 3.24: Antiepileptik ilaçların Mikrozornal Enzimleri Etkileme Özellikleri



lndilkleyenler



inhibe Edenler



·Etkllemeyenle·r



Fenobarbital



Valproik asit



Etosüksimid



Pri~midon



Topiramat



G_aba_penti-n



Fenitoin



Vigabatrin



Karbam azepin



ltlo-nazepam



1 Pregabalin



I



Tablo 3.25: Nöbet Şekillerinin Tedavisi



rnatif ilaçlar



1. Tercih ilaç Diazepam / Lqrazepa·m 1



Fenobarbital



Midazolam



Fenitoin



FebriJ konvülsiyon



Diazepam



Fenaba rbita 1



Absans nöbet



Etosüksimid



Valproik asit



Status epileptikus



1 Valproik asit 1



1 Lamotrijin 1



Klonazepam Grand mal epilepsi



Fenitoin 1 Karba



infantil spazm



ACTH



Vigabatrin



Valproik asit



Klonazepam



azepin



Valproik asit 1 Lamotrijin



(West sendromu) Myoklonik nöbet



www.tusem.com.tr



r



~ _sa_n_tr_al_s_in_ir_si_st_em_i-------P~\1 . TU s E MJ



Farmakoloji



Antidepresan ilaçlar ) Depresyon, beyinde noradrenalin ve serotonin düzeyinin azalması ile karakterize psikiyatrik bir hastalıktır. ) Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar beyinde noradrenalin ve/veya serotonin miktarını artırarak etki ) yaparlar. Vücutta bulunan birçok sistemi etkileyerek çeşitli yan tesirler oluştururlar.



)



)Antidepresan ilaç Gruplan



.



)



Trisiklik Antidepresan Ilaçlar Yapılarında



trisiklik halka bulunan antidepresanlardır. Genellikle noradrenalin ve serotonin re-uptake'ni



nonselektif şekilde inhibe ederler. Muskarinik, histaminik ve alfa reseptör blokörü özellikleri de va~dır. Bu Jgrupta; imipramin, desipramin, klomipramin, trimipramin, amitriptilin, nortriptilin, protriptilin ve daksepin gibi ilaçlar bulunur. )



)Selektif Serotonin Re-uptake i nh ibitörleri )Beyinde serotonin (S-HT) geri alımını selektif olarak inhibe ederler. Muskarinik, histam in ik ve alfa reseptör )blokörü özellikleri trisiklik antidepresan ilaçlara göre daha zay1ft1r. Bu grupta; fluoksetin, paroksetin, sitalopram, essitalopram, sertralin ve fluvoksamin



r-



~



vardır.



)selektif Noradrenalin Re~uptake inhibitörleri )santral sinir sisteminde noradrenalin re-uptake'ni serotonin re-uptake'ne göre daha selektif inhibe ederler. )Bu grupta; reboksetin ve atomaksetin gibi ilaçlar vardır. )



~~---



~elektif Noradrenalin ve Serotonin Re-uptake inhibitörleri )Trisiklik antidepresan ilaçlardan farklı olarak muskarinik, histaminik ve alfa adrenerjik reseptörleri ~ \etmeden serotonin ve noradrenalin re-uptake'ni inhibe ederler. Bu grupta; venlafaksin ve dulaksetin gibi i



ilaçlar vardır. )



Js-HT2 Reseptör Blokörleri Js erotoninin 5-HT2 reseptörlerini bloke ederek ve zayıf serotonin re-uptake inhibitörü özellikleri ile antidepresan etki yaparlar. Bu grupta; trazodon nefazodon gibi ilaçlar vardır. Mianserin ve mirtazapin gibi ilaçlar ,a ynı reseptörleri genellikle re-uptake inhibisyonu yapmadan inhibe ederler.



) ~mfetamin Benzeri ilaçlar ,



Ir ~



o



busplron\a...



't.o.r\?..nr (V\o...



f







Bu grupta kimyasal yapı bakı.mından amfetaminlere benzeyen bupropion vardır. Bupropion sedasyon ve



)



erektil disfonksiyon yapmadan antidepresan etkinlik gösterir. Nikotin bağ1mhlann1n tedavisinde kullanılır. )



.



www.tusem.com.tr



(TUSEMj



Farmakoloji



/



MAO inhibitörleri Noradrenalin ve serotonin i



yıkan



N



-..iL



Santral Sinir Sistemi



s ' '""' ~



"\~



MAO A enzimini inhibe ederek antidepresan etki·yaparlar. Moklobemid



·MAOA enzimini selektif olarak inhibe ederken tranilsipromin ve fenelzin gibi ilaçlar MAOA ve MA0 8 enzi-



j



mini irreversibl inhibe ederler.



~;Q..(V"'\'r"l'







'{ 1



.o.:r



Tablo 3.26: Antidepresan ilaçlar



Antidepresan ilaç Grubu



Örnek ilaçlar



Trisiklik antidepresanlar



Klomipramin imipramin Desipramin Amitriptilin Nartriptil i n



Selektif serotonin re-uptake inhibitörleri



Fluoksetin Paraksetin Sitalapram Sertral in Fluvoksamin



Selektif noradrenalin re-uptake inhibitörleri



Reboksetin Atomaksetin



Selektif noradrenalin ve serotonin re-uptake inhibitörleri



Venlafaksin Dulaksetin



5-HT2 reseptör blokörleri



Trazpdon Nefazodon



MAO inhibitörleri



Moklobemid Tranilsipromin Fenelzin



Moklobemid MAOA enzimini selektif olarak inhibe eden antidepresan ilaçtır. Atipik depresyon ve sosyal fobi tedavisinde



kullanılır. Diğer



depresyon



ilaçlarının



aksine



sağlam



insanlarda da



psişik



stimülasyon yapar. Etkis1



trisiklik antidepresan ilaçlardan daha hızlı başlar. Fluoksetin ve klomipramin gibi seratonini artıran ilaçlarla birlikte kullanıldığında serotonin sendromunc neden olu r. Tiraminden zengin besinlerle alındığında hipertansit kriz yapmaz. MAO Aenzimini inhibe etme özelliği kısa sürdüğü için günde 2-3 defa alınması gerekir. Opiyat ilaçların etkinliğini ve yan tesirlerini artırır



bu nedenle meperidin ve dekstrometorfan gibi ilaçlarla birlikte



www.tusem.com.tr



kullanılması



önerilmez.



~ _sa_n_tr_a_ıs_in_i_r_si_st_e_m_i_ _ _ _ _ _ 1



Trisiklik Antidepresan ilaçlar



)



Birçoğu



_,liJ (TU s EMjJJf--_________F_a_rm_ak_o_ıo_ji



noradrenalin ve seratoninin re-uptake'ni inhibe eder. Etkileri 2-3 hafta sonra



başlar.



Muskarinik,



) histaminik ve alfa reseptör blokörü özellikleri de vardır. Trisiklik antidepresan ilaçları yıkan mikrozornal ) enzimler fluoksetin ve fluvoksamin daha fazla olmak üzereSSRI ilaçlar tarafından inhibe edilir. Bu iki ilaç grubunun



kullanılması



durumunda trisiklik



ilaçların



yan tesirleri artar. Fluoksetinin



yarılanma



ömrü yakla-



şık 2 hafta olduğu için, fluoksetin tedavisinden sonra trisiklik antidepresan ilaçlara hemen geçilmemelidir.



) )



)



ı Trisiklik Antidepresan ilaçların Farmakolojik Etkileri ) Sağlıklı insanlarda psişik stimülasyon yapmazlar ama sedasyon oluştururlar. Uykunun REM dönemini kısal­ ) tırlar ve öğrenme ve bellek fonksiyonlarını bozarlar. ) Muskarinik reseptörleri bloke ederek



ağız kuruluğu, idrar retansiyonu,



midriyazis ve



yakın görme bozuk-



luğı gibi yan tesiriere neden olurlar. Amitriptilin, protriptilin ve imipramin gibi trisiklik antidepresan ilaçlar



)



) diğerlerine göre daha fazla antimuskarinik yan tesir yapar. )



) Adrenerjik alfa reseptörleri bloke ederek kan basıncın ı düşürürler. Amitriptilin ve doksepin gibi trisiklik ) antidepresan ilaçlar



diğerlerine



göre daha fazla hipotansiyona neden olur. Yüksek



) ventrikül kaynaklı aritmilerdir. Kardiyak yan tesiri en yüksek ilaç amitriptilindir.



4 'b>



) Histarnin reseptörlerini bloke ederek sedasyon



oluştururlar.



dozlarında



ölüm nedeni ~



s 1L 'i =re e.:\-u



Doksepin ve trimipramin gibi trisiklik anti-



) depresan ilaçlar diğerlerine göre daha fazla sedasyon yapar.



) ) Amitriptilin ve klomipramin daha fazla olmak üzere analjezik etkileri vardır. Migren profilaksisi, nöropatik ağrı



ve fibromyalji tedavisinde



kullanılırlar.



)



Antidepresan etkilerine tolerans )mi tolerans



gelişmezken



anti kolinerjik etkilerine ve sedasyon yapma özelliklerine



kıs-



gelişir. Antidepresan ilaçlar dozları azaltılarak kesilmelidirler.



)



) MAO inhibitörleri, trisiklik antidepresan ilaçların yıkımını yapan enzimleri inhibe eder. MAO inhibitörü ve trisiklik )antidepresan ilaçların birlikte kullanılması uygun değildir. Alkpl, benzodiazepin ve barbitürat gibi ilaçlarla alın­ ) dıkları



zaman belirgin santral sinir sistemi depresyonu oluştururlar. ~alp hastalığı, prostat hipertrofisi, glokom ve



)idrar retansiyonu gibi durumlarda kontrendikedirler.



/"'7=--h:>~h ô\6~ ~~.



JTrisiklik Antidepresan Zehirlenmesi )Muskarinik reseptörlerin bloke edilmesine bağlı barsak hareketlerinde azalma, midriyazis, siklopleji ve lağ ız kuruluğu



alfa reseptörlerin bloke edilmesine



bağlı



ortastatik hipotansiyon histarnin reseptörlerinin



)bloke edilmesine bağlı sedasyon gözlenir. Ölüm nedeni ventriküler aritmilerdir. Tedavide; aktif kömür ve ,ventriküler aritmiler için lidokain veya sodyum bikarbonat



~------------------~~ ~



kullanılır.



www.tusem.com.tr



[TUSEMj



Farmakoloji



Santral Sinir Sistemi



Trisiklik Antidepresan ilaçlar imipramin Noradrenalin ve serotonin re-uptake'ni inhibe eder. Anksiyolitik ve antiobsesyonel etkinliği de vardır. Belirgin sedasyon yapar ve antikolinerjik yan tesirler oluşturur. Enurezis nokturna, çocukluk çağı depresyonu ve dikkat eksikliğinde



kullanılır.



Desipramin imipraminin metabolitidir. Noradrenalin pompasını daha selektif olarak inhibe eder. Atropin benzeri yan tesirleri ve sedasyon oluşturma potansiyeli imipraminden daha düşüktür.



Klomipramin Noradrenalin ve serotonin re-uptake'ni inhibe eder. Trisiklik antidepresan ilaçlar içerisinde serotonin reupteke'ni en selektif bloke eden



ilaçtır.



Antidepresan etkisinden



bağımsız



belirgin ,antiobsesyonel etkinlik



i



gösterir.



ss~ı -.1-



o \'-' "l..\Jte-'1.-tk \ta_c,



l"



{'{\ ~o-ı.)>



0...~~\ Fen s1"kl"d" 1 1n ----1



tt-r ---'



Santral Sinir Sistemi



\C-cl-~\"



.'



\c.,!!.:b~..r~·,, rı



NMDA reseptörlerini nonkompetetif olarak bloke eder.



Bağımlılık



ve yoksunluk yapmamasma rağmen halü-



sünasyonla birlikte olan şizofreni benzeri bulgulara neden olur.< Deneysel şizofreni oluşturmak için kullanılır. Kullanımı sırasında; hipertansi~ n,



tasikardi, horizantal ve vertikal nistagmus gibi bulgular görülür.



Tablo 3.30: Halüsinasyon Yapan Maddeler ve



Mekanizmaları



_,



Mekaniz-m a



,.



1 Psilosin



5-HT 2 A reseptörlerine parsiyel agonist etki



Meskalin



NMDA reseptör blokajl



Fenstklidin



1 Ketamin



Beyinde dopamin miktarının art ı rı 1ma sı



Arnfetamin



1 Kokain



"'



Beyinde 0 2 reseptörleri-nin Beyinde asetilkelin







Madde.



uyarrtmas-ı



miktarının artırılması



Bromokriptin 1 K-abe.rgoJin Fizostigmin



Kilo Kaybettiren ilaçlar Sibutramin Serotonerji k ve noradrenerjik sinapslarda re-uptake'ini inhibe ederek hipotalamustaki etkisiyle doyma duyumsamayı



artlrarak az yemek yemeyi sağlar. Nonselektif MAO inhibitörleri ile birlikte kullanılırsa hiper-



tansiyon yapma



olasılığı



daha da artar.



Orlistat Pankreastan salgılanan ve yağların yıkımında görev alan lipai enzimini inhibe eder. Hidrolize olmamış yağlar absarbe olamaz ve feçesle



atllır.



Rimonabant Kannabinoid CB 1 reseptörlerini bloke ederek obezite tedavisinde lılarının



tedavisinde de yararlıdır.



www.tusem.com.tr



kullanılır.



Kokain, alkol ve ni kati n



bağım­



)



(TUSEMj



Santral Sinir Sistemi



Farmakoloji



Genel Anestezi k ilaçlar ) Genel anestezi, ağrı lı uyaranlar başta olmak üzere bütün duyuların ortadan kalkmasıdır. Genel anestezinin ) dört temel amacı; analjezi sağlamak, narkoz hali oluşturmak, çizgi li kasları gevşetmek ve refleksleri ortadan ) ka Id ırmaktır. ideal bir genel anestezi k anesteziyi kolay ve hızlı şekilde indüklemeli ve uygulama kesildiğinde ) anesteziden çıkma hızlı ve olaysız olmalı, ilacın güvenlik aralığı geniş ve yan tesir profili da r olmalıdır. Tek ) başına hiç bir anestezi k bu özellikleri karşılamaya yeterli değildir, bu yüzden ilaçlar kombine kullanılırlar.



Tablo 3.31: Genel Anestezik ilaçlar



inhalasyon Aneztezikleri



intravenöz {Kat1) Anestezikler



Azot protoksit



Tiyopental



Eter



Midazolam



Halatan



Ketamin



Metoksifluran



Propofol



Enfluran



Etomidat



Desfluran Sevefiuran izofluran Xenon



) Genel Anestezi k ilaçlaran Etki Mekanizmasi )• •



Voltaj bağımlı sodyum kanallarının bloke edilmesi Potasyum



kanallarının açılması



)•



GABAA iyon kanallarının etkinliğinin artırılması (barbitürat 1 benzodiazepin 1 propofol 1 etomidat)



)•



Striknin duyarlı gl isi n reseptörlerinin aktive edilmesi



)•



Glutamat NMDA reseptörlerinin bloke edilmesi (ketamin)



)Anestezinin Dönemleri



işitme ve refleksler normaldir.



)•



Analjezi dönemi: Genel anestezinin ilk dönemidir; görme,



)•



Eksit asyon dönemi: Bilinç kaybı ile başlayıp göz kapağı refleksle ri kayboluncaya kadar devam eder ve solunum düzensizdir. Birinci ve ikinci döneme indüksiyon adı verilir.



)•



Cerrahi anest ezi dönemi: Refleksler t amamen



kaybolmuştur,



kan basıncı düşmüş nabız hızlı ve zayıf­



tır.



)•



Bulber paralizi: Solunum tamamen felç



olmuştur.



www.tusem.com .tr



[TUSEMj



Farmakoloji



Santral Sinir Sistemi



. inhalasyon Anestezikleri Anestezinin başlaması ilacın derişimine, çözünürlüğüne, pulmoner ventilasyon ve santral sinir sistemine olan kan akımına bağlıdır. inhalasyon anestezikleri alveol membranından hızlı bir şekilde kana geçerler ve santral sinir sisteminde yüksek miktarda



toplanırlar



ve etkilerinin bitmesi redistribisyon ile olur.



Vücutta düşük oranda metabolize edilirler. Metoksifluran vücutta diğer ihalasyon anesteziklerine göre daha yüksek oranda metabolize edilirken azot protoksit (nitröz oksit) ve xenon metabolize edilmez.



Minimum Alveoler Konsantrasyon (MAK) %50 hastada insizyona yanıt verdirmeyen inhalasyon anestezik konsantrasyonudur. inhalasyon anesteziğinin potensini (gücünü) gösterir. Kuvantal doz yanıt grafiği ile bulunur. MAK değeri yüksek olan ilaçların



potensleri zayıftır. Boy, kilo ve cinsiyetten etkilenmezken yaşlı ve hipetermik hastalarda azalır.



Kan 1 Gaz Partisyan Katsayısı (Oswald Katsayısı) inhalasyon anesteziklerinin kanda çözünme oranı akciğerlerden kana geçmelerinde en önemli faktördür. Kandaki



çözünürlüğü



az olan inhalasyon anesteziklerinin kandaki



basınçları hızla



yükselir ve santral sinir



sistemine daha hızlı ulaşırlar. Kan/ gaz partisyan katsayısı düşük ilaçların (azot protoksit gibi) etkileri hızlı başlayıp hızlı sonlanır.



Buhar



Basıncı



in halasyon anesteziklerinin büyük kısmı sıvı halde bulunurlar ve buharlaştırılarak sıvı durumdan gaz haline geçerler (volatil anestezik). Azot protoksit ve xenon gaz formunda bulunduğu için volatil anestezik değil­ dir.



o



Halotan ilk kullanıma giren, patlayıcı ve yanıcı olmayan halojenli inhalasyon anesteziğidir. Hava yollarını tahriş etmediği



için mukoza



salgısını artırmazaksine



tükürük salgısını inhibe eder. Direkt etkisi ile bronkodilatasyon



yapar. Yaklaşık üçte ikisi akciğerlerden değişmeden atılır, kalan kısım ise hepatik CYP'Ier tarafından trifloroasetik aside biyotransforme edilir. Bu dönüşüm sırasında oluşan ara metabolitler immün reaksiyonaneden olarak fulminan hepatit tablosu ortaya çıkarır. Çocuklarda karaciğer taksisite riski yetişkinlere göre oldukça azdır,



bu yüzden çocuklarda



Genetik olarak



kullanımı



yatkın kişilerde



septörlerindeki mutasyona



uygundur.



~ f-cL-t- ~tro(.uı



-



__..,j~L,~n\\t.,o



süksinilkolin gibi malign hipertermi yapar. Malign hipertermi ryanodin re-



bağlı



olarak sarkoplazmik retikulumdan



aşırı



kalsiyum



salgılanmasıyla



hiper-



termi, taşikardi, hipertansiyon ve asidozla giden bir durumdur. Tedavide; ryanodin reseptörlerini bloke ederek kalsiyum salgılanmasını baskılayan dantrolen ve GABAA reseptörlerini uyaran diazepam kullanılır. Uterus düz



kasında gevşeme



yapar ve kan



basıncını



doza



bağlı



olarak



azaltır.



Kan



basıncı azalmasına rağ­



men taşikardi görülmez. Aritmi riskini özellikle adrenalinle birlikte uygulandığında artırır, bu nedenle feokromasitoma cerrahilerinde ku'llanılmaz.



_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr-------------------~ ~ ~-------------------------------



1



TU SEM



Santral Sinir Sistemi



)----------------------------



Farmakoloji



1Desfluran



)Kan



1 gaz



partisyan katsayısı düşük olmasına rağmen hava yollarını tahriş ettiği için indüksiyon amaçlı



)tercih edilmez. Buhar basıncı en yüksek volatil anesteziktir. )



ı Enfluran ~ t::..o n"l!Jı..-'1orı -ıo.por indüksiyon amaçlı değil anestezinin devamı için kullanılır. Bronşlarda gevşeme yapar. Karaciğer mikrozornal enzimlerini indükler. Yüksek dozda çizgili kaslarda sıçramalara ve EEG'de diken dalga paternine neden olabilir. Konvülsiyon öyküsü olan hastalarda



kullanılmaz.



)



)izofluran )%99'dan daha fazlası akciğerlerden değişmeden atılır ve organlarda toksik etme olasılığı çok düşüktür. Ko)roner damarlarda gevşeme oluşturarak koroner kan akımını artırır. Koroner çalma olayı ile miyokart iskemi )riskini artırır. )



)Metoksifluran MAK değeri en düşük dolayısıyla en güçlü inhalasyon anesteziğidir. Kan 1gaz partisyan katsayısı en yüksek



)olduğu için etkisi geç başlar yavaş sonlanır. Yaklaşık yarısı karaciğer tarafından metabolize edilir ve meta~o lizması sonunda açığa çıkan flor nefrojenik diabetes insipidus yapar.



)



'Sevofl u ra n ;Buhar basıncı en düşük inhalasyon anesteziğidir. Anestezinin başlaması ve anesteziden çıkış hızlı olur. Kan pa sıncını düşürür, taşikardi p ronşlarda



yapmaz ve iskemisi olan hastalarda kullanılabilir. Hava yollarını tahriş etmez,



ve iskelet kasl~ırında gevşeme oluşturur.



)Azot Protoksit {Nitröz Oksit, N2 0) b da



sıcaklığında



tu mda



olduğu



renksiz ve kokusuz bir



için anestezi



gazdır.



Kanda ve



hızlı başlar ve hızlı biter.



diğer dokularda yüksek oranda



Etkisi



noniyon ize du-



hızlı bittiği için uyanma sırasında oksijen açlığı



{difüzyon hipoksisi) gelişebilir. içerisine %20 oranında 0 2 eklenir, bu durumda %80'1ik azot protoksit tek lıaşına hastayı



uyutmaya yetmez. :y (Y\.~D--lob ( o-.5.f-ı''L._ ~~ '-\a...-rarı ~Q./l...-



)VIetaboliıe edilme~ına yakın kısmı akciğerlerden değişmeden uzaklaştırılır. Kobalt iyonunu okyitleyerek ~ 12 vitamini eksikliğine bağlı megaiablastik anemi yapabilir. Zayıf anestezik bir gaz olmasına rağ men



)



%20



derişimde



bile güçlü analjezik etki gösterir. Hastada kahkaha ve gülme nöbetleri ve amnezi



~ rtaya çıkabilir.



\.:)IV, l u-~ ~X'('..'ı l)



başına kullanıldığı zaman kafa içi basıncını ve pulmoner basıncı artırır ve pulmoner hipertansiyonlu Aa.stalarda genellikle kullanılmaz. Pnomotoraks ve hava embolisi gibi durumlarda kullanılması sakıncalı



l ek



.. .



l>labilir. Çizgili kaslarda ve uterus düz kasında gevşeme yapmaz, 'nöromusküler bloke edici ilaçların etkin':i ğini artırmaz.



Malign hipertermi, pulmoner ve kardiyak depresyon



oluşturmaz.



~-------------------~~~-------4~c· ~ ~-------------------w_w__w..t_us_e_m_.c_o_m__.tr



aru



d+~



\\::;)



(TUSEMj



Farmakoloji



Santral Sinir Sistemi



Xenon Kan 1gaz partisyan katsayısı en düşük (0.12) in halasyon anesteziğidir ve etkisi hızlı başlayıp hızlı biter. Metabolize edilmez ve organlar üzerinde toksik etki yapmaz.



Eter Anestezinin dört döneminin doza



bağımlı



olarak teker teker



ayırt edildiği



tek



gazdır.



Kas



gevşetici



etkisi



yüksektir.



Tablo 3.32: inhalasyon Anestezikleri



Kan 1 Gaz



Beyin 1 Kan



MAK(%)



Metabolizma



Nitröz oksit



0.47



1.1



> 100



Metabolize olmaz



Desfluran



0.42



1.3



6.7



< %0.05



Sevatiuran



0.69



1.7



2.0



%2-5



izofluran



1.40



2.6



1.40



< %2



Enfluran



1.8



1.4



1.7



%8



Metoksifluran



12



2.0



0.16



> %70



Halota n



2.30



2.9



0.75



> %49



Katı (intravenöz) Genel Anestezikler



Tiyopental ila-



ı



beyinden kas ve yağ dokusuna dağılması ile (redistribüsyon) çok kısa sürer. Diğer barbitüratlar gibi



ı



Metoheksital gibi indüksiyon cın



amaçlı kullanılan kısa



etkili barbitürattır. Etkisi



solunumu deprese eder, hiperaljezik etki gösterir, beyin kan



akımını azaltır



hızlı başlamasına rağmen



ve



portiriyalı



---



hastalarda krize , .



.



neden olur.



Midazolam En



kısa



etkili benzodiazepindir. Etkisinin



yavaş başlayıp yavaş



bitmesi,



da yüksek oranda anterograd amnezi ve solunum depresyonu lanılmaz.



hastayı



uyutma k için gereken dozlar-



yapmasından dolayı



indüksiyon



amaçlı



kul-



Preanestezik medikasyonda sedasyon ve anksiyolitik etki için tercih edilir. Midazolamın yüksek



dozunun tedavisinde kompetetif antagonist flumazenil kullanılır, flumazenil kısa etkili (90 dakikadan az~ olduğu



için



ilacın sık



verilmesi gerekebilir.



Propofol GABAA reseptörlerini aktive eder. Etkisi



hızlı başlayıp



çok



hızlı



biter. Kafa içi ve göz içi



basıncı nı azaltır



ve



ameliyat sonrası bulantı ve kusmayı önler. indüksiyonda en fazla tercih edilen intravenöz anesteziktir.



~~t-1~\:_ ~ www.tusem.com.tr



~ ~ 1"·------------------------------



(TUSENrj



) Santral Sinir Sistemi )



Farmakoloji



) Etomidat ) GABAA reseptörlerini aktive eder. Diğer intravenöz anesteziklere göre en önemli avantajı kardiyak (mini) mum hipotansiyon, kalp hızında değişmeme) ve pulmoner (apne yapmaması) depresyon yapmamasıdır. )



Kısa



süreli steroid hormon sentez inhibisyonu yapabilir. . .



.



i



\o \o~Çr



-)



\G,.jH~d



M._O..C"'\



+-\-er \W~l ~



1







k ...a...lb~



bo...~'-.A...'--\.o.r-_



Vazoselektif ilaçlar Nitedipin Vazodilatör etkisi arteriyallerde belirgindir ve refleks taşikardi yapar. Refleks taşikardiden dolayı miyokart enfarktüsünün akut tedavisinde verilmez.



eylemini durdurmak için



Astımlılarda



ve raynaud



hastalığında



verilebilir. Erken



doğum



kullanılır.



Nikardipin Koroner damarlara daha spesifiktir. Hipertansiyon ve anjina tedavisinde



Nitrendipin Farmakalejik etki



kalıbı bakımından



nitedipine benzer.



kullanılır.



G+.\~,~~' r~ ~"'-; Sv"T '



.Le:._



'L-0\. \..eA. \ \ n\.0. '"L ~



Arniadipin En uzun etkili kalsiyum kanal blokörüdür. _



Nizoldipin Damarlarda bulunan kalsiyum kanallarını en selektif bloke eden kalsiyum kanal blokörüdür.



Nimodipin .serebral damarlara selektiftjr. Subaroknoid kanamalarda



vazospazmı



çözmek amacıyla kullanılır. Anjina



tedavisinde tercih edilmez.



Klevidipin



~~ v__~o.. e_-tt;~~



Acil hipertansiyonların tedavisinde yaln1zca intravenöz kullanılan kısa etkili yeni bir kalsiyum kanal blokö rüdür.



www.tusem.com.tr



e



1



ı



(TUSEMj



)Kardiyovasküler Sistem



Farmakoloji



)



Kardiyeselektif ilaçlar ~erapamil



Kardiyoselektif kalsiyum kanal blokörüdür. Negatif inotropik, negatif kronotropik ve negatif dromotropik .



)



f tki yapar. Negatif inotropik özelliğinden dolayı konjestif kalp yetmezliğinde kontrendikedir. Beta blokör



1t



ilaçlarla birlikte kullan1lmaz. ) -;k



Akut miyokart enfarktüsünde kullanılmasına rağmen ryıortaliteyi azaltmaz. P-glikoprotein pompayı inhibe



~ derek digoksin inteksikasyon riskini artlnr. AV iletimi en fazla baskılayan kalsiyum kanal blokörüdür, supaventriküler taşikardi ve reperfüzyon aritmilerinde



kullanılır.



En fazla konstipasyon yapan kalsiyum kanal



:olokörüdür. )



'?iltiazem y erapamilden daha az kardiyak etkisi vardır. Atrioventriküler iletimi deprese eder. Akut miyokart enfarktüsü ve aritmi tedavisinde )



)



Endikasyonlan



Kontrendikasyonlarl



)



Hipertansiyon



Konjestif kalp



Supraventrik_ü ler taşikardi



Beta blokörlerle birlikte kullanım



Akut miyokart enfarktüsü



Dijital zehirlenmesi



Angina pektoris



Q



idiopatik hipertrafik subaortik stenoz



Kardiyojenik



Reperfüzyon aritmileri



Bradikardi



ı ı



kullanılır.



)



ı ı



) ı



) ı



}



Migren profilaksisi



)



M ani



ı



'i



dalgalı



yetmezliği



miyokart enfarktüsü şok



Wolf Parkinson White sendromu



• alsiyum Kanal Blokörlerinin Klinik Kullan1m1 / ipertansiyon \amarlarda dilatasyon



yaptıkları



için hipertansiyon tedavisinde



kullanılırlar.



)



) njina tedavisi "rrapamil en fazla olmak üzere koroner damarlarda rızaltarak )



gevşeme



yaparak ve kalbin atlm



sayısı



ve atlm gücünü



anjina tedavisinde kullanılır. Variant anjina tedavisinde nitratlardan daha değerli ilaçlardır.



www.tusem.com.tr



[TUSEM]



Farmakoloji



Kardiyevasküler Sistem



Supraventriküler taşikardi Veraparnil ve diltiaz-em atrioventriküler iletiyi baskıladıkları için supraventriküler aritmilerin tedavisinde değerli ilaçlardır.



idiopatik hipertrafik subaortik stenoz Kalsiyum kanal blokörleri diyastol sonu hacmi artlrırlar ve IHSS tedavisinde kullanılırlar.



Akut miyokart enfarktüsü Kalbin atım sayısı ve atım gücünü azaltırlar. Akut miyokart enfaktüsünde beta blokörlerin alternatifidirler Akut miyokart enfarktüsünde mertaliteyi azaltmazlar.



Beyin kanamasi Nimedipin subaroknoid kanamalarda vazospazmı çözmek amacıyla kullanılır.



Migren profilaksisi Veraparnil ve nimedipin migrende profilaktik amaçlı verilir.



Periferik damar hastaliklan Raynaud gibi periferik damar hastalıkların tedavisinde düz kaslarda gevşeme yapan kalsiyum kanal blokörleri yararlıdır.



Erken



doğum



eyleminin önlenmesi



Nitedipin miyometrium düz kasına kalsiyum girişini inhibe ederek erken doğum eylemini durdurmak içi. ı kullanılır.



Anjiotensin Konverıing Enzim inhibitörleri Anjiotensin l'in anjiotensin ll'ye dönüşümünü sağlayan anjiotensin konverting enzimi inhibe ederler. Plazma ve dokularda azalan anjiotensin ll'ye bağlı hem arteriyeller hem de venüller gevşer. Negatif feedbac. _ ortadan



kalktığı



için böbreklerden renin sentezi artar.



Antihipertansif etkilerinde bradikinin ve prostaglandin düzeyini artırmalarının da katkısı vardır. Bradikini,_ birikimine bağlı en s1k yan tesirleri olan kuru öksürük ortaya çıkar. Bradikinin reseptörlerini bloke eden ikatibant adlı ilaç antihipertansif etkilerini ve öksürük yan tesirlerini azaltır. Prostaglandin sentezini inhibe eden nensteroidal antiinflamatuvar ilaçlar da antihipertari-sif etkilerinde bir miktar



düşme



yapar.



Aterosklerotik değişikliklere neden olan remodelingi yavaşlatırlar. Konjestif kalp yetmezliği ve akut miyl kart enfarktüsünde mertaliteyi azaltlrlar. Diyabetik nefropatide proteinüriyi önlerler. Bu yüzden diyabe ve hipertansiyonu olan hastalarda ilk tercih ilaçlardır. Gebelerde ve bilateral renal arter stenozu olan ha'" talarda kontrendikedirler. · www.tusem.com.tr



ı



[TUSEMj_



) Kardiyovasküler Sistem



alındıklarında



) Tiazid grubu diüretiklerle birlikte ) Hiponatremi



yaptıkları



Farmakoloji



etkinlikleri artar ve hiperkalemi yapma olasılıkları azalır.



için lityumun toksik etki yapma riskini



artırırlar.



.



)



ACE lnhibitörlerinin Klinik Kullan1m1 ) Hipertansiyon tedavisi ) Plazma ve dokularda azalan anjiotensin ll'ye bağlı periferik vasküler direnç azalır ve tansiyon düşer. Diya) beti olan hipertansit hastalarda ilk tercih ilaçlardır.



)Akut miyokart enfarktüsünün profilaksisi )Akut miyokart enfarktüsünde



sağ



ka lım süresini



uzatırlar.



)



Sol kalp



yetmezliğinin



tedavisi



)Konjestif kalp yetmezlikli hastalarda martaliteyi )



azaltırlar.



)Oiyabetik nefropati )Diyabetle mikroalbüminüriyi önlerler. Diyabetli hastalarda hipertansiyon olmasa bile mikroalbüminüri var)lığında



ACE inhibitörleri en



değerli ilaçlardır.



Tablo 4.9: ACE inhibitörlerinin Önemli Özellikleri



ACE inhibitörü



Önemli Özellik



Teprotid



Peptit



Kaptopril



Sülfidril grubu içerme



yapılı



olup intravenöz



kullanılma



Lizinopril gibi ön ilaç olmama Nefrotik sendrom ve proteinüri yapma En



kısa



etkili olma



Acil hipertansiyonda kullanılma Fosinopril
l\ \'\ \ b-\~'f('IV



\ 1~ ~tl'\r~ vao.-hr .



)



)ACE inhibitörleri 1 Anjiotensin Reseptör Blokörleri )ACE inhibitörleri ve -~njiotensin reseptör blokörleri, kalbin ön ve art yükünü azaltarak konjestif kalp yetpı ezliğinin



tedavisinde mertaliteyi azaltırlar. Egzersize toleransı artırırlar, solunum zorluğunu d üzeltirler ve



hastaneye yatma gereksinimini azaltırlar.



1



)Beta Blokörler )



'



'Konjestif kalp yetmezliğinde kompansasyon mekanizmaları ile artmış sempatik aktiviteyi baskılarlar. Kalp



~etmezliğinde ve akut miyokart enfarktüsünde mertaliteyi azaltırlar. Yapılan çalışmalarda metoprolol, hisoprolol ve karvedilolun sağ kalım süresini uzattıkları kanıtlanmıştır. )



,Am ri non 1 iriamrinon 1 lVIiirinon 1 Vesnarinon f osfodiesteraz lll enzimini inhibe ederek kalbin kontraktilitesini artırırlar. Konjestif kalp yetmezliği~de kulanıimalarına rağmen



ömrü kısaltırlar.



levosi~endan 1 Pimobendan rerapötik dozda



miyokartın



kalsiyuma/ duyarliliğini



artıran



yüksek dozda fosfodiesteraz enzimini inhibe



~den ilaçlardır. Konjestif kalp yetmezliğinde pozitif inotropik etki için kullanılırlar.



Dopamin 1 Dobutamin 1 Prenalterol 1 ibopamin



J reseptörleri



uyarıp



hücre içinde cAMP derişimini artırarak pozitif inotropik etki yaparlar. Kardiyojenik



"'Ok, septik şok ve akut kalp yetmezliğinin tedavisinde kullanılırlar.



www.tusem.com.tr



(TUSEMj



Farmakoloji



t-.J Q



Kardiyevasküler Sistem



~ s®r\~~



yumurtalara bağlı sistiserkozis riskini artıracağı için laksatif bir ilaçla birlikte verilmelidir.



Prazikuantel Geniş



~ \-\-~



se_çtd.



spektrumlu bir antihelmintik ilaçtır. Taenia saginata, taenia solium, sistiserkosis, paragonimus we.'" ,



terman i, şistozomiyasis, D.latum ve hymenolepis na na (ilk tercih) gibi sestat ve tremeta d enfeksiyonların­ da etkilidir. Oküler ve spinal nörosistiserkosis tedavisinde kullanılmamalıdır, bu endikasyanda albendazol tercih edililir.



www.tusem.com.tr



( TUSEMj ].,.,___~___F_arm_a~kol_oji



) Kemoterapöti~Jer



Tablo,6.6: Antihelmintik ilaçlarm Etki Mekanizmalan



Antih~lmintik i:laç



_"



_



Etkl Mekaniztnas•



Mebendazol 1 Albendazol



1 Tiabendazol



Mikrotübül sentezinin inhibe edilmesi



Prazikuantel



Hü:çre içJne kalsiyu-m .girişinin



Niklozamid



:oksidatif fosforilasyonun inhibe edilmesi



iverm:ektin



GABA. reseptörlerinin aktive edilmesi



Pirantel pamoat



Asetilkelin



Piperazin



Asetlikbii n reseptörlerinin bloke -edilmesi



salgılanmasının



artırılmas-ı



stimüle edilmesi



)



Sithionol )



Fasciola hepatica tedavisinde



)



kullanılır.



Metrifonat chistosoma hematobium tedavisinde kullanılır.



))ksamnikin ~ chistosoma



manson i enfestasyonlarının tedavisinde kullanılır.



Tablo 6.7: Helmint Enfeksiyonlarında ilaç Kullanımı )



Helmint



Tercih Edilen ila-ç



)



Kist hidatik



Albendazol



)



Taenia saginata



Prazikuantel 1 Niklozamid



)



Taenia solium



)



Sistiserkosis



1 Albendazol Albendazol 1 Prazikuantel Mebendazol 1 Pirantel pamoat Mebendazol 1 Albendazol



( ı ı



ı ı



Oksiyur



)



t



Trichuris trichura



)



1 ) ı )



ı' }



Prazikuantel



1



1 Askaris



Onchocerca volvulus



ivermektin



D.latum 1 Clonorchis sinensis



Prazikuantel



Şistozomiyazis



Prazikuantel



Fasciola hepatica



Bithinol



) )



)



www.tusem.com.tr



[TUSEMj



Farmakoloji



Kemoterapötikler



Antiprotozoal ilaçlar



Amip Tedavisinde Kullanilan ilaçlar Metronidazol 1 Ornidazol 1 Tinidazol 1 Seknidazol Nitroimidazol türevi olan bu ilaçlar; hücre içinde redüksiyona zunu



boşaltırlar



boşlukları na



Alkelle



ve DNA replikasyonunu bozan radikaller



yüksek oranda



alındıklarında



dağılırlar.



Seknidazolun



uğrayıp



oluştururlar.



yarılanma



ömrü



inraselüler NADH ve NADPH havu-



Beyin emurilik



diğerlerinden



sıvısı



dahil tüm vücut



daha uzundur.



"disülfiram" benzeri reaksiyona neden olurlar. Mikrozornal enzimleri inhibe ederek



warfarinin yan tesir yapma



olas1hğ1n1



artlnrlar.



Klinik Kullanimlan Aneorobik bakteri enfeksiyonlan Aneorobik bakteri



enfeksiyonlarında



klindamisin ve sefoksitin gibi etkili



ilaçlardır.



Am ip tedavisi Kolon ik ve ekstrakolani k (karaciğer gibi) amibiyasis



şekillerinin



tedavisinde



kullanılırlar.



Trikomanas ve gardnerella vajiniti Bu



hastalıkların



tedavisinde metronidazol ilk tercih



ilaçtır.



Giardiyozis Metronidazol ve tinidazol en



değerli ilaçlardır.



Psödomembranöz enterokolit Antibiyotik



kullanımına



sonucu C. difficile'ye



bağlı



enterolit tedavisinde halen en fazla tercih edilen ila':r



metronidazol, en etkili ilaç oral vankomisindir.



Klorakin S1tma ve romatoid artrit tedavisinde de Karaciğerdeki derişimi



plazma



kullanılan



derişiminden



sinde kullan1hr. Lümendeki (kolon) arnibe başlangıçta



klorakin DNA baz çiftleri



yüzlerce kat fazla



karş1



olduğu



etkinlik göstermez.



için



www.tusem.com.tr



kullanılmamalıdır.



e



karaciğer



Yarılanma



yükleme dozunda verilmesi gerekebilir. Emetin ile birlikte



yan tesir riski artar, bu iki ilaç birlikte



arasına bağlanarak



etki yapar



amibiyazisinin tedavi-



ömrü uzundur, bu yüzden



kullanıldığında



emetinin kardiyak



ı



[TUSEMj



'k emoterapötikler



Farmakoloji



)



'Emetin protein sentezini tersinmez olarak inhibe eden antiamibik bir ~ istlere etkinliği düşük olduğu ciğer )



ilaçtır.



ilaçtır.



için kolon ik amibiyazis tedavisinde tek başına etkinliği yeterli değildir. Kara-



amibiyazisinin tedavisinde kullan1hr.



)



.



.



En ciddi yan tesirleri; miyokart ve sinüs



)



Trofozoidleri öldüren en güçlü



düğümü



.



üzerindeki etkilerine



bağlı



ortaya



çıkan



.



'



PR ve QRS



uzaması



e hipotansiyonla Qirlikte olan kardiyevasküler yan tesirlerdir. .



:Oiloksanid furoat a...



c_..{?



ı



.



KML, polistemia vera ve myelofibrozis tedavisinde oral olarak kullanılır. Kemik iliği depresyonunu en fazi~ ı



'h(..:) iSt. oluşturan antineoplastik ilaçtır. Dispne ve ilerleyici öksürükle birlikte olan pulmoner fibrozise neden olur. 1



~h~lA ~\d.~re..Jo\Ur-.



H 4 \tv"".:t-, t'\~ '9



,



Karmustin 1 Lomustin 1 Semustin



Nitrozoüre grubu alkilleyici ilaçlardır. Li potilik özelliklerinin fazla olmasına bağlı santral sinir sistemine yük ' sek oranda geçerler. Beyin tümörlerinin medikal tedavisinde kullanılırlar. Diğer birçok alkilleyici ilaca göı



'



daha fazla kemik iliği depresyonu yaparlar. Karmustin intravenöz yolla lomustin ve semustin oral kullanıl



ı



Nefrotoksik ~



ilaçlardır.



.



Streptozotosin



.



.



,r



Nitrozoüre grubu oi.\Jp pankreasın beta hücrelerini tahrip eder. lnsülinoma tedavisinde ve deneysel diya;



-



-



bet oluşturmak için: kullanılır. Kemik iliğini deprese etme özelliği diğer nitrozoüre grubu ilaçlara göre daha düşüktür.



Dakarbazin 1 Prakarbazin Prakarbazin nitrozoüre grubu



antineoplasti~



ilaçlar gibi kan beyin bariyerini kolayca geçer.



Monoamiı



oksidaz enzimini inhibe ederek bazı ilaçlarla etkileşmeye girer. Dakarbazin malign melanom tedavisinr' kullanılır.



~o.-



;f\



.L\ /



~~br~e_ e.tı ~ lA.~~ l,,



ıutOfl~-~isplatin 1 Karboplatin /



Alkilleyici grubundan ol rTıarnakla birlikte alkilleyici -ilaçlar gibi etki yaparlar. En önemli yan tesirleri doza



If,



bağlı akut tubüler nekrozdur. Böbrekler üzerindeki yan tesirlerini önlemek için antidot olarak amifost .. a



~; Vı. L\'4~ deff · J



olt oN \'-\ ~to~~



Tablo 6.21: Antineoplastik ilaçların Hücre Siklüsüne Etkileri (



)



Siklüse Spesifik Olanlar



Siklüse Spesifik Olmayanlar



)



Antimetabolitler (metotreksat ve tioguanin gibi)



Alkilleyici ilaçlar (busulfan ve karmustin gibi)



Antineoplastik antibiyotikler (bleomisin gibi)



Alkilleyici ilaçla ra benzeyenler (sisplatin gibi)



Vi nka alkaloidleri (vinkristin ve vinblastin)



Antineoplastik antibiyotikler (daunorobisin gibi)



1 ı



) ı



) ı



)



\



Podofilin alkaloidleri (etopozid)



www.tusem.com.tr



[TUSEMj



Farmakoloji



Kemoterapötikler



Hidraksiüre Ribonükleotid redüktaz enzimini inhibe ederek KML, polistemia vera ve orak hücreli anemi tedavisindE kullanılabilir.



imatinib 1 Dasatinib 1 Nilotinib Bcr-abl tirezin kinaz1 inhibe ederek KML ve gastrik stromal tümör tedavisinde



kullanılırlar.



·



t.



( C-\C--\--)



~ eo-ıa...\ h . ~u.!' a..U.r- .



Retinoik Asit (izotretinoin) \ATJA) Akut promyelositik lösemi tedavisinde



kullanılanA



vitamini



analoğudur.



l'.ı'Z.Orn\ \ctG.. ~ t.~ro. 1



A \) \+Arsenik Trioksit



U'2.Gl--h f'-



1



~ArıZ-A "{a. c......ır '{O~~~.



Akut promyelositik lösemi tedavisinde retinoik asidin alternatifi bir ilaçtlr.



Gefitinib 1 Erlotinib Ep idermal büyüme faktörü reseptörünün (EGRF) küçük



parçasına bağlanarak



küçük hücreli



akciğer



kanse-



rinin tedavisinde kullanılırlar.



Setuksimab 1 Panitumumab Epidermal büyüme faktörü reseptörünün (EGRF) ekstraselüler parçasına bağlanarak ·m etastatik kolon kan serinin tedavisinde



kullanılırlar.



.Bevacizumab 1 Sorafenib 1 Sunitinib



)



Vasküler endotelial büyüme faktörü reseptörüne (VEGF) bağlanarak metastatik kolon kanserinin tedavisinde



kullanılırlar.



Trastuzumab HER-2'ye bağlanarak metastatik meme kanserinin tedavisinde kullanılır.



Alemtuzuma b CD52 molekülüne bağlanarak KLL tedavisinde kullanılır.



Rituksimab CD20 molekülüne bağlanarak B hücreli lenfoma t~davisinde kullanılır.



t.)t0~ r ~ t-t~erc..e..rt\ (\.-Ç-\A~\N\CI-~ A~ ~uNV>-\:,



5~0.:'1-vVV\.c.l..'S



www.tusem.com.tr



1



e



)



)



~r1K_em_o_t_e_ra_p_öti_·k_le_r_ _ _ _ _ _ _(1 [TU S E Mj



[J •. .,__________F_a_rm_a_k_o_ıo_ji



\



'



immünsupresif ilaçlar



'ı )



)



'Siklosporin ;stoplazmik kalsinörin fosfataz enzimini inhibe ederek T lenfasitlerden IL-2 sentezini azaltır. Antijenlerle ftki leşmeye



girmez. Gelişmiş rejeksiyonu önlemez, profilaktik amaçlı kullanılır.



)



Plazmada LDL ve HDL kolesterol e bağlanarak taşınır ve hücre içine reseptör ciğerde )



aracı lı



endositozla



alınır.



Kara-



mikrozornal enzimler tarafından metabolize edilir.



'N efrotoksisite (en ciddi yan tesir), diş eti büyümesi, hipertansiyon, hiperglisemi, hiperkalemi, hirşütizm



've



kanser gelişme riskinde artma {lenfoma ve deri kanseri) gibi yan tesirler görülebilir. En büyük -avantajı



kemik iliği depresyonunu çok az yapmasıdır. )



J iklosporinin Kullanılışı )



Organ



• •



~



transplantasyonlarında



rejeksiyonu önlemek için



Romatoid artrit Psöriyasis Behçet



hastalığı



~



Atapik dermatit



\



Uve it



)



Göz



'



Astım



kuruluğu



)



Jakrolimus {FK-506} Kimyasal ı



yapısı



fositlerden IL-2



hariç olmak üzere siklosporine benzer. Kalsinörin fosfataz enzimini inhibe ederek T lensalgılanmasını azaltır.



Organ nakillerinde reddi önlemek için ve otoimmün



hastalıklarda



~ullanılır. Nefrotoksisite, hiperglisemi, hipertansiyon ve hiperkalemi gibi yan tesiriere neden olabilir. ~ irolimus / Everolimus



(alsinöri n in hibitörlerinden farklı olarak rapamisin moleküllerini (mTOR) bloke ederek proliferasyon sinyal )istemini inhibe ederler. Organ transplantasyonlarında ve dermatolojik hastalıklarda kullanılırlar. )



o/likofenolat mofetil Sitazi n (inozin) monofosfat dehidrogenazı inhibe eden pürin sentez inhibitörüdür. )



www.tusem.com.i:r )



TU SEM



Farmakoloji



Kemoterapötikler



Leflunomid Dihidrooratat



dehidrogenazı



inhibe eden pirimidin sentez inhibitörüdür.



Talidomid Sedasyon tılmıştır.



amaçlı



kullanıldığında



teratojen özelliklerinden



dolayı



1960 yılında topla-



Son yıllarda malign melanom, eritema nodosum leprosum, renal hücreli kanser, prostat kanseri



ve AML gibi vardır.



bir ilaç iken gebelikte



hastalıklarda kullanılmaya başlanmıştır.



TNF-a üretimini



Anjiogenezi inhibe eder ve immünmodülatör özelliği



azaltır.



Basiliksimab 1 Daklizumab IL-2 (CD25) molekülüne bağlanırlar. Bir antikorun sonu "zumab" ile bitiyorsa (daklizumab, trastuzumab, omalizumab gibi ) insan kaynaklı, "simab" ile bitiyorsa (basiliksimab, infliksimab gibi) şimerik biyoloji!< antikordur.



infliksimab 1 Adalimumab 1 Etanersept TNFa molekülüne



bağlanan antikorlardır.



Alzheimer tedavisinde



kullanılırlar.



Romatoid artrit, psöriyazis, inflamatuvar barsak



Makrofaj



fonksiyonlarını bozdukları



hastalıkları



ve



için tüberküloz reaktivasyonuna



neden olurlar.



Mu romona b T lenfasitlerde bulunan CD3 molekülünün monoklonal antikorudur. Organ nakillerinde ve romatoid artrit tedavisinde



kullanılır.



Alefasept 1 Efalizumab Alefasept CD2 molekülüne, efalizumab CD11a molekülüne



bağlanır.



Psöriyasis tedavisinde



kullanılırlar.



Natalizumab Anti-integrin antikorudur. Multipl skleroz ve inflamatuvar barsak



_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr-------------------~



~



hastalıklarının



tedavisinde



kullanılır.



)



[TUSEMj ~~-,_-~___F_arm.........a_kol_oji



Kemoterapötikler



Antibiyotiklere



Giriş



)Vücutta bulunan mikroorganizmaları konağa zarar vermeden yok etmek amacıyla kullanılan ilaçlardır. Bu )amaçla ilk bulunan ve kullanılan antibiyotik grubu sülfonamidler olmuş onu penisilinler ve diğerleri izle)miştir.



Penisilinler mikroorganizmalar üzerinde en selektif etki gösteren antibiyotikledir.



)



)Antimikrobiyal ilaçlar mikroorganizmaları doğrudan öldüren 11 bakterisid11 ve üremeterini ve çoğalmalarını durdurarak doğrudan öldürmeyenler 11 bakteriyostatik"' olmak üzere iki ana grupta incelenebilir. Bakterisid )ve bakteriyostatik ilaçlar birlikte )



kullanılmamalıdır.



Tablo 6.22: Bakterisid ve Bakteriyostatik Etkili Antibiyotikler



Bakterisid Etkililer



Bakteriyostatik Etkililer



Penisilinler



Makrolidier



Sefalosporinler 1 imipenem



1 Aztreonam



Aminoglikozidler Vankomisin



1 Teikoplanin



Florokinolonlar



Li nkazamidier Klorarnfen i kol Tetrasiklin Sülfonamidler



Rifarnpin



)



-lntimikrobiyal )



ilaçların Etki Mekanizmaları



~akteri hücre duvar sentezinin inhibe edilmesi ~akteri hücre duvarının ana maddesi olan mürein sentezini ve peptidoglikan yan zincirleri bağlayan trans.peptidaz enzimini inhibe ederler. } toplazma membran



geçirgenliğinin artınimasi



_y eterjan özelliğine sahip ilaçlardır. Stoplazma membran geçirgenliğini artırarak bakteri için yaşamsal mad?elerin dışarı sızmasına neden olurlar. )



Bakteri ribozomlannda protein sentezinin inhibe edilmesi lnisiasyon



basamağını



inhibe edenler 30S'e elongasyon (uzama)



basamağını



inhibe edenler SOS'e



bağla­



.\ arak bakteri ribozomlarında protein sentezini bozarlar. Aminoglikozidler hariç diğerleri bakteriyastank .:. tkinlik gösterir. Siklohekzimid ökaryot hücrelerde bulunan 605 ribozomal alt birimine



bağlan ır.



)



www.tusem.com.tr



TTUSEMj



Farmakoloji



Kemoterapötikler



DNA ve RNA sentezinin bozulması Bu ilaçların birçoğu insan hücresine de etkili olup antineoplastik ilaç olarak da kullanılırlar. Rifarnpin DNA bağı m h· RNA



polimeraz enzimini, florokinolonlar DNA giraz (topoizomeraz ll) enzimini inhibe eder.



1 ,



intermediyer metabolizması bozarak etki (antimetabolit etki) Bakteri metabolizması için gereklifolik asit gibi bazı maddelerin sentezini bozarak etki gösterirler.



Tablo 6.23: Antimikrobiyal ilaç~arm Etki Mekanizması ~



-



-



Etki Mekanizmasi



ilaçlar



Bakteri hücre duvar sentezinin inhibe edilmesi



Penisilin Sefalosporin imipenem



1 Meropenem



Aztreonam Vankomisin



1 Teikoplanin



Basitrasin Sikloserin Stoplazma membran geçirgenliğinin artırılması



Polimiksin B Nistatin



J



Amfoterisin B Ribozomlarda protein sentezinin inhibe edilmesi



Makrol id Linkoza m id Tetrasiklin Kloramfenikol Aminoglikozid



DNA ve RNA sentezinin bozulması



Florokinolonlar Rifarnpin Metronidazol Mitomisin Daunorobisin



intermediyer metabolizmanın bozulması



Sülfonamid Sulfonlar PAS



Rezistans



Gelişimi



Duyarlı mikroorganizmaların



lişimi doğal olabileceği olduğu



zaman içerisinde antimikrobiyal ilaçtan etkilenmemesi demektir. Direnç ge-



gibi sonradan da kazanılabilir. Sonradan kazanılan direnç streptomisin örneğinde



gibi tek aşamalı mutasyonla veya penisilin örneğinde olduğu gibi çok aşamalı mutasyonla olabilir.



www.tusem.com.tr



[TUSEMjiJ ________



)



Kemoterapötikler



lDirenç



Oluşum Mekanizmaları



\Antibiyotiği rıetilaz



Fa_rm_a_kol_oji



parçalayan enzim



veya kloramfenikole



salgılanması:



karşı



Beta laktam ilaçlara



asetiltransferaz



salgılanması



karşı



beta-laktamaz, eritromisine



karşı



örnek verilebilir.



)



)ilaca karşı membran geçirgenliğinin azalması: Penisilin ve kloramfenikole direnç gelişiminde önemlidir. ). Ilacın



hücre içinde değişime



)fosforilasyona



uğraması:



Aminoglikozidlerin



bazı noktalarından



adenilasyon, asetilasyon ve



uğraması örnek gösterilebilir.



)



Ilaçların etkiledikleri enzimierin değişikliğe uğratılması: Sulfonamidlerin ve trimetoprimin etkilediği en~ imlerin



yerini izoenzimlerin



alması



örnek verilebilir.



j lacın ortamdan alınmasının azalması: Aminoglikozidlerin veya tetrasiklinlerin aktiftransportla hücre içine f lmmasının bozulması



örnek gösterilebilir.



~ntimikrobiyal ilaçların Profilaktik Kullanımı h ntimikrobiyal ilaçlar tedavi



dışında profilaktik amaçlı da kullanılabilir. Cerrahi profilaksilerde birinci kuşak



1efalosporin olan sefazolin kullanımı, tüberküloz profilaksisinde izoniazid kullanımı, akut romatizmal ateş p rofilaksisinde benzatin penisilin G kullanımı ve kolera profilaksisinde tetrasiklin kullanımı örnek verilebiir. )



~ntibiyotiklerin p iğer



Gebelerde



Kullanımı



birçok ilaç gibi antibiyotiklerin de gebelerde



kullanımı



oldukça



sınırlıdır.



Hamilelerde en güvenli anti-



biyotikler; beta laktamlar, makrolidier ve linkozamidlerdir. Tetrasiklin, kinolon, aminoglikozid ve sülfonafni dlerin gebelerde .ı



kullanılmaları önceki ilaçlara göre daha risklidir.



Tablo 6.24: Antibiyotikleri n Atılma



)



ı )



ı



( )



Yolları



Böbrekler Yoluyla Atılanlar



Karaciğerde



Penisilinler 1 Sefalosporinler



Eritromisi n



Vankomisin



Kloramfenikol



Aminoglikozidler



Rifarnpin



Kinolonlar



Metronidazol



Polimiksin B



Doksisiklin



Metabolize Edilenler



~----------------------------~ ~ ~-------------------w_w_w__.t_us_e_m_.c_o_m__ .tr



IJ_______



[TU S E Mj



Farmakoloji



Ke_m_o_te_ra_po_··n_"kl_er



Bakteri Hücre Duvan Sentezini inhibe Eden Antibiyotikler Penisilinler Sefalosporinler, imipenem, meropenem ve aztreonam gibi beta laktam



halkası



içeren en selektif ve en az



süperenfeksiyon yapan antibiyotiklerdir. Süperenfeksiyona en fazla tetrasiklinler ve kloramfenikol neden olur.



Yapılarındaki



penisiloik asit hapten rolü oynar ve alerjik reaksiyondan sorumludur.



Açil- D alanil D- alanin



analoğu



olan penisilinler



diğer



beta laktam ilaçlar gibi bakteri hücre



duvarı



sen-



tezi için önemli olan transpeptidaz enzimini tersinmez olarak inhibe ederek ve bakteri hücre çeperindeki mürein



tabakasını



Direnç



otelize



uğratarak



etkinlik gösterirler.



Gelişimi



Bakterilerin



salgıladığı



penisiloik asite



beta laktamaz enzimi



dönüşürler



tarafından



beta laktam



halkasının parçalanması



ve etkinlikleri ortadan kalkar. Bu nedenle, beta



laktamazı



sonucu;



inhibe eden sulbak-



tam, klavulonik asit ve tozabaktam gibi ilaçlarla birlikte verilirler. Beta-laktamaz inhibitörleri



zayıf



anti-



bakteriyel özelliğe sahiptir. Ampisilin + sulbaktam, amoksisilin + klavulonik asit, tikarsilin + klavulonik asit ' ve piperasilin + tazebaktam gibi kombinasyonlarda indükleyerek bakterideki beta-laktamaz



kullanılırlar. Bazı



antibiyotikler beta laktamaz enzimi n;



miktarını artırırlar.



Tablo 6.25: Beta-laktamazı indükleme Güçleri Düşük



Olanlar



Yüksek Olanlar



Piperasilin



Seftazidim



Sefsulodin



Sefoksitin imipenem Klavulonik asit Moksalaktam



Hücre çeper geçirgenliğinin Transpeptidaz ve



diğer



pnömokoklara direnç



azalması



penisilin



sonucu; psödomanas gibi gram(-) bakterilere direnç gelişir.



bağlayan



proteinlerin ilaca afinitesinin



azalması



sonucu; gonokoklara



v~



gelişebilir.



1



_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr----------------~~ ~ ~-------------------------------



ı



)Kemoterapoti •• ·kı er



(TUSEMj



Farmakoloji



)Penisilinlerin Farmakokinetik Özellikleri )Birçoğunun



gastrointestinal sistemden aborbsiyonları oldukça azdır ve genellikle parenteral kullanılır. Mide



)barsak kanalından em ilimi yeterli olanlar oral olarak verilebilir. Asit yapılı oldukları için intratekal kullanıl­ fl azlar. En k1sa etkili metisilin, en uzun etkHi benzatin penisilin G'dir. )



'



izoksazolil penisilinler hariç, plazma proteinlerine düşük oranda bağlanırlar. Beyin, prostat, göz ve eklem1er hariç vücut



sıvılarına dağılırlar.



Menenjit



durumlarında



geçirgenlik



arttığı



için beyin omurilik



sıvısına



keçerler. Büyük oranda böbrekler yoluyla atılırlar. Yaşlılarda penisilin kullanılırken mutlaka böbrek fonksi-



yanlarına bakılmalıdır. Probenesid veya sülfinpirazonla birlikte verildiğinde böbrek tübülüslerinden salgı­ J anmaları azalır.



olü



Nafsilin en fazla olmak üzere oksasisili n, penisilin V ve piperasilinin itrahında safran1n da



vardır.



Tablo 6.26: Penisilinlerin



Kullanım şekli



Yalnizca Oral Kullanilanlar



Yaln1zca Parenterai _Kullan1lanlar



Fe n o ksip e n i si ı i n ı er



Penisilin G



Kıoksasisilin



Benzatin penisilin G



Amoksisiıin



Piperasilin Mezıosilin



1 Nafsilin Tikarsilin 1 Karbenisiliri Metisilin



:\-



) )



)lenisilin Türleri )



f enisilin G ve türevleri ~ Prokain penisilin G



1 Benzatin penisilin G 1 Kristalize penisilin G)



Streptokok, neisseria, aktinomiçes, difteri, sfiliz, şarbon ve tetanoz gibi enfeksiyonların veya enfeksiyon



~tkenıerinin tedavisinde parenteral kullanılan d~r spektrumlu penisilinlerdir. Benzatin penisiıin G'nin intra~~usküler verilişinden sonra absorbsiyon u yaklaşık 1 ay sürer ve akut romatizmal ateş geçirenlerde nüksleri .1nlemek için tercih edilir.



)



)\side dayan1kh penisilinler 'fenisilin V 1 Propisilin 1 Azidosilin) j'lide barsak kanalından yeterince absarbe edilirler. Aç karn1na allnd1klannda mide-barsak kanallndan abc;orpsiyon oranlan azahr. )



-



) .



www.tusem.com.tr



[TUSEMj



Farmakoloji



Kemoterapötikler



Aminopenisilinler (Ampisilin 1 Amoksisilin 1 Bakampisilin) Geniş



spektruma sahip penisilinlerdir. Amoksisilin ampisiline göre mide barsak kanalından daha fazla ab- ı



sorbe edilir. Sa kampisilin ön ilaç olup ampisiline metabolize olur. Barsaklardan aktif transporta emildikleri için



dozları artırılsa



bile absorbsiyon



aynı



oranda artmaz ve



kalın barsağa



geçen ilaca



bağlı



diyareye neden



olurlar. Ampisilin; enfeksiyöz mononükleuzlu, hiperürisemisi olan veya allopurinol kullanan hastalarda yayg1n döküntü yapar.



Penisilinaza dirençli penisilinler Beta laktamaz



salgılayan



enfeksiyonlannda



diğer



bakteri



enfeksiyonlarının



tedavisinde



kullanılırlar.



Metisiline dirençli stafilokok



beta laktam antibiyotikler de etkisizdir. Bu durumda; vankomisin, teikoplanin)



rifampin, linezolid gibi beta laktam olmayan ilaçlar tercih edilmelidir.



Antipsödomanal penisilinler Hidrofilik özellikte olup parenteral



kullanılırlar.



Karbenisilinin esteri olan karindasilin ve karfesilin oral ola-



rak verilebilir. Piperasilin ve azlosilin psödomanasa geçimsizlik gösterdikleri için yüzden stafilokok



aynı



karşı



solüsyon içerisinde



enfeksiyonlarının



en etkili



olanlardır.



kullanılmazlar.



Aminoglikozidlerle kimyasal



Beta laktamaza



duyarlıdırlar



ve bu



tedavisinde verilmezler.



Tablo 6.27: Antistafilokokal ve Antipsödomanal Penisilinler Antistafilq:~okal



Penisilinlerin Klinik



Penisilinler



Antipsödomanal Pe-n lsilinl·e r



Metisilin



Piperasilin



NafsiHn



KarbenisHin



Oksasil in



Tikarsilin



Kloksasilin



Mezlosilin



Dikloksasilin



Aziesilin



Kullan1hş1



Streptokok enfeksiyonlan Streptokoklara romatizmal



bağlı



ateş



pnömöni ve tonsillofarenjitte kamplikasyon yoksa ilk tercih antibiyotiklerdir.



profilaksisinde de öncelikle



Kızıl V(



kullanılırlar.



Aneorob enfeksiyonlar Birçok aneorob bakteri penisilinlere



duyarlıdır,



fakat bacteriodes fragilisin neden



olduğu hastalıklarda



n isilin yerine klindamisin, sefoksitin veya metronidazol kullanmak daha uygundur.



www.tusem.com.tr



e.



pe-



ı 1



)



r s



-----------~ TU E MJ ~ -------------'--F_a_rm_a_k_o_ıo_ji



)].--Ke_m_o_te_r_ap_o_·ti_"k_le_r



Stafilokok



enfeksiyonları



)VIetisilin, nafsilin veya aksasilin gibi beta laktamaza dirençli penisilinler



kullanılabilir;



Metisiline direnç varsa;



yankomisin, teikoplanin, daptomisin, rifampin, linezolid veya streptograminler gibi beta laktam olmayan anr biyotikler verilmelidir. )



Menengokokal menenjit tedavisi



~enisilinler menenjit durumlarında beyin emurilik sıvısına geçerler. Bu endikasyanda penisilin G uygun bir ,) açtır ama profilaktik amaçlı verilmez. )



) ifte ri )aşıyıcıların



tedavisinde penisilin G



kullanılır.



Difteride



asıl



tedavi antitoksindir, penisilin veya eritremisin



Jntitoksine yardımcı ilaç olarak verilebilir.



) k.



.



tinomıçes



A



) enisilin G en fazla tercih edilen )



ilaçtır.



)il iz )enisilinler ilk tercih antibiyotiklerdir.



) Sarbon } arbon basilinin



bazı suşları penisilinlere dirençli olmakla beraber tedavide yüksek dozda kullanılabilirler.



,.